.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

8 Kasım 2024 Cuma

SL 12 RAMS Başakşehir FK - Beşiktaş

 


Tarih: 10 Kasım 2024 Pazar 19.00

Stadyum: Başakşehir Fatih Terim

Hakem Hakkında Bilgi: Turgut Doman (BJK Karnesi  1G 0B 0M)

Eksik Oyuncular:  Necip Uysal, Ciro İmmobile  / Olivier Kemen

27 Yorum:

koşu mesafesi dedi ki...

Gs maçından bu maça kadar Beşiktaş iki maç daha yaptı ve ligde Kasımpaşa'ya yenilerek şampiyonluk yarışında geriye düştü ancak Avrupa'da ikinci galibiyetini alarak kötü havayı biraz dağıttı.

Başakşehir maçına gelmeden Beşiktaş'taki genel tabloya bir bakalım;

Lig yarışı;
1-Pesimist bakış: geçen sezondan beri standartlar o kadar yüksek ki puan kayıplarının telafisi yok. Bak bir anda 8 puan geriye düştün. Ligin birincisi öyle maçlar geçiriyor ki 8 de kapanır 18 de diyecek done yok elinde. 10 kişi Trabzon'a, ligin alt sıralarındaki Antep'e son dakikada verdiğin puanlara yanarsın işte. Gs deplasmanı mağlubiyeti olabilir, sezonun ikinci yarısında evinde yener telafi edersin. Ama reaksiyon vermen gereken müteakip iç saha maçında Kasımpaşa'ya kaybetmeyeceksin! Bu kolay puan kayıplarının nedeni de belli; dar kadro. Kadronun alternatif yetersizliği.

2-Optimist bakış: Ligin anlık birincisi, akıl almaz bir fikstür ile sanki her maçı evinde oynuyormuş hissiyatı oluştu. Dolayısıyla puan farkı "suni" olabilir. O yüzden puan farkı açılmadan seri yakalanırsa bu ligin altından daha çok sular akabilir.

Avrupa ligi; ilk 8 çok zor, ilk 24 mümkün. Enteresan biçimde ligdeki durum yetmemiş gibi burada da fikstür mağduru oldu Beşiktaş. 8 maçın 5'ini deplasmanda oynayacak. Avrupa hedefleri için 8 maçın sonundaki duruma ve devre arasında nitel veya nicel takviyelere bakıp karar vermek gerekiyor galiba.

İki kulvarda da sıkıntı ve çare aynı kapıya çıkıyor. Bu takımın ilk 11'i yeterli olabilir ancak tek kulvarda yarışsa dahi sakatlık/ceza durumlarında takımın dengesi kolayca bozulabiliyor.

En temel örnek; iki takımın (Fb ve GS) santrafor rotasyonu:
3. tercihler Cenk veya Batshuayi Beşiktaş'ta olsa muhtelemen GVB "Aaa bu Semih santrafor da oynuyormuş" diye yeni keşif yerine Immobile yokluğunda direkt onları yazardı tahtaya.

Bir takım, müzmin sakat kanat oyuncularını (N'Koudou ve Ghezzal) dahi arayacak denli orantısız kadroya sahip olur mu hiç???

koşu mesafesi dedi ki...

Son durumlara göre; Beşiktaş:

Mert/Svensson-Paulista-Felix-Masuaku
Gedson-Musrati-Rafa
Rashica-Semih-Muci

Kadrosuna dönebilir. Devre arası yatırımının üstüne Rafa ve 2 stoper eklenmiş takım. Hücum hattının gençliği, üzerine yatırım yapılırsa 2 seneye büyük bonservis getirisine dönüşebilir.

Beklerde Svensson kendisine (Anadolu’dan Aybaba transferi olmasından ötürü) yetersiz diyenleri utandırsa da Masuaku hala kafa karışıklığına sebep oluyor. Svensson’da istikrar var iken Masuaku’nun geçen sezona kıyasen bu kadar maç arka arkaya oynayabilmesi de oldukça şaşırtıcı. 3 maçta 1 sakatlanır gibi bir algı oluşmuştu oysa. Ama kim geçen sezonki Masuaku’ya güvenip sol beki bu kadar alternatifsiz bıraktı?

Aslında devre arası Beşiktaşlı Adriano’nun bir iki tık altı bek bulunsa bile hem sağ bek hem sol bek yedeklenebilir. Devre arası üç transfer yapabileceksin deseler: bek, kanat ve farklı tip santrafor olmalı bunlar. Semih santrafora çekilecekse de iki kanat.

