Maçın 1. dakikasıydı, yanımdaki arkadaşıma döndüm ve "evet, senin dediğin gibiymiş, Sivok stoper / Ekrem ortasahada... Sıkıntı" dedim. Üzerinden 5 dakika geçti Sivok'un öne çıkmaya başlaması dikkatimi çekti, Ekrem de sağ kanada gelmişti, yine yanımdakine döndüm "5. dakikada taktik değiştirdik" dedim. Beşiktaş'ın 1. dakikadaki taktik dizilişi; Toraman Sivok Zan Üzülmez Ekrem Ernst Delgado Tello Nobre Bobo Beşiktaş'ın 5. dakikadaki taktik dizilişi; Ekrem Toraman Zan Üzülmez Ernst Sivok Delgado Tello Nobre Bobo Beşiktaş'ın 46. dakikadaki taktik dizilişi; Toraman Sivok Zan Ekrem Ernst Delgado Üzülmez Tello Nobre Bobo Aslında taktik değiştirdik kelimesi ne kadar uygun bilemiyorum. Oyuncuların maç içerisindeki pozisyonlarının yanı sıra pozisyonu değişmeyenlerin de görev tanımları değişti durdu. Maçın hiç kuşkusuz en enteresan oyuncusu Tomas Sivok'tu. Stoper başladı 5 dakika sonra ön libero oldu devre arasında da liberoya geçmesi söylendi. Beşiktaş futbol takımının elastikiyetle karmaşıklık arasında gidip geldiğini söylemenin sakıncası olmaz sanırım. İBB'nin ne oynadığı belli. Beautiful Freak Belediye'nin sert oyunundan bahsetmiş. Ben stadyumda aşırı bir sertlik gördüm desem yalan olur. Oyuncuların durmadan kendini yere bırakmaları dışında oyunu güzelleştirmeye çalışan, rakip kaleyi de kafasının bir köşesinde tutan bir Belediye vardı. Özellikle ilk yarıda gol pozisyonlarına da girdiler, şansımız varmış atamadılar. Devre arasında Freak mesaj attı; "Yine dayak yiyiyoruz" diye. Rodrigo Tello, Matias Delgado, Da Silva Bobo'nun aynı anda sahada olduğu bir takım dayak yemeğe mahkumdur. Bu oyuncular zaten dayak yemeyecek olsalar dünya yıldızı olurlar. Bu adamların zayıf noktaları burası zaten. Bir oyuncunun zayıf noktasını diğer arkadaşları kapatır ama 3 oyuncuyu da kalan 7 oyuncunun kapatması dünkü gibi mümkün olmuyor. Beşiktaş savunmasının öne çıkabilmesi için topun önde kalması lazım. Lakin bu yumuşak oyuncular nedeniyle ikili mücadelelerde üstünlük sağlanamıyor. Giden top geri geliyor, top belli alana sıkıştırılamadığı için de Ernst gibi oyuncular devamlı ileri-geri mesafe katetmek zorunda kalıyorlar. Bunun neticesinde de savunma geri kaçıyor ve o ünlü "Beşiktaş ortasahasındaki koca delik" kıvamında bir saha parselasyonuna ulaşıyoruz. Beşiktaş 4-3-3 oynayacaksa belli şekilde oynayacak. Bobo'nun sol önde oynaması, "hadi oynasın da gönlünü alalım" yaklaşımından başka bir şey değil. Forza'da Bobo yine Nobre'den daha çok oy almış. O arkadaşlar neden Fenerbahçe'li olmamışlar acaba? Alex, Deivid, Carlos falan... Tam kendi istedikleri oyuncu tipi işte... Beşiktaş'ın orta üçlüde üç fizikli adam oynatma ihtiyacı var. Futbol artık bazı şeyleri kaldırmıyor. Delgado'dan falan orta üçlü oyuncusu olmaz. Olmuyor arkadaşım, olur veya olmaz tartışmasından öte; Olmuyor! Tello'dan da olmaz. Trabzon maçındaki gibi sıkışır çalıma girer, o kadar zayıftır ki hemen kaptırır sonra kontra ataktan gol yeriz. Bu adamların verimli olacakları yer rakip kalenin çevresi; Yusuf-Tello-Delgado. Bunları ilerideki üçlüde kullanmaktan şansımız yok. Artık deneme yanılma evresini geride bırakmış olmamız gerekirdi. Koyarsın Nobre'yi ileri uca, Yusuf-Tello-Delgado-Erkan-Serdar beşlisinden ikisini seçer oynatırsın. Beşiktaş'ın arkası belli artık. Sivok-Ernst de belli. Tek soru işareti; 3. oyuncu kim olacak? Bir önceki paragrafta saydıklarım olmaz. Kim olur? Cisse olur, Uğur olur. Başkası da olmaz. Bu adamları çok mu beğeniyorum; Hayır! Ama bu taktikle oynayacaksak, bunun oluru ancak böyle olur. Bobo çok sanslı oyuncu. Kendisine ait tüm pis işleri Nobre'ye yaptırıyor. Sonra bir gol atarsa, Boboooo Boboooo... Atamazsa da; Nobre yetersiz o yüzden yanlız kalıyor... Çok güzel bulmuş bu ülkeyi, bu taraftarı... Dün maç içinde kolundan tutup çekmek istedim Bobo'yu; Biz bu sene şampiyon olmak istiyoruz, farkında mısın diyecektim. Diyemedim. "Bobo çok formda" cılara ithaf olsun. Dün 1 kişi eksik oynadık sağolun...