.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

7 Ocak 2010 Perşembe

Kırılma Anı

Bu kırılma anı dizisi çok kırıcı oluyor, ama acı çekmekten zevk almıyor olsak Beşiktaşlı olmazdık diyerekten devam ediyoruz. Tarihler 21 Ekim 2001 diyor. Ligin 9. haftasına Galatasaray, Beşiktaş'ın tam 9 puan önünde giriyor. İşler Daum'un Beşiktaş'ı için hiç iyi gitmiyor. Hal böyleyken Galatasaray, İnönü'ye gelerek "Cimbom İnönü'ye nasıl gelecek" sorusunun cevabını veriyor. Maç Beşiktaş için muhteşem başlıyor. Maçın Milliyet'e göre 6., Ligtv'ye göre 10. dakikasında son derece organize gelişen atakta, Nihat'ın faulle durdurulmak üzereyken İlhan'a verdiği topu İlhan Tayfur'la (Baya da olabilir emin değilim) süper bir duvar pasına girerek değerlendiriyor, kaleciyle karşı karşıya kaldığında Nouma'nın çok daha uygun durumda olan kankası Bayram'ın önüne çıkartıyor, Bayram dokunuyor 1-0 oluyor. Maçın bu anında Bayram'a sadece dokunmak kaldığını, fazla bir şey yapmadığını düşünüyor; golün kredisini İlhan ve Nihat'a yazıyoruz. Beterin beteri olduğunu daha ileriki dakikalarda göreceğiz. Muhteşem oynadığımız maçta Beşiktaş 2. golü de Zübeyir Baya'nın sağ kanattan ortasını boş kaleye yuvarlayan, Beşiktaş adına ilk golünü böylelikle Beşiktaş forması giymesinden 1-2 sezon önce atan Emre Aşık'ın ayağından buluyor. 2-0 öndeyiz. Gerçekten çok üstün bir futbol oynuyoruz. Bu dakikalarda ben ve şom ağzım devreye giriyoruz, babama dönüp "Eee baba, Cimbom'u dağıtıyoruz?" şeklinde bir şaşkınlık sorusu yöneltiyorum. Babam klasik çekingenliğiyle "dur oğlum daha" diye yanıtlıyor, çünkü babam o sıralar 50 yıldır Beşiktaşlı, ben ise sadece 21 yıldır Beşiktaşlıyım. Adamın başından Steagul Roşu faciası geçmiş falan. Bir bildiği var tabii. Kaçan gollük fırsatlara hafif hafif hayıflanarak geçirilen bir ilk yarı ve devre arasının ardından ikinci yarı başlıyor. Beşiktaş'ın atakları bitmek bilmiyor. 60. dakikada Khlestov'un sağ kanattan getirdiği top bomboş kale karşısında Guiaro Ronaldo ile buluşuyor. Maçın 3-0 olmasının sevincini bizler yaşamaya başlamışken Ronaldo hafif dönerek yaptığı vuruşta topu kale direğinin yanlış tarafına yolluyor. İnanılmaz diye donakalmamıza fırsat bile kalmadan gelişen Galatasaray atağında kendisini sadece Beşiktaş'a attığı gollerle hatırladığım Fleurquin boş geçmiyor ve durumu 2-1 yapıyor. 77. dakikada bugünlerde onuruyla yaşamasıyla gündeme gelen Arif Erdem durumu 2-2 yapıyor. Fevzi'nin yarattığı travmadan sadece bir buçuk sene İnönü'deki bir Galatasaray derbisi daha travmatik sonuçlara yol açarak sona eriyor. 9 puanlık fark azalmıyor. Ertesi hafta Fevzi'nin hatalı gol yediği maçta mağlup durumdan 3-3'ü yakalıyoruz, İlhan golün sonunda formasının altındaki Fevzi kazağını gösteriyor. Bir sonraki hafta gene Fevzi'nin yediği saçma sapan gole rağmen Rize'yi 2-1 yeniyoruz, bu 9 maçlık galibiyet serisinin ilk ayağı oluyor. 9 maçlık seriyle şampiyonluğa ortak olduğumuz anda Nihat'ı satan şampiyonluğu da satmış sayılıyor, Fevzi travması yüzünden iki yabancı kaleci birden geliyor, Mhyre ve Asper. Daum her nedense Asper'in oynadığı 1-2 maçtaki muhteşem performansına rağmen Mhyre'yi oynatmaya devam ediyor. Şampiyonluk Mhyre'nin Serhat'tan yediği 2 golle 2-0 kaybettiğimiz Fenerbahçe maçıyla tarih oluyor. O maçla birlikte Daum Asper konusunda ikna oluyor, sonraki maçlarda Asper'i oynatıyor. Lucescu'lu Galatasaray şampiyon oluyor, ama futbolunu Hıncal Uluç'a beğendiremeyince Lucescu Beşiktaş'a geliyor, 100. yılımızda şampiyon oluyoruz. Küpürler: Milliyet Online Internet Arşivi, 22.10.2001 sayısı. Küfürler: Ronaldo golü kaçırdığı anda maçı izlemekte olan ben, abim, babam vs. Babam direkt sildi o gün Ronaldo'yu bir daha da pek ısınamadı...

15 Yorum:

esperanza dedi ki...

Hep bizim mi basimiza gelir bu ?

