5 Ocak 2011 Çarşamba
Beşiktaş'ta Ikinci Ergin Ataman Dönemi
Bugün alınan kararla birlikte görevden alınan Burak Bıyıktay'ın yerine Ergin Ataman getirildi. Ergin Ataman çoğu zaman kendi blogumda da bahsetmişimdir benim için Türk topraklarında yetişmiş en iyi basketbol antrenörüdür. Kariyerinin belki de dönüm noktası 1998 yılında Amerika da Stanford Universitesinde bulunması ile gerçekleşti. Italya kariyerinde ise Siena'da bir ilki gerçekleştirerek 2001-2002 yılında Saporta kupasını kazandı. O döneme kadar hiçbir Türk antrenör yurt dışında çalıştırdığı takımlar da Avrupa Kupası düzeyinde kupa kazanmamıştı. Belki de Ergin Ataman isminin bu kadar prestij kazanmasının adının yanına Winner kelimesinin gelmesinin tek nedeni de takımınından her ne koşulda olursa olsun maksimum verim almayı başarmasıdır. Parke üzerinde ki olabilecek gelişmelere daha sonra gelicem ancak Ergin Ataman'ın çalıştırdığı takımlar da ki başarıları neden CSKA'nın bile ilk gündemine gelen bir koç olduğunu gösteriyor;
- Siena ile Saporta Kupası ve bir sonra ki sezon EL'de Final Four
- Efes Pilsen ile Final Four ve EL'de üçüncülük
- Ulkerspor ile Euroleague de ilk 8 @ O dönemde bu başarı Ulkerspor tarihinin Avrupa'da ki en büyük başarısıydı.
- Beşiktaş CT ile Uleb Cup'da ilk 8 ve normal sezonu lider tamamlanması.
- Son Efes Pilsen kariyerinin ilk yılında ise Fenerbahçe Ülker'e karşı final serisinde 4 maç üste üste kazanarak Efes Pilsen ile şampiyonluk.
Ergin Ataman bu başarıları ile winner bir koç olmayı başardı. Her gittiği takımı en az iki, üç adım ileri taşıdı. Tam bir sistem koçu diyebiliriz. Bu kadar değişik klupte çalışıp da bu kadar başarılı olan başka yerli koç hatırlamıyorum. Milli Takımı hiç çalıştırmadı ama bana göre yerliler arasında Milli Takımı en çok hakeden koçtur.
Bardağın biraz da boş tarafından bakalım isterseniz; Ilk Beşiktaş CT döneminde başarıda ki en büyük pay hiçkuşkusuz ki ona ait. Oyuncuların paralarının ödenmediği haberleri çıktığı dönemde takımı bir arada tuttu ve her olumsuzluk da bir çözüm bulmayı da başarmıştı belki de bu yaklaşımı kendine olan saygınlığını da çok arttırdı. Şahsen o dönemde her maçtan sonra sohbetlerde inşallah uzun dönem Beşiktaş CT da devam eder derdim. Ancak şartlar istenildiği gibi oluşmadığı için Beşiktaş CT'dan ayrıldı. Işte ne olduysa o dönemden sonra oldu. Efes Pilsen'in başına geçtikten sonra kendisi ile beraber Sinan Güler, Preston Shumpert,Kaya Peker ve yardımcı antrenor Ufuk Sarıca'yı da yanında götürmesi bir kısım Beşiktaş taraftarları açısından hem hayal kırıklığı hem de sevginin artık azalmasına neden olmuştu. Ancak Beşiktaş taraftarlarının unuttuğu bişey vardı; bu oyuncular zaten Efes Pilsen'e gitmeseydi başka bir takıma da gidebilirlerdi. Mesela Preston Shumpert o dönemde Unics Kazan ve Ureal Great tarafından ısrarla isteniyordu.
Ergin Ataman bi nevi basketbolun Jose Mourinho'su gibi (taraftarların ona karşı sempatisi açısından). Çünkü hangi takıma giderse gitsin rakip taraftarların pek sempatisini kazanamıyor açıkcası bu konuyu Ergin Ataman da Efes Pilsen'den ayrıldıktan sonra onla yapılan röportajda farklı bir soru sorulsada onun başarıya giden prensiplerini çok güzel özetliyor;
Ergin Ataman çalışma prensiplerini ön planda tutan biri. Buna ister geçimsiz deyin, ya da disiplinden taviz vermeyen biri deyin. Çünkü başarının, disiplinin sonucunda geldiğini düşünüyorum. Kulüp başkanıysa ben de kulüp antrenörüyüm. İnsanların makamlarına elbette saygı duyarım ama baş antrenör bensem bütün kararları benim almam gerekir. O kararları benim almadığım zaman sorunlar başlar. Ve Efes’te de o sorunlar başlamıştı.
