Buraya taşıyalım madem yorumu.
Disiplini elden bırakmayan Kuzey takımı, suni çim, savunmaktan bihaber Beşiktaş savunması... Hikayenin sonu çok iyi görünmüyor maalesef.
Bir takımın futbol aklı olmayıpta rastgele transferler yapılırsa sonuç bu oluyor.

Beşiktaş'ın "Konferans Ligi" mücadelesine takip edenler nezdinde "yenilmese bari" modunda çıkacak olması ne acı.

Taraftar giderek hissizleşiyor. Milanlı Rebic, Portolu Aboubakar, Leicesterlı Ghezzal, Tottenhamlı Gedson ve Liverpoollu Chamberlain gibi oyuncuların bulunduğu bir kadronun karşılığı bu olmamalı.

Bahane bulmaya başlanırsa çok kolay bulunur. Deplasman çok kuzeyde ve suni çim, anladık da, güneyde ve normal çimde 4 yedikten sonra bu bahanelerin pek esprisi kalmıyor.

Basın toplantısına çıkan Hari Vukas (Burak hocanın gerekli belgeleri eksik olsa gerek) 2 haftada problemi idrak etmiş gibiydi. Bakalım sahaya bir farklılık yansıyacak mı?

Beşiktaş maça Mert/Onur-Necip-Colley-Masuaku/Amir-Onana-OX/Ghezzal-Aboubakar-Rashica 11'iyle çıkıyor.

Onana formasına kavuşuyor. Defans hattında zaten çok bir opsiyon yok. İleri üçlü ise GS maçıyla aynı. Yalnız Ghezzal'a müzmin sakat dediler, bu ara sağlam form tutuyor gibi. İzleyelim bakalım Beşiktaş nasıl oynayacak?

Bodo 1-0 önde. Kamera açısından mıdır yoksa VAR sistemi mi bozulmuştur anlayamadık gol öncesi açık ofsayt var gibi geldi.

Beşiktaş'ın sıkıntısı ağır çekimde paslaşmak. Rakibi açmak ikinci yarı daha da zor olacak.

Rashica ve Amir çıkıp Rebic ve Cenk girmeli. Zaman risk zamanı.

Mert/Onur-Necip-Colley-Masuaku/Onana-OX/Ghezzal-Cenk-Aboubakar-Rebic

Adamlar maçtan önce transfermarkttan değerimize bakıp kalitemiz konusunda endişelenmiş olmalılar ki tedbirli başladılar maça. Dakikalar geçtikçe ne kadar çöp olduğumuzu fark edip akın akın gelmeye başladılar. Geçmiş olsun.

Burak hocanın iş işten geçtikten sonra Malatyaspor/HamzaX(1+oğlu) taktiğine dönüp 4 santraforla oynamasına ayrı bir parantez açmak lazım.

Belki sıkışınca değil ama maç planı olarak işe yarayabilir ileride bu. Mesela iç saha maçlarında.

Stoperler oyun kuramıyor. Colley'nin top tekniği giderek daha felaket görünüyor. Amir ya da Onana, bir tanesini stopere çekmek şart.

Henüz bitmiş bir şey yok. Ortada alınmamış bir 9 puan var. En zor görünen 2 deplasman sona erdi. Lugano maçı yol kazası desek. Bu takım 8 veya 10 puanla bitirebilir grubu.

Hala yaziyorsun analiz falan yapiyorsun haha. Sabrina sevgine hayranim.

Burak hoca da burak hoca yeter ya. 3 aylik antrenorluk kariyeri olmayan adama hoca da hoca hoca da hoca, sinir oldum tv basinda. Teknik sorumlu Burak Yilmaz falan de bari. Sanki yillarin tecrubesi taktik dehaymis gibi hoca da hoca, gorduk zaten hoca'yi. Yerli antrenor falan istemiyorum artik. Birsey bu kadar kotu giderken en azindan birsey degistirmeyi denersin.
Atiyorum 3'lu oynayim belki ekstra bir sigorta'yla defans rahatlar, Mauaku sol stoper Necip sag stoper bir liberoyla daha iyi cikariz belki. Veya 4-4-2 dene Demir Ege'li tempolu bir orta saha dene, belki ileride cogalmam cift santrforla daha iyi olur rakip stoperleri daha iyi sikistiririm de. Dene be arkadas.

