.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

27 Kasım 2019 Çarşamba

SL 13 Beşiktaş - İstikbal Mobilya Kayserispor


Tarih:  2 Aralık 2019 Pazartesi 20.00

Stadyum: Vodafone Park

Hakem Hakkında Bilgi: Ümit Öztürk

Sakatlığı Bulunan Oyuncular: Dorukhan Toköz, Douglas/ Levent Gülen, Alpay Çelebi, Bernard Mensah

Cezalı Oyuncular :  Victor Ruiz / Pedro Henrique


Not :  Sakatlık ve Cezalı Bilgileri Transfermarkt'tan alınmaktadır. 

75 Yorum:

stfud dedi ki...

Bratislava maçı vardı oysa:) bari o maçı alsak da sıfır çekmesek.

yilmaz dedi ki...

Elimde olsa, tüm futbolculara, ana dillerinde "Beşiktaş Avrupa'da, çok daha zorlu gruplara, çok daha kötü kadrolarla düştü. Şimdiye kadar 0 çektiği, galibiyet alamadığı tek bir sezon bile olmadı. Bu lekeyi alnınıza bulaştırmayın. Hoca aksini söylese de bu maç, ligin son sırasındaki takımla evinizde oynayacağınız lig maçından çok daha önemli. Bu maçta alacağınız galibiyetle tur atlayacakmış gibi oynayın" derdim.

Ana dili Türkçe olan hocaya bunu anlatamıyoruz, belki oyunculara anlatırız. Kayserispor'u yenmek için Bratislava maçına yedek kadro çıkarmanın, saçma kadro çıkartmanın lüzumu yok. Bu maçı kazanınca da yenebiliriz Kayseri'yi. Lütfen şu muhtemel yenilgiye kılıf bulmak için boktan, boşvermiş bir oyun oynamayın. Ligde lider ile 3 puan fark var. Daha ligin 13. haftasındayız. Kayseri'ye yenilsek bile 6 hafta içinde hem Fener'le hem Sivas'la maçımız var. Telafi etmek elimizde. Ama seri başı olduğumuz grupta 0 çekersek, bu leke senelerce bizimle kalacak. Bu kadar önemsiz bir detay değil bu. Lütfen.


fidddas dedi ki...

Abdullah Avcı hem oynattığı oyun ile hem kadro tercihleri ile hem demeçleri ile hem de avrupa kupası konusuna yaklaşımı ile Beşiktaşta çalıştığının farkında olmadığını ve Beşiktaşa uygun olmadığını gün aşırı kanıtlıyor.
Ben en geç devre arasında gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yıl sonunu beklemeye gerek yok, ikinci yarı yapabildiğimiz kadar sonraki sezona hazırlanır ve ikincilik kovalarız.
Kim gelecek diye soruluyor hep, hoca bulunur. Beşiktaşta düşük bütçe ama istekli oyuncularla kendini kanıtlamak isteyen hoca bulunur. Biz Başakşehir değiliz, hoca önce bunu kafasını büyük ve kalın harflerle yazsın. Sonra oynatacağı oyuna falan daha kolay karar verir.

Adsız dedi ki...

@fidddas

Aynen. Takım böyle kısır gollü geriden hızlı hücum mantığıyla hücum edecekse bu işi çok daha iyi yapabilecek Slomka var boşta. Ama bu tarz Beşiktaş gibi bir kulübe uygun değil. Romantik diyecekler çıkacaktır ancak mevcuttan daha kötü olacağını düşünmediğim için, Edin Terzic dahi daha derli toplu bir futbol izlemememize vesile olabilir, ötesindeki sezonlar için de umutlu bir başlangıç olur. Bu sezon için pragmatik şekilde ümit besleyenlere lig gerçeklerini hatırlatmak isterim. Bu şekil isimli takımların berbat oynadığı sezonlar Beşiktaş'ın şampiyon olabilme ihtimali 2009'da kaldı, artık ne yapıp ne edip yedirmezler, iki kırmızı kart 3 penaltıya bakar o iş. Ki renkliler o sezon o kadar berbattı ki ilk 3'e bile giremediler ve bu durum sezon bitmeden haftalar öncesi belliydi.

fidddas dedi ki...

@james
Hocam hakem müdahalesne gerek yok. Bu oyunun kendisi saatli bomba zaten. Gol aymak ve galibiyet tamamen şansa bırakılmış durumda. Mutlaka patlar, hakem biraz aleyhinde olsa yine patlar her türlü patlar bu oyun. Geçen sene patladı, bu sene adın Beşiktaşken mi patlamayacak. Tamam

Basar dedi ki...

Beşiktaş cikletine maça çıksa kazanmak için oynar. Yedeklerle oynadığımız Leipzig maçını bile deplasmanda kazanmıştık. Burası başakcity değil!

Bu hoca hakikaten bünyeye hiç mi hiç oturmadı. Zor durumdan dönüş yaptık, zirveye adım kaldı ama hala son derece mutsuzuz, gelecek göremiyoruz. Arkadaşlarımı okudukça sene ortası için ben de kabarıyorum. Sene sonuna kesin teşekkür edilmeli.

Armagan Kaymaz dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Armagan Kaymaz dedi ki...

Boyd net gonderilmeli. Rebocho gununde degildi. Oguzhan ise ustune toprak atilmis sekilde.

Hoca oyunu cok iyi okudu ve son 30 dk gittikce baskiyi arttirdik. Artik son dakikalarda inanilmaz seviyelere cikti baski ve, ercan taner’in deyimiyle her atak onemli pozisyon oldu.

Macin hakki galibeyetti, tebrikler.Hem moral oldu lig icin, iyi macti.

Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Hidayet dedi ki...

oğuzhan bambaşka bir dünyada yaşıyor . ciddi endişelenmeye başladım . stoper top sürerken el kol hareketleriyke gel , tamam , oraya ... vb işaretler yapıyor eliyle koluyla. otoparkçılar gibi .. fakat ne hikmetse ne zaman top ve kendisi rakip yarısahaya geçti çok kullandığı elleriyle bir tane top istemiyor . rakip oyuncuların arasına/arkasına gidiyor ki top kendisine gelmesin . biraz insan tanıyan birisi bu adamın beşiktaş'ta futbol oynamasının psikolojik açıdan imkansız olduğunu anlar . ben bu adamı beğenmediğim için gitsin diyordum da oğlum kendin için git lan . oğuzhan velev ki dünyanın en yetenekli oyuncusu olsun , şu psikolojiyle beşiktaş'ta bir halt yapamaz . git birader sağlığın için git . tekrar futbola dönmek için git . deli misin abicim eriyorsun günden güne .

Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
sports guy dedi ki...

Bratislava maci icin..

1) elneny'e yapilan bariz penaltiyi calmayan hakemin yasamamasi lazim.

2) mac kazanma aliskanligina tam gaz devam. Belki de ben boyle yazinca dalga geciyorsunuz normaldir, ama onemli oldugunu dusunuyorum hala. 0 cekmedik bana yeter. Simdi odak noktamiz lig.

Ilk 4 istiyorum. Takim cirpinsin, yiksin, o ilk 4u alsin. Bu sene ozelinde baska istegim yok.

Bir de avci'dan deplasman derbilerinde ekstra bi seyler bekliyorum. Umarim verir.

Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Emre Toraman dedi ki...

Fatih Aksoy Sivas'ta 3 maçtır defansif ortasaha olarak ilk 11 çıkmış. Var mı performansını takip edebilen?

Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

@Ahmet Usal

Derdimiz Beşiktaş olduğu için "keşke" diyerek söze başlayayım, ki bunun içinde temenni de var elbette.

Öncelikle renklilerin yatırımlarının yanında bütçe sıkıntısı nedeniyle zayıf kaldığımız konusuna değineyim. Transfermarkt verilerine göre Beşiktaş'ın satıl almalar/kiralıklar dahil bu sezon harcadığı transfer miktarı 15,85 milyon avro. FB için bu rakam 16,41 milyon, GS içinse 9,1 milyon. Renkli kardeşlerin transfer icraatlarının karşılığını alıp almadıkları gayet tartışılır ancak konunun bütçe olduğuna katılamıyorum.

