.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

30 Kasım 2018 Cuma

STSL 14 Beşiktaş - Galatasaray



Tarih: 02 Aralık 2018 Pazar 20.00

Stadyum: 
Vodafone Park

Hakem Hakkında Bilgi: 
 Cüneyt Çakır 

Sakatlığı Bulunan Oyuncular: Gökhan Gönül, Gökhan Töre, Pepe , Enzo Roco, Gary Medel, Ryan Babe(Kadro Dışı), Tolgay Arslan(Kadro Dışı) / Younes Belhanda, Emre Akbaba

Cezalı Oyuncular : - / Serdar Aziz, Badou N'diaye, Ryan Donk, Garry Rodrigues

Not :  Sakatlık ve Cezalı Bilgileri Transfermarkt'tan alınmaktadır 

65 Yorum:

fidddas dedi ki...

kadro tahmini
karius
gg77 medel vida adriano
atiba dorukhan
lens ljajic q7
güven

karşı takım
muslera
linnes ozan maicon nagatomo
fernando selçuk
mariano feghouli onyekuru
muğdat

bu maçta muğdatı kullanmasını bekliyorum. kapanıp, beraberliği bekleyecek ama kontra ile bizim takımın kırılganlığına (takım-taraftar arası gerginlik) oynayacak gibi geliyor.

galatasaray için cezalı listesi transfermarkt tarafından hatalı belirtiliyor, donk ve rodriguesin cezaları var.

turgay dedi ki...

layiç derbi atmosferini bilmediğinden oynatılmayabilir. Love gol attı diye güvenin önüne geçebilir. Necip iyi performans verdi diye dorukhan kenara gelebilir. Çünkü değişik bir hocamız var herşey olabilir.

Vallahi ben de tahmin edemiyorum.Hocanın psikolojisini anlamak çok zor lakin sırf tecrübe diye oyuna hiç bir katkısı olmayan Love ile başlarsa zaten çok bir yol alma şansımız yok.

İşin ilginci gerçekten çok kötü santraforlarımız oldu, Fazlı, Stavrum, Mehmet Akyüz, Federico Higuain filan ama Larin ve Love'ın şu hali gerçekten akıl almaz bir kombinasyon ya. Demba - Gomez -Abu derken böyle bir düşüş çok acayip ...

EC dedi ki...

Saldir Kartal... Kartal Gol Gol Gol... rencide edici bir galibiyet bekliyorum

Basar dedi ki...

Verdiğimiz vergiler (haram zıkkım olsun) ile bu ülkenin insanlarının tuttuğu takımları yenip onları mutsuz etme misyonundaki takım yenilince bu maç önemli hale geldi. İnşallah maçı alır ve son 2 maçtaki toparlanmayı devam ettiririz.

cemekici dedi ki...

Her seye ragmen,
takimin formuna ragmen,
Senol Gunes'in tercihlerine veya kafasinin karisik olmasina ragmen,
hep destekledigim ama artik kotu oynamanin otesinde rezil bir halde olan Oguzhan'a ragmen(ki hep derdim Oguzhan Besiktas'tir diye),
%99 ihtimalle bencil oynayan ve sac bas yolduran Quaresma'ya ragmen,
Killari kadayif olmus Atiba'ya ragmen,
Takimi satan Babel'e, Pepe'ye ragmen,
Takimi bombalayan Caner'e ragmen,
Ilk oyuncu desigisikligi hakkimiza abone olmus Gokhan'a ragmen,
Kafasi kesik tavuk gibi ordan oraya kosan Medel'e ragmen,
Saatli bomba Necip'e ragmen(ki bazen mukemmel oynuyor)
Dede Vagner Love'a, torun Larin'e ragmen,

Icimden bir his Kadikoyde oynanan Fenerbahce Galatasaray maclarindaki Fenerbahce rahatliginda bir mac gecirip, rahat bir galibiyet alacagiz diyor.

Murat dedi ki...

Galatasaray denen aşağılık camianın Kayseri deplasman macını analiz etmiş olduğunu umuyorum Şenol Güneş'in, şu andaki eksik ve berbat Galatasaray'ın oynayabileceği ve deplasmanda sonuç alabileceği tek futbol o maçtaki defansif oyundu, Kayseri'nin berbat bir takım olmasından bağımsız,

Çekincelerim tüm faktörlere rağmen abartı favori olmamız ve eyyam kralı bir hakem ve VAR odasında Antalya Galatasaray maçında Antalya'yı doğrayan hakemin olması.

O maçta Fatif Terim denen serserinin Antalya'nın hakkının yenmesi ve hakem Cüney Çakır ile alakalı yorumuyla sözlerime son veriyorum:

Fatih Terim: "Hakemleri koruyalım, hepimiz hata yapıyoruz, şu anda diyecek birşey yok; iyi bir hakemdir, vardı yoktu geçelim onları.."

Dayanamadım son sözüm şu olacak: Fatih Terim kişilik olarak Galatasaray camiası için yüz karasıdır ama 1985 yılından sonraki Galatasaray pisliğinin vücut bulmuş halidir..(yöneticileri daha sinsidir o ayrı)

BJK4EVER dedi ki...

Insanlarin yenilgi sonrasi daha fazla yorum yapmasi normal. Ne kadar problem varsa o kadar cozum gerekir, ne kadar cozum olursa o kadar yorum olur, her kafadan bir ses cikar.

Bence Ankaragucu ve Genk maclari aldaticiydi biraz. Aldatici olduklari Sivas ve Sarpsborg macinda gozuktu zaten. Bu 2 rakip bizi cok kucumsedi ve bunun cezasini cektiler (Genk oyun olarak skor degil).

Ha, Sarpsborg macinda da o kadar kotu degildi. Yenilen ilk 2 gol zaten bilmemkac macta 1 anca olacak pozisyon. Ama ikinci yari maci cevirecek mucadeleyi gosterip kopmamak onemli.
Herseye ragmen takim ne kadar kotu futbol oynasa da mucadele etmeyi birakmiyor. Son 3-4 sene gecen seneki GS deplasmani ve bu seneki Sivas maci haric pek mucadeleyi birakip saldigimiz mac olmadi. Bir sekilde geri donuyoruz.

Forvet tartismasina gelecek olursak; eldekilerin hicbir ideal degil, bu gozukuyor. Bence bu ideal olmayanlar arasinda golcu kumasi kimde varsa onu tercih etmeliyiz; bu da Vagner Love. Pozisyon alma, gol vurusu ve bir miktar sans golcu kumasini belirliyor. Van Nistelrooy, Jardel, Gomez gibi oyuncularda bolca bulunan, Inzaghi'yle nirvana'ya ulasmis bu olgu Love abimizde var. Afedersiniz ama, Larin bu konuda tam bir sigir. Love'un attigi golde top ona gelse ya bir adim erken atip vurus pozisyonunu ayarlayamazdi, ya da bir adim gec kalip yetisemezdi, o gol vurusunu da yapamazdi. O pozisyonda sag ayak disiyla kalecinin tersine birakmak her golcunun yapacagi is degil. Love abimiz eskisi gibi deparli olmasa da, top tutma konusunda sac bas yoldursa da bu golcu kumasiyla bence oynamayi hak ediyor.

