.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

18 Kasım 2020 Çarşamba

SL 08 Beşiktaş - Medipol Başakşehir

Tarih:  21 Kasım 2020 Cumartesi 19.00

Stadyum: Vodafone Park

Hakem Hakkında Bilgi: Ümit Öztürk

Sakatlığı Bulunan Oyuncular:  Welinton, Domagoj Vida, Valentin Rosier, Oğuzhan Özyakup, Fabrice N'sakala, Ajdin Hasiç  / Junior Caiçara, Hasan Ali Kaldırım, Enzo Crivelli

Cezalı Oyuncular:  Ersin Destanoğlu / -

Not :  Sakatlık ve Cezalı Bilgileri Transfermarkt'tan alınmaktadır. 

83 Yorum:

Zaitsev dedi ki...

Pandeminin getirdiği sıkıntılar, yönetim ve Sergen hocanın yetersizlikleri derken forumda kimsenin bir şeyler karalamaya hevesi kalmamış gibi.

Hakem atamasını da gördükten sonra bizim açımızdan zor olan futbolu yorumlamanın ve konuşmanın daha da zor hale geldiğini düşünüyorum.

Normal şartlarda mağlubiyet yazacağım bir maç ama düşük bir ihtimal olsa da sürpriz yapabileceğimiz bir maç olabilir.

Başakşehir açık ara favori görünüyor. Tüpçü para dağıtmak istemediği için sürpriz şeyler olabilir.

Emrah D dedi ki...

oğuzhanın nesi varmış ya kovidlerden biri o mu?

Zaitsev dedi ki...

Kulüp isim vermiyor ama transfermarktta isimler var. Rosier, Vida, Ozzy, Lens ve Hasiç Covid olmuşlar. Bu Ozzy’nin kaçıncı Covid?

beagle dedi ki...

nsakala ve necip de coviddi. taze iyilestiler.

Bu maç Emre Bilgini gormek icin iyi olacak. Bakalim ilk macinda zor mac kaldirirsa zaten yetenekli kaleci. bilmedigimiz yan psikolojik.

Emre Toraman dedi ki...

Kadro kötü değil bence. Başabaş bir oyun olacağını düşünüyorum. Utku ve Mensah pek ortalamaları olmayan adamlar. Yatağın ne tarafından kalktıkları maçın kaderinde belirleyici olacak bence.

Huzeyfe dedi ki...

Maçı izlemek istiyorum ama Larin kenarda Abou önde çile gibi maç olacak.
Rastgelirse, takımın şekli kayarsa, Larin ortaya yaklaşırsa belki gol atarız.
Defol Sergen.

BJK4EVER dedi ki...

Kadro bok gibi yine. Defansta tercihler sinirli, yapacak birsey yok.
Ama yine rakip tek onlibero ile oynarken biz 2 tane yan pas yapmaktan baska birsey yapamayan capa ile oynuyoruz. Yine sol acikta top kaybi konusunda ligde ilk 5'te bulunan, top teknigi stoperden hallice, hizlanmasi kaplumbaga'dan hallice Larin ile oynuyoruz.
Kac gol yeriz bilemem, ona birsey de soyleyemem. Ama bu sikik boktan orta saha ve forvet duzeniyle yine yan pastan baska bir bok yapamayacagiz, yine rakip ceza sahasina girince sacmalayacagiz, yine mac boyunca 2-3 pozisyona anca ikina sikina girecegiz.
Ligimizin ne kadar amatorce oldugunu gormek icin FB'nin performansina bakmak yeterli. Bu ogle oynanan macta Genclerbirligi oyunculari ne sacmaliklar yapti gorun. Boyle bir lig varken, boyle rakipler varken hala Ali Riza bey tadimiz bozulmasina kafasinda kadro ve oyun gorunce kusacagim geliyor.
Hadi herkese iyi seyirciler (iskenceler daha dogrusu).

beagle dedi ki...

Berkay Ozcanin yaptiginin daha iyisini Kartal yapiyor. ileride transfer nobeti tutulmasin diye yaziyorum.

Huzeyfe dedi ki...

Necip-Rıdvan muhteşem gözüktü. Düşünün Welinton-N’Sakala ne kadar kötü.

Emre Toraman dedi ki...

@BJKEVER
Gollerdeki isimler: Atiba-Josef-Larin :)

Çift önlibero konusunda normalde %100 katılıyorum. Ama bu maç özelinde stoper ikilisi Necip-Montero iken başlangıç 11'i için Josef-Atiba gayet makul bence. Özellikle hava toplarını da işin içine katınca. Oğuzhan yokken Atiba'nın zekası da takım için ayrıca önemli.

Josef-Oğuzhan-Ljajic, Josef-Oğuzhan-Mensah, Atiba-Oğuzhan-Ljajic, Atiba-Oğuzhan-Mensah hepsi tamam. Ama Josef-Mensah-Ljajic pek olumlu gelmiyor bana şahsen. 4-4-2 düşünülebilirdi tabi. Ama ortada Josef-Mensah kalınca yine Necip-Montero ikilisinin(hatta Rıdvan) üstündeki baskı fazla artabilirdi.

Atibaba yine şov yapıyor. Futbolu bırakınca mutlaka kulüpte görev almalı. Böyle güzel insan yüz yılda bir gelir. Seni sevmeyeni sevmiyoruz Atibaba.

Emre Toraman dedi ki...

Larin-N'koudou, Mensah-Ljajic'den en az biri 55-60 gibi gelmeli 2-0 devam ederse.

BJK4EVER dedi ki...

@Emre Toraman

Tipik bir aldatici mac daha oluyor iste, sezon basindaki Trabzon maci gibi. Atilan gollerden de belli zaten, biri duran top digeri kontra-atak. Fener macindan sonra oynayacagimiz 10 Anadolu takimina karsi macta sadece 3 galibiyet gibi bir oran yakalariz yine, sonrasi yine kaos ortami.

@Ordabirkoyfalanyok

Keske Atiba o sovu Antep macinda yapsaydi. Karsisinda faullu nefes aldirmayan kazma Anadolu topculari olunca siniyor maalesef. Anca ara sira duran toptan falan atsin sonra 10 mac bok gibi oynama kredisi olsun iste. Onumuzdeki 5 mac top kayiplariyla, temposuzluguyla, yan paslariyla hasta edince konusmak yok ama.

beagle dedi ki...

yemedrn Abu veya mensahtan biri yerine Güveni koysak keşke.

Emre Toraman dedi ki...

2-1 olmadan yapmayacak sanırım değişiklik. Göz göre göre geliyor işte adamlar.

Huzeyfe dedi ki...

2-0 öne geçmiş Anadolu takımı gibi oynuyoruz.
Hocamız Sergen çünkü.

@Bjkever kardeşim o kadar insan eleştiri yapıyor burda. Senin gibi kendini guardiaola zanneden adam yok. Her yorumunda şifa sende gibi reçete yazıyorsun. Kabız olmuş sıçamıyor gibi oluyorum seni okurken. Biraz relax ol. Sakin sakin yaz.

Emre Toraman dedi ki...

Sakatlık falan yoksa Rıdvan-Erdoğan değişikliği hayatımda gördüğüm en saçma 2-3 değişiklikten biri olabilir. Aboubakar-Serdar yapıp Necip'i sağ beke çekmez umarım.

Llajic yine menapozda gibi oynuyor. Tam bir hayal kırıklığı bu adam. Ruhsuz, depresif.

beagle dedi ki...

macin sonu 11-10 oynadik sanilmasin, 9-10 oynadik. Nkudu denen tahtabacak 1 oyuncu degil -1 oyuncu.

Huzeyfe dedi ki...

Ligde iki kere 10 kişi kalmış takımlara karşı 3 fark varken sıkıntıya girmemiz tabi ki tesadüf değil.
1. Sergen futbol topuyla oynanan bir oyun dizayn etmiyor, istese de edemez. Standart Anadolu hocası. Koşalım, mücadele edelim, daha çok isteyelim. Adamın hoca olarak futboldan anladığı bu. Taktik anlayış, felsefe, dizilişle ilgili bir akıl kırıntısı yok.
2. Sergen oyuna hamle yapmayı da bilmiyor. Yaptığı değişiklikler istisnasız her maçta takımı geriye götürdü.

Bu maça ait gözlemim, Atiba-Josef topu verebileceğimiz rakiplere karşı tutar. Aynı kadroyla geçen haftaki maçı oynayalım, yine kabız bir futbol izleriz.

Llajic manitayı Luka jovic'e kaptırdığından beri eşek ölüsü gibi oynuyor. Sergen de elinde atiba ve Josef varken skoru koruyacak oyunu bile oynatamıyor. Bu maçlardan ders çıkarır umarım. Yine Başağa koymak güzeldi. Özlemişiz.

Zaitsev dedi ki...

İlk yarı şaşırtıcı, ikinci yarı ise beklenilen bir oyun oynadık.

Öncelikle maçın adamı Utku’dur. Tebrik ediyorum kendisini.

Sergen hocamız bu kadar iyi oynayamayız diyerek 2ci yarıya aynı kadroyla çıktı. 2-0a kadar hayalet gibi gezinen, daha sonrasında ise vasatı bulmayan bir performans gösteren Aboubakar’ın bu maçı bitirmesi başta Larin olmak üzere sahadaki bütün oyunculara haksızlıktır.

Nkodou direk kadro dışı kalmalı. Bu kadar top oynamaktan bihaber bir oyuncu olmaz. O girdikten sonra 9 kişi kaldık. Rıdvan -Erdoğan değişikliği ise Sergen hocanın manasız fantezisiydi. 2 gol yiyerek rahatlamıştır umarım. Nskalayı oynatmayacak bir daha sanırım.

Bu arada İBBnin pozisyonu da bence penaltı. Ayakların bastığı yerlere bakarak vermediler ama temas havadaydı.

Can dedi ki...

Montero sol bek de oynayabildiği için Erdoğan’ı göbeğe, Montero’yu beke alarak defansın boyunu uzatmayı ve Başak’ın şişirdiği topları karşılamayı düşündü Sergen.

Asıl sorun 11’e 11 ve iki sıfır önde oynarken yapmayı planladığı değişiklikleri rakip eksik kaldığı 3-0 öne geçtiğimizde değiştirmemesi Sergen’in. Gerçi giren oyuncuların bu kadar kötü olması nasıl açıklanabilir bilemiyorum.

