.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

24 Mart 2011 Perşembe

Yetti, O Zaman Evet

Tayfur Havutçu'nun geleceği ile ilgili bir anket yaptık 2 gün önce. Yazıyı yazmadan önce yeterince oyun birikmesini bekledim ki söyleyeceklerimin anlamı daha da artsın diye, ama ilk andan beri kafamda hep aynı sorular var ve artık onları sormanın zamanı.

Ankete katılanların %42'si "Tayfur ne olursa olsun kalsın" derken, %28'i "8 haftada başarılı olursa kalsın" dediler. Bu iki düşünce arasında farklar var tabii, ama baktığında %70'in Tayfur'un seneye de takımın başında kalmasını olumlu bir gelişme olarak görüyor. Ve işte bizim kulübün bulunduğu noktanın berbatlığı buradan belli.

Ben burada "Schuster'i şimdilik yedirtmeyiz" dediğimde şunu demiştim: "Schuster'in gidişi, yönetimin düşünmeden etmeden yeni teknik direktör getirmesi anlamına gelecekse, ya da "bizim çocuk" göreve gelecekse Schuster kalsın." Bu fikre ya destek gelmişti, ya da itirazlar "Schuster bir an önce gitsin bırak ya" şeklindeydi. Ama azamiyetle ortak görüş "bizim çocuk" fikrinin tehlikeli olduğuna dairdi.

E o zaman niye bugün, sadece bir maçlık performansta zaten tüm kamuoyunun beklediklerini yapan Tayfur Hoca'nın (bizim çocuk) kalmasına %70 oranında oy çıkıyor?

Tayfur Hoca'nın bu sene zaten hedefi kalmamış, zaten badireler atlatmış ve kafası rahatlamış, zaten üzerinde hiçbir baskı olmayan bir takımla başarılı olması, seneye de başarılı olacağının garantisi midir?

Bakınız, Tayfur Hoca sene sonuna kadar teknik direktörlük vasıfları üzerine güzel bir sunum yapar, farklı açılımlar getirir, sorunlar çıkar onları halleder vs. ve o zaman biz "Vay be, Tayfur Hoca'ya bak sen" deriz. Onu demememiz için hiçbir engel yok. Ama sadece bir adet Kayserispor maçından sonra, düne kadar yeni hoca düşünenlerin "Tayfur kalsın" noktasına gelmesi, garip değil mi?

Ben yönetim "bizim çocuk" edebiyatına bağlayacak diye korkuyordum, halbuki taraftar dünden razıymış yahu.

Ha, burada kimseyi suçlamıyorum. Bu bir göstergedir. Beşiktaş taraftarı, artık zigzag şeklinde oynayan beklentilerinin sonucu olarak karamsarlık havasına girmiştir. Zira Tayfur kalsın diyenlerin düşünceleri özetle şunlar:

- Ya kim gelse ne olacak ki zaten bu anlayışla...
- Kalsın bari ya, en azından güzel bir yüz görürüz.
- Abi yönetim saçma birisini getirecek, dur Tayfur iyidir bari.

Ama hani vizyon diyorduk? O vizyonun ipini taraftar dahi çekiveriyor işte, siz kamuyla doğru düzgün ilişki kurmazsanız.

Bugün bu %70 bir yerde de yönetime güvensizlik oyudur, salt Tayfur Hoca'ya güvenoyu değil.

Halimiz ahvalımız bu. Bakalım yazın yıldız alacak mıyız "dünya kulübü" olma yolunda?

Dipnot: Bu yazı, Tayfur Havutçu'nun başarılı olup olmayacağı ile ilgili bir yazı değildir. Bu yazının amacı, anket sonuçlarından yola çıkarak taraftar algısını yorumlamaktır. Gürcan'ın yazısı ile bir-iki benzer nokta taşıdığı için algıda karışıklık olmasın.

80 Yorum:

BJK4EVER dedi ki...

Tayfur'u Riza'dan vs ayirmak lazim. Tayfur kac yildir bu kulubun icinde, oyunculari taniyor ve her gun onlarla beraber zaten. Ikincisi, Tayfur'un yonetimle iliskisi disaridan gelecek birinden cok farkli. Ucuncusu, ben hala Turkiye'yi taniyan ve kendini ispatlamis bir antrenorden yanayim, Daum olur Gerets olur bilemem. Ama basinda gecen isimler Scolari, Benitez, McLaren vs oldugundan dolayi Tayfur tercih edilecek duruma geliyor kendiliginden. Sadece Tayfur'a degil de buyuk resime bakmak lazim. Yoksa tabii ki Tayfur kariyer, tercube, bilgi vs acisindan bizi kaldirabilecek biri degil, orasi tartisilmaz. Ama kulubun milyon euro'larini goturecek bir yabanci gelecegine Tayfur riskini alirim daha iyi. Hele ki yanina deneyimli bir sportif direktor/menajer gelirse tadindan yenmez.

Sercan dedi ki...

Yönetimden zaten bir halt olmayacağı belli, gidip saçma bir teknik direktörle milyonlarca maaş ve saçma bir sözleşme şartları ile anlaşacaklarına Tayfur dedim. Olur da doğruları, kendi doğruları olduğu için yapmaya devam ederse; ballı kaymak olur.

Tayfur kalsa dahi Serpil Hamdi Tüzün ,Rasim Kara, Mehmet Özdilek, Ziya Doğan, Samet Aybaba dan da bir şekilde faydalanmamız lazım.

Eger bu roportaj dogruysa (ki laflar cok klise, bilemiyorum), Tayfur Havutcu bu kulubun yukunu kaldiramaz:

http://www.stargazete.com/spor/schuster-bildigini-okurdu-haber-339003.htm

ahahah yazının altında gürcan ulusoy yazmayınca şoke oldum biran :)

her hal ve durumda 2 ucu boklu değnek durumu var.

ben derim adam 6 senedir o kulübede şansı hak ediyor.sen dersin yetenekli adam 6 sene 2. adamlık yapmaz.

ben derim ingiltere'de staj yapmış,2 dil biliyor,liderlik özelliği var.sen dersin yönetimin adamı, laf geçiremez .

ben beşiktaşlı derim sen fenerli dersin.

uzar gider bu liste.

her durumda arayış devam etmeli ama şans esirgenmemeli bence.futbolcuların görüşü vesaire dikkate alınıp öyle bir karar verilmeli.sadece taktiksel anlamda değil zafer+marrone'nin geri dönüşü bile önemli bir artı bence.adam bunları değerlendirebiliyor hocam.çıkar peşinde değil doğruyu yapmaya çalışıyor.

Nuranesc dedi ki...

Gürcan'ın yazısında da yorumlarım vardı yeterince ifade edemedim. burada kısaca belirteyim. Beiktaşı şu ya da bu isme ihtiyacı yok Beşiktaşın; bir felsefeye, altyapısını bile kavuracak yeni bir ateşe ihtiyacı var.

DeLaRue dedi ki...

Çok erken bir yazı olmuş.Madem ki şu anda Tayfur sorumlu lig sonuna kadar beklemeliyiz.

@Ovunc

Yapma hocam, Gurcan'la uslup farkimiz var yahu :)

Ben Tayfur'un dogru ya da yanlis yapmasinda degilim. Tayfur, elimize sadece 1 haftalik gosterge birakmisken, birden herkesin "Kalsin yahu!" demesine takigim.

Tayfur'a "Kalsin" diyeceksek, daha Schuster'i devre arasinda gondermeliydik.

Schuster'e ve yonetime tepkisellik ile Tayfur'a sarilacaksak, yarin obur gun yonetimi elestirme hakkimiz yok.

Diyelim Tayfur bu hafta macini kaybetti. Ne denecek? Kupayi alamadik mesela, ne olacak?

Gene ayni taraftar bu sefer "Tayfur'la olmaz bu is haci" derse oyle isin sarap canagina ben.

@BCG

Bu yazi Tayfur'un basarili/basarisiz olmasina yonelik bir yazi degil ki?

Ben taraftarin algisindan bahsediyorum. Tayfur sezon sonunda 8'de 8 yapsa ve kupayi alsa da bu yazi gecerliligini koruyacaktir.

