Baskan yine konusmus ve bol bol aglamis sagolsun. Yine eski yonetime bol bol mesaj falan filan. Full aglama. Ama asil can sikan Dorukhan muhabetti bence.
1.5 milyon euro ve 4 yillik sozlesmeyi astronomik bulmus kendisi. Vallahi bence az bile istemis. Serie A kuluplerinin radarlarina girmis, milli takima kadar yukselmis, FB ve GS'nin kapisinda yattigi bir adam. Ustelik sakatligini atlatmis gozukuyor ve oynuyor. Bence az bile istemis.

Turkey tax diye birsey var maalesef. Turk takimlari fazla para odemek zorunda, cunku kariyeriniz icin iyi bir secim degil ve parani alacaginin garantisi yok. Avrupa'dan tas catlasa 500k alacak adam burada 1.5m alir, normal. Zaten kadromuzda Avrupa'ya gore kiyas yapacaksak normal maas alan adam yok.

Turkey tax yetmiyormus gibi seneye bir de Turkish tax gelecek. Yerli oyuncu sinirlamasi gelecegi icin yerli oyuncularin degeri artacak. Dorukhan kalitesinde, hele o yasta adam bulabilecekmisin mechul iken (nah bulursun) bir de bu adami buldugun takdirde kaca getireceksin, bonservisi ne kadar onu da dusunmek lazim.

Kaldi ki maliyet hesabi yapacak olursak;

- Elinde 5 stoper varken aldigin Montero 700k maas aliyor. Bir de salak gibi yeterince mac oynamazsa 500k ekstra maddesi koymussun, ki senin gondermeye yer aradigin Vida'yi kesebilecek capta adam olmadigi icin onu da odeyeceksin; 1.2 milyon euro cope attin.

- Dorukhan'i kesemeyen, ustelik kendisinden 2 yas buyuk ve bonservisi bizde bile olmayan Mensah'in yillik maliyeti 1.2 milyon euro maas+500k kiralama bedeli.

Sunu da sorgulamak lazim; 1.5 milyon euro'yu cok gordugumuz adamin neden kapisinda FB ve GS yatiyor? Neden bu adami kadro disi birakmiyoruz da rakibimize adeta hazirliyoruz adami? Neden hala ilk 11'de oynuyor, senin yerine aldigin Mensah adami kesemiyor? Madem bu adam o kadar iyi, neden 1.5 milyon euro'yu fazla goruyoruz? Yaman celiski degil mi bu?

Bazen oyle sacma isler yapiliyor ki, bilerek isteyerek zarar vermek istesen anca bu kadar olur diye dusunuyorum!

Antep enteresan bi takım. Maçları sürekli ligde kalmayı garantilemiş gibi oynuyor. 7 maçta 5 beraberlik. Bizim de hala daha "şunu oynuyoruz" diyebildiğimiz bir sistemimiz yok.

Bu maçtan sonra 4 maçlık "0 puan potansiyeli" yüksek bir fikstüre giriyoruz. Bu yüzden normalde beraberliğe "eh işte" denebilse de, bu maçta kazanmak bence çok önemli.

Kadro olarak bir değişikliğe gidileceğini düşünmüyorum. Sürpriz olarak da Dorukhan ya da Oğuzhan'dan biri yedek başlayıp mensah ile başlayabilir. Bir de -olmaz ya- rahat bir skor yakalarsak, maçın sonlarına doğru Ljajic girebilir oyuna. Normal gidişatta Ljajic'in oynayacağını hiç sanmıyorum.

Üşenip üşenip sonunda duvar gibi yorum yazdım iki saat sonra hakem açıklandı yeni maç postu geldi :D

Dorukhan kalacaksa Ghezzal'le yer değiştirsin bir de öyle görelim ikisini de. Gidecekse de yedek otursun ele oyuncu yetiştirmenin alemi yok.

Bu maçı da alırız sanki, ama ne yapacağı çok belirsiz bir takımız her şey olabilir güzel futbol çirkin futbol gollü maç kısır maç galibiyet mağlubiyet beraberlik her şey olabilir hiç fikrim yok. Sergen hocam vura kıra inşallah hocalığı hızla öğrenir de şu iki geçiş senesini biraz eğlenerek geçiririz.

ne zamandir nerdeyse tam kadroyuz bu arada. umarım "box to nerdeyse box" dorukhan oynamaz, oguzhanli atibali hucum press goruruz, izlemesi zevkli olur. ghezzal, solda larin felan, feda'dan sonra ilk defa meraktayım nolacak diye, takim bütünlüğü feda tadı veriyor azcik.

@Disco
Duvar yazin icin teşekkürler :) ona ve @Yilmaz'in verdigi Bayern cevabina istinaden notum var:

Mükemmel 9 veya saydigin Talisca, Alex tiplerine gücün yetmediginde muhakkak "yatmayan, temel seviyede savunma yapan" cift forvet kullanacaksin. Gol isini tek adama birakmayacaksin.

Bayernin alamet-i farikası Müller, sonra ekstradan Gnabry kullanip izlemesi keyifli ama skoru yetersiz, defans eksiği yaratan Jamesi sutlamasi.

Topa temasini izlemeye bayildigim James, futbolun yillardir en temel problemi. Bunlar iyi topçu ana iyi futbol oyuncusu değiller. Evertona koyarsan sinif atlatir, Liverpoola koyarsan sinifini düşürür.

Gol ve pas ozelligi yetersiz Mensah da, akan oyunda 5 golu zor gorecek Ghezzal de, 6 da yeterli kesiciligi ve fiziği olmayan Dorukhan da Beşiktaş oyuncusu degiller.

Dorukhani 7 Ghezzal/Töre 11 kullanip Abu Larin ikilisini ileride kullanmaliyiz. Merkez de Josef Atiba/Ozzy macina ve duruma göre.

@beagle kadro planlaması açısından bakıldığında senin cevabın bir ipucu veriyor. Benim esas takıldığım ise maç içi aksiyonlar.

Eğer kapalı savunmayı delecek yetenekte oyuncuların yoksa soldan sağa sağdan sola 170 pas üstüste yapmanın bi anlamı yok. Beşiktaşın bazı maçlarında top 2-3 dk neredeyse bizde oluyor, ama pozisyon aut bile olmadan sonuçlanıyor. Bu da meziyet işi. Eldeki kadro bunu yapmaya müsait değil. Bu yüzden de %65 %70 topla oynuyoruz ama 6 şutla bitiriyoruz koca ilk yarıyı.

