.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

3 Kasım 2013 Pazar

STSL10 / Beşiktaş - K. Karabükspor

Pazar / 19.00 / Barış Şimşek

İlk defa Kasımpaşa Stadı'nda oynanacak bu sezon. Tebdil-i mekân ferhalık getirsin, kadro revizyonu söylentileri akıl ve mantık çerçevesinde kalsın ve de Fenerbahçe'nin bu sezon üçüncü kez +3432. dakikada gol bularak 2 puan kurtardığı haftada bozulan sinirler daha da bozulmasın.

79 Yorum:

can dedi ki...

Ben de korkmustum alamayacaktik diye.

Adsız dedi ki...

Maç sonucu ne olursa olsun:

Özen'le Bilic'i yedirmeyiz.

6-4 alırız.

can dedi ki...

Kulübün bir oyuncuyla olan ilişkisi bir kere bu kadar çetrefilli hale geldi mi ne oyuncuya ne de kulübe yaramayan bir birliktelik haline geliyor. Oyuncu bir Alex değilse tabii-- yukardaki karşılaştırmaya referansta bulunmak gerekirse. Fernandes'in, kısmen kendi kişisel ve oyun karakteri, kısmen de bizim sahadaki ihtiyacımızın ne olduğuna karar veremememiz nedeniyle ondan yetenekleriyle hem nicel hem de nitel olarak uyuşmayan beklentilerimiz yüzünden kulüple ilişkisi yalama olmuştu, imza olayından önce bile. Fernandes'in oyun karakteri ne? İyi yaptığı şeyler neler, neleri ondan beklemek gerçekçi olmaz? Kendisi bir AMC veya DMC değil. Ne defansif ne de hareketli oyundaki ofansif özellikleri çok geliskin değil. Fernandes, topu iyi saklayıp, dar alanda oldukça iyi dripling yapabiliyor, ve duran toptan harika ortalar kesiyor ama normal veya duran toptan iyi şut çekemiyor; topla çok oynamasına rağmen bir Oğuzhan kadar öldürücü ara pas atamıyor. Dolayısıyla kendisini AMC olarak kullanmaktan vazgeçmemiz zorunluluk. O zaman da Fernandes'in uzun zamandır unuttuğu savunma görevlerini üslenmesi, en azından takım savunması anlamındaki görevlerini aksatmamasi, ve topla gereksiz top kayıpları yapma pahasına oynamaktan vazgeçmesi gerekiyor. Bu durumda sorulması gereken sorular: 1) Fernandes'e söz geçirebilecek, geçiremediğinde de onu kesebilecek bir hoca/yönetim/taraftar bileşkesi oluşturuyor muyuz? 2) Atak orta saha değil de iki yönlü orta saha oyuncusu olarak Fernandes'e ihtiyacımız var mı? Bu iki sorunun da cevabı da evetse Fernandes'le anlaşmanın yolu aranmalı (tabii ki o uçuk ücretlerle değil). Birinin bile cevabı hayırsa cevaplamamız gereken soru şu: Fernandes'in gitmesi durumunda duran toplardaki yerini doldurabilecek kalitede iyi bir MC/AMC alma imkanımız var mı? Eğer bunun cevabı evet değilse Fernandes'in gidişi hem takim hem de taraftar nezdinde sıkıntı yaratacaktır. Ama evetse durmamız enayilik olur.

Almeida'ya gelince. İstediği söylenen ücretlerle sözleşme yenilenmesi ancak maç başı anlaşıldığı takdirde kabul edilebilir. Belki mac basi anlaşılırsa Almeida bir sezonda 15 gol atmayı bile becerebilir. Aksi halde, yolların devre arası ayrılması en iyisi çünkü yapılabilecek en aptalca şey sene sonuna kadar bekleyip 3 milyon euroya yakın parayı boş yere fona vermek olacaktır.

Adsız dedi ki...

@can

İyi analiz. Tebrikler.

Unknown dedi ki...

fernandes ara transferde satılsın, satılamıyorsa da sene sonunda bedavaya kime gidiyorsa gitsin ama gidene kadar amc, mc ya da dmc oynamasın. ne bileyim, aml falan oynasın. dar alanda adam geçebilen, iyi orta yapan, iyi dribbling yapan adamdan iyi kanat oyuncusu olur.

Deniz dedi ki...

Ya iyi de kanat olmak sadece hucum etmek degil ki. Bu savunmasizligiyla fernandes acik oynarsa arkasindaki beki sikintiya sokar. Hali hazirda beklerimiz sikiliyolar zaten yeterince.

Unknown dedi ki...

@deniz

o kadar da değil, olcaydan daha iyi savunma yapacağına eminim. ayrıca zamanında valenciada sağ açık oynamışlığı var

can dedi ki...

Fernandes'ten kanat oyuncusu olur mu? Teorik olarak olur tabii ki. Ama topu kanada surmeye veya topsuz kosu yapmaya cok az tesebbus eden, genellikle orta saha kalabaliginin icine girip, topla oynayarak uzerine cektigi rakiplerden siyrilma yoluyla pozisyon yaratma egiliminde olan bir futbolcu bahsettigimiz. Ustelik de orta sahada sadece pozisyon almasi beklenirken bile defansif olarak aksayan bir oyuncunun kanatta rakiple ileri geri kosmayacagina yuzde yuz eminim. Eger Atiba beke cekilmeseydi belki denenebilirdi ama Veli, Oguzhan, Necip orta sahasi orta sahada gereken tecrubeyi karsilamaktan uzak oldugu surece zor. Belki antremanlarda denenebilir ama Fernandes'in sozlesme imzalayip imzalamayacagini bilmezken yeni bir pozisyon ogrenmek konusunda hevesli olmayacagini dusunuyorum.

glorfindel dedi ki...

Şu anda bizim takımda kanat oynayan bütün oyuncular kendini orta sahaya atmak gibi bir zorunluluk hissediyor. Gökhan ve Olcay sürekli kendilerini AMC mevkisine doğru sürüklüyorlar. Takım pivot santrafor ile oynuyor ama maç başına 5 tane orta bile yapamıyoruz. Bizim oyuncular içeri kat etmek denen şeyi çok yanlış anlıyorlar bence ya da hiç bilmiyorlar. Eğer 4-3-3 sisteminde oynuyorsanız kanatlarınız efektif olmalı. Fernandes'i kanat oynatmak da faydalı olmayacaktır bu konuda. O yüzden bence Frei-Gökhan ikilisi denenmeli artık kanatlarda.

Aga ben bunları 2 senedir yazıyorum.

Fernandes topu ayağında fazla tutmayacak iq'ya sahip olsa zaten Beşiktaş'ta işi yok ki.

Sorun artık modern futbolda bu tip adamlara yer yok.Yani Türkiye'de bile sırıtıyor artık Fernandes'in Samet Aybaba ile başladığı dönüşümün sonucu olan tipteki futbolcu.Ya bu adamı çok ciddi şekilde Paul Scholes'un yerine düşünüyordu Alex Ferguson.Valencia'da ki ağır sakatlığı olmasa bir Gerrard ayarında adam olacaktı bu herif.Şimdi ise berbat bir 10 numaradan fazlası değil.

Bu adamın oynadığı mevki ve tipinde gereklilikler 15 gol 15 asist en az ve bu gollerin ve asistlerin %50'sinin duran toptan olmaması lazım.

Bu arada pek dikkat çekmemiş ama Rize maçında Fernandes bariz bir şekilde geri çekilmişti. 4-1-2-2-1'in orta ikilisinden biri gibi oynamıştı.Verim olarak bir şey değişmedi.Fernandes gene 11-12 km civarı koştu ama bu adamın maç içinde sürekli hafif tempo koşu yaptığı görülüyor.Ya saçma sapan göstermelik presler yapıyor mesela orta sahada kaleciye atılan topta kaleciye pres yapmak gibi , ya da oyuncu kovalar gibi yapıp iş işten geçtikten sonra olay mevkisine geliyor.Verimli koşusu hemen hiç yok.Ne markajcısını çekip alan açıyor ne boş koşu atıyor, hel bir de çoğunlukla yakalanan 3-3 kontralarda yaptığı tercihler var ki insanın gözünden yaş getiriyor bu adamın anasının suçu neydi diye.Maç içinde takımdan çok ayrı hareket ettiği o kadar net görülüyor ki maçı yerinde izlediğinizde gülersiniz adamın haline."Napıyor lan bu değişik " moduna girersiniz direkt. Bu arada fizk gücünün de "deli gibi fitness yapıyor ,arkadaşım gittiği havuza gitmiş günde 8 saat yüzüyormuş" ayarında olmadığı da kesin 60 dakikada bitiyor şarjı.Bir de hepiniz biliyorsunuz zaten kendi ceza sahasına top almaya geldiğinde yaptığı saçma sapan çalımlardan kaptırdığı toplar , baraj kuran rakip oyuncu uzaklaşmadığı içim üzerine vurup kaptırdığı toplar yediğimiz goller.

