geçen haftaki kadroyla çıkarız. zaten pek alternatif yok.

Muhtemelen hocanın 4 gözle beklediği maç bu maç. Presle kazanılan bi topla golümüz var. Kazanır mıyız bilmiyorum.

Rıdvan, Emirhan gitti, Serdar, Nkodou, Montero ve Ersin fırsat kolluyor kaçmak için, Wellington bile gitmeye çalışıyor. Baya baya boktan bir hava var sanırım takımda.

Kulübün son senelerdeki Avrupa'ya bakış açısı, "koy g.tüne" şeklinde olunca, 90'lı yılların ilk yarısındaki seviyelere geldi Avrupadaki durumumuz. Şu anda 14 puandayız ve son 5 sezondaki en yüksek puanımız 5 ve o puan da bu sezon siliniyor. Toplamda 14 puandayız. Önümüzdeki sezon 9 puanda olacağız. Şu anda 98. sıradayız ve şu anda 9 puanı olan takımlar 150'li sıralarda.

Mesela dün Konya'nın elendiği için itin g.tüne sokulduğu Vaduz takımı ile önümüzdeki sezon hasbelkader eşleşsek, seribaşı Vaduz olabilir.

Avrupa kupalarında Bilic ve Şenol Güneş'in ilk 3 sezonuyla birlikte Beşiktaş ŞL'de ikinci torbayı zorlayan pozisyona gelmişti. Bu puanların erimesi için UEFA'dan 5 yıl men cezası filan yemek lazımdı ama bu sezon hariç her sezon avrupa'ya gitmemize rağmen Vaduz'ların, Breidablik'lerin, Dudelange'lerin, Inter Turku'ların seviyesine geldik.

Hani diyeceksiniz ki "nerem doğru ki" diye, gerçekten de belki de en son dert etmemiz gereken konulardan biri Avrupa olabilir ama kazın ayağı da öyle olmuyor işte. Avrupa'nın orta-alt sınıfı takımları bile elimizden oyuncu alıyor, Ferenchvaros'tan bir transfer sezonunda iki oyuncu için red yiyoruz. Oyuncular da bizi tercih etmiyorlar.

Beşiktaş'ın çok ciddi bir yapılanmaya ihtiyacı var ve futbol takımının oynadığı oyun bence en basit meselelerden biri. Bizim gerçek bir orta-uzun vade futbol planına ihtiyacımız var. Fakat yönetimin söylemlerinden anladığımız kadarıyla pek de öyle planları yok. Biz Kaan Ayhan peşinde koşuyoruz hala. Meseleyi hiç anlamamışız.

Aslında Beşiktaş adına; Ersin/Berkay-Saiss-Emrecan/Rosier-Kartal-Gedson-Salih-Masuaku/Muleka-Weghorst formasyonu ve kadrosuyla çıkmak için çok ideal bir maç. Ancak geçen maç attığı golden sonra Ghezzal'a çocuğu gibi sarılan Ismael onu yedek bırakmayacaktır. Ghezzal'ın efektif olduğu diziliş > Ismael'in uzmanlık dizilişi, son maçtan sonra iyice tasdiklendi. Oyuncu değişikliği bu maçta da 3'ün altında kalırsa Ismael'in ya yönetime mesaj verdiğini veya gerçekten değişime açık olduğunu düşüneceğiz. Yani ya transer yok kimi alayım diyor ya da eski takımlarındaki yorulanı çıkar zinde oyuncuyu sahaya sür anlayışını güncelliyor demektir.

@koşu mesafesi
Ersin/Berkay-Saiss-Emrecan/Rosier-Kartal-Gedson-Salih-Masuaku/Muleka-Weghorst
bu dizilişte 0-0 da topu istemeyen takımlar için ve 1-0 yenik durumda olduğumuzda dribblingi kim yapıyor, karşına iyi yerleşmiş olan rakibi kim eksiltiyor, savunmanın dengesini kim bozuyor.
ben mevcut ortasaha rotasyonunda ghezzallı ve ghezzaksız hala bu soruların cevabını bulamıyorum. ghezzal varken hadi bir kısmını o yapsın ama yine de yetersiz kalacak. bu takım iyi pas yapar tamam ama bu pasların bir sonuca gideceğinden çok şüpheliyim ben. rakibin dengesini bozacak kadar hızlı paslasacak ya da cross-pass verecek kadar da birlikte oynamadı bu takım.
şu orta sahayı bu haftada almadılar bakalım haftaya alacaklar mı?

@fidddas
Malum diziliş Alanya maçına özgü Farioli antitezi bir baskı oyunu için. Alanya'nın topu isteyeceği ve oynayacağı, hatta kale ağzında gereksiz paslaşmalarla Weghorst'un iştahını açacağı varsayılmıştır.
Diğer taraftan, sezonun geneli için tüm oyunculardan maksimum verim alınabilecek formasyon hala muamma. Mesela hem Rosier-Ghezzal sağ bek sağ açık uyumunu hem Muleka'nın sol kanatta veriminin düşmesini engellemeyi nasıl sağlayacaksın? Emrecan'ı nasıl stoper rotasyonuna dahil edeceksin? Nasıl ve hangi farklı varyasyonlarla gol arayacaksın?
Düşünürken bana da uçuk geldi ama yazayım. 3-4-3 ile 4-4-2'nin harmanlandığı hibrit asimetrik bir formasyon olabilir mi acaba? Sağ tarafta Rosier ve Ghezzal olacak iki kişi. Ama sol tarafta tek bir kenar oyuncusu olacak Masuaku. Yani; Ersin / Rosier-Saiss-Emrecan /Ghezzal-Berkay-Gedson-Salih-Masuaku / Weghorst-Muleka. Berkay pozisyona göre stoper hattına girecek. Masuaku'nun arkasını Emrecan toplayacak. Weghorst ve Muleka çift forvet olacak.
Not: Alanya maçında baskı oyunu için ideal oyuncunun formda bir Kenan Karaman olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdi değilse ne zaman? :)

@koşu mesafesi
Ghezzal berbat oynadı 4-3-3 çıktığımız iki maçta. Kornerleri, duran topları bile kötü kullandı bütün maç. Maçı kurtaran vuruşu yaptı, bu kalite. Çizgide veya ortada olmasıyla çok alakalı değil bence.
Biz Gedson’u serbest bırakabildik rakip 10 kişi kaldıktan sonra, bütün mesele bu. Rakipte Ghezzal’ın önünü kapatacak orta saha kademesini Gedson toplu driplingleriyle bozdu, Rosier’in önü açıldı ve Ghezzal rahatladı. Tahtaya ne yazarsa yazsın hoca, biz esas onu oynamayı beceremiyoruz takım olarak şu anda.

