Niye teknik adam hemen gelsin, panik transferlerden agzimiz yanmadi mi?
Niye bu stres ve acelecilik anlamiyorum. Bizim icin sezon bitti. Kabul etsek de etmesek de bitti.
Ligde hoca ve 3-4 saglam transfer gelse bile en fazla 3. olursun, ki bu kadroyla da 3. olabilmelisin. 3. olsak bile Avrupa Ligi'ne katilmak bizim icin gelecek sene arti mi eksi mi o da tartisilir.
Kupa desen, hoca ve transferler gelse bile kupa'yi alabilmen FB ve GS'nin cikma ihtimali ve onlarin motivasyonuna bagli. Karsisina cikarsa ve ciddi'ye alirlarsa sansin yaver gitmedigi surece eleyemezsin. Cikmazlarsa da gecen seneki gibi yarim yamalak kadro'yla da alirsin o kupa'yi.
Avrupa'da kendimizi ilk 24'e atsak bile play-off'ta cikamazsin, onu hasbelkader gecsen bile sonraki turda elenirsin, bir sekilde cikmaz sokaga cikar.
Hedeflerin bittigini ve yapilanmaya gitmemiz gerektigini niye kabul etmiyoruz anlamiyorum. Gecen sene de bir kiytirik kupa ugruna 5 aylik donemi cope attik. Aldin kupa'yi, hatta ustune super kupa'yi da ne oldu? Perisan haldesin.

Bu saatten sonra yapilanmaya gidilmeli. Gelecek sene takimi calistiracak hoca'yi bulurlarsa getirsinler, yoksa boyle devam edelim. Bu sene'yi kurtarmak (ne kurtaracaksak artik) icin de transfer yapmasinlar, gecen sene'den ders alalim.
Serdar Topraktepe de benim icin hayal kirikligi. Gecen sene de bu sene de birsey katmiyor takima. Gecmissen bu takimin basina oyle ya da boyle, farkli birseyler beklerim. Formasyon ayni, oyuncu tercihleri ayni, gecen sene de oyle bu sene de oyle. Benim beklentim cift forvet Semih-Mustafa'yi gormek mesela. Sag kanatta Yakup Arda'nin oynamasi. Solbekte gelecek sene takimda olmayacak Masuaku yerine Emrecan'i gormek. Olabilirsek Demir Ege ve Kartal'i geri getirip oynatmak. Formasyon anlaminda 3'lu veya cift forvet denemek.
Omrumde bu kadar ayni seyi her seferinde sonuc almadan israrla tekrardan denenen bir durum gormedim. Birazcik insanin kendi fikirleri olur, cesareti olur.

Teknik direktör konusunda acele etmemek gerektiği düşüncesine katılıyorum fakat bu durum biraz da mevcut adaylar ve sezon sonu için düşünülen adaylar listesine bağlı. Her ne kadar scout şefi sıfatıyla gelecek olsa da, anlaşılan Alman "futbol aklı"nın bu konudaki raporuna güvenmek, en azından veto edeceği bir iş yapmamak lazım.

Benim transfer döneminden ve sezonun 2. yarısından öncelikli beklentim takımı "sezon başında 2-3 takviyeyle yarışır" duruma getirmek. Bunun için de aksiyon planım şöyle olurdu:

1) Scout şefiyle imza.

2) Onana, Chamberlain ve Masuaku'dan çıkış.

3) Sol açık, sol bek ve stopere 3 scout transferi. Sol açık herkesin malumu. Sol bekte Masuaku'nun durumu malum. Stoperde de Paulista ve Tayyip'den düzenli bir katkı beklemek pek mümkün görünmüyor.

Sezon ortası ve mevcut bütçe düşünüldüğünde belli oranda riskler olacağı kesin ama hiç risk almamak daha da büyük risk. Mevcut oyuncuları da yükseltebilmek ve sil baştan lazım kafasından çıkmak için transfer gayet mantıklı.

İsimler ve fırsatlar önemli tabi ama totalde 10 milyon euro civarına şu 3 mevkiyi kapatmayı deneyip en azından 2'sini kapatabilirsek bence güzel iş olur.

4) Teknik direktör. 4. sıraya yazma sebebim ilk paragraftaki listelere bağlı oluşu.

İşler iyi giderse sezon sonuna Şenol Güneş'li 22/23 sezon sonu gibi girmek ana hedef olmalı. Berbat bir transfer sezonuyla hiç edilse de "2-3 takviyeyle yarışır, hatta kazanır" durumdaydık. O duruma tekrar gelmek ve oradan tekrar denemek realist bir plan.

Kardesim optimizmine hayranim. Dun Bodrumspor’u zar zor yendik, o da rakibin bizden cok daha iyi oynadigi, daha fazla ceza sahasina girdigi macta. Bilmemkac mactir galibiyetimiz yok ligde. Rakipler neredeyse puan kaybetmiyor, 95-100 puanlarda geziyor. Daha ilk yari bitmek uzereyken 20 puan fark koymuslar, kalkissin birkac takviyeyle yarisiriz diyorsun falan.

Herkesin mac izleme sebebi farklidir, ama bu takimin zevk verecek hali falan yok. Antrenor ve 2-3 takviyeyle de olmaz zaten. Gecen sene panik transferleri ve Santos sacmaligiyla dunya kadar zaman ve para kaybettik zaten. Taraftarin gonlu olacak diye gelecegimizi cope atmaya gerek yok.