İki gerçek var birincisi çok iyi duran top kulanıyor ikincisi bu adamı saha içinde baya baya dövüyorlar.Özellikle kaval kemiklerine çok iyi çalışıyorlar ve alması gerekenden çok daha az faul alıyor.Rakip bundan ötürü çok daha az kart görüyor.Halbu ki persistent faul kart sebebidir.

Mevcut yaklaşımıyla Rusya üzerinden Katar yapar başka da bir halt olmaz kendisinden.

@glorfindel

bu doğru bir önerme değil.Beşiktaş şu an Bayern'in oynadığı şeyi oynamaya çalışıyor.

Ters ayaklı uzak forvet oyuncularının içeri kat etmesi , kanat beklerinin açılan boşluklara sızması gerekiyor.Sol ayaklı Gökhan sağda , sağ ayaklı Olcay solda oynuyor.Bizim beklerimiz bu ihtiyaca pek yanıt vermiyorlar.Bu bağlamda özellikle Hilbert'î çok arayacağız.

glorfindel dedi ki...

Eğer sağ bekinde Serdar Kurtuluş, sol açıkta da Olcay oynuyorsa uyguladığın Bayern taktiğinin de bir anlamı kalmıyor ama ne yazık ki.

BJK4EVER dedi ki...

Her turlu abuk subuk denemeler yapilir, ama mesela Fernandes'i kanada atmak, Oguzhan'i forvet arkasinda kullanmak gibi denemeler olmaz. Veli-Atiba'dan olusan ikili, forvet arkasi Oguzhan ve kanatta Fernandes ile cok daha tehdikar bir takim oluruz gibime geliyor ve taslar oturur bence, ama hala bu tur denemeler yapilmiyor. Yine Fernandes'in duran toplar disinda kaybolacagi, Oguzhan'in orta alanda ezilip top bizdeyken parlayacagi, yine Oguzhan'in ekstra cabalarina kalacagimiz bir mac olacak herhalde.

Adsız dedi ki...

Bilic bayağı kulak çekmiş belli. Ancak hücumdaki lakaytlık devam ediyor. Üstüne Karabük'ün defansı ceza alanı önünde oluşturmasıyla gol çıkmadı. Tolunay Beşiktaş'ın attığı golleri izlemiş herhalde. Şut atarak gol yapamıyoruz malum, kanat aksiyonları da çoğu zaman olduğu gibi ağır yapılınca bunu iyi görmüş denilebilir.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

sikerim boyle askin izdirabini demek istiyorum. Ciksin biri adam gibi vursun su topa yahu ceza alaninda eveleyip geveliyorlar topla kaleye girecekler sanki...

alper dedi ki...

Fernandes ten nefret ediyorum.Ondan değil kanat oyuncusu topçu bile olmaz.
Oğuzhan net geri zekalı topçu.Sarı kart alınmayacak yerde aldı.FB maçında sarı kart cezalısı olur demedi demeyin.
Ayrıca net STSL nin 2 büyük takımı dışında Anadolu takımları kadar haysiyetimiz yok hakemlerin gözünde.G.Töre'nin faul yapıp sarı kart aldığı pozisyonda zaten faul bile yokta o düdüğü ve kartı hiç bir Anadolu takımına bile göstermezler.
BJK nın maç kazanması için Olcay-G.Töre ikilisini kenara oturtup Fernandes'siz bir 4-3-1-2 i,le sahaya çıkması lazım.Kaleci-4 lü defans-Önlerinde Veli sağ iç Necip Sol iç Atiba forvet arkası Oğuzhan.İleride çift forvet.Bunu bile düşünemeyen hocanın küpelerini satayım ben.
Kuscam geldi artık bu tekdüze fitbolu izlemekten.

Adsız dedi ki...

Her daim Frei diyorum da, bu maçtaki kadar ihtiyaç olmamıştı.

alper dedi ki...

Dakika 65 oyun 0-0 Almeida çıkıp Eneramo giriyor.Senin hocalığın bitmiştir artık Biliç efendi.Gitarını al ve git.İsterse şu maç artık 5-0 bitsin.

Godspeed dedi ki...

Almeida Eneramo degisikligi manasizdi.

Godspeed dedi ki...

Fernandes kornerde kullanmasin. Bu kadar israf olmaz.

alper dedi ki...

Anamızı siktin be Beşiktaş anamızı siktin.
Bu kadar aşağılık adi kepaze rezil bir top olmaz.Taktik anlayışı hiç yok sahada ne yapmayı amaçladığımız belli değil.Hangi yolları izleyrek gol atmayı düşündüğümüz belli değil.Tam sosyalist takım olmuşuz herkes hiç bir şey yapmıyor.Ö.Özen ile Biliç gitsinler komünistlik oynasınlar ütopya kursunlar sağda solda.

Almeida ne sikim yapıyor yahu çıldırtmayın adamı.

Oğuzhan 2. yarı götünü kaldıramadı resmen.Takımın şarjı bitti Lualua ile İlhan'ı kovalarken.

Takım mesafesi ilk yarı ile ikinci yarı aynı değil büyük ihtimalle.

Tam istenilen şey oldu Fernandes'i sola attı , Olcay ortaya geçti 5 dakikada 3 pozisyon bulduk sonra eski yerlerine döndüler aynı tas aynı hamam oldu ...

Walla üstüste kendi sahasında 2 maç gol atamayan büyük takım olmaz ...

alper dedi ki...

Godspeed

Kulanmadı zaten 90+4 te korneri paslaraşark kullanan topçuda ona izin veren hocada zeka kırıntısı bile yoktur.

YSY dedi ki...

Yine puan kaybı aq ya. Artık sıktı.

Deniz dedi ki...

Abi bence ilk dört haftadan farklı top oynamadık. İki tane topu içeri yuvarlasaydık aynı yorumları yapmayacaktık gibi geliyor bana.

glorfindel dedi ki...

Hâla Veli sağ dış, Necip sol iç oynasın diyenler var şaka gibi. Fernandes bu seneki açık ara en iyi maçını oynadı iddaa ediyorum. İlk yarıda Ersan'ın kafasına şapka gibi gönderdi topu, Ersan onu atsa kimse çıkıp Fernandes duran topları eziyor demezdi.

Olcay ile Bilic arasında kesin cinsel münasebet var, bu adamın 10 haftadır ilk 11 başlamasının başka hiçbir açıklaması olamaz benim gözümde.

Daha bugün yazmıştım takımda kanat oyuncularının etkisizliğini, bugün Olcay ve Gökhan yine aynı şeyi yaptılar. Sağ bek oyuncuları sürekli saçma sapan ortalar kesmek zorunda kaldılar 2 oyuncunun üzerinden, üstüne Fernandes sürekli sol kanada kaydı Olcay sürekli kendini ortaya attığı için ve hiçbir işe yaramadı her zamanki gibi.

Ersan, Almeida, Olcay ve Gökhan'ın acil kesik yemeleri lazım yoksa aynı saçmalıkları izlemeye devam edeceğiz.

Adsız dedi ki...

Valla kaç haftadır puan kayıpları sürekli devam ederken ve kenarda Ömer ve Frei varken neden ilk 11'de sürekli Almeida-Olcay-Gökhan'ı görmek zorundayız ki. Ayrıyetten Karabük araya iğne geçmeyecek kadar kapanmışken Almeida-Eneramo değişikliği tam bir kara komedi. Eneramo kariyer hayatı boyunca kontra oyuncusu olmuş bir adam.