Parke dışından yavaş yavaş parke üzerine geçecek olursak; Öncelikle, Ergin Ataman daha önce de Beşiktaş CT'yı çalıştırdığı için bu organizasyona yabancılık çekmeyecek. Ergin Ataman takımlarında görülen en belirgin özellik takım da ki bütün oyunculardan maksimum verimi almayı başarmasıdır. Hücum sistemleri arasında 4 kısalı düzeni ise çoğu zaman ona artı olarak geri dönmüştür. Beşiktaş CT'da Shumpert ile Efes Pilsen ise hem Shumpert hem de Nachbar ile oyunda bir anda lehlerine büyük bir diferans yakalayabiliyordu. Daha önce analizini yaptığımız için son Akatlar da oynanan Beşiktaş CT - Efes Pilsen maçını ele alalım; Maç içerisinde çok büyük etki sağlayan iki önemli hamle vardı.
Bunlardan ilki daha ilk çeyrekte Kerem-Kasun ve Thornton-Kaya ikili oyunları ile birbirinin kopyası en az 10 sayı yememizdi. Ergin Hoca'nın en çok sıkıntı çekeceği konuların başında uzun rotasyonu yer alıyor. A.J. Ogilvy'nin savunma yapma alışkanlığının dahi olmaması hücumda etkin bir rol de biçilse savunma da etkisizliğinden dolayı istenilen verimi alabilmesi şu an için zor gözüküyor. Fedor Likholitov'un ameliyat olduğunu düşünürsek elde sadece Ismail Cevik ve Cevher Özer kalıyor.Şu anda konuşulan ve büyük bi aksilik olmazsa anlaştığımız söylenen Dragicevic ise; mücadelesi ve basketbol bilgisi ile şu uzuna ihtiyac olduğu dönemde ilaç gibi gelecektir.
Ve Ergin Ataman'ın belki de hücum sistemleri arasında çok büyük verim aldığı 4 kısa ile oluşturduğu değişik hücum varyasyonları. Son olarak Nachbar ve Shumpert'i kullanarak oluşturduğu bu düzende Beşiktaş CT için bu düzene uyabilecek en uygun isim Ignerski olarak duruyor. Aslında Cevher Özer'i de bu düzen içerisinde koyabiliriz ancak eskisi gibi ayakları hızlı olmadığı için yani artık tam bir pota altı oyuncusu olduğu için Ignerski 4 kısalı düzende daha bir ön plana çıkacak gibi. Peki daha önceleri Shumpert'den veya Nachbar'dan oyun içinde aldığı katkıyı Ignerski'den alabilir mi ? Işte bu sorunun cevabını bende çok merak ediyorum. Ergin Hoca eğer Ignerski'den de istediği katkıyı alabilirse; Ergin Ataman'ın oyun içerisinde ki etkinliğinin meyvelerini toplamaya en yakın zamanda bağlayacağız demektir.
Artık ne olursa olsun Ergin Ataman ile yeni bir dönem başlıyor;
Dün de bu konu tartışılmıştı, takıma bakıyoruz; Mire Chatman kadro dışı, Cuneyt Erden sakat, Bekir Yarangüme formsuz. Serhat Cetin son macın hemen basında sakatlandı. Mustafa Abi son maça kadar hiç yoktu neredeyse. A.J. Ogilvy'nin savunma yapma alışkanlığı dahi yok. Fedor Likholitov da ameliyat oldu. Ignerski bana göre çok iyi bir takımda iyi bir mismatch veya rakibin savunma direncini veya düzenini bozabilecek rol oyuncusu olabilir. Ismail Cevik, belki de ondan beklenilen katkıyı en iyi sekilde verebilen tek oyuncu. Cevher Ozer, yerliler arasında fark yaratması beklenen bir oyuncu. Ne olursa olsun son zamanlarda istikrarsız bir goruntu cizse de belli bir cizginin üzerine çoğu maç çıkabilecek seviyede bir oyuncu. Ve Allen Iverson işte böyle kurulu!!! bir düzende takıma alışmaya çalışıyor.
Şimdiden 5 mağlubiyetin var, haftaya Efes Pilsen deplasmanına gidiyorsun ve önemlisi de istediği yerli transfer yapabilecek durumda da değilsin. Işte Ergin Ataman böyle büyük bir taşın altına elini soktu. Beşiktaş camiasına hayırlı olsun. Umarım bugünden itibaren Ergin Ataman ile Beşiktaş Basketbol Branşında hazırlanan projeler yerine getirilip yıllar sonra beklenen başarıya odaklı belli bir organizasyon sistemi kurulur.
