İşte sahada ne oynandığına bağlı kalmaksızın heyecan içeren bir maç. Kadıköy deplasmanında bir Beşiktaş. Beşiktaş adına kadro planlamasını masaya yatıralım: Hemen hemen oturan Mert-Onur,Talha,Colley,Masuaku-Amir,Gedson,Salih-Ghezzal,Aboubakar,Cenk ilk 11'i ile sahaya çıkmak mı daha mantıklı? Yoksa, rakibin olası tercihlerine göre dokunuşlar yapmak mı?

Fenerbahçe'de Serdar Dursun'un ilk 11'de olması bekleniyor. Markaj için Colley bire bir. Weghorst'u nasıl da bezdirmişti hazırlık maçında. Ama derbi maçında sağ stopere Talha yerine Saiss'i yazıp takıma tecrübe katmak daha mı iyi sanki? Onur milli arada tek maç oynadığı için büyük ihtimal ilk 11'de başlayacaktır. Şenol hoca yerli sayısını asgarinin üzerinde kullanıyor ama değişiklik hamleleri için "yerli" sağ bek olmak da bir adım önde olmak anlamına geliyor. Masuaku derbide Kayseri deplasmanındaki gibi teknik gücünü göstermek isteyebilir. Salih yerine Maxim tercihi hem rakibe hem takıma net bir mesaj olur. "Gol atmaya geldim" gibi. Ghezzal ve Aboubakar için herkes hemfikir olabilir. Sağ açıkta ise santrafor orijinli Cenk mi formu yükselen Redmond mı daha iyi olur? Karşısında Osayi gibi hızlı bir oyuncunun olacağı da hesap edilirse tabi.

Gel gelelim, seyir zevki yüksek bir maç olacağını düşünenler az değil.

Zor bir maç. Her ne kadar 10 yıldır kupa alamamış olsalar da rakibi hafife almamak gerekir. Kendi evinde hakemi ve taraftarı arkasına alıp güçlük çıkarabilecek bir takım. Abuşun fantastik golleriyle 2-1 kazanırız diyorum.

Rosier ve Saiss kadro disi kalmis, sasirmadim.
Yine defansif bir kadro (muhtemelen Necip'li), hucumda rakibi zorlayamayan, sadece defansa cekilip baski yiyen, Saiss gibi bu oyunun 1 numarasi stoperi kusturup baski'ya gelemeyecek kalitede stoperlerle gol yiyip maci verecek bir takimla cikariz muhtemelen.

Tamamen rakibin de cekinmesine, Aboubakar ve Ghezzal'in sapkadan tavsan cikarmasina kalacagiz. Yoksa GS deplasmanindaki gibi cok etkisiz bir oyun ve net bir maglubiyet garanti gozukuyor.

Ilk 11 belli olunca hersey daha net olacak.

Beşiktaş'ı uzun zamandır ilk defa bir derbiye, "rakibe göre önlem" almamış ilk 11 ile başlarken görüyorum. Beşiktaş ideal 11'i midir tartışılır ama bu kadro son haftaların ideal kadrosu. Orta sahayı sertleştireyim, bari bir bekim defansif olsun veya Cenk ile Aboubakar fazla hücumcu kaçar denmemiş. Eski sezonlardan sol stoper Escude'nin sol bek çıktığı bir Kadıköy deplasmanını hatırladım da şimdi. Neyse...

Fenerbahçe ise beklenen kadroların aksine; 3 stoperli, Arda'lı ve çift santraforlu bir kadro ile başlıyor. Derbinin anlamını bilen yerliler (Mert Hakan, Serdar ve Arda gibi) mantıklı tercihler gibi duruyor, özellikle bu sezonki derbi performansı düşünüldüğünde...

Bakalım kadrolar nasıl performans verecek.

gecen gs ve bu fb maclari yakin tarihte en aciz oynadigimiz derbiler olabilirler. anadolu takimi gibi oynuyoruz diyecegim ama onlar bile en azindan duzgun kontraya cikabiliyorlar.

