.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

23 Ekim 2010 Cumartesi

Yetmez Ama Yetti Lan?!

Türkiye sınırları içinde adına futbol dediğimiz fars oynanmaya devam ediyor. Ülkeye gelmiş başka bir kariyerli futbol adamını geçen hafta içinde kovukovuverdik. Öncelikle mikro düzeyde bakalım: Galatasaray'ın geldiği psikolojik noktada yönetimin elinde 3 çare vardı: Birincisi, kendileri istifa edecek ve şok etkisi yaratacaklardı ama tabii sahip olduğu gücü gözünü kırpmadan bırakacak adam bulmak zordur. İkincisi, artık açıkça trip atar hale gelmiş futbolcuları def edeceklerdi, fakat bunu yaz döneminde yapmayı unuttukları için çok geç olmuştu, ya da -ki bu benim görüşüm- bu krizin büyümesini özellikle istediler ki üçüncü hamlenin yolu açılsın. Geriye en kolay ama en uzun vade hasar tesirli adım kaldı: Rijkaard gitti.
- Tazminatı ne kadar yazmışız la? Hah, iyi bari neyse.
O yüzden, Rijkaard'ın kovulması, kısa vadede Galatasaray'ın işine gelebilir. Ama burada artık izlemekten bıktığımız işler var. Birincisi: Barcelona'yı ve Hollanda'yı 5 sene boyunca canavar gibi çalıştırmış Rijkaard'ın sırf Rotterdam kariyerine bakıp burun kıvıranlar, çalıştırdığı Romanya, Bursaspor, Galatasaray, Timişoara ve Steaua Bükreş takımlarından hiçbirisinde hiçbir başarı elde edememiş Hagi'nin CV'sine dikkat etmiyorlar nedense. Çünkü memleketimde duygular mantığın her daim önünde. İkincisi: Artık üç büyük kulüp yönetimlerinin "Kariyerli hoca getir, iç disiplini koruyama, denize düş eski hocaya sarıl, o da sıçsın yenisini getir" döngüsünden gına geldi. Esas aktörler kazık çakıp orada dururken ses çıkarmayan, baştakilerden kaynaklı sorunları görmeyip "Büyük Başgan" lafına kapılan ve de bu blöfvari hamleleri ham diye yutan sazan taraftar profilinden tiksindim. Üçüncüsü: GS'deki birçok yerli futbolcunun istediği oldu ve Rijkaard gitti. Şimdi Servet'in vs. performansı artacak, ve medyada "İşte Hagi futbolcunun dilinden anlıyor, futbolcudan maksimum verim alıyor hede hödö" lafları dönecek. Bir kişi de "Ulan bu futbolcunun keyfinin kahyası mı bu teknik direktörler?" sorusunu sormayacak.
O şimdi çok mutlu...
Dördüncüsü: Bugün bayram eden adamlar, bile bile lades dedikleri Hagi patlayınca gene en yüksek tondan bağırmaya başlayacaklar. Ben bıktım hocam. B-I-K-T-I-M. Türkiye futbolundaki Terim zihniyetinden bıktım. Üç büyük kulüpte oluşmuş başkanlık tekelinden bıktım. Artık güncel futbolun üzerinde Hakan Ünsal, Hakan Şükür, Oğuz Çetin, Rıdvan Dilmen, Sergen Yalçın, Mustafa Doğan vs. etkisi görmek istemiyorum. Bu adamların kankalık ilişkilerini de istemiyorum. Bu adamların "efsane" olarak anılmalarını da istemiyorum. Her köşe yazısında, her elde ettikleri mevkiide "ulan nereden tuttursam da geçirsem"cilik oynamalarını da istemiyorum. Bu sene turfanda çıkan konsomatris teknik direktörleri de istemiyorum. Alan razı satan razı şu düzen içerisinde "Türkiye futbolu nasıl gelişir?" diye fikir üretip boşa kürek çeken adamlara (bkz: Uğur Meleke) acıyorum resmen. Bu yukarıda değindiğim adamcıklar Schuster'in kuyusunu da kazmaya başladılar o "muhteşem" futbol bilgileriyle. Seneye Schuster'in ipi çekilirse yerine gelecek adamın ismini de şimdiden veriyorum. Endeki. (Anlayan anladı)
"Futbol ciddi bir iştir."
Türkiye futbolunda birkaç tane adam kalmış durumda, biri de Şenol Güneş. Umarım bu sene başarılı olur da kimilerinin ağzına yüzüne çakar tokadı. Ve evet, çok samimiyim bu dileğimde. Neyse ki bardak bizim için biraz dolu. Çok şanslıyız ki, takımımızın kadrosunda Terim tezgahından geçmiş bir tane bile adam kalmadı (biraz Nihat var işte, Batuhan'ı, Serdar'ı, Zan'ı hepsi gitti de kurtulduk). O yüzden dış sesleri susturursak, iç dinamikler sakin kalacak. Ama tabii, Beşiktaş adının olduğu her yerde acaba olduğundan, ve de başımızda geçmişte rüştünü ispat etmiş bir başkan oturduğundan, dikenler popomuzu tırmalayacak hep, elimiz mahkum.

40 Yorum:

johnwayne dedi ki...

ben türk futbolunun gelişme eşiği olarak bülent uygunu görüyorum.o türk futbolundan ekmek yediği müddetçe herhangi birilerleme beklemiyorum.

Sadece Bülent Uygun mu? Dün Bakkal gitti bugün Calımbay geldi. Yarın Yılmaz Vural gidecek daha koltugu sogumadan ertesi gün yerine Giray Bulak gelecek. Biz yönetimlere kızıyoruz da teknik adamlara ne demeli..dansöz gibiler..bi gün orda bi gün burda..bir tanesi de diyor mu ki ya ben bu kulüpte neden başarısız oldum, kendimi bi nadasa bırakayım bi dünya futbolunu takip edeyim, bilgimi görgümü bi arttırayım. ben yönetimler kadar bu "gezgin" teknik adamlara da kızıyorum. hepsi nöbetci gibi kenarda bekliyorlar..koltugu kapınca bakıyosun yine aynı tarz futbol, etraflarında aynı adamlar, aynı laflar..ya ziya dogan 10 senedir ayman ile oynuyo..bülent uygun buca'ya gidiyo yanına aldigi adamlar 2 senedir sivas'ta yatan ibrahim ile musa..