İşte son maçın daha öncesine göre farkı 2-3 dk boyunca top tutup hiç bir aksiyon yapamadan sağa sola pas verme ve hiç bir şey sonsuza dek süremeyeceği için topu tehlike yaratamadan kaybettikten sonra rakip hayvan gibi tehlikeli kontra yakalardı o olmadı bence. Topu kaybedince bile basıp alabildik ki bu bence çok önemli fark.

Zaten duvar gibi yazıda anlatmaya çalıştığım şeylerden biri yakın bütçeli takımlardan biri kapanıp 1 puan almaya razıysa kullanılabilecek en maliyet etkin hücum yöntemlerinden birinin ileride basarak defansı sersem yakalama olduğuydu. @beagle'ın dediği çift forvet de aslında dolaylı olarak buna yarayan bir şey (yatmayan, temel seviyede savunma yapan iki kişiyi öne koyunca ön alan baskısı yapmamak olmaz). Net skorer bir kişi olmayınca orta skorer iki kişiyi önde kullanmak mantıklı ve ileride basmaya uygun bir dizilim.

Mensah ancak geçen maçta olduğu gibi hamle oyuncusu olarak filan işe yarayabilir, öne geçince boş alan değerlendirebilir, ilk 11e yazabilmek için nasıl bir rolü olması gerekir şu anda tam bilemiyorum.

Ghezzal'in sola geçmesi de mantıklı, zaten geçen maç içinde en işe yaradığı anlar içeri girip forvet arkası gibi takıldığı veya sola geçtiği anlardı ki asisti de bu şekilde geldi. Rosier ile bu anlamda uyumlu bir ikili zira Rosier tempolu ve çizgiye bir anda yaldır yaldır inebiliyor. Bu bağlamda Dorukhan'ı 7 numarada başarılı görmek için Rosier'in ceza sahasına dalmalarını görmemiz lazım. Bence yapabilecek profili var.

Larin'le Abu bana şeyi hatırlatıyor eski filmlerde olurdu ya köy köy gezen iki çalgıcı, biri kör biri topal birbirlerine destek olarak idare ediyorlar. Bir sinerji oluşmaya başladı sanki ama orada da.

@Disco
Bazı oyuncular "kısıtlı/koşullu kullanımlı". zaten en cok tartisma onlar uzerinden dönüyor.

Ben birkaç yildir Larin kötünün iyisi olarak kalmali ve oynamali derken sasiranlar oldu. Yav tabiki secip almazdim 10m Euro maliyetle de Burak gibi yetersiz skorlu ne oynayacagi belirsiz adamdansa Larin+x kullanmak bana daha makul geliyordu. Şu anda iyi gitse de zor maclarda solda rezil de olacaktir. bu da not olarak dursun. Larin tam 9 pozisyonuna direk gibi koyacagin vasat golcu, vasat ustu guclu "kisitli kullanimli bir oyuncu"
Mac kontraya donduyse derhal cikaracaksin.

Abu da gercekci olarak devasa eksiklere sahip. Son macta kale alanindan Londraya falan gonderdigi top ortada. Kafa vurusu zaten cok zayif. 9 da tek durmasi anlamsiz bir adam. Ana bizde Cenk ile, Portoda Marega ile buyuk katki verdi. Yani uzerinde pozisyon tutma, hucumu sekillendirme, tek golcü baskisi olmadiginda, yillardir aldigimiz golsüz 10 numaralardan cok daha fazla opsiyon sunuyor. Tam olarak kisitli kullanimli SS. Tek 9 oynayip jenar orta yapiyorsan Abu'nun Love'dan hicbir farki olmaz.

Senin kor ve sagir simbiyoz ikilisi 9 Larin- SS Abu olarak çok keyifli olabilir.

@yilmaz
kilit pas uzerine bir analiz yapmistim 2 yil once. Kilit paslar yapan bir takim, buyuk oranda daha kaliteli pozisyon buluyor/isabetli sut atiyor. Kilit pasi dusuk takimlar %25lerde, kilit pasi iyi takimlar %50 isabetle sut atiyor.

Bizim ligde ise top performer kaleci isabetli şutlarin %25ini yiyor. Dıgerleri ise %35-40.

Yani ortalama macta 1 gol bulmak icin 3-4 isabetli şut gerekiyor. Bu da iyi ihtimal 6-8 sut denemesi, paslar kotuyse 10-15 şut denemesi gerektiriyor.

Ozetle takiminda kaliteli pas atan oyuncu yoksa yaldir yaldir saldirip 45 orta yapip 1-2 gol zor buluyorsun. Şu anki Beşiktasta
merkezde Oguzhan kenarda Ghezzal ve Töre bunu yapabilecek gibi. Bu sebeple diziliste en az 2sini sahada planlamak gerekli.

josef oynayacak. umarım bu bize josef/atiba/dorukhan ortasahası olarak dönmez.
josef/atiba/oğuzhana bile razıyım ama eldeki duruma göre (ljajic ve mensahın durumları, bir oynamak istemiyor, biri rolüne yetersiz) josef/dorukhan/oğuzhan olması gerekiyor.

bu arada şu anda dünyanın en saçma durumlarından birini yaşıyorum. sizinle de paylaşmak istedim.
işim sebebiyle seyahat etmek zorundayım, ne kadar azaltsam da mecburen uçak kullanıyorum.
salı gecesi bindiğim uçakta yanımda yöremde bir tane pozitif çıktığını perşembe sabahı sağlık bakanlığı mesajıyla öğrendim ve bakanlık benim Adana'da karantinaya girmemi istiyordu.
oysa ben otelde kalıyordum. bir şekilde kendimi iş yerinde karantinaya alıp akşam otele gittim ve polisler beni bekliyordu. karantinayı otelde kalarak bozduğum için bana ceza kesmeye ve beni otelden çıkartmaya gelmişlerdi.
otel sahibi bana bir karantina odası ayarlayabileceğini söyledi de otelden çıkarılmaktan kurtuldum, cezayı da polisleri ikna ederek ödemedim. ve bu sabah teste gittim.
ancak şu anda öğrendim ki test sonucum negatif çıksa bile özel araç ile ikametim olan istanbula hiçbir şekilde dönemiyorum. mecburen bu otel odasında 14 gün boyunca kalmak zorundaymışım ve sanırım polisler beni her gün otelde miyim diye kontrole gelecekler. otelde kalacak durumum olmasa beni nereye yerleştireceklerini de bilmiyorlar. polisler bir yandan bence çık git yolda durdurmazlarsa evinde karantinanı geçir, bişey olmaz diyorlar.
aşırı saçma bir durumun ortasında kaldım.

