17 Şubat 2022 Perşembe
STSL 26 Beşiktaş - Altay
Tarih: 19 Şubat 2022 Cumartesi 19.00
Stadyum: Vodafone Park
Hakem Hakkında Bilgi: Volkan Bayarslan (BJK Karnesi 1G -B-M)Eksik Oyuncular: Rıdvan Yılmaz, Oğuzhan Özyakup, Valentin Rosier, Kerem Kalafat, Miralem Pjaniç, Cyle Larin, Georges Kevin Nkoudou, Mert Günok / -
Cezalı Oyuncular: Mitchy Batshuayi, / Murat Akca
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...4 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...4 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...7 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.9 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189510 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
-
15 Yorum:
kadro tahmini
ersin
necip vida wellinton umut
josef atiba
ghezzal emirhan güven
alex
Eğrisi doğrusuna gelmis Bats, Pjanic ve larin yok. Vida da olmasaydı tam olacaktı.
PL’de 6 tane maç var, göz zevki açısından herhangi birini tercih edilir, tartışmasız. Beşiktaş diye izledik diyelim, Kenan Karaman’ın tahta bacağına ne kadar tahammül edebilirim? Sinir sahibi olmaya hiç gerek yok. İzleyenlere sabır diliyorum.
Maçın en iyilerindendi Kenan.
kerem'in son 30dklarını çıkaramamasından bile genç oyuncuların alt kategorilerdeki takımlara neden kiralanmaması gerektiğini güzelce anlıyoruz. yetenek var ama fizik yetmiyor. oyuncunun gelişmesini istiyorsak hollanda veya belçika liglerine göndermeliyiz. hem yabancı dil hem teknik taktik hem de fizik olarak gelişim demek bu. üstüne para bile verebiliriz kiralarken.
Koskoca camia aylardır hocasiz. Umarım bu işin sorumluları Beşiktaş bünyesinde barinamaz.
20 yaşındaki sporcu kendi insiyatif alıp eksik yönlerini gelistirmiyorsa kendi suçu değil mi? Keremin en eksik olan yanı teknik veya taktikden ziyade kondisyonu. At ile deve değil sonuçta. 17 yaşındaki E.Ilkhan in kişisel antrenörü var mesela.
Belli ki blog artık eskisi kadar ilgi görmüyor. Ama sanki çok önemliymiş gibi yine de fikirlerimi yazayım.
Kerem orta isabeti ve asist potansiyeli konusunda, Rıdvan'ın çıkış yaptığı döneme göre kat be kat önde. Fakat Rıdvan'ın sürekliliğini yakalayabilir mi bilmiyorum. Rıdvan'a göre geride olan özelliği ise savunma konusu. Rakibi karşılaması çok tedirgin. Rakibine uzak kalıyor. Ve en önemlisi sırtını dönüyor. Bunlar temel hatalar, fakat düzelmeyecek şeyler değil. Öğretici bir antrenör bu eksiklikleri giderebilir. Fizik yeterlilik konusuna değinmeyi gereksiz buluyorum, iki alt ligden geldi oyuncu. Sezon başlangıcı ile görmek lazım.
Ben genç oyuncu oynatmak kadar, Alex ve Kenan'ı da rotasyona dahil edebilmeyi önemli buluyorum. Biri aldığı paranın oyuncusu değil, biri Beşiktaş'ın oyuncusu değil. Ama öyle ya da böyle bu adamlar en az 2 sene daha bizimle. Alex'in sonunun Layiç gibi olmaması için bir şekilde kadroda yer bulunması gerekiyor. Alex'in form tutması da gelecek sezona bir hazırlıktır benim gözümde. Skor sayısını arttırıp, 2-3 m€ bonservis getirisi getirecek bir satış da iyi olur mesela.
Takım biraz Bilic'in takımına benzemeye başladı. Onun da özellikle ilk yılı, tek farklı skorla giden maçların sonu çok zor geliyordu. Ayrıca o takım da 1-0'a kadar çok iyi oynuyor, güzel hücum varyasyonları yapıyordu. Ama skor geldikten sonra, o maçı tutacak ya da skoru arttıracak kalitesi pek yoktu. Dünkü maçta son dakika penaltı verilse, şaka gibi bir maç olacaktı. 4-5 0 bitmesi gereken maçtan yine 3 puan alamayacaktık.
