Geldik derbi gününe. Gs tarafı için 5-0’ın rövanşına. Beşiktaşlılar ise Lyon deplasman galibiyetiyle moral bulmuş şekilde çıkacak.

Lyon maçı olmasa Gsliler bu kez biz fark atıcaz modundaydı. Şimdi biraz temkinli olabilirler. Gerçi çift santraforla çıkarlarsa maça temkini elden bıraktıkları anlamına gelir.

Gs sezonun ilk aşamasında Avrupa’da “köy takımları”yla ligde ise sürekli iç sahada oynamaya doyamadı. Beşiktaş’ın fikstürü ise daha zorluydu. Sezon başı 5-0’ını rehavetle açıklayan Gsliler için isabetli bir seviye test etme maçı olabilir. Tabii Beşiktaş’ta önemli eksikler mevcut.

Okan hoca Beşiktaş karşısına Anadolu takımına karşı çıkar gibi 11 çıkarmış. Hem çift santrafor hem 4-4-2 hem de Barış Alper sol bek.

Beşiktaş’ta Semih ve Mario 11’de. GVB şu Gs dizilimine gidip de Mario’yu sağa koyarsa hata olur gibi geliyor. Normalde Rafa forvet arkası daha etkili deniyor ama sol bekte Barış Alper varken orayı Mario yerine Rafa ile zorlamak daha mantıklı gibi. Bir ihtimal daha var: Semih ile Kaan’ı eşleştirmek yerine Semih sağ açığa atılıp efsane Semih/Barış Alper güreş sekansları da izlenebilir.

Süper kupada çift santrafora dönen Gs fark yemişti. Ama Batshuayi - Oshimen farkı var şimdi.

Bakalım kadrolar sahaya nasıl yansıyacak?

Okan’ın orta sahada aldığı riski değerlendiremedik çünkü Mario o alana girip ekstra pas/şut işini yapamıyor. Gedson 1-0 gerideyken alan bulamıyor. Rafa sağda. Çözüm basit aslında. Musrati-Cher Mario-Muçi. Rafa ortaya.

Bu yan top işini çözmemiz lazım. İki tane böyle gol yenmez.

Yenildik ama öyle çokda gs nin beklediği gibi olmadı. Biz daha iyi mantıklı oynayan taraftık. Evet ndour yerine vaktinde musrati değişikliği iyi olabilirdi çok son 15 dk baya yorgunluk emaresi gösterdi. Bizim takımın kadro genişliğini, sakatları, yorgunluğu ve hakemin kararlarını göz önünde bulundurursak adamlardan daha iyi oynadık diyebiliriz.

Olan oldu artık zor maçlar bitti. Önümüze bakalım. Eksiklere çalışmak lazım.

Yani kolay kolay hiç bir mağlubiyette "hakem faktörü"nü birinci sıraya yazmam. Hakem faktörü benim için hava durumu gibi bir şey. Bazen iki takıma da, bazen de tek takıma avantaj sağlayabilir. Oyunu hakemden ayrı değerlendirmek gerektiğine inanırım.

Fakat en nihayetinde hakem "canlı" bir varlık. Bir zekası var, gözü var, kulağı var. Yapılanı anlayacak kadar IQ'su var. Ya da olduğunu varsayıyoruz.

Aynı iki pozisyonda bize faul vermeyip, devamında rakibe faul vererek, first class bir 6 numaranın yapacağı oyun katkısını sağladı rakibe. Tam 50 metre diagonal pas attı. Bunun başka bir izahı yok, resmen topu bizden aldı, tek topla bizim yarı alana adrese teslim top gönderdi. Ha biz duran topu daha iyi savunmalıydık. Kabul. Lakin odan da izin vermedi ki. Kaleci baraj kurarken oyunu başlattı.

Sanchez'in yumruğu hadi es geçiyorum, kenarda köşede bi yerdeydi. Görmedi. Fakat gözünün önünde aynı adamın kavala tekmesini nasıl göremez? Geçtim kırmızı kartını faul bile vermedi. Bu pozisyon alelade bi yer değildi üstelik. gs'nin ilk golünü attığı yerden daha yakındı kaleye mesela. Orada verilen faul ile burada verilmeyen faulü karşılaştırınca resim daha net tamamlanmıyor mu?