Diğer yandan devre arası transferleri konusunda pek ümit de taşımıyorum maalesef. Bahsedilen isimler özellikle Sivas'ın bu sezonki performansı sonrası zaten podyuma çıkmış oyuncular. Birincisi, bu durum klasik seçmece işler. İkincisi ve daha önemlisi ise Sivas'ın liderliğe yükselmişken ilk 11 oyuncusu olan iki ismi bize kaça bırakacağı. Misal Şenol Hoca da vakti zamanında genç oyunculardan bahseden medya mensuplarına Belçikalı genç bir bekten bahsedip onu almak isterdim demişti de piyasa değeri zaten uçmuş bir oyuncuydu, o hesap. Bu konuda Gürcan iki ay önce yazmış ama 2 gün önce fark edip okuma şansım oldu.

Atletizme dayalı oyunu hızlı ve çabuk geçmekle ilgili ise, bunu pas istasyonları kullanmadan yapmak isteyen herkese naçizane Serpil Hamdi Tüzün'ün total futbolu anlattığı kitabı tavsiye ederim. Yönettiği genç milli takım ve bir dönem Beşiktaş dışında tüm liglerimizde bunu bir nebze başaran Altınordu ve Buca gibi gençlere önem veren kulüpler dışında örneği pek yoktur, ülkemiz kulüp yönetimi ve taraftar anlayışından ötürü zor zira. Peki bu futbol için pas istasyonu ve istasyonları önemliyken bizde bunlar kim. Geçmişte tiki-takavari hücum ederken bu konuda öne çıkan Sosa ve Oğuzhan'dı ama takımın gelişimiyle birlikte bakınca Veli ve Atiba'nın önünde oynayan her hücumcunun bunu yaptığını farklı hücum aksiyonlarında görebiliriz. Ancak bu olduğunda, anlık parlayan kesitler yerine daha oturmuş ve uzun vadeli işler görebiliriz. Ne diyelim, bu pozitif bakış açısı, kişisel görüşüme değinmeden, inşallah bu durumun gerçekten gelişimiyle ilgilidir.

yilmaz dedi ki...

Bu maçın hakemi ile ilgili serzenişlerimiz haklı. Fakat unutmamak gerekir, bir kaç sene önce Skomina, Klattenburg, Lahoz vs geliyordu maçlarımıza. Grup maçlarının bitmesine 2 hafta kala havlu atmış takımın maçına da böyle abuk sabuk hakemler geliyor işte. Bizim Halis'i de, Göçek'i de veriyorlar UEFA maçlarına. Yine çuvaldızı kendimize batırdım ya la :)

Bu posttaki ilk yorumda yazdığım üzere, oyuncuların, kısmen de hocanın maça gereken özeni göstermesi mutlu etti beni.

Bratislava'nın maçın son 15 dakikasında ne yapmak istediğini de pek anlamadım. Şimdi bu adamların tur ihtimalleri mucizeye bağlıydı fakat mucize için önce kazanmaları gerekiyordu. Maç berabere geldikten sonra kalesine gömülüp 1 puan için çıldırmış gibi savunma yapmaları, hadi yaptın 2-1 olunca herşey bitti diye kendilerini yerlere atmaları filan çok komikti.

Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

@yilmaz

Umut bağladıkları maçın ilk yarısı olumsuz şekilde 1-3 bitmiş, o ilk yarıda 3 gol atan takım berabere kalsa bile saf dışı kalacak toplam değeri 12 milyon avroluk bir takımın beraberlik halinde alacağı para muhtemelen tüm grup maçlarının seyahat vs masraflarının tümünü karşılayacaktı.

Ha buna karşın 0 12 milyonluk takım grubu bizden önde bitirdi, o sadece bir detay.

Adsız dedi ki...

@Ahmet Usal

Pozitizivmine de severek katılsam da, olumlu verdiğin maçlarda değinilmeyen rakibin hali hakkında da detaylı konuşmayı üşenmeden diliyorum. Üşenen benim, ama cımbızla bir iki maç seçince bira eşliğinde böyle bir rahatlama da geliyor doğal olarak.

Bariz anlamadığım konuyu yazayım. "Konu transfer sihirbazlığı,eski dönemlerde bunun mimarı yöneticiler yönetimde ve konudan sorumlu". Birincisi kişisel görüşümle buna dayalı bir teknik yönetimi olan herhangi bir vatandaşı Beşiktaş'ta görmek istemem; öte yandan, göreve geldiğinde bahsettiğin adamlar zaten yoktu. O kadar dahi sihirbazsa elbette neden olmasın.

Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

@Ahmet Usal

Yeni yönetimde yer alanların bu konularda daha öncekilerden en önemli farkı maliyeti yüksek oyuncuları beklenmedik maliyetlerle takıma kazandırmaları. Daha bir özetiyle takım oyunuyla ilgisi olmayan ama yazan Talisca ya da kariyerinde çıkış arayan Gomez gibileri getirmeleri. O halde işin teknik yönetim boyutu nedir? Elinde düşük maliyetli gençlerle şimdikinden daha başarılı olan Bilic'i eleştirirken şu andakilerin neden dokunulmazlığı olsun, önümüzdeki 10 yılın kadrosunu mu kuruyorlar yoksa altyapıyla doğrudan bağlantılı bir sistem mi oturtuyorlar?

Bakınız sezon başı biri geçtiğimiz yarım sezon kiralık olmak üzere 4 oyuncuya 15,4 milyon avro sözleşme bedeli ödemişiz. Üstüne yine ilk 11 oyuncusu olarak düşünülen üç kiralık oyuncu daha katmışız, etti 7. Hocanın göreve gelme tarihi tüm bu transferlerden eski, yani benden önce deme durumu yok. Zaten kaleci ve golcü dışında elinde 2 kalıyor.

Şimdi başa sarıp yeni bir Talisca ya da Gomez mi bekliyoruz. Alsınlar ben de lig özelinde yönetirim kadroyu.

Neyse, konu inanma meselesi ve Beşiktaş'a inananlara lafım olmaz.

Ahmet Usal dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Hidayet dedi ki...

fikret orman bu klübün tarihine geçeceksin ! daha geçmedin geçeceksin !

Armagan dedi ki...

1. Sampiyon takimin min 20 galibiyeti olmasi gerek dersek ilk yari min 9 galibiyetle kapatmali.

2. Onumuzdeki 5 macin 3u dusme potansiyelli takimlarla. Bunlara bir sekilde konsantre olup puan kaybetmezsek zaten 9 galibiyet cepte.

3. malatya ve/veya fener maclarindan alinacak puanlar ise ekstra diye düsünülebilir.

4. Kisacasi devreyi min 30-32 bandinda kapatmaliyiz eger erkenden sampiyon muhabbetine gireceksek. kayseri'de falan puan kaybedersek zaten yalan olacak isler.

O nedenle bir sekilde lami cimi olmadan alalim bu maci!

Mayor dedi ki...

olaya bak ts-gs berabere, fb 2 puan kaybetti. Lig sonuncusunu yenersek bir anda 3luge cikiyoruz.
A.N.C'nin sansi mi diyeyim, nedir bilemiyorum. Oyun olarak ortada birsey goremesekde, umarim kazanma motivasyonu ust duzeyde kalir.
Ilk yariyi ilk 3 icinde bitirirsek Avci ile devam edilmemesi kumar olur. Fakat lig sonuna kadar avci ile devam edilmesi de kumar olur zira takim her an sallanip yikilabilir gibi gozukuyor. Bir degisim olacaksa bunun hesabini cok iyi yapacak bir yonetim var mi?

turgay dedi ki...

kendi sahanda 17de17 yapsan, düşen 3 takımdan 6 galibiyet alsan zaten 20 galibiyeti buluyorsun. zor değil yani bu kötü ligde bu kötü rakipler varken şampiyon olmak. ama biz kendi sahamızda daha maç kazanamıyoruz. 3 sezondur zaten sıkıntı burada.

