.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

23 Nisan 2022 Cumartesi

STSL 34 Beşiktaş - Kasımpaşa



Tarih: 25 Nisan 2022 Pazartesi 20.30

Stadyum: Vodafone Park

Hakem Hakkında Bilgi: Yasin Kol (BJK Karnesi  2G 1B -M)

Eksik Oyuncular: Mert Günok / Tarkan Serbest, Jeffrey Bruma, Sakıb Aytaç

Cezalı Oyuncular: -/-

24 Yorum:

Cihane dedi ki...

genclerin sozlesme imzalamaya yanasmamasi anlasilir. serdara aylik 15bin tl teklif ediyormus yonetim. yonetimin (muhtemelen ANC) bu ucuza kapatma kafasi cok akillica degil. zorla sozlesme uzatilmayaca calisilinca rezalet cikiyor (bkz. Abu).
benim anlmadigim, neden bu cocuklara makul bir sabit maas ile performansa dayali sozlesme teklif edilmiyor. 30 mac oynarsan 1 milyon dolari kaparsin denilmiyor. Wellington oynasa da oynamasa da 800 bin dolar aliyor ama serdar 30 mac oynasa da 100 bin alacak?!?

turgay dedi ki...

ben serdara o kadar para teklif edildiğine inanmıyorum. olayı fazla karikatürize ediyor renkli yorumcu. serdar'ın geçen seneden italya'dan teklifler aldığını okumuştum bir kaç yerden. sampdoria falan takip ediyordu. menajeri de italya piyasasını bilen merih'i italya'ya pazarlayanlardan. haliyle bu çocuğun bizde kalmayacağı aşikar. ancak yine de sözleşme konusunda oyuncu ile konuşulması gerektiği çok bariz. gerek ersinle gerekse de rıdvanla da sözleşmeyi geçen sene biter bitmez uzatmak gerekiyordu. böylece oyuncuyu gönderirken 2-3 milyon fazla kazanabilirdik. yönetimin yaklaşımını aziz yıldırımın farklı bir versiyonu olarak görüyorum.

Cihane dedi ki...

cikip desinler o zaman, biz su kadar veriyoruz serdar kabul etmiyor diye.
bence kendi cocuguna o parayi layik gormeyip transfere suursuzca para harcayan yonetici gercegi diye bir sey var malesef.

yilmaz dedi ki...

Genç oyuncularla ilgili, bu yönetimin yapabileceklerinden bağımsız olarak bonservis beklentilerim ve sebepleri şöyledir. Oyuncuların da kalma ve gitme konusunda nötr olduğunu varsayarak yazıyorum.

Emirhan:
Kesinlikle hiç bir şartta bonservisi ile gönderilmemelidir. Evet belki sonradan Muhammed Demirci olacak ama bilemeyiz. 5 yıllık sözleşmeyi fazla uzatmadan yapmak gerekiyor.

Ersin:
Kaleci konusunun herkes tarafından fazlaca büyütüldüğünü düşünüyorum. Bana kalsa 10 sene Ersin ile oynarım. Ama Türk Futbolunda özellikle Muslera'nın sıfır top oynayan GS'yi şampiyon yapması yüzünden bir "baba kaleci" fetişizmi var. Ersin ne yaparsa yapsın insanlardaki bu algıyı dolduramayacak. Bu yüzden, takımın kaleci açığını kapatabileceği (maaş + bonservis) bir tutara gidebilir. Bence bu tutar en az 7-8 m€ olmalı.

Rıdvan:
Gelecek sezon satışı planlanıyor bile olsa, acilen sözleşme uzatılmalı. Bu çocuk satılacak, kaçarı yok. Sol bek dünyada az yetişen bir mevkii. Ayrıca bu genç adamın hücumda inisiyatif alacak cürette olması onu değerli yapıyor. Satılacaksa bile alacak takımın ciğerini sökmeden bırakmamak lazım. Ben olsam 15'den pazarlığı açar, 10'a kadar inerdim. Yalnız, Frankfurt, Torino gibi bazı takımların bu konularda çok tehlikeli takımlar olduğunu unutmamak gerek. Belki de Rıdo çoktan ön anlaşmayı yaptı bile.