Son olarak eski koçumuz Burak Bıyıktay'ın hiçbir zaman unutamayacağım sözü ile yazıyı noktalayalım; Spor Mutlu Insanların Işidir.
Asisttime tarafından yazılmıştır.
Etiketler:asist time,Besiktas Cola Turka,Ergin Ataman
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
52 Yorum:
at kombineni diyolar zorla.
Takımı bırakıp efese kaçtığı sene Akatlar'da ana avrat küfür yemişti. Şimdi utanmadan tekrar takımın başına geçecek. Gerçi o küfür edenler de bir iki transfer yapılıp, takım iki üç maç kazanırsa bu kaypağı destekleyecek. Iverson'un geldiği senenin bile içine etmeyi becerdiniz ya helal olsun.
Organizasyonun olmadığı yerden, parasını doğru düzgün alamadığı yerden, doğru dürüst hedefi olmayan daha doğrusu hedefinin ne olduğu belli olmayan yerden ayrılıp Efes'e gittiği için mi suçlu Ergin Ataman? Bu olanakları sağlamayan yönetimin hiç mi suçu yok..Asıl soru ne değişti de Ergin Ataman tekrar gelmeyi kabul etti? Bu sefer farklı mı olacak?
Tadija Dragicevic transferi doğruysa 10 numara bu arada..ULEB Cup'te Gs'ye elendiğimiz sene bi önceki turda Kızılyıldız'ı elemiştik hatırlarsanız..Omar Cook'tan sonra o takımın en büyük yıldızıydı..ilk maçta hatta bize 22 sayı atmıştı..Çok isabetli transfer olur eğer gerçekleşirse..
Asisttime güzel yazmışsın dostum, eline sağlık. Ergin Ataman çok büyük sorumluluk alıp, şu dönemde elini taşın altına soktu cümlene yüzde yüz katılıyorum. Beşiktaş'ta antrenörlük, koçluk filan yapmak dünyanın en zor işi olsa gerek. Umarım çok verimli bir 1.5 sene geçer, bazı temeller güzel oturur. Daha sonrada Ergin hocayla devam ederiz.
Beşiktaşımıza hayırlı olsun.
Salsabasket'te okuduğuma göre Mire Chatman da takıma geri dönmüş. İyi bir haber bu.
Benetton Treviso'nun Saporta,Kinder Bologna'nın Euroleague kazanmışlığı var benim hatırladığım.
İtalyanlar'ın ilk başarısı Ergin Ataman ile değil yani.
Kinder kesinlikle Euroleague şampiyonu oldu, hatta Manu Ginobili MVP falan seçildi...
@Ovunc
Tesekkurler Kinder Bologna'yı unutmusum hemen duzeltiyorum.
1998 dışında 2001 de ise Euroleague ayrılmıştı ve Euroleague - Suproleague olarak iki ayrı turnuva yapılmıştı.
2001 de büyük turnuva Suproleague de Maccabi -Cska - Panathiniakos ile beraber Efes Pilsen de tarihinin ikinci Final Four unu oynadı. Ve şampiyon da Maccabi Tel Aviv olmustu.
Euroleague de yine 2001 yılında hangi takımlar katıldığını bile hatırlamıyorum hatta final four bile oynanmamıştı ve şampiyon Kinder Bologna olmustu.
Yok hocam ben ondan bahsetmiyorum 97-98 Efes'in çeyrek final yaptığı Murat Evliyaoğlu,Mirsad'lı kadrosu olduğu zaman ,Danilovic-Rigadou-Savic,Rasho'lu Kinder'den bahsediyorum.
Marconato'lu,Rebreca'lı Benetton'da 99'da Saporta'yı aldı.
ergin ataman ismi iddialı olmak demektir benim için her zaman buda bizim bu seneki en büyük eksiğimizdi bana kalırsa
Bazi arkadaslar Akatlar'da kufur yemisti, simdi nasil tekrar Akatlar'a gelecek falan demisler. Asagidaki resme bakmanizi tavsiye ederim. Evet yanlis gormediniz, GS macinda bizim Portekizlilerin arkasinda mutlu mesut oturuyor.
http://1.bp.blogspot.com/_Ys2wQRJ9YtE/TSG6y8MmT_I/AAAAAAAAAnM/FAsy1RpA2yE/s1600/20110102.201916_IST164_1491074_O6MRZ_580x410.jpg
Ergin Ataman demek, basari demektir. Hayirli olsun...
O bazı arkadaşlar ben oluyorum zaten on tane yorum yapılan yere niye çoğul konuşma ihtiyacı hissediyorsun ki?