1- Arkadaslar bugun maci Besiktas'ta beraber izlemek isteyen var mi?

2- Onumuzdeki iki hafta stadda olacak arkadaslar hangi tribune gidiyorlar? Bir de yurtdisindan 1-2 macliga gelince passokart boku nasil oluyor?

3- Bizim bir whatsapp grubumuz vardi, devam ediyorsa beni tekrar o gruba ekleyecek bir civan var midir?

Berkay’ı merak ediyorum. Bence Emirhan’a filan göre daha hazır oyuncu. Bakalım sağ stoper mi çıkacak çapa mı.

ilk 11'i çok beğendim. Hoca böyle cesur ve yenilikçi olacaksa sezon sonuna kadar arkasında durulmalı. Gençler, çalışırlarsa formayı alabileceklerini görmeli ki takım ruhu gelişsin.

@huzeyfe
Dunden beri taktik antremanlardan gelen bilgilere gore Berkay defansif orta saha oynayacak.

cok fena yaniliyor olabilirim ama nkoudou'nun ilk onbir baslayip iyi oynadigi kac mac var? sakat olmadigi donemlerden hatirladigim 60'tan sonra girince etkili oluyordu ama ilk onbir baslayinca felaketti. yalniz gercekten yaniliyor olabilirim, o kadar uzun zamandir dogru durust izlemedik ki nkoudou'yu asla emin degilim.

Berkay hazirlik maclarinda bile asiri agresifti, 15. dakikada sari karti cebine alma ihtimali az degil, kirmizi olursa da sasirmam.

3'lunun sag stoperinde oynatacak olsa Necip'i tercih ederdi bence hoca, o yuzden Berkay ortasahada oynayacaktir diye dusunuyorum. Berkay-Salih-Gedson kagit ustunde sasali olmasa da profil olarak birbirini tamamlayan bir 3'lu gibi, Salih-Kartal olmamisti, sevindirici bir deneme.

Bu durumda 4'lude sag stoper Emrecan nasil olacak bakalim. Necip-Saiss cok da uyumsuz degildi bence, burada riske girmeye gerek var miydi emin degilim.

Maçı bir adet o.c yönetiyor maçtan sonra bunun düdüğü bir yerine monte edilmezse şampiyonluk hayal olur.

Salih ve Gedson'un cezasahasi kosulari dikkat cekiciydi, odullenmesi sevindirici oldu.

Zinedine Salih :)

Çok ilginç bir maç oluyor.

Hocanın hamlelerini beğendim, Salih'in potansiyelini açığa çıkaracak bir rol verilmiş.

Yalnız kadro derinliği şart şart şart, her maç bir kırmızımız olacak gibi duruyor bu hakemlerle.

Aslanım Berkay. Emirhan’ı bonservisle satıp önünü açan Beşiktaş yönetimini tebrik ediyorum :)

Bu nasıl bir hakemlik yahu? Bu standartta kart çıksaydı geçen hafta Kayseri ilk yarıda 3 kişi filan kalırdı.

Geçen sene sonundan beri söylüyorum, çok harika deplasman takımıyız. Bence deplasmanda kazanabilen büyük takım şampiyon olur. İçerde zorlanacağız ama taraftar takımın arkasına geçerse duran toplarla vs çözebiliriz.

Yonetim bu hakeme duduk astirmazsa yonetim diye dolasmasin ortalikta. Gecen hafta verilmeyen penalti ve Cenk’in her macta 40 defa gordugumuz bir itirazdan atilmasi. Bu hafta Weghorst’un pozisyonunda cikan komik karar, Emrecan’in basit atilmasi ve rakibe goz gore gore cikmayan ikinci saridan kirmizi. Artik caktirmadan degil goz gore gore dogruyorlar. Yonetim bunlara goz yumacaksa hic transfere para vs de harcamasin, takimlar da sahaya cikmasin. Bu a.k. Trabzon’a versinler bir bedava sampiyonluk daha, sevinsinler.

Macla ilgili beni sevindiren iki sey:

1. Emrecan ve Berkay’in oynamasi. Ve skoru belli bir macta 75. Dakikadan sonra degil de, Alanya deplasmaninda catir catir ilk 11 oyuncusu olarak oynamalari. Yerli bir antrenor olsa basimizda Necip’in formasi garantiydi, digerinin yerine de sacma sapan sekilde bir yabanci devsirilirdi N’Sakala sagbek gibi.

2. Duran toptan gol atmamiz ve bunun tesadufen degil de calisilmis oldugu 100 kilometreden belli bir sekilde gelmesi.

Gedson-Salih yetmeyecek gibi ortada. Ghezzal veya Nkoudou'yu cikarmak da zor ilk yari performanslarindan sonra ama bir sekilde Necip'i stopere alip Berkay'i ortaya geri cekmek lazim gibi geliyor, nasil olacak bulamadim.

nkoudou ilk onbirde sorunlu olabilir dedim, adam onuncu saniyede neredeyse kirmizi goruyordu, ucuncu dakikada gol atti :)

yalniz farka gidecek mac
- sacma kural (surata temas eden kola direkt sari cikmasi tamamen sacma ve fizik avantaji olan oyunculara karsi alenen ayrimcilik yapan bir kural),
- dikkatsiz oyuncu (kural sacma olsa da belli, sari kartin varken o hareketi yapmayacaksin),
- ve standartsiz hakem (adam her faul ya da olay (weghorst'un itirazi) sonrasi yazi tura atip sari kart verip vermeyecegine oyle karar veriyor gibi)
kombinasyonuyla zora girdi. devreyi yine 0-3 bitirsek cok sorun olmazdi ama muhtemelen alanya asiri motive baslayacak ikinci yariya. eger 2'yi erken bulurlarsa yine kabus gibi bir ikinci yari izleyecegiz.

Birseyler degisecekti, Montero ve Necip’in girmesi normal de hem Ghezzal hem N’Koudou’nun cikmasi iyi olmadi. Salih de cikti ustelik, yaraticilik namina birsey kalmadi takimda. Sisir ileriye top Weghorst ve Boyd’dan aninda donsun seklinde bir oyun olmaz insallah. Defans yapmak on planda olsa bile 45 dakika sadece defans yaparak zor gecer.

3-5-1'e donduk heralde. Boyd yerine Kartal daha iyi olabilirdi sanki.

3-1 öndeyken Ghezzal'ın sakatlığı ve Nkodou'nun sarı + kronik sakatlığı 10 kişi zorlamamak için değiştirildiler bir yandan da, Salih tercihini anlamadım.

