malatya hala bir teknik direktör ile anlaşmadı. nöbetçi bir hoca var başlarında. bu maç ghezallin ayağına bakacağız gibi. bence rıdvana da ihtiyacımız var. bizim atak olgunluğumuz ve pas sürekliliğimiz için önemli rıdvan.
0-1 olsun bizim olsun.

Beşiktaş bu yıl şampiyonluğu kaybederse, GS'nin tahmin edilenden (hatta olması gerekenden) daha az kayıp yaşamasından olur. Blog'da genel olarak "çekirge" yakıştırması bizim takıma yapılır ama asıl çekirge GS. Her maç "birşeyler" yolunda gidiyor onların maçlarında. Bizim penaltımız verilmiyor, golümüz iptal ediliyor, 10 dk sonra bi daha atıyoruz. Mesela Denizli maçında iptal edilen gole sevinmiştim, "böyle gol mü olur amk, 'Fener golü' gibi" demiştim. Böyle de gol seçme lüksümüz de var yani :)

Ben Fener'i ciddi bir rakip olarak görmüyorum şampiyonluk yarışında. Hatta bence kopmamaları iyi olur, GS'nin sinirleriyle oynayabilirler.

Yarınki maçta ciddi bir puan kaybı beklentim var şahsen. Bu kadar atbaşı giden bir yarışta sıkıntıya sokabilir bizi. O yüzden NSkala'nın taca giden şutunda, Abou'nun kalçasına çarpıp Robin Yalçın'ın kendi kalesine attığı golle bile kazansak harika olur. 'Fener golü' kontenjanımızı bu maçta kullanabiliriz :)

Kontra'da dediklerine gore GS Olimpiyat stadinda oynamak icin basvuru yapacakmis. Yonetim her turlu tepkiyi ortaya koymali. Saha zemininden sen sorumlusun. Sorumlulugunu yerine getiremiyorsan cezasini sen cekecesin. Rakiplerin, ligdeki diger takimlar bozuk zeminlerde oynarken sen kendi sorumlulugunu yerine getirmeyip ustune ayricalik istersen siktiri cekerler adama.
Talimatlar ne diyor bilmiyorum, ama yonetim her turlu engel olmali buna. Adamlarin her turlu kayirilmasi yetmiyor iyice bokunu cikariyorlar.

Maça Halis Muhlis Özkahya atanmış. Bizi çıldırtacak bir yönetim göstermesi muhtemel. Şimdiden kendimizi hazırlayalım.

Malatya'da yaşıyorum. Saha zemini felaket kötüydü ama bir iki haftadır hava güzel ve hiç yağış olmadı. Zemin biraz toparlanmış olabilir.
Malatya'nın kadrosu fena değil. Bekleri ve stoperleri diri oyuncular. Chebake, wallace, hadebe, Hafez dörtlüsü çıkacaktır. Keşke Semih cezalı olmasaydı. Hadebe Semih'ten çok daha iyi oyuncu. Orta sahada Acquah gibi savaşçı bir oyuncu var. Geride bunlar savaşırken ilerde Adem Büyük'ün ayağına ve Tetteh'in savaşarak yarattığı pozisyonlara bakıyor takım. Tetteh boyu ve kalıbına göre oldukça hızlı bir oyuncu. Son vuruşlarda ve kafa toplarında vasatın altında olmasa büyük takımlarda çok rahat oynarmış.

Bu maçta Malatya'yla savaşmak yerine rakibi uyutarak kazanmak daha kolay olacaktır. Kötü zeminde yüksek tempo ve eforlu oyunun yararlı olacağını sanmıyorum. Topu ayağımızda tutup ceza sahası içi ve çevresinde bol bol kaleyi yoklamamız lazım.

Benim de en büyük çekincem zemin. Eğer zemin kaynaklı bir sıkıntı yaşamazsak rahat bir galibiyet bekliyorum. Son haftalarda kafaca ciddi bir kopuş var Yeni Malatya'da. Son iki haftada kalede nispeten daha fazla pozisyon veren, kompakt oyundan biraz daha uzak bir takım olarak görüyorum. Denizli maçına yavaş başlamamız bir tık soru işareti de yaratmadı değil. Yine de rahat galibiyet bekliyorum.

denizli maçının oyunu benim de canımı sıktı. üstüne halis gibi tetikçi de gelince puan kaybı kaçınılmaz diye düşünüyorum. aslında malatya, antep ve başakşehir maçından 9 puan çıkarabilsek ilk 2yi garantileme maçında fenere karşı elimiz çok güçlenir.

su sahasina bakmayan takimlara artik bir yaptirim uygulanmasi lazim. yayin gelirini mi vermezsin, galibiyet ve beraberlik primlerini mi vermezsin, hukmen maglup mu edersin bilmem ama bu isin cezasi olmadikca sahalar duzelmeyecek. su zeminde mac yapmak zorunda olan her takima yazik. yarin bir oyuncumuz sirf kotu zemin yuzunden sakatlansa kimi sorumlu tutacagiz? hadi darbeye bagli sakatliklar sporun icine dahil diye kimse sakatligin maddi zararlarindan sorumlu tutulamiyor, bazi istisnalar haric kabul. kotu zemin de mi sporun icinde? mesela yarin llajic zeminden sakatlansa biz sene sonuna kadar hem oyuncumuzu kaybedip sportif zarar goruyoruz, hem de sezon sonuna kadar bosu bosuna milyon euro odeyip maddi zarar goruyoruz. ama zararimizdan kimseyi zorunlu tutamiyoruz. saka gibi.

bu mactan ben de fena halde cekiniyorum. malatya asla dengimiz degil ve su mac duzgun bir yerde oynansa muhtemelen denizli macina benzeyecek. ama su zeminde gol atmak ekstra zor. duran toptan gol kovalamamiz lazim, umarim ghezzal donuyordur. malatya'nin önceki oyunlarina aldanmamak lazim. yuksek ihtimalle bize karsi (tabii ki de) acik degil kapali oynayip kontra arayacaklar. eger tetteh olmasa dogru duzgun kontra tehditleri olmazdi ama kafasinda kirk tilki dolanan hakemlerimiz sagolsunlar cezali olmasi gerekmesine ragmen sahada olacak.

Neden sonuç ilişkilerinin çok dinamik işlediği Türk futbolunda özellikle hocanın kalması için, takım bu sene şampiyon olsun diye istemeye başladım artık. Domino etkisiyle diğer takımların daha hızlı çözüleceğini düşünüyorum eğer bu olursa çünkü gelecek sene son cl direkt katılımının olduğu yıl yanlış bilmiyorsam ve oradan iyi gelir elde ediliyor. O da kaybedilirse özellikle fb için sağlam bir travma yılı olabilir.

Maç özelinde yorumum, herkes tedirginse demek ki bir şekilde kazanacağız demektir :) (blogun genelde işleyen kuralı)

Pis zemin, pis rakip, pis hakem, pis maç. Maç başına en az pas yapan, en fazla hava topu mücadelesine giren takım. Tackle sayıları düşük ama maçlarında karşılıklı en fazla faul olan 2. takım.

Son maçta 70 dakika 10 kişi oynadılar, dakikalar ilerledikçe fizik olarak düşeceklerdir. Erken bir risk alıp geriye düşmemek lazım. Youssouf'un ayrılışı sonrası 6 numarada oluşan boşluğu değerlendirebiliriz bence. Ljajic, Ghezzal ve Aboubakar'ın temaslı oyun veya ilerde çoğalma gerekmeden yay civarından şut ve savunma arkasına kilit pas denemeleri önemli. Yarım pozisyondan gol çıkarmak çok değerli olur.

Önde prese karşı da pasla çıkmaya çalışmayıp, santrafor karakterli hücum oyuncularına uzun vurmaktan hiç çekinmeyeceklerdir, bunları toplayamazsak sıkıntı yaşarız. Erken geriye düşme çekincem de biraz bundan kaynaklı, 2 gol atıp çevrilemeyecek bir takım değil ama serseri bir uzun topta 2. golü bulma şansları da çok düşük olmaz gibi.

Muhtemel kadrolarda Ghezzal'ın 11 başlaması, Rıdvan'ın kenarda olması bekleniyor. Nsakala'nın kötü zeminde top kontrolü daha da etkilenecektir ama Rıdvan için de pek ideal zemin ve şartlar değil. Rosier zaten malum bağlasan durmayacak, Welinton'u öne çıkarmak yerine savunmayı sağa doğru kaydırıp Nsakala'yı ve Josef'i de başlarda pek ileri çıkarmamak daha doğru olabilir. Atiba'dan tüm eforunu ilk 45 dakikada vermesini beklemek ve devrede çıkarmak da makul bir opsiyon bence.

Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarına dominant oyun veya 4 puan şansını bırakabilmek için önümüzdeki 2 maçtan minimum eforla 6 puan alabilmek çok güzel olur. Bu 2 maçta hem yüksek efor ve sakatlık, hem de puan kaybı olursa çok zor bir hafta bizi bekler. Zaten Fenerbahçe maçından önce Aykut Kocaman Başakşehir'iyle 180-210 dakika oynamak, Fenerbahçe'nin de bu sürede Gençlerbirliği ile 90 dakika oynaması yeterince can sıkıcı.

