.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

15 Şubat 2025 Cumartesi

SL 24 Beşiktaş - Trabzonspor

Tarih: 15 Şubat 2025 Cumartesi 19.00

Stadyum: Tüpraş Stadyumu

Hakem: Cihan Aydın

24 Yorum:

koşu mesafesi dedi ki...

Beşiktaş’ın muhtemel 11’i;

Mert/Svensson-Emirhan-Felix-Masuaku/Amir-Gedson-Rafa/Muci-Ciro-Rashica olarak veriliyor.

Buna göre; yeni transferler 11’e atılacak derecede göz boyayamamış ama kiradan çağrılan Rizeli Amir; OX, Salih ve Mario’yu kesecek kadar göz doldurmuş! Kadroyu OGS mi yapıyor yoksa Serdar hoca mı?

koşu mesafesi dedi ki...

Muhtemel 11 verenler yanıldı. Eski kadro; OX, Mario, Gedson oyunda. Rafa ve Ciro oyunda. Amir ve Arroyo yedekte. Yanlış görmediysem Ricardo yedeklerde bile yok.

Süper devre arası transferleri olmuş görünene bakılırsa. Scout, gençlik, yapılanma falan filan. Gönderdiğin adam şampiyonlar ligi maçına çıkarken yerine aldığın adam kadroda değil. Yarısını alabildiğin kanat transferin ise yedekte. Belki de OGS’nin de Şenol hoca gibi yeni transferleri bekletme huyu vardır? Bilemiycem.

Trabzonspor’da yeni transfer Sikan ilk 11’de. Kadronun geri kalanı da kağıt üzerinde güçlü görünüyor. Zor maç.

Huzeyfe dedi ki...

Immobile’nin beceriksizliği, Rafa’nın golü yapamaması, gereksiz risk alması ile skor 0-1. Bence çok iyi başlamıştık. Özellikle Mario çok iyi oynuyor. Geçen hafta da iyiydi.

Huzeyfe dedi ki...

Immobile tam bir balon.

koşu mesafesi dedi ki...

Beşiktaş etkili başladı ama golü yiyince çözüldü, paralize oldu. Al Musrati sonrası defanstan oyun kurmayı Mario ve OX ile palyatif biçimde çözen OGS’ye derbi ve Şenol Güneş şoku.

Geçen maçtaki gibi bu takımda performanslar değil CV’ler forma buluyor. Kopmuş maçta gençleri sokunca olmuyor o işler…

Yaa şunu düşünün bu yağmurda, bu soğukta stadyumu dolduranlar bir heyecan istiyor en azından, nerede yeni transferler??

Bu kadar ağır ve yaşlı adamla Trabzonspor’a tabii ön alan presi yapamazsın. Veteran gibi bazıları.

Ciro, Mario, golü yediren Rafa, OX ile bir yere kadar.

İkinci yarı başı değişiklik gelmezse pes diyeceğim!

koşu mesafesi dedi ki...

Beşiktaş belki kendisi de nasıl olduğunu anlamadan maçı çevirdi. Olaya Trabzonspor tarafından bakarsak; bu sezon öne geçtiği üçüncü derbiyi kaybederek enteresan sinyaller vermiş.

Beşiktaş’ın yeni transferlerini çok beğendim. Amir’i saymazsak bir tanesi çok tatlı üçlü çektirdi, diğeri de çok başarılı şekilde tribünden maçı izledi. Şimdi “duyumcu” muhabirler önce malum transferleri allayıp pulladılar. Yeni yeni de bir önceki yönetimin transfer maliyetlerini kötülemeye başladılar. Bu yönetimi kim eleştirecek peki? 1 buçuk adama 7 milyon bonservis ödeyip şubat ortasına kadar 1 dakika oynatamamak başarı mı?

İlk yarı Beşiktaş adına oyun tıkandığında sıklıkla şunu geçirdim aklımdan “x oyuncu büyük takım futbolcusu mu?”. Bu konuya değinmek istiyorum.