Kadroda olup forma bulamayan “kanat oyuncusu” Can vardı di mi bir de?

koşu mesafesi dedi ki...

GVB’nin Mario inadı devam ettiği gibi muhtemelen Hollandalı mantalitesiyle sayısız yan pas yapınca rakip takım defansının boşluk vereceğini düşünüyor.

Misal Gs de gram top oynamıyor ama ligimizin eski usul orta-kafa gol stratejisiyle maç kazanıyor. Weghorst mutsuz ise devre arası alınabilir aslında. Beşiktaş’tan da MUFC’a devre arası gitmişti neticede. GVB’nin hemşehrisidir gelsin.

Hadi elinde oyuncu yok diyelim. Pek yok da zaten. Mario’yu ortaya Gedson’u kanada çek. Bir değişiklik yap. Böyle gol de zor pozisyona girmek de.

Musrati çok formda ilk yarı. Paulista vasat altı. Maç Rashica’lık gibi. Ndour da girebilir.

YSY dedi ki...

Benim anlamadığım malmö maçında en azından maça asılan takım niye burada aynı refleksi göstermiyor. Kaldıki adamlar bizden bir gün az dinlendiler ve danimarkadan geldiler.

Herşeyi anlıyorum ama bu motivasyon düşüklüğünü anlamıyorum. Acaba gs samsuna puan bırakmayınca moraller mi gitti ? Her ne olursa olsun 10 puanda geri düşülse asla mücadeleyi bırakmamak lazım. Bu gözler 11 puandan verilen şampiyonlukları gördü.

Zaitsev dedi ki...

Hocanın içindeki Şenol Güneş ortaya çıkmaya başladı. Sadece pas yapan ama rakip basmadıkça ileri gidemeyen bir takım.

Ayağa pas yapan bir takım yaratma isteğini anlamak ile beraber kanatları işletmeden sadece pas yaparak bu ligde bir yere varamayız. Çünkü 18 takımdan 3-4 tanesi hariç hepsi kendi sahasında bekleyecek biz gidelim diye. Bizde yan pas yaparak hiç bir yere gidemeyiz.

Oyuncu değişikliği mevzusu da çok kötü. Forvet varken bile pozisyon bulamayan bir takımı 4-6-0 taktiğine döndürdü. Takım Mustafa ve Salih girene kadar pozisyon bulamadı. Serdar hoca olur, yönetim olur. bunu hocaya anlatması lazım. Yoksa ilk 4 bile zor görünüyor.

Bu arada hakemler yine süper işler yaptılar. Fener'in ilk 3 golü normalde bir bahane iptal edilebilecek goller. Hepsini kılıfına uydurup verdiler. GS'nin aleyhine de 2 tane olmayacak penaltı uydurdular. Bu şekilde Fener'e kıyak, GS'ye ise haksızlık yapılmış oldu. TV programlarında ise Fener'in pozisyonlarını gayet güzel kılıfına uydurdu yayıncı kuruluş.

Bu ligin bilinen hakemlerde ve bunların abileri olan yorumculardan kurtulması lazım.

koşu mesafesi dedi ki...

3 lig maçında arka arkaya puan kaybının ardından camia şampiyonluktan yine sonbaharda koptuk moduna girdi. Peki bu doğru mu? Beklenen şampiyonluk rakiplerinden turuncu-kırmızı takımla 10 puan fark, onun takipçisiyle 5 puan fark. Başka bir bakış açısıyla 4 maç ve 2 maçlık mesafe var.

Fark kapanmaz diyenler geçen seneki takribi 100 puanlık lig yarışından hareket ediyor. Kime puan kaybedecek bu takımlar deniyor.

Beşiktaş neredeyse bir haftada yarıştan koptu! Gerçekten koptu mu? Kopmak algısal mı psikolojik mi?

Gs deplasmanında yüzde 61 oranında topla oynayan Beşiktaş, Avrupa'da liginin şampiyonu Malmö'yü yenip öne geçtiği Kasımpaşa'ya ve yorgun Başakşehir'e nasıl puan verdi?

GVB için durum kötü çünkü deneme yapabilme lüksü olmayan bir yarışın içine girdi. Kendisinin de garip takıntıları var gerçi. Ajax deplasmanına çıkardığı 17'lik santraforu kötü bir 45 dakika ardından silmek gibi. Rafa Silva dışında şapkadan tavşan çıkaran tek hücum oyuncusu Semih'i kulübeye hapsetmek gibi. Futbolculuğu mazide kalmış Mario sevdası gibi.

