Bu grup çekildiğinde çok dinamik takımlarla oynayacağımızı bununda bizi çok zorlayacağını söylemiştim özetle. Sporting gerçekten dinamik bir takım ve geçiş oyununu çok hızlı yapıyorlar. Hocanın Alex ve pjanic ile başlayacağız demesi beni açıkçası ürkütttü. Çünkü topu kaptırdığım da en az dortmund kadar hızlı bir takımla oynayacağız. Sakatlıktan yeni çıkmış 2 oyuncu ile başlamak ne kadar doğru bilemedim?

Ayrıca nskala ve rıdvanı karşılaştırıp nskalada fazlalık görüp oynatmak bana anlamlı gelmiyor. Zor maç. Açıkçası bu grupta galibiyet almak için ekstra işlere ihtiyaç var. Allahtan atiba yok. Bizim için en büyük avantaj atibanın olmaması

Oyuncumuz sakatlandi diye neredeyse sevinecek duruma geldik. Neden? Cunku antrenorumuzun ayan beyan sacma sapan oyuncu tercihi yapip macin basindan icine etme potansiyeli cok yuksek. Ama antrenoru sert sekilde elestirmek yassah.

Ersin
Rosier
Welinton
Vida
N'Sakala
Josef
Pjanic
Teixeira
Ghezzal
Larin
Batshuyai

Taktiksel uyum gozetmeden cikabilecek en guclu 11 (solbek tercihinin tartisilabilir olmasi disinda) cikacak gibi duruyor. Ozellikle orta saha tercihi ne getirecek merak ediyorum. Kagit uzerinde cok kolay cokebilecek bir orta saha gibi duruyor, ama Sporting ne kadar faydalanir tahmin edemiyorum. Sporting tam bir kapali kutu; gecen seneki lig istatistikleri cok iyi, ama CL'de hicbirsey gosteremediler. Ligde yine iyi goturuyorlar ama su ana kadar. 3'lu oynamalari ve genc bir teknik adama sahip olmalari disinda hic bilgim yok. Kadrolarinda da inanilmaz goze carpan bir oyuncu yok.

Tam anlamiyla ya herro ya merro maci olacak sanki, olsun da zaten. CL macerasi'na ne kadar kapilirsak o kadar zarar goruyoruz. Ya kazanalim Ajax puan kaybetsin 2.lik iddiamiz sursun ya da yenilelim kokunden bitsin bu is. Bizim icin cikabilecek en zararli sonuc beraberlik olur. Deplasmanda yenebilecegimizi pek sanmiyorum.

Şimdi biz son 15 avrupa maçında 2 galibiyet aldık. Kalan maçların da büyük bölümünü kaybettik. Bu kadar kötü istatistiği 90'ların ortasından beri hiç yaşamamıştık.

Beşiktaş katıldığı diğer 7 ŞL macerasında 4 puanın altına düşmedi. 4 puan aldığı sezonlarda da Barça ve ManU (D) gibi sükseli galibiyetleri var. 8 yediği sezon son maçına liderlik ihtimali olarak çıktı.

Bundan sonraki gidişat kötü. Önümüzdeki Avrupa maçları çok sakat. Bu turnuvada galibiyet alma ihtimalimizin en fazla olduğu maç bu maç. Bu maçta yenilirsek kalan 3 maç bitmez. Her ŞL maçı sonrası lig maçına daha fazla travma geçirerek gireriz.

Umarım oyuncular Sporting maçının bu grupta galibiyet alma ihtimalimizin en fazla maç olduğunun farkındadırlar. Kendi kariyerleri için de Beşiktaş için de karizmayı çizdirmemek bu maçta alınacak galibiyete bağlı. Kalan maçlar için pek bi umudum yok, belki İstanbul'daki Ajax maçından puan çıkartabiliriz.

Rakiplerin ilk yaptığı sağımızı kilitlemek.

Bunu çözmek için maçın herhangi bir 20-25 dakikalık bölümünde 4-3-1-2 mi baklava mi her ne derseniz,

-----Alex-Bats-----
------Ghezzal------
-Josef-Pjanic-Can--
Rıdvan-Mont-Vida-Ros

oynatsa keşke hoca. Bats'ı yalnız bırakıyoruz. Özellikle yoğun ön alan baskısı yapmadığımız maçlsrda ve bölümlerdeki, çift forvet oynayıp 10 numarda Ghezzal tercihi iyi işleyebilir. Yani Ghezzal'i hep oynadığı konumdan bir kaç metre ileri ve merkeze atmak, Rosier ile ikilemek yerine serbest olarak Alex ve Bats ile yakın oynatıp üçlemek etkili olabilir. Rakibi yanıltman ve şaşırtıcı olman gerekiyor. Bu konuda hoca çok zayıf maalesef.

Bu hocalar basın toplantılarında niye kimin oynayacağından falan bahseder ki?
Rakibe tüyo vermek gibi bir centilmenlik sözleşmesi falan mı imzalıyorlar?

ayni golu iki kere yemezsin ya. hic mi duran top calismadik.

Ghezzal iki golde de rakibini kaçırıyor diyemeyeceğim, tutmuyor bile, çok amatörce.

Ohoo böyle her maç 3 yiyeceksek kapatalım bu dükkanı. Yazık günah ya

Hiç değilse ilk golden sonra o eşleşmeyi değiştirseydik yani. 2 gol daha yedik aynı korner organizasyonundan.

Bu kadro Sergenball oynayamıyor. Çok dağınık, çok başlı ve organizasyonu olmayan bir takım görüntüsündeyiz. Çok üzücü açıkçası.

adamlar dort korner kullandilar. ikisi gol, biri penalti. penalti olanda da top vida'nin eline carpmasa muhtemelen gol olacakmis.

saka maka sifir cekmeye dogru ilerliyoruz.

tam bunu yazarken alex gol atti. umarim ofsayt degildir.

10 yabancı var He. Yabancı sınırı olmasın diyen akıllılar var ya onlara gelsin.

VAR keske sadece TSL'de olsa ne guzel olurmus:):

Efsane gole yazik oldu valla.