Ben ifade edemedim galiba derdimi?

Tuco Salamanca dedi ki...

anketin altına da aynısını yazmıştım;

kim gelirse gelsin başarısız olucaz zaten. bari hocaya para harcamadan başarız olalım.

o yüzden tayfur kalsın.

JimmyLue dedi ki...

Koru korune Tayfur Kalsin'cilik yapmamak gerek fakat benim icin artilari cok fazla eger ki Marrone'yi de kendi getirttiyse..

Benim icin Marrone kadro istikrari demektir,istikrar demek de genelde Ba$ari anlamina gelir.

8 maclik periyod Tayfur ile ilgili yeterli bir fikir olusturabilir.
Hedefsizlikten oturu maclarin rahat gececegini sanmiyorum ben..

Evvelden bahsettigim gibi; yeni bir 'Benitez'i,Scolari'yi,Florez'i yedirtmeyiz' oyununa gercekten tokum..Kusarim.

Net kusarim..

Unknown dedi ki...

Ben ankette oy kullanmadim... su anda Tayfur gitsin mi kalsin mi tartismasinda da kulubun disarisindan bakanlarin cok yetkin olamayacagini dusunuyorum.

Oyle ya da boyle tam oturmasa da takimin bir duzenegi var. Schuster bu duzenege Aurelio+Nobre secimleriyle kendisi ihanet etse de bir duzenin ilk adimlari atildi.

Bu duzen, iki beki orta saha gibi oynayan 4 lu defans - 3 orta saha oyuncusu (on libero falan degil iste komple oyuncu.. gutinin defansif yonu cok asiri guclu olmasa da, iyi anlamda "o bir alex degil") iki kanatta iceriye kateden yaratici ve hizli oyuncular ve bir strikerden olusuyor.
burada oyuncu takviyesi vs. illa ki gerekecektir ama su anda onemli olan bu duzenegi calistiracak bir hoca.

Bu durumda muazzam bir teknik direktore, bir "dahi"ye ihtiyacimiz var mi bilemiyorum. Hatta iyi teknik direktor sistemini oturtmak adina Guti'ye ayar vermeye kalkarsa; Quaresmanin istahini keserse vs. bu sene futbol adina kazanilanlari unutmak ve bir sene sonra aynen bu sorulari silbastan sormak mumkun.

O sebep, benim icin su anda ihtiyacimiz olan teknik direktor:
1. Var olani alt ust edecek degisikliklere gitmeden iyilestirmeler yapabilmeli.
2. Takimi mactan maca kucuk modifikasyonlarla degistirebilmeli.

3. Yetenek yonetimini iyi yapabilmeli. Buyuk egolu oyuncularin altinda ezilmeden, onlardan maksimum verimi almali.

Kisaca Rijkaard'dan sonra Guardiola'nin yaptigini yapabilecek bir hocaya ihtiyacimiz var. Buyuk bir devrimciye degil. O devrimci Schuster idi, yolda dustu; simdi bayragi tasiyacak birine ihtiyac var, bambaska yone kosacak yeni bir devrimciye degil.

Izledigimiz "1" macta Tayfur'un ilk iki maddeyi oyle ya da boyle yapabilecegini gordum... ancak temel mesele 3. madde. Bunu da oyuncularin Tayfur'a bakisini, Tayfur'un iliskilerdeki konumunu gormeden anlamak olanaksiz. (Isbu sebep, takimi yakindan tanimayan birisi, "gitsin" ya da "kalsin" diyemez)

Ha Tayfur olmadi diyelim... Takimi alt ust etmeden, yildizlari kusturmeden var olani bir adim ileriye tasiyabilecek hatta yeni bir vizyon getirecek bir teknik direktor biliyor musunuz?

Tuco Salamanca dedi ki...

@shelbly

bu röportajdaki hangi cümleler böyle bir sonuca ulaşmana neden oldu?

"Besiktas'in da Alex gibi bir oyuncuya ihtiyaci var."

Besiktas teknik direktorunun vizyonu bu olamaz. Sistem yaratacak, Guardiola olacak (!) bir adam Alex tipli adam aramaz, Alex sistem adami degildir.

"Şu an ligimizde yerli hocalara büyük eğilim var, 18 takımın 16’sında yerli isimler görev yapıyorlar zaten. Ertuğrul Sağlam geçen sene Bursa’yı şampiyon yaptı. Tolunay Kafkas, Bülent Uygun, Aykut Kocaman, Şenol Güneş hepsi başarılı oldular. Önümüzdeki dönemlerde de yerli hocalar bütün takımların başında olacak"

Bu ortuk zenofobi ile is yapacak bir teknik direktorun yarin obur gun ne soyleyecegi bellidir. Eger tuzak soruya verilmis bir yanit degilse, bu cok vahimdir.

Benim icin yeterince eksi puandir bu iki aciklama.

alper dedi ki...

cascallana gitmiş stefano mu gelmiş?
bu morinyo'nun gelişinden bile güzel haber.

~Poseidon~ dedi ki...

Stefano'nun gelmesi gibi bir durum yok arkadaşlar. Adam geçenlerde röportaj verdi. Hala Hırvat Milli Takımını çalıştırıyorum diye.

alper dedi ki...

a.q. ne zaman sevinecek gibi olsam bi bokluk çıkıyor.

~Poseidon~ dedi ki...

sevinecek durum mu yok kısa vadede.
Kayseri maçına sevin, basket takımımızın durumuna sevin.

Sivas maçına kadar idare eder bunlar.

Tuco Salamanca dedi ki...

@shelbly

abi yapma zenofobi falan :)

bence asıl yanlış olan, Tayfur Havutçu'dan Guardiola olmasını beklemek.

Türkiye'de başarılı olmak için sisteme ihtiyaç yok. Alex bize gelmiş olsaydı, son 6 senede en az 3 şampiyonluğumuz olurdu bence.

Avrupa'da başarı diyorsan, Uefa çeyrek finaline bir daha çıkabilirsek öpüp başımıza koyalım, kupa kazanmak kesinlikle hayal.

alper dedi ki...

:)
eyvallah.

Mayor dedi ki...

@ Sinan +1

Yeni sistem, yeni vizyon, altyapi+A takimi+transferler uzerinde tam kontrole sahip olacak bir TD mi ariyoruz? Alex Ferguson'la Arsene Wenger'den baska birini bilmiyorum , belki birde Lucescu. Boyle bir devrimci, diktator nerde varda biz ariyoruz. Su an umidimiz Tayfurun yavas yavas kendi yerini saglamlastirip bu konuma oturtmasi olmali, 1 macta bize cok sey anlatti, 8 macta dogru istikamette olunup olunmadigini anlayacagiz, yok dogru istikamet degil ise zarlar bi daha atilicak, düşeş gelene kadar beklenilecek.

@Tuco Salamanca

Yahu biz Turkiye'de sampiyon olmak icin mi getirdik Guti'yi, Quaresma'yi, Simao'yu, Almeida'yi?

Delgado ile de sampiyon olduyduk biz iki sene once.

Zaten bu post'ta da elestirdigim bu. Taraftar 6 ay once "sistem, Avrupa'da basari, guzel oyun" derken simdi "Turkiye'de sampiyon olalim" diyor.

Bu nasil bir gelgittir aman aman.

Tuco Salamanca dedi ki...

@shelbly

bence avrupa'da amaç gittiği yere kadardı ve kiev'i geçseydik bu hedefe ulaşmış olacaktık çünkü kimse city'e elendik diye takımı suçlayamazdı.

türkiye'de şampiyonluk, avrupa'da en fazla çeyrek final bence beşiktaş için makul hedeflerdir. istisnai durumlar dışında zaten bunları aşmamız mümkün değil.

~Poseidon~ dedi ki...

Bugün güzide medyamız Flores, yancısı olarak da Forlan/Reyes ikilisinden birinin geleceğini iddia ediyor.

Artık tam bir kaos var medyasından yönetimine, bloggerından taraftarına topluca delirdik.

BJK4EVER dedi ki...