Barış'ın ilk sarısında da kırmızı vermedi. Hadi ona da eyvallah. E be kardeşim aynı adam Semih'i sırtından çekip indirince niye ikinci sarıyı vermiyorsun?

GS neredeyse her pozisyonda bir şekilde faul aldı. Haklarını yemeyelim, haksız kazandıkları faulleri de çok iyi kullandılar. Biz de zaten duran toplarda Hakan Arıkan'lı dönemlerdeki gibiyiz. Penaltıdan daha garanti duran toptan gol atmak bize.

"Bu maç adil bir hakemle yönetilse biz kazanırdık" diye iddialı bir cümle kurmak istemiyorum. Bizim de çok büyük defolarımız var. Fakat bunun aksini de ispatlayamıyoruz ki. Gerçekten gole giden adamı düşürüp kırmızı kartı almayan, kaval kemiğe tekme atıp faul bile verilmeyen takımın normal bir hakem yönetimiyle nasıl bir oyun oynayacağını öngöremiyorum ki ben.

Pozisyonsuz kör dövüşü bir maç olacaktı ama yan top zaafımız ve saçma sapan hakem performansı ile ihale bize kaldı.

0-0 gitse son 30 dakika muhtemelen maç bize dönerdi. GS'nin nefesi çok kuvvetli değil bize göre ama saçma sapan bir duran top golü işi bozdu. Geçen seneden bu seneye tek kötüye giden olayımız duran toplar. Buna bir çözüm üretilmesi gerekiyor çift taraflı olarak.

Hakem, Icardi pozisyonunu vermeyerek hem maçı ortada bıraktı hem de bizim hakemle ilgili serzenişlerimizi tamamen taça çıkardı. Eski dönemin popüler hakemleri de böyle yapardı. 80 dakika doğrarlardı. Sonra saçma sapan bir penaltı veya kırmızı kart verip rüzgarı tersine çevirir, gündemi kilitlerlerdi. Aynısını yaptı maçın hakemi. 0-0 olsa nefes almadan verirdi o penaltıyı.

Bu Çakır jenerasyonunun ardından gelen ve gençlerle Çakır jenerasyonu arasında kalan hakemlerde temizlenmeli. Ayrıca eskiden MHK görevi yapanlara da görev verilmemeli. Tamamen gençlere ve yeni isimlere doğru gidilmeli. Şu 3-4 seneden daha kötü olamaz.

Bir de saha dizilimi olayımız var. Bence Rafa kenara gitmemeli. Gerekirse Mario sağa geçsin. Zaten Portekiz milli takımında filan da sağ açık kullanıyorlardı Q7 yerine.
Ndour'da 60 dakika filan kullanılmalı. Süresi uzayınca oyundan düşmeye ve saçmalamaya başlıyor. Salih cidden fark yaratabilir.

@Zaitsev
Hakem yorumun muazzam.

Gs maçında bence hoca oyunu doğru okuyamadı. İlk planı sıkıntılıydı, ayrıca genel olarak hocanın ilk planında fazla ısrarcı olduğunu düşünüyorum.
Rafa kenarda olunca hem ortadaki etkinliğimizi kaybediyoruz hem de kanattan çok hücum yiyoruz. Bunda ısrar etmenin anlamı ne artık ben bilmiyorum.

Kenarda rotasyon darlığını düşününce belki de böyle rakibin topu verdiği maçlarda Mario’yu 8’de Gedson’u kenarda denemeliyiz. Bence bu tarz bir hamle işe yarayabilirdi Gs maçında.

Mın ikinci yarısını izlerken 60’a kadar atamazsak 2’yi yeriz 3-1 biter diye geçti içimden. O arada bir tane pozisyon bulduk ve atamadık.
Hocanın 2-0’a kadar beklemesi, sonra yaptığı değişikliklerle oyunun geriye gitmesi yine soru işaretleri.

Ben açıkçası biraz soğudum hocadan. Yine önyargısız olmaya çalışıyorum ama sene başındaki gibi umutlu de değilim.

Immobile 2 maç yok. Şayet hoca oynatırsa semih için fırsat. Zaten denemediği bir bu formasyon kalmıştı. Bunu da görmüş oluruz.

Gs çok iyi iki forveti ve atletik kenarları olduğu için üçlü deniyor. Keşke biz de kanat yokluğunda baklava filan denesek. Sadece diziliş değişikliği, 11’i değiştirmeye gerek yok.