Üste üste kazanma trendine giren lider takım sonunda puan kaybetti. Şimdi üst sıralardaki diğer takım taraftarları kendi maçlarına bir kat daha fazla ilgi gösterecektir. Şu üst üste kazanma meselesine değinmek istiyorum. Galatasaray 14 maç ile rekor kırdı ve 15. maçta takıldı diyorlar. Eski rekor 13 maç ile Beşiktaş'ın diyorlar. Galatasaray 14 maç oynamadı ki! Bir maçı ligden çekilen takımla olduğu için "hükmen galip" sayıldı. Fiili olarak Galatasaray Beşiktaş'ın rekorunu egale edebildi sadece. Bütün tartışmaların yanında bunu da tarihe not düşelim.

Twitter atışmaları esnasında futbol dostluk kardeşliktir moduna giren bazı Galatasaraylılar, ilk puan kaybında bu kez de ofsayt olarak attıkları golün sayılmasını istemişler. Yani "ligi bitirtmem" modu tehlike anında kullanıma hazır tutuluyor.

Fenerbahçe takımı çok daha fazla iştahlanmıştır ama Beşiktaş için de ilk hedef ikinciyi yakalamak olacağından "bu haftalarda güzel oyun değil üç puan önemli" klişesi moduna girildi.

Beşiktaş'ın İstanbulspor maçına;

Mert / Onur-Saiss-Colley-Masuaku / Amir-Gedson-Salih / Redmond-Aboubakar-Cenk 11'i ile çıkması muhtemel.

Son maçta oyuna girerken yavaş davrandı haberi servis edilen Saiss kesik yiyebilir. Oysa ani sakatlık sonucu oyuna girerken bandajını falan sarmadan koşa koşa oyuna girmesi lazımdı! Şenol hoca şu isimleri istemiyor haberlerine ayrıca değinmek lazım. Millet, Şenol Güneş'i eldeki oyunların performansını yükseltir diye istedi. Her sene, her devre 5-10 futbolcu gidecek 5-10 futbolcu gelecekse o kulübün ekonomisi düzelmez.

Mesela Muleka, Kasımpaşa'da çıkış yaptı, beğenilip yatırım yapıldı, santrafor olmasına rağmen ısrarla sağ kanat oynatıldı ve kötü oyuncu ilan edildi.

Son olarak Dele Alli, iç sahadaki bir maçta beklentilerin çok üzerinde bir orta saha performansı gösterdi. Top çalma, ikili mücadele falan. Sonra sürekli kesik yedi. Kimse niye olduğunu anlamadı. Kimse de neden olduğunu sorgulamıyor.

* Bu sefer maçın tamamını izlemeyi başladım. 3-1lik skor iyi ama tam bir illüzyon.
* Bu kadro 0-0'da sadece duran topla gol atabilirdi ki öyle oldu. 1-0'a kadar pozisyon yok, aksiyon yok.
* Cenk ile zaten takım 1 kişi eksik oynarken, ön tarafa Maxim'i de atınca İstanbulspor akın akın geldi. Golü de buldular. Cenk çıkıp Tayfur girince takım şablona oturdu ve tekrar üstünlük kurduk.
* Salih yeni Tolgay :) Ne olursa olsun ilk o çıkacak. Bence Maxim girerken Salih değil Cenk çıkmalıydı.
* Mert'in bazı maçlarda kafası gidiyor. Fazla güvenden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama 3-4 maçta bir sallanıyor. Yenilen goldeki pası, penaltı pozisyonundaki hamlesi ve kurtardığı için dikkat edilmeyecek olan aşırtma pozisyonundaki hatalı çıkışı sıkıntılı.

