Türk futbolunun en saçma klişelerinden biridir bu. Galatasaray'ın Galatasaray gibi oynaması ihtimalinden söz eder. Ben hayatımda Galatasaray'ın Beşiktaş gibi oynadığını görmedim. Neticede Galatasaray ne oynuyorsa ona Galatasaray futbolu dedik biz. Bu tip sözler aslında futbolun nasıl algılandığını da ortaya koyuyor. Hani öyle ya, Galatasaray iyi oynarsa rakibini yener anlamına geliyor bu söz. Peki Sivasspor, Sivasspor gibi oynarsa ne olacak? Arsenal, Arsenal gibi? İki takım da iyi oynarsa hangisi galip gelir peki? Futbolda illa iyi oynayan mı kazanır? Türkiye'de spor yazarlığı yapmak için maçı izlemeye gerek yok. Galatasaray galip gelmişse, Galatasaray gibi oynadılar dersin, yenilirse Galatasaray bu değil dersin. Gürcan Bilgiç tarzı, "konsantre olurlarsa" gibi klişelerin yeri de ayrı elbette. Fenerbahçe konsantre olursa kazanır... Peki Porto da konsantre olursa ne olacak? Konsantrasyon ne acayip bir şeymiş ki iyi konsantre olursan herkesi yenebilme ihtimalin oluyormuş... Tüm bunlar Türk spor yazarının bilgi düzeyini ortaya koyan en basit örnekler. Ondan sonra spor programlarında neden spor konuşulmuyor deriz. Konuşulmaz tabii. Bu adamların spor adına söyleyecek sözleri yok ki. Sanlı'yla Vedat taktik/sistem özerine ne kadar konuşabilirler ki? Konuşsalar kim sıkılmadan dinler onları? Turgay Şeren'den mi taktik analiz bekleyeceğiz? Bunlar elbette Nouma'nın tombalasından, stadlardaki küfürlerden, kavgadan dövüşten bahsedecekler. Başka bahsedecekleri şey yok ki. Maçtan önce "Skibbe doğru takım çıkarırsa", "Galatasaray, Galatasaray gibi oynarsa", "Konsantre olurlarsa" gibi maçtan sonra çok rahat şekilde yiyebilecekleri laflar edip, maçtan sonra "Skibbe yanlış takım çıkardı", "Hiç konsantre olmadılar" gibi yuvarlak laflar edip programı kapatmaya çalışacaklardır... Onlara kalsa, Beautiful Freak'in de dediği gibi bir muhteşem 11 ve bir muhteşem taktik vardır. O takım sahaya sürüldüğü anda Voltran gibi bir şeyi oluşturup Barca, Juve, Bremen... Kim varsa ezip geçilebilecektir. İnanç bu. Çünkü "Arda Turan yetersiz kaldı" diyemez yediği kaba sıçmış olur, "Lincoln'den bu kadar" diyemez, "Semih te budur" diyemez... Skibbe der, Aragones der, Denizli der, Tigana der... Dünya çapında oyunculardan kurulu, dünya çapında takımlarımız var. Mükemmel yöneticilerimiz, muhteşem kulüp organizasyonlarımız var... Ama ah şu teknik direktörler olmasa... Ah oyuncular bir konsantre olabilseler... ve ah, Galatasaray, Galatasaray gibi oynasa... Peki ya Dinamo Kiev, o eski Dinamo Kiev gibi oynasa?