@shelbyl

Delgado ile 5 senede 1 sampiyon olursun, Alex ile de 2-3 kere sampiyon olursun, 2 kere de son haftaya lider girersin.
Sistem, Avrupa, uzun vade falan hikaye abicim. Daha bu sene onumuzde duruyor iste. Uzun vadede basarili olmak kisa vadede surekli basarili olmaktir. Avrupa'da basarili olmak icin iyi takim olmak lazim, iyi takim Turkiye liginde sampiyonluklara ambargo koyar. Besiktas'in hedefi ilk olarak onumuzdeki sene sampiyon olmak olmali, gerisi hikaye.

@BJK4EVER

Bu mudur Besiktas takiminin vizyonu?

"Hagi - Alex bulduk bulduk, bulamadik kisfmet."

O zaman tasi taragi toplayalim biz abi.

BJK4EVER dedi ki...

Aynen budur. Besiktas ilk once aynaya bakacak, etini budunu iyi tartacak. Her sene UEFA'da final hedefiyle yola cikip subati goremeden eleniyoruz, bu sene statu degisimi ve kolay grup sayesinde subati gorduk, 8 yiyip donduk. Lig desen 5-10 senede bir sampiyon oluyoruz zaten. Ilk once kendimizi tartacagiz, sacma sapan hayalleri birakacagiz, gercekci hedefler koyacagiz, bastan baslayacagiz. Alex/Hagi'ye bence zaten gerek yok, elimizde zaten kaliteli oyuncular var, onlardan iyi bir takim yaratinca da ligde sampiyon olabiliriz. Bursa, Trabzon, Sivas Alex'siz yaparsa bizde yapariz.

Tuco Salamanca dedi ki...

hagi/alex gibi bir adamımız olursa süper olur. olmasa bile şampiyon oluruz, yeter ki takımın başındaki hoca elindeki oyunculardan verim almayı bilen bir hoca olsun.

ayrıca yabancı sınırlaması kalkmadığı sürece, hiçbir türk takımı avrupda'da adam akılı bir başarı elde edemez.

~Poseidon~ dedi ki...

Pfff

Şimdi 8 yiyip döndükçüler türedi.
Dinamo Kiev kötü takım mı? O zaman takımın morali o kadar kötüydü ki 1 gol yedikten sonra bile toparlanması imkansız haldeydi. Zaten AL'de geldiği nokta ortada Kiev'in.

Bu günlere gelmemizin tek sebebi kısa vadeli sezonluk hesaplardır. Zaten Beşiktaş camiası adına değişmesi gereken köhne zihniyet budur.

Bilen bilir. Ben hep Schuster'i savundum. Savunduğum Schuster değil kurgusu, felsefesiydi. Şimdi de diyorum ki eğer Tayfur bu zihniyeti değiştirmeyecekse (ilk maçı itibarı ile değiştirmeyecek gibi duruyor.) Tayfur Hoca kalsın.

Ama takımın mutlaka yabancı bir dokunuşa ihtiyacı var.(Mevcut felsefeyi destekleyecek) Bu sadece Teknik kadro bağlamında olmak zorunda değil. İsim sahibi birini alalım ama Beşiktaş Futbol'un başına koyalım. En küçüğünden en büyüğüne kadar ilgilensin.

Bu kadar profesyonel olabilir miyiz?
Bilemiyorum...

@ shelbyl

Hocam her şeyin bir antitezi var.

İstikrar uzun vadede başarıyı getirebilir,kısa vadede başarı istikrarı getirebilir gibi açmazlar var.Mesela Terim'li GS ilk senesinde şampiyon olamasa o kupayı alabilir miydi ?

Sistemi kurarken başarıyı da yakalayamazsan bizim gibi kendini büyük addeden kulüplerde tutunamazsın.Bugün Trabzon'da bir kişi çıkıp Ersun Yanal'ın ismini konuşuyor mu ? Herkes tabelaya bakıyor ?şak şak Şenol Güneş'e gidiyor.


Aslına bakarsan bizim yönetim yıllar sonra tutarlı davrandı.İçeriden bilmiyoruz durumu ama Schuster'den istenen belliydi ve yönetimden bir kişi "memnun değiliz" diye kişisel bile olsa bir açıklama yapmadı.Adamdan beklenen belliydi arkasında duruldu ilk defa tutarlı bir biçimde.Güzel futbol istiyoruz diye saçma bir hedefte olsa bir hedef vardı .

Senin eleştirin taraftara ama en basit yaşam felsefesini "deneme yanılma yönetimini" benimseyen bir gruba laf anlatamazsın,zaman makinen yok ise eğer.Ancak ben demiştim dersin yine kötü adam olursun.

Bu seferlik katılmıyorum ben.Yukarıda da dediğim gibi gelecek sezon için planlar yapılmaya devam edilmeli ama Tayfur'a en azından Antep maçları bitene kadar şans tanınmalı.Antep karşısında alınacak sonuçlar onun antrenörlüğü hakkında daha net bir fikir ortaya koyacaktır bence.Doğru sistem doğru yaklaşım Avrupa'da da sonuç verebilir.

Tayfur'a sans taninabilir. Zaten bir sey kalmadi, yeni teknik direktor gelip bu saatte ne yapacak bilinmez. Ama "Tayfur kalsin" deniyor burada, ve hatta "Ne olursa olsun kalsin" deniyor.

Besiktas su an teknik direktor ariyor olmali. Ben bunu bilir bunu soylerim. O TD gelsin takimi izlesin, not tutsun, Tayfur ile konussun vs. Bu sene bitti zaten, ama "Dur seneye de Tayfur ile baslariz" demek gelecek senenin de kaybi olabilir.

Bunu su an bilmiyoruz, ama su anda bundan emin olan arkadaslari anlamiyorum.

Ben Besiktas'in basinda "Besiktas'a Alex gibi birisi lazim" diyen bir TD gormek istemiyorum. Onu herkes der, kiraathaneden Hamdi Amca da der.

Ama mesela Lucescu demez.

Sen takimin basina gecmissin, ilk roportajini veriyorsun ve orada "Alex gibi birisi lazim" diyorsun.

Benim gozumde imajin eksilere gecer iste o dakikada.

BJK4EVER dedi ki...

@Poseidon

Mesele Kiev takiminin iyi veya kotu takim olmasi degil. Sonucta Kiev bir Barcelona, R.Madrid degil. Cok ust duzey olmayan bir takimdan bile 8 gol yiyoruz, bu zaten bizim durumumuzu ozetliyor. Gruplarda Rapid yerine Kiev veya o ayarda bir takim ciksaydi yine gruptan cikamazdik, Porto'yu da yenemedigimiz gibi. Besiktas'in capu budur, bunu kabul etmek lazim, o noktadan ilerisini dusunmek lazim. Yukaridan bakip asagidakini yukariya cekecegimize asagiya inip asagidakini yukariya dogru itmemiz lazim.

Bugune gelmemizin nedeni kisa vadedede dusunmemiz degil, yanlis tercihler yapmamizdir. Bir antrenor uzun sure takimin basinda kalinca basari sansi artiyor, rezalet takim Barcelona gibi oynamaya basliyor vs diye bir dusunce olamaz, boyle bir mantik da yok, varsa aciklayin. Rijkaard'i gorduk iste, 2 transfer donemi gecirdi, istedigi oyuncular alindi, 2. senesinin basinda ne yapti? Sifir. Schuster geldi, ilk devre rezaletti, ikinci devre daha iyi olacak, 17de 17 yapariz, takimin sikintisi kaliteydi vs dediniz, performansi gorduk. Onumuzdeki sene Schuster kalsa daha basarili olurduk ve katlayarak giderdik diye bir dusunce sekli olamaz, boyle bir tez de argumanlarla desteklenemez, tamamen hayalden ibarettir. Kotu antrenor kisa vadede de kotudur, uzun vadede de. Iyi antrenor de ayni sekilde.

~Poseidon~ dedi ki...

@bjk4ever

Fikir olarak ayrıldığımız nokta bu zaten. Beşiktaş'ın çapı bu değildi. Olmadığını belli maçlarda bize ispatladılar.

