.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

28 Ağustos 2018 Salı

UEL 4. Ön Eleme Beşiktaş - Partizan


Tarih:  30 Ağustos 2018 Perşembe 21.00

Stadyum: Vodafone Park

Hakem Hakkında Bilgi: Ovidiu Hategan (Romanya)

Eksik Oyuncular:  Atiba Hutchinson , Umut Nayir , Orkan Çınar , Jeremain Lens , Mustafa Pektemek  / - 

Cezalı Oyuncular : - / -


Not :  Sakatlık ve Cezalı Bilgileri Transfermarkt'tan alınmaktadır 

40 Yorum:

Basar dedi ki...

Evimizde bir yenilgi daha tuz biber olur. Oynadığımız maçları dikkatli analiz eden her takım bizi yenecek taktiği üretebilir.

Avrupa’da 100 orta barajını ilk aşan takım bizmişiz. Çağdışı, kimsenin tercih etmediği bir sistem bizimkisi.

EC dedi ki...

onceki posta koydgugum yazi...

severiz sevmeyiz..
saygi duyariz duymayiz..
ama su an Agustos ayi basindan beri ozellikle Fikret Orman'a karsi baslatilmis bir linc kampanyasi yurutuluyor.

Ayni seyi Serdar Bilgili / Lucescu doneminde de yapmislar ardindan bize 9 yil suren ama cezasi ve etkisi 20 yili bulmus/bulan/bulacak olan bir Demiroren Piskozuna sokmuslardi..

Antalya ya yeniliriz, Fenerbahce ye yeniliriz..

oyundur der geceriz.
diger macta yenmek icin daha cok cabalariz.. zaten bize hic birsey kolay olmaz, gelmez.. hep 2 kez 3 kez daha fazla cabalamamiz gerekir..

Ama;

Medya si karsimizda, TFF si icimizde ve karsimizda, FB macina cikilmadigi icin Tum LIDER leri karsimizda olunulan bir donemdeyiz.

O nedenle top tufek ile degil atom bombasi ile geliyorlar..

Bazi Besiktas li gecinen sahtekarlar ise cikar pesinde olduklarindan, Fikret Orman ve Senol Gunes Sampiyonlar Ligini de kazanmis olsa fayda etmeyecek..
o nedenle onu dedi, onu su sekilde dedi, sacini taradi, ucaga bindi, tekneden indi vb geyikleriyle son 2 aydir uygulanan sistemli saldiriya karsi LUTFEN / PLEASE Akli Basinda BESIKTAS lilar olarak bilincli olalim..

(Gecen yil Senol Gunes e yaptilar once Milli Takim a goturmeye calistilar ardindan da tu ka ka nin allahini uyguladilar! uyanamadik ve sezon basinda puanlar kaybettik)



Teknik Taktik konularinda bu grupta gordugum kadar hic bir yerde analiz ve yapici elestiri yapilan yer gormedim.

Gazete okumayi biraktim burayi okuyorum..
su bir gercek ama MEssi ve Ronaldo Besiktas da olsa, onlari itibarsizlastiracak ve futboldan sogutacak ve jubile yaptiracak bir;
ASPOR
BEYAZSPOR
BEINSPOR
TFF
MHK
HAKEMLER
guruhu varki... kural , kanun, tezahurat, tepki vb islemiyor... su asamada ne yapsak olmaz.. ilahi adalete birakacagiz kendimizi..

Biz cikip ayni hirs ve sevkle daha akilli kalarak futbolumuzu oynamaya calisacagiz.. ne kadar motive edebilirsek elimizdeki futbolculari... Tek Yapabilecegimiz BESIKTAS a Teknik Ekibe, Yonetime ve Futbolculara Sahip Cikmak...


Sadece belirtmek istedim..


SALDIR KARTAL

eleyeceğiz inşallah

cochise dedi ki...

Fikret Orman'a yönelik saldırı meselesine itiraz edemem ama keşke o da şu ortamda bütünleştirici bir tarza bürünse. Akılcı bir plan sunsa. Biz her türlü takımı destekleri o ayrı ama ligin daha çok başında defolar görünmüşken buralara müdahele edersek sonuç alabileceğimizi düşündüğüm için eleştiri yapıyorum.

Neyse maça dönecek olursak, başıma birşey gelmeyecekse bu yıl için UEFA'dan elenmemizi son çıkış olarak görüyorum. Bu yaşlı kadro, gençlere güvenmeyen hoca ile bu takım ligi çıkaramaz diye korkuyorum. Ama işte dağılmaya müsait bir kulüp olduğumuz için de % 100 iyi olur da diyemiyorum.

Maçla ilgili avantajımız PArtizan önde basan bir takım görüntüsü vermedi. Yetenek olarak dabir kaç oyuncu dışında numaraları yok. Kontrollü bir biçimde eleriz diye düşünüyorum soyunma odasında kriz olmadıysa...

Mayor dedi ki...

