.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

18 Aralık 2019 Çarşamba

SL 16 Fenerbahçe - Beşiktaş


Tarih:  22 Aralık 2019 Pazar 19.00

Stadyum: Ülker Stadyumu

Hakem Hakkında Bilgi: Cüneyt Çakır

Sakatlığı Bulunan Oyuncular:  Dorukhan Toköz, Victor Ruiz, Kevin Nkoudou / Sadık Çiftpınar, Hasan Ali Kaldırım, Miha Zajc, Victor Moses

Cezalı Oyuncular :  - / Garry Rodrigues

Not :  Sakatlık ve Cezalı Bilgileri Transfermarkt'tan alınmaktadır. 

210 Yorum:

«En Eski   ‹Eski   201 – 210 / 210   Yeni›   En yeni»
Hidayet dedi ki...

38 yıllık hayat tecrubeme dayanarak maçı izlemedim . yıllardır izlemediğim ilk maçtı sanırım . iyi de yapmışım . maçtan önce olacakları yazsaydım hemen hemen aynı senaryoyu yazardım . yanlış anlaşılmasın sadece hakemi değil oyuncu sinikliğini de yazardım . çünkü beşiktaş'ın karakteri bu . bu bize biçilmiş elbise değil , bizim kendimize biçtiğimiz elbise , bizim kendimizi büründürdüğümüz karakter bu . bilica köpeğini penaltı noktasını eşelerken görüp yüzünü çeviren "efsane" bobo ne ise bugünküler de aynı . hep aynı oyuncu profilini özellikle seçiyoruz .

örnek vermek gerekirse türkiye'de premium otomobillere para verebilecekken volvo'yu tercih eden adam hakkında nasıl zihnimizde bir profil oluşuyorsa (doğru ya da yanlış) , benim de daha beşiktaş'a transfer aşamasındayken oyuncu profilini zihnim hemen şekillendiriyor . pek de yanılmıyorum . beşiktaş'a transfer edilen oyuncuların hemen hemen tamamı sinik , çevre (oyun ,içinde bulunulan durumu değerlendirme vs..) farkındalığı gelişmemiş , yoğun rekabet anında çuvallayan adamlar .

"diğerlerinden farklıyız " söylemini de inandırıcı bulmuyorum . seçtiğimiz başkan /yönetim kurulu profillerine , onların klübü getirdikleri yeri falan da görünce , hiç inancım kalmıyor . belki birzamanlar evet .nostalji de yaşayan ,hala rıza ç . dönemindeki kadıköy maçının hatırasını yaşayan , diline doladığı değerler bir ilkeden değil de başarısızlığa bulunan kılıftan kaynaklanan farklı bir kitleyiz . valla ben a .n ç 'nin ali koç'a bakışındaki iadeden bile rahatsız oldum da yeri değil .

Ahmet Usal dedi ki...

@Hidayet - her satırına +1

Değişmesi gereken şeyler bunlar, oyuncu seçimi bence özellikle öyle, yani 'çamur' adamları seçmiyoruz, çünkü Melo bizde oynasa kart manyağı yapıp Noumayı ilk fırsatta astıkları gibi asarlardı. Her yapılan tercih buna dayanıyor, algı da 'Efendi Beşiktaş'. Böyle olunca da memleket şartlarında diğerlerinin izin verdikleri kadar, ya da diğerleri kötüyse rekabet edebiliyorsun! Anlamı; sana dayatılan şartlarda rekabet ediyorsun, şartları değiştirmeye çalışmıyorsun, böyle olunca rakiplerin maça 1-0 önde başlıyorlar! Asıl değişmesi gereken bu. Şu Canerin iyi duran topu dışında, keskin sirke olarak zararı olsa da bir yararı varsa o da bu!

Hikayenin özü 'algı yönetimidir'. Rızalar yarışırken ortada 'imparator'lar yoktu. Eğer biri her yaptığıyla konuşuluyorsa iyi de yapsa kötü de yapsa hakkında 'fenomen' ve 'güçlü' algısı oluyor. Sonra Ümit Öztürk gidip imza istiyor, o hakem senin maçını da işte öyle yönetir. Bizde bunun karşılığı olabilecek tek adam Sergen. Şenol Güneş de alternatif bir markaydı, şartlar elverdiğince kullanıldı!

Mütevazi kalmaya devam etmek ilerde mevcut futbol ekonomisinde bizi gittikçe sıradanlaştıracak. Burada tartışılmasının güzel olacağını düşündüğüm konular bunlar; herşey oyuna dahil, takımın güçlü ve iyi oyunu %50 yse kalanı Yönetim, Medya ve algı yönetimi başarısıyla şekilleniyor artık. Zaman içinde bunları daha çok tartışırız diye umuyorum, ama bu başlık şişti, GB Maçına bi başlık açılsa güzel olur!

Ahmet Usal dedi ki...

@Hidayet

Canlı ve güncel bir örneğini vereyim: FT 'İkinci Devre mücadele çok ZORLU geçecek' diye bir tweet attı, Renkli Spor basını hemen haber yapıp köpürttü. Bu ne anlama geliyor?