Yanlış, doğrusu keşke VAR TSL'de de buradaki gibi adaletli olsa

Senelerce şenol güneşe bok attım rakibe çalışmıyor diye daha kötüsü geldi. Duran top organizasyonu efsane olan rakibe karşı alan savunması yapmak 7 gol atan defans oyuncusuna bomboş alan bırakmak. Sergen Yalçını nereye övüyorduk tam olarak?

Larin mi sol bek Nsakala mı?

Antrenoru elestirmeye gerek yok. CL seviyesinde 3 kere kopya gol yiyebilirsin. Rakip analizi, taktiksel hazirlik onemli degil. Onemli olan camia'ya liderlik yapmak. Bu mactan sonra birilerine dayi dayi salliyormusun mesela? Yapiyorsan supersin zaten.

bu oyunla herhangi bir takımı yenemeyiz. olmayınca bütün tuşlara basarak sahaya pjanic alex ghezzali aynı diziliş ile atarsan daha iyisi olmasını bekleyemezsin. ortasahada bir adam eksik ileride bir adam fazla üstüne nsakala ve wellinton gibi iki yumuşak karnın var.

- Batshuayi bir ofsayt sanatçısı

- Kısa stoperler büyük dezavantaj

Eğer sakatlık yoksa sahada bu kadar dökülen adam varken Larini çıkarmak ayrı bir çapsızlık. Alex 20 dakikadır topa dokunmadı. Nsakala zaten tül perde modunda. Bari Pjanici cıkaralım da sakatlanmasın

Eziyet yetmezmiş gibi Kenan girdi. Hem ofsayta düşen hem de daha yeteneksizi. Demba Ba futbola dönse, devre arasi Cenk dönse, 45er dk kullansak bunlarin 3 kati gol atarlar.

Hakem tam Türk hakemi, yatan oyuncu için oyunu durdurur, kendini atanlara faul verir.

Batshuayi'nin bitiriciliği 0.0001.

Sergen ezber değişikliklere tam gaz devam.

Ghezzal, Rosier kontratı aldıktan sonra kontak kapatmışlar.

Kenan, Töre, N'sakala, Atiba ile yollar ayrılmalı ASAP.

Sergen’in en fazla 3 maçlık kredisi var artık. O da iletişim anlamında hata yapmazsa. Şu maç sonrasında söyleyecekleri önemli kendi kariyeri açısından.
Zaten moraller bozuk artık çok birşey söylemeye gerek yok. Hemen herkes ne olduğunu görüyor biliyor.

Yabancı sınırı olmasınnnnn. Avrupa da başarı gelsin. Haha :)

İlk golü yiyene kadar işini yapan taraftar, golden sonra yarak kürek arabesk türküleri söylemeye geçti, oyuncu ıslıklamaya da başladılar. Yetiş ya Covid! Bu taraftarlarla bu lig bitmez.

Resmen 2013 Fatih Terim milli takimini izliyorum sandim. Sacma sapan bir ön alan presi, saldir allah saldir, sifir taktik, ayagina topu alan ara pasi atiyor. Biz nasil boyle sacma bir oyun oynamaya basladik ya.

Sergen resmen tum amc-fc leri sahaya sureyim, all out attack yapayim ve atariz bir sekilde demis.

Şampiyonlar ligi defteri çabuk kapandı. Şu an Avrupa'nın en kötü savunma yapan takımı olabiliriz. Galatasaray maçında iyi bir oyunla kazanmazsak hocanın sezon sonunu görmesi zor. Şampiyonlar ligini geçtim ancak şu kadro ligde iyi oyunlar da ortaya koyabilmeli.

Rakibe hiç çalışmamışlar sanki. Adam paylaşımı berbattı, Coates 1.96 lık stoper, adamı takip eden yok neredeyse. GS'de Suat Kaya böyle kafa golleri atardı, kimse tutmadığı için, ama onun boyu 1.68'di ve marke edilmezdi.

GS maçı tam dibe vurma maçı olacak, hoca ve takım bakalım buradan toparlayabilecek mi, pek sanmıyorum. GS hediye ederse belki.

Başkana gün doğdu,şenol abisi gelir yakında

Iki takimin arasinda ciddi bir kadro kalitesi farki oldugunu dusunmuyorum. Hatta bizim kadromuz bir tik daha iyi.

Ama bir tarafta mukemmel hazirlanmis bir antrenor takimi var. Diger tarafta maca random bir lig macina cikar gibi hazirlanmis, en iyi oyunculari sahaya sureyim yapsin birseyler kafasinda baska bir takim var.

Adamlar 35% topla oynarken 4 tane atip bir o kadar kacirdiysa rakibin antrenoru seni ezmis demektir.

Hicbir sekilde ozel bir sekilde maca hazirlanmiyoruz. Bu sahaya cikan 11 ve oyun anlayisi ic saha Rizespor takimi ve anlayisi. Sampiyonlar Ligi seviyesinde boyle bir egoyla sahaya cikarsan paket ederler adami. Herseyden once arena'ya, rakibe saygi duyacaksin.

Taktiksel hazirsizlik disinda degisiklikler de berbatti her zamanki gibi. Tamamen ofansif oyuna donecegin oyunda N'Sakala'nin sahada kalip Ridvan'in kenarda olmasi aciklanamaz. Larin'in bu kadar erken cikmasi aciklanamaz. Kenan'in girmesi hic aciklanamaz.

4-1-4-1 Allah'in lutfu degil. Takimin seklini semalini benzeyen orta saha oyuncu tiplemesi olarak gecen seneye gore A'dan Z'ye degismisse hem sistemi hem anlayisi degistirebilirsin. Biz gecen seneki kadro ayni sekilde sahadaymis gibi oynuyoruz. Hatta onu gectim, bir evvelki sene, tamamen farkli takim da kitapta yaziyormus gibi 4-1-4-1 oynuyordu. Sirf bu bile antrenorun ne kadar takintili oldugunun gostergesi.

Taraftar N'Sakala'yi niye islikladi anlamadim. Onu isliklayacagina onu sahaya surup Ridvan'i kenarda tutani isliklayacaksin. N'Sakala'nin capi bu zaten, kendi standartinda oynadi iste. Adam sahaya zorla cikmiyor, onu oynatan bir antrenor var.

