Normal şartlar altında oynansa bile zor bir maç olacak iken mevcut şartlarda çok zor maç.

Yönetim ve taraftar arasındaki bağ koptu gibi. Taraftarda maç izleme heyecanı bırakmadılar. Bu şartlarda ilk maç dezavantajlı bir skor ve akabinde elenmek sürpriz olmaz Beşiktaş adına.

Lucescu'lu Beşiktaş gibi bir Dynamo Kiev olacaksa karşıda, pek açık alan bırakmayacaktır rakibine. Deplasmanlarda ilk yarıyı "çok dengeli" oynamayı seven bir hoca da Beşiktaş'ın başında var.

Beşiktaş yine şu kadroyla başlasa kimse şaşırmayabilir: Mert/Rosier-Amartey-Colley-Masuaku/Amir-Gedson-Salih/Onur-Aboubakar-Muleka

Nihayet Beşiktaş'tan kurumsal bir izah, bir iletişim numunesi görüldü. Kiev maçı öncesi asbaşkan seviyesinden gündeme dair açıklamalar geldi.

Özet geçersek: - Biz transfere zaten geçen sezon başladık (Aboubakar, Amir, Colley, Onur kastediliyor muhtemelen)

- Rakipler tahminlerin ötesinde transfer yapıyor, para harcıyor, araştırılsın, denetlensin vs vs

- Hocamızın isteği doğrultusunda "bir stoper" alacağız. (Çok acele oluyor, biraz daha ince eleyip sık dokunabilir oysa)

-Avrupa'da transfer kapanınca "belki" fırsat transferi yaparız. ("Akşam pazarı bunlaaaaar" çınlıyor kulaklarda)

-Stadyum sponsoruyla ilgili gelişmeyi ay sonuna kadar "haber vereceğiz" (Büyük zahmet oluyor)

Çıkarılacak sonuçlar: Beşiktaşlı yöneticiler transferde kendilerini başarısız görmüyor, sadece GS ve FB'nin çıtayı yukarı taşımasından muzdarip. Dünyada kalan son iki oyuncu Talisca ve Ramos'un peşinden koştuktan sonra sadece "stoper" zaruri transfer boyutuna indirgenmiş. Lyanco'nun "sakatlanma şüphelisi" çıkması üzerinden 1 aydan fazla zaman geçti. Transfer komitesinin elindeki listeyi merak ediyorum. Hayır, bir de sadece bonservissiz stoper peşinde koşulmuyor. Bonservis verecek olduktan sonra her takımda yığınla stoper var.

Talisca muadili "yıldız transferi" ise Avrupa'da transferin kapanmasından sonra takımların elinde kalmış olacak formsuz veya sorunlu oyunculara indirgenmiş. Teknik direktör transferler kampa yetişsin derken ligin beşinci haftasına zor yetişecek. Adaptasyon vs derken onuncu hafta forma giyerlerse kendini şanslı sayacak.

Eylüle kadar "Beşiktaş Park"a devam. Sonrası meçhul. "..... Beşiktaş Park" acaba ne olacak?

Sezona tesir edecek play-off maçlarına Beşiktaş'ı çıkardıkları duruma bakın. Hangi başka takım sezona iki stoperle başladı acaba? Kadronun yetersizliği, Bakü ve Pendik karşısında bas bas bağırdı. Yönetim 1 transferle işi çözeceğini düşündüğüne göre aynı ciddiyetle Kiev maçı muhtemel kadrosunu yazayım:

(Sergen hocanın Lizbon deplasmanı gibisinden, Topal-Josef-Atiba'lı)

Mert/Necip-Amartey-Colley-Umut/Onana-Amir-Gedson/Masuaku-Aboubakar-Onur

Rakipte zaten Lucescu var. Tam oyunu kitlemelik kadro size...

Yoksa Beşiktaş yönetimine haksızlık mı yapılıyor? Beşiktaş çok kritik bir Avrupa maçına çıkacakken bildiri yayınlayıp Pendik maçının tekrarını talep ediyorlar. Bundan önce de federasyon başkanına mektup göndermişlerdi. Boş durmuyorlar icraat var neticede.