F. Orman konusunda haklisin ama bir takim cevreler taraftari Gunes'ten sogutup takimdan ayirma plani yapiyorlarsa farkinda olmadan hayirli bir is yapiyor olabilirler.
Takim iyi oynuyorsa mac ici degisikliklerle onu bozan, kotu oynuyorsa iyiye ceviremeyen bir halde artik.
Ama 2 sampiyonluk nasil geldi diyenler, alternatifsizlikten geldi, dar kadroyu istese de bozamadi.

Dolayisi ile Teknik Ekibe sahip cikacagiz!?
Niye?
Cunku bize saldiriyorlar.

Yok kardesim, Teknik Ekip isini yapiyorsa sahip cikilir onun disinda S. Gunes babam olsa sahip cikmam.
Bu mantalite ulkeyi ucuruma surukledi, Besiktasi da surukler.

Bu konuda umidim, elestirsem de F. Ormandir. Takimin basina cok gec olmadan hakkini vererek oynatacak, banko adamlari olmayacak, gencleri seven sahip cikan birini getirmesini tum kalbimle diliyorum.

TFF yolumuzu kesmis, basin altimizi oymus fln bunlar futbolu seven adamin ugrasacagi seyler degil. Biz guzel oyun, adaletli forma paylasimi istiyoruz gerisi hikaye.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
ideal 11 dedi ki...

bu maç sadece bir eleme maçı değil.ülke sıralaması için gelecekte çok değerli olacak bir maç.şu anda 3 takım grupları garantiledi.beşiktaşta gruplara katılırsa bu 24 maçın garanti olacağı anlamına gelir.ve son yıllarda 4 takımın gruplara kaldığını hatırlamıyorum.oldukça yüksek puan toplanabilir 4 takımla.

https://kassiesa.home.xs4all.nl/bert/uefa/data/method5/crank2019.html

ilk 10 da olmak önemli.

beşiktaş özelinde ise takım puanı içinde kritik bir maç.ileriki yıllar için.seri başı olmak için .

https://kassiesa.home.xs4all.nl/bert/uefa/data/method5/trank2019.html

görüldüğü üzere şu anda avrupada 20. sırada beşiktaş.ve bu sezon 15. sıralara gelebilir.bu muazzam bir başarı aslında.

bu arada avrupa kupalarına katılım formatı

https://kassiesa.home.xs4all.nl/bert/uefa/AccessList2018.html

cl yi ve avrupa ligini kazanan takımlar liglerinde cl ye direk gruplara katılacak sırada olduklarından (real madrid ve a.madrid) bu olay bize ve çek cumhuriyetine yaradı.bide fransa 3.cüsüne yaradı.bizim lig ikincimiz normalde 3 eleme oynayacakken 2 ön eleme oynadı.daha doğrusu oynayacaktı.2 ön eleme oynamak demek ilk ön elemede elenince direk avrupa ligi gruplarına katılmak demekti.3 ön eleme yapan takımlardan ilk ön eleme de elenenler avrupa ligi elemelerine katılıyor ve 2 ön eleme yapmak zorunda kalıyorlar.12-13-14-15. sıradaki ülkeler.

Basar dedi ki...

Toplumsal bir hastalık haline dönüştü şu dış güçler olayı.

Sen güçlü ol ve yapman gereken normları uygula, dış güçlerin sana gücü yetemesin. Sen gelir-giderini dengede tut, sisteme uygun oyuncu al, scouting için çalıştığın adamla uzun vadeli planlar yap, fedada oturttuğun moneyballvari stratejiyi uygulamaya devam et, menejerlerden uzak dur, yaş ortalamanı normal normlarda tut, tiki taka yetine Avrupa’nın en fazla orta yapan takımı olma, Lensini Oğuzhan’ını ıslıklatma... bunları yap sana istesen de kimse birşey yapamaz.

Burada 1 yıldır hataları yazıyoruz, tamam icraat bambaşka bor olgu ama fedadan-ffpden çıkabilmiş bir yönetimin çok daha yetkin davranmasını beklerdim. Hoca da yönetim gibi... sürekli geriye gidiyor. Bırak hocam artık şu orta-kafa-gol futbolunu. Bırak acil durum planını ana strateji yapmayı...gerekirse melemen takımı izleyelim, yine 4.dük ama en azından izlerken keyif alıyorduk.

BJK4EVER dedi ki...

Orta-kafa gol futbolundan rahatsiz olanlardan cozum bekliyorum. Partizan maci icin ilk 11 yazin. 10 numarada su oynayacak, Quaresmayi oynatmayip o yaraticiligi su sekilde kapatacagim, su sekilde hucum edip boyle pozisyon bulacagiz. Bir yazin yahu.
Ben Senol Gunesin verkac, dripling ve ara pasi yasak, her top kanatlara inecek dedigine inanmiyorum. Antalya macinda da ortadan hucum etmeyi denedik. Ilk yarida tek pozisyon var o dilime kadar, Oguzhan 10 numara olmadigi icin altipastan taca atti neredeyse. Bu kadroyla ortadan hucum o kadar oluyor. Ikinci yarida birkac defa Oguzhan forvetlere direkt pas atti yerden, o kalabalik savunma arasinda Negredo ve Babel ya kontrol edemedi ya sikisip geriye atti. O sartlarda bu kadroyla o kadar iste. Bu kadroyla kanat futbolu istemiyorsaniz alternatif yazin.

turgay dedi ki...