Malum "winner" camia, ilk win'emediği maçın ardından hakemli, MHK'lı açıklama yapıyor. Kendi usulünce önlem alıyor. Beşiktaş'ın sosyal medya kanaat önderleri ise Federasyonun şakkadanak aldığı çekilen takımlar kararını unutup 5 puan hayali kuruyor. Evet, çekilen takımların tüm maçları yok sayılsa Beşiktaş liderle arasındaki mesafeyi 2 maça indirmiş olacaktı. Şimdi 11 puan ve kapanması çok çok çok zor. Lig bu şekilde sona erdiğinde Beşiktaş, Galatasaray'dan 2 fazla deplasman maçı oynamış olacak fiili olarak. Tıpkı üst üste kazanma rekorunda fiili olarak Galatasaray ile eşit olduğu gibi. Beşiktaş'ın lig statüsüne dair itirazı sulandırılsın diye play-off talebi haberi yapıldı. Beşiktaş cephesi yalan haber, nereden çıkıyor bunlar dedi. Bir baktık play-off muhabbetini Fenerbahçe kanadı seslendirdi.

Ortalık çok karışık. Sırada Kadıköy deplasmanı ve bu deplasmanı çok seven Şenol Güneş'ten oluşan bir etkinlik var. İyi seyirler.

Futbol goz kanatiyor ve cok kotu. Valerien Ismael doneminde ilk 4-5 mac gercekten iyi futbol vardi. Valerien Ismail ikinci donem ve su maclar arasinda pek fark yok futbol olarak. Farki yaratan:

1 azalan hakem hatalari
2 Cenk tercihinin kotu futbol olsa da gol yollarinda sonuc vermesi ve bu sekilde galibiyetler almamiz (hayret, iki forvet kullanip ceza alaninda cogalmanin Anadolu takimlarina karsi etkili olmasi inanilmaz bir sey, kimsenin de aklina gelmemisti halbuki)
3 kaleye bir patates cuvali yerine az-cok kaleci meslegini icra eden bir arkadas koymamiz

Tabii sadece dogru tercihler de olmuyor. Saiss-Colley ve Onur-Rosier tercihleri de tamamen inat ve tipik antrenorlerde gordugumuz 'degisik birseyler yapayim da ustun bir futbol zekasina sahip oldugumu gostereyim' takintisindan ibaret. Masuaku-Umut sacmaligindan donduk. Ilerleyen zamanda Onur ve Colley'in vasatligi goze carpinca ondan da doneriz. Umarim o zamana kadar Rosier ve Saiss'i kaybetmis olmayiz.

@kosu mesafesi,

Camia olarak cok yanlis tepki verdik. Biz hep zamansizlik uzerinden vurulduk, ama ortaya cikti ki bu cikisi durup dururken yapmamis, TFF bu konuda toplanti yapinca fikrimizi belirtmisiz. Kamuoyunda sacma sapan sekilde firsatci kulup konumuna dustuk. Bunun onune cok kolay gecebilirdik, gecemedik.

Bu konuda adaletin nasil saglanacagi belli. Takimlar olaganustu durumda ligden atilinca neler yapilir belli. En basit ornek Euroleague'den Rus takimlarin atilmasi ve tum maclarin oynanmamis sayilmasi. Ornegi unuttum ama baska bir takim daha atilmisti UEFA organizasyonundan ve orada da tum maclar oynanmamis sayilirdi. Besiktas'ta bunlari arastirip basin aciklamasiyla ortaya koyacak bir akil'in olmamasi uzucu.

Sen eger bundan sonraki maclari hukmen maglup sayarsan zaten bu takimlari suclu yerine koyarsin. Bu da ligden dusurmek demek, ama dusurmuyorsun. Olaganustu durumla ligden cekip seneye tekrar sans vereceksen onlari yok sayman lazim. Bu da tum maclari oynanmamis kabul etmeye getirir olayi. Besiktas oyle veya boyle lig sonunda 2 deplasman maci fazla yapmis olacak. Boyle bir sacmalik olamaz. Bunu tabii ki ispatlayamam, ama 6 puanlik avantaji biz saglamis olsaydik ve FB ve ozellikle GS alehine olsaydi bence kesinlikle boyle bir karar cikamazdi.