Mustafa cift forvetli sistemde kalabalik yaratip ceza alanini karistiracak rolune uygun, ama ne zaman 4-2-3-1'e gecsek kanatta zayif top teknigi nedeniyle sac bas yolduruyor.

Benim GS macinda 2 korkum var defansif olarak;

1 Atiba'nin top kayiplari ve fiziksel zayifligi. Ki orta sahada Dorukhan-Oguzhan yapsak sevinirim.
2 Sagbekte kim oynarsa oynasin (Adriano veya Gokhan); Onyekuru 1'e 1'de zorlayacak.

Atiba top kaybi yapmazsa ve Onyekuru alan bulamazsa GS nasil gol atacak harbiden dusunemiyorum.
Aksama gormeyi umdugum 11:

----------------Karius------------------

G.Gonul----Medel-------Vida------Caner

----------Oguzhan-----Dorukhan-----------

Lens-----------Ljajic----------Quaresma

----------------Love--------------------

Guven'e yazik olacak, ama gercekten yer yok kendisine.
Umarim Atiba oynamaz.

BJK4EVER dedi ki...

Yazdiktan sonra haber1903'e bakayim dedim ve kadro belli olmus.
Okkali bir kufur ettim. Atiba yok, ama onun disinda berbat.
Necip stoperde ki bu buyuk bir eksi demek, ama Medel ve Pepe hazir olmadigi icin normal karsilanabilir.
Orta sahada Medel-Dorukhan. Korkak laz yine yapacagini yapmis. Fenerbahce macinda rakipten korkup puani veren hamsi yine Dorukhan-Medel yaparak korkakligini tescil etmis bir daha. Oguzhan bu kadar savunma zaafiyeti olan GS karsisinda ic sahada oynamayacak da ne zaman oynayacak?

Lens ve Love matchwinner olarak elbette yine mobbing'e ugramis ve yedek. Pektemek'in kanatta bol bol top kaptirip kanser edecegi, orta sahada oyun kuramayip sacma sapan oynayacagimiz, Necip'in sakarligiyla bir gol yedirecegi mac olacak buyuk ihtimalle.

Basaksehir maglubiyetiyle ne kadar keyiflendiysem su 11 tum keyfimi kacirdi. Kazanirsak yine Senol Gunes'e ragmen olacak. Bakalim kadro kalitemiz kendi antrenorumuzu yenmeye yetecek mi bir daha.....

Pheaglix dedi ki...

ilk onbirlere bakılırsa yine garantici çıkıyoruz sahaya. ama ne yalan söyleyeyim, atiba'nın olmaması maça özel bir hazırlık yapmışız izlenimi verdi. normalde direk oraya adını yazardı şenol hoca. umalım da bir planı olsun.

rakiplerin puan, kaybettiği hafta performanslarımıza bakılırsa bu maçın sonucu beraberlik gibi duruyor. öyle çok çok iyi durumda değiliz, ama gs bizden bin kat beter durumda. eğer maç berabere biterse ve birileri gelip "son on sezonda doğru dürüst kazanamıyoruz gs'ye karşı. bence hoca bunu düşünüp takımı öyle oynattı, beraberlik iyi sonuç" diye saçmalarsa takımdan sonra taraftardan da umudumu keserim.

umarım hem hocaya hem rakiplere mesaj verecek bir galibiyet alırız. içimden bir ses kırmızı kartınız var bu maç diyor. necip'in ilk 11 olması da güçlendirdi o hissi. olur da kazanırsak tekrar yarışa gireriz, kaybedersek ya da berabere bitirirsek de sezonu kapatırız. umarım takım bunun farkındadır.

YSY dedi ki...

Avrupa dönüşü yorgunluk sebebiyle ozzy ve lens bekletilmiş olabilir mi ?

met1903 dedi ki...

Kasmadan handikap yaparız.

turgay dedi ki...

Hakem kendi Türkiye standartlarının üzerinde maç yönetiyor. Ancak ikinci yarıda kesin özüne dönecektir. Bu nedenle acil olarak medeli çıkarmak gerek. 25dk iyiydik ama golü atınca sallamaya başladık. İleride top tutamıyoruz ve orta sahamız akıl olarak çok kötü. Bu nedenle Caner’in defoları ortaya çıkıyor. Medel kesin değişmeli yoksa 10 kişi kalırız

Mayor dedi ki...

İkinci yarıya böyle başlarsak atarlar. Medel her an kart görecek durumda.
Oğuzhan girmeli.

Pheaglix dedi ki...

ikinci yarı başından beri gol geliyorum diyor. net forvet almamız lazım oyuna, ellerini kollarını sallaya sallaya geliyorlar.

Zaitsev dedi ki...

Güven Atiba muhteşem değişiklik. Verdik oyunu kafadan.

Basar dedi ki...

Sarı kartlı Medel yerine Güven'in çıkmasını anlayamıyorum. Hakikaten anlayamıyorum. Burda benden çok daha fazla futbol bilen arkadaşlar var, anlatın arkadaşlar

BJK4EVER dedi ki...

Rezil otesi, utanilacak bir aksam oldu. Konyaspor'un deplasmanda catir cutur ezdigi bu kadar eksik, boktan bir takima karsi 15 dakika haric oyun ustunlugunu alamadik. Ikinci yarida korktum, ezik gibi ezildik, geri cekildik. Futbolun adaleti olsa 1-1 biterdi mac, ama sansliymisiz.
Tekrardan, yine kadro kalitesi sayesinde kendi antrenorumuze ragmen aldik bir maci. Vida, Quaresma, Medel fark yaratti. Galatasaray'in en iyi elemani Senol Gunes'ti, ama yetmedi, caplari, kaliteleri yetmedi.

Besiktas taraftarinin da kalibina tukureyim. Boyle rezalet bir futbol ve yonetimden sonra seviniyorlar. Anca Fikret Orman'i, Oguzhan'i isliklayin Allah'in capsizlari, beyinsizleri, cahilleri. Bu bok gibi futbolla zaten uzun surmez, koptuktan sonra kime saracaksiniz merak ediyorum.

Rezalet otesiydi hersey, rezalet.