@emre toraman

Sanırım 5-3-1'e döndük, Weghorst'un servis yapacağı Boyd yerine yetenekli bir ayak olsaydı dedirtti.

Bakalım takım bu oyunu gol yemeden tamamlayacak mı? Gözleri kanatan cinsten bir oyun ama takım bunu becerirse Huzeyfe'nin dediği gibi tam bir deplasman takımı olma konusunda ben de hak vereceğim

adana ds maci v2. tek farki bu kez macin sonunda bariz hata yerine macin basinda daha hafif ince mudehale yetti. seneye yeni td ile gorusmek uzere.

Hem hakeme hem Valerien Ismael’e yazar bu mac. Yazik, cok yazik. Herseyden evvel oyuncularin emegine yazik.

Hocayı götürür bu maç. Zaten kredisi olmayan hoca, bir de çok kötü bir kriz yönetimiyle ikinci yarının tamamında rakibi maça davet etti. Bilic'e taraftarın bir türlü ısınamamasının sebeplerinden biri, Fener'i 3-1'den ve rakip 10 kişiyken yenememesiydi.

Bu maçta rakibin ilk yarı darma dağın olmasının sebebi, Ghezzal'ın çapraza attığı toplarla NKoudu'nun rakibi çaresiz bırakmasıydı. Hoca kapanarak maçı çözeceğini düşündü ama olmuyor işte.

3-5-1/5-3-1'e donmek gayet dogruydu bence de,

-Salih'in cikmasi,
-Salih cikiyorsa Kartal'in girmemesi,
-Berkay cikarken yine Kartal'in girmemesi

Ayni mevkide 3 tane sirali bariz hataydi bana gore. Berkay 6 - Salih/Kartal 6.5 - Gedson 8.5 ile bu kadar da teslim olmazdik diye dusunuyorum. Weghorst yerine Muleka da dusunulmeliydi. Bu tehditsizlikle 5-0'dan bile donebilecek bir 60-70 dakika izledik, uzucu.

Hakem zaten rezaletti ama devre arası değişiklikleri de hakemin kötülüğü ile yarışır. 4-4-1'den devam etsek bu kadar ezilmezdik ve hatta ezilmezdik. Saiss'ın golü olmasa bu rezilliğin üstü örtülecekti. O ayrı mesele.

Bu arada sakatlık vb. bir durum yoksa oyuncu değiştirmeden de idare ederdi bu kadro. Eğer herkes sağlamken bu değişiklikler yapıldıysa bu da ayrı saçmalık.

Beşiktaş'ın 3lü oynayacak stoperi yok. Boşuna zorlamaktan başka birşey değil. Bu stoperlerle bu takım 3-4-3, 3-5-2, 5-3-1 filan oynamaz. 4-4-1 ile devam edilecekti. Gereksiz bir fanteziye girdik. Küme düşmeye oynayan bir takım gibi kapandık kaldık.

Bu arada Emrecan'ın atılması da kulübeye yazar. Maçın başından beri her topla oynamaya çalıştı ve çoğunda çok topla oynadığı için çok baskı yedi ve kötü paslar attı. Bunun görülüp uyarılması lazımdı ama atılıncaya kadar bekledik. Yedek kulübesinde anlatmışlardır artık.

Öncelikle, "büyük" takım yetenekle oynarsa maçı yöneten tarafından yavaşlatılması daha zor ama baskı, fiziksel temas ve ikili mücadeleye dayanan bir oyun oynarsa maç sarı tişörtlünün kart ve faul standardına kalabiliyor. İki lig maçındaki örüntü, sarı tişörtlülerin bu yönde talimat aldığına dair bir şüphe doğurdu.
Buna rağmen, Farioli antitezi oyun beklendiğinden de erken sonuç verdi ve skor 3-0 oldu. Ancak, 10 kişi kalmayı üçlü defansa dönme fırsatı olarak gören Valerien Ismael, pratikte 5'li defansa döndüğünü görmezden geldi. N'Koudou'nun çıktığı oyunda Muleka mutlaka süre almalıydı. Beşiktaş iyice defansa yaslanmışken Saiss > Muleka değişikliği ile kolayca 4-3-2'ye dönülebilirdi.
Skor 3-3 olmuşken zaman geçiren Ersin Destanoğlu ise Beşiktaş adına en büyük hayal kırıklığı oldu. Münferit değil de kenar talimatı ise birileri kenara Beşiktaş'ın ne olduğunu öğretmeli.

Bakın söylemek istediğim bu:

https://twitter.com/firatgunayer/status/1558919593283960835

Ya gerçekten hocanın fanı filan değilim, hatta beğenmiyorum oynattığı oyunu. Ama hoca ile eleştirilere bakın hep bir genel çıkarım yapma üzerine. Bu maçta 2-3 satır değil, paragraflarca hata var hoca tarafında. Önder Özen tane tane anlatıyor mesela. Ama sosyal medyada aklı başında yorumlar değil "beşiktaş böyle oynamaz" yorumları dönüyor.

Hoca er ya da geç gidecek, bu sezonu tamamlayamayacak belli. Umarım yönetimin Şenol'u ikna etmek dışında da planları vardır.

Aha bi tane daha :D

https://twitter.com/fatihdogan_38/status/1558922998656163846

Hoca eleştirileri çok abartılı bence. Bu gözler 11 kişiyle içeride 3-0’dan maç veren Şenol Güneş gördü.
Saçmaladı hoca, orası tartışılmaz ama Beşiktaş öyle oynamaz böyle oynamaz geyiği dönüyor. Beşiktaş kazanmak işin oynar, gerisi önemli değil.
Kırmızı kart ve frikik golüyle momentum Alanya’ya geçti. Hoca bunu kırmak için golle cevap vermesi gerektiğini göremiyorsa yönettiği takımın şampiyon olması çok zor. Bu dediğim taktik ve oyunun ötesinde birşey.

Beşiktaş 2nci yarı 39 isabetli pas yapmış. Buna sebep olan ve tercihlerinin arkasında duran hoca uzun süre eleştirilmeli. Ayrıca maç sonu açıklamasında sürekli oyunu tutmaktan bahsetti. Pas yapamadan nasıl oyun tutulacak? Herhalde kastettiği gol yememek diye düşünüyorum.


Bu arada Ersinin çaldığı zamanlar olmasa muhtemelen 4ü de yerdik.

Berkay 1, Gedson 7, Salih 13 isabetli pas ile oynamış, toplam 21 ediyor.

Hoca 45 dakikaya yayması gereken değişiklikleri bir anda yaptı. Ama Saiss hata yapmasa pozisyon da vermiyorduk. Esasen maç bitmek üzereydi. Benim eleştirim de bu, yani orada fişi çekecek oyuncuların tamamı çıkmıştı oyundan. Yoksa kaç pas yaptığımızın hiç önemi yok, özellikle 10 kişi kalmışken.