Son haftalarda oynadığımız futbolu beğeniyorum. Ligimiz de maçlar fiziksel mücadelenin ötesine nadiren geçiyor. Teknik taktikten ziyade kör dövüşüne benzer bir şey izliyoruz. Ben Avcı'nın uzun vadede taraftara kör dövüşü dışında bir şey izlettirebileceğini hissediyorum. Yeter ki ilk yarı sonuna kadar en azından evimizde puan kaybetmeyelim.

yilmaz dedi ki...

Bu sene şampiyonluk barajı lig tarihinin en düşük puanı olabilir. İkinci yarı bir takım süpürmezse tabi. Doğal şampiyonluk adaylarının puanları 30'lara anca çıkacak gibi duruyor, çıkmayabilir de. O yüzden şampiyonluğu değerlendirirken ligin geçmiş yıllarının ortalamalarını almaya gerek yok. Bu sezon kendi içinde değerlendirilmeli.

Geçen sene GS ligin ilk yarısının sonlarına doğru kriz yaşarken biz uyuduk. Aradaki puan farkını açamadık. İkinci yarı sakatları, cezalıları bitti, lige ağırlığını koydular. Aynı hatayı yapmamak istiyorsak, GS ve FB'den en az birine 1-2 maçlık fark atmalıyız uygun lig fikstüründe. Bu maçı kazanırsak GS ile 4 puan yapıyoruz. FB'den de bir puan koparırsak ikinci yarının başlarındaki nispeten zorlu fikstürde hata yapma kotamız olur.

Bu maça gelirsek Bülent Uygun otobüsü park edecektir. Çok katı bir savunma anlayışıyla çıkacaktır maça. İlk golü kalemizde görürsek kabus gibi bir maç olur. Savunmada çok fazla açık vermeden, araya bir tane sıkıştırılıp kazanmalık bir maç. 1-0 olsun bizim olsun.

sports guy dedi ki...

kayseri'nin rezalet bir savunması var. iki tık baskı kuran her takım kabus gibi çöküyor üzerlerine, savunmadan top çıkarma konusunda da ciddi sıkıntıları var.

arada yapılacak bir 10 dakikalık pres bile gol getirebilir, sakar bir takımlar.

normalde bu tarz maçlarda temkinli konuşurum, ama bu kayseri'nin bugünkü maçtan çıkabilmesi için inanılmaz şanslı olması lazım.

Hidayet dedi ki...

"men in black" ...

fidddas dedi ki...

hoca bizim bloğu okuyor galiba :)
kayseri zayıf takım ama en azından beşiktaş gibi oynuyoruz.

Basar dedi ki...

Tamam Kayseri zayıf ama hele şükür! 1-0’a değil averaj düzeltmeye oynuyoruz. Elneny asist yaptı, Atiba gol attı (Elneny de atıyordu neredeyse)

Bir takımdan bu akşam başka şey istenmez! (Burak ve Caner’e sitemler sonra) İnşallah aynen devam

Devre arasında llajic ve lens depresiflerini okutsak büyük dertten kurtuluruz. Llajic tam bir sevimli hayalet.

Emre Toraman dedi ki...

İstanbul'da yaşayanları kıskanmayı özlemişim.

sports guy dedi ki...

Valla tahmin ettigim gibi bi mac oldu. ilk on dakika tutuktuk, o andan sonra hem hoca ittirmesi hem de oyuncularin kendi karar vermesiyle beraber deli bir prese basladik.

Karsida hakkaten pas yapamayan bir takim varken bu dogal bi reaksiyondu. Goller geldi fis cekildi mac bitti.

Gecen hafta yazmistim tek sikinti ic sahadaki cosku eksikligi diye. Deplasmanda rakip uyutmaya devam, ama iceride arada boyle maclar lazim.

Tribun o kadar acti ki boyle bir oyuna Avci bile ilk defa kabul gordu.

Etti 6da 5. Haftaya kasimpasa, yine galibiyet bekliyorum. Sonra malatya'ya karsi iyi bir sinav veririz Kadikoy oncesi.

Eksikler yok mu? Var elbette. Ama su bas dondurucu ilk 45in hatrina susuyorum. Guzel bir his bu, ozlemisim.

sports guy dedi ki...

Pardon 7de 6 olacakti o.. 5 maclik seri yapmisiz haberimiz yok :)

yilmaz dedi ki...

Tamamen oyundan bağımsız skorlara bakarak söylüyorum, arkadaş nerelerden döndük? Sıralama ile de ilgilenmiyorum, çünkü sıralama tek başına bize bağlı bir durum değil. Ama Trabzonspor'a yenilip 16. 17. sıralara düşüp Göztepe'nin filan yenilmesini bekliyorduk bi ara 18. olmamak için. O aralar ben skor gelsin de oyun önemli değil demiştim kendi kendime. Sanırım o eşiği geçtik.

Avcı'nın Başakşehir'deyken de rakiplerini (mesela bizi) sinir eden uzun galibiyet serileri olurdu. Bu serinin küçük bir kopyasını bizde de yaşadı.

Avcı ikinci yarıya başlayacak krediyi kaptı. Bu iyi mi, kötü mü göreceğiz.

YSY dedi ki...

Yani olumluyum ama kayseride çok helva gibiydi be ya.. ne bileyim geçen hafta konyaya falan oynasalardı bu oyunu heh birşeyler oluyor lafını daha rahat kullanacaktım. Herneyse en azından psikolojik etkisi iyi oldu bu galibiyetin.

Huzeyfe dedi ki...

Maçı izlemedim ama Abdullah Avcı'nın Beşiktaş'ının 4 gol atacak bir oyunu olmadığını biliyorum. Muhtemelen ön alan baskısıyla kaptığımız toplarla gittik kaleye. Elneny ve Atiba'nın ısı haritalarına bakınca da net gözüküyor.
Bu arada Elneny Beşiktaş'a geldiğinden beri en çok top kaptığı, ikili mücadele kazandığı maçı oynadı. Bu tesadüf değil tabi ki. Önde baskı demek bu. Beşiktaş taraftarı bu oyunu oynatır takımına. Zaten Avcı'nın maç sonu açıklamaları da bunu söylüyor. Teknik-taktik tek kelime duymadım bu maçla ilgili.
Aslında maçtan önce yazacaktım, Beşiktaş senede 20 beraberlik 10 galibiyet almanın başarı görülebileceği bir takım değil. Üstelik bunu genç oyuncu yetiştirmeden, kiralık Elneny üzerine oyun inşa ederek, Caner'in ortalarından başka gol planı üretmeden yapmanın hiçbir mantığı yok. Abdullah Avcı çok şanslı. 7 haftadır -ki bazen ciddi şansla- Beşiktaş hiçbir maçta geri düşmedi veya rakibe yakalanmadı öne geçtikten sonra. Eğer mucizevi bir şekilde Avcı-Beşiktaş ruhu sentezi bir şey ortaya çıkarsa fikrimi değiştiririm. Yoksa Avcı'yla olacağını sanmıyorum.

turgay dedi ki...

akıllı olsak ya da yahiç beyefendi biraz sorumluluk alsaydı 7-8 olacak bir maçtı. bizim gibi yan pas kralı bir takıma bile dikine pas yaptırdı kayseri. bence bu cümle bile maçı özetliyor. hafta içi kupa hafta sonu da şota ve hikmet karaman peşinde koşan kasımpaşa maçlarında da istediğimiz skorları alırsak malatya ve fener maçlarına çok daha yüksek özgüven ile çıkmış oluruz. oyuncu tercihlerini ve değişikliklerin geç ve bence yanlış yapılmasını eleştirmeden galibiyetin keyfini çıkarıyorum bu sefer.

