İBB'nin eksikleri ve oynadığı oyunu düşününce rahat ve farklı bir galibiyet almamız sürpriz olmaz. Savunmalarında dünyanın en kötü stoperlerinden biri olan Ponck ve kağnıdan hallice Epureanu olacak.

Aykut Kocaman'ın düşük tempolu, durağan, yan pasa dayalı oyunu sayesinde maçın temposu nadiren yükseleceği için kart ceza sınırındaki oyuncularımız kart görmeden maçı tamamlayabilir.

Tam rakibi uyutup yetmişlerde gelen golle 1-0 kazanmalık maç.

fenerbahce maci ile esit puan verilecegini bilerek hazirlanirsak yeneriz.
rosier, josef yedek kalsin denecek mac oldugunu dusunmuyorum. hatta hiddetle karsiyim bu goruse.

ben rahat bir maç olacağını düşünmüyorum. ilk golü atana kadar baya zorlanabiliriz.

Besiktaşın fizik yapisi, dolayisiyla zorlandigi rakipler degisti. kenarda Ridvan, Rosier, merkezde Mensah Larin Abu olan bir kadronun bu tip takimlara üstün gelecegini düşünüyorum. Mahmut,M. Topal ve Epureanu artik bizim siyahilere ustün gelecek fizikte degiller.

Son iki maçta rakipler bizden daha fazla isabetli şut attılar. Bu en son Alanya ve Fb maçlarında gerçekleşmiş.
Ben oyunda çok farketmedim 2-0’a kadar geçen hafta, durağanlık var mı biraz takımda?

@Huzeyfe
Töre ve Mensah başta Nkudu ve Abu(yorulunca) sonra olmak uzere ondeyken gol kaçinca triplere girip geri koşmama sorunumuz var. Alisik ve basarili olmadigimiz az adamla savunma durumunda kaliyoruz. Dogal olarak şutlar geliyor.

Sorun ilk 11 degil, girenler ve Sergenin sonlarda kontrolu kacirmasiyla ilgili.

Fikstür zorluğu
Şu 10 gün içindeki 2 maçı yenersek, uzun bir yenilmezlik serisi ortaya çıkabilir.

Avrupadaki en iyi u20 XI
Ersin’i bu yaz satmak gibi bir hataya düşmeyiz umarım +10 gibi bir teklif gelmezse. Transfermarkt’a göre kendi jenerasyonunda tüm dünyada ilk 15 içinde, u23’te yanlış görmediysem ilk 40’ta. En az 1 yıl daha kalıp şl görmeden gitmemeli, en kötü aynı fiyata gider muhtemelen.

IFFHS Ersin’i Avrupada 2020nin en iyi genç 11ine seçmiş durumda. Bu dakikadan sonra ağır saçmalamaz ve istikrarını sürdürürse 10 hatta 15 üstü bir transfer yapabilir.

@ beagle
Bir ek yapayım. Bahsettiğin oyuncuların gevşekliklerinin yanısıra maç sonlarında ne Ghezzal ne de Ljajic sahada olmadığı için maçta tempoyu da kontrol edemiyoruz, koş-koş gidiyoruz, bitiremiyoruz, topu tutamıyoruz, daha fazla top kaybediyoruz ve istemediğimiz şekilde tempo yükseliyor.

Gaziantep maçı özelinde ise bize uzun süredir defans bölgesinde istikrarlı ve ısrarlı baskı yapan bir takım olmamıştı. Bu ve yukarıdaki oyuncu tercihleri gelince maç az daha gidiyordu.

IFFHS Ersin’i Avrupada 2020nin en iyi genç 11ine seçmiş durumda. Bu dakikadan sonra ağır saçmalamaz ve istikrarını sürdürürse 10 hatta 15 üstü bir transfer yapabilir.

@ beagle
Bir ek yapayım. Bahsettiğin oyuncuların gevşekliklerinin yanısıra maç sonlarında ne Ghezzal ne de Ljajic sahada olmadığı için maçta tempoyu da kontrol edemiyoruz, koş-koş gidiyoruz, bitiremiyoruz, topu tutamıyoruz, daha fazla top kaybediyoruz ve istemediğimiz şekilde tempo yükseliyor.

Gaziantep maçı özelinde ise bize uzun süredir defans bölgesinde istikrarlı ve ısrarlı baskı yapan bir takım olmamıştı. Bu ve yukarıdaki oyuncu tercihleri gelince maç az daha gidiyordu.

@ Armağan linki paylaşmış zaten. Çift dikiş oldu ilk paragrafım :))

Birisi bir kaleci antrenöründen bahsediyordu, Ersin için olmaz demişti. Ben çok şaşırmıştım açıkçası.
Bir kere fizik var Ersin’de. Yan toplara çıktığı zaman rakipsiz ve özgüvenli. Cepheden bazen zamanlaması hatası yapıyor ama Tolga zengin gibi kale çizgisine çakılı kalmıyor. Çizgi kalecisi değil, olağanüstü refleksler yok ama durduğu yer doğru ve kalede büyümeyi biliyor.
Genel olarak tam büyük takım kalecisi profili var Ersin’de. Ben çok beğeniyorum.
Hafif bir gamsızlık var, o da aslında iyi birşey. Kaleci geriye dönük hatalarını kafaya takmamalı. Fevzi gibi oluyor sonra.

@huzeyfe

ama gamsizligin da dozunda kalmasi lazim. cenk de gamsizdi mesela. sagolsun yedigi her jeneriklik golu aninda unutup iki hafta sonra tekrar yiyordu. ama ersin ne fevziye ne de baskasina benziyor. umarim ya avrupa'ya ciddi transfer yapar ya da emekli olana kadar bizimle kalir.

basaksehir maci gorundugunden zor mac. baslarinda ligdeki misyonu bizi yenmek olan iki teknik direktorden biri var. hazir fener de havaya girmisken aykut bize karsi ekstra motive olmustur. muhtemelen mac boyunca 10 kisi ile savunma yapacaklar. golu erken bulamazsak mac sikintiya girer. ilk yari temkinli oynayip ikinci yari yavas yavas saldiralim maci degil kesinlikle.

eger onumuzdeki dort lig macindan 12 puan cikarirsak is neredeyse biter. 9 puan cikarirsak avantajimizi koruruz. 6 puan cikarirsak gs macina kadar ustumuze topla tufekle gelirler. 3 veya daha az puan cikarirsak nur topu gibi yeni bir travmamiz olur.

tore isi de iyice rezillige donusmeye basladi. ben genel kaninin aksine oynadigi kisa donemde katki verdigini ve biraz form tutsa ciddi fark yaratacagini dusunuyorum. ama sezonda 10 mac yedekten girip 15-20 dakika oynayacak diye sezonun neredeyse tamamini sakat geciren oyuncuya yedek olarak bile bel baglamak anlamsiz. tore'ye harcadigimiz maasi takima galibiyet primi olarak dagitsak daha faydali olur. darbeye bagli ya da kronik olmayan (tendon kopmasi, vs.) sakatlik yasayan oyuncular neyse de, su adele sakatliklarini sik yasayan oyunculardan ne kadar iyi olurlarsa olsunlar uzak durmak lazim.

maalesef sorunu tore gibi kalici olmasa da cenk de ayni sekilde. tore/mustafa pektemek ekolunden degil belki ama belli ki bize hazir olarak gelmedi. gelip 15-16 mac oynayacak diye su kisitli butceyle hazir olmayan oyuncuya 1 milyon euro para verdik, ustune iyi-kotu takimdaki tek santrafor yedegini kiraya gonderdik. ama bu gidisle fener macina bile yetisemeyecek. olan olduktan sonra "sunu yapsak daha iyiydi" demek kolay ama, cenk'i almak yerine guven'i takimda tutsak, cenk'e harcadigimiz parayi rosier ya da ghezzal (muhtemelen rosier) icin ayirdigimiz butcede kullansak daha iyiydi.

Başakşehir'in ligdeki pozisyonuna göre daha zor bir maç olacağını düşünüyorum. Puan kaybı ihtimalini yükselten nokta, kazanma ihtimalleri değil beraberlik dirençlerinin yüksek olması.

Temponun düşük kalması bence bizim değil onların işine yarar. Geriye düşmedikleri sürece kontra ataklarla tempoya karşılık vermeye değil tempoyu düşürmeye oynayacaklardır. Yani biz kendi tempomuzu düşürsek de yükseltsek de pozisyon girişimleri çok değişmeyecek, haliyle biz tempomuzu ve pozisyon zenginliğimizi artırınca çok büyük risk bir almış olmayacağız.

Derbiler bence oyuncuların form ve kondisyon durumundan bağımsız kendi tempolarını ve enerjilerini yaratma şansı olan maçlar. Bu yüzden derbiyi düşünerek düşük tempoyla başlamayı çok mantıklı bulmuyorum. Gerekirse 5 değişiklik hakkını da -zeka/atletizm dengesini bozmadan- görece erken kullanarak yüksek tempoyla oynamakta fayda var.

Ceza sınırındaki oyunculardan Josef'i diğerlerine göre çok ayrı tutuyorum. Teknik sebepler dışında da derbiler için çok önemli bir karakter. Belki Atiba'yı 6'da, Josef'i Atiba rolünde kullanmayı denemek kart riskini azaltabilir. Welinton'un zaten iyi de yaptığı önde karşılama sıklığını artırmak da Josef'in mücadeleye girme sıklığını azaltacaktır.

Antep maçındaki başlangıç 11'inin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerekli rotasyon haftaiçindeki kupa maçında yapılabilir. Umarım 3x6'yla çıkıp Başakşehir'in ekmeğine yağ sürmeyiz.

Bende düşük tempodan ve çöpe giden ilk yarıdan yana degilim ama takımımdan çok Ponck'a güveniyorum : ) adam tam bir pimi çekilmiş bomba. Ömrümde bunun kadar kötü stoper görmedim. Böyle dedik diye herif maçın yıldızı falan olmaz umarım : )

Ben takımların Gençlerbirliği'ne karşı performanslarına bakarak maçın durumunu az çok öngörebiliyorum.

Başakşehir, şekil olarak bir Aykut Kocaman takımına dönüşüyor gibi görünüyor ama fiziksel olarak ciddi bir düşüşleri olduğu ortada. Başarılı dribling sayısının azlığı da bunun net bir göstergesi.

En az bizim kadar topla oynamayı seven bir takım durumundalar. Baskı konusunda iyi bir seviyede olduklarını düşünmüyorum. Ön taraf ve orta sahanın arası zaman zaman çok açıldığı için fazlasıyla pas arasına imkan veriyorlar. Beşiktaş'ın yerleşik oyunu da, reaktif oyunu da çözecek imkanları ve organizasyonları var. Ben mevcut durumları itibariyle sorun çıkarabileceklerini sanmıyorum. Dengeli bir maç sonunda 2-0 gibi bir skor son derece olası.

mac kopmadan fener maci dusunulerek yapilabilecek herhangi bir hamle bir sezonu cope atmak anlamina gelebilir. besiktas oyununu oynasin, rosier ve welinton pasa pasa sari kartlarini gorsunler ama oyun bozulmasin. yenelim ama fener macinda ikisi de olmasin senaryosu bence fazlasiyla mantikli.
bu benim fikrim. elbette ki hem yenmeyi, hem de iki oyuncuyu fener macinda gormek isterim. buna gore verilebilecek her karar fener macinda psikolojik ustunlugu vermek anlamina gelecektir.
rosier'in yerine dorukhan, welinton yerine montero, josef yerine necip ile de fener'i yenebiliriz. psikolojik olarak guclu oldugumuz surece. fiziksel olarak zaten cok iyiyiz, nazar degmesin

aklıma takılan bir soruyu sormak istiyorum. hafta içi kupa maçının olduğunu düşünürsek, bizim sarı kartlı gencolar 2.sarıdan kırmızıyla atılsa hafta içi mi oynamıyor olacaklar hafta sonu mu?

Hafta sonu oynamaz

Rakip gecen seneki hava ve organizasyondan uzak, ama bos takim da degil. Hala zor gol yiyorlar ve oyuncu kaliteleri ortalama Anadolu takiminin cok ustunde.
Olabilecen en kotu sey Ali Riza bey tadinda oynayip 45-60 dakika'yi cope atmak. Malatya 65'te o hatayi yapabilir ama Basaksehir yapmaz, ne oldugunu anlamadan 0-0 biter mac uzulursun.
Bu mactan alinacak 1 puan bizim icin iyi olmaz. Aksine rakiplere haya katar, bak Besiktas da puan kaybediyor havasi olusturur. Bizim icin 0 puan ve 1 puan arasinda fark yok, ama 1 puan ve 3 puan arasinda daglar kadar fark var. Sadece puan acisindan bakmamak lazim, psikolojik olarak da buyuk fark var.
Ki Basaksehir kucumsenecek rakip degil, ama buyutmeye de gerek yok. FB de GS de rahat rahat yendiyse adamlari biz de yenmeye oynamaliyiz, 1 puan'i basari olarak gormemeliyiz.
Onun disinda rakipte eksik cok. Ozellikle defansta hataya meyilli oyunculari var. Hucumda da bizi zorlayacak oyunculari yok pek. Demba Ba kurt, ama kontra atak golcusu degil. Visca da top teknigi ve pozisyon bilgisiyle is yapan adam, deparla adam gececek oyuncu degil. Rakipte Trabzon'un kanatlari olmayacak, Elia, J.Fernandes vs de yok. Savunmayi ileride kurarsak hicbir sekilde tehdit olabileceklerini sanmiyorum.
Ilk dakika'dan itibaren rakip sahaya yerlesirsek, baskin olursak gol yememiz de zor olur, gol atmamamiz da zor olur bence.

hem yaş hem de hedefsizlik sebebiyle alışılmış ritmini kaybetmiş bir takım başakşehir. uzun aradan sonra galip gelmeleri pek birşey ifade etmiyor. aykut kocamanla da birleşince sürprizi daha az olan bir takıma dönüştüler.
ben rahat olmasa da bir galibiyet bekliyorum, ortasahada üstünlük kurmamızı ve yaşlı ve ağır defanslarının larin-abou ikilisi ile zorlanmalarını bekliyorum.

ilk yarıda işi bitirebilirsek harika olur. sarı kart meselesi için artık geç kaldık, olan oldu. özellikle josefin sarı kart görmemesi tek beklentim.