Pas sayısı, hücum planının ileride baskı yapmaktan başka birşey olmadığının ispatı acısı olmasından önemli.
Oyuncu değişiklikleri fiyasko zaten. Farioli ye yaptirsaydik değişiklikleri o da Salih. Nkodou yu çıkarırdı.

O ana planla yarım saatte üç gol attık. Bence gayet iyi :)

Doğru ama ligdeki kaç takıma bu plan tutar?
Benim için Boyd u oyuna alması bile tek başına kovulmak için yeterli neden.

Benim teorim deplasmanlarda tutacak. İçeride de dediğim gibi kaliteyle filan götürmemiz lazım. Ama cidden göz kanatan oyun 60-70 dakika. Beğenmeyen birşey diyemem.

geçen sene 6.hafta başlayan katliam bu kez daha erken başladı!
resmen a.demirspor maçının bir tekrarını izledik.. weghorst'un son adam olarak düşürüldüğü pozisyonda tehlikeli bir noktadan frikik ve rakibe sarı kart beklerken, formasından çekilen weghorst'un faul yaptığına hükmedip, bir de haklı olarak sinirlenen oyuncuya fırsattan istifade sarı kartı gösterdiği an niyetini açıkça belli etmişti hakem.. o sırada önde olduğumuz halde o kadar sinirlendim ki, 3 farkı bulduğumuzda bile keyiflenememiştim, çünkü durmayacaktı biliyordum.. nitekim saçma sapan bir çift sarı ile emrecan'ı da oyundan atarak "size bu maçı o kadar kolay kazandıracağımı mı sandınız?" mesajını verdi!

yine de ilk yarıyı gol yemeden kapatabilsek çabaları boşa çıkabilirdi, yediğimiz frikik golü kırılma anı oldu.. çünkü o golü yemesek hoca tek hamlede 3 değişikliği birden yapmazdı diye düşünüyorum.. Ghezzal sakatlığı olduğu için çıkmış, o yüzden her türlü çıkartırdı ama Salih ve N'Koudou biraz daha kalabilirlerdi oyunda..
ama hocanın esas hatası değişikliklerden ziyade, oyunu tek taraflı kabul edecek bir anlayış göstermesiydi.. hücumda zerre kadar tehditkarlığın olmadığı bir tabloda rakibin hücum sürekliliğini de kesemezsin.. geçen sene son haftalarda kayseri'yi deplasmanda 9 kişiyle yenmiştik, ama dün rakip daha kompakt bir takım olan Alanya olunca bu kez papaz pilav yemedi.. 80'e kadar rakibe net pozisyon verilmemesine karşın, sahanın en iyilerinden Saiss'in aşırı talihsiz şekilde kendi kalesine attığı gol maçı tamamen evsahibine çevirdi, umutları tükenmek üzereyken canlandılar.. buna rağmen Gedson'un ceza sahamızda o kadar kalabalık olduğumuz bir anda tamamen gereksiz şekilde yaptığı net penaltı olmasa 3 puanı koruyabilecektik.. keşke çalıma izin verseydi orada, muhtemelen şut imkanı tanımayacaktık zaten..

her neyse olan oldu.. günün artısı Berkay'ı kazanmamız oldu, çok beğendim performansını.. ayrıca Salih de takımı çok güzel yönetti..
benim en üzüldüğüm nokta harika başlayıp rakibi sürklase ettiğimiz bir oyun varken, hocanın camia içindeki düşmanlarının sesini kesme fırsatını kaçırmış olması..
hakemler bunu sağlıyor işte, bu şekilde engelleniyor şampiyonluklar.. yoksa mesele bir maç kaybetmek değil, ama tam kritik dönemde o maçı kazanamamak senin uzun vadede açığa çıkabilecek büyük bir potansiyelinin de önünü tıkamış oluyor.. Bilic döneminde de bize bu fazlasıyla yapılmıştı, adam kısa sürede çökmüştü bu rezil futbol ikliminde.. sonra onun kurduğu sağlam temeller üzerine başarılar gelmişti.. umarım Valerien Ismael mümkün olduğu kadar takımda kalır, sonrasında belli ki bu kanserojen taraftar kitlesi onu yiyecek ama en azından ardından gelene sağlam bir takım bırakmış olur..

Dunku 2. yariyi "kapandigimizda pozisyon bulamadilar, hoca istedigini almaya yakindi" uzerinden okumak 2 puandan daha buyuk kayip olur bence.

Bu kadar kontra tehdidi yaratamayan bir takima pozisyon bulamamak Alanya'nin sorunuydu. Ligdeki 18 takimdan en az 9'u 3-3'e getirecek pozisyonu da karambolu de bulur. Bunu anlamazsak 11'e 11'ken de gomulur, 1-0'a yatmaya calistigimiz maclarin ciddi kismini 1-1, 1-2 veririz.

Sorun "Besiktas'in boyle oynamayacagi" falan degil benim acimdan, hic bir takimin kontra tehdidi yaratamadan boyle gomulmemesi gerektigi. Tersi senaryo olsa ve buyuk takima karsi herhangi bir Anadolu takimi bu kadar tehditsiz gomulse o da elestiriyi hakeder.

Valla hiç kıvıracak bişey yok. Bence hakem hataları çok bariz olsa da skorun sebebi %100 hoca. Oyuncular filan da değil. Ve hocanın genel anlamda pek bu yoldan vazgeçeceği de yok. Dolayısıyla kresisi 0'a yakın. İlk yarıyı bitirmesi çok zor gözüküyor. Tudor gibi 4-5 puan gerideyken filan kovulabilir. Kovulmasına da "n'apıypsunuz si aq" demem şahsen.

Ama mesele şu ki, daha hoca kovulmadan Şenolcularla Sergenciler başlamışlar üşüşmeye :) Benim İsmael hocaya tutunma sebebim, yanlış kişiler de olsa yöntemin doğru olması. Taraftarın istediği sadece iyi oyun değil, yine bir tek adam istiyorlar. Onun kim olacağı kavgası bile başlamış.

Ben artik söyle bir kaniya vardim; bence bizim baskan ofsaytmis, kirmizi kartmis, endirek serbest vurusmus vs futbolun kurallarini bilmiyor. O yuzden de hakemler agzimiza sicsa bile cikip da konusamiyor. Dunku katliamdan 11 saat gecmis olmasina ragmen hala bir allahin kulunun cikip da tepki gostermemesinin baska bir aciklamasi olamaz.