Kadro yetersiz ve dar deniyor ama tekrar düşünelim. Geçen senenin istikrarsız sol bekini tüm maçlarda inatla oynatıyor. Svensson'u da hemen hemen. Bu bekler 30+ zaten. Geçen sezon ortaya çıkan bir genç daha vardı o piyasada yok. Terzi. Yerli statüsü diye çok para harcanan Bahtiyar var. En azından o "savunmada kalan Masuaku" kadar oynayamaz mıydı?

Başakşehir maçına çıkan kadro kağıt üzerinde (Mario takıntısı hariç) sıkıntılı değildi. Sıkıntı sezon başında farklı bir şey veren ayakların artık gitmiyor olmasıydı. Bu da rotasyonsuzluk olsa gerek.

Gelelim santrafora, GVB Aboubakar'ı gitsin başka bir meydan okuma bulsun diye Hatay'a göndertti. Ya da gönderilmesine mani olamadı. Parasını ödeyerek gönderdiler. Başka takımlar üç yıldız santraforlarını idare ederken sen İmmobile-Mustafa ile sezonu tamamlayacağını hayal ettin.

Tabii Beşiktaş'ın form düşüşü oyun dışı faktörleri unutmak anlamına gelmiyor. Verilmeyen penaltı ve kırmızı kartları söylemeyeceğim. Taraftar bunlara kızıyor sonra yarıştan kopunca tüm ihaleyi teknik direktörün kucağına bırakıyor çünkü. Ben Rafa Silva'ya yapılan belki de "sistemli" bezdirmeye değineceğim. Adamı her hafta tekmelerle bezdirdiler o da eskisi kadar zorlamıyor gibi. Televizyonlardan bunu ancak tekmeyle durdurursunuz diye başka oyuncu için talimat verilmedi nedense? Yıldızsa diğer takımlarda da var. Demek ki başka yıldızlar korunuyor. Hatta bazı takımların rakibe bodoslama dalarak faul almadan kariyer inşa eden oyuncuları bile var.

Günün sonunda kimse hikayenin giriş ve gelişmesine bakmıyor, sonuç kısmına bakıyor.

Gelgelelim artık fikstür değişiyor. Deplasman yasağı! alan takımların deplasmana gitmeye başlamasıyla puan tablosunda dalgalanmalar olabilir.

Zaitsev dedi ki...

Kadro yetersizliği bir sorun. Çünkü kanatları olmayan bir takım durumundayız şu anda. Devşirme oyuncu ile gemi yürüseydi Şenol hoca zamanı yürürdü. Her türlü mevki devşirmesini denedi çünkü kendisi.
Bu ligde ön tarafın işliyorsa defansın çok önemi yok. O yüzden defans oyuncularının yetersizliği ön tarafın pasifliği sonucu göze batar. Ön tarafın yetersiz ise arka tarafın super olsa bile yetersiz kalır. Bence gol atamayan veya pozisyon bulamayan bir takımın defans oyuncularını tartışmak manasız. Unutmayın ki Pepe bu ülke de uzun top atıyor diye eleştirildi. Niye? Çünkü Beşiktaş’ın 6-8-10 üçlüsü top yapamıyordu ve oyun bir tek Q7ye kalmıştı. Şimdi de farkı yok sürecin.
Rafa önemli bir silah ama tek başına yeterli değil. Üreten top yapan ekstra oyunculara ihtiyaç var. Beşiktaş defansının topla çıkmasını izliyor musunuz hiç? Önden gelip oyunu açan dikine topla çıkan kimse yok. Ndour/Musrati vb. hepsi tek pas geri yana oynuyor. Ara sıra Gedson dikine zorluyor ama o da bilindiği için önlem alınıyor. Senelerce Atiba yaptı bu işi zaten. Yana geri oynamak için yabancıya gerek yok. Salih yapar o işi. Gelsin Kartal Kayra Kayseriden o da bu kadar oynar zaten. En azından maliyet düşer.
Aboubakar ise ayrı bir mesele. Keyfe keder, kafasına göre takılan bir adamı Immobile’nin arkasında bekletemezsin. 25-27 yaşlarında olsa sol açıkta oynatırdın ama yaşı da müsait değil. Kontratın son senesi. Her türlü başına bela.

koşu mesafesi dedi ki...

