.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

7 Aralık 2023 Perşembe

STSL 15 Beşiktaş - Fenerbahçe

 

Tarih: 09 Aralık 2023 Cumartesi 19.00

Stadyum: Tüpraş Stadyumu

Hakem Hakkında Bilgi: Atilla Karaoğlan (BJK Karnesi  2G 1B 3M)

Eksik Oyuncular: Tayyip Talha Sanuç, Emrecan Uzunhan, Arthur Masuaku, Omar Colley, Valentin Rosier, Milot Rashica / Rodrigo Becao, Miha Zajc

36 Yorum:

GeceGezgini dedi ki...

Yas 37. 30 yillik aktif BJK izlerim. Bu kadar kotu BJK hatirlamiyorum. Riza Hoca'ya yol yakinken yonetimde, alt yapida bir yer bulalim. Bir sekil herkesi sutlayip adam gibi yeniden yapilanalim.

Serkbal dedi ki...

Geçekten hayatımda bu kadar kötü Beşiktaşı hiç görmemiştim

Sarper dedi ki...

@Gecegezgini

Böyle giderse daha kötü maçlar da izleyeceğiz.

Çok kötü bir oyuncu grubu. Berbat. Aldıkları paralara bakınca, kara para aklamadan başka bir açıklaması yok. Bu oyuncu grubu bir arada durdukça mental olarak, oyun olarak bu oyunun üzerine bir gram koyamazlar. Ben artık Onur, Salih, Tayfur, Cenk'i gerçekten izlemek istemiyorum. Bunların yerinden hemen altyapıdan oyuncu çıkmalı. Her pozisyonda en az iki tane altyapu oyuncusu vardır, denensin. Bu berbat oyuncu grubundan daha kötü olamaz.

Rıza hoca eğer bu çok istediği pozisyonda kalmak istiyorsa beklediğimiz çabayı sarfetmeli. Maalesef bu konuda beklentimin çok çok altında. Oyuna yeni bir şey katmadı, bir planı yok, sahada ne olduğu belli değil. Ayrıca altyapıdan 2-3 oyuncuyu takıma kazandırmak ve avrupa elemelerine gidecek puanı almak zorunda.

Ve bunları yapabilecek gibi de gözükmüyor. Devre arasından önce, yönetim çok hızlı transferler (özellikle satılacaklar) yapmalı, serbest kalacaklarla sene sonuna kadar hiç kontrat konuşulmamalı.(belki başka bir yerde kontrat alırız diye motive olup oynarlar)

Northman dedi ki...

Yeni stadda ilk derbi mağlubiyetini böylece yaşamış olduk.Bu takım ne kötü kadrolarla sahaya çıktı ama her derbide mutlaka bir karakter ortaya koydu.Bu nasıl bir ruhsuzluk bu nasıl bir vasatlık insan inanamıyor.Chamberlaini çıkar gerisini gönder o kadar leş bir takım.Taraftar desen hakem fenerin penaltı pozisyonunu incelemeye giderken şarkı söylüyordu başka stad olsa ıslıktan yıkılır orası.Ben artık basketboldaki Dusan gibi genç dinamik sahadaki oyuna müdahale edebilen yenilgiyi kabul etmeyen bir antrenör görmek istiyorum Beşiktaşın başında.Yok ankaragücü deplasmanından bir puan iyi yok lugano maçından korkuyorum yok elimde olsa bu maça çıkmazdım.Olmaz yani sergende de böyle olmuştu sonucu biliyoruz.Saygıyı sevgiyi kaybetmeye gerek yok.Başımıza ne geliyorsa bu gereksiz romantizmlerden geliyor zaten

BJK4EVER dedi ki...

Fenerbahce bu kadro kalitesi farkiyla bizi yenebilir de, bu kadar oyun olarak ezilecek birsey yoktu. Fiziksel olarak berbattik, hicbir oyun plani, dusunce yoktu. Oyun olarak ezip gectiler.
En azindan 1 puani bize kazandiracak sans ayagimiza 4-5 defa geldi, onu da kullanamadik. Hicbirsey yapamiyorsan son dakika stoper cikarip Semih'i al oyuna 3-3-4'e donup sisir ileriye. Adamlar penalti kacirmis durum 1-2, en azindan sansini zorla. Ne bileyim hakeme itiraz edip gerekirse sari kart gor, takimi atesle mesela. Bunu bile dusunemeyecek kadar bilgisiz veya yapamayacak kadar cesaretsiz bir teknik ekip var kenarda.
Ne mac oncesinde, ne mac icinde, ne de mac sonrasinda bize yakisacak durumda degiller. Mac sonrasi klasik sekilde aglamis durmus yine. Sadece aglayacak teknik ekibe ihtiyacimiz olsa 1 yasinda bebek getiririz o da aglar yani. Sen birseyleri degistirmek icin ne yaptin? Ayni kadro ayni dizilisle devam ediyorsun, su takima en ufak bir dokunus yapacak kadar bir bilgin, cesaretin bile yok. Bu tur hocalarla sacma sapan sekilde vakit kaybediyoruz.