@Armağan
Hoca kalsın ama bazı noktalarını da gözden geçirse harika olur. 3x6 numara ile oynama takıntısı, sürekli Atiba ile oynama takıntısı (dinlendirmemesi), Nkoudou girdiğinde Larin'i sağa çekme takıntısı.

Bunlardan fayda gelmediğini buradaki amatör futbolsever bile net görüyor. İstatistiksel olarak 3x6 en çok puan kaybettiğimiz formasyon, Nkoudou sağdayken çok daha skora katkı yapıyor (asist sayısı), Atiba yorgunken oyundan düşüyor ve düşürüyor...

Bu ve bizim göremediğimiz takıntı ve eksikliklerini giderirse dört dörtlük olur. Şu anda takıma net bir moneyball etkisi yarattı. En az bütçe ile en iyi oynayan, en çok gol atan takımız.

Ben teknik direktör Sergen'in futbolcu Sergen'den çok daha etkin ve başarılı olabileceğini düşünüyorum. Futbolcuyken Bayern Münih'e gitme şansı yoktu (a azmi, disiplini yoktu) ama TD Sergen'in Bayern Münih'i çalıştırma şansı futbol oynama ihtimaline göre çok daha yüksek. Röportajlarını dinleyince futbolcu Sergen ile TD Sergen'in hayata bakışının, amaçlarının farklı olduğu çok net anlaşılıyor.

Hayır Sergen'i göklere çıkartmak için yazmıyorum. Sadece TD Sergen'in potansiyelinin futbolculuğuna göre daha yüksek olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Burada devamlı eleştirip duruyoruz. Bu gelişimi sağlayabilirse, takıntılarında kurtulabilirse çok daha iyi noktalarda olur.

Sağ kanat Nkoudou konusunda biraz da sesli düşünerek üç sorum var arkadaşlar.

1) Düzenli olarak sağ kanatta oynamaya başlarsa sol ayaklı sol bekler tarafından savunulması daha kolay bir bek haline gelir mi? Modern dönemde Süper Lig'de etkileyici ve devamlı bir düz ayaklı kanat performansı gördük mü ben pek hatırlayamıyorum. Herhalde bir tek Visca, Quaresma ve Lens'i(Fenerbahçe) sayabiliriz, Lens ve Quaresma'nın son halleri malum. Bu durum Türkiye'de ezberden mi kaynaklı, Dünya futbolundaki son durum nedir bilemiyorum.

2) Nkoudou sağ kanattayken Rosier alışıldık katkısını sağlayabilir mi? Bence pek mümkün değil. Bir boş koşu atar, iki atar, üçüncüde gitmez artık. Nkoudou sol kanatta da bekini ideal ölçüde kullanmıyor ama sağ kanattaki haline göre en az 2 kat daha fazla kullanıyordur heralde.

3) Bu adam bu sezona kadar oynadığı 99 maçın sadece 9'unda sağ kanat oynamış. Burada bir kanat forvet yetiştirebilir miyiz umudu mu etkiliydi yoksa ezber miydi? Bu umudu veya ezberi kesmenin zamanı ve yaşı mı geldi? Bugün bir Avrupa takımına gitse sağ kanatta daha fazla süre bulacağına emin miyiz?

dünya futbolunda ters ayaklı kanat kullanma çok yaygın olduğundan 99 maçın 9unda sağ tarafta oynamıştır diye düşünüyorum. bizim takım için nkoudou'nun sağda yararlı gözükmesinin sebebi larin'in solda yararlı olması. bana kalırsa nkoudou ne sağda ne solda yararlı. geçmişe oranla pas zamanlaması geliştirip daha az sakatlanan bir oyuncuya dönüşmesi onun kullanım süresini arttırdı. 18 maçta 3 gol 3 asisti var. üzerine oyun kurulacak veya kafa patlatılacak durumu olduğunu düşünmüyorum. öne geçtiğimiz anlarda 70ten sonra oyuna alınması gereken hızlı ama vitaminsiz bir arkadaş benım gözümde.

Bu arada dün geceden beri beynim bir kabus çizip duruyor: Welinton'un Denizli maçında Sagal'a(Amokachi'ye?) attığı omuz ve pozisyonu izleyip Erol Taş gülüşü yapan Tetteh. Allahım sen koru ya rabbim.

@Emre Toroman

Diğer kanatta Larin'in oynadığını düşünürsek, sağ kanatta oyun zekası yüksek bir oyuncunun oynaması elzem. Bu yüzden Ghezzal zaruri durumlar haricinde -abartıyorum- Joseph'ten bile değiştirilemez olmalı. Fakat NKoudu'nun sol tarafta 99 maç oynaması, onun neden Tottenham'dan Beşiktaş'a geldiğini de gösteriyor. Tipik özelliği olan hızını, rakiplerini geçmek için kullanıyor, ama sonra sol ayağıyla bir aksiyon alana kadar araya reklam alınabiliyor. Bence biraz Olcay'da olan "topu ayağında ne kadar az tutarsa o kadar iyi" tarzında bir futbolcu.

Hoca onu solda tercih ediyorsa, muhtemelen bu defoyu göze alarak başka bir şeyi düşünüyor. Bence çok da şiyappamak lazım.

Yalnız bir maçta mensah'la beraber kontra atağa çıkarken geriden gelip topun önüne geçmişti, nasıl olduysa son anda bi geri hamle yaparak ofsayttan kurtulmuştu. Sanırım GS maçında attığı gol. Böyle de süratli bir arkadaşımız. Bence hemen her maç bir şekilde kullanmak lazım.

@basar Hocam maç maç kadrolara bakınca bazı şeyler daha iyi anlaşılıyor:
+İlk haftalar dışında maça başlamış mı öyle?
Sadece 2 defa(Alanya, Hatay). İkisinde de puan kaybı olmuş, bir daha yapacağını sanmam, bekleyip göreceğiz.
+Oyun sırasında hangi anlarda o formasyona dönüyor?
Genelde ilk değişiklikle-ikinci değişiklik arası geçen 10-15 dk sürede ve eğer (neredeyse hep) oyun berabere veya biz öndeysek.

Benim çıkarımım hoca oyunu kısa bir süre tutup son saldırılar öncesi bir nefeslenmek için bunu yapıyor. Zaten sonrasında Oğuzhan, Mensah vs. girip klasik kurguya dönüyor, üstüne Töre-Nkoudou-Hasic vs. girip saldırı kurgusunu hazırlıyor.

Bir de şunu belirtmek isterim, hocanın ana planı iki 6-önüne 10 koymak denebilir ama Atiba’nın rolü artık 8’e evrilmiş durumda çünkü ceza sahası önünde ve içinde çok fazla dolanıyor, zaten son haftalarda gösterilen formasyonda Josef ve Ljajic arasında gösterilmeye başlanmasından belli bu. Asıl eleştiri oraya Oğuzhan’ı veya Mensah’ı koymamak olabilir çünkü biri key passla diğeri yay önünden şut ve dripplingle fark yaratabilen oyuncular, Atiba bunları yapabilecek kapasitede değil. Ancak muhtemelen savunma defoları yüzünden bir türlü ilk 11 de Atiba’yı keserek onları koymuyor. Yine de bazı “kolay” maçlarda bunu daha sık denemesi gerekir bence çünkü yüksek viteste başlayıp oyunu koparıp sonra Ati’yi almak bana daha makul geliyor. Güzel emare, hoca bu yüksek vitesle başlama işine uyandı sonunda ve artık ilk dakikalarda daha çok ısırır olduk, özellikle Gençler maçı öyleydi. En azından hızlı başlamak gerektiğini kabullenmiş durumda artık...

@turgay

Bir Nkoudou fanı değilim, ben de beklediğim performansın altında bir oyuncu görüyorum ama burada 2 konu var :

1- 18 maç doğru bir ifade değil. toplam maç başına süresi 48 dakika oluyor.
2- 3 gol 3 asistinden 4 tanesi kilit açan gol ve asist. ve hepsi farklı maçlarda. Yani 4 defa kilidi açmış(1 tanesi penaltı)
3- Aktif rotasyon içerisinde en fazla maç başı puan ortalamasına sahip oyuncu. Yani Nkoudou varken BJK daha fazla maç kazanıyor.

Oyun için verimliği ve ligdeki emsallerine göre katkısı tartışmalı ama mevcut oyun içerisinde bir rolü olduğu ve çeşitlilik getirdiği kesin. Tabi bu fiyata bu performans son derece yetersiz orası ayrı bir konu.

Nsakala kabul, şahsen ben de %50-%50, en fazla %51 Rıdvan idim ama 3x6? Çok düz ve yanlış bir mantık bence. Zemin kötü(o kadar da kötü olmayabilir bu arada), rakip savaşçı, o zaman biz de savaşalım. İyi hoş da rakip senin savaşmana izin verecek mi? %70 topla oynamak zorunda kalırken ve rakip zaten aldığı topları en kestirme yoldan santraforlarına yollarken 3x6 tam olarak nerede ve ne zaman savaşacak? Umarım Malatya'nın caretaker hocasına vahiy iner de "Biz aslında Barcelona gibi takımız, paslaşıyoruz" falan der. Yoksa Ljajic'in çekmesi gereken şutları ve savunma arkasına atması gereken kilit pasları Necip'ten beklemek zorunda kalacağız. Aboubakar, Ghezzal yaydan yapıştırsa bari.