Emre Toraman dedi ki...

@Can
Onu farkettim de o top elbet yere inecek. Ben bir savunma solunda Erdoğan-Montero görsem bütün oyunumu oradaki pırpırıma yönlendiririm şahsen. 2. goldeki gibi ikisini birbirine sokar boşluğu da bulurum. Josef'i savunmanın ortasına çekip 3'lü savunmaya(beklerle 5) dönmeyi tercih ederdim.

Emre Toraman dedi ki...

Nkoudou'dan beklentileriniz ne bilmiyorum ama bence beklenenden çok uzak değildi. Larin geçen maçlarda soldan iyi dribblingler yapmıştı ama bu maçta o tarz bir aksiyona giremedi, girecek gibi de görünmüyordu. Rafael de kart görmeye yakın bir oyun oyuncuydu ki sarıyı görünce Okan hemen çıkardı zaten. Bence doğru bir değişiklikti ve sonuç verdi. *Sonuç: Nkoudou'nun 10 hareketten 6'sında sıçıp 3'ünde bak yaparım ha dedirtip 1'inde yapması :)

Can dedi ki...

@emre
Doğru yaptı demiyorum, sadece mantığını açıklıyorum. Bana kalsa on kişi kalmış takıma hücum ederek savunma yaptırırım. Ama yaptığı değişikliklerdan sonra kontratağa döndüğü için ve kontra yapacak futbolcuların futbolculukla alakalari olmadığı için mahkum duruma düştük

turgay dedi ki...

Güveni seyretmemiş hoca milli takımda. Yoksa adem veya zeka konusunda sıkıntısı olan nkodou yerine onu alırdı oyuna. Tesadüfi 3 puan bence. Bizim aklımda kalan sadece abounun neredeyse 0dan vurduğu ve atibanın olmadık işler yapıp dışarı çevirip ademin vuramadığı hariç net pozisyonumuz yok. Ama adamların direkten dönen utkudan beklenmeyecek kadar iyi çıkardıkları hariç baya işleri var. Bu sene işler biraz Allaha kaldığından ne koparabilirsek kardır.

Ahmet Usal dedi ki...

Kazanmak güzel. Hem de Başakşehiri yenmek ekstra güzel. Çünkü sistemiyle oyunuyla senden iyi ve ülkenin proje takımı olan bir takımı yeniyorsun. Futbol hala futbol.

Manchester United maçı öncesi oynamak da avantajımız oldu. Yıpratmadan araya bir tane sıkıştırıp yenmek istediler, biz daha çok isteyince olmadı:)

Utku harikaydı, beklediğimden çok iyiydi. Bu izlediğim ikinci iyi maçı, demek ki sıkıntıları mental. En azından şu maç kaleci tartışmalarını bitirsin. Serkan Kırıntılı gibi abiler alınıp oynatılacağına Utku, Ersin, hatta Emre Bilgin oynasın. Hiç bir şey kazanamasak da kaleci kazanmış oluruz.

@Canla @Emre Toramanın muhabbetinde bahsedilen türden bir mantıkla Rıdvan oyundan çıkartıldıysa sonrası bir daha olmamasını sağlar en azından. Hakikaten Rıdvan banko oynar. Savunabiliyor, top kesebiliyor, iyi kademeye giriyor, ayağına top yakışıyor, çabuk, kazma da değil. Oynaya oynaya hücumda daha verimli olmayı öğrenir.

Ljaicin ölüsü gayet kaliteli tek toplarla oyunu açtı, baskı yedirmedi, banko oynayabilirse çok daha fazla katkısı olacak.

Bu maça eğer mecbur kalmadan yaptıysa maç sonu Erdoğan fantezisi dışında Hocaya pek suç bulamam, sadece şahane oynadığı bir Milli Maçtan sonra keşke Güveni değerlendirseydi derim. Nkodou da Töre oynayabilecek kapasitede olmadıklarını gösterdiler, takımı 9 kişi oynattılar, katılırım. En azından bir daha mümkün olduğunca son alternatif olsunlar ya da kullanılmasınlar.

@Huzeyfenin dediği gibi bu takım topu vereceği maçlarda favori. Fener maçına da umutluyum o yüzden. Bir de Fenerle anlaştığı netleşen Dorukhanın cezalı olması iyi, Rosier yetişiyor zaten. Yine @turgayın dediği gibi çok bir şey beklemiyorum, 2 ileri 1 geri yola devam eder bu takım, yarışır. Çünkü pandemi dönemi, herkes karışık. Ne kazandık kar. Sonuçta her şeyiyle tuhaf bir dönem, ne getireceği - götüreceği belli değil. Yeni kurulan iletişim kadrosu da Başkanın gaf bombalarını filtreleyebilirse daha kötü olmayız. Hele Bankalar Birliği anlaşması yenilenirse, ki Fenerin yaptığı anlaşma nedeniyle yenilenecektir.

Kervanı yolda düzecekler, tam kültürümüze yakışır şekilde. Olduğu kadar, çünkü yapacak bir şey yok.

beagle dedi ki...

@Emre
Oyuna diri oyuncu olarak soktugumuz Nkudu ve Törenin ikisi de %33 ikili mucadele ve bolca top kaybi iĺe oynadilar. Sen herhalde Nkudunun bos bos kosmasini "normal" olarak aldigin icin batmadi ama bu tip gerizekali/tek yanli oyuncu, sahadaki toplam gucumuzu ciddi dusuruyor.

mesela yedigimiz ikinci golden once atak yapip geri kosmayan 4-5 oyuncunun Abu disindaki hepsi sonradan giren kopuklardı.

Mesela mevkisiz Ghezzal takimi maci sahiplenisiyle gozumde buyudukce buyudu.

Artik bir grup oyuncuyu toptan unutmamiz gerekiyor. Rıdvan bugun Rafaeli harcadı. Bundan daha iyi ornek olamaz. Futbol fizik kondusyon ve disiplin isi. Nkuduyu unutup Almosu rotasyona katsak aslinda isler toparlanacak.

BJK4EVER dedi ki...

Bence sadece ikinci yarida degil, ilk yarida da Anadolu takimi goruntusu verdik. Hucum plani, kaliteli oyun yoktu, goller de Anadolu takimi golleriydi zaten. Sadece ilk yarida rakip temkinlik oynadi, ikinci yarida gemileri yakinca fark gozuktu oyunda.
Bence tipik bir aldatici galibiyet oldu. 40 macin maksimum 8'inde oynayabilecegimiz bir oyun ve biraz sansla gelen galibiyet. Haftaya hatta Fener'e karsi da tutabilir, ama sikinti su ki bu maclardan 2 tane oynayacagiz. Sonra yine 7-8 hafta klasik kapanan Anadolu takimlarina karsi kabizligi izleyecegiz.
Topa hukmedip topla iyi isler yapan, korkusuzca saldirip rakipleri sindiren bir Besiktas olmadigi surece bu tur skorlar sadece 1 haftalik zevk verir, aldatici olur. Lige bir sekilde tutunmak, moral bulmak guzel ama sadece onunla kaliyor.

Bu arada Okan Buruk harbiden cok cok iyi hoca. Gecen sene o sumsuk loser takimdan kritik anlarda yilmayan, pes etmeyen, Anadolu takimlarini yenebilecek kadar ofansif oynayan bir takim yaratti, takim kimligi komple degisti. Oldukca zor bir grupta ilk devredeki Leipzig performansi haric takimina iyi futbol oynatti. Standart bir Turk antrenorun kafadan 3 onliberoyla cikacagi United macina 3 tane 8/10 karisimi, 0 onliberoyla cikip hem oyunu hem maci aldi. Buyuk performans. Bugun de temlinki basladi maca, ama beklemeden 46'da mudahale edip oyunu komple degistirdi. Hatta 3-0'dan 10 kisiyle maci ceviriyorlardi neredeyse. Komsunun tavugu mu kaz gorunuyor bilmiyorum, ama yillardir Besiktas hocalarinda arayip bulamadigim ozellikleri bu adam tasiyor. Risk almaktan cekinmiyor, sacma sapan tercihler yapmiyor, kazanmaya oynuyor ve kazandiriyor da. Ustelik bunu sadece Basaksehir'de degil, Akhisar ve Rize'de de gosterdi. Elazig performansi da gayet iyiydi yanlis hatirlamiyorsam. GS'ye giderse uzulurum acikcasi.

Zaitsev dedi ki...

Senelerdir oyuncu ilişkileri zayıf, adam kayıran, ezberci, tutucu ve yeteri kadar cesur olmayan antrenör tercihlerimiz var. Okan hoca benimde takdir ettiğim ama elimizden kaçırdığımız bir değer. Antrenörün pişmesi lazım takıntısı sonucu cesaret edilemeyen bir potansiyel.

Ljajic eleştirilmiş ama ben kötü bulmadım mevcut şartlara göre. Antrenörü oynamak istiyorsa ayağıma gelsin diyor. Yerine tercih edilen Mensah berbat oynuyor. 2 sene daha yatıp parasını almak varken oynamaya çalışıyor. 15 gol civarı yapabilecek bir adamı küstürüp oynatmıyoruz.

Bu arada Larin en önde değerlendirilmeli. Adam bir şekilde topun gittiği yerde olabiliyor. Bu değerli bir meziyet. tek vuruş yeteneği de vasatın üstünde. Hem Larin sol açıkta sırıtıyor hem Aboubakar en önde verimsiz. Birşeyler yapmak istiyor ama olmuyor. Eskisi gibi değil. 2 pozisyonda iyileştirilebilir.

3-0dan sonra bir pozisyon vardı. Nkodou ceza sahasının solunda topu aldı, sağa doğru çekti. Bu sırada Rıdvan muazzam bir bindirme yaptı ama 2 İBBli tereddüt etmeden Rıdvanı bırakıp Nkodounun önünü kapadılar çünkü o pası atmayacağını çalışmış adamlar. O topta döndü kalemizde bitmeyen bir pozisyon oldu. Rakiplerin gördüğünü bizim hocalarımız görüp çözemiyor.

@ Huzeyfe üstteki Rıdvan-Necip yorumuna çok güldüm.

yilmaz dedi ki...

*- Sergen Yalçın, en kötü maç izleyen teknik direktörlerden biri olabilir. Oyuncu değişiklikleri takımı istinasız hep geriye götürüyor.