Ben Riza Calimbay'a, Feyyaz Ucar'a, Samet Aybaba'ya saygi falan duymuyorum. 30 sene evvel basariyla top oynamislar. Bana ne? Futbolcu olarak mi geliyorlar? Hayir. Bana ne futbolculuk gecmislerinden. Cok iyi Besiktas'lilarmis. Bana ne? Cok mu onemli ozellik? Ulkede 15-20 milyon Besiktas'li var zaten, hepimiz Besiktas'liyiz. Birtek bunlar mi Besiktas'li.
Bunlar saygi gorecekse teknik direktorluk, sportif direktorluk, yoneticilik vasiflariyla saygi gorsun. Vasif olarak hicbir ozellikleri, tecrubeleri, basarilari yoksa neyin saygisini gosterecegim? Birakalim bu romantizmi artik. Samet Aybaba ve Feyyaz Ucar'in da ne kadar bos oldugunu birkac ay icinde gorecegiz. Gelirse Sergen Yalcin'la da ayni sey olacak. Artik yerli, Besiktas'li falan istemiyorum. Para'ya kiyacaksak once teknik ekibe kiyalim. Nordsjaelland, Molde, Kopenhag, Bodo, Brugge'yi izlemedik mi? Bizden cok cok daha kagit ustunde degersiz, ucuz kadrolarla nasil tas gibi top oynuyorlar. Bu futbol organizasyonunu yerlilerle kurabilme ihtimalin 1% bile var mi? Guldurmeyin beni.

Ruşenaliduran dedi ki...

Bu Burak Yılmaz bir iki maç daha sabır göstermeyip Hasan Arat yönetimin elini kolunu bağladı bir iki maçlığına Rıza hocayı sırf Besiktas efsanesi diye yollamayamıyorlar
Zaten gider ayak getirdiği iki yardımcı antrenörlerin de katkısı ile aşırı yüklemeden dolayı enkaz bıraktı takımı iyicene revire çevirdi beyefendi
Rıza hoca kendi bırakmaz kapıdan kovsan bacadan girecek o derece Beşiktaş'taki bu ikinci döneminde kalabildiği kadar kalacak bende çok merak ediyorum nereye kadar gidecek böyle
Öte yandan bakıyorumda bedava olsa alınmayacak Onur Tayfur Umut gibi adamları para vererek aldılar giden yönetim ayrıca Bahtiyar Onana ve Rashica'ya sadece bonservis bedeli olarak 15 milyon euro civarı para verilmiş yaptıkları yanlışlar o kadar fazla ki hangisinden başlayacağımı bilmiyorum Besiktas şu anda her yönüyle umutsuz vaka
Keşke imkan dahilinde olsa da şu kadroyu sil baştan değiştirebilsek yönetim bir an önce aksiyon olmazsa bu işin sonu çok karanlık görünüyor

can dedi ki...

Alin ChatGPT'ye Besiktas'in kurtulus recetesini yazdirdim:

Gaining a competitive edge in football requires a multifaceted approach that encompasses various aspects of the team's operations, including player performance, coaching strategies, management, and infrastructure. Here are several considerations that Besiktas or any football team could explore to gain a competitive advantage:

Strategic Recruitment:
Identify and recruit talented players who align with the team's playing style and long-term objectives.
Conduct thorough scouting to unearth emerging talents both domestically and internationally.
Invest in a strong youth development program to nurture and promote homegrown talents.

Data Analysis and Sports Science:
Implement advanced analytics to analyze player performance, opposition tactics, and match statistics.
Utilize sports science to optimize players' physical and mental conditioning, reducing the risk of injuries and enhancing recovery.

Innovative Coaching Methods:
Employ progressive coaching techniques and strategies to keep the team's playing style dynamic and adaptable.
Foster a culture of continuous learning among coaching staff, encouraging them to stay updated on the latest trends and innovations in football tactics.

Team Chemistry and Cohesion:
Prioritize team-building activities to enhance camaraderie among players.
Foster a positive team culture where communication and mutual respect are emphasized.

Infrastructure and Facilities:
Invest in state-of-the-art training facilities to provide players with the best possible environment for development.
Upgrade stadium facilities to enhance the fan experience and create a strong home-field advantage.

Sports Psychology:
Incorporate sports psychologists to work with players on mental resilience, focus, and goal-setting.
Develop mental toughness and a winning mindset to perform under pressure.

Tactical Versatility:
Encourage tactical versatility by having multiple formations and strategies, making it challenging for opponents to predict the team's approach.
Train players to be adaptable to different playing styles and formations.

Performance Analysis:
Regularly review match performances and identify areas for improvement.
Conduct post-match analysis to learn from successes and failures, adjusting strategies accordingly.

Fan Engagement:
Cultivate a passionate and engaged fan base to create a vibrant atmosphere during home matches.
Leverage technology and social media to enhance communication and interaction with fans.

Partnerships and Sponsorships:
Establish strategic partnerships with sponsors and businesses that align with the club's values.
Explore innovative sponsorship deals that can provide financial support and additional resources.

Injury Prevention and Rehabilitation:
Implement comprehensive injury prevention programs to minimize the impact of injuries on player availability.
Prioritize efficient rehabilitation strategies to ensure players return to full fitness quickly.

Global Scouting Network:
Develop an extensive scouting network to identify talent from diverse regions.
Stay informed about emerging players in markets that may provide value for the team.

By strategically addressing these areas, Besiktas or any football team can work towards gaining a competitive edge and achieving sustained success on the field.

can dedi ki...