@fiddas geçmiş olsun. Umarım testlerin negatif çıkar. Kaldığın yer ne kadar konforlu bilmiyorum ama lüks olsa bile tutsaklık tutsaklıktır.

Bence polislerin lafına uyma :) 1000 küsür kilometrede illa bi denetlemeye denk gelirsin.

teşekkürler, zaten onlara güvenmiyorum. şimdi sana ceza kesemeyecek miyiz diye espri yapan adam bunlar.
bence de kesin yolda kıstırır bunlar beni :)

@beagle, evet kilit nokta kaliteli pas. Bu konuda çok kısırız ve bence daha önemlisi ezberimiz yok.

Vallahi bence tek 6 gerekli mi tartisimasi gerekiyorken Josef-Atiba'yi ben kabullenmiyorum abi. Bize karsi 90 dakika gomulecek, hucum etmeye birak mecali istegi bile olmayan takimlara karsi Josef-Atiba gibi hucumda 0 olan 2 oyuncuyu oynatmak gereksiz. Atiba hucumda var demeyin sanki, gecen sene butun sene 8'de oynadi, duran toplari ve 9 kisiye karsi oynanan Genclerbirligi macini cikarin 1 gol 1 asistle falan tamamladi sezonu.
Belini yarim saatte donduren adamin hucuma tempo katmasini, adam eksiltmesini vs bekleyemezsin. Altipasta bos kaleyi gorse bile golu atacagina pas atacak arkadas arar, o derece kaleye uzak.
Besiktas'in 8 numarasi 15/16 Oguzhan olmali, prime Colman, prime Selcuk Inan olmali. Ideal orta alan:

Josef/Atiba
Dorukhan/Mensah
Oguzhan/Ljajic

Bundan mumkun oldugunca sasmamak lazim.
11 belli olmus bu arada, Josef yedek. Ona da sukur, en azindan Atiba-Josef degil, o da olumlu.

Icimdeki ses hem maci alacaz hem Aboubakar suskunlugunu bozacak dedi. Toplam 3.6 oran etti bu kombinasyon, bu aksamki kupona ekledim. :)

Larin 5'li defansa karşı geçtiğimiz maçlardaki x faktör olamayabilir. Ghezzal'la Oğuzhan'ın yay çevresi etkinliği ve Dorukhan'la Atiba'nın sürpriz koşuları değerli olmalı.

Sezon genelinde ideal stoper ikilisi olarak Vida-Montero düşünsem de mevcut form durumlarına göre bence sağ stoper Welinton sağ stoper Vida'nın önündeydi. Bu maç için Welinton-Montero'yu tercih ederdim ama Vida-Montero da Welinton-Vida'dan iyi bence. Hayırlı bir sakatlık olabilir.

Aboubakar çok komik koşmuyor mu yav XD
Maçta 1-1 bitecek bir görüntü var.

Montero saatli bomba, son adam olduğu herhangi bir pozisyonda gol yememiz an meselesi.

Larin’i öne, Dorukhan’ı sola, Ghezzal’ı sola kaydırıp 4-2 oynasal çok net seviye atlayacağız. Takım hocaya takılıyor mevcut durumda.

Yani şu maçı 25 dk izledikten sonra hala Larin niye kanatta? Dorukhan niye kanatta degil? Ghezzalin zaten kanatla işi yok, bari solda dursun iki top atar iceri.

Bunu yazarken Atiba soluyla sol cizgiye inmeye calisti. Hay s.cayim sizin yoneteceginiz takima. 4 oyuncunun yeri yanliş. Koskoca Besiktas anadolu takimlari ile derbi oynuyor...

Ben susayım en iyisi. O vücut çalımını bir Montero, bir de ben yerdim sanırım. Bir de muhtemelen bayrak kaldıran yan hakem.

@ Emre

O çalımı Montero zorla attırdı :) Bence rakibin çalım atmak gibi niyeti yoktu. Stoperin çizgiye kadar sarktığı pozisyonda 2 DMC'nin pozisyona yetişemeyip şut attırması da ayrı bir sorun.

Takımın yarısı sahada değil. Takım kontraya çıkarken Ozzy, Aboubakar'ın önüne topu atıyor ama o topa değil ortaya koşuyor. Ozzy 40 yılda bir oynamaya niyetlendi, sahadaki takıma bak.

bak monterocum, güzel kardeşim, canim kardeşim, bak bu kale, bu rakip, bu top, rakip kaleye gitmek istiyor. bak oğlum bu kale, bu top...:)))

Dorukhan-Ozzy çıkıyor ama Atiba reis hala sahada. Girenlerde Josef-Mensah. Biz hakediyoruz başımıza gelenleri.

Yol yakınken vazgeçilmeli bu sevdadan...Anılarda iyi olarak kalmasını isterim sergenin..

Macin hakimi zaten degildik de, bok gibi oyuncu degisiklikleri bok etti maci. Oguzhan sahanin en iyisiydi ve yaraticilik kullanarak forse eden tek adam, cikti. Takimin en kotusu, hucumda takimin anasini siken Atiba sahada.
Birazdan Guven girecek; Atiba cikarsa helal derim, Larin veya Aboubakar cikarsa da siktirsin gitsin. Risk al iste, 4-1 yenilsen de 0 puan alacaksin, ama 2-2 biterse 1 puan alirsin en azindan.

Maclari 90 dakika yayinlayan bir site var mi? Usenmeyip bu hafta Atiba'nin pic ettigi ataklari kesip monteleyip salacagim sosyal medyaya. Yetti artik. Gelecek hafta oynarsa yine aynisini yapacagim. Efendilik profesyonellik bir yere kadar. Takimin anasini sikiyor arkadas, vallahi yetti artik.

Gaziantep’in baskani 2-1 aliriz demisti, helal adama valla👏🏻

Teknik direktör kovmak için çok ideal bir maç. Transfer bahanesi yok, 3 hafta arada oyunu oturtma bahanesi yok, geçen haftalarda kazandın- moral bahanesi yok, eksik oyuncu yok. Hiçbir bahanesi yok. Rezil bir teknik yönetim var. Çıkıp kovacaksın. Bitti.