Evet o sezondan sonraki içeride oynanan efes maçında ana avrat küfür yedi. Ben o maçtaydım ve kulağımla duyduğum şeyi söylüyorum. Daha ötesi var mı? Şimdi oturuyor olabilir. Zaten o küfürleri yediği yere şimdi boşta kalınca tıpış tıpış geri dönmesinden bahsediyorum ben. O küfürleri edenlerin de iki gün sonra ergini destekleyecek olmasından bahsediyorum.
Zamanında organizasyonsuzluktan yakındığı, bu sebeplerle bıraktığı takıma şimdi geri dönüyor. Sormak lazım ne değişti? O zamankinden çok daha kötü bir kadro var elimizde. O zamanlar Nicevic'in oynadığı yerde şimdi Oglivy oynuyor. O zaman maaş ödemelerinde yaşanan sıkıntılar şimdi de yaşanıyor. O zaman bu durumu protesto eden oyuncular şimdi de protesto ediyor. Zamanında bu sıkıntıları sebep gösterip ayrıldığı takımdan şimdi daha kötü durumda olan bir takıma niye geliyor? Ne değişti de şimdi tekrar takımın başına geçmeye karar verdi ergin? Doğuştan Beşiktaşlı olduğu için mi?
Ergin ataman başarı, Burak Bıyıktay başarısızlık demek; ama ikisinin de elde edebildiği yarı final. Bu demek değil ki ben Burak Hoca'yı savunuyorum. Fakat yerine gelen önce zamanında benzer durumdaki takımı sorunlardan şikayet edip bırakırken şimdi daha beter durumdaki takıma niye geri döndüğünü bir açıklasın önce.
Bende Tearkan'ın söylediği bazı noktalara katılıyorum. Sporda dün yok bugün vardır zırvasından kendimi sıyırdığımda biri bana Ergin Ataman'ın geri dönüş sebebini açıklasın. Hayır ne değişti arkadaş o ayrıldığından beri. Daha kötü bir kadro var ortada, yönetimsel bazda sıkıntılar aynı şekilde devam ediyor. Ergin Ataman başarılı olur olamaz bunlar farklı konular ama o gün ve bugün arasındaki farkı Ergin hoca bana lütfen bir anlatabilir mi?
Twitter'da yazdıklarını okudum. Yok işte yeni projeler bir heyecan falan filan. Eğer böyle bir durum varsa bu fırsatlar neden Burak hocaya verilmedi. İlla yeni koç mu gelmeliydi? Sanırsam kafamdaki hiç bir soruya cevap bulamayacağım. Bunları salla yae Ergin hoca bak başarılı olacak mevzusunda değilim. Ergin hoca umarım başarılı olur ki tahminim başarılıda olacaktır. Lakin bu yapılan işlere akıl sır erdirmek mümkün değil. 2,5 sene dendi sözleşme sonra 1.5 sene imzalandı. 1.5 yıllık anlaşma kısa sürelidir, kısa sürede ne atılımlar yapacak merak ediyorum sistem falan mı kurulcak? Umarım kurulur ama yönetim bazında Messina gelse bile kafaların çok değişeceğine inanmıyorum. Yeni yılda sponsor değişecek belki daha az yanlış yaptığımız bi yıl geçiririz.
Neyse,Ergin hocanın koçluğuna gelirsek. Şahsen ben coaching ini hiç sevmem. Oynattığı basketboldan hazetmedim hiç bir zaman. Bunun dışında kenarda bir koç duruşu olarakta son yıllarda çok antipatik hale geldi. Negatif enerji saçmaktan başka bir şey göremiyorum ben nedense. Siena, eski Beşiktaş dönemlerinden falan bahsedilmiş tamam da neden kimse son Efes faciasından bahsetmiyor. Cidden hep merak etmişimdir 3 numaralardan 4 numara yaratma huyundan Ergin hoca ne zaman vazgeçek. Bir de coaching diyince hep aklıma Uleb çeyrek finalinde alınmayan alınamayan mola gelir aklıma. Burak hoca yapsa kim bilir neler denilirdi onun hakkında. Özet geçmem gerekirse; Ergin hoca bence kariyerinde düşüş yaşayan, modern basketbola ayak uyduramayan koçtur. Bazı menajerler ile bağlantısıda mide bulandırır. Oyuncu getirirken yine aynı senaryolar görmekten korkuyorum.
Göreceli bir başarı getirebilir ama sistem, bazı şeylerin oturması adına çok bir şey getirecek bir dönem geleceğine inanmıyorum. Bununda zaten Ergin hoca ile ilgisi yok Messina gelsede çok değişmez fikrim. Hee Ergin hocanın koçluğu üzerine fikirlerimse zaten üstte belirtiğim gibidir.
