10 Mayıs 2009 Pazar
Maç Öncesi, 29. dakika, ve tabii ki sonrası...
Üç yıldır, her dakikası ömür gibi geçen bir maç izlememiştim... Böylesi bir maçtan sonra dağ başından bizi alıp, Ankara'ya geri götüren tathar'a ve misafirperverliğine teşekkür edelim... Blogumuzun sonucunda ortaya çıkan küçük klanımızın tadı tarifsiz oldu... Ayrıca Buz Gibi Gol'den Aguila Negra'ya da hataya mahal vermeyen süper yol tarifinden dolayı teşekkür etmek lazım... Dağ başındaki stad ancak böyle bulunabilirdi...
Maç öncesiyle başlamalı ki, nereden nereye geldiğimiz anlaşılsın... Stada ulaşınca içeriye girmemiz ve bize ayrılan 950 kişilik bölümde yerimizi almamız yaklaşık 1 dakika sürdü... Etraftaki satıcıların taraftardan fazla olması biraz bizi üzdü, eminim satıcıları da üzmüştür... Buna ayrıca, başka bir postta değineceğim...
Stada takım geldiğinde saat yanılmıyorsam 17.30 civarıydı... Sahada dolaşmaya başladıklarında bize ayrılan bölümde 200 kişi kadardık... Tam da düşündüğüm gibiydi yani... Ankara - Beşiktaş'ın kalesi - bile sahip çıkmamıştı takıma... Dejavu gibi, liderliği kaybettiğimiz Belediye (İBB) maçının bir kopyasıydı bu beklenen hayal kırıklığı...
Takım sahaya çıktı, orta sahaya kadar yürüdü, çağırmamıza rağmen gelmediler tribüne... Belki duymadılar bile. O an yüzlerinden, jestlerinden anladık başımıza geleni... Geçen haftanın ateşli tribünü yalnız bırakmıştı onları. Maça neredeyse bir saat kalmıştı, ve daha 950 kişilik bölüm bile - ki biletler bitmişti - dolmamıştı... Futbolcular profesyonelliklerinden yine vazgeçmiş ve havlu atmışlardı, zaten maça da böyle çıktılar...
İlk 29 dakika takımın kırılgan psikolojisine içimden söverek ve Sivas'tan gelen 0-2'nin heyecanıyla dışımdan boğazımı yırtarak geçti benim için... Beşiktaş için ise, iplerini çözüp, MacGyver misali o iplerden bir zafer çıkarma çabası gözlemleniyordu sahada... Üstelik sadece iki topçuda vardı bu gayret; Toraman ve sürpriz hırs küpü Cisse'de... Maalesef bu heyecanlı oyunları takımın psikolojisini doğrultmaya yeterli olmadı... Tam bizler bu takımın tek ilacı bir şans golü derken, Delgado ölümcül top kayıplarını affettiren o golü Holosko'ya attırdı... İşler değişmeye başlayacaktı... Bu golün getirdiği patlama bu sefer Toraman ve Cisse'nin mücadelesini takıma zerk etme imkanı doğurdu, önemi büyüktü...
Sonrası o kadar yavaş geçti ki o tribünde, sanki bütün sezon izlediğim maçları üst üste tek maçta izlemiş gibiyim... O yüzden anlatıp kimseyi sıkmamak lazım... Tek paragrafa sıkıştırmak gerekirse, 1-1'e rağmen tribünde maçın döneceğine inanmayan yoktu. Zaten takım her şeye rağmen doğru dizilişle oynadığında yeterli pozisyon buluyor. Ankaraspor'un 3 pozisyonuna karşılık bizim dizlerimizi dövdüğümüz 5 pozisyon hatırlıyorum. Bunlara goller dahil değil... Dolayısıyla, kötü başladığımıza evet, ama kötü oynadığımıza hayır diyorum... Bobo kaçırdığı gollere rağmen, maç boyu çok iyi boğuştu, beni de fena şaşırttı... Kazanmak için yeterli derecede iyiydi. Cisse ve Toraman mükemmeldi... Küllerimizden alevlenip, liderliğe şahlanışımızı futbolcuların yükselişleriyle yaşamak ise çok özeldi... Maç sonu formaları atanların yüz ifadesi maç öncesi sahayı gezdikleri dakikalarda gösterdiklerinin aksine bizim için alınan liderlikten çok daha fazlasını anlatıyordu... Umarım Kupa Finali'ne de benim kadar inanıyorlardır...
