.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

15 Eylül 2022 Perşembe

STSL 07 İstanbulspor - Beşiktaş

 


Tarih: 17 Eylül 2022 Cumartesi 20.00

Stadyum: Atatürk Olimpiyat Stadyumu

Hakem Hakkında Bilgi: Zorbay Küçük (Bjk Karnesi 2G 2B -M)

Eksik Oyuncular: Rachid Ghezzal, Atiba Hutchinson, Welinton, Dele Alli / Eduard Rroco, Eslem Öztürk

Cezalı Oyuncular: - / -

Not :  Sakatlık ve Cezalı Bilgileri Transfermarkt'tan alınmaktadır.

63 Yorum:

GeceGezgini dedi ki...

Tam; bir an önce 0-4 alip gecelim ve kara bulutlari dagitalim maci. Eminim tum takim su mac bir an önce gelsin ve yenelim diye bekliyordur.

koşu mesafesi dedi ki...

Hiç ışık vermemiş yedek kalecinin sözleşmesini, futbolcu eskisi akrabasının demeçlerine rağmen uzatırsan lisans çıkarmadığında da kulübü hedef alan açıklamalarını sineye çekmek zorunda kalırsın.

Pozitif havaya girmek için "Beşiktaş lige çok güçlü girdi, denge getirmek lazım" düşüncesinde futbol paydaşları olmadığına inanabilmek lazım. Benzer pozisyonların farklı yorumlanmasından, standartsızlıktan millet bıktı artık.

Josef'in 1 maçlık cezasını lütuf gibi sunanlar, şimdi de Valerien Ismael'e 2 maç ceza verilmesinin yolunu yapmaya başlamış. İster istemez, 90'lardan günümüze gelen spor gazetelerinin internet sitelerini geziyoruz. Peki, bir takıma her maç kırmızı kart çıkar mı? Son iki kart saldırgana müdahale ve standartsız karara itirazdan.

İstanbulspor maçını taraftar da heyecanla bekliyor. Cumartesi için seyirlik bir aktivite. Kadro derinliği gösterip direnci yüksekte tutma maçı.

yilmaz dedi ki...

Açık konuşmak gerekirse, yönetim başarısızlıkta kelle almak için çok beklemeyecek. Zaten hocanın pamuk ipliğine bağlı bir kredisi var. Medyası, sosyal medyası, yemek için bekliyor kapıda. Başakşehir maçında Şenol ve Sergen zamanındakiler gibi şanzımanı dağıtmış bir görüntü olmadığı için tam da yiyemediler. Ama İstanbulspor maçında da puan kaybı olursa, Fener maçına kadar şenolgüneşmetre'leri görürüz gazetelerde, twitter'larda. Ha Şenol bir Fener maçıyla başlayacak kadar cesur mu bilemem tabii.

Ben sanılanın aksine zorlanabileceğimizi düşünüyorum. Özellikle ilk yarıda gol bulamazsak işler sarpa sarabilir. Beraberlik olursa 0-0, kazanırsak da tek farklı bir galibiyet beklentim var.

carlito dedi ki...

@yilmaz

Şenol'da o cesaret olsa zaten Sergen sonrası göreve başlayacaktı.. Önder hocanın Kayseri galibiyeti ilk ve son olacaktı, fb maçı öncesi Şenol Güneş göreve getirilecekti ama ilk maçının kadıköy olmasına cesaret edemedi büyük hoca!
Sonra Karaveli o süreci iyi futbol ve iyi sonuçlarla geçirince bir anda camiada destek buldu ve üç kuruşa çalıştığı için de bu durum yönetimin işine geldi, göreve devam etti..

Ben İstanbulspor maçında Karagümrük maçı gibi bir patlama geleceğini düşünüyorum, o maça da diken üstünde çıkılmıştı ve fırtına gibi girmiştik maça.. Yine aynı şey hedeflenecektir, maçın iyi bir hava ve zeminde olimpiyatta oynanması da avantaj olur.. seyirci çoğunluğu da bizde olacak, bunu iyi değerlendirip bir iç saha maçı havasına çevirmeliyiz oyunu.. umduğum gibi olur ve iyi bir oyunla kazanırsak geçen haftanın moral bozukluğu silinerek milli araya gireriz, çok da iyi olur.. o arada Ghezzal ve Deli Alli de geri döner zaten, yeni bir aksilik olmazsa fb derbisine tam kadro hazırlanırız..

fidddas dedi ki...

milli takım kadrosu açıklanmış. bizden tek oyuncu bile almamışlar, acayip sevindim. kıytırık maçlar için oyuncuların takımdan ayrı olmasına gerek yoktu. ama hakkaniyet olarak bakarsak salih uçanın milli takıma alınmamasının tek sebebi Beşiktaşta oynuyor olması.

istanbulspor maçı kağıt üzerinde çok uygun bir maç, daha önce de yazdım milli maç arasına iyi oyun ve güzel skorlu bir galibiyet ile gitmeliyiz. lobiciler kötü oyun veya kötü skor bekliyorlar maalesef.

olay dış mihraklar gibi anlaşılıyor böyle yazınca ama medyada hoca için yazılanları görünce başka bir şey oluşmuyor insanın zihninde.

yilmaz dedi ki...

@fidddas doğru söylüyorsun da bu uzun vadede bize sorun çıkarıyor. Berkan milli oyuncu diye etiketi 5m€'dan başlıyor mesela. Gavur bilmiyor ki bizde liyakat filan olmadığını. Adam milli oyuncu diyor herhangi bi transfer söylentisinde.

fidddas dedi ki...

@yılmaz
o konuda haklısın. bu sezon avrupa yokken tamamen takımın bir arada kalmasına ve performansa odaklandım. hele hoca da bu kadar baskı altına alınırken takımın mümkün olduğunca bir arada kalmasını düşünüyorum.

yoksa dediğim gibi salihin milli takıma girmemesinin tek sebebi Beşiktaşta oynuyor olması başka hiç bir açıklaması yok. rıdvan rangersta toplamda 180 süre almadan milli takıma çağrıldı, bizde olsaydı kesinlikle çağrılmazdı ki çağrılmadığı zamanlar, çağrıldığında da yerine sol bek/kanat bek olarak daha önce hiç oynamamış berkan en kritik maçta oynatıldı.

aynı olaylar zaten alt yaş kategorilerinde de dönüyor. mesela bizde 2 yıldır 11 oynamış olan çoğu oyuncunun milli takım kariyerleri neredeyse yok gibidir. ama özellikle galatasarayın alt yapısının milli takım kariyeri genel olarak daha iyidir. ama galatasaray alt yapısından 2 yıldır 11 oynayan oyuncu sayısı ya 1 ya 2 olur.

mafyalaşmış şekilde federasyondan medyaya her noktayı kendi ellerinde tutuyorlar. bir örnek daha, mesela bizim takımda kariyer yapmış oyuncular teknik direktör olarak takımlarda çok görev alırlar ancak milli takım alt yaş kategorilerinde genelde galatasaray tafya hocalık yapar.

koşu mesafesi dedi ki...

Taktik ve formasyon yorumu yazan blog yorumcuları, ben de dahil saha dışı etmenleri ve futbol dünyasındaki yanlışları yazmaya başlamış. Saha içi ve saha dışı "kararlar ve cezalar" moral bozmuş olsa da, lig uzun ve (kupayı saymazsak) başka turnuva yok. İnsan bu kadar kişinin zaman ve emek harcadığı organizasyonun daha özenli olmasını bekliyor doğal olarak. Lezzetiyle ünlü bir lokantaya giriyorsunuz ve masalar pis, servisler özensiz gibi düşünün. Rezerv lig kuruyorsun, 2 haftada iptal ediyorsun. Benzerini hizmet sektöründe yapsan müşteriler ne der?

Öyle saçma bir noktaya gelindi ki, Ankara takımının teknik direktörü bugün basına verdiği demeçte, bize 1 maç ceza fazla oldu, diyebiliyor.

@carlito
303 tl deplasman seyirci bileti ile o rüzgarlı stadyumda Beşiktaş seyircisinin çoğunluk oluşturması zor. Ama tabi rakibin total taraftar sayısı düşünülünce nispeten çoğunluk olabilir o açıdan haklısın.

turgay dedi ki...

Başakşehir maçından sonra space odaları gerçekten akıl alır gibi değildi. İnsan gerçekten bu kadar kör nasıl oluyor ben anlamıyorum. Hocanın hataları var ancak dış etkenlerle beraber bu kadar sonuç odaklı bakmak olaya bana çok doğru gelmiyor. Galatasaray bir şekilde yukarıda kalmışken, fenerbahçe çok rotasyonu ama uyumlu oynarken bizim sanki çok geride görülmemesi bana art niyetli geliyor. Başakşehir maçında tek eksik goldü. Tabi ki maçtan sonrada dediğim gibi hocanın oyunla alakalı eksikleri vardı ama inatla sanki hiçbişey oynamamış gibi konuşulması çok değişik.

Bu maçtan iyi oyun değil galibiyet bekliyorum yoksa fener maçından sonra bu kafalar hocayı yer gerçekten.

koşu mesafesi dedi ki...