Türkiye'nin en karaktersiz adamlarından birisidir, hem salonda hem gerçek hayatında. Hayrını görün inşallah.
Bu arada aklımdaydı yazmayı unutmuşum. Transferi gündemde olan Alba Berlin'deki Kızılyıldız çıkışlı Tadija değil Buducnost'ta oynayan Vladimir Dragicevic.
Vladimir, 2.06 ya ne yapmaya çalışıyorlar
Yabancı kaynaklı basından gelen haber Vladimir olduğu yönünde, gerci o da iyi bir uzun ama bu sabah konuştuğum bir abi bana Tadija olarak aktardı belki o da isim benzerliğinden yanlış anlamış olabilir ancak bugun ki Alba Berlin macı kadrosunda Tadija yoktu.
http://live.beko-bbl.de/
Vladimir veya Tadija ikisinden herhangi biri bile olsa şu dönemde çok iyi bir hamle olur.
Tadija iyi bir oyuncudur ama Vladimir için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Öle çok iyi bir uzun falan değil. Sırp ekolünde yetişen bir oyuncuya zaten bazı özellikler default olarak geliyor. Onların üzerine çok bir şey koyamayan bir arkadaş kendisi. 30 küsür dakika oynayıp 5 ribaund çekmeside cabası. Ne diyim hayırlısı olsun.
ana avrat küfür yediği yere geri dönmesi onun açısından pek sorun olmasa gerek.
hemen söylemek istediğim şeye açıklık getireyim; eğer böylesi zor bi meslektesiniz profesyonel olmak zorundasınız. yani "bana akatlar'da "ana avrat" küfür ettiler ben bi daha oraya antrenör olarak asla gelmem" demesini beklemek en hafif kelimeyle "saflık" olur herhalde. hiç uzağa gitmeye gereke yok bundan 10 yıl sonra Ertuğrul Sağlam beşiktaşın başına getirilmek istense ve gelse ne diycez yani? (herhalde Ertuğrul hocanın inönüde ana avrat küfür yediğini bilmeyenimiz yoktur. stad genelinde bi küfür değildi ama orda küfür edenler olduğunu hepimiz biliyoruz)
sonuç olarak ergin ataman böylesine zor durumdaki bi takımın başına geçmeyi kabul ederek bir kez daha kolay işleri sevmediğini kanıtlamıştır. bundan sonra iş tamamen yönetime düşmektedir. oyuncuların en ufak ödeme aksaklıklarıyla karşılaşmamaları için ellerinden geleni yapmak zorundalar.
evet eldeki kadro yetersiz bi kadro, evet eldeki oyuncular zor oyuncular, evet "takım" olma açısından çok çok büyük sorunlar var ama Schuster olayında savunduğum gibi burda da önemli olan tek şey sabırdır. ergin ataman gibi bi isimden bahsediyoruz. uleb de 8'li finale kalan ve yine yönetimin oyuncuların parasını ödememesi sonucu yaşanan sıkıntılar nedeniyle ileri gidemeyen takımın başındaydı bu adam. ve o takımı yaratan adamdı bu adam. lütfen sabredelim ve zamanın neler göstereceğini görelim.
yalnız burda en önemli nokta ergin ataman la günü kurtarma amaçlı bi serüvene çıkılmaması gerektiğidir. artık uzun süreli bi çalışma gerekmektedir.
Tadija zaten hatırlayanınız vardır muhakak Kızılyıldız ile oynadığımız Uleb Cup serisinde (hani ilk maç berabere bitmişti) forma giymişti. Yanlış hatırlamıyorsam da Omar Cook ile beraber 2.maçta takımının tek ayakta kalan oyuncusuydu. Hem canlı da izlediğimiz icin Tadija nın takıma direk katkı vereceğinden birçok kişinin suphesi yok dogal olarak.
Vladimir konusunda ise katılamıycam daha cok genc 24 yasında. Bu tür genç oyuncular için ise bilgi edinmek için en güvenilecek kaynak Draftexpress dir. Draftexpress'e göre de Adriatik liginde geçen sezon Takıma istatistiksel etkisi baz alındığında ligde 2.sıradaydı. Bence şu dönemde alınabilecek uzunlar arasında bütce acısından daen iyi tercihlerden birkacı diyebiliriz. Şu anda mesela Marcus Haislip de boşta =) ama işte bütce meselesi uygun oyuncu bulmak da kolay degil.
@tearkan
Senin dediklerine benzer tarzda 1-2 yorumu baska bloglarda da gormustum, ondan icimden cogul kullanmak geldi demek ki o anda.