*- Larin - Abou - Ghezzal üçlüsünden memnunum. Abou fiziksel olarak biraz daha güçlenirse Larin ile yer değiştirirse daha iyi olur, ama şu form durumlarıyla uzak golcü işini Larin, soğukkanlı pivot işini de Abou fena götürmüyor. Abou özellikle bu maçta çok iyi top dağıttı.

*- Kadromuzdaki en büyük sorunumuz, Atiba gibi bir iki oyuncumuz daha olmaması. Bu rolde bence çok iyi de oynuyor ve devam ederse, gol asist katkısının iki hanelere ulaşması sürpriz olmaz.

*- Hocanın Rıdvan ile ne alıp veremediği var bilmiyorum. Boy dezavantajı yüzünden çıkardığını tahmin ediyorum ama, o çıkınca da Visca'nın etkinliği arttı ve Montero sol bekte aksamaya başladı.

*- Necip her zaruri durumda olduğu gibi, bu maçta da kendisiyle dalga geçmeyi bekleyenlere fırsat vermedi. Bence maçın en iyilerindendi.

Beraberlikte bile "e iyi işte" denebilecek bi maçta, 3 farklı öne geçip, üstelik de bunu yaparken sezon ortalamasının çok üzerinde bir oyun oynamamız ne kadar güzelse, 10 kişilik takıma karşı bu kadar ezik oynayıp maçı tehlikeye sokmak o derece kötüydü.

beagle dedi ki...

@Yılmaz

Son madden takımın genelinde birçok yarım futbolcu olması ile ilgili. İşler ite kaka vasat bir hale geldi ama bu durum da pamuk ipliğine bağlı.
Ghezzal pas kalitesi, Larin gol açığının kapanması, Atiba akıl/bağlılık, Josef mücadele/hava topu, Rosier/Doruk etkili bek rolleri ile işi toparladılar. bunlardan biri bile eksik olduğunda takım dağılıyor. Çünkü yerlerine girenlerin aklı Beşiktaş'ta değil.

Cihane dedi ki...

Son bi senenin yorumlarini özetlemeye calistim:
Avci gelecek city gibi olacagiz.
Artik günümüz futbolu bu.
Sabir gösterilseydi olurduk.
Sergen cok yetersiz.


Huzeyfe dedi ki...

@Cihane

Kötü özetlemişsin. Avcı’ya sabretmek gerektiğini savunan çok az insan vardı.
Geçen senenin 5. haftasından itibaren Avcı’nın gönderilmesi gerektiğini söylüyordum ben. Bana katılan @beagle vardı en azından hatırladığım.

Ahmet Usal dedi ki...

Genel olarak hiç bir Türk Teknik Direktör iyi taktisyen değil. Şu anlamda, A planları iyi olsa bile oyun okumaları ve B planları kaliteli yabancı Hocalara göre sıkıntılı. Çok geç oyuncu değiştirirler, korkarlar, kaybetmekten ödleri patlar. Ki bu da oyuna milletçe yaklaşımımız nedeniyle anlaşılır bir şey. Ama ülke içinde yetenekli Hoca yetişmeme nedenlerinden biri. Mesela aslında ortalama yabancı Hocalardan Hırvat ekolü Biliç ve Tudor bile ligde çok hızlı oyun oturtup fark yarattıydılar. Bence bizimkiler henüz o seviyede değil. Daha PL de bir Hocamız olmadı mesela. F.T. dışında Avrupada üst liglerde hocalık yapmış bir Tayfun Korkut var.

Okan Buruğun da çok çaresiz kaldığı maç izledim. Ha Uluslararası bir oyuncuydu, yabancı dili var, oyunculuk kariyerinde iyi Hocalarla çalıştı ve Avcının yanında yetişti. Geçen sene ufak maçlarda cesur, derbilerde gayet çekingendi, kaybetmemeye oynadı, tutturdu. Ama lig seyircili olsaydı ya da TS ekstra kötü yönetilmeseydi yine şampiyon olamazdı.

Memlekette son yıllarda Ş.G. ve F.T. gibi eskilerin ardından, yerli hocalarda ortaya çıkan iki ekol var. Biri Avcı ve yanında yetişenler ekolü; Erol Bulut ve Okan Buruk onun yardımcılarıydı, ikisi de çok dilli, biri Fenerin biri Başakşehirin başında. İkincisi de Sergen Yalçın Ekolü, Tamer Tuna ve Çağdaş Atan onun yanında yetişenler. Onlar da ligde kalburüstü takımlarda.

Sonuçta Avcı dahil, ki o da yerli Hocalar arasında kesinlikle üst kategoride, ülke futbolunda kim iyiyse onunla çalıştık son yıllarda. Hepsinin iyi tarafı tutarlı güçlü bir A planına sahip olmaları, sıkıntıları da cesaret, oyun içi analiz, B planı yetersizliği, geç oyuncu değiştirme ve genç oyuncu oynatmaya korkmaktı. Şenol Güneş, F.T. ve Okan Buruğun farkı işler iyi gitmiyorsa bir şeyler denemeleri, tutarsa zaten deha hoca oluyorlar. Ş.G. de ilk iki senesi deniyor, art arda iki seneden sonra çalıştığı hiç bir yerde başarılı olamadı, tutuculaştı, ama ilk iki senesi deniyor, 25 yaş üstü oyuncudan da iyi verim alıyor. Aralarında en cesurları yine F.T. dir, yerine göre genç oynatmaktan da korkmaz, yeterince boğuşmuyor diye teknik oyuncuyu oynatmamazlık yapmaz, saçma da olsa işler kötü gittiğinde bir şeyler dener. Ama arkasında en büyük medyası olan o, deneyecek gücü var. Diğerleri Buruk dışında bunları bile yapamıyor, çünkü denemeye bile korkuyorlar, ya da son 10 dakikayı bekliyorlar. Yine Buruğun da geç oyuncu değiştirdiği, 80 lere kadar beklediği çok maç izledim, üstelik işler ve oyun çok iyi gitmezken ve 5 oyuncu değişikliği hakkı ile geniş kadrosu varken. Ve de AL de yoluna devam ederken.

Ahmet Usal dedi ki...

Şu maç bizim hocanın iyi maçlarındandır. A planı iyiydi, konsantreydi, oyuncu değişikliklerinde de geç kalmadı, hatta teorik olarak formda Töre ile Nkodou Ljaicle beraber çok top tutup oyunu soğutur, kontradan daha da attırırlardı. Adamlar sakatlıktan çıkma, idmansız ve formsuz olduklarından koşamadılar bile. Güveni Milli Maçta süper oynadıktan sonra bile oyuna sokmayı düşünmedi, hazır olmayan adamları takıma ısındırmak için deneyeceğine Atakanı neden denemedi, bunlar da haklı olarak eleştirilmeli.

Rıdvan sakatlanmış, ondan değiştirmiş, günahı yok.

Atiba belli ki üst üste maç kaldıramıyor ama yorgun değilken gayet verimli bir 8 oldu, adam 37 yaşında dünkü gibi bir maç oynayabiliyor, öyle oynayamadığında da yeri dolmuyor. Orada bile Hoca haksız diyemeyeceğim artık.

Hafta içi Candaş Tolga Işığın programında Hocayı dinledim. Gerçekten olağanüstü iletişimci, doğal türden. Bizim ligde zorun oyunu bozacağını düşünüyor, fizik gücü yüksek takım istiyor, aslında tam @beagle kafasında:) Bugün olsa ne kendini, ne Alexi ne de Hagiyi oynatmayacağını açıkça ima etti. Welinton, Nskala ve Fatih Aksoy olayını tamamen sahiplendi, arkasında, kendi kararı olduğunu net anlattı. Pişman da değil.

Hayal ettiği takım fizik gücüyle presle rakibi ezen, seyirci gazıyla da bunu uzun zamana yayıp yapabilen bir takım. Atletizm önceliği. Şikayeti ve sorunu seyircisizlikten bunu tam kapasite full konsantre yaptıramamak. Yani seyircili oynansa Welinton ve Nskalayla da şampiyon olabileceğini düşünüyor. Şu an nereye kadar giderse oraya kadar, ama yarılacağız diyor.

Sözün özü memleket futbolu bu, mal bu, daha iyisini daha güzelini hayal edip paylaşıp yazdığında bile trollenebiliyorsun, çünkü insan malzemesi de bu...

Ahmet Usal dedi ki...

yarılacağız demişim yarışacağız olacaktı :))

Murat dedi ki...

Diyorum ilk senesinin özellikle başında Abu bidon bir futbolcuydu ama şu anda değişik bir profile döndü, açın izleyin kaç tane atağı başlattı veya olgunlaştırdı, bidonluk hep bir yanında baki kalacak, patlayacılık gitmiş gibi ama adama resmen futbol zekası gelmiş, olgun görüntü veriyor,

Töre Nkudu (zekası kıt bir insan görüntüsü vermesini hiç özlememişim) gibi adamlardansa Güven'i gözüm kapalı tercih ederim 2. yarı değişikliklerinde, Boyd kadroda kalıp Lens ve Nkudu şutlanmalı 1 ay sonra,

Taktik konusunda da bir kaç laf edeceğim vakit bulduğumda

beagle dedi ki...

@Huzeyfe
Büyük başkanimizin tarziyla cevap vereyim, bu gibi şeyleri çok da şeyetmemek lazım.

Ortalik 1 maçta haklı çıkıp, tweet veya özlü söz fenomeni olma peşinde milyonlarla doldu. Asĺında normal, bu olacakti. Sifreli kanaldaki maclari izlemeden, mahalle maçında "mahallenin onuru" sorumluluğu almadan, futbolu bilgisayarda oynayip sahadaki adamdan Q Shift E bekleyerek büyüdüler. Şimdi hepsi müşteri-taraftar oldu.

Covid günlerinin genel tatsizligi hepimizin üzerinde. Burada da yorumlar azaldi ama aşağı yukarı uzlaşıya varılan şey "Beşiktaş, Gomez yakalamadiği sürece, sahada 2 merkez forvet tutmalı".
Bugün ne oluyor? Topu bomba sananlarin lisansi iptal edilsin dediği Larin"in soldan 2. forvetlik yapmasi sayesinde maç kazaniyoruz.

Uzun vadeli bakışa gelirsek Sergen kendisinden olumlu gidisat beklenecek kadar süredir görevde. En ufak umut ışığı vermedigi gibi, gerizekalica polemiklere de başladı.