Yani diyecegim o ki ne yapilmasi gerektigini beyinsiz yapay zeka bile biliyor. Sorun onlari yapabilmekte, finansman ve donanimli personel bulup planlari uygulamaya koyabilmekte. Arat yonetiminin ne yapip yapamayacagini bekleyip gorecegiz. O zamana kadar ne umutlu ne umutsuzum. Galatasaray bizim bu sezon bile tahayyul edemeyecegimiz bir kotu gidis egrisini bir transfer doneminde tamamen degistirebildi. Hatirlayalim iki sezon once rekor paralar harcadiklari transferlerle kume dusmemeye (lafin gelisi degil, gercekten) oynayip sezonu 13. bitirdiler. Sonrasinda Cicaldau, Morutan, Berkan (ki bunlara odenen bonservis bizim bu sene toplam odedigimiz meblagdan fazla) gibi safralardan kurtulup baska bir yola girdiler. (O kadar ki bu sene cuvalla para harcadiklari berbat transferlere ragmen rekor ustune rekor kiriyorlar.) Ozet: Enseyi karartmadan bekleyin dostlar.

Sarper dedi ki...

Kadrodisilar geldi. Guzel bir ilk hamle.
Yogun bir hafta olacak. Bakalim haftaici macta neler yasayacagiz.

Su devre arasina kadar epey eziyet cekecegiz gibi duruyor. Ondan sonra onumuzdeki senenin yapilanmasina dair fikir sahibi oluruz.

koşu mesafesi dedi ki...

Kadrodan dışlananlar oldu. Bu arada da bir kulüp başkanı bir hakemi yumrukladı. Daha önce aynı kulübün bir taraftarı? Beşiktaşlılara uçan tekme atmıştı ama bu kadar olay olmamıştı. Josef'i Beşiktaş'tan koparan ve Valerien'in hızını kesen süreç başlamıştı sadece.

Futbol gündemi hız kesmiyor. Şimdi prestij maçında Lugano deplasmanına çıkacak Beşiktaş. Beşiktaş teknik direktörünü ciddi ciddi eleştirenler için bir durumu tespiti bırakıyorum aşağıya:

Beşiktaş'ın maç/kamp kadrosu kaleciler hariç 16 kişiden oluşuyor.

Ersin, Utku ve Göktuğ'dan hariç olarak kafilede şu isimler var:
Onur, Salih, Cenk, Amartey, OX, Amir, Necip, Demir Ege, Bahtiyar, Muleka, Tayfur, Semih, Emirhan D., Mustafa Erhan, Aytuğ, Serkan Emrecan.

Bu arada Necip'in sağlık durumu da şüpheliymiş. 5 kadro dışı üzerine sürüyle sakat var. Karam tayfa sezon ortasında sezon başı yüklemesi mi yaptırdı acaba? Bu kadar eksikli kadroyu sanki en son, şampiyonlar liginde şu kadar km koşmalıyız takıntılı hocanın döneminde görmüştük. Hani şu sıfır çeken. Gerçi şampiyonlar liginde 0 çekmek mi yoksa konferans liginde 1 çekme ihtimali mi daha kötü bilemedim.

Adettendir. Mevcutlardan olası bir 11 yazalım:

(Gençlere güvensek de Brugge maçından sonra yeni bir şok skoru kaldırmak zor olur)

Ersin / Onur-Amartey-Aytuğ-Bahtiyar/ Amir-Salih-OX / Cenk-Muleka-Semih



GeceGezgini dedi ki...

Ne guzel hedefsiz, stressiz bir mac. Mactan once Feyyaz demis genclere sans verecek Riza Hocamiz. Sonra kadroyu goruyorum. Allah seni bildigi gibi yapsin Riza Calimbay. Baska bir sey demiyorum.

GeceGezgini dedi ki...

Abicim genc fetisligine gerek yok ancak hangi oyuncu kaliteli hangisi degil ilk goruste belli ederler;

Eldeki kisitli dataya gore bencil mencil ama Semih Kilicsoy ben topcuyum diyor. Cocugu 10 mac ust uste oynatirsan bu bencilliklerini birakir. Cocuk kisitli surede gol atip kendini gostermek istiyor. Bu arada ANC yonetiminin kendisini sattigina dair dedikodular var, umarim dogru degildir.

Demir Ege baya bir hizlanmasi lazim, o zaman birseyler olabilir.

Mustafa'ya top gelmedi.

Emrecan Terzi ; maksimumu Mehmet Sedef.

GeceGezgini dedi ki...

Mustafa boyuna gore hizliymis.

Emrecan Terzi de calisirsa Deli Ibo olabilirmis

Sarper dedi ki...

Demir Ege cok hantal, akilli bir rakip oyuncu 10 dk da kirmizidan attirir. Mustafa rakibi bozan bir oyun turu olabilir, izlemek lazim.

Semihi pas vermedi diye elestirmek yersiz. Cocuk onune gelen firsatta gol atmak istedi, surekli oynasa olgunlasir, bunlari yapmaz.

Ersin ve Amir bu mac sasirtti.

Tayfur’un top ezmeleri, oyunu bu kadar yavaslatmasi kabul edilemez. Semihe atmadigi pas da cok ayip. Belki direnc gerektigi anda ikinci yarinin sonlarinda oyuna girebilir ama 10 dkdan fazla izlemek eziyet oluyor

can dedi ki...

Zevkle dinledigim Mustafa Demirtas'in bizim Cartalete oldugunu daha yeni ogrendim, icim guzel duygularla doldu. Buranin en civcivli zamanlarini hatirladim. Twitter coplugu buralari bitirdi ama ayni sey degil ki. Bir ara Ahmet diye bir arkadas burayi epey canlandirmisti, sonra kustu, kusturuldu, gitti. Keske surasi gene canlansa.

can dedi ki...