Kim unutabilir ki başkanın Beşiktaş şampiyonluk maçına çıkarken "tabi ki alkışlayacak başka ne yapacak ki" demeciyle rakibini ekstra motive etmesini. Daha eski bir başkan da Liverpool deplasmanı öncesi ligde maçlara paf takımla çıkma kararı almıştı. Sonrası malum.

Özetle; taraftar transfer istedikçe daha maliyetsiz eylemlere yöneliyor yönetim.

Beklenen oldu. Kendisine "rakipleri kadar" transfer yapılmayan Şenol hoca Kiev maçına tek transfer ile (o da kadroda stoper olmadığından) çıkıyor.

Onur yine sağ açıkta. Bu kadro Pendik karşısında ikinci yarı tel tel dökülen kadro. Yedeklerin girişi de etkili olamamıştı ve puan kaybı gelmişti.

Şimdi yönetim demez mi taraftara, ne transferi kardeşim, aldıklarımızı hocanız oynatmıyor zaten...

Beşiktaş taraftarı karışık duygular içerisinde...

umut meras'i vasifsizliktan dolayi yok sayarsak bu takimin iki bekini de ayni kisi yedekliyor su an. biz de mumkun oldugunca bekleri, ya da en azindan bek yedegini, dinlendirecegimiz yerde uc bekle sahaya cikiyoruz. soran olursa championship takimindan gelen oyuncu kampa yetismedi, o yuzden hazir degil dersiniz.

umarim yanilirim ama su onbir tesaduf, duran top, ya da aboubakar'in garip bir seyler denemesi haric gol bulamaz. onur iyi niyetli ama yeteri kadar yaratici degil. muleka da iyi niyetli ama o da yeteri kadar bitirici degil. bu takimin hucumu onur ya da muleka'dan birini tolere edebilir ama ikisi birden oynayinca olmuyor.

Golden sonraki ön alan presinin mantığı neydi acaba? Lüzumsuz işler.

Yüklenenin gol attigi bir maç oldu.

-Bireysel değerlendirmeler-

Mert: Kritik kurtarışları gözden kaçmasın.

Rosier: Masuaku kadar oyun kurduğu, inisiyatif aldığı eski maçlarını hatırlamasak bu vasat performansına tav olurduk.

Amartey: Takıma giderek uyum sağlıyor gibi. Bazen ortadan sürpriz ara paslar atıyor. Şu an eldeki tek sağ stoper.

Colley: Defansta savaşçıydı. Hücumda duran toplarda hep çabalıyordu. Gol kilidi bir açıldı, takır takır atmaya başladı. Taraftar golcü stoperi ayrı bir sever.

Masuaku: Alternatifi yok. Bu ayarda bir adam azıcık sakatlık hissederse anında değiştirilmeli. 1 maçı kaybetmek mi 1 ayı kaybetmek mi daha kötü?

Amir: Maç kitlenince, baskı yenince 3. stoper gibi konumlanıp işi çözüyor. Bakalım rakipler bu formüle karşı ne çözüm getirecekler ileride?

Salih: 1 maç süper, 3 maç vasat, 1 maç vasat altı. Buna benzer bir döngüsü var.

Gedson: Rakip değil asıl "dinamo" buydu. Bu dar kadroda daha hücumcu olarak kullanılabilir. Rize'de sürekli adam da geçiyordu, frikikten gol de atıyordu. Terim stoper de oynattı, Valerien yedek bile bıraktı. Bu cevheri Şenol hoca 1 sezon işleyebilirse sezon sonu ikinci bir Talisca hikayesi çıkabilir ortaya...

Onur: Biraz fazla çizgide kaldı gibi bu kez. Ama penaltı öncesi asist(yardım) de ondan geldi.

Aboubakar: Estetik topuk şutu gol olmadı. Etrafında 8'den bozma 10 numara, sağ bekten bozma sağ açık ve santrafordan bozma sol açık yerine farklı bir kurgu olsa çok daha fazlasını verebilir gibi.
Çok uçmayalım: Bakasetas-Trezeguet-Ömür mesela. Ghezzal-Muleka-Onana ile kafa kafaya takas eder mi acaba Trabzonspor?