- Yaptıkları büyük yatırıma rağmen gelen büyük başarısızlıktaki en büyük sorumlu bir hareketle gündemi değiştirdi. Lacivertlerin derbi zaferini köpürtüp taraftarlarına verdikleri güveni, bizim hakemle ilgili serzenişimizle Sosyal Medyada gündemde tepede olmamızı geçmiş oldu.
- Olay FB-BJK iken bir anda GS oldu!
- Başarısızlığının üstünü örttü!
-Taraftarına merak etmeyin, sorun varsa da çözüm bende, bunların hakkından bir ben gelirim, bana güvenmeye devam edin mesajını vermiş oldu.
-Kendi kitlesi gözünde algıda 'imparator' olmayı sürdürdü!

Derslik medya ve algı yönetimidir! Hocalığından daha güçlü tarafı 'Lider'liğidir.

Buradaki genel algı ve tavır 'bu pespayeliğe ve yerelliğe mi ortak olacağız?' şeklinde. Bunları tartışacağımıza, yerel kalacağımıza bunları aşacak organizasyon ve yapılanmayı gerçekleştirelim, modern futbola ve bu mevzuların değişmesine öncülük edebileceksek edelim, bize yakışan bu gibi düşünülüyor anladığım kadarıyla.

Öyle olmuyor, yürümüyor, sıkıntı orada!

Hidayet dedi ki...

@Ahmet Usal

tam da eleştirdiğim nokta bizim bu "melogiller "tavrımız . konu melo vb oyuncu değil fakat "bizde olsa asarlar bizi " düşüncesi , işte beşiktaş'ın gerçek problemi . onlar sende olmayınca başını mı okşuyorlar ? bu kendimize oynadığımız bir algı . arkasında durmazsan asarlar tabi . fakat problem o değil . beşiktaş karakteri " tutku"'dan korkar . sevmez tutkuyu . zor adamı , tutkulu adamı sevmez fazla .güvenli limanlarda kıyıya yakın yüzmek ister .öyleyken bile başına gelmedik kalmaz . ulan bu kız çok güzel , çıkarsam beni kesin aldatır diyen pimpirikli adamlar gibidir .. oldu amk o zaman . çirkinler senin olsun . dediğim gibi olay melo falan değil . bak trabzon'a ndiaye'yi düşünüyor . biz şu rezil halimizle sezon başında hala atiba -oğuzhan diyorduk . bizde hala "sen eskiye biz deliye oğuzhan " diyen manyaklar var . biz hala olsa olsa f/p si yüksek önliberonun heykelini nereye diksek diye düşünürken atı alan üsküdar'ı geçiyor abicim . biz hala tüm fiziksel defolarımıza rağmen douglas , diaby vb gibi çiroz adamları kadromuza katıyoruz . biz hala... görmüyoruz abicim körüz . defolarımızı görmüyoruz .

Ahmet Usal dedi ki...

@Hidayet +1

Hocam süper özetlemişin, ben de imzamı atarım dediklerine :)

Emre Toraman dedi ki...

@Ahmet Usal

"Bize yakışan bu" dediğin tavır, "benim tüketici olarak tüketmek istediğim içerik bu" anlamına da gelmiyor mu? Türk futbolunun ve kulüplerinin geri kalmasındaki, Avrupa'yla makasın açılmasındaki temel sebep hem camiadaki, hem kulüplerdeki "bu pespayelik ve yerellik" değil mi?

Türk futbol izleyicisinin Avrupa liglerine kaçmasının en büyük sebebi de bence sistemin adaletsizliği falan değil, futbolun kalitesizliği ve paydaşların(yöneticisinden taraftarına) bu kalitesizliği çözmeyi düşünmek yerine bu kalitesizliğin içindeki günlük konumlarını düşünmeleri.

Bu blogda genel olarak gördüğüm "sahada kalalım, oyun tartışalım" yaklaşımına ara ara gelen "hakemleri de konuşalım! futbolcular da pısırık, siz de pısırıksınız!" tarzı eleştirileri de kendi adıma pek kabul edilebilir bulmuyorum açıkçası. Nasıl fine dining restaurantlara gidip bu halk çiğ köfte istiyor, çiğ köfte yapın demiyorsak.

Tabi ki özgürce herkes kendi düşüncelerini paylaşıyor. Ama şahsen benim bu blogu takip etme sebebim "oyunlar, sistemler" konuşuluyor olması ve tabiki de ne istediğini bilen bir müşteri olarak böyle olduğu sürece takip etmeye devam edeceğim. Benzer düşüncede olan başka okuyucular da olabilir diye belirtmek istedim.

Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Ahmet Usal dedi ki...

@Emre Toraman

Yanlış anlaşılma olmasın, isteyen istediğini tartışır, benim itirazım ona değil, bahsettiğim konulardaki tartışmalar bloğu domine etsin diye bir derdim yok, sistem tartışanların da müşterisiyim, bir şeyler öğrenirim ve saygı duyarım. Sadece kapsam genişlerse 'futbol' olgusu daha çok boyutlu tartışılmış olur, buna varım! Müşterisi yoksa zaten tartışılmayacaktır, benim açımdan sorun yok..

Huzeyfe dedi ki...

@Ahmet Usal

Eyvallah. Ben de senin gibi düşünüyorum. Gelip yazdığın için teşekkürler.

Ahmet Usal dedi ki...

@Huzeyfe

Estafurullah Hocam, hem bir şeyler öğrenip hem de aklındakileri paylaşabilmek mutluluk, rica ederim..

«En Eski ‹Eski   201 – 210 / 210   Yeni› En yeni» Yorum Gönder

Ara