@Ordabirköyfakanyok

25:43
https://www.youtube.com/watch?v=970SuegFY5g&t=1543s

:D

@emre toraman
Ben bile bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum :) yine de başlangıcı yaptık. Darısı lağım medyasındaki kabzımala. Ağzı dolu dolu Baba demesini istiyorum :)

@Ordabirköyfakanyok
Videonun sadece başını izledim ama Beşiktaş'ta kadro mühendisliği çok iyi diyen kişi doğru tespit yapamamış. Sağ bek ve stoper yedeği ( hatta Welinton çok sevilmediği için as stoper) yok takımda. Bilal Ceylan ve Serdar Saatçı hakkında bilgim yok tabi bunları söylerken.

Cenk'in ne sakatlığı var? geldiğinden beri 1 maç oynadı. Sıkışan maça etki edebilecek en net oyuncumuz. Yaşlı başakşehir'i yorup ikinci yarıda Cenk'i oyuna sürebilirdik...

@Unknown
Hocam konu o değildi.
Benim bir "Sergen Baba" iddiam vardı da Emre ona denk gelmiş : )

@serkbal

teşekkür ederim

@basar

sorun cenk'in bacaklarının güçsüzlüğünde. bağları kopardıktan sonra sporcularda genel olarak kısa süreli sakatlıklar olur ancak cenk çok fazla çalışmayı sevmeyenler grubundan sanırım. fizik olarak ince bacakları güçsüz. bu nedenle sakatlanınca çabuk dönemiyor. sakatlık döneminde diğer oyunculara göre daha az çalışmış diye düşünüyorum. sanırım başka liglerden teklif almaması da bununla ilişkili. 2 maç süresi almamıştır bizde. ben açıkçası bu kadar defolu geleceğini tahmin etmedim.

@ordabirköyfakanyok
Konunun o olmadığını biliyorum. Baba olayını bilmiyordum ama. Bugünkü maçtan çok çekindiğim için espri anlayışım da yok şu anda:)) Bilseydim de aynı cevabı verirdim:)) Maçta herkese başarılar...

Ben Cenk’i Everton kupa maçında izlemiştim, her zamanki gibiydi, tüm maç oynamıştı yanılmıyorsam.
Sahada tembel olsa da ben antrenmanlarda tembel olduğunu düşünmüyorum, çalışma etiğinde problem yok bence Cenk’in. Hareketliliği az, ceza sahası son vuruş forveti, stili o.
Gençlerbirliği maçındaki zeminle alakalı olabilir sakatlığı.

Muhtemel 11'lerde sol bek Nsakala görünüyor. Uzun sakatlık arasından sonra Antep maçında Rıdvan da basit hatalar yapmıştı ama umarım Nsakala'dan maç kaybettirecek hatalar görmeyiz. Sergen'in akıntıya karşı yüzdüğü noktalardan biri çünkü, gereksiz bir ego savaşı yaratması şaşırtıcı olmaz.

Başakşehir'de de sakatlıktan dönen Rafael ve Visca başlarsa baya ilginç bir kanat olacak. Nsakala-Larin vs Rafael-Visca. Fiziki olarak ne kadar üstünsek top tekniği olarak bir o kadar geride olacağız. Kaptığımız toplarda bu taraftan kontra bulmamız beklenebilir. Ama yerleşik savunmaya karşı sıkışmamamız için Ljajic'in buraya vereceği destek de önemli olacak.

Kadroda yedek forvet yok. Hiç değilse altyapıdan birini koyma şansımız yok mu? Kovidle ilgili sınırlamalar mı ver?

@Huzeyfe
Sergen Yalçın'ı biliyoruz artık. Altyapıda yeterli gördüğü kimse yok demek ki. Aboubakar'a birşey olursa Larin forvete gider N'Koudou da sola girer. Larin'e birşey olursa da yine N'Koudou sola... İkisine de bir şey olmaz umarım...

Beklentiler:
- ya zor ya çok kolay maç olacak bence, ortası yok.
- lehimize penaltı.
- atibaba’dan gol katkısı.

@Unknown
Muhtemelen öyle olacaktır ama bence Hasic SS ışığı veriyor. Skor lazımsa ve tek santrafora düşüyorsak Nkoudou'dan daha öncelikli olmalı diye düşünüyorum.

Ridvan gecen hafta pek hazir goruntu vermemisti, N'Sakala tercihi de o kadar garipsenecek nokta degil bence. Onun disinda 11 klasik 11 zaten.

aykut avcı filan azalarak bitin! Yenilelim ama adam gibi top izleyelim!

Bu arada 30 metrede oynayan rakibe kesinlikle Rıdva!

Atiba da çok anlamsız bu maç özelinde.

Atiba mükemmel bir adam. Sıkışan maçı tek hareketle açtı. Llajic yana, sağa, sola dağıtadursun.

ikinci yari demba ve visca girince baski kurmalarina izin vermezsek maci aliriz, yoksa antep maci sonunun uzununu izleriz. bu kadar hafta takimin rolantide gitmesini enerjilerini saklamalarina yorduk ama artik hareketlenmemiz lazim. su maci rahat bir sekilde en az iki fark ile kazanip fener'e kaybetmezsek rakipler artik puan kaybedecegimize inanclarini kaybetmeye baslarlar.

bu arada ben olsam ikinci yari ghezzal'i tekrar 10'da deneyip nkoudou'yu llajic yerine saga atarim. hem llajic'i etkisizken cikarmis oluruz, hem de nkoudou - hasan ali eslesmesi isimize yarar.

Atiba'nın koşuları değerliydi, golden önce de 2-3 kez yaptı. Ljajic top alma konusunda istekli ama %96 pas isabeti(Atiba'nın %98) Ljajic gibi bir adam için doğru bir istatistik değil. Ghezzal'in klasik ortalarının simetriğini denemeli o da, sadece 1 kere denedi.

@Emre Toraman
Bence de Hasic kullanılabilir. 1-0 öndeyiz ve bu maç bile kullanılabilir. Huzeyfe'ye söylemek istediğim şuydu: Altyapıdan forvet alalım ama oynayabilecek kişiyi alalım. İkinci söyleyeceğim de şu: Altyapıdan forveti kadroya kattığımız anda kadrodan ilk çıkacak oyuncumuz Serdar Saatçı...

Ceza sahasına veya ölü alanlara koşu atmak çok önemli bir orta saha oyuncusu için. Atiba bu rolde hem zekasıyla oynama fırsatı buluyor hem de artık pek yapamadığı topu hızlı dolaştırmak sorumluluğundan kurtuluyor.
Bence Ljajic geride Atiba önde daha anlamlı.

İlk yarının 25 30 dakikası maçtan umudumu kesmiştim ama sonra Başakşehir’in konsantrasyonu düştü ve oyuna ağırlığımızı koyduk ve gol geldi. İkinci yarıda ilk 15 20 dakika gol yemeyelim sonra gene oyun isteği ve konsantrasyonumuzla maçı götürürüz diyordum ama çok kolay bir gol yedik. Önümüzdeki dakikalarda gene maça ağırlığımızı koymamızı bekliyorum.

Atiba utandırdı ama bınlardan daha fazla yapması lazımdı.

Sürekli soldan Nskala’ya orta kestirerek ne amaçlıyoruz acaba? Kesemiyor ilte...

Nskala çıkar Nkoudou girer

ayni hatayi 10 kez tekrarlayana ne diyelim? 3x6 sevdasina sampiyonlugu birakacagiz.

Necip, Atiba, Souza sahadayken soktuk Ahahaha. Aykut bile bu gole sevinmiş olabilir puhahahah

Bu iş bitti...

Off dokuz dogurduk resmen. Maci teknik taktik vs. filan degil takimdaslik ve adanmislik aldi. Gollerden ve son dudukten sonraki tabloya bakinca cok rahat anlasiliyor bu.

N'Sakala cok uyudu bugun. Iki golde de tutmasi gereken adami bu kadar kolay kacirmasi olacak is degil.

Ve Josef...Cok buyuk karaktersin. Fiziksel durumu haftalardir bitik olmasina ragmen bir buyuk maca daha damgasini vurdu.

Fb maçını da alırsak şamp...
Derbide Rıdvan olmalı kesin, sağ açıkları hızlı diye Nskalayı oynatmayız umarım yoksa atacağı çalımları şimdiden görebiliyorum.

Josef çok büyük futbolcu.
Arada bir iki defa teklesek bile veya derbileri alamasak bile şampiyonluk şansımız yüksek.
Umarım beraberliğe çıkmayız derbilere. En büyük yanlış bu olur, aynı oyuna devam etmemiz lazım.

Epic win!

Savunmada bu kadar sakarlığa rağmen ibretlik bir galibiyet oldu. Antifutbol ekolünü ezmek çok keyifli.

De Souza'nın gol attığı, Atiba'nın ilk golde kilit açtığı bir maç. 3x6 olayını kafaya takmayın. Neticede 90 dk 3x6 oynatmıyor.

2 gol de Nskala hedşyesi. Bu adamın her şwyi zarar ziyan

Sergen cezalı olmasaydı büyük ihtimal bu maçta en az sarı görürdü. Nsakala hem hücumdaki negatif etkinliği, hem savunmadaki uyurgezerliğiyle elinden geleni yaptı ama yıkamadı. Hatta Nsakala'nın yetişemediği noktada 3x6'yı denedik, 2-2'yken 10 dakika boyunca ısrar ettik, o da yetmedi.

Şu maçı cezalı da vermeden kazandık ya, çok güzel oldu çok.

@can

katılıyorum, maç sonunda "heart of a champion" dedim takımın kararlığını ve kenetlenmesini görünce, Wellington yedirecek umarım bana ve neredeyse herkese dediklerini.

Simdi arkaya yaslanip rakipleri izleme hafta sonu. :)))

larin'e cok acil "itiraz" yetenegi yuklenmeli.
cok bariz bir penalti yapildi adama ve sanki bakkala gitmis gibi kalkti ve tepki vermedi. olm sana faul yapildi lan. ayagina celme taktilar. agla, bagir, itiraz et.

Larinin penalti isinde de VAR ne b.ka yarar acaba?

var, bagirirsan var. hamal gibi sirtinda 6 kilo domates varmis gibi kalkan larin'in kim neden suratina baksin?

Yani galip geldikten sonra eleştirmek zor oluyor ama sürekli aynı hataları yaparsak bir yerde zıplayamayız.
Nskala neden oynadı mesela ben onu anlayamadım. Bu kadar ofansif olacağımız bir oyunda gerek yoktu ona. Savunma 2limiz çok zorlandı bugun. İlk toplara vuramayınca sorun yaşıyoruz muhtemelen fener maçı da böyle olacak. Adam paylaşımında sorun yaşarsak az ama öz gelip golü atar bugun oldugu gibi rakipler.
Necip gibi alan kontrolü çok zayıf top odaklı bir adamla josef yapamıyor bunu defalarca kez denedik o değişiklik büyük ezber acil vazgeçmeliyiz.
Layiç bence mensah kadar bile etkili değil. Ya çift forvet ya da layiç kenardan gelecek bir plan lazım. Bence çıkana kadar idare etti.
İlk plandan sonra maçın gidişatını iyi yönetemiyoruz kenardan. Değişiklikler çok ezber. Maç 2-2 olmus bekliyoruz. Nasıl 2.golden sonra necip soktuysak bence çift forvete hemen dönmeliydik. Donup kalmamak lazım.
Çoo keyifli bir haftasonu olur umarım.

Hocayı Rıdvan'ın daha iyi savunmacı olduğuna nasıl ikna edeceğiz, bilmiyorum. N'Skala ancak çok iyi bir yedek olur Rıdvan varken. Lütfen şu güzel ortamı bozma hoca.

İstediğimizi aldığımız bir maç oldu. Rakiplerimizde puan kaybederse çok güzel olur.

İlginç bir oyuncu profili vardı sahada. Sanki Fenerbahçeye karşı oynuyorduk :) Ne kadar çok Fenerli oyuncu vardı sahada :)

Oyuncu performansı ve katkıları açısından yanıltıcı bir maç olduğunu düşünüyorum. Atiba ve Ghezzal asistleri, Aboubakar direkten dönen şutu harici etkisizler. Rosier bile aktif dinlenme yaptı bugün. Nsakala iyi oynuyor izlenimi verirken 2 golde de arkasındaki adam geldi vurdu gol oldu. Rıdvan cılız filan ama yanından darbe almadan geçirmiyor.

Maçın başında gereksiz 2 pozisyon verdik. Birinde direk ötekinde ise Ersin başarılıydı. Crivelli yerine başkası olsa muhtemelen Wellington'ın savurduğu ayağa kendini taktırır ve bizi 10 kişi bıraktırırdı.

2-1'den sonra Ljajic'i erken çıkardığımızı düşünüyorum. Gole kadar 2ci yarı sadece Ljajic-Larin-Nsakala bölgesinden rakibin üstüne gittik.

Haftaya da Fener'i yenerek elimizi rahatlatırız inşallah.

Vallahi sikinti gozukuyor bence. Ben sanki son 2-3 hafta zor periyot icin kendimizi charge ediyoruz zannediyordum, ama oyle degilmis. Baya kotuyduk bence. Klasik kanserojen Besiktas maci gibi zaten. Bol bol topa sahip ol, ureteme, rakip neredeyse atak yapmadan abuk subuk sekilde pozisyona girsin.
2-2'ye kadar da sansimiz yaver gitti bir sekilde. Rakip kacirdi, biz duran toptan ve karambolden attik bir sekilde. 2-2'den sonra mac gitti derken bir sekilde yine gol atmayi basardik ve kazandik. Oyun hicbir sekilde iyi degildi ve beni tatmin etmedi.

