Modafen'den Yunus Emre Kefeli de ucuncu yerli sol kanat adayim

İlk haftadan kendi içinde mini hikayesi olan maçlar ayrıca tatlı olur. Çağdaş Atan yan taraftaki Valerien Ismael'e bakıp belki iç geçirecek. Neden ben Beşiktaş'ın başında değilim, fitnesssa proporsiyonsa eski defans olup modern futbol anlayışı benimsemekse ne eksiğim var diyecek belki. Büyük ihtimalle Beşiktaş'a sürprizler hazırlamıştır.
Öte yandan, Mensah gol atarsam sevinir miyim göreceğiz, sonuçta eski takımım ve saygı duyuyorum demiş. 1 sezonda oynamadığı oyunu 1 maçta oynarsa şaşırtmaz.
Elbette, bunlar işin Kayserispor tarafı. Beşiktaş taraftarıyla birlikte yeni transferlere ve sezon açılışına odaklanmış olacaktır. Seyir zevki yüksek bir maç potansiyeli mevcut.

başlıkta maç tarihi yanlış yazılmış :)

ayrıca sakatlara welintonu da ekleyelim. adam 1 ay aramızda olamayacak.

kenarda duran hangi kaslı kazanır diye düşünüyorum ve bulamıyorum bu nedenle duygusal olarak baktığımda beşiktaş ite kaka kazanır diyorum.

Emirhan icin fazla mi az mi odendi gorecegiz, ama bu paranin gosterdikleri icin degil, vaad ettikleri icin odendigini anlamak lazim. Orta sahadan driplingle cikan adam degerli oluyor. Kovacic, Moussa Sissoko, Frenkie de Jong gibi adamlar bu ozelligi nedeniyle absurt paralara transfer oldu. Diger orta saha ozelliklerini yeterince gelistiremese bile rahatlikla kanada evrilebilir Emirhan.

Ben genel olarak Besiktas’in kulup olarak bir genc oyuncunun potansiyelini ve degerini belirleme kabiliyetinden ziyade herhangi bir Avrupa kulubunun scouting yaparak deger belirleme kabiliyetine guvenirim. O yuzden sozlesme yaptiktan birkac hafta sonra serbest kalma bedeli cat diye masaya konup oyuncu aliniyorsa o deger dogru belirlenmemistir diye dusunuyorum.

Baska turlu bakalim olaya; 4.5 milyonu masaya koyup Emirhan’i alan FB veya GS olsa ne olurdu? Hem bizim hem rakibin taraftarinin tepkisi nasil olurdu? Veya biz 4.5 milyon masaya koyup Arda Guler’i transfer etsek ne olurdu?

Bence 4.5 hem Arda hem Emirhan için çok para. Emirhan’a bu parayı Gs FB verse bir tarafımla gülerim. Aynı menajerin İtalya’ya götürdüğü oyuncuların hiçbiri bir sonraki transferini daha yüksek bir bonservisle yapmamış. Burada kazıklanan İtalyan takımları. Sanmayın ki saçma menajer ilişkileriyle yürütülen transferler sadece bizde var.

Yerli meselesi baya bas agritacak. Abdulkerim, Tayfur gibi vasatlara para dokmememiz takdire sayan. Ama en azindan elimizdeki yerlileri korumaliydik. Bence fazla siritmadan ilk 11’de oynama sansi olan oyuncularimiz:

- Ersin, Ridvan, Salih, Emirhan, Cenk idi. Ki Ersin’i yazmamin nedeni kaleciden katki almayi birakali 3-4 sene olmasi, yoksa kendisi gayet vasat. Salih mevkisinin kritikligi nedeniyle zor aslinda. Cenk de yabanci alternatifler olmasi nedeniyle ilk 11 sansi dusuk. Zaten sikintiliyken ustune Ridvan ve Emirhan’in gitmesi kotu oldu. Anadolu topcularina para basmiyorsak en azindan elimizdekileri tutmamiz gerekirdi. Bu oyuncular disindaki yerlilerin tamami ya Super Lig seviyesinde soru isareti (Emrecan, Kartal, Oguzhan) ya da en pozitif yaklasimla vasat (Necip, Umut, Kenan).

Yarin Kayseri macina cikacagiz ve ilk 11 cikacak yerlilerimiz:

- sacma bir hata yapip maci verme ihtimali 2-3 kurtaris yapma ihtimalinden kat kat yuksek olan kotu bir kaleci (Ersin)
- en iyi ihtimalle biraz defans yapacak, onun disinda katkisi olmayacak vasat bir solbek (Umut)
- altyapidan forvet olarak cikan, solbeklestirilmeye calisilan 0 Super Lig tecrubesine sahip bir bek (Oguzhan)
- takimin en iyi stoperiyle aslinda cakisan, Super Lig tecrubesi sifir bir stoper (Emrecan)
- senelerdir negatif katki verdigi mac sayisi pozitiften fazla olan, hala mevkisi bile belli olmayan bir vasat (Necip)
- iyi isleyen bir makinanin iyi bir dislisi olup sistemsiz takimda buharlasan Salih)
- Super lig tecrubesi sifir ne verecegi belli olmayan bir onlibero (Kartal)
- sadece kosabilen, baska herhangi bir kabiliyeti olmayan bir defansif forvet (Kenan)
- Cenk

Aralarinda maca pozitif etki yapabilme sansi biraz olan Cenk var, digerleri en iyi ihtimalle koca bir soru isareti. Cenk de alternatifileri sebebiyle yuksek ihtimal baslamayacak. Daha maca cikmadan 90% olarak takimin 3/11’inden birsey alamayacagimizi kabul etmis oluyoruz bir yerde.
Cok cok zor. Ne olacagini bilemeyiz tabii. Emrecan bir anda sicrama yapar, Salih patlama yapar vs, olabilir. Ama 2 sene evvelki yaptigimiz gibi arka arkaya 3 kere duses atmamiz lazim ki bu olsun. Yoksa gecen seneki gibi olursa daha 5. haftada havlu atariz.