Yuklenip yuklenip gol veya goller buluruz, tam macin kopacagi sirada topumuz direkten doner ve hepimiz tribunde ''ulan direkten dondu simdi kesin gol yeriz bunun akabinde'' tribine girer ve mutlaka golu yeriz.

erol1903 dedi ki...

Asper'i inanılmaz seviyordum küçükken. Daum'un Mhyre fetişinin sebebini hala anlayamamışımdır.

Daum - Myhre - Komisyon iddialari hatirliyorum ben. Tabii bu iddialar kolpa gazetelerden birinde dile getirilmis ve benim komplo teorisi sever gencligim bunu bir gerceklik gibi kaydetmis de olabilir, emin degilim.

DeX dedi ki...

yeni açıkta izlediğim bir maçtı. tam önümde oldu desem yeridir..

esperanza dedi ki...

@Shelbyl

Daum - genc Nejat icin de komisyon iddalari vardi . Hatta Daum - Marinho buyuk yildiz) arasinda da komisyon sIkIntisi var deniliyordu.

carlito dedi ki...

o maçta yeni açığın en üst katında en ortadaydım, zira daha 3 saat kala stat dolduğu için ancak orda yer bulabilmiştik.. uğursuz geldi diye bir daha da orda durmadım zaten!
gerçekten acıklı bir maçtı, 3. golü ronaldo ile bulsaydık belki fark daha da artardı bile, ama ben Beşiktaşımı bildim bileli öyle şanslı bir takım olmamışızdır, ancak ezikler öyle ballı olur ve 6-0 vb. sonuçlar yakalarlar, biz ise böyle kırılma anlarıyla kahroluruz..

ama o sezon iyi bir Beşiktaş vardı gerçekten, nihat'ı satarak şampiyonluğu sattık bir bakıma.. ama bunu söyleyen daum olmasına rağmen bana göre şampiyonluğun kaybedilişinde daum'un da rolü az sayılmazdı.. (bkz. mhyre mevzusu verilebilecek örneklerden biri)
ama herşeyde bir hayır vardır hesabı iyi ki öyle olmuş demiştik bir sonraki sezon, yıllarca beklediğimiz ve hayal ettiğimizden bile daha güzel bir şampiyonluğu daum'un gidip luce'nin gelmesi sayesinde kazanmıştık.. güzel yıllardı..

carlito dedi ki...

bu arada şimdi aklıma geldi, o maçtaki unutamadığım bir olay da numaralının çatısına çıkan bir Beşiktaş taraftarının, çatının eski açık tarafının kenarına kadar gelerek (o dönem rakip seyirci orda duruyordu) elindeki bir kova dolusu yumurtayı tek tek kafalarına atmasıydı :)) her attığında tüm tribünler olarak oleey çekiyorduk :) gs'liler çıldırmıştı ama ellerinden bişey gelmiyordu ki, kafalarında patlayan yumurtaları adama geri mi atacaklar? :) harbiden tribün tarihinin en bomba icraatlarından biriydi!..

esperanza dedi ki...

seriye yine deplasmanda diyarbakir son vermisti o sezon , lanet ..!

Adsız dedi ki...

daum denen td asper kiralık olarak oynadığı için oynatmıyodu diye hatırlıyorum ...

5-0 aldığımız trabzon maçında maç esnasında ,maç ya 0-0 ya 1-0 öndeydik tam hatırlamıyorum, gökdeniz in altıpastan vurduğu bir topu çıkarmıştı, daha ilk hafta... adama beslenen en büyük sempati nedeni de odur sanırım :)

barış dedi ki...

eskiden derbiler deplasmanda da olsa ortada olurdu iki takım için de. şimdi direkt ev sahibi takım favori.

Gökhan dedi ki...

ben de bu maçın devre arasında abime yarın okula formayla giderim demiştim de abim dur daha belli olmaz demişti,aslında valerenga maçını düşünerek tedbirli olmam gerekirdi.

AQ-47 dedi ki...

@barış


Ev sahibi BJK olunca ev sahibinin favoriliğini sonuna kadar tartışırım...

O maçta Ronaldo 3. golü atsa da bizim takım 3tane yerdi emin olun, hatırlıyorum da taktik dehası Daum oyun kurucusuz oynarım arkadaş deyip Tümer'i 2:2 olana kadar oturtmuştu, orta sahada GS cirit atıyordu ve açıkçası bizim kahve 2 golün de geleceğini biliyordu...

plasmodium dedi ki...

O maçın başında sol korner direği yakınlarında florquinn'in İbrahim üzülmeze yapmış olduğu çift dalma hareketinin dünyanın her yerinde karşılığı kırmızıdır.Bu pozisyon ne derece kırılma anı olarak değerlendirilir bilemeyeceğim,ama Florquinn in kasaplığı cezasız kalmasa o maçı muhtemelen rahat bir şekilde alırdık.Ancak alışmış olduğumuz bir durum varki gssiz bir Türkiye şaibesiz bir gs düşünülemez.

Pamukk dedi ki...

yumurta olayına koptum gene yapalım :D

bursa maçında bobo kaçırmasaydı o rahat pozisyonu 3-2 yenilmezdik heralde

barış dedi ki...

inönüdeki fenerbahçe maçlarında değil de galatasarayla oynadığınız maçlarda bariz üstünsünüz son yıllarda.

Yorum Gönder

Ara