Galatasaray’ın sağ/sol beki A Milli takımda santrafor oynayacak yine. Teknik direktör Fatih Terim olsa o bile abarttım der böylesinden çekinir. Daha diyecek söz bulamıyorum.

koşu mesafesi dedi ki...

Yaa bir takım, İstanbul’dan çıkmadan 4 maç arka arkaya puan kaybedip ligden kopar mı???

Sezon başı lidere 5 atıyorsun, daha Kasım ayında “bir anda” yarıştan kopuyorsun! Ücra deplasmanlarla değil sıcacık evden tesise, tesisten stadyuma rutiniyle… Bir takım bu kadar mı kırılgan olur? Hiç mi reaksiyon vermez???

Nedir mevzu yani? Aynı filmi kaç kere izliycez?

Hocayı mı yemek istiyorlar? Hocada mı sıkıntı var ya da? Dertleri yönetim mi? Maaşlar mı ödenmiyor?

Nerede sezon başındaki uçan kaçan takım? Nerede Rafa Silva? Nerede birbiriyle yardımlaşan formda takım?

Yoksa GVB gitsin, tütünüyle çakmağıyla hemen Etiler’den Sergen hocam gelsin demek en kolayı…

Bana tespit lazım. 4 maçtır ne oluyor bu takıma? Derbide yenilebilirsin, hadi bir şok içeride Kasımpaşa’ya da yenildin, yetmedi gittin kendi gitmiş adı kalmış Başakşehir’e puan bıraktın, artık üstüne de evinde 2-0’dan 4-2 maç vermezsin!!! Yazık bu taraftara…

yilmaz dedi ki...

Kasım geldi ve yine bi güzel sıçtık. Hafta için avrupa maçı var, umarım orada da sıvamayız. Daha önce defalarca yaptığımız gibi, ligde işler kötü gidince "skerler avrupasını" diyip rotasyon filan yapmayız umarım. Ha rotasyonu "bu takımla olmaz, başka bişey deneyim" diye yaparsak eyvallah, ama "Rafa çok yoruldu, haftasonu Hatay deplasmanı var, dinlendim yiğidim" diye yaparsak, o sıvama oluyor işte.

Bu takımın ligde bi bok olmayacağı belli olmuştu başak maçında. Göztepe maçıyla da tescilledik. Avrupa'da da bi bok olmaz tabii. Ama turnuvanın en zayıf takımlarından biriyle oynayacağız. Bi 3 puan alırsak üst tur %90 gibi. Bi yerlerden bi hedefe tutunmak lazım. Ajax ve Frankfurt maçlarında 0 çekip, Lyon deplasmanından da kafadan 0'ı yazınca, "avrupa ile ligi karıştırmayız umarım" demiştim, şimdi şemsiye terse döndü. Lyon deplasmanında gelen salaktan 3 puan çok çok piyango oldu. Maccabi'yi yarım 0 yenip avrupa serüvenini devam ettirmek bence şart.

yilmaz dedi ki...

Bir de şu takım yapılanması ile ilgili söyleyeceklerim olacak. Bizim gibi bu işin içinde olmayan taraftarların söylediklerinin bir bağlayıcılığı yok. Fakat Beşiktaş spor medyasının, transfer sezonunda söyledikleri ile şu an söylediklerini görünce aklımı kaçırıyorum.

Bütün Beşiktaş medyası, "Beşiktaş artık isim transfer etmeli, olacak olmayacak diye beklememeli" dediler tüm yaz. Gittik altın ayakkabılı forvet aldık. Herkes memnun. Şimdi de bize Göztepe'yi örnek gösteriyorlar. Beşiktaş Göztepe'nin transferleri gibi transferler yapsaydı, ne hoca ne yönetim sezona başlayamazdı. Valerien Ismael-Ceyhun Kazancı ikilisini hatırlayın.

Bize hem GS'nin 13. bitirip ertesi sezon şampiyon olmasını, hem de Göztepe'nin 11m€ bütçeli takımını örnek gösteriyor aynı kişiler. Bu kadar geniş spektrumlu örnek olur mu Allah aşkına?

Beşiktaş'ın bence ilgiden uzaklaşmaya ihtiyacı var. Bir kaç sene medyanın, twitter taraftarının ilgisini kaybetmeli. Yapacağı hamlelere daha az kişinin ses çıkarması lazım. Gerçekten de biz Göztepe'nin Isak Solet'i, Romulo'su, Samsun'un Holse'si gibi oyuncular getirmeliyiz. Ama böyle isimler geçer geçmez yönetimin istifası isteniyor. Bu cendereden çıkmanın tek yolu ilginin azalması. "Benim 60 yıllık ömrüm var, Beşiktaş şampiyonluğu göremeyecek miyim, ne Holse'si, Immobile'yi isteriz" dedik hep. E Immobile'yi alınca da kanat alacak para kalmıyor. Yarım yamalak kadrolarla, iyi organize olmuş düşük kalibreli takımların bizi kevgire çevirmesini izliyoruz senelerdir.