Ben Serdar'ın ayrılacağını düşünüyorum. Türkiye Defans oyuncusu ihraç etmeye başladı ve Avrupa takımları da o gözle bakıyor. Serdar haricinde, Kerem ve Emirhan gelecek sezon 23 kişilik kadroda yer alırsa, alt yapıdan bir sezonda 2 oyuncu çıkmış olacak. Bu kötü bir sayı değil bence bir sezon için.
Ben hala takip ediyorum her macimizi, ama yazacak birsey yok bence. Bu sene kazanilacak birsey kalmadi. Kume dusecek halimiz yok, 2lik cok uzak maalesef. Avrupa Ligine gitsen ne olur gitmesen ne olur. Gitsen ciddi bir basari alma sansin yok, arti olarak fikstur gelecek sene'nin lig performansindan cok sey goturebilir.
Bu sene kazanilacak birsey yok, gelecek sene'nin hazirligina dair de birsey yapmiyoruz. Gelecek sene basimizda bu antrenorun olmayacagi belli, israrla forma sansi verdigimiz bazi oyuncularin olmayacagi kesin gibi. Yorum yapacak birsey yok kisaca.
Beni futboldan soğuttu bu sezon yaşanan fiyasko. O yüzden 2013'ten sonra ilk kez NBA'yi yakından takibe başladım, League Passs aldım. Açıkçası şu an halimden gayet memnunum. Son maçla ilgili ise özete bile bakmadım. Sadece golü izledim. Yine de buraya yazılanları takip ediyorum, ve saçma biçimde yazıyorum. Beşiktaşlılıktan olsa gerek. Tekrar eski heyecanımız ne zaman gelir bilemiyorum. Belki de bir daha hiç gelmez. Herhalde benim gibi çok kişi var. İnsan sürekli moralini bozan bir şeye neden vakit ayırsın?
bu bloga olan ilginin azalmasının sebebinin buranın Beşiktaş adını taşımasına karşın, artık Beşiktaşlılığın ve taraftarlık duygusunun ön plana çıkmadığı bir yer haline gelmesiyle ilgili olduğunu düşünüyorum.. elbette iyi futbol izlemek hepimizin isteği ama bunu sürekli yaşayabilmek hiçbir takımın taraftarına nasip olabilecek bir şey değil.. (belki bayern gibi örnekler akla gelebilir ama yerel ligimde 10 senede 9 şampiyonluğumun garanti olmasını hiç istemezdim)
dolayısıyla iyi günler kadar kötü günlerde de takıma olan ilgi ve sevgi, yani o sadakat duygusu sürmeli diye düşünüyorum.. evet yeni nesilden bu tarz şeyler beklemek çok anlamlı değil ama bu blogdaki yaş ortalamasının 30 ve üzerine olduğunu tahmin ediyorum.. buranın en eskilerinden biri olarak sırf bu sene kötü olduk diye maçları izlemeye bile tenezzül etmeyen taraftarlarımızı görmek üzüyor beni.. (ben taraftar değilim, sadece futbolseverim diyen varsa onları saygıyla tenzih ediyorum)
ben de işler kötü giderken üzülüyorum ama geçen sene iyiyken de çok seviniyordum! mayıs ayında çok mutlu ve gururlu şekilde bayrağımızı evime asıyorsam, şimdi utanacak veya soğuyacak bir sebep göremiyorum.. benim bakış açım bu en azından..
ben skorlardan ve puan durumundan bağımsız şekilde, altay maçında da yine stadımızın deniz tarafına bakan tribünündeki yerimi aldım.. bölüm bölüm sağlam baskı kurduğumuz, ama sezonun kangreni olan bitiricilik sorunu nedeniyle son anlarında şans eseri 3 puanın korunabildiği bir maç oldu..
Önder hoca kendisinden önce takımın en büyük problemi olan istisnasız her maç kalesini gole kapayamama sıkıntısını çözmeyi başardı, ancak gol atma sorunu artarak sürüyor.. aslında ilk maçlarında gol de atıyorduk ama kaleyi kapatamıyorduk.. bunu çözebilmek için hocanın aldığı en pratik çözüm yolları, skor anlamındaki verimliliğimize de sekte vurdu.. ama en azından kolay kolay yenilmeyen ve puan ortalaması yükselen bir takım olduk Karaveli döneminde..
