.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

24 Kasım 2016 Perşembe

Karne: Beşiktaş 3 - 3 Benfica


Goller: Cenk Tosun (58'), Ricardo Quaresma (83' P), Vincent Aboubakar (89')
En iyi üç: Cenk Tosun, Ricardo Quaresma, Gökhan İnler
En kötü üç: Tolgay Arslan, Dusko Tosic, Gökhan Gönül

Karne:

Şenol Güneş7.7
Beşiktaş7.6
Benfica7.7
Damir Skomina8.2


Fabricio Agosto6.9
Dusko Tosic (60')5.7
Marcelo Guedes6.7
Andreas Beck7.6
Gökhan Gönül (46')6.0
Atiba Hutchinson6.0
Tolgay Arslan (46')5.0
Oğuzhan Özyakup6.9
Adriano Correia6.8
Ricardo Quaresma8.2
Vincent Aboubakar7.1


Gökhan İnler (46')8.0
Cenk Tosun (46')8.8
Atınç Nukan (60')7.3


Takım Ortalaması6.6

Anket: 51 kişinin katılımıyla tamamlanmıştır. İlginiz için teşekkürler.


19 Yorum:

cochise dedi ki...

Atiba belki de en kötü maçını oynadı. Bunun temel sebebi kendinden çok rakibin oyunun çok ters gelmesiydi. Bu kadar hızlı yer değiştiren bir rakibe karşı kalibresi yetmedi. Şenol Güneş'in hayal ettiği gibi kontrol ettiğimiz bir maç olsaydı böyle görünmezdi ama oyun kontrolden çıkınca en başta atiba sırıttı. Ama o son dakika beraberliğinde, o hepimizin kafayı yediği o anda gidip yerdeki formayı aldı ya. Orada bile takımın arkasını topladı ya. Sen çok yaşa diyorum ve ayağında derman kalana kadar bu takımda kal.

Taktik olarak Şenol Güneş'in kafasında bir plan vardı -ve bu planı bir çok kişi de makul bulmuştu aslında- ancak kafasında oynadığı maç ile gerçekte olan ise uçurum şeklindeydi. Ofsayt olan Abou'nun golü misal ofsayt olmayıverse; abuk sabuk goller yemesek bu kadar da defolu görünmezdik belki de başka bir hikaye olurdu. Ama goller geldikçe takım kilitlendikçe iyice çorbaya döndürdü işi. Tıkanmamızın bir sebebi quaresmaya hem önlem almış olmaları hem de fişek gibi bekleri olması sayesinde Quaresma'nın kilitlenmesi oldu. Uğraşmadı değil ama iyi kapattılar önünü. Orta sahada ise paslara çok müdahele etiler, oradan da oyun çıkmadı, adriano oynadığı için abou da çok yalnız kalınca resmen oyun dışı kaldık. Hem Cenk hem Gökhan'ın ikisi de çok iyi iş yaptı 2. yarı. Oyunu açtılar. Oğuzhan da en verimli olduğu yer olan sol öne yakın oynadı. 3 gün önce de yazmıştım; Cenk'in sevimsizliği onun hakkındaki değerlendirmeyi biraz etkiliyor. Oysa hiç bir şey yapamazsa o sahadayken abou daha iyi oynuyor. Dün de girmesiyle birlikte doğrudan oyunu değiştirdi. Mesela son dakika golümüze bir bakın. Cenk de orada doğru yerde olması o gol olmayacaktı ama tabii bu katkı kağıda yansımayacak ama önemli. Bir de şimdi maçın özetini izleyince fark ettim; son düdük sonrası oğuzhan üzülerek elini başının arasına alıyor. Çoğu takım/oyuncunun bayram edeceği bir sonuç vardı oysa. Biz bu mücadele ve inançla, ruhla bu gruptan çıkamazsak çok yazık. İddiasız son maçlar genelde lehte biter ya hayırlısı ..

Unknown dedi ki...

Efsane maçtı, başka bir şey diyemiyorum.

Devre arası, maçı beraber izlediğim arkadaşlarla moralimiz bozuktu ama işi bir yandan geyiğe vuruyorduk. Şu girer bu çıkar, şu atar bu atar diye yalandan umutlanıyorduk. Hatta muhabbetin sonunda "siz de biliyorsunuz ki bu maç 3-3 falan olmayacak" dedim ve ikinci yarıyı izlemeye başladık. Utandırdığınız için teşekkürler çocuklar...

Kim ne derse desin, Şampiyonlar Ligi'nde şu geri dönüşü yapıyorsan büyük takım (oyun olarak) olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsun demektir. Belki süre olsa, rakibin o şokuyla galibiyet golünü bulacaktık.