Formasyon o kadar da mi onemsiz? Zico'lu FB 4-4-2'den 4-2-3-1'e donup sampiyon oldu. Terim 4-3-3'ten 4-4-2'ye donup sampiyon oldu. Biz Luce doneminde hazirlik maclarinda 4-4-2'yle berbatken lige 3-5-2 ile girip sampiyon olduk. Conte Chelsea'de 4-3-3'le yapamazken 3-4-3 gibi ucuk bir sisteme donup sampiyon oldu.
Dene arkadas ne kaybedersin? Kariyerinde Tigana'dan tut Terim'e kadar kac antrenorle calistin, daha 3-4 sene evvel Lille'de 4-4-2'yle sampiyon oldun. Bir dene be arkadas.

Su maclari kaybetmek koymuyor. Ama tepkisizlik, kabullenmislik koyuyor be. Hedeflerden koptuysan en azindan su taraftari haftada 90 dakika olsun mutlu etme, bir heyecan yasatma borcun var be arkadas. Insan biraz kafa patlatir, dener bari. Liyakatsizlik her yerimizden akiyor, cildiracagim artik.

daha alinacak 9 puan var da onu alacak takim yok. yonetimin derdi besiktas degil kendileri oldugu icin once kongre karari almayi, sonra da kongreyi ellerinden geldigince ertelediler. sonuc olarak hayatinda teknik direktorluk yapmamis adami ilk yari boyunca takimin basinda tutuyorlar. muazzam is gercekten.

bu takim sene basinda colley'in duran top golleri ve abou'nun cikarttigi tavsanlar olmasa su an konferans liginde bile degildi. ama hem mahalle takimina karsi oyuncu kalitesi ile aldigimiz maclar yuzunden eski teknik direktorumuz (ve taraftar) kendini hoca sandi, hem de yonetimimiz yaptigi isleri dogru sandi.

asil komedi onumuzdeki secimi simdiki secimin mitozu emre kocadag kazanip, basimiza "korneri nasil savunacaksin ki yea" diyen adami getirince gorecegiz. ne bu ne onumuzdeki sene kimse bizim takimdan bir seyler beklemesin, en iyi ihtimal ucunculuge oynariz.

Şimdi, konferans liginde iddia devam ederken ve ligin de henüz başı iken ve ayrıca yönetim olağanüstü seçim için taa aralık ortasını işaret etmişken futbol takımının kepenk indirecek hali yok.

Evet, futbol takımının en azından her maç bir heyecan yaşatma borcu var. En azından iç sahada kombinelilere. Kombine demişken başkanın vizyonunu anlayamamışız. Lig ve konferans ligini ayırarak fiyatlandıracaktı. Beşiktaş gruptan çıkamazsa kombineliler kar edecekti. Ama tepkiler üzerine vazgeçildi.

Önümüzde iç saha maçı var. Başkan da bilet fiyatlarını çerez parasına indirmiş. Pazartesi bir stadyum dolusu insan kendisini istifaya davet edecektir. Bi dakka? Zaten olağanüstü kongre kararı alınmıştı. Pardon, muhtemelen bir stadyum dolusu insan, kendisini tekrar aday olmaması konusunda ikna edecektir.

Mevcut yönetim, mevzu Beşiktaş ise seçime kadar da gelirim düşüncesindeki Rıza hocayı görmezden gelip "futbolcuların çok sevdiği" Burak hocaya staj imkanı sunarken ne düşünüyordu acaba? Tudor'un yardımcılarıyla desteklenen bir teknik ekip biraz kaotik bir ortam oluşturuyor.

Artık müzmin sakat denilen Ghezzal'ın "N'Koudou misali" kontratının son senesinde yeniden form tutması ne kadar tatlı bir tesadüf. Enteresan goller atan Aboubakar'ın attığı goller haricinde sırtında 20 kilo ağırlık varmış gibi ağır çekimde oynaması ve pivot santraforluğun gereklerini yerine getirememesi de ilginç. Valerien'in direkt futbol anlayışının akabinde Şenol hoca ile topa sahip olma takıntısı aşılanan takımın; defans ve orta sahada sürekli yan pas ve geri pas yapması, bu pasları da kağnı hızında yapması ne enteresan. Takımdaki oyuncuların hala hızlı paslaşma yapacak kadar birbirlerini tanıyamamış olması ne tuhaf.

Bu işlerde yönetim ve teknik heyetin ardından hedefe futbolcular konur. Mesela milli takımda kan değişikliği çok şey değiştirdi. Ama Beşiktaş'ta değişen bir şey yok gibi görünüyor.

@koşu mesafesi keşke yönetim ve futbolcular da senin gösterdiğin ciddiyetin çeyreğini gösterse.