Bugün sanırum manchester city ile oynuyoruz, necip, Joseph, atiba ile çıkıyoruz

E sağ kanatta da santrafor oynamıyormuş ki zaten, Mustafa Eskihallaç bu sezon geçen haftadan sonra 2. kez ilk 11'de, normal bildiğimiz koşucu kanat sanırım. O zaman Nsakala da kabul değil, Rıdvan doğru tercih olurmuş bence.

@4ever
3 onliberoyu kafaya takmayacaktik dimi :))

Sergen umarim zeminden dolayi boyle birsey dusunmustur. Yardir presle kazanmak gibi...

Evimizde bu kadroyu gorursem futbol namina söverim ama.

Bu arada bu sezon fena performanslar sergilemedi ama ben Utku'ya da hala hiç güvenmiyorum. İyi kurtarışları vardı ama basit goller de yedi. Türkiye şartları zaten buralara baba torpili ile mi yoksa hakkıyla mı geldiği konusunda doğal olarak yeterli şüpheyi uyandırıyor. Sezon başında tecrübeli kaleci isteme sebebim Ersin değil Utku'ydu. Gerçi Volkan Babacan ya da Serkan Kırıntılı alınabilse Ersin'i de (haketmeden)kesme riski olacaktı ama Murat Şahin tipi bir yedek kaleciye ihtiyaç vardı bence. Umarım Nsakala ve Necip ile birlikte Utku da yanıltır beni.

ridvan'in oynamamasi bence sorun degil. kotu zeminde sakatliktan donen oyuncuyu riske etmeye gerek yok. ama bu orta uclu nedir ya? hayir denizli macinda josef-atiba-necip ile gol yemedik ya, hemen oyle baslayalim maca. muhtemelen haftamizin geri kalaninin mahvolacagi bir maca hazirlanin.

3 onlibero baya buyuk sikinti, boyle zeminde bile. Hadi orta sahada teknik futbolcu oynatmak istemiyorsun, eyvallah. O zaman 10 numara kullanmak yerine dik Aboubakar ve Larin'i ileriye bogussunlar indirsinler uzun toplari, kanatlara da 2 hizli adam koyup 4-4-2 oyna. Normalde zaten 8 ve 10 numaralardan yeterince ofansif katki alamiyorken 3 tane 6 ile oynayinca iyice kisirlasiyoruz. Ustelik onliberolar birbirinden rol caliyor. Josef'in en iyi oynadigi maclar bosuna tek basina 6 numarada kaldigi maclar degil. FB 2 sene bu adamin yanina Topal'i koyarak performansini bok etti, biz yanina 1 degil 2 onlibero daha koyuyoruz.
Zemin elbette mazeret gosterilebilir, ama ben sahsen kabul etmiyorum. Madem zeminden dolayi degisiklige gideceksin cik 4-4-2 oyna o zaman. Zaten her topu uzun oynayacak, gomulecek rakibe karsi 3 onlibero'nun ne kadar bos oldugunu defalarca gorduk zaten, zeminden bagimsiz olarak.
Anlasilan duran toplar ve Ghezzal'in kesecegi toplara kalacagiz, hayirlisi olsun bakalim. Ama bugun 45 dakikayi cope atarsak bir 45 dakika daha cevirmek icin yetmeyebilir, hele ki kazara 1 tane yersek.

Sergen Yalçın: "Söylendiği kadar kötü bir zemin yok gibi görünüyor. Dışarıdan görünüşü gayet güzel, hava da gayet iyi. Yeni Malatyaspor yönetimini tebrik etmek gerekiyor, bayağı bir uğraşmışlar gibi."


orta saha tercihinin zeminle alakası yok gibi görünüyor. keşke sonuçtan bağımsız olarak maç sonunda açıkça sorulsa, hoca da eveleyip gevelemeden açıkça cevap verse. NTVspor'da yorumcuyken falan şu kadroyu görse, kıs kıs güler ve "büyük takım böyle oynamaz abi" falan derdi bence. bir dönem bu blogda "tek 6 bile bazen fazla mı?" diye tartışılırken(tolgay-ozzie), üç 6'yla başlamak da blog açısından ironik oluyor. :)

Gorduk ki zemin hicbir sekilde bu sacma kadro icin bahane degik. Daha henuz 4. dkda bile necipin sacma too kaybindan bir kontra yedik. Offff.

İnşallah yenilmeyiz.

Şu maçta yenilmekten daha aciz olan 3 tane 6 numara ile çıkmaktır. Bu kadar saçma iş olmaz

Olay zeminse çıkalım düz 4-4-2 oynayalım.
Bu nedir ya Sergen?
Şu maçı kazansak bile uzun vadede kaybediyoruz.

bu mac boyle devam etsin, sabaha kadar malatya golluk hata yapmadigi surece gol atamayiz. mactan sonra da "malatya deplasmaninda beraberlik iyi" diye kendimizi avuturuz.

benim uykum geldi.

Sorgulanamaz Sergenin muhteşem taktiği sonucu %72 top bizde, kalemizde biri çok tehlikeli 3 top var, bizim ise kaleyi bulan sutumuz 1.

Bu Lucescu da degil modifiye Aykut Kocaman zihniyeti.

Şampiyonluk hevesi olan bir takımın şu oyunu kendıne yeterli görmesi rezalettir. Bu oyunu tahmin edememek ayrı rezalettir. Kimden neyden korkuyor çekiniyor ben anlamıyorum. Adamların orta 2lisinden biri zeki yavru ya bu adama karşı mı 3 tane 6 numara çıkarıyoruz. Madem çıkardın hangi seken topu alabildin hangi nokta da şok pres yapıp topu kapabildin. Düşmeme mücadelesi veren 2 takım görüyorum ben sahada. Yazıklar olsun 45dkyı çöpe atan bu anlayışa.

@beagle

+1
Lucescu’yla karşılaştırmak hakaret. Adam aynı anda Tümer Sergen A.Dursun İlhan’ı sahaya sürüp takım savunması yaptırıyordu. Takım ne zaman gol atmak istese atıyor, ne zaman dinlenmek istese dinleniyordu.
Sergen’in oynattığı şeyin bununla alakası yok.

Tam 80'de 1-0 gerideyken Oğuzhan sokmalık maç ha. Devre arası için Malatyaspor'un geride bıraktığı boşlukları değerlendirmek için Atiba yerine Mensah, Larin yerine Nkoudou; regista Zeki'ye etkili gegenpress için Atiba yerine Dorukhan düşünülebilir bence.

Mensah'ın hafif sakatlığı var. Llajic ya da Oğuzhan'la oynamak 10 kişi oynamaktan farksız.
Ghezzal 10 numaraya çekilip Töre girse güzel olur.

Oyun da skor da surpriz degil. Bir de Sergen icin hatalarindan feyz aliyor diyip Lucescu'yla falan karsilastiranlar var yahu. Hatalarindan feyz almiyor belli ki, ayni hatayi kac defa yapmasi lazim bundan bir bok olmayacagini anlamamiz icin?
Sergen olsa olsa sansli/daha karizmatik bir A.Kocaman/A.Avci olur baska bir bok olmaz.
Su 45 dakika nicin neden cope gitti kimse aciklayamaz. Dahasi sezon sonunda 1. olamazsak cope gitmis bir sezon olacak. Tamamen cop.

Atiba en azindan 8e cekilince etkinligi artti, gol bulduk. ilk yarilari böyle heba etmesek 6-8 puan fazlamiz olurdu.

Harikasın be Abou. Youssouf'suz Malatya'yı bomboş 6 numara pozisyonundan vurmak için bu kadar beklemeye ne gerek vardı? Atiba da şut çekmemek için elinden geleni yaptı yine ama başaramadı. Rabbin seni terk etmemiş Sergen, 35 dakika daha terk etmesin, amin.

Beton yetmez!

Mac Abou disari N'Koudou diye bagiriyor

Som agizlilik yapmayayim ama kalede Utku hic guven vermiyor, ilk pozisyonda alir topu iceri. O yuzden ikiyi atip maci koparmamiz cok hayirli olur.

Atiba reis sağolsun bugün de höt olduk.
Şakası bir tarafa, ben çok kaybedeceğimizi düşünmedim. Ama oyun olarak üstüne koyamıyoruz böyle, bir ileri iki geri. Kör topal gidiyoruz bakalım nereye kadar?

Spikere bir ben mi uyuz oldum bugün? Kaleci Rosier'in ayağına düşer, "Rosier ters bastı"; Tetteh eliyle vurur, "hakem burada Tetteh'in dirseği geldi dedi"; Aboubakar söylenerek tepki gösterir, "Sergen Yalçın'la tartıştılar". Ljajic'in Fiorentina'daki kavgası yaşansa 2 ölü 1 yaralı diyecek heralde.

ilk yarısı 0-0 biten bütün maçları kazanmışız zaten. Şu blogdaki adamlar tribünde olsa takım ilk beşe giremez.
Aralarında himmetçi tipler var.