Neyse, CL macerasi erken bitti, belki iyi de oldu. Ligde donum maci var pazartesi gunu. Kazanip lige donmemiz lazim. Kadromuz hala ligin cok cok ustunde. Antrenorumuze guvenmiyorum, aksine bizim icin dezavantaj oldugunu dusunuyorum. Ama kadro kalitemiz ligin cok ustunde. Umarim Teixeira ve Pjanic ligi boslamaz, salmaz ve ligin geri kalaninda konsantre sekilde oynarlar. Bu kadro kalitesiyle cok rahat sampiyonlugu alacak seviyede, berbat antrenorune ragmen.

Şu maçta adamcılık yapıp Welinton NSkala ve Töre'yi ıslıklayan taraftarın tribünde olduğu hiç bir maçı kazanamayız. Unknown'a katılıyorum, acil tribün yasağı gelmeli yoksa bu gerizekalı kitle ile hiç bir şey yapılmaz.

Bu kadar önemli bir maça bu kadar ciddiyetsiz çıkan takımın başka bir skor alması tesadüf olurdu. Yine de iyi başladık ve ikinci golü bu kadar çabuk yemesek belki maçı kurtarabilirdik.

Daha önce yüzlerce kez tekrarladığım gibi biz Türkiye içinde teknik taktik üretemiyoruz. Biz bunları ithal etmeliyiz. Oyuncu ise bir şekilde üretiliyor. Sporting'in en az 6-7 tane noname oyuncu ile suya sabuna dokunmadan bizi nasıl pert ettiğine bakın. Bu yüzden özellikle seneye yabancı sınırı da sıkılaştıktan sonra yabancı teknik direktörlere yönelmek şart.

Ten Hag'a bayiliyorum yahu. O kadar rasyonel, sakin, bilgin bir adam ki. Anthony ve Neres'in bolgesine gelen Berghuis'i 10 numara'ya alternatif olarak denedi, cok iyi sonuc verince hic kesmedi kendine mantikli bir opsiyon yaratti.

Mac oncesi surekli basinda Klaassen mi Berghuis mi oynar diye tartisildi. Mac oncesi soruldugunda bazi sahislar gibi 'siz mi bu isi biliyorsunuz biz mi' gibi gazetecileri fircalamaci. Berghuis formda, iyi oynuyor, formayi hak ediyor. Klaassen iyi olursa formayi alir diye gayet basit bir sekilde acikladi.

Adamin kayirdigi oyuncu yok, sacma sapan rotasyon yaptigi yok. 2 sene evvel cosan Neres dustugunde israr etmiyor, takimdan cat diye kesiyor. Cok acayip seviyede bir adam. Ve bunlari yaparken ekstra birsey de yapmiyor. Sadece sacmalamiyor o kadar.

Alex'e ya başka bir yer bulunacak ya da hamle oyuncusu olarak kullanılacak. Alex 3 maç daha ortasahada böyle oynarsa Atiba alır formayı sezon sonuna kadar da vermez. Biz de her puan kaybında "kenarda Alex var, Atiba niye oynuyor" deriz. Alex illa ki oynayacaksa ya bir sistem değişikliği yapmak ya da Larin'in yerine sol önde kullanmak gerekiyor. Kendi atacağı gol için pozisyon aramakla geçiriyor bütün maçı. Böyle orta sahayı kaldıramaz bizim takım.

Sergem hoca maç sonu duran toplardan yediğimiz gollere şansızlık dedi,gerçekten rakibe hiç çalışılmamış, aynı golden 2 tane yiyiyoruz hoca şansızlık diyor,büyük bir takımın hocası olmak bu kadar kolaymı?

Maç sonu açıklaması skandal. Şanslı olan bizdik, maç 8-1 de bitebilirdi. Sergen hoca neyi yanlış yaptığının farkında değilse Beşiktaş taraftarını daha kötü günler bekliyor demektir.

Alternatif bir senaryo Avrupa’dan elenip lige odaklanmak. Geçen senenin hikayesi buydu. Yalnız Pjanic, Bats ve Alex’in motivasyonu düşer mi onu kestiremiyorum.

Eğer hoca basına söylediklerinin aynısını soyunma odasında oyunculara da söylüyorsa geçmiş olsun.

Yorum yok cunku taktik yok.
Abu haric tum kadro korundu, ustune marka adamlar alindi ama 5 ay onceki oyun bile cok uzak duruyor su an.

Perşembenin gelişi çarşambadan belli olurmuş. Başakşehir maçı bugüne dair sinyalleri vermişti o yüzden maçı çekinerek izledim, zaten klasik bir türk takımı gibi gazla başlayıp ilk 10 dk içinde golü yiyip mental olarak kırılma yaşandı.

Bana kalırsa birde işin teknik klübe kısmı var. Evet oyuncu kalitemiz yükseldi ama teknik ekibin kalibresi bence şampiyonlar ligi için yetmiyor, yetmedi. Başta sorumlu sergen ama yardımcıların da sıkıntılı olduğunu düşünüyorum. Sporting 'in hocası maç sonrası yardımcılarına özel teşekkür etti korner golleri için, bizimkide şanstı onlar diyip geçti. Kusura bakmasın ama sergen şampiyonlar liginde ciddi anlamda tosladı. Ben futbolu bilirim, zeki adamım düşüncesi veya özgüven burada sökmedi maalesef. Kendini geliştirmesi lazım, çalışması ve öğrenmesi gerekiyor. Yönetimin ve çoğunluk taraftarın kafasında henüz gitsin düşüncesi olduğunu sanmıyorum ama krediden biraz yedi açıkçası ve hissiyatım bu gidişle ömrünün çok uzun olmadığı yönünde.

Korktuğumuz oldu, daha ŞL'nin bitmesine 3 maç kala, ŞL maçları bitse de lige odaklansak demeye başladık. Bu durumun ligi etkilemeyeceğini düşünmek de zor. ŞL'de 0 çeken bir takımın krize girmemesi mümkün değil. Üstelik takımdaki en önemli iki oyuncun zaten sana kendini bu ligde kanıtlamak için kiralık gelmiş. Ne yapsın senin dandik ligini.