Taraftar maçın belli bölümlerinde çok iyiydi ama özellikle yediğimiz 3. gole kadar bağırmadan izleyip, 0-3'ten sonra desteğin artması bana pek samimi gelmedi. Yani, nasılsa kaybettik bari tribünde kaybetmeyelim olayı gibi geldi. (Şu maçtaki gibi; https://www.youtube.com/watch?v=e6CuA6rc6jY) İlk yarı bitince takımı tribünlere çağırmaları çok güzeldi, ona bir şey diyemem.

Unknown dedi ki...

Maç karnesini iki yarı için ayrı ayrı mı yapsaydık :)

Coolio dedi ki...

İlk yarının bu şekilde olmasının bence 2 nedeni vardı.
1) Rakip bizi çok iyi analiz etmiş ve kafalarındaki planı bu virajda strese girmeden ŞL tecrübeleri sayesinde oyuna da yansıtabildiler.
2) Çok çalışıp, kendilerini geliştirmeyen, saha içi taktik anlamında Şenol Hoca'nın isteklerini uygulamayan dolayısıyla kendilerini kafa olarak gelişime kapamış ve fizik olarakta düşmüş Kerim ve Olcaydır. Şenol Hoca Querasma'nın karşı kanadında oynayacak adam olmaması nedeniyle Beck'i sol bekte oynatmak zorunda kalıp Adriano'yu açıkta oynatmak zorunda kalmıştır. Hatta Gökhan Gönül'ü dahi idareten ileride oynatmak zorunda kalmıştır. Oyuncuların başka mevkilerde oynamasının olumsuz etkileri yetmiyormuş gibi bir de sadece tek kanattan atak yapmaya zorlanmak (Q7 nin kanadı) rakibin iyicene işine geldi.
Şenol Hocanın forma adaletine tamamen güveniyorum. Oynatmıyorsa gerçekten haketmiyorlardır veya onların yerine oynayan muhteşemdir. İkinci durumun olmadığını biliyoruz. Zaten oynadıklarındaki durumu da hepimiz gördük bu sene. Bu yokluk içinde dahi oyunda yer alamayan Olcay ve Kerim'in bu durumlarına müdahale edilmeli. Psikolojik destekmi olur, kızmakmı, yoksa sevmek mi olur bilemiyorum Ama forma verilmemesinin onları etkilemediği kesinleşti artık.

Unknown dedi ki...

İlk 45 dakika için bu takıma,bu teknik heyete yorum yapmaya gönlüm el vermiyor,ikinci 45 dakika için ise bu takımın onurumuzu,gururumuzu kurtardığı için yazacak methiye bulamıyorum.beraberlik abartılır mı?evet tabiki abartılır.!
Böyle beraberlikler on yıllara etki edecek cinsten beraberlikler,takımın segmentini yükselten geri dönüşler.sırat köprüsü gibi fikstürde olabilecek en şahane şey.! Bize ne canım rakip düşünsün bu takımı nasıl yeneriz diye.!
Kiev maçı ne olur bilmiyorum ama bu kadarlık macera bile oyuncuları mental açıdan 10 level üste fırlatmıştır.

Unknown dedi ki...

Düşünsenize ibb li fb li topçuları.ilk yarıda ki biz için asarız,keseriz,rahat yeneriz gibi düşünceler ile motive olurken 31 dk.da maçı çevirebiliyor ve bunu cl arenasında iki takım açısından ya tamam ya devam müsadelesinde yapıyor.
Bjk tr de psikolojik üstünlüğü eline aldı.rakipler düşünsün bizi...

Zaitsev dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Zaitsev dedi ki...

Hem sevindiğim hem üzüldüğüm bir haber. İBB maçının hakemi olarak Cüneyt Çakır atanmış.. İyi kısmı ise Fener maçının hakemi olamayacak.

EC dedi ki...

Benfica; son derece konsantre ve defansi bizim orta sahada kurduklari, orta sahalarinda neredeyse bizim defansin kucaginda olduklari icin, Atiba, Tolgay ve Oguzhan ucgeni olusmadi ilk yarida.

Kanatlarda ise maalesef bizim Kartal tek kanatla ( Quaresma ) ucamadi.

maci izlerken en kotu olan ise; yedigimiz 3 cu golde tum takimin donmus halde rakibe 4 kez topa vurma sansi vermesi oldu.. o gol olmasaydi maci alirdik..