Var'ın olduğu yerde bu penaltılar nasıl çalınabiliyor?Elinde her türlü açıdan görüntü var bizim ekranda gördüğümüzü sen de görüyorsun.Arda da ciddi ciddi bastığını anlatıyor Onur'a yazıklar olsun cidden

Tam da yazdigim gibi bir mac oldu. Hucum plani, organizasyon namina tamamen bir hiciz. GS deplasmani da boyleydi. Sen rakibi hic tedirgin etmeyip ustune getirirsen bir sekilde atarlar. Karambol, top kaybi, duran top, uzaktan sut, bir sekilde atarlar. 1 ve 2'de girmedi, 3'te penalti oldu. Penalti calinmasa 10 dakika sonra, 20 dakika sonra yine atarlardi.

Bizim tamamen tesaduflere kalmis tek pozisyonumuz da geldi ayagimiza atamadik maalesef. Aboubakar- Ghezzal- Gedson sapkadan bir tavsan daha zor cikarir.

Savunma'da saglam duran tek adam Masuaku. Senol'a kalsa o da olmayacakti, bugun hayalindeki Onur-Tayyip-Colley-Umut defansiyla cikardik. Rosier'e tercih ettigi Onur rezalet otesi oynuyor. Colley tam bir Anadolu takimini her buyuk macta yakan beyinsiz Afrika'li stoper. Takimi ve kulubu likayat sahip Besiktas'lilar yonetecegine Besiktas'tan cok Trabzonspor'u seven 2 bunak laz'a emanet edersen boyle olur. Umarim tez zamanda siktiriolup gider de Rosier ve Saiss'i temelli kaybetmeyiz insallah.

Ne dediysem o! Beşiktaş adamı madam yapar. Gaspedilen puanlar da verildi mi kartal şampiyon!!!

Bjkever puhahaha laz adamı papaz yapar.

Ahahahha adamlardaki loser'lak bambaska seviye. Hatay-Antep karari lehimize donerse lig cok seye gebe.

@ordabirkoyyok,

Maci getiren kisisel kalite ve Valencia oldu, yoksa Senol'luk birsey yok macta.

Sezon başında Fb sürükleyip götürecek sanılırken demiştim, Jesus VI’dan en fazla bir tık üstün diye. Maçla ilgili konuşulacak ilk şey rakip. Öne geçmişken penaltı kaçırıp 10 kişiye karşı ısrarla maçı önde oynamaya çalışmak aptallık resmen.

İkinci konu da Redmond. Geçen hafta da gördük, mükemmel bir açık alan oyuncusu. Ama biz bu kadar pahalı bir oyuncuyu Kerim Frei gibi kullanma lüksüne sahip miyiz? Soru bu.

ilk yari bence felakettik, ama @bjk4ever'in dedigi gibi fb'nin loserligi bizim kotu oyunumuzdan daha baskin cikti.

valencia'nin bize katkisi buyuk. ilk yarida bizim savunmaya carpmasa alti pasin az gerisinden taca vurdugu ve karsi karsiya felaket vurdugu iki pozisyon, ustune kacirdigi penalti ile sagolsun bizi macta tuttu. attigi penalti da o kadar iyi vurus degildi, mert neredeyse cikariyordu.

abou son attigi gole ragmen etkisizdi. karsi karsiya altay'i calimlamaya calistigi pozisyon asiri amatorceydi. yine de bir valencia degildi tabii.

redmond takima muthis etki etti. ilk yaridaki oyunumuz icin anadolu takiminin kontra yapmayi beceremeyeni demistim. kontra yapmayi beceren oyuncu oyuna girince is baska yere gitti. birkac mac daha ayni sekilde gormek lazim ama bayagi super sub olma yolunda ilerliyor bizim icin.

bence bu galibiyet sezon sonu pozisyonumuzu degistirmeyecek ama yine de gune guzel bir baslangic oldu :) ayrica herhalde artik fb deplasmaninda kazanmak icin en az 4 gol atmamiz gerektigi belli olmustur. bir bedava penaltiya ragmen yenemediler. aziz yildirim'in nasil oldugunu bildigimiz sekilde olusturdugu derbi dominantligini birkac senede onune gecilemeyen bir loserliga cevirmek buyuk basari :)

Aziz Yıldırım’ın nasıl çalıştığını gayet iyi biliyoruz. Konuşmak yassah.

Atladım, şu maçta ŞG’nin yaptığı iki doğru şey var. Bir, kendi kişisel kavgasını Beşiktaş’ın önüne geçirmedi. Default olması gereken bu zaten gerçi de kendisi için başarı sayılır. İkincisi de Necip’i alırken önden oyuncu çıkarmadı.

