.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

16 Mart 2009 Pazartesi

Şarabı da İçeriz Esrarı da Çekeriz

Son dönemde uyuşturucuyla mücadele ekipleri işi gücü bıraktı, Amerika'lı basketbolculara sardı. Geçen hafta Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi'nin iki oyuncusu sözleşmeleri fesh edilip ülkelerine gönderilmişlerdi. Bizim Dennis Mims'in de akıbeti aynı. İdrarında marijuana tesbit edilince sözleşmesi fesh edilip gönderilmiş... Mims kadromuzun tamamlayıcı elemanlarından biriydi. Yani anlayacağınız basketbol takımımızın sistemsizlik açısından futbol takımımızdan aşağı kalır yanı yok. Hatta çoğu konuda futbol takımımızdan çok geride olduğunu söyleyebiliriz. Düşünün öyle bir takım ki, yabancı oyuncular maliyetleri düşük diye kadroya dahil ediliyorlar... Neyse lafı uzatmayalım. Mims'in olsa olsa, benchte " ulan heriflerde hiç oyuna girmeyen bi "çikolata renkli adam" daha var, girip maçı çevirmesin" endişesi yaratmaktan gibi bir fonsiyonu yoktu. Hayırlısı olsun da, gerçek bir araştırma yapsalar kaç yabancı sporcu kalır memlekette onu da merak etmiyor değilim. Mesela Haislip, Willie Solomon... Tiplere baktın mı bir şeyler kullanmamaları mümkün değildi bu adamların. Yada bizim Pascal El Amin... Sokakların oyuncusudur Khalid... Merakla izliyoruz daha kimler postalanacak? Acaba, yeter ulan bir keyfimiz vardı, onun da içine ettiniz diye transfer isteğinde bulunan yabancı var mıdır? Göreceğiz...

1 Yorum:

Evet, en sonunda ABD'de yasamam sebebiyle kendimi "kalifiye" gorebilecegim bir konuda yorum yapayim.

Bir anektod once: California'li bir arkadasimla iki sene once Jazz - Warriors macini izlemis eve yururken, efkardan/ickiden olsa gerek bir sigara yakti kendisi. Ben de "Dude, sen sigara icmiyordun yahu ne ayak?" dedim. O da "cok nadir icerim, ickiyle falan" dedi. Sigara uzerine muhabbet donerken, su lafi soyledi ki eleman, benim hayata bakisim degisti:

"Annemler marijuana ictigimi biliyorlar, sorun degil, ama arada sigara ictigimi ogrenseler cok uzulurler."

Biz Cuneyt Arkin filmlerinde gorduk esrar ile dagilmis gencleri. Marijuanayi hayat karartan bir uyusturucu zannettik. Okyanusun oteki yakasinda olaya bakis cok farkli. Marijuana; sigara ve alkolden daha az zararli, daha az bagimlilik yapan bir madde. Massachusetts ve New York eyaletlerinde 1 pounda kadar esrar bulundurmak ciddi suc olmaktan cikarildi, sadece 100 dolar cezasi var. (Yani satici degilseniz, iciciyseniz sorun yok). Alkol her turlu kotulugun anasi olabilirken, marijuana icen adam kosesinde mayisip kaldigi icin kazalara, olumlere, trajedilere yol acmiyor.

Ha bu demek degildir ki marijuana guzel bir madde. Cigerlere verdigi zarar, kisa vadeli hafiza kaybi, depresyon gibi etkileri oluyor; ve en nihayetinde bir keyif verici madde. Ama tibbi olarak dahi kullanilan bu maddeyi kullanani ocu ilan edip, uyusturucu bagimlisi gibi lanse etmek cok buyuk bir yanlislik. Kulturel olarak farkliligi anlatmaya calistim; hadi kulturel boyutu kaldiramiyorsa "otoriteler", sigara ve alkolden daha az zararli bir maddeden bahsedildigini bilsinler.

Gecenlerde Michael Phelps bir partide esrar icerken yakalandi, Turkiye'de oyle bir lanse edildi ki sanirsin adami kolunda siringayla dozasimi halinde buldular. Burada iki ozur dileyip, olay kapandiginda Turkiye'de hala daha "Phelps uyusturucu bataginda" mansetleri cikiyordu.

Sonuc: ABD'li oyuncu aliyorsaniz bilin ki %90 ihtimalle, bir ara, bir yerde "uyusturucu" dediginiz marijuanayi kullanmistir. O maddeyi kullanmaya devam ediyor olmasi da olasilik dahilindedir.

Yorum Gönder

Ara