Oyun kadar degisiklikler de sikintiliydi bence. Skor i-1 iken rakip 4 degisiklik dusunuyorken biz degistirmedik. Ilk oyuncu degisikligini 72'de yaptik, onda da maci tutmak adina Ljajic cikti Necip girdi. Tutamadik tabii, 4 dakika sonra gol yedik. Golu yedikten sonra 8 dakika bosuna bekledik, 3 onliberoyla oynadik. Bu kadar zengin kulube varken, oyun bu kadar sikintiliyken, skor 2 defa alehimize donmusken degisiklik konusundaki bu pasiflik inanilmaz.

Bir sekilde gidiyoruz kor-topal, ama umarum bir yerde cok pis cakilmayiz.

Gelelim olumlu noktalara; psikolojik olarak inanilmaz bir avantaj yakaladik. Catir catir oynayip kazanmaktansa kotu oynamak, puan kaybinin kiyisina gelmek ama oradan bile mac cevirmek inanilmaz. Rakiplere illallah dedirtecek bir futbol sansimiz var. Acikcasi bu mactan sonra ne kadar inancli olacaklar gorecegiz. GS bence yarin sezonu belirleyecek maca cikiyor. Onumuzdeki 2 mactan 6 puan cikartamazsa kopar. FB pazar gunu yener, ama onlar da bizim derbi macina ne kadar inancli cikacak gorecegiz. Buyuk darbe vurduk.

Ikinci olumlu nokta gol gucumuz. Net pozisyona giremesek de zorlaya zorlaya gol atiyoruz. Gecen hafta Antep'e 2 tane attik. Antep bu ligin en iyi savunma takimlarindan biri. Bugun cok zor gol yiyen Basaksehir'e oyle veya boyle bir sekilde 3 gol attik, bu azimsanacak bir basari degil. Ceza sahasinda cok iyi cogaliyoruz, herkes gol atiyor ve Ghezzal gibi muthis bir sol ayagimiz var. Gelecek sene bonservisini alacagimiz ilk adam Ghezzal olmali. Bence Rosier'in yeri dolar, Aboubakar'in yeri dolar, Larin'in yeri dollar, ama Ghezzal buyuk bosluk birakir. Turkiye liginde oynayan buyuk bir takim icin bu kadar net bir cilingir bulunmaz nimet.

Oyle veya boyle kazandik, cekirge sicradi. Fiksturdeki zor maclar da birer birer azaliyor. GS'nin olasi bir puan kaybinda FB maci icin beraberlik sonucu dusunulebilir bile. Yarin ve pazar gunu arkamiza yaslanip guzel bir sekilde mac izleyecegiz, o da guzel.

Takımda acayip bir rahatlık var. Yani o kadar rahatız ki sanki yenilen goller bile planın bir parçasıymış gibi takılıyor oyuncular. 2_2 olduktan sonra panik bekliyordum ama sakin sakin top çevirmeye devam edip golü bulduk.
Bu durum hayra alamet bir şey mi ben işin içinden çıkamadım.
Derbiye kadar kafamız rahat bir şekilde renklileri izleyecek olmak güzel. Sınırdaki oyuncularımızın kart görmemesiyse mükemmel.

En güzeli, bu maçı dikkatle izleyen Fb'liler ve GS'lilerin 85. dakikada gelen gol ve sonrasındaki 9 dakikada 9 doğurmaları olsa gerek, felaket demoralize olmuşlardır.

Diğer taraftan podcast gayet aydınlatıcıydı. Hocanın 10 numarasız oyunu tercih etmesi ve Ljajiç ten iç oyuncusu rolüyle faydalanmaya çalışması, hücumda oyunun aksiyon bölgelerinde sayısal üstünlük kurarak oynanmaya çalışılması önemli detaylar. Larin'in elden çıkarılması konusu da açıldı. Elbette 10 milyon ve üzeri bir bonservis olursa satılmalı. Bence Larin gerçekten seviye atladı. Defansa çok yardım ediyor, takımın fizik gücünü bayağı artıyor. Stoperin omzunda rakibi her an hataya zorluyor. Çok başarılı buluyorum. Atiba'nın referansı ile alınmıştı. Umarım reddedemeyeceğimiz astronomik bir teklif gelir.

@can

Açıkçası bende öyle düşünüyorum çünkü oyun namına pek birşey göremiyorum sahada. Tamamen istek tavanda bu sayede gidiyoruz.

Hani böyle karnın acıkır tahta parçası gibi tatsız tuzsuz birşeylerle karnını doyurursun ya, beşiktaşın oyunu da aynı buna benziyor. Doydun mu doydun abi bitti tamam ihtiyaç hasıl olmuştur.

Yani ne olur ne biter kestiremiyorum ama umarım şampiyon olunur ve bu sene oynanan bu oyun bu senenin şartlarından ötürü tercih edilmiş kasıtlı bir plan olsun. Yoksa vallahi çekilmez, çekilsede bu sürüdürülebilir birşey değil.

Ben de podcasti çok beğendim. Orta saha oyuncularının rolleri, performansları ve Sergen’in beklentilerini çok iyi tartıştı Övünç, Tuğrul ve Emrah.
Bence bir daha bu konular tartışılmadan önce referans olarak bu bölüm dinlenmeli.

Bu arada paralel bir evrende Beşiktaş’ın sağ bekinde Rafael var ve liderlik yok. Rosier inanılmaz bir oyuncu. Tek başına topu ileri taşıyor. O kadar ki 3X6 filan önemsiz kalıyor. Ona alan açtığı için ve içeri girip kilit paslar/ortalar attığı için de Ghezzal önemli. Böyle bir ikili ben en son Deivid/GG şampiyonalar liginde giden Fb’de görmüştüm. Nazar değmesin. Aynı şekilde Josef bu takımı resmen iki seviye yukarı çekiyor tek başına. Attığı gol filan bir tarafa, maç içinde oyunu bu kadar doğru okuyup takımın boşluklarını dolduran başka bir oyuncu görmedim ben. Prime Atiba bile bu seviyede değildi.
Bence Larin topla ilişkisi göze hoş gelmediği için biraz haksızlığa uğruyor. Hücumlarda ilerde çoğalabilmemizde çok katkısı var, topu adam hızıyla adam geçebiliyor. Arka direkte bitiriyor.

Ben bu maçta ikna oldum şampiyonluğa. Sergen saçmalasa bile takımda onun hatalarını saha içinde telafi edecek oyuncular var.

Bence oyun anlamında beklentiye girmek anlamsız. BİM'e gidip Migros'da ki ürün çeşitliliğini aramak gibi. Beşiktaş'ın en formda oyuncuları Souza, Atiba, Larin, Ghezzal, Rosier, Aboubakar. Son saydığım üçü geçen sezon doğru düzgün top bile oynamamış oyuncular. Souza'da Arabistan'dan gelmiş ve geldiği dönemde transferi kimsenin umrunda bile olmayan bir oyuncu.
Eldeki incecilerden llajic, Oğuzhan bitik. Hasic hazır değil. Mensah büyük takım topçusu bile değil.

Takım her hafta bu veya benzer oyunları oynayacak. Bazen golü erken bulur kontra ataklarla taraftarı coşturabiliriz ama bunun ötesinde bir şey ummamalı.

Şampiyonluk gelir de Ghezzal ve Rosier'i elde tutabilirsek hocanın gerçek imtihanı başlayacak. Avrupa'da oynatacağı oyun çapını gösterecektir.
Sezon başındaki Paok maçını referans almıyorum çünkü pandemi vs yüzünden kimsenin motive olamadığı garip maçlardan biriydi.

Takımdaki inanmışlık ve mücadeleyi gördüğümde mutlu oluyorum ben. Bilic ve devam eden Şenol Güneş döneminde de vardı bunlar. Devamında da tarihi başarılarımız geldi. Yine benzer bir yola gireriz umarım.

Denizli maçının devre arasından beri baya düşük devirde gidiyoruz. Ben açıkçası bu maçta daha çoşkulu oynayacağımızı düşünüyordum ama yanıldım.

Başakşehir görünürde iyi kapandı ve ceza sahalarında hiç sayısal olarak eksik kalmadılar ama topu ceza sahasına bir şekilde attığımızda kalabalık bile olsalar gol çıkarmayı başardık. Ghezzal dışında bunu yapmasını beklediğimiz oyuncular Ljajic ile Rosier olur ama ikisi de yeterince denemedi. Zaten Rosier'in çizgiye inişleri de yeterli değildi.

Ben Ljajic'i yine de o kadar kötü bulmadım. Topla buluşma isteği yerindeydi. Sol bekte Rıdvan oynasaydı Ljajic de daha etkili olurdu. Nsakala'yla uzun süre aynı kanadı paylaşmalarına rağmen hiç frekans tutturamadılar ve tutturmaları da zor görünüyor bana. Rıdvan'la daha iyi anlaşacakları ve birlikte Rosier-Ghezzal benzeri bir oyun keyfi yakalayacakları düşüncem devam ediyor. Çünkü Nsakala, Rosier ve Rıdvan'a göre çok daha fazla çizgide kaldığı için Ljajic de sürekli merkezde kalıyor ve ikisi de çok daha tahmin edilebilir ve önlenebilir oluyorlar. Rıdvan-Ljajic alışkanlığı yakalayabilirsek burada çizgi-half space switch'leri görebiliriz ve buradaki yaratıcılığımız da hatırı sayılır şekilde artış gösterir.

Mensah bile Ljajic'den iyidir görüşüne katılmıyorum. Bu sezon oynadıkları süre başına bariz bir şekilde Mensah daha fazla katkı sağladı ama önümüzdeki haftalarda böyle olacağını düşünmüyorum. Tabi Ljajic çıkarken Mensah/Oğuzhan/Nkoudou yerine Necip girmesini doğru bulmadım bugün. 70-86 arasını rakip 4 oyuncu değiştirmişken tek değişiklikle geçirmemiz de yanlıştı bence.

Umarım kupa maçını kazasız belasız atlatırız da derbide oyunumuz ve coşkumuz toparlanır. Bugünkü oyunun karşılığı 0 puan olabilir o maçta.

Gecenin karesi:
https://twitter.com/syhULANbyzULAN/status/1370447934546923525

Ben de istiyorum son zamanlarda iyice göze batan, antifutbolla kapanan savunmayı hızlıca cezalandırmayı ama bu gerçeklikte yeterli oyunla-istenilen sonuçları alıyoruz. Neden?
1️⃣Bu “oturmuş” 11’e ilk olarak 6-7 maç önce Antalya veya Konya maçında sahip olduk diyebiliriz, daha zaman gerek.
Şimdilik idare etmeye devam ki açık oynayanı da cezalandırıyoruz bu arada (Denizli,Antep vs.,belki Fb de eklenecek haftaya). Podcastte denildiği gibi güçlü sağ kroşemiz var ve orayı iyi işliyoruz.
2️⃣6 numarada Josef etkili şutlarla geliyor ve bize çok değerli 6 puan hediye etti şu ana kadar, gayet iyi.
3️⃣Önde Ljajic 6-7 maç önce, yani 40 gün önce, eklendi plana dediğim gibi ve rolü hala tam oturmadı. Daha hala hocanın kafası karışık bence onunla ne yapacağı ve genel olarak o bölgeden ne tür oyun geliştireceği konusunda. Larin’in rolü gibi ona da uygun terzi dikimi bir rol bulacağını düşünüyorum ilerleyen zamanda (arkadan oyun kurmada düşünülmesi iyi olur bence ve bu yönde de sinyaller var.).
4️⃣Atiba’yla ise merkezden paslaşarak delme işini yapamayacağın belli(Malatya'da oldu ama öncesinde ne zaman oldu hatırlamıyorum). Boş koşularıyla etkili gelip önde kalabalıklaştırmayı bilmesi güçlü tarafı ama hala yedek silah olarak daha etkili olacağını düşünüyorum. Bunun için de ön koşul Ljajic’in rolünün iyice oturması gerekiyor ilk. Ondan sonra, Ati yerine gol yollarında katkısı daha fazla olacak ama savunmada da Mensah veya Ozi gibi zaafiyet yaratmayacak birisini düşünmeye başlarız belki...(salih uçan?)

Cok zor bir fikstur arasinda deplasmanda oynuyoruz. Basaksehiri bugune kadar 27 mi ne macta 3 kere yenebilmisiz. Gecen senenin sampiyonular ve sene basinda baktiginda kadrolari bizden kat be kat kaliteli gorunuyordu. Yeni hocalariyla cikis yapma istegindeler. Kazanmaya muhtac taraf biz oldugumuz icin en iyi yaptiklari kapanip kontra bulma planlari icin ideal ortam. Haftaya Fener'le oynayacagiz ve en onemli 3 ilk 11 oyuncumuz sari kart sinirinda. Hocamiz kart cezasi nedeniyle kenarda degil. Macta lehimize iki tane tartismali penalti pozisyonu var.

Butun bu olumsuzluklara ragmen acin buyuk bolumunde ustun oynadik ve daha cok pozisyon bularak kazanmayi bildik. Hala cok yol olsa da ciddi ciddi sampiyonluk adayligimizi ilan ettik. Oyun cok tatmin edici olmayabilir ama ben son derece memnunum kazanmis olmaktan. Bu haftaki skorlardan bagimsiz olarak haftaya Fener'i yenersek ciddi ciddi sampiyonluk hayalleri kurabiliriz. O yuzden blogdaki mizmizlik hali de bana cok anlamli gelmiyor.

Haydi Gencler, haydi Kayseri!

Iki tane de kucuk not:

1- Bu sene sampiyon olursak Abu ve Necip'in Josef'e sarilip boynundan optugu sahne ile hatirlayacagim ben bu sampiyonlugu. Izlerken gozlerim doldu walla.

2- Gecen hafta Besiktas'ta gol atmayan yegane ilk 11 oyuncusunun Welinton oldugunu farkettigimde icime dogmustu Welinton'un Basak veya Fener macinda gol atacagi. Bugun geldi golu. Tadini aldigina gore bundan sonra da atar.

