.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

12 Şubat 2021 Cuma

SL 25 Gençlerbirliği - Beşiktaş



Tarih: 15 Şubat 2021 Pazartesi 16.00

Stadyum: Eryaman Stadı

Hakem Hakkında Bilgi: Yaşar Kemal Uğurlu

Eksik Oyuncular: Rıdvan Yılmaz, Gökhan Töre, Francisco Montero / Diego Angelo, Salih Dursun

Cezalı Oyuncular:  Fabrice N'sakala, Domagoj Vida / Piris De Motta

Not :  Sakatlık ve Cezalı Bilgileri Transfermarkt'tan alınmaktadır. 

146 Yorum:

Gençlerbirliği'nin evinde sağlam bir takıma karşı aldığı son galibiyet Alanyaspor'a karşıydı. O maçta da Berat Özdemir iyi iş çıkarmıştı. Berat Trabzon'a gitti. Diğer ön libero Piris Motta cezalı. Diego Angelo şüpheli görünüyor. Savunmada zaafları olduğu açık. Gençler taraftarı kulüp yönetimine tepkiliydi. Şu an durum ne bilmiyorum.
Takımın başında Mehmet Altıparmak var. Kariyeri boyunca daha çok alt lig takımlarını çalıştırmış.
Geçen hafta Konyaspor'a karşı takımın başında ilk maçına çıktı ve maç 0-0 bitti. Gençler kalecisi Nordfeldt maçın adamı seçildi.
Ligin Denizlispor'la birlikte en çok gol yiyen takımı.
En formda oyuncuları sağ kanatta oynayan Candeias. Rıdvan ve Nsakala'nın yokluğu o bölgede sorun çıkarabilir.
Geçen haftayı bay geçtikleri için maça çok arzulu ve istekli başlayacaklardır. Maça kontrollü başlamanın yararımıza olacağını düşünüyorum. Sabırla oynarsak Gençler mutlaka çözülebilecek bir takım.
Antalyaspor gibi deneyimli stoperler ve defansif meziyetli oyuncuları yok. Hava toplarında ligin sonundalar.
Savunmada hata yapmadan sabırlı ve sakin bir oyunla galibiyetin geleceğini düşünüyorum.

Emrah D dedi ki...

hakem olarak ilhan cavcavı hortlatıp onu atasalarmış?

Muazzam bir sakat cezalı listesi ya. Tam bir Beşiktaş tarifi resmen:

2 stoper, 2 sol bek yok.

Mustafa Kaplan olsa temiz 5-0'lık maç derdim ama Mustafa Altıparmak hedef maçları iyi planlayan bir hoca ve 15 gündür bu maça hazırlanıyorlar. Karlı bir Ankara öğleninde, Yaşar Kemal Uğursuz'u da ekleyince 1-0 olsun bizim olsun maçına döndü gibi görünüyor.

Murat dedi ki...

Dün akşam maçta Töre'yi kenarda görmedik mi? Bir Töre gördüm sanki? Neden eksik listesinde?

fidddas dedi ki...

Bay haftasından önce puan kaybedip kaosa sürüklenmek için bütün şartlar oluşmuş:)
- sakatlar
- cezalılar
- hakem
- td değiştirmiş alt sıra takımı
- soğuk bir ankara akşamı
Tam bize göre bir maç bence. Güzel :)
1-0 alırız.

Pheaglix dedi ki...

@fidddas

birebir aynısının pesimist versiyonunu yazacaktım ben de :)

hatta söylediklerine rakip dinlemişler bizim üç buçuk gün önce 120 dakikalık kupa maçı oynamamız da ekleyebiliriz.

ben puan kaybı ihtimalimizi hiç düşük görmüyorum. hala çıkıp hakem ataması hakkında konuşan tek yönetici yok. hadi önceden "odadaki fil" haline gelseler de komplo teorilerimiz hariç elimizde bir şey yoktu . bu sefer mhk maça aynı şehrin hakemini atayıp en iyimser yaklaşımla iş bilmezlik yapmışken konuşma fırsatını kaçırmamak lazım. pazartesi akşamı kırmızı görüp penaltısı verilmemiş halde içinde "uğursuz" esprisi geçen twitter paylaşımı yapmanın kimseye faydası olmaz.

fidddas dedi ki...

bence bu saatten sonra hakemin değişmesi dezavantaj olabilir.
Hakem sicili tutan biri değilim, ama bu durumun baskısı farklı sonuçlar verebilir.

BJK4EVER dedi ki...

Oyle bir noktaya geldi ki, her turlu sikinti zaten. Hakem degismese vur ensesine al lokmasini pozisyonuna gelecegiz, ustumuzden gececekler. Belki bu mac degil ama ileri zamandaki maclar icin soyluyorum.

Hakem degisirse de kamuoyundaki Besiktas korunuyor algisini yikmak icin mac yonetilecek bu sefer de.

Genclerbirligi macindan korkmuyorum acikcasi, ama uzun vadede sikinti olmaz insallah.

can dedi ki...

Bence şu noktada yapılabilecek yegane akıllıca iş yönetimin hakemi değiştirin talebi olmaksızın sert bir açıklama yapması ve Sergen’in futbolculara hakemi kart konusunda aşırı dikkatli bir şekilde baskı altına almalar yönünde telkinde bulunması.

Zaitsev dedi ki...

Maçın hakemi sıkıntılı ama ne yapacağı konusunda net bir hakem. Sert oyuna, yerde yatmaya izin verecek, cart diye kart çıkaracak. Bir de genelde temaslı oyuna izin verir. Kendini yere bırakanlar genelde bu hakemden faul alamaz, kontra yerler. Bazı hakemler gibi fal açmamıza gerek yok.

Her zamanki gevşek oyunumuzu oynarsak Gençlere yarar bu. Hakemin yaptıklarına takılmadan 10-15 dakikada golü bulmalıyız.

can dedi ki...

Som agizlilik yapmayayim ama stoperde oynarsa josef'in krimizi gorme ihtimalinden korkuyorum. Feci bir senaryo olur hem bu hem sonraki mac(lar) icin.

sadrazam dedi ki...

Atiba stoper, Necip sol bek çıkacak muhtemelen. Aslında azıcık pozisyon bilgisi ve oyun zekası olsaydı, N'Koudou sol bek için istenilen tempoyu sağlardı.
Beni asıl düşündüren Larin ve Abuş un formsuz oluşu. Muhtemel her ikisi de bay haftasından sonra daha iyi dönecekler. Ancak sezon sonunda benzer bir problem yaşamamak lazım. Formsuzluk elbette ki beklenilen bir durum, ancak yakın pozisyondaki oyuncuların aynı anda düşüş yaşamaması için sürelerinin daha dikkatli hesaplanması gerekli.

turgay dedi ki...

Fener ve Trabzon rezil oyunlarla bu kadar puan toplaması gerçekten futbol mucizesi. Bakalım nerede patlayacak bu 2 takım. Bu kadar kötü ligde bu kadar pozisyona girip gol atamayan tek takım biziz. Skorerliğimizi geri kazanmalıyız çok acil

Hakikaten bu kadar kötü oyunla nasıl kazanıyor bunlar aklım almıyor. Ligin kalitesi yerlerde olduğu için sanırım. Çoğu oyuncu o kadar yetersiz ki vasat üstü kaleciler sürekli maçın adamı oluyor.

Neyse biz kendi maçımıza dönelim. Wellington veya Larin'den gol bekliyorum bu maç. Gençler hava toplarında iyi değil. Larin, kenar ortaları ve duran toplarda mümkün olduğu kadar Arda yerine Zargo Toure ile eşleşmeli. Hava toplarında çok zayıf kalan bir stoper. Arda bu konuda çok daha iyi. Son 3 maçta Arda 16, Zargo Toure 3 hava topunu karşılamış.

Sergen hocam duy beni. Sal Larin'i Toure'nin üzerine.

Ayrıca nesine.com'a göre Arda'da şüpheli görünüyor, oynamayabilir. Beşiktaş hava kuvvetleri bildirdi.

Pheaglix dedi ki...

trabzon icin bir sey diyemem ama fener'in bu kadar puan toplamasi futbol mucizesi degil. hakemler ve var'dan bu kadar sikayet eden fb'nin sezon basindan beri aldigi destegi biz alsak simdi acik ara liderdik. en basitinden gecen hafta ne idugu belirsiz pozisyon icin var'a salladilar, bu hafta golden once net faul yapmalarina ragmen var pozisyona dokunmadi. ama sorsan mhk tff hepsi onlara karsi.

BJK4EVER dedi ki...

Niye sasiriyorsunuz anlamadim. Ligimiz belli zaten. Hadi rakibin transfer dedikodularini, sakatliktan donecek oyunculari vs bilmiyorsunuz, gecmisten de mi ders almadiniz? Lig sonuna kadar GS ve FB derbiler haric en fazla 1, bilemedin 2 macta puan kaybeder. Biz ne yapacagiz ona bakmak lazim.

Atiba stoper oynamaz insallah. Necip stoperde oynadi ve siritmadi. Eger bir bolge bozulacaksa bence merkez'den ziyade bekler bozulsun daha iyi.
Stoperde Necip-Welinton, solbekte de Bilal daha iyi olur sanki. Bilal zaten oynarken geldi,k mac eksikligi olmamasi lazim.
Atiba gecmiste hem solbek hem sagbekte oynadi, ama o kadar agirlasti ki, bek bolgesini zor kaldirir sanki.
Bana en mantiklisi Bilal-Necip-Welinton-Rosier yapmak gibi geliyor....

Huzeyfe dedi ki...

Diagne tam yerini bulmuş. Küme düşecek pl takımı forveti.
Sam Allardyce sadece Türkiye ligini izliyor forvet almak için heralde. Cenk, Diagne filan.

Kasımpaşa'nın net penaltısı atlandı. Böyle şaibeli lig olmaz olsun.

BJK4EVER dedi ki...

A Spor'u acin da Serdar Saridag denen tatli su Besiktas'lilarindan biri olan adam bakalim penalti icin agzini acacak mi? Aksam da Candas Tolga'yi izleyin nasil kiviracak.
Sesimizi cikartmadigimiz icin hakkimiz yeniyor surekli. Yonetimimiz zaten agzini acmayacak, oraya girmiyorum bile.

Ümit Öztürk bile hala ligde maç alıyor. Bu adamlar ahtapot gibi her yanı sarmış. Var falan hikaye. Bu ligi sıfır beklentiyle gırgırına izliceksin.

dominic molise dedi ki...

biz bu kadar etkileniyorsak futbolcularin eksi derecelerde ankara'da sahaya cikma motivasyonlari kim bilir nasil etkileniyor? besiktas'in maalesef rakibi trabzonspor gibi duruyor su an. bu iki lobi bizi ortada tost eder.

BJK4EVER dedi ki...

Hakkimizi yedirtmemek icin isini yapmasi gereken ilk grup Besiktas yonetimi ve Besiktas'li gazeteciler. A Spor'un mac sonu programini izledim. Program oyle bir basladi ki, L.Tuzemen bunagi sanki CL finalinde Bayern'i yenmisler gibi konusuyor. Halbuki ilk 15 dakika haric top oynamadilar, ama oyle bir anlatiyor ki, sanirsin 90 dakika Bayern'i ezdiler. Tabii maksat GS'yi ovmek degil, maksat sonra ortaya cikti haliyle. Penalti pozisyonunda penalti ama GS yine de maci hak etti'ye lafi getirmekti, ki getirdi de. Hatta F. Capa skor 1-1 iken kendi takiminin lehine dunyanin en iyi penaltisinin verilmemesini elestirdi diye linc etti. Tabii kabzimal denen herif de penalti degil dedi, onun ne tur bir yaratik oldugunu herkes zaten biliyor. Bu mac FB veya GS maci olsaydi agzindan kopukler saca saca Anadolu takimlarini eziyorlar, oyundan bana ne hakem oyuna karisamaz hak yiyemez vs diye 120 dakika kafa utulerdi. Konu sevgili GS'si ve Fatih hocasinin takimi olunca suspus oldu.

Ama asil sikinti su; orada sus cicek gibi oturan S. Saridag agzini bile acmadi. Siz saka mi yapiyorsunuz basbaya Kasimpasa'nin 3 puani calindi diyemedi. A. Gultiken de kivirdi yarim agizla konustu. Aksama Kontra'yi seyredin; Serdar Ali Celikleri duzeni bildigi icin, camia'sini korudugu icin catir catir konusacak algi yaratacak. Ugur Karakullukcu GS'li oldugu icin kiviracak, Candas Tolga denen arkadas da kiviracak. Bunlarin hepsi tatli su Besiktas'lisi.

Camia'sini korumaz, aman basim belaya girmesin tadinda konusurlar. FB'nin tonla kalemsoru var, GS'nin lobisi belli, ama bizde yok. Okan Koc ve Turgay Demir'e yapilanlari biliyoruz. Bu kisileri desifre etmek Besiktas yonetiminin isi.

Yapacagin sey basit; Ali Gultiken, Serdar Saridag gibi adamlari tesislere sokmayacaksin, kus ucurtmayacaksin bunlara. TRT Spor, A Spor bir daha tesislere girmeyecek, basin aciklamalarini bile yayinlayamayacak. Bunu yapacaksin. Haberi zaten haber1903, ortacizgi gibi yerlerden aliyor taraftar. Kendi youtube kanalimiz var. Bize ne A Spor'dan? Hakliligini tartisiriz, ama Ali Koc'un ve FB'nin yayinci kurulus konusundaki tutumu cok guzel bence. Camia'sinin hakkini, gerekirse yayinci kurulusu karsisina alarak koruyor. Yonetim dedigin budur arkadas. Bizimkiler 1-2 capulcu gazeteciye bile agzini acmaya korkuyor.

sadrazam dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Huzeyfe dedi ki...

Oğuzhan candır. Futboldan anlamayan iyi gün taraftarı eşek gibidir, ne anlasın hoşaftan.

Huzeyfe dedi ki...

Rotasyonu beceremeyen hocası 2938 maç oturtup çat diye 90 dakika oynattığı için sakatlanmış olabilir mi? Gitti aynısını derbiden önce de yaptı, kupa maçında 90 dakika oynattı arkasından derbiye ilk 11 çıkardı. Ondan önce de 15 dk’dan fazla oynamıyordu. Adam sakatlanır tabi 4 senedir futbol düşmanı hocaların elinde mobbinge maruz. Gitse de kurtulsa bu taraftar topluluğundan. Ben olsam dönmezdim Hollanda’dan. Oradan istediğin Avrupa takımına gidersin, ne uğraşıyorsun burada.

Pheaglix dedi ki...