@huzeyfe
Abdullah Avcı’da olduğu gibi şimdi bekler, 5 hafta sonra şampiyonluk şansımız ortadan alkınca akılları başlarına gelip kovarlar Sergen’i. Keşke yönetimle Sergen beraberce gitseler.

Geçen maçta yapabildiğimiz ön alan presi sayesinde kurtulduk gibi görünen bastırırken yakaladığımızın bir kaç kat fazlası pozisyon verme hastalığı sadece bir maç aradan sonra nüksetti. Antebin presten başarıyla çıkabilmesinden çok bizim niyeyse geçen maç gibi basamamamız bir faktör oldu, bizim yarı sahayı bize bırakan Antebin direk paslarla ceza sahasına girme menzilimiz olan kendi yarı sahalarının başlarında basmaya başlaması da ceza sahasında tehlike yaratma kabiliyetimize darbe vurdu. Sergen Hoca bunlara bir çözüm getiremediği gibi mesela ilk devre yanlış giden tek şey Dorukhanla Oğuzhanmış gibi onları (özellikle Oğuzhan, ince iş yapabilecek oyuncumuz zaten yok gibi bir şey) çıkarması yanlış değişiklikler oldu.

İki hafta üstüste 3er puan ve ön alan baskısıya karakterize bir oyun şablonu geçen hafta pozitif ışıklar veriyordu, oysa şimdi hiç bir şey asla iyi gitmeyecek gibi.

Özetle dün ufukta bir galibiyet serisiyle oturabilecek bir oyun görünüyordu, bugün ufukta Samet Aybaba görünüyor.

Vallahi bence son 2 maca bakinca da birsey falan gorulmuyordu. Takim istahliydi, rakipler asiri kotuydu de iyi gibi gozuktuk. Yoksa o maclari bile tek farkla, fazla pozisyona giremeden ite kaka aldik. Ki oynadigimiz takimlar ligin en kotu takimlariydi.
Azcik organize olabilen, biraz kaliteli, cetin ceviz bir takima karsi cuvallayacagimiz cok belliydi, ki cuvalladik da.
Asil Basaksehir ve FB maclarindan korkalim. Gerci o maclarda surpriz de yapabiliriz. Sonucta buyuk takimdan cok Anadolu takimi kimligine sahibiz. Gidip surpriz yapip mac kazanan Anadolu takimi gibi olabiliriz belki.
Soyle bol onliberolu, bam gum vuran kazma stoperli, hizli zenci forvetli bir galibiyet aliriz iste....

Az maaşlı Fatih ve Alpay, maaşının yarısını verip gönderdiğimiz Roco ve maaşının tamamını verip depoya kaldırdığımız Mirin yerine Welintonla Montero'yu, Josef Atiba Oğuzhan (halen parada anlaşamadığın) Dorukhan Ljajic (rahmetli) varken bir MR çekilse beyin taşımadığı ortaya çıkacak Mensah'ı, Rıdvan/Ahmet varken N'sakala'yı getirip sonra maaşta anlaşamayarak Mandzukic getirmemek de yönetim adına feraset eksiklikleriyle dolu bir transfer dönemi odlu.

Sergen gitsin yazınca “burda kalite düştü” diyorlar. Hayır burada kalite düşmedi, Beşiktaş kalitesiz yönetiliyor. Takım 2 ileri 1 geri...

Beşiktaş’ın sistem kuracak, yetiştirici/geliştirici hocaya ihtiyacı vardı. Eğer şampiyonluk iddiası vardıysa başka bir hocaya ihtiyaç vardı. Sergen ideal bir yarım sezonluk hoca. Bundan fazlası olmayacak.

Rossier ve Joseph de bir kaç hafta sonra bu takıma uyum sağlar. Bu uyuşukluk bizim genlerimizde var demek ki. Dünyadaki en uyuşuk futbolcuları itinayla arayıp bulacak kadar maharetli bir scout ekibimiz olmayacağına göre, bu takıma giren uyuşuyor demek ki.

2-1'den sonra koca bir 40 dk pozisyon bulamadık. Bunun hiçbir izahı olmaz. Kadro madro yemezler. Biz Aybaba'nın çoluk çocuğunu da, Bosque'nin çıkmalarını da, Tigana'nın kabızlarını da izledik. Ben bu kadar uyuşuk bir Beşiktaş izlediğimi hatırlamıyorum. Ben Şenol Güneş'in ikinci senesinden beri izlediğim Beşiktaş'ın, beni bu kadar kendinden soğuttuğunu hatırlamıyorum.

Genç bir taraftar olsam bu akşamdan itibaren, burayı da Beşiktaş'ı da hayatımdan çıkartırdım. Oyuncuların oynamaktan mutlu olmadığı bir takımı tutuyor olamam ben. İyi ki Feyyaz'lı Metin'li Ali'li Rıza'lı takımı seyrederek Beşiktaş'lı olmuşum. Yoksa bu akşam oynayan Beşiktaş'ın gerçek Beşiktaş olduğunu bilsem (gençler böyle biliyorlar maalesef) "bu takım tutulur mu?" derdim.

Umarım yeteri kadar "uyuşuk" demişimdir.

Şenol Güneş döneminden beri "Oğuzhan'ı çıkarayım da, orta sahayı biraz sağlama alayım" dediğimiz her maçta ya maçı, ya oyunu verdik. Bu okun zehirli olduğunu bir türlü anlamadık. Belki marifet Oğuzhan'da değil, başka bir açıklaması var, ama ne zaman bunu yapsak maç kötüyse de, iyiyse de -istisnalar hariç- daha kötüye gitti.

Çapı Welinton olan Sergen'in yapacağı organizasyonun içine edeyim ben ...

"Welinton nereden geldi diyorlar ya sürekli, Welinton sakatlandıktan sonra gördük durumu. Fazla konuşmamak lazım o yüzden."

bu demeci veren adamı takımın başında tutmaya devam edecek ola yönetim de gitsin bir an önce. çekilecek çilemiz varmış.

Takım ilk devre bazında çok kötü değildi, oyuncu değiştirdikçe kötüye gitti.