Bok gibi oynayıp sonuç alınca şampiyonluk sesleri çıkaran taraftar aynı oyunu oynayıp üstüne hakem rezaletleri yaşayıp puan kaybeden hocaya bok atıyordu. Değişik kitleye sahibiz.

İnanılmaz bir onur övmesi görüyorum sosyal medyada. Şuan rosierin verdiğinin neyini fazla veriyor ben anlamadım. Aynı şeyleri görüyoruz sahada ama adamı Şenol Güneş aldırdı diye övülüyor. Belki de transfer yasağı alacağız kendisini aldık diye. Kötü oyuncu demiyorum ancak bu kadar fazla övülmesini anlamıyorum.

Colley aynı şekilde bu kadar masraf yapıp alınacak adam mıydı sonuna kadar tartışırım. Saise zaten para veriyorsun üstüne Colley gibi tek hamleli bir adama parayı gömüyorsun. Muazzam saçmalık.

Velsahıl oyuncu performansları ile gelen sonuçları herkesi aldatıyor. Antalya Sivas gibi takımlara karşı oyuncu performansı alamadın sonuçta çıkmadı. Bu kadar tantanaya değecek kadar ortada birşey yok.

Maaşları ödenen N'Koudou'nun, Dele Alli'nin neden oynamadığını ben de anlamıyorum. Ama yeni transferleri gömenleri de subjektif buluyorum.

Onur'un Rosier'den artısı çizgiye yapışmaması. Rosier bir zamanlar içe devriliyordu ama uzun zamandır unuttu. Hepsinden öte Rosier'in çok açık bir form düşüklüğü vardı. Forma artık garanti değil. 2021'deki gibi oynarsa formayı geri alır zaten.

Colley gömenleri hiç anlayamıyorum. Herhalde Beşiktaş - Sampdoria maçını izlememişler. Maç boyu Weghorst'u ve Beşiktaşlı hücumcuları bezdirmişti. Ersin'in uzaydan yediği golde de Gedson'dan baskıyla top kapan oydu. Dileyenler maçın özetini internetten izleyebilir. Bence Anadolu takımlarının sıkça kullandığı fizikli hedef santraforları marke etmek için bire bir. Talha'dan daha sert, Welinton'dan daha cüsseli. İki sağ ayaklı stoper tandemi olabildiğine göre iki sol ayaklı tandem de olur. Birkaç maç Saiss ile denenebilir. Ayrıca, teknik direktörün üçüncü tercihi neden Saiss diye sorgulamak yerine Colley'nin kapasitesine takılmak yanlış.

Amir bu haftaki uzun paslarıyla bir "du bakalım" dedirtti. Maxim de galiba ilk transfer planında yer almadığından kısa süreler alıyor.

Bir diğer ara transfer Aboubakar'dan hala memnuniyetsiz olan yoktur herhalde. İlk haftalarda koşamıyor bu dendi ama adam açıldı. Teorik olarak Weghorst - Aboubakar takasından Beşiktaş'ın karlı çıktığını söylemek yanlış olmaz.

Oyun olarak berbat durumdayız. Ve hoca değişikliklerle her seferinde çorba yapıyor. Bu kadar transferden, aradan sonra oynadığımız oyundan utanması lazım hocanın. Aradan sonra yine Fb deplasmanına en korkak 11’iyle çıkacak.
Hiçbirşey beklemeyin oyun anlamında.

Transferler tamamen egosunu tatmin etmek için yapıldı. Colley’i getirip Saiss’i kesmek saçmalık. ŞG’nin ego tatmini, Beşiktaş’ın maddi olarak kaybı.
Onur‘u direk kadroya yazıp ligdeki son 10 yılın en iyi ikililerinden biri olan Ghezzal-Rosier’i bozmak da saçmalık. Tamam, yedeklesin sorun değil. Ama ŞG’nin yaptığı o değil. Aşağılık kompleksli bir adam olduğu için otoritesine boyun eğmeyen herkesle sorunlu.

