Farioli’nin Alanyaspor’u son bıraktığımızda ısrarlı önde baskı yapan takımlara çözüm üretemiyordu. Hatta ilk yarıdan farka gidip kopan maçlar görüyorduk. Sezonun ilk yarısındaki maç müstesna. O maç da Weghorst’a verilen terse faul ile hatırlansa da puan kaybının faturası bir miktar da Valerien’e çıkarılmıştı. Gelelim yarına. Eksikler sebebiyle fazla alternatif olmasa da Alanyaspor’un oyununa antitez uygulayabilecek bir kadro çıkması mantıklı olur. Hastalık sonrası N’Koudou’yu yedek olarak düşünürsek kanat oyuncusu kalmadı. Umut Meraş önünde Masuaku iç saha maçı için aşırı defansif olur. O sebeple şu 11 gayet mümkün:

Mert / Necip-Welinton-Talha-Masuaku / Tayfur-Salih-Gedson / Cenk-Aboubakar-Muleka

Üç santraforu ileri uca yerleştirmek ütopik durduğu için Atiba ortaya Tayfur kanada da olabilir. Berkay’ın ise bu yoklukta dahi oynatılmayacağını düşünüyorum.

Ben Farioli'nin ligdeki nadide hocalardan biri olduğunu düşünüyorum. "B planı yok" diye çok bilmiş spor yorumcuları ağızlarını yaya yaya şakşak geçiyordu taa geçen seneden beri. Bu sene bize 3-0'dan GS'ye 2-0'dan maç çevirdi. Trabzon'u 5'ledi. GS'yi de kupa maçında hakem aldı ellerinden. "B planı" diye görmek istedikleri 500 metre mesafeli uzun top ve ortalar. Bunu görmeyince tatmin olmuyor spor medyası. Alanya bence harika bir iş yapıyor. Oynuyor, oynattırıyor. Kaç tane alt yapı oyuncusu çıkarttılar yarım dönemde. İlk 11'lerinin yarıdan fazlası Türk oyuncu.

Alanya Türkiye'nin en komple hücum takımı. Hücumun her türlüsü var. Rakibi alanlarına kapattıklarında, akan oyunda ceza sahasında kolayca çoğalabiliyorlar.

Bence bu maçta çok ağır bir fark olacak, ama kim atacak o farkı bilemiyorum. İki takımın karakteristikleri, hocalarının futbola bakış açıları taban tabana zıt. Alanya eğer kupadaki GS maçındaki kadar cömert olmazsa kazanır. Bu maçı kazanmamızın tek formülünün ilk yarıdan 2 farklı öne geçmek olduğunu düşünüyorum. Gerçi 3 farklı öne geçip de kazanamadık ilk yarıda ama, tabii o döneme göre değişiklikler var.

Sakat ve cezalıların da etkisiyle, favorim Alanya. Skor tahminim de 1-3

Hayırlı forumlar :)

Icimden bir ses rahat kazanacagiz diyor. Tabi ki asagidaki kadroyla cikarsak :D


Mert

Tayfur-Weli-Talha-Masuaku

Salih-Gedson-Dele

Cenk-Nkodou-Abou


Cenk solda, Nkodou sagda muthis olur ama sanmam.

Mert
Tayfur-Welinton-Talha-Umut(Masuaku)
Necip-Salih-Gedson
Cenk-Aboubakar-Masuaku(Umut)

gibi bir kadro goruruz diye tahmin ediyorum ben. "Aman Ali Riza Beycilik" elestirisi degil bu arada, benim de mevcut durumda kadrom bu olurdu sahsen.

Kadro bayağı eksik,özellikle redmond ve saissin ekskliği düşündürücü,yedeklerde ikinci yarı oyuna girip değiştirecek oyuncu kalmadı,çok zorlu bir maç olacak

bircok yerde dele ilk 11 baslayacak deniyor. senol gunes gol atan oyuncuyu sonraki hafta kolay kolay kesmez, yani salih de muhtemelen 11'de. gedson'u su form durumunda hayatta kesmez, o da 11'dedir. ileride kanatta tayfur'u oynatamayiz cunku rosier cezali, tayfur sag bekte oynar. eger sol kanadi masuaku-umut ile kurmazsak ileride nkoudou-abou-cenk uclusu de kesin gibi. sakatlikti cezadi derken normalde cikmayacagimiz kadar ofansif bir 11'le maca cikacagiz gibi.

yalniz en ufak hamle sansimiz yok resmen. umalim da erkenden golu bulup alanya'dan fark yiyen degil alanya'ya fark atan takimlar arasina girelim. hakem yasar kemal ugurlu denen insan olunca maci olabildigince erken koparmak daha da onemli oluyor.

not: cenk itirazdan, gedson ve masuaku da tirt faullerden sari gorurler.