sports guy dedi ki...

yorumları okuyunca enteresan geldi. mesela @huzeyfe demiş ki, avcı bu 7 haftada çok şanslıydı.

doğru bir tespit olabilir açıkçası, bazı kırılma anlarında iyi yırtmışlığımız var. konya deplasmanındaki iptal edilen gol akla ilk gelen.

ancak bu eksik bir tespit değil mi? ondan önceki maçlardaki şanssızlık faktörü ne kadardı acaba? normal şartlarda rahatça kazanacağımız bir oyun ortaya koyduğumuz antep deplasmanından puansız döndük, keza içerdeki rize maçında oğulcan'ın içine bir anda messi kaçtı saçmasapan bir gol yedik, o maç da lige en iyi oynadığımız maçlardandı bana sorarsanız.

yanisi zaten iç sahada sadece ön alanda baskı uygulayarak da 4 gol atabilirsiniz, çok değil iki sene önce tudor o formülle fırtına gibi top oynattı içerde gs'ye. deplasman sıkıntıydı belki ama gs'nin sahasına çıkan her takım maça 1-0 yenik çıkıyordu resmen. bu da bir "oyun"dur.

bu ligin son yıllarda iyice geldiği nokta artık içeride parçalayıp dışarıda uyutan takımın avantajlı olmasıdır. gs ve fenerliler takımlarına bu haftasonu çok geçirdiler mesela, ama bence oldukça değerli puanlar aldılar. o iki takımın da asıl problemleri deplasmandan ziyade iç saha zaten. orayı toparlayamadıkları sürece daha çok acı çekerler. gs'nin iç sahada o eski coşkusundan eser yok, fener ise inanılmaz derecede sakar bir takım. bitirme konusunda muazzam sıkıntı yaşıyorlar, ve az pozisyon vermelerine rağmen çok kaliteli pozisyon veriyorlar.

sene başında takım çalkalanırken de hedefim aynıydı hala aynı. bu sene kazasız belasız ilk 3 ilk 4 civarında geçsin, seneye iyice uyuşacak kimlikle bu lige damga vuralım.

sırf o yüzden başakşehir ve trabzon'a da ayrı bir sempatim var bu sene :) sivas kesinlikle ligi alsın istemem, öyle bir şey olsa rıza hoca herhalde öyle bir şişirir ki göğsünü patlama noktasına gelir, sağlığına yazık.

ben takımdan umutluyum ya, bilmiyorum neden böyle hissediyorum ama bir şey beni çekiyor. yavaş yavaş saha dağılımının oturmaya başlamış olması da bunda etkili olabilir.

maçla ilgili son bir anektod daha vererek kapatayım, takımın hatadan dönme konusundaki verdiği reaksiyon etkileyici. ilk 5 dakikada inatla 1e3 diaby ile top buluşturduk, buradan bir veya iki kez kayseri basarak kontraya dahi çıktı. maçın kalanında bir daha aynı hataya düşülmedi. herkes birbirine yakındı, kimse kendini tam anlamıyla yalnız hissetmedi.

yıllardır virüs gibi üzerimize yapışan "kanat oyuncularını çizgide yalnız bırakma" sendromunu atlatma ihtimalimiz var gibi duruyor artık. bu olsun ben razıyım zaten.

Hasta ti dedi ki...

lig sonuncusunu yendik diye bu kadar sevgi felan, ayi yavrusu misali :)

yilmaz dedi ki...

lig liderine yenilince de üzülmeyelim o zaman :)

Zaitsev dedi ki...

Görsel olarak güzel maç oldu. Erken gol gerekliydi. Attık ve maçı bitirdik. Daha fazla da atabilirdik ama olmadı.

Diaby bu ligin ve takımın oyuncusu değil. İlk yarı ofsayt diye kesilen pozisyondaki içeri devrilmesi hariç kötüydü. Ama yine 85 dakika filan sahada kaldı. Onun yüzünden tek kanatlı bir oyun oynadık. Boyd'u beğenmiyoruz ama sola çekip şut çekecek diye de bu eziyet çekilmez.

Ljajic'i vermediği 1-2 pas harici beğendim.

Oyuncu değişiklikleri ise laf olsun diye yapılmış gibiydi. Madem 75e kadar bekledik, o dakikadan sonra Muhayer, Umut filan gireydi. Bitmiş maçlarda Burak çıkarılmalı sahadan.

@ sports guy

Rize maçında sahaya bek oyuncusu atacağımıza 2ci forveti soksak maçı alırdık. Maç bittiğinde sahada kaleci dahil 8 defansif oyuncu vardı.

Huzeyfe dedi ki...

@sports guy

Haklisin, futbol lineer bir oyun olsa ilk 6 maçta 3, son 7 maçta 4 galibiyetimiz olur belki yine aynı puanda olurduk.
Benim söylemek istediğim şu: Ligin ilk yarısı bitmek üzere ama biz yeni bir teknik direktörden yapmasını istediğimiz hiçbir şey göremiyoruz. Bunu da 3 noktada özetleyeyim.
1. Performansını geçen seneden yukarıya taşıyan oyuncumuz var mı? Yok.
2. Takıma kattığımız genç-altyapı oyuncumuz var mı? Yok.
3. Oyun olarak ustunlugumuz, net bir gol planımız var mı? Yok.

Diyorum ki iç sahada taraftar coşkusuyla bütünleşen takım önde baskıyla kazanır. Beşiktaş bunu yıllardır yapıyor. Bu Avcı futbolu değil. Beraberlik futbolu oynatıyor bu adam bize. Üstelik de bunu kiralik oyuncularla, yaşlı oyuncularla yapıyor. Ben burada bir değer göremiyorum. En nihayetinde bir teknik adam geriye bir değer bırakmalı. Yoksa Şenol Güneş devam etseydi. Ne farketti? Niye yeniden bir oluşuma girdik? Bunu da Güneş'ten artık bıkmış biri olarak söylüyorum.
Son söz, Avcı kendini Beşiktaşla bütünleşecek bir formatta yenilemedikçe uzun soluklu bir basari gelmeyecek.
Sloven Bratislava maçından sonra yazacaktım, vazgeçmiştim. Leipzig CL gruplarından çıktı bu sene Emil Forsberg'in golleriyle. 3 senedir aynı takım, aynı mantalite, bir plan var ve sonuç uzun soluklu bir CL takımı. Biz de elendiğimiz Avrupa ligi formalite maçında son dakika penaltısıyla kazandığımız için mutlu olmak durumundayız. Üzücü değil mi? Ben bunu istemiyorum artık. Beşiktaş'ın teknik direktörlüğünü yapan insanin bir değer katmasini istiyorum takımına.

beagle dedi ki...

Besiktasin 55 60 puandan aşağı aldığı sene hatirlayan var mi? Samet Aybaba feda sezonu bile benzer noktadaydi. Bu tip galibiyet serileri hiçbirşey ifade etmiyor. Yukarida @Huzeyfe'nin sorduğu sorular onemli. Nereye gidiyoruz?

Ilk yariyi 14 galibiyet ile bitirdiğimiz sezon bile şampiyon olamamış takimiz. Bu pastirma yazlarini oyuncu kazanmaya kullanmak disinda çıkış yok. GSyi karanlik görüyorum ama FB aciklarini kapiyor. Yaslisi az ve 2-3 mevkide eksikleri kaldi.

Oguzhani kazanmaya çalışmak önemli, Roco'nun en azindan Hava zaafimizi azaltmasi da olumlu oldu. Ama ileri hatti berbat kurgulamaya devam ediyoruz.

Adsız dedi ki...

Galibiyetin küçümsenecek tarafı olmaz, lig sonuncusu vs. Ama bana göre en enteresan olanı, takımın teknik yönetiminin istediği iddia edilen ve bunca geyiğin üzerine yapıldığı kanat/iç bölgeleri. Alınan puan özelinde değil ama işte bu noktada Atiba ile bulunan golün defansı az biraz düzgün olan takımlarda da olabileceğini düşünme konusu devreye giriyor. Zira az biraz oyunu görebilen dediğimiz Beşiktaşlılar bile neredeyse Atiba'dan 8 yapıldı diye kabullenip harmandalı oynayacak.