Gençler icin bir de not, Sergen sadece yildiz topcudur. Besiktaş efsanesi değildir. Besiktaşa katkisi çok kisitlidir, futbolunun tepe yaşlarini da bizde gecirmedi. Açın Besiktaş lig golü, kupa vb istatistiklere bakin. Efsane Şifo Mehmettir. MAFdır. Sonra adi geçeceklerde Ertuğrul, Oktay falan yer alır. Sergen Nouma gibi karakterleri ancak onlardan sonra konuşmak gerek. Savunmaya yuruyerek dönen adam ligde en az 20 gol atacak. Sergen hicbir zaman "Alex" istatistiği yapmadı.

Şenol, Avci, Sergen serisi sonrasi beklentim, ülkenin popülist futbol idaresine mensup olmayan, ters ve genc bir yabanci hoca getirip Bilicin eksik kaldigi yapilanmayı bir daha denemeliyiz.

Yalniz kim gelirse gelsin kontrata "Besiktaş 2 defansif orta saha ile oynamaz, sahada en az 2 santrafor meziyetli oyuncu bulundurmak zorundadir" yazdirip, imzalatacaksin. Ayni seyleri tekrar tekrar yaşamayalim.

turgay dedi ki...

A planı tuttu da rakip b planına geçince bizim b planına ne oldu? Mazereti hoca buluyor biz destekliyoruz. Kenarda top oynamayan sakatlıktan çıkmış oyuncuları sahaya Atınc verim alamadık demek kolay. Hazır oyuncu önce girer sakatlıktan çıkan oyuncu sonra. Biz önce hazır olmayanı sonra hazır olanı sokuyoruz. Oyunu okuyamamak kötü. Daha önce de dediğim gibi şampiyonluk kovalıyorsak eğer en kötü teknik ekip bizde.

Josef hantal gelir diyordum ama atibaya yapılan övgünün yarısını bile duyamadım. Adam 45dk resmen domine etti oyunu. Baskıda kaybolan mensah ve atibanın arkasını topladı ikinci yarı. Yaptığımız en iyi transfer çok açık bu. Daha fazla övgüyü hakediyor.

Ahmet Usal dedi ki...

@turgay +1

@beagle'ın yorumundan gaza geldim, Tümer Metinin sırf Beşiktaş efsanesi kontenjanından hoca oldu muhabbeti üstüne(ki Candaşla programında çok alındığını gayet iyi ifade etti) ikisinin Beşiktaşta oynadığı yılları ve istatistiklerini döküp karşılaştırdım. Çok ilginç sonuçlar çıktı. Tüm bilgiler Transfermarktan, pazar sabahı yapacak daha iyi bir şey bulamamışım ya da kafayı boşaltacak daha iyi bir şey yokmuş, bilemiyorum artık :

İSTATİSTİKLERE TÜM LİG, AVRUPA KUPASI, TÜRKİYE KUPASI MAÇLARI DAHİLDİR :

SERGEN YALÇIN - BEŞİKTAŞTA 10 SEZONU

BJK 292 MAÇ - 129 GOL - 2.26 MAÇTA BİR GOL:
91-92 - 17 MAÇ - 2 GOL - 3 ASISIT - 5 GOL KATKISI
92-93 - 28 MAÇ - 8 GOL 6 ASISIT - 14 GOL KATKISI
93-94 - 27 MAÇ - 8 GOL 2 ASIST - 10 GOL KATKISI
94-95 - 32 MAÇ - 8 GOL 8 ASIST - 16 GOL KATKISI
95-96 - 29 MAÇ - 11 GOL 6 ASIST - 17 GOL KATKISI
96-97 - 37 MAÇ - 10 GOL 17 ASIST - 27 GOL KATKISI
02-03 - 28 MAÇ - 9 GOL 7 ASIST - 16 GOL KATKISI
03-04 - 32 MAÇ - 10 GOL 6 ASIST - 16 GOL KATKISI
04-05 - 26 MAÇ - 3 GOL 2 ASIST - 5 GOL KATKISI
05-06 - 26 MAÇ - 6 GOL 2 ASIST - 8 GOL KATKISI

GS DAKİ DÖNEMİ - BİZDEKİ 96-97 SEZONU HARİÇ GS SEZONLARI DAHA VERİMLİ

GS - 99-00 - 32 MAÇ - 7 GOL 11 ASIST - 18 GOL KATKISI
GS - 01-02 - 27 MAÇ - 9 GOL 10 ASISIT - 19 GOL KATKISI

TÜMER METİN - BEŞİKTAŞTAKİ 5 SEZONU

BJK - 66 GOL KATKISI - 150 MAÇ - 2.27 MAÇTA BİR GOL:
01-02 - 33 MAÇ - 8 GOL 7 ASIST - 15 GOL KATKISI
02-03 - 18 MAÇ - 3 GOL 6 ASIST - 9 GOL KATKISI
03-04 - 37 MAÇ - 7 GOL 9 ASIST - 16 GOL KATKISI
04-05 - 28 MAÇ - 10 GOL 1 ASIST - 11 GOL KATKISI
05-06 - 34 MAÇ - 9 GOL 7 ASIST - 15 GOL KATKISI

Tümer Metinle ilgili arızalı bir vatandaş olduğu, taraftarın da kardan adam olur senden adam olmaz dediği, kaptanımızken Askerlikten yırtmak ve para için FB ye geçtiği gerçeğini büyük bir dipnot olarak eklemek lazım. Ama sezon başına maç oynama ortalaması Sergenden yüksek, istatistiği de maç başına gol katkısı açısından bakarsak neredeyse aynı.

Hoca karakteri ile kendini kabul ettirip sevdirmiş, bir de genelde maç seçtiği için derbi ve Avrupa maçlarında bu istatistikleri yaptığından, altyapımızdan çıkıp taraftarın kalbini kıracak bir şey de yapmadığından manevi olarak daha değerli, yoksa istatistiki ortalama açısından Tümer Metinle aynı. @beagle haklı, asla bir Alex ya da Hagi istatistiği yapmadı, efsane 100. yıl istatistiği de gayet düşük aslında. Ha yetenek olarak onlardan eksik değildi, fazlaydı ama o kadar sıktı kendini, o kadar oynadı...

Ahmet Usal dedi ki...

Sevilme nedenlerinden biri de ülkenin gördüğü gelmiş geçmiş en yetenekli oyunculardan bir olması, bizim izlediğimiz dönemde ondan yetenekli Türk oyuncu yoktu, eskiler Yusuf Tunaoğlundan hasretle bahseder, Lefterler, Can Bartular yetenek olarak yine çok iyi anılır, ama son 40 yılda Sergenden yetenekli yerli oyuncu yoktur.

O yüzden milletçe affediyoruz:)

Ahmet Usal dedi ki...

GERÇEK EFSANE MEHMET ÖZDİLEK :

MEHMET ÖZDİLEK - 13 SEZON - 450 MAÇ - 256 GOL

1.75 MAÇ BAŞINA GOL KATKISI

88 - 89 - 47 MAÇ - 9 GOL 12 ASIST - 21 GOL KATKISI
89-90 - 37 MAÇ - 7 GOL 7 ASIST - 14 GOL KATKISI
90-91 - 32 MAÇ - 11 GOL 9 ASIST - 20 GOL KATKISI
91-92 - 35 MAÇ - 15 GOL 7 ASIST - 22 GOL KATKISI
92-93 - 37 MAÇ - 15 GOL 10 ASISIT - 25 GOL KATKISI
93-94 - 34 MAÇ - 10 GOL 4 ASIST - 14 GOL KATKISI
94-95 - 37 MAÇ - 9 GOL 11 ASIST - 20 GOL KATKISI32
95-96 - 38 MAÇ - 12 GOL 10 ASIST - 22 GOL KATKISI
96-97 - 41 MAÇ - 12 GOL 6 ASIST - 18 GOL KATKISI
97-98 - 39 MAÇ - 18 GOL 11 ASIST - 29 GOL KATKISI
98-99 - 34 MAÇ - 14 GOL 9 ASIST - 23 GOL KATKISI
99-00 - 35 MAÇ - 11 GOL 8 ASIST - 19 GOL KATKISI
00-01 - 26 MAÇ - 4 GOL - 5 ASIST - 9 GOL KATKISI

Onu da F.T. bitirdi, İsviçre maçındaki F.T. gazıyla yaptığı hareket, ama benim futbol izlediğim dönemde orta saha ve 10 numara olarak daha etkili bir oyuncu gelmedi-görmedim. İstatistikleri de aha orada...

Ahmet Usal dedi ki...

Bu arada efsane yüzüncü yıl istatistiği düşük aslında derken Şifo Mehmetle yada Alex-Hagiyle karşılaştırıldığında düşük anlamında dedim. Mehmet Özdileğin Hocanın 100. yıl istatistiğinden daha iyi istatistikte 10 sezonu var...

beagle dedi ki...

@Ahmet
Eline sağlık valla.

Burada bir de şu konu var, Sergen takimda genelde forvet kontenjani kullanip savunma yapmazken Şifo bunlari cogu sezon savunma katkisi da vererek yapti. Mesela ilk yillarda FBnin oyun kurucusu Oguz Cetine baski uygulardi.
Bir de su var, duran toplari çok da iyi kullanamadigindan, bu goller genelde hareketli oyun golleri.

Frikik kullanmak tabi onemli ama akan oyunda gol daha degerli.

Ahmet Usal dedi ki...

@beagle +1

Ben de eksik bıraktım, iyi de savunma yapardı, eli belinde oynamazdı Şifo Mehmet diyecektim ki üstüne daha iyusini yazmışın. Kafa golleri de efsanedir, tilki gibi gol sezgisi vardı..

Cihane dedi ki...

Admin kardesim kapayin burayi. En azindan ismini felan degistirin. Eskiden bir karizmasi vardi. Simdi, Senol Günes‘e Senol deyip, Besiktas efsanesinin kim olduguna karar verenlerle dolmus.

Murat dedi ki...

ceza sahası dışından bile kafa golü atardı, eminim ki Terim tedrisatına maruz kalmasaydı daha iyi de bir hoca olurdu Mehmet Özdilek

Zaitsev dedi ki...

Sergen Beşiktaş tarihinin en yetenekli oyuncularından biridir. Çalışarak Zidane olabilecekken yatarak Belhanda olmayı seçmiştir. 100cü yıl şampiyonluğundaki katkısından ziyade GS maçında attığı gol olmasa Sergen efsane olarak anılır mıydı acaba? Verilen diğer örnekler ise 1 sezon veya maçla o noktaya gelen oyuncular değil.