Bjkever
Yine boku yedin lan Atiba, Sergen ve Beşiktaş düşmanı rezil herif ahahaha.

Sadece 1 tane adam değiştirerek orta sahanın nasıl ferahladığını gördük. Bu kadar önlem alacak ne vardı Allah aşkına? 2 maçtır hiç beğenmiyorum oyunu coşkumuzu ve isteğimizi kaybetmişiz. Acil geri dönüşe ihtiyaç var zorlu maçlar öncesi. Bu duruma rehavet mi denir bitkinlik mi yoksa yılmışlık mı denir bilmiyorum ama ara iyi gelmemiş gibi. Toparlanmak şart

Aboubakar'da büyük düşüş var. Oyundan çıkarılınca girdiği tripler de hayra alamet değil. Bitmiş denilen adama şans verip futbola döndürüyorsun, karşılığı bu oluyor. Sergen hocam dersini vermeli bir an önce.

Bizim Sergen’den umutlarımız varken kendisinin kendisinden umudu yok sanırım. 3x6 kökenli oyuncu, Rıdvan’ı oynatmamak ağır korku belirtisi. Değişikliklerimiz de ezbere, ger hafta 2 kanat adamı mutlaka değişiyor...

Bu takım şampiyon olur, eğer Sergen şsterse ve cesur olursa. Beşiktaş Beşiktaş gibi oynar, asla sahaya 3 ön libero kökenliyle çıkmaz. Sergen-Şifo, Sergen-Tümer der susarım...

Anti-futbol adına her şey var:
+Tek kelimeyle berbat zemin
+ Bırakılsa rugby ve güreş karışımı oyun oynayacak rakip takım
+Rakip takımda çirkefliğiyle öne çıkan oyuncular
+Sertliğe izin veren hakem (yine de konyadaki skandal penaltı kararı gibi hatası olmadı iyi ki)
+Maç sonunda bile vır vır hakem konuşulan hir ortam
-Hocanın saçma ilk 11 seçimi
-Tuzu biberi olarak Abu’nun tepkisi

Sakatlık yok. 4 maçtır gol yemeden yeniyoruz.Kötü oyuna rağmen iyi sonuç.En iyisi de, 38’lik Ati’nin Messivari iğne deliği golü.
Dersleri çıkarıp önümüze bakmaya devam...

Vallahi ayni Emre'nin dedigi gibi sans Sergen'i terk etmedi. Macin berabere bitmesi isten bile degildi. Buldugumuz tek-tuk pozisyonlardan birini attik 1-0 kazandik. Acikcasi istahi elestirmeyi dogru bulmuyorum, bence istah kotu de degildi ama zihniyet baya kotuydu.

Modern futbolda buyuk takimlar minimum 7, bazen de 2 tane ofansif bek, sifir 6 numara, ayagi iyi stoper, hatta Guardiola gibi manyaklarin yaptigi gibi ayagi iyi kaleci kullanarak 9-10-11 tane ayagina top yakisan, ofansif meziyeti yuksek oyuncu kullanmaya bakiyor.

Bizde bu aksam bu sayi bana gore 3. Aboubakar, Rosier ve Ghezzal disinda yok. Larin bitirici olarak var, ama set oyununda 0. Hiz yok, dripling yok, pas kabiliyeti yok. Atiba elinden geleni yapiyor, 4-5 macta bir katki yapiyor ama o kadar. Ofansif gucu sinirli. Bek olarak N'Sakalayi kullandiginda o taraf tamamen iptal zaten ofansif olarak.
Besiktas Montero, Ridvan, Ljajic, Oguzhan, Hasic uzerinden gitmesi gereken takimken boyle sacma sapan birseye evriliyor. Tamam, bizim ligimiz dunya futbolundan cok farkli. Zeminler, hakemler, rakipler vs bambaska. Ama bu kadar da baska degil be abi.

Neyse, fazla karamsar da olmayalim. Oyle veya boyle cekirge sicradi ve 4 mactir gol yemeden kazaniyoruz. Umarim su 3 tane onliberolu takim bu 45 dakikaya ozeldir de Antep macina Ridvan'li, Montero'lu, Ljajic'li guzel bir kadroyla cikariz ve ofansif futbolla bol gollu mac kazaniriz.

Icimden bir ses yarin Ankaragucu'nun baya zorlayacagini soyluyor. Umarim oyle olur, puan kaybederler de Antep maci solen havasinda gecer.

3 onlibero sorusu soruldu ve beklendigi gibi hicbir sekilde mantikli, aciklayici bir cevap gelmedi, sacma sapan bir cevap geldi.

Gençler de Denizli de Malatya da gerçekten kötü takımlardı. Bizim galibiyetleri değersizleştirmek için söylemiyorum. Kapanıp çelme takma şansları her türlü var ama bu kadro yapılarıyla alt ligde oynasalar orada bile kafaya oynayamazlar gibi. Organizasyon ve hücum anlamında çok kötüler çünkü. Beraberlik priminin çok acil düşürülmesi lazım bence ligde. Tamam iyi kapanmak bir plandır, bazen izlemesi de çok keyiflidir ama ligdeki 12-13 takım birbirlerine karşı da bu planla çıkınca çekilmez bir şey oluyor.

Malatya'nın alameti farikası 3-4 santraforla çıkıyor olması ve Youssouf önderliğinde savunmayı tutabiliyor oluşuydu. Youssouf gidince, santrafor sayısı da 2'ye düşünce acayip sıradanlaşmışlar.

Bizim için ise geriye düşmeden kazanmamız harika oldu. Bu maç ve Antep maçından minimum eforla 6 puan yapabilmek çok değerli olur. 3x6 tercihi bence bu minimum eforu riske attı. Ljajic ile başlasaydık şut veya kilit pas(illa yerden olmak zorunda değil) tehdidi ile ilk yarıdan çözme ihtimalimiz yükselirdi. Top kaybı riskimiz de artardı belki ama pozitif ihtimal negatif riskten fazla olurdu bence.

Aboubakar'ın tepkisini ben çok olumsuz görmedim, hatta olumlu yanı daha fazla diye düşündüm. Fevri bir durum değildi bence, 1-0'ın tehlikeli olduğunu ve sahada kalmasının takım adına daha olumlu olacağını düşündü. Bu onun sorumluluk alanı değil, hocanın bileceği iş tabi ki ama maç sonu çok çabuk tatlıya bağlanacağını ve süreklilik arz etmeyeceğini düşünüyorum. Yine de etkileri tartılarak sosyal hiyerarşiyi koruma adına bir uyarı yapılabilir.

Fikstür zora girmeden önce nispeten kolay maçları takımı hiç yormadan kazanmaya devam ediyoruz. İyi bir futbol izleyicisi Beşiktaş'ı izlerken kazanacağını kolaylıkla fark eder. Takım kendini hiç kasmadan gücünü saklayarak oynuyor. Esas patlamayı yapmamız gereken maçlar Fener ve Alanya maçları çünkü. Sergen'de fiziksel olarak güçlü gördüğü oyunculara sürekli forma vererek onları bu maçlara hazır tutmaya çalışıyor. Şu an Oğuzhan, Necip ve llajic'i Avrupa'da bir takıma göndersen sadece Necip forma yüzü görür. Oğuzhan ve llajic'i sezon başı üçüncü lig takımlarıyla hazırlık maçı yapıp parlatmak lazım. Belki para verecek birkaç enayi kulüp çıkar.

Gole kadar Beşiktaşın XG’si 0.1 filan.
Golün dakikası 59.

Huzeyfe
Xg boş beleş bir şey. Serie a'da Inter ve Juventus'un xg'si aynı ama Pirlo'yu yakında tekme tokat kovacak adamlar. Conte'yse kral muamelesi görüyor. Çünkü maçı izleyen adam Inter'in kazanıp Juventus'un takılacağını anlıyor.

@orda

Sen haklısındır umarım ve şampiyon oluruz. Bana imkansız geliyor bu futbolla, 14-15 sezonunu hatırlatıyor. Ama sonuçta buraya kadar getirdik.
Umarım seneye ilk maça Sergen formanı giyer gidersin.

Bu sezonu diğer arkadaşlarla birlikte bilicli sezona benzetmekle beraber aykutun feneri şampiyon yaptığı sezonada benzetiyorum. Eğer bir şekilde şampiyon olursak bizim o zaman hissettiğimizi bu sene biz onlara hissettirmiş olacağız, yani pek birşey oynamadan kazanmış olmak.

Bunun haricinde ben yanılmıyorsam sergen ilk defa devre arası oyuncu değişikliğine gitti, o da gördü çünkü 3 ön libero ile bir bok olmayacağını. Lig artık kızıştı, oyalanacak zaman yok, vakit kaybı yaşamadan oyuncu değiştirdi ama ligin başında olsaydık muhtemelen ya maçı 3 ön libero ile bitirirdi yada 70. Dk civarı falan necipi alırdı.

Zaten bahiste şampiyonluk oranlarına bakarsanız hala her şeye rağmen bize daha yüksek veriliyor. E bizim gördüğümüzü cümle alemde görüyor, bu takımın bu şekilde finale gitmesi mucize olur. Olmaz mı olur, eğri doğrusuna gelir vs ama şl'nde bizi bir güzel düzerler işte kel orada görünür, zaten çekirge seneye bir 34 maç daha zıplamaz zannımca.