Huzeyfe'nin çok mantıklı şekilde bahsettiği soruların da ötesinde, yani madem işi gücü bırakıp herkes bizimle uğraşıyor o nedenle şunu bunu yapalım mantığını kabul ettik diyelim, ligin ortalamasının çok üzerinde kadayıf olan defansa karşı Atiba ileri çıkıp bir de gol arayıp attı diye tek önceliğimiz kanat mı oldu. Sezon başında bu bölgeye alınan 2 oyuncunun varlığını da geçelim madem, mevcut durumda dahi emprovize işler dışında nasıl bir organizasyonumuz oluyor ki sonucunda bariz görünen kanat eksikliği olsun. 35'liklerin formuna bağımlı olduğumuz konusuna girmiyorum bile.

Zamanında bilge kişi Beşiktaş hakemi de yener derken bu safi gaz değil bir sürü olumlu şeyin kombinasyonuydu. Kusura bakmayın ama ne federasyon, ne hakemler ne de dış güşler Beşiktaş'ı aşağı çeker, sadece ve sadece taraftarı çekiyor başka da birşey değil.

Telefon kulübesinde çalım atanlarla gelen şampiyonluk hayırlı ve uğurlu olsun.

yilmaz dedi ki...

@james

taraftarın yani bizim önceliklerimizle teknik direktörünki aynı değil. Avcı olağanüstü bir durum olmadıkça atiba elneny ljajic ile bitirecek sezonu. Boyd ile Diaby'den istediği kanat performansını (çizgiye basarak oynadıklarında) alamadı. Kanatlarda Caner ve N'koudu'ya muhtaç şu anda. Bu yüzden kanat oyuncusu aradığını tahmin ediyorum.

Ljajic'i de Ozzie'yi de denedi ortasahada, olmadı. Şimdi 8 filan değil, Atiba Elneny ile iki 6 oynatıyor.

Yanisi aslında karar vericilerin, Kayseri maçında atılan golden sonra fikir değiştirdiği yok bence.

Kendi fikrimi de açıklayayım. Eğer Gelecek sezonun planlaması dahilinde bir transfer yapılacaksa devre arasında eyvallah. Ama bu sezona bir yama yapılacaksa, Eldeki oyuncularla devam edip "telefon kulübesinde adam geçen" tek bir oyuncu almayı yeğlerim.

Elneny kiralık, ama rakipte bir değil, 3 tane kiralık Elneny var. Yani ligin gerçeklerinden çok uzak bi kadromuz yok. Benim hiç sevmediğim bir oyun tarzımız var şu anda, ama eldeki kadro bundan başkasını oynayıp sonuç alacak bir kadro değil. Benim istemediğim oyunu oynayıp kazanıyorlar diye de takıma küsemiyorum :)

nkonrat dedi ki...

Avcı maçtan sonra çağrıldığı tribünleri selamlarken inadından dönmekle ne kadar isabetli bir karar vermiş olduğunu düşünüyordu sanırım. Oyunu boyuna kısaltmakla kalmayıp enine de daraltmak kağıt üzerinde göründüğü kadar kolay değil. Bunu yapmakta benim diyen takımlar bile zorlanıyor, çünkü oyunu enine çok fazla daralttığınızda ofsayt kuralı gibi bir kurtarıcınız olmuyor. Bu durumda akan oyunda yapılacak herhangi bir top kaybı rakibe ters kanattan direkt gol şansı veriyor. Avcı bu tür maceralara hiç girmeyip yalnızca takım boyunu kısaltmaya odaklansaydı bugün açık ara liderdik. Neyse ki yine de geç kalmış sayılmaz. Diaby ısrarından vazgeçip ara transferde de iyi bir takviye yapabilirse tribünlere çağrılma işi mutat hale gelir.

Beşiktaşlılığı egosundan daha büyük bir arkadaş yazmaya başlamıştı bu platformda. Aniden ortadan kaybolmasına üzüldüm, umarım geri döner.

sports guy dedi ki...

Gecmisin hatrina hurmet etmek istiyorum kendisine ama senol hoca bunu gercekten cok zorlastiriyor.

Su oguzhan aciklamasi inanilir gibi degil ya.

Normalde bu tarz aciklamalara cevap verilmesini istemem de umarim Avci kupa maci sonrasi basin toplantisinda oguzhan'i koruyucu bir aciklama yapar.

Vallahi sinirim zipladi oglen oglen, agzimi bozasim da yok hic.

yilmaz dedi ki...

@sports guy

s.çtı, sıvadı, kaçtı bi de tüy dikmeye çalışıyor. Bizden uzak olsun, milli takımla hangi kupayı istiyosa gitsin alsın derken, halen bize bulaşıyor.

Ahmet Usal dedi ki...

Takım tahmin edildiği gibi iç sahada iki maçtır iyi oynamaya başladı. Daha da iyi olacak. Hoca ilk defa büyük takım çalıştırıyor, dinamikleri yeni öğreniyor. Sezon sonu daha büyük yatırımlara sahip renklilerden birini bile geçebilirse bence çok büyük başarıdır, devam edilmesi gerekir. Bu arada beğenmediğimiz Kayseri bir renkliyi yendi, diğeriyle de berabere kaldı.

Futbol eski futbol değil, artık ekonominin birinci sırada önem arz ettiği bir oyun haline geldi. Bu nedenle bu sene başarı önemli, çünkü Kulüp ekonomik olarak zorda, başarı geliri arttırmanın en önemli yolu.

Altyapı vb gibi yatırımların sonuç vermesi daha uzun vade, altyapınıza iyi oyuncu gelsin istiyorsanız cazip kulüp olarak kalmanız gerek. Bunun yolu da başarı. Yoksa renklilerin torpilli altyapı oyuncuları Milli Takımları domine eder, bize de neden altyapıdan oyuncu çıkmıyor sorusunu sormak kalır.

Maçı izleyenler görmüştür, takım özellikle ilk yarı hücumda gayet canlı oynadı, herkes sürekli yer değiştirdi, hızlı ve çabuk oynandı, beğenilmeyen Diaby bile taktik disiplin ve oyunu Aboubakar gibi karıştırma hususunda iyiydi.

Hoca ne planladığının sinyallerini iki maçtır gayet iyi veriyor. Kanat oyuncusu takıntısının nedeni oyunu sürekli yer değiştiren hızlı ve çabuk kanat oyuncuları ile forvetin üstüne kurması. Bu hareketlilik ve hız başarıldığında geriden ve ortadan dikine hızlı çıkılıp bol pozisyona girilecektir. Uyutan pas oyunu şikayeti de ortadan kalkacaktır.

Zor bir oyun, ama mantıklı, Ligimizin bugı çabuk oyun, bunu becerebilirsek her takımı yenebiliriz, başarı da gelir.

Elneny takımın belkemiği, renklilerde Gustava, Nzonzi, Seri, Lemina varken pamuklara sarmamız gerek, o kadar iyi. Bocalaması da normal, ligin gereksiz sertliğine daha yeni alışıyor. Ayrıca özverili, kulübü sevdi ve sahiplendi. 2 milyona oynuyor. Seneye olur olmaz önemli değil, bu sene başarıyı getirirse zaten başka opsiyonlar üretecek gücümüz olacak.

Hoca bence oyuncu da yetiştiriyor, Kartala fırsat buldukça şans veriyor, verecek. Eldeki beğenmediğimiz Şenol Hocanın yüzüne bakmadığı Rocoyu kazandı, iki maçtır çok iyi oynuyor, iki altı numarayı neredeyse 8 gibi oynatacak düzeni kurmuş. Oğuzhanı kazanma yolunda gidiyor. Oğuzhanın sıkıntısı seyirci, fizik olarak eski yıllara göre daha güçlü, ikili mücadele kaybetmiyor, ölüsü kilit pas ve pozisyon demek, Hoca kazanırsa müthiş olur. Ljaic de 8 gibi oynamaya ve düzelmeye, gelişmeye başladı.