Rıdvan’ın 2ci yarı sağ kanattan kesilen bir topta vurdurduğu bir kafa vardı. Rakibi de kafa vururken bozdu aslında. Bence 10 cm uzun bir oyuncu da vuruşu engelleyemezdi. Sanırım o pozisyondan sonra hoca çıkarma kararı aldı. Sakatlık muhabbeti bana pek inandırıcı gelmedi.

Atiba konusunda da gaza gelmeyelim. Üstümüze gelen, topla bizden çok oynayan takımlara karşı varlığı bizim için avantaj ama diğer takımlara karşı bir noktadan sonra el freni. Onu yormadan iyi planlayarak kullamalıyız.

Aboubakar’ın ilk geldiği zamanlarda düzenli şans bulamadı. Arada milli takıma da gidip gelince ritim bulamadı. Kötü görünmesinin ana sebebi buydu. Devre arasında milli takımda patlama yapması Şenol hocayı biraz mecbur etti.

Zaitsev dedi ki...

Aboubakar’ın milli maç arasından emin değilim bakmak lazım aslında. İşin özü hocamız pek tutmadı/ güvenmedi ilk yarı. Alternatifi olsa kulübede yaşlandırırdı.

beagle dedi ki...

Bu Abu 9 da Marega oynarken kraldi, Cenk 9 oynarken de bizde iyi oldu. kendi 9ken patates oluyor.

Ridvan Almos/Ghezzal sol kanadi, 9 Larin, Abu SS, Rosier Doruk/Mensah sağ ile oynasak nasil olur acaba?

Ersin
Rosier Vida Welinton Ridvan
Ozzy/Atiba Josef
Doruk/Mensah Abu Ghezzal
Larin

Sanki fizik, tempo, hiz vb acisindan optimum kurgu olur şu anda.

yilmaz dedi ki...

@Zaitsev

"Atiba konusunda da gaza gelmeyelim. Üstümüze gelen, topla bizden çok oynayan takımlara karşı varlığı bizim için avantaj ama diğer takımlara karşı bir noktadan sonra el freni. Onu yormadan iyi planlayarak kullamalıyız."

Yaşına rağmen o deparı atmasını geçtim, o deparı attıktan sonra topu kaleye vurmayacak, kadrajın dışındaki boş pozisyondaki oyuncuya pas atacak ikinci bir futbolcumuz yok takımda. Daha güzel bi asistini de Ljajic iç etti. Denizli maçında attığı golü de "aslında pas vermek istemişti defansa çarpıp gol oldu" diye küçük görmüştünüz. Biraz haksızlık olmuyor mu sizce?

Hasta ti dedi ki...

atiba'nin el frenliginden onemlisi bizdeki zayıf halkalar, topla sakin kalamayan oyunculari azaltmamız gerekiyor, atiba super sakin. yani top donup dolaşıp bizim defansa ordan da rakibin kalecisine gitti durdu. necip, dorukan, mensah yerine wellington(topla rakibin göbeğine dalmalar felan) rosier, oguzhan bi nevi azaltır bu çileyi. Ama izlemesi harbi harbi çile. Utku'dan rakip kaleciye, nedir ya bu.
Tolgayli supersonic orta sahamızdan beri ilk defa boyle saçma baski yedik ikinci yari, akordiyon gibi ufaldıkça ufaldık.

Ahmet Usal dedi ki...

@Hasta ti

Ya o bahsettiğinin çözümü Ljaic-Oğuzhandan birini takıma monte edebilmek. Ljaic güzel açtı oyunu girdikten sonra mesela. Oğuzhan tam düzeliyordu Covide yakalanmış. Takıma girmeye başlamıştı halbuki.

Aslında Monteronun stoperde en büyük faydası dikine soğukkanlı ve genelde hatasız oynayabilmesi. Rıdvanla Necip de @Huzeyfe nin dediği gibi öncesinde oynayanlardan daha başarılıydı. Bu maç gösterdi ki yedek stoperlerimiz ve solbekimiz asıllarından iyi. Hocanın da gördüğünü umut edelim ama verdiği röportaj tam tersini ima ediyor.

Atiba hakikaten bu maç çok ekstraydı. Adamın profesyonelliğine-örnekliğine anca şapka çıkarılır. Heykelini dikip emeği yüceltelim, buna katılıyorum. Ama denildiği gibi kapanan takımlara karşı bir nevi el freni oluyor, Hoca en azından bu tarz maçlarda biraz dinlendirmeyi düşünüp Ljaic ve Oğuzhandan birini Ghezzalın yanında değerlendirebilse oyun açma ve pozisyona girme sorunlarımız çözülebilir. Daha etkili olabiliriz.

Kadro işi görecek kapasitede, covidli dönemde bile, iş Hocada bitiyor, hayırlısı..

Zaitsev dedi ki...

@ yilmaz

Hocam işin özü ben abartmayalım diyorum. Siz pozisyon sayıyorsunuz. Gaziantep maçında nerede o zaman Atiba? Gençlerbirliği'nin tek galibiyeti bize karşı aldı. O maçta bunları niye yapamadı? Çünkü rakibin oynadığı oyun farklı. Rakibin amacı farklı.

Atiba, İBB ve 4 büyüklere karşı yani üzerimize gelen takımlara karşı önemli katkılar verebilir ama yan top tehdidi olmasını haricinde kapanan takımlara karşı akan oyunda fark yaratan, oyunu açan bir katkısı yok. Tek topu, uzun pası, çapraz pası kuvvetli olsa neyse ama değil.

İBB maçında 2ci golde önemli bir iş yapmıştır, Ljajic'e attığı pas kıymetlidir ama rakip 10 kişi kalıncaya kadar yediğimiz baskıyı ve maç boyu verdiğimiz pozisyonları nasıl açıklayacağız. Aboubakar ile Mensah'ın ve onları zamanında çıkarmayan Sergen hocanın da yediğimiz baskıda büyük katkısı var o ayrı mesele. Maçta defansif anlamda pozisyonların içinde hep Josef var. Utku ve Josef olmasa çok farklı bir maç yorumu yapıyor olacaktık.

yilmaz dedi ki...

@Zaitsev bir takımın yediği baskıyı tek bir oyuncu üzerinden değerlendirirseniz, ve o oyuncuyu da Atiba olarak seçerseniz haklısınız.

Tek pozisyon diyorsunuz ama, o pozisyon kendisinin özeti zaten. Neden övüldüğünün de özeti, neden 37 yaşında halen daha kendisinin alternatifsiz olduğunun da özeti. Tekrar söylüyorum, o deparı atacak oyuncu çok var Beşiktaş'ta. Ama o pozisyonda o deparı atıp pas atacak olgunlukta tek bir oyuncu yok. Atiba'nın alternatifsizliği mevkisel değil, tamamen fundamental alternatifsizlik.

Gençler ve Gaziantep maçlarında neredeydi? Ben hiçbir maçta galibiyeti ya da mağlubiyeti tek bir oyuncuya bağlamıyorum. İBB maçındaki galibiyeti de Atiba'ya bağlamıyorum mesela.

cemekici dedi ki...

Atiba mukemmel bir profesyonel ve oyun repertuarini su yasinda hala inanilmaz gelistiriyor. Son macta da cok iyi bir 8 numara oyunu ortaya koydu. Bunu bastan belirteyim.

Ama son 3-4 senedir oynadigimiz Basaksehir maclarini hatirlatayim istedim. Atiba oyun kurmaya calisirken 2 kisi baski yapar, Atiba top kaptirir ve gol yeriz. Atiba'nin en buyuk defosu, tek 6 oynadiginda, defansin hemen onunde topu alinca BAZEN 2-3 oyalaniyor. Topu duzeltip pasi verene kadar gecen surede eger rakip iyi yerlesmisse topu kaptirabiliyor ve direk tehlikeli pozisyona donusuyor.

Eger Atiba 6 degil 8 oynadiginda, ilk topu cogunlukla o almadigi icin bu saydigimiz senaryo cok daha az yasaniyor veya hic yasanmayabiliyor. Zaten istatistiksel olarak da mantikli boyle olmasi.

Dolayisiyla, guclu rakiplere karsi Atiba tek 6 oynadiginda yasadigimiz sorunlari, son 2 senedir Atiba 8'de oynadiginda yasamiyoruz. Atiba oyun zekasi dolayisiyla, bu maclarda iyi isler yapiyor. Ama ideal 8 degil, zaten kariyerinde bildigim kadariyla 8 oynadigi bir donemi de olmadi. Ideal bir Oguzhan, Sosa olmadigini da hem kendisi hem de bizler biliyoruz.

Bizim ideal 8imiz 2016-2017 sezonundan beridir yok. Dolayisiyla Atiba disinda, 8 oynayacak bir oyuncumuz yok. Elimizdeki en iyi secenek Atiba. Yasindan dolayi iyi dinlendigi sureclerden sonra oynadigi maclarda 10 uzerinden 8-9-10 oynarken, ardarda bir kac mac sonunda 5-6-7 seviyesine kadar dusebiliyor oyunu. Ozellikle 3 farkli seviye belirttim, cunku rakibe gore de degisiyor bu. Kapanan rakiba karsi Atiba'nin en iyi oyunu 8 iken, guclu rakibe karsi en koyu oyunu 7 seviyesinde olabiliyor.

Bu yuzden en guzeli, mac mac degerlendirip Atiba'yi gerektiginde dinlendirmemiz gerekiyor. Mesela ben karar veriyor olsam Fenerbahce macinda Josef ile birlikte oynatirim. Kasimpasa macinda hic oyuna almadan dinlendirir ve Alanya macinda yine Josef ile birlikte oynatirim.

Son olarak sunu soyleyeyim, Atiba bir Besiktas efsanesidir ve BANA KALIRSA Metin Ali Feyyaz'dan daha az efsane degildir. 2010lu yillara Besiktas adina damga vuran tek adamdir.

Zaitsev dedi ki...

@ yilmaz

Oyun zekası ve profesyonellik açısından sorun yok. Olamaz zaten. Bu açıdan onun gibi 2 değil 10 adam bulabilsek keşke. Ama yetenek ve topla oynama hızı açısından bakarsak onun gibi 1 oyuncudan fazlası zarar.