YSY dedi ki...

Daha öncede belirtmiştim , yine aynı noktadayım. Sezon başı beklenti ayarlanamadı bana kalırsa. Bunda geçen seneki şampiyonluk yarışının zehirlemesi de var orası ayrı ama biz bunlara bakmayıp 2-3 yıl sonrası için hedef koymalı ve taraftara da bu yönde mesaj vermeliydik. Sende ona göre transferler yapardın kimse de kusuruna bakmazdı senin. Geçen seneki enkaz kadrodan rakiplerini tespih gibi dizen bir takıma dönüşmek kolay iş değildi. Bana kalırsa hocanın da şirazesi kaydı. Bu durumda devre arası değişikliğe mi gidilmeli yoksa devam mı edilmeli bilemiyorum. Gerçekten belkide herkesin bir süre kabuğuna çekilmesi hayırlı olabilir. Şayet bir değişiklik yaşanacaksa da sezon başında benim açımdan fit olan ismail kartal getirilebilir, bunun haricinde tekrar yabancı hoca macerasına bu yönetimin kalkışabileceğini sanmıyorum.

koşu mesafesi dedi ki...

@YSY

İsmail Kartal önerisi şaka di mi? Fatih Terim de boşta bu arada. Beşiktaş futbol takımı şu ara yokuş aşağı frenleri boşalmış kamyon gibi. Bir takım dört maç üst üste kaybederse, hele ki 1 puanın bile telafisinin zor olduğu alışılmadık bir lig ortamında, teknik direktör için bavulları toplama vakti çok yaklaşmıştır. Haa GVB bavulları zaten boşaltmamıştı galiba.

Futbol ve futbola dair şeyler genellikle irrasyonel şeyler. Bu durumda yollar Sergen’e çıkıyor. Ama Sergen hocalık yapmaktan ziyade tvde bol keseden sallamayı tercih ediyor olabilir. Taraftar Sergen’i ister ama yönetim getirmez.

Galiba Amerikalı ve Aybaba yollanmış. Yine hata gibi görünüyor. Oysa sistem farklı kurulmuştu. Patron Aybaba olacaktı. O sabit kalacaktı, teknik direktörler gelip gidecekti.

Geçen sezon teknik direktör değişikliği veya kadro dışı bırakma(bırakamama) yöntemleriyle şok tedaviler uygulanmaya çalışılmıştı. Ligde durumlar hep kötü gitmiş ancak sezon 2 kupayla kapatılmıştı.

Şimdi (futbol duygu oyunu) Sergen gibi camiadan bir figür, bir nevi camianın fenomeni gelmeyecekse GVB ile devam daha mantıklı gibi geçen sezonu hatırlayınca.

Ama GVB, Terzi varken Bahtiyar varken Masuaku’da ısrar edecekse ve yine Semih’i falan kesecekse 1 dakika durmasın. Çözüm için bir şeyler denediğini, çabaladığını falan göstersin. Yoksa Serdar hoca uzun vadeli bir ilk 11 çıkarsın maçlara.

Geçen sezondan sonra Semih ilk 11’e ilk yazılacak adam olması gerekirken kesilmeye başlanınca bu sezon, Beşiktaş’ın düşüşü başladı.

Şenol hoca, Sergen hoca boşuna sol açıkta Babel, Cenk, Larin falan oynatmıyordu. Bu ligin bug’ı bu.

Hatta yavaştan Mustafa’yı sol forvete hazırlamak en mantıklısı. Hem fiziği var hem sürati.

GVB yapar mı bilinmez Aybaba sonrası kim telkin edecek o da bilinmez ama Serdar hocanın yardımlarıyla şöyle bir 11’e dönülmeli.

Ersin / Svensson-Paulista-Uduokhai-Terzi / Musrati-Ndour-Gedson / Mustafa-Semih-Rashica

Rafa ve Immobile yedek. Performans gösterip 11’i zorlasınlar.

Huzeyfe dedi ki...