BJK4EVER dedi ki...

Hollanda'da yasayan ve daha once Rijkaard'la sohbet etme imkani bulmus olan biri olarak rahatlikla soyleyebilirim ki; bu adam balon arkadaslar. Kendisinin kesinlikle ust duzey futbol bilgisi falan yoktur, ahim sahim basarisi falan da yoktur. Barcelona'daki sistemi kurdu vs laflari da dunyadaki en komik laflardir. Kendisinin orada yaptigi sey kendisinin asil akil hocasi olan Henk ten Cate (simdiki Ajax takiminin altyapisini kuran adam) ve efsane Cruyff'in istediklerini yapmak, onun disinda bir katkisi olmamistir. Insani iliskileri mukemmeldir, rahat cool adamdir, halden anlar, ama futbol bilgisi, antrenorlugu vs tamamen vasattir. Barcelona kendisi gittikten sonra daha once antrenorluk tecrubesi sifir olan bir adamla kendisinden daha basarili oldu, hemde cok daha basarili oldu, bu herseyi acikliyor zaten. Hollanda zamaninda zaten cok cok hayvani bir kadro vardi, ona ragmen bir final goremediler, Sparta ve GS kariyeri zaten ortada.
Rijkaard'i Schuster'le karsilastirmamak lazim, daglar kadar fark var arada.

kma dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
kma dedi ki...

"schuster hoca değil" yorumları da başladı zaten. kayseri maçında olası bi kötü sonuçta yönetim kurulu acil durum toplantısı yapar. schuster'den kötü gidiş için rapor istenir.

schuster giderse sergen gelmesin lütfen ya. bu adam gün gelecek ve başına geçecek mi cidden? olmasın yaa..

kayseri maçında futbol şansı lazım.

johnwayne dedi ki...

@BJK4EVER rijkaardla düzenli pazar sabahı toplantıları yapardınız heralde.kendisinin teknik bilgisine ve karakterine bu kadar hakim olduğunuza göre.

BJK4EVER dedi ki...

Kendisinin tavirlarini ve kisisel iliskileriyle ilgili yazdim onu. Kendisinin futbol bilgisini zaten kariyerinden net bir sekilde anlayabiliyoruz. Kendisi hakkinda hicbir bilgilisi olmayip baskalarinin fikrini kopyalamaktan iyidir yine de....

QuaresmA dedi ki...

Rijkaard, Hiddink, Thomas Doll vs.

Ben de bu adamları eleştirdiğin zaman sana uzaylı gözüyle bakılmasından bıktım. (Yazıya cevap değil bu)

Örneğin Hiddink gidiyor, Oğuz'a kadroyu sen seç diyor (teoride böyle olduğunu varsayıyoruz), sonra kadro batırıyor ama kadro seçmekten aciz Hiddink eleştirilmiyor, yardımcı antrenör seçtiği kadro yüzünden eleştiriliyor. Güzel bir CV'si var ama o da abartılıyor. CV'si Fatih Terim'den çok farklı değil, ama malum Hollandalı fetişi..

Rijkaard'ın ciddi bir hoca olduğunu sanmıyorum. Futbol şansı esas onda var. Hollanda Milli Takımı'nda başladı kariyeri, Barcelona ile devam etti. İstediği adamlar alınmadı demeyin lütfen. Milan'da bile transferi hoca yapmıyor.

Thomas Doll sırf bir dönem Bundesliga'da takım çalıştırdı diye büyük hoca oldu. Çok daha efsanevi başarılar yakalamış Daum deli oldu. Gençlerbirliği'nin oynadığı iğrenç futbol ise ortada.

Türkiye futbolunun dinamikleri çok farklı. Türkiye'de Şenol Güneş, Hiddink'ten de büyük hoca. İtalya'da Zaccheroni bile Luce'den büyük ama Türkiye'de kral Luce. Sorun şu ki Türkiye dinamiklerini ısrarla görmezden gelmek mantıksız. Yeni sistem kuracağına, var olanın en iyisi olsan yeterli.

tearkan dedi ki...

Konuyla alakası yok biliyorum; ama Psv naapmış öyle yahu? Boş kaleye mi oynadınız arkadaş?

Adsız dedi ki...

Mourinho ve Andre Boas gibiler Turkiye futboluna inanilmaz kotuluk yapiyor. Guzel ulkemde Bu adamlarin futbolculuk kariyerinin olmadigini bilenler kendilerinide ayni kefeye koyup bugun Rijkaardin futbolu bilmedigini savunuyorlar ve bunu gercekten inanarak dillendiriyorlar.. Oysa bu adamlarin birisi Boby Robson ve Van Gaalin yaninda stajyerlik yapmis ve antrenor bir babaya sahip, 4 dil biliyor.. Digeri dunyadaki taktik uzmaninin yaninda (mourinho) yetismis.. Bizim toplumumuzda dusunuyorki ulen bu adamlar teknik direktorse biz neden olmayalim, hem biz menajerlikte oynuyoruz, herkesten cok mac izliyoruz, yuruyun lan ulke futbolu elden gidiyor diye, turk Futbolunun olmayan duzenin islemeyen bir dislisi olarak sadece futbola daha da kotuluk yapiyorlar. Kendini Schusterden, Rijkaard'tan daha cok futbol bildigini zanneden arkadaslara sesleniyorum sizin bildiginiz kadar onlarin unutmuslugu var, sizler seyirci olarak guzelsiniz, elbette futbolu elestirecegiz, fikir yurutecegiz fakat bugun ulkemizde Rijkaard yeni kovuldu, Hiddink'in koltugu sallaniyor, Schuster bir maglubiyet daha alirsa kovulmasi supriz olmayacak!!Daha nicelerinin(Del Bosque, Low, Lucescu, Baric, Parreira, Tigana) arkasina teneke baglayarak gonderdik, yahu bu adamlarmi futbolu bilmiyor, yoksa bizmi onlardan daha iyi biliyoruz bu elinizi yuzunuzu yikayin ondan sonra elinizi vicdaniniza koyarak dusunun..

