.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

4 Şubat 2023 Cumartesi

STSL 22 Sivasspor - Besiktas

13 Yorum:

koşu mesafesi dedi ki...

Maçın ilk yarısı Sivasspor'un yeni transferinin jeneriklik golü ile 1-0 sona erdi. Beşiktaş adına klasik bir deplasmanda ilk yarıyı çöpe atma kadrosu + skor olarak geriye düşme durumu söz konusu.

Kevin N'Koudou a.k.a. "soldan başka yerde oynamam", sayesinde solda biraz iş yapan Cenk de sağa hapsolmuş vaziyette. Aboubakar yine kayıplarda. Zaten Necip, Amir ve Tayfur orta sahası ile ne üretebilirsin? Kulüp tweet atmaktan maça mı odaklanamadı nedir?

Şu saatten sonra ikinci yarı için risk alınabilir. Muleka ve Dele Alli girsin. Necip ve N'Koudou çıksın. N'Koudou ile ilgili hem takas hem sözleşme uzatma muhabbetleri dönüyor. Yıllarca ah bir sakatlanmasa diyenler görmüştür bu seneki halini. Hele kaleyi karşıdan gördüğü ceza sahası önünde topu aldığı pozisyonda taa sol taç çizgisine gitmesi yok mu? Küme düşmemeye oynayan bir Anadolu takımında o da belki oynar bu haliyle.

Sivas tribünlerinden gelen uğultunun şiddetine göre gecikmeli kararlar verildiğini görüyoruz.

Sivasspor sırf oyun ezberi ile üstünlük kuruyor. Neyse Şenol hoca da rakibi şaşırtmak için belki Saiss'i orta sahaya Aboubakar'ı stopere çeker ikinci yarı. Oyun konsolunda biz bu kadar oynamıyoruz dizilişlerle, pozisyonlarla...

BJK4EVER dedi ki...

Ilk yaridaki skor da, oyun da sasirtici degil ilk 11'e baktigimizda. Nasil bu kadar akil disi tercihler yapiliyor gercekten anlamiyorum.

1 Haciahmetovic bence yanlis transfer, hele o paraya. Ama bir sekilde alindi, yapacak birsey yok. Bu adam Konya'da oyun kurucu 6 olarak sukse yapti. Oyun kurucu 6 kullanmak da futbol oynamak isteyen buyuk takim icin kullanilabilecek bir profil aslinda. Formasyon ve kadro'daki diger oyunculardan bagimsiz konusuyorum. Sen kalkiyorsun 3.5 milyon euro bonservis odedigin adami cikis yaptigi mevkiden ve oyundan uzaklastiyorsun, 8 numara olarak oynatiyorsun. Takiminda savunma onunde oynayip top cikartan oyuncu kim? Necip.

2 Necip hala bu takimda nasil ilk 11 oynuyor anlamiyorum. Ister sagbek, ister stoper, ister onlibero olsun, takimda 10 sakat olmadigi surece Necip oynamaz. Necip'in 6 numara oynayip oyun kurucu oldugu takimda anca boyle basi kesik tavuk gibi oynar zaten.

3 Tayfur bence yararli oyuncu, seneye kalmasini isterim. Ama cok mevkiyi yedekleyecek iyi bir ilk 16 oyuncusu olarak. Kalkiyoruz bizde ideal kanat yedegi olacak adami as orta saha'ya devsiriyoruz. Devsirme'nin de bir mantigi olmali. Ama yok.

4 Kimse alternatif yok demesin. Kerem ve Dele Alli kenardaysa ve Besiktas maca orta sahada Tayfur ve Necip'le basliyorsa bu mac antrenore yazar. Redmond niye kadroda yok onu da anlamadim, sakatlik haberi de cikmadi.

Sampiyonluktan umidimi zaten kesmistim eyvallah, ama takimimizi en azindan biraz zevkle izleyelim de zevk alalim be abi. Onun da icine siciyorlar. Daha fazla beddua da etmek istemiyorum, ama bu dinozor'lardan vallahi bikkinlik geldi artik.