@bjk4ever

kelimesi kelimesine katiliyorum. tamamen "vur ensesine al ekmegini" muamelesi goruyoruz ve ses cikaran yok.

ne yonetim ne de romantik taraftarlar sunlari idrak edemiyorlar:

1) hakem hatasinin bizim aleyhimize veya rakiplerimizin lehine yapilmasi arasinda bir fark yok. iki durumda da rakiplerin sana karsi +3 puanlik avantaj sagliyor. yani hata sana karsi yapilinca konusmak ama rakiplerine yapilinca susmak hem tutarsizlik, hem de kerizlik.

2) besiktas'in "hakemi de yenmek" diye bir misyonu yok, olmamali.

3) hakemler hakkinda konusmak, hatta mac oncesinde hakemi baski altina almak cok oyunculu bir mahkumlarin ikilemi oyunu gibi. eger herkes isbirligi yapip konusmazsa sosyal optimumu elde edersin. ama kimse konusmazken sadece bir takim konusunca konusan takim ciddi avantaj sagliyor. rakiplerinin konusacagini biliyorsan (ki konusuyorlar) senin en iyi stratejin susmak degil konusmak.

yapmamiz gereken sey yanli yorumu nerede gorursek aninda boykota varacak onlemler almak. fener beinsports'a posta koyabiliyorsa bizim de en azindan aspor'a posta koyabilmemiz gerekiyor ama onun yerine "agzimizin tadi bozulmasin ali riza bey" tadinda takiliyoruz.

sadrazam dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
yilmaz dedi ki...

GS maçında Kasımpaşa'ya verilmeyen penaltı, bizim maçta Antalya'lı oyuncuya verilen kırmızı kartla aynı statüde benim gözümde. İnfial yaratacak bir pozisyon değil. Kaldı ki maçın 54. dakikasında oldu. Maçın sonucuna tesir edecek bir dakika değil. Bence Ali Koç ve Kasımpaşa'daki "arkadaşları" olayı biraz köpürttüler. GS'nin son dakika penaltısı verilmeseydi/olmasaydı büyümeyecekti mevzu bu kadar da. Fener ile GS'nin yarışta olması bize avantaj. Bunların ikisinin de medya gücü, lobisi bizimkinden daha güçlü. Bunlar birbirlerini yerken, zaten oynadığımız oyunla hakettiğimiz şampiyonluğu alabiliriz. Yeter ki raydan çıkmayalım.

Huzeyfe dedi ki...

@sadrazam

80lerin sonundan beri Beşiktaşlıyım. İyi günümüz azdır 30 senedir.
Oğuzhan Beşiktaş’ın son 10 yıldır başına gelmiş en iyi şey. Ama senin gibiler guvarejma talişka diye yırtınıp Oğuzhan ıslıkladığı için sürünüyoruz yıllardır. İki tane şampiyonluk var son 10 yılda. İkisi de Oğuzhan’la olmuş. Yetmez mi? Başarısız olmuş hocaları veya başarısız oldukları seneleri mi kıstas alalım? Çok biliyorlardıysa şampiyon yapsalardı!

Ayrıca bak bakalım Necip’in sakatlık geçmişine. Düzenli oynamayan oyuncu sakatlanır. Adam zaten en fit zamanında 70 dakikalık oyuncuydu. Hoca dediğin azıcık araştırır. Boş zamanında futbolla ilgilenmeyen adamlara reis çekiyorsunuz medyaya ayar veriyor diye. Rezil olunca da gelip bana küfrediyorsunuz.

Murat dedi ki...

Ankara'daki hava/stad/kar durumu nasıl acaba?

baris dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

Oğuzhan falan boş iş. Beşiktaş'ı şampiyon yapacak mental ve fiziki kuvvet yok onda.
Bu takımı ancak Josef ve Rosier şampiyon yapar. Hem kafaları sahada hem vücutları. Atiba reyiz de gücü elverdikçe karınca gibi çalışacaktır. Ghezzal ligdeki Konya maçındaki isteğini her maça taşırsa işler kolaylaşır.
Larin bulduğu pozisyonları gol yapmalı, Aboubakar derbilerde takımı sırtlamalı.
Cenk ve Gökhan Töre'de bu çocuklara katkı vermeli.

Emre Toraman dedi ki...

Bu maçta sol tarafımızın hücum işlevsizliği Gençlerbirliği'nin sağ tarafımızı ve merkezi kapatmasını kolaylaştıracak gibi geliyor.

Ghezzal'i merkeze, Nkoudou'yu sola atmak için doğru bir maç olabilir. Bu tarz bir formasyon maç içinde Nkoudou sağda Ghezzal solda 4-4-2'ye de dönüşebilir.

Bana kalsa illa 4-3-3 türevi oynayacaksak sol bekte Hasic'le çıkardım ama sezon başında "PAOK-sağ bek Lens" yaşanmışken ve Gençlerbirliği'nin en etkili silahı da sağ açık Candeias'ken kesinlikle iddialı değilim bu düşüncede.

Temenni/tahmin karışık 11'im:
Ersin
Rosier-Welinton-Necip-Atiba
Mensah-Josef-Ghezzal
Larin-Aboubakar-Nkoudou

Umarım Dorukhan'la başlamak gibi bir çaresizliğe düşmeyiz. Sözleşme imzalamıyorken hala kadro dışı bırakılmıyor oluşuna katlanmak zor.

BJK4EVER dedi ki...

Bu sefer de sakatlandi diye suclu oldu, komedi vallahi.
Tek sakatlanan oyuncumuz da degil Oguzhan. Son 5-6 mac kac dakika oynadi? 15 dakika bile cok goruluyor. Bir Konya macinda oynadi, onda da tek basina gol atti resmen. Haftalardir oynamayip sonra 120 dakika oynayinca salter atmis. Sanki bilerek sakatlaniyor.

Mental olarak zayif diyecek kadar ne gordunuz merak ediyorum. Bu sene hangi macta oynasa vasat veya ustu oynadi teknik olarak, istah olarak da 1 mac icin istemedi, mucadele etmedi, konsantre degildi diyemezsin. Nispeten vasat oldugu Hatay, GS maclarinda bile istekliydi.

Oguzhan'a karsi oyle bir kin var ki, aciklayamiyor artik. En iyisi gitsin kendini kurtarsin bu taraftardan.

Bu arada hazir olmamasindan dolayi kufur yiyor ya, ben adim gibi eminim ki sakatlanmasa yine gol attigi ve iyi oynadigi bir mac sonrasinda yedek bekleyecekti, ve maci kurtarmasi gerekmedigi surece 15 dakika bile oynamayacakti bugun. Tipki son 4-5 mac oldugu gibi.

Neyse kısır döngüye girmeyelim.
Hulk Atletico Minerio'ya transfer olduğundan beri hiç maça çıkmamış. Kadroda da yok. Transfer olalı 17 gün olmuş ve şimdiden 3 maç kaçırmış. Takımı üç maçı da kazanamamış. Forumlardan baktım Minerio taraftarı sövüyor.
Almadığımız iyi olmuş gibi.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Kari falan gectim, yenelim/yenilelim fark etmez umarim sahada adaletli bir yönetim olur. Kupa maçını pas geçip izlemedim ama geçen pazar lig maçındaki verilmeyen penaltı çok tehlikeli bir noktaya doğru sinyal verdi.
Saha içinde kazandığımız oyunu saha dışındaki katakullilere yedirmeyiz umarım ve @yılmaz ın dediği gibi çekirdekleri alıp 2 “büyük” camianın birbirini yemesini izleriz.

Ersin, Dorukhan, Welinton, Necip, Rosier, Josef, Larin, Ljajic, Atiba, Ghezzal, Aboubakar.

Dorukhan takımı yakacak savruk hareketlere girişmez umarım.

Emre Toraman dedi ki...

Rakip Eskişehir'in durumu malum ama Kartal baya iyi maç çıkarmış görünüyor haftasonu. Umarım sezon sonuna kadar aynı performansla oynamaya devam eder ve gelecek sezon minimum 18-22 arası rotasyona dahil olacak şekilde döner.

https://twitter.com/analysischef/status/1361258196774645760

Armagan Kaymaz dedi ki...

@emre goldeki frikikten pası efsaneymiş.
Sol bekte görmek istemediğim biri var, bu maç rakip orayı iyi işleyecektir ama larin-atibayla kapatırız bir şekilde. Zargo denilen elemanın üstüne oynamak gerek, hoca zaten biliyordur.

BJK4EVER dedi ki...

Hohohohoho.
Kaan Kural'a dondum golden sonra.

Emre Toraman dedi ki...

Nihayet be Raso. Geçen Lyon'daki gollerini izlemiştim bizde niye bulamıyor diye merak edip, bu hepsinden güzeldi. Welinton yine ribaund konusunda müthiş başladı.

Emre Toraman dedi ki...

Atiba'nın önündeki o boşluk neydi öyle. Gençler'in aklı başına gelmeden 2'yi bulup Karagümrük maçı tarifesini açmak lazım. Görev sırası Ljajic'de.

Emre Toraman dedi ki...

Savunmada hem yerleşim, hem de bireysel oyuncu kalitesi olarak zayıflar ama hücumda hevesliler. 2'yi bulmalıydık/bulmalıyız, yoksa Stancu Welinton-Necip-Dorukhan anlaşmazlığına cezayı kesebilir.

BJK4EVER dedi ki...

Ilk 25 dakika ne kadar iyiyse son 15 dakika o kadar kotuydu. Bu tempoyu 90 dakika beklemek zaten insafsizlik olurdu, ama aktif dinlenmeye gecince bu kadar kirilgan olmamamiz lazim. Macin en net pozisyonunu kacirdi adamlar, atsalar 1-1 hadi bastan basla. Onun disinda;

- Wellinton kaldigi yerden devam ediyor, defansta saglam duruyor.
- Necip yine gorev adami etiketinin hakkini veriyor. Akmiyor, ama kokmuyor da.
- Atiba'yi bilmemkac mac sonra ilk defa begendim kendi standartlari icinde.
- Ljajic daha etkili olmali. Oyunun icinde, ama bitirici noktalarda daha etkili olmali. Asist-skor katkisi yuzunden ilk etapta sahada, onu gostermesi lazim.
- Aboubakar ve Larin ilk yarida bizi tasidi, ama ikinci yarida da bir o kadar kotuler. Ikisini toplasan zaten 1 forvet ediyor. Aboubakar bitiricilik konusunda kotu, hep kotu olmustur zaten. Hem teknik olarak yetersiz, hem topla fazla oynuyor, evelemeden gevelemeden tavana asacak oyuncu degil. Onun acigini Larin kapatiyordu, ama o da pozisyona giremeyince cekilmiyor, oyunda hic yok. Adamin oyunundan arka direk gollerini cikar, resmen hicbirsey kalmiyor geriye. Hucumda resmen 1.5 adam eksik oynuyoruz (yarim adami da Aboubakar'in oyun ici katkisina saydim).

Umarim N'Koudou ve Cenk'i almak icin fazla beklemeyiz. Ljajic boyle devam ederse Mensah-Ljajic degisikligi de muhtemel.

Takım yorgun mu yoksa çok çabuk rehavete mi kapılıyor anlamıyorum. Rakip ceza sahasına yaklaşınca oyunculara bir haller oluyor.
Kolay görünen maçı zehir etmezler umarım.

Armagan Kaymaz dedi ki...

60’ Larin,Ljajic ➡️, Nkoudou,Mensah⬅️
75’ Abu,Ghezzal➡️, Cenk,Hasic⬅️

30-45 arası gençler iyi bastırdı, hataydan beri kimse bu kadar zorlamamıştı, rıdvan-vida eksikliği arkada oyun kurmakta zorlatıyor bizi.
Necip dorukhan tarafı yerine welintonu daha sık denemeli.
Ljajic pas verdikten sonra refleks olarak içeri kaçıyor, bunu yapmadan ceza sahası önünde hareket etmesi lazım.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Bu arada yıl sonunda bir şekilde ghezzal rosier kanadını almamız lazım. Transfer transfer deniyor, herkesi mutlu edecek bir transfer serisi olur ama nasıl olur, onu yönetim düşünsün.

Larin değil de Aboubakar çıksa daha iyi olur gibi. O güçlü halinden eser yok. Yerine Nkodou veya Cenk alınıp Larin'i en öne atmalı. Çok daha diri görünüyor Abuş'tan.

Pheaglix dedi ki...

kar iyice hizlandi, umarim abou'nun kacirdigi golleri aramayiz.

Emre Toraman dedi ki...

Welinton-Necip, Necip-Dorukhan, Dorukhan-taç çizgisi. Bu aralıkların hepsi oyucuların oynama alışkanlıkları sebebiyle tehlikelere gebe. Rosier tarafı zaten son 4-5 maçtır defansif olarak sorun yaratıyor. 2'yi bulmak elzem. Değişiklikleri 55'de hazırlamaya başlamak lazım.

Pheaglix dedi ki...

ghezzal'in cikmasi sakatlik haric iyi oldu. kar bu kadar hizlanmamis olsa orta sahaya oguzhan hamlesi de iyi olabilirdi ama atiba-josef bu ortamda iyi. yalniz bu gidisle mac tamamlanamayabilir.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Ne,10 günlük bay haftasina kafa rahat girmek mi?
Emegi gecenlere tesekkürler!

Emre Toraman dedi ki...

Teşekkürler Tosun Paşa. Sen böyle devam et, istemezükçüler(biri ben oluyorum) utansın.

Pheaglix dedi ki...

eger su an potadaysak abou ve larin'in katkisi cok buyuk. eger ligin sonuna kadar burada goturemezsek de abou ve larin'in formsuzluklari yuzunden olacak. yine tonla gol kacirdik. bu kadar gol kacirip uzun donemde yarismaci olmak cok zor. umarim bay haftasi ikisine de (ozellikle abou'ya) yarar. cenk transferini elestirdim ama abou ve larin boyle giderse faydali olacak.

Şu maç bir daha gösterdi ki şampiyonluk için kazanılması gereken oyuncular Llajic ve Gökhan Töre. Llajic bugün çok istekliydi, sorumluluk alarak oynadı.
Töre zaten gününde olursa acayip işler yapan bir adam. Sakatlık musallat olmazsa epey katkı verecektir.
Cenk'te son vuruşlarından bir şey kaybetmemiş. Atılacak pozisyon buldu mu atıyor.

turgay dedi ki...

2 tane temiz vuruş maçı getirdi. abou ve larin'in yapamadığını yaptı cenk. ancak abou ve larin'in yapıp cenk'in de yapamadığı ön alan baskısı var. cenk girdikten sonra da stoperler orta sahaya kadar geldi. hala o konuda eksik cenk. ancak bitiricilik konusunda çok elit seviyede.

josef'e ayrı bir paragraf açmak istiyorum. adam muhteşem. ligin en dominant oyuncusu. hiç kimsede olmayan bir oyuncu. herşeyi yapıyor heryerde bir anda bitiyor. inanılmaz transfer inanılmaz

Huzeyfe dedi ki...

Oyuncu değişiklikleri doğru zamanda geldi. Tam oyun gitgele dönüyordu, yeniden kontrolü aldık.