@turgay

Beşiktaş taraftarı ya çok pesimist ya da benzer filmleri gördüğü için "çok tecrübeli". Şampiyonluk yolundaki rakipleri afedersin top oynamıyorlar. Ama bir şekilde 3 puanı alıyorlar. Beşiktaş'ın tek kale maç yapıp bir hatayla mağlup olduğu Başakşehir "konferans liginde" "destan" yazıyor! Normal şartlarda Beşiktaş'ın çeyreği kadar futbol oynamayan takımlarla Beşiktaş arasında ufaktan puan farkı açılması beklenirdi. Sanki Dünya Kupası'na kadar "transfer şampiyonları"nı yarıştan koparmayacaklar. Pardon, bir de Beşiktaş sadece ilk yarıları iyi oynuyor goygoyunu unutmayalım. Beşiktaş ilk yarılarda rakibi sürklase edip sonra rölantiye alıyormuş. Bunu tüm maça yaymalıymış.

Kadro transferlerle daha geçen maç tamamlandı. Kaldı ki o maçta bile üç as oyuncu tribündeydi. Alternatifi bol kadroyla şimdi göreceğiz, Valerien Ismael oyunu tek devrelik mi, maçın tamamına yayılıyor mu?

Muhtemel 11 için; Ersin kaleye dönüyor, Talha Necip'in yerine Josef Berkay'ın yerine oynayacak deniyor. N'Koudou mu Redmond mı 11'de başlayacak belirsiz.

Bence; ekstra genişlik hissi veren Olimpiyat'ta N'Koudou koşturmak çok mantıklı. Bu maç için Rosier veya Masuaku kesilerek bekte Tayfur ile başlanabilir. Elbette kontenjan mevzusundan mütevellit. Şöyle bir 4-4-2 değişik olur: Ersin/Tayfur-Talha-Saiss-Masuaku/N'Koudou-Josef-Gedson-Redmond/Muleka-Weghorst

BJK4EVER dedi ki...

Optimist olmaya da, pesimist olmaya da gerek yok. GS'den oyunumuz onde gozukebilir, ama hem GS hem FB'nin kadrolari bizden cok daha genis ve cok daha lige uygun.

GS mesela bence ciddi rakip. Oyun goz kanatiyor, ama berbat oynayip cok kolay mac alabilecek bir kadrolari var. Muslera var, Mertenis gibi ligin bug'i olabilecek ve hic devreye girmemis bir 9.5 numara var. Icardi-Gomis-Seferovic forvet hattina iyi kullanirlarsa sirf bu hucum gucuyle berbat gidip puan kaybi diye bagiran 5-6 maci alabilirler, ki Gomis'le 2 tane aldilar bile. Ligimiz boyle isliyor maalesef. Berbat oyna ama ceza sahasina son 10 dakika cullan, kaos futbolunu devreye sok, taktik zekadan uzak mal Anadolu topculari sacma bir hata, penalti, kendi kalesine gol vs yapsin kazan. Formul isliyor maalesef. Ki adamlarin takimi henuz oturmadi ve takiminin oturma surecine kadarki donemde cok rahat puan kaybedebilecekleri maclari kazandilar. Bence baya ciddi rakip.

BJK4EVER dedi ki...

Ilk 11 belli olmus.
Emre baya konusuldu, Ersin dondu, ama benim gozumde fark gercekten yok. Ersin'in kalemize ilk gelen topu iceri aldigi, zorluk derecesi vasat ustu bir cogu sutu catir catir yedigini gorduk. Ben genelin aksine Emre'nin Ersin olsaydi kesin yemezdi diyecegim bir gol yedigini gormedim. Ha, bu demek degil ki Emre cok potansiyelli veya iyi. Bence ikisi de yetersiz. Hangisi oynasa fark etmiyor.

Tayyip'in oynamasi hakkaniyetli olmus.

Josef'in Berkay'in yerine oynamasi mantikli. Dele Alli de donunce artik bakilacak duruma.

Hoca N'Koudou'yu yine de tercih etmis, son 2 maclik dususu dikkate almamis veya Redmond'u tam hazir gormemis. Tercih dogru/yanlis konusunda kesin hukumlu konusmak zor, ama kotu bir performansta insallah son mactaki gibi uzun sure sahada tutmak ve 60'ta cikarir.

Huzeyfe dedi ki...

Emre iki açıdan Ersin’den epey geride. Birincisi fizik olarak. Ersin 1.95 100 kilo, çaprazda herhangi bir refleks gösteremese bile açıyı vücuduyla kapatabiliyor. Emre 1.88 ve ince. Ankaragücü maçındaki ikinci golü Ersin yemezdi bu sebeple. İkincisi, Ersin daha tecrübeli, pozisyon almayı da biliyor topu kullanırken de daha rahat. Emre Başakşehir maçında topu kullanırken çok kötüydü. Yediği gol de çok net kaleci hatası.
Ersin çizgi kalecisi değil. Bence iyi kaleci, belki biraz motivasyon sorunu var. O fizikle zaten olağanüstü bir refleksi olmasına imkan yok. Ama önsezileri iyi, çoğu kalecinin birebir kalacağı pozisyonu Ersin başlamadan bitiriyor.

BJK4EVER dedi ki...

Al iste Ersin. Yine kaleyi bulan ilk vasat ustu sut gol oldu.
Kaleye tribunden birini koysak bunlarin yerine birsey degismez.

Huzeyfe dedi ki...

Abi top direğin içine çarptı ya :)
Yalnız mükemmel gol yiyoruz.

Bir de yine her zaman olduğu gibi hakemi de yenerek oynamak durumundayız. On metre gerideki oyuncuya ofsayt, kornere aut, elle oynamaya devam, faul olmayan pozisyonda Josef’e sarı.

Huzeyfe dedi ki...

Çok kötü oynuyoruz. Mental olarak çok iyi görmüyorum takımı. Weghorst haricinde oyuna odaklanabilen pek kimse yok. İstanbulspor iyi takım değil, bir şekilde kazanırız gibi duruyor.
Milli takım seçimlerine, hakem atamalarına, saha dışındaki kararlara filan bakınca bana sanki Beşiktaş karşıtı bir tutum varmış gibi geliyor. Ben mi çok fanatikleştim bilmiyorum. Saha içinde zaten doğranıyoruz resmen. Çok güzel başlamıştık sezona ama sanki enerjimiz sönmüş takım olarak.

koşu mesafesi dedi ki...

İlk yarı itibarıyla takım ayaklarına ağırlık bağlanmış gibi. Gol atmak için biraz yüklenince Weghorst'un kaçırdığı ve attığı iki pozisyon arka arkaya geldi. Ya takımın ilk haftalardaki havası bozulmuş ya da ilk yarılardaki baskılı oyun taktiğinden vazgeçilmiş.

Gedson: Yarım sezon Rize takımında izledik. Efsane driplingler yapıyordu. Beşiktaş'ta sanırım taktik gereği dripling yapması yasaklanmış. Oysa Dele Alli'nin yokluğunda delici bir ortasaha oyuncusu şart.

Talha: Stoper özelliklerinden ziyade topla ilişkisi anlamında göz doldurdu. Tandem oturursa takımın defansif başarısı yükselir.

N'Koudou:İlk haftalardaki formu diplerde. Hızıyla adam bile geçemiyor. İçe katetme diye bir opsiyonu olduğunu idrak edebilse çok şey değişir.

Masuaku: N'Koudou onu, yıllar önce kanatta Quaresma'nın Gökhan Gönül'ü ettiği gibi pasifize ediyor. Oyun zekası olduğu için içeri girmeleri denemeye başladı ve direkt dengeleri değiştirdi.

yilmaz dedi ki...

Tarrak gibi gol atınca daha tarrağını yedik. Valla o golle kazanıyor olmak üzerdi beni. O yüzden yediğimiz gole içten içe sevindim diyebilirim.

Bu arada weghost biraz çözüldü gibi. Bir iki maç muleka'yı merkeze çekip weghorst'u dinlendirsek mi? Hazır kenarda da redmond varken.

turgay dedi ki...

Beşiktaşın teknik heyeti kenardan oyun okuyamıyor.

turgay dedi ki...

Kim kötüyse o çıkar. Nkoudou kötü çıktı josef kötü kaldı. Rosier iyiydi neden çıktı? Salih kötü oyunda kaldı. Cenk kenarda diye oynamak zorunda değil. Cenk giriyorsa çıkacak oyuncu bellidir. Orta sahan zaten boş sen birde ileriye top tutamayan adam alıyorsun. Elimizle maç veriyoruz. Pozisyona giremeyen rakipler puan alıyor bizden.

Kaleyi bulan şut gol olurken sürekli cepheden kaleyi gören faul yapıyorsun. Büyük disiplinsizlik. İyi oyun beklemiyordum ama bu kadar rezalet olmamalı. Kendini kovduracak en sonunda. Yazık yani

BJK4EVER dedi ki...