Valla kaybetsek Şenola sövüyorduk şu an onun için gayet Şenolluk da bir şey var.İsimlere bakmadan yapılan değişikliler oyununun kaderini değiştirdi.Necip neredeyse hatasız oynadı Redmond zaten müthişti.Zımbacı ne güzel zımbaladı ahahahha

Fatih Terim balı meşhurdur da Şenol Güneş balı da fena sayılmaz. Valencia sakatlık sonrası tam formunda değilmiş anlaşılan çünkü gayet kötüydü vuruşları. Velhasıl yine oyun oynamadan gelen galibiyet. Bir tek Tayyip üzdü. Keşke oynamasaydı sakatlık sonrası fazla yüklendi kendisine. Bu arada onur gayet rosierin 2 seviye altında. Yaptığı hatalar yüzünden ilk yarıda bitiyordu maç. Yine de iyi eğlence oldu bize bu sonuç hakem rezalet Ken 10kişiylr deplasmanda derbi galibiyeti hafta için moral oldu.

Öncelikle Bjk lı dostları galip geldikleri için tebrik ediyorum.Sonrasında bizim FB loserliği yada kudumsuzlüğü için edecek kelime bulamıyorum.Ha , şaşırdım mı ?! İnanın , açıkcası bekliyordum ama bu seferki rezillik arşa falan çıkardık, pes diyorum.

Rakibin stopletlerim biri 10. Dakika da çıkmış, ikincisi 50 . Dk da kırmızı görmüş hatta Bjk orta sahayı da salmış ,kendi saha ve seyirci ve skor avantajına sahip kenar yönetimi facia şekilde seyreden FB, orta sahayı dinamikleştirip maçı tutmak yerine üçlü stopere devam ettiği gibi defansı öne çıkarıp Bjk ya gel gel deyip bütün araya atılan toplarla beni parçala demek loserlik falan değil komple ihanet tir.Bu seviye ihanetin adı loserlikten başka bir şey kelimeler falan da yetmez yani.

Şimdi hafta içi Bjk ya Antep,Hatay maçlarından da bi 5 puan falan gelir, ardından bu gazla sizin Bjk da İnönü de GS ı yener.Bizim gamsız FB de gider TOKİ arenada gamsızlarla Gs a orada bi güzel çökerse seyredin bu sezonki cümbüşü.Ha bizim gamsızlar treni kaçırınca GS i güzel yakarlar aradan sinsi 3.lüktengelen Bjk şampiyon olur.Olmaz falan demeyin bence gayet olası.Yani biz Fbliler acının/loserliğin her türlüsüne alıştık ta bu durumda gslılar sittin sene kendilerine gelemezler.Bunların ağlayan iki bücürün gözyaşları ile barajlar dolmuş olur.Neyse Bjk lı dostlar sevinmek hakkınız biz ise aptallığımıza doymayalım.Bizim loser başkan 35/40 milyon Euro harcayarak herkesi yine kendisine güldürdü, bizimkindenbi cacık olmaz keyfini sürün:)

Yani akıl alır gibi değil. Tam olmayan penaltıdan mağduriyet devşirdik biz bunu işleriz diyordum, gerizekalı Welinton'un 2. penaltıyı yapması ile maçı kapamam bir oldu.

Sonraki epik senfoniyi tamamen kaçırdım. Maçın dönmeyeceğine artık emin olduğum 90+5'de maçı açtım İrfan'ın golü geldi.

Benim izlediğim kadar kısımda Beşiktaş top mop oynamadı. Hatta pek niyeti bile yoktu. İşin buraya gelmesi inanılmaz. ANÇ ve Senol Güneş çok güzel kredi yapıp rakibi tamamen bitirdi psikolojik olarak.

Hani ceset halimizle Kadıköy'de 10 kişi kalıp, Fener'i dörtlemek artık sıradan bir durum oldu ama yine de her seferinde ayrı keyif veriyor.