@ cemekici biraz daha detaylandırmış mevzuyu. Atiba'yı kendine uygun maçlarda kullanmalı, gerektiğinde dinlendirmekten korkmamalıyız. Kapanacağı bariz olan rakiplere karşı topla ilişkileri daha yüksek oyuncularla oynamalıyız.

Atiba'yı 50 yaşına kadar oynatamayacağımıza göre o bölge için bir çalışma yapmak gerekli. 2017-2018'den beri 6-8-10 kombinasyonumuz alarm veriyor zaten. Çözüm üretmek antrenörün işi. Bizim antrenörlerimiz ise Atiba futbolu bırakmadan bu çalışmayı yapacak kadar cesur değillerdi ve hala değiller.

Ayrıca bizim Josef profilinde bir oyuncumuz Ernst'ten bu yana hiç olmamıştı. Bazı maçlarda Josef-Ozzy-Ljajic/Mensah deneyebiliriz. Atiba ile olmaz ama Josef bu 2liyi kaldırabilecek tempoya ve güce sahip. Farklı bir oyuna da ihtiyacımız var.

Ben Beşiktaş'a karşı beraberlik istesem; Atiba ve 2 stopere yarı sahaya kadar yaklaşmadıkları sürece baskı kurmam. Kendi sahama kapanır, 6 ve 10 numaraya baskı kurarak onlara top aldırmam ve Beşiktaş'ı uzun oynamaya mecbur ederim. Bizden puan almanın taktiği bu.

Eğer takımın pres gücüne güveniyorsam defans ile 6-8 paslaşmasına saldırır ve kaleci veya stoperlerden birinin uzun atmasına sebep olurum ki FB maçında muhtemelen bu olacak.

beagle dedi ki...

Josefi 2 sene daha tutacagiz dersek Turkiye liginden Aytaç Kara ve Salih Uçana bakmaliyiz.
Dorukhan 2 veya 7 oynamayacaksa gitmeli zaten.
Ayrica mantiken Belcika veya Hollandan ilk 10 takimdan alacagimiz herhangi bir 8, bizim isimizi gorecektir. Bir zahmet hava vizyon vb palavralarini bırakıp bize uygun adam alalim. Tribun ismini ne kadar bilmezse de o kadar iyi.

BJK4EVER dedi ki...

Aranizdaki en azili Atiba dusmani benim ve bana tas atilmis :), o yuzden cevap yazma geregi duydum.
Atiba'yi degerlendirirken bence iki seyi ayirmak lazim; profesyonellik ve kalite.
Profesyonellik anlaminda kimse birsey soylemez. Allah carpar. Hatta takimdaki bazi tipleri gorunce saygin iki kat artiyor.
Ama profesyonelligi ve kaliteyi ayirmak lazim.
Besiktas'in 8 numarasi prime Oguzhan, prime Selcuk Inan, Sosa kalibresinde olmali. Atiba o verimi sagliyor diyorsaniz tartisacak birsey yok. Atiba bir sagbek olsa idare edilebilir belki, ama takimin kalbinde oynuyor bu adam. Rolu geregi ya sertlik katmasi gereken, yildirici bir 6 olmali veya oyunu zekasi ve top teknigiyle yonlendiren bir 8 olmali. Ikisi de degil.
Takimin kalitesinin dibe vurmasiyla fena gozukmeyen, profesyonelligiyle goz doyuran ama takimin kalbi denecek mevkide cok zararli olan bir oyuncu Atiba.
Bu adam ovulurken bile '37 yasinda attigi depar' denilerek ovuluyor. Besiktas'in 8 numarasi depar atti diye heykeli dikilecek adam olmamali. Abarttigimi dusunuyorsaniz dunku mactan sonraki sozluk entry'lerine bakin gorursunuz. Bu vasatligi alkisladigimiz icin bu haldeyiz zaten. Heykeli dikilecek adam Hagi, Alex vs olmali, Atiba degil.
Kaldi ki dunku yaptigi asistte bombos alan buldu, karsisinda son pasi atacak noktaya kadar rakip cikmadi ve iyi bir asist yapti, o kadar. Ben ayni sekilde biraz daha zor pozisyonda sacma sapan top kaybi yaptigi 5 pozisyon bulurum bu sezondan. Onlar ne olacak?
Kendisini anlamsizca abartanlara sunu sormak lazim; iyi yonetilen (yonetim ve teknik ekip anlaminda) Atiba'nin rolu ne olur?
Bence iyi yonetilen takimda futbolcu kadrosunda yer almaz, teknik ekipte guzel bir rol verilir. Biraz kotu yonetilen takimda ise son 20 dakika oyuna girer, Necip-vari bir rolu olur o kadar. Ama su an kotu degil, cok cok kotu yonetildigimiz icin hala ilk 11 oyuncusu ve bel baglaniyor kendisine.
Tekrar soyleyim; bana gore Atiba'nin ilk 11 oyuncusu oldugu, ciddi sureler aldigi hicbir takim sampiyon olamaz, sampiyonluga oynayamaz. Mumkun degil. Fenerbahce macinda oynasin, Alanya macinda oynasin, ama 40 macin 30'unda sahada duran toplar haric bos yer kaplayan bir oyuncu maalesef.
Ben vasatligin bu kadar alkislanmasina karsiyim. Yoksa Atiba'yi kimse suclayamaz. Adam profesyonelligin kitabini yaziyor. Zaten suc Atiba'da degil, bizi 37 yasindaki Atiba'ya muhtac edenlerde.
Bu arada Denizli macindaki pozisyonla ilgili yazdigim hala dogru. Adam pas vereyim derken onu da veremiyor, top defansa carpip gol oluyor. Yorum acimasiz gozukebilir diye gercekdisi olmuyor yani, ne kadar yazsaniz da. Adam pas vermek istedi, defansa carpti gol oldu, bu kadar basit.

Emre Toraman dedi ki...

Bence Atiba'yı değerlendirirken rakip kadar önemli bir faktör de sahadaki diğer oyuncular. Rosier, Rıdvan, Ghezzal, Aboubakar v2 gibi oyuncular sahadeyken Atiba mevkisinden 8 numara performansı beklemek şart olmuyor. Cezasahasına giren 3.-4. oyuncu olarak da, oyun bilgisiyle doğru zamanda doğru yerde olarak da, duran toplarda da iş yapması mümkün oluyor. Bu role Dorukhan da uygun mesela. Josef'in klasik 6'da verdiği arkanız sağlam güveni de bu rolün hücum katkısına imkan sağlıyor.

Ama beklerde Necip-Nsakala varsa, kanatta Ghezzal kadar oyun kurulumuna katkı sağlayan biri yoksa, ortasahada Dorukhan da varsa top dönüp dolaşıp Atiba'da patlıyor ve vasat altı bir 6-8 numara izliyoruz.

Barreto dedi ki...

@Ahmet, emeğine sağlık. Küçük bir düzeltme:Sergen Yalçın 2002-03 sezonunda ligde 11 gol atmıştı. Transfermarkt 'ın eski sezonlara ait maç raporlarında eksiklikler var. Türk takımları ile ilgili eski sezonlara ait ıstatistik acısından mackolik daha iyi bir kaynak gibi.

turgay dedi ki...

zaitsev'in beşiktaştan puan alma yöntemleri ile ilgili yazdıklarına katılıyorum. kendisinin bir takımın analiz departmanında çalışmadığını tahmin ederek rakiplerin beşiktaş'ı ne kadar kolay çözebileceğini bu kadar yalın anlatmış olması aslında bizim ne kadar basit bir oyuna sahip olduğumuzun da kanıtıdır.

oynadığınız oyunun sağlamlığı rakibinizin nasıl oynadığını bile bile buna çözüm üretememekten geçer. bizim oyunumuza çok kolay önlem alınıyor. ilk yarı bence okan buruk'a yazar. çok hafife aldığını ikinci yarıdaki değişikliklerle gösterdi. merkeze baskı yapınca helva gibi dağıldık. fener'de bu 2 kat olacak. o zaman işte atibanın ve mensahın eksiklikleri ortaya çıkacak. baskı sonrası orta sahalarınız bu kadar kaybolursa kaderinizi siz yazamazsınız. mensah hala kayseride olduğu gibi 4 kişinin arasına falan giriyor. 1 tane adam demez mi kardeşim o top çok değerle 4 komşunla neden paylaşıyorsun? savunma ve kaleci topu dan dun vuracaksa erzurumdan ne farkımız var?

velhasıl günübirlik galibiyetler havayı değiştiriyor ama güçlü oyunu gösteren birşey yok ortada. tek olumlu yanımız josef'in sağlamlığı. etrafını kaliteli dediğimiz ayakları rahatça koyabileceğimizi gördük. oğuzhan'dan asla vazgeçmemeliyiz bu anlamda. abou-larin bağlantısı savunma olarak sıkıntılı ama gol için tek çözüm. kolay önlem alınabilir olsa da hoca'dan alternatif göremiyoruz. josef-ozzy-gezzal orta sahası yapıp dorukhanı sağ açık yapabiliriz. rosier-dorukhan ciğersiz sürekli saldıran bir kanat olur. tabi dorukhan'ın kontrat sorununu da çözmek şartıyla. yoksa seneye rakibe adam hazırlamanın manası yok. montero-rıdvan olumlu olabilir. oyun olark çok defomuz var. maçı izlerken insan dayanamıyor bir yerden sonra

turgay dedi ki...

şunu da eklemek isterim. bir oyuncudan olmuyor bu adam olmaz çalışmıyor yapamıyor demek veya ben oyuncuya birşey veremem oyuncu zaten yeteneği varsa yapar demek antrenörlük değildir. bugün herkes yusuf yazıcı'yı övüyor ancak arkasına bakmıyor. Galtier onu kazanmak için 3-4 farklı pozisyonda oynattı en son serbest oyuncu gibi oynatınca katkı almayı başardı. bu antrenör işidir. sergen hoca oyuncularını kazanmak zorundadır. bununla beraber oyuncunun nerede en doğru katkıyı da vermesini bilecektir. oyuncu kaybetmek çok kolay. oyuncuyu kazanmak maherettir. şenol güneş yıllardır bu durumun ekmeğini yiyor. sergen hocada bu işte devamlı olmak istiyorsa farklı bir şeyler yapmalı.

Huzeyfe dedi ki...