Ersan'ın hata oranı futbol hayatını bir stoper olarak sürdüremeyecek kadar yüksek. Geçen haftaki ikilide yamuk duran da kendisiydi fakat niyeyse günah keçisi Escude seçilmiş.

Beşiktaş'ta günün en iyi ismi kuşkusuz Tolga'ydı. Karabük'ün bekler de canavardı. Elin oğlu buluyor işte.

Haftaya Kayseri'nin bizi paralama potansiyeli var.

alper dedi ki...

ilk 4 maçını kazanmış ama 10 haftada yarıştan kopmuş büyük!! bir takımımız ve büyük!! takımın seyricisiz oynama rekorları kırdırmaya aday büyük!! bir taraftarı var...

Skora oyuna göre B planı olmayan bir hocamız var..

Kaleye isabetli şutu bile olmayan büyük!! yıldızımız Fernandes'imiz var..

Kazanmaya ihtiyacınız varken 0-0 giden oyunda Portekiz milli takımı forvetini çıkarıp Sivasspor forvetini oyuna alan hocamız var..

Büyük!! fitbol blog yorumcularının çok beğendiği ama en uzun mesafeli uzun pası 4 metreyi geçmeyen ön liberomuz Atiba var..

S.Aybaba bu işi gerçekten biliyormuş.Şu BJK kadrosunun maç kazanması için tek şartı tek fitbol doğrusu var.En önde Almeida oynar şişirirsin topu ona ve topun düştüğü yere 5-6 kişi basarsın ön alan presiyle.OLur olmaz o maçlık.Başka şekilde ilerleyemez bu takım.

theotheo dedi ki...

lig yavaş yavaş şekillenmeye başladı. özen bilic tabii bravo.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YSY dedi ki...

Bilmiyorum valla nerey gidiyoruz. Gs maçından sonra takımın dengesi bozuldu. Bozulduda kaç hafta oldu yerine gelmesi lazım artık. Ben bilicin olcay ısrarını anlamıyorum. Almeida eneramo değişikliğini ise hiç anlamıyorum. Valla gerçekten karma karışık nereye gidiyor belli değil. Artık lig tv falanda kapatıcam sıktı amk.

gökhan dedi ki...

bilic'in olcay tercihi gayet mantıklı ve doğru. şu takımda olcay dışında savunma arkasına koşu yapan, boş alanlara giren, kısaca gol atabilen kaç tane adam var? fernandes oyun akarken gol atmaz, töre bize gelene kadar gol atmamış ki 2. haftadan beri suskun, oğuzhan düzenli bir şekilde skora katkı yapmaz, atiba ve veli arkadan gelip sürpriz goller atan adamlar değil, beklerin gol atmaz, eee abi kim atacak? bir olcay bir de almeida var. onlar da tıkanınca atamıyorsun işte. ki almeida da öyle 20-25 gol atabilen bir adam değil zaten. kerim frei deniliyor ama onun da stili gol atmaya yönelik değil, yani bilic olcay'ı kesip kerim'i oynatsa almeida dışında gol opsiyonu kalmayacak. kısaca olcay oynamak zorunda. şu kadroda olcay'ı kesebilecek tek adam holosko'dur, frei ise töre'nin alternatifi olur.

ben sezon başından beri bulunduğum bütün platformlarda yazdım bunu. geçen sene özel bir seneydi, herkes yapabileceği maksimum skoru yaptı, bu sene ise bol 0-0'lı, 1-0'lı maçlar görürüz, çünkü gol atacak adam yok, kadro mühendisliğini yanlış yaptık dedim. ben demiştim demekten nefret ederim ama bunu söylemek için istatistiklere bakmak yeterli. hele böyle temposuz, mıy mıy mıy oynarsak sürekli berabere kalırız.

yani bilic, önder özen, geri kalan teknik ekip çok çalışıyor, kafa yoruyor olabilir ama kadro arızalı. para yok, stad yok, eldekiler atsan atılmaz, satsan satılmaz, zor yani işimiz.


YSY dedi ki...

Abi en azından denersin. Hiç göremedik ki frei'yi. Adam 90 dk oynamadı. İleride ömer'i denersin ne bileyim. Ne kaybedersin yani zaten en kötü yine berabere kalırdın değişen birşey olmazdı. Çokda fazla böyle konuşmak istemiyorum çünkü hocada illa ki görüyordur ama insan sormadan da yapamıyor.

Adsız dedi ki...

@gökhan

Öyle yazmışsın ki okuyan Bilic'in eldeki herşeyi kullandığını sanır. Yahu kardeşim Frei dediğin adam Premier Lig tecrübeli. Yani Fulham'da az da olsa maç oynamış. Mesele eğer "benim aldırdığım oyuncular ve ötekiler" değilse, ki başka açıklamasını bulan beri gelsin, bu adam neden 15 dakikadan fazla şans bulamaz söyleyin. Ki örneği bu maçta, o 15 dakikanın 10 dakikası da doğal olarak laylaylom zaman geçirmelerle geçti. Buna rağmen çocuk son 2 maçta toplasan 30 dakikada hücumu hareketlendirdi.

Olcay'ın alternatifi olmaz ne demek. Beşiktaş'ın Motta gibi göreceli iyi bir beki olmasına karşın son 4 maçta yediği goller kimin nasıl defansif performansı olduğunu hala göstermemişse denecek laf da yoktur. Yahu bırakın Olcay'ı, hiçbir oyuncunun sonsuz kredisi yoktur olamaz da. Bu ısrarlarla teknik ekip ya aklını başına alır, ya da bizim gibilerden değil ama ergenlerden istifa lafını yer.

Yanarım yanarım, Olcay diye başlayıp hayali başarılar yaratılmasına en çok yanarım. Biz Beşiktaş'ız diyoruz ama öte yandan olmayan şeylere sahip çıkıyoruz. Göz var nizam var. İyi olduğu zamanlar kendisine İspanyolların "La Bandita" lakabını da ekledim, kötü olunca kötü olduğunu da yazdım. Vakti zamanında buraya eleştirilen kondisyonerler için hemşeri abukluğunu yazanlar da vardı. Yok Olcay Almanya'dan olmaz öyle diye umuyorum.

gökhan dedi ki...

yahu olcay'ın kredisi sınırsız demiyorumki, zaten performansından da memnun değilim. kesilmemeli deme sebebim oyuncunun tarzıyla alakalı.

yani gökhan töre ve olcay kanat oyuncularıdır, demek ki birbirlerinin alternatifidir diyebiliriz miyiz? diyemeyiz, çünkü bambaşka stillerde adamlar. aynı şey frei ve olcay için de geçerli. benim frei'dan gördüğüm gökhan töre tarzı, daha çok çalım atabilen, golden öte yaratıcılık beklenilecek adam. ki geçmişinde de öyle bol gol atmış bir adam değil, en azından öyle bir veri yok elimizde. ama olcay'ın nasıl bir adam olduğunu biliyoruz. zeki, savunma arkasına koşular yapıyor, santraforun boşalttığı alanlara giriyor vs. ha geçen sene rakip sahaya bu şekilde yerleşmiyorduk, o yüzden daha çok alan bulup daha çok gol atıyordu olcay. bu sezon öyle olmuyor, o yüzden de gol sayısı azaldı ve zaman zaman sırıtıyor. hoş takımın topla oynama yüzdesi yeteri kadar yüksek, olcay'ın ayağında top tutamaması pek problem değil o yüzden.

yani olcay'ın kara kaşına kara gözüne hasta değilim, götünün kılı da değilim, ama bu tarz bir oyuncu sahada olmalı. yine olcay'a benzer holosko var, arka direk koşuları yapar vs. yani o da bir şekilde gole ulaşır. ama frei ve gökhan töre bu tarz adamlar değil. özetle holosko ile olcay, frei ile de töre birbirinin alternatifidir diyorum.