@kosu mesafesi,

Tek bir maca gore, hele ki hazirlik macina gore oyuncu degerlendirmek bence pek dogru degil. Colley'in kariyeri belli, su ana kadar gosterdigi belli, kumasi belli, odedigimiz para belli. Saiss'in tirnagi olamaz. Ha, mesela dersin ki ben savunmayi onde kurmak istiyorum, derin tek hamleli stoper istemiyorum. Veya mutlaka cok iyi oyun kuran bir stoper istiyorum, eyvallah.
Colley Saiss'in 1 tik hizlisi, 2 tik ayagi daha kotu olani ve 2 gomlek kalite olarak asagisinda olani. Saiss-Colley degisimi icin 3.5 milyon euro para harcamak sacmaliktan baska birsey degil.

Senol Gunes'in Saiss'i 3. adam olarak gormesini sorgulamayi gerekli bulmuyorum. Tipki neden Umut Meras'i Masuaku'ya gore tercih etmesini, Ridvan'i yedek birakip dunya kupasinda Umut Meras'la oynamasini, Kenan Karaman'i ilk 11 oyuncusu olarak gormesini, yillarca Atiba-Necip'i Tolga-Oguzhan'a tercih etmesini sorgulamadigim gibi. Gerek yok.

@BJK4EVER
Ben kulübün futbol aklının, Colley'yi tam da o hazırlık maçında beğenip transfer ettiğini düşünüyorum. Ghezzal'ı telefonda 1 dakika izleyip transfer etmeyle kıyaslarsak bu konuda gelişme var diyebiliriz.

Beklendiği üzere, liderlik yarışındaki rakipler saha içi yerine TFF, MHK, VAR denklemine yoğunlaştılar. Bu sırada Beşiktaş tarafından da cılız bir şekilde "40 gün önce verdiğin kararı değiştirme şansın var mı TFF?" tadında bir talep dillendiriliyor.

Dünden beri yapilan aciklamalara anlam veremiyorum. Bayram degil seyran degil enistem beni neden öptü misali. Ben Besiktas’li olarak utandim. Resmen; Fb-GS kavga ediyorsunuz, tüm ilgi üstünüzde, biraz da ben satasiyim da ilgi çekeyim gibi bizimkilerin yaptiklari. Tüm yöneticiler; Besiktas agir tastir, altinda kalirsiniz paylasimlari yapiyor falan. Cidden ben mi bisey kaciriyorum yoksa 2 gün önce ciddi biseyler mi oldu bize karsi?

@gecegezgini

soyle ozetleyebiliriz:

- gs puan kaybetti.
- puan kaybini hazmedemeyen gs federasyon/mhk'ya saldirdi.
- gs'nin puan kaybettigini ve saga sola saldirdigini goren fb, gs'ye gelecek olan muhtemel eyyami onlemek icin ayni seyi yapti.
- gs'nin puan kaybettigini goren biz belki bir umut sezondan bir seyler cikarabiliriz diye federasyonun sacma kararini tekrar gundeme getirdik. ilaveten eyyam savaslarina dahil olup kadikoy'den bir umut puan alabilmek icin biz de isin icine girdik.

Hakem hataları vs konularında böyle bildiriler filan yayınlamaları hem çocukça hem de -bence- küçük düşürücü. Ama Beşiktaş gaziantep ve hatay deplasmanları konusunda yerden göğe kadar haklı. Üstelik de başkan bunu söylediğinde yemediği hakaret kalmadı. Hem de Beşiktaş taraftarından. Şimdi de hastag filan açıyorlar. Geçti Bor'un pazarı artık.

GS taraftarı sosyal medyada en iyi örgütlenen taraftar kitlesi. Özellikle son yıllardaki başarılarının %50'si, incir çekirdeğini bile doldurmayan meseleleri "ben tek siz hepiniz"e getirmeleri. Ha bu arada genelde kadro olarak da çok güçlü olduklarında yaparlar bunu :) Böylece zaten ligin doğal favorisi oldukları sezonları "bize karşı kurulan komplolara rağmen kazandık" diye anlamsız ve dayanaksız bir söylemle bize yuttururlar.