Lig başlamak üzere, Torino atkısını hevesle açan Emirhan'ı gördükten sonra bazı taraftarların yersiz üzüldüğünü anlamış olduk. Ama insanların çoğu böyle, emeğe değil fenomene değer veriyorlar. O yüzden Welinton sakat olduğu için, ki Welinton'a takıntılı çok taraftar olduğunu da biliyoruz, Necip'in olası ilk 11'lere yazılmasına isyan bayrağı açmışlar sosyal medyada. Necip İtalya'da olsa kulüp efsanesi olarak değer görecekken, buralarda istenmeyen adam haline geliyor. 4 milyon euroya orta saha, defans ve sağ bek oynayan Kaan Ayhan'ı transfer etsek süper diyen adamlar, Necip Uysal niye her eksikte o yere yazılıyor diye kızan adamlarla aynı.
Önde baskı yapacak bir Beşiktaş'ta üçlü defansta sağ stoper rolünü layıkıyla kotarabilir Necip Uysal. Ersin/Necip-Saiss-Emrecan/Rosier-Gedson-Salih-Oğuzhan/Muleka-Ghezzal-Weghorst şeklinde maça başlanabilir.
4'lü defans takıntısı olanlar için ise; Ersin/Rosier-Berkay-Saiss-Oğuzhan/Ghezzal-N'Koudou-Gedson-Salih/Muleka-Weghorst kadrosu imkanı var.
Bu kadroları okuyup da Masuaku nerede diyenler yazının başındaki emek yerine fenomene önem verenler. Oğuzhan Akgün forvet olmasına rağmen müthiş bir sol kanat ve sol bek performansı sergilemişken yeni transfer geldiği gibi onu takımdan kesmek hem ayıp olacak hem de bu süreçte Emirhan'a yapılan eleştirileri boşa çıkaracaktır.

Emirhan konusunu kendi adıma son kez konuşup kapatayım. Ben burada kulüp hatalıdır, 20 milyon istenmeliydi demiyorum. Genel olarak alt yapı oyuncularını tesadüfen A takıma çıkaran bir yapımız var. Bu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Burada sadece alt yapıdaki oyuncuları potansiyellerine göre gruplandırıp, kulübün lehine sözleşmeler imzalanmış olsa bu tantananın çok yaşanmayacak. Bunun için de kulübü eleştirmem, ama bu olaydan ders almazsa eleştiririm.

Kayseri maçı enteresan bir maç olacak. Çağdaş hoca da top oynama takıntısı olan bir hoca. Bizim hoca, twitter jk'nin bir gece yarısı operasyonu ile inandığı dizilişten vazgeçtirildi. Kulübün transfer politikası filan değişti. Ben hocanın yerinde olsam bundan sonra her başarısız skordan sonra "bu benim takımım değil" derim.

Bu twitter jk tayfaya sorsan hocayı "anadolu takımı gibi oynatiyür" diye ilk haftadan göndermek ister. Ama "ilk haftadan hoca göndermek anadolu kulüplerinin, kasımpaşa'nın refleksidir" desen cevap vermez.

İlk dört haftada 3 iç saha maçı var. Rakipler görece uygun. Dış sahada alanya maçı var, hocanın koca sezon dört gözle beklediği 3-4 takımdan biri. Dört haftada 10 ve üzeri puan alınırsa rüzgarı arkasına alabilir hoca. Ama tek yenilgi bile hocaya darbe vurur, adım gibi eminim.

Skor tahminim 3-1

@koşu mesafesi

işin komiği, kaan ayhan transferini de en çok "sağ bek oynar, stoper oynar, ön libero oynar" diye istiyor bu twitter jk :)

necip'e laf eden carpilir. 90'lardan beri sahip olmadigimiz tarzda bir kulup efsanesi adam. yedek birakirsin ses cikarmaz. yedekken de onbir baslayacagi zaman da ayni hirsla calisir. tirt macin son 5 dakikasinda oyuna alirsin "ne gerek var simdi oyuna girmeme" demez, deli danalar gibi kosup rakibe basip sarisini gorur (ki bence cok guzel memelesmis bir durum bu). maasini arttirirsin tesekkur eder, kulubun durumu yok maasini dusurelim dersin kabul eder. forvete koysan "ne isim var" burada demez, elinden geleni oynar, tek kelime laf etmez. necip'in sahsina laf eden insanlar ya kulup bilincinden uzaklar, ya da necip'in kendini zorla oyuna sokturttugunu saniyorlar. umarim gelecekte necip'i zorla kulupten uzaklastirma gibi bir hataya dusmeyiz de burada emekli olur. eger bunca zaman sonra birisi icin jubile yapacaksak da atiba olmazsa necip olur o kisi.