@ysy
Bahis oranları taraflara yatırılan miktarlara göre belirlenir. Madrid'in şampiyonluk oranı 2, Atletico Madrid'in 5'se ve bu iki takımın puanları birbirine çok yakınsa hangisine çok fazla bahis yapılırsa onun oranları hızla düşmeye başlar. Kasanın her zaman kazanma nedeni de budur zaten. Kendini her durumda emniyete alması. Şu anda üç büyük takımdan hangisinin şampiyonluğuna daha çok para yatırılmış olabilir sence ?

@ordabirköy

E tamam işte, adamlar yaş tahtaya basmak istemiyor :) sen olsan beşiktaşa oynarmısın ? :)

@ysy
Ben totem gereği takımıma bahis almam. Şu an GS ile şampiyonluk yarışında şanslarımızı eşit görüyorum. Fenerin oynadığı oyuna göre şampiyonluk oranı bire 5-6 falan olmalı. Büyük bahisler alınmış olmalı ki hala şampiyonluk oranları bizden düşük.

Bir gol her şeyi değiştirir. Sonucu değiştirir, yorumu değiştirir. Ama gerçek bal gibi ortada. 3 tane 6 ile de çıksan pozisyon veriyorsun, 2 tane 6 + bir ofansif oyuncuyla da çıksan pozisyon veriyorsun. Tek fark 2ci kombinasyonda bir tık daha fazla yaratıcı olabiliyorsun. Oynayan ofansif oyuncu Ljajic ise bir avantajında kornerler oluyor. Ghezzal cidden çok kötü korner atıyor. Bu konuya bir çözüm bulmak gerekli.

İlk yarı sahada Aboubakar yok, Necip yok, Atiba yok. 8 kişi oynuyoruz. Top hep bizde ama rakip bizden daha etkili geliyor. Mecburen oyuncu değiştiriyoruz. İşin rengi değişiyor. Sonra hayalet Atiba gol atıyor, kahraman oluyor.
Aboubakar haftalardır kayıp. Sırtı dönük oyunu ve presi zayıf. Fizik gücü de oynadıkça gelişmiyor. Form da tutamıyor. Bu maçlarda çift kanat + Larin forvet deneyebilsek keşke ama onu da yapmıyoruz. Belki daha iyi oynarız filan aman olmasın.

Maçın ilk yarısı bana 2017-2018'in ilk yarısını hatırlattı. İnat üzerine kurulan kadrolar sonucu kaçan şampiyonluk. Şansımız ise ligin daha zayıf olması.

her oyuncuyu oynatmak ve dirençli bir orta saha ile oynamak istedik demiş hoca 3 tane 6 numara için. evet ilk yarı acayip direnç gösterdik orta sahada.

şunu kafalardan silmek lazım 4 forvet oynayınca çok gol atacağını düşünmekle 3 tane 6 numara oynayınca da dirençli olacağını düşünmek aynı şey. 2 fikirde de sonuç değişmiyor. önemli olan topu ne kadar efektif kullanabiliyorsun? hocanın kafa sanırım başakşehir ve fenerbahçe maçlarında orayı nasıl geçebilirim onu düşünüyor. gaziantep maçından da oyun olarak beklentim düşük olacak bu nedenle.

İlk yarı zaten net 10 kişi oynadık, necip tam anlamıyla başı kesik tavuk gibiydi. Kendisine sorulsa topu kovalamak dışında ne yaptığını söyleyemez. Topu ön alana pasla etkili taşımada baya sorun yaşadık.

Huzeyfe, xg diyoruz madem sadece ona bakılsa maç eksiğiyle lider olmalıydık tüm sezon boyunca hesaplayınca: Puan tablosu Ben saçma bulmuyorum bu teknolojiyi bu arada, sonuçta sapmalara göre haftalık maç tablosunda ortalama %60-70 doğruluk oranına ulaşıyorsa anlamlı bir veri işlemesi vardır.

Komik not: antalya-başakşehir xg alanında dünya rekoru kırmış ama tabii ki tersten .d tweet Tff artık primleri mi ayarlar ne yapar ama bir el atmalı bu işe, anti-futbol fetişi türk futbolunun kanseridir.

Fiksturde yakinda Basaksehir, FB ve Alanya maclari varken Josef, Rosier ve Ghezzal kart gormediler. Keske su 2-3 maclik kolay fiksturde 1-2 tanesi kart gorseydi de temizleseydik bari. Teoride FB veya Basaksehir macina bu 3 oyuncudan birden yoksun cikabilirsin. 2 tanesi eksik olsa bile buyuk eksiklik olur.

Valla Fatih Terim'le yarışılır da, Fatih Terim'e yanlayanlar yüzünden bazı işler zorlaşabiliyor.

Dün Adem Büyük, taç çizgisindeki bir elle oynama pozisyonunda ortalığı ayağa kaldırdı, Rossier'in normal faulünde parende atarak yere kapaklandı. Pozisyonların hiç biri malatya'ya bu maç için birşey getirmeyecek pozisyonlar. Ama Rossier'e kart gördürmeyi başarırsa hocasının "aferin"ini alabilirdi. Maçtan sonrasındaki konuşmaları da aynı. Maçta tek bir skoru etkileyen pozisyon sayamıyor. Ama amaç kara sürmek. Kendisine bi faydası olacağından değil. Amaç hocasına ve GS'nin ergen alerjik taraftarına yaranmak.

Dün tarafsız olarak hakemi eleştirebileceğim tek konu, Rossier'in çok fazla faul yapmasına rağmen sarı kart görmemesi olur.

GS'nin lokum gibi fikstürünün olduğu bir dönemde "öyle ya da böyle" kazanmak güzel bir şey. Ama bu şekilde devam edersek sıkıntı. Başak FB Alanya maçlarında puan kaybı yüksek ihtimal. Burayı atlatırsak (min 6 puan) önümüz açık. Ama tekrar söylemek gerekirse, FB maçında alınacak bir beraberlik bize herhangi bir avantaj sağlamaz. Şampiyonluktaki rakibimiz kesinlikle FB değil.

Maçın son bölümünde Töre'nin bitiremediği pozisyonlar rakibe direnç sağladı. Hocanın Töre gibi, biraz geride kalmış oyuncular üzerinden "skor" baskısını alması lazım. Hasic ve Töre'nin gol atma hevesi başımızı yakacak bir gün.

Armağan, xg konusu burada tartışılmıştı bir zaman. Atan-tutan fark yaratınca xg şaşırtabilir. Bir de ligin bazı malum takımları torpilli.
Yani takımları karşılaştırmak belki çok iyi bir kullanım alanı değil XG için.
Maç özelinde ben gole kadar pek birşey üretemediğimizi göstermesi açısından söyledim. İsterseniz şut sayısına bakalım veya ceza sahası içinde topla buluşmalara filan. Farketmez, 60 dakika hiçbirşey üretemedik. Eğer değişiklik için 60-70. dakikaları bekleseydik puan kaybı kaçınılmaz olurdu bence.

@yilmaz
Adem için söylenecek tek şey var. 'İncinmişsin' Ademcim... o yüzden reaksiyonun normal

Dayanabilirlerse Donk da santrafora gidince 80'den sonra 2'yi bulur Ankaragücü diye düşünüyordum, neler oldu neler :) Yine de 2-0'a 2-1'e yatmamaları lazım bence. 3-1, 3-2, 4-1, 4-2 daha gerçekçi hedefler.

Ahahha ikinci golden sonra H.Karaman'in hareketlere bak. Rol modelini yenmenin gururuyla nasil kasilmis, poz kesmis haha.

Irkcilik olacak, ama su Arap'lardan harbiden adam zor cikiyor. Tam sonunda normal biri geldi derken yenik duruma dusunce nasil sinirlerine hakim olamayip dirsegi koydu yine. Ghezzal'in su ana kadar boyle birsey yapmamasina sasiriyorum.

@Bjkever
Afrikalıları bıraktın şimdi de
Araplara mı geçtin insanlık fukarası bir adamsın ama Beşiktaşlısın napalım.

Gs'nin takıldığı çok iyi oldu. Berbat top oynayıp sürekli kazanmaları can sıkmaya başlamıştı. Biz tam zorlu fikstüre girmek üzereyken motivasyonumuzu da arttırmış oldular. Sergen hocamın atlarıyla güzel günlere doğru koşuyoruz.

Insanlik fukarasi olanlar butun dunyanin nefretini kazanmis su Arap'lar. Ulkelerinin topluca bok cukuru olmasi da tesaduf degil.
Gote got denir, pembis pembis konusunca gercekler degismiyor.

Ahahaha harika Bi akşam. 21 takımlı ligin yirmibirincisini yenememiş, maçın hiç bir dakikasında üstünlük kuramamış takım, zorlama pozisyonlara sığınıyor.

Fatih Terim bu boktan futboluna çözüm üretmek yerine her hafta yeni bi bahane ürettikçe daha da inanıyorum şampiyonluğa.

Harbiden şampiyonluk geliyor.