Bunlar haricinde sözleşme durumu olan Larin var. Sadece kendi atacağı gollere odaklanmış bir Texeira var. ŞL için 3.5m€ maaşlı santrfor kiralayıp, tek kuruş para kazanamadan elenerek ekonomik krizden nasıl çıkılır, o da ayrı bir konu.

Wellington hafta sonu batırmışken Rıdvan kesik yiyor. Larin sol bekte Nsakaladan daha fazla top çıkarıp kademeye giriyor ama Nsakala maçı bitiriyor. Alex neredeyse 20 dakika topa dokunmadıktan sonra oyundan çıkıyor. Kornerden 2+1 gol yiyoruz ama şans diyoruz. Nereden tutasak elde kalıyor. Bence haftaya Rosier ve Vida yerine de Necip ve Atiba başlasın.

Oyuncu kalitesi yükselince Türk antrenörler yetmiyor. Şenol hoca zamanı da böyle oldu, şimdi de aynısı oluyor. Kontrol edebilecekleri oyuncular üzerinden kadro kurmaya çalışıyorlar. Bir noktadan sonra kariyerli oyuncular bu antrenörden birşey olmaz moduna bağlayıp salacaklar. Biz bu filmi izledik. Sonu iyi bitmiyor. Mesela arkada Wellington Nsakala bu kadar yumurtlarken Pjanic kaç maç kendini zorlar? Josef niye kendini parçalasın?

GS maçı önemli hocamız için. Ters bir sonuç işleri karıştırır.

@Zaitsev

Pirlo’nun kitabında Terim’le ilgili söylediklerinin benzerlerini Sergen hoca için Barcelona’ya geri dönünce Pjanic’ten duyarsam şaşırmam.

Konyasporla oynarken rakip birden Sporting çıkınca yeniliverdik!

Dünyanın en iyi gün taraftarı ilk golü yiyene kadar yine çok iyiydi…

Ben dortmund maçından çok ümitliydim. O maça yapılan hazırlığı görünce sahada dedim bu takım iyi çalışmıyor. İyi rakip analizi yok. Pjanic küser diye yazılmış keşke küsse diyorum. Bizim takımda durarak oynayıp dilinden anlamayan adamlara pas atamaya çalışıyor pjanic. Fizik olarak hazır olmamasına rağmen 90dk oynadı. Bugün sakatlığı nedeniyle Galatasaray maçında yok diye duyabiliriz.

Hocanın maç planı işlemeyince kafasının durduğunu bir kez daha gördük. Şu maça 2 defa müdahale etmesi açıklanabilir değil. Genel olarak kenardan hiç destek alamıyoruz. Rakibin bize çalıştığı kadar çalışmıyoruz biz. Bu sadece bu maç için değil lig maçları da böyleydi. Sakatlıklar güzel gölgeliyor sorunu ama takım oturunca daha net göreceğiz.

Batshuayi tek forvet değil de yanında bir kişi daha olunca daha fazla pozisyon buluyor. Her ne kadar çevre kontrolü rezalet aceleciliği ve seçimleri gerçekten kötü olsa da(ki tüm kariyeri böyleydi) adam tek oynamaktansa çift oynadığında rakibe daha fazla sorun yaratıyor.

Alex forvettir. Orta saha falan değil bu adam. Batshuayi ile birlikte çift forvet oynamalılar. Attığı gole söylenecek birşey yok. Kendisinden olmayan biri gibi şeyler istemek kalitesine hakarettir. Siz alırken bakmadıysanız onu 10 numara veya 8 numara veya sol-sağ açık düşünüyorsanız hata yaptınız demektir. Çünkü adam 5 senedir rezalet bir ligde forvet oynuyor. Skor yapan adamdan bu yaştan sonra geriye gelip defans yapmasını istemek yanlış.

Önde baskı bizim ülke için güzel şey. Ancak rakip top yapabiliyorsa ağzınıza sıçarlar. Dortmund ve sporting yaptı bunu işte. Topu kaybet arkası otoban. Wellinton veya vida veya nskala veya rosier suçlu değil. Suçlu sistemi kuran. Ön taraf yetenekleriyle oynasın gol yaratsın arka taraf Allaha emanet. Türkiye de iş yapıyor ama bu seviyede imkansız. Çok şükür başka takımlara denk gelmedik. Her maç 8 yerdik. Ve çok şükür şanslıyız adamlar ya Ersin'in üzerine ya da direğe vuruyor topu.

Velhasıl şampiyonlar ligi hocaya 2 beden büyük geldi. Kendi seviyesini umarım görmüştür. Hocayı bende seviyorum ama hocalık yapmıyor. Güzel bir ekran figürü oldu son 5 ayda. Rüyadan uyanıp devreye girmezse zaten kendisini istemeyen yönetimin bir bölümü hazırda bekleyen Şenol Güneşe gidecektir. Arkadan iş çevirmeyi seviyor bu adamlar. Şenol olmaz Ahmet olur ama birilerine gidecekler. Taraftar arkanda diye düşünmesin taraftar sonuca bakar. Avcyı bile az kalsın benimsiyorduk da Allah korudu.

Aklıma geldi şunu da belirteyim. Ön alan presi oyuncunuzun yerini salakça kaybedip gideyim önde basayım diye yapılan şey değil. Topa yakın olan adamların -ki topa da yakın olmalarının bir nedeni var- topun kaybedildiği yere baskı yapmasıdır. Bizim oyuncular yerlerini boş bırakıp baskıya gidiyor. Haliyle topu kaybedince arkası otobana dönüşüyor. Açın bakın wellinton, nskala josef gibi kritik adamlar olmaları gereken yerde değiller. Bunu hocanın görüp uyarması gerekirken larin pjanic falan çırpınıyor adamlar alan kapatmak için. Vida öne baskıya çıkamadı nskalayı mı kapatacak wellinton mu yoksa josefi mi. Böyle olmaz işte. Bu hem oyuncuyu yıpratıyor hem de verim vermiyor. Sen tutturmuşsjn 120km koşacağım diye adamlar sürekli sakatlanır sonra zemin diyoruz darbe diyoruz. İyi de bu adamlar 120km koşmaya hazır mı diye sormuyoruz?