Huzeyfe dedi ki...

İlk 11 tercihleri bence de maçı başlamadan bitirdi. Üstelik bunu gidip Antep deplasmanında yaptın, burada nasıl farklı bir sonuç bekliyor hoca ben anlamıyorum.

koşu mesafesi dedi ki...

Kadro ile ilgili küçük bir pay da taraftarın. Dele Alli, Aboubakar, Cenk ve Muleka dörtlüsü ile ilk kez bir maçta gözlerimizin pası silinmişti. Taraftarlar illa kusur bulacak ya Muleka yerine hemen Redmond'ı istedi. Tabi aynı sonuç çıkmadı. Sonra kadro puzzle'a döndü.

Beşiktaş, Sivasspor karşısında atağa benzeyen şeyleri ancak anılan dörtlü aynı anda sahadayken yapabildi.

Neyse artık, o kadar sosyal medya paylaşımı da boşa gitti. Bu takım ideal 11'ini netleştirmeden ilk üçe zor girer. Deneme yanılma ile şampiyonluk mücadelesi de verilmez.

yilmaz dedi ki...

Dünya üzerinde Necip'i en çok savunmuş kişilerden olabilirim. Ama Necip orta saha oyuncusu olmaktan çıkalı neredeyse 6-7 sene oluyor. Zaten teknik açıdan sıkıntılı bir takıma bir de Necip'i katmak malumun ilanıydı.

Necip'le en çok çalışan hocadır diye tahmin ediyorum Şenol Güneş. Halen daha Necip'in olduğu orta sahada ekstra teknik bir oyuncu yoksa o maçın kör döğüşüne döneceğini anlamıyorsa, artık söyleyecek bir şey yok, eleştirmeye de gerek yok.

Beşiktaş'ın Dünya kupası arasında oynadığı hazırlık maçlarında en çok oynayan oyunculardan biri Kerem Atakan'dı. Ligde sonradan girdiği maçlarda da pozitif şeyler yapmıştı. Niye oynatmıyor bu adamı anlamıyorum. Biz alt yapı oyuncusu oynatmıyor diye eleştiriyorduk, adam seviye atladı, parasını verip aldığımız oyuncuyu da genç diye oynatmıyor.

Hocanın elinde tamamı formda oyuncular olacak, takımda eksik cezalı sakat olmayacak, 40 metreden ampul asan oyuncuları olacak, takımda maaşlar takır takır yatacak, o zaman iyi hoca.

Adamın gözünün önünde defans oyuncusu 70 metre uzun top atıyor, tek bir uyarı yapmıyor. Valerien Ismael ise oyun planı uzun top diye sevilmeyip postalandı. Ne diyim ki, hak ettiğimiz şekilde yönetiliyoruz.

BJK4EVER dedi ki...

Basarisizlikta aslan payi yonetimin mi antrenorun mu sabaha kadar tartisiriz. Ki antrenor seciminden sorumlu yonetim olduguna gore her halukarda yonetimde. Ama oyle veya boyle bir oyuncu kadromuz var ve bu oyuncu kadrosunun karsiligi su an puan cetvelinde bulundugumuz yer ve sahada gordugumuz futbol degil.

Bir antrenor 2023 yilinda hala Necip-Atiba'yla bir maca baslayabiliyorsa onun isi bitmis demektir, o kisi bir boktan anlamiyor demektir. Sonra 3-5 mac tesadufen dogru kadroyla ciksa bile o tercihi yapabilmis kisi 5 mac sonra ayni sacmaliklari tekrarlayabilir, ki tekrarliyor da. Istedigimiz kadar elestirelim, bir sey degismeyecek. Ve hala bu adami iyi bir antrenor zannedip destek veren taraftarlarimiz var, asil ona yanarim. Ama artik sasirmiyorum da, uzulmuyorum da. Radikal dogru kararlar alacak capimiz olsaydi (yonetim olarak, camia tepkisi olarak) zaten alirdik. Cap yok bizde maalesef.