Rüyamda Şenol Güneş’le oturmuştuk, sigara içip takımı konuşuyorduk. Öyle bir sezon.
Planlamanın yanlış olması, süper kupa ve sezon başı olduğundan iyi görünen takım beklentiyi yükseltti. GVB de Biliç gibi başladı Valerien gibi bitiriyor. Çok bariz eksikleri var takımın, belli hamlelerle idare etmek yerine ısrarla kendi bildiğini yapıyor. Belki adamın profili bu ve esas problem bu kadroya bu hocayı getirmek. Hem sezona hem hocaya hem yönetime yazık oldu.

koşu mesafesi dedi ki...

Başkana yöneltilen soruya verilen cevaptan ve diğer konuşulanlardan takımdaki tuhaf çöküşü nihayet kafamda oturtabildim.

Maaşlar ödenmiyor ve ardından takım salıyor gibi. Adını vermek istemeyen veya finans kaynağı şüpheli sponsorlar da bulunmayınca evdeki hesap çarşıya uymamış olabilir. Bir ihtimal de iç çekişmelerin mevcut durumu oluşturmuş olması olabilir.

Neticede rakipleri yetmezmiş gibi kendi kendini yiyip bitiren bir yönetim gördük gibi. Bundan sonra ne olacak meçhul.

Daha cumartesi açıklamalarını da duymadık. Bu arada takım önemli bir de Avrupa maçına çıkacak. Kaos genelde zarar vermiştir camiaya.

Aslında bir bakıma Pepe’nin apar topar alacaklarını bırakıp gittiği ve ardından başkanın gittiği sezona benzedi durum. Tabii bu kez başarı gelmeden oluştu malum vaziyet!

yilmaz dedi ki...

Ben alınan skorları ve oyundaki geriye gidişi maddi sebeplere pek bağlayamıyorum. İlla ki etkisi vardır ama, oyuncularda salmış bir halden çok, becerememe hali var gibi. Gedson, pau, rashica filan dili dışarıda bitiriyorlar maçları. Ama organizasyon çok geride.

Benim gözlemim, sezonun ilk haftalarında fizik kondisyonun görece iyi olması sebebiyle, defolar su yüzüne pek çıkmadı. Örnek olarak Gedson ortasahada aynı anda iki kişinin yardımına koşacak kadar fitti. Şu anda takımın en büyük sorunu hücum devamlılığını sağlayamaması, bundan sebep de geride sürekli eksik yakalanmak. Rezil bir Göztepe maçında bile 81'de biraz becerikli olsak (Kaçıranlar İmmobile ve Rafa) 3-2 öne geçecekken, pozisyonu bitiremeyip, orta sahada da iyi yerleşememekten dolayı, Masuaku'nun kafayla adam engellemeye çalışma çaresizliğini yaşadık. Sonuç tabii ki gol oldu.

Her zaman söyledim, yine söylemekten çekinmeyeceğim. Yabancı oyuncu isterse tamamen sınırsız olsun. Bence bir takımın en önemli parçalarının en az 3-4'ü yerli olmalı. Gerekirse en yüksek maaşı almalı. Sıkı bir yerli oyuncu piyasada olduğunda, o yarıştan 1-2 milyon yüzünden çekinilmemeli. Sürekli Tarık Çamdal örneklerine dönmeye gerek yok. Tarık Çamdal'ın ligin en iyi yerli oyuncusu olmadığını görmek için 3 tane lig maçı izlemek bile yeterli.

Tüm kulüplerin tüzüklerinde "gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için spora yönlendirme" amaçları vardır. Bu sayede "kamu yararı güden kurumlar" olurlar. Bu yüzden ayrıcalıklı olurlar. Bi zahmet ülkede yetişen 3-4 iyi oyuncu bulacak kadar bir organizasyonu da kurmayı becersinler.

Huzeyfe dedi ki...

Oyuna çözüm bulmanın birçok yolu var. Örneğin duran top sorunu sadece Emirhan’ı sol beke yerleştirerek bir tık düzeltilebilir. Artı Masuaku’nun bu seviyede kabul edilemez defansif zaafları ortadan kalkar.
Hocanın hiç böyle hesapları yok. Bana çok tutucu geliyor oyuna yaklaşımı. Özellikle Türkiye gibi oyunun kaotik oynandığı bir yerde daha pragmatik düşünmek lazım.

Neticede en önemli istatistik gol. Bir şekilde yeme, bir şekilde at. GS’nin son bilmem kaç şampiyonluğunun özeti bu.

koşu mesafesi dedi ki...