@Huzeyfe,

Dogru, haklisin, tamamen sanssizlik. Besiktas'in kaleye gelen sutlarin gol olma oraninda ligin en kotu takimi olmasi tamamen sanssizlik. Ikinci gol de buyuk sanssizlik, sonucta top koseye gidiyor.
Kaleci'nin ustune gelse neyse, tutar belki. Koseye giden topu tutacak hali yok ya kaleci'nin? Sonucta FIFA oyun kurallarina gore Besiktas kalecisinin yerinden kipirdamasi faul oluyor, o yuzden normal.

Sahada ben olsam fark etmez lafi hep abartili sekilde kullanilir, ama Besiktas'in kalecisi soz konusu olunca abarti olmuyor. Huzurevinden bastonuyla birlikte getirip kaleye koyacagin dede oynasa sezon basindan beri hic birsey fark etmezdi. Bunda gram abarti yok.

BJK4EVER dedi ki...

@turgay,

Besiktas'in kalecisi yok diye takimdan cepheden faul yapmamasini, kaleye sut cektirmemesini vs beklemek biraz insafsizlik olmuyor mu?
Kaleci meselesini kokunden cozmemiz gerekiyordu, cozmedik maalesef. Simdi bu sigir yonetim gidip Ersin kovasiyla sozlesme de yenilir, hic sasirmam.

Oyuncu degisiklikleri dogru yapilsa da bence sonuc fark etmezdi. Takimin ustunde cok garip bir durgunluk vardi bugun, neden bilmiyorum. Josef ekstra durgundu, ekstra kotuydu.

Karamsar olmamak lazim, ama fikstur feci. Hadi Basaksekir macina birsey diyemezsin, ama bu macta puan kaybinin izahi yok. Dikkat etmezsek Galatasaray macindan sonra lige havlu atmamiz gayet olasi.

yilmaz dedi ki...

Taraftarın hepsinden derin futbol bilgisi analizleri beklemek komik olur ama, geçen hafta Necip'i yuhlayanların bu haftaki stoper hattı hakkındaki fikirlerini merak ediyorum. Faul yapmadan kazandığımız tek bir ikili mücadele yok. Dikine giden her oyuncu faul kazanıyor. Takımın defansif organizasyonunda çok ciddi arızalar var. Bu tek başına oyuncu meselesi değil. Saiss kaç tane pas hatası yaptı, kaç topu faul ile kazandı ben sayamadım. Geçen hafta kopan yaygara bu hafta onun için topmadı ama. Kopmasın da zaten. Bence bu berbat oyunda hiç bir oyuncu ön plana çıkmamalı. Toptan bir rezalet vardı sahada.

Birinci dakikasından itibaren hakedilmemiş bir maçtı. Avcı'nın dönemlerindeki gibi filan bir oyun vardı sahada. Tek bir oyuncu bile benim nazarımda vasata ulaşamadı.

Ezberbozan değişiklikler gerekiyor. Bence Muleka forvete, Weghorst'da kulübeye geçmeli bir iki maç. Redmond da bence şu görüntüsüyle NKoudu'nun önünde değil. Adam ciddi şekilde yok oldu bu maçta. Aynı siliklikte iki performans izleyeceksek, daha hızlı olanını tercih ederim.

Joseph de bu sene az süre alacağını gösterdi bu maçta. Şu maçtan sonra 11 çıkması, daha önce yaptıklarına hürmetten olabilir ancak.

Açık konuşayım, şu halimizle Fener bizi darma dağın eder. İsmael'in gidiş bileti olabilir Fener maçı. Aklını başına almak için 15 günü var. Bence iyi değerlendirmeli bu süreyi. Kendisine de yazık bize de.

Takıma 10 üzerinden puan verirsem 3 veririm. En yüksek puanım da Masuaku ve Salih'e 10 üzerinden 4.

yilmaz dedi ki...

Hoca uyanmalısın. Başkanın danışmanı boşuna eleştirmiyor seni. O adamın başkanın danışmanı olmasının sebebi bile bu olabilir. Acil olarak takımı topla ve farklı bir şeyler yap.

Serkbal dedi ki...

Valerien ismael fener maçını kaybedersek yolcu gibi

Huzeyfe dedi ki...

@4EVER

Şanssızlık değil. Sürekli cepheden frikik verirsen gol yersin. Uzaktan şut da olsa o kadar rahat vurdurursan iyi oyuncu golü yapar.
Bugün iki golü de çıkarabilirdi ayrı mesele. Ama kaleciden daha önemli problemleri var takımın.

Özellikle hocanın öne geçip derin savunma fikri oyuncu profiliyle örtüşmüyor. Cenk’i alıp geride beşliye dönüyoruz, sağ stoper saatli bomba, bekler ofansif oyuncular, orta sahalar profil olarak sekiz. Olmuyor.
Bugünkü oyun Biliç zamanını hatırlattı bana. +2 için asla önde oynamıyorduk, mecbur kalınca öne gidip bu sefer de panikle atamıyorduk. Bu maç ciddi hayal kırıklığı benim için. Hocayla ilgili fikrim pozitif değil artık. Nötr bir noktadayım.

turgay dedi ki...

@4ever

hayır insafsızlık değil. akıllı hoca veya oyuncu grubu sorunu görüp ona göre insiyatif alır. ersin üstüne top gelmediği müddetçe kalecilik yapamıyor. tam 3 tane cepheden faul yaptık. gerekirse yapmayacaksın bu faulleri. kalecin kötüyse nasıl geri pas vermekten imtina ediyorsan bunu da yapmayacaksın. ya da kalecinin ayakları kötüyse uzun vurmasını istiyorsan ya da kalecinin yan topları kötüyse arkadaşlar daha dikkatli oluyorsan bunda da daha dikkatli olacaksın. bunu düşünmeli herkes. inatla hataya göz yumarsan bu senın de hatan olur.

@yilmaz

faul bizde hakemden hakeme değişiyor. bugün bir çok pozisyonda hakem standart uygulamadı. bize yapılana çalmayıp bizim yaptığımıza hemen çaldı. josefe çıkan kart, 2.gol öncesi gedsona rakip sahada yapılan fauller gibi. hakemler standart olmadıkları için bizde sorun oluyor.

iştah kötü olabilir. benim beklediğim bir durumdu. a.gücü maçını biz çok uzattık. oyuncular üzerinde yönetim etkisi yok. yönetim maalesef ileşitimde beşiktaş tarihinin en kötüsü. o zamanda yazdım beşiktaş kavgadan asla güçlü çıkmaz. beşiktaşın işi saha içi. sahada kazanamadığını masa başında kazanamazsın. bizim genlerimizde yok bu durum. ama yönetim işi tiyatral bir hale getirip motivasyonu düşürdü. weghorst'un hal ve hareketleri 2 maçtır iyi değil. josef düşük enerji o zaman hemen kenara. berkay bugunkü josef kadar rahat oynardı. kenardan çok az katkı alıyoruz.

bir de bence bu maç daha iyi gösterdi ki orta sahamız gerçekten alan kapatmaktan oyuna konsantre olamıyor. gedson ve salih çabuk sakatlanırlar. bütün yükü onların omzuna koymuş hoca. bu 2side hangisini kapatacaklarını şaşırıyor. böyle kurguda daha çok maç gider. orta sahalar herşeyden önemli. bir de ghezzal gelmeden gerçekten iyi idare ettik. bazı pozisyonlar gerçekten onu çağırdı şu 2 maçta.

koşu mesafesi dedi ki...

Maç öncesi başkanın hakemlerle ilgili demeci enteresandı.

Talha, "kafa yemek suretiyle yaptığı" faulden sonra baş dönmesi geçirerek oyundan çıktı.

Josef sahada sürünmesine rağmen oyunda kaldı. Berkay değişikliği bağırıyordu adeta. Hatta direkt Talha'nın yerine önceden bile alınabilirdi.

İstanbulspor'un ilk golü öncesi kola çarpan topun devam edip başka bir pozisyonda Weghorst'un omzuna çarpan bir topa el verilmesi müthiş karar standartını yine ortaya koydu. İstanbulspor'un ikinci golü öncesi ceza sahası önünde Gedson'un düşüşüne avantaj mı verildi yoksa hiç mi oralı olunmadı, anlamadık. Ama Welinton'un faulü öncesi Gedson taktik faulü yapmalıydı.

Özetle, takımın şirazesi kaymış. Ben sebebine yüzde olarak; yüzde 70'i Ankaragücü maçı olayları ve sonraki süreci veriyorum. Travma sonrası süreç yönetimi başarısızlığı ise yüzde 20 olarak kalsın. Josef'in basın toplantısı falan. Teknik heyet ise bu tarz bir tecrübesi olmadığı için şimdilik kalan yüzde 10'u alıyor. Her oyuncu değişikliği ile formasyon değiştirmezsin. Muleka forvet bolluğundan sağ açık oynuyorsa Cenk de sağ açık olarak girecek ya da girmeyecek. Yeni kurulan takım bu kadar kurcalanmaz.

yilmaz dedi ki...