Yukarıda yazılanlara ek olarak, niye sahaya 2 forvetle çıkıp 4-4-2 oynamadığımızı anlayamıyorum. Attığımız bütün goller takımın şekli sağa kayıp Larin içeri girdiğinde geldi. Oyuncuları değiştirmeden Dorukhan-Oğuzhan-Josef-Ghezzal
Larin-Abou oynayabiliriz. Her mevkinin de yedeği olur. Forvetler rakip stoperlere basarsa yumuşaklık problemi kalmaz. Hiç olmadı derbi deplasmanlarına Atiba-Josef çıkıp topu rakibe verirsin, geriden uzun oynanır, önde iki tane stoperlere boğuşan forvetin var.
Bence böyle dizilsek bir tık seviye atlayacağız.

BJK4EVER dedi ki...

Mevcut duzenle tekrar sikinti yasariz. Oyuncu secimleri, oyun duzeni ve belki de sistem degismeli. Ne olabilir? Kafama 2 sey yatiyor;

- 3'lu denemek. Elimizde 2 tane atletlik, hizli bek var (Ridvan, Rosier). Belki de ligde 3'luye en musait 2 kanatbeki. Ghezzal 10 numara olarak denenebilir (onceden oynamisligi var). Savunmada hangi 3'lu oynar soru isareti, ama libero olarak Atiba denenebilir mesela. Hatta Atiba+2stoper+Josef+2 forvetle muazzam bir duran top tehditi bile olustururuz. 3'luye gecmek sacma sapan sonuclar da verebiliyor, ama cok iyi sonuclar verdigi de oldu. Bizim 100.yil kadromuz, Capello'nun Roma'si, Conte'nin Chelsea ve Inter'i mesela. Denemeden goremeyiz.

- Asimetrik 4-4-2. Kanatlarda sadece Ghezzal verimli gibi duruyor. Larin gol atiyor, ama cift forvette daha fazla bile atar. Duruma gore kanatlardan birini orta sahadan secip (Mensah, Dorukhan, Ljajic olabilir) diger kanatta Ghezzal'la 4-4-2 oynamak. Zaten 4-3-3 oynarken oyun bir noktadan sonra buraya evriliyor. Larin ice kayiyor, orta sahalardan biri sahayi genis tutmak icin kanada yaklasiyor. Direkt bu duzenle de cikabiliriz.

Taktiksel tercihler ulkemizde hic tartisilmiyor nedense. Sanki her antrenor oyuncu tercihleri, dizilis tercihi, strateji konusunda 100% dogru yapiyormus gibi basarilar hep kadro kalitesi, motivasyon vs uzerinden aciklaniyor. Birkac takim haric her takim standart 4-2-3-1 oynuyor ve ayni oyuncu tiplerini kullaniyor. Stoperde ve onliberoda kazma/zenci, bazen hafif teknik gibi gozuken yerli orta saha (Hakan Ozmert tipi). Beklerde tamamen fizikli defansif oyuncular, nadiren biraz teknik bir Guney Amerikali. 10 numarada yetenekli gibi gozuken ama verimi dusuk artist 10 numara. Kanatlarda 1 tane hizli zenci, 1 tane yari yetenekli verimsiz yerli (Yasin Oztekin, Serdar Gurler, Serdar Ozkan, Emrah Bassan vs). Forvette de kosan kazma zenci. Default olarak bu yani. Ilhan Palut, Sumudica gibi duzen disina cikanlar var, ama nadir. Halbuki Okan Buruk bence canli kanli ornegini sunuyor. Derin defansif temposuz, Robinho'yu tek forvet oynatan takimdan savunmayi cikartan, cift forvet veya uzak forvetli 4-2-3-1'e donen ofansif bir takima donduler. PSG ve United'a bile ezilmiyor ustelik. Ve bunu kazma zenci onlibero, kazma hizli zenci forvet olmadan yapiyorlar!
Neyse, diyecegim o ki oyuncu tercihleri, strateji, dizilis onemli. Senelerdir cift forvet diye kic yirtildi. Ceza sahasina adim atmayan 8/10'larla (Talisca haric), cizgiye yapisan kanatlarla (Babel,Olcay haric), ceza sahasinda tek basina kaybolan forvetlerle kac mac heba oldu. Sol kanatta Larin tercihi bile nasil bir fark yaratti Anadolu takimlarina karsi. Duz 4-4-2'ye gecsek ve daha cesaretli, yaratici oyuncularla oynasak bu daha da artacak. Ama cesaret gerek, akil gerek bunun icin.

Zaitsev dedi ki...

@ Emre Toraman

Hocam bu sorun yeni değil ama genel oyuncu profili düşünce kel göründü. 2016-2017de de 2017-2018de de bu sorun vardı. Hep kötü oynadık demiyorum bu arada. Hangi maç rakip üzerimize geldiyse o maçlarda iyi oynadık. Kim kapandıysa o maçlarda patladık.
Mesela burada Pepe çok uzun top atıyor diye eleştirildi. Niye uzun top atmak zorunda kaldığı kısmı üzerinde çok durulmadı. Pepe'nin ortaya attığı her pasın adam daha 2 adım atmadan geri geldiğini kimse görmedi. Marcelo gitti böyle oldu diye ihale Pepe'ye bırakıldı.

Bir Malatya deplasmanı var 2017-2018de ilk yarı. Mitroviç topu inatla uzun atmayıp ayağa oynayınca Atiba-Tolgay'ın ne kadar yetersiz kaldığını gösteren. %75 topla oynayıp pozisyona giremeden berabere kalmıştık. Sonuç ilk yarı 30 puanda kalıp şampiyonluğa veda etmiştik.

İlk kez orta sahamızı 2016-2017de Lyon tül perde gibi parçaladı. Hala o maçlar Atiba'nın Beşiktaş tarihindeki en kötü maçlarıdır. adamlar ortadan deldiler bizi. İhale Fabri'ye kaldı ama başka bir kaleci olsa ilk maç 8-1 filan biterdi herhalde.

@ turgay

Sadece maç izliyorum hocam. Bazı şeyler maalesef çok bariz ama inatla görülmüyor.

Ahmet Usal dedi ki...

@barreto

Teşekkürler, düzelteyim ama Maçkolik istatistiklerinde asistleri yazmıyor. Sanki Transfermarkt daha güvenilir gibi geldi.

Efsane oyuncu kavramı da göreceli aslında. Hocaya efsane değildi dersek haksızlık etmiş oluruz. Ben o istatistiklere bakarken Oktay Dereli, Ertuğrul Sağlam ve MAF istatistiklerine de baktım, Hocanın bizde oynadığı sezon ve maç sayıları MAF dışında hepsinden fazla. Gol-asist olarak maç başına katkı dersek evet Ertuğrul Sağlam-Oktay Dereli daha önde ama forvettiler, Hoca bizde iki misli fazla maç yapmış onlardan kabaca, ve 10 numaraydı. Aynı şey MAF için de geçerli. Yalnız MAF neden daha efsane, çünkü daha çok oynamışlar, maç sayıları ve gol oranları daha yüksek, çok iyi hatırlamıyorum ama Ali Gültikenin gol asisti de Hocadan maç başına katkı oranıyla daha az olabilir.

Ki bunlar bile tam ölçü olmaz, Rıza Hocaya, Samet Hocaya daha az efsaneydiler diyebilir miyiz? Ya da Gökhan Keskine. Ve son dönemde oynadığı sürece profesyonelliğin, istikrarın ve takımdaşlığın kitabını yazan Atiba da efsanedir benim için. Yine de kapanan takımlara karşı dinlendirelim :)

Benim gördüğüm gol asist katkısı olarak en başarılı oyuncularımız Feyyaz Uçar, Metin Tekin, Mehmet Özdilek. Mehmet Hocanın özellikle oynadığı dönemde de Milli Takımlarda çok hakkı yendi, gerçi tüm oyuncularımızın öyle. Eğer "Şifo Mehmet" GS da ya da Fener de oynasaydı Alex gibi, Hagi gibi kimsenin dilinden düşmezdi. Medyadaki güçsüzlüğümüzün hikayesidir bir bakıma, yoksa hakikaten olağanüstü istatistikleri var, ona bakarak ardından gelen kime efsane desek çarpılırız.

Neticede Hocamız da efsanelerimiz arasındadır, hakkını yemeyelim, ama ondan çok daha efsane, profesyonel, işinin hakkını vermiş ve kalbimizde yer etmiş oyuncularımız var. Gerilere gidersek Baba Hakkılar, Süleyman Sebalar, Voleci Şerefler, Güven Önütler, Vedat Okyarlar, Sanlı Kaptanlar..

Benim açımdan durum budur.

beagle dedi ki...

@Ahmet
Asist o yillarda tutulmuyordu. Sonradan nasil girdiler bilmiyorum, her macin videosu bile bulunmaz.

Koşmayan adam sezonda en az 20 gol atacak, az gol atan adam da koşacak. Bu sebeple Sergen kullanımı cok zor oyuncuydu. Efsane olacak kupa katkisi vermedi.

Ali Gultikenin istatistikleri ise ilk sezonları defansta oynadigi icin geridedir. Beşiktaş lig tarihinde sezonda en çok gol atan adamdır. Bitiricilikte biraz eksigi vardi ama herkesten fazla pozisyon bulup one bile geciyordu.

Sezonda 20 üzeri gol atacak ve sahada yatacak adamlar cok pahali olduguna gore Besiktas bunlardan uzak durmali. Yeniden yapilanma 11 disiplinli oyuncu uzerine kurulmali.
Bize Talisca degil Ali Gultiken lazim. Tuncay, Muller, Beardsley, Elmander, Kuyt vb yani.
Hele 7 numarada kıçını yayıp icerde kim var bakmadan orta kesen bir gerizekali hiç lazım degil.

Ahmet Usal dedi ki...