-fikret orman güç zehirlenmesi yaşıyor. kendini alternatifsiz görüyor. kimse beşiktaş'dan büyük değil derken aynı zamanda benim motivasyonum çökerse beşiktaş çöker diyor. yani başkan olabilecek benden başka adam yok. ben varım ben de istediğimi yaparım. beni eleştirmeyin beni övün çünkü elinizde benden başka alternatif yok diyor. son açıklamalarından benim anladığım bu.
-dün antremanda umut güner, şafak mahmutyazıcıoğlu ve başkanın şenol hocayla verdikleri pozlar aslında çok net. biz buradayız ve aramızda sıkıntı yok. ben bunu da görebiliyorum. şenol güneş rahat olmasa yani yönetim baskısını üzerinde hissetse 2 yıldır ligde oynattığı bu boktan futbolu oynatmaz farklı arayışlar içine girerdi. ama o da rahat olduğundan yani çark bir şekilde döndüğünden kendini değiştirmeyi düşünmüyor. haliyle ligin en pahalı kombinesini alan taraftar bu rahatsızlığını dile getirecek yerler arıyor. ben futbolcu ıslıklamasını buna bağlıyorum. taraftar rahatsızlığını oyuncudan çıkarıyor. çünkü yönetim ve hoca algı oyunlarıyla takımın berbatlığını güzel örtüyor. yoksa 2 senedir ne oğuzhandan ne de tolgaydan 10 numara olmayacağını anlamamak aptallıktır. sen caner'i 50 metreden orta yaparken ıslıklamayıp ya da Q7'nin 2 kere çekip içersi dolduktan sonra orta yaptığında homurdanmayıp veya pepe yanında adam varken sola babele topu şişirdiğinde ne oluyor kardeşim demeyip oğuzhan'ı gol kaçırdı diye ıslıklarsan burada güzel bir algı vardır derim bende. çünkü hocan ne caner o mesafeden orta yaptı diye oyundan alıyor ne Q7 boş adama zamanında pas vermedi diye oyundan alıyor ne de pepe basit oynamadığı için oyundan alınıyor. oyundan ne hikmetse oğuzhan ve tolgay alınıyor. haliyle taraftarda kardeşim demek bunlar kötü diyor ve basıyor kalayı. halbuki bu oyunda kim iyi bakmıyor.
-maça gelirsek eğer, kısır bir maç olmasını bekliyorum. golü erken bulmalıyız çünkü yeriz çok muhtemel. bu nedenle ilk golü atan olmayı ümit ediyorum. en azından grupları oynamamız gerektiğini düşünüyorum. çünkü en azından elimizde avrupa'da son dönemde iyi puan toplamış ve isim yapmış bir durum var. burayı da kaybetmeyelim.

carlito dedi ki...

sadece partizan maçı özelinde, daha az orta-kafa, daha çok paslı oyun için önerebileceğim kadro şöyle:

utku
g.gönül pepe vida adriano
medel tolgay oğuzhan
lens negredo töre (babel)

normal şartlarda örneğin ljajic transfer edilmiş ve 11'de çıkacak durumda olsa alışılmış 4-2-3-1 dizilişi de uygulanabilirdi, ama 10 numarasız şu anki vaziyette eldeki oyuncularla çıkılacak en iyi düzen 4-3-3 diye düşünüyorum.. orta kafanın tek opsiyon haline gelmesini engellemenin en basit yolu, o oyun tarzından başkasına kafası çalışmayan oyuncuları 11'den kesip, farklı denemeleri yapabilecek tarzda oyuncuları kullanmak, lens gibi gökhan töre gibi.. (töre oynatılmazsa babel de buna ayak uyduramayacak bir adam değil) ama kesin olan şey daha önce defalarca belirtildiği üzere acil eylem planı dışında Caner ve Q yedeğe çekilmeli, son yarım saate saklanmalı..
bu 11'den belki vida hazır değilse onun yerine medel geriye çekilip necip de kullanılabilir, zira an itibariyle eldeki seçenekler bunlar, ne atiba hazır, ne de 10 numara gelmiş durumda..

BJK4EVER dedi ki...

@carlito

Bu formul defalarca denendi gecen sene. Quaresma ve Talisca takimdan kesilince oyun kalitesinin artmadigini, aksine pozisyona bile giremedigimizi ve bu oyunculara bagli oldugunuz defalarca goruldu. Neyse, umarim boyle bir 11le cikariz da ne oldugunu goruruz.

Unknown dedi ki...

Sıklıkla düştüğümüz "Quaresma ve/veya Talisca'nın oynamadığı maçları gördük" hatasını düzeltelim;

Q7 ve Talisca geçen yıl 20 karşılaşmaya birlikte ilk 11'de başlamışlar, bu karşılaşmaların sonuçlarını şu şekilde özetlemek mümkün:
Galibiyet: 12
Beraberlik: 5
Mağlubiyet: 3

Q 9 lig maçında hiç süre almamış:
Galibiyet: 6
Beraberlik: 1
Mağlubiyet: 2

Q'nun sonradan oyuna girdiği 2 maç var:
Galibiyet: 1
Beraberlik: 1

Talisca 1 maç oynamamış ve kazanmışız.