Hidayet dedi ki...

anadolu takımlarının büyük takımlara karşı aldığı galibiyet benzeri bir galibiyet aldık . ve bu rezil futbolu kendi sahamızda oynuyoruz . telekom'da falan olsa yine anlayacağım . gs her halükarda ligi beşiktaş'ın üstünde bitirir , büyük talihsizlikler yaşamazsa . son birkaç dakika hariç kontradan bile pozisyon bulamadık . beşiktaş'ın en az 3 futbolcuya ihtiyacı var . ilk iki için ..

turgay dedi ki...

Kalite olarak üstün olduğun takımdan var sayesinde galibiyeti alabiliyorsan bu kadar sevinmene gerek yok. Berbat top oynadık.

Her maç bek oyuncusu değiştiren hoca en çok değişikliği yapması gereken maçta Caner’i seyretti durdu. Caner’de de suç bulamıyorum artık çünkü adamın oluru bu.

Öyle bir kadroyla oynuyoruz ki golü kim atacak belli değil. İkinci yarının ruhuna uygun adamı kenara alıp defansif forvetle devam etmek inanılmaz bir iş.

Çok uzatmak istemiyorum lige tekrar geri döndük ancak rakibin 5 ilk 11 oyuncusu ve teknik direktörü eksik, kenardan sadece bek oyuncusu oyuna sokabiliyorken sen bu oyuna mahkum ediyorsan bizi sadece ölüm zamanımızı uzatıyorsun demektir. Hafta arası taktik değişikliği yaparak oyunu ele geçirmemizi sağlayan hocayla bugün kenardaki hoca aynı nasıl oluyor anlayamadım.

Yine koyduk GS'ye güzel oldu. Maçın başında golü bulup istediğimizi aldık. Cuma sabahı ülkeye döndüğümüzden haberi yok galiba bazı arkadaşların. GS çok daha diriydi. Bir de Oğuzhan bu maçta oynayıp bir hata yapsa taraftar sahaya inerdi. GG sakatken Caner'i kesmek mümkün değil. Kaldı ki Adriano'da yaşından dolayı eskisi gibi katkı yapamıyor takıma. Yarışa yeniden ortak olduk. İbb-gs maçına kadar puan kaybetmezsek rüzgarı iyice arkamıza alabiliriz.

Pheaglix dedi ki...

- gole kadar gayet iyiydik. önde baskı oyunumuz iş yaptı, gs'nin topu rastgele ileri vurup onyekuru'nun bir şeyler yapmasını bekliyoruz beklemekten başka şansı yoktu. golden sonra oyunu verdik. savunmamızın üç yıldır yaptığı gibi anlamsız paniklemesi ve duran toplarda rezalet ötesi olması nedeniyle her hücum tehlike yarattılar. bana necip'in ilk pozisyonu penaltı gibi geldi. neyse ki sadece bir direkten dönen top ile atlattık ilk devreyi.

- ikinci devre küme düşmemeye oynayan fenere karşı beraberliğe oynayan şenol hoca direksiyonu eline aldı. garip bir şekilde güven'i çıkartıp atiba'yı (?) aldı oyuna, ve devrenin ilk anlarından itibaren yaldır yaldır saldırdı gs. şimdi sıkıntı şurada: pektemek kalabalık yaratmada iyi, ama attığı golleri bile topa aşırı kötü vurduğu için atabilen bir forvet. quaresma gol vuruşu kazma stoper seviyesinde olan bir kanat. atiba ve medel'e hiç girmiyorum. elimizde bir tek ljajic kalıyor gol bulabilmek için, o da muhtemelen kontra atakta bulacağımız pozisyonda şutu çeken değil, pası verecek olan kişi. üstüne gelen rakibe karşı elinde ne ileride top tutacak oyuncu, ne dribbling yapacak oyuncu (quaresma'nın yavaşlığı yüzünden en az iki gollük ataktan olduk), ne de gol atacak oyuncu var. kambur love'a ihtiyacımız olan nadir oyunlardan biri, ama sanki love yerine negredo varmış gibi oyuncu değişikliği yaptık.

- şu maçtan puan aldıysak gs federasyona savaş açtığı için aldık. eğer alenen federasyona sallamasalar necip'in iki pozisyonundan biri net penaltıydı. bu arada necip'e ayrı parantez açmak lazım. her maç bir şekilde maçın içine edecek hareketler yapmayı başarıyor. çok azimli, her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama bu kadar error prone bir oyuncuyu tolore edebilecek seviyede değiliz.

- maçın sonunda yaptıkları tercihler nedeniyle quaresma ve caner de bir kez daha neden bize faydalı olmayacaklarını gösterdiler. ikisinin tercihleri yüzünden son dakikada gol şansı verdik rakibe. o frikik gol olsa kaosa sürüklenecektik.

- maç boyunca şenol hoca'nın yaptığı en mantıklı hareket oğuzhan'ı oynamamak oldu. oğuzhan oynasa ve bir şekilde puan kaybetsek bir daha asla taraftar ile ilişkisini toparlayamazdık. muhtemelen bir süre zorlu iç saha maçlarında oynamaz.

- sonuç olarak kötü oyuna rağmen üç puan aldık. bu maçtan sonra gs'ye "yürü ya kulum" demezlerse ligden düşerler, terim'i istifasına kadar gider olay. iki rakibimiz şarampole yuvarlanırken geçen seneki gibi bir rezillik yaşamamamız gerekiyor. devre bitene kadar "the only easy day was yesterday". elimizde içeride trabzon ve malmö, dışarıda kasımpaşa ve alanya maçları var. eğer bu maçların tamamını kazanırsak şampiyonluğa kadar gidebiliriz. içlerinden biri malmö olmak üzere iki maçı kaybedersek sezon biter. kalan dört maça sanki kulübün geleceği bu maçlara bağlı gibi (ki aslında öyle) hazırlanmamız lazım.

YSY dedi ki...

Ya buradan bize şampiyonluk falan çıkmazda ancak gs ile ıkincilik için tekrar ortak olduk. Bu arada gs ninde şampiyon olacağını sanmıyorum, şampiyon başakcity olur. Bu arada evet rakip eksikti de bizde dorukhan güven pektemek necip le yendik yani bunu da not edelim.

Adsız dedi ki...

Oyun kötüydü ama rezildik rüsvaydık seviyesi kadar değil bana göre. Takım ancak bir maç antrenmanı yapabildi onda da yorgunlardı. Yorgun olmayan Q7'den ise uzun zamandır zaten bir şey beklemiyoruz. Maçı izlediğim arkadaşa bu adamın Töre'den ne artısı var dediğimde "Töre iki çalım atıyor gerisi yok" dedi. İlahi adalet, 30 saniye sonra rakip oyuncuyu geçse kaleciyle karşı karşıya kalacak durumda beklendiği gibi ekarte olup pozisyonu ezdi. Karşılıklı sırıttık tabii.