Bu arada kadro disi meselesi de tam yilan hikayesi oldu. Son antreman goruntulerini gorunce aklima agayla marabanin "Biz bu pohu neden yedik o vakit" fikrasi geldi. Belki daha cok erken ama maalesef yeni yonetim altinda da eski hastaliklar devam ediyor gibi gorunuyor. Bizim bir iletisimde seffalik olayimiz vardi, o ne oldu?

Sarper dedi ki...

@can

Mustafa Demirtaş keşke kulüpte bir şekilde organizasyonun içinde olabilse, çok değerli bir arkadaş.

Sezon erken bitince burası da heyecanını kaybetti, oysa şimdi tam da daha çok konuşabileceğimiz bir döneme giriyoruz. Bence buradan ümidi kesmeyelim :)

Yeni yönetim geldiğinden beri 12 gün geçti, bu 12 günü değerlendirmek için çok erken ama yavaş yavaş iletişim ve yönetime bir akıl geldiğini, geleceğini düşünüyorum ben. Divan kurulunda ortaya çıkan mali tabloyu görünce herkes gibi şok olduk. Arzu ettiğimiz dönüşüm hemen mümkün değil gibi görünüyor. Kadrodışı olayında da senin dediğin gibi aceleci ve düşüncesizce davranıldığını düşünüyorum. Samet Aybaba hızlı eyleme geçmek zorunda hissetmiş olabilir, Rıza'nın demeçlerinden zaten teknik ekipten bağımsız bir karar verildiğini görüyoruz. Sadece kuralların dayattığı antrenman yapma durumu haricinde tüm oyuncuların afrikalı olması ve beraberinde yaratacağı ayrımcılık tartışmalarını da gözardı ederek çok hızlı hareket ettiklerini düşünüyorum.

Ama takımda geri kalanları silkelemek adına ve takım içi rol dağılımlarının düşünülmesi için ben etkili olduğunu düşünüyorum. Lugano maçındaki OX'un tepkileri, takımın abisinin değişeceğinin göstergesi. Önümüzdeki dönemde, hoca ve futbolcu transferlerin etkileyecek takım PR'ı için de OX ve Rebiç gibi oyuncuların mutlu olamsı bizim için daha önemli diye düşünüyorum. Yeni yönetim bu oyunculara değişimin mesajını çok net vermeliydi.

Ayrıca kadrodışı kalan oyuncular da kulüpten ayrılmak için kendilerini Afrika Kupası'nda göstermek zorunda kalacaklar. Takım ligde kötü ve hedefsiz giderken motivasyon kaybını düşünürsek lig maçlarında kendilerini göstermeleri ve iyi bir bonservis bedeli ile transferleri zaten mümkün değildi. Ben olası transferlerde bonservis bedelleri açısından bu işin daha olumlu olacağını düşünüyorum.

koşu mesafesi dedi ki...

Kadro dışı kalan Beşiktaş oyuncuları;

Aboubakar, Rosier, Bailly, Onana, Ghezzal.

Baktığın zaman Afrika Kupası zamanı zaten 4'ünden yoksun olman olasıydı.

Diğer yönden; Bailly ve Ghezzal sakatlanmama konusunda güven veren isimler değil.
Onana'daki sorun ne, ben hala anlamadım. Sadece, ne zaman oyuna girse gol yedi Beşiktaş neredeyse. Rosier eski Rosier değil. Kendi beyanına göre saç ektirmemiş olan Aboubakar ise son maçlarda sahada yürüyordu neredeyse.

Esasen bu kadro dışılarla ideal kadrodan as santrafor ve as sağ bek eksilmiş oldu. Normalde diğer ikisine as sol açık ve as sol stoper diyeceğim ama bu sakatlanma döngüsüyle diyemiyorum.

Weghorst-Ronaldo-Aboubakar takasına ne kadar sevinmişti Beşiktaşlılar. En karlı biz olduk diye. Şimdi sanırım Rıza hoca Weghorst olsaydı keşke diyebilir. Yatabare'den öyle kilit bir oyuncu çıkaran Weghorst'tan neler çıkarırdı?

Bu arada, 5 yabancı oyuncunun kadro dışı kalması; 5 yeni yabancı transferinin işaret fişeği mi acaba?

can dedi ki...

@Sarper
Demirtas'in kulupte gorev almasini ben de cok isterim, belki ileride.

Yeni yonetim ne yapacagina tez karar vermeli. Takimin durumu, taraftarin ruh hali bekleyebilecek gibi degil cunku. Devre arasinda ne planlaniyorsa taraftara anlatilip onumuze koydugumuz net bir hedefle hareket edilmeli. Acikcasi Arat bende epey guven uyandirdiysa da planlamanin Aybaba'ya emanet edilmis olmasi beni cok korkutuyor.

Bir de sunu eklemek istiyorum. Ali Koc ve FB yonetiminin yaptigi makam ziyareti Arat adina buyuk bir govde gosterisidir. Ben yakin donemde boyle bir olay hatirlamiyorum. Bu centilmence gorusme ayni zamanda federasyona ve onun destekcisi GS'ye karsi acik bir cephe ilanidir. Bakalim sonu nereye cikacak!

BJK4EVER dedi ki...