Taliscanın sonradan oyuna girdiği 2 maç var:
Galibiyet: 1
Beraberlik: 1

Quaresma'nın oynamadığı maçlarda Trabzon ile berabere kalmış, Gençlerbirliği ve Başakşehir'e yenilmişiz. Trabzon maçında takımın neredeyse yarısı ali omambıyık nedeniyle cezalıydı. gençler maçında Babel devre arası oyuna girmiş ve 46'da kırmızı kart görmüştü.

İşin esas gülünç tarafı 10 numara Talisca'nın sonradan oyuna girdiği maçta gs'yi, hiç süre almadığı başka bir maçta ise feneri sahadan silmiştik.

BJK4EVER dedi ki...

Anafikir zaten bu oyunculari kucuk takimlara karsi kullanmak gerektigin. Kucuk takimlari acamiyorsun iste. Verdigin ornekler Trabzon, GS, FB, Basaksehir maclari.

Unknown dedi ki...

Keşke %100 öyle olsa ama öyle değil işte.

Her ikisinin de (Talisca ve Quaresma) aynı anda sahada olduğu; kasımpaşa, akhisar, malatya, bursa maçlarında berabere kalmış (+başakşehir), sivas'a yenilmişiz (+fener ve gs deplasmanlarında da). misal akhisar ve malatya maçlarında rakipleri orta yağmuruna tutmuş ancak sonuç alamamıştık. Başka bir şey denememiş ve aynı plandan sonuç alamaya çalışmıştık. Şu an aklımda değil ama birkaç maçı daha böyle heba etmiştik. Yine aynı şeyi ısrarla deniyoruz.

Twitterda bir görsel vardı, kadro tahmini yapan bir arkadaş ilk onbirde Quaresma'yı oyun alanını sınırlayan sağ çizginin de dışında pozisyona yerleştirmişti. Çizgiye yapışmazsa ölecekmiş hastalığına yakalanmış gibi ve top çizgide ona geldiğinde orta alan ile pas alış verişi de neredeyse yok denecek kadar az. Tabi bu durumda Q kadar ona yanaşmayan orta alan oyuncularının da suçu var.

Erhan dedi ki...

Bugün rüyamda Quaresma sürekli içeri kat edip pas yapıyo, gol atıyodu. Nasıl takmışsam artık kafaya... Yanlış anımsamıyorsam geçen sene başında bir maçta bu şekilde oynadı sadece ve oldukça fazla tehlike yaratmıştı o maçta.

Ben de artık Şenol Güneş'in Biliç'in ekmeğini yediğini düşünenler kervanına katıldım ve bu maçta da farklı bir şey deneyeceğini sanmıyorum.

Armagan dedi ki...

Neredeyse 2 yıldır aynı sorun. İsimler değişiyor ama sorun aynı:
https://twitter.com/ozgenonur/status/1034742395450081280?s=21

beagle dedi ki...

Ben yıllar önce Qımıl adi takmıştım. Şimdiler AQ7 olmuş:)))

Basar dedi ki...

@BJK4ever teknik direktör değilim, senede 1+m€ da almıyorum. Çözümü bir zahmet o pozisyondakiler bulsun. 2 tane de yardımcısı var. Biz kendi kıt kanaatimizce kanatlarda Töre ve Lens oynasın, Q7 yedek güç olsun diyoruz.

ideal 11 dedi ki...

şenol güneşin başarısı ve taktiği tesadüf değil.

hem trabzonsporda hemde bursaspor da golcü ve hücumcu takımlar yarattı.

hücum futbolu teknik direktörü diyebiliriz.klopp guardiola sarri benzeri.

şenol güneşten simione mourinho tarzı teknik adamlık beklemek doğru değil.haliyle hücum futbolunda defansif zaafların olması gayet normal.

bu durumda stoperlerin önemi daha yükseliyor.tabi atiba nında.vida nın arızalar verdiğini gördük.atiba da olmayınca rakipler kolay şekilde ceza alanına inebiliyor.

kü7 de biraz değişim gözlemliyorum.bunuda şenol güneş takdir ediyor herhalde.o da şu:kanatta topla buluştuğunda çok fazla çalım denemesi yapıp topu kaptırıyordu eskiden.şimdi ise ilk planda orta kesmeyi düşünüyor.eskiden daha fazla bireysel takılıyordu.şu anda takım oyununu daha fazla düşünüyor.

yekta nın attığı gol tecrübeli bir kalecinin öneminin altını çiziyor.bu golde kaleci hatası yok gibi görünüyor.hiçbir şey yapmazsan öyle görünür.lakin çoğu maçta izleriz.kaleci hisseder ve yatarak pozisyon oluşmadan önler.bizde normal karşılarız.pozisyon oluşmadı diye düşünürüz ama kaleci önlemiştir pozisyonu aslında.