Hocanın obsesif dikine oyunu ile, takımın son 5-6 yıldır iyi kötü oynamaya çalıştığı pas oyununu yarımşar yamalak birleştirebileceğini düşünüyorum. Sakatların iyileştiğini varsayarsak, kenarda Ghezzal ya da o iyileşmezse Dele, diğer kanatta NKoudu, forvette de yüzünü kaleye döndüğünde de etkili olabilen Muleka şeklinde bir hücum hattı bence takıma biraz "bilinmezlik" katabilir. Gedson salih ortasahası zaten kemik. Bence de oradaki üçüncü adam seviyesinde değil şu anda Joseph. Oraya pis işler için Berkay geçebilir. Bence kotarıyordu da.

Bu arada, gelmeden önce çok söylenmiştim Muleka'ya. Onu korumak Kenan ve Umut Meraş'da olduğu gibi yine bana kalacak. Bizim taraftar ölüp biterken onları da istememiştim.

Muleka'nın 4-5 hafta sonra sağlam bir tribün tepkisi yiyeceğini düşünüyorum. Bence adam elinden geleni yapıyor. Mevkiisi olmayan bir yerde oynamasına rağmen skor da üretiyor. Ama kötü giden bir kaç maçtan sonra kellesi istenen ilk transfer olabilir.

yilmaz dedi ki...

Kaleye gelen 15 şutun 10'unun gol olması magazinsel bir konu. Çok ciddi bir kaleci problemidir bu, kabulüm. Ama asıl mesele bu değil. Özellikle bu maç öyle "ya takım şıkır şıkır da, kaleci de kaleye gelen iki topu da yedi" denecek maç değil. Aynısını Sporting maçında da söylemiştim. Sporting bizi perişan etmişti ilk maçta. Ama biz duran toptan aynı golleri yememize takıldık. Mesele çok daha derindi. Sonra deplasmandaki maçta hiç duran toptan gol yemedik :) Ama tır gibi geçtiler üstümüzden.

Yine aynı şey olmasından korkuyorum. Fener maçına Mert Günok çıkması dışında bir çözüm de yok esasen. Ama şunu görmek lazım, istanbulspor gibi süperlig takımı olup olmayacağı tartışılan bir takım nasıl bu kadar elini kolunu sallaya sallaya bizim yay civarına kadar geliyor. Ortasahada faul ile bile durduramıyoruz. Bunlar garip değil mi? Son nokta gol, tabii ki oraya bakılıyor. Ama bence sorun kalecinin iki maç devleşmesiyle çözülecek bir sorun değil gibi.

Huzeyfe dedi ki...

@Yılmaz

Tamamen oyun tercihi hocanın. Cenk için taktik değiştirdiğimizi düşünmüyorum. Ben geride beşli beklerim, ceza sahasına sokmam, maçı bitiririm kafasında. Bu sonuçta bir plan, belli ölçüde ben saygı duyarım.
Ama bu oyunun kalecisi Ersin değil, stoperi Welinton değil. Bekleri defansif olarak güçlü oyuncular olmalı.
Bir de futbolun doğası gereği, kendi kalene gol, penaltı, frikik bir şekilde gol yiyebiliyorsun.

Cihane dedi ki...

Çok iyi bir antrenör ama baya kötü bir teknik direktör. Bir iki sezon sabır gösterirsek gelişir bence, ama Beşiktaş'ta kimseye i zaman verilmez.
Ben hocanın iyi olduğunu düşünüyorum ve Beşiktaş bünyesinde tutulmasından yanayım ama TD olarak değil.

BJK4EVER dedi ki...

Abi kaleci konusunda ciddi olamazsiniz yahu. Takima kizmak nedir? Takimdan ciddi ciddi kaleye 0 sut cektirmesini vs mi bekliyorsunuz? Boyle bir takim var mi dunyada?

Pres yapmayan, top tutamayan, faul kazanamayan, finishing'i 20 uzerinden 1 olup her sutu taca atan forvete de kizmayalim o zaman, o da sorun olmasin. Orta saha oyuncularindan orta yapip kendi ortasina kosup kafayla gol atmalarini bekleyelim. Forvet yokmus gibi davranmalarini bekleyelim o zaman. Niye birsey yapamayan forvete top atiyorsun diye orta sahaya kizalim.

Oyle bir mantik olur mu yahu? Besiktas'in kalesine gelen son 6 sutun tamami gol olmus. Yenilen gol beklentisi konusunda ligin en iyi takimiyiz bu arada:

https://twitter.com/ComparisonatorT/status/1570397030911967232

Ligde ortalama 0 gol yemis (bu haftaya kadar) Konya ve Basaksehir'i bile gecmisiz bu arada, ama yenilen golumuz ortalama 1,33.
Bu rezilligi nasil savunursunuz yahu? Bu arada bu istatistigi de gecen sene sonunda en sorunlu bolgesi acik ara stoper olarak gorulen, bu sezona net bir sag stoper sikintisiyla girmis, su ana kadar en iyi oyuncularimizdan biri olan 6 numaramizdan 0 katki almis bir takim yapiyor.

El insaf. Ali Ece denen sarlatan da her zamanki gibi kendi sevdigi ve sevmedigi oyuncular arasinda ayirim yapip neredeyse Ersin'den cok Welinton'u suclu cikarmis, vay arkadas. Ne gunlere kaldik.

yilmaz dedi ki...

@BJK4EVER

Eğer söylediklerimi kasıtlı olarak bir yere çekmiyorsan art niyetlisin. Kaleciyi koruyormuşum gibi konuşuyorsun. Hep beraber Ersin'i emekli edince düzelmeyecek o arıza. Mesela bugün Necip'i oyuna sokmamak için as sağ bekimizi çıkardık oyundan. Düzeldi mi arıza? Sen yenen golle giden 3 puana yanıyorsun da, ben de bu alınan 3 puandan bi sikim olmaz zaten diyordum maçın başından beri. Sorun kalecideyse de yapacak bir şeyin yok zaten devre arasına kadar. Baştan ayağa çözümsüzlük yani Ersin'i gömmek.

Hadi kaleye gelen topu en çok alan bizim kaleciler, peki bizden daha fazla rakibe yay civarından duran top şansı veren takım var mı? Varsa da şampiyonlukta iddialı takımlar mı?

Bu zıkkım oyun böyle işte. Bir maçta arızayı birine mal ediyorsun, bir sonraki maçta aynı arıza devam ediyor. Tek laf edemiyorsun. Fener maçında da Günok oynar, oda 3 topu almaz, 2 topu alır. Sonra Ersin'den başarılı olur. Ama sen yine yenilirsin. Oluyor mu böyle şimdi?

Oyuncuların bireysel performansları bu kadar dalgalanıyorsa da hoca sorumludur. Şenol'u Sergen'i aynı sebeple gömmüşüm, İsmael'e kıyak geçemem. Aynı maçta 40 defa aynı yerden rakibe faul imkanı veren takımda Ersin'e kızsam ne, Saiss'e kızsam ne?


yilmaz dedi ki...

Sözün özü, maçın bir dakikasından bile memnun değilim. Son dakikadaki golü yemişiz yememişiz çok da şeyimde değil. Ersin'in kadro dışı bırakılması, kovulması da şeyimde değil.

Takımın rezalet bir oyun oynadığı ve sonraki derbi maç için tek bir ışık vermediği bir ortamda 21 yaşındaki bir kaleci bu sikik oyunun önüne geçmemeli. Geçsin diyene de bişey demem, ama saygı da duymam.

BJK4EVER dedi ki...

Ben de sizin idealist yorumlariniza ve ligin acik ara en kotu kalecilerini koruma cabaniza gram saygi duymuyorum.

Dunya uzerinde hicbir takim 40 macin tamaminda iyi oynayamaz. Bunu M. City, B. Munchen, R. Madrid de yapamiyor. PSG de Fransa liginde yapamiyor. Su an liginde lider olan takimlarin maclarini izleyin, hicbiri tum maclarinda iyi oynamadi. Oyle bir dunya yok.

Ligde 30 mac kaldi. O 30 macin en az 10 tanesinde iyi futbol gormeyecegiz. Bize 30 mac iyi futbol oynatacak antrenor yok. Klopp-Guardiola-Ancelotti ucu birden gelsin takimin basina yine yapamaz.

Buyuk takim ozelligi zaten burada ortaya cikiyor. Cok cok kotu gununde olsan bile bir sekilde maci kazanirsin. Kalecin cikar maci alir, forvetin yarim pozisyondan gol cikarir, oyuncularin kisisel becerisini gosterir, rakibi asiri korkutup kotu gununde olsan bile ustune gelmesini psikolojik olarak engellersin, hakem uzerinde baski kurup hakem kararlariyla maci lehine veririrsin vs.

Siz istiyorsunuz ki Besiktas her mac 90 dakika muhtesem futbol oynasin, hakem anasini bellese de, dis faktorler ne olursa olsun muhtesem futbol oynayip maci zorlaya zorlaya alsin. Oyle bir dunya yok. Bu takim kotu oynayacak. Kotu oynadiginda yonetim gucunu gosterip hakemi etki altina alip hakemle takimin mac kazanmasini saglayacak. Kalecisi cikaracak mac kurtaracak. Futbol boyle isler.