Beşiktaşlı oyuncuların değerlendirmesi;

Mert:Milli takım kalecisi unvanıyla derbiye çıktı. Valencia ile karşı karşıya pozisyonu ve İrfancan'ın ilk şutunu çıkardı. İlk penaltıda köşeyi tutturması, ikinci penaltıda Valencia'yı daha köşeye vurmaya zorlamış olabilir. Yer tutuşu üst düzey. Serdar Dursun'un muhtemelen ofsayt pozisyonundaki vuruşunu bile çizgide kontrol etti.

Onur: Top kayıpları ve penaltı pozisyonuyla negatif yorumları üzerine çekti. Deplasmandaki derbilerde rakip forvetten temas alınca faul beklememeyi öğrenir zamanla. Aşırı ofansif bir sağ bek ama defansif yönünün zayıflığı çok belli olmaya başladı. Kayserispor'da tolere ediliyor olabilir ama savunmasını geliştirmesi lazım.

Masuaku: En az top kullandığı Beşiktaş maçlarından biri olabilir. Maç planı çerçevesinde defansa ağırlık verdi gibi.

Colley: Transfer olduğu günden beri onu kötülemeyi adet edinen bir kısım taraftara net bir mesaj verdi. Yıllarca İtalya'da oynamış olması belli kişileri tatmin etmiyor olsa da adam "taş gibi stoper". Saiss sevdalıları Saiss'in Beşiktaş'taki özverisi ile Fas'taki özverisini bir kıyaslasın. Saiss kadroda yok, Talha sakatlanıyor, Welinton kırmızı görüyor, Necip imdada yetişiyor, Colley taş gibi yerinde duruyor. Belki de şöyle düşünmek lazım; bir teknik direktör öncelikle bir oyuncuya "güvenmek" ister.

Talha: Çapraz bağlarının yırtılmış olabileceği söyleniyor. Sakatlığı yüzünden milli takım kadrosundan çıkarılmıştı. Daha önce de sakatlık yaşadı. İlk 11'e yazmak için biraz erken miydi acaba?

Amir: Sahada yokları oynadı.

Gedson: Giderek sıradan bir oyuncu olma yolunda.

Salih: Bu maç performansı şaşırttı. Yerine Maxim oynasa daha mı iyi derken, ikinci yarı neredeyse tek başına orta sahayı tuttu. Şu anda Amir ve Gedson'un önünde orta üçlü için.

Ghezzal: Vasattı. Duran topları kullanırken Amir ile beraber topun başına geliyorlar ama herkes onun kullanacağını anlıyor. Amir boşu boşuna sahanın etkisiz alanında kalmış oluyor.

Cenk: Beşiktaş 10 kişi kalınca çıkarılsa herkes normal karşılayabilecekken skoru çevirdi.

Aboubakar: İki net ötesi pozisyonu harcadı. Ama oyuncu olarak ağırlığı takım arkadaşlarına güven, rakip stoperlere tedirginlik veriyor.

Welinton: Spor yorumcularının ekserisine göre "Welington" gördüğü kırmızı kartla muhtemelen sözleşme uzatma şansını yitirdi.

Redmond: 1 gol 3 asist. Daha ne olsun?

Maxim: Merkez orta saha rolünü de gayet kotardı. O sahadayken takımın daha golcü olması tesadüf mü?

Necip: Yıllarca esprilere ve eleştirilere konu olsa da, ihtiyaç duyulduğu anda tamamlayıcı parça oluyor. Bir süre Necip-Colley tandemi görebiliriz.

Tayfur: Teknik direktörün "tuttuğu" başka bir adam daha. Koşmayı, mücadeleyi seviyor.

Son olarak Şenol Güneş: Oyuncu değişiklikleri alışılmadık oldu. Kırmızı kart sonrası 4-2-3 formatı skor getirdi. 10 kişili, 4 gollü Kadıköy galipleri listesine Rıza Çalımbay ve Sergen Yalçın'dan sonra adını yazdırmış oldu.

Maçtan sonra şakşak geçersiniz diye paylaşmadım ama, benim bu maçtan handikaplı bir galibiyet beklentim vardı ve neredeyse emin gibiydim. FB çok arızalı bir takım. Ben Abou'nun sürklase edeceği bir maç bekliyordum ama Redmond sahne aldı. Açıkçası da ilk yarıdaki oyun gerçek bir skandal gibiydi. Eğer FB biraz top oynasa, Samet Aybaba zamanında 3-0 ezilerek yenildiğimiz maça dönerdi. Şükür ki FB de kötüydü.