Şampiyonluğa oynayan ve her maça (içeride dışarıda) kazanma parolasıyla çıkacak bir Beşiktaş’ta;

Svensson; özverili, mücadeleci ama defanstan çıkarken çok yeterli bir pas istasyonu değil. Yetenekleri kısıtlı ve o da bunu biliyor ve zorlamıyor. Bu da oyunu yavaşlatıyor tabii. Garantici. İdeal bir Beşiktaş’ta oyun kuran bir stoper yanında belki sırıtmayabilir. İstikrarlı ama yaşı da genç değil. Dil bilmesinden vatandaş yapsalar futbolu bırakana kadar kalsın derim.

Felix; ilk geldiğinde taş gibiydi. Şimdi çok pas hatası yapıyor. Saiss ile Omar arasında Omar’a daha yakın oyun kurmada. Ama stoper özelliklerin üst düzey olacak ki takım seni tolere etsin. Yanında tecrübeli stoper yokken büyük takım stoperi hüviyetinde değil. Bir şüphe de onun için oluştu.

Mario; bugün attığı deparla şaşırttı. Yavaş yavaş form buluyor. Acaba bir noktada takım için ön alan Atiba’sı rolüne mi bürünecek? OGS de tutuyor gibi. Ama çok ağır görünüyor.

Ciro; bu formla büyük takım santraforu olabilir mi? Kaç maç sabredebilirler? Mesela yerine giren Semih hiç değilse boğuşuyor ve arkadaşlarına duvar olmaya çalışıyor. Acaba Ciro’yu kaybetmemek için kulübeye çekip 60’tan 70’ten sonra sokmaya mı başlamalı?

BJK4EVER dedi ki...

Dun hepimz oyundan zevk aldik ve sevindik, ama duygusal degil rasyonel bakarsak bu galibiyetler bize hicbirsey katmiyor.
Su an bize faydasi olmayacak, gelecek sene icin de olmuyor. Senol Gunes geldiginde de cok iyi bir 2. yari gecirdik, GS ve FB'yi yendik falan. Sonuc? Kasim'da havlu.
Gecen sene kimsenin takmadigi gibi bir kupa'nin pesinden anlamsizca kostuk, sacma bir kupa'yi gelecegin onune koyduk. Sonuc? Kupa ve ertesi sene kasim''a havlu ve cokus.
Simdi yine aynisini yapiyoruz.
Hicbir genci kazanmiyoruz, kazanmak icin ugrasmiyoruz.
Su an Mustafa veya Semih'in oynamayip Immobile'nin saha'ya cikmasinin aciklamasi yok.
Fahri, Yakup dururken hala Joao Mario'yu izlemenin anlami yok.
Masuaku uzatmayacaksa oynatip Emrecan'a sans vermemenin anlami yok.
Sag ayakli stoperde kim varsa artik forma'yi vermemenin anlami yok.
Su an biz bu haldeyken 5-6 tane 20 yas alti oyuncu'yla cikmamiz lazim maclara, gelecek sene icin kimi kazanacaksak, et mi balik mi gormeliyiz. Tamamen bosa geciriyoruz haftalari.

GS ve FB bu butcelerle, hedefler arasinda caktirmadan Ismail Yuksek, Yusuf Akcicek, Baris Alper, Yunus Akgun'u kazandi. Biz bu hedefsizlikle bu maddi sikintilarla 2 tane oyuncu kazanamiyoruz.Yusuf Akcicek icin oturmus takima geldi falan denmis de. Soluncaki Kostic yeni geldi, stoperdeki Carlos ve Skriniar yeni geldi, onundeki Amrabat yeni geldi. Adamlar gecen sene full 4'lu oynamisken bu sene 3'luye dondu. Neresi oturmus? Hangi oturmus duzene gelmis Yusuf? Genclerin oynamamasi icin 2 arguman var:

1 Gencler yetersiz.
Bence degil. Demir Ege ne yapiyoruz goruyoruz. Kartal Kayra Kayseri'de catir catir oynuyor. Orada catir catir oynayan adam bizde en azindan rotasyona girer. Demir Ege icin de berbat deniyordu, goruyoruz iste yarim sene gercek sans verilince ne oldugunu. Semih'i Ingiliz takimlari istiyor, onlarin takip ettigi adam ama bizim icin yeterl degilmis. Butun scoutlarin ove ove bitiremedigi Fahri Kerem'e de sans vermiyoruz. Demir Ege-Kartal-Fahri Kerem-Semih-Mustafa'yi 5'li paket olarak bir Hollanda veya Belcika takimina versek neler olur gorecegiz.