Hasan bey oturmasini kalkmasini, konusmasini bilen biri. Spor yoneticiligi biliyor, cevresi var. Tartisilmayacak seyler bunlar. Parali baskan sacmaligini bu kadar net bir sekilde dile getiren ilk spor yoneticisi olabilir. Bunlarin hepsi guzel seyler.

Ancak Besiktas'in en onemli parcasi futbol takimi. Taraftarin gozunde kulubun basarisini bu belirluyor. Gelirlerin cok cok buyuk bir bolumunu futbol takimi sagliyor. En onemli parca'nin basina Samet Aybaba ve Feyyaz Ucar gibi yoneticilik tecrubesi 0, kariyeri bombos'a yakin, liyakat konusunda kocaman bir soru isareti olan 2 kisi'yi getirmek bendeki butun pozitif dusunce'yi aldi goturdu.

Antrenor secimi konusunda da Riza Calimbay'a acik kapi birakti. Yapmamaliydi. Riza Calimbay hicbir sekilde bize yakismiyor. Gitsin Sivasspor'u calistirsin, ama bize liyakat konusunda hicbir soru isareti tasiyaman, buyuk takim'da basarili olmus veya olabilecegini net sekilde gostermis, konusmalarindan cesaret ve winner'lik akan biri lazim. Riza Calimbay geldiginden beri sadece agliyor. Hicbir cesaretli karar alamadi, ne saha icinde ne saha disinda. Senol Gunes ve Burak Yilmaz'dan hicbir farkli sey yapmadi, yapamadi. Kadro disi karari gibi alinmasi gereken bir karari bile elestirdi, pasif kaldi. Rezalet mac sonrasi aciklamalarina ve tutarsizliklara girmiyorum bile. Boyle birine bile acikca bizim antrenorumuz olmayacak diyemedi.
Vicik vicik bize birsey getirmeyecek efendi, Besiktas'li vs romantizminden vazgecmeliyiz. Hasan Arat'i elestirecek en onemli nokta bu bence.

Sarper dedi ki...

@BJK4EVER

Ben Rıza antrenörlüğü konusundan senden farklı düşünsem de, Rıza'nın üslubu konusundaki eleştirilerine katılıyorum. Rıza kendi kendisini bu hale düşürdü maalesef. Geldiğindeki iddialı demeçler çok yersizdi, sonra onun arkası eylem olarak gelmeyince hepimizde hayal kırıklığı yarattı. Bu sezonun kayıp olmaması için ne yapabiliriz bakıyoruz, çalışıyoruz. Çok yalın bir şekilde, önümüzdeki sene avrupaya katılımı (kupa ya da sıralama) ve gençleri kazanmayı istiyoruz diye net bir hedef tarif etse bence bu kadar negatif tepkilere sebebiyet vermezdi.

Feyyaz bence tamamen iletişim amacıyla kulüpte ve ben bu görevi iyi yapacağını düşünüyorum. Basınla iyi ilişkileri, saygı duyulması açısından ben orada bir sorun görmüyorum.

Samet ise, Biliç öncesi yapılanmayı düşündüğümüzde ve teknik direktörün üzerinde yedek hoca baskısı yaratmayacağı için doğru bir tercih. Bir futbol aklı oluşturmak için daha iyi birisi olabilir miydi? Elbette olurdu. Ama bu isimler bir yandan da kulübün eski kodlarına dönmesi için de psikolojik faktörler, camiayı kenetleyecek oyuncular üzerinde etkili olabilecek isimler olarak görev alıyorlar. Bir yandan da Bayern modeli diye ortaya çıkan bir başkanın bu kişilere görev vermesi çok doğal. Sonucunu Hasan Arat'ın ilk dönemi sonunda görebiliriz.

Bence taraftar olarak çok hızlı reaksiyon gösteriyoruz, bu da normal. Fakat bence FEDA döneminden daha kötü durumda takım. Divan kurulunu takip ettiyseniz, bence bu durumu Arat ve kadrosu beklemiyordu. ANÇ'nin finansal olarak problem yok dediği durumda, takımın finansal olarak enkaz halinde olduğu ortaya çıktı. Bunu kısa vadede çözmek çok zor. O yüzden yönetim kısa vadeli, orta vadeli ve uzun vadeli hedefleri taraftara daha iyi anlatırsa (ben bunun için devre arasını bekliyorum) taraftar da bu süreci destekleyecek bir unsur olarak daha sakin ve akılcı bir şekilde kulübe katkı sağlayacaktır. Taraftarı kazanmak için yapılan hamlelerle (taraftar kulübün sahibidir söylemi, derbi bilet fiyatlarının makul seviyeye çekilmesi gibi) zaten bunun donelerini verdiler, umarım daha yapıcı hamleler de göreceğiz.

Ben Hasan Arat'a futbol şubesi konusunda biraz süre verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendi yöneticilik ve organizasyon tecrübesini, kişisel ve kurumsal bağlantılarını yukarıda saydığım kişilere aktarırsa ortaya romantiklikten öte uzun vadeli bir takım kimliğinin oturmasını bekliyorum. Baskette Euroleague katılım vurgusu, kulubün ciddi anlamda PR eksikliği olmasından ötürü, en kısa vadede gerçek olabilecek ve futbol şubesine de pozitif etki de bulunabilecek bir networkun içine girme aruzusundan kaynaklanıyor bence.

Sarper dedi ki...