Son bir soz: Sergen'in pek cok arazi, eksikligi var, dogru. Ama ben dunyada hic bir hocanin su kosullarda su kadrodan daha iyi bir verim alabilecegini dusunmuyorum. Bu da benim @ahmet dostuma icten selamim olsun.

ben 3x6 ile ikinci golu yedikten sonra puan kaybedecegimizden neredeyse emindim, iyi ki yanildim. josef cok buyuk karakter. sezon basinda geldigi zaman da sevinmistim ama bu kadar buyuk katki beklemiyordum. takimin mac icinde neye ihtiyaci olursa ona donusuyor.

yine net penaltimiz verilmedi yalniz var'in islevsizliginde hakemler kadar bizim de payimiz var. larin etrafinda kimse yokken takilip dustugunde ne tepki verecekse kendisine penalti yapilinca ya da hakem bariz yanlis karar verince (orn. the sun'a dusen faul pozisyonu) ayni tepkiyi veriyor. hakemlerin normalde oyuncu tepkisine gore karar vermemeleri lazim ama veriyorlar iste. sen itiraz etmiyorsan sorun yok diye dusunuyorlar.

bu arada podcast'i dinliyorum da, bence llajic'in yari fiyatina bile gelse belhanda bize olmaz. oyuncu tipi olarak tam mensah ve llajic ile doldurmaya calistigimiz yerin oyuncusu ama takimin havasini mahveder. eger su an lidersek en az oynadigimiz oyun kadar takimdaslik ve takimin tamaminin kendini adamasi sayesinde. ille gs'den birine sulanacaksak bence onyekuru'ya sulanalim. belhanda ve onyekuru'nun menajerleri ayni. belki belhanda olayi yuzunden o menajer ile gs'nin arasi acilir, gs 5 milyon verip onyekuru'yu alamaz, biz larin'in 10-12 milyon'a satip onun yerine 5'e onyekuru'yu aliriz falan :) asiri hayal urunu oldu ama larin'i muhtemelen pik yapmisken gonderip o paraya onyekuru + rosier'i alabilmek cok iyi olurdu. gerci onyekuru sart da degil, rosier'in parasini dustukten sonra kalan paraya larin profilinde biri mutlaka bulunur.

@can :)

Eyvallah, bilmukabele, her iki yorumunun her satırına da +1

Beni de duygusallaştırıp tahammülsüz hale getiren takımdaki bu adanmışlık, beraberlik, sevgi, saygı. Çoğu yabancı olan bir kadroda yerli bir teknik ekiple böyle bu üstelik. Takım oyunlarında taktik kadar fizik güç ve oyuncu gelişimi, takımdaşlık önemli. İnsan yönetimi önemli. Takım bu açılardan rakiplerinden fersah fersah önde.

Yoksa hep anlattım, Gordon falan da öyle aman aman taktisyen değildi, B Planı olmayan bir Hocaydı, hesap edin. Avrupa da patlayamama nedenlerimizden biridir onun yetersizlikleri, takım ilk yedi haftada yavaş yavaş fiziksel form tutardı, o ara Şampiyon Kulüpler elemelerinde oynar, elenirdik. Hatta insan yönetimi de "soğuk ingiliz" kıvamındaydı. Yine de çoğunluğu altyapı-genç seviyesinde bir araya gelen oyuncuların yıllarca beraber oynamalarının sinerjisi bu seviyeyi getirmişti. Bizim Hoca yabancı oyuncularla 1 senede bu seviyeyi yakaladı. Mesela Biliç de iyiydi ama kritik maçlarda kontrolü kaçırmıştı, oyunculardan devamlılık verimliliğini de alamamıştı.

Podcastleri şimdiye kadar hiç dinlemedim. Ama dinleyeceğim. Sözüm orada tartışılanlardan dışarı.

Mesela "şair burada ne demek istemişe" iyi bir örnek kritik maçta sözleşme problemli sene boyunca doğru düzgün oynamamış Dorukhanın solbek performansıdır. Burada doğru düzgün bahsedilmediydi.

Sene başınan beri tartışılan idefixler var, Atiba, Nskala, Welinton, Necip. Şimdilerde Hasiç, Töre, Nkodou.

Atiba oyun bilgisi ve yaşına rağmen kaliteli fiziği, atletizmi, çok top kazanması, sahipsiz toplardaki performansı, zor top kaybetmesi gibi nedenlerle, gol ve asist olarak da baktığımızda ligdeki belki en iyi 8. Artık pas menzili de yükseldiğ sağa sola yerden havadan uzun pas da atmaya başladı. Dikine oynama becerisi de gelişti. Üstüne hücumu beklenmedik anlarda çoğaltnası cabası. Kaç maçı onun kaçışlarıyla çözdük. Havadan da var yerden de.

Welinton istatistiki ve maç başına aldığı puanlarla şu an ligin en iyi stoperi, tüm kusurlarıyla bu böyle, demediğimizi bırakmadık.

Rakiplerde olmayan baskın oyunu oynamamızı, dönen topları almamızı sağlayan beş dişli bir omurgamız var, kalanları süreç içinde buna ayak uydurdu ama takımı mücadele olarak yukarıya çekenler bunlar : Rosier, Welinton, Josef, Atiba, Larin. Rosieri @Huzeyfe yukarda gayet güzel açıklamış, Josef de çok anlatıldı, Larinin en iyi @beagle değerlendirmişti, dibine kadar haklı, en kilit oyuncularımızdan. Welintonun hakkı çok kazıtıldığından belki utanılıp yeterince verilmedi. Önde basabiliyorsak Welintonun alan daraltması ve ilk toplara müdaheledeki başarısı nedeniyledir. Topu oyuna sokma istatistiğinde de lider, dikine de iyi sokuyor. Hoca Alanya da bu oyunu oynatırken Welintonla oynatıyordu, o yüzden çok istedi, haklı çıktı.

Kabaca, biz iki 6 kökenli adamla ligin en baskın oyununu oynuyoruz. Bu o kadar böyle ki, Korku İmparatorunun ayarı bozuldu, puan alabildiği mevcut oyunundan vazgeçip Gedsonla Etoboyla bizi taklit edecek bir oyun geliştireyim dedi, bir sürü puanına mal oldu. Bizle oynarken de fiziken ezilmekten korkup savunma takımıyla çıktıydı.

Gaza gelmişim, dökeyim içimi devam etsin!

Bence yönetim için de asıl önemli dönem başlıyor. Hepimiz izledik ve gördük, artık neredeyse kimsenin "acaba"sı kalmadı. Valentine Rossier sadece Beşiktaş için değil, Süper lig'in en iyi transferi oldu bu sezon.

Bir an önce nasıl yapıyorlarsa o 8 milyonu mu buluyorlar, pazarlık edip 5'e mi indiriyorlar, ne yapıyorlarsa bu adamın alınması lazım. Ghezzal de harika bir oyuncu ama onun alınması daha zor. Fakat bir sene daha kiralanabilir. Ne kulübü ne kendisi hayır demez. Ama Rossier'in şu performansından sonra halen daha Ağustos'ta bek ararsak, yönetimin herşeyi tesadüfen yaptığına kanaat getiririm.

Yılın çaylağı Larin'in de bu performansının ödülsüz kalacağını düşünmüyorum. Mutlaka 10 15m€ verebilecek güçte bir takımın radarına girmiştir. Eğer satılacaksa, "kanat forvetin ne demek olduğu ve bize neler kazandırdığını" göstermiş olması bile kardır. Yani bu adamı gönderip yerine sezonu 3-4 golle bitirecek bir sol kanat oyuncusu alınırsa yazıklar olsun derim.

Yönetimin acilen liderlik rehavetinden, şampiyonluk stresinden çıkıp, başta Rossier olmak üzere gelecek sezonun kadrosu konusunda çalışmalara başlaması lazım. Ünlü Fas'lı düşünür Youness Belhanda'nın da dediği gibi, herkes kendi işini yapsın :)

Yine zamanında en başta ben Hasiç ten an itibariyle çok fazla beklenti içindeyiz. Hasiç en son kupa maçında neredeyse 90 dakika sahadaydı, ama yoktu, fiziken ezildiydi. Ben mesela böylece neden daha çok şans bulmadığını anlamış oldu.

Töre son iki maçının ilkinde berbattı, ikincisinde savunmaya da yardıma geldi, daha az top ezip doğru pasları vermeye çalıştı ama özünde bencil, yine de tercih edilmesinin bence nedenleri var. Top ayağına yapışık çok hızlı çıkabiliyor, Nkodou dan bile iyi bu yönüyle, Robenvari, bu saf yetenek. Fizik olarak da ezilmiyor, domuz gibi. Bu nedenlerle kazanılmaya çalışılınıyor, çünkü öne geçtiğimizde geçişlerde formda olsa bir numaralı problem çözücümüz olacak. Malatya da Hoca kısmen verim aldı, o seviyeye getirse yetecek, ondan uğraşıyor ama adam kronik sakat.

Son iki - üç maçta aslında Rosierle Josefin defansif istatistikleri düştü, bence dördüncü sarıyı yememeye aşırı konsantreler, kesici müdahelelerde riskli dalamıyorlar, içlerindeki coşkuyu dizginleyerek oynuyorlar. Bu neenlerle geçişlerde pozisyon veriyoruz bence. Fener maçında atılmayacak kadar dalsınlar adamlara, sarılarını yiyiyp rahatlasınlar diyecem ama sarılık dalsalar kırmızıyı yerler, bilemedim şimdi.

Sonuçta bir sürü maçta "hakemleri, VARı ve sistemi de" yenerek devam ediyoruz. Bu o kadar böyle ki, Larin kendisine yapılan iki penaltılık pozisyonda dönüp hakeme bakmadı bile! Bu durumun da "ters motivasyon" olarak teknip ekipçe kullanıldığını düşünüyorum. Ama hepsini birden nereye adar yeneceğiz, soru işareti.

Rakiplerin malum destekleri, kadro kaliteleri de düzelip daha iyi hale gelmeleri için onlara yeterince zamanı tanıyor. Örnek Falcaoyla sosyal medyada taşak geçiliyor ama adam tek başına beraberliği aldı, ya çok maç oynarsa. Keza Muslera, İrfan Can, Sosa, Fegholi, vs. Bu nedenlerle şampiyonluğu bilemem. Ama takımla gurur duyuyorum. Kültürümüze, bize yakışan bir takım oldu, en zayıf halkalarıyla bile. Yoksa ben de beğenmedim 70-82 arasını, Rıdvanın oynamamasını, vs, vs.

A.N.Ç ve E.T nin , hatta Emre Kocadağın da hakkını vereyim, sene başındaki hatalardan çabuk döndüler, ıskartadaki en iyi adamları buldular, süreci de iyi yönetiyorlar, onlarla da gurur duyuyorum. En önemlisi, takımdaki her oyuncuyu, Hocayı, ekibini, yönetimini, hepsini seviyorum. Çünkü kalbime göre, Beşiktaşlılılk değerlerine yakışır bir takım yarattılar, savaşıyorlar.

Son not : Belhanda, aman ha! GS ın içindeki en büyük kazık Belhanda ile Feghoulidir. Primleriyle 4 er milyon alan, canları istediği zaman oynayan adamlar. GS her sene bunları göndermeye çalıştı, gönderemedi. Takımlarında "disiplini meşhur" gazlı paratorlarının hakimiyet kuramamasının en önemli nedeni bu iki "mağribi" dir bence. Karakter güzel değil, gelir içimize eder, herşeyi yapar görünüp herşeyi 5-10 maç yapan, kalan maçlarda güvenilmez adamlar. Mesela bizde oynasalardı şampiyonluk falan da göremezlerdi.

@Ahmet
Yapma Sergen savunurken Gordonu yedirtmem :) Dönemin devlerine karşı oynadigimiz top bir tek uefa alan kadro ile karsilastirilir. Ayrica elemelerde değil nirmal turlarda eleniyorduk cünkü ilk tur zonk diye seribaşları geliyordu. Dinamo Tiran buldu da Gordon mu elemedi :)))

Ama sen Romariolu, Dahlinli, Drillerli, Overmarslı, Litmanenli takimlari felç etmişken kalecisi adamini düsürür. kirmizi penalti yerine avucunu yalarsin. Kalede Engin Bako Zafer, savunmada Ulvi ve Kadir ile oynuyordun. Takimin 6 7 oyuncusu dünya karmasi, 4 5 oyuncusu Karagumrük seviyesi olunca bu kadar oluyordu. Yoksa Tsyd de renklilere azap oluyorduk. Yani sezona hazir başliyorduk.

Sergenle ilgili zaten takdirler geldi. Ama son iki maçtır cekirgenin sicradigini, yanlişlar yaptigini konusmaliyiz. Larinle hücumu desteklediği gibi, yebi bir dokunuş daha şart.

Basaksehir maçi devre arasinda sorun ne diye bakarken gördüğüm Ghezzal ve Ljajicin birbirinin simetriği ısı haritaları ve sağda Larin olmadiğindan rakip ceza alanı sağ tarafinin hiç kullanilamadiği oldu. Nitekim Josef maç sonu oraya girince gol attiķ.

Benim şu anki üretkenlik sorununa cözüm teorim Ghezzali daha serbest birakip Ljajic+Ghezzal isini yaklasık 1 oyuncunun yapabileceği ve 7de Nkudu kullanip sağı etkinlestirmek (Tersten sifira inildikce Abu artı Larin de daha etkinleşecektir.)

Bu çalişmadiğinda ise fiziken gelişen şutör Hasiçe orada şans vermek.

Josef-Atiba sabitse kenarlardan üretmek zorundayiz. Ceza alanina sagdan 0 adet girişli 45 dakikalar bizi bitirir.

@beagle :))

Valla sen de haklısın, hakkaten hiç küçük takım da gelmedi ve seviye de dediğin gibiydi. Tam da 5-6 düz oyuncu olgusu ve fzik güçle oynama gibi nedenlerle bu takımı o takıma benzetiyorum. O zamanlar tüm Türk takımlarının fiziği düşüktü, pek ölçü değil, biz yavaş yavaş açılan arap atı gibiydik, 6. -7 haftalarda pik yapardık. O pik halimizle hiç devlerin önüne çıkamadık, hep kılpayı elendik, ondan dedim zaten.

Hoca çözüm olarak Ljaiçe dolanıp uygun gördüğü yere gitme serbestliği vermiş ama o da geçişte top kaybetmekten korktuğundan çok risk almıyor, galiba Hocanın en kızdığı şey, Haklısın, üçüncü bir yol bulunmalı..