2 Oturmus kadro'da sans vermezsek kaybolup giderler baskiyi kaldiramazlar.
E simdi bu baskisiz hedefsiz ortamda oynamayacaklarsa ne zaman oynayacaklar. Bunun tercumesi su: "biz bu oyunculara asla sans vermeyecegiz. Su an oynamayacaklar, gelecen sene 'oturmus kadro olunca' (bunun tercumesi Semih ve Mustafa'nin onune tartisilmayacak bir santrfor almak) da yine 10-15 dakika gibi komik sureler verip oyunculari bitirecegiz."
Ben 10-15 dakika gibi komik sureler alip gelisen genc oyuncu gormedim. Ilk 11'de 5-6 mac oynayip kendini gelistirme sansi bulan gencler gelisti.
Gecen hafta AZ GS'yi hasat ederken agzimizin suyu aka aka izlyoruz. AZ bu oyunculari 10-15 dakika gibi komik surelerle sans vererek gelistirmedi. Aman kadromuz oturmus degil sans vermeyelim kaybolmasinlar kafasinda da olmadi. Cikip catir catir oynattilar, sans verdiler. Su bitik Immobile'yi saha'ya atmakla Mustafa ve Semih'i de olumsuz etkiliyoruz. Her mac batiran ve sonraki mac yine ilk 11'de Immobile varken ve sana anca 10 dakika sans veriliyorken o oyuncu'nun cikip bencil oynamamasi imkansiz, psikolojik olarak rahat olmasi imkansiz.
Mesajı düzenle

Huzeyfe dedi ki...

Genç oyuncu konusuna katılmıyorum. Daha doğrusu bazı nüanslar olduğunu düşünüyorum. Sene başında zirveye oynayan, sezon ortasında hedefsiz kalmış bir takımda genç oyuncu süre alması illaki gelişim sağlayacağı anlamına gelmiyor.
Demir Ege filan demeyin yani, Rio Ave’den orta saha oyuncusu alır mı Beşiktaş? 5 milyona satarsak bence müthiş transfer+altyapı başarısı. Aynısını Emirhan’la yaşadık. Yönetime küfretti herkes, o zaman da aynısını söylemiştim bence o da büyük başarı. Kartal da öyle. İzledik, en fazla 3.sıradan rotasyona girer Beşiktaş’ta. Geçin abi.
Semih geçen sene oynadı işte o saçma sapan takımda. Ne kadar gelişmiş? Bu işler böyle dakikayla filan olsaydı, herkes gençleri oynatır transfer yapmazdı.
Manchester United’da bir yığın genç oyuncu var. Hepsi çöp. Oynasınlar mı şimdi sezon gitti diye? Tersi örnek
Liverpool’da sağ bek var Trent’i yedekleyen. Taş gibi.
Genç oyuncu belli hedefi olan, ekolü, düzeni olan takımda oynarsa, kendine bakıyorsa, öğrenmeye açıksa, ekstra çalışıyorsa, kafası basıyorsa gelişir. Bunların hepsinin birden olması lazım. Bu profile en yakın Semih var, onun da hali ortada.
Bugün Beşiktaş’ta Mario’nun oynadığının 10’da birini oynayacak yerli yok. Ki Mario’nun maksimumu Beşiktaş’ın vasatı. Mustafa Immobile’den fersah fersah geride, ve Immobile çöp. Geçen hafta iki defa karşı karşıya kaldı Mustafa, dümdüz gitti vuramadı. Golcü dediğin o topa basar, rakibini yatırır. İlk oynadığı maçtan sezonun bu noktasına kadar aldığı sürede daha iyi diyebilir miyiz Mustafa için? Bence daha kötü. O da öğrenemiyor. Şimdilik.
Beşiktaş altyapısından çıkmış hazır oyuncu yok.
Beşiktaş’ın durumunu da çok abartıyoruz. Aldığımız forvet balon değil Gomez çıksaydı muhtemelen Fenerle aşağı yukarı aynı puandaydık. Bu dandik lig için çok abartıyoruz. İşte Gs, Rize’den kötü oynadı. İki tane sıkıştırdı çıktı. 1’den fazla farkla kazandıkları deplasman var mı aklı başında? Fb yığınla pozisyon verdi, Kasımpaşa kaçırdı. Onlar da kaliteyle kazandılar. Bizim forvete çok iyi transfer yapmamız lazım. Geçen sene acele ettik. Orta saha, defans filan çok sıkıntılı değil. Gedson’u 25-30’a satıp bek, vs pozisyonları desteklersek olmayacak birşey değil.