Kısa bir kaç not:
* Stadyumda satılan suların son kullanma tarihi geçmişti ve içlerinde yaratıklar geziniyordu... Gerçekten abartmıyorum... Biz bu suyu içtik, bağırabilmeye devam etmek için... İçtik ama Sayın İMG'e fena küfür ettik. Sanırım Beşiktaş taraftarından toptan kurtulmaya çalışıyorlar... İnönü'de de sulara dikkat etmek lazım... Coca Cola da uyumasın, Damla Su resmen tarihi geçmiş şekilde Yenikent Asaş Stadı'nda satılıyor...
* Maça girince tribünden iki kişi selam verdiler, ben de hemen tabii tathar ve kuzeni zannettim onları... Sonradan anladık ki programı izleyenlermiş. Blogu da takip ediyorlarmış, isimlerini öğrenemedik sağolsunlar okuyorlarsa...
* Onlar dışında tanıyanlardan birinin Jessie'ye selamı var, tahmin edileceği üzere bu arkadaş Tello'cuydu...
* Tello 4. golü atarken tribünde 8-10 kişi Rıdvan kesildik... Herkes farklı cümlelerle Tello'nun koşusunu sezdi ve gol olacağını iddia etti, nitekim bildi de... O ne kadar inançlı bir koşu idi, o nasıl manalı bir koşu idi Tello, seni dinlendirici özel bir rotasyon yaratmalı Beşiktaş...
* tathar'a teşekkür ettik ama onunla bitirmek de lazım. Çarşamba totemi için en büyük güvencemiz sensin... İzmir yollarından boynu bükük döndürme bizi, ölmeden mezara koyma bizi... Galatasaray maçına da bekliyoruz...
Etiketler:Ankara,Tathar,Yenikent Stadı,Yuki The Zorba
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...3 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...3 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...6 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.8 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...8 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...9 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189510 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...10 yıl önce
-
-
8 Yorum:
aleyküm seLam...
1 maça gelmedik takım lider oldu. Bundan sonra sen git maçlara ben tv den izleyeyim bari :D
maçı alıp geldiğin için ayrıca teşekkürler .
marmara
@marmara
Eyvallah olur mu öyle şey :) Bak haftaya patladık, gidemiyoruz Ankara'ya... İzmir'den de kupayla gelip, bayrağı yeniden sana devretmek niyetim... Bir nevi joker yedeklik yapmış olduk...
ben de cuma günü gaza geldim maça gitmek için ama yandaş bulamadım yanıma, neyse artık ankaragücü maçına kısmet inşallah :)
tribün de çok iyiydi, sivas'ın 2. golü yediğini bizim tribünün var olan coşkuyu ikiye katlamasıyla anladık, spormax skoru söylemekten itinayla kaçındı resmen.
eyvallah yuki'cim sen hiç merak etme, talisman elimizde hiç bir yere kaçamaz.
ben de aynen yandaşsızlıktan gidemedim, haftaya da zamanında türk telekom - beşiktaş basketbol maçında "sarı çiyan" tezahüratlarına maruz kaldığım gruptan korkumdan gidemeyebilirim ama "etten duvar öreriz voodoogirl için!" diyen varsa gelcem :)
Çok güzel bi maç hikayesi olmuş..
rica ederim dostum. gelemedim maça ancak gidenlere faydam dokunsun istedim sadece... ayağınıza sağlık, gelmişsiniz ve destek vermişsiniz, esas teşekkür size!