Bizim tek ihtiyacımız olan takımın motivasyonunu hep yukarı seviyede tutabilecek, oynadığımız oyun kurgusunu koruyabilecek ve yıllar geçtikçe bu kurgunun oyuncularının alternatiflerini üretebilecek bir adam.

Tayfur bu işi 8 maçta yapabilirse, gelecek sezon 50 maçta da yapabilir. Ama konu sistem içinde genç oyuncu alternatifleri üretmek, Avrupa çapında kaliteli oyuncuları ikna edip getirmekse bu Tayfur'u biraz aşar.

Bu sebepten Futbol Direktörü olacak bir adamın Futbol adına bütün camiaya katkısı olur.

Diğer türlü Lucescu gider, Daum gelir. Schuster'i kovar, Mourinho'yu alırız.

Tuco Salamanca dedi ki...

@Poseidon

abi kaç tane maçta ispatladılar? 50 tane maç yapmış takım, 5 tanesinde iyi oynadı diye birşey kanıtlamış olamaz.

Avrupa çapında kaliteli oyuncuları ikna edip getirmek yönetimin işi zaten. Kaliteli oyuncu gelecekse para için gelir, hoca için değil.

BJK4EVER dedi ki...

Bu sene nerden baksan 45-50 mac oynamisizdir. Hangi macta iyi futbol oynadik, kac macta? Vikingur, Bucaspor, Trabzon B takimina karsi olan maclarda mi? Disli rakiplere karsi ne yaptik? Iyi futbol oynadik mi? Saracoglu deplasmani demeyin, sadece top bizdeydi, mac boyunca girdigimiz pozisyon sayisi 2-3, Dia kacirdiklarini atsa mac 5-1 biterdi zaten. Bence iyi bir takima karsi oynadigimiz iyi futbol sadece R.Wien maci, GS maci, ki o maclarda Schuster'in sisteminden vazgecip kontrollu oynamistik zaten, birde deplasmandaki Porto maci. Baska yok zaten.

BJK4EVER dedi ki...

Tayfur'u asacak bazi konular bence de var. Kaos ortamini yonetme, kritik donemlerde oyuncu ile ikili iliskiler, zor maclardaki taktik dusunce ve takimi hazirlama, teknik direktorlugun detaylari (kamp, program, diyet vs). Bunlar icin zaten bence destek sart, artik sportif direktor mu olur, menajer mi olur, M.Denizli mi olur, A.Gultiken mi olur, Sergen Yalcin mi olur, Metin Tekin mi olur bilemem.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Eger gercekten dogruysa cok talihsiz bir roportaj olmus. Biz en azindan Tayfur'un "digerlerinden" farkli bir durusu oldugunu saniyorduk. Boyle soylemlerde bulunmussa 1 dk takimin basinda durmasin zaten...

cakmaktas dedi ki...

abi besiktas taraftarinin cogunlugun BJK4EVER gibi dusnuyorsa(ki schuster, oncaq rezelat hamlesine ragmen taraftarin "istikrar,hucum futbolu" gibi kelimelere vakif olmasindan dolayi inonude d.kiev maci haric hic bir zaman tepki gormemistir.bu genel alginin bu yonde olmadigina olan inancimi artriyor) isimiz var demek.beyler bence daumu frankfurttan alalim biz seneye sportif direktor olarak da sergen yalcini koyalim.BJK4EVER da sergen in yerini trt deki programda rahatlikla doldurur bence.gercekten sinirlendim abi kusura bakma ama "bu kisa yoldan koseyi donelim abi" veya "muhim olan basaridir gerisi hikaye,bizim capimiz bu zaten" gibisinden dusuncelerin bana besiktasliligimi sorgulatiyor her defasinda

Tuco Salamanca dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Tuco Salamanca dedi ki...

bu röportaja bu kadar tepki verilmesinin sebebi ne?

şuster gibi, “rakipler bronz çağı futbolu oynuyor”, “neden gol atamadığını bobo’ya sorun” falan deseydi, şuster’e dediğiniz gibi “çok marjinal canım, tam bir asi ruh” diyecek miydiniz?

röportajda hiçbir falso yok bence. umarım başarılı olur ve bizi kendini bir halt sanan yabancı hocalara muhtaç etmez.

Kivanc dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
QuaresmA dedi ki...

@ cakmaktas

Valla ben de taraftarın çoğunluğunun aşırı romantik, illa ki hücum futbolu düşleyen, koşulları hesaba planlamalar yapan, başarı bi süre olmasa da olur - hatta hiç olmasa da olur, önemli olan ruh diye düşünenlerden oluştuğundan çekiniyorum açıkçası :)

Çirkin koşullar içerisindeyiz ve asla mükemmel ortam oluşayacak. Bu çerçevede istikrarlı iyiyi hedeflemek, uzun süre bekleyip (belki de hiç gelmeyecek) mükemmele ulaşabilme ihtimalinden daha efektif.

Daha da özetlersek;

Daum'cu, Lucescu'cu pragmatist sistem borsada küçük-orta düzey işlemler yapıp ekmeğine bakmak ise, Schuster'ci, Rijkaard'cı anlayış (sistem diyebilseydim keşke) sayısal loto oynamak.

BJK4EVER dedi ki...

Feci guldum. Taraftari hiyar yerine koyan, kendi oyuncularini suclayan, paragoz huysuz inatci bir yabanciyi bastaci edenler, sabir isteyenler ayni zamanda bu kulupte yillarca yer almis, forma terletmis, efendiligiyle bilinen bir adami 1 roportaj yuzunden asip kesiyor, gonderiyor. Cok komiksiniz.

Schuster'in "Baskan bir surpriz yaparsa transfer gelir" cumlesi ile Tayfur'un "Besiktas'a Alex lazim" cumlesi arasinda fark goremiyorum.

Siz goruyorsaniz eyvallah.

Ben isimlere olmayan degerler atfedilmesinden yana degilim, isimlerin ideolojik sebeplerle (ya da inat diyelim) savunulmasindan hic yana degilim.

O yuzden burada hala daha Schuster kavgasi yapilmasi da, Tayfur'a super adam muamelesi yapilmasi da hic aklimin almadigi, benim hic yapmayacagim isler.

Kusura bakmayin bu boyle.

BJK4EVER dedi ki...

O biraz da nasil algiladigina bagli. Besiktas'ta Alex kalitesinde oyuncu yok demisse sacmalamistir, Alex gibi oyuncu olmadan biz bu kadroyla basarili olamayiz demek istemisse o da sacmadir. Ama kritik anlarda devreye girip sezon boyunca 15-20 gol ve bir o kadar asist yapacak istikrarli bir adamimiz eksik demeye getirmisse orada da yerden goge kadar hakli. Tek cumleden kesin bir anlam cikarmak zor.

JimmyLue dedi ki...

Anlamadigim husus roportajdaki yanli$in nerede oldugu.
Tayfur gayet samimi bir $ekilde Schuster'e bazi konularda dani$tigini fakat Schuster'in yine kendi bildigini okudugunu soylemis.

Burasi Kapali'da da insanlar elestirmis.Ne bicim i$mi$ bu,o zaman Tayfur salla ba$ini al maa$ini adamiymi$ vs vs..

Arkada$lar, adam gozlemini yapiyor,i$inin bir kismi bu ve sonrasi teknik direktorun kararina kaliyor;kabul ediyor yahut etmiyor.
Etmemesi Tayfur'a saygisizlik degildir,etmesi de gerekmez.
Gozlemi,tavsiyesi kabul edilmediginde Tayfur'un istifa etmesi falan da gerekmez!

Birileri bu roportajda Tayfur'un kusurunu anlatabilir mi bana ?

Ayriyeten Dinamo Kiev'i sadece Besiktas macinda izleyenler yahut Besiktas macina kadar hic izlemeyenler 'vasat' yaki$tirmasini yapabilir ama kanimca Avrupa'nin sahayi en iyi parselleyen takimlarindan biri ve cok diriler ve bence yari finale hatta finale kadar bile gidebilirler.