Ergin Ataman iyi bir Besiktaslidir, o yuzden bu zor donemde elini tasin altina sokmustur. Baska sebepler aramaya gerek yok.
Küfür meselesi benim sinirimin bir yansıması daha çok. Önemli olan o değil yani. Önemli olan kısmı uzun uzun yazdım zaten.
Soru açık ve net: Daha önce şikayet ettiği ve takımı bırakıp efese gitmesine sebep olan sıkıntıların aynısı şimdi de var. Üstüne bir de kadro o zamankine göre çok yetersiz. Peki ne değişti de şimdi ergin o bırakıp gittiği ortama geri döndü benim merak ettiğim konu bu.
Tadija da aslında Kızılyıldız dönemlerinde kendisinden beklenen potansiyeline ulaşamadı, zaten oynadığı takımdan da belli oluyor bu durum; ama Vladimir'e göre daha komple bir oyuncu. Vladimir daha çok hücumuyla ön plana çıkıyor. İstatistikleri de bunu ortaya koyuyor. Bizim pota altı savunması ve ribaund konusudaki sıkıntılarımıza ne derece çare olur bilemiyorum. Bir diğer merak ettiğim konu da şimdi bu transfer mevcut kadroya takviye olarak mı yapılıyor yoksa Fedor'un ameliyat olacak olması sebebiyle onun yerine mi yapılıyor?
Ben altında bir şey aramıyorum ki soru soruyorum. İyi bir Beşiktaşlı'ydı madem o zaman niye takımdan ayrıldı? Sıkıntılar vardı, maaşlar ödenmiyordu, iyi bir organizasyon yoktu vs.
Ee o zaman olmayanlar yada eksik görülenler şimdi tamamlandı mı ki geliyor takımın başına? İçinde bulunduğumuz durum açık bir şekilde gösteriyor ki hayır tamamlanmadı. Hatta kadro bakımından daha da geriye gitti. Peki bu durumda o zaman takımdan ayrılmasına neden olan şeyler boşta kalınca niye geri dönmesine engel olmuyor?
Ikisi de diyelim. Bence kalan 3 yabancı hakkımızı da kullanırız. Kritik soru şu ki yerli takviyesi yapılacak mı yapılacaksa hangi pozisyona yapılacak ?? Bu sezonu kurtarabilecek bütün planlamaların en kritik noktası bence bu.
Fatih Solak aslında ihtiyacımız olan pota altı sertliğini sağlayabilir.
Bu arada Ender efeste hiç süre almıyor. Kötü performans yüzünden desem değil. Hayır Wisniewski bu kadar süre alıyorken O'nun oynamamasının sebebi performansı olamaz herhalde. Efesin bırakması zor, Chatman da affedilmiş o bölgeye takviye yapmak öncelikli olur mu bilemem; ama fena olmazdı aslında.
Gerçi bizim önceliğimiz artık savunma da yapamayan Mustafa Abi'yle, belki de tek özelliği olan üçlükleri de artık sokamayan Bekir olur yada olmalı. Serkan Türkiye'yi özlememiş midir ki? :)
Hocam Dragicevic 4 numara mi yoksa 5 numara mi ve ne tarz bir oyuncu?
Abi sonuçta ikiside 24 yaşında. Tamam Vladimir'in sayı potansiyeli yüksektir ama şahsen benim beğendiğim tarzda bir oyuncu değildir. Ribaund alamayan uzuna çok sıcak bakamıyorum maalesef. Bir de ekleyeyim izlediğim için söylüyorum istatistiklere bakmıyorum. Adriyatik ligine bakıyorum arada lakin çok kaale alıncak bir lig olduğunu düşünmüyorum. Takımlar bol rotasyonlu gençlere dayalı statik basketbol oynuyorlar. Tadija için zaten Tearkan söylemiş. Potansiyeline ulaşamamış. Bnece hala sınıf atlayabilecek bir oyuncu. Ondan ümitliyim.
Bi kere olaya "o zamandan bu zamana ne degisti" seklinde yaklasirsak cevap bulmamiz zorlasir. Onun yerine ben, kendimi Ergin Ataman'in yerine koyarak dusunmeye calisiyorum:
Oncelikle bence Ergin Ataman kadro konusunda o kadar karamsar degil. Bir defa yonetimden kesinlikle takviye sozunu almistir, yoksa imza atmazdi. Muhtemelen ben her ne kadar pek sevmesem de Chatman'i da affedecek.