Bu maçla beraber, Avrupa defterini uzuuun süre açılmamak üzere kapatmış olabiliriz. Bundan sonraki sezonlarda Avrupa'ya katılsak bile, ömrü çok uzun olmayan elemeler oynayacağız. Şampiyon olsak bile ön eleme oynayacağız ve geçmişte aldığımız güzel puanlar bizi terkettiler. Bundan sonra ancak konfreans ligi ön elemelerinde filan seri başı oluruz. 2000'li yıllardan itibaren başlayan "görece" başarılı avrupa serüvenimizin uzun bir reklam arasına gireceğini düşünüyorum. Umarım yanılırım.

Ben bu sene Şampiyonlar Liginde zaten başarı beklemiyordum. Türkiye'de en az 3-4 sezon kadro istikrarı oluşturmadan Avrupa'da başarı gösteren bir takım hiç görmedim. Avrupa'dan kupa getiren Gs bile bunu dördüncü sezonunda yaptı, ikinci üçüncü sezonlarda 1-2 puan alıp dönüyordu. Biz de başarılı olduğumuz tek CL macerasını Şenol hocanın üçüncü, aynı kadro iskeletinin beşinci sezonunda yaşayabildik.

Ne Sergen hoca kariyer olarak, ne de mevcut kadromuz birkaç oyuncu dışında kariyer olarak bu seviyeye henüz hazır değiller, bu net şekilde görüldü. Bu kadrodaki oyuncuların büyük çoğunluğu ilk şampiyonluklarını geçen sezon gördüler. Bu sezon üst düzey 3 yabancı katıldı kadroya, onların da takıma ve sisteme adaptasyonları henüz gerçekleşmeden Cl arenasına ayak basınca sonuç bu oldu..

Ben Sergen hocanın bu kadro ile ligde hedefe ulaşacağını düşünüyorum yine. Sadece elindeki ideal 11 ile nasıl bir ideal yapı oluşturabilir, bunu tam olarak belirleyemedi. Geçen sezon bu haftalarda 3 maçlık bir seri ile ideal olanı bulmuştu, umuyorum ki Gs derbisiyle yine bu yola gireceğiz.
Hem Pjanic hem Teixeira'dan verim alınıp, takımın da orta sahada yumuşak kalmayacağı bir plan muhakkak bulunmalı, bulunacaktır da. Klasik 4-4-2'nin bu noktada işe yarayacağını düşünüyorum ben. Josef-Pjanic orta sahası ve kenarlarda Ghezzal ile N'Koudou'nun olacağı bir orta saha düzeninin önüne çift forvet olarak Batshuayi ve Alex konulursa, belki Avrupa'da değil ama ligde sonuç alınabilir. Skorun alındığı zamanlarda da Alex'i çıkartıp yerine Can, Salih, Oğuzhan, Necip, Atiba gibi bol seçenekli bir havuzdan tercih yapılarak 4-5-1'e dönülebilir. Larin, Güven gibi isimler hem forvete hem sola alternatif olmaya devam ederler.

Ben Sergen Yalçın'ın yine gereken çözümü bulacağını ve yerel hedeflere ulaşarak, bu blogda da mevcut olan "camia içi kanserleri" bir kez daha yeneceğini düşünüyorum. Tekrar CL arenasında ne zaman yer alabiliriz bilinmez ama en yakın tarihli olası bir Avrupa başarımız da ancak bu şekilde hoca ve kadro istikrarını korursak gelebilir. Aksi takdirde gerçek dibe vuruş nasıl olurmuş o zaman tekrardan görürüz, tıpkı Avcı döneminde olduğu gibi...

Saflikta cigir actiniz vallahi. Birbirinin kopyasi olan 2 gol yedik, ucuncuden penalti yaptirdilar ve bir gol daha cikti.
Mactan sonra birbirinin kopyasi 3 gol yiyen takimin antrenoru 'ben bir hata gormuyorum, sanssizlikti' diyor ve hala bu hoca'nin gelismekte oldugunu, gelisecegini, cozum bulacagini vs dusunuyorsunuz haha.
Vallahi sesli guluyorum artik. Bir bok bulacagi yok iste.

Isler yoluna girerse gecen sene gibi belki sansa bir ilk 11 ve oyun tuttururuz, oradan yururuz. Ligimizin boktan rakipleri sayesinde antrenorumuzun ne kadar vasat oldugu ortaya cikmaz ve belki kadro kalitesi farkiyla yururuz. Umudumuz bu yani. Sergen falan degil.

O camia ici kanserler dinlenilmis olsa Senol Gunes'i zamaninda kovardik ve 3 sene evvel yasadigimiz cokusu yasamazdik. Asil camia'ya zarar veren herseyi gulluk gulistanlik sekilde yorumlayan polyacanna'cilar.

Besiktas CL seviyesinde kritik bir macta 3 defa ayni golu yiyememeli. Yerse de mactan sonra hocasi utanmali, piskin piskin sanssizlikti dememeli. Derse de bunun bir bedeli olmali, hesabi sorulmali.

Baska bir sistem denemeeycegiz. Oyuncu tercihleri degismeyecek.
4-1-4-1 oynamaya devam edecegiz.
Serdar Saatci rotasyonda hala Necip'in arkasinda yer alacak.
Ridvan N'Sakala'dan cok daha iyi oldugu icin degil, yabanci siniri oldugu icin oynayacak.
Josef ve Batshuayi geberene kadar oynatilmaya devam edecek.
Orta saha icin yeni bir kurgu denenmeyecek, hala Josef-Pjanic-Teixeira devam.
Atiba sahada hicbirsey vermemesine ragmen bol bol dakika almaya devam edecek.
Rakip kim olursa olsun ayni oyunu oynayacagiz, rakibe ozel hazirlanmayacagiz.