Genç oyuncu yetiştirmek altyapının görevi öncelikle, Hocayı genç oyuncu yetiştirsin diye değil başarı getirsin diye getirdik. Bu dünyanın her yerinde de böyle. 70 lerde elinde Oğuzhan varsa kazanmak için onu koyarsın, o da normal.

Leipzig gibi sistem takımı olmak da mümkün, Redbull Beşiktaş olduğumuzda başarırız, takım bu sene başarısız olursa, en geç iki seneye olacak da bu zaten. Ki Redbull alsa harika, vasatlaşalım diye bir Katar şeyhine satılırız kayyumca.

Sürekli kazanıyorsanız şansınızı kendiniz yaratıyorsunuz demektir. Hocanın geçmiş kariyerindeki tek eksik seyirciydi, seyirci olmadan başarı olmaz, kulübün en büyük dostları da taraftardır, ve bu dünyanın her yerinde böyledir. Hoca için bizde başarı kariyerinin rüyası, mantık desteklemeyi önerir, çünkü başarıya kimin ihtiyacı varsa en çok o çalışır.

Yaşlı oyuncularımız hala başarıya aç ve takıma ruh katan, değerli oyuncular. Dezavantajımız değil avantajımızdır. Renklilerin yaş ortalaması da bizden yüksek.

Sabır, iyi olacağız...

beagle dedi ki...

@ahmet

Oguzhanin sertleşmesi iyi tespit. Bayağı "saglam" giriyor rakiplere. Güven kazanirsa seneye Elneny'nin yerini rahat alir. Asil problem Atiba yedeklemek. Yana yakila uzun boylu, akillica 6 aramaliyiz.

Genç yorumuna şerhim var. Dorukhan, Nihat, Sergen vb oynatmazsan olmazlardı. Doğru anlarda, doğru miktar gence, yeterli dakika saglamak A takim hocasının görevidir.

Altyapidan A takima ilk maçında mac kazandiracak oyuncu göndermek pek mümkün değil. 7 8 genci ve yedegi ayni anda oynatarak da kazanamazsin. Kisaca Şenol ne yaptiysa tersini yapacak hoca lazim.

Bu sene artik altyapiyi da izleyemiyoruz ama 8-10 kesin profesyonel olacak oyuncu var. 3-4 tane de çok özel oyuncu adayı var aşağıda. Ben santraforcuyum Semih Kilicsoyun bu gelisim hiziyla 16yi tamamlamasini bekliyorum. Ama sirf U19 millide zaten 5-6 oyuncumuz hazir.

Ahmet Usal dedi ki...

@beagle

Haklısın, A takıma özellikle senin bahsettiğin ölçülerle adam yetiştirmek de görevleri arasında sayılabilir, ama Genç Millilerin her seviyesini çalıştırmış bir Hoca elde Sergen, Nihat seviyesinde oyuncusu olsa zaten kullanır, en azından daha çok süre verip gelişmesine yardımcı olur.

Bence Hoca Yere yatsana Avcı imajından kurtulmasını sağlayacak, taraftar gözünde sempati ve desteğini arttıracak aksiyonları ışık görse yapar, Kartal'da yapmayı deniyor, Kupa ve Avrupa maçlarında zaten şans da veriyor, verecek. Bu da gazozuna maç olsa almalı diye eleştiri konusu ama bu sene en önemlisi lig, en çok para, ışık ve gelecek ligde var, oyuncu yetiştirme kısmı diğer maçlarda çok daha verimli ve başarılı olur üstelik. Ünal Karaman silme gençlerle çıktı Getafe maçına mesela, gençler için büyük deneyim, kimse de eleştirmedi. Bizimki aynısını yapsa herkes sırada bekliyor:)

Başarı için Lensi, Oğuzhanı falan kazanabilmek daha önemli bu sene, ha oyuncu yapamadı, en azından gündemde kalır, müşteri daha kolay bulunur, daha iyi paraya satılır. Devre arasına kadar Kupa ve Avrupa maçları hariç çok aksiyon beklememek lazım gençler hususunda. Zaten satır arasında değindiğin gibi, genç fetişizmiyle yeni Hasan Türkler ya da Eslemler lazım değil bu takıma kısa vadede. Eldeki pahalı yabancı yatırımı ya işe yaramalı, ya da kulübü ekonomik olarak zarara uğratmadan okutulmalı.

6 Numara için bir ışık kiralık Fatih Aksoyumuzda var, Sivasda o mevkide gayet başarılı maçlar çıkarıyor, son maç iki kilit pası var mesela, dikine gayet rahat oynuyor, mücadele, top kazanma ve oyun aklı da iyi. Ama Sivas oturmuş ve kaliteli bir takım, orada bu gelişimi göstermek daha kolay.





Ahmet Usal dedi ki...

Son bir ekleme, haksızlık olmasın, @beagle kadar altyapıyı takip etme imkanım yok, tesbitleri değerlidir, benim kastım, özellikle bu sene özelinde, mümkün olduğu kadar tepede bitirmek önceliğimizdir. Ekonomik olarak nefes almış bir kulüp herşeyi daha sağlıklı değerlendirip geliştirecek maddi ve manevi ortama kavuşur. Uzun vadeli projeler için önünü görür, çünkü kayyum tehlikesi var, önümüzdeki iki sene Bankalara ödemeler başlayana kadar maddi durumu düzeltip şafağı aydınlık hale getirmemiz gerek.

Lig bu sene farklı, kim gelse 3. bitirir değerlendirmeleri çok geçerli olmaz, çünkü yabancı serbestliği en azından 5 - 6 Anadolu kulübünü akıllı yatırımlarla oyun ve puan olarak potaya soktu. Şampiyonluğu bırakın üçüncülüğün bile puan barajı düşük olacaktır. Her alınacak puan değerli.

Yine kimsenin hakkı kalmasın, özellikle @sports guy 'ın değerlendirmelerinin çoğuna katılıyorum. Ama burada sene başından beri okuduğum en öldürücü noktayı koyan futbol yorumu @nkonrat dan geldi. "Oyunu boyuna kısaltmakla kalmayıp enine de daraltmak kağıt üzerinde göründüğü kadar kolay değil. Bunu yapmakta benim diyen takımlar bile zorlanıyor, çünkü oyunu enine çok fazla daralttığınızda ofsayt kuralı gibi bir kurtarıcınız olmuyor. Bu durumda akan oyunda yapılacak herhangi bir top kaybı rakibe ters kanattan direkt gol şansı veriyor."

Bunu görememiştim, bu kadar futbol bilmiyorum :)

Huzeyfe dedi ki...

"Türkiye'de futbolun gerçeklerine" göre kurgulanacaksa Beşiktaş işimiz yaş. Rakibin kiralık oyuncu sayısı bizden fazla olabilir. Aynı rakibin antisimetrik bir devlet desteği var. Antrenman sahasını devlete satıp, parasını alıp kullanmaya devam edebiliyor örneğin.

Bu Türk futbolu gerçekliği muhabbeti bıktırdı artık. Burada dünyanın globalleştiğini mi tartışalım şimdi? Sadece klup olarak ayakta kalabilmek için bile oyuncu üretme zorunluluğu var. Yoksa iki ayda bir borçları yeniden finanse etmeye devam ederiz bir süre daha. Sonra da Katarlı bir şeyh gelir satın alır Beşiktaş'ı. Bu da dünya futbolunun gerçekliği.

Ahmet Usal dedi ki...

Altyapı altyapı da altı dolmadıkça tatlı bir rüya uyanmamız gereken.

Altyapısı ünlü kulüpler; Buca, Altınordu ne oldu? Battılar. Bursa nerede, Süper Ligde değil.

