.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

13 Aralık 2009 Pazar

İncelikler yüzünden

Sezonun belki de en iyi futbolunu ilk yarıda oynadı Beşiktaş. Manisa karşısında, bir deplasman takımının yapması gereken her şeyi yaptı. Çok iyi paslaştı, topa sahip oldu, oyunu karşı alana yıktı, kanat bindirmeleri gerçekleştirdi, sürpriz oyuncuları ceza sahasına soktu, uzaktan şutlar çekti. Nihayetinde mükemmel bir gol de geldi Bobo ile. Peki o zaman neden bu maç berabere bitti? Gerçekten anlamak, çözmek mümkün değil. Bu kadar iyi bir futbolun karşılığı böyle olmamalıydı. Manisaspor'un çok varyasyonlu bir futbol oynayan rakibine sadece iyi direnerek çelme takabilmesi hayra alamet değil. Bu iyi futbolun iyi bir sonuçla bitmemesinin ana sebepleri şunlardı: -Beşiktaş ikinci yarıda tempoyu düşürdü, rakibine düşünme şansı verdi. -Ernst ve Fink diğer maçlara nazaran daha az agresif gözüktü -Manisa'da ikinci yarıda oyuna giren Yiğit maçın en iyisi İsmail'in hücuma destek vermesini engelledi -Tello ve Ekrem ikinci yarıda adeta sahadan silindi. İlk yarıda çok hareketli oynayan bu futbolcular, ikinci yarıda tempo yapamadılar -Nihat Kahveci, en sevdiği pozisyonlarda bile gerçek gücünden fersah fersah uzaktı. Kulübe, çok fazla şans ve sabır gösterdi -Denizli'nin 80. dakikada oyuna Uğur İnceman'ı alması çok sinir bozucu. Oyunu değiştirecek bir futbolcu ihtiyacının tavan yaptığı bir anda bu kadar düz bir adamı sahaya sürmenin mantığı yok -Beşiktaş son yirmi dakikada şişirme top yaptı. Bu durum, fiziki düşüşü işaret ediyor. Sonuç olarak, her ne olursa olsun liderin sadece iki puan gerisinde Beşiktaş. Haftaya İnönü'de oynanacak olan zorlu Bursaspor maçında alınacak bir üç puan, devreye büyük umutlarla girmek anlamına gelecek. İlk sekiz haftadaki büyük hüsrandan sonra bu da bir tesellidir...

8 Yorum:

tanju dedi ki...

bence nihat yalnız kalıyor. çünkü yanındaki bobo, kulübün çocuğu değil.

devre arasında hacettepe'den semtin çocuğu ali cansun'u alırsak 26. haftada ikinci, 34. haftada birinci oluruz.

yeter ki özümüze dönelim.

Cherubim dedi ki...

Denizli'nin yanına iyi bir yardımcı lazım, ona itiraz edebilecek, gerekirse kadro için kavga edecek. Terim, UEFA'ya kazandıkları dönemle ilgili olarak Müfit Erkasap ile olan tartışmalarının ve onunla kavgalarının sahadaki takım için alternatifler yarattığını, farklıları denemesine neden olduğunu söylemişti bir ara yanlış hatırlamıyorsam. Tayfur gibi uysal uysal Denizli'yi dinlemektense onunla tartışacak, gerekirse kavga edecek biri lazım bence.

- Ortaya kafa vuracak Nobre'yi oyuna alıp o ortayı yapacak Tello'yu çıkartmak garip.

- Yukarıda da dendiği gibi Nihat'a da gösterilen sabır bir yere kadar, kulübede daha fazla yer almalı..

- Son olarak 8,5 milyon € karşılığı kulübede oturacak 1 milyon kişi bulabilirim diye grup açsam bugün facebook'ta toplamam 24 saat sürmez..

ikinci yarı ismail ve toraman ileri çıkamayınca takım defanstan çıkamadı. takım toplu çıkamayınca da ileri-geri olarak ikiye bölündü. Normalde şunu gören düzgün bir teknik direktör tello'yu ya da yerine oynayacak kişiyi ortasahanın ortasına çeker defansın soluklanmasını sağlardı, ama nerde?

ikinci yarı defans top çıkaramadığı için her topu dikti. Ernst bugün hiç iyi değildi, Tello Ekrem ve Nihat da iyi olmayınca saçmasapan bir maç oldu. Sözlükte Nihat'a küfreden edene, şu maçta herkes görevini yaptı sanki de bi Nihat kaldı yapmayan...