İlk 11’i gören arkadaşlara maçı izleme iştahı gelmiştir.

Üç santrafor yetmezmiş gibi 10 numarada da Dele Alli.

Anadolu takımlarına 2-3 forvetle çıkacaksın, bu ligin bug’ı bu diyen arkadaşlar da maç için mısır patlatıyordur şu an.

Kadro'yu gorunce asagi yukari ne olacagini tahmin edebiliyoruz zaten. Antep maci kadrosunu gorunce ilk 45 dakika garanti copte, puan kaybi kesin demistim. Sonraki maclarda daha mantikli kadrolarla ciktik veya sonradan kadro'yu tamir ettik.

Bu mac icin mac oncesi muhtemel kadrolari gorunce dehsete dustum. Atiba ilk 11'de, Necip sagbek, Tayfur sag acik gibi kadrolar gorunce mac istahim tamamen kacti.

Ama kesinlesmis 11'i gorunce fikrim tamamen degisti. Sartlara gore mukemmel bir kadro, helal olsun. Besiktas'a yakisir dogru, ofansif bir kadro. Bahis'te handikap 1 ve Muleka gol atar'a bastim. Cok rahat kazanacagiz gibi bir his var icimde.

Hoca risk alarak çıkmış. Yensek de yenilsek de doğrusu bu

Anonsçuyu biri tokatlasın lütfen.

su "atanla tutanin iyi olacak" sartini daha hafifletip "tutanin iyi olacak, rakibin ustune cullanacaksin" diye guncelleyebiliriz sanirim. bugun kazanirmiyiz bilmiyorum. normalde maci bitirmis olabilecekken sans + hakem sayesinde butun momentumumuz gitti. ama eger kazanirsak hem mert'in eskiden olsa net yiyecegimiz iki golu cikarmasi, hem de penaltiya kadar rakibe nefes aldirmamamiz sayesinde olacak. bol pozisyon buldugun surece forvetinin her buldugunu atmasina gerek kalmiyor, uc pozisyonda daglara taslara vursa dorduncuyu atiyorsun bir sekilde. ozellikle anadolu takimlarina karsi da o pozisyonlari bir sekilde buluyorsun. ha bunu yillardir insanlar blogda yaziyor herhalde ama gedson-salih-dele'nin atiba (necip)-josef-gedson'dan daha dogru strateji oldugunu ille sahada gormesi gerekiyor senol gunes'in.

Muleka ve Tayyip Talha'yi saymazsak, gayet baskili ve iyiyiz. Muleka cok top ezdi. Cenk'in de kondisyon cok cabuk bitti.

Muleka-Nkodou yapsak guzel olabilir

kaleci kendini calimlayan oyuncuyu dusurunce kart gostermeyen hakem daha kotu pozisyonda rakibi dusuren masuaku'ya tereddutsuz sari kart gosteriyor. kart da penalti da iptal oldu ama kimse beni o kartin tesaduf olduguna inandiramaz. bana kalsa ucunu de direkt cikaririm su an. su dakikadan sonra 3 gol yersek de zaten birakalim cabalamayi.

Acaba hangi hoca Necip'in orta sahaya sertlik falan getirmedigini, sadece 10 kisi oynamamiza sebep oldugunu anlayacak. Tek hamleli ve bu yavaslikta bir orta saha oyunucusu mu olur ya anlayamiyorum

Biraz daha soversem hattrick yapacak Necip :D

Icimden bir ses Nkodou yolcu diyor bu arada. Adam ayaginda hic top tutmadi girdiginden beri. Surekli pas atti. Kendini riske atmak istemiyor galiba.