Dunku oyundan ben de tabii zerre memnun degilim. Mac sadece Ersin'in sucu da degil. Takim halinde kotuyduk, asiri kotu olan oyuncular vardi. Ama su an takimin en buyuk sorunu oyun degil, kaleci. Oyun yine duzelir, duzlecek de. Ama bu kaleciler kalede oldugu surece takimin oyunu 10 uzerinden 9'tan 7'ye dustugu an puan kaybi baslar. Ersin'i haslamak elbette cozum degil, cozum devre arasinda kim olursa olsun (Ali Sasal mi Nurullah mi Ertac mi bilemem) yerli bir kaleci almak.

Cok daha zor fiksturle bize 2 puan fark atmis GS sizin iyi oyun standardiniza gore oynadigi 7 macin kacinda iyi oynadi?

Cihane dedi ki...

Top mop oynamıyoruz ne kalecisi Allah aşkına. Bu maçta sorun Ersin diyen ya gerizekalidir yada Ceyhun kazancı dan maddi çıkarı vardır. Bu gün wellingtonu oyuna almak için Rosieri çıkarmak bile büyük rezalet. Beden hocası getirmişler ki istediği gibi at kostursunlar amk.

koşu mesafesi dedi ki...

Maçın sıcağı geçtiğine göre daha optimist çıkarımları bırakalım şuraya. Ligin son haftaları olsa mantıklı olacak ağır eleştirileri şimdilik cepte tutmakta fayda var. Bu takım yarıştan koparsa taraftarın 1 sene boyunca aktivitesi kalmamış olacak.

1-Beklentilerin üzerinde olan ilk haftalardaki performanslar taraftarın beklentisini çok yükseltti. Takımın kötü oynadığı düşünülen maçta (mübalağa ediyorum) rakip yarı sahayı iki kere geçti, ceza sahasına belki 10 metre yaklaşamadı.

2-Oyun kalitesi ve toplanılan puan korelasyonu taraftarın sinirini bozsa bile Beşiktaş liderden sadece 2 puan geride. Ayrıca liderle birlikte ligin en çok gol atan takımı.

3-Genellikle; hücum çeşitliliği olmaması ve gol yollarında kısırlık, defansif organizasyon aksaklığından daha büyük problemdir ve takımlar parayı hücum için dökerler. Beşiktaş'ın problemi nispeten küçük bir problem.

4-Sezon başı 3'lü stoperden 2'li stopere ikna olan Valerien Ismael, skoru korumak için 5'li defansın işe yaramadığını ve aksine rakibe gel gel yaptığını öğrenmiş olabilir. Çünkü o asla kaybetmez, "ya kazanır ya da öğrenir"

5-Maçları izlemeden Beşiktaş'ın orta kafa gol veya forvete top şişirme oyunu oynadığını iddia eden sosyal medya hesapları farklı gündemlere yönelebilir.

6-2020-2021 sezonundaki gibi bir Fenerbahçe derbisi ile takım gerçek ritmini bulup tekrar yükselişe geçebilir.

Zaitsev dedi ki...

Kalecilik işin sadece kaleciyle alakalı bir mevzu değil. Rakibi karşılayan defans, orta saha vb. açı kapatma işini düzgün yapmazsa kalecinin iyi olması da fayda etmez. Kaleci defansın pozisyonuna göre bir köşeyi riske eder. Zaten her hücum oyuncusu da süper yetenekli olmadığı için çoğu topu kaleciler kol mesafesinden çıkarırlar. Ama açı kapama mevzusu iyi değilse ki bizde değil, kaleci pozisyon alma konusunda sorun yaşar. Bizde oyuncular surata top gelmesin diye totolarını çevirmeye veya gövde yerine ayakla topu kesmeye çalışıyorlar. Bu her kaleciyi zora sokar.

Yediğimiz ilk golde top 2 oyuncunun arasından geçip yakın direğe gidiyor. Bunu genelde pozisyon alamamış kaleciler kurtarır. 2ci golde bende uçmasını beklerdim. Altayın uçan kuşa uçup kendini pazarladığı yerde Ersinde uçmalı en azından. Gedsonun totosunu dönmesi veya yarı sahada adamı indirip atağı kesmemesi ayrı mesele.

Ersin ortalama bir kaleci ama kötü de değil. Muslera sınıfına çıkamıyorsan iş görür. Yaşı genç olduğu için ekstra idmanla geliştirilebilir. Niyet olsun yeter ki.

Mesela Van der Sar uzaktan hep güzel goller yemiştir çünkü defans görevini iyi yaptığı için olmadık yerlere giden muazzam şutlar gol olmuştur.

Huzeyfe dedi ki...

@4EVER

Abi kusura bakma ama sen genç oyunculara karşı önyargılısın. Buralarda Rıdvan’ı da ilk oynamaya başladığı yıllarda fazlaca gömmüşlüğün var.

Birçok insanın Ersin eleştirileri tutarlı. Ersin çizgi kalecisi değil, inanılmaz toplar çıkarmıyor. Ama şampiyon olduğumuz sene oynadığımız oyunun kalecisiydi.

Türkiye’den yetişmiş Avrupa transferi yapacak yegane kalecilerden biri Ersin. Biz hiçbirimiz anlamıyoruz, Avrupalı scoutlar da anlamıyor, bir tek görüyorsun. Ersin’in yerine tribünden adam gelse aynı şey olurmuş filan. Ok.

Ben olsam ilk fırsatta giderim Avrupa’ya. Taraftar profili buysa, uğraşma Ersincim. Git kendini yetiştirmeye bak. Buradan bir bok olmuyor, zaten Beşiktaştan milli takıma gitmene de imkan yok.

turgay dedi ki...

ersin şampiyon olduğumuz senede böyleydi geçen senede bu senede. 3 senedir üstüne koyduğu bir değişim yok çocukta. kalecin kaleci golü yemesin yeter düşüncesindeyim her zaman. yani rakip kalecinin yediği ilk gol gibi. ama bizim kaleciler üzerlerine top gelmediği müddetçe top kurtaramıyor. ana problem güven vermemeleri. takımın buna rağmen inatla cepheden faulleri düşüncesizce yapması da problem. akşam yazdıklarımın arkasındayım. kalecin bu kadar güven vermiyorken her hareketini düşünerek yapmalısın. bizimkiler yapmadı.

takımın asıl sorunu orta sahadaki boşluklar. bu kadar boş alanda herkes at koşturuyor. 75ten sonra 5li savunma için 2li orta sahaya geçiyoruzda 75 dkdır alan kapatmak zorunda kalan 2 oyuncu ile bunu yapıyoruz. ne alaka gerçekten? bunu kaç haftadır nasıl analiz edemiyor teknik kadro anlamıyorum. kadromuzun da rakiplerimizin gerisinde olduğunu düşünmüyorum. siz kenardan oyunu yanlış görürseniz yanlış karar alırsınız. haftalardır oyuna etki eden değişiklik göremiyoruz. puan kaybının olduğu maçlarda veya öndeyken sahaya doğru oyuncular girmiyor. doğru taktik değişiklikler yapılmıyor. bizim ülkemizde geride bekleyerek 3 puan alamazsınız. 5li savunma nedir ya? real madrid mi rakip?

ismael hocanın bir takım şeyleri değiştirebilecek mentalitesi olduğunu düşünüyorum. ben her maç sonrası hatalardan ders alınıyor diyorum. ancak majör hatalar devam ediyor. majör hatalar;
1-orta sahamızın çok git gelden çabuk yorulması. buna bağlı olarak da oyunun belli dakikadan sonra elden gitmesi. bunun nedenlerinden en önemlisi bence 2.maddede.
2-daha ilk haftalarda yazdım. nkoudou denen futbol cahiline güvenilmemesi gerektiği. bu adam geldiği günden beri saman alevi gibi oynuyor. burada bile savunuldu bu adam. bütün hücumu tıkıyor. sürekli top kaybı. sahada düşünmeden oynayan tek oyuncumuz. hep aynı işler. bu adamın acil olarak rotasyon dışına çıkması lazım. onun kaybettiği toplar yüzünden önde oyunu tutamıyoruz. weghorst ekstra koşmak zorunda kalıyor. rosier pasifize oluyor. muleka bu dangalak yüzünden sürekli ileri geri koşmak zorunda. gedson sürekli onun geride bıraktığı boşluklara girmek zorunda kalıyor. adamın attığı goller resmen göz boyuyor. 2 haftaya sakatlanacak zaten. çok bile oynadı.
3-kenardan oyuna müdahale kötü durumda. akşam ne güzel 45te oyunun rezalet olmasındaki adamların birini çıkarmışsın devam et josefi de al kenara. 2 tane kötü var takımda bunları zamanında çıkarsan bitti iş. talha sakatlandı berkay girse welintonu yine al sen oyuna ama rosier senin hücum gücün neden o çıkıyor.
4-5li savunmaya dönme yanlışı. bakın bunu alanya maçında da yaptık, başakşehir maçında da yaptık bilimum her maçta 75ten sonra bir 5li savunma olayı çıkıyor ortaya. ya senin orta sahan bitmiş başkan senin ne ş-işin var 5liyle? sen orta sahanı tazelemelisin. salih ve gedson götünden nefes alıyor. bunu nasıl göremiyorsun. maçı sana savunma yapmak kazandırmıyor bizim ligte. bu düşüncede olmak gerçekten utanılması gereken iş. ismaelin bu manyaklığı bizi bitirir.