ömer hasta diye biliyorum. sabah öyle bir haber gördüm çünkü. yoksa şu şartlarda kadroda olmalıydı. ki yanılmıyorsam yedeklerde stoper yoktu. yani ömer sağlıklı olsa muhtemelen kulübede escude olurdu.

bu arada sorun olcay'dan falan çok daha öte bana göre, asıl arıza kadro mühendisliğinde. gol atma potansiyelimiz o kadar az ki şu kadro kurulurken önder özen ve bilic ne düşündü çok merak ediyorum. yani bir melo gibi sağdan orta geldiğinde çat diye kafa vuracak bir orta sahamız yok. fenerde bi ara santos falan sezonda 5-6 gol atardı. serdar'ın kariyerinde gol var mı emin olamıyorum. şampiyon olduğumuz sezon bobo, nobre, holosko, yusuf, ernst, tello, delgado, sivok hatta serdar özkan falan bile gol atıyordu. şimdiki takımın gol opsiyonları olcay, almeida ve duran top. daha çok 0-0'a kilitlenen maç göreceğiz.

Adsız dedi ki...

@gökhan

well done my bro. yani ufkumu açtın resmen.

Ama yine de tek bir konuda: Frei hakkındaki düşünceni update etmeni öneririm. Kendisi cidden öngördüğünden çok daha potansiyelli. Oynatmadı ki hoca görelim :)

İnanamıyorum ben artık olanlara. 4 hafta Eze eze şampiyon olacak gibi oynayan takım 10. hafta nasıl şampiyonluktan kopar anlamıyorum.

Olcay'ı falan geçin, kazanırken de Olcay kötü oynuyordu. Değişen şey takımın oyun stili. ilk haftalarda takım halinde pres yapıyorduk, şimdi yine doğaçlama futbola döndük. Ferdi ve Almeida efendilerin huzursuzluğundan mı kaynaklanıyor acaba takımın bu anormalliği? Bu adamlardan artık nefret ediyorum, kimse kusura bakmasın. 2 senedir adamların problemi bitmedi bir türlü. Öyle garip takımız ki nerede karaktersiz futbolcu var özenle seçip alıyoruz. Yeter lan!

alper dedi ki...

Hala istifa etmedi mi Biliç?

Deniz dedi ki...

Diyorum işte ben, ilk 4 haftayla aynı futbolu oynadık, gol atamadığımız için kötümserleştik.

Ronaldinho'yu alalım bari napalım.

CDiS dedi ki...

Daha birşeyden kopulduğu falan yok. Fenerbahçe her maçı 90+5 'de kazanamayacak, onların da düşüşleri olacak. (bkz: bundan önceki ersun yanal takımları) Sorun, Beşiktaş 'taki kazanma isteksizliği. Son 20 dakikaya girildiğinde Beşiktaş 'ın o maçı kazanabileceğine hiç kimse inanmıyordu. Bu yetenekten bağımsız bir şey çoğu zaman. Bu kadar sakat oyuncunun olması konusunda artık yorum yapmayacağım, çift forvete dönme konulu bir yazı da değil bu, sadece kazanma isteği. Maalesef Beşiktaş 'ta saha içinde sonuca isyan eden, beraberliği istemeyen adam yok. Fernandes ve Almeida 'nın kontrat sorunları bir an önce çözülmeli, eğer Ocak ayında serbest kalırlarsa, muhtemelen ikinci yarı hiç oynamazlar. Çok karmaşık bir halde bu Beşiktaş, çok..

Beşiktaş kendisini rahatsız etmeyen bir takıma karşı bile risk alamıyor.Stoperler çok geride.Takım mesafesi çok uzadı.Takım topu geri almakta çok zorlanıyor ki bu Sir Samet'in takımının da temel sorunuydu.Sürekli bizim kaleye kadar koşması gerekiyor orta sahaların.Hücuma enerjileri kalmıyor.

İlk 4 haftaya göre inanılmaz sabırsız takım.Hemen 2-3 pastan sonra dikine bir deneme geliyor.Bu da hata oranının artmasını sağlıyor.Mesela biraz sabırlı hücum edildiğinde Fernandes'in derilemesine pasında Motta sol çaprazda bomboş kaldı ama topu iyi kontrol edemeyince pozaisyon boşa gitti.Bunun gibi şeyleri maç boyu sadece 1-2 defa görüyoruz.Halbuki pas oyununun olayı bu.Rakibi hipnotize edersin ve etklili ayaklarınla ters toplar atarsın.Beşiktaş'ın ilk 3-4 haftadaki sabırlı oyunu kalmadı pek.

Ayriyetten Takımın acayip bir tempo problemi var.Formsuzluktan mı yoksa rakibin çok iyi kapanmasından mı bilemiyorum.

Mesela hem Rize'nin hem Karabük'ün Arena'da ki maçlarını da izledim.Rize baya baya sürklase oldu o maçta ama yine de puan almayı başarmıştı.Karabük ise o maçta da çok sağlam durmasına rağmen Sneijder'in akıllara ziyan golüyle yenilmişti hatırlarsanız.

Benim Almeida ve Fernandes eleştirilerimin temeli bu zaten.Bu tür maçları size getirecek yıldızlarınız olmalı.Vurduğunu sokacak bir adam yoktan var edecek bir adam.Beşiktaş'ın maç getirecek oyuncusu yok.Yıldız zannettiği ama aslında takım içinde rolü belli adamları var.

Yazılacak çok şey var Beşiktaş'ın oyun sistemi için ama sahaya baktığımda bir çaresizlik görüyorum ben.Almeida bombok oynuyor oyuna haftalardır sakat olan Eneramo'yu alabiliyorsun.Oğzuhan 2. yarı tamamiyle kayboluyor yedekten girebilecek kimse yok. Ee nerde bizim alternatifli kadro ?Bu işin bu noktaya geleceği belliydi kusura bakmayın.Fazlasını istemek zarar ama 15 m €;'luk transfer bütçesi çok çok daha iyi kullanılabilirdi.

planck dedi ki...

Şu bursa maçını haftada 3 kere seyrettircen takıma, neler yapılabileceği, yapabildiklerini, coşkularını hatırlayıp özgüvenle çıkacalar sahaya, o zaman kadro müh.miş ferdi kanatta mı oynasaymış fln hiç konuşulmaz.. Takım belirli bir şablonu oynamak istiyor, biliç biliyor ki bu şablon daha tam oturmamışken bile ne maçlar çıkarttı bu kadro. Bu yüzden eski haline döneceği günü belki de bir kıvılcımı ekliyor. Ama bu şekilde anca ferdi ve almedianın gidişi ve yerine iyi yeni yabancıların gelişine kalır takımın canlanması..

theotheo dedi ki...

yine dediğimiz şeyler çıktı. işi bilenler artık futbolu yönetmeli. üç kuruş için egemeni kaçırdılar. bunun hesabı sorulmalı.

bence 13.hafta fenerbahçe mağlubiyetinden sonra. özen bilic istifası gelir.

theotheo dedi ki...

yine dediğimiz şeyler çıktı. işi bilenler artık futbolu yönetmeli. üç kuruş için egemeni kaçırdılar. bunun hesabı sorulmalı.

bence 13.hafta fenerbahçe mağlubiyetinden sonra. özen bilic istifası gelir.

alper dedi ki...

Kusura bakmayın da Biliç hiç bir şey bilmiyor Türk Futbolu adına.BJK nın ilk 4 haftasında ki sırrı Atiba-Veli ile çift ön libero oynamasıydı.Oğuzhan iyileşti ona da yer açalım Fernandes te sahada dursun derken takım ezberini kaybetti.Bu takımda Oğuzhan oynayacaksa Fernandes oynamaz yedek bekler Oğzuhan yorulunca ki 60 tan sonra bitiyor oyuna girer.Veli-atiba bozulmaz asla.Ama hocamız tipik sosyalist takım düşüncesi ile statükolara sonsuz bağımlı.B planı C planı yok düşünmüyor.Çift forvete dön olmaıd uzun oyna topun düştüğü yerde baskı yap vs vs yok.Mevkinin adamını çıkarıp mevkinin adamını sokmakla kazanamazsın her maçı.Takım belli ki taktik çalışmıyor belli bir şablonu ezberlemeye çalışıyor ama o şablon da STSL için yetersiz.

alper dedi ki...