Saatçı:
Sanırım içlerinde gitmeyi en çok kafasına koymuş oyuncu o. Karakullukçu'nun dediği sözleşme doğruysa, bu seni planlarımızda düşünmüyoruz demek oluyor. Oyuncuya verilecek ücreti belirlerken kantarın topuzunu da iyi ayarlamak lazım. 15b lira aylık, oyuncuyu değersiz hissettirir. Oyuncu gitmeyi kafasına koyduysa, ortalama bir tutarda buluşmak lazım. Bence potansiyeli 20-30m€ edecek stoperlerden değil. 3-4m€ bence yeterli.

A takım kadrosunda olmayan, Kılıçsoy, Berkay Vardar, Emirhan Delibaş gibi oyuncuları çok tanımıyorum. Ama her kim olursa, belli bir baremi geçtikten sonra denenmeden gitmesine karşıyım. Sonuçta biz de 28 kişilik kadrolar kuruyoruz ve içlerinde rotasyon oyuncularına da ihtiyaç var.

BJK4EVER dedi ki...

Ne teklif edildi konusuldu bilemiyorum tabii de, icraatlar az cok belli.
Kac sene oldu geleli sozlesme uzatma konusunda bir basari yok, sadece Josef uzatildi o da sozlesmesindeki madde geregi uzadi sanirim.
Onun disinda herkeste sorun yasadik. Hadi Aboubakar'da oyuncunun profesyonellik disi tavri vardi, eyvallah. Ridvan ve Ersin'in gecen sene uzamis olmasi gerekiyordu. Yazin anlasamazsan zaten gecmis olsun.
Dorukhan temcit pilavi gibi uzatildi, abuk subuk sekilde bitti.
Ayni sekilde simdi Guven, Larin ve Vida da uzatiliyor. Ben isin uzatma-uzatmama kisminda da degilim, ama kararlarin coktan verilmis olmasi lazim. Hele ki hoca geldikten sonra belli olmasi lazim.

Her karar oldugu gibi bu karari da mumkun oldugunca son radde'ye birakiyorlar. Sonra oyuncunun kafasi karisiyor, baska talepler oluyor, elin zayifliyor vs. 5 sene sonra ilk 11'de olma ihtimali en yuksek yerli 4 oyuncuyu say desen Ersin-Ridvan-Serdar-Emirhan dersin, baska isim pek yok (belki Can, Guven). Dordunun de sozlesmesinin seneye bitecek olmasi ve gitmelerinin gayet olasi olmasi nasil kimseyi rahatsiz etmiyor anlamiyorum.

Boyle kulup falan yonetilmez. Fikret Orman yonetimini alti bos iddialarla hirsizlikla suclarsan Allah sana ANC yonetimini verir iste boyle. Sadece sozlesme uzatma mevzusunda degil, oyuncu gonderme/satma mezvusu da boyle. Elde kalan kimseyi gonderemedik, kimseyi satamadik. Bunlarin hepsi mi tesaduf?

can dedi ki...

Hazir sozlesme uzatma meselesi konusulurken soyleyeyim: Vida'yla sozlesme uzatilacaksa hic bosa mac izlemeyelim. Rakip santraforun tarzi ne olursa olsan Vida bir sekilde hata yapip gol yedirmeyi basariyor. Cornelius ve Umut'a ezildikten sonra simdi de iki bireysel hata ile 2-0 geriye dusurmeyi basardi bizi.

BJK4EVER dedi ki...