Bir GS maçı hakkaniyetli yönetildi diye seviniyorsak bence nedeni Federasyon ile olan hallerinden daha çok 17 kulübü karşılarına almış olmaları. O kadar garip bir ruh halindeler ki hala ülkesini Avrupa'da temsil eden bir kulüp olarak diyerek konuşmaya başlıyorlar (biz nerede temsil ediyorsak). UEFA kupası üzerlerine yapışmış gibi.

Şenol hocanın durumu tam olarak rakibe göre "reaktif" hamle olayı. Bakıyor orta alanı çabuk geçiyorlar hemen bir DM alıveriyor. Oysa "proaktif" olması gerekiyor. Bilic de böyleydi, Avrupa'da estirirken lig derbilerinde farklı bir hale bürünüyorduk. Bir de Güven-Atiba değişikliği zaten kendi içinde garabetken çıkan neden 2 gün önce eksi 10 derecede oynamış Pektemek olmadı, yanıtını biliyoruz zaten. Ayrıca Bilic zamanında DM olayının farklı bir şekli daha vardı, kendi aralarındaki pas trafiği ve yardımlaşmaları da tesadüf değil az çok bir şablona dayanıyordu. Mevcut oyunda hepsinin rolü her maç pozisyonunda aynı, sadece sahada durdukları farklı yerlere göre topu alıp veriyorlar ya da oyuna dahil oluyorlar.

Caner'e değinmenin gereği yok. İlk yarı kaptırdığı toplardan sayabildiğim 3 tanesi kalemizde ciddi gol tehlikesi oluşturdu.

Böyle maçlarda oyuna ve skora bakılmaz derler. Maç özelinde bakmıyorum ama sezon özelinde sıkıntı.

diope dedi ki...

kimse fark ettimi bilmiyorum ama, ilk defa bir maçta kapalı seyircisinden ses çıkmadı. hele o çarşı denen grup ne diye gelmiş analayabilen var mı? yeni açık bağırıyor ıslıklıyor, kapalı suskun. tribun yine yönetimin adamlarıyla mı dolduruldu ?
maçın geneline bakarsak, Güvenin çıkması yanlıştı, caner ve medel değişikliği ikinci yarının başında uygun olabilirdi. necip ve dorukhan iyiydi. kısaca bunlar.

Emrah dedi ki...

Caner'i takıma ihanetten kadro dışı bırakmaları lazım. Love'a vermediği pasın izahı yok. Sabote etti resmen takımı. Rezalet futboluna suç bulmuyorum, oynatanda hata ama Love'a vermediği pasın affı olmaz. Uzun uzun düşünmeye bakmaya fırsatı vardı, baskı yapan da yoktu ama vermedi.

yilmaz dedi ki...

Caner ve Quaresma son dakikalardaki pozisyonlarda ne kadar suçluysa, Adem de maç içinde yaptı aynılarını. Resmen "bu maç benim maçım olacak" diye bütün pozisyonlarda şut atmaya çalıştı. Hep böyle yapacaksa yandık, yok "hazır form tutmuşum, Şenol hoca da pas yapanı değil bombacıyı seviyor" diye yaptıysa "neyse" diyeceğim. Bence maçın son topa kalmasının sebeplerinden biri de Ljajic'in maç içindeki bencilliği. Tek maçlık bir durum olmasını dilemekten başka bir çare yok.

Yalnız Atiba-Güven değişikliğiyle bir dakikada 16 yıl birden yaşlandık :) Takımın ortalama yaşı da 1.5 yaş arttı.

Başakspor'un puan kaybıyla 6 puana indi fark. Ama ben yine devre arasında şampiyon olma hedefiyle transfer yapılmaması gerektiğini savunuyorum. Ne yönetim ne de teknik direktörün bu konuda ehil olmadığını görüyoruz 2-3 senedir. Şampiyon olma hırsıyla Burak'a 3.5, çikarito'ya 4.5 filan verip geleceğimizi karartmayalım.

YSY dedi ki...

Dün zaten arkada daha top yapan bir takım olsaydı güven yazmıştı. Çocuk baya tek kaldı orada.

turkkant dedi ki...

Herkesin dediği gibi "muhteşem bir derbi" galibiyeti filan denecek bir maç değildi. Pek bir top oynamadık, bu maçtan geleceğe derbi galibiyetinin vereceği motivasyon harici fazla bir şey taşımak zor.

Birkaç notum.

- Dorukhan iki ucu bıçak bir oyuncu. Bu yaşta soğukkanlılığı etkileyici. Necip mesela hala panik, keza Veli'de şuursuz bir oyuncuydu. Maçın Beşiktaş adına belki de en iyi 1-2 oyuncusunundan biri. Bunun yanında, 8 numara için dominant pas oyunu için yeterli teknik becerisi yok. Oğuzhan'ın 8 numarada hayal ettirdiklerini hayal ettiremiyor. Mutlaka kanatlardan yaptığı bindirmeleri denemeye devam etmeli, demarke oyuncuların o bindirmeleri rakiplerin dengesini çok bozuyor. Medel'in yapmadığı bu. 6 numara olur mu? Ya da sağ bek? Bilemedim... Sanki Tolgay'ın son zamanlarda yapamadığı ideal bir 12. oyuncu olacak gibi...

- Atiba, Adriano, Quaresma filan artık 35 sonrası futbol çok zor. Hepsi büyük oyuncular, ama dakikalar ilerledikçe maçın fiziki mücadelesi içinde kaybolmaya başladılar. Atiba statta hemen önümüzdeydi, sonradan girdiği için bir mutsuzluğu var mıydu bilmiyorum, ama nerede o eski oyuncuya her zaman yapışan ahtapot Atiba, nerede şu maçtaki... Her pozisyonda yavaş kaldı.

- Çok zor bir son üç maçımız var. Bu takım, evet, çok daha mücadeleci filan ama, işte Babel'in sol kanatta yapabiletesi ile Pektemek'İn arasında dağlar kadar far var... Keza Oğuzhan ile Dorukhan arasında da... Keza Necip ile Pepe arasında da... İşte Necip çok iyi oynadığı bir maçta bile 2 tane penaltının ucundan döndü. Beşiktaş'ın iyi futbol oynaması için Babel-Oğuzhan (hatta Pepe, hatta Tolgay) gibi oyuncuların -ya da onların yerine yapılacak transferlerin- ilk 11'e girmesi lazım. Bu maçtaki 11 belki taraftarı mücadelesi ile mest eder, ama sonunda şampiyon olamaz...

Zaitsev dedi ki...

** Yorgun olmasına rağmen takım iyi mücadele etti. İlk 30 dakika beklediğimin üzerinde bir oyun oldu. Sonra panik veya rehavet ile GS oyuna ortak oldu. Bu panik hali hocaya daha fazla etki etti.