http://tr.beinsports.com/lig/spor-toto-super-lig/goller/2018-2019/3/antalyaspor/yekta-kurtulus-21553

24. saniyede durdurduğumuzda utkunun biraz cizgi kalecisi olarak hareket ettiğini görebiliriz.oysa çevre kontrolü yapan bir kaleci öyle bir açı ile pozisyon alır ki hem kaleyi korur dukara şut attığında hem de orta yapılırsa iki adım atarak yatarak pozisyonu oluşmadan önler.

yani utku iki şeyi birden hesap ederek kalesinde bir pozisyon alacaktı.hem dukara nın şut atma durumuna göre hemde orta yapma durumuna göre.zaten iki seçenek var.

özetle çok fazla genç oyuncu fetişizmi yapmamak lazım.öyle genç oyuncu oynattım olmuyor.büyük ve hedefleri olan kulüpler yetiştirici kulüp pozisyonunda değiller.günü kaybetme riskine girmezler.hedefleri vardır çünkü.

bu pozisyona dukaro nun ortasına uçar ama yetişemez anlarım.en azından bir hamle ve hissiyatını kullandı diyebiliriz.lakin dukaro çaprazda olmasına rağmen çizgide kalıyor ve kaleyi terketmiyor.

ozkankaya35 dedi ki...

Quaresma yi forvet arkasinda denemekte bir çözüm arayısıdır.ne yazikki hoca geriye gidiyor,ben idmanlarda bile tam mesai çalışmaďığını düşünüyorum.bu ewlilik catirdamis ve sürükleyerek devam etmesi çocuklara zarar veriyor

Hidayet dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

Ya bu "Quaresma ve Talisca yoksa Beşiktaş'ın yaratıcılığı gidiyor" algısını kim yerleştirdiyse geçen sene bin kere ABV ya. Böyle olduğunu gösteren ne bir istatistik var ne bir şey. Sadece ezber. Gördükçe sinirim tepeme çıkıyor.

ozkankaya35 dedi ki...

Quaresma ilk donemi izle o zaman

can dedi ki...

Bugün 42 yaşına bastım. Hesapladım da şu 42 senemde Beşiktaş yüzümü sadece 10 defa güldürmüş. 11. bu seneye kısmet olsun deyip mumları üflüyorum.

Adsız dedi ki...

Öncelikle burada yapılan futbolun teknik-taktik kısmıyla ilgili eleştirilerle Beşiktaş Kulübü üzerine yapıldığı söylenen renkli takım bazlı çalışmaların bir alakasını göremediğimi belirteyim. O renkli işleriyse sadece bu sezon değil her zaman vardı zaten. İlginç olansa taraftarın bir kısmının eleştirdiği sürekli yandan orta oyun anlayışıyla ilgili bu ana kadar hiçbir ciddi medya ortamında yorumsal eleştiri gelmedi, yani taraftarın yaptığı oyuna ilişkin eleştiriler -eğer varsa- o bahsedilen konularla hiçbir şekilde ilgili değil. Ancak dün Önder Özen, o da üstü kapalı şekilde bu oyun yapısını eleştirdi, onun dışında emaresi yok. Yani elmalarla armutlar. Benim de ne Fikret Orman'la, ne de futbol anlayışında değişikliğe gittiği sürece teknik yönetimle bir sorunum yok.

Bir kere şunu net şekilde anlayalım. Futbolcu transferine karışmayan bir teknik yönetim için aynı zamanda oyuncuları sürekli değiştirdiler eline hep yeni kadrolar verdiler, yorumu sizce ne derece mantıksal. Elbette bir futbol kulübü için eldeki oyuncuların tutulması ya da satılması bir tercih. Ancak gelinen noktada tonla borç varken gayet + halinde elbette satılır. Bu da ideal ortamda teknik ekiple istişare ile yapılır. Tekrar sırasıyla gidelim; futbolcu transfer işlerine karışılmıyor ya da elde birkaç oyuncu dışında talep edilecek birileri yok, sonra yönetim şu oyuncuları satalım diyor yine ciddi hayır satmayalım hali yok. Denilebilir ki işte kulübün durumu yüzünden. O zamanda böyle “live & alive” cereyan eden bir ortama uyum için yetersiz kalıyorsunuz demektir öyle değil mi. Kardeşim sirkülasyopna karşın sende bütçe yoksa da gider uygun bölge için, yani “kafandaki oyun formatın” için gerekirse 17 yaşında PTT Lig'den adam aldırır ısrar edersin. Her halukarda emekliliği gelmişlerin orta sallamasından iyidir, en azından gelecek için. Bu yok demek; Umut Nayır ? Nasıl kadroda bilen yok ama Orkan hala kiralık gidecek? Hayır, bahsettiğimiz ortam da halen kadroda olan bir oyuncun henüz gitmeden kendisine basın ve medya önünde birden fazla sallama ortamı; sonra ihtiyaç hasıl oluyor 180 derece çark edip cart diye ilk 11 alıyorsun maça. Kimin yerine? Yine kimin aldığı belli olmayan Love'ın yerine. Şimdi maaşının yarısını ödeyip kiralık veriyoruz Zapo misali. Bize gol atarsa sevinecek mi sevinmeyecek mi konuşacağız adım gibi eminim, melekler dişi mi erkek mi geyiği gibi.