Terim ve avanesi berbat oyunu unutturmak için şova başladılar. Yalnız Albayrak ve Arda gibi adamlar adalet ararken çok komik görünüyor : )

Gs diğer maçlar için algıya başlamış, fenerden de karşı bir hamle bekliyorum, sergen yalçın bunların ciğerini iyi bildiği için, baştan ayarı çekti hakemlere,ilginç bir 14 hafta bizi bekliyor

Adaleyjdkdllalkdklfşğorkkjake, lan bu kadar ikiyüzlü bir camia görmedim yemin ederim.

pazar günü sivasa yazık olacak.

Yalnız GS'nin son dakikada golü bulup liderlik stresini üzerimize atmadığı çok iyi oldu : ) Şu Antep maçını da bir geçelim, koltuk sağ salim sahibini bulacaktır.

İncinmişsin galatasaray...

Antep maçımız çok zor maç, inşallah puan kaybetmeyiz. O maçı da geçersek hedefe doğru büyük bir adım olur. Hafta sonunu da sürprizlere açık görüyorum. Dün Rıza Hoca'yı dinledim, bu yıl ilk defa kafasındaki Beşiktaş sorununu ile barışmış gözüküyor. Bize yatmasın, rakiplere de bize oynadığı gibi hırslı olsun yeterli...

Sergen'in kafasına cesaret (bir daha asla 3 ön libero ile oynamama) hepimizin sevdiği Abu'nun kafasına da dinginlik diliyorum.

dün akşam ekranda bugun de gazetelerinde geleceğe yatırım yapmaya devam ediyorlar. bizi çok zor günler bekliyor. bence penaltı ve kırmızı yanlış ama geçmiş dönemlerdeki maçlarda o kadar çok kayrıldılar ki içimin yağları eridi.

@turgay

her sene taktikleri aynı. kötü oyun, bol çene ve gerginlik, ft'ye ceza aldırıp takımı hırslandırma, arka planda VAR'ı ele geçirme...

Şu anda hedefe Sergen'i almış gözüküyorlar. Tetikçileri Adem de bunu açıkca belli etti. (Not: İncinmişsin Adem!)

Bu sene işlemez.
1) Sahada daha iyi oynayan, daha çok gol atan, daha fazla pas yapan, fizik gücü daha iyi rakipleri var. Şu 3 X 6 olayına girmezsek, Abu'nun isyanı gibi hadiseler büyümezse saha içi iyi gider...
2) Yarışta (şimdilik) 3 takım var. Tek takım üzerinde algı yaratmak daha kolay, 2 rakiple uğraşmak daha zor.
3) Sergen bu konularda akıllı bir insan. Hem futbolu hem de tüm çakallıkları iyi biliyor. Bunu takımı yönettiğinden daha iyi yönetecektir.

yaptıkları yangının en önemli sebebi sahada oynadıkları şeyin bir halta benzememesi. yeni aldıkları orta saha ellerinde patladı, onu oynatmak için taylanı kesiyorlar(sakat diyorlar ama pek emin değilim). zaten sıçraya sıçraya gidiyorlardı, patladılar. bu kadar yangın yapmasalar sivas maçında da puan kaybı beklerdim ama şimdi bu daha zor.

bizim ilk yapmamız gereken josef, ghezzal ve rosierin sarı kartlarını temizlemek. bu adamlar başakşehir maçına 3 kartla çıkarsa fener maçında oynayamazlar. josef ve rosier fener maçı için en kritik oyuncularımız çünkü ikameleri hiç yok neredeyse.

kupa maçının tarihi falan iyi, dinlenmek için yeterli vakit var.

antep maçından hem oyun hem skor olarak umutluyum. son maçlarına kadar 5 maçta 2 golleri vardı. son maç gençlere 2 gol attılar. hoca-takım uyumunu oturtamadılar hala.

Basaksehir macini kafamda oturtamiyorum. Bir yandan hakikaten cok zayiflar. Zayif takimlari bile yenemiyorlar, gecen seneki duzenlerinden eser yok. Hatta BS maci icin sinirdakilerden 2 tanesi temizlense iyi olmaz mi diye dusunuyorum. FB maci cok cok daha zor olacak.
Diger yandan da sonucta Basaksehir, kadro kaliteleri ortalama Anadolu takiminin cok ustunde. Bize de cok ters geliyorlar.
Kume dusme hattinda olmalari bizim icin dezavantaj da olabilir. Bu durumdaki takimlar icin 3 buyuklerden alinacak her puan rakiplerine gore ekstra oluyor, bize karsi da sanslari tutuyor genelde.
Once Antep'i yenelim de. Normal sartlarda zor da olsa kazanabilmeliyiz, yeter ki abuk subuk bir kisisel hata, kirmizi kart vs olmasin ve ilk 45 dakika'yi cope atmayalim.
Antep macinda 3 onlibero cikacagimizi zannetmiyorum. Gerci bunu gecen hafta da soylemistim daha ilk macta yaniltti Sergen sagolsun.

Josef mantıklı ama Rosier ve Ghezzal bence Başakşehir maçında da Fenerbahçe maçına yakın, hatta belki daha fazla değere sahipler. Fenerbahçe maçı çok önemli ama Antep ve Başakşehir maçlarını kazanıp beraberlik lüksüne sahip olmak ve Fenerbahçe'yi galibiyete zorunlu kılmak bence galibiyet şansımızı artırır. Erol Bulut'un önce kaybetmeyeyimi başarabilme ihtimali mutlaka kazanmalıyımla başa çıkma ihtimalinden daha fazla çünkü.

Antep maçında Josef'in maç sonuna doğru -öndeysek- sarı kart görmesi, Rosier ve Ghezzal'in de Başakşehir maçında skor ne olursa olsun değişiklikler için ilk düşünülecek oyuncular olması ideal senaryo bence.

Cincon ile ilgili ilk konu manyak gibi maaş harcadiklari. Biz bir Vida ile ugrasip, Lense soylenirken GSnin yalanlar hariç 70-80M Euro maaş harcamasi vardir. Yani Sampiyon olamazlarsa rekor zarar yillarindan olacak.

Öte yandan şişmiş kadro ile başa cikamiyorlar. En faydali iki oyunculari 4er M maaşla yedek. Kerem minnağı sahada :) Aynen devam diyorum, bunlar asiri şike yapmadan bir noktaya varamaz.

Adalet konusunu düşündüm az biraz, karalayayım:

Bu konuda gerçekten samimi bir kişi veya kurum canının yandığı durumdan hemen sonra gelecek bir mobbingi default olarak beklemez, kayırılmak istenmez yani. (bize de “ya sivas’ın işi çok zora girdi.” dedirtmez yani sanki çok normal bir şeymiş gibi bu.)

Zaten yaptığı açıklamalarla ve sosyal medyadaki trolllerle bir algı operasyonu olduğu ortada çünkü kendisi lehine yapılan hatalara ve bir de geçen sezonlarda şampiyonluğu direkt etkilemiş maçlara gözünü kapatabilecek bir midesizlik durumu var. Bizim en önemli farkımız bu noktada bence: atıyorum antalya’nın gördüğü kartını sorguluyoruz, terazideki dengenin ne olduğunu bulmaya çalışıyoruz bize sağlayacağı yarar-zarardan bağımsız. Taraftarlığı bir kenara koyup veya bir yere kadar törpüleyip bunu yapabilmek ve hatta bunu refleks haline getirmiş olmak önemli bir meziyet.

Olanı konuşup çözüm üretmemek huyum değil, bu konuda da ne yapılabilir konusunda yorumcuların ortak bir teması var: takımların birlikte hareket etmesi. Bu nasıl olabilir, ne yapılmalı konusunda net bir çözümüm yok açıkçası ama fikir olarak şunu söyleyebilirim belki: şeffaflığı maksimuma çıkarıp, hakemi konuşmayı minimuma indirecek bir sistem tasarlanabilir. Atıyorum tüm var konuşmaları, hakem raporları, gözlemci raporları vs. maclardan 1 gün sonra kamuoyuyla paylaşılır ve hangi kararın ne için verildiği net şekilde bilinir. Kararlar değil, nedenlerin doğru hazırlanıp hazırlanmadığı tartışılır ve feedback mekanizmasına göre daha iyi hakem seçimleri yapılabilir. Bu anlamda hakemlere verilen puanlarin detaylariyla tabloları hazırlanıp, onların da başarı sıralamaları paylaşılabilir sanki lig tablosu

Asıl mesele bunu takımlar toplu şekilde talep eder mi, etmezse kim istemez? Burada pis bir sırıtışla kimin istemeyeceği konusunda tahmin yapabilirim ama gerek yok. Umarım karar birliğiyle bu istenir de daha şeffaf ve sonuç olarak adil bir futbol ortamı oluşturulur.
Bakalım adalet talep eden takımlar rüzgarın yönü değişirse sus pus mu olacaklar yoksa bu taleplerini yineleyecekler mi? Samimiyet testi budur.