@beagle

Eyvallah, kriterlerine itirazım yok, özellikle günümüz futbolunda, hatta Hoca bile Teknik Direktör olarak seninle aynı kriterlere sahip:))

Hocanın kariyerindeki kupalara ve başarılara bakacak olursak, bugün çoğu yerli oyuncu anca hayal eder. 3 ü bizde ikisi GS de 5 Türkiye Şampiyonluğu, 2, si bizde 1 i GS de 3 Türkiye Kupası, yine bizde 2 Süper Kupa. Sadece bizde aldığı kupa sayısı 7. Kaynak :
https://www.transfermarkt.com.tr/sergen-yalcin/erfolge/spieler/6904

Oynadığı yıl sayısı itibariyle en başarılı dönemi ironik biçimde GS de. Oradayken ülkede alınabilecek her kupayı almış. Maç başı gol katkısı istatistiği de orada daha iyi:) Burada çok GS li arkadaşım var, Hocayı çok iyi hatırlıyorlar ve severler. Yönetimleri de. Biraz karma efsane bu açıdan bakarsak :)

Ha iki misline sahip olabilirdi bir Şifo Mehmet-MAF disiplininde olabilseydi, doğru. Zaten ondan bu kadar konuşuluyor, o yüzden Şifo-MAF daha efsane, istatistiki açıdan da öyle.

beagle dedi ki...

O kupalarin bir kisminda hic katkisi yok, gençken kadroda gozukurken alinan kupalar. Sergen bizde sadece 2002 sampiyonlukta etkilidir bence. Ama mesela sifo olmasa 3 sampiyonluk az alirdik. O acidan diyorum.

Kupa sayisi denince Rizaya bir bak istersen :)))

Yanilmiyorsam Sergen Dunya 3.lugu kadrosunda da var, hucbir sey yapmadan. Insan balli olacak biraz da.

Ahmet Usal dedi ki...

Yok ya, Rıza Hocaya itiraz edersem çarpılırım, 6 Şampiyonluk, 4 Süper Kupa, 3 Türkiye Kupası, 1980-1996 arası aralıksız 16 yıl takımda forma giyme, altyapıdan çıkıp kariyerinin tamamını bizde geçirme, muhtemelen en efsanemiz kariyer anlamında odur. Tartışılmayacak şekilde. Ondan sonra da Mehmet Özdilek geliyor. Rıza Hocanın tüm istatistikleri transfermarkta yok, o kadar eski çünkü.

Hazır elim değmişken bir kaç istatistik daha paylaşayım, rakamlar üzerinden gol katkısı ve maç sayısı hikayeleri netleşsin, enlerimiz az daha burada kayda düşsün :

Bu Rıza Hocanın Profili : https://www.transfermarkt.com.tr/riza-calimbay/profil/spieler/92274
Bu Mehmet Hocanın Profili : https://www.transfermarkt.com.tr/mehmet-ozdilek/profil/spieler/17126

Bu tüm zamanların en golcüleri :
https://www.transfermarkt.com.tr/besiktas-istanbul/topTorschuetzen/verein/114

Bu da yıllar itibariyle, bu sene dahil en golcülerimiz :
https://www.transfermarkt.com.tr/besiktas-istanbul/toptorschuetzensaison/verein/114

En golcülerimiz listesi ilginç, herşeyi daha netleştiriyor, ama asistler oradaki rakamlara dahil değil, Mehmet Hocayla Sergen Hocanın ve Metin Tekinin istatistikleri asistleri dahil ettiğimizde daha artıyor. Sadece gol katkısı açısından 1. Feyyaz Uçar, 2. Mehmet Özdilek, 3. Oktay Derelioğlu, 4. Ertuğrul Sağlam, 5. Bobo, 6. Ali Gültiken, 7. Sergen Yalçın, 8. Cenk Tosun, 9. Metin Tekin, 10. Ahmet Dursun. Metin Tekinin asist katkısını da dahil ettiğimizde sıralamada 3 e çıkıyor. Sergen Hoca da aynı kriterlerle 6.lığa geliyor.

O listelerden tek tek oyuncu profillerine girilip gol ve asist katkıları da kontrol edilebilir.

Bu arada Necip Uysal da efsane oyuncumuz olmaya doğru gidiyor, 330 küsür maça çıkmış, istatistikte tepelerde :)

Ahmet Usal dedi ki...

Yaf tam açıklayamamışım, asistleri de dahil ettiğimizde kariyerinde en çok gol katkısı sıramalası, oynadıkları maç sayısı başına gol katkısı açısından :

1. Feyyaz Uçar, 2. Mehmet Özdilek, 3. Metin Tekin 4. Oktay Derelioğlu, 5. Ertuğrul Sağlam, 6. Sergen Yalçın, 7. Ali Gültiken

beagle dedi ki...

Transfermarktın gosteremedigi 87-88 sezonunu Ali Gultiken 30 lig golü ile bitirdi. Dedigim gibi asistlere inanmak zor, goller bile tam degilken.

Bu arada 20 lig golu bulanlar konusu onemli Ilhan Mansiz 01/02 den sonra Gomez'e kadar beklemisiz.
Besiktaşin ciddi golcu sorunu oluyor. Bunda Bobo gibi adamlarin biletini erken kesememek asil sebeplerden. Larini el ustunde tasimazsak, Abu bu formuyla penaltisiz 5 gol zor atar.

Ahmet Usal dedi ki...

Hakkaten bende merak etmiştim Ali Gültikenin 30 golünü, attıydı o kadar ama yok diye, sonra Hocanın istatistiğine yoğunlaştığımdan aklımdan çıkmış, kusura bakmayın.

Gordonun ilk senesi, şampiyon da olamadık ama sağbekten santrafora çekilmiş ve anormal performans vermişti. Ziyanın falan gönderildiği bir dönem, Feyyaz da daha kendini tam kabul ettirememiş, zaten hepsi 20-22 yaş bandında adamlar.

O istatistiği de dahil ettiğimizde Ertuğrul Sağlamın üstüne çıkar, Oktaya hala yetişemez, ama Sergen 7. sıraya geriler :)

O başarı sonrası renkli basın çok uğraştı Gültikenle. Adamın hayatı düzgün, bir şey bulamadılar, golcülüğüne sardılar, efendim neden iyi şut atamıyormuş, şöyle kalçadan gerinip çakıp neden üst doksana tavana asamıyormuş, falan. Etkilendi, şut çalışmaya, adale güçlendirmeye ve ekstra vücudda çalışmaya başladı. O dönemler spor bilimi şimdiki seviyede de değil, yanlış antrene etti kendini, şut vurmaya başladı ama karşı karşıya plase ya da pis burun atabileceği golleri şutla atıcam diye kaçırır oldu, zamanın Allahsız renkli basını da amacında ulaştı. Ve o çalışmalar sonrası sık sakatlanmaya başladı. Daha ileriki dönemde iyice kalınlaştı, çabukluğunu ve patlayıcı süratini kaybetti. Bugün olsa bir 5 sene daha her sene 30 ar gol sıralayabilecek oyuncuydu. Yine de kafa gollerine kimse engel olamadı :) Zaten 1.86 boy, fizikli adamdı, 30 gol attığı sene gayet hızlı ve çabuktu da. Sağbekte de o fiziksel özellikleri nedeniyle değerlendirilmişti.

Bu da mazi kalbimde bir yaradır adlı cümlemizin benzerine sahip olduğu hatırattan :)

beagle dedi ki...

Bu hafta Gokhan Akkan ile Mert Gunok'un yaptigi hatalari Ersin yapsa bizim taraftar gommustu.

Buyrun milli takimin 2 kalecisini de gömün. Sanki santraforlar gol kacirmiyor.

Kaleci elestirisini kapasite ve genel huylar uzerinden yapnak lazim. Ersin ile ilgili ceviklik/refleks elestirisi yapilabilir. Tecrube de eksik tabi ama o malum, kazanilir. Ama genel olarak gayet iyi. Boy, size, ayak, yan top. Ne yapacagi belli vasat kaleci şu anda. Daha iyi olabilir, olmasa da bedavaya super yedek olur.

Keske bir de Emre Bilgini gorebilsek. Ozel yetenek cikabilir.

Pheaglix dedi ki...

kalecilerden bahsetmisken bence utku'nun performansi fena halde yaniltici. demba'nin neredeyse cizgi ustunden cektigi sut haric kurtardigi toplar cogunlukla bizim kacirip anadolu kalecilerini yalandan macin adami yaptigimiz cinsten. asiri yeteneksiz bir kalecinin yiyecegi ama ortalama kalecinin cok zorlanmadan cikarabilecegi toplar. bizim icin onemli olan duran top performansi ve yedigi ikinci goldeki gibi sutlari cikarabilmesi cunku rakibin elli metre bos alanda kosup karsi karsiya kaldigi pozisyonlar haric en cok karsilastigimiz pozisyonlar bunlar.

bu arada fener macinda en zayif noktamiz (duran toplar) rakibin en guclu noktasi. rakibin en zayif noktaksi da (caner) cok fayda saglayamayacagimiz cinsten. kalite hakem vb. bir kenara fenerbahceyle iyi eslesemiyoruz ve ciddi dezavantajimiz var. basaksehir'den gelen 3 puan fena olmadi, ama ben hala onumuzdeki uc mactan 0/9 ile cikma ihtimalimizin hic de az olmadigini dusunuyorum.

cemekici dedi ki...

Kaleciligin yarisi yetenek/tecrube kalan yarisi ozguven/motivasyon isi. Ne kadar yetenekli olursa olsun, ozguveni ve motivasyonu olmayan kaleciler dogrudan puan kaybina sebep olan hatalari daha sik yapabiliyorlar.

Gecen sene Karius gittikten sonra Ersin'in kaledeki durusu, her ne kadar tecrube eksigi olsa da, olmasi gereken durus idi. Motive ve ozguvenli bir Ersin guzel maclar cikardi ve puanlar kazandirdi. Ancak bu sene yedigi gollerle birlikte gitgide ozguven kaybi yasamaya basladi. Ozellikle oynadigi son iki mactaki hatali cikislari bence bunu gosteriyor.

Utku'nun ise durusu bana ozguvensiz geliyor. Belki de sebebi Ersin'e kiyasla ayaginin daha kotu olmasidir, kimbilir. Gecen seneki Ersin seviyesi Besiktas'in bugunu icin simdilik yeterli bir seviye. Ikisinden birisinin ayni seviyeye cikmasi kafi.

Oynamadan, hata yapmadan tecrube kazanmalari zor. Yola ikisiyle devam ederken hata yapmalarina musaade etmek gerek. Umarim hazir seyircisiz sezondayken her ikisi de bir an once ozguvenlerini toparlarlar ve bundan sonra hata yapsalar dahi, ozguven kaybetmeden hatalarindan ders cikarabilirler.

Zaitsev dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Zaitsev dedi ki...

Bu hafta İBB'nin 2ci golü ile geçen hafta Gaziantep'in ilk golünün aynı olması tesadüf mü acaba?

Yorum Gönder

Ara