Bakınız kardeşim, ben buraya Şili'nin milli takıma çağırmaya başladığı Victor Davila ismini birkaç ay önce yazdığımda piyasa değeri 1 milyondu, şimdi 3,5 milyon. Henüz 20 yaşında. Alıp getirsen maliyeti Love'un her türlü 5'te biriydi. Scout ekibim filan da yok. Ha olmaz da, oyun yapısı vs için değil mevcut durumda lig için maliyet/performans açısından gayet efektif gördüğüm bu vatandaşı diyelim ben dedim diye aldılar ve müthiş performans gösterdi. O zaman da yine kulübün teknik ekibini eleştiririm, siz ne iş yapıyorsunuz diye.

Deniyor ki Oğuzhan'ın oynaması için Sosa benzeri oyuncular isteniyor, eh o oyuncuları yanına dizecek haldeysek Oğuzhan ne iş yapar diye. Yanını ötesini berisini boşverin önce. Bir oyun yapısı değişikliği Oğuzhan'ı filan değil tüm kadronun halini değiştirir. Oğuzhan ya da bir başkasından Maradona performansı beklemek mi daha gerçekçi, rasyonel bir oyun yapısıyla kadroyu ve elbette dahi transferleri buna göre şekillendirmek mi. Tiki-taka lafzası ediliyor; hızlı, tüm takımın katıldığı sürekli pasa dayalı ve böylece alternatifi bol olan oyun yapısını ummak tiki-taka değildir, bunun ciddi emarelerinin gösterildiği 15/16'daki oyun da tiki-taka değildi zaten. Bugün geldiğimiz futbol ortamında ligimizdeki her takımın yapabileceği en etkin konudur. Yoksa tonla para döküp tukaka olan Avrupa'daki isimli kulüpleri hem de FFP kıskacında parasız takip etmek durumunda kalırsınız, o derece.

Şenol hocanın son röportajını okudunuz mu, medyaya transferleri siz benden daha iyi biliyorsunuz ben de bazen şaşırıyorum demiş. Şimdi cümle aleme yapılan böyle açıklamaları değerlendirince Beşiktaş aleyhine konuşmuş mu oluyoruz.

Adsız dedi ki...

Podcast'te Medel'in durumuna değinilmiş karınca kararınca kendimce değinmek istedim.

Oyun anlayışının takım halinde değişmediği, daha doğrusu teknik yönetimin oyun anlayışının değişmediği bir formatta bir yığın konu güme gidiveriyor. Misal sürekli kenar ortalarıyla gol bulmaya çalışan bir takımın rasyonel hücum anlayışından uzaklaşarak rakip ceza alanına gereğinden fazla oyuncu yığmaya kalkması gibi. Elbatte farkındasınızdır, Pepe bu anlamda çok iyi bir örnek. O kadar iyi bir örnek ki, Avrupa Ligi maçında Negredo'ya gol pası verip son lig maçında gol atarak ve sürekli hücumda yer alarak bu durumun en iyi örneği diyebiliriz. İşte ne güzel, stoperimiz maçın her anında var hatta hücumda da bu kadar etkili diyebilirsiniz, ya da Pepe Real gibi bir kulüpte niye böyle yapmadı ya ilginç, de. Cevabını sahadaki hali biraz zihninizde tekrar yaşayınca bulabilirsiniz.

Medel alan kontrolünü Atiba gibi rakibe göre yer seçerek değil daha çok topa göre yer seçerek yapıyor. Bana göre bunda bizim lig standartlarımızda çok büyük bir sıkıntı yok, hatta bu halde Avrupa maçlarında daha başarılı oldu diyebiliriz. Amma velakin takım defansı bağlamında hücumcuların ve orta alanın birden düştüğü durumlarda konu Anadolu takımlarının topu birden hoppadanak ileri sallamasıysa burada faturayı tek bir kişiye kesmek sadece kolaycılık. Performansları toplamda değerlendirme farklı sonuç verebilir, ancak Olcay ve Töre gibi defansa golcüyle birlikte en az gelmesi beklenen kanatların bile nasıl takım defansına destek verdiğini görenleriz. Şimdi sırayla bakalım: Negredo, Babel, Quaresma, Oğuzhan ve Tolgay, Medel'in önündeki takım arkadaşları. Çizgide hızlanamayıp orta kesmekle yükümlü ve bu şekilde tonla adamı rakip ceza alanına koşturanların bir de takım defansına yeterince katkı vermediği durumda ne olur?

Karakter olarak zerre hazzetmediğim ama oyun kalitesiyle ilk 3'e girecek Ramos bile bu hali toparlayamaz. Yani ve kısacası yine ve yeniden: Tüm takımın oyun anlayışı.

Adsız dedi ki...