@yilmaz,

Emirhan ve Ridvan konusunda katiliyorum. Serdar Saatci konusunda pek katilamiyorum yonetimin dusuncesine. Duyan da Turk futbolu yerli stoper kayniyor da Serdar kotu zannedecek. Hadi Serdar'i begenme eyvallah, alternatif kim? Konya'nin 5 milyon euro fiyat cekecegi vasat stoperi veya sene basinda alamadigin ve yine alamayacagin Kaan Ayhan. Sonra sonuc eylul'de Necip stoper'de ilk 11'de, muhtesem is vallahi. Cocuga gidip senelik 1.5 milyon euro teklif edelim demiyorum da, bu arkadasi takimda tutmayacaksin da kimi tutacaksin?

Bence aralarinda en gidebilir/satilabilir durumda olan Ersin. Turk futbolunda kaleci kolay yetisiyor ve Ersin'in takima etkisi, potansiyeli bir Ridvan kadar degil. Gecen seneden daha iyi, ama bir Ugurcan olmasi icin bir 40 firin ekmek yemesi lazim, ki o potansiyele ulasabilecek gibi durmuyor da zaten. Sanki Ersin giderse ve ona odedigimiz paranin ceyregine baska bir yerli kaleci alirsak cok da kayip olmayacakmis gibi geliyor. Kasimpasa macinda yine ilk kaleyi bulan sut gol oldu ve yine, tekrardan bir asirtma sansi verdi rakibe, bu sefer asirttilar ve yedi. Besiktas kalecisine gelecek 5 milyon euro ustu bir teklifi reddedecekse o kaleci'nin mac kazandiracak kaleci olmasi lazim. Ersin bu degil maalesef.

GeceGezgini dedi ki...

PBatsuhayi bana Tolga Zengin'i hatirlatiyor. Cizgide meh bir kaleci olup milletin gozunu boyardi ama onun yaninda da Tolga'nin direkt olarak gozle gorulmeyen ama takimin oyununu ince ince bozardi. Kaleden cikmamasi , yan toplari alacakmis gibi yapip alamamasi vs.gibi gibi.

Batshuayi de tam oyle. Bir tane pozisyon oldu ilk yarida; Sirti donuk opu aldi, cok iyi dondu ve saginda bosta Ghezzal varken adama pasi atmayip olasi golden etti bizi. Orta sahada bir pozisyonda topu aldi, Guven ve Ghezzal ileri kosu atti ama pasam hic birine pas atmayi orta sahada 3 tane adami calimlamayi tercih etti.

Lutfen tekrar kiralamayin su adami.

GeceGezgini dedi ki...

Skordan bagimsiz; Rosier sag stoper , Nkodou kanat bek cok iyi bir hamle

GeceGezgini dedi ki...

Tabi ki spiker bu hareketi anlamayip 4'luye dondugumuzu iddia etti o ayri

GeceGezgini dedi ki...

Bu sistemin TSL'de calisabilmesinin eldeki kadro ile tek yolu;

Kanat bekten bozma kenar stoperlerle oynamak + hucumculardan bozma kanat beklerle oynamak, box to box orta saha ile oynamak + 2 tane Ghezzal + Adam gibi santrafor

veya tek Ghezzal + 2 tane adam gibi santrafor

Eldeki kadrodan buna az bucuk uyanlardan su cikiyor;

Nsakala/Umut - Wellinton - Rosier

Ridvan - Josef - Gedson - Nkodou

Larin - Ghezzal - Guven/Kenan

Dan dun uzun vuran anadolu takimlarina karsi eldeki kadro ile hic bir sey yapamayiz maalesef.

Günümüzde üçlü stoperle oynayıpta başarılı olan tek bir takım var mı? Merak ettiğimden soruyorum.

Huzeyfe dedi ki...

İnter, Chelsea, Tottenham şu anda böyle oynuyor. Chelsea bazen 4lü de oynuyor.
Conte Chelsea ve İnter’de 3’lü oynayarak şampiyon oldu. Liverpool ve Öan City kağıt üzerinde 4’lü ama beklerini çok önde kullanıyorlar.