Abicim herseye tamam da biz niye hakemi de yenmek zorundayiz ki? Dun spor programlarinda seyrettim, hakemin berbat bir mac yonettigi, maci bir taraftan alip diger tarafa verdigi, ama ana suclunun Valerien Ismael oldugu konusuldu. Bir yonetici de cikip bunlara agzinin payini vermedi.
Oyuncu degisiklikleri cok sikintiliydi, mac skoru belli olmadan devrede yazdik zaten. Eyvallah, ama 30. Dakikada 0-3 one gecen takimin hocasi da V. Ismael. Ve hakem maci adil sekilde yonetse 40. Dakikada 9 kisi kalmis bir Alanya ve bitmis bir mac olacakti. Hakemin ne hakki var bir takimi ayan beyan maca ortak etmeye? Ilk yarida 3 tane kartlik pozisyon var, ucunde de ayni takimin lehine hata yapiyor. Biz 11 Alanya 9 kisi kalmasi gerekirken onlar 11 kisi biz 10 kisi kaliyoruz, boyle bir yonetim var mi ya? Daha bismillah 2. Haftadayiz. Gecen hafta verilmeyen bir penalti, her mac 5 kere gordugumuz ve cezasiz kalan bir itiraz seklinden oyuncumuzun 2. Sariyi gorerek atilmasi. Bu hafta olanlar malum. Sanki Trabzon super bir futbol oynadi da 6 puanda. Verseydi Trabzon golunde faulu ya? Bizim ilk 2 maci yonettikleri gibi Trabzon’un maclarini yonetseler onlar 0 puanda olurdu. Ne haklari var ligi dizayn etmeye?
V. Ismael hata yapmis olabilir. O bizim ic meselemiz. Hata yaptiysa cezasini biz cekeriz, onlemini biz aliriz. Kimseyi ilgilendirmez. Ama hakem tarafli degil. Hakem adil olmali, adaleti saglamak icin var. Kafasina gore bir takimi engelleyip dengeleri bozmak icin degil. Biz 2 puan kaybederek hocamizin hatalarinin cezasini cektik. Bu anasini avradini optugumun hakemi nasil bir ceza cekecek?
Bizim yonetimi de ayri opeyim. Su 2 mactan sonra ortaligi atese vermiyorsan, su son 1 senenin hakem yonetimiyle ilgili gercekleri cikip catir catir konusmuyorsan senin memleketine de kufur ederler, Trabzon sevgine de kufur ederler, hukumet sevdana da kufur ederler arkadas. Kimse kusura bakmasin.

Isterseniz irkici diyebilirsiniz, umrumda degil. Ben kulubumde laz istemiyorum arkadas. Senol Gunes’e de soyledim, ANC ve laz tayfasina da ayni sekilde soyluyorum. Hicbirini istemiyorum. Lazlardan iliklerime kadar nefret ediyorum. Karakterlerinden, davranislarindan, geleneklerinden, yemeklerinden, iliklerime kadar nefret ediyorum. Degil Karadenizli olan, burnu normalden biraz buyuk, hayatinda muhlama yiyip begenmis kimseyi stemiyorum kulubumde. Alayi defolsun gitsin. Yetti artik. Ulkenin anasini miktiler, 1 senedir de Turk futbolu can cekisirken ustune bir de olu topragi attilar. Neden? Su aglaklar aglamayi kessin diye. 1 senedir tiyatro izliyoruz ve hala izlemeye devam ediyoruz, yetti artik. Kopenhag’a full destek. Umarim tarihi bir fark yaparlar, adamlari tamamen rezil ederler.
1 Trabzon
2 Konya

Bu iki sehiri Turkiye’den ayirip sinir disi etsen bir sekilde Turkiye’nin ortalama zekasi da, medeniyet seviyesi de, huzuru da katlanir.

Genel yönelim olarak hocanın benzeri durumlarda aynı reaksiyonu göstermesi beklenen bir durum olabilir ama buna dair bir örneklem yok. Asıl bundan sonra bunu tekrarlamayacağına dair bir öğrenilmişlik var.

Ben Salih ve Nkoudou'nun da sakatlık veya yorgunlukla çıktığını düşünmüştüm ama hoca taktiksel diyerek zaten sorunlu kararı verdiğini de doğruladı.

Nkoudou maç boyu Tayfur'un içinden geçmiş, Salih Toni Kross'tan hallice top oynarken ve bu oyuncular muhtemelen senin topu en azından bir miktar tutabilmen için en büyük opsiyonlarınken bu kadar antifutbol mantalitesiyle hareket edilmesi mantıklı değil.

Ha bu maçın 3-3'e gelmesi de büyük bir talihsizlik ama bu sahada gördüğümüz şeyin kafalardaki Beşiktaş imajıyla örtüşmediği gerçeğini değiştirmiyor.

Ben hala topa sahip olmadan da büyük takım gibi oyunu dikte edebileceğimizi düşünüyorum, Ismael'in durumlardan ders alma ve adaptasyon konusunda da ciddi aktif olduğunu görüyorum. Berkay'a gözü kapalı forma vermesi, Necip'i kesip Emrecan'ı oynatması, Nkoudu'yu 11'e atması önemli konular.

Yalnız son 6 lig maçında 5 kırmızı kart görmüş olduğu gerçeği de ayrıca önümüzde duruyor.

Pozisyon vermememiz herseyin dogru oldugu anlamina gelmiyor. Boyle bir formasyonla geliyorsan 2 seyi kabul ediyorsun;

1 Ileride tehdit olmadigi icin rakibine stoperlerini ve beklerini cikartip 10 kisiyle bana yuklen diyorsun
2 Ben ileride top tutamadigim ve atak yapamadigim icin bana karsi surekli atak yap diyorsun

Hucumda biraktigin 2 oyuncu tank gibi agir Weghorst ve yetenegi ve teknik kapasitesi 0 Boyd, yani kontra tedhditin sifir. Nitekim rakip kaleye sut bile cekemedin. Topu takimda tutup faul alip oyunu rahatlayacak, forvetlere iyi pas atip pozisyon yaratacak Ghezzal ve Salih’i cikardin, forvetlere 1 top gitmedi. Rakipte en az 2 defans oyuncusunun cikmasini engelleyecek, bos alanda cok rahat kosturabilecegin N’Koudou’yu da cikardin.

Rakip 10 kisiyle surekli atak yaparsa organize sekilde pozisyon bulamasa bile gol atma olasiligi belirli bir noktada arsa cikar. Oyun surekli ceza sahanda oynanirsa stoperin bir sakarlik yapar (ki yaptilar), top stoperin eline carpar penalti olur, karambol olur top rakibin onunde kalir, duran toptan birsey yaratirlar vs. Her turlu atarlar, ki oyle oldu. Adamlar dakikada 2 orta yapiyorken surekli herseyi savusturmayi bekleyemezsin. Ki golden evvel de Saiss cizgiden cikarmisti mesela.