Yine podcast'ten geleyim. Mevcut kadro ve beklentiler çerçevesinde olacaksa gelebilecek en uygun isim Ljajic. Kagawa çok daha takım oyuncusu ve keşke o hale az çok benzeyen bir halimiz olsaydı da Kagawa gelseydi ama yok; ilk 5 maç sonra sarmala bağlar. Chadli daha önce de yazdığım gibi orta alan oyucusu değil. Ljajic Kagawa gibi 180 derece bir adam ve en büyük artısı mental uyum sıkıntısı çekmeyecek olması. Negatif hali ise misal Sosa'da hiç görmediğimiz şekilde hücumda birden bireysel işlere girebilmesi. Bunu bir teknik yönetim yönlendirmesi engelleyebilir. Aslında tribün zaten bu işi 2-3 maçta yapar; yanlış anlaşılmasın serzenişle değil tezahüratla. Beşiktaş tribünü gol beklentisi coşkusuyla içinde bu hali barındıran herkesi oynatır buna eminim.

carlito dedi ki...

https://twitter.com/hitrunn/status/1034180504260624385

15/16 sezonundaki ilk maçtan bir gol... tüm aksiyon olup biterken sol kanatta ellerini açmış "bana da top atın, beni de alın aranıza" diye sızlanan ama herkes gibi ceza sahasına akmak yerine kenarda beklediği için kimsenin göremediği, zaten gerek de kalmayan bir oyuncu göreceksiniz, bilin bakalım kim! :)

Unknown dedi ki...

@james sneijder
Üstat, ricamdır; her postta yaz, sık sık yaz. Emin ol, senin yazdıklarından, kendi yazdığımdan daha fazla faydalanıyorum :)

@carlito
Golün güzelliğini bir yana bırakmış aynı kişiye sövmüştüm izlerken :)

Unutmadan:
Fikret Orman istifa!
Umut Güner istifa!
Şafak bişeyoğlu istifa!
Şenol Güneş istifa!

Hidayet dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Murat dedi ki...

çoh beyendim bugünün taktiğini..

bugün orta yapmama taktiğiyle oynuyoruz arkadaşlar, bu dehadır..

yilmaz dedi ki...

adam yeteri kadar orta yapmıyor diye babel'i de mi kesti la?

can dedi ki...

Bugun Oguzhan’la girdigi ver kac sahane ama Larin bu sezon oynadigi 8 macta sadece amator kume takimi Torshavn’a bir macta (3) gol atabilmis. Bu maclarin tamami inanilmaz zayif rakiplerle. Ve nedense taraftar arasinda kendisini cok begenenler var. Negredo’da da boyleydi gecen sene, baslarda ove ove bitirilemiyordu. Maalesef santrafor sorunumuz bu sene de devam edecek ve biz sampiyonluk yarisindan kopacagiz.

Oğuzhan'ın al-ver yapacak insan bulunca nasıl bir futbol oynayabildiğini unutanlara hatırlatan maç oldu. Fakat göz boyayacaktır bu karşılaşma, Türkiye'de her oyuncu arası 20-30 metre boşlukla set hücum yapmaya çalışan takımın cezasını anında keserler. Necip sakatlanmasa bu akşam çok başka şeyler konuşuyor olabilirdik.

Neyse, Oğuzhan'ın yanına/önüne iki-üç tane daha top gevelemeyecek insan koyduğumuzda (Dorukhan, Medel, Gökhan Töre, Lens hep bu kalemde oyuncular) tekrar sahada futbola benzer bir şeyler oynayabileceğiz hayırlısıyla.

ideal 11 dedi ki...

çimlerin etkisi varmıdır bilinmez şenol güneş takımlarının pas oyunu şu anda pas özürlü bir yola evrilmiş durumda.takım geriden çok rahat çıkamıyor.partizan dan bile maçın belli anlarında baskı yedi ve çıkamadı.misal ikinci yarının ilk 3 dakikası.

defansın arkasına koşu yapan oyuncu yok.bu bir dezavantaj .yani rakip ileride baskı ile oynarsa risk almamış oluyor.

beşiktaşın güvenli bir oyunu yok.bu hem top beşiktaşta iken hemde top rakipte iken.her an pozisyon verecekmiş izlenimi veriyor maçı izlerken.

dominic molise dedi ki...

-vida pepe olmuyor. Ikisinden birine medel eslik etmeli.
-caner ve q7 takimin ahengini inanilmaz bozuyor. Ikisinden biri kesin yedek kulubesinde olmali.
-tore ya da babelden biri kesin ilk 11 olmali. Iceri kat edip pas yapacak adam yok
-larin'in gelisebilecegi takim besiktas degil.
-bu yoklukta ozi tolgaydan ziyade pektemekli 442 yi tercih ederim

10 numara gelmeyecekse ideal ilk 11im;

Karius
Gg-vida-medel-adriano
Oguzhan-necip
Tore-babel
Pektemek-pepe

Adsız dedi ki...