koşu mesafesi dedi ki...

Beşiktaş’ın hedef maçı Eyüpspor.

Eyüpspor kadrosuna bir bakalım;

Sol bekte Umut Meraş. Yedeği Caner Erkin. Stoperde Robin Yalçın. Orta sahada Tayfur Bingöl. Forvet arkası Emre Mor. Yedeği Emre Akbaba. Santrfor Thiam. Yedeği Umut Bozok. Sağ açıkta Halil Akbunar. Ayrıca orta saha rotasyonunda Dorukhan Toköz ve Hamza Akman.

Şimdi takımı taşıyan yukarıdaki oyuncular ve bu takım Beşiktaş’ın (maç fazlasıyla) sıralamada üzerinde. Beşiktaş’ın maçı kazanıp geçebileceği şüpheli.

Yukarı paragraftaki futbolcuların çoğu büyük takımlarca denenmiş. Bir kısım taraftarca da bu topçu mu, bundan olmaz, bunu nasıl aldınız benzeri söylemlerle beğenilmeyen hatta abartılı eleştiri kusulan isimler haline gelmiş oyuncular. Şimdi öbür tarafta da Rafa Silvalar, Immobileler, Paulistalar ve A Milli takım kalecisi falan var.

Hala mı “‘makastan” şikayet edeceğiz? Senin beğenmediğin Umut Meraş yerine Masuaku’yu koymuşsun. Yarın bir gün transfer imkanı olsa hangi Eyüpsporlu oyuncuya burun kıvırmaz taraftar? Ee demek ki neymiş, mevzu kadro kalitesi değilmiş. Sizlerin beğenmediği Mustafa Hekimoğlu’nu ara transferde istedi Eyüpspor. Futbolcu oynayarak gelişir. Hazır futbolcu da oynayarak form tutar.

Başka bir noktaya taşıyayım tartışmayı; GS’de Barış Alper bek oynatılıyor ama bir şekilde 11’de yer buluyor. Montella da adam yokmuş gibi santrfor oynatıyor da o başka mevzu. Başka takım taraftarları da Beşiktaşlılar Semih’e sallasın diye fırsat kolluyordu zaten, bak Montella haklıymış goygoyları başlatıldı. O zaman, o şartlarda Semih’e forma vermemek yanlıştı! Başka takımdan gelmiş olsa muhtemelen forma bulacaktı onu hissediyorduk zaten. Şimdi Semih Ciro’nun yedeği olarak konumlanmış. Sezon başı sol açıktı GVB ile. Belki de GS’deki Barış gibi Semih’i de farklı pozisyonlarda değerlendirmek lazım. Sağ açık, sol açık hatta bek falan. Yeter ki sahada kalsın. Kuvvet ve inatçılık var. Barış’tan daha teknik bir oyuncu olduğu da aşikar. İşleyen demir ışıldar, oynayan oyuncu gelişir.

Eyüpspor’un hocası Manisa’da bek oynamasa belki bu noktalara gelemeyecekti…

koşu mesafesi dedi ki...