Son notumda su Eger Schuster bu sene gonderilirse bu yonetim gidene kadar ne mac izleyecegim, nede bloguma yazacagim, nede buraya yorum yazacagim, gider Rugby izlerim dert yok, tasa yok.

Rijkaard tabii ki elestirilir. Dunyadaki butun meslek gruplarinin, disaridan bakanlar tarafindan elestirilmesi normaldir.

Benim derdim su "X degil" mefhumuyla. Anasini satayim, adamlar ugrasip didiniyorlar, CV yaratiyorlar kendilerine; sonra birisi gelip "Bu hoca degil!" diyor, tamam bitiyor.

Rijkaard'i hoca degil diye gonderenler, yerine Hagi'yi getiriyorlar. Ulan Hagi hoca mi?

Hiddink'i belirli noktalarda elestirirsin, ama gidip "hoca mi yea' diyemezsin.

Sonra bizim konsomatrislere muhtac kalirsin, bizim Gillett ve Hicks'lere muhtac kalirsin; izledigin sey klasik Hollywood filmine donusur, acar agzini bakarsin.

QuaresmA dedi ki...

Rijkaard'a "x değil" demek de bir eleştiridir. Açık ve net: Rijkaard bence teknik direktör değil. Maradona neden Arjantin'in başına getirildiyse Rijkaard da o yüzden Hollanda'nın başına getirildi zamanında. Barcelona da keza aynı. (Heyecan yaratmak) Taktikleri ten Cate veya Neeskens yapıyor, antrenmanları yine onlar yaptırıyor ama paraları Rijkaard sayıyor. Bugün Liverpool'un başına geçse seneye Championship'te orta sıra mücadelesi verir. Feyenoord'un başına geçse 10 değil, 15 yer seneye. Bunlar da öngörülerim.

Geçen seneki kadroyla 4. olmayı becerdiyse bu böyledir. Hagi hoca mı ? Bence Hagi'nin en kötü hocalığı bile Rijkaard'dan daha verimlidir. En azından daha az para alıp en kötü ihtimalle aynı performansı verir. Hiç olmadı Servet ayağa pas yapmıyor diye sızlanacak bir hoca değil. Sol kanadı Orhan Ak - Ayhan ile kurup şampiyonluk mücadelesi verebiliyor. Türkiye'de de elindekini iyi kullanabilen adam başarılı olur. Medyaya ağlayan değil.

Ayrıca "x değil" demeyi niye eleştiriden saymıyoruz ki ? Birinin eksiklerini görebilmenin en güzel yanı, o kişiden birşeyi daha iyi bilmene gerek olmaması. Kendisini eleştirenler futolu Rijkaard'dan daha mı iyi biliyor ? Muhtemelen hayır. Ama eksikleri göremezler mi ? Görebilirler. Bir yönetmenin, filmini beğenmeyen film eleştirmenine "Beğenmiyorsan daha iyisini çek." demesine benziyor. Olmaz, olmamalı yani.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Shelbyl genelde seninle ters dussekte bu konuda sana sonuna kadar katiliyorum, ulkede futbol elestirmenliginin son noktasi teknik Direktorleri "Futbolu bilmemek" ile itham etmek, el insaf diyorum, Bir Teknik adamin sistemini begenmezsin elestirirsin, oyuncu secimlerine katilmazsin, oynattigi futbolu begenmezsin vs.. fakat sen kalkip Rijkaard'a, Schuster'e, Hiddink'e futbolun F'sini bilmiyor dersen ben sana hastir lan derim.. Ozellikle yeni jenerasyon yazarlar (hakan, hasan, mustafa, sergen, M. Demirkol) arasinda yeni moda kimseyi begenmemek, her hatada linc uygulamak, kendilerini herkesin uzerinde gormek, ozellikle yabancilari seyircilerin onune yem gibi atmak modasi var. Ben biraz empati yapiyorumda yabanci teknik adamlarin yerinde olsam cok agar konusurdum bizim yazarlar hakkinda hatta canli yayinda agzima ne gelirse soylerdim cunku ulkede bagiran hakli, taciz eden hakli, kufur eden hakli, yazarlar bagardikca kahvelerde alkis yagmuruna tutulduklarini cok iyi biliyorlar...

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

@quaresma
Ben teknik direktorler elestirilmesin demiyorum, sonuna kadar elestirilmeli, fakat elestirmeninde bir adabi var, bugun elestirilmeyen bir Teknik Adam yok dunyada, Mourinho bile elestiriliyor daha otesi yok..

Sana bir ornek veriyim, Sen cok unlu bir Muhendissin, Avrupada yaptigin onlarca essiz eser var. Turkiyeye geliyorsun herkes senden cok muthis eserler bekliyor, sen istediklerini yetkili kuruma bildiriyorsun, kurum sana 1. kalite keresete yerine, kutuk veriyor, istedigin kum getirilmiyor Z.Burnu sahilinden kum cikartilip onune koyuluyor, Alci istiyorsun cimento kirec getiriliyor, O kurum sonrada senden essiz guzellikte bir mimari yapi bekliyor, Kurum bununlada kalmayip iscilerine paralarini zamaninda vermiyor, isciler rutin bir sekilde grev yapiyor vs..
Sen tum zorluklara ragmen insaatin temelleriyle ugrasirken bizim ilkokul mezunu muteahitlerden birisi gelip temele bakar bakmaz bu adam muhendis degil diyor. Isverinine gidip olup olmadik konusuyor, senin ustalarini fisfikliyor falan. Bu arada sen istemedigin iscileri bildiriyorsun, isveren sallamiyoer bile, tum bu olumsuzlar yuzunden sen insaati zamaninda bitiremiyorsun daha sonra tum cevredeki muteahitler seni Muhendis olmadiginda, kendilerinin cok daha iyi olduklarindan bahsediyor, ne yaparsin.