Muleka: Toksik bir kitle bu adamı gereksiz linçliyor. Kasımpaşa yarım sezon ve Beşiktaş sezon başı performanslarıyla skorer bir adam. Geçen sezonun devamında kadroya giremedi ama bu sezon oldukça hazır. İlginçtir, oynarken Larin'e sallayanlar sonra niye şu paralara satamadık diye yönetime salladılar mesela. Larin'e "Jardel" tipi oyunu nedeniyle Amerika'da "Lazy" Larin diyorlarken, oyuncu Beşiktaş'ta şampiyonluk sezonunda özgün, dinamik ve savaşçı bir sol forvete dönüşmüştü. Şenol hoca Larin'in ilk zamanlarında pivot forvet olarak da verim almıştı yanlış hatırlamıyorsam. Tekrar dönelim Muleka'ya; oyuncu genç ve Beşiktaş standartlarına göre hatırı sayılır bir yatırım yapıldı kendisine. Ama toksik kitle: gönderin bunu, yollayın bunu, modunda. Oyuncu skora katkı da yaparken hem de. Bu toksik kitle zaten hep bazı oyunculara takmak zorunda. Fransa liginden (ligi PSG'nin 1 puan gerisinde bitiren Lens'ten) gelen Onana'nın notunu da iki maçta verdiler. Leave Muleka Alone!!! :)))

Yedekler: İki yeni transferin gol ve asist yapması olumlu. Rashica ve Bahtiyar ikinci maç öncesi biraz rahatlattı hocalarını. Umut durumu idare etmeye çalışırken Cenk yorgun Aboubakar'dan daha diri göründü. Chamberlain ise az süre aldı.

Yönetim: Tek stoper takviyesiyle şu takımın ligde, kupada ve konferans liginde yarışabileceğini düşünüyorlarsa kendilerini Masuaku çıktıktan sonraki dakikaları tekrar izlemeye davet ediyorum.

Taraftar: Ramos ve Talisca (alamıyoruz) açıklamasından sonra transferde yüksek profilli bir stoper ve bir 10 numara beklemek doğru mu? Stoper bir şekilde gelebilir de, zamanında Lens'e, Ljajic'e, Douglas'a ve N'Sakala'ya sadece antreman yaptırıp paralarını ödeyen ve hiç bir takıma gönderemeyen yönetişim metodu Montero dışında hangi sözleşmeli oyuncuyu gönderecek de "yıldız" 10 numara alacak? Montero da yumuşak başlı olduğundan bütün kamp boyu stoper eksiğini tamamlayıp git dediklerinde gidebilir belki...

Mehmet Demirkol'un saha içi ile ilgili söylediği ve nadir katıldığım şeylerden biri Beşiktaş'ın bu seneki oyunu gerçekten çok kötü. Şablon kendi çapında doğru ama onun dışında saha yerşimi, alan paylaşımı, pay oyunu, tempo kontrolü pres zamanlamaları, fizik güç gibi konuların hepsi problemli. Takım inanılmaz statik oynuyor, çok fazla basit pas hatası yapıyor. Haydi pas kapasitesi nispeten sınırlı diyelim ama topsuz oyunda Gedson dışında doğru düzgün kimsenin hareket etmemesi yerleşik oyundaki hücumu baya sıkıntıya sokuyor. Çözüm 17/18 ver quaresma'ya orta yapsın metodolojisi olmamalı. Sanki 1970'lerin İngiliz futbolunu oynuyoruz gibi duruyor.

Kadro çok birşey vaad etmiyor olabilir ama bu kadar da underperform bir durum yok. Bir kere Onur-Muleka zaten yaratıcılık anlamında hiçbirşey vaad etmiyorken, geri dörtlüde PL'de bile vasat ayaklı kabul edilen Masuaku'yu mecburi oyun kurucu görevleriyle donatmak zorunda kalıyoruz. Geri dörtlüde ayak kalitesi vasat üstü denebilecek tek adamın Mert olması acayip bir skandal. Amir'e baskı yapılan her maçta topu boy ortalaması 1.80 olan 3 futbolcuya top dikmek zorunda kalıyoruz.

Geçen senenin ikinci yarısından beri maç kaybetmemiş bir takım için biraz ağır bir eleştiri gibi duruyor olabilir ama takıda bir sorun olduğu net. Bence Rebiç ve Ox'a verilen acayip kontratların bunda çok büyük etkisi var.