Eyüpspor maçını beklerken biraz planlama yapalım. Tabii öncesinde temsilcilerimizin Avrupa serüveni de var. Neyse, Beşiktaş ne ölçüde yeni ve nispeten genç bir kadro kurabilir yeni sezonda?

Ciro’yu gönderme haberleri çıkıyor ama bir sezonu kalmış olacak. Kariyerli, takıma alışmış, süper yedek elinin altında. Maliyet yüklenip göndermeye değer mi? Risk almaya gerek var mı?

OX da benzer durumda ama o sakatlandığından beri gönderme planı yapılanlardan. İşte onun için bir sezon daha yabancı kontenjanı harcanmalı mı? Tartışılır.

Mario ve Paulista’nın 2 sezonu daha var. Mario önyargıları ufaktan kırılırken, Paulista’nın sakatlık geçmişi düşündürüyor. Bu oyuncuları as olarak kurgulayıp yola çıktın diyelim; bu yaşlarda sakatlık veya formsuzluk yine can sıkar.

Diğer yabancılardan Masuaku’nun sözleşme bitiyor. Svensson, Felix, Gedson, Amir, Ricardo, Muci, Arroyo, Rashica ve Rafa var. 13 yabancının sözleşmesi devam ediyor olacak yanılmıyorsam.

Üzerine Musrati, Muleka, Onana kiralıktan dönecek. Demir Ege, Can, Kartal, Kerem Atakan, Emrecan, Emre ve Tayfur gibi. Oldu mu size 16 yabancı? Gerçi önümüzdeki sezon yabancı sayısının kaç olacağı kesin mi? 14 diye devam ettiğini düşünelim:

16 yabancıdan kaçı, nasıl, kârla mı zararla mı, nereye gönderilecek? Kaç kişilik kontenjan boşalacak da yeni isimler gelecek ve takımın çehresi değişecek?

Muleka mı Ciro mu? Musrati mi Amir mi? Onana mı OX mu? Benzeri tercihler yapılması gerekecek ve belki bu tercihler yetmeyecek. Belki Masuaku’yu uzatalım denecek. Ama devre arasında 3 isim katarken kadroya sezon sonu belki en az 6 isim katılması beklenecek. Peki nasıl?

dominic molise dedi ki...

eyup maci sezonun maci haline geldi. kazanirsak uzun bir sure sonra hedefi olan bir takim haline geliriz ki bu oyuncularin motivasyonu acisindan cok onemli. yenersek 3.luk iddiasi belirginlesir ve sonraki art arda 2 mac inonu'de.

kadroya ilk yazacagim isim hadziahmetovic olurdu bu arada. immobile'nin durumu malumunuz. tam bir 80+ golcusu bu haliyle. top sisireceksin, onuachu indirecek immobile ayagini sokacak. sorun su ki onuachu yok.

koşu mesafesi dedi ki...

Ya buz hokeyi tadında futbol seyri düşük bir maç izleyeceğiz ya da maç ertelenecek veya kar yağışı olmayacak. Çok sayıda ihtimallerden üçü bu.

Eğer federasyonda GS-FB maçına odaklanmaktan başka bir şeyler düşünebilen birileri olsaydı veya varsa şu Eyüpspor-Beşiktaş maçı çoktan Pazar gününe alınırdı.

Yarın okullar tatil ama İstanbul’da şu maçı oynatmaya çalışacaklar. Derbi zaten Pazartesi’ye alınmış. Koy Beşiktaş maçını da pazar gününe. Gerçi Sivas’ta maç saatini değiştiremeyenlerden bu kadar pratik çözümler beklemek çok mu optimist olmak anlamına gelir?