Bence şu an yapılacak en doğru şey, yarına bile kalmadan, etik metik filan düşünmeden bir teknik direktör getirmek. Yönetim soktuğu kazıkların haddi hesabı yok nasıl olsa, ha bi eksik ha bi fazla. Acilen hocanın açıklanması ve oyunculara da "hocanızı dinlemezseniz gidersiniz" mesajı verilmesi lazım.

Beşiktaş'ı şu durumda transfer filan kurtaramaz, kaldı ki transfer sezonuna daha iki ay var. Fantezilerden vazgeçip, bir an önce pragmatik oyuna dönülmeli. Eğer önde presi yapacak oyuncunuz yoksa önde pres yapmayın mesela. Geriden oyun kurmayı beceremiyorsanız vurun gitsin. Şu durumda bizim "ya büyük takım gibi oynamalıyız" diyecek durumumuz yok, maşallah böyle giderse büyük takımlığımız da kalmayacak.

Şu şartlarda takımı devre arasına ya da kongreye kadar götürecek bir hoca şart oğlu şart. Bu durumda da tek isim Rıza Çalımbay gibi duruyor. Zaten böyle bir görevi kabul edebilecek çok az isim var.

Beşiktaş'ın sahadaki probleminin kaynağını arıyorum. Kolay puan kaybetmeyen GS ve FB yüzünden kontrast farkı desen her ortalama üstü deplasmanda net mağlubiyetleri nasıl anlatacaksın? Konferans ligi elemelerinde durum fena değildi desen Brugge, Lugano ve Bodo'dan alınan toplamda 1 puanı nasıl açıklayacaksın?

Mert/Rosier-Saiss(solak sağ stoper)-Colley-Masuaku/Amir-Salih-Gedson/Redmond-Aboubakar-Cenk geçen sezondan umut verdi desen; Bailly-Amartey-Necip Saiss'ten 3 gömlek, Ghezzal-Rebic-Rashica Redmond'dan 5 gömlek aşağı oyuncular mı denilebilir.

Dönüp dolaşıp transfer politikasına geliyoruz bence. 1 olur 2 olur ama transferlerin neredeyse tamamını istikrarsızlığıyla bilinen veya sakatlığıyla meşhur oyunculardan seçersen ve geçen sezondan farklı olarak Avrupa kulvarını ekleyip sezonu elemelerle çoook erken açarsan sıkıntı yaşarsın.

Geçen sezon göz dolduran kadroyu bırakalım; bu sezon başında transferler henüz yetişmeden önce; Mert/Rosier-Necip-Colley-Masuaku/Amir-Salih-Gedson/Onur-Aboubakar-Muleka kadrosu dahi az buçuk futbol oynuyor ve ne yaptığını biliyor gibiydi.

Ben problemin kaynağına kadro istikrarsızlığını koymayı öneriyorum. Beşiktaş'ın ideal 11'i var mı? Sakatlıklar o kadar kanıksandı ki geride o maç kim sağlıklıysa o oynuyor. Orta üçlüde Amir-Salih-Gedson zaten hücum anlamında sıkıntılıyken bu üçlüye yapılan dokunuşlar işleyişi geri götürüyor bir de. İleride ise sayı olarak fazlalık durumu Aboubakar sabit olmak üzere Ghezzal, Rashica, Muleka, Cenk, Rebic, Semih, Bahtiyar, Tayfur'un oyun şablonu oturmadan sürekli sürekli sürekli denenmesine yol açtı.

Bir futbol takımının ideal 11'i yoksa oyuncuların eski sezondan veya akademiden aynı formata aşina olması falan gerekir ki her değişen, her forma bulan oyuncu sırıtmasın.

Transfer komitesinin eleştirilen performansı problemlerin ana sebebidir ama teknik heyet sütten çıkmış ak kaşık değildir. Gerekirse 11'e alt yapıdan oyuncu koyması ve sürekli sakatlanan "yeni transferleri" onun yedeği yapması lazım gelir.

Şu an taraftara kadroyu sorsak 3-4 oyuncuyu tutun gerisini gönderin diyecektir, belki biraz da kızgınlıkla. Bir sezonda bu mümkün olamayacağına göre en azından takım uyumu ve istikrar adına güvendiğin 11 adamla ilk 11 oyuncusu olarak yola devam etmek gerekir. Bu rolleri netleştirmek öyle kolay değil tabi. Bu işi futbolcuların abisi/arkadaşı modunda bir teknik sorumlunun yapması ise görünenden daha da zor.

Sürprizlerle dolu bir takım Beşiktaş. Şimdi de Masuaku ve Colley'den sakatlık haberi gelmiş. Bu sakatlık mevzusunun da bir araştırılması lazım. Aşırı yüklenme mi var, başka bir şey mi var yoksa tesadüf mü?