Oyunda açık ara yenildik, skorda rahat kazandık.
Şu maçı 3-0 kazanıp ilk yarıdaki maçta puan kaybetmiş olmamız çok acayip birşey. ŞG geldiği gün söylemiştim, ciddi şampiyon olma şansımız var.

Çok hücumcu çıktık ama özellikle Salih çıkana kadar baya sahipsiz top kazanıldı. Alanya efecan üzerinden sadece 1 atak geliştirebildi. Bu önemli bir avantaj sağladı bize. İyi çalışılmış bir maç seyrettik oyuncularda özellikle Salih görevini çok iyi yaptı.

Ne zaman necip girdi kimse top istememeye başladı rakip arkada maden buldu. Tayyip defansif olarak alan kontrolü çok zayıf bir oyuncu. Geliştirmesi gereken en önemli konusu bu bence. İlk yarıda hassana vurdurduğu topu her maç rakip forvete en az 1 kez kesin vurduruyor. Arkadan güzel bozuyor ama omuz omuza zayıf kalıyor.

Çok pozisyon verdik ama oyun olarak Alanya maçı bana veri vermiyor. Alanya net planı olan bir takım ve bunun dışına pek çıkmıyorlar. Efecan üzerinden rakibe çalışmaya saygı duydum. Ancak necip yerine kerem girse bu kadar pozisyon olmazdı.

Geçen maçta yazdım 2 orta saha 1 kanat çok acil lazım. 3 milyona 3 oyuncu mantıklı.

Maçın ardından bireysel değerlendirmelere gelecek olursak;

Mert: Ersin'in sözleşme uzatmasından sonra takımın tartışmasız birinci kalecisi haline geldi. Kale performansı çağ atlamış gibi görünüyor. Konya maçındaki hatası da puan kaybına dönüşmediği için şu an sağlam bir kredisi var.

Tayfur: Rosier için kramponun pahalı olduğunu mesajı verdi. Yerli statüsünde olması nedeniyle formayı geri vermesi kolay olmayacak.

Welinton: Yabancı sınırına takılmasa sağ stopere yazılacak ilk isim. Tekniği ve tatlı-sert oyunu ile "underrated" bir stoper.

Talha: Durumu idare etse de yine golü yediriyordu. Marke ettiği forvetlere öncelikle vurdurmamalı.

Masuaku: İki-üç hafta önce gitmesi konuşulurken şimdi takımın yıldızı konumunda. Bunu da sol bek oynarken başardı. Sanki sosyal medya taraftarını da çözmüş gibi her maçta Quaresmavari "skora etki etmeyen ama estetik" video malzemesi bırakmaya başladı.

Salih: İyi giderken yine sakatlandı. Sonra millet neden Necip giriyor diye kızıyor. Necip istikrarın ve nadir sakatlanmanın simgesi. Her teknik direktör boşuna şans vermiyor.

Gedson: Milleti belli bir seviyeye alıştırdı. Bu kez asist de yaptı. Takımın en önemli parçalarından.

Dele Alli: Maç öncesi bir kısım toksik kitle tarafından ilk 11'de olması şiddetle eleştiriliyordu. Sosyal medyada klavye başındakiler maçtan sonra ise arazi oldu. Ama Şenol hocanın maçtan sonra dediği gibi istikrar şart.

Aboubakar: Ofsayt nedeniyle iptal edilen golü, maçın en estetik kısmıydı. Oyun kurucu forvet. İlk gelişindeki patlayıcı halinden sonra ikinci gelişinde oyununa bir olgunluk eklemişti. Üçüncü gelişinde çantadan neler çıkaracak göreceğiz. Weghorst-Aboubakar-Ronaldo takasından Beşiktaş bir oyuncudan fazlasını kazanmış.

Muleka: Malum toksik kitle şimdi Muleka'yı hedef alıyor. Bazı pozisyonlarda yanlış tercihler yapıyor ama sağ kanada hapsedilen bir santrafor kendisi. Kanatta çok çalıştı çabuk yoruldu. Ama ileride top tutma becerisi takımı rahatlatıyor. Cenk ve Aboubakar'ın etkinliğinde, sağ kanatta savaşan Muleka'nın da büyük payı var. Aboubakar da ilk gelişinde sezonun ilk yarısında kendisini gösterememişti. Sonra ikinci yarı açılmıştı. Cenk ve Aboubakar'ın sakatlık geçmişi ortadayken Muleka'yı kolayca silme lüksü yok takımın.