** İkinci yarı sırasıyla Lens ve Love'ı oyuna sokarak 3-4e gidebilecek bir maçı hocamızın fantastik Atiba-Güven değişikliği ve sonrasında bu olmadı tekrar eski taktiğe döneyim ama Mustafa'yı çıkarmayayım değişikliği ile az daha rakibe veriyorduk.

** Caner'in içindeki Fener'li ortaya çıktı son dakika. Maçın en net pozisyonuydu. Bütün ihale ona kalıyordu az daha. Ama burada yazıldığı kadar kötü bir oyun oynadığını düşünmüyorum. Olağan şüpheli olduğu için yakılması kolay topçu sınıfında forum için.

** Mustafa'nın sahada başı kesik tavuk gibi gezinip 82 dakika sahada kalması nasıl açıklanabilir bilmiyorum. Sol açık ama oraya girmiyor. Sol kanadı tamamen Caner'e bırakıyoruz. Adriano orada oynasa çoktan futbolu bırakmıştı muhtemelen bu oyun ve tempoyla.

** Elimizdeki kadroya göre en iyi 6-8-10 kombinasyonunu bulduğumuzu düşünüyorum. Dorukhan-Medel-Ljajic 3lüsünün sakatlık ve kart harici bozulmaması gerekiyor.
** Dorukhan yetenek olarak bir Ozzy değil ama pası attıktan sonra koşusunu yapıyor. Boşa kaçıyor. Pas açılarına giriyor. Sahada kaybolmuyor.

** Takıma Dorukhan ve Ljajic montesinden sonra oyunda bariz bir değişiklik var. orta sayımızda net bir düşüş var. Ayrıca uzun top atma sayımızda düştü. Sahada saklamayan 2 oyuncu fark yarattı.

** GS Federasyona savaş açmasa ne bizim penaltı verilirdi ne de ötekiler detay incelemeye tabi tutulurdu.

sports guy dedi ki...

Mac yorumu yapasim yok tatsiz tuzsuz bi macti, real barca maci bile olsa uyuyakalirdim herhal.

Neyse, pektemek ile ilgili yorum yapmaya geldim :) 82 dakika oyunda kaldi cunku macin en cok top kazanan oyuncusuydu 12 ile. Simdi diyeceksiniz ki o pozisyondaki adamdan top kazanmasini degil baska seyler bekleriz.

E haklisiniz, ama eldeki yetenekli adamlar o eforu vermezse her hoca kendi "pektemegine" sarilir. Sasirtici degil benim gozumde.

met1903 dedi ki...

Herkesin dediği gibi penaltıların, GS federasyona savaş açtığı için değil de "var" toplantısından beri neredeyse var'a bakılan pozisyonların hiçbirinde bariz hata yapılmadığı için verildiğini düşünüyorum. Gs'ye gelince kazanamayacakları ve haksız bir savaşa girerek zaten ligi kaybettiler, akbilsporun da ne kadar balon bir takım olduğunu ya da şampiyonluğa yetecek kapasitesinin olmadığını lig kızışmaya başladığında herkes görecektir. Caner ile Q7'den ne kadar az ve gerektiği kadar (maçların son anlarında rakipler kapandığı zamanlar) kullanacağımız ise şampiyonluğu ne kadar erken alacağımızı belirleyecektir.

Zaitsev dedi ki...

@ met1903

Pozisyonun net olmasının kararın doğru olması için yeterli olmadığı bir ligimiz var. İzlediğimiz maçlarda bunun kanıtı. Bütün pozisyonlarımız 2 tarafa çekilebilecek durumda.

Necip'in Eren'e girişini Muslera'nın Fener maçındaki girişine benzetmek zor değil.

Keza Onyekuru-Necip pozisyonunda alttan temasa penaltı çalsa ne diyebilirsin.

Normalde bizim penaltı son 2 haftada bu kadar tantana olmasa hakeme bildirilir miydi?

Kendisini pek sevmesem de Cüneyt Çakır harici hiçbir hakem VAR'a gidip bu kararları alamazdı.

2-3 sene önce Cüneyt Çakır bir TS-GS maçında Denayer'in eline çarpan topa penaltı çalmamış ve TS'nin baskıları sonucu 3 hafta dinlendirilmişti.
O cezadan sonra her maç Trabzon'un bariz penaltıları verilmemişti. Hatta ilk iç saha maçına galiba TS-GS maçının altıncı hakemini atamışlardı. El-kol-tekme haftalarca ceza kestiler TS'ye.
GS'de arı kovanına savaş açtı ama pişman olacaklar ya da çoktan oldular. Albayrak maçtan sonra ortadan konuştu. Sanırım verilen mesajı aldı GS.

Basar dedi ki...

Ben maçın başındaki oyunu beğendim, Bir derbide iki genç oyuncunun oynaması çok iyi. Güven'in çıkmasını çok hatalı buldum - ileride resmen top tutamadık, Lens-Love doğru hamlelerdi ama farkı açamadık.

Zor ama 3/3 yaparsak lig için bile şansımız olabilir. Ben ozzyden hala umutluyum. Dün ikinci yarı iyi bir ozzy ljajic ile fark yaratırdı. Hele birde Abu tarzı forvet olsa (Given daha pişecek) duman ederdik

Hidayet dedi ki...

en az iki yıldır burada dillendirmeye çalıştığım oğuzhan'ın ortasaha'da yarattığı boşluğu dorukhan'ın bile fazlasıyla doldurması oldukça ilginç . dorukhan .. nereden geldi ,kaç liraya geldi ,süper lig tecrubesi ne kadar o bile oğuzhan'ın yarattığı büyük boşluğu doldurdu . "oğuzhan'ı beğenmiyorsun , kim gelecek , kevin de bruyne mi , deniliyordu . oğuzhan'dan sonra kevin de bruyne geliyordu gözlerinde . modriçten bazı yönleriyle daha iyiydi bile. bu demek değil ki , dorukhan yeterli beşiktaş için . umarım kötü örneklere bakar da , gelişimine devam etmek için hiçbir çabadan kaçınmaz , formayı bırakmaz

planck dedi ki...

İki takımın kadroları sanki ilk defa cumartesi bir araya gelmiş gibi futboldan yoksun sadece mücadele açısından doyurucu bir maçtı. Gs ve fb hariç ligdeki 15 takımın hepsi gol atardı bize dün, 3 büyüklerin durumu o kadar kötü.. Biliçi hücuma yönelik taktik antreman yapmamakla eleştriyordum, şenol hoca ne gücum ne savunma herhangi bir taktik antreman yapmıyor gibi. Nobreden sonraki ilk defansif forvetimiz pektemekin güvenin ve dorukhanın enerjileriyle biraz kıpırdandık ama sahada taktik anlamda birşey yok. 70 puanı zor görürüz bu sene.