Welintonla Nskaladaki en büyük sıkıntı kalitesizlik. Geçen maç yabancı sitelerde Welinton 8.3 puan almış, ki o maçın başında da saçma sapan 3 - 4 top kaybı yapmıştı. Yani kesiyor, boğuşuyor ama beklenmeyen bir yerde öyle bir saçmalıyor ki olmaz bundan diyorsun. Nskala da aynı şekilde. Hocaya neden Anadolu takımı Hocası diyoruz, bunları görmezden geldiği için. Maç içinde Welinton bi kaç kez saçmalayabilir çünkü genelde iyi boğuşuyor.
Nskala da hücumda takımı çoğaltıyor, atletik, hücumda iyi pas - orta yapamasada, arada defansta da saçma top kayıpları yapsa da mübah, genelde savaşıyor çünkü. Hocanın bakışı bu, bu bakış da Anadolu Takımı Hocası bakışı. Çünkü bu adamların garanti yapacaklarına muhtaç olduğunu düşündüğünden gençlere güvenemiyor.

Mesela Rıdvan bariz Nskaladan en az iki misli yetenekliyken fizik ve tecrübe eksikliği nedeniyle forma vermiyor, halbuki oynatsa belki olacak,çabukluğu, tekniği, pası, oyun bilgisi zaten daha iyi, hücumda orta-pas denkleminde eksikliği var, topla çıkarken gereksiz risk alabiliyor ama bunlar zaten tecrübeyle düzelebilecek şeyler, tecrübe de oynayarak olur. Zaten ihtimal olmasa Schalke takip etmez.

Bugün evet Montero patladı, zaten herşeyi tamam olsa bize kiralamazlardı, fizikli bir stoper değil, almak hataydı başta(yönetime yazar). Güçlü ve çabuk bir zenci perişan etti. Ama oyun kurmadaki aksaklık Montero girince düzeldi, hiç olmazsa ayağı iyi, o girdikten sonra Atiba, daha sonra da Josef geriye oyun kurmaya gelmek zorunda kalmadı. Oynadığı bir iki maç bu maçtaki gibi sırıtmamıştı, Welintona verilen şans ona verilse belki bugün maç eksiği olmadan daha güvenli ve başarılı olabilirdi.

Hocayla ilgili ikinci sıkıntı oyuncu değişiklikleri. Hakkaten Oğuzhan en son çıkacak adamdı. Bugün Ghezzal etkisizdi mesela. Dorukhanı çıkartacağına(ki o da kötü değildi) oraya çekip, Oğuzhanı tutup Josefi alabilirdi, daha iyisi Atibayı oyundan alıp burada yazıldığı gibi Ghezzalı sola atabilirdi, ya da Güveni daha erken kullanabilirdi. Ozi çıkınca hiç top yapamaz olduk. Burada Hocaya Anadolu Takımı Hocası(bundan böyle A.T.H. diye kısaltarak yazıcam) deme nedenlerimden diğeri de bu tavır. Takımda tek top yapabilen-aralara oynayabilen oyuncu çok kötü değilse çıkmaz. A.T.H.ler çıkartır, bir fizikli adamla daha iyi pres yapacaklarını düşünürler. Oysa kaliteli oyuncuyla top sende daha çok kalır, takım daha etkili oynar, e karşı kaleye gol tehlikesi oluşturabilecek potansiyel adamların sahadayken, rakibin üstüne gelse bile, kontradan daha çok gol atma şansın olur.

Tabi Mensah da oynadıkça ne kadar boş beleş bir adam olduğunu gösteriyor, yapacak bir şey yok:)

A.T.H. ların diğer bir ortak özelliğide sahada işler kötü giderken taktiksel anlamda çözüm üretememeleri, B planlarının olmaması. Rakip takım hocası seni çözmüş, oyununu kitlemiş, A planın etkili olamamış, B planın daha kötü sonuç veriyor. O zaman A.T.H. oluyorsun. Büyük takım başındayken söylemde büyük, eylemde küçük olursan netice bu oluyor.

Biz bu filmi daha önce Çalımbay ve Sağlamda gördük. Hocanın hayalindeki fizikli takımları da gördük, Gordonun ilk iki senesi, Şifo ve Sergen öncesi, Briegel, Biliç, vs. Kalite eksiği nedeniyle şampiyon olamayan takımlar. Benim için büyük hayal kırıklığı, zekası ve efsane oyunculuğunu düşününce anlaşılır gibi de değil.

Hayırlısı neyse o olsun...

Montero’yu beğenmiyorsan niye oynatıyorsun diye sormak lazım Sergen’e. Alpay vardı, Roco vardı elinde, niye gönderdin?
Montero oyuna girdiği andan itibaren gol pozisyonunun aynısını yaşadık, yan hakem saçma bir faul verdi. Kırmızı kart pozisyonunun aynısını yaşadık, es kaza top Ersin’e çarptı.
Ben burada maçı çük ekran telefondan izlerken gördüm, sen hoca olarak bunu göremiyorsun. Umarım buraları okuyorsundur Sergen. Kendine küfrettirmeden git lütfen. Tasını tarağını topla, ait olduğun Anadolu’ya dön.
Ne taktik bilgin var, ne futbola ilgin var. Futbol izlemediğin de ortada. Futbolcuyken ne kadar tembelsen yine o kadar tembelsin, formatı değişik sadece.
Git kardeşim. Yaptırdığın bidon transferleri de al, git.

@ahmet usal

Maalesef bazı star oyunculardan hoca olmuyor. Mesela gs deki hagi gibi veya maradona gibi ama takım içerisinde ortalama takılan oyunda yardımlaşmaya muhtaç veya müsait diyeyim tipler hocalıkta daha başarılı.

Neyse amacım sergenin karakterini analiz etmek değil ama biz ve yönetim dahil hepimizi acayip tongaya düşürdü, bilmiyorum ben yada öyle hissediyorum. Geçen seneki oyun ve demeçleriyle herkes bambaşka birşey bekliyordu ondan. Maalesef korkulanı yaşattı.

Bugün Josef'in 11 başlamaması son yıllarda Beşiktaş'ta gördüğüm en anlamsız teknik direktör tercihi olabilir(Mustafa Denizli'nin ortasaha merkezi Ekrem Dağ'ı ve Del Bosque'nin Mustafa Doğan-İbrahim Toraman-Gökhan Zan-Çağdaş Atan'lı defans hattı ile yarışır).

Ben Sergen'in sezon sonuna kadar gönderileceğini düşünmüyorum. Gönderilirse de yerine Murat Şahin vb. harcanabilir biriyle devam edilir. Ahmet Nur Çebi'nin Şenol Güneş sevgisi malum, muhtemelen EURO2021'de gelecek bir başarısızlık için dualar ediyordur. Sergen'in başarısızlığını istiyor gibi ağır bir iddiada bulunmak istemem ama ortalama bir performanstansa kimsede acaba bırakmayacak şekilde başarısız olmasını tercih eder muhtemelen. Uzun vadeli bir hocayla çalışmayı düşünmesini de hiç beklemiyorum şimdilik.