Cenk: Attığı ikinci golü başkası atsa şiirler yazılırdı. Icardi'nin daha yakından Altay'a attığı gol sebebiyle ligi bitirin diyorlardı neredeyse. Cenk boşuna ligimizin bonservis rekorunu elinde tutmuyor.

Necip: Tehlike anında veya lüzumu halinde oyuna alın butonu yine aktive edildi. Garanti, verecekleri belli.

Kerem Atakan: Antremanlarda hocasını süre almaya ikna etmiş.

Atiba: Necip'in farklı versiyonu. Şenol hoca, Berkay'ı oynatmama sebebini istediği noktada olmaması ile açıkladı. 3-0'dan sonra kriterlerini gevşetemez miydi, tartışılır.

N'Koudou: Tutuktu ama klasik deparlı çalımlarından numunelik yaptı yine.

Yönetim: Takımın havası yükselişte diye 2 ila 3 transfer yapılması gerektiğini unutmamıştır herhalde. Puan farkı daha da açılırsa para harcamaya gerek yok çünkü. Zamanında bol keseden kaybedilen puanlara kimler yansın şimdi?

Futbol'da bakis acisi ve gri alanlar var, ama net dogru ve net yanlislar da var. Anadolu takimlarini yenmenin formulu ayan beyan belli. Yuzde 90'i taktiksel ve kalite anlaminda sifir. Ne savunma'dan topla cikabilirler, ne bir hucum planlari var, ne bir genel oyun fikri. Cogu'nun buyuk takimlara karsi taktik anlayisi 10 kisi geride durmak, bol faul yapip oyunu sogutmak, o kadar.
Zaten cogu'nun biraz olsun liyakat sahibi antrenoru yok. Tabii Farioli, Ilhan Palut, Cagdas Atan gibi istisnalar var, ama bunlar da kadro kalitesizligine takiliyor cogu zaman.
Bizim dun oynadigimiz takim Trabzon'a 5 atmis, GS'ye kok sokturmus, ligin iyi takimlarindan biri. Bu kadar eksikle ciktigimiz macta rakipten cekinmeyip ileride basinca, ofansif oyuncularla ve ofansif futbol dusuncesiyle cikinca kazandik.
Bu kadar basit futbol.

Huzeyfe'nin dedigini anliyorum, ama kontrollu futbol bu ligde islemiyor. Topa sahip olup 1 pozisyon verip 2 tanesine girecegime 3 pozisyon verip 5 tane'ye girerim daha iyi. Biz bu santrforlara zaten rakipten daha bitirici olsun diye para veriyoruz, kalite farki bu tur yerlerde ortaya cikar zaten. Adamlarin o golleri kacirip Cenk'in atmasi tesaduf degil. Aynisini Giresun-GS macinda gorduk iste. Adamlar altipastan bombos kafayi kacirdi, dondu gol oldu. Allah askina GS'nin attigi golde rakibin defans ve kalecisinin yaptigina bakin. Bu seviye'deki futbolculara karsi onlibero'yla tedbirli bir anlayisla vs cikmak harbiden sacmalik.

Valla çekinmeden söyleyim, ben Alanya'dan en az 2 farklı bir yenilgi alacağımızı düşünüyordum. Zaten yorumumda da yazdım. Tabii maçın böyle olmasına sebep olacak pozisyonlar da olmadı değil. Ama Mert çok günündeydi.

Alanya'nın hücum repertuarı gerçekten geniş. Bence son dönemlerde oynadıkları en kötü maç bizim maçtı. Buna rağmen, savunma arkasına atılan toplarla da, duran toplarla da, kanat bindirmeleriyle de pozisyon buldular. Fariolli'nin bir oyun sistemini dayatmasını herkes eleştiriyor, bense çok beğeniyorum. Bu şekilde bir kaç hoca daha (büyük takım hocaları da dahil) pragmatik çözümler yerine uzun vadede sonuç alacak oyuna yönelse, ligde oynanan oyunun kalitesi en azından Orta Avrupa Ligleri'nin kalitesine gelebilir.