Cenk aynı Cenk demiştim. Tam bir yedek forvet. Çok önemli rol oyuncusu.

Josef inanılmaz bir oyuncu. Ben sahada bu kadar şuurlu oyuncu görmedim. Stoperlerin arasına girdi savunma yaptı, Dorukhanın bıraktığı boşlukları kapattı, önde Atiba’nın yapamadığı baskıyı yaptı, asist yaptı. Umarım sezon sonuna kadar sakatlanmaz, ceza almaz.

Çok önemli iki galibiyet aldık ve krizden çıktık. Bundan sonra düzlükte vites yükseltmemiz gerek.

Emre Toraman dedi ki...

Oyuncu değişikliklerini ben de çok beğendim bugün. Sadece Larin-Töre değişikliği 5 dakika daha erken olabilirdi sanki. Bir de Cenk kenara, Larin ileri daha iyi olabilir miydi diye düşündüm.

Ayrıca bu defans hattıyla rakip Gençlerbirliği bile olsa gol yememek büyük başarıydı gerçekten. Değerli bir clean sheet oldu.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Gencler 1 isabetli 4 engellenmis toplam 5 sutla maci tamamladi.
Isabetli sut öncesi bence welintona faul vardi ve ersin iyi bir kurtaris yapti.
Ofsayt tartismalari icin söyle bir bilgi var Tff kural kitabi . Bu mantiga göre olmamali, bence de Töre Zargo denilen elemanla aktif ikili mücadeleye girmiyor cünkü önden gidiyor ve asil Cenki takipte. Sonucta tosun pasa hos geldi sefa getirdi.

Whoscored'a göre Josef yine maçın adamı olmuş. Adeta üç kişilik oynuyor çılgın herif.
İkinci yarıya kötü başlamıştık ama Trabzon ve Antalya'da çok formda takımlardı. İki maçta da rakiplerden iyi oynadığımızı ve en az 4 puanı hak ettiğimizi düşünüyorum. Fikstür biraz hafifleyince galibiyetler geldi.
Şimdi 11 gün dinlenip yeni bir seriye başlama zamanı. Eğer Anadolu takımlarına basit puanlar kaybetmezsek derbilerdeki performansımız şampiyonu belirleyecektir. Sergen ve Josef bu anlamda büyük umut veriyor.

Armagan Kaymaz dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Armagan Kaymaz dedi ki...

Link hatali olmuş şöyle vereyim: https://eksisozluk.com/img/19dtm3ca

Emre Toraman dedi ki...

Cenk Tosun'la ilgili ters köşe olmayı çok istediğim bir nokta var bu arada. Takımın arkadaşlık ortamının merkezinde Afrikalı/Afrika kökenli Fransızca konuşan oyuncuların olduğunu ve takımın geri kalanının bu gruba entegre olduğunu düşünüyorum. Cenk'e sıcak bakmamamın en önemli sebebi de bu yapıya entegre olmak yerine lider olmayı bekleyeceğini düşünmemdi. Bu ihtimal bence hala var fakat bir ihtimal daha var. Cenk'in; Oğuzhan, Töre, Necip ve Dorukhan grubunu yukarı çekmesi. Bu 2 grubun aynı anda ve kooperatif şekilde güçlü kalabilmesi elimizi çok güçlendirir. Aboubakar ve Cenk'in gol yolları dışında bu konuda da önemli bir liderlik görevi var bence.

Huzeyfe dedi ki...

Bu arada golden sonra Ghezzal’ın direk Sergen’e koşması, Sergen’in de gole sevincini düşününce sanki hafta içine ‘oğlum sen niye hiç şut çekmiyorsun’ diyaloğu geçmiş gibi geldi bana.

Ki zaten şut çekemiyor adam. Uzak direğin içine orta yapması lazım.

Sergen yine maçtan sonra verdi coşkuyu. Tek başına mücadele ediyor renkli lobisiyle. Takımdaki ölüleri de diriltti mi Mesih baba diyecekler. Arkandayız hocam.

BJK4EVER dedi ki...

Fiksturumuz baya iyi aslinda. Soyle bakiyorum da, zorlu diyebilecegin FB, Alanya, Hatay, Karagumruk maclari iceride. Ki Hatay ve Karagumruk aslinda o kadar ust duzey takim degiller, iyi organizasyona sahip 1-2 kaliteli futbolcusu olan vasat takimlar.
Deplasmanda da Basaksehir maci var, ki ne kadar deplasman oldugu tartisilir. Ve Sivas var. Ki hem Sivas hem Basaksehir gecen seneden cok cok uzaklar, kesinlikle yenilmeyecek takim degiller. Ki Sivas o maca kadar muhtemelen orta siralari garantileyip ununu elegini asacak. Galatasaray ve Sumudica o zamana kadar damgasini vurursa Rize deplasmani zor olabilir, ama onun disinda gercekten zor macimiz yok.
Basaksehir'e kadar 3'te 3 yapip Basaksehir'i de gecersek FB maci sampiyonlugu sokup alma maci olabilir. O sekilde bir seri yapabilirsek zaten FB macindan sonra GS macina kadar 8'de 7 gayet yuksek ihtimal.Fenerbahce'nin Konya ve Trabzon maclarinda puan kaybi ihtimali yuksek bence.

https://mobile.twitter.com/thesunfootball/status/1361397551363153925?s=21

Yine meşhur olmuşuz. Şu yan hakem hırsla bayrak kaldıracak ne gördü acaba?

Zaitsev dedi ki...

@ Ordabirköyfakanyok

Buna diğer yan hakem bayrak kaldırsa neyse. Bende tekrarda farkettim yere takıldığını. Boyutsal bir görme sorunu var herhalde :)

************
Maça gelirsek, maç başı işi erken bitirme iştahımız güzeldi. Golü erken bulduk, maçı bitirecek pozisyonlara da girdik ama sonra manasız bir şekilde takım durdu. Bu da rakibin gelmesini sağladı. Sol taraftan değil sağdan gelişen atakta pozisyon vermemiz ise işin ilginç tarafıydı.

Aboubakar pozisyona girdi ama kötüydü. Son 2-3 haftadır sahadaki duruşu pek parlak değil. Sorunu pek fiziksel gibi de durmuyor. Aboubakar ve Larin'den biri kötü oldu mu ön tarafta işler daha zor hale geliyor. Yerine Cenk girdi ama gol atıncaya kadar gezindi ortalarda. Yalancı preste kaldığı yerden devam :) Önde olmamız onun hesabına 2 gol, bize de net bir galibiyet yazdı.

En azından skoru bulduktan sonra forvetten devşirme kanat işinde vazgeçip 2 kanada dönmek daha iyi olacak gibi gözüküyor. Hücum için tek tarafa yığılmaktan kurtuluyoruz. Daha hareketli ve opsiyonlu oluyoruz.

Takımda çok kişi topu ayağına bekliyor. Ön tarafta Larin harici kimsenin önüne top atılmaması bunun göstergesi. Bir de Rosier'e atılıyor. Bu da statik oyuna sebep oluyor.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Biraz daha istatistik vermek istiyorum:
1. Maç Özelinde
+ Rakipte kalecileri Nordfeldt kullandığım uygulama olan sofascoreda en fazla puan alan oyuncu(7.0).
+ Bu maçta 6 kurtarış yapmış ama daha ilginci ligdeki maç başına en fazla kurtarışta 2. sırada(3.8, birinci 4.2 ile Gökhan Akkan-Rizespor).
+ Yine aynı uygulamaya göre takım ortalama puanımızın bu sezonki en fazla olduğu maç oldu(7.37, sezon ortalamamız 6.94 ile 4. ligde bu arada).
+ 4-1-4-1 demiş formasyona ve buna göre arka altılının tamamı 7.2 üstü puan almış, savunma tamamen geçer not almış.(Rıdvan-Vida-Montero-Nskala eksik olmasına rağmen)

2. Genel
+ Takım toplam 75 büyük şans yakalamış(1.sırada ligde, what a surprise) ve bunların 38’ini yani tam yarısını boşa harcamış(5.). (Mac basina 3 tane veya diğer deyişle 30 dk. 1 buyuk sans oluyor ve her mac 1-2 tane kaciyor ortalama.)
+ Kaçan 38 büyük şanstan en fazla paya sahip olanlar: Abu(11), Larin(9) ve Atiba? -Mensah(3er).
+ Lafi uzatmayayim daha, suprizi sona sakladim, mac basina kurtarista Ersin 1.8 ile lig sonuncusu. Bu ya Ersin kotu kaleci demek ya da kaleye sut gelmiyor demek. Toplam gelen sut sayisini veya kurtaris yuzdesini bilmiyoruz ama cevabi soylemeye gerek yok bence zaten. (kalesini 9 kere gole kapatip 1.liği Uğurcan ve Boffin ile paylaşıyo bu arada) :)

yilmaz dedi ki...

@Armağan sürpriz sonlu istatistik benim kaleci konusuna bakışımı biraz daha kuvvetlendiriyor.

Bence şampiyonluğa oynayan bir takımın kalecisi ön plana çıkıyorsa o işte bir terslik vardır. Ersin ligin sıradan kalecileri gibi, yememesi gereken golleri yemiyor, yan toplarda ortalama (bence büyük takım kalecisi için en önemli özellik bu), ayağı pek iyi değil (bu da dünyada bir kaç takım için önemli bir özellik), maç kurtarmıyor, çünkü o işe takımın geri kalanı bakıyor vs vs. Takımın ona sağladığı rahatlık sayesinde maç ritmi ve tecrübesi de kazanıyor. Bu şekilde olabileceğinin de üzerinde bir kaleci olabilir.

İstatistik değil ama komik bir gözlemimi paylaşayım, Karius'un kurtardığı maç sayısı, Ersin'den fazladır diye tahmin ediyorum. E çünkü Karius'un oynadığı Beşiktaş her maç 0.5 pozisyona girip atamıyordu. Kendisinin de Beşiktaş'ta yer aldığı süre içinde 7-8 tane ortalama/iyi maçı vardı. Hatta malmö'mü Genk mi içerideki bir maçta yenikken defalarca farkın açılmasını engelledi ama öndeki yetenek fakirleri atamadığı için yenilmiştik.

Senelerdir bıkkınlık getiren Muslera güzellemesi, ve bu güzellemeleri yapanların aynı zamanda GS'yi ve teknik direktörünü de övmesi hep kafamı karıştırırdı. Evet kaleci de takımın bir parçasıdır ama kalecinin bir sezonda benim standartıma göre 4-5 maçtan fazla maç kurtarması, ya da çok fazla maç kaybettirmesi takım adına bir soru işaretidir.

yilmaz dedi ki...

Ha tabi, kalemde Oblak'ı, Ederson'u, Allison'u görmek isterim orası ayrı. Bunlar bütçe işi.

Huzeyfe dedi ki...

@yılmaz

Genel olarak katılıyorum kaleci hakkında söylediklerine.
Muslera konusunda Hamzaoğlu şampiyonluğu çok ekstra. Onun haricinde büyük maç, derbi performansı farkettiriyor.

Ayrıca ikisi birden mümkün. Yani önde çoğalabilen risk alan takımın, geride kalecisi kritik kurtarış yapıyorsa hoca da kaleci de övülebilir.

Ben Ersin'in soğukkanlılığını beğeniyorum. Yaşına göre olgun bir hali var. Top kalemize yaklaştığında Ersin kaynaklı bir endişe yaşamıyorum en azından. Fabri'de de yaşamazdım bu endişeyi. Karius ve Tolga bunu çok yaşatırdı mesela.

Maçın en kötüsü olmadığı sürece en iyisi olmasına da gerek yok şimdilik.

Muslera işine de şu açıdan bakmalı. GS'yi genelde hakemler şampiyon yapar ama bunu dillendirmek zor olduğu için Muslera şampiyon yaptı denir. Aynı Muslera niyeyse Avrupa'dan tek galibiyet getiremez.

fidddas dedi ki...

nazar değmesin ama ersin uzun zamandır basit hata yapmıyor. yan top hatası minimumda(bu hafta muslera yine yan topa hatalı çıkıp gol yedi), gelen karşı karşıyaları genelde iyi karşılıyor.
uzaktan şut performansını hatırlamıyorum.

sezon başında galiba bir iki basit hatası vardı. ama daha bu çocuk 19-20 yaşında, bir anda kendini kalede buldu. mental olarak hazır duruyor. ben de kaleye top gelirken endişelenmiyorum, rakip iyi vurursa yer, efsane çıkarmaz ama sorun değil bu bence.

temel kalecilik özellikleri iyi ve performansı tahmin edilebilir bir oyuncu.
bence bize oldukça yeterli, yıl sonunda ersin ve rıdvanı kadroda tutabilirsek başarı olur.

fidddas dedi ki...

yukarıdan devamla dün podcasste tuğrul beşiktaşın bir büyüme modeli olması ve bunun akılcı yapılması gerektiğini, altyapı ya da ülke içinde genç oyuncu scoutinginin daha iyi olması gerektiğini söyledi özetle.
hazır boş hafta varken bunu geniş tartışmak iyi olur bence.

orada da yazmıştım, burada tekrar edeyim. hem diğer futbolcu pazarlarının tamamen parsellenmiş olması hem de son 2-3 yıldır yerli yetiştirme oyuncularının yüksek oranda verim vermesi sebebiyle fransa, italya ve ispanya baş altı takımlarının gözü bizim lige döndü.
artık 17-18 yaşında alt liglerde kendini gösteren oyuncular için sadece renklilerle(fatih terim ayartmaları) değil bu baş altı takımlarla da yarış vermek gerekiyor. o sebeple ülke pazarından oyuncu bulmak için daha uyanık olmak gerekiyor. iyi bir organizasyon gerekiyor.

ama daha kötüsü ligin seviyesi ve ortamı itibariyle 18-19 yaşındaki oyuncuları burada oynamaya ikna etmek zorlaşıyor. yukarıda yazdığım gibi rıdvan ve ersini haziranda nasıl elimizde tutacağız. büyük ihtimalle satmak durumunda kalacağız. zaten plansızlıktan zar zor çıkarıyoruz, onu tutmak için de sürekli maaş artışı yapamayız. bu gençlerin durumu.

bir de 24-25 yaşında kendini gösterenler var. bu adamlar biraz parladı mı, renklilerin maaş skalasına çıkmak zorunda kalıyoruz elde tutmak için. bu seferde durum 2018e dönmeye başlıyor. oğuzhanı tutmak için 2.2 milyon verdik. necipe 1.5 milyon verdik. oysa bizim en iyi zamanda maaş tavanımızın özel oyuncular hariç 2 milyonu geçmemesi gerekiyor.

mesele ghezzalin bonservisi bizde olsa, seneye şlde 4-5 asist yapsa onu hangi maaşla tutacağız ki. yerine hemen yenisini bulmak gerekiyor. ve bunu yaparken de sürdürülebilir şekilde yarışmak gerekiyor.

sürekli en üst ve en alt noktalarda pik yapmak yerine bunu sürdürülebilir nasıl yaparız? sadece altyapı ve genç oyuncu scouting ile bu olamaz bence. çünkü o oyuncuların mesela ghezzalin yerini doldurmak için zamana ihtiyacı var.