@YSY +1

Ülke futbolu kültüründe başarılı olması marka değerimize kısa vadede büyük katkı verirdi. Taraftar da çok mutlu olurdu. Medya ve insan yönetimine sözüm yok zaten, ışık verse isim olarak oraya yakışıyor.S evmeyeni de yoktur ya da çok azdır futbolseverler arasında.

Benim hayal kırıklığım Hocalıkta geldiği nokta. Altyapı hocalığı dönemindeki cesareti asıl şimdi lazımdı bize. Kulüpte bir yapılanma-devrim olacaksa tam zamanıydı, niyeti olsa tüm camiaya-taraftara kabul ettirebilecek, süreci en iyi yönetecek kapasitede isimdi. O zaman taktiksel yetersizliklerine de eyvallah diyebilirdik.

Keşke Emre Belözoğlu gibi sportif direktör olsaydı, alta da iyi bir taktisyen - yetiştirici Hoca, Redbull takımları gibi bir proje mesela, mükemmel olurdu.

Yaşayıp göreceğiz daha neler olacak, bakalım...

cok sey var soyleyecek. hukuk diye bir seyin kalmamasini bir kenara koyarsak bu ulkenin en temel sorunlarindan biri satilmis basin, cumhurbaskani mitingde milletin kafasina cay atarken saglik bakani cikar "niye sokaga cikiyorsunuz olum" diye halka kizar, bir kisi de cikip "mitingleri babam mi yapiyor" demez. ayni sorun futbolda da var. bir kisi cikip

- "transfer kadro falan tamam da, antalya'nin, konya'nin, gencler'in, antep'in kadrosu senin kadrondan iyi mi",
- "bir "genclerle cikarim ama 6 macta 3 malubiyet 2 beraberlik alinca ne diyeceksiniz?" muhabbbeti vardi. n'sakala yerine ridvan oynasa, welington yerine fatih o da olmadi alpay kadroda kalip oynasa su an kac puanimiz olurdu, avrupa'dan yine elenmis olur muyduk?",
- "welington ve montero yerine mirin ve fatih takimda olsa kalite olarak ne eksigimiz olurdu?",
- "futbol'da savunma hucum oyuncusu farki kalmadi diye sahaya 11 stoperle mi cikmamiz lazim?",

ve daha nice sorulari soramiyor. onun yerine al gulum ver gulum tadinda sorularla basin toplantilari gecistiriliyor.

hem "besiktas'in cocugu" kartini oynayip puan toplayip hem de tazminatini isteme ikiyuzlulugunu yapan samet aybaba bile bundan daha rezil kadroyla tepede tuttu takimi. ustune senol gunes ve fikret orman'in avrupa'da reklam yapma sevdasina pic olan muhtemel hegemonyamizin altyapisini hazirladi.

aradan gecen o kadar zamandan sonra yine feda sezonu ile ayni durumdayiz. ama bu sefer basimizda oyuncu yetistirme vasfina sahip biri yerine tek vasfi efsasne futbolcumuz olmak olan, blogtan herhangi birinden daha iyi teknik direktor olduguna suphelendigim birisi var. hayir olay az para almaksa (basin mensubu bir arkadasin soyledigi gibi), yol yemek karsiliginda besiktas'a teknik direktorluk yapacak milyonlarca kisi var, onlardan birini getirelim takimin basina.

bu sene takimdan bir yol olmaz. isin kotusu simdiden onumuzdeki sene de takimdan bir yol olmaz diyebiliriz. onumuzdeki dort macta sifir cekince sergen'i gonderir tek sezonluk baska birini getiririz (favorim anc-trabzon baglantisi ile unal karaman). bu saatten sonra tesaduften baska hicbir sey bu takimi ayaga kaldiramaz.

sergen hocanin bu saatten sonra max. 4 maclik kredisi kaldi.
yerine kim gelirse gelsin devre arasi yonetim de gitmis olur sanki. bu kadar bile bile lades bir sezonu aklim almiyor gercekten. fatih'i yolladigi gun "bu kafayla sergen hoca 4. hafta civari kaybettigi macin ardindan basin toplantisinda sacmalar ve ipini ceker" gibi bi cumle kurmustum sanirim.

ghezzal, rosier, montero mensah'tan banane ya? her biri mevkisinde dunyanin en iyisi olsa ne!
dorukhan? kac defa yazdik meseleyi cozun yeni adam almadan diye. cozum basit; ya kontrat, ya sat. fener'in oyuncusu olacaksa neden mac temposu kazandiriyorum ki ben bu adama.

kacinci olursak olalim bu sezon demiroren doneminden kotu sezon olarak tarihe gecer, keza anc de bence besiktas tarihinin en kotu yonetimi olur. sebebi de su:

boyd, montero, welinton, nskala, rosier, mensah, nkoudou, ghezzal, tore =yonetim-td transferi
vida, mirin, lens, roco, douglas, ljajic, dorukhan =yonetim krizi
alpay, fatih, ahmet = yonetim sacmaligi.
caner erkin.

vallahi uzun zamandır her haliyle bu kadar kötü takım yapmayı becerememiştik. en son yine evladımız rıza çalımbay yapmıştı böyle takımı. sahada hiçbir şey vaat etmeyen bir takımımız var. ama şunu hatırlatmak isterim efsane gol attık.gol vuruşu dahil her şeyiyle çok iyi goldü. bizim çok ciddi bir değişime ihtiyacımız varken daha da boka batmamız önümüzdeki yılları da çöpe attı. artık kimse beşiktaşla ilgilenmek istemiyor. her branşımız da ayrı skandal işler var. her zaman dediğim gibi sonumuz kapkaranlık

şunu da yazmam lazım belki yazan olmuştur hepsini okuyamadım ama ersine çıkan kırmızı muslera'ya çıkar mı? bence çıkmaz. bence kırmızıyı geçtim faul bile yok. aynı şekilde geliyorlar birinin bacakları daha uzun olduğundan topla beraber tekmeliğe de vuruyor. ama ne kesinlikle hakemlikle alakası olmayan lise kabadayısı kılıklı hakem ne de vardaki hakem umursamıyor. bunlar işte hep hedefsizlik, sahadaki ruhsuzluk, yönetim ve tek heyetin umursamazlığından kaynaklanıyor. hakemler seni eziyor. perotti'ye çıkan penaltı kararına bakın nasıl hükmediliyor lige göreceksiniz.