AQ-47 dedi ki...

Yazdıklarının çoğunda haklısın,

-Beşiktaş ikinci yarıda tempoyu düşürdü, rakibine düşünme şansı verdi.

Sanırım ağır maç trafiğinin bedelini ödüyoruz, değmezdi be...

-Ernst ve Fink diğer maçlara nazaran daha az agresif gözüktü

Yorgunlar, hem de çok...

-Manisa'da ikinci yarıda oyuna giren Yiğit maçın en iyisi İsmail'in hücuma destek vermesini engelledi

Katılmıyorum, ikinci yarı zaten İsmail'i arkadaşları bitirdiler, ilk yarı kanattan oynayan takım ikinci yarı ortadan top şişirdi...

-Tello ve Ekrem ikinci yarıda adeta sahadan silindi. İlk yarıda çok hareketli oynayan bu futbolcular, ikinci yarıda tempo yapamadılar

Geç kalan değişiklikler, Yusuf 60. da girse oyunu yerden oynayıp kaleye yıkabilirdik bence.

-Nihat Kahveci, en sevdiği pozisyonlarda bile gerçek gücünden fersah fersah uzaktı. Kulübe, çok fazla şans ve sabır gösterdi

Nihat herkesi bıktırdı, ilk yarı 2-0 ya da 2-1'e gidecek topların hepsini ezdi, harcadı.

-Denizli'nin 80. dakikada oyuna Uğur İnceman'ı alması çok sinir bozucu. Oyunu değiştirecek bir futbolcu ihtiyacının tavan yaptığı bir anda bu kadar düz bir adamı sahaya sürmenin mantığı yok

Denizli maalesef müdahale edemiyor ve inanmak istemesem de saplantıları var.

-Beşiktaş son yirmi dakikada şişirme top yaptı. Bu durum, fiziki düşüşü işaret ediyor.

Şunu da eklemek lazım, kornerlerde hiçbir plan yok, top havadayken herkes kendine bir plan biçiyor...Acaba ikinci yarı kim nerde oynadığını biliyor muydu?

Sertug Ozgur dedi ki...

Uğur İnceman'ın oyuna alınması tello-nobre değişikliğinde gizli. O dakikadan itibaren doldur-boşalt oynacaksınız emri verilmiştir. Doldur boşalt oynayan takım için orta sahada seken topları toplamak adına Uğur-Ekrem değişikliği mantıklı.

Soru neden doldur-boşalta döndüğümüzde. Takım mı çok yoruldu diye iyi niyetli soruyorum. İleride tüm topları toplayan bir pivot santrfor mu var? Batuhan girse yine bir bakıma anlardım. Kaç tane top indirebildik?

Ekrem-Nihat'tan önce Tello'nun çıkarılmasını yanlış karşılıyorum. Nihat'ı gol kaçırdığı için değil ikinci yarı 30 dakika nerde olduğunu bilmediğim için çıkarılmasını savunuyorum.

Üzülmez-Ekrem, çıkarılıcaksa da Tello-Yusuf değişikliğinin daha pozitif yansıyacağını düşünüyorum.
Orta sahada Yusuf ile ayağa daha pas yapan bir takım olabilirdik. Trabzon maçında 10 dakika orta alanda oynaması çehremizi değiştirmişti bana göre.

esperanza dedi ki...

yu gecen hafta da sezonun en iyi topunu oynamistik deniyordu diyarbakir macinda, bu macta da boyle bir olay varsa 2 macta da takilmamiz cok ironik oldu

Pamukk dedi ki...

yusuf batuhan demişsiniz de 2 si de kadroda yoktu ki. sakatlarmış

Pamukk dedi ki...

@esperanza
sen abd den döndün mü yoksa?

Yorum Gönder

Ara