Tayfur'a donersek 'Bana Alex lazim' in meali : 'Bana skora direkt etki edecek adam lazim' dir.
Insanlar anlamamayi yahut onyargili davranmayi ne kadar cok seviyor yahu..
Schuster gidince BJkforever'dan kurtuldugumuza vuruyorduk kadehleri, sira yenilerde..

Buraksem dedi ki...

gereksiz bir yazı olmuş. neden bahsediyorsunuz siz allah aşkına? tayfur seneye gidecek işte, önemli olan bu 8 haftada bir anadolu kulübünde başa geçebilmek için kredi oluşturması kendine. bu kadar derin mevzulara gerek yok komik oluyor.

cakmaktas dedi ki...

kimse kimseyi hiyar yerine koymuyor.schuster ukela,dersine calismayan bir adamdi.taraftarin adamda isik gordugu fln da yoktu.mesele sundan ibaret.simdi burda ikinci yarida ornek verilen 3 maci anlatmicam cunku onlar gercekten ekstrem orneklerdi,taraftar haz katsayisi tavan yapmisti kimse inkar etmesin.ben o isik dedigimiz seyi takimda porto maclarinda gordum.bugun porto nun uefayi kazanmasina bahis siteleri kac veriyor bilmiyorum ama ben 1 e 3 fln veriyorum.o takimla bizzat canli gozlerle izledigim macta 1-1 berabere kalmistik.kendi sahamizdaki macta da cok iyi oynamamiza ragmen bu futbola alisma doneminde oldugumz icin sacma sapan hatalar ile 3-1 yenilmistik.neyse konumuz su ki schuster den haz etmeyi basaramadim,hani bazilari asi tavrini seviyorum fln diyor ya onu da hic sevmedim.ama ben kac yildir besiktas maci izliyorum sahada oynanan mucadele beni bu sene birkac macta ettigi kadar hic bir zaman etmedi.
neyse benim ne schusterci ne de tayfurbu bir tavrim var mesele genc yasli yerli yabanci farketmez vizyonlu bir adamin takimin basinda olmasi.ve evet "alex isterim" sozu olcüdür.dunya futboluna yabanci kalmisligin olcusudr.
@quaresma
evet besiktas taraftari romantiktir,fb taraftari olsa schuster 8-9 mac sonra yollanmisti.ne de olsa basari o cenahta puanla olculuyor.turkiye liginde korler sagirlar oyununa katilicagimiza 2 sene 3 sene 5 sene beklerim,deplesman tribununde bir gun ceyrek final macini izleyebilmek adina.

@F. Beckenbauer

"Tayfur seneye gidecek iste" diyorsun da, ankete oy verenlerin %70'i kalsin diyor.

O zaman anket de gereksiz.

Ben burada kulubun politikalarini elestirirsem ancak kendimi, ve de okuyanlari tatmin etmis olurum, ne yazik ki bizim memlekette bu is boyle.

Ama taraftar algisi ile ilgili bir gorus bildirdigimde, tartismamizin hakikaten bir sonuca varacagi bir mefhumdan bahsediyor oluruz.

Esas bu yazi gerekli benim gozumde, zira tabir-i caizse "biz bize konusuyoruz".

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Tayfur maalesef fena halde medyanin gazina gelmis gibi gorunuyor. Bu ruh hali cok tehlikelidir, insana hata yaptirir.

Simdi, roportaja niye tepki verdigimi anlamayan arkadaslar icin biraz daha detayli anlatayim;

Sen, yardimciligini yaptigin teknik adam gorevinden ayrilir ayrilmaz 1 mac kazanip bu aciklamalari yaparsan tepki cekersin. "Schuster boyle yapiyordu, simdi biz boyle yaptik bak gordunuz mu" demek, kendini ekipten soyutladigini, hicbir katki vermedigini gosterir.

"Beni dinlemiyordu", dinlemiyorsa basarsin istifani gidersin, vizyon sahibi bir teknik direktor adayinin yapacagi budur, "salla basini al maasini" zihniyetiyle devam etmek degil. Sen sus, hicbir seye ses cikarma, sonra basa gecince "O oyleydi, bu boyle". Yok ogle yagma Tayfur kardesim.

Mustafa Denizli Derwall'in yanindayken, fikir ayriligina dusup antremani terkedebilmis bir adamdir. Iki defa kampi terkettigini herkes biliyor. "Cok kavga ettik, cok fikir ayriligina dustuk ama ondan cok sey ogrendim" diyor Mustafa Hoca. Kolay kolay Mustafa Denizli olunmuyor iste.

Tayfur Havutcu mantiginda yardimcilik yaparsan, istersen dunyanin en buyuk hocalariyla calis, Mourinho'nun yaninda otur, yine kendini gelistiremezsin (Unlu hocalarla calisti diyen arkadaslarin dikkatine). Fatih Terim'in yaninda kafa sallayan Mufit Erkasap'la Oguz Cetin'den farkin kalmaz.

Hele "Butun takimlarin basinda yerli teknik direktorler olacak" gibi bir laf etmisse gozumde cok kuculdu kendisi. Bu su demek, "Hepimiz zaten ayni kaba siciyoruz, anca beraber kanca beraber", zaten medyada kosebaslarini eski futbolcu abilerimiz ve "evlatlarimiz" tutmus, onlarla iyi gecinirsen seni sonuna kadar desteklerler. Takimlarimizdan biri kazayla yabanci hoca falan getirirse de, parcalariz onu, kellesini aliveririz, yeriz onu, olur biter. Boylece 100% yerli ligimizle ovunuruz, cunku muhtac oldugumuz kudret, damarlarimizdaki asil kanda mevcuttur.

QuaresmA dedi ki...

Takım içi ortamı çok iyi bilmiyoruz.

- Tayfur Havutçu sadece antrenman yaptırıp, Schuster'e hiç mi fikir vermedi ?
- Tayfur Havutçu ağız kenarıyla mı fikirlerini iletti ? Yeterince üsteledi mi ?
- Tayfur Havutçu yeterince üsteledi de Schuster mi iplemedi ?

Bu soruların cevaplarını çok iyi bilen var mı ? Eğer yoksa bir röportajdan gereksiz fazla anlam çıkarılmaya çıkarılıyor. Eğer üstelediyse söylenmeye hakkı var, ama üstelemediyse memur zihniyeti anlayışına katılıyorum.

Tayfur Havutçu'nun Kayseri maçında yaptıkları kesin doğrular mı ? Kesin doğru olup olmadıkları 1 maçla belli olmaz. Bakın doğru veya yanlış bir hamleydi demiyorum ama Schuster'in Aurelio'yu kullanmasındaki amacı anlıyorum. Ama olay sırf Ernst-Necip-Guti oynasın değil ki. Doğru ilk 11 kimyasını tutturabilmek bi takımın başarısındaki tek etken değil sonuçta.

- Tayfur Havutçu gençleri yetiştirebilecek mi ?
- Tayfur Havutçu'nun dönemlere (sezon öncesi - sezon ortası - son haftalar) göre antrenman metodları (teknik - taktik - kondisyon) ne kadar doğru ? O antrenman programlarını kimlerden aldı ?
- Oyuncularla iletişimi nasıl ?
- Motivasyon yeteneği ne kadar yüksek ? Mourinho için, Fatih Terim için oyuncularının bir kısmı sahada bayılana kadar mücadele edebilir.

Keşke olay sadece Bobo'yu kes, Almeida'yı oynat veya Aurelio'yu kes, Necip'i başlattan ibaret olsaydı. Öyle bir durumda Schuster'e rağmen bile şampiyonluk mücadelesinde olurduk.

Alex istemek vizyonsuzluk mu yani ?

Alex sistem oyuncusu değilse,Alex sahada olunca kaos futbolu mu oynanıyor?

Peki sistemi olmayan Fenerbahçe Alex önderliğinde nasıl oldu da şampiyonlar liginde çeyrek finale çıktı ? Bunu nasıl açıklıyorsunuz.