@Övünç Şentürk

Maç sonu yayını tespitleri ise esasen Fenerbahçe maçını izleyen birinin göz ucuyla izlediği diğer maça dair tespitlerini içeriyor. Kısa zaman önce de Beşiktaş "en hazır" ve "en oturmuş oyunu olan" takımdı. "Fazla" transfere ihtiyacı yoktu, şimdi derinlik katması lazımmış niyeyse? Aynı yorumcu geçen sezon 3-1'lik maçın ardından mağlup Galatasaray'ın oyun planını övüp Beşiktaş'ı pas geçmişti mesela.

Beşiktaş'ın oyunu çok kötüyse son 7 resmi maçta 6 galibiyeti nasıl aldı? Stoperler sezon başı çok statikti, evet. Ama son maçlarda Amartey yavaş yavaş inisiyatif almaya başladı. Rosier-Amartey-Colley-Masuaku dörtlüsü mü Rosier-Welinton-Vida-N'Sakala dörtlüsü mü daha "ayağı düzgün" bir dörtlü, tartışılır.

Amir-Salih-Gedson üçlüsü oyun kurulumunda çok cüretkar ve riskli hamleler yapmıyor, bu da statik bir durum oluşturuyor. Ama açık oyuncuları orta sahalaşırsa bu durum da hafifleyecektir. Ters ayaklarıyla solda Rebic ve (pek ışık görünmese de) sağda Ghezzal oyunu farklı bir seviyeye taşıyabilir. En azından orta sahada daha çok top tutulur.

Niyeyse kontratlar ve takım maaş dengeleri bir tek Beşiktaş'ta sorun oluyor? Rakiplerde 10 milyonluk maaşlar, 15 milyonluk bonservisler havada uçarken taraftar/spor medyası Onana'nın 4 milyonuna ve Rebicle Ox'un 2,5 milyonluk maaşına takılabiliyor. Takım içindekiler takılıyorsa diğer takımlardaki diğer oyuncular neden böyle şeylere takılmıyor?

Şiddetle eleştirilen yönetimin ettiği en yerinde laflardan bir tanesi: (Diğer takımlarda transferlere katkı sağlayanlar hakkında) Kim bu sponsorlar, kim bu hayırseverler? sorusu olmadı mı?

Bir noktada itiraz edeceğim. Beşiktaş geçen sene Rıza Çalımbay’ın yarım sezonda gösterdiği hedef olmayan iyi takım performansını gösterdi bence.
Sene başında üç büyükler her halükarda hedef takım. Ama 10 puan geriye düşünce iki sebepten maç kazanmak kolaylaşıyor. Birincisi rakipler hedef görmüyor ve Anadolu topçusunun motivasyon seviyesi çok farklı oluyor. İkincisi de oyuncular stres seviyesi düşük halde daha rahat oynayabiliyorlar. Örneğin İbrahim Akın Rivaldo gibi top oynuyor filan. Bence geçen sene bu orta sahayla Beşiktaş bunu yaşadı. Üç tane stres seviyesi yüksek maç hatırlıyorum. Sivas deplasmanı, içerde Antalya ve Konya maçlar. Hepsinde puan kaybettik. Hiçbirinde oyuna hükmedemedik.
Belki gerçekten de Rebiç ve Ox’yn kontratları takım içi huzursuzluk yaratmıştır. Ama ben motivasyon veya efor sorunu görmüyorum. Salih, Gedson canla başla oynuyor. Orada sorun hareketsizlik, al ver yapmadan direkt oynamak. Eğer Beşiktaş oyuna hükmederek oynamak istiyorsa Salih ve Amirden biri çok net fazla. Diğer iki oyuncu da Gedson ve Ox mu bilmiyorum.

Şampiyonluk yolundaki rakipleri bunca transferin üzerine; biraz da kaleme biraz da defansıma biraz da 8 numaraya demeye devam ederken Beşiktaş tarafı sessiz.

Kadro derinliği eksikliği konusunda hemen hemen herkes hemfikir olmasına rağmen yönetim kanadından sadece "1 stoper" transferi hususunda net bir açıklama geldi.

Herkes (sözleşmeli) Saiss ikna edilebilir miydi kısmına odaklanmışken Welinton'un boşluğunun zar zor dolduğu ve ikinci stoper transferinin hala yapılmadığı ortada. Beşiktaş'ın "sözleşmesi biten" futbolcusu Welinton'un Pendikspor'a transfer haberi 10 temmuz, Amartey'in İstanbul'a geliş haberi 21 temmuz. Gerçekten müthiş planlama.