Son birkac macta, ozellikle Antep macinda sonradan girenlerin garip davranislari bence forma sansiyla alakali. Ki Mensah, Tore, Hasic, N'Koudou, bence hepsinde var bu garip davranislar (Necip ve Oguzhan haric). Ilk yarida ve 2. yarinin basinda sure dagilimlari daha normaldi, ama son birkac mac kulube tamamen unutuldu benim gozumde.
Forma adaletsizligi belki agir olur, ama bir gariplik var. Kimse Larin-Ghezzal yedek kalsin Tore-N'Koudou oynasin demiyor, ama bu oyuncularin hak ettigi sureler de 5 dakika degil be abi. Sen adamlara anca 5-10 dakika sure verdiginde de onlar takimi dusunmez kendini gostermeyi dusunur, tamamen kendine oynar. Normal bu, kotu niyet aramamak lazim.

Bu da bir tercihtir. Ilk 11 kazaniyor, yedekler boyle davranacaksa hic oynatmam, son 12 macta aslar 90 dakika geberene kadar oynasin da bir tercihtir. Ama sunu da goz ardi etmemek lazim, Antep macinda degisiklikler zamaninda yapilmadigi icin mac gidiyordu. Basaksehir macinda yine rakip 4 degisiklik yapmisken biz sadece 1 degisiklik yaptik ve cekirge yine zar zor sicradi. Yarin oburgun cekirge sicramaz, veya aslarda sikinti olur. Bunun cezasi var, sakatligi var, formsuzlugu var vs. O zaman kulubeye baktigin zaman bekledigin oyunu alamadiginda da aglamayacaksin.

Toplanın da totem yapalım.

Bence Gs 3-4 farklı rahat galibiyet alır

Kayseri'nin forvette İlhan Parlak'ı görünce maçı kapattım. İyi yapmışım.

Siz bi daha totem yapmayin ellesmeyin

Harbiden totem yapacağıma skor oynasaymışım Bi işe yararmış en azından.

Tosun umarim Basak kupa macina yetisir. Sezon sonuna kadar Tosun'a en ihtiyac duyacagimiz hafta muhtemelen icinde bulundugumuz- Basak-Basak-Fener fiksturu. Abu'nun Fener macindan once dinlendirilmesi sart gorunuyor. Bir ihtimal de Basak macina santraforda Larin kanatlarda N'Koudou-Hasic baslamak. Ama butun on hatti ddegistirmek anlamina gelecek boyle bir hamle Sergen'den gelmez tahminimce.

Derbi öncesi kupa maçı kafamı karıştırıyor. Buraya kadar gelmişken as kadroyla vurup geçmeli mi yoksa elenme riskini göze alıp rotasyon mu yapmalı bilemedim. Mantıklı olan Rosier, Ghezzal, Josef, Aboubakar, Atiba, Larin gibi makinanın en önemli dişlilerini en fazla 20-30 dakika oynatmak.

Ben de kupa konusunda şahin bakışlılardanım. Senelerdir "ligde çok kritik maçımız var, kupada rotasyon yapalım" diyoruz. Her sene lig de gidiyor kupa da. En önemli maç, önümüzdeki maçtır bence. Üstelik, Fener maçını kaybetsek bile, bunu tolere etme fırsatımız var. Ayrıca kupada rotasyon yapınca lig maçını kazanacağımızın garantisi de yok. Dediğim gibi senelerdir bu rotasyonu yapıyoruz, kupadan elendikten sonra ligde işler yolunda gitmiyor. Ben bu kadar yakın bir bağlantı göremiyorum arada.

Yine de yarı rotasyonlu bir kadro derseniz, şöyle bir şey yaparım

utku
ross vida montero rıdo
joseph necip yayiç
nkoudu cenk larin

İBB'nin fiziksel olarak güçlü olmadığını gördük hafta içi. Eski İBB 1-1 veya 2-2'den sonra nefes aldırmazdı. O yüzden ufak bir rotasyonun iş göreceğini düşünüyorum. İBBde düşmeye doğru gittiği için görüntüyü kurtarmakla uğraşmayacaktır. En azından Aboubakar, Josef, Ghezzal gibi kritik olabilecek oyuncular dinlendirilebilir.

Gençler maçını seyreden Sergen Yalçın sol beke nskalayı yazdı bile.

Önemli olan fizik gücü haftada bir 90 dakika çıkarmaya zor yeten veya rolü gereği ekstra eforla oynayan oyuncuları dinlendirmek. Bence.

@yılmaz
Ben de senin yaptığın kadroya benzer bir 11’i tercih ederim. Rosier ve Ljajic hariç.
Dorukhan sağda oynasın. Ortada Oğuzhan.

Josef de dinlenmeli bence. O da yaşı gereği.

Erol Bulut İnönü'yü görür mü dersiniz?

gorsun ya, berabere kalsinlar ve surunmeye devam etsinler, nerdeyse uzulecegim hallerine

Büyük fiyasko gerçekten. Gençler 5 tane de kaçırdı daha. Kalsa da haftaya yine böyle salak oyun oynarsa ama sanmam kovarlar

Derbinin ağır favorisi olduk aniden. Takım rehavete kapılmaz umarım. Fener deplasmanda çok daha iyi futbol oynuyor.

Sergen'i elestiriyoruz az-cok, ama Erol Bulut'u gorunce sukur ediyorum. Boyle boktan bir oyun olamaz yahu.
Bu sene lig harbiden kotu. Adamlar deplasmanda Fener'i yendi kagit ustunde, ama harbiden cok kotu takim Genclerbirligi.
12. siradan 20.sira kadar Basaksehir'i cikar, komple kume dusseler yeridir. Organizasyon ve kadro kalitesi anlaminda harbiden rezil oglu rezil takimlar.
Bizim icin iyi mi oldu kotu mu oldu bilmiyorum. FB haftaya ekstra hirslanacak, iyice son sanslari oldu. BJK-FB rekabeti acisindan iyi oldu, ama bizim icin BJK-GS rekabeti daha onemli sanki. Salaklarin GS maci da kalmadi ki onlara celme taksinlar. GS'ye yenilip bizi yenip GS'yi sampiyon yaparlarsa da komple kulubu kapatsinlar zaten.

Basaksehir macinda kulubedeki oyunculari da dusunup tadinda rotasyon yapsak yeridir bence. Bazi oyuncular fiziksel olarak sikintili durumda, takimdaki son 3-4 haftaki dusus goz ardi edilemez. Rotasyon bu acidan iyi olur.

Ama diger yandan alinacak bir maglubiyet ne kadar moral bozar bilemem. Ayriyeten finale kalmak da buyuk moral olacak. Sunun surasinda zaten kalmis 90 dakika finale, kupa kupadir diye de dusunebiliriz.

Rosier
Josef
Atiba
Larin
Aboubakar

Form durumu/fizik guc acisindan yorgun oyuncular bunlar. Sagbek idare eder, orta sahada alternatif cok. Cenk hazir mi bilemem, ama hazir degilse eldeki forvetlerden bir tanesi oynayabilir.

--------------------Utku----------------------

Dorukhan-----Welinton---Vida---------N'Sakala

--------------------Necip----------------------

Ghezzal-----Oguzhan----Ljajic-------N'Koudou

------------------Larin---------------------

Josef, Atiba, Aboubakar, Rosier yedek. Bu kadro da turu gecebilir sanki.

Türkiye kupası taraftarların çoğunun gözünde tenekeye dönmüş olsa da hala hem futbolcuların hem teknik heyetin sözleşmelerinde ekstra prim olarak yer alıyor. bunun yanında hoca teknik adam olarak hiç kupa kazanmadı ve önünde ritmini kaybetmiş başakşehir ve alanya-antalya galibi ile oynayacağı 2 maç var. kupayı almak isteyecektir. ben ciddi bir rotasyon beklemiyorum. hatta ideale yakın bir kadro ile çıkarız diye düşünüyorum.

kupa maçı ile ilgili 2 endişemden biri aykutun takımını gazlayarak maçı germesi (kart ihtimalini arttırması) ve maçın 120 dakika sürmesi. ama bir yandan da aykut da maçı zaten uzatmak isteyecektir. bu sebeple düşük tempoda tutup bekleyecektir. bence bizim de tempoyu düşük tutup, son yirmi dakika efor ile maçı bitirmemiz daha mantıklı olur. bir süredir gözleniyor ki öne geçsek de oyunu tutamıyoruz. bunda kontra oyuncularımızın asıl planda olmamasının da rolü var. yine de son dakikalarda golü bulduğumuz bir 0-1 bizim işimize daha çok gelir.

bir yandan son zamanlarda takımın biraz enerji tasarufu ile oynadığını görüyorum, bunu teknik ekibin özellikle istediğini, kendilerini en az sakatlık ile milli maç arasına atıp final maçlarının oynanacağı sıkışık nisan fikstürüne hazır girmek istediklerini düşünüyorum. takımın pilini bitirmek istemiyorlar gibi geliyor bana.

fenerbahçenin saçma sapan mağlubiyeti haftaya beraberlik kredimizi arttırdı ve haftaya bize deli gibi saldıracaklardır. klasik 11 yerine mensah ve nkoudulu bir 11 de görebiliriz haftaya derbide. osayinin önüne nskala ile çıkmasak iyi olur bu arada.

son bir tespit ve tehlikeli konu ise eğer kupada finale kalırsak fikstürde boş yerlerden biri galatasaray maçından hemen önce, federasyon maç tarihini açıklamadı ama o boşluğa koyarlarsa sürpriz olmaz.

En çok kart görme potansiyeli olan josef, Vida veya wellintondan biri de olmaz montero olur. Atiba da kesik yer fizik nedeniyle, ha keza gezzalda kenarda olur. Bilale güvense rozieri de oynamaz. Bence oyumu iyice yavaşlatıp son 20dk müdahale eder oyuna. Uzatmadan çözme derdinde olur diye düşünüyorum

fener'in yenilmesi iyi mi oldu kotu mu bilemedim. simdi bize karsi olum-kalim macina cikacaklar. eger kaybederlerse o saatten sonra ne bizi ne de gs'yi yakalayabilirler, sezonun kalaninda trabzon ile ucunculuk icin yarisirlar. kendileri de durumun farkindalar ki mactan sonra kendi "adelet istiyoruz" aciklamalarini yaptılar.

ben hem basaksehir hem de fener maclari icin fazlasiyla endiseliyim. esit sartlarda iki maci da alacak gucteyiz ama ne fener macinda adelet kartlarinin is yapmayacaginin, ne de basaksehir macinda fener macini dusunerek bize kirmizi cikartilmayacaginin garantisi yok. besiktas olmasa izlenecek ligimiz yok gercekten. ulkenin ozeti gibi lig, eyyam, akrabacilik, liyakatsizlik, hirsizlik diz boyu.

Hocamıza bizden teminat. Keşke a ilk turdan elenseniz ya da sadece genç ve oynamayanları forma sokmak için kadro çıkartsanız. Türkiye Kupası umrumuzda değil, lige zarar gelecek bir durum olmasın.

Son maçta bazı sıkıntılarımız vardı:
Ljajic sola yaklaşıp sürekli solbek ile paslaştı. Soldaki zat 6-7 isbetsiz orta yaptı. Eğer Rıdvan olsaydı bugün Ljajic için farklı yorum yapıyor olacaktık.
Atiba 90 pasta %99 isabet ile oynadı. Muazzam bir istatistik ama şu 1 kere içeri girip gol attırdığı pozisyondan maç içerisinde daha fazla (en azından belli periyotlarda) yapılması gerekiyor. Bu sebeple Atiba'nın maçın belli periyodunda değişmesinde fayda var.
Değişiklikleri çok geç yaptık. 82 dk oyuncu değiştirmemek hem kenardakilere haksızlık hem de yorulan rakibe karşı kurulacak baskıyı geciktiriyor.
Ne olursa olsun 3 ön libero ile oynamayalım. Bize katkı vermiyor bu anlayış.

Kupada ben de yarı rotasyondan yanayım. Sadece kupayı önemsemediğim için değil, tam tersine nispeten zinde ve kendini gösterme açısından motive oyuncuları oynatmanın tur şansımıza da olumlu katkı yapabileceğini düşünüyorum. Full rotasyon çıkıldığında hem teknik/taktik olarak uyumsuzluk oluyor, hem de angaryadan forma şansı bulunduğu hissiyatı oluşuyor. Full kadro çıkılması ise hem dakika hakeden oyuncuları "Biz ne zaman oynayacağız" düşüncesine itebilir, hem de as oyunculardan ekstra bir motivasyon almak zor olduğu için tur şansını düşürebilir.

Şans bulamayan oyuncuları dakika hak etme yönünden Utku, Rıdvan, Nkoudou, Necip, Montero, Hasic, Cenk, Oğuzhan, Mensah, Dorukhan şeklinde sıralarım. Bilal ve Serdar zaten Pazar günü -Nevzat Demir'de oynanıp Youtube kanalında yayınlanmaya tenezzül edilmeyen- U19 maçında oynadılar. Antrenman performansları ve sağlık/kondisyon verileri de göz önüne alınarak oluşturulacak yarı rotasyonlu bir kadro hem tur, hem derbi, hem de ligin kalanı için ideal olur.

Bu hatayı Şenol Hoca 17-18 senesinde yaptı. Kendi geleneğini bozup fenerle oynanan yarı finalde tam kadro çıktı ve sonrasında takımın konsantrasyonu paramparça oldu! O sene elimizle şampiyonluğu hediye ettik.

Alt turlarda rotasyon açısından verimli olan kupa, işin içine iddia girince ana kadroya doğru kayıyor. Bu değişiklik, çok normal bir insan davranışı aslında. İşin içine iddia girince insan risk almaktan kaçınıyor, daha kuvvetli olmak istiyor. Bu da sakatlık, yorgunluk, kart görme, konsantrasyon kaybetme, bıkkınlık gibi riskleri arttırıyor...

Bunun dışında, fenerin kaybetmesi beni rahatsız etti. Bizim maça ölüm kalım maçı olarak çıkmasalar daha iyi olacaktı. Derbinin berabere bitmesi sürpriz olmaz.