Ulkede altyapi yok, ekonomik olarak klupler batmis, yonetimler avrupanin en kotu yonetimleri, futbolcularimiz duygusal falan degil tembelin onde gideni, 20. yuzyilda hala cim saha nasil duzenlenir, saha cizgileri nasil cekilir onu bile bilmiyorsun, sonrada cikip bizi sampiyonlar liginde yari final oynat diyip tum dikkatleri Teknik Direktorun ustune cekip ortadan sivisiyor sonuc dogal olarak husran oldugunda evlat kontenjanindan derhal bir Hoca cikartiyorsun hedefin lig oldugunu belirtiyorsun, evlat biraz eskiyince biryerlerin yine pireleniyor Sampiyonlar Liginde ceyrek final hedefliyorsun oteki hocayi getiriyorsun falan .. Ulkede en cok uzuldugum inanlar yabanci teknik adamlar, digerlerinin hepsi pirana baska hicbirsey degil..

Bu aksam Galatasaray iyi oynadi. Hagi herhalde bu takima 3 gunde mukemmel teknik direktorluk bilgisi asilamadi, eger Matrix'te degilsek bu mumkun degil. Demek ki baska isler var orada. Sorunun ne oldugu belli yani.

Hem parmaga, hem de parmagin gosterdigine bakmak lazim; sadece birine bakmakla olmuyor.

Adsız dedi ki...

Simdi acin bakin gazetelerede Teknik Direktor nasil olunurmus okuyun! Haginin dehasini, futbol zekasini herseyi gorebilirsiniz. Spor yazarlari yine hakli cikti Rijkaard futbolu bilmiyor, baska herkes biliyor zaten..

tearkan dedi ki...

Hiddink'in kariyeri nasıl terimden çok farklı değil yahu? Rijkaard konusundaki düşüncelerine katılıyorum, ben de çok iyi hoca olduğunu düşünmüyorum açıkcası.

Barça'nın da, Hollanda'nın da başına getirilmesi Cruyff etkisi bence.

Yine de Türkiye'deki eleştirilerin çoğunu hak etmediği şu maçta görüldü. Yeni teknik direktör etkisiyle açıklamak mümkün değil gesenin bugünkü mücadelesini. Elde sihirli değnek olsa bu kadar etki edemezsin bir takıma iki üç günde. Hele ki yerine gelen kariyeri ortada olan Hagi ise.

Ankaragücü maçı sonrası yaptığı yediğimiz üç gol birbirinin kopyası açıklamasının altında yatan imalar çok da yersiz değilmiş demek ki.

Bizde bazı şeylerin bir düzene girmesi için yapılması gereken, değiştirilmesi gereken o kadar çok şey var ki nereden ve nasıl başlanacak hiç bilmiyorum. Rıza gidiyor, Bülent geliyor, Bülent'in gittiği yere Samet geliyor, iki hafta sonra Rıza başka yere gidiyor. Futbolcu sevmediği hoca kovulsun diye bilerek oynamıyor, kuyu kazıyor.

Üstüne bir de futbol ulemalarımız var az biraz benzer oyun oynanınca hemen Rijkaardla Schuster'in Türkiye kariyerleri aynı olacak, ikisi de küçük takımlarda başarılı olamadı diyen.

Benim derdim Schuster genelin gazına gelip de harcanmasın. Üstüne başımıza bir tazminat derdi daha çıkmasın.

Eger bizim takimda hala daha Ertugrul'u satan Tello, mafyalasmis oyunculardan Gokhan Zan, Serdar Ozkan, Batuhan (sonu -an'la biten adamdan korkacaksin arkadas) olsaydi korkabilirdik. Bizde eski lobicilerden kimse kalmadi (bir Nihat var iste), takimda huzur ortami var, en buyuk avantajimiz da bu sanirim.

tearkan dedi ki...

Böyle bir başlangıcın, şu dönemdeki gidişatın üstüne takımda çatlak ses çıkmaması biraz da o söylediğin sonu -an'la biten arkadaşlar ve türevlerinin yokluğundan olsa gerek.

O değil de bir sene Gökhan, bir sene Serdar diye taksit taksit olmuyor bu iş. Sene sonu direk bir paket yapıp toptan yollayalım geseye eğer o türevlerden kalan varsa elde.

Ayrıca iki yıl önce Kü7, bu sene Hulk diye tek tek alkışlayıp transfer ettirmekle uğraşmak yerine kafadan Porto'nun transfer komitesini alkışlayalım biz de.

QuaresmA dedi ki...

@ asvalttaicenler

Eğer Rijkaard'a takıma gelmeden önce her istediğin transfer yapılacak dendiyse, Rijkaard'ın biraz olsun haklılık payı var. Ama dendiğini sanmıyorum çünkü yönetim Rijkaard'ın her istediğini alamayacağını biliyor olmalı. Yok dendiyse de Rijkaard'ın, Galatasaray'a her istediği oyuncunun gelmeyeceğini biliyor olması lazım.

Bu koşullarda da bir B planı lazım. Yani eldeki malzemeden verim almak.

Skibbe'nin elindeki malzeme daha mı iyiydi ? Lincoln'ü, Meira'sı vardı Keita'sı, Gio'su yoktu. Ama işte adamın oynattığı futbol çok iyiydi. Zaten konu şu; ben Rijkaard kötü teknik direktör demiyorum. Rijkaard teknik direktör dahi değil diyorum. Antrenmanları, taktikleri yardımcısı ayarlar, kadro zayıfken bir çözüm üretemez, hadi onu geçtim yeniçeri temizliğine dahi yeterince kredisi varken kalkışmazsa ben bir teknik direktörlük hamlesi görebildiğimi söyleyemem. Hani FM falan diyoruz ya, adam gerçek hayatında FM oynadı işte, hem de milyon eurolar kazandı. Sırf Holladalı lobisi zamanında kendisine bir etiket yapmasını sağladı diye. Bu konuda kendisine yardımcı olanlara ne kadar teşekkür etse azdır herhalde.