Bizim taraftarımız da GS manipülatörlerin en kolay gazına gelen güruh. Adamlar bize açık açık "oynanmayan maçın galibiyetini istiyorlar, alın aq hepsi sizin olsun, şampiyon da siz olun, mezarcılar sizi" diye konuyla hiç bir alakası olmayan iftiralar attılar, bizim 30 Iq'lu taraftarımız ise "ANÇ senden nefret ediyom, Beşiktaş'lı olduğumdan utanıyom" gibi büyük ve karakterli adamın geri dönmeyeceği laflar etti. Çoğunun olayın ne olduğundan bile haberi yok.

Bence başkan ilk günden beri doğru yerde durdu. Hatta "yeri zamanı değildi" filan deniyor, tam da yeri ve zamanıydı. Sonuçta TFF bunun için toplantı organize etti, bu konu konuşuldu, GS lobisi yine istediğini herkese yedirmeye çalıştı, bizim başkan yemedi diye tu kaka oldu. Şimdi de benim bu 30 Iq'lu, algısı internet explorer'dan da yavaş çalışan taraftarım meseleye uyandı. Hatay Antep gibi hiç de yabana atılmayacak iki deplasmanı oynamadan hanesine yazan GS ile orada 6 puan kaybetmiş takımın yarışmasının adil olmayacağını kafası bastı ama aradan da mevsim geçti. GS bu saatten sonra o avantajı yedirir mi size? O zaman başkana söveceğinize "bu adam bişey diyor, bi tuhaflık var bu işte" deseydiniz, belki TFF'de kararı erteleyecekti. Şimdi çıkarın o kuyudan taşı. Sonra da ANÇ Beşiktaş'ın hakkını savunmuyor yea dersiniz. Hak savunmayı da bilmem hangi maçta bilmem hangi dakikada 5 cm ile verilmeyen ofsayt için 18 paragraflık açıklama yayınlama sanırsınız, aynen devam.

@pheaglix; müthis özet olmus, eline saglik :)

@yilmaz; evet o 6 puani bize yedirmeyecekler maalesef. Tff’nin gecmiste Samsunspor ve Elazogspor örneklerinde de su anda önerdigi çözümü uygulamis olmasi, isi daha da zorlastiriyor. Yani bu tarz ligden cekilmelerde her zaman tum maclari yok hukmunde saymis da bizim senaryoda saymamis gibi bir durum yok maalesef.

Fakat su var; Tff’nin gecmis iki mqctaki uygulamasi bence yanlis. Ve yanlis uygulamayi ornek gosterip yeni bir yanlisa imza atiyorlar.

Ben genel olarak zamanlamayi cok komik bulmustum, sagolsun pheaglix sebebini aciklamis.

@GeceGezgini burada istenen 6 puan değil, tüm maçlar oynanmamış sayılsın deniyor. Evet geçmiş örnekler var ama o dönem neler konuşuldu etti bilmiyoruz. Belki de tek kulüp olmasından dolayı diğer takımlar tölare ettiler. 6 puan şampiyon belirleyebilecek bir puan. Eğer genel averajı da düşünürsen 3 maçlık bir avantaj demek. Bu oldu bittiye getirilecek bir konu değil. Ha TFF deseki, bu deprem sebebiyle vereceğimiz her karar bir haksızlık yaşatacak, bu yüzden ligleri burada bitiriyoruz ve GS'yi şampiyon ilan ediyoruz, o bile daha mantıklı.

Astrolog bir dostumla yaptığım görüşmede şaşırtıcı şeyler duydum. Gök cisimleri şampiyon Beşiktaş diye bağırıyormuş adeta.