Şimdi görüldüğü kadarıyla Gaziantep maçı öncesinde tek sağlam stoper Necip kaldı. Değeri bilinmeyen Necip. Diğer 5 stoper (Bailly, Amartey, Colley, Talha ve Emrecan) sakat. İş yavaş yavaş 2021 Ajax deplasmanına benzemeye gidiyor.

Sumudica akılcı bir taktikle Burak hocanın Beşiktaş teknik sorumluluğu kariyerini bitirebilir. Muhtemelen de tribün desteğini bırak tribün tepkisi olacak maçta. Burak hocanın mevcut şartlarda işi hiç kolay değil. Bu arada Rıza hoca da alışık olmadığımız bir biçimde yönetime işaret vermeye başlamış. Beşiktaş'ta olsam 50 kupa alırdım gibisinden...

Del Bosque'den 1.60 puan ortalamasıyla devraldığı takım 2.35 puan ortalaması yakalamış o sezon kendi döneminde. Müteakip sezondaki maçlarla birlikteyse ortalama 2.00'ye düşmüş. Aslında geçen sezon ve bu sezonki Şenol hocaya çok benzer bir performans göstermiş yıllar yıllar önce. Bu arada Burak hocanın üç maçlık puan ortalaması 1.00 şu an.

Her maç öncesi kadroyu veren muhabir kadar olmasa da yine camiayı yakından takip eden başka bir muhabir ise konuşulan 2 başkan adayının da teknik direktör adayının Sergen hoca olduğunu aktarmış.

Benim anlamadığım "Şifo"ya şimdiye kadar neden hiç şans gelmediği ve bugün neden adının dahi geçmediği.

Dönelim pazartesi günkü maça. Sağlamlardan bir 11 kurulacak olursa;

Ersin/Rosier-Necip-Onana-Bahtiyar/Amir-Gedson-OX/Rashica-Aboubakar-Rebic 11'i tribün protestoları eşliğinde 3 puan arayabilir.

İnsan bu akşam Rize'deki maçı izleyince acaba Beşiktaş başkanına haksızlık mı yapılıyor diye geçiriyor içinden.

Belki tecrübesiyle bugünleri önceden tahmin etti ve düşük profilli bir takım hazırladı. Ramos'a, Talisca'ya para harcamadı. Belki de taraftar baskısıyla OX ve Rebic'e yüksek kontratlar verip Rashica, Bahtiyar ve Onana'ya bonservis bağladı.

Mevcut ortamda; Ersin/Rosier-Necip-Colley-Masuaku/Amir-Salih-Gedson/Ghezzal-Aboubakar-Muleka kadrosuyla da üçüncülük mücadelesi verilirdi. Yedekler altyapıdan tamamlanırdı.

Kimse ligde hakemlerden şikayet eden takımlar Avrupa'da kendini göstersin demesin. Bu iş performans işi olduğu kadar moral ve motivasyon işi aynı zamanda.

Geçen sene "ligi bitirtmem" bu sene "ismini vermek istemeyen sponsorlar". Kritik anlarda kritik yanlış kararlar. Sonra aşkın olayım meşkin olayım vs. İşte bu noktada Beşiktaşlı taraftarlar başkana teşekkür etmeliler. Kendilerini stresten kurtardı. Düşünsenize, takımın ligden ekim ayında kopmayıp iddiasını son haftalara taşıdığını. Sağlıklı beslenin, mümkün olduğu kadar spor yapın ve stresten uzak durun! Ciddiye alıp heyecan yapıyorsanız da "bitmeyen" ligi izlemeyin. Dizi izleyin, sinemaya gidin, parklarda gezin. Tiyatroya da gidebilirsiniz!

Beşiktaş'ta son olarak Aboubakar hastalanmış. Futbolcuların komik anılarından program yapan başka bir muhabir de bazı futbolcuların takımı sabote ettiğinden bahsetmiş. Takımlar başarısız giderken genelde böyle iddialar çıkar.

Bu arada dün Rizespor'a verilmeyen penaltı için; yıllar önce "Escude neden düşüyor" diye ceza sahası dışındaki pozisyona verilen penaltıyı sulandıranların "Zaha ve Bardakçı'nın neden düştüğü" konusunda tirat atıp atmayacaklarını merak ediyorum. Spor medyasındaki tarafsız yorumlara bayılıyorum.