Her halükarda fenerin sonu kaçınılmaz! Bu da beni gelecek sene için endişelendiriyor. Umarım Ali Koç önümüzdeki sezon için Sergen Hoca'ya çökmez! Futbol izlemeye hasret kalan fener taraftarının hiçbiri Sergen'e hayır demez. Sadece fener değil taraflı tüm futbolseverler Beşiktaş'ın oynadığı futbolu takdir ediyor. Devamı tehlikeye giren yönetim (Ali Koç) için ise bulunmaz bir sansasyon olur! Artık futbolcu transfer ederek sansasyon elde edemezler...

Fener'in yenilmesi düşünülenin aksine iyi olmuş olabilir. Beraberliğe yatma opsiyonlarını kaybettiler. Mecburen galibiyete çıkacaklar. İlk maçtaki gibi öne de geçersek maçı 10 kişi bile tamamlayamazlar. Şu pozisyonda GS olsa Fener şampiyon olmasın diye gereğini yapardı :)

Şenol hocanın içinde büyük bir FB fobisi vardı. @ Basar'ın bahsettiği kupa maçına o yüzden tam kadro çıktı. Zaten her Fener maçımız sinir harbi şeklinde geçti senelerce. Sergen hocanın ufak bir rotasyon yapıp Aboubakar-Ghezzal-Josef gibi adamları ya yedek oturtacağını ya da limitli kullanacağını düşünüyorum.

S.Gunes donemindeki macla kiyasi dogru bulmuyorum.

Birincisi, o kupa maciyla GS macinin baglantisi pek yoktu aslinda. Sakatlar ve cezalilar vs olmadi. Sadece agir bir psikolojik cokuntu ve konsantrasyon kaybi oldu. Ama kendisine ve oyuncularina o maci unutup, o macin hesaplasmasini yonetime birakip GS macina konsantre olmak kendi elindeydi. Basimizdaki herifin FB kompleksi on plana cikti ve sampiyonluk da gitti. Adam sampiyonlugun kaybedildigi mac sonrasinda bile hala FB macindan bahsedecek kadar suurunu kaybetmisti.

Ikincisi, Basaksehir macinin lige yansimasi sakatliklar ve yorgunluk disinda olamaz. Elenirsek psikolojik olarak toparlanabiliriz. Ki lig basindaki boktan baslangictan sonra da toparlandik, Avrupa kupalarinda elendikten sonra da toparlandik. Ne kadar hasar verebilir mi? Kart cezalari zaten lige yansimiyor. Yorgunluk, sakatlik riskini de rotasyonlar azaltabilirsin.

Ucuncusu, tamamen lige konsantre olmak ligi garantilemek anlamina gelmiyor. FB macinda rotasyona gidip elenseydik belki o moral bozukluguyla GS'ye de yenilebilirdik. Mesela ertesi sene cokuntu yasamadan gittik TTA'ya, yine sampiyonlugu verdik.

Son olarak, ben her turlu opsiyona acigim. Full rotasyona da, yari rotasyona da, full as kadroya da. ZTK'nin hicbir onemi yok. Maddi olarak tirt, primleri bile karsilamiyorduk. Prestij olarak desen, 10 sene evvelki prestiji yok kupanin. Hatta A Spor'un ZTK'yi pohpohlama cabalari bana komik bile geliyor aslinda. Avrupa kupalarina katilmayi zaten garantiledik. Ne gerek var diyebilirsin. Diger yandan sunun surasinda 2 mac kalmis, kupaya uzanalim da diyebiliriz. Sonucta kupa kupadir. Butun sene bilmem kac mac oynadik da 180 dakika mi cikaramayacagiz da diyebiliriz. Full rotasyon yapmayim birkac yedege kendini gosterme firsati vereyim, hem ciddi turu gecme sansim olsun hem kritik noktadaki birkac oyuncumu kullanmayim da olur. Tabii bunlarin hepsine bilimsel olarak yaklasabilirsin. Biz burada biraz kictan atiyoruz. Teknik heyet verilere bakarak hangi oyuncu dinlenmeli, hangi oyuncudan fiziksel dusme vs var ona gore bakarak dogru karari verecektir.

Su kupa macinda herhangi bir kadro secimini elestirmeyi dogru bulmuyorum. Tadinda bir rotasyon+ 90 dakikada galibiyetle gecilecek mac beni fazlasiyla memnun eder. Elenirsek de canlari sagolsun, sokmusum boktan kupasina.

@BJK4EVER :))

Süpermiş, sadece +1:)

Alanyasporda Mustafa Pektemek diye bir oyuncu var, bu hafta süper gol atmış. ilgilensek mi?

@Beagle
Bonservisiyle birlikte sedye ve bandaj veriyorlarsa hemen alalım.

Harbiden M.Pektemek yazisi gorunce kafamda bandaj imaji olusuyor kendiliginden. Davids gozlugu, Cech kasketi gibi Pektemek bandaji da eklemeleri lazim oyunlarda.

Adam bizden gittiğinden beri sakatlanmadı galiba :)

Mustafa "Cartalete" Demirtaş tarzı optimizm: Mustafa Pektemek'in Feyenoord ve Arsenal maçlarında oynadığı oyun vardı.

:) adam 2 3 mactir sakatlanmadan oynuyor. Bu hafta top sürmüş, şut atmış, dönen topu uzak mesafeden kafayla kaleye gönderme falan. Olan bizim milyonlara oldu.

Utlku
Rosier
Vida
Welinton
Rıdvan
Josef
Dorukhan
Oğuzhan
Ghezzal
N'Koudou
Aboubakar

Dengeli rotasyon olmus, hatta as'a yakin kadro olmus. Dinlenenler Ersin, Atiba, Larin ve Ljajic.
Ghezzal ileride 2 forvet olmadan ne kadar etkili gorecegiz, o acidan guzel sinav. Oguzhan ve Dorukhan'a da kendini gosterme sansi geldi. Gerci Oguzhan agziyla kus tutsa yine uvey evlat olacak ya, neyse.

N’Koudou hücumda bir tane isabetli pas verebilecek mi acaba?

İlk yarının sonunda golü yemediğimiz iyi oldu. Sağımızdan yapılan ortalar kalemizde tehlike olmaya devam ediyor. Buna bir önlem bulmak şart.

abus korkuttu. ikinci yariya larin-abus ile baslasak fena olmaz, abus'u riske etmeye hic gerek yok. ayrica skoru koruyabilirsek makul bir dakikadan sonra ghezzal rosier josef'i de kenara alsak fena olmaz. tore denen arkadas sakatlanmasa tam onluk macti aslinda. simdi ghezzal yerine girer muhtemelen acik alan da bulacagindan 45 dakika at kostururdu.

tam cok gomulduk gol yiyecegiz yazarken yedik golu. larin ilerde gene oyundan kopuk kaldi. bu mac uzatmaya gidebilir. tesellimiz abusun onemli bi seyinin olmamasi.

Şu skor koruma değişiklikleri bir gün sonumuz olacak. 2 açıkta oyundan düştü ama ilk değişikliğimiz Ozzy-Atiba oldu. Şimdi Ljajic Dorukhan filan değiştiririz. 2ci golde Rıdvanın başına kalır.

keske oyuna alabilecegimiz (sakat olmayan) yedek bir forvetimiz olsaydi. bu arada dorukhan'a istedigi sozlesmeyi vermemek de yonetimin bu sezonki transfer basarilarina dahil olmali artik. oynadigi oyunun necip'ten tek bir artisi yok eksisi var. bu arada yine 3x6 ile sahadayiz, not olarak ekleyelim onu da. hos oguzhan sahadayken de gayet siliktik ikinci yarida ama 3x6 zirvasi isi daha iyi yapmadi.

derken son iki degisizligimizi yapip bir degisiklik hakkimizdan vazgecmis olduk. eger bir an once gol atamazsak derbi oncesi ya 2-0'dan mac kaybedip gereksiz moral kaybi yasayacagiz ya da josef ve rosier 120 dakika oyunda kalacak. olabilecek en kotu senaryolardan birine dogru yaklasiyoruz.

2 farklı öndesin orta sahan sıçıyor sen kenarda uyuyorsun. Yani şu maçın uzaması Sergen Yalçının maça olan konsantrasyonunu gösteriyor. Ya arkadaş bu kadar muhafazakar olmanın ne faydası var. Berabere olunca mı aklına geliyor müdahale etmek şaka gibi ya şaka

Iyice sacmalamaya basladik. Uzatmalar oynaniyor, stoperlerimizle onlara en yakin orta saha oyuncumuz arasinda uc basaksehirli var. Simdi gereksiz yere oyuncular iyice yipranacaklar. Butun bunlara sebep olan Cenk Tosun'un bir turlu sakatliktan donememesi. Keske Cenk yerine fiziksel durumu iyi bir santrafor alabilseydik. Larin'in santraforda, yorulan ve berbat otesi oynayan N'Koudou'nun kanatta olmasiyla iki kisi eksik oynadik.

N'Koudou mu en kötü mü bilemedim.

Bariz bir motivasyon sorunu var. Benim anlamadığım Sergen motive değilse, çok umursamıyorsa niye 11’e yakın bir kadroyla çıkıyoruz?
Sakatlık olmaması sonuçtan daha önemli artık bu noktada.

Sergen Yalcin haftalardir uyuyor, sadece bu mac cekirge sicramadi o kadar. Ilk yarim saat ne kadar iyiyse macin geri kalani o kadar kotuydu. 4-5 haftadir macin ciddi bir bolumunde oyunu tamamen veriyoruz. Bir yerde patlayacakti. Artik fiziksel dusus mu dersiniz, rehavet mi dersiniz, bilincli bir salma mi dersiniz bilemem, ama bariz.

En buyuk etki bence fiziksel dusler disinda oyuncu degisikliklerinin de gec gelmesi. Bu saatten sonra maci tabii ki alabiliriz, ama as stoperlerimiz, Josef, Rosier, Ghezzal'in 120 dakika oynadigi bir mac zaten su donemde maglubiyet gibi birsey.

Bari kazanalim da moral olsun en azindan.

su bes degisikligi 3 defada yapabilme kuralinin kupa ya da uzatmalarda istisnasi var mi? eger yoksa hukmen kaybettik az once maci.

Bizimkiler İBB'nin bu kadar asılacağını tahmin edemedi bence. Küme düşecek mal herifler kıçlarını yırtıyorlar. Yazarken Larin koydu.

merak eden olursa kendime cevap: mac uzatmaya gidince bir ekstra oyuncu degisikligi yapabiliyormusuz. yorumlari mesgul ettigim icin kusura bakmayin :)

O değil de ne zaman Sergen’i eleştirsem kazanıyoruz :)
Totem oldu artık.

Yanılmıyorsam İBB'yi bu sezon üçüncü kez 3-2 yendik. Böyle umutlandırıp umutlandırıp koymanın da ayrı bir tadı varmış : ) artık Fener maçına odaklanma zamanı.

Başakşehiri bir senede 3 defa 3-2 yendik. Geri kalan 26 maçta toplam 6 kere yenebilmiştik sadece. Baya rahatlatıcı bir his benim açımdan. Üstümden bir yük kalkmış gibi.

Yalnız bu kupanın finalinden hemen sonra da GS ile oynayacağız. Bakalım kupa macerası bize pahalıya mı mal olacak, yoksa tam tersine motivasyonumuzu mu arttıracak.

Valla uzaması kötü oldu da bu maçtan mental ve moral olarak yüksek çıktık. En büyük kazancı bu oldu.

Temel sorun oyunu okumada ve kafada var olan ezberde. Sergen Yalçın bu sene çok gelişti ama şu 2 unsuru da çözrbilirse başka bir seviye olur. Josef, rosier ve gezzal çok yoruldular. Allahtan 5 gün var. Fener maçında ekstra konsantrasyon şart

Aboubakar her türlü oyunu hayal ettirebiliyor da topu cezasahasına götüremediğimizde tek başına Larin baya yok oluyor. Pozisyona yine girer hep ileride kaldığı için ama oyunu almamızı çok zorlaştırıyor.

Başakşehir batan geminin malları olursa ve Larin'i satarsak Crivelli'yi kenar forvet olarak mutlaka yoklamak lazım. Tavanı Larin'den daha yüksek bence.

Bu maçta Llajic'i beğendim. Oğuzhan yine çok çabuk ortadan kayboldu. Oysa asistle başladığı maçta daha etkili olur diye ummuştum. Rıdvan maalesef kötüydü. Genç oyuncu elbet gelişecektir ancak derbide ilk on birde başlayacağını sanmam. Sergen hızlı ve teknik Osayi'ye önlem almak isteyecektir.
Atiba yine bildiğimiz gibi. Ceza sahasına koşu atması çok değerli. Ortalığı karıştırınca rakip çözülebiliyor.
Rosier sanırım derbiyi de düşünerek çok fazla ileri gitmedi. Ara ara abartsa da takımı ateşleyici, afresif oyuncu rolüne iyi yakışıyor. Ghezzal istekli ama etkisizdi. Rakiplerin ekstra önlemleri de onu görüyor elbette. Hırsının artmış olması harika. Camiayla aidiyet kurabilmiş görünüyor.
Larin kritik gollerle Cenk'i sakatlığından dolayı küfür yemekten kurtarıyor. Helal olsun.
Nkodou da hırs ve istek var ama oyun bilgisi çok zayıf. Yine de bugün al da at dediği iki ortası vardı. Biri gol oldu. Beklentiyi yükseltmeden izlemeye devam.
İBB'den iki maçtır çok kolay goller yiyor olmamız ligdeki rakiplerin de iştahını kabartacaktır. Bu konuya çözüm ütetirsek kupalara yakın sayılırız.

2-0 olunca Nkodou tamamen oyunu bıraktı. Yediğimiz 2ci golün ihalesi Rıdvan'a kaldı ama suçun en az yarısı da geri dönmeyen Nkodou'nun. Bekini bu kadar umursamayan bir açık zor bulunur.
Ghezzal'ın zaten oynamaya gönlü yoktu. Bir önceki kupa maçında da kötü ve isteksizdi. Zaten Ghezzal ne kadar kopuksa Rosier o kadar yoruluyor ve geriliyor.
Josef 120 dakika oynadı ama çok yorulmadı gibi geldi bana. İdman temposunda idare etti. Bu iyi oldu.
Ljajic oynamak istiyor. Hafta sonu 3cü gol sonrası tribünden koşup gelmesi de bunu gösteriyor. Artık hocanın fizik güç kaygısını kenara bırakıp Josef Atiba'nın yanında daha uzun süre vermesi gerekiyor.