Neden bizim altyapıdan bir Ozan Kabak gibi hem çabuk, atlet ve sert üstelik boylu stoper, Abdülkadir Parmak ve Yusuf Yazıcı gibi hem teknik hem defizikli orta saha çıkmıyor? Neden altyapı scoutinglerinde iyi oyuncular Beşiktaşı tercih etmiyor? Günün futbolunun gerçeklerine uygun bir altyapı yapılanmamız var da ben mi bilmiyorum? Altyapı A Takım Hocasının işi mi? Yönetimin organize etmesi ve kalitesini arttırması gereken bir oluşum. Şimdi başlasan hemen oluyor mu?

Diğer rakibin kongre üyesi de memleketin en tepesinde. O yüzden taraftar takıma sahip çıkıp, A Takım Hocasıyla oyuncularını destekleyip günlük başarıyla yönetime nefes aldırmazsa geleceği kurgulayacak bir yönetim de kalmayacak, global ekonominin gerçeklerine boyun eğen, en iyi ihtimalle Arsenal ve RedBull Leipzig olabilecek adı bir zamanlar büyük takım olacağız. Süperin ötesi ligimiz de tüm yayın ve ŞL gelirlerleriyle iki renklki büyüğümüze kalacak.

Tercih hepimizin...

Adsız dedi ki...

+
+
+

Daha önce farklı defalar yazdığım üzere,
Im not a man of the people, Im a man for the people.

Hayırlı işler

beagle dedi ki...

@Ahmet

- U19 milli takimda, "tüm FT-GS lobisi" engeline karşın 6 oyuncumuz var. Artı Oguzhan Akgün 7 etti. Ve tek başarılı genç milli bu kategori. Vedatin mahvettiği yillar malum.

- Genç ligleri domine eden 2 takim Beşiktaş ve GS. Bursa bile geride kaldi.

- Şimdiki U16 geçen yillarda ligi sallamış büyük gol-averaj sayıları yakalamisken orta saha ve forvetinden 1 kişi bile milliye alinmiyordu. Genç oyuncularimizin önündeki bu igrenç FT lobisi engelini unutmamak lazim.

Neyse özet düzeltmelerim sunlar:

- Altyapimiz genel olarak Tupçüden kurtulduktan sonra düzeldi. Büyük olasilikla Gokhan Keskinin başarısıdır.

- Altyapiyi Fulyada hali sahada çalıştıran berbat kulüp yonetimine karşın Gökhan , Yadin ve gizli kahramanlar çok sayida iyi oyuncu topladi ve yetiştirdi. H.Edip Adıvar, Bayrampaşa, Karagümrük, Boluspor gibi takimlarda çok sayida BJKden çıkan profesyonel oyuncu var. Şu anda Eslem, Muhammed Enes ve Furkan Yaman gibi oyuncular da daha üst liglerde düzenli forma buluyorlar.

Bjk altyapi hem iyi oyuncu buluyor, hem de profesyonel olabilecek şekilde yetistiriyor. Erdogan Kaya ve Alpay Celebi'nin Ozan Kabaktan fazlaları bile var. Sanssizliklari Şenol ve Avci'ya çatmaları oldu.

Bir başka konu genc oyuncu yetiştirmede kiralık sisteminin çöktugünun anlaşılmasıdır. Alt lig kulüpleri de şirket, kendi mallarina oncelik veriyorlar. Pilot takim olmadıkça iyi miktar oyuncu, dogru zamanda ve haklari elimizde olarak profesyonel olamaz.

Bu gibi saçma senelerde ise hazir U19ları hatta gelişkin 17-18 yaşlı çocukları pilot takima ihtiyaç duymadan oynatmak mümkün. Geçen yıl derbileri domine eden Almos Kaan 1.85 hatta daha uzun boyla, gol atan, cizgiden top götürebilen sol açık. Bir sürü vasat yabanci alip altta curutuyoruz.

A takim hocalari kisa donem başarı için cildirdigi sürece bu kulüp düze çıkmaz. Bu tip gençlerin o başarıyı getireceğine de kafalari basmıyor. Işler değişti. Bizim lig de izleniyor artik. 2 genc parlat. 30-40M para getirirler 1 senede. Sonra gider istedigin yaşlıyı alirsin cok istiyorsan...

Altyapi örnek takim konuşurken bu yillarda Buca değil Ajaxa bakmak lazım :)

yilmaz dedi ki...

@Huzeyfe ben ne yazmışım öyle yaaa, sanki farklı şeyler düşünüyormuşuz gibi olmuş.

Tabii ki "ligin gerçeklerine göre takım kuralım" diye birşey söylemedim. Sezon başı çok kötü bir kadro planlamasıyla yola çıktık. Sezon açılmasına bir iki hafta kala elimizde sadece ligden alınan Douglas ve Boyd dışında transfer yoktu. Yani hiçbir şey çalışmamışız geçen senelerden. Çok yanlış bir takım kuruldu. Bunu belirtmek istedim aslında. Bu takım şu anda oynadığı oyundan başka bir oyunla skor alamaz. E ama bunu ligin 13. haftasından sonra değiştiremeyiz.

Bir de yanlış bir beklenti var. İngiltere ligini hariç tutuyorum, dünyada teknik direktörler bir kaç istisna dışında takımın geleceğini değil, kendisine verilen sorumluluk dahilinde takımın bugününü düşünürler. Allah aşkına, 3 yıl mukavele yapılan Avcı, tek bir sezon bile başarı elde edemeyeceğini bile bile gençleştirme operasyonuna girer mi? Adam kral olduğu Başakşehir de bile yapmadı bunu. Cengiz ve İrfan Can gibi ekstrem örnekleri saymazsak, yıllardır Mahmut'la, Emre'yle, Mossoro'yla oynadığı yetmezmiş gibi, Ba'yı, Robinho'yu, Adebayor'u oynattı. Teknik direktörlerden takımın geleceğine yönelik bir tavır takınmasını beklememeli takımlar. Bu işi kendi yapmalı. Bir futbol aklı yön vermeli bu duruma.

Ben yerelleşmeden, "ligin dinamiklerini bilen hoca"lardan nefret eden biriyim. Avcı'yı da istemediğimi belirtmiştim. Türk futbolunun kurtuluşunun "yabancı hoca - yerli iskelet kadro" ile olacağını düşünüyorum. Ligin gerçeklerine uygun kadro dememin sebebi, üstüste alınan galibiyetlerden sonra, rakiplerin de puan kayıplarıyla şampiyonluk ihtimalinin doğduğunu, ve bunun eldeki kadro ile mümkün olabileceğini söylemek istedim. Bu kadro ile 10 sene yürürüz gibi bir düşüncem yok tabii ki.

Ahmet Usal dedi ki...

@beagle

Verdiğin tüm bilgiler için teşekkürler. Bilmediğim olgulardı, gayet güzel ve detaylı anlatmışsın, süper mantıklı ve akılcı değerlendirmeler, şimdi sayende daha iyi bilgi ve fikir sahibi oldum.

Benim izleyebilip de beğendiğim sadece Erdoğanla Almosdu. Erdoğanı stoper için yetersiz fizikte görüyorum, yani olağanüstü bir zıplama yeteneği yoksa havadan geçirgen kalır, fizik de kalıplı değil. Ama çabukluk, markaj, caydırıcılık, teknik, oyun görüşü ve top kullanmayı iyi gördüydüm. Necip yerine oynardı yoklukta, ama şimdiki Rocoyu kesemez mesela. Olacağı Semih Kayanın bir tık üstü olur en fazla gibi. Alpay Çelebiyi bilmiyorum, Sivasa gönderdiğimiz Fatihten iyi mi mesela? Çünkü Rıza Hoca doğru görmüş, o kadar ağır adamdan çok boylu ve kalıplı değilse stoper olmaz, ama tekniği ve oyun görüşü varsa 6 numara olur. Rıza Hoca bize bir iyilik yapıyor seneye değerlendirebileceğimiz...

