31 Mayıs 2008 Cumartesi
30 Mayis 1993 Besiktas Genclerbirligi Maci
Maçtan saatler önce stadı doldurmuş insanların "şampiyon olunca lazım olacak" diye satın aldıkları formalar, kaşkollar, bayraklar... Herkeste bir şampiyonluk heyecanı, o boğaz manzarına bakan binlerce cıvıl cıvıl insan, o heyecanlı atmosferde bir ufak çocuk, ben.
Beşiktaş İstanbul'da Gençlerbirliği'ni ağırlarken, Galatasaray Ankara'da Ankaragücü'yle oynayacak.
Herkesin elinde bir radyo, frekans ayarı yapmaktalar, Ankara'dan gelecek umutlu haberleri beklemekteler. Beşiktaş'ımız Galatasaray'ın atacağı farktan 2 farklı yenecek ve şampiyon olacak.
İki maç aynı anda başlıyor. Gözler sahada, akıllar Ankara'da...
5. dakikada kafamı kaldırıp bakıyorum etrafıma birden bir sessizlik, yanımdaki bağırıyor, Galatasaray attı... Olsun diyorum daha yeni başladık
8. dakikada yanımdaki yine bağırıyor, 2 oldu. Hemen bir hesap yapıyorum 4 gol atmamız gerekiyor, olsun daha yeni başladık
15. dakikada artık iyiyden iyiye bir uğuldanma oluyor ve Galatasarayın 3. gol haberi geliyor. Şuan olduğu gibi tüylerim diken diken oluyor, gözlerim doluyor, bu böyle olmamalı, haksızlık bu derken. o heyecanlı seyirci önce bir öfkeye kapılıyor. Sahadaki futbolcular bu olumsuz elektrikten nasiplerini alıyorlar ve sahada ayakları titremeye başlıyor. Bu karambolde Gençlerbirliği'nin golü geliyor.
İlk yarı sona erdiğinde galatasaray 5 farklı öndeyken, istanbul'da skor 1-1. Basın organlarına tepkiler yükselmeye başlıyor. Yaşanan haksızlıklara göz yummakla, ortak olmakla suçlanıyorlar.
60. dakikaya gelindiğinde ise Beşiktaş'ı beşiktaş yapan dakikalara geldiğimizi yıllar sonra anlıyorum.
başın öne eğilmesin
aldırma kartal aldırma
ağladığın duyulmasın
aldırma kartal aldırma
Bu dizeler tek bir çıt sesi dahi çıkmadan binler tarafından söyleniyor. satırların aralarında nefes almak için durulan boşluklarda staddan bir çıt çıkmazken "ağladığın duyulmasın" sözü tribün arasında binlerceyi göz yaşlı bırakıyor.
Hakem bitiş düdüğünü çalıyor, Ankara'da Galatasaray'lı futbolcular sevinirken, Beşiktaş'lı futbolcular gözü yaşlı bir şekilde soyunma odasına gidiyor...
Bu dakikadan itibaren Türk spor tarihinde çok da bilinmeyen bir sahne oynanıyordu İnönü stadında. Maç bitmiş, üzerinden yarım saat geçmiş, futbolcular soyunma odasına gitmişken, gitmeyen bir topluluk; Beşiktaş taraftarı. Stad kapıları açılmış olmasına rağmen hiç kimse stadtan ayrılmıyor.
Dolmabahçe'de yavaş yavaş bir çığlık yükselmeye başlıyor. "Beşiktaş! Beşiktaş!" sesleri Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarına karışıyor. Tüm stadın bu feryadına, futbolcular sahaya dönerek cevap veriyorlar. Şampiyonluğu kaybetmiş bu takım, şampiyon olmuşçasına alkışlanıyor. Tüm takım şampiyon olmuşcasına taraftarı alkışlıyor...
Galatasaray maçının skorunu mu merak ediyorsunuz; 8-0
İşte Beşiktaş tarihi böyle yazılıyor.
O tarihte bu ufaklığın da "Beşiktaş'lı" olma serüveni böyle başlamış oluyordu.
Beşiktaş İstanbul'da Gençlerbirliği'ni ağırlarken, Galatasaray Ankara'da Ankaragücü'yle oynayacak.
Herkesin elinde bir radyo, frekans ayarı yapmaktalar, Ankara'dan gelecek umutlu haberleri beklemekteler. Beşiktaş'ımız Galatasaray'ın atacağı farktan 2 farklı yenecek ve şampiyon olacak.
İki maç aynı anda başlıyor. Gözler sahada, akıllar Ankara'da...
5. dakikada kafamı kaldırıp bakıyorum etrafıma birden bir sessizlik, yanımdaki bağırıyor, Galatasaray attı... Olsun diyorum daha yeni başladık
8. dakikada yanımdaki yine bağırıyor, 2 oldu. Hemen bir hesap yapıyorum 4 gol atmamız gerekiyor, olsun daha yeni başladık
15. dakikada artık iyiyden iyiye bir uğuldanma oluyor ve Galatasarayın 3. gol haberi geliyor. Şuan olduğu gibi tüylerim diken diken oluyor, gözlerim doluyor, bu böyle olmamalı, haksızlık bu derken. o heyecanlı seyirci önce bir öfkeye kapılıyor. Sahadaki futbolcular bu olumsuz elektrikten nasiplerini alıyorlar ve sahada ayakları titremeye başlıyor. Bu karambolde Gençlerbirliği'nin golü geliyor.