Bence savunma hatalarını bu maçlık göz ardı etmek daha adil olur. Hem oynanan iştahlı futbol sebebiyle, hem de alışılmışın biraz üzerinde hücumcu kadro sebebiyle mazur görülebilir. Muhtemelen sezonun en iyi maçlarından birini -gelecek maçlar da dahil- oynadık kendi adımıza. Oynucu olarak eleştirebileceğim bir şey yok, inanmazsanız, hoca için de yok. Sadece maç 3-0 olduktan sonra hiç gerek yokken Atiba Necip gireceğine, 5 10 dakika Semih Kılıçsoy'u izleseydik mutlu olurdum. Ona da alıştık artık, yapacak bir şey yok.

GS'nin 10 puan farkı her hafta stabil tutması işleri zorlaştırıyor. Sanırım şampiyonluk için halen daha çok gerideyiz, ama şampiyonluk için oynamak bile takımın moralini yükseltiyor. Buralardan hiç kopmayız umarım.

Beşiktaş'ın erken koptuğu sanılıp son anda gol farkıyla şampiyon olunan sezonun ardından tek takım dominasyonlu Avrupa liglerine benzer bir sezon yaşandı ve Trabzonspor açık ara şampiyon oldu. İki önceki sezonda pandemi gölgesinde gelen az taraftarlı Başakşehir şampiyonluğu ise son haftalarda iki takım arasında gitti gitti geldi. Trabzonspor'un ipi göğüslediği sezon haricinde bu ligde genellikle "8 de kapanır 18 de" durumları olabiliyor ki bu da üç önceki sezonun mottosuydu. Bu kadar gönderme ve alıntıdan sonra bir de Aykut hocayı hatırlayalım "suni fark" mottosuyla 9 puan farkı kapatmıştı sezon sonu şampiyon olamasa da. Aynı sezon Beşiktaş hegemonyasının sona ermesinde pay sahibi olmuştu kupa maçlarındaki tavrıyla. Bir de "kimyacı" hoca vardı. Hayır W.W. değil şu sıralar Karadeniz'de çalışan. Ona göre puan farkını geriden takip, kimya bozan bir durumdu ama sezon sonu öyle olmamıştı.

Aklıma gelenleri özetledim, Fenerbahçe'nin meşhur Nisan'lı sezonu ve Trabzonspor'un "anormal" performansı haricinde kolay biten lig yarışı anımsamıyorum.

Bu sezonun "anomalisi" de bazı takımların Avrupa'da oynamaksızın kurdukları geniş kadro ve uzun galibiyet serileri görünüyor. Fakat FB ve BJK teorik olarak 4 ve 7 puan geride olmalarına rağmen olası takılmalarda yarıştan kolayca kopabilirler. İstatistik olarak ise GS'nin yakında takılması daha olası. Ama Trabzonspor şampiyonluğu benzeri sezonun ardından bir benzeri de yaşanabilir. Son tahlilde, bu sezon "Anadolu takımları" ile makas çok açıldı. Deplasmanda kaybettiği 2 puanı bile arar hale gelebilir BJK, GS ve FB.

Not: Ülkede futbolun ziyadesiyle konuşulan paydaşı MHK'nın başkanı istifa etmiş. Boşalan başkanlık için en favori adayın Lale Orta olduğu haberleri yapılıyor. Bu istifanın arka planında "ofsaytımsı" skandalı mı var acaba?

Maçla ilgili yazmamıştım da arada kaynamasın. Özellikle orta sahada roller doğru paylaşıldığı için nispeten iyi gözüktük. Bence tamamen sakatlıklarla ilgili, eğrisi doğrusu olayı.
Salih geride oyun kurucu gibi pozisyon aldı. Gedson box-to-box oynadı, Dele serbest oynasa da topsuz oyunda ve özellikle savunmada çok katkı verdi. Ciddi özgüven sorunu var, aşabilirse ofansif katkı da sağlar.
Redmond ve Josef olsa yine üstüste iki pas yapamadığımız, savunurken eksik kaldığımız bir maç olabilirdi.
Geçen maç sonunda da söylemiştim, Dele temastan kaçmıyor mutlaka oyuna katkı verir diye, önyargısız oyunu izleyebilen görürdü. Bence Gedson’la beraber ilk 11’e yazmak gerek. Sağa Redmond, uzak direkte Cenk ileri üçlüyü çok güzel tamamlayabilir Ghezzal dönene kadar.