@ Ordabirköyfakanyok'un dediği gibi Atiba'nın attığı koşular değerli ama 2ci uzatmada zekasıyla kaptığı topu mundar etmesi de buradaki bir kısım arkadaşın o bölgede oynatılmasına itiraz etmesinin sebebi. Oraya yeni sezonda artık bir transfer gerekli. Atiba'da Sergen'in yanına.

Son olarak fizik gücümüz ve bitirici kuvvetimiz ile çekirge misali zıplamaya devam ediyoruz. Fener'i de atlatırsak işi kolaylarız. Araya 2 hafta milli maç arası da gelecek. Dinleniriz.

İlk yarı Oğuzhan canavar gibiydi, 2 gole de (özellikle ilk gol) eli değdi. Ben onu hiç bu kadar kayarak top kapma uğraşında görmedim. Ne kadar istekli olduğu net belli oluyor ve haftasonu formaya göz kırptı. Bence 10 numarada Ljajic'ten çok daha etkili.

Şu maçı 90 dakikada bitirebilseydik çok iyi olacaktı. Takımda bir ben oldum havası var. Ne zaman rehavete girsek şak gol yiyoruz. İyi defans yapabilen bir takım değiliz, oyunu oynama şeklimizi ve arzumuzu kaybedince anında gol yiyoruz. Gol yememenin yegane şekli takımın oyun planından taviz vermemesi ve konsantrasyonunu kaybetmemesi.

Şu maçı 90'da bitirsek harika olacaktı...

@Basar

Aynı şeyi düşündüm Oğuzhan'ı izlerken. Bu sorumluluk almayan uyuşuk Ljajıç’ın yerine bu diri ve arzulu, üstelik de daha çok skora katkı yapan Oğuzhan’ı oynatmamak için deli olmak lazım dedim.

Sonra da, eğer lise deyimiyle hoca Oğuzhan’a takik değilse bu Sergen'in yaptığının bir mantığı olmalı diyerek whoşçored'dan Adem ve Oğuzhan'ın bütün temel istatistiklerini karşılaştırdım. Gördüğüm şu:

Defansif açıdan Oğuzhan, Ljajıç’ten daha iyi. Tackle anlamında (0.3’e 0.9) Oğuzhan açık ara üstün olsa da Oğuzhan daha çok driplingle geçilmiş ve daha az blok yapmış. Oğuzhan’ın gol katkısı (2 gol 1 asist) Ljajıç’ten (2 gol) daha yüksek, hem de çok daha az süre almasına rağmen (668’e 447). Buraya kadar her şey tamam, maçı izlerken hissettiğim neden Oğuzhan değil hissiyle uyumlu. Ama pas ve diğer hücum istatistiklerine baktığında Ljajıç’ın çok ezici bir üstünlüğü var. Oğuzhan’ın 0.3 anahtar pasına karşılık 1.1 anahtar pas, üstelik de pas yüzdesinde %91’e %80 üstün olmasına rağmen. Ljajıç’ın maç başına 0.6 driplingine karşın Oğuzhan hiç dripling denememiş. Sut ve faule maruz kalma istatistikleri tamamen aynı. Bu istatistiklerden çıkan Ljajıç’ın ölüsünün bile set oyununda takımın hücumuna katkı anlamında Oğuzhan’dan çok ilerde olduğu.


Bu söylediklerim Ljajıç’ın bitik olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İşin ilginci bitik Mensah bu iki arkadaştan da çok daha iyi hücum istatistiklere sahip genel olarak. Defansif istatistikleri de Oğuzhan’a yakın. Mensah neden kesildi acaba? Kiralık olduğu ve bonservisini aldıracak bir performans sergileyemediği için mi?

Her halükarda seneye bu mevki birinci transfer önceliğimiz olmalı. Bu sene, eğer orda azıcık fark katabilen bir oyuncumuz olsaydı bu takım tutulamazdı. Düşünün bu üç oyuncu sene boyunca toplam 2 kere (ikisi de kiralık Mensah!) maçın adamı seçilmişler. Maçın adamının genelde bizim takımdan çıktığı düşünülürse korkunç bir istatistik. Bu alanda Ların (5), Welinton, Aboubakar, ve Ghezzal (3er), Nkoudou, Atiba ve Josef (2şer).

Ben mesela takımın böyle yüksek tempoyla oynadığı maçlarda rehavete girip de açık verdiğini düşünmüyorum. İlk devre ilk 40 dakika bu seneki en iyi oyunlarımızdan birini oynadık. Bırakın rakipleri, ligde Alanya dışında bu oyunu oynayabilen, bu kadar sağlam basıp nefes aldırmayan başka bir takım yok. Sorun oyunu dinlendirememek. O tempo en fazla 40 dakika yapılabilir, sonrası düşersin, normal. Normal olmayan oyunu pasla dinlendirememek.

Geçen sene mesela Elneny vardı, bu işleri çok iyi yapıyordu. Al - verle oyunu öldürüyordu. Fiziken ve preste de Hocayı tatmin ettiği için bankoydu. Oğuzhan harikaydı ama o da uzun zamandır oynamıyor, o tempoyu ancak tek devre yapabildi. Mesela Ljaic de girdikten sonra benzer istekte ve etkinlikteydi. Sıkıntı takımın düştüğü belliyken Hocanın bir 10 - 20 dakika bunu seyretmesi. Geçen maç da böyle oldu. Sonra oyuncu değişiklikleriyle toparladık ama arada iki taneyi de yedik.

90 dakikada bitmemesi yine bence sıkıntı değil, beş gün var dinlenecek. Maç sonu ve uzatmalarda geri dönüp yine BS yi ezmeye devam ettik, orada da sıkıntı yok. Yine bence çekirgelik bir durum da yok, zaten yeterince oynuyoruz, illa ki atacağımız belli bir oyun bu, o kadar öyle ki en çok topa sahip olan, en çok pozisyona giren ve duran topta da, kornerlerde de, akan oyunda da en çok gol atan takımız. Lig ölçüsünde bizden iyisi yok, belki oyun olarak dönem dönem Alanya. Ama rakiplerimizde bu kadar oynamadan da işi bitiren adamlar var. Falcao iki haftadır GS yı taşıyor, gibi.

Lig adil olsa korkmaz, şampiyonuz derdim zaten. Buraya kadar getiren Hoca, umarım hatalarından ders alır, iyi bitirir.

Son not; burada yine herkes Larinin sırtı dönük pivotu daha iyi oynayacağını düşünüyordu ama dünkü maçın da gösterdiği gibi Abou bu pivot işinde daha iyi. Tamam top havadan geldiğinde Larin daha iyi indirir, etkili, ama Abou kadar oyun kurucu santrafor yok ligde, asıl baskın oyun oynamamızı sağlayan etmenlerden, top hücumda karşı sahada kalıyorsa Abou iyi günündeyse kalıyor. Larin kanattan süratlenip gelebiliyor, hücumu güzel çoğaltıyor, savunmaya da genelde iyi yardım ediyor(dün biraz adamını takip etmedi), o kanadı kapatıyor. Bu fiziksel devamlılığı nedeniyle de kanatta değerlendirilmesi daha iyi fikirmiş, burası da benim açımdan Hocanın doğru yaptığı iş olmuş.

@ahmet

çok doğru noktaları yazmışsın +1imle katılıyorum sana.

hoca 45te olmasa bile 60ta oğuzhan ve dorukhanı çıkarıp atiba ve layiçe dönseydi 90 dakika da biterdi maç diye düşünüyorum. oğuzhan çok iyi niyetli oynuyor ama fizik kalitesi 90dk çıkaracak kadar iyi değil. layiçte 90dk çıkaramıyor. bu 2ini dönüşümlü kullanmak mantıklı. bununla beraber nkoudou arkadaşımızın aldığı her topu getirip kaybetmesi de takdir edilesiydi. rıdvanın oyundan çıkması da ayrı bir ezberdir. daha iyi konsantrasyon lazım. gevşemeden işimize bakmalıyız. aslında 2 başakşehir maçını seyreden erol bulut gaza gelip hücum ederek başlar umarım bizim maça. başlamasa bile biz topu onlara vermeliyiz. topu aldıklarında çok daha etkisizleşiyorlar.

@turgay +1, eyvallah, sen de daha detaylandırıp güzel açıklamışsın.

Rıdvan sakatlık dönüşü sonrası sallanıyor, iki üç kişi basarken çok zorluyor, daha sade oynamalı. Fiziken de henüz pik durumda değil. Ama iyi halinin oyunumuza katkısı Adriano seviyesi, bir an önce daimi 11 deki yerini alması dileğiyle.

Nkodounun zararlı halinden bile bir asist(ki şahane bir sert kesmeydi, adrese teslim ve yine bir golllük orta alabildik. O da en iyi seviyesinde değil.

Mesela ilginç bir nokta maç içinde oyuncular düşse bile sonrasında toparlayabiliyorlar, Nkodou da maç sonu daha iyi basıp yardım etti arkadaşlarına.

Bir takım ruhu var, inişler çıkışlar oluyor, ama beni en çok mutlu eden ve umutlandıran şeylerden biri bu. Oyuncular dönem dönem ve maç içinde düşüş yaşasa düşse bile vazgeçmiyor. Bu karakter koymadır. O yüzden seviyorum bu takımı.

Futbolda en sevmediğim şeylerden biri ciddiyetsizlik. Dün ikinci yarıdaki oyun -hatta uzatmaların bir bölümü- gerçekten tiksindirdi beni.

Beşiktaş'ın skoru erken bulduğu maçlarda bir sorun yaşadığını görüyoruz. Ve bu bir süredir tekrar ediyor. Bence Beşiktaş'ın 70'lere kadar filan maçlarını 0-0 götürmesi bizim daha fazla hayrımıza.

İkinci yarıda dakikalarca üst üste pas yapamadığımız bölümler oldu. Bu haldeki bir rakibe karşı bu oyun fazlasıyla alarm verici. Finalist olmak iyi de, bence Beşiktaş'ın az bilinen defolarını çıkardı bu maç ortaya. Baskı yediğimizde bu baskıyı kaldıramıyoruz. Sezon başındaki PAOK maçının ilk yarısı gibiydi bu maçın ikinci yarısı.

Ben sikinti goruyorum, cekirgenin de zipladigini dusunuyorum. Malatya macinda iyi oynamadik, ilk pozisyonu atip tek farkla kazandik. Antep macinda son dakika direk+Ersin kurtardi bizi, yoksa 2 puan kaybi yaz oraya. Basaksehir macinda 85'te aldik maci. Dun yine uzatmalara gittik, lig maci olsa 2 puan kaybi yaz oraya. Net bir cekirgelik durum var bence.

Dunku ilk yarim saati gorelim. Cok iyiydik, baya iyiydik. Ama maclar 90 dakika oynaniyor. 31-71 arasi oyunu da gormek lazim. Ve su kabak gibi ortaya cikti ki; biz oyun ve topu verince savunma yapamiyoruz. Hem Vida hem Welinton bence cok iyi buyuk takim stoperi (Vida hakkinda tam tersi soylense de). Ikisi de orta sahaya kadar rahat cikiyor, pas arasi yapiyor veya rakibi rahat dondurmuyor. Geriye de nispeten hizli donebiliyorlar. Ama gomulunce sakarlasiyorlar, pozisyon hatasi yapiyorlar. Dunku 2. gol oyunu vermis 2-1 onde olan takimin yiyebilecegi turden degil bence. Kale dibine bombos vuramamali bir oyuncu. Ve sunu da uzulerek soyluyorum; kaleci sikintimiz var. Rakiplerimiz 20 dakika tamamen bilinc kaybi yasadigi donemde 4-5 pozisyon verip kaleci sayesinde gol yemeyebiliyor, ama bizde zor. Oyunu ve pozisyonlari verince ilki girmese ikinci giriyor. Hem Ersin hem Utku icin soyluyorum bunu. Dahasi, dar alanda oynayinca Atiba ve Josef iyi. Pozisyon bilgileri ust duzey, seken toplari aliyorlar. Ama takim biraz geriye yaslaninca, takim boyu uzayinca bosluk olusuyor. Hem Josef, hem Atiba, hem 3 adamimiz dinamik degil maalesef, kos-kos olmuyor.

Ben genel olarak bu duzenden rahatsiz degilim. Eskisi gibi Ali Riza bey tadinda oynayip 45 dakikayi cope atacagimiza bunu tercih ederim. Ama bu format sezonun genelindeki gibi degil. Sezonun genelinde bu 25 dakika eforlu oyunu 55-60 dakikaya yayiyorduk ve 60 civari birkac degisiklik yapip takimi diri tutuyoduk. Simdi mumkumse 75'e kadar hic degisiklik yapmiyoruz, olmuyor. Tabii psikolojik rehavet, sezon sonu yorgunlugu da mutlaka etkili oluyordur, ama bir cozum sart. Sezonun bitmesine surada 2-3 mac da yok ki, daha 12 mac var. 12 macta cikarilabilecek bir oyun degil bu bence.

Oguzhan'i ben begenmedim. Ilk yarim saat iyiydi, ama takim olarak iyiydik zaten. Ben Oguzhan'dan 35 sonrasi geriye gelip al-ver yaparak takimi biraz rahatlamasini, rakibin baskisini kirmasini beklerdim. Oguzhan'i diger orta sahalardan ayiran bir ozellik de bu bence. Hic yapmadi. Hatta Atiba girdikten sonra birkac pozisyonda bunu yapti, ama bu tarz oyuncu olmadigi icin surekli olmadi.

N'Koudou'yu da buradaki yazildigi kadar kotu bulmadim. Top kaybi yapiyor, ama cok tehditkar. Her an penalti alabilir, asist yapabilir, karambol yaratabilir. Ilk 11 oyuncusu kesinlikle degil, ama 10 dakikalik oyuncu da degil.