Aslında böyle kariyerinde sadece Barcelona, R.Madrid, Milli Takım falan çalıştırmış adamların Türkiye'ye gelmesini hiç istemiyorum. Alışmışlar istedikleri 3 alternatifin 3'ünün de transfer edilmesine, milli takıma istedikleri adamı çağırmaya. Rijkaard, Aragones, Del Bosque falan hepsi başarısız oldu. Sabredilmeliydi, kadro zayıftı, oyuncular başını yedi falan demeyin; o kadrolarla başarılı olan daha düşük isimli hocalar var. Schuster konusunda da öyle bir korkum var ama neyse ki zamanında zayıf kadrolarla da, her istediğini alamayan yönetimlerle de çalışmış.

@ tearkan

Hiddink'in fi tarihinde Şampiyon Kulüpler şampiyonluğu var, Terim'in daha güncel UEFA şampiyonluğu var. Hiddink; R.Madrid ve Chelsea'yi çalıştırıp ciddi başarı elde edememiş (hadi Chelsea kısa süreli de), Terim Milan'ı. Terim Fiorentina'yı çalıştırmış, Hiddink Valencia'yı. Hiddink PSV'yi uçurmuş Terim Galatasaray'ı. Hiddink'in yarı final oynadığı Avrupa Şampiyonası'nda Terim de yarı final oynadı. Sonraki Dünya Kupası'nı ikisi de kaçırdı. Hiddink G.Kore'ye DK yarı finali oynattı ama hakemler olmasa çeyrek final dahi göremezdi. Avustralya'yı ikinci tura çıkarmak = Türkiye ile Euro 96'ya katılmak.

Kısacası muazzam bir kariyer farkı yok.

QuaresmA dedi ki...

Tek fark Hiddink'in Hollandalı olması ve Hollandalı teknik direktör fetişisti bir ülkede çalışması. Bu yüzden CV'si olandan daha iyiymiş gibi bir algı oluşuyor.

BJK4EVER dedi ki...

Quaresma'nin her dedigine katiliyorum, imzami atarim. 'Hoca falan degil' laflari agir olabilir, ama orada bir abarti oldugunu kavramak lazim, yoksa Pazarspor'un teknik direktoru de teknik direktor, bu laf sadece abarti olsun diye kullaniliyor.

Ayrica bir antrenoru elestirmek icin ondan daha fazla futbol bilgisine sahip olmak gerek lafi duydugum en sacma laf. O zaman U.Inceman'i Nobre'yi falan da elestirmeyelim, onlardan iyi top oynayabiliyor musunuz ki? Ama Nobre topcu falan degil dendigi zaman alkis kiyamet, herkes hemfikir, sukulari aliyorsun, Rijkaard hoca degil dedigin zaman cahilsin, uzaylisin.

Bugun GS'nin futbolunu gorduk iste. Kimse cikip baska sorunlar vardi vs demesin, o zaman dunyaca unlu antrenorsen onu da cozeceksin, degisen sartlara ayak uyduracaksin. Antrenorluk sadece taktigi soyunma odasinda yazip saha kenarinda bakmakla olmuyor.....

Quaresma çok doğru birşey söylemiş.Teknik direktörlüğün zirvesini Real Madrid'de,Barcelona'da şampiyon olmak gibi gören veya Türkiye liginde başarılı olması en olası,en optimum hoca karakterini bu takımlarda başarılı olmuş hocalarda olduğunu sanan çok insan var.Rijkaard,Hagi'den daha iyi bir hoca olabilir ki bana göre daha iyi hoca da değildir ama kesin ve tartışılmayacak olan bir şey vardır ki Hagi'nin takımı,Türkiye liginde Rijkaard'ın takımından her halükarde daha fazla puan toplar.Schuster'i ise Rijkaardgillerden biraz daha ayrı tutuyorum hem takıma bu kadar kısa zamanda bir hücum futbolu kimliği kazandırması hem de daha önce küçük ve maddi yönden sıkıntılı takımlarda başarılı olması şimdilik için geleceğe daha umutlu bakmamı sağlıyor.

AQ-47 dedi ki...

Rijkaard balon hocadır, bu tip adamlar Avrupada orta seviyede takımlara gelince patlarlar...Barcelona neyse de Hollanda'nın başına geçirilmesi ayıptı, oynattığı oyun da birşeye benzemiyordu, kadro kalitesine baktığımızda zaten oyuncuların çoğu maçta bireysel yeteneklerini ortaya koyarak maçı çevirdiklerini gördük, davids'in uzaktan attığı goller, overmars-kluivert pas alışverişleri...dünya şampiyonu olabilecek bir kadro böyle katledilirdi, 2 kaliteli jeneasyonun muhteşem karması böyle harcanırdı, evet süper CVsi var.

Levent dedi ki...

Hey maşallah, FM'ciler gelmiş yine.
Arkadaşım bugün GS'nin futbolunu, futbolcuların oyunu gördükse geçen hafta Ankaragücü maçında da nasıl olduklarını gördük. Galatasaray'da belli bir mafya düzeni var ve bunlar kafalarına estiklerinde bir teknik adamı sabote edip gönderebiliyorlarmış, bunu gördük.
Geçen hafta Ankaragücü maçında önünden geçen topa müdahale etmekten aciz, gelen topa kıçını dönen bir Servet ile bugünkü Servet arasındaki farkı nasıl açıklayacaksınız? Çok şükür ki Beşiktaş'ta böyle bir yapılanma yok.