emirhan transferi de bence abartildigi kadar kotu degil. 4.5 milyon euro 18 yasindaki oyuncu icin gayet iyi para. sag cebinden cikarip sol cebine koyma transferlerini bir kenara koyarsak turkiye'den gidecek oyuncular icin su donemde ust sinira gayet yakin. al iste, milli takimda oynayan sol beki opsiyonlariyla 7 milyona zor sattik. iki sene daha sozlesmesi olsa ciksa ciksa 10'a cikardi, o da bir umut.

emirhan'a da yuklenmenin bir anlami yok. bir sene daha kulupte kalsa kac mac oynayacagi belli degil. kendisi de aptal degildir herhalde. gecen sene takim hedefsiz kalmamis, ve tonla sakat ve cezali olmasa hala tek maca cikamamis olma ihtimalinin hic de az olmadiginin farkindadir. bir sene daha kalsa simdi buldugu firsati bulamama ihtimali hic az degil. ulkenin de durumu rezalet. her meslekten insan hakli olarak yurt disina gitmenin yolunu ararken 18 yasindaki futbolcu italya'ya gidiyor diye laf etmek anlamsiz. umarim torino'da kendini gelistirebilir.

kayseri macina gelince, kazanalim lutfen ya. kayserispor su an nasildir bilmiyorum ama su gecen iki senede (sacma sapan ligden dusurmeme senesini de sayarsak uc) ligden dusmemeleri bayagi mucize. lige dusme adayina evimizde puan birakarak baslarsak isimiz var bu sene. gecen sene uzun yillar sonra ilk kez tamamen hedefsiz kaldik. bu sene de erkenden kopmayalim. eger girisi iyi yaparsak gerisi gelecek gibi bir his var icimde.

Bu gece Beşiktaşlı sosyal medyadan bir tezat daha; 4-5 transfer lazımmış. Bu ülkedeki taraftarlarda transfer fetişi olabilir. Lafa gelince altyapı ve özkaynak ama ille de transfer olsun. 1,2,3 transfer yetmez 4,5,6 olsun. İlk 11'ine geçen seneden belki 8 farklı adam almışsın ama hala transferler şartmış. Bu algı yönetiminin arkasında futbolcu menejerleri falan varsa bir yere kadar mantıklı. Satış olacak, transfer olacak ki piyasa dönecek. Diğer türlü, geçen sene de transfer yapalım coşkusuyla Kenan, Umut, Topal geldi tutmadı. Alex, Bats, Miralem geldi verdikleri ortada. Taraftar geçen seneden hiç mi ders almadı? Pardon, gerçi taraftar ders vererek teknik direktörü 4'lü defansa döndürmüştü.
Transferin kulüp yöneticileri için saha dışında kalan temel bir mantığı şudur: Sezon öncesi taraftarı havaya sokup kombine ve lisanslı ürün aldırırsın fazla fazla. Bu sene Avrupa da yok. Teknik direktörü biraz rahat bıraksınlar da forma sattırmak yerine sahada topu yiyecek oyunculardan oluşan bir takım sunsun izleyenlere.

Maça gidebilen herkese imreniyorum. Ben sezon için çok heyecanlıyım. İnşallah iyi başlarız, ilk haftalarda çok iyi oyun beklemiyorum ama skor alabilecek kalitemiz olduğunu düşünüyorum. Hoca umarım sandığımız gibi biridir ve umarım şansı yaver gider.

birazdan stada doğru yol alacağım.. her sezon öncesi olduğu gibi yine bir heyecan var içimde, ama bu sezon ekstra heyecan duyduğum sezonlardan.. sebebi de mükemmel derecede olmasa da belli bir plan dahilinde, kadro mühendisliğinin fena yapılmadığı bir sezona girecek olmamız..
tabii son haftalarda bazı giden oyuncular bunu bozuyor gibi olsa da transferin sonlarına doğru katılacak isimlerle beraber toparlayabiliriz.. önemli olan hocanın A planının ve ikincil planlarının nasıl işleyeceği.. ama sezon başı kampında diğer takımlara nazaran (trabzon hariç) takımın iskeletini oluşturan transferler yetişmiş bir şekilde hazırlandığımız için avantajlı olabileceğimizi düşünüyorum.. hocanın yaptığı kondisyon yüklemelerinin de faydasını ilerleyen haftalarda göreceğiz.. fb ve gs sözde transfer şovları yapsa da ben trabzon ve Beşiktaş'ın daha mantıklı hareket ettiğini ve yarışta ön plana çıkacaklarını düşünüyorum..

lige iyi başlamak önemli, gerçi geçen sezon da ilk 5 hafta 13 puan almıştık ama sonrasında kırk yılda bir olabilecek bir sakatlık dalgası ve alışıldık hakem katliamları başgöstermişti.. bu kez iyi başlarsa iyi gider düsturunun işleyeceği bir sezon olacağını hissediyorum.. ilk 4 haftanın 3'ünü iç sahada oynama avantajını kullanabilmeliyiz.. umarım transfer dönemi bitene kadar oynanacak maçlarda takım içinden bir iki tane daha sürpriz isim süre alıp kendini gösterir de, hesapta olmayan başka oyuncular da kazanmış oluruz.. kartal kayra, berkay gibi gençlerden bu anlamda umutluyum..
Beşiktaş'ımız için hayırlı bir başlangıç olsun, yolun sonu şampiyonluk olsun...