sezon başı kadro mühendisliği doğru yapılmamış bir oyuncu grubu ile şu anda elden gelen bu.. yeni sezon öncesi evvela başkanlık seçimi, sonra hoca ve kadro planlamasının nasıl ve kimlerle yapılacağı yeni sezonun kaderini belirleyecek.. ben halen Önder Karaveli'ye fırsat tanınması ve yeni sezon planlamasının onun önderliğinde yapılarak, sezona Önder hocayla başlanmasından yanayım.. devamında işler yolunda gitmese de hoca kendisinden sonra gelene eminim enkaz bırakmayacaktır.. başkanın son açıklamaları da bu yöndeydi, umarım sözünün eridir..
bence ilginin azalmasinin taraftar profili ve takima yaklasim ile alakasi yok. hatta gecen senelerde blogda yazanlarin cogunlugu en kotu ihtimal maclari bir sekilde takip ediyorlardir, ama ortada yazacak bir sey yok ki. daha kasim ayinda ligde hedefsiz kaldik. su an lig maclari hazirlik maci gibi bizim icin. daha da asagiya dusmedigimiz surece benim gozumde altay ya da ads maclari ile temmuz ayinda macaristan ikinci lig takimi ile yapilan mac farksiz. ustune maclar seneye nasil oynayacagimiza dair bir bilgi de vermiyorlar cunku biliyoruz ki onder karaveli seneye a takimda kalmayacak (hatta su son altyapi hocasi tartismasindan sonra altyapida kalacagina bile supheliyim), ve gelecek arkadas elimizde ne olursa olsun kafasindaki ideal duzeni (muhtemelen 4-2-3-1) oynatacak. elimizde bir seyler ifade eden sadece kupa kaldi, ama o maclar icin de blog postu acilmiyor zaten.
Valla ben saat farki veya toplantiya denk gelme yuzunden kacirdiklarim disinda butun maclarimizi takip etmeye calisiyorum. Siteyi de her gun en az bir kere aciyorum, yeni yorum var mi diye. Yani benim ne futbola ne de siteye ilgim azalmadi. Yazmamamin iki sebebi var: 1- Yonetimin teknik direktor konusundaki muglak ve tuhaf tutumu acayip bir belirsizlik yaratti, o yuzden ne bekleyip, neyi elestirmemiz gerektigini bilemiyorum. 2- Adminlerimiz mac postu bile acmayacak kadar siteyi boslamis durumdalar. Oysa "Teknik direktorumuz kim olmali" vs gibi postlar acilsa altinda birbirimizi yesek fena mi olur?
Hepinize selamlar.
Benim Beşiktaş maçlarını izleme motivasyonum hiç bir zaman başarı olmadı. Hatta galiba bi tık takım başarısızken daha fazla seyrediyorum. Bu yüzden benim için Beşiktaş maçını bir şekilde izlemek, benim için ödev gibi. Bu benim kendi problemimim, herkesin böyle düşünmesi gerektiği gibi bir iddiam yok.
Adminler lig maçlarının postlarını açıyorlar, ama asıl sorun, en son hangi admin hangi maç postuna yazdı hatırlamıyorum. Biraz buradaki tartışma ortamının eskisi kadar ufuk açıcı olmaması, biraz da twitter'in cazibesi ile kaçınılmaz olarak buraya yazanların sayısı azaldı.
@can ayrıca yönetimin teknik direktör konusundaki tavırları ile ilgili senle aynı fikirdeyim. Fakat yönetim, sezon başında Sergen Yalçın için taraftarın kopardığı kıyametten sonra çekiniyor gibi. Üstelik GS taraftarının daha 4-5 haftadır takımın başında olan Torrent'e sırf FT'nin ardına geldiği için gösterdiği tepkiyi de izliyor gibiler. Türk taraftarı bir teknik direktör değil, bir camia lideri arıyor. Sergen Yalçın'ı bu kadar yüceltmelerinin sebebi de bu. Anlaşılmaz bir şekil de "bisim niye bir FT'miz yok" kafasındalar. Gerçekten sosyolojik bir durum, takımın maaşını verdiği adamı, takımdan üst seviyeye koymaya hevesliler. Bu yüzden teknik direktör seçimi gerçekten futbolla filan alakalı değil bu ülkede.
Bodrum klima Servisi olarak Bodrum’da klimacı ve beyaz eşya arıza servisi tespiti, soğutma, tamiri, bakımı ve garantili yedek parça değişimi ile klimacım montaj servisi hizmeti vermekteyiz.