Almosda boy pos hız ve teknik iyi, ligde ne yapar görmek lazım. Kanat oyuncularında son yıllarda dünyada atletik çabuk zenci oyuncular trendi var, biz bu trende uyup Hocanın da oynatmak istediği oyunun kurgusu için iki tane daha almışız, elde birde yine atletik fizikli Lens var etti trende uyan 3, Ankaragücü kariyerine bakarsak golcü ve oyun bilgisi iyi, hızlı, pırpır ve çabuk Boyd var, yerli kontenjanından da hepsinden yetenekli herşeyi olup kafası olmayan Orkan var. Bunların hepsi yatırım, takımda başarısız olsalar da fırsat buldukça oynatıp mundar etmeden elden çıkarmamız gereken oyuncular. A takım hocasına bu 5 oyuncu dururken Almosu denemiyor diye ne kadar sitem edilebilir? Ha unuttum, bi de Queresma vardı sene başı, anca gönderilebildi.

Öte yandan " 2 genc parlat. 30-40M para getirirler 1 senede" . Bunda da haklısın. Bu bir paradoks : benim de anlatmaya çalıştığım bu yapılanmayı ve kadroyu bizler kurgulamadık. FO kurguladı, kafasında da hep Avcı vardı. Avcı lig standartında iyi bir hoca, yabancı hocalar gibi de medyanın kolayca yiyemeyeceği türden. Seyirciyle bütünleşip kulübün kültürüne uyum sağlarsa başarılı olacaktır. Başarı da bize ilaç.

Bir de organizasyonal yapılandırmalar iyi olmasa da gençler artık bilinçli, Merih Demiral FB altyapısından bişi olmayacağını anlayınca taa Sporting Lisbonlara gidiyor, beslenme ve yaşam koçu gibi ekiple çalışıyor, bilinçli gence başarı geliyor. Yoksa bizde bir Muhammet vardı, GS ye gerilmeden attığı direkten dönen şutu dışında hatırlayan var mı? İnsan yetiştirme ve kariyer yönetimi de önemli. Bıraksaydık Barcelona altyapısına gitseydi belki şimdi yıldızdı :)

Ahmet Usal dedi ki...

@yilmaz

Her satırına +1

Türk futbolunu GS mafyası ve uzantıları yönetip etki etmeye devam ettiği sürece projeci yabancı hoca formülü işlemez. Medyanın ne kadar çanak yalayıcısı varsa onlar da bu çeteyle göbekten bağlı, kamuoyu oluşturup gündemi belirleyen bunlar.

Bence bunu kırmanın yolu modernleşen futboldan bihaber bu çeteye karşı diğer aklıselim yerli Hocaların bizim gibi takımlara getireceği başarı, bu başarının getireceği etki ve güçle sözkonusu mafyayı ve medyadaki uzantılarını etkisiz hale getirmek, her kanalda bunlarla mücadele etmek.

Ne zaman futbolumuz temizlenir, uzun soluklu Teziç, Nagelssman gibi adamların ülkede bişiler yapma şansı olur. Bu olmasın pasta onlara kalsın diye çalışıyorlar zaten. Bir de pastadan aldığımız payı azaltmaya-yoketmeye.

Bu nedenlerle, lobisi iyi, bunlardan bariz daha donanımlı bir yerli hocayla başarı da daha iyi günlerin önünü açabilir. Başka bir ülkede olsaydı Biliç de tüm açmazlarına rağmen başarılı olurdu, Championshipte lider şu an. Ama adamı bir derbi bile kazandırmadan bitirdiler. Güneş ve Avcı gibi adamlar bize ne sağlar? Bu kibirle savaşıp, tepelerde kalmayı, Derbilerde renklilerin façalarını bozmayı, devrim yapacaksak arkamıza kamuoyu ve medya desteği almayı sağlarlar. Yoksa ideali bahsettiğin, ben de senelerce senin gibi düşündüm, tüm yaşananlardan sonra Bülent Uslu gibi düşünmeye başlayacak şekilde evrimleştim. Hayat...

beagle dedi ki...

@Ahmet
Ben de güzel tartisma ortami için teşekkür ederim. BJK için tek çıkış gördüğüm için altyapı oyuncuları konusunda mümkün olduğunca bilgi aktarmaya çalışıyorum. Bir iki notum daha var:

- Erdoğan 190 civarinda, Fatihe göre daha net bir stoper. A takima uygunluğu ise açık ara fazla. Fatih eski tip libero stoperdi. Savunmadan oyun kurardi. 1.85 altindaydi boyu da. Onlibero olmasi normal.

- Çok özel 2 oyuncuyu ne yazikki 2 defa capraz bağa kaybettik. Mertcan Açıkgöz(10 yetenekleri olan 7). TCnin en yuksek scout puani alan 36Km/h civarı depar hizi ölçülen bir oyuncuydu. Alpay ise 1.95 boyla rakip ceza alanina kadar top tasiyabilen muazzam bir karakterdi.
Hali zeminin bu çocukları mahvettigini düşünüyorum. Tabi en son A takima bir cik bir dön döneminde de perişan oluyorlar. Bu kisim A takim hocalarinin sorunu. Yedek kulübesine 2 kaleci koyuyordu manyak hocalarimiz.
Umarim en azindan Alpay güçlenerek döner. Mertcan için bir iki sene yumusakca bir ligde özgüven kazanma gerekecektir.

Aşağıda gene Atamer diye bir oyuncumuz var. Boyu 1.78 falan. Ama Stoper bile oynatilan, ayagi, uzun pası olan, ikili mucadelesi gayet sert ve başarılı bir oyuncu. A takima kisa ama önlibero ariyorsak Kartaldan daha uygun olacaktir.
Kartalin yaptığı iş atiba-elneny arası. Hatta kanat desteginde daha basarili. Ama o boy zaafi ile onlibero olmaz. Kendine yazik etmeden ülke değiştirmeli. Ispanyada falan iyi bir oyuncu olabilir.

Ahmet Usal dedi ki...

@beagle

Estafurullah, ben teşekkür ederim, bedava bilgi alıyorum, kulübü, assetlerimizi, altyapımızı daha iyi anlama imkanım oluyor.

Erdoğanı Instagramda takip ediyorum, Transfermarkda boyu da yazmıyor, bana tıfıl göründüydü fotolarından, çünkü ince uzun model fizik, kalıplo görünmediydi gözüme. Boy 1.90 civarıysa iyiymiş. En yok elemanda ama:)

Kartal için yaptığın yoruma da katılıyorum. Diğerlerini internetten araştırıp takip etmeye bakacağım.

Emre Toraman dedi ki...

Bu adama şu kadar yatırım yaptık değerini kaybetmemesi lazım düşüncesi yanıltıcı olabilecek bir düşünce bence. Benzetme yapacağım: Elinde A A var, yer açılmadan yüksek girdin, yere 7 8 9 açıldı. Yüksek girdim diye görmeye devam edersen batarsın. Elinde 4 6 varken yere 2 3 5 açıldığında oynayacak paran kalmaz.

Yanisi, tutmamış maliyetli futbolcunun maliyetini tutmaya zorlayarak kurtarmak zorunda değilsin. Ona vereceğin süreyi bir gence vererek de mali dengeyi kurabilirsin. 0 + 0 = -2 + 2

Ahmet Usal dedi ki...

@Emre Toraman

+1 Haklısın, o tarafını düşünmemiştim..

Hasta ti dedi ki...

@Emre Toraman
" Elinde A A var, yer açılmadan yüksek girdin, yere 7 8 9 açıldı..."
Defalarca okudum, anlamaya calistim, 3-5-2 gibi bişey mi dedim. Galiba kağıt oyunu bu:)

Emre Toraman dedi ki...

@Hasta ti
:) Evet, örnek "Texas Hold'em Poker"den.

Yorum Gönder

Ara