Önemli olan diziliş değil gerçekten. Kendimi tekrar ediyorum ama geriye 3 tane kazma stoperi atarak oynamak 3 6 numarayla oynamak gibi biraz. 3lü de olur 4lü de olur ama bu 3lüyle olmaz.

GeceGezgini dedi ki...

3-4-3 ve 4-3-3 veya 4=1-4-1 ayni familyadanlar aslinda.

Sergen'le sampiyon oldugumuz gecen sene 4-1-4-1 oynuyorduk. Hucuma ciktigimizda Josef 2 stoperin arasina giriyordu ve 3'luye donuyorduk, bekleri ileri yolluyorduk, kanatlar iceri kat ediyordu vs.vs.

Sorun Huzeyfe'nin dedigi gibi 3 tane agir stoperle oynamak.Ayrica 3'lude oynarken kanat bekleri hucumda cok daha ileride pozisyon aldiklari icin, neredeyse rakip ceza sahasindalar; geri donuslerde bu 3'lu stoperle cok pozizyon veririz ve veriyoruz da.

Cihane dedi ki...

belli ki trabzon kupa sampiyonu olursa olusacak ekstra avrupa biletini hedefliyoruz, makul de bir hedef aslinda. ama hocanin taktiginin iyi kapanip iki hizli oyuncusu olan anadolu takimlarina karsi islemeyeceginin erken belli olmasi kotu oldu.
Pjanic, Larin ve Batsi oynatsakta oynatmasakta cor fark etmeyecek gibi. Hele seneye belki GS de oynayacak Pjanici ne diye halen oynatiyoruz anlamak cok zor. Seneye kadroda dusunulmeyenleri bu haftadan itibaren oynatmasak keske.

turgay dedi ki...

bu sistemde oynarken kalecinizin ve stoperlerinizin böyle salakça hatalar yapmaması lazım. ilk 2 gol tamamen bizim hediyemiz. yan topta kafa vurdurup pozisyon alamayan 3,5 milyon euroluk stoper ve çıksam mı çıkmasam mı diye bekleyip armut gibi avlanan kaleciniz olursa ne yaparsanız yapın olmuyor. giresun da kasımpaşa da geride neredeyse 9 kişilik blok oluşturup golü yememek için uğraşırken bizim gerideki adamlarımızın gol yemek için uğraşmasına kimse bişey yapamaz. bu takımın genel sorunu zaten bu yıl bireysel hatalardan çok fazla gol yiyip geriye düştükten sonra maçı çevirememesiydi. demek ki sistemden çok oyuncuların yeterliliklerini tartışmamız da gerekiyor.

hocanın geçmiş takımlarında da gördüğümüz gol yiyince çıkaramama hastalığı burada da devam edecek gibi. ciddi olarak seneye hazırlık yapılacaksa omurga kurulması ve bu omurga üzerine takım inşaa edilmesi gerekirken biz hala seneye kesin olmayacak oyuncular ile avrupa kovalıyoruz. avrupa bileti alamayacağız bu hafta netleşti. hocadan beklentim kadrosunu oluşturmaya çalışması artık. vida-pjanic-güven gibi oyuncuların artık kadroya alınmaması lazım. josefi geri çekip 3lünün orta stoperinde denemeye başlaması lazım. emirhan-semih gibi potansiyelli gençleri kullanıp tecrübelendirmeye başlaması ve onları kadroya monte etmesi lazım. şu pjanic kadar oynar bizim gencolarda.