Rijkaard'ı geçiyorum (ki onu 1.5 yıllık başarısızlıktan dolayı geçiyorum, yoksa Rijkaard'a da hoca değil diyen saçmalıyordur). Daha 3 aylık takım performansıyla hoca değerlendiren bir medya ve kamuoyu varken bu ülkede takımlardan veya teknik adamlardan ne başarmalarını bekliyoruz? Yarın Allah korusun Kayseri'ye yenilsek Schuster aleyhinde ciddi bir propaganda başlamayacağını kim söyleyebilir? İşte gördük, milli takım iki maç kaybetti diye Hiddink futbol bilmemekle, oyuncu psikolojisinden anlamamakla suçlanmaya başladı. 3 ayda adam kovmaya çok meraklıyız çünkü. Yerine "evlatlarımız" gelir, günü kurtarırız. Di mi?

Oyuncu psikolojisi demişken, şimdi yarın her yerde Hagi'nin oyuncu psikolojisinden ne kadar anladığı vs. gibi konular konuşulacak, oysa ben size örnek veriyorum. Açın Ankaragücü maçını, izleyin Servet'i, bir de bugünkü Servet'i izleyin. Bu değişimi herhangi bir hoca sağlayamaz, kimse birbirini kandırmasın.

Birisini kotu addedince, yaptigi her isi kotu addetmemiz lazim sanirim.

Yahu Yugoslavya'ya 6 ceken, Italya'yi doguduguna pisman edip de yenemeyen, Danimarka'yi, Fransa'yi, Cekleri open takim da Rijkaard'in Hollanda'siydi.

Hiddink Chelsea'de basarisiz olmusmus. Yahu adama dakikalarca tezahurat ettiler, butun takim tasagini yedi, herif Chelsea'yi nerede aldi nerede birakti.

Tamam, bu adamlar dunyanin en iyi teknik direktorleri degil de, biraz saygi, biraz izan yahu.
-----------------------------------
Bunlarin yanisira, bugun Galatasaray'da futbolcularin mucadelesi vs. bile GS'deki sorunun ne oldugunu acik acik anlatir.

Futbolculuk ne kebap is yahu, hocayi istemiyorsan orgutlen, takimi sabote et; istedigin olunca canavar gibi oyna, bir de uzerine ovgu al. Endustriyel futbol diyoruz da, bu bildigin sosyalizm anacim.

Borges meger benden once, Galatasaray ozelinde benimkinden daha ayrintilisini yazmis:

http://devrimderki.blogspot.com/2010/10/sorunlu-oyuncu-grubu.html

tearkan dedi ki...

Eh sen böyle yazarsan Hiddink bırak terimi samet aybabadan bile kariyersiz olur tabi.

Chelsea'nın başına ne şartlar altında geldiği malum. Ruysa'nın başındayken Abramovic'in o dönemi kurtarmak için rica etmesiyle geldi. Ayrıca adama yalvardılar kalsın diye.

98 Dünya Kupası'nda Arjantin'i eleyip yarı finale çıkmasını, yarı finalde de Brezilya'ya elenmesini Terim'de kıyaslayacak bir şey olmadığı için mi yazmadın?

Güney Koreyle yarı final oynamasına kulp takıyosun; ama Avustralya'nın ikinci turda ne şekilde elendiği de hepimizin malumu onu niye söylemiyorsun? (ayrıca madem hakem faktörü yarı final oynayacak kadar etkiliydi de Japonya niye gelemedi oralara)

Ayrıca daha güncel diye Uefa Kupası'nı Şampiyon Kulüpler Kupası'ndan daha üstte göreceğiz?

Terim'in Milan'da yaptığı en akılda kalır şey Rui Costa'yı almak, Hiddink'in Real'de yaptığı Kıtalararası Kupayı almak.


Şu Hollandalı teknik direktörlere yönelik fetiş nasıl oluşacak bu ülkede onu da merak ediyorum. Cruyff, Van Basten algısıyla futbollarına yönelik bir fetiş var desen neyse.


Ayrıca böyle adamlar orta düzey takımlarda patlıyor, peki de arkadaş bunların büyük takımlarda da patlayanları mevcut. Rijkaard Şampiyonlar Ligi'ni aldı en azından. O kadroya herkes aldırırdı di mi? Olabilir; ama Rijkaard aldırdı.

Son olarak da bugünkü geseyle geçen haftaki geseyi kıyaslayarak Rijkaard eleştirisi yapacak yada bunu eleştirinize dayanak gösterecek kadar kör değilsiniz di mi? Yahu sırf yeni teknik direktör geldi diye iki günde bir takım bu kadar yol mu aldı yani? Buna inanıyor musunuz cidden? Geçen hafta yenen gollere, yarım metreye ayağını uzatmayan topçulara, bir de bu haftaya bakın. Hepis Hagi'nin etkisi, futbolcunun dilinden anlaması sayesinde di mi? Rijkaard zaten Ronaldinhoyla da anlaşamamıştı. Guardiola da tökezlemeye başlasın o da Eto'oyla İbrayla anlaşamamıştı. Laflarım hazır.

QuaresmA dedi ki...

@ shelbyl

Rijkaard Hollanda'sına dediğim bir laf yok, tıpkı Rijkaard Barcelona'sına dediğim bir laf olmadığı gibi. O koşullarda iş yapabildiğini ve başarıda az veya çok payı olduğunu söyleyebiliriz.

Hiddink, Chelsea'de başarısız oldu demedim; ciddi/somut başarısı yok dedim. FA Cup almış, takımı toparlamış kısa sürede tamam eyvallah. Taraftar kalması için yalvarmış ama eğer kalsaydı büyük şeyler başaracağı ne malum ? O zamanki Chelsea şablonunda A.Grant bile iş yaptı. Eğer başardıkları ve varsayılan gelecekteki başarılarındaki payın ne kadarı onun olacaktı ? Zira o şablon bozulmadı hala ve Chelsea hala çok sağlam. Hadi onu geçtim, Terim de Milan'da kısa süre kaldı. Daha uzun kalsa Ancelotti'nin yaptıklarının üstüne çıkmayacağı ne malum ?

Ya somut şeylerden bahsedelim ya da olası şeylerden bahsedeceksek Terim'in olası durumlarını da hesaba katalım.

Hiddink'e saygı duyuyorum ama abartıldığını da düşünüyorum. Hiddink büyük hocadır ama bir Mourinho, van Gaal, Magath, Lippi veya Ancelotti değildir gözümde.