Besiktas li taraftar kardeslerimizin, takimin tempo ve iteklemeye ihtiyaci oldugu anlarda, arabesk tinili tezahuratla yenilgiyi kabullenisi ilk yarida inanilmaz negatif etki yapiyor.. buludungum ulkeden staddaki arkadaslara mesajlar attim birakin arabeski - #KARTALGOLGOLGOL e donun diye... futbolcularimiz kendisi soyluyor bu tezahurat bizi atesliyor diye ve biz agir tinili tezahuratlardayiz.. bu elestiri kismi..

takimi ilk yari biterken cagirmak ve moral vermek ise takdire sayan.. biz yapariz bunu sadece.

2ci yari takim da isyan edenler, Q7, Oguzhan, Cenk, Beck ve bence hep ayakta kalan Aboubakar oldu..

bu mac, Besiktas i dunyada tanitacaktir.. Cenk in attigi gol harikaydi..

Lig de ise tum rakiplere korku verecektir..

FB macina Besiktas i inceltmek icin CCakir i atamislar IBFK macina..
dikkatli olmak gerek..

SALDIR BESIKTAS

planck dedi ki...

geldiğimiz yer burası:
http://img2.mynet.com/spr/article/2012/10/21/yok-boyle-an-6-futbolcu-yikildi_640.jpg

ozzy ve adrianonun bitiş düdüğü ile sinirlenip üzülmeleri aklıma bunu getirdi. başka bir konuda bu fotoda yere yığılmanın sebebi kaçan gol ve ekstra yorgunluktu fakat dün gece 30 dk daha oynayacak kondisyon vardı takımda, 3-0dan gelmiş olmamıza rağmen. ne güzel.

bu maç gösterdi ki CLde her takıma ben istediğimi oynarım diyemezsin. adamlar savunmayı bu kadar önde kurup birbirlerine bu kadar yakın oynarken pasla ortadan delme işini belki barça yapar o da belki. geçen seneki kadro olsa ilk yarıda hiç birşey değişmezdi, çok net bence. forveti geç daha atiba yüzünü dönemedi rakip sahaya. maçın düğümünü kısa pastan vazgeçmemiz ve gökhanın cenke attığı 40 metrelik diagonel paslar çözdü. bizim ligde hiç bir takım bu kadar birbirine yakın oynamadığı için bu paslar bu kadar etkili olmuyor ve aslında gerek de kalmıyor. caner de dün bu anlamda çok işe yarayabilirdi.

talisca da abu da çok sıkıntılı adamlar asıl işlerini düzgün yapamıyorlar ama çok ekstra yan işler yapıyorlar. sene sonu karar vermesi zor olucak gibi görünüyor. neyse sonra düşünürüz.

bu arada ekşideki maç başlığında sayfalarca yorum silindi ilk yarı sonunda yapılan. içlerinde renklilerin yorumları olduğu kadar beşiktaşlıların da hocaya takıma sövdüğü yorumlar var. twitterda da aynı şekilde, gürcan hemen biz demiştikçilik oynamaya başlamış :) burada da benzer yorumlar var ama silinmemiş en azından :) kaybederken nasıl kazanırızın önüne ben demiştimciliği koymak nasıl takım tutmaktır ben anlamıyorum ama neyse, 3. golde sesini kaybeden gsliler fbliler kadar sevinmişseniz sorun yok :)

Mayor dedi ki...

İlk yari dudugu caldiginda takim soyunma odasi yerine taraftara gittiginde umut isigi belirdi gozumde. Hem taraftar hem oyuncularin hala motive lldugu cok belliydi. Hemen 2 arkadasima mesaj attim paraniz varsa beraberlige basin diye. 3 gol atacaklari icime dogmustu ama 4.yu atacak kadar zaman olmadigini da biliyordum. Tek pismanligim millete nasihat verirken kendim bi 100 lira basmayisim. Ama bahis oynamayi birakmaya karar vermemis olsaydim kesin koyacaktim.

Velhasil i kelam. Senol Gunes yenilmeyi kabullenemeyen bir takim yaratti. Bitis dudugu caldiginda Adriano da sinirinden topa vurdu 4. atamdiklari icin.

Buyuk maclarin takimi olduk. Tek tehlike tehlikesiz gorunen maclar. Umarim Kiev'i tehlikesiz gormezler.

sports guy dedi ki...

Yavastan su maci unutup basaksehir macina odaklansak diyorum..

Cl'deki kirilma macimizi oynadik tamam, sira ligde. Son 4 lig macini kazanan ve deplasmanda henuz puan dahi kaybetmemis, bu tarz maclari mukemmele yakin oynayan bir takimla oynayacagiz malum.

Olasi bir maglubiyet haftaya fener'in bizle puan esitlemesini bile getirebilir, kadikoy sendromumuz goz onune alinirsa.

Ligde sezon boyunca oynayacagimiz en kritik ve en zor ic saha maci. Umarim benfica maci bu mac icin itici guc olur, mental anlamda yorgunluk yasatmaz.

beagle dedi ki...