Olacak olan bunlar yani. Tecrubeye sabittir.

elimizdeki bu bek ve stoperler ile pjanic, ghezzal ve alexi taşıyabilecek bir diziliş veya oyun yok maalesef. buna uygun tek kişi kalede ersin. o da sezgileri ile açık alanda atak oluşmadan kesebildiği için.

eğer bu adamları mutlaka sahaya sürmek istiyorsak o zaman geri dörtlüyü daha az hata yapma potansiyeline sahip, daha garantici oyuncular kullanmalıyız. ortasahayı bir tek josefe bırakırsak bizim hata potansiyeli aşırı yüksek defansa çok fazla iş düşer ve bu kornerden gol vs olarak bize geri döner.
eğer biz alexi mutlaka kullanmak istiyorsak o durumda mevcut düzeni hiç bozmadan alexi ileri uca alıp batsı sola almamız gerekiyor. bu batsın ofsayt sorununa da biraz çözüm olur. ancak bu durumda alex o fizikle yarma stoperler arasından iş çıkarabilir mi soru işareti. nkoudouyu sağ kanat rotasyonuna sokup töreyi de takımdan kovabiliriz böylece. geçen sene arka direk larin vardı, bu sene de arka direk bats olsun. larin sözleşme imzalamayacak gibi zaten. her golden sonra arma göstermesi bana biraz garip gelmeye başladı.

4-1-4-1'de direttigimiz surece mantikli bir oyun duzeni cikmayacak. En azindan en iyi oyunculari sahada bir sekilde tutmak istiyorsan.
Alex Teixeira alindiginda zaten yeterince tartistik bunu. Bu adami uzun vadede sol acik gibi abuk subuk mevkilere koymak zorunda kalacagiz. Boyle olacaksa hic almayalim kafasinda yazmistim. Hala ayni gorusteyim. Bu adami sol aciga koymak futbola ihanet. Kazma Anadolu takimlarinin stoperleri arasinda tek forvet olarak salmak da sacma, Guven 2 olur baska birsey olmaz.

Benim aklima yatan tek duzen dar 4-4-2'ye gecmek. Kanatlarda zaten butun kanadi kaplayacak beklerimiz var. Sol ve sag acigimiz zaten klasik cizgi oyuncusu gibi oynamiyor, surekli iceri giriyor.

----------------------Ersin-----------------------

Rosier-------Welinton------------Vida----------Ridvan

----------------------Josef--------------------------

-------------Pjanic----------Oguzhan-------------------

----------------------Ghezzal--------------------------

------------Batshuayi--------Alex Teixeira---------------

Top rakipteyken Alex sola Ghezzal sag acilir 4-5-1'e donersin. Alex serbest forvet olarak dolasir, Pjanic de serbest oynayip oyun kurar, iyi al-ver yapabilecegi 2 orta saha oyuncusuyla birlikte. Hatta Ghezzal'i ve zaman zaman kendini geriye atacak Alex'i de eklersin.

Bu dar formasyonla Anadolu takimlarini ne kadar kolay acabilirsin bakmak lazim. Ama en mantiklisi bu. Orta sahada adam fazlaligi bulundurup gafil avlanmadan, en iyi oyunculari bir arada oynatabilecegin sistem bu.

Ama bosuna konusuyoruz. 2.5 senede 4-1-4-1'den baska bir formasyon denemeyen hoca yine denemez. Eldeki malzemeyle 4-1-4-1'i ne kadar iyi oynamayi ogrenebilirsek o kadar oynayacagiz iste.

Ben Sergen hocanın çok daha iyi olacağını, kendini geliştireceğini ve futbolculuk seviyesinin üstüne çıkacağını bekliyordum. Dün gece ne kadar saf olduğum ortaya çıktı.

Yenilirsin, puan dahi alamazsın ve oyun planın tutmaz bunlar ayrı şeyler fakat CL organizasyonunda 3 kornerde 1 penaltı 2 gol olacak iş değil. Buna şanssızlık veya "şans" demek hiç olacak iş değil. İlaveten, rakibi küçük görüp TR liginde vasat bir takımla iç saha maçı oynuyor edasıyla bir planla oynamak nedir? Tutmadığını görünce taktiğini değiştirmemek, sahada sırıtan oyuncuyu değiştirmemek büyük TD yanlışları.

Umarım Sergen kendini ve hedeflerini tekrardan gözden geçirir.

@carlito senin, benim, taraftarın başarı bekleyip beklememesi önemli değil. Kulüp bonservisini asla alamayacağı Batsh ve Pjanic'i bir yıllığına kiraladığına göre bu sene avrupa için bir şeyler düşünmüş olmalı. Keza Texeira, bonservisi alınan Ghezzal gibi oyuncular da istikrarlı bir yükselişten çok "voliyi vurayım" transferleri. Kendi içinde tutarsız değil aslında. Ama bu kadroyu kurup bu skorları alıp "ya biz zaten avrupada başarı düşünmüyoruz" denemez.

Kaldı ki biz başarı derken ŞL yarı finalinden filan bahsetmiyoruz. Beşiktaş çok daha güçsüz kadrolarla bile ŞL gruplarında bir şeyler yaptı. Bu sene de bir üçüncülük ya da eğrisini doğrusuna getirip bir ikincilik imkansız değildi.

Başakşehir maçından sonra da yazmıştım, bu oyun tarzı ile Avrupa'daki ilk 150 takım bizi suya sabuna dokunmadan patates eder diye. Dünkü maç da öyle oldu. Rakibin hiç bir üstün tarafına önlem alınamamış. Belki çalışıldı bilemem, çalışıldıysa da o zaman başarılı olunamamış. Bu kadar hızlı çıkan bir takıma karşı ikinci yarıda sarı kartlı vida'dan başka ortasaha çizgisinin gerisinde oyuncu bulundurmamak bunun en net göstergesi.

Hoca gelişir gelişmez bilemem. Ama görüntüsü gelişmeye kapalı olduğu yönünde. En küçük bir eleştiride bile "bi bildiğimiz var ki oynatmıyoruz" savunmasını yapıyor. Biz de mahkemede yargılamıyoruz seni hocam, sebebini öğrenmek istiyoruz, bi sakin ol.

GS ve FB bir şeylere uyandılar. Bizim de uyanmamız lazım. Oyuncu gücüne güvenerek başarılı olan hocalar hep daha iyisini ister. Bu dün Şenol'du bugün Sergen. Yarın da Rıza olur. Bizim çok eskiye dönmeden 3 baba EPL takımı ile yaptığımız 6 maçta nasıl sadece biri penaltıdan 3 gol yediğimize odaklanmamız lazım. O kadrodaki tek bir oyuncu bile, bu seneki kadroya giremeyecekken üstelik.