YSY dedi ki...

Dorukhan için aslında atiba da ne kadar teknik varsa onda da o kadar var diyebiliriz. O yüzden oğuzhandan ziyade atiba yerine daha doğru olur gibi sanki.

Mayor dedi ki...

Caner'in adelesinde yirtik cikmis, gecmis olsun diyelim yatsin dinlensin ikinci yarinin sonlarina kadar.

Dorukhan falan doldurmaz Oguzhan'in yerini, YSY'nin dedigi gibi Atiba'nin yerini doldurmasi lazim. Atiba'yi sahaya surmek akil kari degil artik.


fidddas dedi ki...

bana göre hem sakatlık hem maaşını alamayanlar sebebiyle ligi aşağıdaki kadro ile tamamlamak gerekiyor.

karius
gg77 medel vida adriano
dorukhan oğuzhan (oğuzhanı ayrıca yazacağım)
lens ljajic q7
Güven

oğuzhan meselesi konusunda yönetim üstüne düşen bir şey varsa çözsün(para-mara neyse işte), hoca rehabilite etsin, taraftar da biraz sesini kıssın, kendisi de artık bi zahmet futbola kendisini versin. işin özü herkes sulh ilan etsin, en azından sulh ilan etmeye niyetini belli etsin.

peki neden böyle,
- elimizde onun yerine oynayabilecek oyuncu yok. o bölgede şu anda neredeyse alternatifsiz.
- yerine transfer yapmak çok pahalı. bizim seviyemizde bir 8 numarayı bonservisiyle almamız çok çok zor.
- bizim takım daha önce böyle çok oyuncuyu yedi. eğer yukarıdaki gibi sulh ilan edilmesse onu da mustafa pektemek gibi çöpe çevireceğiz. daha önce burada çok yazdım, biz zamanında (yabancı sınır etkendir ama mustafa gençlerde çok parlak bir oyuncuydu.) bu adamı alabilmek için galatasarayla falan baya ciddi yarışa girdik. geldiğinde de takımda zaten portekizliler çetesi vardı. sonra yüksek maaş nedeniyle kızıp, sık sakatlanma ile adamı iyice karikatürize ettik. adamda hiç güven kalmadı, zaten yaşı da geçti gidiyor. oğuzhan da böyle elimizde 2 milyon maaş alıp, taraftarla arası bozuk karikatürize edilmiş bir oyuncu olarak kalmasın.
- benim her zaman fikrim özellikle türk pasaportlu oyunculardan alınabilecek maksimum verimin alınmasıdır. özellikle oğuzhan öyle hemen harcanıp ...ittirsin gitsin denecek bir oyuncu değil. neyse problemi çözülsün ve geri dönsün.

hocanın derbide oynatmama kararı da son derece doğruydu. umarım alanya maçı gibi deplasmanlarda oynatır, oğuzhan da futbol oynamaya karar verir de yeniden vodafone'da ayakları titremeden sahaya çıkabilir.

beagle dedi ki...

Bu sezon başından beri izlediğim "key pass" istatistiği bence herşeyi açıklıyor. Topu iyi paylaşıp hizli cevirirsek iyi pasla yüksek yuzdeli hucum edip, atak sonlandirip yipranmiyoruz.

Bu maça özel negatif etkisi yok gibi görünse de Q zararlisi takimin maç başındaki hızını kesti. Ikinci yarı Ljajic bombosken önüne yuvarlayip ceza alanina sokmak yerine orta kesti. Önceki lig maçında kanatta iki gol attiran iş yapan Dorukhana da maç boyu topu vermedi. Bu igrenç karakter sahada oldukça işlerin düzgün gitmesi tabiki mümkün değil. İyi orta yapiyor diyenler Ljajic orta Doruk kafa pozisyonuna bakabilir. Sadece orta yapacak diye bu adama mahkum olmamaliyiz.

Şenol aynı. Takim Doruk Ljajic Güven aşısı ile biraz genclesip, iyi tek santrafor yokken Pektemekli 2 uç forvetli maçlarda skor bulurken, Tüm akli yerinde insanlar Medel-Atiba degisimi isterken, Güveni alarak kendini ve takimi batirdi.

Maçı Vida Ljajic Doruk ile aldik. Doruk 6 veya 2 için gereken aşamayi katetti.

Pekto-Güven birlikte oynamalı.

İyi pas hiç atamadik. Bu Ozzy lazim demek. Şut işini Ljajic halleder.

Kadro aslinda netleşti
Karius
GG (Doruk) Pepe Vida Adriano
Ozzy Doruk (Atiba)
Lens Ljajic Pekto
Güven

Bu kadroda israr edersek ligi aliriz. Medel Töre Q Love Babel de hamle opsiyonu ve sakatlikta geregini yaparlar.

Pheaglix dedi ki...

her hafta bir arka adale kaybediyoruz. gg ve adriano'nun da mutlaka tekrar sakatlanacaklarını düşünürsek bir ara arka dörtlüde atiba-necip-vida-medel görebiliriz. töre, gg, adriano'nun sakatlıkları çok alarm vermeye neden olacak sakatlıklar değiller, onlar zzten injury prone, ama takımın geri kalanının sistematik olarak sakatlanması ligi bitiremeyeceğimizi gösteriyor. bir iki defa olsa talihsizlik olacak da o sınırı çoktan geçti. bu takımın kondüsyönerlerini de mi menajerler getirdi?

Basar dedi ki...

Dorukhan guzellemeleri iyi ama Ozzy'i gommeye gerek yok. Ozzy en azından ikinci yarı oynasa orta sahayı tutardık.bir türlü önemini anlayamadık çocuğun. 6-8-10 değil 6-8-8 oynadığımızda değeri anlaşılacak

Oğuzhan'ın kafasında Beşiktaş'ı bitirdiğini düşünüyorum. Belki de biz adamı sorumluluk alamaz hale getirdik ama adam artık Necip'ten farksız düz bir oyuncuya dönüştü. Sorumluluk almıyor, kendini farklı kılan hiç bir özelliğini göstermiyor, ceza alanına girmiyor. Yazık oldu ama geç değil. Gidip kendini göstermesini çok istiyorum.

BurkayJK dedi ki...

Oğuzhan'ı çok sevenlerden biriyim ama bu sezon "s*ktirsin gitsin" dedirtecek kadar delirtti beni. Keza Şenol Hoca'ya da tepkilerim oldu. İkisinin de en az bir sezon kalması taraftarıyım.

Oğuzhan öyle kolay harcanacak veya unutulacak bir isim değil. Bir sıkıntısı var ama bunun parayla veya saha içiyle ilgili olduğuna inanmamaya başladım. Sanki saha dışında bir sıkıntısı var gibi. Anlayamıyorum.