İlk yarı sona erdiğinde galatasaray 5 farklı öndeyken, istanbul'da skor 1-1. Basın organlarına tepkiler yükselmeye başlıyor. Yaşanan haksızlıklara göz yummakla, ortak olmakla suçlanıyorlar.
60. dakikaya gelindiğinde ise Beşiktaş'ı beşiktaş yapan dakikalara geldiğimizi yıllar sonra anlıyorum.
başın öne eğilmesin
aldırma kartal aldırma
ağladığın duyulmasın
aldırma kartal aldırma
Bu dizeler tek bir çıt sesi dahi çıkmadan binler tarafından söyleniyor. satırların aralarında nefes almak için durulan boşluklarda staddan bir çıt çıkmazken "ağladığın duyulmasın" sözü tribün arasında binlerceyi göz yaşlı bırakıyor.
Hakem bitiş düdüğünü çalıyor, Ankara'da Galatasaray'lı futbolcular sevinirken, Beşiktaş'lı futbolcular gözü yaşlı bir şekilde soyunma odasına gidiyor...
Bu dakikadan itibaren Türk spor tarihinde çok da bilinmeyen bir sahne oynanıyordu İnönü stadında. Maç bitmiş, üzerinden yarım saat geçmiş, futbolcular soyunma odasına gitmişken, gitmeyen bir topluluk; Beşiktaş taraftarı. Stad kapıları açılmış olmasına rağmen hiç kimse stadtan ayrılmıyor.
Dolmabahçe'de yavaş yavaş bir çığlık yükselmeye başlıyor. "Beşiktaş! Beşiktaş!" sesleri Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarına karışıyor. Tüm stadın bu feryadına, futbolcular sahaya dönerek cevap veriyorlar. Şampiyonluğu kaybetmiş bu takım, şampiyon olmuşçasına alkışlanıyor. Tüm takım şampiyon olmuşcasına taraftarı alkışlıyor...
Galatasaray maçının skorunu mu merak ediyorsunuz; 8-0
İşte Beşiktaş tarihi böyle yazılıyor.
O tarihte bu ufaklığın da "Beşiktaş'lı" olma serüveni böyle başlamış oluyordu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...3 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...3 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...6 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.8 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...8 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...9 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189510 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...10 yıl önce
-
-
6 Yorum:
ilahi jessie gece gece gözlerimi yaşartın. ah ah nerde o eski beşiktaş. valla metin-ali-feyyaz sahaya çıktı mı "tamam diyordum. biz bu maçı alırız".
bakıyorum da gs nin de bizden aşağı kalır yanı yok. biz çarşıyı stadı onlar da hakan şükürün heykelini konuşuyor. ve maalesef karşı tarafta bombalar patlıyor. ne diyorsun emre belözoğlu mevzuuna. enteresan bir olay.
cok guzel yazi jessie. bide o macta biz 10 kisi kalmistik galiba recep atilmisti. agzimi bozmak istemiyorum ama bu medyayla isimiz cok zor.neyse kerim kardesim emre transferine parmak basmissin. simdi bide nihat ismi geciyor. benim tek yorumum su olur. guzel bi film ismi aklima geldi.'Money Talks'.
bu arada milliyet spor cosmus. habere bakin habere. aynen copy-paste liyorum.
Kartal resmen talip!
Beşiktaş'ta flaş gelişme... Yönetim, bir Dünya yıldızının peşine düştü.
1.6.2008
Beşiktaş’ta flaş gelişme... Şu ana kadar Sivok, Zapotocny ve Seriç’i transfer eden, ancak bu isimlerle taraftarını yeteri kadar tatmin edemeyen yönetim, bir Dünya yıldızının peşine düştü. İspanya’da Barcelona Kulübü’ne yakınlığıyla bilinen El Mundo Deportivo gazetesi, Kartal’ın Samuel Eto’o için harekete geçtiğini yazdı. Beşiktaş’ın Fenerbahçe’den çok daha cazip bir teklifle Kamerunlu yıldızın kapısını çaldığını vurgulayan gazete, “İnter ile anlaşamazsa İstanbul’a gidebilir. Çünkü Beşiktaş’ın kararlı ve cazip teklifi aklını çelebilir” yorumunu yaptı. Yıllık 6.5 milyon Euro kazanan Eto’o’yu Tottenham’ın da istediği vurgulandı.
bilal bu habere onu yazan bile inanmıyordur.
beşiktaş denen kulüp her anlamda bitmiştir.
jessie arkadaşım. ben de beşiktaşlıyım ama yorumların o kadar garip hatta saçma ki. bir dediğin bir dediğini tutmuyor.
bu arada herkesin başı sağolsun. mezartaşımız hazır.
BEŞİKTAŞ: ÜLKENİN İLK SPOR KULÜBÜ
DOĞUM TARİHİ 1903
ÖLÜM TARİHİ 2008
ruhuna el fatiha
hangi dediğim hangi dediğimi tutmuyor açarsan sewinirim. yoksa ben tutarsız yorumlar yaptığımı düşünmüyorum.