@yilmaz

herkesin istediği farklı tabii. ben 3 epl takımıyla başa baş oynayan ama ligindeki her derbide tokadı yiyip aşağı oturan, ilk 2 sırayı asla göremeyen bir takım olmamızı istemiyorum. hocası rakip takımın oyuncusundan bile küfür yiyebilen, şamar oğlanı gibi bir takım olmayı değil; hocasının her hareketinden, her konuşmasından rakiplerinin çekindiği bir takım olalım istiyorum.. (elbette ki hiçbir antrenörlük meziyeti gösteremeyip, sadece kof kabadayılık yapanlar değil istediğim)

Evet Sergen hoca bugüne kadar yaptığı gibi kendini geliştirmeye devam etmeli, artık etmeyeceğini düşünsem ben de desteğimi çekerim ama ben edeceğini düşünüyorum.. yaptığı açıklamalar gereğinden fazla ciddiye alınıyor, taktik konularda esas kafasından geçenleri kamuoyu ile paylaşan bir adam olmadı hiçbir zaman.. yani dün akşam "ders çıkartılacak bir şey yok" sözlerine ben güldüm geçtim mesela, tabii ki öyle düşünmüyor yahu :) millet de ciddiye almış olay yapıyor!

Hoca şu anda harıl harıl düşünüyor emin olun, bu kadroyu en efektif şekilde nasıl kullanırım diye.. şimdiye kadar bulamadı mı diyecekler olabilir, ideal kadronun 1 aydan fazladır sakatlarla dolu olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım. İlk 5 hafta bu takımın ligi nasıl domine edebileceğini gördük, bunun devamı da gelecektir..
öte yandan yapılan yatırımlar CL için değil miydi diyorsun, haklı olabilirsin ama yukarıda dediğim gibi sadece para harcamayla olmuyor bu işler, hoca ve sistem istikrarıyla oluyor. Sergen'ın takımı henüz 1 senelik bir takım, ki o takım bile geçen seneye göre kritik değişimler yaşadı. ben CL'de 1 senelik hiçbir takımın çok iz bırakabildiğini hatırlamıyorum. Misal seneye yine bir şekilde CL gruplarına kalabilsek, ama Pjanic, Batshuayi, Larin gibi isimlerin yerini başkaları alsa, gene istikrar noktasında sıkıntılar yaşarız. Fikstür gereği yeni takımlar oturana kadar zaten CL grupları bitiyor..

Bu takım ayağa kalkar, geçen sene başardıklarını yine başarır.. Avrupa başarısı ise tek başına bir kulübün ayaklanmasıyla gelecek bir şey değil, ülke olarak futbola bakış açımızın değişmesi lazım. Bu yönde adımlar atılmaya başlandığı anda hemen "kovulsun'cuların" var olduğu hiçbir yerde yerel başarılardan fazlası gelemez.. herşeyden önce bu kanserli hücrelerden kurtulmamız gerek...

@Carlito;

Evet, hocanin saha disindaki durusu cok onemli, Alfa bir karakter, ve bence de haril haril bu kadroyu nasil efektif kullanirim diye dusunuyor. Ancak tercihleri bize bunu inandiramiyor maalesef.

Sergen hep pragmatist oldu. Bir oyuncu iyiyse sonraki hafta "genelde" onda israr etti. Bir oyuncu kotuyse de onu kesti. Ancak Senol G. kadar olmasa da onun da takintilari var ve bu pahaliya patliyor bazen.

Dortmund macinda oldukca iyi oynayan bir Montero ve bu sezon oynadigi neredeyse tum maclarda kotu oynayan Nsakala var elinde. Birini oynatmama digerini de oynatma inati sebebiyle daha ne kadar puan kaybedecegiz ben tahmin edemiyorum. Ancak Sergen'in artik bunu gormesi lazim.

Welinton da tek basina zarar olusturmuyor aslinda. Ancak Welinton yuzunden Vida'nin solda oynamasi top dolastirmamizi 10 saniye daha yavaslatiyor. Welinton-Montero ya da Vida-Montero farketmez; tek ihtiyacimiz olan sol stoperde Montero'nun oynamasi. Solda Vida'nin oynamasinin uzerine bir de Nsakala eklenince , rakip takimin tek yapmasi gereken bizim sagdan oyun kurmamizi engellemek. Onu yapan takim bizi cozuyor bu sayede cok net.

Simdi donelim Sergen'in yenilgi sonrasi haril haril dusunmesine ve pragmatistligine ve cok da takintili olmadigi senaryoya; Eminim GS macinda Montero ve Ridvan ile baslayacak ve maci alacagiz bence. Ve yenen 11'i bozmadan devam edecek sonraki araya kadar. Ve bu sayede belki ilk yariyi lider bitirecegiz.

Ama deger miydi su CL'de madara olmamiza? Belki Montero covid olmasa Basaksehir macina da bu maca da o cikacakti ve belki baska senaryolar konusuyor olacaktik. Tek basina Montero ne degistirir diyemeyiz bu arada; cost of opportunity cok fazla maalesef.

Son not; Her maglup olunan mac sonrasi yaptigi pragmatist-radikal degisiklikleri mac oncesi veya mac ici hamle olarak yapabilirse eger; o zaman Sergen'den hoca oldu diyebilecegiz. Su an icin hala mac mac ogrenerek gidiyor. Lig uzun maraton ve onu kurtarabiliyor bu mindset ancak 6 maclik CL'ye bu mindset yetmiyor maalesef.

@carlito e o zaman niye gidiyoruz Avrupa'ya? Bu kadar pahalı transferi niye yapıyoruz? GS'yi yenmekse mesele Umut Nayır'la da yenmiştik.

Sergen kenarda dik dursun, gelen topa vursun, ceza alsın. Önemli bir maçta takımı yalnız bıraksın, ama bunlar önemli değil, camiaya liderlik yapsın. E o zaman bu kadroları niye kuruyoruz? Çakıl taşı vermiyoruz, her biri 30m TL maliyetli adamlar bunlar.

Belli ki benim Bilic güzellememe takılmışsın, sorun yok, zaten internet aleminin %99'uyla bu konuda aynı fikirde değilim. Benim de Bilic gelsin dediğim yok zaten. O defter kapandı gitti.