Bence en basit cozum oyuncu degisikliklerini daha erken yapmak. Yarim saat baskili oynuyoruz, 45'e kadar bir sekilde cikariyoruz oyunu. Hadi ikinci yarida da 10 dakika yaz, ama en gec 55'te iki adam degistirmek sart. 65-70'te iki tane daha, son bir tane de duruma gore kullanirsin.

Kötü oyunla ve son dakika golleriyle kazanmak şampiyonluk alametidir ancak bizim alamet sayısı epey artmaya başladı. Bu kadar alametle kıyameti koparıp renklileri cehenneme yollamak lazım.
Derbinin şifresi belli. Kendi yarı sahamızda topla çok oynamadan dikine hücum edip Fener savunmasını hataya zorlamak lazım. Bu konuda sabıkaları kabarık zaten. Serdar Aziz, Tisserand, Lemos hepsi sakarlığa yatkın oyuncular. Szalai fena değil ama tek başına savunmayı toparlayacak tecrübesi yok.
Geride pas yaparken çok dikkatli olmalı oyuncularımız. Özellikle llajic, geriye gelip sürekli pas istasyonu olursa basit top kayıplarını önleriz.

Bu anlayışla o pozisyona kimi koysa sıkıntı olur. Halbuki o pozisyon doğası gereği kafasında hücum düşünen birine ait olmalı. Devre arası Talisca gelse ister miyiz diye yazışmıştık, Talisca gelse muhtemelen U19 ile maçlara çıkıyordu şu an...

Bu kaçıncı maçımız yine 3 ön liberoya döndük. Sergen ile ilgili en büyük eleştirimiz bu zaten.

@Can Oynadığımız oyun (1. stratejimiz) topu tutarak, sabırla gezdirerek rakibi bezdirme ve yorma oyunu. Bunu da gayet iyi uyguluyoruz. Paylaştığın istatistiklerden dediğin şu: Ozzy savunma olarak daha iyi, hücum katkısı olarak daha iyi ama topu tutma anlamında daha kötü. Ok o zaman 60 dk topu tutalım, rakibi yoralım bezdirelim sonra da bu çocuğu salıp rakibin içinden geçelim.

Hangi sistemin daha iyi olduğunu tartışmak, yukarıdaki paragrafı yazabilmek da güzel şey :) Takım kadrosu birden fazla sistemi oynayabilecek, maç içinde 3-4 farklı taktiğe bürünebilecek kadar zengin. Dün Feyyaz Reis de anlattı, normalde bekler dışta bekler kanatlar içeri dalar bugün tam tersini yapıyor Beşiktaş diye..

Özet olarak, evet Oğuzhan oyuna başlangıç 11'inde olmasın ama o ikinci ayrıda yaptığı kanat değişimine ilaveten bu pozisyonu da Ljajic-Oğuzhan olarak değiştirmeli.

EksiBeşiktaş olarak Oğuzhan'ın askeri değiliz ama seviyoruz bu çocuğu :)

@Ahmet
Larin pivot konusunu bu maçta degerlendiremeyiz. önde oldugumuzdan rölantiye aldigimiz, sonra 3 onliberoya geçtiğimiz, Ghezzalin ve Nkudunun ikinci kismi berbat oynadiklari bir maç.

Gene de santrafor bu maçı yarım pozisyonu harika bitirerek getirdi.

Bazı taraftar Larin gol attikça el ovuşturuyor, saticaz diye. Yav en çok maçın adami, en çok total gol ustelik kanattan ve penaltisiz atan adam satilir mi? Manyak miyiz? 50M Euro harcasak yerini dolduracagimizin garantisi yok. Negredo bile veremedi bu performansı.

@4ever

Vida ve Wellington'a yaptığın yorum Ersin için de geçerli. Çocuk karşı karşıyada belki ligin en iyisi, yan topları iyi, konsantrasyonu bozulmuyor. Şu an için ayağını geliştirmesi gerekiyor.

Eğer gömülme oyunu oynayacaksak kaleye Tolga Zengin tarzı (yan topa da çıkabilecek versiyonu) bir kaleci lazım. Ersin'den böyle bir kaleci çıkmaz. Kısaca kaleci değerlendirmene katılmıyorum, sorunumuz kalecide (veya oyuncularda) değil, o oyunu oynama kapasitesine sahip olmamamızda...

@Bjkforever

Stoperler konusunda çok haklısın, geriye yaslanınca defoları açığa çıkıyor. Burada beklerin çok hücumcu olması ve N'Skala'nın da sakar olması geriye yaslandığımızda işleri daha da zorlaştırıyor. Gökhan Gönül veya Andreas Beck gibi üçüncü stoper gibi oynayabilen biri olsa sorun biraz daha hafifletilebilirdi. Rıdvan sakatlık sonrası eski formunu bulamadı, N'Skala tam bir felaket. Yani sol bekte Necip oynasa belki daha iyi.

Hakem performansı iyi olsa bazı kılpayı aldığımız maçları daha net farkla kazanabilirdik. O zaman yorumlar daha farklı olurdu. Son maçlarda zaaflarımız daha belirgin ortaya çıktı. Buna rağmen kazanmamız çok iyi. Ders çıkarıp düzeltmek lazım.

Bir diğer konu, ön üçlü Larin Abu Ghezzal olunca aslında 4-3-3 ile 4-3-1-2 karışımı oynuyoruz. Klasik kanat oyuncusu ile oynamıyoruz. Ghezzal sağ bekin, Larin sol bekin yardımına geliyor, ama hücumda Abu Ların çift forvet gibi, Ghezzal serbest adam gibi oynuyor. Hatta Ljajiç sola yaslanınca 4-2-2-2 gibi oluyor. Yani bir formasyon zenginliği var hücumda. Konuyu mütemadiyen 3×6 ya bağlamak meseleyi fazla basite indirgemek oluyor. Nitekim oyunun bazı bölümlerinde hem Atiba hem Souza 8.5 gibi oynuyor.

@beagle

Negredo çok daha iyi bir pivottu, sırtı dönük top alıp saklaması ve servis yapması, yumuşak bilekler, ince paslar dağıtabilmesi falan, Abou da aynı. Larin o seviye tekniğe ve sırtı dönük oyun bilgisine sahip görünmüyor, bizi rakip sahada tutan iyi günündeyse Abou, o çıktı yağmur gibi gelmeye başladılar. Abou üstüne daha çabuk, ve oyun kafası çok değişik, beklenmeyeni yapıyor genelde, en savunulamaz türden adam. Bi GS stoperleri top göstermedi ona, yorgun ve formsuz olduğu maçlar hariç başka kimse durduramadı.

Bu demek değil ki Larin kesinlikle oynayamaz. Solda bulduğu kadar şans bulsa belli bir seviyeye kadar öğrenebilir. Abou olmasa zaten oynamalıydı. Ama gönderilen Umut Nayırın bile pivot oyunu Larinden iyiydi. Aslında şu an tam lazım olan türden adam, içime sinmediydi gitmesi zaten.

Diğer dediğine katılıyorum. 15 falan verirlerse satarsın tabi ama altına kalsın çok daha faydalı.

Vida, Welinton ve kalecilerle ilgili yapılan değerlendirmeler doğru. Vida aslında daha üç aydır büyük takım stoperi gibi oynamaya başladı, ilk topa basan stoper değildi, çalışa çalışa oldu. Bizim sıkıntımız ve defansif yönü kuvvetli bol oyuncuyla oyun oluşturulma nedenlerinden biridir zaten maç kurtaran kaleci ve defansa sahip olmamak. İyiler, ama Fenerin aldığı Slazai ya da iyi günündeki GS stoperleri kadar iyi değiller. Önde basarak oynadığımızda ligin en iyisi oluyorlar.

Kalecilerimiz de bir iki iyi top çıkarıyor ama üçüncüsü gelirse yiyiyor. Ne Muslera, Ne Altay ne de Uğurcan kadar iyi çizgi kalecisi değiller. O yüzden oyunda baskın olmadığımız anlarda pozisyon yediğimizde çekirge gibi sıçrıyoruz gibi görünüyor. Oysa tüm rakiplerimizden az pozisyon veriyoruz, oyun kontrol süremiz de hepsinden fazla. Aykut dün kabul etti Beşiktaş bu dönemde oynaması en zor takım diye.

Orta göbeği götüren adamlar 30 yaş üstü, Hoca zaten şu Fener maçını atlatalım da takım dinlensin diye bakıyor Milli Arada. Baskın olduğumuz dakikalar tekrar yükselecektir Milli aradan sonra. Katıldığım tek eleştiri takım düştüğünde hemen takviye edilmemesi. Yoksa BS 6 oyuncuyu 70 ten sonra değiştirdi de ne oldu, uzatmada yine ezdik. En bitik halimizle onlardan fiziken güçlüyüz ki geniş kadroları bizden kötü değil, ikinci devre oynadıkları baskın oyunu oynayabilecek kalitede bir takım. Pozisyon vermek anormal değil.

Ben yine mesela Malatya-Antep maçlarında falan da takımın oyunu tutup fiziği idareli kullanmaya çalıştığını düşünüyorum, takımın oyununun bu yönü geliştirilmeye çalışılıyor diye baktım. Ama en iyi kaleci ve defans sende olmadığından pozisyon verdiğinde yiyeceğiz diye korkulur. Yedikten sonra dönüp tekrar kazanabiliyoruz, mental olarak güçlüyüz, asıl haslet bu, olacaksak şampiyon bundan olacağız.

@Basar,

Kaleci konusunu Ersin cok kotu anlaminda yazmadim. Bence Ersin Ugurcan, Altay ve Muslera'nin net gerisinde genel kalite olarak. Ama takim gomulunce ve baski yiyince bu makas daha da buyuk gozukuyor. Bunun farkinda olmak lazim. Ayni sekilde orta sahaya yakin oynayinca Welinton'un ligin en iyi stoperlerinden biri olmasi, ama gomulen takimda Alanya'da bile as oyuncu olamamasi gibi.
Ayni sey N'Sakala icin de gecerli. Acik alanda oynayinca atletizmiyle iyi gozukuyor, ama gomulunce abuk subuk pozisyon hatalari yapiyor, ornek Basaksehir lig maci.
Gomulmemek icin guzel bir neden daha.

Ama su soylediklerimi curutecek net bir veri var, kimse yazmamis hayret. Derbi maclarinda su ana kadar Sergen'le iki stratejiyle oynadik.

Birincisi topu rakibe birak, gomul ve skoru koru. Deplasmanda GS ve TS maclarinda bunu yaptik ve gayet iyi savunma yaptik. GS'den cok yemedik, fazla pozisyon da vermedik. Trabzon'dan da mac bittikten sonra yenen gol haric gol yemedik, pozisyon da vermedik. GS de, Sorloth olmamasina ragmen TS de ortalama Anadolu takimindan cok daha iyi hucum yapiyor. Bu takimlara karsi gomulebiliyorken neden Antep'e karsi yarim saat cikaramiyoruz maci? Konsantrasyon mu, yorgunluk mu, mental switch'i yapamamamiz mi? Baya garip.

@BJKJ4EVER

Hocam bence ilk devreki GS ve TS maçlarında ikisinin de iyice bitik haliyle oynadık, F.T. bir de bizden çekinip savunma takımı sürdü sahaya. Dünkü BS nin ikinci devreki oyununu bize oynayamadılar, ya da Antep ve Malatya kadar yırtıcı değillerdi, o günlük öyleydi diyelim.

Belki bu açıklar..

Ozzy-Ljajic-Mensah üçgenini takımın oyuncu tercihlerini de dikkate alarak incelemeliyiz.
4-1-4-1 oynuyoruz. Josef-Larin-x-Atiba-Ghezzal-Aboubakar ön tarafımız. Sola yakın oynayacak oyuncu tercihine göre diğer oyuncuların katkıları değişiyor.

Mensah kesinlikle 0-0 topçusu değil. Açık alan topçusu adam. Skor katkısı diğerlerine göre fazla ama 2 golü herkesin yanıltıcı bir maç olduğunu kabul ettiği Karagümrük maçında attı. Ayrıca takımda oyuncuların fiziksel olarak tükendiğine ilişkin tartışmalar hep onun tercih edildiği zamanda oldu. O varken oyun daha fazla Ghezzal tarafına yıkılıyor.

Ozzy'nin her zaman en büyük problemi topla çok oynamak istememesi. İşleyen bir takımın parçası olabilir. Tek pas, pres hepsini yapar ama sorumluluk almak, dribling yapmak onun iyi olduğu veya tercih ettiği unsurlar değil. Yani sıkışan oyunda bireysel yetenek ortaya koymaz. Zaten bunları da yapsa hala bizde oynuyor olmazdı. Hatta Arsenal bize vermezdi.

Ljajic eski formunda değil ama oyun içindeki varlığı herkesi etkiliyor. Çünkü topla dribling yapar, defanstan top alır, çalım atar. Ljajic varken öncelikle sol tarafı kullanabiliyoruz, Ghezzal daha fazla geziniyor ve boş kalıyor, sol bekle yaptığı alışveriş sayesinde Larin'i daha rahat içeri atabiliyoruz, Rosier ve Josef'e daha az iş düşüyor. Oyundaki rolünü de kabul etmiş gibi duruyor. Geldiğinden beri lider modunda oynayan birisini asker yaptık. Bunun hazım ve kabullenme sürecini de göz önüne almak gerekli.
----------------------------------

Larin konusundaki eleştirilere de katılmıyorum. Takım 2-0dan sonra maçı bıraktı. Larin bu sürecin içine düştü. Arkandaki 4lü oyunu bırakmışken ne olması bekleniyor bilmiyorum. Zaten Nkodou hariç komple orta 4lü değiştikten sonra oyuna girmeye başladı.

@ BJK4EVER

Bence Ersin Altay'ın gerisinde değil hocam. Altay'ın son maçta yediği ilk goldeki çıkışını Ersin yapmaz. Adam 2 stoper varken topu yumruklamaya çıktı, Serdar'da kendi kalesine gol attı. Maç içi golle sonuçlanmayan değişik aksiyonları var Altay'ın. Ama gelen topları artistik çıkarıyor. Buradan puan topluyor.