Ama en onemlisi su ki, bu takimda Iverson gibi henuz potansiyelinin %30'unu bile kullanamadigimiz bir dunya stari var. Her kocun beraber calismak isteyecegi bir superstar. Muhtemelen icinden "Iverson'u ben nasil oymatacagimi cok iyi biliyorum goreceksiniz" diyordur.
Gercekten Burak Biyiktay'la Iverson'in yildizi hic barismadi, birbirlerinin dilinden anlamadilar. Ergin hoca ondan takim oyunu icerisinde daha iyi faydalancaktir.
Yabanci transferi ne alemde? Kimler gidecek kimler gelecek? 5 yabanci var su anda zaten, 2 Amerikali. Likholitov'un gonderilmeyecegini var sayarsak, Iverson ve Chatman zaten kaliyor, geriye 2 yabanci hakki kaliyor, biri Avrupali olmak zorunda.
Yerli olarak Ender Arslan, Cenk Akyol ile aklima gelenler, Fatih Solak ya da Nedim Yucel olmaz mi?
Ben direk Ergin Ataman'a 3"sene öncesinde daha farklı olarak yönetim nelerin sözünü verdi diye sormak isterdim. Evet organizasyona, sisteme bi yerden başlamaka gerek ama hepimiz iyi biliyoruzki hiç bir şey değişmiyecek. Aynı tas aynı hamam hesabı. Yazında taraftara sus payı bir "bomba transfer" yapılır tamamdır.
@pseudotimes
Adriatik ligini takip ediryorsanız doğrudur o zaman, cunku Adriatik ligini uzun zamandır takip etmiyorum. Tabi ki Tadija mı Vladimir derseniz benim de tercihim Tadija dan yana olur ancak Vladimir gelirse de uzulmem.
Vladimir gelse de Avrupalı oldugu icin illa Fedor'un yerine gelecek diye bişey yok. Fedor geri döndüğünde belki Ogilvy nin yerine bir uc numara yabancı ile doldurup yerli bir de uzun bulabilirsek sezonu kurtarabilecek önemli bir kadro kurulabilir. Iverson-Chatman-Uc Numara-Fedor-Dragicevic?? Tabi işte bu planlamaları yaparken en kritik soru işareti yerli takviyesi.
Chatman ile Iverson arasinda bir problem oldugu yazilip ciziliyordu. Bu konuda bilgisi olan var mi?
Bence yerli bir guard da lazim, Chatman ve Iverson yetmez, Cuneyt ve M.Abi zaten olmus de aglayani yok. Serhat Cetin 2 numara olarak oynuyor zaten, Chatman'a alternatif olabilecke ve rotasyonu kolaylastiracak bir yerli guard da lazim. Ignerski ve S.Cetin dururken 3 numara sart mi bilmiyorum.
@Ekrem M. Sc
Aralarında herhangi bir problem olduğunu sanmıyorum yoktur da zaten. Bu tur dedikoduları aslında taraftarlar kendi aralarında cıkarıyor.
@BJK4EVER
Öncelikle başta ki sorunuzdan baslıyım Nedim Yucel bence cok iyi olur keşke oyle bir imkan olsa.
Ignerski bence yazıda da belirttim iyi bir takımda cok iyi bir rol oyuncusu olabilir ancak şu an ki takımın ihtiyacını karsılayacak oyuncu degil.
Ender Arslan için de bence Ender'i Türkiye de bir klube vermezler. Bir de soyle bir durum da var; Efes Pilsen adına Flip Murray transferi gerçekleşirse Wisinewksi nin gitme durumu da doğabilir bu nedenle Ender'den o kadar kolay vazgeçiceklerini sanmam.
Ataman geldigine gore belirli bir butce vardir, Wright olmadiysa N.Yucel'i de alabilelim bari.
Vladimir'in istatistikleri gayet iyi, kendisi 4 mu 5 mi? Haber 1903'e gore Vlad ile anlasmisiz ve 2 yerli ile gorusuyormusuz, Wright 4'lu takasi gerceklesse ve Ender gelse muhtesem olur.
4 numara ama ara ara 5 de oynayabiliyor. bahsedilen haber sitesi umarım yerli oyuncuların isimlerini transferler gerceklesmeden vermez. Bornova'dan Shipp transfer sürecimiz bunun en güzel örneğidir.
http://www.bjkbasket.com/vladimir-dragicevic-eurocup-resmi-inceleme.html
@ Tearkan
abi nasıl iyi ribaundcu bu adam ya biri bana anlatsın. Birde Eurocup maçlarından bahsediyorsak hiç anlamıyorum.