Sartlar boyleyken 46’da hucumdan 1 oyuncuyu cikarip oyuna 1 stoper veya 1 orta saha almak dogru olurdu, ama bu dogru degildi. Ki bence ilk cikmasi gereken hucumda da Weghorst idi. Ama Weghorst haric hepsi cikti.

@BJK4EVER tabii ki hakemi yenmek gibi bir misyonumuz yok. Ama bu bizim yönetebileceğimiz bir değişken değil. En fazla esersin gürlersin 10 maç ceza alırsın, karşılığında da içeride 3-0 önde olduğun bir maçta rakibin penaltısı verilmez, yarıştan koptuktan sonra deplasman derbisinde "gri" bir penaltı alırsın o kadar. Hem garantisi olan bir çözüm değil, hem de çok daha uzun vadede işe yarıyor.

Dolayısıyla hakem üzerinden yorum yapınca, düzeltebileceğin şeylere odaklanamıyorsun.

Beşiktaş yöneticisi Seyit Ateş, "Beşiktaş'a uzanan her kol mutlaka kırılacaktır" demeci vermiş.
Hakemden gol yiyen tek takım olan Beşiktaş'ın taraftarlarının yönetimden "masaya yumruğunu vurması" beklentisi bu futbol ikliminde şaşırtıcı değil. Neticede geçen sezonlarda rakibini döve döve şampiyon olan takımlar oldu.
Sorulması gereken soru şu; bu iklimin bir paydaşı mı olmak istiyorsun? Yoksa bu modası geçmiş futbol anlayışının arasında parlayıp diğerlerine örnek mi olmak istiyorsun?

"Şerefli ikincilikler, şaibeli birinciliklerden iyidir"
Süleyman Seba

Benim bahsettigim daha kapsamli bir tepki. Hepimiz sikintinin neler oldugunu, nelerin degismesi gerektigini biliyoruz. Yonetimin de bildigini dusunuyorum, bilmiyorsa o koltukta oturmasinlar zaten. Iki senedir Turk futbolunda degismesi gereken ne varsa (altyapi kalitesi, tesis kalitesi, zemin kalitesi, PFDK’nin isleyisi, MHK ve hakemler toptan olarak) sabit kaliyor. Nispeten oturttugumuz ve degismemesi gereken yabanci siniri kuralini da zirt pirt oyuncak gibi degistiriyorlar, oturmus olani da bozuyorlar.
Ki sen bir zamanlar Kulupler Birligi baskaniydin. Herkesi konsolide edip daha rahat konusabilirdin. Hakemler isin sadece bir parcasi.

Ha, sen kokusmus duzeni degistirmek istemiyormusun, veya degistirebilecegine inanmayip adim atmak istemiyormusun? Eyvallah, o zaman en azindan senin dedigin sekilde bir tepki gosterip adaleti saglamak yerine adaletsizlikten pay almak icin ugras. O zaman oyle basa boyle tarak oluyor maalesef. Ki bagirani en azindan 3-4 hafta rahat birakip bazen de itiyorlar, en azindan bunu saglariz. Cunku bagirmayinca ne oldugunu gorduk. Gecen hafta bagirmadik, bir sekilde hakemi de yendik. Bu hafta 10 katini yaptilar, yine kazanmani engellediler. Yetmezse bu sekilde devam edip seni durdururlar. Ben bu ligde hakemler seni engellemeyi takmissa koca bir sezon uzerinden hicbir sansin olmadigini dusunuyorum. Eger bu denklemin yonetilmez oldugunu dusunuyorsak soyledigim radikal tepkiyi gostermek icin en guzel neden ortada zaten. Hakem senin yonetmen gereken birsey olmamali zaten, hakem oyunun adaleti saglamakla gorevli bir parcasi. Bir takimin hakemi ve hakem camiasini yonetmek gibi bir durumu zaten olmamali.

Benim için 3-4 nokta var hocayla alakalı.
1. Biz yıllarca ikinci sınıf Avrupa takımları ve iyi Anadolu takımları karşısında topu dolaştırıp kontra golü yiyerek maç kaybettik. Ligde hiç bu kadar çok sayıda topla oynamaya hevesli Anadolu ve İstanbul takımı gördüğümü hatırlamıyorum. Keza son iki şampiyon önce yemeyeyim bir şekilde atarım mantalitesindeki hocaların oldu. Bu anlayışın Avrupa’da da örnekleri var. Bence deneyebiliriz. Beşiktaş topla oynasın oynamasın önemli değil, kazansın. Alanya maçındaki yönetimi savunmuyorum, ayrı bir konu.
2. VI ilk hafta Kartal’ı ikinci hafta Berkay’ı çat diye ilk 11’e yazdı. Oyunculara böyle objektif bakan, adamcılık yapmayan hocalar bize oyuncu kazandırır. 10. haftada kovulsa bile Berkay, Kartal ve diğer genç oyuncular için kalıcı olmanın kapısını açmıştır. Getirelim Okan Buruk’u Torreira’ya bonservis maaş derken 20 milyon versin daha mı iyi?
3. Hocayı antrenör diye eleştirenler var. Fiziksel yeterlilik bir bilim, yapılan şey de bir sportif aktivite, teknik direktör dediğin zaten en başta fiziksel olarak yeterli bir takım yaratmak zorunda. Şampiyonluklar neden 90larda atılan gollerle geliyor? Ve yine VI kovulursa geriye taş gibi bir takım bırakacak bu anlamda. Yazın üç ay Bodrum’da yatıp sezon sonunda “ya ben de anlamadım herkes sakat” diyecek hoca değil.
4. Uzun süreli başarı, şampiyonluklar üstüste bina edilen yapılarla geliyor. VI Beşiktaş’ı şampiyon yapamasa da geriye şampiyon olabilecek bir takım bırakacak.

Bu sebeplerle bence hocayı hemen kovalım düşüncesi yanlış. Bizim geçen seneden sonradan bu tarz bir hocaya ihtiyacımız var. Taktik anlayış olarak biraz ekstrem açıkçası. Ama yine de geriye bırakacağı şey daha önemli benim için.

Son söz maçla ilgili. Atladığımız en önemli şeylerden biri böyle 10 kişi oynanan maçlarda hem hakemi hem rakibi baskı altına alacak lider oyuncumuz Josef’in olmaması. Sakatlandığında da söylemiştim, en çok saha içi karakterini arayacağız diye. Bu maçta çok aradık.