Şunu da not olarak söyleyeyim: eğer atıyorum bu yeni düzen anadolu takımlarına karşı bize bir dezavantaj getirecekse bundan gram üzülmem. Adil oynansın, iyi olan kazansın. Zaten geçmiş postlarda vurguladığım gibi ben şampiyonluğu çok önemsemiyorum, iyi oyunu önemsiyorum daha çok. Güzel oyunlu puan kaybı, gollü kötü oyundan daha keyif veriyor bana. Bu anlamda klasik taraftardan kendimi ayrışmış hissediyorum ve kendimi bu nedenle, Beşiktaş’a gönül bağıyla bağlı bir futbolsever tanimliyorum, marş söylemeyi seven taraftar olarak değil. Ha oyunu o kısım da güzelleştiriyor tadında olursa ama benim tarzım değil.

@Armağan

mesela benim taraftardan bir objektiflik bekleme gibi bi derdim yok. Tabii ki taraftar kendi lehine olanı söyler. Hatta yöneticiler de td'ler de aynı şekilde.

Medya objektif olsun yeter. Bence her iki pozisyonda da karar doğru. Bi de ilk kim söylediyse ağzına kürekle vurmak istediğim bir cümle var "var niye var?" amk var senin aleyhine verilen kararı iptal etmek için yok. Bariz bir yanlış kararı geri döndürmek için var. Bu pozisyonlarda da hakemin her iki kararı da yorum. El de var, dirsek de var, neyin tartışması belli değil.

Ama beni umutlandıran şey, dünden beri bir kişinin bile çıkıp "yahu kırımızı gördüğümüzde maç zaten 2-0'dı" dememesi. GS'nin maçı çevireceğine dair en ufak işaret yoktu.

FT sadece GS'nin değil, Türk futbolunun da bok çukurunda olmasının bir numaralı sebebidir. Totosundan uydurduğu "kaos futbolu" denen garabet, 50 yılda gelen bir iki başarı sebebiyle tüm teknik direktörlere ilham oldu. Hatta gelen yabancılara bile. Dün bile hiçbir şey yapmadan doldur boşaltla az daha çeviriyolardı maçı.

Medyada Uğur Meleke ve bir kaç tane daha cılız ses haricinde, Fatih Terim'in Türk Futbolu'na ettiği kötülüğü anlatan yok. Geleneksel medyayı geçtim, sosyal medyada da yok.

-Hem cahil hem kafa sikiyor mode on-

@Armagan
Biraz fazla geniş açıya çekiyor olabilirim ama ben "Kahramanlar toplumları/tarihi yaratır" düşüncesine daha yakın hissederim. Türkiye'deki mevcut futbol -ve diğer bir çok alan/sektör- kütlesi, sağından solundan yontularak ne adalet, ne marka değeri, ne de başarı olarak istenen seviyeye getirilemez diye düşünüyorum. Çünkü getirilecek her türlü kuralın kaidenin arkasından rahatlıkla dolaşabilecek bencil ve ​şark kurnazı büyük bir güruh var. İnsanın doğası gereği de bunların olmasını gayet doğal karşılıyorum. Batı özentiliği de yapmak değil niyetim. Onların da doğası insan doğası, elbet bir kaç kahraman çıktı(belki de tesadüfen) ve kurdukları düzen belli süredir işliyor diye düşünüyorum.

Yapılabilecek kabaca 4 şey var bence, kahramanlığa soyunmak, doğru kahramanı bulduğunu düşünüyorsan desteklemek, kahraman yetiştirmek veya bir kahraman çıkıp kurtarsın diye beklemek. Bunlar dışındakiler bir kahraman gelene kadar oyalanmak oluyor gibi geliyor.

Futbol özelinde konuşursak Türk futbol tarihi konusunda dağarcığım daha sınırlı olduğu için sadece Beşiktaş tarihinden örnek verebileceğim. Elbet bir Serpil Hamdi Tüzün, bir Süleyman Seba daha gelir, o zamana kadar ne yapsak boş(en iyi ihtimalle kısa vadede dolu) gibi görünüyor. Mevzu Türk futbolunda adalet olduğunda da, Türk futbolunda adalet isteyen bir kahraman gelir, güç sahibi olmayı başarır ve görev süresi boyunca bu adaleti sağlar. Ne kadar süreceği de kendisinden sonraki güç sahiplerine bağlı olur. Başka da bir yol göremiyorum ben. Altınordu'daki yapıyı bir takip etmek lazım belki de, bir kahraman çıkarması olası bir proje bence.

Hayatınızdan çaldığım dakika için kusura bakmayın :)

-Hem cahil hem kafa sikiyor mode off-

Pazar günü neler olabileceğini sadece biz değil sivasspor tahmin ediyor olmalı ki bildiri yayınlamışlar bizi çerez etmeyin diye...
@yılmaza fatih terim konusunda katılıyorum, kendisi futbol camiasının ortasındaki fildir ama kimse onun hakkında konuşmaz yok gibi davranır herkes.

Mehmet demirkola katıldığım bir konu var madem hepiniz adalet istiyorsunuz, yetkiniz var gücünüz varsa yarın değiştirin federasyonu ve kurullarını. Ama niyetiniz adalet değil diye söylüyor.

Ben de böyle olduğunu düşünüyorum aslında herkes sistemden memnun çünkü adaletli bir sistem olursa pastadan alacakları pay için boş boş konuşup kaos yaratmak dışında çalışmaları da gerekecek oysa antremanda ayak tenisi oynamak daha kolay.

Ülke futbolu ülke gibi gün geçtikçe bir kaosa ve belirsizliğe sürükleniyor. Sumudica dışında ülkeye gelip 3 aydan fazla duran yabancı teknik direktör yok. Gittikçe kendi içimize kapanıyoruz, bu da gittikçe daha kötü bir ortama sebep oluyor. Yeniliklerden daha da uzaklaşıyoruz. Zaten genç oyuncuların uzun süre kalmaması ve hemen gitmek istemesinden belli bu durum.

Çok erken attı Antalyaspor ya, 6'lıya dönecekler muhtemelen. Gökdeniz'i sağa çekip Amilton'u ileri atsalar, Gökhan'ın tarafından Gökdeniz'e göre daha etkili kontra bulur bence Amilton.

ya ben feneri tutar oldum galiba, bisiler oluyo bana:) bari 1 gol atsalar

Sezon başından beri "Sergen Baba" diyecekler yazıyorum. Adam da karizma, insan yönetimi, mizahi anlayış, ofansif oyun ne ararsan var. 3 ön liberoyla Fener'e Kadıköy'de 4 atan übermensch. Nietzsche yaşasa Beşiktaşlı olurdu. Açık ve net. Hiçliğe anlam katan yegane şey.
Bir daha yazıyorum. Ağlaya ağlaya kudura kudura Sergen Baba diyecekler. Neyse şu Antep maçını geçelim de gerisi kolay.

Akıyor bu hafta maşallah.
Büyük konuşacağım, önümüzdeki 3 lig maçını da alırsak şampiyon oluruz.

@Ordabirköyfakanyok
son satır olmasaydı, bu güne kadar okuduğum en güzel yorum olacaktı. ahhhh be:)

@hasta ti
En güzelini sezon sonuna sakladığım için son satırı ekledim :) Bir de rehavete kapılma korkusu var elbette. En güzel anda bile bir sonraki maçı düşünebilirsek ipi göğüsleyeceğiz. İnanıyorum.

Biz de dahil bütün takımlar sallantılı bir dönemden geçiyorlar. Sıkışık fikstür etkisini iyiden iyiye hissettiriyor artık.

Fener'in işi çok zor. Yönetimi akılsız, taraftarı mutsuz, hocası beceriksiz, santraforu yok. Hocaları geniş kadrodan faydalanamıyor, oyunlarını oturtamadılar. Yönetim devre arasında GŞnin yaptığı gibi net bir santrafor alıp Bulut'u kurtarabilecekken adamın kucağına Mesut Özil cesedi bırakarak iyi giden şeyleri de sabote ettiler. Kadro dışılar da başladığına göre şenlik yakındır. Tek şansları bugün Mesut'un sakatlanması oldu, umarım bir an önce döner de takımın aşağı gidişine katkısını esirgemez.

GS'de işler tıkırındaydı aslında. Devre arası transferlerden ve Müşlera'nın dönüşünden çok faydalandılar. Ama onlar da Terim'in klasik takıntılarıyla boğuşuyorlar. Adam senenin en iyi oyuncusu Taylan'ı kesti, Belhanda'yı plan dışına itti, Emre Kılınç'i doğru düzgün kullanmıyor. Hazır Muhammed yokken bir kez daha puan kaybetseler kolay fikstürlerinin ve saha dışı gücünün yarattığı avantajlar dengelenecek.