BJK4EVER dedi ki...

Bu baglamda benim olmazsa olmazlarim:

1 Maas butcesini CL'siz bir sezonun gelirlerine gore duzenleyip bundan taciz vermemek. Yani kisacasi Turk takimlarinin yaptigi gibi CL'ye girdiginde 'CL'de 2 mac kazandirsa parasi cikiyor yeaaaa' dusuncesiyle 3 yillik Falcao'nun gote girmemesi diyebiliriz. Core gelirlere gore maas butcesinin duzenlenip onun ustune cikilmamasi. Basari gelirse ve gelirler artarsa da bu borc odemeye yarar ve kulubun cash flow'unu rahatlatir. Eger illa ki Avrupa icin 1-2 iyi transfer yapmak isteniyorsa da tek yillik kontrat veya kiralik olarak yapilmasi ve bu sayinin 1, maksimum 2'de tutulmasi ve uzun vadeli borca girilmemesi. Bu sene aldigimiz oyuncularin cogu ucuz zaten, maas butcesi kismen dusmustur. Lens, Douglas, Mirin, belki Vida ve Ljajic gibi kontratlardan cikinca daha da rahatlayacagiz. Bu politikayi devam ettirmeliyiz.

2 Basarili oyunculari kontrat uzerinden asiri sekilde odullendirmemek. Mesela Ghezzal, Aboubakar, Rosier kalacaksa bile simdi aldiklari paranin biraz ustune kalmalilar ve hicbir sekilde taviz verilmemeli. Duygusal davranmayip tamamen profesyonel bakmaliyiz. Bu tur durumlarda genelde uzun vadeli kontrat ve yuksek maas takimlara giriyor maalesef, defalarca gorduk, tonlarca ornegi var. Mesela Dorukhan da bu klasmana giriyor. Maas skalasini belirleyip skala'nin disina hicbir sekilde cikilmamali. Ve feda doneminde yaptigimiz gibi belirlenen butceye gore 2-3 tane 'pahali' oyuncu bulunmali o kadar.

3 Ayni sekilde basarili ve ozellikle genc oyunculari da odullendirmeliyiz. Mesela Ersin ve Ridvan takim icinde belirli bir seviyeye geldi. Ersin seneye as kaleci olmasa bile iyi bir yedek olarak kalacak. Gidelim senelik 1 milyon euro verelim demiyorum, ama bu oyuncular asgari ucret karsiliginda da oynamamali artik. Hem onlarin mutlulugu icin, hem altyapidaki oyunculara ornek olmasi adina kontratlari makul sekilde iyilestirilip uzatilmali. Hatta bunu hemen yapmaliyiz, sezon sonu bile beklenmemeli bence.

4 Takimin 18 kisilik kemik ilk 11+kritik rotasyon disinda kalan oyunculari mumkun oldugunda yerli, max 25 yasinda, scout edilmis ve ucuza alinmis veya altyapidan cikmis nispeten dusuk maasli oyunculardan secmek lazim. Ornek profil Bilal Ceylan, Dorukhan Tokoz, Guven Yalcin, Ridvan Yilmaz. Bu takimin yedek sagbeki artik yabanci olmamali, Anadolu takimindan 3-4 milyon euro bonservisle alinmis overrated yerli de olmamali. Bilal Ceylan tam dogru profil. Bu sekilde oyunculari en azindan 25 kisilik kadroya katarsak ve ciddi sekilde sans verirsek hem yerli oyuncularin gozunde daha secilebilir bir kulup oluruz, hem maas butcesi duser, hem seneye gelecek yabanci sinirlamasina daha kolay adapte olabiliriz. Bu takimin yedek sagbeki, yedek kalecisi, 3. ve 4. santrforu, hatta 4. ve 5. stoperi mutlaka bu profilde olmali.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Bu konuda tek bir şeyden eminim, sürdürülebilirlik fazla transferle, fazla oyuncu sirkülasyonuyla olmaz. En azından türk takımları için bu böyle.

Optimizasyon icin formülleri cikaralim:
-Yeri doldurulması planlanmamış oyuncu sırf iyi para ediyor diye satılmamalı, ayak diretilmeli gerekirse. Marcelo ve belki Sosa satılmaları sonrası çok aradık onları ve yerlerini doldurulma maliyeti daha yüksek oldu.
-Bu anlamda 25 kişilik kadronun max. 12’unu değişmeli ve bu 10’unun en fazla 4-5 tanesi ilk 11’den olmalı.
-Ayrica bu 10‘unun en fazla 5 tanesi kiralik olmali ve oluyorsa mantikli ölcüde satın alma bedeniyle(övünc 25 mio€ talisca örnegi vermisti mesela)
-Yas dengesi gözetilmeli, ortalamayi 1 yil etkilyecek kadar sapmalara izin verilmemeli. Bir yıl 27.3 sonraki yıl 29.3 oluyorsa transferler yüzünden orası da sıkıntı.
-Altyapidan her yil en az 1 oyuncu 25‘e alinip kalıcı yer edinmeli: gectigimiz yillarda Atinc örnegi vardi Tugrul unutmus videoda, sonra gecen sene Ridvan, bu sene Ersin, seneye belki Kartal, sonra Serdar diye gidiyor
- Maas skalalari @foreverin belirttigi gibi önceden kararlaştırılmalı. Ilk 11 için, 11-18 ve 18-25 için şu kadar denmeli ve taviz verilmemeli birkaç istisna haricinde
-En önemli madde belki, bu üç grup maas ortalamaları bir anda zıplama yapmamalı kendi içlerinde. Atıyorum ilk 11 için ortalama 1,7 ayırmışsın ortalama bu bir sonraki yıl 2.3’e çıkıyorsa orada koca bir soru işareti olur. (Hocanın dediği gibi herkesin yeri dolar, kimininki zor dolar Ghezzal gibi ama yine de dolar ve ucuzu bulunur az çok kaliteden ödün verilerek. Yıl başında Elneny’i andı hoca, Josef geldi, artık adamın adını hatırlayan yok.) yani uç değerleri töpürlesek de önceki maddede, ortalamada da iyi planlamayla mantıklı bir artış grafiğinde gitmeli, oluyorsa hatta sabit kalmalı

Denkleme menajeri falan katmadım yoksa çok karmaşık olabilir.

Not: @fiddass hocam senin yorumla alakalı takıma aidiyet besleyen oyuncular ön planda tutulmalı bence yetenekle birlikte. Necip bu anlamda güzel bir örnek, kimi yıllarda 18’e bile giremedi, çoğu zaman 11-18 arası takıldı ama bağlılığından şüphe etmiyorum. bu yıl en iyi sezonunu geçiriyor artık ve önemli katkı sağladı parça olarak. Verdiğin maaşlar hatalı gözüküyor bu anlamda,ikisi de indirime gitmiş. Necip 500bin, oğuzhan 1.2 m alıyor yanlış görmediysem.

Geçtiğimiz yazdan gördük ki, basından takip ettiğm kadarıyla, Caner-Gökhan indirime gitmek istemedi ve yerleri hayli hayli doldu, hem de genç ikameleriyle. Dorukhan ise gelecek aday zaten bu konuda(kartal?). Vida,ljajic seneye bence maaşlarında indirime gitmeye ikna edilebilir başarı gelirse ve o giden başarısız örnekler gösterilirse. Ghezzal, Rosier konusunda karamsarım çünkü kiralıklar ve geldikleri takımları hayvan gibi oynuyor ve burada kalmak yerine orada yedek oturmayı tercih edebilirler.

zaten uefa top 30 kulüplerden talip olursa asimetrik güçten dolayı elde tutmak imkansıza yakın oluyor kendi oyuncun olsa bile. Ama burada kritik olay bonservisi bizde mi kiralık mı? Ne kadar bu tarz yüksek satış potansiyeli olan oyuncular arasında kiralık yerine as oyuncun ne kadar fazla finansal rahatlama şansın o kadar fazla. Gençler için tabii durum farklı, hepsi Avrupa’da iyi liglerde oynamak isteyecektir erkenden ama onlara zamanı gelince satılacaklarına dair söz verilerek 23’e ve hatta 24’e kadar kalmayı ikna edebiliriz diye umuyorum ve bu garanti üstünden uzun süreli kontratla onlara güven vermeliyiz.

fidddas dedi ki...

@armağan kaymaz
ben oyuncuların zorla tutulması gerektiğini düşünmüyorum. marceloyu biz zorla gönderdik gibi(en azından basına öyle yansıdı) ama sosayı tutmak imkansızdı. gideceğim diye tutturdu. o aşamada satacaksın oyuncuyu. benim zaten asıl takıldığım nokta sosa gibi giden oyuncuların yerini dolduramamak. bu adamlar gittiğinde yerleri dolmuyor. sürdürülebilirlik dediğim aslında oyuncu satmamak eğil yerini nasıl doldururuz konusunda işe için akıl katmak.

maaşlarda indirime gidildi haklısın. ama bizim oğuzhana 2.2 vermek yerine 150 milyon euro mk :) noktasına geldiğinde onunla vedalaşıp yerini doldurmamız gerek. maaş skalamızı sabit tutmalıyız. bu takım örnekse hep 40 milyon euro maaş bütçesine sahip olmalı. bu bütçe ile nasıl başarılı oluruz onu hesap etmeliyiz. gelire göre bütçe yerine sabit bütçe ile hareket etmeliyiz.

her oyuncu satılsın demiyorum, aidiyette önemli dediğin gibi ama yaratıcı oyuncular ve forvetler parlarsa onları tutmak çok zor. en azından onların yedeklerini veya onları sattığımızda 1 sezon idare edecek yetenekte olanları sabit tutmalıyız bence. josef 3.5 milyon istemiyorsa zaten satmayalım ama 2 milyona da takımda tutabilelim.

Mergan1903 dedi ki...

Maç ile ilgili düşüncelerim
Abubakar'ın neden Porto'da tutunamadığını anlamış olduk. Oyuncu gol kaçırabilir ancak Abubakar'da oynama isteği ve hırsı yok. Kendisine atılan hiçbir uzun topu alamadı. Atılan normal paslarda yaptığı kayıplar da cabası. Cenk ilk 11'e alınmalı ve Abubakar yedeğe çekilmeli.
3 gollü galibiyet gelince Atiba pek göze çarpmamış. Defansif olarak aksamasa da hücum etkinliklerinde çok zayıf. Oynadığı pozisyonda topla arası daha iyi eleman gerek. Sergen Yalçın'ın bu gibi maçlarda Atiba yerine Mensah veya Oğuzhan ile başlaması daha fazla gol pozisyonu ve gol bulmamızı sağlayacaktır.
Dorukhan'ın bile N'Sakala'dan iyi performans göstermesi tesadüf mü?. Bence Rıdvan'ın ilk yedeği Dorukhan olabilir. Sonuçta ayağı daha düzgün.

Zaitsev dedi ki...

Bir oyuncu için kulübe teklif geliyorsa %95 oyuncunun menajeri yeni takımıyla anlaşmıştır. Ben burada gitmek isteyen oyuncunun eğer değerinde bir teklif varsa zorla tutulmasının hata olduğunu düşünüyorum. Özellikle teklif Türk oyuncuya geldiyse hemen satılmalı. Teklif alan Türk oyuncunun satılmayınca dikiş tutturduğunu daha görmedim.

Sosa gitmek için kendini yırttı zamanında. Kampa geç geldi, idmanlara çıkmadı, annesine markette çikolata aldıramamış çocuk gibi takıldı.
Marcelo'ya da Lyon'dan teklif geldi. Bu liglerden gelen tekliflere vizyonu olan yabancı oyuncular pek kayıtsız kalmaz. Rusya'dan filan teklif gelseydi gitmezdi zaten.

********************
Takıma gelirsek;
Benim merak ettiğim bir 3lü var ama Sergen hoca bunu dener mi bilemem. Josef-Ljajic-Mensah gibi bir orta saha kurgusu nasıl olur acaba? Bazı maçlar denenebilir.

Aboubakar'ın yerine Cenk'i kullanmanın 0-0 oyununda pek fark yaratacağını düşünmüyorum. 2si de sırtı dönük oynama, 2li mücadele, top kaybı ve pres konularında zayıflar. Cenk'in ayağı daha iyi ama fiziği daha zayıf. Araya koşuları Cenk'in daha iyi ama topla Aboubakar daha etkili. Cenk'in yazın şampiyona hedefi de hem avantaj hem de dezavantaj. Kendini ispatlama moduna alırsa zararı fazla olur.

**************
Kaleciliğin çok parametresi var. Nerede duracağını bilen vasat stoper bile bir kalecinin performansını %50 yukarı çeker. Mesela Wellington sakarlıklarına rağmen bu konuda iyi bir stoper. Rakibini bozan, uzaktan şut çektirmeyen bir defansif orta saha işi daha da kolaylaştırır.
Arka 4lü ve Josef Ersin'in işini kolaylaştırıyor.

Ersin'in kurtarışı sayısı az ama bunların çoğu karşı karşıya pozisyonlar. Atılmadan, penaltı yaptırmadan bunları kurtarması büyük iş. Altay veya Uğurcan gibi de spekülatif planjonlar atmaya başlarsa A milli takım rotasyonuna da girer.

fidddas dedi ki...

Hem altyapı hem alt lig scouting konusunda en başarılı takım trabzon. Uğurcan sene sonunda gidince yerine oynayacak kaleci hazır. Bir yandan sürekli genç oyuncu alıyorlar alt liglerden. Daha çok verim alamadılar o aldıklarından, bazılarında da başarısız oldular ama deniyorlar.
Bu yıl giden kiralıklarımıza baktım çoğu yine şans bulamamış, sonra galatasarayın kiralıklarına baktım bizim oyunculara dakika olarak iki katı fatk atmışlar.
Bizimkilerden çok iyi değiller ama oynatma konusunda farklı birşey yaptıkları kesin.
Kerem kalafat giresuna oynama garantisi ile gitti ama maç sayısı üzerinden. Akıllı giresun da onu maç sonunda 1 dakika sokuyor oyuna ki maç sayısı dolsun. Ben olsam giresuna bi daha kiralık oyuncu vermem ve bundan sonraki kiralık kontratlarını dakika üzerinden yaparım.
Aslında bunun en iyi çözümü 2. Lig kırmızı gruptan bir istanbul takımı almak. Anlaşma falan değil direkt sahiplik, takımın adını da karakartallar koyarız:) Yoksa elin takımı senin oyuncunu geliştirmek için uğraşmıyor zaten.

beagle dedi ki...

@Zaitsev

Valla Ljajicten yararlanalim diyen biri olarak ben kendisinden vazgectim. Bjk kalitesinde olmayan Mensah bile sahada daha aktif, daha faydali.