Maçı izleyemeyen biri olarak boydun oldugu bir denklemde bizim başarılı olma şansımız yok. Ligin başında böyle hatalar yapıp ders çıkarması hoca için önemli. Ama ders çıkarması da şart. Bir de yönetemeyen yönetimin bu adama kadro vermesi lazım. Hala eksikler var ve adam belki de kenardan destek alamadığı için doğru kararı veremiyor. 10 kişi kalana kadar olan kısmı konuşalım bence. Farioliball yine sıçmış. Bence güzel fikstür var. Hoca buradan bakalım nasıl çıkacak.

Kasımpaşa-Fenerbahçe maçında Alanya-Beşiktaş maçının değişik bir versiyonu gerçekleşmiş. El değmeyince (isterseniz kol deyin) skor 3-0'dan 6-0'a gelmiş. Gerçi 1-0'dan sonra Kasımpaşa 10 kişi kalmış. Kırmızı kart pozisyonu çok tanıdık. Fenerbahçe'nin şansı, maçı Beşiktaş maçının yankılarının ardından oynamak olmuş.

Güzel bir analiz:
https://www.indyturk.com/node/542361/turkiyeden-sesler/bir-tercih-olarak-sabretmek-ve-ismaelin-en-zor-gorevi-uzerine

Emre Sarıkuş çok iyi bir değerlendirme yapmış. Beşiktaş taraftarındaki BJK böyle oynamaz dayatması acayip temelsiz birşey. BJK'nın tarihinde oyun dominasyonu ile 16/17 dışında kazandığı sezon yok(%58 topla oynama ortalama 500 pas).

Lucescu'nun Beşiktaş'ı da böyle oynuyordu, Denizli'nin Beşiktaş'ı da böyle oynuyordu, Biliç'in Beşiktaş'ı da böyle oynuyordu ama bu kadar tepki gördüklerini hatırlamıyorum ben. Bir takım insanlar oyundan zevk almak için izliyorlar ve keyif alamıyor olabilirler yine bir nebze hak verebilirim ama büyük bir çoğunluk tamamen koyun sürüsü şeklinde bir takım sosyal medya kanaat önderlerinin saçma sapan yönlendirmeleriyle temelsiz eleştirilerde bulunuyor.

Ergin Aslan, Murat Özen, Fırat Günayer, xyz. Bu adamlar 1000'er küsur insan takip ediyorlar ama içlerinde futbola dair zerre kafa yoran bir tane adam yok. the athletic takip etmeyen, trend bilmeyen, modern futbol okumayan adamlar spor yorumculuğu nasıl yapabiliyor, bu adamlara nasıl paye verilebiliyor anlamıyorum. Sırf içeriden bilgi akışı kesildi diye zerre taktik okuması olmayan adamların boş yorumlarını dinliyoruz.

Öte yandan Beşiktaş'ın kapalı rakipleri açma konusunda taktiksel varyasyon üretimi ile ilgili sıkıntı yaşayacağına dair ön kabul var. Bu bir yere kadar son derece de haklı bir çekince zira buna dair bir plan görmedik. Beşiktaş'ın rahatsız edici derecede düşük üretim yaptığı maçlar 3-4 kere yaşandı. Buna dair sahada birşeyler görmemiz gerekiyor. Eldeki metodu sürekli aynı şekilde test etmek bizi yarıştan koparma riskini beraberinde getiriyor. Burada sabır gösterilmeli mi, gösterilmemeli mi noktası muallak.

Sorun şu devrimler sancılı olur ama biz devrim istiyor muyuz ?

@Övünç

Sosyal medya gerçeği yansıtmayabilir. Çok takılmamak lazım çünkü bahsettiğin isimler sahaya bakmadan hocaların maç sonu açıklamaları üzerinden prim yapan tipler. Bunun için kriptik şekilde laf sokan veya hakemlere rakiplere ayar veren hocaları tercih edecekler tabi ki.
Önemli olan tribünün nerede duracağı.

Ghezzal'ın uzun süreli sakatlık haberinin ardından tekrar çift forvete dönüş görünüyor ufukta. Valerien Ismael zaten Ghezzal yok, üçlü defansa (pratikte beşli) döneyim bari der mi? Yoksa Ghezzal'ın yerine Hasic veya Emirhan Delibaş'ı yazıp aynı formasyona devam mı eder?
En ideal kadro zannımca; Emre/Rosier-Berkay-Saiss-Masuaku/Kartal-Gedson-Salih-Muleka/Cenk-Weghorst olabilir. Orta saha diamond olacak, hem orta sahada kalabalık olunacak hem de bekler üçlü defans sistemindeki gibi kanada benzer görevler üstlenecek. Muleka servis yapacak ileridekiler de bir zahmet gol atacak. Muleka'nın bencil olmayışı ve asist özellikleri onu bu mevkide düşündürttü. Not: Ersin, hayali kementi son maçta 3-3 olduğunda galibiyeti düşünmediği için yedi.

@kosu mesafesi;

Alanya macinin ilk 36 dakikasinda da asimetrik bir cift forvet oynadik.

Hucumdayken Nkodou baya baya Weghost un yanindaydi ve Masuaku tek basina sol tarafi savunuyordu.

Defans yaparken ise 4-3-3 e donuyorduk ve Nkodou adamini kovaliyordu.

Emre Sarikus un yazısı çok ezber bence. Milne ye sabır gösterdin başarı geldi, Ismaele de göster başarı gelsin diyor. İngilizce iki makale okuyup, analitik düşünme yeteneğiniz varsa zaten bu çıkarım yaparsınız. Ergenlikte bana da çok mantıklı geliyordu böyle yazılar. Gözardı ettiğin nokta, bu ülkenin dinamikleri.
Hem Twitter hem deo beğenmediğiniz yorumcuların teşhisi çok daha doğru.