Cihane dedi ki...

futbolcularin hata yapmasinin asil nedeninin takim oyunu ve sistem oldugunu dusunuyorum. cok bireysel hata yapan futbolcular vardir ama genel olarak oyuncularin hata yapma ortalamalarinin birbine yakindir. mesela ersinin yeni sistemde defans arkasina kacan futbolculara dikkat etmesi lazim. Ismailden once 3 macta 1 tane boyle top gelirken su aralar her mac 3-4 tane geliyor. ben bircok besiktaslinin aksine ersin in cok kaliteli bir kaleci olacagini ve en kisa zamanda kendini gelistirip cikis hatalarini minumuma indirecegini dusunuyorum ama ismailin sistemiyle neredeyse her mevkiden istenilen seyler birdenbire degistigi icin ozellikle de defansin oyuncularinin ve kalecinin bireysel hata orani cok artti.

yilmaz dedi ki...

Oyuncuların maçlardan sonra ağlaması, utanıyoruz demesi, bize destek olun falan demesi sıktı artık. Taraftarın tek istediği şu s.timin ligini dördüncü olarak bitirip avrupaya bir şekilde kapak atmaları. Onu da beceremeyip maçtan sonra ayılıp bayılmaları bi halta yaramıyor. En azından benim gözümde.

Taraftar böyle berbat bir sezona rağmen maçlarınıza geliyor ve tek tük oyuncu dışında sizi eleştirmiyor, ıslıklamıyor, yuhlamıyor. Ama beyfendiler her hafta aynı golü yiyip, aynı golleri kaçırmaya devam ediyor.

Bu sezon hocanın takıma bir katkısı olamayacak bu belli. Adam tempo oyunu oynaması gerekirken, temposuz oyuncularla oynamak zorunda. Fakat oyuncuların şu 5 haftası kalmış lige tutunmuyor olmaları beni deli ediyor. Bu kadar gevşeklik olmaz. Sanki koca sezonu çok iyi geçirmişler gibi paşalar oruç tutup maçtan önce hurma şovu yapıyorlar.

Kalan haftalardan da farklı bir şey beklemiyorum. Muhtemelen GS de geçer bizi. Hadi şampiyonluk, ikincilik, kupa, avrupa gitti. Ama Beşiktaş en kötü sezonunda bile 3-5 arası bitiren bir takımdı, açıkçası sezonun ilk yarısı bittiğinde yine böyle bir senaryo bekliyordum. Şimdi ise bulunduğumuz pozisyonda kalmayı bile hakettiğimizi düşünmüyorum.

Maçtan sonra "başın öne eğilmesin" bestesini söylemek de doğru mu bilemedim. Bence tam da başların öne eğilmesi gereken bir maçtı. Bu maçtan sonra başı öne eğilmeyen oyunucu, benim gözümde karaktersiz oyuncudur.

Serkbal dedi ki...

Bu sezon sonunda valerien gönderilir, şenol güneş getirilir

YSY dedi ki...

Açıkçası böyle bir skoru ne zaman alırız diye bekliyordum ama biraz erken oldu. Yanlış anlaşılmasın hocayı beğenmiyor vs değilim, sadece fizik olarak ve bu dirayeti mental olarak devam ettirecek bir oyuncu yapısı olmadığından er yada geç böyle bir skor alınır ve hocada bazı çevrelerce o maç imha edilir diye bekliyordum, dediğim gibi de oldu. Sosyal medyada başladılar yıpratmaya. O yüzden ilk maçlardaki görüntüye çok kapılmayın arkasından sıkıntılı skorlar gelebilir diye etrafıma çok söylemişimdir.

Hoca yeni birşeyler deniyor, daha çok taze. Bu kalan maçları hazırlık maçı kıvamında görüp kimin ne mal olduğunu anlamada çok iyi veri sağlayabilir. Senenin planlaması için önemli fırsat bence. Öyle görmek lazım diye düşünüyorum.

yilmaz dedi ki...