@ tearkan

98'de Hollanda ile yarı final görmesinde övülecek ne var ki ? 2. turda mı elenecekti ? Olması gereken olmuş işte.

Avustralya ile elendiği maçtaki penaltı tartışmalı, bence penaltı. Japonya'yı hakemler niye desteklemedi bilmiyorum, keşke destekleselerdi ne diyim ? :)

G. Kore ile ilgili şu videoya bak, videonun adı Hiddink'in sevimli portakalları:
http://www.youtube.com/watch?v=jWCrbe67g6c&p=567AA235653DA1F7&playnext=1&index=12

Güncel kupa elbette kupanın değerini arttırır. Teknik direktörün günümüz futboluna ne kadar yatkın olduğunu gösterir. Trapattoni gibileri niye artık 1. sınıf antrenör olarak anılmıyor sanıyorsun ?

Terim'in Milan'da Kıtalararası Kupa'yı alamamasının sebebi o kupada oynamamamış olması olabilir mi ? Bu arada aklıma Fiorentina'yı İtalya Kupası finaline çıkardığı da geldi şimdi. Finalde takımın başında değildi ama kazandılar da.

Hollandalı teknik diretör fetişinin oluşmasının sebeplerini de sen düşün. Bloglarda, internette falan total futbol gazına gelindi bir anda. Halbuki 50 yıldır var olan birşey, yeni fark ettik. İşte Barcelona da buna yatkın ve dominant bir oyun sergileyince total futbolun anavatanından antrenör getirtirsek bu iş olur vs. vs. Yok mu yani bu ülkede Hollandalı antrenör fetişi ?

Son olarak bu haftaki GS'den bahsetmedim bile ama at sahibine göre kişner. Oyuncuları onu sabote ediyorsa Rijkaard'ın hiç mi suçu yok ?

tearkan dedi ki...

Son gs muhabbetini sana yazmamıştım zaten okuduğum yorumlardan aklımda kalanlara cevaptı.

Terim Milan'da kıtalararası kupayı o kupada oynamadığı için alamadı tamam; peki oynadığı kupalardan hangilerini aldı? :)

Bir de Hollanda ile yarı finale çıkmak zaten olması gereken mantığını da bir türlü anlayamıyorum ben işte. Brezilya gibi beş kez Dünya Kupası almış bir ülkeden bahsetmiyoruz ki. Adamlar 19 Dünya Kupasında 4 kez yarı final görmüşler. İkisi zaten 74 ve 78deki efsane kadroyla. Biri son Dünya Kupası ve biri de Hiddinkle. Diğerlerinde niye olması gereken olmamış?

Kadro iyi, o zaman başarı gelirse normal, zaten herkes yapardı o oyuncularla. Başarı gelmezse de o oyuncularla o işi nasıl beceremedin mi diyeceğiz? Ciddi anlamda mantığı kavrayamadığım için soruyorum. Hayır eğer öyleyse aynı mantıkla Monacoyla Şampiyonlar Ligi finaline çıkan Deschamps da çok büyük hoca mı oluyor yani?

Bu mantığın Maradona üzerinde kurulmasını sonuna kadar desteklerim. Rijkaard konusunda da ne geldiğinde şişirildiği kadar iyiydi ne de giderken bu derece sövecek kadar kötü hoca. Sonuçta o oyuncularla herkes yapar kadrosuna sahip Barçayla da olsa adamın herkesin kolay kolay elde edemeyeceği başarıları var. En azından bu yüzden bile biraz saygıyı hak ediyor bence.

Rijkaardla oynamayanın Hagiyle oynamış olmasında tabi ki 1,5 yıllık birikimin ve Rijkaard'ın etkisi var; fakat benim derdim bunun yarın bakın biz demiştik edasıyla doğrudan Hagi başarısı, etkisi ve Rijkaard başarısızlığı olarak yansıtılacak olmasıyla. Tamamen sözüm meclisten dışarı olarak buna inanan ve bunu savunan insanlarla. Çünkü bunlardan bizim içimizde de var. Takım içerisinde işler kötü yada onların istemediği gibi giderse gesedeki gibi gruplaşacak topçular çıkarsa aynı şekilde Schuster'in de kuyusu kazılacak ve bugün gesedeki göz boyama bizde de olacak. Hatta zamanında Del Bosque'de de oldu mesela. (gerçi geçen ntv.de başkan yaptığın en büyük hatalardan biri gaza gelip del bosqueyi göndermek dedi ama bakalım belli olmaz onun işi)

Yakin zamanda bir yerde yazdim buralarda, hatirlamiyorum simdi. Benim siklikla gozlemledigim su: Kisileri, icinde bulunduklari kosullardan bagimsiz degerlendiriyoruz.

Yani Hiddink orada basarisiz olabilir, burada basarili olabilir. Ya da Rijkaard orada tutar, burada tutmaz. Ama Rijkaard bir yerde basarili olmussa olmustur, nokta. O da bu adamin kalibresine arti puan olarak yazilmalidir.

Bizim elestirimiz su sekilde gelismeli: "Rijkaard GS'ye uymadi, neden?" Bu sorunun cevabi Rijkaard'in yeteneksizligi olabilir; ama kulup kulturu, beklentilerin uyusmamasi, oyuncularin asikar sabotaji vs. de olabilir. Ama bizde bir teknik direktor basarisiz olunca yafta hazir: "Hoca degil."

Medya lobisi, yoneticilerin cakalligi, oyuncularin psikolojisi falan unutuluyor; geride bir tek "Hoca degil" kaliyor. 2 senede bir buyuk(!) kulupler ayni farsi tekrar tekrar sahneye koyuyor, biz hic ama hic uyanmiyoruz. Hep "hoca degildi zaten", sonra bakiyorsun o hoca degiller geri geliyor, ya da baska yere gidip kupalar kazaniyor...

Benim derdim bu yani. Yoksa ben de Rijkaard ve Hiddink asigi degilim. Ama o adamlar hakkindaki olusmus sagliksiz algiyi desmek zorunda hissediyorum kendimi bir sporsever olarak.

cagatay dedi ki...