2 ideal kadro olabilir
Ersin
Rosier Vida Montero Ridvan
Josef Atiba(Oguzhan)
Nkudu Ghezzal Larin
Abu(Cenk)

veya Abuyu tam serbest birakip
Ghezzal Abu Larin
Cenk

oynayabiliriz. Bam bam bam taktiği.

Armagan Kaymaz dedi ki...

@zaitsev abi zaten ayak direme dediğim silah zoruyla tutma değil. O yıl darbe kalkışması oldu zaten, o “ayrıntı”yı atlamışım, gitmek istemesi çok normal. Keza eyşam da öyle, neyse....

Ben dediğin taktiğe doğru evrileceğimizi düşümüyorum çünkü atiba bu maç temposunu kaldıramaz ve oraya kimi monte etmeli, nasıl olmalı deyince çözüm yüksek vites başlayıp 60 gibi atibayı almak olduğu görülüyor. Tek sıkıntı rakipler işin sıkıştığı haftalara girildiğinde bizim panzerimiz olan etkili kontralara iman powerla çıkmayı başarabilir, ki gençler bile o sinyali verdi bence. O nedenle erken gol bulmak ilerleyen haftalarda etken kriter olmaya başlayabilir bizim için.

Ersin konusunda her dediğine +1

@fidddas hocam bilmedigimden soruyorum:
1. 1461 üstünde trabzonun sahipligi var mi?
2. Uğurcan yerine gelecek kaleci kim?

Berat ve Bekasetas transferi scouting degil ama net transfer basarisi, kıskandım açıkçası. Bakasetas Visca2 gibi ligin sefiri modunda gezip belki ilerde sampiyon yapabilir trabzonu. Aek gibi takımdan gelmesi, paoktan gelen pelkas, gs de misirli eleman ligin kalitesini gösteriyor veya scouting başarısını .d
Bu arada mac basina süreden cok orada ne kadar isler yapmislar bunlar önemli.
Bizde kartal ve süre bulursa atakan ve 2 yıllığına alanyada olan sol bek yedek adayı ahmet gülay var.
Gsde yunus akgün,biraz da gökay güney var genclerden.
Fbde kiralik tayfada önemli olanlar zanka,rodrigues,allahyar gibi yabancilar zaten, kadro bolluğunda hükümsüzler.
Zaten bu isin ideali her yil 1 tane cikartmak olmali, o nedenl endişelenecek bir durum yok.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Bu arada maçla alakalı son not gençlerdeki Arda denen stoper: acayip bir potansiyel gördüm, belki de bizim elemanların kazmalığından parladı ama büyük takıma hatta yurtdışına gitmesine kesin gözüyle bakıyorum, daha 22 yaşında.

fidddas dedi ki...

@armagan kaymaz
1461 trabzon işi baya karışık onların. Sahipliği bilmiyorum ama pilot takım gibi kullanıyorlar. Gençlerbirliği hacettepe ilişkisi gibi pratikte. Trabzon bölgesel avantajını da kullanarak hinterlandaki bütün takımlatı pilot takım gibi kullanıyor yeri gelince.
Uğurcanın arkasına arda kardeşleri aldılar altınordudan ardanın arkasında da yine altyapıdan arda diye bi çocuk çıkardılar hatta 18 yaşında galatasaray maçına çıkmıştı o coçuk.
(Tesadüf bu ya bu üç isimde korona olmuş, şimdi altyapıdan 19 yaşında bi kaleci çıkacak başakşehir maçına)

fidddas dedi ki...

Arda değil erce kardeşler. Arda ercenin hakem olan abisiydi karışmış :)

beagle dedi ki...

@Fiddas
Halide Edip Adivar paso Bjk altyapi oyuncusu oynatiyordu. Al gelistir.

Emre Toraman dedi ki...

Gençleri yetiştirme ve A takıma hazırlama konusunda da problemler olduğuna katılmakla beraber bence oynatma konusundaki problemlerin yanında çok küçük kalıyor bu hazırlama problemi. O yüzden pilot takım veya kiralık anlaşmaların verimini artırmak vb. konuların çok değerli olduğunu düşünmüyorum açıkçası.

Bu konuda daha önce bir düşünce deneyi teklif etmiştim, tekrar edeyim. Süper Lig'deki tüm altyapı oyuncularını bir gecede Bundesliga'daki altyapı oyuncularıyla değiştirelim. 2 yıl sonra baktığımızda Türkiye'den giden oyuncuların Almanya'dan gelen oyunculara göre daha fazla süre aldığını görürüz bence.

Avrupa'daki örnekleri incelemek lazım, altyapısından çıktığı takımlarda oynayan oyuncuların ne kadarı kira/pilot takım görmüş, ne kadarı genç yaşta kendi takımında süre almaya başlamış. Ben büyük oranda son söylediğimi görürürüz diye düşünüyorum.

Devre arasında yabancı sayısının geçici olarak 16 yapılması saçmalığın daniskasıydı. Buna ön ayak olup 14 yabancıda kalmamız ise bizim açımızdan baya komedi oldu. Ben Süper Lig'de bütün kulüplere 22(kademeli olarak 20-18) kişilik kadro kısıtlaması gerektiğini düşünüyorum. Gerisi U21'le tamamlanmalı. Buna benzer bir çalışma yapılmıştı ama ilk 11'de U21 zorunluluğu garabeti kesinlikle kaldırılmalı o çalışmadan. Bu tarz bir kadro yapılanmasını Lig getirmiyorsa bile biz kulüp olarak uygulamalıyız. Faydasını göreceğimizden ben eminim.

Ayrıca 5 oyuncu değişikliğinin de 3 normal + 2 U21 şeklinde devam etmesi çok güzel olur bence. Hiç bir yerde duyduğumu hatırlamıyorum buna benzer bir öneriyi.

Bir de Necip konusu var. Bu sezon halihazırda Ersin ve Rıdvan olduğu için, başarıya yakın olduğumuz için, Sezar'ın hakkı Sezar'a kendisi de form bulduğu için çok gündeme gelmiyor. Ama bugüne kadar Necip'in stoper ve sağ bek oynadığı maçlarda Fatih, Alpay, Erdoğan, Kerem ve adını hatırlamadığım/bilmediğim niceleri oynasaydı bugüne kadar total kazanımımız daha az olur muydu sizce?

Bu arada yorumun başında biraz 2. plana attığım ama acaba dedirten bir gelişme oldu bu devre arasında. Slovakya'dan şu an son liglerinde son sırada bulunan Senica kulübüyle detaylarını ve geleceğini tam bilemediğimiz bir anlaşma yaptık. Sevindirmesinin sebebi geçen seneden bir CIES raporu(https://football-observatory.com/IMG/sites/b5wp/2019/wp294/en/). Slovakya seçiminin bu rapordaki istatistikle bir alakası var mı yoksa tesadüf mü bilemiyorum ama özellikle seçildiyse önemli bir vizyon işareti. Direkt bu anlaşmadan bir şey kazanılmasa bile doğru yolu görenler var demektir, umarım kolay vazgeçmezler.

Armagan Kaymaz dedi ki...

La masia kur veya istediğin kadar kural getir devamlı şampiyonluğa endeksli bir taraftar kitlesi ve genç oyuncu oynatma kültürü eksikliği nedeniyle bir yere varamazsın zaten. Devrimi ilk zihinlerde yapmamız gerek. Gençlere çok daha toleranslı olmamız, 2-3 maç kötü oynasa bile hemen üstünü çizmememiz gerek. Tabii oyuncunun sırıtmamasına yol açacak bir sistemin olması lazım ön koşul olarak, yoksa ister istemez yaptığı hatalar çok göze batar ve ters teper, o yüzden 3 puandan önce iyi oyun.
Sergen hoca, tüm her şeyi geçtim sırf bu 2 veleti takıma kazandırdığı için çok büyük tebriği hak ediyor.
(Bu arada Kerem’i saymamışım bizim gençleri yazarken 🤦🏻‍♂️)

turgay dedi ki...

altyapıdan oyuncu çıkarma kulüp felsefesi olmalı. gelen her başkan her antrenör bunu yapmalı. bizde en iyi jenerasyonları hep kaybolmaya mahkum ettik. her gelen adam farklı baktığı müddetçe bu maliyetler artar. bugun rıdvan ve ersin yerine dışarıdan adam alsanız minumum maliyeti 3 milyon euro. biz bu adamlara 1 milyon vermiyoruzdur. gelelim almos'a. boyd denen kazmalar oğlu kazmaya vakit ayıracağımıza almos'a vakit ayırsaydık şimdi macar 2.ligine adam göndermez kazmalar kazması boyda dünya para gömmezdik.

bakın bunlar çok basit örnekler. bence kartal-mensah örnekleri de verilebilir. bir adam atletico gördü diye hemen süperstar olarak bakmamak lazım. kartal ümraniyede neler yapıyor görüyorsunuz. bu kadar akılsız işler peşinde koşarsanız paranızda biter vizyonunuzda. geçen sene rıdvan için burada bile neler yazılmıştı hatırlıyorum. hatta altyapıyı kapatalım diyenler bile vardı. kolsuz karius'un bize soktuğu kazığı ersin'le çıkarıyoruz işte. çocuk maşallah yeterli bu seviyeler için.

yapılacak şey çok basit. kendi kategorilerinde başarılı olan 4 oyuncuyu her yıl yukarıya çıkaracaksın. bu 4 oyuncudan 2si sana oyuncu olsa yeterli. 4ü olursa muhteşem. gönderdiğin adamları da oynatacak ihtiyacı olan takımlara göndereceksin. oynama garantisinin yanı sıra para bile verebilirsin üstüne. belki gittiği takımda çok iyi performans verecek ve sen ondan ummadığın bir para kazanacaksın. yetiştirdiğin her oyuncuyu oynatıp satmak zorunda değilsin. kendi takımında oynatmadan da satabilirsin. bu vizyonu oluşturduktan sonra zaten yabancı ülke takımları seni uğraştırmayacak bile futbolcunu almak için.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Hocam her ayrıntı ok ama yılda 2 yeterliden öte iyi bir rakam(4 zaten imkansız bence eger tamamen bu stratejiyi benimsemezse tüm camia), neden?
*18-22 yaş arası 10 tane oyuncun altyapıdan gelmiş oluyor 25 kisilik kadroda. Takımın neredeyse yarısı altyapıdan gelen gençlerden oluşacak 4-5 yıl sonra demek bu. üç büyükler yakın futbol tarihinde bunun bir örneği olduğunu sanmıyorum, hele böyle transfer fetişi bir ortamda.
Beklentiyi yüksek tutmaya gerek yok, yılda 1 olursa 2 çıkaralım tamam. 4-5 sene sonra 6-7 oyuncun alttan gelmiş olacak, 23-24 yaşları katarsan 8-10 oyuncu diyelim toplam, öp de başına koy daha ne olsun.
** İyi bir scoutingle kombine edip 18-25 arası bir 5-8 kişi daha toplasak (Hasic, Larin, Rosier, Dorukhan, Montero,Utku, belki Bilal?) geriye sadece 7-12 kişilk +25 kadroyu oluşturmak kalıyor. Zaten bunların bir kısmı vefalı oyuncuların olsa(Necip) veya önceden alıp parlattığın geri dönen oyuncun olsa(Cenk) birkaç nokta atışı transferle her yıl canavar gibi takım oluşturulabilir. Sürdürülebilir bir sistem olabilir yani.

Geçen sene Rıdvan, ve bu sene Ersinle bu 5 yıllık planlamanın 2 yılını tamamladık, kaldı geriye 3 sene.

turgay dedi ki...

4 oyuncu kıstasımı açayım biraz.

-şu ekonomik durumda beşiktaş'ın bonservis vererek direk katkı alacağı türk oyuncu alma şansı yok.
-başka liglerden bonservis vererek türk oyuncu da alamayız.
-para vermediğin serbest türk oyuncu sana gelmez.
-ayrıca yabancı sınırlaması bu kadar yüksekken sınırlı katkı verecek türk oyuncu almamıza gerek yok. şuan ki ilk 11mizde türk olarak kaleci hariç istikrarlı olarak oynattığımız kimse yok.

bu durumlara istinaden kontratı devam eden türk oyuncular hariç ben dışarıdan kimseyi alamıyorsam, alacağım oyuncu da bana sınırlı katkı verecekse neden alayım? neden neredeyse asgari ücret alacak sınırlı katkı verecek alt yapı oyuncum varken sınırlı katkı verecek birine koşayım?

alt yapıdan gelecek vaat eden adamı oynatmayıp aynı katkıyı almak için senelik 10 milyon tl başka bir oyuncuya neden gömeyim? alttan getirdiğin adamın aidiyet duygusu takımına çok daha fazladır. rıdvan ve serdarın açıklamalarını duymuşsunuzdur. duymadıysanız googleyıp bakmanızı tavsiye ederim.

bugun nskala yerine ahmet olsaydı ne kaybederdin? minimum 800 bin euro kazanırdın. boydu hiç almayıp yerine kadroda almosa yüklenseydin ne kazanırdın? 3 milyon bonservis senelik de 1.2 milyon kaybın olmazdı. yabancı kontenjanın dolmaz belki bu paralara çok çok daha iyi bir oyuncu alırdın. alpayı, fatihi, erdemi, eslemi, kartalı daha nicelerini saymıyorum. beşiktaş bu çocuklardan yararlanamadığı için bu kadar borç içinde. sınırlı katkı alacağı adamlara dünya para gömdüğü için bu durumda.

turgay dedi ki...

4 oyuncuya gelirsek.

kalede ersin ve utku ile 2.
sol bek rıdvan 3.
rosierin arkasında bilal 4.(onu da altyapı sayıyorum)
necip'i de sayalım 5.
fatih gitmemiş olsa atibanın arkasında da o vardı oldu 6.
josefin arkasında gitmemiş olsa kartal 7
şuan defans 3lümüzün arkasında serdar ve gitmemiş olsa alpay 9.
töre kadar oynayacak almos 10.

bir çırpıda 10 tane altyapı oyuncusu sayabiliyorum. bu adamlarla düşüyor maaş ortalaması. bu saydığım adamların kalitesi tartışılabilir mi? hepsinin meziyetleri bence yerine alacağımız türk oyunculardan daha fazla. bugün dorukhan kadar oynayacak onlarca altyapı oyuncumuz var. yabana atılmayacak bir jenerasyona sahibiz. bu çocukları bari kaybetmeyelim.

beagle dedi ki...