Bizim takımın ne oynadığını anlayan varmı? Başı kesik tavuk gibi koşturuyoruz

Başı kesik tavuğuz çünkü orta saha oyuncularımız sağa sola koşmaktan topu kullanamıyor bu şekilde gol atmamız şansa kalıyor. Orta sahaların bu kadar verimsiz oldugu bir takımın maç kazanması çok akıl işi değil. Çok acil 8 numara ve stoper almamız lazım. Sol açık son tahlilde yapılabiliyorsa iyi olur.

Said ayakları bizim lig için üst düzey. Ama yanına onun kadar iyi top kullanan birini almak lazım.

Hoca tum hayatini ve yaz donemini 3'lu sistem, orta sahayi bypass gecme uzerine gecirdigi icin 4-3-3'te baya zorlaniyoruz. Cunku orta sahamiz hic oyun kuramiyor.

Bir de dikkat ettim ara ara 4-4-2 'yi denemeye calisiyoruz Gedson u sola atip. O siralarda Muleka Weghorst a yaklasiyor, o zaman biraz kipirdaniyor gibi oluyorz. Ancak Kartal ve Salih ikilisi ile 4-4-2 oynayamayiz.

Çağdaş Atan'dan beklerken Ümit Öztürk bulmuş Valerien Ismael oyununun antitezini. Beşiktaş ileride baskı yaptığında faul çal. Temas, omuz, itme, topa müdahale meseleleri çok ince bir çizgide. Bu oyunu Beşiktaş'a oynatmazlar gibi. Bunu öngörüp uyaran taraftarları tebrik ediyorum.
Takıma baktığında Beşiktaş stopersiz oynuyor. Necip ve Saiss orta saha orijinli. Oğuzhan Akgün'e ayıp edildi ama Masuaku tarafı Ghezzal-Rosier tarafından daha fazla hücum tehlikesi sağladı. Muleka'da veya oyun dizilişinde eksik bir şey var. Hücum presinde senkron sağlayamıyor. İlk yarı itibarıyla oyuna radikal dokunuşlar şart gibi. (Kartal Kayra'ya bir parantez; şu an Salih'in gayet önünde)

Resmen doğrandık şu maçta. Kayseri’nin kırmızı kartı iki kırmızı kart. Kaç defa çekmeye sarı çıkmadı hatırlamıyorum. Bize gelince düdükten önce kartla geldi hakem.

100. yıl İnönü'deki Kocaelispor maçını hatırlatmadı değil. Böyle açılışlar önemli. Takım kondisyonu da iyi duruyor.

Not: Eski takım arkadaşlarının Mensah'ı durdurma taktiği, topu alır almaz beline sarıl :)

Böyle ite kaka gitmez bilmiyorum. Daha ilk maçı şampiyonluk maçı havasında oynadık. Hakkımızda hayırlısı.

4-4-2 ye gecip Weghorst u asist krali yapabiliriz aslinda :D

Gs nin Elmander-Necati ikilisini Weghorst-Cenk ya da Weghorst-Muleka yapabiliriz.

Bir iki hafta içinde en az 3 iyi transfer gelirse ilk üçe oynarız, yoksa 50 puanla toplayamaz bu takım.

Hoca çok naif. Şu maçtan sonra çıksa dese ki,

"ben bu takımı 3-4-1-2 olarak tasarladım. Transferleri ona göre yaptık. Yönetim de istediklerimi bir bir yerine getirdi. Fakat Wolves hazırlık maçındaki kötü oyundan sonra işi olan olmayan herkes faturayı bu dizilişe kesti. Sonra yönetim transfer politikasını değiştirdi ve hiç emin olmadığım dörtlü savunmaya döndük. Önde çift forvet Wehgorst-Muleka düşünüyorduk, kulüp Muleka'ya da bu yüzden ciddi yatırım yaptı. 433'de Muleka iş yapamıyor. Bu yüzden NKoudu'yu oynatmak zorunda kaldık. Joseph yokken sayısal olarak bile eksikken 2 orta saha yerine 3 orta saha ile oynamamız gerekiyor 433'de. Bunların hiç biri benim tercihim değil, işime karışanların tercihi"

Haksız mı?

Bence takımın ahım şahım bir transfere ihtiyacı yok. Hoca ilk kötü sonuçtan sonra tekrar 3lü savunmaya dönecek. Twitter JK'nin gönlünü etmek için hiç inanmadığı 433'le başladı sezona. Bu dizilişte de 3 tane merkez ortasaha lazım, Kartal oynayınca rahatsız oluyor taraftar. Oraya transfer lazım diye düşünüyor. Kanat forvet lazım, çünkü muleka oranın oyuncusu değil.

Yine kaldık mı Ghezzal'in şapkasına :)

Ben 4'lü fikri oyunculardan çıktı gibi hissediyorum ama sadece bir his/tahmin tabi. Ismael bu tarz konularda çok otoriter bir insan değil ve oyunculara sürekli fikrini soruyor gibi geliyor bana. Oyunculardan bu konuda bir feedback/talep geldiyse kişisel olarak inanmasa da takımı kaybetmemek adına yardımcılarıyla da mutlaka konuşup böyle bir karar almış olabilirler diye düşünüyorum. Olağan şüphelilerim Rosier, Ghezzal ve Josef.

aslında @yılmaz'ın yazdıklarının bir kısmını yazacaktım ama onun bıraktığı twitter jk kısmından devam etmek istiyorum.