Mert
Rosier/Tayfur Welinton/TT Saiss Masuaku
Salih/Josef Gedson
Dele/Redmond
Redmond/Ghezzal Abou/Muleka Cenk/N’koudou

Bence gayet alternatifli kadro. Orta sahaya normalde iki transfer lazım ama eğer Ghezzal dönerse Dele/Redmond ile yaratıcılık sorunu çekeceğimizi sanmıyorum. Ama Josef/Salih’e upgrade lazım.

Dele'yle taraftar arasinda bir bahar havasi esiyor ama acikcasi bu mac biraz daha istekli gorunup, daha cok top calmasi ve tribunleri ayaga kaldiran estetik bir calim disinda bir numarasi yoktu gene. Ona yazilan golde aslinda pozisyonu dogru duzgun vuramadan ziyan etmisti, kaleci ve defans oyuncusu bala gote bir gol atmasini sagladilar. Umarim yanilirim ama Dele Alli'yi yok varsaymak daha mantikli.

dele top-tier performans vermedi ama soyle dusunun: gecen mac sakat/cezalimiz olmasa dele yerine kim oynardi? kerem ve berkay degil. necip? atiba? josef? saiss? ben gecen macki dele'yi su anki kadrodaki tum alternatiflerine tercih ederim. ha gidip oraya adam akilli sekiz alacaksak dele'yi yok sayalim ama belli ki oyle bir sansimiz yok. yerine getirebilecegimiz en ust duzey adam ozan tufan oldugu surece gecen macki dele buyursun ilk 11 oynasin.

bu arada attigi gol tam bizim yiyecegimiz cinsten bi goldu. savunma ve kalecinin anlik beyin tutulmasi, araya giren hucum oyuncusunun cektigi kotu sut, kaleciden sonra direkten sekip zar zor kaleye giren top (hatta cizgiyi gecmeden rakip defans mudehale etmis olabilir). ama mesele dele'nin o baskiyi yapmasinda. su an yerine oynatacagimiz kimse o baski aninda orda olmayacagi icin dele elimizdeki en iyi alternatif.

@Pheaglix
Dusunce zincirine itirazim yok ama su anki Deli'den daha iyi orta saha transfer edemeyeceksek yarisin icinde kalmamiz Deli'nin deli bir geri donuse imza atmasina bagli olur. O olursa da Senol Gunes'in havasindan gecilmez, bu yasindan sonra o da Alli'yle Ingiltere transferi yapar!

@kosu mesafesi,

Fikstur avantaji ve sans soz konusu olsaydi sana hak verirdim, uzun vadede 'normalization' olurdu evet. Ama bizim ve GS'nin fiksturune bakmani tavsiye ederim. Adamlar Sivas, FB, Basaksehir maclarinda cok cok ekstra puan aldilar. Dahasi kadro yeni iken ve iyi oynamiyorken ligin basinda yapmalari gereken puan kayiplarini yapmadilar, bir sekilde aldilar maclari. Kadro oturduktan sonra o puan kayiplarini yapmalarini beklemek sadece 'whishfull thinking' olur baska birsey degil. Ki Anadolu takimlarini yenmenin formulunu buldular. Asla dakikalari cope atmiyorlar. Baskili oynuyorlar, rakiplerin tonla yaptigi hatayi affetmiyorlar ve kisisel yetenekleri ust duzey olan bircok oyunculari var. Bizim maca kadar 9 mac yapacaklar; acikcasi 9'da 7 altinda bir skor cok cok buyuk surpriz olur. Katilmiyorsan fiksture bak ve su su su maclarda puan kaybederler de mesela. Kesinlikle mumkun degil.

9'da 7 yapsalar bile bizim o maca iddiali cikmamiz icin 9'da 9 yapmamiz lazim. Ki bizim GS macina kadar oynayacagimiz bazi maclar Sivas deplasmani, Basaksehir deplasmani, FB deplasmani, TS deplasmani. Bana gore BJK-GS macina kadar puan farkinin 15+ olma ihtimali 4 olma ihtimalinden cok cok daha yuksek.