Avrupa ligi 11’i belli oldu. Mario bu kez orta sahada, Portekizli üçlü, orta sahayı taşıyacak. Gedson, Mario ve Rafa. İleri üçlü Semih, Immobile ve Rashica. Ama olmadı GVB! İstifalar havada uçuşurken yine kesseydin ya Semih’i… Bu arada hoca Masuaku’dan memnun herhalde. Emirhan pek kesemiyor. Zaten kesse 3 kişilik stoper rotasyonu sıkıntıya girecek. Evet kağıt üstünde Talha var ama onu saymıyorum. En son performans verdiği maç 2 mi 3 mü yıl önceydi? Bu konuyu da biraz açalım yani. Sakatlananlar bu takımdan bir şekilde gönderilirken (Emrecan, müzmin Ghezzal, N’Koudou ve Bailly, Amir vs) Talha’nın ne farklılığı var? Sıkışınca 11’e tak diye yazamıyorsan, sakatlıktan bir türlü Beşiktaş seviyesinde oynayacak şekilde dönmediyse o da gitsin Anadolu’ya… Amir mesela yeni sezonda kadroyu zorlayacaktır. Ama Talha ne durumda bilemiyoruz.

Bu arada kadroyu kim yaptı acaba? GVB mi? Şimdi bu takım sezon başı Beşiktaş gibi mi oynayacak yoksa Göztepe maçından devam mı edecek?

Diğer konularla beraber bu akşamın en reytingli maçı olacak.

koşu mesafesi dedi ki...

Bir takım düşünün; sol bek, sağ stoper ve sol stoper yedeği tek bir adam: Emirhan Topcu. Hoşgeldin yeni Necip Uysal veya aferin size yönetim ve transfer komitesi!

Müzmin Paulista’yı yarım sayarsak 2,5 stoperle bu sezon bitmez. Demek ki Necip sakatlanmasa geçen seneki gibi as stoper olabilirmiş.

Gelelim Rafa’ya. Hoşgeldin yaa. 10 maçtır falan nerelerdesin?

Takımda sorun maaş sıkıntısı ve salma gibi demiştim. Mücadele var dendi ama takım uyumu yok. Hatlar arası kopukluk. İleri oynayanı “dövüyorlar” herhalde. Takımda sanki oyuncu bazlı bir “top kaybetmeyeyim” endişesi var. Yana ve geriye oynamak daha tatlı geliyor.

Şimdi takım niye birlikte hareket etmiyor ve uyumsuzluk var? Ee günlerce izin yaptıkları için olabilir mi? Bu konu da maaş muhabbetine çıkıyor.

Bakalım 2. yarı neler olacak?

Galiba Talha nihayet oyuna girecek…

Zaitsev dedi ki...

Hersey tamamen çökmüş durumda. Hoca da iyicene dağıldı. Talha, Salih filan nereden çıktı hic oynatmazken. Israil takımı diye Türkleri sokayım belki iyi oynarlar mi dedi??

Takimin yan top, duran top organizasyonu yok. Kanat organizasyonu yok. Duran top savunmasi yok. Pres yerlesimi berbat. On taraf basıyor ama orta saha oralarda yok. Bu orta saha defanstan topla cikarken de piyasa yok.
Tek yaptigimiz bayılana kadar yan pas yapmak.

Sanki isler süper gibi 6 gun izin yapmak ne demek. Yonetimin böyle bir duruma izin vermemesi gerekiyordu. Tamamen dağıldık.

YSY dedi ki...

Ortada sergen lafları falan dönüyorda..musratiye ndoura ve hatta tüm kadroyu itin gtüne sokan adam şimdi gelip bunlara hocalık mı yapacak

Huzeyfe dedi ki...

Sergen’le kısır döngüye geri döneriz. Buradan bizi yabancı hoca da çıkaramaz. Ben olsam Serdar hocayı getirir sezonu bitiririm. Bizim planı baştan yapmamız lazım.

yilmaz dedi ki...

Sergen hoca gelirse ve skorlar iyi giderse ne ala. Ama ilk tökezlemede hoca "bu kadroyu ben kurmadım" diyecek biri. Hatta biraz fazla niyet okumak olacak ama oyuncuları @YSY'nin dediği gibi bu kadar boklamasının sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum. Sergen'in ne kadar tehlikeli bir karakter olduğunu, bizi çalıştırdığı sezonda anlayamamış taraftarın içler acısı. Adam bir mağlubiyetten sonra "bu mağlubiyetin sorumlusu ben değilim" dedi. Yenilginin sorumluluğunu almayan adamı da "bizim takımı toplayacak lider" olarak görüyor olmamız kara komedi.

