Trabzon'un kazanması iyi oluyor. Rakiplerle de maçı var. Zaten arkadan gelip bizi geçeceklerse yapacak bir şey yok : )
Fenerin fikstüre baktım da İBB, Alanya, Trabzon, Beşiktaş hepsiyle deplasmanda oynayacak. Gs'nin Beşiktaş, Trabzon, İBB maçları içerde. Hiç sanmıyorum ama derbide GS perişan olsa bizim için çok daha iyi olur.

Aklima takilan bir sey var. Normalde, antalya macindaki gibi son dakikalarda tamamen kapanmis, gobege yigilmis rakibe pozisyon bulamiyorsan doldur bosalt yapilir, ceza alani icine top sisirip karambol yaratilir. Terim son dakikalarda stoper santrafor yapar, Fener'de Volkan hep ceza alanina giderdi kornerlerde kalabalik yaratmak icin. Nedense biz son dakikalarda tek pozisyon bile bulamadigimiz maclarda bile bu ilkel metoda basvurmayip, son 10-15 dakika tek tehlike yaratmadan maci bitiriyoruz. Gerci bu mac Vida ilerde kaldi ama rakip eksik olmasina ragmen oyun tarzimizda hic bir degisiklik yapmadan devam ettigimiz icin Vida'lik bir oyun olmadi.

@övünç

Ben genel olarak Karagümrük maçının çok yanıltıcı olduğu düşüncesindeyim. Hem izleyenler hem de oynayanlar için.
Antalya maçına aynı ön alan tercihleriyle çıktık. Ama rakiplerin planları tamamen farklıydı. Bu da oyunu belirleyen etken oldu. Edilgen oyunun bir sonucu son bir iki haftadır gördüğümüz şey.

Son düzlükte edilgen oyun demek Avrupa ligini kovalamak demek bence.

Türkkant’a katılıyorum. Hazır kazanıyorken, oyunu geliştirmek gerekiyordu. Kaçırdık fırsatı.

Ben de yanıltıcı olmadığı düşüncesindeyim. Sorun fizik kondisyon, aynı oyuncuların üstüne yük binmesi. Biz Karagümrük maçında çok hızlı top çevirdik ve sürekli boşa kaçan kendini gösteren iki üç oyuncumuz vardı. Aynı dirilikte son iki maçı oynayabilseydik yine kazanırdık.

@turkkant en dengeli değerlendirmeyi yapmış. Sorun oyunu üstüne kurduğumuz fizikli oyuncuların kadroda birebir muadili olmaması. Ve net tempo yapabilecek fizikli bir 8 alternatifsizliği. Stoper kalitesinde de sıkıntılıyız. Bir de en iyi oyunlarda neredeyse Adriano nun oyuna katılıp orta saha gibi oynamasına benzer performans veren Rıdvansızlık. Pas istasyonlarımızdan biri eksik okuyor o olmayınca.

Ve Ljaicle Oğuzhanla biz o ezici fizik oyununu falan oynayamayız, kullanım süreleri hep sınırlı olacaktır. O yüzden bir sekiz lazımmış.. Hocanın bunu görmemesi ile ilgili eleştiriler de haklı. Avcı da Oğuzhandan Ljaicten 8 yapmayı denedi elinde patladı. Bir umut Ghezza - Hasiçten ve Mensahtan daha ekstra performans almak olur.

Transfer döneminde rakiplerin açıklarını kapatıp bizim kadro derinliğine yeterli yatırımı yapamamamız da moral bozucu oldu. Rakipler olası puan kaybedecekleri maçlarda "bir şekilde" puanda kaybetmediler. Bizim kadar oyunları yokken de yarışta kaldılar.

Hoca zaten taktik deha falan değil, iş "b" planlarına ve Hocanın şapkadan çıkaracağı tavşanlara kalınca çok beklenecek bir şey yok.

Bence biz şampiyonluğu transfer döneminde daha oynamadan kaybettik. Üçüncülük üstü her türlü başarı olur. O da Hocanın kriz yönetiminde kapasitesini tekrar kanıtlamasına bağlı.

Ben de Karagümrük maçının feci derece yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. Hatta sezonu şimdilik 3'e ayırdım:

1. Karagümrük hazırlık maçı öncesi: Transferler yok veya yeni. Gönderilecekler netleşmedi. Sergen'in konsantrasyonu düşük. Larin-Aboubakar keşfi henüz yapılmadı.

2. Karagümrük hazırlık maçı - Karagümrük lig maçı arası: Bilic/Lucescu dönemine benzer bir oyun kuruldu. Takım fiziksel olarak iyi durumda. İlk yarılar çöpe atılıyor ama net kontra fırsatları verilmiyor. Rosier-Rıdvan-Josef-Aboubakar omurgası kuruldu. Ghezzal üretiyor, Larin boş kale fırsatları buluyor, Aboubakar hem üretilenleri atabiliyor, hem solo atabiliyor.

3. Karagümrük lig maçı sonrası: Bilic/Lucescu kadrosuyla 15/16 Şenol Güneş futbolu oynanmaya başlanıyor. Kendi sahasına yerleşip gel gel diyen Göztepe-Trabzon ve Antalya'nın tuzağına düşülüp, güçlü kontra tehditlerine toptan hızlı geri koşarak cevap verilmeye çalışılıyor. Yorgunlukla düşen fizik kalite ve rakip yarı sahada oynama isteği sebebiyle kontralar engellenemiyor, hücumdaki teknik kalite eksikliği sebebiyle de kontraları kabullenebilecek kadar üretken olunamıyor.

Buradan sonra ne olur? Bence 3. dönem devam eder ve futboldaki şans meleklerinin adaletli davrandığı senaryolar bize yetmez. Rakipten alıp bize maç verecek kadar bir şanstan bahsetmiyorum ama normalin bir-iki tık üstünde şanslı olduğumuz birkaç maç oynarsak tekrar öne geçebiliriz yarışta. Oyun veya oyuncular değişirse işler değişebilir tabi, onu o ibareleri gördüğümüzde konuşuruz.