Murat hocanın da Hatayspor’un başına geçmesiyle Sergen hocanın gelme ihtimali oldukça sıfıra yakınlamış oldu. Antalyaspor bile Alex gider gitmez yeni hocasını buluyor. Beşiktaş camiası bunca zamandır hoca bulamıyor. Normal mi bu?

Eski başkan geldiğinde devre arası yapılan transfer baskısı niye bu başkana yapılmıyor? Futbolcu transferini bırak daha ortada hoca yok!

Sonra Al Musrati ile Muci transfer fiyaskosuymuş gibi davranılıyor. Muci tam gelecek yatırımıydı işte. Ama taraftar başarıya aç. Bekleyemiyor. Al Musrati’nin de etrafında ara pas isteyen, defansın arkasına sarkan oyuncu tipleri lüzumu var. Gedson onun hantallığını törpülüyor ama şöyle bağlantı yapabilen ve defansla ofansta aynı derecede etkin bir “8 numara”yla Al Musrati de oyununu bir üst seviyeye çıkarabilir. Gereksiz transfer denmiş olsa da Ndour belki de bu arayışın bir tezahürüydü.

İsteyen yapılanma, planlama bekleyebilir. İsteyen de başkanın, başkan adayıyken bahsettiği transfer sözlerinin takipçisi olabilir.

Bir santafor, bir bek ve bir kanat mıydı? Sanki bir de sağ stoper lazım ama madem yatırımlık Bahtiyar var, formu düşene kadar devam etsin. Sonraki sezona Paulista’ya güvenip başlamak ne kadar rasyonel olur bilemiyorum.

Soru: Sergen hoca a planı ise b planı 180 derece zıt bir futbol aklı mıdır?

Sezon sonuna kadar Ciro, Rafa, sağlamsa Paulista, Masuaku vs forma giyecekse bunların başlarına bir teknik direktör koymak geleceği çöpe atmak mıdır?

@koşu mesafesi

soruna kestirmeden cevap vereyim. Beşiktaş siyaseti, son yıllarda foseptik çukurundan hallice olmaya başladı. Herkes seçimi kazandıracak ya da en azından kaybettirmeyecek şeyleri söylüyorlar, ya da söylemekten kaçınıyorlar. Sergen meselesi de tamamen Beşiktaş siyaseti ile ilgili. Sergen Yalçın'ın istifasına giden süreci hatırlayan bir yönetici adayı, bir daha Beşiktaş teknik direktörlüğü ile Sergen Yalçın'ı yan yana bile getirmemeli. Ama işte niye olduğunu bilmediğim şekilde, hem medyada hem taraftarda Sergen Yalçın ile ilgili o kadar yüksek bir konsensus var ki, başkan adayları da kendisini seçim kozu yapıyor. Sonra Sergen Yalçın'ın gelmeme ihtimaline karşı da "B planımız var" diye gayet kullanışlı bir söylem yapıyorlar.

Muci ve Musrati çok yüksek bedelle geldiler Beşiktaş'a. Ama Beşiktaş tarihindeki en fiyasko transferler listesinde ilk 10'da yer almazlar bile. En bunu değerlendirecek kadar süre geçmedi. Ama yine herkesin konsensus ile birleştirdiği "bir önceki yönetime çakma" meselesinin aparatı olmuş durumundalar. Beşiktaş'ta bir süredir bir önceki yönetimin oyuncusunu boklama geleneği başladı. Bu çok çok feci bir durum. 3 yılda bir başkan değiştiren bir kulübün yalnız kendi transferleri ile başarı yakalama ihtimali 0. Bu yüzden bu foseptik çukuru düşünceden bir an önce sıyrılmak gerekiyor.

Beşiktaş Serdar Topraktepe ile devam etsin tamam da, hepimiz biliyoruz ki arka arkasına Samsunspor ve Athletic maçlarında 0 çektiğimizde alel acele yine hoca arayacağız. Bunun aksi bir durum olursa "vay aq" diyip yutarım bu lafımı. Ama böyle olacak. Bu yüzden acil olarak hoca işi çözülmeliydi. Bence geç kalındı. Özellikle Athletic Bilbao maçı düşünülmeliydi.

Zaten şunu da anlamıyorum. Bu sezon ligi ilk 3'e girmeden, Avrupa'dan iki maç sonra elenerek, kupayı da alamayarak bitirirsek seneye gelmesini beklediğimiz o şakşaklı hocayı nasıl ikna edeceğiz? Beşiktaş bu sene de bir şeyleri başarmalı ki gelecek hocaya bir meydan okuma sahası bıraksın.

İki tane alternatif paket sunalım başkanın eski adaylıklarında ve en son adaylığında verdiği “vibe”dan;

Teknik direktör Guti
Stoper Montero
Bek De Cuyper
Santrafor Romulo


Teknik direktör Üzülmez
Kanat Ghezzal
Bek Caner
Santrafor Onuachu

Hangi transfer paketi sizi daha çok heyecanlandırıyor?
Ya da farklı soralım; hangisi bu lige daha çok gider? Hangisi daha çok iş yapar? Hangisi kısa vadeli, hangisi uzun vadeli çözüm olur? Mayıs seçimine kadar hangisine gitmek mantıklı olur?