Yarınki maç için Beşiktaş kadrosunu tekrar güncelleyelim:
Ersin/Rosier-Necip-Onana-Bahtiyar/Amir-Gedson-OX/Rashica(Ghezzal)-Cenk(Semih)-Rebic(Muleka)

Pendik-FB maçında önce Beşiktaş bu Welinton'u nasıl göndermiş dedim. Bedavadan biraz pahalıya oynayan ve takımı tanıyan stoperi gönderip (artık istatistiki açıdan demekte sakınca olmasa gerek) müzmin sakat Amartey'i transfer etmek ve Welinton'un 2 katından fazla maaş vermek efektif bir kadro güncellemesi olmamış.

Ardından Welinton boşalttığı kademesiyle hücuma çıkarken kaptırdıkları topta gol yenmesine neden olunca neden gönderildiğini tekrar hatırladım.

Welinton'u geçtim Dortmund maçında Bellingham ve Haaland'a karşı oynattığın ve yatırım yaptığın Montero'yu gönderip hem sakat hem top tekniği düşük stoperlere mahkum olmak da mantıklı olmamış. Burun bükülen Montero takımda olsa banko oynayacağı bir stoper hattı mevcut şu an.

Beşiktaş'ın kendi evinde puan bıraktığı Pendik karşısında FB farka koşuyor. Bu arada yine eski bir Beşiktaşlı Diaby'nin sahada olmasıyla Diaby'li günler geliyor akla. Burak hoca oynarken yaptıkları verkaçlar. O zamanlar mı yoksa şimdi mi daha beter bir kadro var, tartışmaya açık.

Yarın için madem sakat/hasta çok. Bir "during Africa Cup" simülasyonu kadrosu da çıkarılabilir aslında.

Ersin/Rosier-Necip-Bahtiyar-Onur/Amir-Gedson-OX/Rashica-Cenk-Semih gibi.

Hadi Welinton, Montero yabancı statüsünde. Gönderdin. Berkay'ı göndermeyi hiç anlamıyorum. Hem stoper hem ön libero oynatabileceğin, şampiyonlar liginde oynadığı ilk maçı dövme yaptıracak kadar Beşiktaş (ya da futbol) aşığı bir oyuncu. Üstelik yerli statüsünde.

Böyle absürt sezonlar normalde takımlar için genç oyuncu çıkarma ve ona şans verme fırsatı olur. Hepten zarar yazmaz bu şekilde. Artık bari seçime kadar Demir Ege, Semih ve Emirhan D. falan biraz forma şansı bulsun.

Şimdi de Rosier'in hastalık haberi geldi. Olay farklı bir yere gidiyor. Ancak son antrenman fotoğrafına bakılırsa Salih ve Bailly sakatlıktan dönmüşler.

En güncel olası 11'i yazayım:

Ersin/Onur-Bailly-Necip-Bahtiyar/Amir-Gedson-OX/Rashica(Ghezzal)-Cenk(Semih)-Rebic(Muleka)

"Özel tasarlanan" 100. yıl formasının vaktinde federasyona bildirilmediği için yarınki maçta giyilemeyeceği yönünde bir haber okudum. Umarım şakadır. Beşiktaş gerekirse motosikletle falan yetiştirirdi çünkü evrakları.

İki takımlı lig ve şampiyonluk yarışı projesi pazarlamacılarından entelektüel futbol assolisti a.k.a "Escude niye düşüyor", Rize-GS maçında iki GS'linin Rizeliyi yatırıp üstüne çıktıkları pozisyon için "sordum, kimse penaltı demedi" gibi geçiştirme bir yorumla işin üstünü örtmüş.

Beşiktaşlılar neler görmedi ki? Beşiktaş böyle giderse aç kalırız dekoder satamayızlardan tut, derbicik muhabbetlerine. Eski Beşiktaş başkanı da bir ara iki takımı kardeş yaptık diyordu. Tabi takım başarısız giderse eski "yükselenim Beşiktaş", "Beşiktaşlı değilim ama duruşunu, bestelerini beğeniyorum" günlerine dönmek isteyeceklerdir.

Bugünkü maç için kadrodaki anormal eksiklikler hakkında konuşulanlar var. Maçı izleyip bir görelim; sahadakiler, tribündekiler, kenardakiler nasıl bir performans ortaya koyacak.

Ben gelişmeleri yazmaktan yoruldum. Şimdi de Burak hocanın Rebic'i idmandan kovduğu haberi düşmüş. Oysa teknik ekibe vatandaşları katılınca morallendi haberleri de çıkmıştı.

Takım giderek daha da karışıyor. Aralık ayını beklemeden çok ağır hasar alabilir camia. Akşamki maç da 3 puan mücadelesinden bambaşka bir şeye dönüştü sayılır artık.