Bize gelen oyunculara ve yillardir Turkiyeden parlamiş yerli alamadigimiza bakarsak (Topuz, Selcuk Inan, Irfancan, Dobi Ozan) @Turgay in yaklasiminda olmaliyiz.Alt Ligler kapanmadan izleyebildigim:
Alpay, Ahmet, Almos, Atamer bizim takimda 25 kisilik kadroda kesinlikle siritmaz, katki verirler.
Ridvan gibi fiziksel dezavantajlarindan siyrilirlarsa da Mertcan, Avtandil, Semih de yildiz statüsünü zorlarlar. Serdar Saatci, Kerem, Emirhan Delibas, Emirhan Ilkhan, Emre Bilgin gibi de en az 10 aday adayi var.

Bu altyapiyi derleyen gelistirenlere basta Yasin olmak uzere teşekkür borcluyuz. Bu cocuklarla olusacak aidiyet duygusu da bugünkü rekabetçi havayi devam ettirecektir. Satislara göre Yılda 2-4 yabanci 1-2 gurbetci transferi ile devam edip kulübü bu genclerle maddi duzluge cikarabiliriz. Yilda 15-20m Euro kar etmemiz gerekli.

Huzeyfe dedi ki...

@turgay, beagle
+1
Ayrıca unutmamak gerekir ki Rıdvan ve Ersin hasbelkader forma şansı buldular. Planlı birşey değildi, Karius çekti gitti-Caner şalteri indirdi mecburen oynattık.
Ben hep diyorum oynamadığı için göremediğimiz kimbilir ne oyuncular var. Burada daha planlı bir çalışma lazım.

Basar dedi ki...

Devre arası kampı olmayan ligimizde, bay haftasının bize oldukça faydalı olacağını düşünüyorum. Hem mental yorgunluğu biraz hafifletmek hem de tekrardan ufak bir yükleme yapmak için bir fırsat olacaktır.

gs 7 Nisan haftasına kadar, fener de 21 Nisan haftasına kadar oynamaya devam edecek. Kağıt üzerinde bu bir avantaj olabilir.

Armagan Kaymaz dedi ki...

@huzeyfe bu biraz ezbere bir yorum bence. Çünkü hoca bazı yol ayrımlarında bu çocukları özellikle seçti.

BJK4EVER dedi ki...

Hangi yol ayriminda? Karius da kadrodayken ustelik vasat oynuyorken 1 dk oynatmadi Ersin'i. Adam kacip gittikten sonra zorla oynatti. Sene basinda da tecrubeli bir yerli kaleci dusunuluyordu, sonradan oyuncularla anlasma saglanamayinca Serkan, V. Babacan vs olmadi. Yoksa belki bu oyunculardan birine kesilmisti.
Keza Ridvan'in onune N'Sakala geldi ve N'Sakala sene basinda ilk secenekti. Bekleneni veremeyince ve Ridvan iyi oynayinca ibre dondu.
Bence hala sans faktoru bu oyuncularin oynamasinda Sergen'in oyuncularin potansiyelini degerlendirip bilerek forma sansi vermesinden daha agir basiyor.

Altyapi oyuncularini degerlendirirken bence onemli bir nokta da bu oyuncularin bir rol oyuncusu olabilecegini de idrak edebilmek. Her altyapidan cikan oyuncu yildiz olacak, takimi tasiyacak vs diye birsey yok. Zaten Sergen ve Nihat disinda son senelerde bu capta kac oyuncu cikti ki? Ama yedek sagbek, yedek solbek, 4. ve 5. stoper, yedek onlibero, 4. ve 5. kanat, 3. ve 4. forvet vs altyapidan ciksa bile yeterli olur. Soyle soyleyim, ana kadro ve ana rotasyon disinda kadroda 18'den 25'e kadarki oyuncularin tamami altyapidan cikmis veya ucuza alinmis genc, potansiyelli oyuncu olmasi lazim. Bu 8 oyuncu'dan oyuncu basina 500-600 bin euro kar yapsan zaten 5 milyon euro ediyor. Toplam maas butcesi 20-25 milyon euro bandinda olmasi gereken bir takim icin buyuk para. Ki bu oyuncularin zaten alacagi sure kisitli olacak ve basariya cok buyuk etkileri olmayacak. Mesela Ersin seneye 1. kaleci olur-olmaz tartisilir. Ridvan beni got ettikten sonra zaten bu konuda net konusmam, ama as kaleci olarak dusunulmuyorsa bile cope atmaya, takas etmeye vs gerek yok. Yaparsin 300.000 euro yillik maasli kontrat, 5 sene yedek kaleci mevkini kapatirsin. Tabii iletisimi bu tur oyuncularla iyi yapmak gerek; her altyapidan gelen bu rolu kabul etmeyebilir, ama bu tur oyuncularin akibetinin cogu Anadolu takimlarinda veya 1. ligde surunmek oluyor. Besiktas'ta kalip ilk etapta yedekligi kabul etmek ve forma savasina girmek de kabul edilebilir bence.

Armagan Kaymaz dedi ki...

hocam yoruma açık konular bunlar, hatta Rıdvan konusunda haklı olabilirsin ama kararından dönmesi de bir meziyet bence(şg’in ısrarları aksine):
Rıdvan- “sergen yalcin’dan ridvan yılmaz derbi 2021” diye arayın derim(not:eleman bu sezonki ilk asistini gs karşısında yapmış.)
Ersin- “Sergen Yalçın'dan Ersin Destanoğlu'na destek” diye aratırsan lig başındaki kötü geçen dönemde ve antep maçı sonrası neler dediği ortada. Hata olsa bile oynatacağım, gelecek sezon kalırsam da oynatmaya devam edeceğim diyor özetle.
Hocanın eleştirelecek ,başta ilk 11 seçimleri olmak üzere, çok noktası var bence ama gençler konusunda bence iyiye gidiyor ve geçmişteki hocalara göre daha pozitif yaklaşımda gördüğüm.

Bunlar dediğim gibi hep yoruma açık konular, tıpkı altyapı oyuncu sayısı konusu gibi, ben 1 derim o 2 der sen 3 dersin. Konuşup saygıyla tartışabildiğimiz için teşekkür ederim, kafa açıyorsunuz iyi geliyor .d

Huzeyfe dedi ki...

@Armağan
Bu sezon kendi transfer ettiği oyuncuyu kesip Rıdvan’ı oynatıyor. Yiğidi öldür hakkını ver.

Bir düşünelim, hangi şartlarda gençler şans buldu? Karius dururken Sergen onu kesip Ersin’e forma verebilir miydi? Tabi ki hayır.

Bir kriz ortamı olduğu için, elde başka oyuncu kalmadığı için mecburen oynatıldılar. Burada 5 maç izleyince ha bu çocuklar oyuncuymuş dedik. Sergen de bunu gördü ama bir planın parçası olarak değil, tamamen şans eseri bir durum.
Bunun neresi ezber anlamadım.

Ben diyorum ki bizim hiç göremediğimiz bir yığın genç oyuncu var. Bunlar hiç oynamıyorlar. Burada Beşiktaş’ın A takım teknik direktörlerini savunmak yerine, bu gençlerin tarafında olmak gerek bence. Sergen en azından dürüst, ama o da bir altyapı atılımını gerçekleştirecek düşüncede değil bence. Getirdiği oyunculardan bunu görebilirsiniz.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Akillarda tek soru: Basaksehir kümr düser mi?

Huzeyfe dedi ki...

@4EVER
Çok güzel özetlemişsin. Özellikle rol oyuncusu olma konusu çok önemli. Üstüne bir de aidiyet duygusu eklendiğinde altyapı oyuncuları özveriyle ekstra katkı da verebiliyor.

Ben farkında olmadan aynısını yazmışım. Çocukların ilk forma bulma anları tamamen şans. Bunu planlı yapmak teknik direktör için risk. Kimse bu riski almak istemiyor. Ben geçen seneden beri bundan yakınıyorum. Avcı gidiyor getirdiği oyuncuların 3 senelik kontratları kalıyor. Sergen geldi yine aynı şeyler oldu. Gitse sene sonunda elde Lens, N’koudou, Boyd varken bir de Töre, Welinton, N’sakala eklenecek kurtulmak isteyeceğimiz kontratlara. Bu oyuncuların hepsi en fazla rol oyuncusu, hepsinin de yeri altyapıdan dolar.
Beni en çok kızdıran bu Sergen’le ilgili, kendisi altyapı hocasıyken Denizli’ye demediğini bırakmamıştı. Şimdi aynısını kendisi yapıyor.

Emre Toraman dedi ki...

Zor bir transfer sezonu olacak: https://drive.google.com/file/d/1Ogf9NRhNxoWFA20dlPD7O_hPywmKBlzk/view?usp=sharing

2+ puan ortalaması için,

Asgari yapmamız gereken transferler: Ghezzal veya yakın seviye sağ açık, Rosier veya yakın seviye sağ bek, Atiba/Dorukhan veya üstü ortasaha(Salih Özcan?), Montero veya üstü stoper(Leo Pereira?). Bence gerisi satışlara bağlı veya fırsat transferi yakalanırsa.

Ciddi bonservisle satılabilecekler: Bence kabul edilebilir fiyatlar Aboubakar 10+, Josef 8+, Rıdvan 8+, Larin 6+, Ersin 6+. Tartışılabilir rakamlar, 150 milyon diyene saygı duyarım.

Kurtulmamız gerekenler: Douglas, Lens.

Muhtemelen kurtulmak isteyeceklerimiz: Boyd, Vida, Ljajic, Nkoudou, Oğuzhan?, Umut?

Emre Toraman dedi ki...

Ersin
Vida, Welinton
Montero+
Rosier-
Rıdvan, Nsakala
Josef, Necip
Atiba+
Ljajic, Oğuzhan
Ghezzal-, Hasic
Nkoudou
Aboubakar, Larin

16 kişilik hiç fena bir iskelet değil. 20 kişiye kadar fırsat transferleri ve rotasyon oyuncularıyla tamamlanıp, gerisi gençler olmalı bence.

Tabi Montero+, Atiba+, Rosier- ve Ghezzal- transferleri için para getireceklerden en az bir veya ikisini satmamız gerekeceğini düşünürsek onların da yerlerini ucuza/kiralık doldurmak gerekecek.

beagle dedi ki...

@Emre
Transfer yapmak için tutan oyuncuyu satmak bize hep daha buyuk para kaybettirdi. Bence Josef satilamaz. 6 8 10 a bile degmez.
Ersin ve Rıdvan da ya Cenk gibi 25lere ulasinca satilmali, ya da renklere hizmete, omurga olmaya devam etmeli.

Maaş bütçemiz de iyice azaldigi icin bizim Rosieri alabilmemiz mümkün. Ghezzal hem orjinal maasi yuksek, gol atmayan bir geçici çözüm. Makul fiyata kalsa iyi de zor.
Bizim para bekleyeceklerimiz Vida ve Ljajic. Az ihtimal ise Utku, Nkudu, Güven gibi birkaç adamdan para gelmesi olur.
Bunlardan gelecek bütçe ile Golcü Kenar Forvet, Lider Stoper ve bir kaç gelecek vaat eden adam bulmak yeterli olur.

Larin gorusum belli. Fizik ve gol acisindan yerini kaça satarsak satalim dolduramayiz. Larinden daha iyi olan son adam Gomezdi beyler. Bitti o günler. Semih'i yetistirince belki Abu satilir. Larin 5-7 sene bizi rekabetci tutacak bir joker.

Emre Toraman dedi ki...

@beagle

Bence sözleşmeli oyuncularımızdan Necip, Welinton, Nsakala dışında satılamayacak oyuncu yok. Onlar da pek teklif gelme ihtimali olmadığından zaten. Satmak derken pazara çıkıp var mı kelepir futbolcu isteyen demekten bahsetmiyorum bu arada, teklifleri beklemek diyelim.

Yer doldurma konusunda yaşadığımız zorluklarda ve harcanan paralarda kesinlikle haklısın. Fabri, Marcelo ve Sosa satışlarından sonra yaşadıklarımız malum. Ama burada genelde yok sayılan nokta tutmuş oyuncunun da sezondan sezona, hocadan hocaya, eküriden eküriye bir anda tutmamaya başlayabildiği. Yakın dönemde Vida, Ljajic, Babel ve Oğuzhan'da bunu gayet net gözlemledik. Ben şahsen Türkiye'de yakın geçmişte Atiba, Muslera ve Alex dışında sezonlarüstü bir performans görmedim. Yani bence yeni oyuncu getirince risk alıyorsun da geçen sezon belki de hasbelkader iyi oynamış oyuncun kalınca risk almıyorsun gibi bir durum yok, sadece görece daha düşük risk alıyorsun denebilir. O aradaki risk farkı da satış-alış arasındaki gelir-maliyet farkına tekabül ediyor zaten.

Yani bir de böyle farazi rakamlar verdim yukarıdaki yorumda ama şimdiden ve sadece bizim bildiğimiz değişkenlerle böyle bir değerleme yapmak mümkün değil bence. En başta oyuncu ne istiyor, bütçe ne kadar, takımın geri kalanı ne durumda, scout listesinde o mevkide ve geri kalan ihtiyaç listesi için kimler var gibi bizler için birçok bilinmeyen var. Türkiye'de bunların yöneticiler tarafından da bilinmemesi olasılık dışı değil tabi :) Ama bir oyuncunun kabul edilebilir satış değerinde bunların hepsi önemli kriterler bence.

Bizim kadro yapısına gelince öncelikle Josef-Aboubakar, sonra da Rıdvan-Rosier'i oyunumuzda kilit görüyorum ben. Kaybedilmesine en son ikna olacağım oyuncular bunlar olur. Ama dediğim gibi bir çok bilinmeyen var, o yüzden hayatta satılmasınlar diyemem. Rosier'i alabileceğimizden o kadar emin değilim. Sporting'le 2024'e kadar sözleşmesi var ve en azından Fransa'da piyasası vardır muhakkak; kadro yapılarını bilmiyorum ama Lyon, Marseille vs. ile yarışmak gerekebilir.

Vida ve Ljajic'in sözleşmelerinin son senesi zaten. Bence de ilk elden çıkarmak gereken oyuncular. Umarım maaşlarını üstlenip üstüne bir de bonservis verecek birini buluruz. Maaşları karşılığında elden çıkarmaya ise yerine kimi ve kaç paraya aldığımızı bilmeden bir şey diyemem. Utku'nun görüp görebileceği seviye Korcan Çelikay gibi geliyor bana, 500 bin € veren olursa şaşırırım. Nkoudou için de Vida ve Ljajic'ten çok farklı düşünmüyorum. Güven iyi opsiyon bak, ona 3-4 bir şey gelir heralde Lecce'de süre alabilirse. Boyd'u da Sivas yerine MLS ya da Amerikanizasyon peşindeki Championship kulüplerine kiralayabilseydik ondan da 2-3 bir şeyler gelirdi bence.

Emre Toraman dedi ki...

+Larin konusunda katılamıyorum bu arada. Bence Quaresma, Nkoudou gibi cezasahasına girmeyen pırpır kanat peşinde falan koşmazsan Thiam, Oğulcan vs. gibi bedava bir oyuncuyla rahatlıkla doldurabilirsin. Nakte çevrilmesini en makul karşılayacağım isimlerden olur.

beagle dedi ki...