sonuç olarak daha sezonun çok başı. hatalar düzeltilir. ama geçen süreye baktığımızda majör hataların her maç devam ediyor oluşu çok iyi görüntü değil. üzücü ve sinir bozucu. bu hatalar hocanın zaten pamuk ipliğinde olduğu netken ipini koparır. fatih terim hayranlığı gibi bizde de şenol ve sergen hayranlığı başladı. bence asıl tehlike bu. ama şuan kimse bunu sallamıyor.

turgay dedi ki...

hakemler kendi kurallarını kendileri yazmaya devam ediyor. oyuncunun kendisinden sekip eline gelen topa penaltı olmaz diyor 1 hakem diğer hakem buna penaltı çalıyor. bu nedenle diyorum a.gücü maçındaki olayları çok uzattık diye. bu bize uygun değil. oyuncuların ritmini bozduk orada. bunun temelinde yönetim zaafiyeti yatıyor. yani sen takıma hakim değilsin nevzat demirden uzaksın. sporcularına yakın olmadan onların dilinden anlayamaz onlara hakim olamazsın. çebi yönetimi vizyonsuz olduğu kadar ilgisizde herşeye. ilgili oldukları 2 konu var. 1-fikret orman 2-kendi reklamları. bu konular dışında idare ediyorlar sadece.

BJK4EVER dedi ki...

@Huzeyfe,

Sampiyon oldugumuz senenin kalecisi falan da degildi, o sene de gayet kotuydu. Adam tam ustune gelen top haric hicbir topu kurtaramiyor, cizgi kalecisi degil, yan toplarda asla cikmiyor sadece bekliyor, uzaktan sutlarda zayif, ayaklari asiri kotu, nesi var peki?

Besiktas Ersin'le sampiyon olmadi, Ersin'e ragmen sampiyon oldu. Tipki Tolga Zengin'e ragmen sampiyon oldugu gibi. Sampiyonluk kriterse Ibrahim Uzulmez, Gokhan Zan, Ekrem Dag, Bernard Mensah, Welinton ve Vida (gomuyorsunuz ve gomdunuz ya), Sabri Sarioglu, Umit Ozat vs hepsi yeterli. Oyle bir dunya var mi?

Kaleciyle ilgili turgay'in soylediklerine aynen katiliyorum. Guven vermiyor, rakibe korku degil guven veriyor, kendi takimina guven yerine korku saliyor. Bu adam 3 yildir Besiktas'in kalesini koruyor. Bu sutu nasil cikardi inanilmaz diye hatirladiginiz bir pozisyon, ulan nasil kazandirdi maci be tek basina aldi 3 puani diyebileceginiz 1 mac var mi?

BJK4EVER dedi ki...

@Huzeyfe,

Emin ol Ersin'i isteyen bir kulup olsa ceker alirdi. Ridvan'i aldilar iste, biri almadi digeri aldi. Emirhan'la ilgili transfer dedikodusu duydun mu? Cat diye cikis maddesini yatirip aldilar. Arastiran begenen isteyen alir ruhun bile duymaz. Serdar Saatci'yi de cat diye aldilar bir anda.

Ersin'le ilgili dedikodular cikti, ama emin ol teklif olsa coktan gitmisti. Allah askina kim ne yapsin Ersin'i? Anca cv'sinde Besiktas var diye dogru duzgun scouting yapmamis vasat bir cop takim alir Avrupa'da. Ersin'i 3 mac izleten takim o sayfayi aninda kapatir.

koşu mesafesi dedi ki...

@BJK4EVER

Ersin'in özelliği çok genç yaşta kaleyi almış olmasıydı. Hem gençken beğenilmeyip yaş aldıkça kariyerini yukarıya taşıyan çok örnek var kaleci olarak. Mesela Volkan Babacan veya Mert Günok. Fenerbahçe'de yeterli görülmeyip sonra gittikleri takımda A Milli Takım kalecisi oldular. Tabi Milli Takım seçiminde liyakat hususu konu dışı. Şaka gibi ama Rıdvan Beşiktaş'tan gittiği gibi seçiliyor. Yakında Kenan Karaman'ı yeniden kırmızı beyaz forma ile görebiliriz.

Saha içinde kalmak istiyoruz ama bugün gündüz kuşağındaki maçta verilen penaltıyı ve 90+8'de verilen golü bir izleyin. Bu ortamda, oyunculara ve Valerien Ismael'e fazla yüklenmemek gerek.

fidddas dedi ki...

haftasonu için en kötü senaryo gerçekleşti. hem kötü oynadık hem puan kaybettik hem de başakşehir hariç rakipler puan kaybetmedi.
oyun beni çok acayip hayal kırıklığına uğrattı. geçtiğimiz haftalarda son maçımız da bile böyle bir oyun vaad etmedik. azar azar da olsa gelişen ve üzerine koyan bir oyun vardı ve personel eksiğimiz vardı, bunlar tamamlandıkça daha iyi bir görüntü vermemiz gerekiyordu ama tam tersi bir yola girdik. üstüne evde fener maçı öncesi 2 haftalık milli araya girdik.
sahadaki oyunun teknik-taktik kısmından ve kalecilerimizin her şutu yemesinden öte iki büyük problem görüyorum ben.

1. yönetim takıma hakim değil ve ne yapmaları gerektiğini bilmiyorlar. agücü maçının etkisini üzerimizden atamadık. ve bunun takımı çok fazla etkilemesine izin verildi. takım o kaosun içerisinden çekip çıkarılmadı aksine josef basın toplantısına çıkarıldı ve üstüne adam basın toplantısında ağladı, gideceğim dedi vs.
Beşiktaşlılıkta tecrübeli herkes bilir ki genel anlamda rüzgar tersimize esmeye başladıysa bizim o rüzgardan uzak durmamız gerekir en azından takımın bundan uzak tutulması gerekir. 2016 şampiyonluğunda da neredeyse şampiyonluk giderken benzer havalara girildiğinde gomez çıkıp ne saçmalıyorsunuz biz şampiyon olacağız diye demeç vermişti. ondan sonra takım yeniden ivme kazanıp son noktayı koyabilmişti. akhisar maçında yedek kulübesinde ağlayan serdar falan bizim takıma iyi gelmez.
Böyle bir hava oluştuysa bunu toparlayacak olan sportif direktör, futbol şube sorumlusu, ikinci başkan, her ne haltsa onun takımı doğrudan bu havadan çekip çıkarması, teknik heyeti korumaya alması ve işlerini yapmaya odaklanmalarını sağlaması gerekir. hakemmiş federasyonmuş agücüymüş bu işler futbolcuların işi değildir. topçu sahaya çıkar oyununu oynar, sen yönetim olarak ona bu ortamı sağlamak mental sağlığını korumak zorundasın. sonra takım biz ne yaparsak hakemler karşımızda fikrine girerse bir daha toparlayamazsın. ama bizim yönetim ancak pasif agresif açıklama yapsın.

2. hoca medyadan gelen bütün eleştirilere ve fikirlere karşı açık tutuluyor ve sanırım hocaya medyadan eleştirilere göre telkinlerde bulunuluyor. iyisi kötüsü 4lüye döndük diye açıklama yapmak, son maçta ısrarla necibin oyuna alınmaması için saçma sapan rosier çıkarmak, maç başlangıcında başlayan ön alan baskısından takım 60da yoruluyor diye yavaş yavaş vazgeçmek yada ön alan baskınının zamanını ileriye atmak vs. ben bunların hepsinde yönetim destekli sportif direktör üzerinden hocaya sufle verildiğini düşünüyorum. çok spekülatif bir düşünce ancak hocanın kendisini ifade eden şeylerden bu şekilde vazgeçilmesine bir anlam veremiyorum. hoca ne ise odur, neyi doğru biliyorsa onu yapsın.

maça gelirsek,
hem ghezzal, hem delle ali yokken yaratıcı ayak olarak sadece salih kalmışken 11 de muleka var iken maçın başında ön alan baskısı yapıp hata yapmaya bu kadar teşne bir rakibi hataya zorlamamak çok saçma geldi bana. josef-salih-gedson 3lüsü zaten yeterince yaratıcı değilken üstüne josef hayalet gibi iken bu kadar yavaş oyuna başlayınca rakip de cesaretleniyor. sen ne oyunu biliyorsan sezon öncesi ne kurguladıysan sahaya onu dikte et. rakibin zaten buna cevap vermeye gücü yok. rakibin cesaretini kırmaz isen bir süre sonra oyunda istediklerini yapamamaya başlıyorsun.

fidddas dedi ki...