Rıza konusuna tekrar dönecek olursak, önceki yönetimin Hasan Arat'ın kucağına bıraktığı bombalardan sadece birisi. Şu ortamda Rıza'yı hemen görevden almak mümkün değil. Hem takımın 3. td'si olması açısından, hem de taraftarın karmaşık hislerinden ötürü. Ama hepimiz Rıza'nın geçici olduğu konusunda hemfikiriz. Yönetimin Rıza konusundaki kararı devre arasına ötelemesini de böyle yorumluyorum. Fakat kendi tahminimi de söylemek isterim, bu sezon hoca değişikliği finansal açıdan zor gözüküyor.

Ben şahsen, Rıza'dan daha cesur olmasını bekliyordum, o konuda ciddi hayal kırıklığı içerisindeyim. Ama üzerindeki puan alma baskısını yönetemedi maalesef. Oysaki Lugano maçının ikinci yarısı üzerine düşünse, taraftarın bu seneden beklentisini net bir şekilde görebilir. Bu sene içerisinde tek heyecanlandığım maç oldu. Bunu da romantiklikten ziyade, bir kazanım elde edebiliriz bu seneden hissiyatı yüzünden olduğunu ifade etmeliyim. Rıza maalesef çok istesem de olmayacak gibi duruyor. En azından bunu çok hızlı bir şekilde belli etti. 60 yaşında bir hocaya da heralde maçtan sonra böyle değil de şöyle konuş deseniz, bunu hemen değiştiremez diye düşünüyorum. Winner hoca tavrından ziyade, ben takımda değiştirdiği oyun anlayışını,kendi dokunuşlarını, maç içerisindeki durumları iyi bir şekilde analiz ettiğini belli eden bir iletişim kurmasını beklerdim. Fakat o sadece sorunları dile getirdiği için şu anda kendisinin gelmesiyle değişen hiç bir şey olmadığı izlenimini perçinliyor.

Bakalım bu hafta maçlarla birlikte kendisinde bir kıpırdanma olacak mı göreceğiz, ama hiç umutlu değilim.

BJK4EVER dedi ki...

Vallahi hocam ben senin kadar pembe bakamiyorum. Riza'nin antrenorlugu konusunda ne anlamda farkli dusunuyorsun bilmiyorum, ama kendisinin kariyeri belli. 20 yillik kariyer bombos. Sivas ve Denizli ile 2 sene guzel bir Avrupa seruveni var, ama onu da kusun tasa carpmasi olarak yorumlayabiliriz. Trabzon macerasi facia, Besiktas macerasi facia. Iki buyuk takimda yapamadi. Diger takimlarda somut bir basarisi yok, akilda kalan bir felsefesi, zevk veren degisik bir futbol oynattigi da yok. Tipik fizige ve faule dayali uzun topla birlikte 4-3-3 oynatan tipik Anadolu hocasi iste. Bombos bir antrenorluk. Niye bu romantizm, tolerans onu da anlamiyorum. Besiktas'li olmasindan bana ne, kahvede birlikte mac izleyecek arkadas aramiyorum. Efendi, durust olmasindan bana ne, kizima damat aramiyorum. Antrenor ariyorsan antrenorluk ozelliklerine bakarim ilk olarak. O da bombos.

Feyyaz ilestirim koordinatoru olarak gelmedi, onun icin Okay Karacan getirildi zaten. Futboldan sorumlu yonetici baya genis bir gorev tanimi. Feyyaz Ucar'in yoneticilik deneyimi yok. Futbol'dan sonra bizim zekaatimiz etmeyecek 3-5 kulupte antrenorluk yapti, basaramadi. Tipik vicik vicik romantizm ve wishfull thinking ornegi.

Sure vermemiz lazim da goz gore gore hata yapiyoruz. Senol Gunes'in bizi nasil ve ne halde biraktigi da belli iken, milli takimda ne yaptigi belli iken tekrar getiriyorsun ve takimi skip attiginda sasiriyorsun. Aboubakar bize 2 kere ihanet ettikten sonra 3. kez tekrar getiriyorsun, sonra teklif alip takim basarisiz olunca motivasyonu dusunce sasiriyorsun. Olmaz. Surekli ayni seyleri yapip farkli sonuc bekliyorsak ayni seyleri deneyenlere sure vermeyi de gerekli gormuyorum. Yerlilerin ve kalitesiz yabancilarin liyakatsizligini defalarca kez gormusken devam ediyoruz hala. Allah'tan bir tur da Sergen gelmedi, o da gelse bir tur denese sasirmam.

koşu mesafesi dedi ki...

@BJK4EVER

Malum bilançolarla, harcama kapasitesi ve kadro enkazıyla (tartışılır ama şimdilik böyle diyelim) Beşiktaş'a ya Valerien gibi çok başka, lige göre çok deneysel oyun oynatacak bir hoca lazım. Ya da sadece domates ve biberden kavurmalı kaşarlı menemen yapacak bir hoca :)

Aybaba ve menemen bahsine geçmeden önce; Valerien gibi nispeten isimsiz isimlerin, buralardaki futbol dünyasında "yerli olmama" kusurları sebebiyle medyası/yorumcusu/menejeri gibi çeşitli futbol camiası paydaşları tarafından çıtır çıtır yenme ihtimali olduğunu biliyoruz.

Menemene geri dönersek; Aybaba futbol aklının içinde, (yıllar önceki kendi önerisiydi galiba) Rıza hoca da takımın başında. Az imkanlarla büyük iş yapılacaksa bu ekibe şans verilmesi gayet olağan.