Net bir şekilde söyleyeyim. Politik sistemin en tepesinden başlayan bu çürümüşlükte Beşiktaş'ın şampiyon olması çok zor. Bu sene şampiyon olabilirsek (hele de SL'den son defa tirink para geklecek yıl olduğu düşünülürse) tarihimizin en önemli şampiyonluklarından olur bu. Ve o başarı da tamamen Sergen'e yazar. Eğer şampiyon olursak burada ukalalık yapan her birimiz Sergen'in adını ağzımıza almadan önce dişlerimizi fırçalayacağız, hem de diş arasına da giren ince fırçalarla.

ben mesutun sakatlanmasına üzüldüm gerçekten. pelkası bu kadar etkisizleştiren başka kimse yoktu çünkü. şimdi tekrar feneri kurtaran moduna geçebilir pelkas bu da erol bulut'un götünü kurtaracak hamle olur. bizim maçtan sonra sakatlansaydı daha iyi olurdu.

dün erol bulut antalyaya çalıştıklarını nasıl oynamalarını gerektikleri konusunda emin olduklarını söyledi. hakemlerin art niyeti olmasa ilk yarıda pozisyon dahi bulamadan 0-2 içeriye gireceklerdi. beşiktaş ve fenerbahçe arasında sadece 2 puan olması futbolla açıklanabilecek bir durum değil benim için.

Mesut Özil'in sakatlığı sonrası bahis piyasalarında Fenerbahçe'nin şampiyonluk oranı hızla düşüyor.

Özil'in performansı gösteriyor ki artık futbolda güçlü ve hızlı değilsen ancak halı sahada fark yaratırsın. Oğuzhan ve Llajic'ten beklentisi olanlar bu konuda ne hissediyor acaba? Özil kadar yetenekli de değil bu adamlar.

FB'nin kadro muhendisligi mukemmel denmez tabii. O parayla daha iyi kadro kurulurdu. Ustelik dunya para doktukleri Mesut ve Irfan Can baya gereksiz transfer. Ama bence yine de bu kadronun hakki bu futbol degil. Ana sikinti varsa bence ana sikinti antrenorlerinin yetersizligi.
Mesela santrfor eksikligi konusuluyor. Adamlarin elinde iyi-kotu fena kariyeri olmayan bir Valencia var (Anadolu takiminda olsa herkes ozenerek bakar), gecen senenin gol krali Cisse var, 2 sene evvel buyuk transfer yapmis PL'den gelen Samatta var. Besiktas Aboubakar-Larin'le gidiyorken, Trabzon Djaniny-Afobe ile giderken, GS koca ilk yariyi yarim yamalak Diagne ile goturmusken bence mazeret olamaz.

Adamlarin da ne oynadiklari hakkinda hicbir fikri yok bence. Bombos sekilde kendilerini gazliyorlar. 5-6 mac ust uste bala gote kazandilar kendilerini moda soktular. Sonra hakli maglubiyetler gelince U donusu yaptilar. Trabzon gibi basa bas giden bir maci sansla ve verilmeyen penaltiyla kazandiktan sonra yine sacma sapan sekilde gaza geldiler. Hatta M. Hakan mactan sonra sanki yetkiliymis gibi bundan sonra hep boyle oynayacagiz dedi. Sadece 1 hafta icinde patladi haha. Bildigin rezillik. Dun Erol Bulut'in aciklamalarini dinledim, feci yahu. Sergen'e sukrettirdi bana. Adam bildigin zircahil, hem futbol anlaminda hem genel olarak. Dogru durust konusamiyor (hadi gurbetci diyelim ki bilmemkac sene TR'de biri icin aslinda mazeret olmaz), soyledikleri hicbirsey ifade etmiyor. Bombos dumduz ifadeler. Dunku rezil oyundan sonra oyunun kontrolu bizdeydi, penaltimiz verilmedi vs demek ayip yahu. Rakibin 1'i net 1'i tartismali penaltisi verilmemis, hala senin hakli yere iptal edilen, en fazla gri diyebilecegin penaltin uzerinden algi kasiyorsun. Daha gecen hafta hakemle 3 puan almisken. Rezillik yahu. Allah'tan baslarinda Erol Bulut gibi capsiz biri var.

Mesut Ozil'in sakatligina uzulelim mi sevinelim mi bilemiyorum. Evet, 10 kisi oynatiyor, cok kotu, ama oyun zekasi hala iyidir hocam. Hani tam 5 mac yatip derbide bir anda muthis oynayip kilit cozecek adam profilinde. Bence yine de iyi oldu sakatligi. Derbi cozer, sene sonuna dogru bir anda form tutar vs, hic gerek yok.

Oguzhan/Ljajic'le bu Mesut karsilastirilmaz. Bu Mesut anca sene basindaki yari sarhos Ljajic'le karsilastirilir. Ve o acidan bakarsak ikisi de oynamazdi. Ama bizdeki Oguzhan ve kendini bulmus Ljajic'le su an sahada gordugumuz Mesut karsilastirilmaz.
Istatistiki verileri gectim, Konya macini gorduk. 60 dakika Ljajic-Josef ikilisiyle oyunu domine ettik. Yeni Malatya, Genclerbirligi, Hatayspor maclarini da gorduk. Kosa basan fiziksel olarak guclu 3 orta sahayla vasat alti bir oyun oynadik.
Hala kalkip da Ljajic-Oguzhan fiziksel olarak dusuk vs demek komik oluyor. Bu oyuncularin fiziksel olarak dusuk olduklarina dair hicbir istatistiki veri de yok, mac ornegi de yok.
Orta saha hakkinda daha fazla konusmayacagim, cunku tartisma bir sonuca varamiyor. Ve bazi insanlar artik kafalarina bazi seyleri yerlestirmis, ikna etmek mumkun degil. Atiba 5 mac ust uste vasat oynayinca 'biraz dinlense eyi olur yegenim' deniyor en fazla, Oguzhan 30 dakika ayni performansi gosterince vasat, bitik, umursamaz, Allah'in belasi simarik pislik velet oluyor. Atiba 5 macta 1 gol atinca heykeline beton yetmiyor, Oguzhan veya Ljajic 1 gol atinca tik yok. O yuzden artik tartismanin da anlami yok, cunku iknalik bir durum da yok.

Skora bakıp yorum yapanlar taraftarlıkla futbol izleyicisi olmanın farkını da bilmiyorlar. Ayrıca herkesi kendileri gibi skor yorumcusu sanıyorlar.

Beşiktaş bu futbolla şampiyon dahi olsa bu Sergen’in kaba tabirle ‘Anadolu hocası’ olduğu gerçeğini değiştirmez.
Sergen’i eleştiren Beşiktaşlıların şampiyonluğa sevinmeyeceği anlamına da gelmez.

21 takımlı lig su katılmış kola gibi. Seyrelmiş haliyle Anadolu takımlarını yenmek artık hiçbir futbol becerisi gerektirmiyorsa bu futbol izleyenlerin kabahati değil.

ben fenerbahçe'nin sadece hoca kaynaklı sorunları olduğunu düşünmüyorum. kadro çok defolu. tutunacağın 1 tane adamları var o da pelkas. diğer oyuncuları inanılmaz istikrarsız. caner gibi gökhan gibi novak gibi sangare gibi belli şeyleri vasat yapan ama belli şeyleri de çok kötü yapan kanat savunmacıları, stoperlerin tümü defolu, orta sahasında iki yönlü ozan dışında istikrarlı oynayan oyuncusu yok, istikrarlı performans veren golcüleri yok, kanat hücumcularının tümü istikrarsız. yani bu kadar istikrarsız bir kadronun kurulmasına rağmen bu kadar puan açıklanabilir bir şey değil.

mesut'un kafa futbolda değil. adam bomboş kale önündeyken nasıl vursam diye düşünüp golü kaçırdı. kafası oyunda olan adam ona gelişine vururdu. hele eski mesut direğin altına vururdu şaşırır kalırdık.

hoca tarafına gelirsek fenerin ana sorunu durağanlık. o kadar yavaş oynuyorlar ki rakip savunmaya çok kolay yerleşiyor. çünkü orta sahaları hareketli oyuncular değil. dönen topları da alamayınca atak olgunluğu falan olmuyor her şey spontane kalıyor. bu nedenle pelkas ve valencia'nın hareketliliği thiam'ın da vasat bitiriciliği dışında ortada oyun yok.

pelkası çok beğeniyorum. bana göre bizdeki eksik parça. sergen hocanın istediği ofansif ortasaha tanımına da uyuyor. keşke bizim olsa :)

Gereksiz transfer takım batırır. Renklilere olan bu. Oturttuklari takimlari bozdular.
Bize ise Hulk salakligi (hem taraftar hem de yönetimin) 5 puana mal oldu.

@huzeyfe
Gardaş hiç leğende yıkanmamış gibi entel dantel yorumlar yapma rica ediyorum.
Anadolu hocasının takımı nasıl oluyor da ortalama yüzde 58 topla oynuyor.
Şu ligde büyük takım gibi oynayan biz ve Alanyaspor var.

Sırtında Beşiktaş forması olduğu için topla daha fazla oynuyor. Rakiplerin topu bırakıp kalenin önüne dizildiği için.
Oyun falan oynamıyoruz. Ortada rakip yok.

Sen de yorumcu kılığına girmişsin ama tespitlerin bir şeye benzemiyor. Forma giymekle oyuncu aslan kesilmez. Sen Oğuzhan'a Luis Figo ceketi giydir bakalım Real Madrid transfer ediyor mu?

Sadece skorun umrumda olmadığını, ondan bağımsız olarak oyunu önemsediğimi vurgulamaya çalıştım. Dediğinin tam tersi yani.

Taraftarlık konusunda tartışmaya gerek duymuyorum, kimsenin kimseden onay almaya ihtiyacı yok.