Dolayısıyla oynanacağı şüpheli bir maç için şu dakikada yorum yapmaya çalışmak biraz abes olacak gibi.

dominic molise dedi ki...

bu havada ya doldur bosart oynarsin, ya da geride top cevirirken gol yersin.

immobile, rafa, rashica, joao mario, gedson hava topuna cikmayan adamlar. svensson, masuaku cikip kazanamayan adamlar.
tayyip, udokhai idare eder. entryim bu kadar.

macin skorunu bilemem ama defanstan cikarken gol yeriz.
ilk yari tahminim 1-0.

dominic molise dedi ki...

bir de bu havada uzaktan sut cekilmez mi yahu?
koysana muci. rashica'nin mobile'ye havadan orta kesmesini gormek istemiyorum artik.

koşu mesafesi dedi ki...

Beşiktaş 11’inde galiba 31 yaş altı yani u-31 sadece 4 futbolcu var. Bu teknik ekibin “ya aslında bizim kadro fena değil” yaklaşımına işaret. Demek ki şampiyonluk yarışından saha dışı etmenler sebebiyle kopulduğu düşünülüyor. Oysa çoğu Beşiktaşlı da kadronun yetersiz olduğunu düşünüyordu.

Eyüpspor’da ise daha önce Beşiktaş formasıyla izlediğimiz Caner ve Tayfur ilk 11’de.

koşu mesafesi dedi ki...

İlk yarıya bakarsak; şok bir Eyüpspor golü ve ardından oyunda ve gol pozisyonunda üstün olup skoru çeviren bir Beşiktaş.

Şimdi OGS ne yapıyor? En kariyerli oyuncularıyla Eyüpspor’a Eyüpspor premium modeli uyguluyor. Keyifli bir ilk yarı oldu.

Immobile golcü kısırlığı döneminde. Bir gol atsa rahatlayacak. Bu dönemlerde duvar olup oyuna katılmalı. Asist onun adına olumlu.

İkinci yarı yeni transferleri görmek isteriz herhalde.

koşu mesafesi dedi ki...

Yeni yedek golcü Semih skor yaptı. Eleştirilere kulak vermiş gibi. Pas vermeye çalışıyor sık sık. Acaba Ciro ilk 45’ten sonra performanstan mı çıktı yoksa sakatlık mı vardı?

Şu maçta herkes Rafa diyecek ama gizli kahraman Rashica’ya da bir parantez açalım. Takımla yükseliyor ve takımı yükseltiyor.

Yeni transferlerden sadece Arroyo’yu görebildik. İlk maçı ama açık alan oyuncusu izlenimi bıraktı. Defansa da yardıma gelmeye çalışıyor gibi. Bir de iç saha maçında görmek gerek.

Önemli bir detay. Duran top çalışması. Kornerde herkesin uzak direkte kümelenip topun oraya kesilmesi. Daha sonraki bir kornerde şaşırtmalı ön koşu.

İlk yarıda seyir zevki vardı ama ikinci yarı 3-1 olunca iki takımdaki emeklilikte yaşa takılmayanlar maç bitti modunda vitesi düşürdü sanki.

Beşiktaş görünen o ki sezon boyu 30+lara forma vermeye devam edecek. İki genç transfer, futbol romantiklerinin ağzına bir parmak bal çalmaktan öteye geçmeli. Tabii takım da Avrupa potasının dışında kalmamalı.

Yanılmıyorsam üç transferle bu takım gayet yarışır demiştim. İlginç olan transfersiz haliyle yarışıyor. Bakalım ilerideki haftalarda neler göreceğiz.

koşu mesafesi dedi ki...

Ligdeki 23. maçlarını yapan ve ligin ilk dört sırasındaki dört takımın da ilginç bir ortak noktası var: yedikleri gol 23. Yani maç başına 1 gol yemiş dördü de. Ama FB 60, GS 59, Samsun 37, Beşiktaş ise 36 gol atabilmiş. Dağınık dağılım olmasa her maçı kazanma gol sayısı bir takım için 46 olurdu. Beşiktaş sorunu biraz burada aramalı. Bugün dahi pozisyonlara göre skor çok düşük kaldı.

Lig ile ilgili ilginç bir durum daha; aynı golü yiyen dört takım içerisinde 59 gol atan 60 gol atanın 6 puan önünde. 37 gol atan ise 36 gol atanın 5 puan önünde. Demek ki gol sayısından ziyade ne zaman attığın önemli.