Ama Şenol Güneş'ten beri "ya adamın elinden Talisca ile Aboubakar'ı aldınız, tabi şampiyon olamaz" diyen taraftarlar dolu memlekette. Aynı taraftar, Bilic'in opare ile franco ile Fener'i GS'yi yenememesine hönkürüyor. "Türkiye'de hakemler çok rerörö, Avrupa'da görün Beşiktaş'ı" diyip, Bilic'in Avrupa'daki başarılarını "derbi galibiyeti olmaması" sebebiyle hor görüyor. Üstelik Bilic'in çıktığı 8 derbinin en az 6'sında hakem tarafından bilfiil dövüldüğünü bilmelerine rağmen söylüyorlar bunu.

Şimdi derbi kazanan, şampiyon olan hocalarımız var. Biri şu anda -bence- topun ağzında, diğeri milli takımdan kovulmuş, taraftar tırnaklarını yiyor bize gelmesin diye. Derbi kazanmak hatta şampiyon olmak hiçbir şeyi çözmüyor yani.

Valla Sergen Yalçın'ı bilfiil de, fiilen de kimse dövemez. Burada Sergen Yalçın sadece bir surettir, dayağı yiyen ve yemeyecek olan Beşiktaş'tır. 2 senedir Beşiktaş kimseden dayak yemiyor (isteyen mecazi, isteyen gerçek anlamıyla alabilir) Benim istediğim Beşiktaş bu...

Öte yandan Sergen Yalçın topun ağzında falan değil, maçtan sonra binlerce insan stattan çıkmayıp Sergen'i soyunma odasından geri getirtti tribüne, herhalde o sırada burada Sergen'i gömmeye çalışanların haberi yoktur bundan! Zaten bu blogda ayrı bir kafa yaşanıyor, hiçbir yerde olmayan şeyler burada gündemmiş gibi algılanıyor, enteresan cidden! Gs'yi yenemezsek de topun ağzında olmayacak merak etmeyin, ama çıkacağız çatır çatır yeneceğiz, sonra da birkaç hafta içinde yeniden görecek herkes bu ligin ağasının kim olduğunu.. haydi hodri meydan.

E adanademirspor maçında son dakikada verilen golde VAR'a gidilmemesi bir dayak yemek değil midir mesela? Başakşehir maçında 3 tane peantının verilmemesi. Yani hiç bir işe yaramıyor kenardaki dayı tavırlar.

Taraftarın 3 maçta nasıl döndüğüne defalarca şahir olduk. Taraftar hiç haketmedikleri halde Welinton ve NSkala'dan başladı dün akşam. Yarın Oğuzhan ile Atiba ile devam eder. Bunların hepsi kesik yediği halde sonuçlar yine kötü gidince olacak olan Sergen'dir.

Benim temennim hoca kovulsun değil. Zaten hoca gitse de yönetimin getireceği tarz hoca aşağı yukarı böyle olacak. Hoca başarılı olsun isterse 10 yıl kalsın, ama gidişat çok öyle değil gibi. İnşallah iyi olur.

Düşünceler çelişince hemen "blog'daki kafa"ya laf atmak da moda oldu. Burada yazan 4-5 kişi kaldık. Yazılanları da bu 4-5 kişiden başkası okumuyor zaten. Bu kadar küçük bir topluluğun da bir gündem belirmele kabiliyeti olamaz, o konuda rahat ol. Eğer taraftar Sergen'in arkasındaysa bizim burada yazdıklarımız onların aklını çelmeyecek.

Şu maçın CL seviyesine hazır olmamakla filan alakası yok. Sporting Lizbon CL tarihinde ilk defa bir deplasmanda 4 gol attı.
Burada tutarlı, somut eleştirileri olan insanları kanser ilan edip ezber yorumlarla hoca apolojistliği yapmak zaten en baştan bir konuyu tartışmak için burada olunmadığını gösteriyor. Kesin fikirliler için çok iyi bir ortam değil bence de bu blog.

Aslında Türk futbolu ve Türk takımları ne yerelde ne Avrupa kupalarında izlenmeyi hak ediyor. Bu kadar dibe vurmuş, kalitesiz yerel futbol ortamını takip etmek başlı başına akıl dışı bir olay. Neden takip ediyor ve burada sayfalarca tartışıyoruz, arma sevdasından tabi ki. Ben burada uzun uzun meramını yazanlara saygı duyuyorum. Fikir ayrılıkları olacak elbette. Hoca kendini geliştirmez ve bu kadronun altında kalırsa gitmek zorunda kalır. Bu aşamadan sonra işi kotarıp kotaramayacağını anlamamız çok uzun sürmeyecek gibi.

Yalnız Alex'in iptal edilen golünde asiste ve gole çok yazık oldu.

Beşiktaş için Ekim ayı kırılma aylarından ilki olacak. Milli arasında derbi kaybetmiş, liderden 8-10 puan geride tamamen krize yuvarlanmış bir takım da olabiliriz, burnunu yukarı kaldırmış krizi atlatmış bir takım da.

Bu sadece bize bakmıyor, Fener ve Trabzon'un maçlarına da bakıyor.

Biz GS-Hatay-Trabzon serisini gerçekçi bir tahminle 4-7 puanla geçeriz. Fener Alanya-Konya-Kayseri serisinde 9 yaparsa ciddi krize gireriz, 6-7 arası yaparsa fazla yaralanmadan çıkmış oluruz.

@Barreto yabanci twitter hesaplarında da o gole çok yazık olduğu ile ilgili tweetler var. 2 dakika kontrol mü olur arkadaş, yok bişey de geç. İlk yarı tek farkla bitmiş olsa en azından beraberlik umudumuz olabilirdi.

@yılmaz evet milimetrik ofsayt uyguladılar, Türkiye liginde olsaydı iyi gürültü kopmuştu ve haksız olduğunu düşünürdük.

Daha önce defalarca gördük ki futbolda işler çok çabuk değişebilir. İçerde Galatasaray'a baskın oyunla yapılacak bir mokoko bile camiayı tekrar moda sokmaya yeterli. Şimdi sakin olalım ve sarı kırmızı civcivlere odaklanalım.