kaleci istatistiğimiz berbat. şu son maç diğer bütün rakipleri de kaleyi görünce vurun nasıl olsa yiyorlar psikolojisine soktu. ayrıca ersin şampiyon olduğumuz sezonda böyle değildi. bundan çok daha iyi bir kaleciydi daha tecrübesiz olmasına rağmen. ama sen çocuğa şampiyon olduğu sezonun ardında kupa aldığı sezonda da adam akıllı bir sözleşme yapmazsan, düşer. hak eden oyuncuya hak ettiği anda vereceksin sözleşmesini. ne o yoksa buradakilerde mi camianın çocuğu lafına inanmaya başladı(camianın çocuğu her durumda mental olarak ayakta kalmalı, Beşiktaş forması ağırdır, aldığı para yetmiyorsa sittirsin gitsin mi diyeceğiz.). ersin düşüşte ama bunun sebebi kendisi değil. içinde bulunduğu şartlarda sahaya konsantre olması çok zor. bu da ona art arda hata yaptırıyor, şimdi daha kötüsü bu kendisinde güven sorununa da sebep olacak, o zaman hiç olmayacak. kalecilik futbolda mental sağlığın en önemli olduğu mevki iken sen kalecinin mental sağlığını bozacak her şeyi yaparsan performans böyle çakılır.

dün necibin oyuna girmemesi tam bir saçmalıktı. hoca da aklını başına alsın. ne oynatmak istiyorsa ondan taviz vermesin. ön alan baskısı ise ön alan baskısı. bu şekilde kararsız şeyler yapmaya devam ederse olan yine kendisine olur. birileri fener maçında fenerin şimdi alanyaya 5 attığı gibi bizi yenmesini bekliyor, haberi olsun.

yilmaz dedi ki...

@fidddas abi necip'in girmemesi saçmalık da, başkanın danışmanı maçtan sonra yazı yazdı yanında stoper varken necip'i oynatıyorsun diye. Görevi başkan danışmanı olan biri niye kendi takımının eleştirisini yapsın gazetede? GS'nin hiç bir görevi olmayan muhabirleri takım içindeki tartışmayı gizlediler. Bence durum artık yavaş yavaş hocadan çıkıyor.

Bizim hoca aslında ortacı bir hoca. Söylenenin aksine dik başlı sabit fikirli biri değil. Yönetim böyle istiyorsa böyle de yaparız kafasında gibi. Bu illa ki kötü bir anlama gelmiyor. Hoca da kendisine bir kariyer edinme peşinde.

Skordan daha fazla üzüldüğüm konu takımın vücut diliydi. Son haftalarda üstüste gelen operasyonel durumlar sonunda takımın enerjisini çekip götürmüş.

Ortak akıl olarak bu takımın fiziksel kalitesiyle iş çözeceğini söylüyorduk. O yoğunluğu çıkardığınız anda Beşiktaş bir PTT ligi takımından farksız olan İstanbulspor ile aynı seviyede bir takım görüntüsü verdi.

Direkt oyun ok, üçlü veya dörtlü o da ok, kalede kimin olduğu zaten fark etmiyor tamam, pas oyunu da oynamalım peki, ama bu takımın enerjisine ne oldu abi ? Herşey tamam ama enerjisiz bir hiçiz. Bu oyunu oynamak için bu kadar çok şeyden vazgeçtikten sonra bana böyle bir maç izletemezsiniz.

İçeride bir problem olduğu çok açık ve net görünüyor. Önümüzdeki 2 haftada taktik, teknikten çok psikolojiye odaklanmak gerekiyor gibi. Bu buhran durumundan çıkmamız şart. Bu da kaliteli yöneticilik ile olur. FB maçına kadar olan sürede yönetim kabiliyetimizi de net olarak göreceğiz.

fidddas dedi ki...

@yılmaz
hoca bizans oyunlarının başkentinde olduğunu biliyordur umarım :). bilmiyorsa da çok yakında öğrenecek.
arka planı bilmiyoruz belki kendi bildiğini yapmasına izin verecek ortam hiç yoktur ancak kendi oyun karakterinden taviz verirse ömrü çok uzun olmayacak buralarda bu ona iyi bir kariyer vermez.

fkerim dedi ki...

Sürekli burada teknik taktik detayları konuşuyoruz. yaşananlar benim bile psikolojimi bozmuşken, takımın psikolojisinin yıpranması çok normal. İstisnasız her maç doğranıyoruz. Her puan kaybında şenol güneş sergen yalçın muhabbetler dönüyor. 20 sene sonra artık ben de bu ortamdan bıkmış durumdayım. Beşiktaşlılık cidden çok zor, yoruldum. Oğlumu, kızımı beşiktaşlı yaptığıma pişman olmuş durumdayım.

BJK4EVER dedi ki...

Haklisiniz, zaten bahsettigim faktorlerden biri de bu. Takimdan ve hoca'dan mukemmel performans bekliyoruz da, Allah askina Trabzon macini bir seyredin. Adamlar nasil mac kazandi gorun yahu.

Simdi A.Avci cok iyi mac mi yonetti veya Trabzon cok iyi top mu oynadi? Hayir, ama bu sekilde de mac kazaniliyor. Biz de bazen bu sekilde mac kazanmaliyiz. Nasil olacak, niye olmuyor onlar sonraki asamadaki sorular, ama once bunun bir farkina varalim.

Bu takim 38 mac full konsantre cok iyi oynayarak rakibi de yenemez, oyle bir takim zaten yok dunya'da. Ben oyunculara da hak veriyorum. Rakip takim yerden kalkmiyor skoru verene kadar kimse hayirdir demiyor (aslinda hakemin gorevi). Rakip takim 60 dakika 85 tane faul yapiyor, sari kart gormezken senin oyuncularin son yarim saat hakem sahte otoritesini gostersin diye komik komik kartlar goruyor. (Redmond karti). Hakem bazen kalin kalin, bazen ince ince dogruyor. Dahasi cifte standarti iliklerine kadar hissettiriyorlar adama. Senin takimina seyirci sahaya dalip ucan tekme atiyor, adamlar 1 mac ceza alirken senin oyuncun sadece koruma amacli mudahale etmisken ayni sekilde cezalandiriliyor.

Zor is vallahi. Ben de acikcasi sikintinin tamamen psikolojik oldugunu dusunuyorum. Nasil toparlayacagiz ne yapacagiz bilmiyorum, ama cumartesi gunku oyun sadece taktiksel olarak aciklanamaz.

Huzeyfe dedi ki...

Bu kadar şiddetli Beşiktaş karşıtlığının sebebi ne? Hocanın medya ve taraftar karşısında zayıf olmasından mı kaynaklanıyor? Yönetim zaten ne oyuncuları ne hocayı koruyor. Vur abalıya, bu mudur?
Anlayamıyorum ben. Ne güzel futbol oynamaya çalışıyorduk, ne kabahatimiz var bu kadar operasyon yiyoruz.

BJK4EVER dedi ki...

1. bence diger takimlar itilerken 'bakin 3 buyukleri kayirmiyoruz' mesaji vermek icin masa olarak kullaniliyoruz

2. siyasi olarak mevcut hukumete en uzak takim oldugumuz icin bu operasyonlar cekiliyor

3. uc buyukler arasinda efendilik namina en az sesini yukselten, sesini yukselttiginde bos bos arkasini dolduramayan tehditler savurup yerimize oturdugumuz icin kolay lokma olarak goruluyoruz

4. tabii bunlar olurken genelde 'bakin Besiktasi kayirmiyoruz' mesaji vermek icin genelde 1-2 pozisyonda lehimize de eyyam yapiliyor, bunlar genelde skoru aldigimiz veya alacagimiz belli olan, gri pozisyonlarda oluyor ve rakip taraftarin ve kamuoyunun eline 'Besiktas aglamasin x pozisyonda ne guzel hakem destegi almissiniz' kozunu vermek icin yapiliyor

5. ozellikle su son 2 senede bir de oyun kurallarinin degisik yorumlanmasini uydurdular. Vida derbide yapinca cart penalti, Kim Min Jae yapinca destek kolu kurali var vs uyduruluyor. Simdi Trabzonu aklamak icin vucuttan seken top gibi birsey uydurdular. Birkac sene evvel yedigimiz kabak gibi ofsayt olan golde defanstan seken topta ofsayt calinmaz diye birsey uydurmuslardi, bir daha oyle bir pozisyonda gol verildi mi? Tabii ki hayir. Bunun zaten aga babasi Caner'e ceza verebilmek icin o an aktif olmayan bir kurali uydurup o ceza'dan sonra bir daha vermemek oldu.

Bence en buyuk sorun yonetimin iletisim konusunda berbat olmasi. Sert olacaklar, tehditkar olacaklar ve gote got diyecekler. Cik su pozisyonlari slide seklinde goster, cifte standarti kimsenin inkar edemeyecegi sekilde adamlarin gozune gozune sok. Tabii bu futbolumuzu duzeltmeyecek. Ama en azindan adamlar Besiktasla oynanmayacagini bilir, bir dahaki sefer gri pozisyonlarda lehihmize karar vermek zorunda kalirlar. Bu ulkede aglamayana meme yok. 2 sene evvel Sergen cikip konusmasa sampiyon olabilirmiydik?