Spor muhabirlerinden gelen son haberler; transferin, Avrupa liglerinde transferin kapanacağı 1 eylül ile uefaya konferans ligi oyuncu listesi verilecek olan 4 eylül arasına ötelendiği yönünde. O da tabi gruplara kalınırsa.

Bazı taraftarlar 10 numara falan da bekliyor tabi.

@huzeyfe'nin "hedef olmayan iyi takim" tespitine bir ekleme yapayim. senol gunes'in bizimle ciktigi son uc sezonda ligin ikinci yarilarinda hedefsiz kalan takim insanustu performans gosterip "acaba?" dedirtti, ama hedef maclari kaybedip ligi hedefledigi pozisyonun altinda tamamladi.

ha bunu senol gunes'i gommek icin soylemiyorum. ama nedense insanlar ptt 1. lig seviyesinde iki takima karsi en ufak varlik gosteremeden zarzor 1 galibiyet ve evimizde beraberlik almamizi "sadece" hakem hatalarina ve yonetimin transfer yapmamasina bagliyor, sanki sirf gedson pendik'in tum takimina bedel degilmis gibi. yonetimi gomelim gommesine de, onu yaparken takimin ne olursa olsun surklase etmesi gereken rakibine karsi oynadigi ezik oyuna karsi kafamizi kuma gommeyelim. yoksa sezon sonlarinda elalem sampiyonluk kutlarken biz ikinci kovalamaya devam ederiz.

Rebic ile Ox birsey oynamayip yatarlarsa sorun olabilir ama katki verirlerse aldiklari paralari Aboubakar ve Gedson harici kimsenin sorun etmeye hakki yok. Zaten Rebic katki vermek istiyor gibi ama sevgili hocamizin garip kadro tercihlerine kurban gidecek ve yatmaya baslayacak. Ox ise mevkisi sabitlenmeden sezon bitecek.

Hoca bariz sekilde Cenk, Amir ve hatta Onur icin kadroyu sabote edecek. Dinamo macinda da Cenk girdi oyuna, yürümekten baska birsey yapmadi. Adamlara avantaj sagladi. Zaten hoca sistematik olarak once Mulekayi cikariyor ki Aboubakari cikardigi zaman mecbur Cenki sokabilsin.
Amirden de yeni Atibs yaratacak. Stoperlerin arasina girecek, bekler one cikacak filan.

Avrupada belki yabanci oyuncular sayrsinde biraz ilerleriz ama lig sezonu olarak 2017-2018 veya 2018-2019dan oteye bir sezon olmayacaktir. Potaya girersek bu Okan ve Ismail hoca sayesinde olur.

@Zaitsev
Cenk girdiğinde yorgun Aboubakar'ın yapamadıklarını yapıp ön tarafı karıştırdı. Bahtiyar'ın golünde katkısı var. Beşiktaş'ın bu sezon şampiyonluk şansı, Cenk'ten geçen sezona benzer skor katkısı almaktan geçiyor. Geçen sezon Alanyaspor'a attığı golün benzerini Icardi atınca bir hafta methiyeler diziliyor. Yurtdışında tutunamayıp gelen oyuncu profili yüzünden yeterince değer görmeyen Cenk, bu ligin bonservis rekortmeni.

@Huzeyfe
Stres seviyesi yüksek maçlarda (Sivas deplasmanı, Antalya ve Konya) tökezleyen takım, GS ve FB'ye üçer dörder gol atabiliyor.

Şu ortamda eleştirilerin birinci hedefi gerçekten Şenol hoca mı olacak? Lig yarışından koptuktan sonra takımı iddialı tutmak özel bir başarı ayrıca. Hem Beşiktaş ölü sezonları sonrası Galatasaray gibi baştan takım kuramıyor. Biraz düşmeye görsün medyada anında geri plana itmek için bekleyenler var. Olası grup kuralarına baktıysanız son 5 yılda "Avrupa" puanı neredeyse yok gibi takımın. Sergen hoca sağolsun sıfır çektirdi. Şenol hocanın vaktinde kazandırdığı puanlar da artık değerlendirmeye katılmıyor. Neyse ki sağ açık ve stoper olmadan üst üste Avrupa'da 5 maç kazandırdı da istatistiklerini biraz olsun düzeltti takımın.