119 km yi 70 metrede koşmak ayrı 119 km yi 50 metrede koşmak ayrı.Takım sürekli git gelli oynamaktan anası ağladı.

Çare Holosko.

alper dedi ki...

Fernandes'in son 7 maçtaki pas oranları;
%77 - % 82 - %79 - %83 - %82 - %72
Yüzde 80 'in altındaki pas ortalaması ile oynayan adam..

Bir istatistik daha.. Ligde ceza alanına en fazla top gönderen kişiler arasında ilk 10'da beyimiz yine yok.

Ferdi'nin gol girişiminde yer alma istatistiği Cristian Baroni'den, Felipe Mel gibi önliberolardan daha düşük.. Batalla ikiye katlamış..

Almeida ceza alanında topla oynama ve gol girişimleri olarak 4.85/5.88 ortalaması ile Emenike,Webo,Sow,Drogba ve hatta Henrique'nin gerisinde..

Almeida'nın özellikle üstün olduğu 2 istatistiği mevcut birincisi şut çekme,ikinciside ceza sahasına top gönderme.Özellikle 2.si değişik ...

theotheo dedi ki...

@alper

şablon değil. oyuncu kalitesi yetersiz.

aga 2 tane önlibero veli atiba bak bu iki adamda o kadar sıradan ki. zaten atibayı antalyaspor transfer ediyomuş sene başında. böyle iki önlibero ile hiç bir yere varamazsın. imkansız.

alper dedi ki...

http://www.whoscored.com/Statistics

Ayrıca şöyle bişey de var ..Sene 2010 M.Fernandes Valencia forması ile stoper olarak sahada..

https://twitter.com/cihantomris

@ planck

kesin doğru aga.bu takımın içinde kazanma inancı yok şu anda. 180 dakika oynansa kazanamayacağımız 3 maç oynadık .

beşiktaş bu tarz şeylerden toparlanabilen bir camia değil.geçen sene samet aybaba döneminde de oldu.bir iki olaydan aşırı derece etkileniyor takım.motivasyon yitip gidiyor.isyankar oyuncu da olmayınca yapacak bir şey kalmıyor.

2 kupalı senede bile sonlara doğru hemen her maç puan kaybetmemize rağmen sivas'ın baskıyı kaldıramamasının ekmeğini yemiştik.

alper dedi ki...

Birde ufak bir detaydır ama dikkatinizi çekeyim.Benim bu topraklar üzerinde gördüğüm, gelmiş geçmiş en iyi defans oyuncusu olarak addettiğim Aleksandre Amisulaşvili adlı Gürcü kardeşimize Lig Tv spikerleri maç anlatımı esanısında ki söylemesi oldukça zor olmasına rağmen soyadı ile yani Amisulaşvili olarak hitap ederlerken senin aldığın ön liberoya adıyla hitap edip ATİBA deyip geçiyor adamlar.Önemimiz değerimiz haysiyetimiz topçumuza verilen kıymet bu kadar.

Emir Eri dedi ki...

@alper

bir beschastnyk vardı hatırlar mısın.. adını söyleyebileni associated press direk işe alırdı hani..

alper dedi ki...

@Emir Eri

Biz Zeyer izlemiş kuşağız Besçasnih hafızalarda çok taze daha.:))

zeyer yaaw , hiç bir beşiktaş yabancısından bu kadar nefret etmemiştim , natallo'lar , francesco'lar , schafer'ler , veit'ler , ohen'ler dahil yani taa ki Almeida'ya kadar.

1 m € 'ya oynasa sesimi çıkarmam bu kazmaya da ... neyse ağzımı bozacam yine.

Adsız dedi ki...

Aslında şu kadroda Fink dahi oynar mıydı? Hem de bal gibi oynardı. Düz adam müz adam, önemli olan görev adamı bölgesinde görev adamı gibi oynuyordu. Kapasitesi belli olsa da hiçbir maçı sallamadı. Dünkü maçı izleyenler ne demek istediğimi anlar. Beşiktaş, özellikle yabancı oyuncu bakımından yıllardır futbol mentalitesi bakımından yarım adamlar aldı. Bu neden böyle demeye gerek yok aslen, yakın zamana kadar 8 yıllık fetret devrinde takım ile FM/PES oynayan bir başkanla bu normal bir hal almaya başlamıştı. Fakat işin kötüsü tonla borç da varken şimdi bunu fazla uzatmamak gerek. 2 tane al tam al. 5-6 taneye gerek yok. Bu ise bir takım iskeleti oluşturmakla başlar.

Takım iskeleti yapacaksak bunu 19 yaşındaki Frei, 22 yaşındaki Franco ve 21 yaşındaki Oğuzhan ile yapmamız gerekli. Portekizlilerle filan bu iş olmaz. Franco konusuna gelirsek; Ersan'ı herkes görüyor. Franco'nun daha savsak olduğunu ve olacağını hiç sanmıyorum. 6 yabancı kontenjanı ile oynatmayacaksak 5'e indiğinde hiç oynayamaz. Kendisinin kadroya hazırlanma konusunda izlenen yönteme de asla katılmıyorum. 22 yaşındaki bir oyuncuyu böyle kazanamazsınız. Hem hazırlanacak hem de oynayacak başka yolu yok. Yani hep söylediğim gibi, futbol takımı için 1 yılı bilerek heba etmediğiniz sürece aynı döngüde yuvarlanıp gideriz ve maalesef öyle de oluyor. Hazır stad da yenilenirken kasmayıp bu yolda gitmeliyiz. Bu arada Ömer de önemli bir oyuncu; fakat ilk 11'e hazırlansa bile bize leblebici yabancı bir golcü de lazım.

Biraz dağınık oldu ama bana göre sorunların temeli bunlar. Bence ilk 11'lik iskelet için bu isimler hazırlanırken şu isimler de eklemlenmeli: Tolga, İsmail, Sivok, Veli. Etti 7. Atiba 1-2 sene daha oynar, dolayısıyla bu süreçte 3 adam akıllı transfer ile kısa vade gelecek şekillenebilir, daha ilerisi içinse bir tek DM için adam almak yeterli. Ayrıca Töre kendini geliştirmezse 7 milyon verilmez orası kesin.

Kısacası 2014-2015 için:

Tolga
(Sağbek)-Sivok-Franco-İsmail
Atiba-Veli
(Sağ iç)-Oğuzhan-Frei
(Golcü)

Golcü kesinlikle yabancı olmalı; Luis Fabiano tarzı atletik ama aynı zamanda yazan birisi ilaç olur. 5 yabancı işini de düşünürsek, bek ve sağ iç bölgelerinden birine yerli bulmak gerekli. Bana göre bek için yerli bulunabilir; sağ iç daha önemli. Her ikisine de gurbetçi bulunursa zaten kontenjan sorunu filan kalmaz.

Oyuncu kalitesi açısından en büyük sorunumuz, yıllarca süren saçma sapan transfer politikaları nedeniyle henüz başımızı kaldırabilmemiz. Yedek kalitesine gelirsek; yapılacak doğru işlerle bugün 11 oynayanların bazıları yedek olunca yeterli bir kadro kurulabilir.

Adsız dedi ki...

Bu arada;

Frei konusunda ısrarcı olmamın nedeni hakkında Övünç'ün yazdığı takımın pas mesafesi önemli bir detay. Frei son 2 maçta 15'er dakika görev aldı fakat yaptığı en önemli iş hücum bölgesini doğrudan rakip ceza sahasının önüne yıkmak oldu. Obsesif şekilde maçların son 15 dakikalarında sürekli saatime bakarım. Karabük maçının son 15 dakikasının en az 7-8 dakikası rakibin akıllıca top kullanması ve zaman çalmalarıyla heba oldu (başarılı yapıldığında gayet olası bir olay). Frei buna karşın kendini belli etti.

Çocuk Töre gibi bencil olmadan inisiyatif almada sorunlu değil, ayrıca hızlı da. Alper'in yazdığı gibi son korneri paslaşarak kullanma abukluğu gösteren Fernandes'in üzerine yıktığı topta da elinden geleni yaptı.

Benim için kriter belli: Takımın genelinin tersine ortada uzaylı gibi farklı ama aynı zamanda olumlu oynadığı sürece kendisindeki ışık gayet bariz görünüyor. Aslında biraz "boru değil" olayı da var. Premier Lig tecrübeli kendisi.