Ne demek istediğinizi gerçekten anlayamadım.Sistem adamı değil denince aklıma futbol zekası düşük,bencil oyun karakterindeki adamlar geliyor.Quaresma,Ribery gibi

Evet Alex varken 4-3-3 oynayamazsınız.Zira 4-3-3 oynamak için skorcu ve aynı zamanda koşan orta sahalar gerekli fakat o tip oyuncular da sadece çok üst düzey takımlarda bulunuyor.4-4-1-1 veya 4-4-2'de bir sistem dizilişidir ve üstelik bizim kalitemize daha uygun dizlişlerdir.

Bilmiyorum farkındamısınız ama Tayfur hocayı pragmatik olmakla suçluyorsunuz. :)

QuaresmA dedi ki...

Tayfur Havutçu'nun Alex yorumu doğru bence.

Alex bence de sistem oyuncusu değil ama takımıma ister miydim ? Kesinlikle.

Alex takıma çok da bağımlı hareket etmiyor. Golleri, asistleri ve oyunu açan 1-2 basit (ama faydalı) tek topları dışında oyuna çok fazla etkisi yok. Ha Hakan Şükür savunucusu gibi "rakibin bi ön liberosunu eksiltiyor yææ" da denebilir belki. Oyunkurucu bile değil - ki oyunkurucu özelliği olmayan nadir 10 numaralardan.

Ama Türkiye'de Alex'e hayır diyebilecek büyüklükte bir takım veya bir "sistem" yok. Zaten bi sistem kurabilmek için 11 tane sistem oyuncusuna gerek yok. 9-10 oyuncu sisteme uygun hareket ediyorsa Quaresma, Alex gibilerine "sen kafana göre takıl" denebilir. Sistem oyuncusu veya değil, Türkiye'de kimse Alex'e, Quaresma'ya hayır diyemez. Sistemin hangi dişlisini değiştirerek bu adamlardan en fazla verimi alınabileceği veya totalde en uygun takım kimyasının bu adamların ne şekilde kullanımlarıyla tutturulabileceği planlanabilir sadece.

Atom dedi ki...

Schuster takımın başındayken taraftarın yeni teknik direktör hakkındaki görüşüyle,şimdi ki görüşünün aynı olmaması gayet normal..O zaman Schuster gönderilirse kim gelecek kalsın diyorduk olan oldu ve gitti şimdi de Tayfur tekrar 2.plana çekilirse kim gelecek diyoruz? Değişen birşey yok açıkcası,bunu "Schuster takımın başındayken öyle diyordunuz da şimdi %70'iniz öyle yada böyle Tayfur'a gelecek sene için olumlu bakıyor ya" bağlaman pek mantıklı gelmedi açıkcası..

JimmyLue dedi ki...

@Ekrem M.Sc

Tayfur bu demecleri maci kazanmasa da ve hatta teknik direktorluge getirilmeseydi de verebilirdi.

Tayufur bir yardimci antrenor olarak fikirlerini beyan etmistir ve bunlarin bazilari kabul edilmemistir.
Bu durum sizce istifayi mi gerektirir? Yahut vizyonsuzluk gostergesi midir?

Sizin mantiginizla hareket edilirse dunyada yardimci antrenor kalmaz yahut cogu yardimci antrenor 'vizyonsuz' etiketini yer.

Yardimci antrenorun gorevi sadece fikir mi vermektir ? Fikrileri kabul gorulmeyince de istifa edip vizyonunu mu gostermektir?
Tayfur'un fikir vermek haricinde bircok sorumluluklari vardi ve bu gorev- sorumluluklarini yerine getirmis olmasaydi $u an onu konusmuyor olurduk.
Bir roportajin 2 cumlesini baz alip elestirmek yerine buyuk resme bakmaliyiz.

Vizyonsuz demek "vizyonu yok" demek degil. Herkesin bir vizyionu vardir, lakin Tayfur'un vizyonu ile benimkinin alakasi yok.

Bakin, Tayfur Hoca geri kalan 8 haftada basarili da olabilir. Bu benim Tayfur'u begenmememin haksiz oldugunu gostermez ki?

Hayir Denizli bu takimi sampiyon yapti Denizli'yi sevmeyenler vardi. Lucescu ikinci senesinde kufur kiyamet yollandi. Rasim Kara takima neler katti, sevilmiyor. Tigana iki kupa kazanmasina karsin cogu kisi hala sevmez.

Eh, bu sefer de ben hocayi begenmeyeyim yahu, yok mu o kadar hakkim?

Kaldi ki ben Tayfur'un kisiligi, karakteri, kariyeri vs. hakkinda bir sey de demiyorum. Tayfur'un bu klasik yerli teknik direktor demeci vermesini hos gormuyorum. Bu roportajin aynisini verecek adamlarin capi bellidir. Yok "yerli hocalar cok iyi her takimi yerli hoca calistiracak", yok "Besiktas'in Alex'e ihtiyaci var", "Schuster beni dinlemiyordu (ama ben sesimi cikarmadim kos kos oturdum)"...

Bu is boyle. Benim hayat gorusume aykiri laflar bunlar, futbol gorusume gore sahadaki Besiktas'i gorup degerlendirecegiz, o ayri hikaye.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

@JimmyLue

Mac kazanilmamis ve takim iyi oynamamis olsa inan bana Tayfur cikip bunlari soyleyemeyecekti. Medyanin gaziyla soylenmis laflar bunlar.

Bir yalanci bahar havasiyla birlikte "Aslansin kaplansin, yuru be kocum, Besiktas'in cocugu" dolduruslarinin sonucu bu. "Schuster ligi hafife aldi, bak ben Guti'yi nasil efektif kullaniyorum" vs. laflari etmek biraz sikardi maci kaybetseydi. Simdi arkasinda medya destegi oldugunu biliyor, ne dese alkislanacak zaten. Abisinin arkasina siginip kabadayilik yapan cocuklar gibi aynen.

Tayfur'un bir an once kendini toparlamasi lazim, gittigi yol yol degil cunku. Hata ustune hata yapip kendini harcar yoksa.

"Kiyamazsan bas-u cana,
Uzak dur, girme meydana

Bu meydanda nice baslar,
Kesilir hic soran olmaz."

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Tayfur'un bu soylemleriyle, ligin ilk devresinde Inonu'de Besiktas'i yenip solugu Telegol'de alan ve sovunu yapan Hikmet Karaman'dan ne farki kaliyor bu durumda? Biri bana anlatsin...

Tek fark, Tayfur sov yaparak degil, duz bir sekilde soyluyor bunlari, ama mantalite ayni.

BJK4EVER dedi ki...

Tayfur bizim icin dogru adamdir beyler, insallah kalir uzun bir sure. Schuster'i evladi gibi koruyanlar bu adami daha ilk haftadan yerin dibine sokmaya calistigina gore dogru adamdir. Hayirli ugurlu olsun, yolu acik olsun.

Tuco Salamanca dedi ki...

Marjinallikten ve egzotiklikten bu kadar uzak bir röportaj verdiği için Tayfur hocayı kınıyorum. Çok düz adam yeaaaa.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

schuster gitsin tayfur gelsin diyen tek bir allahın kulu yoktu.

tayfur gelmeden önce tayfur gelsin diyen tek bir allahın kulu yoktu.

şimdi tayfur'a inanılmaz bi güven ve destek var.

ben nedenini anlamakta güçlük çekiyorum.

tayfur'u savunalım da neyi savunacağız, neyini anlatacağız ben çok anlamış değilim.

BJK4EVER dedi ki...

Acayip bir guven yok be abicim, abartiliyor. Ilk macta tum dogrulari yapti, en azindan sezon sonuna kadar sans verilsin deniyor genelde, bu sansi da bence hak ediyor. Yoksa Tayfur'un kariyeri, tecrubesi vs hepsi ortada zaten. Millet sadece tazminat pesinde kosan huysuz egoist paragoz yabancilardan bikti o kadar. Asil garip olan sey ne idugu belirsiz sisirilen yabancilara gosterilen sabir ve sevginin yaninda yillarca bu camiada gorev almis ve antrenorlugu daha 1 haftalik olan Tayfur'un bu sekilde yerin dibine sokulmaya calismasidir.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

sen de biliyorsun ki kalan 8 hafta 8 galibiyet alalım. seneye 1. hafta mağlup olalım bu iş tayfur'la olmaz denecek...