Böyle temiz galibiyet her daim güzeldir, tebrikler takıma. Hemen Utku için parantez açayım, bu çocuk eğer garabet şekilde sonuçlarla karşılaşmaz ve yıkılmazsa çok iyi kaleci olur. Daha bu halinde etrafa laf söz etmesi ve yanlış veya doğru hiçbir hamlesinde teredddüt etmemesi çok büyük iş. Elbette şu anda bunu bekleyemezsiniz ama ilerisi için büyük potansiyel.

İlk defa izlediğim Dorukhan'a da 10 üzerinden 8. Hep doğru yerde ve hep saklanmadan oynuyor. Oyun görüşünü de attığı çok doğru 3 pasla gösterdi vatandaş. Ben olsam orta alanda hep Dorukhan için süre var mı diye düşünürüm.

Bu maç takımın genel hali için tek bir konuda göstergeydi, o da hep sorun yaşanan orta alan. Oğuzhan kendisinden beklenmeyecek şekilde hücum atraksiyonu yapan Larin ile birlikte 15/16 sezonundan bir replik tekrarlayak golünü yazdı. Gerçi Larin bunun dışında yoktu ve hepsinden önemlisi Necip çıkmasa bunu da göremeyecektik, şaka gibi. Bu maç özelinde Q7 bölgesi gereği gayet olumlu işler yaptı, ama hem sezon ortalaması herkesin takdiri hem de ligdeki rakipler farklı. Maça gelen taraftarın bir kısmının derdi Beşiktaş'ın uzun vadeli başarısı değil o hafta neyle mutlu olurumla ilgili olduğu sürece Oğuzhan bu kadroda ıslıklanmaya devam edecek. Oysa bir tepki olduğuna adım gibi emin olduğum şekilde attığı golle çok güzel bir cevap verdi, sonra da yine bu tepkiyle gezinir hale devam etti. Tepki ne kulübe ne de taraftara, anlayana. Yok efendim kulaklarını kapatmışmış vs. lem siz değil miydiniz Beşiktaş kaptanı ıslıklanmaz, hoyratça eleştirilmez diyen.

Objektif olarak, tüm lig maçlarından daha fazla takım oyunu emareleri gördük. İlk yarı hep değil ama bazen orta alan hızlı geçilmeye çalışılırken akılcı işler izledik, gevelemeden yana olduğu kadar ortaya da atılan toplar olumluydu. Asimetrik çaba bağlamında Caner'in sarkmaları vardı, ta ki maç öncesinde dahi bunun için doğru adamın Caner olmayacağı barizken; "ancak" mevcut teknik yönetim bunu Caner'le başarabileceğini sanabilirdi (oysa ancak Töre, Lens ya da Babel'den biri olabilirdi). İkinci yarı ise malum. Bunlara karşın hala bireysel işlere daha fazla önem verildi. Q7-Pepe işbirliklerine karşı olacak halimiz yok, derdimiz bunların alternatif olması, asıl olan değil.

Olumlu işlere rağmen temel mentalitede fazla değişen bir olay yok. Bu yıl da teknik taktik açıdan hiç üzerimize alınmadan Pepe gollerini umacağız öyle görünüyor.

@tibet. Biz ezbere antik yorum yapıyoruz. Beşiktaş'ın geleceği Q7 ve Pepe'de.

Adsız dedi ki...

Bu arada Necip oyundan çıkmasa orta alan:

Medel-Necip-Tolgay

Rakip de Partizan.

Zaten İsviçreli bilim insanları da her kulübün Ozan-Topal-Souza orta alanı sendromunu tekrar tekrar yaşaması gerektiğini söylemişlerdi.

Aynı bilim insanları Töre yerine Caner'in de hücum oyuncusu olarak daha etkili olacağını belirtmişlerdi.

https://www.haberturk.com/senol-gunes-yeni-transferimiz-gokhan-tore-oldu-1797777-spor

Süper!

Oğuzhan'ın resmi instagram hesabındaki son paylaşımıyla bitireyim:

https://www.instagram.com/p/BlXeu8IneHc/?hl=tr&taken-by=ozyakup

Adsız dedi ki...

@shelbyl

Möhteşem taraftarımız bir önceki maçtaki ıslıklarını unutup Oğuzhan'ın yaptığı harekete kafayı takmış illa ki. Bir de Beşiktaş'ı şöyle görüyorlar böyle ediyorlar amanin hep beraber olalım diyen bir kesim vardı yamulmuyorsam. Lem takım kaptanının sahada ıslıklanmasından ötesi mi var. Öte yandan Avrupa maçında deplasmanda ısrarını sürdürüp kırmızı yiyen, yine başka Avrupa maçında memleketlisi teknik traktöre devre arasında ayar veren ztarını ise bağrına basmış taraftarımız tabii.

Tiki-taka saçmalığı değil mi. Her kim ola bu saçmalığı yapa, Olcay'ı Töre'si Oğuzhan'ı tiz uzaklaşa. +32 kim varsa takıma gele, fotolar çekile isim yapıla. Sonra orta edile gol beklene.

Emme basma tulumba gibi tekrara gerek yok. Break time. Görünen, bayağı bir maç için hayırlı tıraşlar.

Yorum Gönder

Ara