Sergen'in yetersizligi kabak gibi ortada, ama transfer donemindeki sacmaliklar da ortada.
Mantiksizlikla kotu sonucu ayirt etmek lazim. Bazen mantikli birsey yaparsin ama hic tutmaz, bazen de cok mantiksiz birsey tutar.
Su ana kadar transfer donemlerinde illa ki mantiksiz isler oluyordu tek tuk, ama harbiden tek tuk oluyordu.
Cok elestirilen F.Orman doneminde cok kotu sonuclar doguran transferler oldu, ama bir mantik hep vardi bence. Lens mesela ligin en iyi kontra atak silahi, rakibinin en iyi oyuncusudy. Marcelo'nun satisi ilk etapta dogru gibi gozukmeyebilir, ama FFP cercevesinde kaynak yaratmak icin lazimdi. Pepe'nin maasi cok yuksekti, ama stoperini satip dunyanin bosta en iyi stoperini getirdin, bonservis kaynagini sakladin mesela. Bir mantik sezebiliyorsun.
Karius'ta bile bir mantik var. Kaleci cenneti Almanya'dan cikmis Liverpool'a kadar yukselmis bir kaleci. Cok kotu ciksa da bir mantik cercevesine yerlestirebiliyorsun.

Ama bu sene hic olmadigi kadar (Demiroren doneminde bile) mantiksizliklar oldu.
Elde Roco ve Mirin varken Montero ve Welinton'un gelmesi. Welinton-Fatih takasi zaten basli basina skandal. Montero gibi vasat bir oyuncuya oynama garantisi verilmesi. Dorukhan'la israrla sozlesme imzalanmayip takimda 8 numara pozisyonu doluyken Mensah'in o maliyetle gelmesi. Takima 85 tane sag acik doldurulmasi. Hasic cikis yakalamisken ustune Tore gelmesi, onun da ustune Ghezzal'in gelmesi.
Orta sahaya o kadar transfer yaparken cok kritik 1 ve 9 numaranin yarim yamalak adamlara birakilmasi. Sagbekimizin gidecegi mayis'ta belli iken elindeki 2 sagbekten birini kadro disi birakip digerini yangindan mal kacirir gibi kiralamak, takimin tek sagbekini ekim ayinda anca getirmek.
Herseyden evvel Besiktas su an Boyd, Lens, Douglas, Mirin'e hic yararlanmadan maas oduyor. Transfer doneminin basinda kontenjanimiz bostu, dogru planlamayla hic yabanci arttirmadan 14 kisiye tamamlanabilirdi. Su an 4 yabanci fazlaligimiz var, olacak is degil.
Bunlar bir mantik cercevesine yerlestirebilecegin ama kotu cikmis hatalar degil. Bile bile, goz gore gore yapilmis sacmaliklar.

Demiroren donemi dahil ben bu kadar abuk subuk yonetildigimizi, planlamadan ve bir akildan bu kadar uzak kaldigimizi hatirlamiyorum. Rezalet.

@turgay

Hocam ilk yarıda Ersinin daha net kartlık bir pozisyonu vardı, onu vermedi, sonra üstüne bu pozisyon gelince de Beşiktaş'a kıyak geçiyor demesinler diye verdi. Ligde zaten iyi hakemi mumla arıyoruz. İşte Sergen Hocanın kuvvetli yönü bir kere yaptığı gibi hakemlere ayar çekebilmesi, ama Başkanın habire batığız diye ağlarsa, kamuoyunda maaş ödeyemeyen ve yarışamayacak bir imajın olursa Hocanın ağırlığı da işe yaramaz, böyle gri pozisyonlarda da susmak zorunda kalırlar.

@BJK4EVER

İşte bu yüzden önder özen zamanında menajer görsem uçaktan aşağıya atarım sözü boşuna değildi. Zaten ne zaman ö.ö gitti ondan sonra durağanlık başladı.

Benim garibime giden bu dönemi yaşamış bilmiş adam nasıl bu hatalara düşebiliyor. Yav deyin aq transfer falan yok altyapıyla çıkıcaz vallahi razıydık billahi razıydık.

Sergen Yalçın'ın maç sonu açıklamaları ne kadar da adamcı, kayırmacı, satıcı bir karakter olduğunun işaretlerini veriyor. Ben iyi bir iletişimci olduğunu düşünüyordum ama değilmiş. Sırf kendi aldırdığı oyuncular sebebiyle gelen haklı eleştirilerden dolayı kadrodaki diğer oyuncuları gömüp birşeyleri savunmaya kalkıyorsun.

Yani ben Welinton'un çok maçını izlemesem de verisel açıdan defansif istatistiklerde belli bir süre oynamış oyuncular içinde sırıtmamasıyla bir şeyler katabileceğini düşünüyordum ama buradaki pek çok kişini zamanında dile getirdiği gibi eğip bükmeden düz kazma olduğu söylenebilir. Ulan bir insanın Beşiktaş forması giyebiliyor olabilmesi için en az bir tane standart üstü özelliği olmalı yahu ... N'sakala yine iyi kötü CL görmüş adam ama vasatlığı su götürmez bir gerçek. Bu iki adam için kariyerini yakmaya değer mi yani ?

Samet Aybaba'nın o çöplük kadroya oynattığı topa bakıyorum bir de buna bakıyorum, çok hakkını yedik Samet Reyizin ...

dün , kullandığı futbol terimlerinden dolayı avcı'yla dalga geçenler , bugün takımın başına getirdikleri sergen'e karşı sağır kesiliyorlar . amk sizin , beşiktaş'ın kamburları.. romantik söylemlerle , elbet birgün buluşacağız vs ile beşiktaşın temeline dinamit koydunuz . herkesin üzerinde ittifak ettiği temel özelliği "tembellik " olan adamı beşiktaş'ın başına getirdiniz. şimdi bu gitsin ,ikinci şenol dönemini başlatırlar . "geri dön geri dön , ne olur geri dön..." hayata biraz rasyonel bakabilen insan şu beşiktaş'ın vıcık vıcık romantikliğinden tiksinir arkadaş . neyse sezon sonu terennüm ederiz "avuçlarımda hala sıcaklığın ..."

Sergen'in üzerine fazla gidiliyor bence. Önde çok oyuncuyla baskı oyunu oynatıyor ama savunma oyuncularımız bu baskının sürekliliğini sağlayacak kadar dominant oyuncular değil. Rakipler uzun toplarla baskıyı kırabiliyor. Ligde şu an kapanan takımlara karşı kolay gol bulabilen bir takım da yok zaten. Yabancı sınırı kalktıktan sonra kadro üstünlüğünü kaybetti büyük takımlar.