Franco konusuna da yabancı profili konusuna da %100 katılıyorum.

Abi bizim sorunumuz geçen senede aynıydı.

Hem geleceğin takımını kurup hem yarışmacı olacağım diyerek adamların üzerinde baskı kuramassın.Hani genç adam ? Türkiye ligi standartının fersah fersah üzerinde zorla formayı alan Oğuzhan dışında nerede genç adam abi ? Madem öyle bir kaygın yok o zaman adam gibi transfer yap.Yani bir karar verememe yüzünden üstüste 2. senyi çöpe atmak üzereyiz.Yıl sonunda elimizde ne bir iskelet olacak ne bir kupa olacak ne bok yedik belli değil.

Birinden vazgeçeceksin abi.Escude oynamasa Franco oynasa Bjk ne kaybeder abi ? Al işte yine kaybediyor eee üstüne Franco'ya verdiği 2.6 m € parayı da kaybediyor ?

Parasızlık diye kızamadım Eneramo transferine zira hem istediğimiz hedef santrafor profiline uygundu hem ligi tanıyordu ama sonra öyle abuk işler oldu ki.Adam sakat adam hasta adam hazır değil ve göreceli çok iyi para alıyor beklenen katkıya göre.Böyle iş olmaz.2 tane yarım yabancı forvete 3.5 m € ödüyoruz adam en kralını alıp koyuyor o paraya.

Yani bu işler eywallah hesap kitap işi de ama bir kısımda ortada.Sana maç getirecek oyuncun yok.Ferdi duran toptan stopere kesecek diye bütün maç bekliyoruz.Kesiyorda şerefsiz ama bunun üzerine gelecek kurulur mu yahu ?

Adsız dedi ki...

@Övünç

Birisi "tonla şey yazmışın da ne demek istiyon abi" dese direkman senin postu gösteririm :) Hocam gayet açık ve net ifade etmişsin. Özellikle "Ferdi duran toptan stopere kesecek diye bütün maç bekliyoruz" kısmı inanılmaz güzel bir özet olmuş. Zihnin hep böyle açık olsun.

Az biraz cesaret Özen-Bilic ikilisi. Aslında komik olan, kıza aşık olan ama söyleyemeyen oğlanın kızın da buna hazır olduğunu bilmemesi nedeniyle boş yere kendisini paralama durumu. Taraftarın çoğunluğu zaten sezon başında 1 yılı heba etmişti. Başkan'ın ergen küyedici tayfaya uyup gereksiz açıklamalarıyla taraftar havaya girince sıkılmış diş macunu hesabı şimdi gel de heba et bu sezonu edebilirsen.

Kardeşim 3 büyüklerin yönetimlerinin "heman şim idi" başarı egolarını zaten biliyoruz da, Beşiktaş farklıdır diye düşündük; hata yapmışız affediniz.

BJK4EVER dedi ki...

Alper'in dedikleri onemli. FB Erciyes ve Bursa maclarinin son 20 dakikasinda 4 forvetle oynadi. Maclari kazanma sekli ise 2 uzun topa ve ceza alaninda 4 forvet bulundurma sayesinde oldu.
Biz ise Karabuk'e karsi Almeida'yi cikarip Eneramo'yu aliyoruz. Kanat oyuncularimiz golcu olamayabilir, eyvallah. Holosko sakat, Olcay bu sene o goruntuden uzak. Fernandes zaten 10 numara degil. Orta sahadan bu kadar az gol destegi geliyorsa cift forvete gec arkadas. Fernandes'i kadrodan cikar veya kanada at, koy 2. bir forvet. Adamlar 4 forvetle oynuyor, biz 2. forveti koymaya tirsiyoruz. Bu sekilde dusunursen elbette yaristan koparsin, gayet dogal.

Hem Besiktas'in, hem de Fenerbahce'nin mac ozetlerini simdi izledim. Oncelikle Huseyin Gocek denen basiretsize tekrar sevgi ve saygilarimi yolluyorum. Fakat ondan ote bir fenomen var.

Bursaspor ilk yarida Fenerbahce'yi eziyor pozisyonlarla, fakat Fenerbahce 3 duran topta uc gol atip, kaybetmeyi hak ettigi maci kazaniyor. Bunu da gectim, 10. haftada ucuncu kez 90+ dakikada golu bulup puani kurtariyor. Boyle boyle 6 puan kazandilar, sampiyon yapar adami.

Sonra bizim maca bakiyorsun. Pozisyon net toplaminda Besiktas fersah fersah onde. Kacan goller cok basit. Yok, o top girmiyor iceri. Bunun da otesinde, duran toptan da cok pozisyon yok. Hani Fernandes'in en buyuk artisi o ama Ersan'in vurusu disinda hicbir pozisyon ozetlere girmeye deger bulunmamis.

Bakiyorum Caner kornerden bir orta kesmis ilk golde, inanilmaz. Sonra bizim Fernandes'in korner vuruslarini dusunuyorum.

Bu mentalite farki iste. Fenerbahce maci kazanacagini biliyor. Bizimkiler altipastan topu kaleye yuvarlayamiyor, bir degil iki degil.

Yukarida cok guzel konusulmus edilmis zaten, ama bir de maclari izleyememis biri olarak bir katkida bulunayim dedim.

Ha bir de kadroda revizyon denen sey Escude'yi kesip Ersan'a forma vermeye devam etmekse, hakikaten arkadas biz Franco'yu niye aldik? Ersan sezon basindan beri kac defa vasatin uzerine cikti da sansi hak ediyor? Bir? Iki?

Garip takintilar var gibi duruyor, artik bir cozum yaratilmasi lazim.

Adsız dedi ki...

Beşiktaş'ta her bölge için roman yazılır.

Tolga'nın yalnızlığı (Aferin; Olcay'a bağırması maçı kazanma isteğinden).
Sivok'un yalnızlığı (Her yere koşmak imkansız ama deniyorum, durumu).
Atiba'nın yalnızlığı (Hocam bu orta alan bayağı büyük).
Oğuzhan'ın yalnızlığı (Her top bana geliyor ama topu atanlar birden ortadan kayboluyor).
Almeida'nın yalnızlığı (bilinçli tercih).

Hayırlısı olsun.

Mete dedi ki...

@shelbyl
Escude revizyonu olarak değerlendirdiğin durumun bu maç için tahminimce şöyle bir açıklaması olabilir;
Escude'yi tribune göndererek sahada 5 yabancı(Almeida-Atiba-Fernandes-Motta-Sivok) kulubeye de hamle için 1 yabancı (Eneramo) koyabilmek içindir diye düşünüyorum. Escude ile Ersan'ı aynı anda düşünmemesinin sebebi de her ikisinin sol ayaklı olmasıdır heralde. Sivok'un sakatlık döneminde mecburen oynadıkları maç da oldu bu ikilinin ve Akhisar maçındaki yenen basit gollerde bunun etkisinin de olabileceğini düşünüyorum.
Söz Escude'den açılmışken oyunun geriden kuruluşunda önemli bir rol üstleniyor.
Orta saha oyuncularının çok gerilere kadar gelip top almasından ve dolayısıyla enerjilerini tükettiklerinden bahseden arkadaşlar olmuş. Bence bunun nedeni dün sahada Escude gibi ayağı düzgün bir stoper olmadığı sürece bu orta saha oyuncuları mecburen gerilere kadar gelip top çıkartmak zorunda kalacaklar.
Genel itibariyle oyun anlamında galibiyete yetecek kadar bir oyun oynandığını düşünüyorum.Net 3-4 pozisyona girildi ve rakibe neredeyse pozisyon dahi verilmedi(son dk'da bir net pozisyonları vardı)

teahead dedi ki...

Yıllardır bu takımın uzerinde bir kırılganlık var.Taraftara da sirayet etti bu durum.Bir kötü maglubiyet bizi cok zor durumlara sokuyor.Bunu oyuncular uzerinden ele almamalıyız.Oyuncuların,kulubun ve taraftarın uzerinde anlasılmaz bir endise ve korku var.Bizim bunu cozmemiz gerekiyor.