Sezonu ilk iki dışında bitirirsek hoca muhtemelen ayrılacaktır. İlk ikide bitirdiğimizi ve gelecek sezon daha dinamik kadro kuracağımızı varsayarsak, Oğuzhan'a son kez bu oluşum ile şans vermeliyiz. Hala olmuyorsa yapacak bir şey yok.

fidddas dedi ki...

oğuzhan için hala zaman olduğuna inanıyorum... onun da bir şekilde geri dönebileceğini düşünüyorum.
ne yapılması gerekiyorsa yapılsın ve belki de ilk kez biz bir oyuncuyu kendi takımımızda düşmüşken hatta yerlerde sürünüyorken ayağa kaldırıp yeniden bizim için iyi oynamasını sağlayalım...
19 yaşında bize gelmiş ve bizde olgunlaşmış bir oyuncuyu nolursa olsun bu kadar kolay harcamamız gerekiyor.

Basar dedi ki...

Ne kadar kolay adam harcıyoruz ve ne kadar kolay bir adamı kral yapıyoruz! Bakalım Dorukhan’a ne zaman sövmeye başlayacağız. Çocugun belli ki bir sıkıntısı var, bunu duzeltirsek net fayda alırız. Bence taraftarın abartılı tepkisi Ozzy’i yıprattı.

Hidayet dedi ki...

dorukhan , oğuzhan'ın yerini doldurdu derken , o bile doldurdu demek istedim . yoksa dorukhan , atiba'nın diri zamanlarındaki yerini bile doldurabilir mi şüpheliyim . yani oğuzhan o kadar kötüydü ki ,eskişehir'den aldığın 22 yaşındaki adamı koydun ve doldurdu . oğuzhan'ın bir zamanlar iyiyken yaptığı ince işleri değil , takımın hayati ihtiyacı olan ve bir türlü yapamadığı şeyleri yaparak doldurdu onun yerini . benim tercihim 8'e mutlaka bir transfer yönünde .

yilmaz dedi ki...

Oğuzhan benim takımda en çok sevdiğim futbolcudur. Fakat kabul etmek gerekir ki taraftara rağmen futbol oynanmaz. Taraftar istemiyor çok net. GS maçında oynasa maçı da kaybederdik, Oğuzhan'ı da. Olmayacağını çok iyi biliyorum ama, ben onun yerinde olsam Hollanda, Belçika liglerinden iddialı ya da orta sıra bir takıma gider biraz detoks olurum. Şu futbol ortamında Oğuzhan'ın tekrar takımla taraftarla barışması mümkün değil. Daha şimdiden Dorukhan'ı onun yerine seçtik bile. Oğuzhan'ı bilmesek yana geriye oynamasının onun tercihi olduğuna inanacağız. Taraftarın baskısından top kaybetmeye korkuyor adam. Sivas maçında da Pepe'nin uyuklamasının faturası da ona çıktı. Şimdi yana da pas atamıyor.

Daha önce de yazdım, Delgado-Tabata, Bobo-Almeida, Olcay-Babel... Beşiktaş taraftarı her gelen iyi oyuncuyu bir öncekini gömmek için bir araç olarak kollanıyor. Belki diğer taraftarlarda da durum böyledir, bilemem.

YSY dedi ki...

Ya aslında her futbolcuda zaman zaman iniş çıkışlar olabiliyor. Düşünün mario gomez bize geldiğinde adam düşmüştü resmen. Adamın son şansıydık biz. Ozzy daha genç, toparlayacaktır. Şu ljajic ile bir ritim tutturabilse olay çözülecek aslında. Yanınada dorukhanı yerleştirdik mi tamamdır.

turkkant dedi ki...

Oğuzhan konusunda Talisca-Quaresma eksenine kayan oyunda oyun etkinliğinin düşmesi, 1 senedir doğru dürüst parasını alamamış olmanın verdiği moral bozukluğu, taraftarın abartılı tepkisi gibi bir çok sebep sayabiliriz.

Ama sonuçta hiç mi hırsızın suçu yok?

Türkiye'ye geldiğinden beri Oğuzhan Beşiktaş ve milli takımda, Samet Aybaba, Biliç, Terim, Lucescu ve Şenol Güneş gibi hocalarla çalıştı. Bu hocalardan belki de sadece Şenol Güneş 8 numarada güvendi. Aybaba eleştiriyordu, Biliç'in kafasındaki orta sahaya zaten uymuyordu, Terim milli takımda başta 11 başlatmadı, sonra Oğuzhan formuyla formayı aldı, ama Avrupa şampiyonasında silindi, hiç fark yaratamadı, beklenen inisiyatifi almadı. Lucescu da keza oyuncuya güvensiz.

Evet, Oğuzhan çok yetenekli oyuncu, ama mesela Cenk'in Beşiktaş'a geldiği sezon ile şu anki halini düşünüyorum da, temel bir çok özelliğinde gelişim var. Oğuzhan fiziki kalitesinde büyük aşama kaydedemedi, şut özelliğinde bir gelişim kaydedemedi, oyunu tutma özelliği gelişti, defansif tarafı da gelişti ama o delici kısa mesafe driblinglerini artık göremiyoruz pek sık, o konuda da geriye gidiş var. Yani, oyuncunun "Growth Mindset" ve "Resilience" yetkinliklerinde bence sıkıntı var.

Bence hala umut var, ve Beşiktaş yeniden koşan-vasat oyunculardan kurulu takımlara dönmek istemiyorsa Tolgay-Oğuzhan gibi oyunculardan bu kadar kolay vazgeçmemesi lazım. Ki Fener Emre Belezoğlu'unda beri 8 numarayı bulamıyor, GS ise Selçuk emekliye ayrıldığından beri...

Adsız dedi ki...

Oğuzhan eleştirisinin yanında ve doğrudan alakalı olarak, bildiğim kesin olan konu teknik yönetimin şablon bir orta alan, hatta bir takım oturtmak için pek de çabalamadığı. Misal Atiba=Medel değil, Dorukhan'da Atiba ya da Medel değil. Beşiktaş teknik yönetimini eleştirirken en çok düşündüğüm konuların başında da bu geliyor. Oyuncu seçiminde yer almayacaksan nasıl kadro kuracaksın, şeklinde sürekli papağan gibi tekrarlamamın nedeni de bu. Zira bu nedenle bana göre vital konu olan oyuncu tercihleri bu şekilde tali görülüyorsa biz neyi kime göre kurgulamaya çalışıyoruz bilinmez.

Diyebilirsiniz ki Oğuzhan vs vs ama Ljajic geldi fark yarattı. Bu zaten bekleniyordu, nedeni Ljajic'in -elbette aynısı diyemeyiz ama- Sosa gibi bir miktar gifted bir oyuncu olması. Çok değil 6,5/10 istikrarı halinde bir b2b benzeri oyuncu bulun, Dorukhan ve Ljajic'le birlikte orta alanı kurup geri kalan herkesi yedek bırakın ama öyle kolay bulamazsınız.