Ermenistan Milli Maçı'nda bazı Beşiktaşlılar gözlerine inanamamıştı. İlk 11'de üç Beşiktaşlı oyuncu vardı. Ancak bu akşamki Hırvatistan maçı gösteriyor ki, "Beşiktaş'ta oynayan milli takımda oynayamaz" kuralı yeniden devrede. Bu tabi işin şakası. Böyle bir kural yoktur. Sadece tesadüf vardır. Sakatlığı var diye kadrodan çıkarılan oyuncu Galatasaraylı ise polemik konusu olur. Bu da bambaşka bir tesadüftür.

"Yeri gelmişken belirteyim, 28 yaşında olduğu için geç addeliyor ama Onur Bulut prime Gökhan Gönül havası vermeye devam ediyor. Bu arada, kulüpler birliği toplanıp Hatayspor-Antepspor ligden çekilme kararının puan uygulamasını oylayacakmış bu hafta. Biraz erken olmuş bu aksiyon."

Hırvatistan karşısına ilk 11'de 1 Beşiktaşlı, 1 Fenerbahçeli, 1 Galatasaraylı ve 8 yurtdışında oynayan oyuncu ile çıkacak olan Türk Milli Takımı'nın üstün bir mücadele vermesi gerekiyor. Kadro seçimi kimsenin gönlü kalmasın gibisinden dursa da kesin bu da tatlı bir tesadüftür.

kadro seciminde "besiktas'li olan oynamaz" kurali genelde islese de bence bu seferki kadro cok da mantiksiz degil. ozellikle kendi yari sahamizda gecmesi muhtemel macta cenk yerine kerem, onur yerine zeri kotu tercihler degil.

kuluplerin hatay-antep durumunu oylamalarinin istenmesi de tamamen tiyatro. oturup bakmadim ama lig durdugunda hem hatay hem antep ligin sonlarinda olduguna gore muhtemelen gecmis maclarin sayilmasindan fayda saglayan takim sayisi saglamayan takim sayisindan fazladir. oylama yapilir, cogunluk maclar sayilsin der, kulupler boyle istedi diye konu kapatilir.

Maçı sanki Kuntz değil de yerel bir teknik direktör idare ediyordu. Maçın başında gazla saldıran bir takım. Karşı tarafta, deplasmana kontrollü çıkmış güçlü bir takım. Ev sahibinin sonuçsuz hücumlarına karşın deplasman takımının attığı adeta halı saha golüyle oyunu çözmesi. Milli maçlarda yokları oynayan Hakan Ç. çıktıktan sonra daha defansif İsmail'i alıyorsun ki o İsmail oyunuyla Hakan Ç.'yi ikiye katlıyor o ayrı. Arda'yı o dakika almıyorsun maç koptuktan sonra alıyorsun. Son dakikalarda yerel teknik direktör stili çift pivot santrafor koyuyorsun. Hırvatistan yürüyerek galip geldi resmen.

Bu milli takımda Onur Bulut varken stoperden hallice sağ bek Zeki oynamaz. Fenerbahçe'de Anadolu takımlarına karşı iş yapan Ferdi büyük maçlarda sol beki kotaramaz. Hakan Ç. isterse Real Madrid'de oynasın bu milli takım performansıyla ezbere ilk 11'e yazılmaz. Enes büyük maçlarda tek santrafor oynayamaz.

Büyük takımların gönlü hoş olsun diye Galatasaraylı çıkıyor Galatasaraylı giriyor. Fenerbahçeli ve Beşiktaşlılar oynuyor. Süper ligde başka takım yok mu?

Son olarak; zannedersem Arda(keywords: uçak, hastane, prim, adam, karam) için futbol sonrası dikensiz gül bahçeli bir kariyer inşa edilecekti. Tepkiler üzerine bir süre beklenecek olabilir. Milli maç öncesi plaket falan verilmiş kendisine. Bu ara PR çalışmalarını arttırmış her yerden videosu çıkıyor zaten. Hayırlısı, böyle değerlere sahip çıkmak gerek.