Biz sampiyonlugu sacma sapan Istanbul ve Hatay maclarindaki puan kayiplari ve ic sahadaki derbilerde galibiyet icin oynamak yerine beraberlikle avunarak verdik zaten.

Kasimpasa'nin bu aksam yedigi 3. golde stoperin yaptiklarina bakin. Uzun topta topu kaleciye atmak, auta atmak, guvenli yol olan kenarlara atmak yerine stopere en yapilmamasi gereken davranis olarak ogretilen oyun merkezine atiyor. Ustelik tam da 2 Fener'linin oldugu yere, yani cevre kontrolu falan hak getire.
Yetmiyor asirtmadan sonra topu takip etmek yerine sahilde takilir gibi takiliyor, Valencia top takibini yapip bos kaleye atiyor.

Avrupa'nin onde gelen futbol ulkelerinin 3. liginde bile bu hatayi yapan adami sallandirirlar. Anadolu takimlarinda bu tiplerden onlarca var. Bu tur takimlara karsi ben puan kaybini kabul edemiyorum.

@BJK4EVER

Mesele sadece hücum oyunu değil elbette. Giresun’da Boey’in ayağa vurmasında VAR’a bakılmıyor, Icardi’nin feryadına ise kayıtsız kalınamıyor. Bu çifte standart değil mi? Middle kick ve push kick’ler vardı bırak kırmızıyı bazen faul dahi verilmeyen. Pazar günü Kadıköy’de tekrar edilen penaltı üzerine bu kez farklı tartışmalar döndü. Neticede sarı renge tutkun taraftarlar birbirlerinin maçını izleyip yangın yapıyor. Bu konuda en az gündem olan yarışan takım Beşiktaş. N’Koudou’nun kırmızı görmemesi haricinde manşet hatırlamıyorum.

Yani puan durumunu sadece sahadaki oyun etkilemiyor. Mevcut lider takım, (uefa kupalı) kendi efsane sezonunda ligde 7 beraberlik 3 mağlubiyet almış. Kağıt üzerinde kolay maçlar zora dönebilir. İstatistik olgular, her sonraki maçta puan kaybı ihtimalini arttırıyor. Tabi Beşiktaş zamanında bonkörce puan dağıttığı için 5 maçlık seri anca puan farkını muhafaza etmeye yetiyor.

Eski sezonlara bakarken, Zico’dan sonra yabancı teknik direktör şampiyonluğu olmadığını gördüm. Bu örüntüyle şampiyonluk mücadelesi için başa yabancı hoca getirmek çok mantıksız gibi duruyor. Tabi bu örüntünün de kırılma ihtimali her sezon artıyor. Bir de potansiyel şampiyon adaylarının teknik adam seçimiyle ilintili elbette. Son tahlilde, sezona Valerien Ismael ile başlamak “görünen köy” olmuş. Sportif direktörlük müessesesi tarafından Valerien Ismael sistem takımı kurmak için mi şampiyonluk yarışı için mi tercih edilmişti?

Bence sezon başı planlamada çok şey yanlış gitti. Şampiyonluğu feda edip sistem takımı olmakta sorun yok bence ama o zaman Emirhan Rıdvan kalacaktı. Bugün ilk 11’e 4. altyapı oyuncusu olarak Semih’i yazabilir miyiz konusu tartışılmalıydı. Ama biz gidip Dele’yi kiralık getirdik. Tutarsız işler.

@kosu mesafesi
Itirazim var, nacizane :) Dogru anladiysam, bunlar kumarbaz yanilgisi:
1)"İstatistik olgular, her sonraki maçta puan kaybı ihtimalini arttırıyor."
2)"Zico’dan sonra yabancı teknik direktör şampiyonluğu olmadığını gördüm ... Tabi bu örüntünün de kırılma ihtimali her sezon artıyor."

1)Oyuncular baskiya/rehavete giriyor, rakipler bileniyor, decoder satilmiyor gibi nedensellikleri dahil edersek olabilir. 10 kere yazi geldiyse 11.de tura gelme olasiligi %50'den fazladir demek ise hatali olur.
2)Benzer seyler