bence adında scout, herhangi bir teknik direktörün adı veya bir futbolcunun adıyla açılan tüm profilleri engelleyin. kafanız o kadar rahatlayacak ki anlatamam. ben dün akşam bunu yaptım sayfam tertemiz oldu. ben bu kadar affedersiniz beyin özürlüyü bir arada tutan bir platform hatırlamıyorum. belki forza beşiktaş'ın yıldırım demirören zamanları. zaten sonrasında beni de atmışlardı. neyse adam ne yazmış biliyor musunuz bu adında scout yazan dallamalardan biri benim gördüğüm en kötü beşiktaş bu takım diyor. lan sen 5 yaşında mısın yoksa 10 yaşında mı? geçen sene sergenle ne oynadı bu takım? şu takımdan çok mu iyiydi. dön abdullah avcı dönemine ne oynadı bu takım? dön şenol güneş'in son 2 senesine ne oynadı takım? dön mustafa denizli dönemine ne oynadı takım? daha geriye gidemiyorum bu öküzün yaşı yetmiyor. ama adını scout diye yazmış. bunları takip eden 5-6 bin kişi var üstüne.

neyse şu sinir durumunu geçelim sahaya gelelim. yine @yılmaz'ın gittiği yerden devam etmek gerekirse. hoca ne dedi ben 3lü savunmayı 150 maç pratik ettim bu sisteme güveniyorum. buna göre transfer yaptırdı ama sonra ne oldu bende merak ediyorum. ya @yılmaz'ın dediği durum gerçekleşti ya da yönetim baskısıyla işleri değiştirdi. şu sisteme kendisi de inanmıyor bence. yoksa mulekadan sol açık olmayacağını görmesi gerekiyor. kartal ve salih üst üste biniyor bu da orta sahada etkisizleşmeye neden oluyor demesi lazım. bence 3lüden devam etmeli. böyle oynayacaksa 3 tane sol stoperimiz oldu. bir tane sağ stoper var elimizde orada sayısal eksiğiz. wellinton araplardan gelen teklifi kabul ederse 2 eksik kalacağız. sağ bek yedeği yine yok. orta saha atiba ve josef yok 1 tane net 8 numara 1 tane de yedek olacak 8 numara. sol açık nkoudou ile olmayacak oraya da 1 transfer şart. oldu mu sana 6 tane net adam almamız lazım. yani bu sene gerçekten zor geçecek demek oluyor bu.

son olarak hakemler ve taraftar ile ilgili yazayım ve kapatayım. hakemler böyle sürekli yere yatan adamları cezalandırmayacaksa bu lige gelen her yabancı 2 maç sonra yerden kalkmaz. akşam emrah başta olmak üzere tüm kayserililer yatmak için mazeret aradı. hakem de hepsine çaldı. yetmedi 2 tane net çekerek oyun durdurdular kart çıkarmadı ama cenk'i itirazdan çok güzel attı. hadi atsın bakalım irfancaı serdar azizi ya da kerem aktürkoğlunu yapabilir mi? yapamaz.

taraftar stadı doldurmuş çok güzel bir görüntüydü ilk maç için. ancak sahaya etkileri hiç yok. takım önde baskı yapıyor iten taraftar yok. hakemle uğraşıyor takım -ki son yılların en agresif hakem itirazlarını gördük bu maç- taraftar şarkı söylüyor. geçen sene trabzon sırf taraftar baskısıyla dünya penaltı attı bizim net penaltı olan pozisyonda 1 tek taraftar baskısı yok. taraftarın kendine bakıp bıkmadık mı lan şarkı söylemekten demesi gerek. son 5 senedir tribünle kazandığımız maç sayısı 1 veya 2dir. geçen sene iç saha maçlarında trabzon taraftarına baksın bir bizimkiler.

Kadro 3-4-1-2 diye bağırıyor. Muleka kenarda oynamaya çok yatkın gözükmüyor, Kartal ve Salih üstüste bindiler- ön alan presini senkronize yapamadık N’koudou gelene kadar. Gedson’u doğru kullanamıyoruz geride.
Bir şekilde Kartal-Emrecan değişikliği yapıp, Saiss’i öne çıkarmalı, presi yatay Salih Gedson ikilisiyle yapmalıyız. Zaten oyun Gedson’u serbest bırakabildiğimizde bize geçti tamamen. Ayrıca hem Masuaku hem de Rosier arkalarına adam kaçırıyorlar, iki stoperle süpürmek daha kolay.
Herşeye rağmen oyundan şikayet edenler hocanın üç altı değil de üç sekizle oynadığını görmek istemiyor.
Sezon başlamadan önce söylemiştim. Bu göze hoş gelen bir oyun değil. Ama havlu atacağımızı iddia edenlerin ciddi yanıldığını düşünüyorum. Bu oyun deplasman oyunu. İçerde bir şekilde 1-0 kazanırsak oyun oturana kadar potada kalırız demiştim sezon başlamadan önce. Bize lazım olan tam da buydu dün akşam. İçerde böyle oyunlar oynayacağımızı, deplasmanda kazanacağımızı düşünüyorum. İçerde bir şekilde kazanmaya devam edersek moral olarak düşmeyiz. Şampiyonluk buradan geçiyor.