Soylemeden de edemeyecegim, Sivas tam Anadolu takiminin ete kemige burunmus hali. Oynadiklari igrenc uzun topa dayali futbol, yetenekli sadece tek bir adamin olmasi takimda, geriye kalan herkesin futbol degil gures yapmasi, surekli kendilerini yere atip hakemi aldatmaya calismalari, surekli sakatlik numarasi yapip zaman gecirip tempo'yu dusurmeleri, patatesi tarlasindan hallice sahalari. Herseyiyle tam bir Anadolu takimi, tebrik ederim.

Yonetim'in dunku aciklamalari bence yonetime geldiklerinden beri en iyi yaptiklari seydi. Uslup vs bakmadan gote got dediler sonunda. Umarim su zemin ve macin oynandigi stat hakkinda da 1-2 kelam edebilirler mactan sonra.

koşu mesafesi dedi ki...

Lig henüz sona ermedi ancak liderle arasında 12 puanlık bir "gap" oluştu Beşiktaş'ın. An itibarıyla bir başarısızlıktan söz edilebilir. Ancak, ülkemiz taraftar zihniyeti ya hep ya hiç olduğu için daha rasyonel görünen ikincilik mücadelesinin adı bile anılmıyor. Neyse, şimdi faturayı bölüştürmek için bol bol zaman var.

Başarısızlığın faturasında pay sahibi olan etmenlere; futbolcu kadrosu ekseninde bir başlangıç yapayım ben. Türlü türlü etmenlerden bir etmen.

Haftalarca tartışıldı. Beşiktaş'ın kadrosu iyi ancak teknik direktör mü verim alamıyor? Yoksa sorun, kadro kalitesi ve planlamasında mı?

Bir bakalım: Mert kaleci olarak hesapta değildi fakat gösterdiği yüksek performans ile kaleyi kaptı. Kritik kurtarış nedir, nasıl yapılır, onları hatırlattı.
Ersin performans olarak geriledi. Emre ise kısa süreli forma şansını "çok üstün performans" gösteremediği için değerlendiremedi.

Saiss: Sezon başı sakatlıklar, Dünya Kupası öncesi kendini riske etmemeler. İstikrar yakalayamadı + iki farklı teknik direktör yönetiminde performansları çok farklı oldu.
Welinton: Sürprizi yok. Ne vereceği iki senedir belli.
Talha: İyi başladı. Goller attı. Vasatlaştı.
Emrecan: Beşiktaş kariyerine kırmızı kartla başlayarak az olan forma şansını çok aza indirdi.
Necip: Yoklukta V.Ismael'in stoperiydi. Düzenli oynamayı kaldıramadığını Başakşehir maçıyla gösterdi.
Montero: Atletico etiketinin hatrı üçüncü sezonda bitti.
Rosier: Şampiyonluk sezonundan geriledi ve vasat bir beke dönüştü.
Umut Meraş: Yedek ve yerli statüsünden başka amacı yoktu transferinin.
Masuaku: Transfer öncesi videoları ile beklentiyi yükseltmişti. Düşük performanslı dönemleri olsa da tüm duran topları ona kullandırıyorlar daha ne olsun?
Atiba: Kanada ile Dünya Kupası oynayacaktı ortalarda yoktu ama kontenjan işgal ediyordu. Bir iki maç göründü yine kayıplarda.
Josef: Sakatlık sebebiyle bu sene verim alınamadı. Bir tek Konya'da attığı son dakika golü akıllarda.
Dele Alli: Adem Ljajic gibi bir iki maç verim verdi ama sezonun yarısında vasat altıydı.
Gedson: Beklentileri karşılayıp hatta yükselten nadide oyunculardan oldu.
Salih: Oynadığında verimli oldu. Zaten istikrarlı olmadığı bilinerek alınmıştı.
Kerem: Yedek olarak planlanmıştı zaten.
Tayfur: Beklentileri yükselten bir performans. Sağ bek yedeği idi. İlk 11'de olmazsa garipsenecek pozisyonsuz bir futbolcuya dönüştü.
N'Koudou: Beşiktaş'ta en az sakatlandığı sezon olmalı. Arka arkaya oynayınca da verimi düşüyormuş. Bu seneki halleri olmasa benzetmezdim ama artık benzeteceğim Youla volume 2.
Redmond: Ghezzal'ın boşluğunu doldurur diye umuldu, dolduramadı.
Ghezzal: Bu sezon faydalı olamadı. Sakatlıklar ile boğuştu. Beşiktaş'ın oyunu adına kapladığı yer büyükmüş. Demek ki takımın bir numaralı yıldızı yokken şampiyonluk yarışı verilemiyor.
Muleka: Kasımpaşa ile Dolmabahçe'de izlediğimiz gibi başladı V.Ismael takımında, sonra "en isimsiz forvet" olarak eleştirilerin odağı oldu. İnatla santrafor değil kanat forvet oynatıldı.
Weghorst: Veysel Cihan ile Mario Gomez arasında gidip geldi performansı ile. Daha efektif kullanılabilirdi.
Cenk: Beklentiler yüksek değildi. Şenol hocası ile yükselişe geçti.
Berkay ve Oğuzhan Akgün: Sezon başı acaba mı derken kulübeye veya tribüne hapsedildiler.