En çok da ne oynandığından, puan durumundan, gidişattan bağımsız uçuştaki taraftara bayılıyorum. Tarihimizdeki belki de en zengin kadro ile, belki de en iyi kurada, sahamızdaki 3 maçtan toplam 3 puan ile 3. sıradayız. Sanırsın finaldeyiz. Geri dönüş, hava falan çok güzel de top oynamıyoruz be canım. Misal 3. golü attıktan sonra sahada ne yaptığımıza bir bak.
Futbolun şakası yoktur. Bu işler toparlanmazsa Livepool'u yendik, kulakları yırttık kutlamaları devam ederken 8'lik oluşumuzu bize hatırlatırlar.

yilmaz dedi ki...

@beagle "şampiyonlar ligi özelinde" bence bu beraberlikler konusunda fazla endişe ediyorsun. Beşiktaş'ın şimdiye kadar gruplarda 3. bile olamamasının sebebi yeteri kadar beraberlik alamamasıdır. neredeyse her sezon en az 1 tane sansasyonel galibiyet alıp kalan maçlarda hep 0 çektik. Şu anda napoli ve benfica'nın bizden sadece bir puan önde olmalarının sebebi de bu beraberlikler. Zamanında sparta prag'dan, göteborg'dan, marsilya'dan, cska'dan da birer ikişer beraberlikler koparabilseydik bir iki tane daha ŞL üçüncülüğümüz olurdu.

Tarihimizin en zengin kadrosu olabilir bu kadro, ama yine de 4. torbadayız. City de arap sermayesine geçip her sene beşiktaş bütçesi kadar parayı transfere dökmesine rağmen daha yeni yeni yol almaya başladı ŞL'de. İlk sezonlarda gruptan çıkamıyordu. O yüzden 4. torbadan gelip 3. sırada ligi bitirmenin eleştirilecek bir yanını göremiyorum.

İşi dönüp dolaşıp yine 8-0'a getirmen de çok güzel olmuş tebrik ederim, çok gerekliydi bu hatırlatma. O dönem liverpool'dan 8 yiyeceğimiz 2-1 yendiğimiz maçta bile belliydi. Şimdiki durumla karşılaştırmak iyi niyetli bir bakış açısı değil.

planck dedi ki...

Memleket şartlarında 10 üzerinden max 5lik bir hayat yaşayabilirken takım 10 üzerinden 8lik gidiyorken buna sevinemeyip neden 10luk değiliz diye eleştirmek kötü anıları hatırlatıp geleceğe olumsuz bakmak zor bir hayat olsa gerek. Allah sabır versin.

beagle dedi ki...

Futbol sahasina bakip, futbol dışında her şey görmek de zor.

Olsun farkliliklarla seviyorum bu tribünü. Ama lehimize penaltı calindiginda hakem yuhalayan, Samet Aybaba takimina şampiyon olacağız diye gaz veren, Veli kavlakin askeri olan hale girip takima zarar vermeyin yeter.

beagle dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

Lucescu doneminden beri tarihin mental olarak en güçlü Beşiktaş'ı var sahada. Bu mental güç öyle belirli oyuncularla falan yürüyen türden bir güç de değil. Yani bu İlhan'a, Sergen'e bakmak gibi de değil (o takım öyle yapıyordu demek için söylemiyorum) ama komple direnen bir takım var ve bu inanılmaz bir şey. Herkesin beklentisi kendine ama gerçekten bundan mutlu olmamak çok zor iş.

Takım Benfica'nın tamamen sürklase ettiği bir oyun planıyla sahaya çıktı, ikinci yarıda Şenol Hoca'nın bütün sene boyuncaki en iyi hamleleri olan Cenk (bu zor değildi gerçi) ve İnler hamleleri geldi. İkisi de sezonun en iyi performansını ortaya koydular. Benfica biraz açılınca gerisi geldi zaten.

3-0'dan 3-3 ne demek ya? Beşiktaş Valeranga'ya böyle tur veren takımdı, Şampiyonlar Ligi'nde 1. torba takımından böyle puan alıyoruz. Hey gidi hey.

beagle dedi ki...

Shelbyl izledin mi ilk yariyi?
Mevzu skordan zevk almak degil. Ikinci yari 3 atsak ne olacak. Sahada yedigimiz futbol dayaginin haddi hesabi yok. Çünkü bu sene "oyun gücü"muz hizla azalmakta.

Sebepler çok ama çözüm defansif bir kontra oyunu ile bu 2 maçı 4 puanla gecmekti. Sonra da gerçekçi analiz ve transfer...

Yorum Gönder

Ara