Bence tek ciddi farkimiz Abu-Larin de. Larin destek pozisyonda kostugu ve urettigi icin bence cok onemli. Ustelik malum eksiklerinden dolayi (Teknik, hiz, yuksek gol istatistigi) cok buyuk fiyat da gormeyebilir.
Abu ise bence berbat bir santrafor (çok belirsiz gol vuruşu, hava toplarinda cok basarisiz, sakatliga meyilli, top indiremez vb) ama bazi anlar inanilmaz iş yapabilen, tam video ile guzel paraya cakilabilecek bir oyuncu. Elde Larin olmasa, Abu cok iyi bir destek forvet olabilirdi ama sanirim sakatliktan oturu o kadar da kosamayacak. Yani sezon sonu piyangosu 10-20 bandinda Araplara Abu cakmak olur benim icin.

O para ile de destege Kenan, Merkeze Larin arti bir tane de Fransa-Almanya ligleri kokenli ileride satilabilecek yasta Siyahi Forvet cekebilirsin.

BJK4EVER dedi ki...

Vallahi benim maas, mevcut piyasa, potansiyel ve deger acisindan baktigimda kadrodan satacagim ilk adam Larin olurdu. Degerini buldugu an aninda satardim, ki bahsettigim rakam 5 milyon euro ustu.
Anadolu takimlarinda parlamis, pozisyon bilgisi ve gol vurusu vasat'in ustunde her adam Larin'in sergiledigi performansi sergiler. Thiam, Rodallega vs gibi oyunculardan bahsediyorum.
Larin'in sansi ilk yari zehir gibi formda olmasi (son haftalarda normale donmeye basladi) ve ofansif organizasyonu oturtmus bir takimda dogru rol almasi. Larin bu takimin baba forveti olamaz, ama yardimci forvet olarak idare eder. Bobo gibi, Holosko gibi. Ama bu rolun karsiligi bende 1.6 milyon euro maas ve 5 milyon euro bonservis degil.

Aboubakar konusunda da ayni dusunuyorum. Ust duzey bir surpriz adam, ama benim gozumde hep patlayici kanat forvetimsi Aboubakar olarak kaliyor. Sezon uzerinden guvenilir bir baba 9 performansi verecek oyuncu degil.
Ha, dersen ki o baba forvetin maasi 4 milyon euro, bizde o parayi verecek guc yok. O yuzden yillik 1.5 milyon euro'ya Aboubakar kalsin dersen tamam derim. Ama ona da 5 milyon euro herhangi bir teklif gelse cok rahat satarsin yani. Yeri doldurulamayacak adam kesinlikle degil.

Satin alma konusuna gelirsek Rosier konusunda notr'um. Takima muthis uyum sagladi, inanilmaz enerji katiyor, Ghezzal'la uyumu tartisilmaz, ama sonucta sagbek. Bahsedilen bonservis rakami 5 milyon euro civari, kendisi de muhtemelen daha iyi bir maas ister, 1.5 senelik yaz oraya. Bu paralari bir sagbeki hicbir sekilde harcamamaliyiz bence.

Parayi az-cok birine gomeceksek Ghezzal'a gomelim. Evet gol atamiyor, evet duragan oynuyor, evet temposu tartislir ama boyle bir top teknigi bizim gibi kalitesiz liglerde her turlu fark yaratir. Duran toplar ve Ghezzal'in kestigi toplara 2 santrforun vurmasi uzerine neredeyse tum sezonu insa ettik, daha ne olsun. Arka direkte o kafayi vuracak adami bulursun, ama Ghezzal gibi o topu oraya mukemmel kesecek adami o kadar kolay bulamiyorsun.

Para gomulecekse bence Ghezzal'a gomulmeli. Josef'le birlikte vazgecilmez gordugum 2 adamdan biri. Onun disinda kadrodan kim giderse gitsin ya buyuk etki yaratmaz takim uzerinde ya da yeri nispeten kolay dolar.

Lig çok kalitesiz durumda. Kimse puan bile kaybetmiyor artık. Pandemiden beri Avrupa'da oynanan futbolda bir boka benzemiyor. Maç izlerken sıkıntıdan geberecek gibi oluyorum. Golü atan her takım ceza sahasına gömülüp savunma yapıyor. Avrupa şampiyonu olan Yunan milli takımı hortlayıp futbola musallat oldu adeta.

beagle dedi ki...

Yav beyler yillardir tonla forvet aliyoruz. Şu yeri çok kolay dolacak Larinin 9da oynamadan attigi golü atan tek adam Talisca o da savunma yapmadan takilarak. Soyle bir mac temposunda Larin kadar kossa sut cekemezdi.

Besiktasin genel sorunu bu, kime deger verecegini bilmiyor. Johnsen bulduysan 2m a satmazsin. 7m bonservisle Marcelo satip 5m maasla Pepe, 3.5 maasla Vida getirilmez.

Destek pozisyonda deli gibi kosan Larin bulamazsin, en yakin adam 30 yasindaki Koita, onu bile alamiyorsun. Kaldi ki Larin 9 da oynuyor, orasi zaten en cok para gomdugun yer.

Bu takimda sirasi ile satilamazlar Josef ve Larin. Bu iki oyuncu cikinca ilk ikiden cikarsin.

En kolay yeri dolacaklar da yalanci topcular Ljajic gibi.

Ghezzale mucadelesi ve paslarindan dolayi saygim var. Ama devrede 1 gol zor atan adama 7m Euro bonservis 2.7m Euro maas verecegime Hasici oynatir, o paraya taş gibi bir Fransiz Siyahi topcu alirim.

turgay dedi ki...

Şunu söylemem lazım rakiplerim zorlu fikstüründe puan kaybedeceklerini düşünüyordum büyük yanıldım. Bu yanılmanın bende derin kaygılara neden oldugunu da eklemem gerek. Yarın fener de puan kaybetmezse ligin geri kalanı için istediğimiz sırayı yakalayamayacağız diye düşünüyorum.

Armagan Kaymaz dedi ki...

Neden bilmiyorum bunu yazmak istedim: ligin bitmesine son 83-84 gün.

Basar dedi ki...

@turgay

Bir noktada devre arası da dinlenmeyip ha babam devam eden rakiplerin takılacağını düşünüyorum. Direkten dönen topun dönüşünün gol olması gerçekten büyük şanssızlık.

Hasta ti dedi ki...

yalnız gün hesabi yapılınca bende de bi kaygı oluşmadı degil:)

fidddas dedi ki...

ben de hem galatasaray hem fenerden daha fazla puan kaybı bekliyordum.
mart sonundaki milli maç arasına kadar galatasaray neredeyse bütün maçlarını düşme hattıyla oynayacak, ben açıkçası burada puan kaybı beklemiyorum. düşme adayı takımların şampiyonluk adayı takımlara sıkışık fikstür nedeniyle uzun süre direnmeyeceklerini düşünüyorum.

nisan ayı her açıdan belirleyici olacak bizim 7 rakiplerin 6 maçı var o süreçte. nisana 1 maç fark ile girmek gerekiyor.

Emre Toraman dedi ki...

Atakan ve Kartal ilk 11, Ümraniye 3'te 3. Atakan'dan mini bir 14/15 Töre performansı gelmiş sanki. https://tr.beinsports.com/lig/tff-1-lig/ozet/2020-2021/22/keciorengucu-0-1-umraniyespor-mac-ozeti

Rakiplerin formu iyi oyunlarından çok ligdeki takımların berbat futbolundan kaynaklanıyor. Şu ana kadar beni tek şaşırtan Hatay'ın Fener'e kaybetmesiydi. O maçta da futbol şansı fenerin yanındaydı.
Alanya zaten çoktan çözüldü. Topu Alanya'ya bırak, gerisine karışma.
Rakiplere puan kaybettirebilecek birkaç takım var. Hatay, Trabzon ve Antalya. Mesut Bakkal'ın Erzurum'u da olabilir ama kadro kaliteleri çok düşük.

Emre Toraman dedi ki...

Atınç 27 yaşında 1000 dakikayı aştığı 2. sezonu oynuyor, ilki 13/14 2. ligde Dardanel'de. Potansiyeli aşikardı, üzülüyorum bu çocuğa. Daha iyi bir sakatlık ve kariyer yönetimiyle en azından Egemen Korkmaz seviyesini görürdü bence. Hala imkansız değil ama Egemen Korkmaz seviyesi en azındanı değil üst çıtası olur artık. Sezon sonu sözleşmesi bitiyor, whoscored ratinglerine göre Göztepe'nin en iyisi(https://www.whoscored.com/Teams/254/Show/Turkey-Goztepe). Yabancı kontenjanı düşecekse 3. stoper olabilir gibi geldi ama bilemedim. Marcao yedeği olarak Fatih Terim'in listesine de girmiş veya girmek üzere olabilir, milli takıma da o çağırmıştı heralde, tam bir Fatih Terim rotasyon oyuncusu bence.

@Emre
Takım geriye yaslanınca Atınç faydalı olur ama savunmayı öne çıkaran takımlarda olamaz. Hatırladığım iyi maçlarından biri UEFA'da Tottenham'ı Olimpiyat'ta 1-0 yendiğimiz maçtı. Vücudunun avantajıyla cezasahasina gönderilen topları uzaklaştırmada başarılı ancak forvetlerin iki metre uzağında hiç rahatsız etmeden oynuyor. Takım öne çıktıkça Atınç günah keçisi olur.

Emre Toraman dedi ki...

@Orda
Doğrudur, söylediğin defoların hepsi mevcut. Gömülü savunmada bile dar alanda hamle zamanlaması ve pozisyon bilgisizliğiyle penaltıya, ofsayt bozmaya veya kolay çalıma müsait zaten baya. Hatta kafa toplarında da yine pozisyon ve hamle hatası yapıp kendinden kısa oyunculara kafa topu verebiliyor. Ancak yoklukta, o da belki düşünülebilecek bir opsiyon olur. Stopere 3 yabancı veya bonservisli yerli şansın varsa hiç düşünmezsin. Fatih Terim dememin sebebi de böyle belirgin defolarının yanında bir kaç artı yönü olan 25+ eski genç/A millileri seviyor olması.

@emre
Haklısın Terim sever böyle oyuncuları. "Kimse oynatamadı bakın ben yıldız yaptım" gururunu yaşamak istiyor :)

Fener haftaya havlu atar. Gider ayak GS'den bir beraberlik koparabilseler iyi olurdu ama onu da beceremediler. O kadar kötü oynuyorlar ki izlerken taraftarları adına üzülüyorum.

fidddas dedi ki...

fener bizim maça kadar tamamen iddiasını kaybetmiş olur bu gidişle. haftaya trabzona da kaybederlerse zaten tamamen dağılırlar.

iyi oldu evimizdeki maçta çok uğraştırmazlar :)

turgay dedi ki...

Keşke cuma yazsaymışım ne yazacaksan belki Trabzon ve Galatasarayda puan kaubederdi :)

@fidddas
Ben de ilk onu düşündüm ama hoca değişikliği olabilir. Şu saatte doğru düzgün bir hoca bulabileceklerinden de şüpheliyim ancak belki bir Okan Buruk hamlesi gelebilir. Ali Koç'un her hamlesinin ezber olduğu düşünülürse mantıklı.

fidddas dedi ki...

sergen hocanın en iyi yaptığı şey takıma deli gibi fizik yüklemek oldu. bu ligin anahtarlarından biri takımın uzun süre diri kalabilmesi. fener fizik olarak ligde ilk 5-6 ya giremez.
mesut niye oynamıyor diyenler şimdi neden 90 dakika sahada kaldı, fiziği bitik diyorlar. eğer takım fizik olarak diri olsa mesutu taşır ama takımın totali bitik. biz mesela ghezalli taşıyabiliyoruz 75 dakika falan.

@Ordabirköyfakanyok
kazan kaynamaya başladığı için ve fiziken yetersiz olduklarından ben hoca değişikliğinin bizim maça kadar bir şey değiştireceğini düşünmüyorum, belki bizim gibi milli maç + bay hafta yakalasalar bir şey değişirdi ama fizik yüklemek için çok geç bir zaman artık.

bu iş yine sondan 3. maçta galatasaray maçına kalacak gibi.

Emre Toraman dedi ki...

Ben Galatasaray'dan Erzurum-Ankagarücü-Sivas-Kayseri-Rize ve Hatay-Karagümrük periyotlarında birer maç puan kaybı bekliyorum. Sonrasında bizim maça kadar da Göztepe-Trabzon-Antalya-Konya-Gençler periyodunda 2 maç puan kaybı. 12 maç 8 galibiyet 2 beraberlik 26 puan. Biz de süreçte 13 maçta 9 galibiyet 3 beraberlik ya da 10 galibiyet 1 beraberlik gibi bir seriyle 30-31 puan alabilirsek önde çıkarız Samiyen deplasmanına. Fener'in durumu ne olur çok kestiremiyorum ama Samiyen deplasmanına 1-2 puan önde çıkarsak %50 ihtimalle Galatasaray'ın önünde bitiririz bence ligi.

Daha GS deplasmanına çok var ama o maça puan olarak önde çıkarız umarım.

Anlamadığım bir mevzu var. Sosa-Ozan-Özil orta sahası Atiba-Souza-Mensah kadar üretemiyor. Ya bu oyuncular hakikaten bitik ya da Erol Bulut hiçbir şey katamıyor takıma. Benim fikrimse Sergen hocam biliyor oyuncudan verim almayı.

Emre Toraman dedi ki...

+Galatasaray'ın şu ana kadarki puan ortalaması 2.16. Bu 12 maçtan beklediğim 26 puan, 2.17'e tekabül ediyor. İlk yarıda aynı 12 maçta 8 galibiyet 2 beraberlik almışlar bu arada, buna bakmamıştım :)

Bizim puan ortalamamız 2.13. 13 maçta beklediğim 30 puan, 2.31 yapıyor. Ben defalarca söylediğim gibi bizim ilk 4 haftayı saymıyorum, o ilk 4 haftayı saymayınca puan ortalamamız 2.35 oluyor. İlk yarıda aynı 13 maçta 10 galibiyet 1 beraberlikle 31 puan almışız, buna da bakmamıştım :)

yilmaz dedi ki...

Galatarasay'ın çok iyi yaptığı bir şey var. Yıllardır da yapıyorlar bunu. Şu alanya maçından sonra da yaptılar. Ortada futbol adına sadece bi 10 dk filan bişey oynadıkları maçtan sonra (hatta maç sırasında da) kırmızı kart ve penaltı diye ağlıyorlar. Maçın skoru umurlarında değil. Nasıl olsa o maç bitti, diğer maçları kurtarmak derdindeler.