Ben detaylarda büyük sıkıntılar gördüm:

1- Alan paylaşımı:Merkezin kapatılmasında özellikle Kayseri'nin bizim sol yarım alanımızı Emrah ve Onur ile işlerken ve Muleka elinden geldiğince yardım etmeye çalışırken, Salih'in klasik bir altı numara olmamasından kaynaklı olarak sıklıkla yerini kaybetmesi ile çok fazla hücum geliştirme şansı verdik. Taç pozisyonu ve Salih'in Kartal ve Gedson'a yakınlaşmaya çalışırken yarattığı boşluk net alan parselizasyon problemleri başımızı ağrıtacak. Daha da ilginci özellikle Muleka ve Ghezzal'in zaman zaman hiç bir rakip oyuncunun bulunmadığı boş alanları savunuyor olmaları. Çevrelerinde olup bitenden bu kadar habersiz oldukları zaman, onların bölgelerindeki rakip takım oyuncuları merkeze yaklaşıp sayısal üstünliği rahatlıkla ele geçirdi. Özellikle Onur ve Carole'ün olduklarından daha iyi görünmesinde bunun payı yadsınamaz. Bu oyuncuların çok daha yüksek farkındalık seviyelerinde olması gerekiyor. Ghezzal'den kariyeri boyunca beklenmemiş olabilir ama burada aşırı önemli.


2- Baskı zamanlamasındaki problemler. Zaman zaman kaliteli bir baskı kurulmuş olsak bile ki, bu Beşiktaş'ın ana hücum silahlarından biri,
Weghorst'un sık sık arkadaşlarını ön alan baskısına çağırdığını ve çağrının cevapsız kaldığı onlarca pozisyonu gördük. Takımın neredeyse yarısı Ghezzal, Muleka, Kartal, Masuaku , Necip ve Rosier baskı zamanlaması konusunda saniyelere varan geciklmelerle hareket ettikleri için Beşiktaş baksı sürekliliği konusunda sıkıntı yaşadı. Çağdaş Atan'ın da hakkını vermek lazım takımlarındaki geriden çıkış kurgusundaki ısrarı ve bunu kaliteden bağımsız sahaya koyabilmesi çok ciddi bir emek ve beceri.

3- Duran top organizasyonları: Beşiktaş'ın son duran direkt duran top golünü Burak Yılmaz atmış. Duran top organizasyonlarından geçen sene sadece 8 golümüz var. Neredeyse tehlike bile üretemedik. Hücum organizasyonu bu kadar sıkıntılı bir takım( 20 şuttan 1.52 xg üretimi) duran toplara çok daha fazla değer vermeli. Haydi kaleyi cepheden gören pozisyonlar biraz şans vesaire ama Ghezzal'in dağlara taşlara vurduğu duran toplar çok acayip gerçekten.

Ekstra olarak bence takımın açık ara en formsuz oyuncusu Ghezzal. Hem fizik olarak geride hem de form olarak bildiğimiz oyunundan çok uzak. Son saniye golü olmasa muhtemelen en fazla eleştirilecek oyuncuydu ama Sampdoria maçında da ciddi fitness sorunları görünüyordu. Leicester'ın ondan bu kadar kolay vazgeçmesinin sebebi biraz bu zaten. Acil toparlanması, bildiğimiz sırtı dönük oyunlarını, pas istasyonu becerisini göstermesi gerekiyor.

@Ovunc; Detaylardaki sikintinin sebebi 3'lude 4'luye gecmemiz bence.

3'lu oynadigimiz maclarda presin yogunlugunu daha fazla hissettiriyorduk. Cunku sayica 1 kisi daha faylayiz pres sirasinda, kanat beklerimiz rakip bekleri, forvetlerimiz de stoperleri cikartmiyorlar. Orta saha ve 10 numara pozisyonu da orta sahayi kapatiyordu. Ayrica ligin son 8 maci ve tum kamp zaten buna calisti takim. Buradaki en buyuk handikapimiz, atilan uzun toplara cozum uretememis olmamizdi.

Fakat bir anda 4'luye gecince takimin pres ritmini, takim boyunu tekrar ayarlamasi biraz zaman alacak gibi duruyor.

Ancak her iki sistemdeki en buyuk sorunumuz maalesef elimizdeki oyuncu grubu. 4-3-3 veya 4-1-4-1 oynayacaksak Josef sart oglu sart, sol kanat forvet sart oglu sart,sag stoper sart oglu sart, 3 tane sol stoperle ne yapacagimizi cozmek sart oglu sar, Weghorst'a yakin oynayacak kanat forvetler ve 8 numaralar sart oglu sart.

3'lu oynayacaksak ise; sag kanat bek sart oglu sart, sag stoper sart oglu sart, Ghezzal, Rosier ve Josef'e mevki bulmak sart oglu sart.

Maç sonu taraftar durumları:
İkiye bölünmüş gibi görünmüyor, negatiflerin sesi daha yüksek çıkıyor. Negatifler, bilgi sahibi olmayıp klişe fikir sahibi olan kitle: Hocayı gönderin, bu oyun bize uymaz. Bu adam teknik direktör değil antrenör. Rakipler transfer yapıyor geri kalmayalım, lig başladı ama biz de 20 tane daha yeni transfer yapalım. 3 yerli oynatmak lazım ama onların yerine yıldız yabancılar gelsin. Transferler acaba mı olmasın baba stoper olsun. Baba orta saha ve baba kanat olsun. Emirhan'ı kaçırdık ağlayalım ama Kartal Kayra'yı da yetersiz buldum şeklinde olumsuz eleştiri odaklı negatif bir kitle. Moda tabirle toksik de diyorlar. Pozitif olanların sesi galibiyet gelmesine rağmen bu kadar zayıf kalıyorsa bu sene Beşiktaş'ın hali yaman. Söz gelimi, şampiyonluk rakiplerinin taraftarında böyle bir hava yok. Beşiktaş camiası rakiplere kalmadan kendi kendini sabote edecek gibi bir tablo çiziyor. Bunun çözümü var mı o da meçhul.