Bu akşamki keyifli maçtan sonra tatsız tuzsuz bir derbi bekleyenler elini kaldırsın!

Huzeyfe dedi ki...

Bence çok acayip bir istatistik yediğimiz golün aynı olması, hiç tahmin etmezdim açıkçası. Ayrıca sorunu ısrarla geride aramamıza (bek, stoper) rağmen aslında önde olduğunu gösteriyor.

GVB geçiş haricinde bir hücum planı oturtamadı, Immobile şapkadan tavşan çıkaran bir tip değil, Semih sophomore slump’ta ve biz hedefleri kaçırdık. Dün Beşiktaş o sahada muazzam top oynadı. Joao Mario’ya küfrediyorduk, haldır haldır gidip gelip 80 metrede oynamak yerine kompakt dizilip takım halinde oynayınca inanılmaz değerli bir oyuncuya dönüştü. Pas kalitesi, pas opsiyonun oluşturması, oyunu açması filan 10/10. Hatları kırdığımız hemen her pozisyonun mimarıydı Mario. Gedson’u deli dana gibi ceza sahasına koşturmaktan vazgeçince beklere destek verdi, orta sahada boşlukları kapattı. Bir de galiba Musrati hiç bize uygun profil değilmiş. Ox-Gedson-Rafa orta sahasıyla oyuna hükmediyoruz kaç maçtır.
Böyle kayıp sezonların ikinci yarılarını daha önce de yaşadık (Çalımbay, ŞG ikinci gelişi) temkinli olmak lazım ama oyunu çok beğendim ben. İzlemekten keyif aldım, Beşiktaş harika seri paslar yapıyordu. Direkt bireysel performanslar değil, takım halinde çok iyiydik. Bence bu iyi bir emare. Solskjaer büyük takım oyunu oynatıyor Beşiktaş’a. Buna sezon sonunda gençleri ve yeni transferleri eklemesi lazım ama oyun oturursa bence olabilir. Bir diğer nokta da sahada ortalama IQ baya yükseldi. Bunda ısrar etmeli bence hoca. Ve gençler bu noktaya çıkmalı.

koşu mesafesi dedi ki...

Şimdi sırada kupadaki Antalya deplasmanı var. Sürekli değişen formatıyla meşhur kupada bu sezon Avrupa Liglerine (ŞL, AL, KL) özenilmiş. Bundan ötürü Beşiktaş son maçını grubundaki tüm takımlarla beraber salı günü 15:00’te oynayacak. İştekilerin, okuldakilerin kolay kolay izleyemeyeceği bir saat. Bu formatı Avrupa’dan kopyalıyorsun sonra ışıklandırması olmayan takımlar yüzünden son maçları gündüze alıyorsun. Sivas soğuk dendi gündüz oynayalım dendi reaksiyon alınmadı. Şimdi sadece emeklilerin seyredebileceği bir saatte maç olacak. İnsanların çoğunun dekoderi yok. Açık kanaldan maç imkanı da böyle bir format yüzünden izlenme oranı düşük hale getirilecek.

Dönelim çoğu kişinin izleyemeyeceği maça;

Grupta ilk 2 takım çeyrek finale çıkıyor. Hesaplamalarıma göre Antalyaspor 2 farkla kazanırsa Beşiktaş’ın elenme ihtimali yüksek. Hatta tek farklı mağlubiyette dahi diğer takımların farklı galibiyetleri Beşiktaş’ı ilk 2’nin dışında bırakabilir. Dolayısıyla bir bakıma ufak bir skor avantajıyla ancak elenme ihtimalinin de hiç uzak olmadığı bir 90 dakikaya çıkacak Beşiktaş.

Bu maçta rotasyon olmalı mı? Ne kadar olmalı? Ben son maçta yorulan 30+ oyunculara dikkat çekerek; 5 + 6 modeli önereceğim;

30+ 5 tecrübeli isim; Masuaku, Svensson, OX, Mario, Rafa 11 başlasın ki son maçlarda tutturulan üstün ve kontrollü oyun bir anda kaybolmasın.