Huzeyfe dedi ki...

@4EVER

Eyvallah. Milli takımlara Beşiktaş’tan oyuncu alınmamasını hesaba katarsan geriye 2 kalıyor sadece.

Yada belki milli takım seçmelerinde bazı hesaplar dönüyor, ona ortak olmadık diye bu muameleyi görüyoruz -çok komplo teorisi ama mantıklı bir açıklaması da yok yaşadıklarımızın.

Cihane dedi ki...

Jorge Jesus buyuk hocaymis valla.
Adam bizim futbol camiasini, yorumcusundan taraftarina kafasina vura vura egitecek gibi.

Huzeyfe dedi ki...

Oturdum maçı tekrar izledim.
Saha içinde kalırsam gözüme çarpan birkaç şey var. Öncelikle iki konuda ciddi yanılmışım.
1. Josef gelince sekizde Salih’i daha etkili kullanabileceğimizi düşünüyordum. Öyle olmamış, Salih’i bir kere oyuna hiç sokamamışız. İlk defa 20.dakikada filan pas yapıyor. Daha kötüsünü söyleyeyim, yediğimiz gollerin ikisinde de Salih önde aksiyonun içinde ve top kaybına sebep oluyor. İlk golde el var ama Salih o pası alsa bile sırtı dönük muhtemelen kaybedecek.
İstanbulspor gibi takımlara karşı 4-2-3-1’e dönüp Salih, Josef veya Gedson’u geride, Dele veya Redmond’u önde kullanmalıyız sanki. Derbide Josef Salih Gedson oynayabiliriz ama rakip geriden oyun kurmadığı zaman Salih-Gedson ikilisinin zaafları çok belirginleşiyor.

Bu arada Josef çok kötü maç çıkarmış. Bu kadar kötü oynadığını hatırlamıyorum hiç.

2. N’koudou ana hücum planındaki en önemli oyuncu, keşke böyle olmasa diyordum geçen hafta. Öyle değilmiş, o çıkınca savunması çok kolay bir takıma dönüşüyoruz Ghezzal ve Dele’nin yokluğunda. Kesinlikle 90 dakika sahada kalması lazım bu üç oyuncudan en az birinin.

İyi oynadığımız bir 10-15 dakika var sadece, 30-45 arasında. Rakip N’koudou’yu durdurmak için sağ tarafa yığılmış ve biz topu 30.dakikaya kadar terse atmamışız. Rosier’e iki defa ters top atınca İstanbul savunması genişliyor, hücum sürekliliği, arka arkaya pozisyonlar ve gol. Ama enerji ve motivasyon olarak yerlerde takım, 50/50 toplara vuramıyoruz, Masuaku ve Rosier 3’e 2 pozisyonlarda topu çeviremiyor.

Özellikle Cenk girdikten sonra sahaya yayılışımız berbat. Redmond bir kenarda, Cenk ve WW önde, orta sahada sadece Salih ve Gedson, ceza sahasında beş kişi bekliyoruz. Welinton orta sahada prese gidiyor, çok gereksiz. Zaten o değişiklik takımı moral olarak epey düşürmüş. Belki Necip kendisi orada oynamak istememiş olabilir ama Emrecan veya Berkay varken çok saçma.

Ghezzal ve hamle olarak da olsa Dele’nin dönmesi derbide çok çok önemli. Umarım toparlarız.

koşu mesafesi dedi ki...

Arada kaynamasın. Salih Uçan neden Milli Takımda yok dendi. Niye özellikle Beşiktaş formasını sırtına geçirenler aday kadrodan uzaklaşıyor, neden böyle bir pattern var dendi. İsyanlar edildi. Aday kadroda oluşan sakatlık sonrası normalde zevahiri kurtarmak için sakatlanan oyuncunun yerine genelde çağrılmaması tepki çeken oyuncu dahil edilirdi.

Ama bu sefer ne oldu? "Genç yetenek" Tolga Ciğerci kadroya dahil edildi. Kimsenin de Ankaragücüne gitmedi bu durum. Neyse ki, malum maçtaki uçan tekmeli saldırgan fahri milli amigo filan ilan edilmedi. Zaten onu uzun atlama müsabakaları için yetiştirmek daha mantıklı.

yilmaz dedi ki...

@koşu mesafesi

Salih'i kuyruğu dik tutmak için çağırmadı bence. Lüxemburg'la Faroe adalarını yenmek için zaten İbrahim Akdağ da yeter. "Çağırmadım ama sebebim var" demek için ikinci kez çağırmadı. Bir sonraki listede olacağını düşünüyorum. Ama ben ciddi anlamda milli takımdan soğudum. Tek bir oyuncumun bile gitmesini istemiyorum artık.

Milli takım iyice gs'nin ve lejyoner oyuncuların parlatma merkezine döndü. Özellikle terim'in defalarca kez milli takım-gs döngülerinde oyuncu taşıması neticesinde bir alışkanlık oluştu. Çağlar Birinci'nin GS'de koca sezon tek maç oynayıp milli takıma seçildiğini hatırlıyor musunuz mesela?

Oynasın berkan'la ismail yüksek. Bi de uzun boylu ciğerci. Bizim oyuncular da çağrılmayıp çağrılmayıp ilk çağrıldıklarında koşarak gidiyorlar, ona da ayar oluyorum.

BJK4EVER dedi ki...

Luxemburg'u yenmek icin yetmedi ama. :d
Ben milli takima karsi sicak duygulari coktan biraktim. Su lobi olayi yeni birsey degil, taaaa 2002'de Ilhan Mansiz hayatinin formundayken yedek kalip Saban'i bize izleten garip bir durum iste.

Kulupculuk mu, menajerlerin etkisi mi vs hicbir fikrim yok. Ve bu lobi olayi cok net gorunuyor yahu. Salih bizde oynadigi topun ceyregini GS'de oynasa alinirdi. Ridvan'in bizde catir catir oynarken alinmayip Rangers'ta kulube isitirken alinmasi da guzel bir ornek. Artik olayi futbol ici mantikli argumanlarla aciklayabilecegin noktayi coktan gecti.

Ha, cok da sikimdeydi aslinda, batsin milli takimi da federasyonu da. Tek uzucu nokta uluslararasi piyasa'ya baya etkisi olan milli takim maclarinda bizim oyuncularimizin goz onune cikamayip rakiplerin cikmasi. Ve her ne kadar biz taraftar olarak dusunsek de oyuncular da milli duygu'yu tadmak ister, Salih'in morali nasil bozulmustur dusunemiyorum. Bu negatif noktalari biraz goturen sakatlik riski ve yorgunlugun olmamasi.

Huzeyfe dedi ki...

Belki genç oyuncuların kulağına menajerlerin fısıldadığı şey bu. Beşiktaş’ta kalırsan milli takıma gidemezsin, uluslararası piyasan olmaz, transfer yapamazsın. İngiltere’deki transfer kurallarını düşününce bu çok ciddi problem. Bizim bu şartlarda genç oyuncuları elde tutabilmemize imkan yok.

koşu mesafesi dedi ki...

Eli kırık olduğu fark edilen Redmond muhtemelen derbide yok! N'Koudou'dan beklerken sakatlık haberi, bambaşka yerden geldi. Hadi buyurun şimdi 3 kişilik dar kanat rotasyonuna. Muleka mecbur devşirme kanat, Ghezzal sakatlıktan dönecek, N'Koudou var elde onun da ne yapacağı belli değil.

Milli takım aday kadro seçimi haricinde başka bir konuya da değinelim. Daha ligin başı. Şimdiye kadar üç takım coşkuyla övüldü. Lige fırtına gibi başlayan Beşiktaş, ligde skoru tutup konferans liginde farka koşan Başakşehir ve Farioli takımına fark atan Fenerbahçe. Coşkuyla övenler sosyal medya ile spor/skor yazarları. Başakşehir'in "saha dışında tanısanız nasıl saygılı" teknik direktörünü değerlendirme dışı tutalım. Jesus ile V.Ismael arasındaki fark çok açık görünüyor. Fark derken kasıt şu; medyanın hoca yeme cüreti. Puan, oyun ve diğer parametreler ortadayken sanki Valerien Ismael aşırı başarısız algısı oluşturuldu. Bu algının karşılık bulduğunu, başkanın ve sportif direktörün "hocamızın arkasındayız" benzeri demeçlerinden tespit etmek mümkün.

Bu sis bulutunu dağıtmanın yolu fener galibiyetinden geçer.

koşu mesafesi dedi ki...

Rasyonel görünmeyen aday kadro seçimlerinin, an itibarıyla oyuna ve skora yansıdığı bir Uluslar Ligi periyodu izliyoruz.

Oysa ben sezon başı transferler ile ligimizin ve futbolumuzun tekrar üç beş seviye atladığını sanmıştım. Hollanda'ya 4 atıp 6 yediğimiz günleri de özleyeceğiz galiba.

Yorum Gönder

Ara