YSY dedi ki...

Hocada takık olduğum bir nokta bence biraz fazla masalsı. Adam duygusal bağlantılar yapıp kendini bir havaya sokuyor. İnşallah olaylara realist yaklaşıyordur.

Ayrıca önder özen'den tık yok. Aslında futbolun sorumlusu o ve alınan neticeler karşısıda hiçbir açıklama yok. İlginç.

~Poseidon~ dedi ki...

Olayların gidişatından anladığım içeride başka büyük sıkıntılar var fakat dillendirilmiyor. Bir takımın bu kadar çabuk kabuk değiştirmesi, iyi kötü piyasası olan bir teknik direktörün belirli oyuncularda bu kadar ısrarcı olmasına anlam veremiyorum.
Aklıma gelen tek mantıklı konu devre arasına kadar bu oyuncuları parlatıp okutmak için piyasa yapıyorlar. Yok çünkü Önder Özen veya Biliçin bu kadar körü körüne üstüne gitmesi bu adamların.

Abi önce şunu kabul etmek lazım ne kadar sorunlu olursa olsun , Beşiktaş maç kazanacak kadar pozisyona giriyor.

Buyrun GS ve BJK'nın , Karabük karşısında perofrmansları :

http://tr.matchstudy.com/TSL2013-14/game.html?id=0211&no=01

http://tr.matchstudy.com/TSL2013-14/game.html?id=0811&no=01

Salt istatistikler bir şey ifade etmeyebilir mesela biz daha fazla şut atmışız ama akılda kalan çok pozisyon yok Oğzuhan'ın ki dışında.Bir de Almeida'nın altıpastan dışarı vurduğu kafa var.

Sene başından beri yaptığım eleştirinin temeli bu işte.Açın bakın hemen hemen bütün istatistiklerde Beşiktaş rakiplerinden daha iyi.

İşte burada yıldız farkı devreye giriyor.

Maçı getirecek oyuncu diyorum.Almeida ve Fernandes değil bunlar.Bu adamlar takımın en önemli oyuncusu olacak kalibrede değiller demek istediğim bu.İYi - kötü tartışması yapmıyorum.

Önder Özen-Slaven Biliç işlerine girmek için henüz erken bence.

Kesinlikle çok daha iyi bir transfer politikamız olmalıydı burası da ayrı bir gerçek.Hazır vergiler yüksekken direkt olarak Fransa pazarından bir kaç adam bulabilirsek işler istediğimiz seviyeye gelebilir.Mesela Gourcuff bunlardan biri.Bu sene 19 resmi maçın sadece 8'inde oynayabildi.Bildiğim kadarıyla ağır bir sakatlığı filan da yok.

Gerçi yönetim Pirlo-Demba Ba - Berbatov servislerine başlamış taraftarı devre arasına kadar teskin etmek için.

O değil de Pirlo gelse ne güzel olur ya :)

gökhan dedi ki...

semioticus ile aynı şeyleri yaşamışım. fener'in maçını izlemedim, daha sonra internette rıdvan'ın "fener artık bağlasan durmaz" açıklamasını görünce heralde yakalayamayız bunları dedim ama yanılmışım. dün akşam özeti izleyince ciddi ciddi şaşırdım çünkü. 7 dakikalık özette 1 tane bile pozisyonlar yok, üstüne frey'in ciddi katkısı ile duran toptan 3 gol bulmuşlar. hani 90 dakika izlemediğim için karşılaştırma yapmak da istemiyorum ama enseyi karartacak bir durum yok gibi.

bir de, fernandes ve almeida için ben de gönderilmeli diyorum ama atsan atılmaz, satsan satılmaz durumdalar. hele de kulübün maddi gücü ortadayken hadi başka kapıya diyemiyorsun. fernandes ile sözleşme uzatsan ciddi bir yükümlülük altına gireceksin, uzatmasan beleşe gidecek. almeida'yı satmaya kalksan üstüne para vereceksin ya ahah. yani bu durumda önder özen'e ve yapılan kadro mühendisliğine falan birşey diyemiyor insan.

bilic'i ayırıyorum, o daha teknik bir mesele ama önder özen projesinin tutup tutmadığı anlamak için en az bi 18 ay daha beklemek lazım. satacağın futbolcuya para ödemek gibi olağanüstü bir işe imza atmış "adam gibi adam" serdal adalı'dan önder özen'e geçişin sonuçlarını 3. ayda alamazsın.

çağlar dedi ki...

pirlo ile Matri'nin menajeri aynı kişi. Bence menajer ile görüşülüyor haberleri matri ile ilgili. Biliyorum sezon başında milan'a gitti diyeceksiniz ama 11 maçta 1 gol. Bence kiralık filan gelebilir.

Mete dedi ki...

@övünç
Akhisar maçı;
-ilk gol:Oğuzhan çok iyi bir asist ile boştaki Olcayla topu buluşturuyor ve gol. Olcay'a boş alanı stoperi beraberinde götüren Almeida yaratıyor.Bu golde golü atan ve asisti yapan kadar stoperi dışarıya taşıyan adamın direkt katkısı vardır.
-ikinci gol:Almeida-Oğuzhan ortak yapımı bir gol
-üçüncü gol:fernandes asist-Almeida gol
3 golün tamamında Almeida var.
Karabük maçı;
Bu maçta da eleştirilen Fernandese bakalım
-Oğuzhanın kaçırdığı pozisyonun asist öncesi pası fernandesten
-Duran toptan Ersan'a servis edilen net bir pozisyon
-Duran toptan Eneramoya servis edilennet bir pozisyon
-Mottaya verdiği ara pas ve o da gollük pozisyon
Bu performanslar yeterli mi değil mi?

SinnFein dedi ki...

@Mete,

Ben cevap vereyim izninle :)
Bence değil üstat... Ben eğer fernandes'e Almeida'ya bu kadar para veriyorsam bu adamlar devreye girecek ve maçı koparacaklar... Misal Fernandes GS maçında ayağı dolanmayacak o golü atacak.. Çünkü Melü, Meireles ve hatta Baroni bile bunu yapıyor... misal Almeida önce Rizede atacak veya Akhisar maçında karşı karşıya kaldığında o golleri atacak ve maçları koparacak... Yine örnek Kuyt, Drogba ve Sow bunları atıyor ve adamlar kötü oynadıkları maçları bir şekilde kazanıyorlar..,

Bizde takım kotuyse bunadamlarda kotu.. Theo'nun aslında soylediği şeylerin bir kısmı bu noktada doğru ama argumanları yanlış... Hala Almeida ve Ferdi yıldız gibi görüyor... Net değiller! Türkiyede bizim gibi taraftarı bulmuşlar takılıyorlar.. Üç maç oynasınlar iki gol atsınlar tamam yıldız oldular!! Ne yıldızı hocam. Hangi maçı çevirdin de yıldız oldun. Hangi derbide ne oynadın da yıldız oldun?

Bir konu da bizim takımda isyankar adam yok malesef.. Biraz Motta o kadar.. 100.yıl kadrosunu hatırlayın.. begenmediğim Ahmet Hassan, İlhan, tümer bu adamlar yenilgiyi kabul etmeyen adamlardır.. Maçı çevirmek için takıma cosku verirlerdi.. Simdi nerede bunlar? Yok... Veli Necip neredeyse faul yaptıkları için özür dileycekler! Gamsız adamları gidip alıyoruz.. Paramı alayım yeter derdindeler...

Son sözüm de Biliçle ilgili.. Evet erken ama abi kazanmak için hiçbir hamle taktiksel anlamda yapmadı.. Çift forvet ne bileyim kanatlardan akın gibi birşeyler deneyebilirdi ama mevkideki adamı çıkarıp yerine yedeğini koyduki benim kafamı kurcalayan bu oldu.. Umarım bu maçlıktır diyip bakmak lazım

Ekrem Ph.D. dedi ki...

@ Mete

Degil. Fernandes'de son 3-4 mactir gozle gorulur bir balans bozuklugu var. Takimla birlikte hareket etmiyor, saha yerlesiminde siritiyor. Sanirim kafasinda bitirmis Besiktas'i bir sonraki durak neresi olur onu dusunuyor.