Trabzonspor'un beğenmeyip gönderdiği Yatabare ile poor man's Nwakaeme denilebilecek Gradel ile neler yaptı, ne maçlar oynattı Rıza hoca.

Yeni bir deneysel Valerien benzeri iş yerine; sıra Aybaba-Rıza ikilisinde.

Bir noktadan sonra mecburiyetten üç genç oyuncu çıkarsalar kardır bu sezon için.

Tur sırası diyorsak orijinal Beşiktaşlılar sırada, çünkü mesele, oyun anlayışı veya taktikten ziyade sahada Beşiktaşlı duruşunu geri getirme meselesi...

Sarper dedi ki...

Riza, hocaligi ile ilgili tum soylediklerimi bu gece bana geri yedirdi. Bugun sahada Cenk, Salih, Masuaku napti? Rashica, Tayfur degisiklikleri takimda neyi degistirdi? O kadar kotu degisiklikleri yapmasinin mazareti yok. Sahada ne dizilis var, ne de futbol oynamak isteyen oyuncular. Sahamizda son 3 mac, 11 gol yedik. Takim dibi gordukce daha da dibi var dedirtiyor. E sen bu takimin hocasi olarak bu sene en iyi futbolu genclerle oynadigini goremiyorsan kusura bakma ama savunulacak tarafin yok.
Umarim Samet abi mabi dinlemeden hizla istifasini ister.

BJK4EVER dedi ki...

Yahu abicim vallahi analiz yeteneginize hayranim. Riza Calimbay'in ne oldugunu simdi mi anladiniz yani? Adamin 20 yillik antrenoru var, daha once Besiktas donemi var. Kimleri almis, nasil sonuclar almis bir bakin yahu. 20 senelik kariyeri boyunca mac sonu aciklamalari 'basit goller yedik sanssizdik' tan ileri gidememis adamdan ne gibi bir antrenorluk, teknik taktik dokunus bekliyorsunuz ki?

Adam geleli 1 ay oldu olmadi kendiyle celisen 10 tane aciklama yapti.
Herkes kendi yerinde oynayacak diyor, Muleka kanatta Tayfur heryerde Onur sag acik falan. Gencleri oynatacagim diyor, zorunluluk disinda 0 oynatti resmen. Ben bu kadro'nun basinda olsam 50 kupa alirdik dedikten 2 hafta sonra kadro yetersiz diyor. Daha sayayim mi?

Yani sadece Riza degil, Samet ve Feyyaz'dan ne bekliyorsunuz onu da anlamiyorum. Bahsettigimiz adamlarin bir kariyerlerine, basarilarina bakin. Ne gibi bir basarilari var ki Besiktas'ta o pozisyona getiriliyorlar? Simdi de Sergen diye bagirdi aptal taraftarimiz. PAOK'a, Rio Ave'ye elenen, berbat kadrolarla CL'de 0 puan cekmemis Besiktas'a 0 puan cektiren, CL'ye hazirlik olarak kondisyon yukleyecegim diye 5. hafta 20 sakat verdirten, 10. haftada ligden koparan hoca'yi mi istiyorsunuz? Bu mu bilginiz, capiniz yani? Sampiyonluk falan demeyin sakin, kusun tasa carpmasi iste ki o da 1 golle zar zor geldi. O sampiyonlugu o kadar anlamdiracaksak o sampiyonlugun basindaki yonetimi de tepemize cikaraydik o zaman. Oyle olmuyor o isler.

Yapilacak sey Riza Calimbay, Samet Aybaba, Feyyaz Ucar, hepsini pak edip futbolu tamamen liyakat sahibi yabancilara teslim etmek. Ama olacagini hic sanmiyorum.

koşu mesafesi dedi ki...

Rıza Hoca-Aybaba modeli falan dedim, öze dönüş dedim. Üzerinden fazla geçmeden hocayı göndermişler.

Beşiktaş'a teknik direktör dayanmıyor bu sezon.

Rıza hoca da anlaşılan yıllardır beklediği fırsatı bir anda yakalayınca stresi sağlıklı yönetemedi. Maç sonu bireysel şekilde oyuncularına sallamak bir teknik direktörün yönetime reaksiyon alın çağrısı sayılır bir nevi.

Hocayı gönder, geçici hocayı gönder, oyuncuları kadro dışı bırak silsilesini yeni hocayı da gönder takip etmiş oldu. İcraatları iki farklı yönetim yapmış olsa da kurumsal olarak aynı sayılıyor.

Kadroya neşter hala tam anlamıyla vurulmuş değil. Gençlerin daha çok forma bulması lazım gibi. Lugano deplasmanındaki oyun değilse de mücadele, bir nebze heyecan vermişti mesela.

Zaten Afrika kupası yakın, o zaman kadroda şenlik olacak epeyce.

Peki sizin Beşiktaş için yeni teknik direktör adayınız kim?

Pheaglix dedi ki...

simdi de sergen diye tutturuyorlar. seneye konferans liginde sifir cekince de "o sakat dolu kadroyla ve yonetimle takimi iyi kotu goturuyordu, senol gunes gelsin" diyecekler. kimse kusura bakmasin ama bu taraftardan adam olmaz.

Sarper dedi ki...

Basın açıklamasını izliyorum.

Rıza dün futbolcuyu, bugün yöneticileri topun ağzına koyuyor maşallah.

F.N. dedi ki...