Positif kitle neyi positif buluyor allah aşkına? Bildiğin anadolu takımı hocası, kararsız ve vizyonsuz yönetim işte. Ben Beşiktaş ile ilgili hep positifim o ayrı ama tsu anki tablo çok iç açıcı değil işte.

Soyle asimetrik bir dizilim nasil olur acaba;

Sol bekimiz Masuaku full ileri cikacak, böylece Muleka'yi ya da Cenk'i Weghorst un yanina atip forveti ciftleyecegiz.

Rosier-Ghezzal kanadi ise ayni sekilde devam edecek. Rosier bir tik daha defansif takilacak.

Orta saha da Josef-Gedson-Amiri/Salih


Yani aslinda asimetrik 4-4-2 ya da 3-5-2. Asimetriklik de sol kanat bekimizi ileri gondererek risk almaktan geliyor.

bence hiç transfer yapmadan, 3412'ye tekrar dönsek daha iyi olacak. Kötü de olsa bir planı vardı takımın. Şimdi tamamen ısmarlama bir düzene geçtik ve geçmek de yetmiyor, bu yeni düzen için en az iki tane 11 transferi ve alternatifleri gerekiyor. Yerli sorunu da hortladı. Resmen hocaya "biz senden daha iyisini biliyos" demek için ligin başlamasına bir hafta kala transfer politikası değiştirdik ya la. Bu futbol dünyasındanki abukluklarda kafaya oynar.

Hocanın oyununu çok beğendiğimi söyleyemem, ama bir hoca değişikliği yapılacaksa onun şekli bu olmaz. Daha adamı göndermek için somut bir sebep bile oluşmadı. Ben bu işin sonunda hocanın güzel bir tazminatla "keriz parası" yiyerek bizim takımdan ayrılacağını düşünüyorum.

@kosu mesafesi,

Hocam eyvallah da Kartal ve Emirhan ne alaka onu cozemedim. Emirhan’in gidisini hatali bulunca Kartal super yetenek mi oluyor? Biri 18 yasinda A takima yukselip derbi dahil catir catir oynamis, digeri 21 yasinda Umraniye’den ote gidememis, Kayserispor’a karsi bile varlik gosteremiyor. Ne alaka cozemedim.

Maca gelecek olursak; garip bir sekilde gergin basladik. Genelde rakiplerimiz bu tur gergin ortamdan galibiyet cikariyor, bizim genelde alehimize isliyor, yine oyle oldu. Cok itirazli, asiri faullu sacma bir oyun oynadik. Presi takim halinde iyi yapamadik, yaptigimizda da bazi kontrolsuz oyuncularin sacma sapan hucum faulleri tempoyu dusurdu.

Ana sikinti su an hucumda uretkenlik gibi gozukuyor. Hucumdaki 3 oyuncunun kalitesi acisindan sorun gozukmuyor, iyi oyuncular. Gol de bu kalite sayesinde geldi. Ama yetecek mi gorecegiz. Kagit uzerinde uyumlu bir 3’lu gibi gozukuyor, ama o uyumu sahada pek goremedik. Muleka’nin bekledigimiz gibi far forward gibi degil de sol cizgiye yapisik oynamasi da iyi olmadi. Cenk girdikten sonra rakibin 10 kisi de kalmasiyla cogaldik, ama ligin geri kalan kismi icin umut vermedi oyun. Bu sekilde oynarsak ya ileri uclu Kayseri macindaki gibi sapkadan tavsan cikaracak ya da Larin-Aboubakar-Ghezzal gibi cok iyi bir uyum yakalayacagiz. Ama her halukarda ekstra bir adami ceza sahasina sokmak gerekecek sanki. Orta sahada su an boyle bir oyuncu gozukmuyor. En kolay cozum duz 4-4-2’ye donup N’Koudou solda Muleka-Weghorst tamamen forvette cozum olabilir. Ofansif ve radikal gibi gozukebilir, ama ligimiz bunu kaldiriyor.

Bu arada birkac gun evvel gondermek istedigimiz N’Koudou’nun bu performansi gostermesi de ironik. Ne kadar sacma sapan yonetildigimizin gostergesi.,

@Cihane

Naçizane farkettiğim pozitif bazı yönleri yazayım, kayda geçsin:
-Transfer edilen oyuncuların profili geçen senelere nazaran daha dikkatli seçiliyor. "CV'si forvet, Chelsea ve Dortmund görmüş" gibi değil de teknik direktörün oyun tarzına göre seçilen oyuncular var Saiss ve Weghorst gibi. Batshuayi'nin kafa topu ilişkisi malumdu mesela.
-Oyuncuların performansa göre süre buldukları ve objektif forma verildiği yönünde varsayım daha yüksek.
-Gençler önce pişecek anlayışı hakim değil.
-Takım kondisyonu konusunda oyuncuların kaytaramayacağı önkabulü var.
-Takıma dair tüm detayların profesyonel biçimde ve formel ölçülerde işlediğini hissediyoruz. Enformel ilişkilerin mevcut futbol ikliminde olmazsa olmaz olduğunu defalarca tecrübe etmemize rağmen belki bilim ve emek kazanır diye bir umut besliyoruz.
-İki altyapı kökenli oyuncuyu kaybettiğinin ertesi, takım 11'de üç altyapı orijinli futbolcu ile sezonu açıyor.
-Saiss'in rakip defansın arkasına sızdırdığı pasları, Salih Uçan'ın maç boyu temposunu kaybetmediğini, Rosier-Ghezzal'ın senkronlarını bulduklarını, Cenk ve N'Koudou'nun sakatlık geçmişleriyle düşen beklentilere zıt biçimde performans ortaya koyduklarını gördük.