~Poseidon~ dedi ki...

Tayfur'a inanılmaz bir güven ya da destek yok. Ilk maçında takımımızın iyi futbol oynamış olması sonucu ortaya çıkan bir umut var.

Sivas maçında karşılaşacağımız olası bir puan kaybında yine aynı kitle Tayfur takımı kaldıramıyor diyecek. Ama Kayseri maçında gösterdiği başarıyı sezon sonuna kadar istikrarlı şekilde devam ettirebilirse o zaman işin rengi değişir.

Bizim takımın bir teknik direktörden çok isveç çakısı on parmağında on marifet olan yabancı bir futbol müdürüne ihtiyacı var.
Bu tip bir oluşumda Tayfur, Recep, Yılmaz Vural vs. fark etmez.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

güven yoksa şans vermenin de anlamı yok.

o zaman bana da şans versinler. beşiktaş'ın çocuğuyum hem teknik direktörlük kariyerimde mağlubiyetim de yok, tertemizim.

böyle bir şey olabilir mi?

güvendiğin adama şans verirsin.

şans veriyor ise güveniyorsun demektir.

ben güvenmiyorum ama kimlere şans vermedik ki diye tayfur'a şans verilmez.

güveniyor isen de, 8 hafta sonra bakalım demezsin...

BJK4EVER dedi ki...

Ben sadece skorlara bakmam, skordan onemli olan sey Tayfur'un hoca olarak yaptiklari. Onumuzdeki maclarda dogrulari yapsa ve yenilsek yine kalsin, yanlislari yapip kazanirsak yine gitsin, skorlara bagli olmamak lazim. Kaldi ki isterse tum maclari 5-0 alalim, Tayfur'un seneye tek basina goturemeyecegi zaten acik. Tek basina sorumlu tutulmasi sacmadir, tek basina suclu olacak olmasi daha da sacmadir. Tabii bunlari niye simdi tartisiyoruz o da ayri konu, aradan birkac hafta gecsin hersey netlesecek zaten.

~Poseidon~ dedi ki...

"Güven" kavramını tartışalım o zaman.

Tayfur'a güvenilmese senelerce bu camianın içinde bir şekilde barınamazdı.

Kayıtsız şartsız güven Schuster'e verildi. Olmadı...
Her güvendiğin adam başarılı olabilir diye bir kural yok.

Daha bu yara sıcakken Tayfur'a al bu kulübün anahtarı. seneye kadar sabah sen dükkanı açıp akşam sen kapayacaksın diyemezler. Doğal olarak temkinli yaklaşıyorlar ve B planı için çalışıyorlar. Bu güvensizlik demek değildir.

ozzie dedi ki...

Arkadaslar, günlerdir sessizim, çünkü son günlerdeki Gürcan yazısı, anket, Shelbyl yazısı konusunda ne düşündüğümü tam olarak formüle edebilmiş değilim. Daha doğrusu ankette sorulan şey hakkında ne kadar bilgim olduğunu, tam olarak ne istediğimi halen çözebilmiş değilim.

Bazı gözlem/yorum/düşünce/sancılarım:

- Tayfur Havutçu konusunda sahip olduğumuz bilgi gercekten şaşırtıcı derecede sınırlı. Ne "her koşulda seneye devam etsin" demenin, ne de önyargılarla şimdiden onu gömeceğimiz çukuru kazmanın bir mantığı var. "Fener'de oynadı, Schuster'in yanında pısırık kaldı, Star'a söyle boyle dedi" demenin de "İki dil biliyor, Kayseri macında kendini kanıtladı" demenin de eşit derecede sığ olduğunu ve önyargılara hizmet ettigini düşünüyorum.

- Tartışılması gereken asıl sorun, biz taraftarların ne istediğinden çok hem "Mutlaka yabancı hoca olacak" hem de "Tayfur Hoca başarılı olursa devam eder" diyen yönetimin tutarsızlığı, alaturkalığı. Haksızlık etmiş olmayayım, Gürcan aslında bunu yazdı ancak Havutçu'ya karşı çok bariz olan antipatisinden dolayı güme gitti bu tartışma. Yönetimsen, başından karar verirsin bu işe. Altyapıya denemek icin oyuncu getirmiyorsun ki "İki ay bakalım, eti budu neymiş" diyesin.

- Seneye hoca olarak kalsın kalmasın, Tayfur Havutçu öyle sembolik olarak bir kaç maçlığına değil, uzun süre Beşiktaş'a kaptanlık yapmış, hiçbirimizin yüzünü kızartmadan yıllarca bu takım için elinden geleni yapmış bir oyuncudur. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ancak medyadan önce bizim dilimizi alıştırıp kendisinden "Tayfur" diye bahsetmekten vazgeçmemiz gerekiyor. "Tayfur Hoca, Tayfur Havutçu" demek zor geliyorsa bile en azından kısaca "Havutçu" demeye alışmamız gerekiyor. Bu sadece ona değil, Beşiktaş'a olan saygının gerektirdiği ufak ama önemli bir durum. Medyanın Besiktaş'in hocasına dünkü coçukmuş gibi davranmasını istemiyorsak en önce bizim buna dikkat etmemiz gerekir.

- Şahsen, Havutçu'nun başarılı olmasını, en az 2-3 sene takımın başında kaldığını görmeyi çok isterim. Ancak, bunun mümkün olmadığını düşünüyorum. Çünkü, bu sene geri kalan her macı, Türkiye Kupasi'ni alsa, seneye devam etme fırsatı verilse bile onun başarılı olabileceği destek ortamının sağlanabileceğini sanmıyorum. Schuster'e gösterilen sabrın, verilen şansın yarısı bile verilmeyecek kendisine ve alınan ikinci yenilgiden sonra kelleciler ortaya çıkacak. Bugün görevi otomatikman Havutçu'ya veremeyen yönetim de eleştiriler geldiğinde Schuster'deki gibi onun arkasında durmayacak ve işler daha da sarpa sarıp ligin ikinci yarısı bitmeden ya Sağlam gibi istifa edecek ya da kovulacak. Havutçu, biz farketmeden gizliden gizliye Türk Mourinho'su olsa bile son dönemlerdeki en az esneklik tanınan Besiktas hocası olacak. Şartlar böyle olup, istikrarsızlık kaçınılmaz olunca, istemeyerek de olsa Gürcan'ın dediğine geliyorum galiba. Tayfur Hoca'nın Beşiktaş'taki kalıcılığı önümüzdeki iki aya değil, birkaç yıl boyunca başka takımların başında göstereceği performansa bağlı gibi gözüküyor.

- Yönetimin "Başarılı olursa, devam ederiz" söyleminin samimi olduğuna zaten inanmıyorum. Mesele, Tayfur Hoca'nin "seneye ne yapacağım" diye düşünüp dikkatini dağıtması yerine sınavdan geçiyormuşcasına elinden geleni yapıp Türkiye Kupasi'ni alması. Bunu yazarken bile "Bu kadar şeffaf bir planı bile süzemeyen birisi Beşiktaş'ı nasıl taşır, ileri götürür?" diye işkillenmiyor değilim.

ozzie dedi ki...