Daha önce de konuştuğumuz kaleci mevzusu hortladı bu maçta. Bence kalecinin "net" şekilde kurtardığı bir maç değildi, çünkü kurtarışlar pek aman aman sayılmaz. Ama en nihayetinde şampiyonluğa giden takım kalesinde 24 şut görüp bu kadar az topa sahip olmayla oynuyorsa çok ciddi sorun var demektir. Tüm medya 1-0'lık sahte galibiyeti yağlayacağına şu korkunç tablo için Fatih Terim'i eleştirmiyor. Ağız birliği etmişçesine "böyle maçlarda kazanmak çok önemli" diyorlar. Geçen hafta da "balçık sahada kazanmak çok önemli" idi. Bir önceki haftada "derbide kazanmak önemli". İki hafta sonra da "artık bu haftalarda oyuna bakılmaz, skor önemli" demeye başlarlar. "E bu imparator top filan oynatmıyor takıma" diyen kimse yok. Taraftar da zaten başarıya tapan bir kitle. "Şampiyon yap bizi .tümüzden .ik bizi" kafasında. Gerçekten iğrenç bir takım.

Şu maçta bile 11'e 11 bitmiş maç için kırmızı kart diye ortalığı yakıyorlar. Adamlara berbat oynadığınız diyoruz, "e adamların kırmızısı verilmedi" diyorlar. E sen de 11 kişiydin onlar da. Kırmızı kart bu rezalet futbolun bahanesi nasıl oluyor diye soran yok. GS'nin rakip 11 kişiyken Alanya'ya ezilmesini normal karşılıyorlar. Geçen sene de Sivas deplasmanda 10 kişiyken bunları dakikalarca "yusuf yusuf" diye inletti, o maçtan sonra da "böyle bir maçta 3 puan çok önemli" diyorlardı. Yanisi FT dedikleri kişi senelerdir ülkedeki en pahalı kadrolarla "boktan biraz daha güzel" futbol oynattırıyor takımına, ve taraftarı, medyası, rakipleri hepsi tapıyor bu adama. Sebebi de Muslera'nın getirdiğini iddia ettiklerleri ve bundan da hiç gocunmadıkları şampiyonluklarda teknik direktörün o olması. Hiç sorgulama yok. "10 kişi olsalardı anasını bellerdik onların" diyorlar.

GS bu sene yine şampiyon olur. Zor fikstürü atlattılar. Kadroları baya iyi. İşin "öbür" tarafını da güzel oynuyorlar. Ama gerçekten samimi söylüyorum, sadece şampiyon olduk demek için, her sene şu kabız futbolu oynatan adama tapıyor olmalarını rakip takım taraftarı olarak benim midem kaldırmıyor, nasıl hazmediyorlar anlamıyorum.

Emre Toraman dedi ki...

Ahaha, biraz konu dışı olacak ama Rıdvan ve geleneksel spor medyasının düştüğü seviye gerçekten muazzam. Hedef kitleyi düşünün artık, reklam aralarında Ali Şan'lı keriz silkeleme reklamları oynatıyorlar. Sanırım ak sakallı amca da Kurtlar Vadisi'nde ev bilgesini oynuyordu.

bkz. 16:32 https://www.youtube.com/watch?v=4B_ipS1-lgY&t=16m32s

Sadece 4000 € öz sermayeli, yarıda kalan tanıtım cümleli siteleri de: https://www.time4drop.com/dropship_cost_tr

Exit strategy'ni ve hukuki(siyasi) network'ünü sağlama alırsan dolandırıcı olup başarısız olmak imkansız gerçekten ülkede.

@yilmaz +1
Çok iyi özetlemişsin. Metin Tekin'in ''Biz futbolu değil, kazanmayı seviyoruz'' sözü geldi aklıma. GS taraftarı başarı gelmezse kombineyi yakacak karakterde tiplerden oluşuyor zaten. FT ile tam bir tencere kapak uyumları var.

Pheaglix dedi ki...

@yilmaz

gs taraftarinin bir cok konudaki haksiz aglakligini (olmayan pozisyon ustunden aglamak), ve kendi lehlerine yapilan bariz hatalari sanki hata degilmis gibi yansitmaya calismalarini bir kenara koyarsak, kendi aleyhlerine yapilan hataya soylenmelerinde bence herhangi bir sorun yok.

futbol her zaman iyi oynayanin, ya da kazanmayi hakedenin kazandigi bir oyun degil. 90 dakika boyunca korkunc oynadigin macin uzatmalarinda senin lehine bariz penalti verilmediyse mactan sonra cikip "hakem penaltimi vermedi" dersin. rakiplerimiz kotu oynayip kazanirken, biz kotu oynayip kazanabilecekken bariz hata ile engellenince "ama biz de kotu oynadik" deyip sesimizi cikarmiyoruz. sirf bu sekilde kim bilir kac mac, belki sampiyonluk kaybetmisizdir. sen kirmizi olan pozisyona kirmiziyi ver, penalti olan pozisyona penaltiyi cal, ondan sonra insanlar cikip iyi oynadik kotu oynadik muhabbetini yapsinlar ya da yapmasinlar.

gs'nin kotu oyununa diyecek lafim yok (kendi berbat oyunlarini gormezden gelip gelmeyecekleri kendi problemleri). hem gs hem fb taraftarinin (gulunc bir sekilde) ciddi ciddi hakemlerin ve federasyonun kendi onlerini kesmeye calistiklarina inaniyor olmalarina da katiliyorum. ama hangi takim olursan ol bir macta senin aleyhina macin kaderini degistirme olasiligi bulunan bir hata yapildiysa bunu dile getirmek kadar dogal bir sey yok.

yilmaz dedi ki...

@Pheaglix

katılmıyorum. Konu "hakemi de yeneceksin" mevzusu değil. Adam haftalardır ite kaka kazanıyor ve böyle giderse şampiyon olacak. Ama her kötü oyuna bir bahane uydurmayı başarıyor. Senelerdir takımı (neredeyse her zaman ligin en iyi kadrosu olur elinde) doğru düzgün bir top oynamıyor, ama her zaman övgüyü alıyor. Benim derdim bu.

Şu maçtan sonra bile Çağdaş Atan'dan çok Fatih Terim övülüyor. Penaltı KK evet doğru, verilmeliydi. Ama bunlar maçı anlatan pozisyonlar değil. Zaten GS Neredeyse tüm maçı önde oynadı. Koca ikinci yarıda tek bir kontra atak bile yapamadı. Yani "2'yi atsa böyle olmayacak" denilecek bir maç değil. Kırmızı kart da aynı şekilde. Maç 11'e 11 bitti zaten. Yani kötü oyun için bu bahaneye sığınmak bizim takım da olsa kim olursa olsun bana komik geliyor, maçlar 11'e 11 oynandığı sürece. Ha kırmızı kart verilmemesi skora etki eder o zaman ayrı, ama bu maçta etmedi işte.

İşte böyle diye diye, 25 30 yıldır Türkiyede teknik direktörlük yapan bu arkadaş, özellikle son 20 yılda ülke futboluna hiçbir şey katmadı ve ülkenin futbolunun bu halde olması, kendisinin "görece" başarılı bir teknik direktör de olması sebebiyle kendisine öykünen teknik direktörler. Yahu insanın her kötü skora, her kötü oyuna bir bahanesi olur mu arkadaş, bu nasıl bir şey? Kazanıyor "hakemlere rağmen kazandık", kaybediyor "hakemler yüzünden kaybettik, saha şartlarından kaybettik, porto'da portoyu yenmek herkesin harcı değil, rakibimiz maça iyi bilenmiş" gidiyor oğlu gidiyor.

O ezik taraftarı umrumda değil de, bizim taraftar da içten içe kendisine yanlıyor. Ve medya sabah akşam onun ne çeşit bir kazanan olduğundan bahsediyor. Senelerce şampiyon olmuş ŞL kaymağını tek başına yemiş bir camia'nın neden 4 milyar € borcu olduğu kimsenin umrunda değil mesela. Ve diğer takım ve teknik direktörler de bu arkadaşı rol model edinmiş.

Pheaglix dedi ki...

@yilmaz

isin gs ile ilgili soyledigin kisminin tamamina katiliyorum. bence ellerindeki ilk 11 toplam paket olarak diger takimlarla karsilastirirsak ligin en iyisi ama oynadiklari oyun oyun degil. ilaveten hakemler az daha adil mac yonetseler su an trabzonun da altinda olurlardi. benim tek karsi ciktigim gs camiasinin genel tavrindan ote, eger bir takimin aleyhine bariz hata yapiliyorsa onu dillendirmekte oynadigi oyundan bagimsiz hakli olmasi.

yilmaz dedi ki...

@Pheaglix hata konusunda, hadi söylemimi biraz yumuşatayım, hadi taraftarı da anlıyorum. Ama taraftara karşı sorumlu olan teknik direktörün sürekli bir bahanesinin olması beni ifrit ediyor. Hadi onu da geçtim kendi haklarını koruyor da, medyanın buna çanak tutuyor olması...

fidddas dedi ki...

beşiktaş : denizli(3), malatya(d)(3), antep(3), başakşehir(d)(3), fenerbahçe(3) = 15
galatasaray : erzurum(3), ankaragücü(d)(3), sivas(1), kayseri(d)(1), rize(3) = 11
fenerbahçe : trabzan(d)(0), antalya(3), konya(d)(1), gençler(3), beşiktaş(d)(0) = 7
trabzon : fenerbahçe(3), kasımpaşa(d)(1), alanya(3), erzurum(d)(3), ankaragücü(3) = 13

en iyimser senaryo böyle olur gibi milli maç arasına kadar. maç eksiğimiz olduğu için ilk puan kaybında galatasarayın kolay fikstürüne rağmen fark açılır ise algı başlar. galatasarayın bu 5 maçı 15 ile kapatması çok olası, en kolay fikstür onların.

milli maç arasına 3 puandan yüksek fark ile girmemek lazım. 5 ve üzeri fark ile girersek cimbom şampiyon, imparator terim algıları başlar. 15 gün boyunca bu algı bizi yıpratır.
trabzonun yarışta kalması ilerideki galatasaray maçı için önemli. yoksa onlarında oyununda güçlü bir şey yok.


BJK4EVER dedi ki...

Isimiz cok cok zor acikcasi.
Su 5 haftalik fikstur hesabinda bizim icin 5'te 4 yuksek ihtimal, 5'te 5 dusuk bence.
GS fiksturunde bence 5'te 4 bile yuksek ihtimal. Bu saatten sonra su maclardan birinde bile puan kaybi buyuk surpriz olur bence.
Ki iki takim da 5'te 4 yapsa yine onumuzdeler ve GS-BJK macinin avantaji duruyor. GS'nin su 5 haftalik periyot'tan sonraki fiksturu de gayet kolay. TS ve BJK maci disinda zor maci kalmadi. TS'yi dove dove yener, hep oyle olmustur zaten.
Bizim GS macina en az 4 puan onde girmemiz gerekirdi. O lukse ulasmamiz bence imkansiz bu saatten sonra. Ne biz oyle bir seri yapabiliriz, ne de GS o kadar puan kaybeder.
Adamlar Basaksehir-FB-Alanya ucgenini 9 puanla gecti. Bizim bu 3 maci 9 puanla gecmemiz cok cok zor, bir sekilde bir yerde patlar.
Bizi biraz kotu oynadigimiz macta kurtaracak ne baba forvet var, ne baba kaleci var, ne de hakemler var. Guclu oyun da nereye kadar istikrarli bir sekilde devam edecek gorecegiz.

turgay dedi ki...

bizim güçlü oyunumuz var ama temel sorunumuz topu kaleye sokamamak. tıpkı alanya gibi bence ligin en iyi top oynayan takımıyız. ancak temel sorun çok pozisyon az gol. diğer 19 takım bu 2 takımın yanına bile yaklaşamıyor oyun anlamında. bende bu yarışta galatasarayı önde görüyorum. bizim forvetler birden açılmazlarsa veya diğer oyuncular skorer olmaya başlamazlarsa (gezzalın son maçta yaptığı gibi) işimiz zor.

fidddas dedi ki...

bence bir yol daha olabilir. denizli maçını biz cuma oynuyoruz. galatasary erzurum maçını cumartesi. iki rakip aynı statüde ve iki maç da istanbulda. biz hem güçlü oyunla hem farklı skorla maçı kapatırsak hem kendi taraftarımızı toparlarız hem de cumartesi günü için rakipte baskı oluşturmuş oluruz.
milli maç arasına fener maçı hariç hep biz ilk oynayacağız. erken gol bulup, efektif olmalı ve maçları ilk yarıda bitirmeliyiz.
hayırlısı artık :)

Emre Toraman dedi ki...

@fidddas
Yeterince gözlemlediğimi söyleyemem ama bana tam tersi daha mantıklı geliyor. Bir büyüğün kabız oyunu diğerinin kabız oyununu, rahat ve özgüvenli oyunu diğerinin rahat ve özgüvenli oyununu tetikliyor bence.

Galatasaray'ın bence gayet iyi oynadığı dönemler oldu ama en az 4 maçtır iyi oynamıyorlar. Geriye düştüklerinde çevirme güçleri hala var ama kontra tehditleri Onyekuru'ya ve Gedson'a rağmen zayıf görünüyor. Maç içinde iyi oynadıkları dakikalarda 2-3 gol bulmazlarsa sorun yaşamaları yakın diye düşünüyorum. Ha, oyunu tekrar ayağa kaldırabilecek kadroya, fikstüre, teknik heyete ve camiaya sahipler, bu olursa şansımız düşer baya.

Hakemler adil olursa kolay görünen maçlarda bile puan kayıpları olabilir. Terim'in oynattığı boktan futbolla şampiyon olsalar bile çok üzülmüyorum. Avrupa'da şamar oğlanına dönüp duruyorlar. Sonra yine başlıyorlar "konsantrasyon, psikolojik üstünlük" falan.
Üzücü olansa artık şampiyonumuzun bile şampiyonlar liginde gruplara kalamama ihtimali. En azından gs'nin hezimetlerinde bahisten para kazanıyorduk. Ön elemeyle anca iki maç kazanırız : )

Yalnız hakkını yemeyelim Terim'in oyuncular üzerindeki etkisi büyük. Baba/kahraman rolünü iyi oynuyor. Oyuncuda babasına kendisini ispat etmek için kendini paralıyor. Elindeki oyuncu grubu lig ortalamasının üzerinde olduğu için çok fazla sisteme, taktiğe falan gerek yok.
Hatırlarsanız Seri, Nzonzi gibi oyuncularla pas oyunu falan denedi bir ara. Baktı olmuyor at Onyekuru'ya moduna geri döndü. Kalende de Muslera varken Anadolu takımlarını alt etmek kolay. Çoğunun futbol oynamaya mecali yok zaten. GS'ye karşı sıfır motivasyonla sahaya çıkan takımlar.
GS'den puan alan hocalara bakalım.
Ersun Yanal
İsmail Kartal
Sergen Yalçın
Çağdaş Atan
Samet Aybaba

Yorum Gönder

Ara