Hani vizontele filminde bi replik var ya, reis bey'in vizontele açılışında söylediği

"bir insan yaşadığı yeri niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan" diye

Ben de aynı şeyleri bizim forvetler için söylüyorum. Bir insan forvetini niye sever? başka çaresi yoktur da ondan. Dün City-Real maçını izlerken, bizim forvetimizin olmadığını gördüm. Benzema golü attığında "kesin ofsayt var aq" dedim. Çünkü biz alışmışız gol attıktan sonra 5 dakika VAR'dan dönecek gerginliği ile yaşamaya.

Sabah da Uğur Meleke'nin Beşiktaş maçı sonrası programının tekrarını izledim. Bats'ın ofsayt sebebiyle sayılmayan golünü analiz ettiler. Adam Ghezzal topu ayağına aldığından, pası verene kadar pozisyonun her anında ofsaytta. Ghezzal metrelerce sürmek zorunda kalıyor topu, Bats'ın ofsayttan çıkmasını beklemek için. En sonunda da ceza sahasında gelince vermek zorunda kalıyor. Bu pozisyonu izlerken, "lan keşke bir adım geride olsaymış, güzel golmüş" dedim. Ama meğerse adam hiç ofsayttan çıkmamış ki.

Benzema'yı (Benzema sadece bir örnek, herhangi bir, yer tutmayı bilen forvet) izlemesek, "ya Bats da iyi adam ama, şansız çocuk, herşeyi yapıyor, topu üç direğin arasından geçiremiyor", "attığı da ofsayt oluyor" deriz.

Ben gerçekten de Beşiktaş maçları dışında çok az maç izliyorum. Beşiktaş Avrupa Futbolu'ndan soğuttu beni son bir kaç senedir. Özellikle bu seneki berbat performanstan sonra. Exxen üyeliğim olmasına rağmen ŞL maçı izlememiştim, zaten bir süre sonra da kapattım. Bugün açık kanalda izleyince, bir kez daha irkildim.

BJK4EVER dedi ki...

Soylendigi gibi Ridvan 3-5 milyon euro gibi komik bir bedele satilmissa umarim o tinerci romantik aptallar bir sonraki macta yonetimi istifaya davet eder. Hem de kibarca degil, ana avrat dumduz giderek. Zaten herkese dumduz gidiyorlar, bari bir ise yarasin ettikleri kufurler.

yilmaz dedi ki...

Yönetimin oyuncularla sözleşme imzalamayı, şark kurnazı gibi davranıp "nasıl olsa imzalarlar" diyerek hafife aldığını ben de düşünüyorum.

Fakat öyle ya da böyle, artık farklı bir gerçek var. Türkiye ucuz oyuncu pazarı oldu artık. Yani Ersin ve Rıdvan her türlü iyileştirilmiş teklife rağmen de kalmayabilirdi. Yani şöyle düşünmek lazım, nasıl ki üniversiteden yeni mezun bir genç Türkiye'de bir gelecek görmeyip yurtdışı hayali kuruyorsa, bu gençler de kuruyor. Üstelik onlar sıradan gençler gibi çaresiz de değil. İzleniyorlar, takip ediliyorlar. Avrupalı da biliyor bizim 1m€ Rıdvan'a veremeyeceğimizi.

Yanisi, bizimkilerin beceriksizliğine bir kılıf arama niyetinde değilim, ama bundan sonraki dönem bir süre daha böyle olacak. Sözleşmesi devam eden oyuncuyu tutmak bile zor olacak artık. Takımlar kafa yapılarını değiştirmeyip, bu sözleşme işlerinde "bizim çocuk" muamelesi yapmaya devam ederlerse, böyle şeylere daha çok şahit oluruz.

Günün sonunda, Rıdvan ve Ersin'in Beşiktaş'tan ayrılmasının Beşiktaş'a maliyeti, onlardan gelen bonservis'ten çok daha fazla olacak. Çünkü bu oyuncuların devamlarının olmadığını, bir nevi zorlu şartlarda ortaya çıkmış kardelenler olduklarını hepimiz biliyoruz.

Bu yorum yazar tarafından silindi.
Yorum Gönder

Ara