İnsan bizim gibi aklıselim de olsa fanatik olunca kafasında sürekli bir " Acaba" ile geziyor ama ne yönetimin ne Sergen Yalçın'ın zerre bir futbol aklına sahip olmadığı burada defalarca dile getirildi. Tekrar tekrar anlatmaya gerek yok.

2 ay sağlık raporunu bekleyip geçen sene 66 dakika oynamış adamı birinci forvet olarak bu takıma alan bir yapılanmanın herhangi bir planı hayata geçirebilecek mali ve idari yönetimsel melekelere sahip olmasını beklemek mümkün değil.

Welinton'un seviyesi başka konu, bir de oyunu değiştirebilecek bir kurtarıcıymış gibi elinde tuzlukla Mensah'a koşturan çapsız bir teknik direktör var.

"Burası Beşiktaş burada 11 genç oynamaz" dedikten sonra gidip elalemin 21 yaşında en üst seviyede sadece 400 dakika oynamış oyuncusunu maçların %70'inde oynamaması durumunda 500bin € ceza ödemeyi tahhüt ederek kiralıyorsun.

Bunların hepsi kulübün futbol yönetiminin bir avuç futboldan anlamayan ego tatmini peşindeki tiplerin elinde olduğunu gösteriyor. Buradan sonra Beşiktaş'ın genel durumunun iyiye gidebilme ihtimali bana pek mümkün gelmiyor.

@Övünç

"Acaba" diyebilmek için aslında bir iki sebep var.

*- Birincisi ve en önemlisi, yarıştığımız takımların da 3 aşağı 5 yukarı aynı saçma tercihleri yapıyor olması. Yönetim uyansa, bu sene kim şampiyon olursa olsun arayı açamayacağını, açsa da şu transfer politikasıyla en fazla 2 sene içinde iflas edeceğini görür. Yanisi adam akıllı bir futbol yapılanmasıyla durumu düzeltmenin yolu var. Fakat zaten şampiyon olamayacağın belli olan bir sezonda "şampiyon olcam ben" diyip Welinton'u alırsan bir arpa boyu yol alamazsın. (Welinton burada bir metadır ve transfer politikasının yönelimini gösterir)

*- İkincisi, eldeki kadronun organizasyonunun hiç iyi yapılamıyor olması. Aslında "yan pas, geri pas" dan farklı oynayabilecek bir kadro ve form durumları yükseltilmeyi bekleyen en az 4-5 oyuncu var. Bu kadro kısa vadeli bir hedef için iyi organize edilebilir, daha iyi bir taktik ve diziliş seçilebilir.

Fakat birincisi için yönetim, ikincisi için teknik direktör hiç bir ışık göstermedikleri gibi, kaldıkları her süre, durumun düzelme ihtimalini logaritmik olarak azaltıyor.

Genç oyuncu meselesi de defalarca kez konuşuldu, tartışıldı. Ülkemizde genç oyuncu konusu iyice bir "tabu" haline geldi. Ben 20 yaşındayken de "iyiyse oynar, bak Nihat nasıl oynuyor" denirdi, şimdi de "kardeşim Rıdvan da NSkala'yı geçemiyorsa kendine bakacak" deniyor. Altyapı'dan futbolcu çıkması konusunu, 17 18 yaşındaki çocukların kendi kişisel tercihlerine bırakmış vaziyetteyiz. "Oynamak istiyorlarsa kendilerini gösterecek".

Aradaki 20 yılda Necip dışında kadroda istikrarlı bir şekilde bir tane alt yapı oyuncusu bulunduramadık. 20 yılda dünya futbolunda olanlara bir bakın, bir de bizim takımlara.

Altyapı'dan oyuncu yetiştir-e-memeyi "biz büyük takımız" diye savunanlar ve bununla övünenler de var. Sahaya gelince dördüncü, beşinci halka Avrupa takımları "top diye" oynuyor bizi ama.

sıkı durun geliyorrrrr : "genclerle oynasaydık da 10 puan alırdık, belki daha fazlasını alırdık".
Ohhh rahatladım, iyi geldi be:)

Arada kaynamasın, Caner severler FB maçının özetini izlesin en azından. Bu hafta da iki asisti var.

Sergen anasından ballı doğmuş. Önümüzdeki maratonda almamızın zaten muhtemel olduğu peşpeşe yenilgiler için şimdi gerçek bir mazeret çıktı, takımın yarısı covid. Yalnız büyükler arasında neden sadece bizde covid çıkıyor, bu bir tesadüf mü yoksa yönetimsel veya futbolcuların motivasyonu ve yaşam tarzı ile ilgili sıkıntılar mı var, onu merak ediyorum.

Vallahi ezik bir camiayiz beyler. Daha simdiden olduk bittik havasindayiz.
Vida yoksa Montero oynar, sakat degilse Welinton oynar, yoksa Josef geri cekilir. Sagbekte Dorukhan var, orta sahada zaten bolluk var.
Ahlar vahlara gerek yok. Kaleci sikinti yaratacaksa zaten senin transfer yapmamandan dolayi var. 85 tane sagacik alacagina, 60 stoperli kadro kuracagina adam gibi bir yabanci kaleci alsaydin zaten sikinti olmayacakti.

Bu gecen sene GS'nin 1-1 berabere kaldigi ve Basaksehir'den cok daha iyi oynadigi macin kadrosu:

Okan Kocuk, Linnes (Dk. 79 Şener Özbayraklı), Donk, Lemina (Dk. 53 Emin Bayram), Saracchi, Seri, Feghouli, Belhanda, Ömer Bayram (Dk. 79 Taylan Antalyalı), Onyekuru, Emre Akbaba

Eksikler: Marcao, Luyindama, Muslera, Mariano, Falcao, Adem.

Onlar eksik kadroyla catir catir oynayip berabere kalmis.
Biz daha elimizde iyi-kotu kadro cikabilecekken simdiden yenilgiyi kabullenmis durumdayiz. Ezik camia ve winner camia arasindaki fark bu.

Aglamaktan baska birsey yapmayan bir baskan ve risk almak yerine sadece gorev suresini uzatma pesinde olan bir antrenorle de baska birsey beklenmez zaten.

Herkes iyi mi, blog çalışıyo mu?