Barreto dedi ki...

Sıkıntılarımız çok ve derin.
Bir kulübün uzun vadeli planlama ve başarısında kulüp yönetiminin, kısa vadeli planlama ve başarısında ise teknik direktör, saha kenarı ve futbolcuların etkisi görece daha büyüktür. Sportif başarı ve finansal başarı birbirini besleyen unsurlardır. Beşiktaş yönetimi Biliç-Özen tercihi ile makul ve gelecek vadeden bir tercihte bulunmuştur. Başarı şansı bence %50 nin üzerinde idi. Bu sezon elde edilebilecek çabuk sportif başarılar finansal başarıyı da bir nebze kolaylaştırabilecekti. Ancak Beşiktaş bir kez daha krizle karşı karşıya ve "kriz yönetimi" sürecine girdi. Yönetim ve teknik ekip şu ana kadar maalesef kriz yönetiminde iyi bir sınav vermiyor.
Beşiktaş'ın bugün içinde bulunduğu finansal ve yönetimsel sorun yumağı, son 15 yılda biriken ve büyük bölümü Yıldırım Demirören'den miras kalmış güçlüklerdir. Beşiktaş buna benzer güçlükleri 60ların sonları ve 70lerde sıklıkla yaşamış hatta 70lerin ikinci yarısında bir kaç defa küme düşme tehlikesi bile yaşamıştır. 70'lerin sonunda başlayan altyapı hamlesi ve Seba'nın birleştirici ve basiretli yönetimi ile istikrarlı hoca seçimi(Gordon Milne) kulübe altın çağını yaşatmıştır. Ancak, kulüp özellikle 1997 yılından itibaren pek iyi yönetilememiştir. Sergen, Alpay, Oktay gibi kaliteli milli oyuncuların yönetici ve taraftar ile çatışır hale gelip kulüpten kolayca ayrılmaları, endüstriyel futbola geçişte kritik olan o dönemde Ayhan Akman gibi transfer yanlışları, sık hoca değişiklikleri, Seba'nın emaneti layıkıyla teslim alabilecek birilerine devredememesi gibi sebepler kulübü önce Galatasaray sonra da Fenerbahçe karşısında zayıf bırakmaya başlamıştı. (Artık küfürle ve lanetle başkan değiştirmek neredeyse moda oluvermişti) Böyle bir süreçte takım 2002-2003 sezonundaki 100. yıl performansı dışında gerçek anlamda şampiyonlara yakışacak bir performans gösterememiştir. (2009'da bile) Lucescu dönemi dışında peşpeşe iki tam sezon görev yapan bir hocamız olmamıştır. Ve en kötüsü kulüp 2004-2012 yıllarında 8 senelik bir felaket dönemi yaşamıştır. Böyle bir dönem sonrası gelen yönetim ise maalesef Arap veya Rus petrodolarlarına sahip değildir.
Mevcut yönetim elinden geleni yapmaktadır. Konjonktür ekonomi ve siyasette çok önemlidir. Ancak futbol endüstrisinde de önemlidir. Endüstriyel futbolda paranın hükmü daha çok geçmektedir. İşler Seba'nın parlak dönemlerinden çok farklıdır. Hal böyle olunca 150 milyonluk gelirinizle 250-300 milyonluk FB ve GS'ye meydan okumak için kusursuz seçimlerde bulunmak ve krize girmemek için çok dikkatli ve basiretli olmanız gerekir. GS maçı olayları, Sezer-Toraman kavgası, Sezer-Eneramo transferleri, Egemen gibi bir savunmacının önceki sezon rakibe kaptırılması, geçen sezonda gençlere yatırım yapma fırsatının kaçırılması ve şu sıralar Fernandes-Almeida kontrat meselesi ve kulübün son yıllarda Mendes’in etkisinden kurtulamaması yönetim zafiyetinin hala devam ettiğini gösteriyor.
Bu sezon zaten stadı olmayan ve pek çok sıkıntı ile boğuşan ve iki büyük rakibinin kadro olarak çok gerisinde bir kulüp hüviyetiyle şampiyon olmamız düşük bir ihtimal idi. İlk 4 haftada ki performans aniden beklentileri yükseltti, akabinde ise GS maçı ile bir türbülansa girdik. Takım şu an bir krizin içinde ve kriz yönetimi için Orman, Biliç ve Özen ideal kişiler değil gibi. Bir sezonu daha kaybediyoruz. Stadımızı kendi imkanlarımızla yaptığımız için klübün borç stoğuna 200 milyon TL daha eklenecek. Böyle olunca mevcut borç yüküyle beraber kulüp güçlü kadro hamleleri yapmakta yine zorlanacak. Tüm bunlara Beşiktaş’ın federasyon, hakemler, siyaset, iş çevreleri ve medya nezdindeki yetersiz lobisi eklenince meydan GS-FB ikilisine kalıyor. Endüstriyel futbolun FB-GS tercihine bizde kulüp olarak hatalarımızla iyice çanak tutuyoruz. Sonra da ÜÇ BÜYÜK kalmadı, artık iki büyük var denilince sinirleniyoruz.

Barreto dedi ki...

Sözün özü son 15 yılın Beşiktaş’ı, spor yönetiminde nasıl çuvallanır ideal bir örnek olmuştur. Beşiktaş’ın bu kriz-fiyasko sarmalından kurtulmak için güçlü ve basiretli yönetimlere ihtiyacı var, ancak o insanlar şu anda Akaretler’in yanından bile geçmek istemiyor. Bu noktada kusurun önemli bir bölümü de taraftara ait.
En kısa sürede eski parlak günlere dönmek ümidiyle herkese selamlar…

theotheo dedi ki...

ya birader fernandes almeidadan daha iyisini bulabiliyosan bul. bu adamları da gönder banane. derdimiz o değil.

iyi oyuncular iyi takımlarda var olur beyler bu kadar net bişey. fernandes pozisyon hazırlıyo. atamazsan adam ne yapsın.

sene başında dedik bu takımdan birşey olmaz yok şöyle böyle dediniz.

önder özen diye bi isim geldi. yazdık dedik bu adam kim. ya tanıyan yok. ntvsporda yorumcu. mehmet demirkol fln gibi isimlerden çok daha az reyting alan falan bi adam bi de. rıdvanı falan saymıyorum. hani eski beşiktaşlı olur falan o da değil. hadi eski çok iyi futbolcu olur o da değil. hadi iyi teknik direktör olur o da değil. e birader nası lan. insan bi sormaz mı?

sen microsoftun başına açık öğretim mezunu sneijderi getiriyosun mesela. bunun gibi bişey. olur mu?

Adsız dedi ki...

*Bill Gates – Lise mezunu (Microsoft'un kurucusu ve yakın zamana kadar CEO'su)
*Paul Allen – Lise mezunu (Bill Gates ile birlikte Microsoft'u kurucu ortağı ve uzun dönem yöneticisi)
*Steve Jobs - Lise mezunu (Apple'ın kurucusu ve yakın zamana kadar CEO'su)
*Steve Wozniak - Lise mezunu (Steve Jobs ile birlikte Apple'ın kurucu ortağı)
*Larry Ellison - Lise mezunu (Oracle'ın sahibi)
*Richard Branson – Ortaokul mezunu (Virgin Müzik Şirketini ve Havayollarını kurdu, halen holdinginin başında)

Liste uzuyor da gerek yok. Bu arada ecnebi üniversiteden y.lisans sahibiyim; bu yüzden de Microsoft'un başına geçirmiyorlar :)

Yine çuvalladın be theo. Bu kadar çuvalı ne yapacaksın onu merak ediyorum. Ha bu arada bu yanlış hayat bilgin her konudaki eksik bakış açını da çok güzel özetliyor.

theotheo dedi ki...

@sneijder

o şirketlerin durumu ortada. beşiktaşın da durumu ortada :)

YSY dedi ki...

Sıkıntı bu zaten abi. Beşiktaşın bu kadar borç yükünün altında artık çöpe atacak sezonu yok. Başarılı olmak mecburiyetinde.

Fernandes olmadan veli atiba oğuzhan denenebilir. Solda da frei mesela :)

Yorum Gönder

Ara