.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

18 Şubat 2009 Çarşamba

Aylak Bakkal

Milliyet gazetesinde bugun cikan bir haber. Ciddi istatistiki calisma ya, o yuzden online gazeteye girme degeri bulmus bu "ground-breaking" haber. Oranlari falan salla, benim takildigim su cumle: "Hücum futbolunu Türkiye’ye kazandıran isim olarak bilinen Mustafa Denizli, felsefe olarak Beşiktaş’a belki bunu kazandırdı, ancak skor anlamında istediğini bulamadı." Mustafa Denizli hucum futbolunu Turkiye'ye kazandiran isim mi gercekten? "Hucum futbolu", "catenaccio", "total voetbol" falan gibi bir sistem midir ki, bir ulke bunu kazansin? Buna bakarsak, Fatih Terim'e "Motivasyonu Turkiye'ye kazandiran isim" diyebilir miyiz? Peki ya Besiktas'a bunu felsefe olarak nasil kazandirdi? Zannimca futbolculara soyle bir anket verildi, sonuclarina bakildi: "1. Gunde ne kadar siklikla hucum (attack, attaquer, ataque) dusunuyorsunuz? 2. Sizce hucum anlayisinin futbolda yeri nedir? 3. En iyi savunma hucum mudur? Aciklayiniz. 4. Kaleyi gorunce akliniza ne geliyor? Peki ya topu gorunce? 5. Raul mu daha yakisikli Casillas mi?" Biri surekli sallar, digeri yonetim ne isterse onu yazar. Kimileri de testis tartar. Bu ulkeye duzgun bir Besiktas muhabiri lazim.

Ara