Sanki işin muhasebesini yaptığımızda, kadronun kağıt üzerindeki karşılığı verilememiş ve Josef ile Ghezzal gibi uzun süreli sakatlıklar kadroyu olduğundan kötü göstermiş gibi...

Cihane dedi ki...

Ortada Necip ve Tayfur'u la baslamak, Umut Merasi ve Nkoudo yu oynatmak, orta sahaya bir kurgu oturtamamak, Muleka yi pic etmek felan bunlar Şenol hocanın artık bu işi eskisi kadar yapamadığını gösteriyor. Yine de faturanın kesilmesi gereken yer yönetim. Sergen Yalçın'ın sözleşmesi ile başlayan süreçte aldıkları hemen hemen her karar yanlıştı buna rağmen iyi dayandılar.

GeceGezgini dedi ki...

Önümüzdeki iç saha maçına kadar yönetimin erken seçim açıklayacağını düşünüyorum. Aksi takdirde İnönü’deki “yönetim istifa” korosuna hazır olsunlar.

can dedi ki...

@Gecegezgini
ANC'nin Besiktas'i batirip federasyon baskanligi ile odullendirilenler kervanina katildigini duymayan kalmadi, kendisi de hic yalanlamadi zaten. Ama ANC, her isinde oldugu gibi (Sergen'le sozlesme imzalama, Avci/yi, Karaveli'yi, Ismael'i gonderme, transferler vs.), kacinilmaz olan sureci son ana kadar sundurup, erken secim karari da almaz. O yuzden tribun korosu ister istemez devreye girecek.

Huzeyfe dedi ki...

Bakış açısından bağımsız herkesin mutabık olduğu konu yönetimin eylemsizliği, problem çözememesi, plansızlığı ve neredeyse hiçbir süreci doğru yönetememesi.
Hoca tercihleri ve zamanlama da buna dahil. Yoksa ŞG’nin böyle olduğunu 2017’den beri biliyoruz.
Başkan ve yönetim olarak alternatif kimler var? Benim hiçbir fikrim yok. Eski isimleri hariç tutuyorum tabi ki.

GeceGezgini dedi ki...

Öncelikle herkese geçmis olsun. Umarim
herkesin ve sevdiklerinin can sagligi yerindedir.

@huzeyfe; Tevfik Yamanturk ve Hasan Arat adayliklarini acikladilar. Serdal Adali, Serdar Bilgili, Yildirim Demiroren, Fikret Orman ve Emre Kocadag olagan supheliler.