Grupta altı tane maç yaptı Buducnost:
Siauliai deplasmanında oynamadı,
Gran Canaria maçını baştan sona yenik götürdüler 3. çeyrekten sonra maç koptu 34 dakikada 4 ribaund,
Budivelnik deplasmanında yine baştan sona gerideydiler 36 dakikada 4 rib,
Budivelnik'i içerde yendiler 31 dakikada 3 rib,
Siauliai'yı yine içerde yendiler 30 dakikada 5 rib,
Gran Canaria'ya son maçta deplasmanda yenildiler oynamadı.
Bu maçların biri haricinde hiçbirini izlemedim ama nasıl Eurocup'ta iyi bir ribaundcu oluyor anlamadım. Ben başka bir oyuncu mu izledim
@ pseudotimes
valla abi vladimirle ilgili doğrudan bir bilgi yada iyi bir değerlendirme bulmak zor. ben belki az buçuk fikir verir diye koydum açıkcası bulabildiğim tek değerlendirmeyi.
ben hücum yönü konusunda yazılanlar haricinde değerlendirmeye pek katıldığımı söyleyemem aslında. şutu olan, skor yönü yüksek; ama iş savunmaya gelince yumuşak bir oyuncu. hücuma bir hayli faydası olacaktır illa ki; ama öncelikli sıkıntımız olan ribaundlara ve pota altı sertliğine pek faydası olacağını sanmıyorum. gerçi o tarz bir oyuncuyu da şu dönemde bulmak hiç kolay değil. bize göre maddi imkanları daha geniş, hedefleri daha büyük olan ülker bile vidmar sakatlığı sonrası sertlik açığını kapatacak bir takviye yapamadı onun yerine.
şu an için atarak kazanmaya çalışan bir takım olmaya devam edeceğiz gibi gözüküyor.
vladimir'i almak yerine wright için trabzon'u ikna edebilseydik keşke. hem yerli kontenjanında hem de daha faydalı olurdu. tabi bu adamı sene başında almak bizim elimizdeydi; ama onu hatırlayıp da sinirimi bozmak istemiyorum.
serkan türkiye'yi özlemiş midir demiştim; bizden çıkma nedim de beşiktaş'ı özlemiş midir acaba? :) tabi 14 sayı 11 ribaund ortalamayla oynayan nedim'i mersin bırakır mı bilemem. (düşündüm de zamanında ne kanser ederdi bu adam bizi ya. şimdi gelsin diye bekliyoruz.)
yeah man he resigned yesterday. Ergin Ataman is the new coach, i think he coached Fenerbahce last year
Brad Newley'in Burah Hoca'nın ayrıldığını duyması ve bunun üzerine yazdığı mesaja Oglivy'in cevabı. :)
http://www.sportando.net/eng/europe/turkey/20093/besiktas_showing_interest_for_alexey_zhukanenko.html
Alexey Zhukanenko haberi. Gerçi pek doğruluğu var gibi durmuyor; ama olsa fena olmazdı hani.
Ergin Ataman, Cenk Akyol'u istiyormuş.
Benim de ilk aklima gelenlerden biriydi Cenk, gelirse 3 numarada iyi bir alternatif olur, Ender de gelirse yerli transferi kapanir, 1 de yabanci 4/5 ile daha iyi bir durumda oluruz.
bize dwight howard ayarında bi adam fena olmaz
O yazının ilk paragrafındaki bölüm Eurocup resmi sitesinin oyuncu hakkında yaptığı değerlendirmedir. Başlıktada bilhassa "eurocup resmi ön inceleme" olarak belirttim.
@ Hurol
Tahmin etmiştim zaten BJKBasket ekibinin yazmadığını yoksa size bir laf söylemek istemedim. Ne haddime zaten.
Ben sadece EuroCup maçlarıyla ilgili yazıldı sanmıştım ama öncesinde yazılmış.Zaten değerlendirmede kullanılan cümleler falan çok yuvarlak.Menajerine mi yazdırmışlar ne yapmışlar anlamadım.:)
Yanlış anlaşılmışsam kusuruma bakma
cenk de ender de vermiyor efes
Ender konusunda resmi bir teklif var mıydı bilmiyorum; ama Cenk için ergin konuşmuş sanırım efesle reddedilmiş.
Dragicevic'ten de vazgeçilmiş.
Ne cirkin bir kulup su Efes son yillarda yahu, hem oynatip kullanmaz hem de vermez. Biz onlara yetistirip bedavadan veriyoruz ama, o zaman iyi. Insallah adam gibi yatirim yapip bunlari evire cevire yeneriz.....
ergin transferlerle ilgili konuşmuş:
http://besiktasbasketbol.blogspot.com/2011/01/ergin-atamandan-transferler-ile-ilgili_07.html
erginin sporx'e verdiği röportaj.
http://bit.ly/e9kM1Y