İkinci yarı Gedson'un çıkıp Necip'in girmesiyle, orta sahayı boşaltıp uzun toplarla oynanacağı belliydi. Ben bu yüzden epey sövdüm hocaya. Ama FB malca bi hamle yapıp bunu çözemedi. O kadar ki, 1-1 olduktan sonra bile akıllanmadılar, Abou'nun merkeze gelip Cenk'i kaçırdığı pozisyona da uyanamadılar.

Yalnız bu Gedson meselesini bi konuşmak lazım. Bu oyuncudan beklentilerimizi iyi ayarlamak lazım. Gedson verdiğimiz 6 milyon €'yu çıkartabilecek potansiyelde bir oyuncu değil. Eğer dersek ki biz bunu biliyoruz, onun hırsından, istikrarından yararlanacağız o zaman eyvallah. Ama aradan 2 sene geçince hala "ya bu adam da bi patlayamadı" dersek, oyuncu teneke bağlanarak gönderilir. Çünkü bu oyuncunun bence tavanı bu ve daha farklı bir şeye dönüşmeyecek.

Tekrar izledim maçı.
Yine saçma bir şekilde eğrisinin doğrusuna denk geldiği bir Şenol Güneş maçı.
10 kişi kalınca mecburen direkt oynamak zorunda kaldık. Rakibin ısrarla savunmayı orta sahaya çıkarması çok işimize geldi. Hocanın ikinci yarı başında önden oyuncu çıkarmaması bir açıdan delilik ama mantığı olan bir risk. Ya farklı yenilecektik veya kazanacaktık.

Colley muhabbeti çok gereksiz. Rakibin doğru dürüst bir hücum organizasyonu mu vardı? Bu mantıkla en iyi stoperimiz Necip. Her ortayı karşıladı ikinci yarıda.
Biz sadece bekledik kendi yarı sahamızda. Fırsat gelince Redmond’u kullanıp hızlı çıktık. Bu oyunda herhangi bir stoper veya Salih gibi 10 metrekarede oynayıp temiz pas dağıtan orta sahalar iyi gözükür, Gedson gibi oyuncular vasatlaşır, gayet normal. Buradan bir sezon genellemesi yapmamak gerek.
Yarın bir gün otobüs çeken bir rakibe karşı oynarken Gedson’un driplingle adam geçmesine muhtaç olacağız, Salih geri koşamayacak, Colley açık alanda yakalanıp saçma sapan şeyler yapacak. Geride iki tane takoz stoperle oyun kuramayacağız.

Bu maçın hikayesi başka. İnönü’de 2-1’ken Almeida’nın kaçırdığı sonrasında 2-4 yenildiğimiz maçın intikamı. O gün ne kadar üzüldüysem bu gün o kadar mutluyum.

Bende ilk yarıyı parca parca, ikinci yarıyı tamamen izledim. Bir istanbul Masalı moduna girmemeliyiz. Valencia penaltıyı atsa nereye gideceği belli olmayacak olan bir maçın bu noktaya gelmesi çok ilginç. Fener'in kırılganlığı ve seneye %99 buralarda olmayacak Jesus + Valencia'nın katkıları önemli.

Bence Necip girerken Gedson'un bilerek veya kızgınlıkla çıkarılması bu oyunu yarattı. Elde dripling yapacak tam porsiyon Redmond ile çeyrek porsiyon Aboubakar olunca iş pas yapmaya kaldı ki iyi pas yapacak oyuncularımız vardı sahada.

Adamlar aslında bizi çalışmışlar. Sürekli Cenk'in arkasında bıraktığı boşluğu zorladılar. Masuaku iyi direndi orada. Emre Mor'u penaltısız durdurmak meseleydi. Bence bir noktadan sonra takıntı haline getirdiler bunu :) Basiretleri bağlandı.

Wellington'un da bu kaçıncı penaltısı acaba. 15 olmuş mudur hiç boşu yok adamın. İlk yarı gördüğü kartta saçmalık. Adam kaçtı bari pası atana dalayım da birşey yapmış gibi görüneyim dedi.

Bu arada golü yedikten sonra kapatmıştım maçı. İrfan Can gol sevinci mi yapmış? Ne yaşıyor bunlar :)