Bence de sezon sonuna kadar, hadi olmadı devre arasına kadar kesinlikle Serdar hoca ile devam etmeli. Yalnız hocaya da "hocam sen elinden geleni yap" demek yerine sezon hedefinin en az lig ikinciliği olduğu da belirtilmeli. Hocanın geçen sezon özellikle kupa finalinden sonra takımın vidalarını gevşetmesi çok kötüydü. Ligi dördüncü bitirmekle 6. bitirmek arasında neredeyse bir yerli oyuncunun maaşını ödeyecek kadar para ödülü varken, ciddiyetsiz kadrolarla ve oyuncu değişiklikleriyle bitirdi sezonu. Aynı durum tekrar etmemeli. Bu sezonun geçen sezondan bir farkı olması gerekiyor.

Geride 24 maç var ve bu maçlar s.ke s.ke oynanacak. Şampiyonluk zaten gitti ama ikinciliği bu kadar kolay kenara atmamak gerekiyor. Bu yoldaki rakibinle iki hafta sonra kendi evinde oynuyorsun. Ne yapıp edip bu yarışa tutunmak zorunda Beşiktaş. Şampiyon olmadık, o zaman 6. olalım kafasından çıkmak gerekiyor.





Murat dedi ki...

hahaha, iyi nokta ama bundan kötüsü ne olur ki

koşu mesafesi dedi ki...

Bir sezonda 6 hocadan sonra müteakip sezonda iki kez istifa eden başkan da görmüş oldu Beşiktaş kulübü. Sıradaki puan kayıplarında da tesisin çaycısı veya istatistik uzmanı istifa edecek herhalde. GVB biraz daha dursun.

Saha içine ve analize dair yorumlar yapılıyor ancak; GVB’nin gönderilip Sergen’in getirilmesinin kulübe katacağı sinerjiyi düşünebiliyor musunuz? Beşiktaş’ın reytingleri artacaktır. Çünkü Beşiktaşlılar dahi maçları irrasyonel motivasyonlarla izliyorlar. Beşiktaş maçı olduğu için sadece. Biraz da sezon başındaki Rafa tadı. Ama Sergen ayrı bir fenomen.

Sergen olmuyorsa İbrahim Üzülmez gelsin. Takıma hırs aşılar en azından.

koşu mesafesi dedi ki...

Zamanında yeterince beğenilmeyen ve gönderilmek istenen Omar Colley için uyarmıştım. Hem takımı benimsemiş hem de sezonda 7 gol atmış stoperi çok ararsınız böyle işte.

Paulista sağlam kontratına rağmen sık sakatlanan bir oyuncuydu. Şimdi 3 aya yakın yok deniyor. Talha mecbur oynayacak. İki solak stoper tandemi Felix-Emirhan yerine sağda Talha ısınsın takıma. Zaten Necip de sakat olduğu için stoper rotasyonuna yavaştan Bahtiyar veya Al Musrati falan girecektir.

Bir de yönetim değişikliği ile 6 ay önceki tüzük değişikliğinin uyumlu olması ve denk gelmesi biraz manidar olmuş. ANÇ sonrası taraftar öyle bir hale gelmişti ki kim gelse kahraman rolü biçecekti zaten.

Şimdi yeni (doğrudan seçilmemiş) başkan, devre arası transferde kiralık ve genç isimleri öncelikli hedef olarak belirlemiş çıkan haberlere göre.

Stoper, kanat, bek, santrafor gibi çeşitli mevkilerde nicel eksiklik aşırı biçimde göze çarpıyor.

Huzeyfe dedi ki...

Bence Arat’ın başlangıç planı çok kötü değil. Aybaba’nın açıklamalarından anlaşılan Friedel’e komisyon önermiş, mantıklı çünkü elden çıkaramadığımız yığınla oyuncu var. Ama hangi oyuncuların o listede olacağına bir üst seviyede ortak aklın karar vermesi lazım. Roller belirgin değil, iç içe geçmiş karmaşık karar verme mekanizmaları var. Bence en büyük problem başkanın futboldan hiç anlamaması ve birçok konuda en son kararı veren kişi olması. Kulüp olarak dipsiz bir kuyudayız. Bizi yönetimler kurtaramayacak gibi. Sahada böyle inanılmaz birşey olması lazım. Yoksa gelecek epey karanlık.

Yorum Gönder

Ara