Kalede Ersin, stoperlerde alternatifsizlikten Talha ve Felix, OX’un yanına yeni transfer Ricardo, sağ açığa yeni transfer Arroyo, santrfora da Semih olsun.

Oyunun seyrine göre; Fahri, Hekimoğlu, Salih, Amir girebilir. Muci ise ilk girecek oyuncu olarak hazırlanmalı.

koşu mesafesi dedi ki...

Beşiktaş’ın gelecek sezon yarışta kırılganlık meselesini çözmesi lazım. Şimdi liderle arada 22 puan var. GS derbisi öncesi 5 puan (maç eksiğiyle aslında 2 puan) gerideymiş. Bir deplasman mağlubiyetinin ardından fark 8 puana (aslında 5 puana) çıkıyor. Sonra “anlaşılamayan” bir kırılma yaşanıyor ve üst üste puan kayıplarıyla yarıştan kopuluyor. Oysa FB ligin başında Beşiktaş’ın gerisinde, fakat liderden de 8 puan geride olmasına rağmen kırılma yaşamıyor ve yakın zamanda farkı 6 puana indirip takibine devam ediyor. Sanki kadro genişliği burada önemli bir etmen. Özellikle peş peşe sakatlıklarda ve formsuzluklarda.

Mesela GVB dönemi için neler söylendi neler? Bir klasik “hoca takımı hiç çalıştırmamış”lar. Sonra paralar ödenmiyor dendi. Malum yönetim krizi ve gelinen nokta…

Beşiktaş şimdi puan tablosunda rakibi görünen Eyüpspor’u yendiği hafta Samsunspor da sürpriz bir mağlubiyet aldı. Bu sefer kırılmayı başkaları yaşayabilir. Ligde dördüncü sıra konferans ligi, üçüncü sıra avrupa ligi anlamına geliyor.

Kararsız kaldığım nokta; bu sezonki avrupa macerasını gördükten sonra acaba bir sezon tüm kapasiteyle konferansa asılmak avrupa liginden daha mı mantıklı olur? Yapılanma süreci deyince işin uluslararası boyutunda basamakları doğru ayarlamak da önemli. Tabii köprünün altından daha çok sular akar veya bir bakmışsın bu sezon da ulusal kupayı alıvermiş takım!

dominic molise dedi ki...

ar paharazon isimli bir yazar ersin destanoglu basligina bugun "yavsak blabla" icerikli bir entry girdi. rahatsiz olan varsa sikayet edebilir mi rica etsem. beni engelledigi icin goremiyorum ;o(

koşu mesafesi dedi ki...

Türkiye Kupası’nda çeyrek finale çıkan takımlar belli oldu. GS’nin az kart görerek Başakşehir’in üstünde yer alması kupanın esprisi oldu. GS-Konya maçı 0-0 bittiği durumda elenecek olan Başakşehir ve Eyüpspor ise kendi maçlarında berabere kalarak birbirlerini kupanın dışına itmiş oldular. Mevcut durumda belki son dakikaları daha riskli oyunlar şeklinde izleyebilirdik ama olmadı.

Şimdi Türkiye Kupası kuraları çekilecek ve grubu 2. tamamlayan GS sebebiyle çeyrek final derbisi olası.

Diğer taraftan, Beşiktaş lig hazırlıklarını sürdürüyor. İlk hedef dördüncülüğü sağlamlaştırıp üçüncülüğe uzanmak.

koşu mesafesi dedi ki...

Beşiktaşlıların gönlü bugün şampiyonluk mücadelesi vermek isterdi ama üçüncülük için kritik bir maça çıkıyor. Bu hafta Samsunspor da Göztepe ile oynayacak. Dolayısıyla üst sıraları ilgilendiren bir mücadele Kayserispor müsabakası. Kartal oynarsa iyi izleyin.

Beşiktaş kanadında ise ilk 11’de küçük sürprizler bekliyorum.

Yorum Gönder

Ara