- Son olarak, yabancı/yerli hoca tartişmasının iyice bokunun çıktığını düşünüyorum. Türkiye'de ve dünyanın her yerinde yabancı hocalar da yerli hocalar da başarılı/başarısız olmuş. Hocalarımızın da futbolcularımızın da amaca hizmet edip etmediklerine bakalım, pasaportlarına değil. Ozellikle şu İspanyol ekolü geyiği delirtiyor beni. Şu ana kadar gelenler başarılı olamadı diye bundan sonra illa İspanya'da bes dakika bile geçirmiş bir hoca Turkiye'de başarılı olamaz demeyin. O mantıkla Besiktas'in Avrupa'daki performansına bakarak Besiktas'in asla ve asla Avrupa'da başarılı olamayacağını iddia etmemiz, Dinamo Kiev maclarına bosu bosuna üzülmemiz gerekirdi. İstatistikleri, genellemeleri bir yere kadar anlarım da bu kadar bokunu çıkarmayalım lütfen.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

tayfur havutçu'ya benzer 100 kişi tanıdım hayatımda. aynı karakter profili, aynı imaj, aynı demeçler, aynı yaklaşımlar.

sizin etrafınızda da çokça olduğuna eminim.

evet tayfur antipatim var. ama bu, adamın adı tayfur olduğu için değil. geçmişten bugüne çizdiği profille ilgili.

kolay kolay kimseyle ters düşmez, genelde sessizdir, sakindir ama karşısındakini zayıf gördüğünde de üzerine basmaktan çekinmez, kaypaktır, göründüğü ile olduğu arasında 100 km fark vardır vs...

bu tayfur demiyorum. bendeki imajı bu. yarın adama hakaret ediyorsun demeyin, ben sadece bugüne kadar onlarca, yüzlercesini gördüğüm insan profilini yorumluyorum.

tayfur'a baktığımda da o adamı görüyorum.

tayfur antipatim var çünkü tayfur'la lisede, ilkokulda, üniversitede, iş yerinde yanyana otursam orda da sevmezdim.

ağzından köpükler çıkarak şifo'ya "yendik iştee yendik işteee" diye dayılandığı sahnedir tayfur. ha, şifo da belçikalı futbolcunun kıçına tekme atan adamdır ama başka tartışmanın konusudur.

JimmyLue dedi ki...

Gurcan Ulusoy

sana oha diyebilir miyim ?

Tayfur gecmiste hangi profili cizmi$tir ? Aciklasana bana!
Bu nedir yahu ? Schuster'i yedirtmeyiz takimi oyun kurucusu G nokta Ulusoy.. Nedir bu ya?

Tayfur Havutcu karakter analizi yapmi$sin,ki$isel yorum yapmi$sin..Bu tahlilin kriterleri nedir anlatabilir misin bana ?

Benim icin de $ifo ne ise, Tayfur da O'dur arkadasim..

QuaresmA dedi ki...

Tayfur, bi Şifo, bi MAF değilse bu onun oynadığı dönemde daha az başarı kazanılmasındandır. Tayfur bi İlhan Mansız değilse forvet olmaması ve yetenekli bir futbolcu olmamasındandır.

Bu adamlara laf eder miydiniz ? Teknik direktörlüklerine değil, karakterlerine. Tayfur Havutçu her zaman giydiği formanın hakkını vermiş, 100% efor sarfetmiş biri. Ve evet, benim için de "Beşiktaş'ın çocuğu". Nihat Kahveci'den, Necip Uysal'dan daha fazla hem de - ki onlar da bence Beşiktaş'ın "şimdilik" daha az katkı veren çocukları.

Tayfur'u sevin sayin, beni alakadar etmez; ama Tayfur ile Sifo ayni kefeye konursa ben Sifo adina uzulurum yahu.

Zira o Sifo, o Tayfur'dan yumruk yedi zamaninda...

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ben hiç bir zaman schuster'i yedirtmeyiz demedim bu 1.

schuster'i yedirtmeyiz demiş olsam bile bugünkü tayfur yaklaşımımla ne alakası var bu 2.

kişisel yorum yapmak yasak mı, tüm yaptığımız bu değil mi bu 3.

tayfur benim cep telefonumu çalmadı arkadaşlar. ben gördüğüm profili beşiktaş adına değerlendiriyorum.

bir oyuncunun beşiktaş'ta forma giymesi o oyuncuyu sevmemizi gerektirmez.

tayfur fenerbahçe'de de oynadı, beşiktaş'ta da oynadı. profesyonel adamlar bunlar.

tayfur havutçu iyi bir teknik direktördür densin ve göreve getirilsin. ama tayfur havutçu beşiktaş'ın çocuğudur o yüzden şans verelim demek çok alaturka bu da 4.

JimmyLue dedi ki...

@Gurcan Ulusoy

Yapmi$ oldugun cok acik onyargili yorumlardir.Hakaret diyemem ama agir olduklarini soyleyebilirim.

Ki$isel yorumdan kastim bu idi.Zira herkesin yorumu ki$iseldir tabii ki..

Bunlarin nedenlerini merak etmiyor degilim.

Ben Tayfur fani bir adam degilim, hicbir zaman da olmadim fakat bir adam du$unun;yardimci hoca olarak sezona ba$liyor,kulubeden tribune gonderiliyor,fikirlerine inatci bir adam tarafindan hurmet edilmiyor ama i$ine olan saygisi geregi yahut sevgisi/bagi vs. susuyor, devam ediyor..Sonrasinda gorev ona veriliyor ve ilk macinda yapilmasi gerekenleri yaparak ba$ariya ula$iyor ve konu$uyor.
Sizce konu$mayi hak etmiyor mu ?
-empati.

Ben Tayfur ile bir bucuk yil evvel alakasiz bir yerde alakasiz bir $ekilde konu$tum ve samimiyetini,durustlugunu kesinlikle hissettim..

Ve bir adam sirf Be$ikta$'ta oynadigi icin sevilirse bu tam anlamiyla sacmaliktir.
Sevmedigim,notr oldugum bircok adam oldu..Halen var ve illa ki olacak.

Tayfur Be$ikta$'in cocugu diye $ans almadi.Oyle bir alaturkalik yapilacaksa Tayfur'dan evvel Sametler,Ziyalar,Feyyazlar hatta $ifolar var.

@Shelbyl

$ifo futbolculuk, Be$ikta$lilik anlaminda kesinlikle ayridir..
Ama Tayfur'un tokatindan bahsediyorsan ben de sana ucan tekmeden bahsederim.

Insanlar bazen kendilerini kaybedip sacmalayabiliyorlar.

Feridun Bitir dedi ki...

sifo gelsin seneye, antalyaspor ile yaptiklari hicte kücümsenecek bir basari degil. antalyaspor bir ara duran toplardan en az gol yiyen süper lig takimiydi, meleke söyler dururdu. hem öz be öz evladimiz.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Mumkunse hicbir "evladimiz" gelmesin. Futbol profesyonel bir istir, fazla duygusalligi kaldirmaz.

Liverpool'da Kenny Dalghlish,Milan'da Ancelotti,Barcelona'da Guardiola ve Ajax'ta yüzlerce evlat görev yaptı hala yapıyor , onlar profesyonel değil mi ?

Mantıklı bir argüman ile yola çıkmak lazım.Mesela ben Şifo'nun Antalya'sının Fener maçında kornerden kontra atakta 2'ye 1 yakalanmasını ve 90 . dakika da maçı kaybetmesini unutmuyorum.Böyle bir şey olmaz,profesyonel futbolda 1 kere bile olmamalı ...

Gürcan Ulusoy dedi ki...

lazio maçında niyazi güney ve lucescu da benzerine imza atmıştı ama :)

O pozisyonu hatırlamıyorum ben ama aynı şey değil hocam kaybedecek bir şeyin yoksa yapılır.Kaybedeceğin bir şey varsa yapılmaz.

AQ-47 dedi ki...

Tayfur özelinde süren bu tartışma şu an için bence çok havada almaktadır. Daha sadece 1 maç takımı yönetmş bir adamın ne verip ne veremeyeceğini bilemeyiz. Şahsi fikrim, evladımız olayından çok sıkılmış bir adamım. Şu ana kadar takımı yönetmiş evlatlardan rıza ve ertuğrul'dan bence hiç bir nane olmaz, ertuğrul'un şampiyon olması da beşiktaş'ta devam etseydi başarılı olurdu demek değildir. Potansiyel evlatlarımızdan şifo, feyyaz, sergen ya da meti'in de birşey vadettiğini düşünmüyorum. Tayfur'da ne var anlamıyorum ama diğerlerinde olmayan birşey var. Bence bu sezon ne olursa olsun seneye devam edilmeli. Burda uzun zamandır okuyorum, Denizli'yi hala bu kulübün orasından burasından içeri sokmayı düşünenler var, anlayamıyorum.

Yorum Gönder

Ara