@BJK4EVER

Kartal Kayra örneği şu açıdan önem taşıyor. Beşiktaş gibi takımlarda altyapıdan çıkıp ilk 11'e yerleşebilmenin iki yolu var. Ya çok kötü giden sezon olacak ve şans sırası gelecek(çok kötü sezon da garanti değil, mesela Sergen Yalçın kötü sonuçlar geldikçe farklı oyuncuları veya gençleri denemeden çözüm bulamıyorum diyordu. Radikal kadro tercihi zahmetine girmemişti hiç) ya da kiralandığı bir takımda kendini kanıtlayıp dönecek. Kartal Kayra ilk 11'e yerleşir ve kalıcı olursa bir rol model olacak. Kiralık giden oyuncular kendilerine hedef koyacak. Yoksa 80 kere Ümraniye'ye kiralarsın boş yere yatırım transferi olur Hasic ve benzerleri...Masuaku'nun da normalde ilk 11 başlamaması ve Oğuzhan Akgün'e süre verilmesi gerekiyordu. İyi oynamanın cezası olmamalı. Ödülü olmalı. Bu da her oyuncuyu teşvik edici olmalı. Kartal Kayra tüm sezon şans alsa geçen seneki Pjanic'ten daha az katkı vermez, olaya bir de buradan bakmak lazım.

@koşu mesafesi
Belki teknik direktörler için bir başka başarı kıstası da geriye bıraktıkları olmalı. Ismael 5. hafta veya 10. hafta kovulsa Beşiktaş yine sonuna kadar yarışın içinde kalabilir. Dediğin gibi transferlerin belli bir vizyonla yapılmış olması ve ciddi kalite katması sonra da takımın fizik olarak lige çok iyi hazırlanmış olması sezonun ilk haftalarında oyundan daha önemli benim için.

İnsanın canını sıkan hocanın istediği şeyi yapmıyor olması. Özellikle Masuaku geldikten sonra bildiği şekilde oynatabilir takımı.

ben hocanın yönetim veya taraftar baskısıyla, kariyeri boyunca kullandığı sisteminden vazgeçtiğini, vazgeçeceğini hiç düşünmüyorum.. muhtemelen oyuncularla ortak bir istişare sonucu geçiş döneminde alternatif bir sistem olarak 4-3-3'ü kullanıyor, bundan sonra üçlüyü hiç kullanmayacağız gibi bir düşüncem yok şahsen..

bir defa emrecan transferi ve ayrılmazsa montero, sol stoper olarak üçlü savunma düşünülerek kadroda yer alıyorlar.. saiss üçlünün ortasında oynayabilir, ama dörtlüde sağ stoperde garip olur.. e sol stoper oynayınca da emrecan ve montero iki solak stoper olarak boşa çıkmış oluyorlar..
bence emrecan-saiss-welinton üçlüsünün üzerinde durulabilir.. (welinton satılırsa bir yerli sağ stoper) ancak üçlü sistemde de sağdaki Rosier&Ghezzal uyumunun bozulması gibi bir sıkıntı doğuyor.. oyuncuların hocadan bu yönde isteği olabileceğini bu nedenle düşündüm zaten, gelen duyumlar da o yönde..
3-4-1-2 oynamanın avantajları Muleka'yı doğru kullanma şansımız olur ve sol öne N'Koudou dışında bir oyuncu daha alma gereği ortadan kalkar.. Ghezzal'ın da forvet arkasına alıştığını varsayalım, peki Rosier tüm sağ koridoru ileri geri kullanabilecek mi? lizbon'dan bu sisteme uyum sağlayamadığı için ayrıldığı sürekli konuşulan bir şey.. yani üçlü sisteme karar verilse de hiç transfer yapmamak mümkün değil, Rosier'e alternatif gerekir..
bir de bu sistemde Ersin ve Emrecan dışında üçüncü yerli kim olacak konusu öne çıkıyor.. şu anda Salih fena olmayan bir form yakaladı ama Josef dönünce ve orta sahaya bir yabancı daha gelirse ne olacak, şimdilik belirsiz.. o durumda zaman zaman Muleka da yerini Cenk'e bırakmak zorunda kalabilir..

velhasıl daha netleşmeyen ve oturması gereken şeyler var, ama zaten 36 haftalık bir maratonun henüz ilk haftasını geride bırakmış durumdayız.. elbette hazır değiliz, ama rakiplere bakınca trabzonspor hariç hiçbiri de bizden daha hazır değil.. ne fb ne gs hocasıyla yeterince uzun zaman geçirebildi ve kamplarını kondüsyon yüklemesi bakımından bizim kadar faydalı geçiren takım olduğunu sanmıyorum..

Muleka orta kanat oynar