@Cihane

Bence senin yaklaşımın çok yüzeysel dostum, Emre Sarıkuş basitçe "Milne sabır gösterilince başarılı oldu, Ismael de gösterilirse olacak" demiyor, genel bir "anlayış"tan söz ediyor..
En azından bir dönem için sürdürülebilir bir başarı trendini yakalamanın yegane yolunun bir sistem adamı bulup, ona ve ekibine zaman tanınmasından geçtiğini anlatıyor.. Bu kişi Ismael olur veya olmaz, ama bunu anlamak için bile asgari bir zamana ihtiyaç var.. Geçen sezonun sonlarında baştan aşağı farklı bir kadro ile 8 hafta geçirdi diye uzun zamandır çalışıyormuş ve hiçbir şey oturtamamış gibi bir algı yaratılmış durumda! Yahu takımın %70'i değişti nerdeyse, yerlerini alacak isimlerin bir kısmı ile kamp yapılabildi ve henüz sadece 2 resmi maç oynandı.. Dünyanın neresinde, hangi takım ve hangi hoca bu kadarcık zaman içinde bir sistem oturtabilmiş? Ülkemizdeki bu aşırı sabırsızlık ve hemen sonuç görme isteği insanı cidden çileden çıkartacak türden! O nedenle 30 yılda bir ancak başarılı bir dönem geçirebiliyor kulüplerimiz, çünkü ancak o kadar uzun periyotlarda bir mümkün olabiliyor tüm dinamiklerin elverişli olabilmesi..
Yazıda belirtildiği gibi günümüzdeki ortam olsa Milne ile en geç ikinci senesinde (1989) şampiyonluk gelmediği anda, 3 yıl veya 7 yıl öncesinde şampiyon olmuş olan hocaların yerini alması gerektiği yönünde lobi oluşturulurdu! Günümüzde maalesef bu lobiler sosyal medya sayesinde çok daha güçlü ve ne yazık ki orada etkili olan kitlenin vizyonu sadece günlük başarılar kazandırabilecek isimlerle sınırlı..
Bu noktada Övünç hocamın sorusu giriyor devreye; gerçekten devrim istiyor muyuz?
Hayır maalesef kimsenin devrim falan istediği yok, sadece bu sezon da şampiyon olup kendi renksiz hayatlarını sosyal medya üzerinden renklendirmek istiyorlar, ondan sonrası allah kerim!

@Cihane

İşte sorun bu dostum. Ülkeninin dandik dinamiklerinin değişmesini istemiyorsunuz, Avrupa'nın 20. ligi olmaktan, her sene dandik iskandinav takımlarına elenmekten gocunmuyorsunuz, 35'lik adamları yancı kontenjanından emekli ettirmekten, kardeşini scout şefi yapmaktan, Romanya'daki yancısından 15m'e 3. sınıf 2 tane oyuncu alınmasından rahatsız olmuyorsunuz.

Sizin için önemli olan ülkenin boktan dinamiklerine uymak,tektipleştirmek. Farklı birşeye tahammül yok. Guardiola gelse dinamik diye anlatacak adamlar var ülkede çünkü liyakata saygı yok. İş bilen eğitimli admalara saygı yok. Herkes herşeyi biliyor. İngilizce iki tane makale okuyup onu anlayip analitik analiz yapabilecek ortalama bir vatandaşın fikrini Fırat Günayer'e bin defa tercih ederim.

@Cihane

Katılmıyorum. Twitter'ın da, beğendiğin yorumcuların da teşhisleri doğru değil. Zaten teşhis koyma üzerine bir iddiaları olması da garip, haber alıp okuyucuya iletme üzerine bir kariyerleri var, bu kadar. Takip edip etkilenen ve tekrarlayan Twitter kitlesi de zaten bu sebeple takip ediyor, teşhislerine değer vermeye başlamaları ise farkına var(a)madıkları bir side effect.

---

Geçen sezondan takip edenler varsa Saha İçi ikilisi Sports Digitale'e geçti bu arada, meraklısına: https://www.youtube.com/watch?v=KogVQkyTTBc

"Ülkenin dandik dinamikleri" senin, benim değiştirebileceğin birşey değil. Bu dinamikleri dikkate almazsan başarılı olma sansin yok. Kaldı ki Ismael büyük takım hocası değil ve birden çok büyük bir değişim geçirebileceğinin sinyalini de vermiyor.
Zaten bir kurşun atma şansın varken onu da Çaykur Rize sporun eski yöneticisinin bulduğu sıradan bir hoca yerine daha mantıklı bir tercih yapılması gerekirdi, yoksa Şenol ve Sergen Yalçın ikilisine mahkum kalacağız işte.

Ülkenin sözde dinamikleri DNA’mızın parçası değil. Kabul etmek zorunda değiliz. Ne yapalım yani Beşiktaş’lı milletvekilleri bulup torpilli TFF, hakem atamalarıyla şampiyonluk mu kovalayalım?

Bu arada hoca Alli’yi istiyorsa muhtemelen 3-4-2-1 veya 4-3-2-1 oynamak istiyor. Hem Ghezzal’a alan açacak, hem de ceza sahasına koşu atıp bitirecek oyuncu Alli.

Kadro muhendisligi acisindan ben hicbir sekilde mantigi oturtamiyorum.
3-4-3 oynayacaksak zaten orta 3’lu inanilmaz siskin olacak. Salih su an hem yerli kontenjani, hem satis potansiyeli, hem yasi ve Milli takim potansiyeli ve yaptigi cikis itibariyle vazgecemeyecegin oyuncu. Boyle bir oyuncu yakaladiysak zaten vazgecmeyip formayi verme durumundayiz.
Hadi 4-3-3 oynayacagiz dersek Josef-Gedson-Dele Alli kagit ustunde birbirini tamamlayan, cok iyi bir uclu. Ama o zaman 3 yerli’yi cikartamiyorsun. O zaman yerli solbek alacaktin Masuaku yerine veya Muleka’yi almayip Cenk’i ilk 11’de dusunecektin mesela.
Nereden tutsan elinde kaliyor.
Ayriyeten altyapi oyuncularina asgari ucretten hallice maas veren, yerli oyuncu transferinde birkac yuz bin euro’nun hesabini yapan yonetimin kadro’da pek yeri olmayan yabanci’ya 2.2 milyon euro maasi bu kadar kolay vermesi tutarli degil.
Maas butcesi bosaldi diye kiralik kontratindan kolay cikacagimiz ne kadar adam varsa doldurunca gecen seneki duruma dusuyorsun iste. Dele Alli’ye 2.2 milyon euro maas verene kadar o maasla Ridvan, Emirhan ve Serdar’i tutardin, kadro gucu acisindan bin kat daha mantikli hamle olurdu.

16/17 Tottenham da dar 3-4-2-1 oynuyordu. Hoca bunu istiyor bence çünkü önde 1-2 olduğunda Ghezzal’ı kullanamıyor. Muleka’dan da istediğini alamadı.
Ersin
Berkay Saiss Emrecan
Rosier Salih Gedson Masuaku
Ghezzal Alli
Weghorst
veya Ancelotti’nin sevdiği
Ersin
Rosier Emrecan Saiss Masuaku
Salih Berkay Gedson
Ghezzal Alli
Weghorst

Ön üçlüyü Muleka Cenk N’koudou yedekler.

@Huzeyfe

Daha bu takıma Josef ve Atiba dönecek.

Atiba ilk 11 olabilir mi bilmiyorum hocanın istediği fiziksel oyunda. Josef de Berkay’ı keser.

Bu hoca dele alli'yi döver.