Sporun icinden gelmesi(eski pro basketbolcu) ve spor yoneticiliginde kendini kanitlamis olmasi sebebiyle Hasan Arat benim tercihim olur

Bir daha kacmayacagina ve 100. yilimizdaki efsane idari ve futbol kadrosunu replike edecegine soz verirse Serdar Bilgili’ye de okeyim

koşu mesafesi dedi ki...

Kimileri açısından büyük paraların döndüğü bir sektör, kimileri açısından ise eğlenme ve stres atma aracı olan futbolun anlamsızlaştığı günler içerisindeyiz.

Ama nasıl olduysa futbolla ilişkili şeyler gündeme ilişmeyi ihmal etmedi.

Daha sonra dönüp bakmak üzere sıralayalım:

-Deprem sonrası enkazdan çıkan çocukların futbol ve futbolcu sevgisi. Hastanelere ziyarete giden veya tele-konferans yapan futbol paydaşları.

-Yardımlar konusunda hızla organize olan futbol kulüpleri ve taraftar grupları.

-Deprem bölgesindeki futbol figürleri.

-Depremden hemen önce atışan futbol kulüplerinin birbirlerine jestleri.

Bunların yanında, nasıl olduysa Beşiktaş kulübünün başkanı, bir radyo programında söylediği sözler yüzünden eleştirilerin odağı oldu. Bu durum "tabi alkışlayacaklar, başka ne yapacaklar?" şeklindeki iletişim faciasına aşina olan Beşiktaş taraftarlarını dahi şaşırttı ve tepki göstermelerine neden oldu.

Daha sonra anlaşıldı ki, deprem bölgesindeki takımların ligden çekilmeleri ile ilgili konu, kulüplerin bir toplantıya çağrılması neticesinde masaya gelmiş. Ligden çekilecek takımların maçlarının akıbeti yönünde masada iki opsiyon varmış. Ligden çekildikleri günden itibaren maçlarının hükmen mağlup olarak sayılması ki TFF bu opsiyonu seçti. Diğer opsiyon ise radyo programında söylendiği gibi söz konusu takımların tüm maçlarının hesap dışında tutulup ligin 17 takımlı kabul edilmesi.

Fakat radyo programından sonra öyle bir algı oluştu ki, Beşiktaş başkanı sanki ikinci opsiyonu bastırıp yaptırabilirmiş! gibi. Beşiktaş başkanının argümanı, anılan takımların ligden çekilmiş olmaları. Zaten çekilme olmasa iki maç hükmen mağlup olmanın küme düşmeyi getirdiği statüde, haklarının saklı olarak ligden çekilme yolunu seçmeleri. Bununla birlikte, Euroleague örneğinde benzer bir durumda ligin dışında kalan takımın maçlarını yok sayma yaşanmışlığı var. Görüldüğü üzere ilk opsiyon oldu ve Beşiktaş başkanı ağır şekilde eleştirildiği ile kaldı.

İletişim önemli şey. Sosyal medyanın etkinliğini arttırması ile futbol kulüpleri için daha da önemli hale geldi.

Farklı bir açıyla bakarak eleştirilebilecek;

-Bir kulübün zamanı tam denk gelen 20 milyon euro'luk yabancı transferi.
-Rakibin gol atarsa matem nedeniyle sevinmeyeceğini deklare ettiği Avrupa kupası maçında ev sahibinin coşkulu gol sevinci.
-Yeni transferlerin gülümseyen fotoğraflarının servis edilmesi.

Gibi unsurlar oldukça cılız eleştirilere neden oldu.

Hele deprem nedeniyle ligden çekilen takımların özellikle yabancı oyunlarının tabiri caiz ise kapışılması ve TFF tarafından enteresan şekilde verilen "yabancıların yerli sayılması kararı" gayet eleştirilebilecek bir durum.

İletişim önemli demiştik, bu kapışmayı da ligden çekilen takımlara destek şeklinde anlatıyorlar. Anılan yabancıları üçüncü yerli statüsüne sokmayı kim akıl ettiyse Beşiktaş başkanı o kişiyi iletişim sorumlusu olarak işe alsın. Gerçekten ihtiyacı var.

Yorum Gönder

Ara