Rıza hoca ilk defa Beşiktaş'ın başına gelmedi ki. Daha önce geldiğinde yaptırdığı transferler ve oynattığı oyunu herkes biliyor. Tekrar denenmesi hataydı. Neyse ki geçen sefer gibi bir sonraki sezona başlamayacağız. Beşiktaşlılığın teknik direktör seçimi için önemli bir kriter olmaması gerektiği umarım anlaşılmıştır. Artık bize yabancı, daha önce çalıştığı takımlarda başarı sağlamış, stres yönetimini iyi bilen bir teknik direktör lazım.

can dedi ki...

Solskjaer hakkinda ne dusunuyorsunuz?

Arat baskan kotu basladi epey. Once kadro disi meselesi, sonra da Riza hocayla ayrilis sureci cok kotu yonetildi, ozellikle de (hem kulup ici hem de taraftarla) iletisim anlaminda. Aybaba ve Feyyaz gibi gunumuz futbolu ile iliskisi son derece tartismali iki figurle nasil gidecek bu surec zaten suphelerim vardi. Suphelerim kaygiya donusmus durumda.

Sarper dedi ki...

@can
Flick’ten, Genesio’dan Ole’ye ne ara geldik anlamadim ben?

Ama objektif olarak bakacak olursak MANU’da iyi bir yenilmezlik serisi yakalamis, 2. olmustu diye hatirliyorum. Tabi oradaki kadronun durumu vb hic bilmeden konuşuyorum ama MANU gormus birisi su anda kulubun uzerindeki kaldirabilir mi diye sormak isterim.

Premiere ligi daha detayli takip edenler aydinlatirsa iyi olur

Huzeyfe dedi ki...

Solakjaer klasik geçiş oyununa dayalı 4-2-3-1 oynatıyordu. Taktik olarak vasat, oyuncuları motive etme anlamında iyiydi. Açıkçası ManU’da hocalık yapmış olması Rıza Çalımbay’ın Beşiktaş’ta hocalık yapması gibi.
Bizim acilen ekol aşılıyacak, temel oyun felsefesi güçlü olan bir hocaya ihtiyacımız var. Hocaya en az 3 yıllık planla gidip, kendi istediği belli başlı oyuncuları getirmesine izin vermek gerek. Kendi grubunu genç oyuncularla harmanlayıp bir yapı kurmak lazım. Belli aslında formül. Alman olur, belki İtalyan olur.

Huzeyfe dedi ki...

Yönetim Aybaba-Feyyaz ikilisini yabancı hocayı bahane ederek karar mekanizmasının dışında bırakabilirse ancak başarılı olmak mümkün. 4EVER’a katılıyorum ama Beşiktaşlı romantizmi kuvvetli esiyor bu aralar. Bu adamların isimlerini yönetime yazmadan muhtemelen seçim kazanamayacaklardı. Umarım bir şekilde nazikçe kenara çekilir bu insanlar. Geçmişlerine saygı duymakla birlikte mevcutta birşey vadetmedikleri açık.
Bu arada kadro dışı olayı sanki Samet Aybaba’nın başının altından çıkmış gibi. Çok fevri duruyor.
Bu arada 90’lardan bu yana bu kadar kötü bir sezon hatırlamıyorum ben. İnanılmaz savrulduk. Yönetim birşeyler yapmazsa önümüzdeki sene de heba olacak.

Sarper dedi ki...

Ben düşündüren, adı geçen hocaların oyun karakterlerinin birbiriyle ilgisiz olması.

Buradan hocalarla ilgili görüşü olan var mı?

koşu mesafesi dedi ki...

Beşiktaş'ın yeni hoca adaylarıyla ilgili görüş yazalım yazmasına da, Rıza hoca projesini bu kadar kolay mı rafa kaldıracağız?

Yeni yönetimin beraberinde gelen Aybaba, daha kaç zaman öncesinden Rıza teknik direktör olsa ben sportif direktör olsam anlaşmazlık çıkmaz diye ütopik bir model ortaya atmamış mıydı? Eğrisi doğrusuna denk geldi. İkisi aynı anda kulüpte görev aldı, hatta Feyyaz ile beraber. Ama ne oldu, daha işin başında mevzu çıkmış meğerse. Kadro dışılar konusu...

Aslında bu durum bir nebze kulüp romantizminin yeri geldiğinde anlamının kalmadığını göstermiş olabilir. Şenol, Burak, Rıza vs. isimleri değiştirmek takımdaki gidişata çözüm olabilecek değişiklikler miydi? Ya da bu vasat kadro planlamasında 5 oyuncuyu kadro dışı bırakmak?

Adı geçen hocalardan ziyade; takımın devre arasına kadar ve sezon sonuna kadar hedefi, vizyonu, amacı ne olacak bu keskin bir biçimde belirlenmeli.

Ben olsam mesela şöyle diyebilirim; Beşiktaş futbol takımı şu saatten sonra 8+3 kuralını kendine göre yorumlayacaktır ve her maç en az 3 altyapı oyuncusu sahada olacaktır. Diğer 8 formayı teknik sorumlu istediği gibi dağıtsın. Kadro dışılar da iptal. Satacaksan, yollayacaksan da repütasyon düşürmeyeceksin.

Bu model için istersen geçici teknik direktör getir, kimse de bir şey demez. Sonra esas kişiyi de getirirsin, yeni model de kurarsın, yapılanma da yaparsın.

Yorum Gönder

Ara