@quaresma
"Zaten konu şu; ben Rijkaard kötü teknik direktör demiyorum. Rijkaard teknik direktör dahi değil diyorum."

hocam en son bu yorumunu okudum da patlama ihtiyacı hissettim gerisini okuyamadım kusura bakma. her birimiz geldiğimiz pozisyonlara tanıdıklarımız sayesinde geliyoruz. ben bir nakliye firmasında yöneticiyim. babam da firmanın sahibi o şekil geldim. burada çalışan bir arkadaşımız var benim liseden arkadaşım onu yanımıza aldık nakliyeci oldu. yaklaşık 2005 senesinden beri bu işle uğraşıyorum yani 5 senedir bir şeyler öğrendim. teknik direktörlükte böyle bir şey. rijkaard'ın bu işe yeteneği yoktur diyebilirsin. ama rijkaard iyi kötü 30 senedir (attım) futbol camiasının içinde olan bir adam. 30 senedir (attım) bu iş hakkında bir şeyler öğrenmiştir illa o yüzden teknik direktör değildir demek saçma oluyor biraz. senin ne işle uğraştığını bilmiyorum ama quaresma mühendis değil demek gibi bence çok acımasız bir eleştiri.

bir de bu adamlara gerçekten yeterli süre tanınmadığını düşünüyorum. yani herif bir şey amaçlıyor dediğiniz gibi işte al kereste al kum bina yap diyorsunuz adam başlıyor kendince bir temel kendince bir kat sonra pat kesiyorlar ilişiğini herifin. sonra başka bir kişi geliyor onun yaptığı şu işi bu işi beğenmiyor değiştiriyor temeli falan fişmekan. yönetim yönetim olsa tutar bu teknik adamı ne yaparsa yapsın. o adam illa oraya binayı dikecek. kendisi düzeltir kulübün mali yapısını, olanaklarını getirir queresmayı getirir gutiyi getirir messiyi bak bakalım şampiyon oluyo musun olmuyo musun.

yani kıssadan hisse gs nin bjk nin totoligin başarısızlıkları bu adamların üzerine yıkılıyor biz de o teknik adam değil bu tipsiz falan diyerek bu başarısızlıkların bu adamların üzerine yıkılmasına çanak tutuyoruz. ortada bir yanlış varsa demirören dönsün kendine baksın. ben ne yaptım desin. ne olur schusteri göndermesin. denizliyi de göndermesin. kimseyi göndermesin abi bırakın dursun adam. biz de demirörene soralım kardeş ne olacak bu bjk nin hali diyelim. schustere kalmasın abi ihale ne olsun. hatta çıksın demirören şey desin biz rijkaardın arkasındayız yapılan çok saygısızca bir şey tasvip etmiyoruz. -oha-

son olarak ne olur schuster'i göndermesinler abi ne olur dursun top oynatsın onur'u falan oynatıyor abi adam şaka gibi bir insan. gitmesin o 20 sene kalsın. ernst de kalsın onu da çok seviyorum o da çok iyi.

Levent dedi ki...

Şu Galatasaray'daki mafya düzeniyle alakalı güzel bir yazı. Okuyun: http://wwwextensor.blogspot.com/2010/10/nirvana.html

AQ-47 dedi ki...

@ shelbyl

tam da doğru yere temas ettin dostum, o italya maçını hatırlarsan 30. dakika civarında italyanın 10 kişi kaldığını ve Rijkaarda'ın dangalaklıklarını da hatırlarsın heralde...çekleri öpen, yugoslavyaya 6 çeken takımın potansiyelini de tartışmaya gerek yoktur, eğer bir yere gelemedilerse de suç hocadadır...
Tabii ki konu GS'nin Rijkaardı gönderen mafyöz oyuncularıyla ilgisiz, ama rijkaard yerine bülent uygun olsaydı onu da bu kadar savunur muydun onu merak ediyorum, yoksa "büyük hoca" ve "mentalite" sahibi adamları mı harcayınca kızıyorsun?

AQ-47 dedi ki...

tearkan mı yazmış hatırlamıyorum, ama doğru olduğunu biliyorum: ne gelirken müthiş hocaydı, ne giderken çok kötü...benim "hoca değil"cilerden farkım, adamın gönderiliş şekli rezalet, kim olsa tepki koymak lazım...ama rijkaard giderken o kadar über bi adammış da sırf GS oyuncuları adamı kurban etmişler tiyatrosu oynanıyor, ona bozuluyorum...bu sezonu boşver, geçen sezon ne oynadılar bi anlatsanıza?

@AQ-47

Fatih Terim'den nefret ederim; ama eger birisi gelip "Terim teknik direktor degil" derse orada dur derim.

Ayni sekilde Bulent Uygun'dan da nefret ederim; ama eger birisi gelip "Uygun teknik direktor degil" derse orada dur derim.

Yilmaz Vural sovmendir vs., ama Bursaspor'daki ve de gecen sene Kasimpasa'daki basardiklarini yok sayanin kafasina zumzukla inerim.

Anlatabildim mi? Sap-saman, elma-armut vs. benim takildigim.

AQ-47 dedi ki...

cevabı 1 önceki postta...

Gecen sezon Galatasaray 8'de 8 yapti. Sonra Arda mirin kirin etmeye basladi, Servet "Hoca bana takti" ayaklarina girdi, Baros ve Kewell sakatlandi vs. vs.

Mustafa Sarp, Baris vs. super oynarken birden nefret edilen adamlar oldular. Bunun kaniti eksisozluk'tur, isteyen mac entry'lerine bakar.

Ben demiyorum ki Rijkaard buyuk hoca. Ama bugun gelinen "Barcelona'yi ben de sampiyon yapardim, Rijkaard hoca degil" noktasina totomla gulerim, yok eger bu lafi ciddi bir cogunlugun soyledigini gorursem de oturur bu yaziyi yazarim iste.

Yorum Gönder

Ara