Yönetim tarafına bakalım:
Teknik direktöre sunulan transferler;(geçen sezon) Aboubakar, Colley, Amir, Onur, Maxim.
(bu sezon) Emrecan Bulut, Amartey, Onana, Rebic, Chamberlain, Rashica, Bahtiyar.

Daha dün Onana'nın kiralanacağı konuşuluyordu. Berkay yurtdışına, Kerem Atakan yurtiçine kiralandı zaten. Onana hem ön liberoyu hem stoperi yedeklemek için alınmış gibiydi ama Beşiktaş standartlarında yüksek bir bonservis verilip 1 ay sonra kiralanmasının düşünülmesi gerçekten çok enteresan. Transfer planlamasında büyük sıkıntı var demektir. Bu sadece Lyanco'nun "sakatlanma şüphelisi" çıkmasıyla da açıklanamaz.

27 ağustos günü itibarıyla bu yönetim ve transfer komitesiyle ligde ikinci olmak başarı sayılır.

Yönetim ve ŞG’nin Beşiktaş’ta varlığı simbiyotik ilişkileriyle mümkün ancak. Birini eleştirip diğerini eleştirmemek mümkün değil zaten.
Beşiktaş geçen sene kazanması gereken bir derbiyi kazanmadı. Geçen seneki Fb maçının Pancu’lu 4-3’ten farkı yok bu açıdan.

Beşiktaş için 1 haftalık çok kritik bir takvim var.

-Perşembe (31 ağustos) Kiev maçı rövanşı "sponsorsuz" Beşiktaş Park'ta,

-Pazar (3 eylül) Sivas maçı "sponsorsuz" Beşiktaş Park'ta,

-Avrupa'da oynatabilmek için 1-4 eylül arası "en az" bir transfer.

Son madde ilk maddeye bağlı olduğu için ilk maçtaki avantajlı skor unutulup tüm paydaşlarıyla Kiev maçına odaklanmalı Beşiktaş. İlk yarı rakibin erken bir gol bulması halinde yaşanacak senaryoyu old Beşiktaşlılar hiç uzak görmüyordur. Bu hafta itibarıyla "sezonun maçı" Kiev maçı. Masuaku'nun eksikliği hoş olmadı.

İkinci madde lig maçı. Lige 4 puanla fena olmayan bir başlangıç yapıldı. İkide iki yapan tek takım FB. Kiev maçı varken ikinci hatta üçüncü planda kalması gereken bir iç saha maçı.

Transfer işi ise ya aynı vasatlıkta devam edecek ya da transfer komitesi bu kez şaşırtacak. Sosyal medya muhabirlerinin isimlerini ortaya atmadığı bir veya iki isim gelebilir.

Önümüzdeki hafta Beşiktaş için sezonun fragmanı olacak diyebiliriz. Ondan sonra bu sezonun, hangi geçmiş sezona benzeyeceğini kestirmeye çalışabiliriz.

Bir maddeyi unutmuşum; stadyum sponsorluğuna ilişkin gelişmeler de bu hafta netleşebilirmiş. Eklemeden geçmeyeyim, Kiev maçı bilet fiyatlarını gördünüz mü? Geçen sezon ligi üçüncü bitirmişsin, tatmin edici transferler yapmamışsın ve grupların kapısında taraftar desteğine ihtiyacın olan bir maç. En ucuz biletin, geçen seneyi şampiyon bitiren ve sükseli transferler yapan takımın şampiyonlar ligi play-off maçıyla aynı fiyattan satılıyor. Haa, onların stadyum sponsoru var farklı olarak. Eskisi bitince çat diye yenisini buldular.

avrupa liglerinde transfer hep avrupa sampiyonalarina oyuncu yazdirma gunuyle ayni gun kapanirdi, bu sefer arada 3 gun fark varsa mukemmel haber. daha az bile transfer yapip son 3 gunu bekleyebilirmisiz firsat reyonunda ne varsa alir cikardik.

Baskan ortalarda yok, böyle is mi olur diyorduk. Ortaya cikti ve ne kadar kötü bir iletisimi oldugunu tekrar hatirlatti sagolsun. Keske saklandigin magarada kalmaya devam etseydin ANC, ne diyim.