Dorukhan demişken üzüldüğüm bir konu var; oynadığı oyuna bakıyorum ve diyorum ki bu çocuktaki potansiyel çok büyük, ama içinde bulunduğumuz şartlar ve faunada bunu sürekli pozitif yönde geliştirebileceği ve ileri seviyeye gelebileceği bir ortam garanti değil maalesef. Bir şekilde başarabilir umarım.

Adsız dedi ki...

Şunu da belirtmek lazım. 4-2-3-1 tukaka olmadı, olduğunu gördüğümüz mecralar ŞL çeyrek hatta yarı final seviyesinden başlıyor. Bu yüzden 4-2-3-1 mi 4-3-3 mü tercihleri de bu düzeyde önem kazanıyor. 4-2-3-1'i kallavi bütçeyle oynayan takımlar zaten defansın önündeki 2 orta alan oyuncusunu da kalburüstü b2b koyma lüksüne sahip. Öte yandan bu tür takımları 4-3-3'le ezenler de aynı şekilde bu bütçelere sahip kadrolar.

Buradan b2b kavramını futbol dünyasına armağan eden İtalyan futboluna selam olsun, artık Gattuso-Pirlo-Seedorf orta alanını Serie A'da göremiyor olsak da.

Ben şaka değil 6-7-8 taraftarıyım :) Üzerine çalışabilecek bir teknik kadromuz olsa, Dorukhan-Oğuzhan-Ljajic orta alanını oturtsak, herşey bayram olsa.

Ama zor. Dolayısıyla önümüzdeki ben karışmam futbol şubesi bilir transferlerine bakalım.

beagle dedi ki...

Bazı oyuncuların "winner" özelliği, çok geniş yetenek portföyü olur. Hagi Şifo Alex mesela kendi donemlerini damga vurarak yaşadılar.
Bazı oyuncular ise bir şeyleri çok iyi yapıp, takima katkı verirler. Ama doğru ortamda.
Benim çok yandığım Delgado'dur. Gördüğümüz en iyi sağ ayaklardan birini "winner" olmadığı için harcadık. Baskıyı üzerine yıkmasak uzun süre takima katkı verir oyunu guzelleştirirdi.

Karhan, Johnsen, Cisse, Nihat, Burak vb bir sürü de yakın örnek vardir. Anlamsiz şekilde, ucuz fiyatlara vazgectigimiz, bir sürü transferle yerlerini dolduramadigimiz oyuncular.

Bunlara Oguzhani eklemeyelim. Sahada 8de durup takimin carklarinin daha iyi kaymasini sağlayacağı yilda 25-30 maç oynuyoruz en az. Kalan zorlu 10-15 maçı başka 11le oynayalim OK. Ama Oguzhan yerine 8-10 milyona zor oyuncu bukacagimiz meziyetlere sahip. Kötü bir 10 numara. Orada oynatmayin iste. Ya da derbileri karizmasi ile cevirmesini de beklemeyin.
500 bine aldik lan. Olcayin yarisi, Larin'in 4de 1ine geldi bu takima.

Biri bana ciddi bonservis odedigimiz Töre manyağı niye oynamaz, Canerle Q daha ne kadar siçacak onları anlatsin da sonra Ozzyi yuhalariz.

Bize bu 3. Büyük yaftasi zor bulunan oyunculari harcadigimizdan konuyor. FB Selcuk Sahinle, Hasan Ali, Şenerle falan kupalar kazandi, Tu kaka Sinan Gümüs,Serdar Aziz ve Yasin GSyi sampiyon yaptilar. Onlar olmasaydı da Gomis bakalım tek başına ne yapacaktı? Yav Elmander 10 golü zor gören bir adamdi. Ama artılarini kullandilar. Negredo daha kötü müydü? Ama el birliği ile hoca, basin, taraftar adamı linç etti.

Taraftarlik "gelişmedi veya cok iyi değil " diye oyuncu biçmek değildir.
Takimi sevmeyen, egoistligi ile takima zarar veren manyaklarla uğraşın çok istiyorsaniz.

beagle dedi ki...

@Başar
Maç sirasinda Dorukun istatistikleri vb gördük. Çok şaşırtıcı şekilde iyiydi. Somut verilerle bu sezonki en iyi 6 numara oldu. 11de surekli olursa düşüş yasar mi bilemeyiz tabi. Ama bir U21 oyuncusu caylakliginda değil.

Mergan1903 dedi ki...

Dorukhan'ın pas tekniği konusunda şüpheleri olanların onu hiç seyretmediğini düşünüyorum. Dorukhan şu anda savunma ağırlıklı bir oyun oynamaya zorlansa da pas kabiliyeti Atiba'nın katbekat üstündedir. Hatta uzaktan şutları ve frikik golleri vardır. Ara pası da atabilir. Ancak takıma yeni adapte olmanın verdiği "hata yapmamalıyım" tedirginliği ile oynuyor. Dolayısıyla ısrar edildiği takdirde hem savunma, hem de hücum yönü çok iyi bir orta sahamız olacaktır.

Mustafa Pektemek ile ilgili okuduğum eleştiriler var. Öncelikle Babel'in bu seneki halinden daha iyi oynadığını düşünüyorum. Babel geçen senelerdeki gibi oynasaydı Pektemek hala yedek olarak bekleyecekti. Çabalıyor ama netice üretmekte zorlanıyor. Ancak varını yoğunu koyarak oynamaya çalışıyor. GS maçı özelinde oyunda kaldığı 80 dakika içerisinde sahanın en fazla ikili mücadele kazanan oyuncusuydu.

Zaitsev dedi ki...

** Göbekte oynayan oyuncuların ne kadar hareketli ve etkili ise o kadar iyi top oynarsın. Bu ligde olsun, Avrupa'da olsun iyi kanat oyuncusu ile sürdürülebilir bir oyun, sürekli başarı sağlayan bir takım yoktur.

** Bizim sistem üzerinden gidersek; 6-8 ve 10 numaralar ne kadar sorumluluk alırsa ne kadar mücadele ederse biz o kadar iyi oynarız.

** Atiba gibi her topu yana ve geriye oynayan
ve/veya
Oğuzhan gibi sahadan saklanarak ve kendini sürekli ileri atarak oynayan
ve/veya
Talisca gibi sadece gol atmaya odaklanıp takım oyununu boşveren oyuncular ile oynadığımızda Caner ve Q7 gibi sahte kahramanlar yaratırız.

** Beşiktaş'ın oyununda göbek oyuncularının etkisizliği sebep, Q7 ve Caner'E yıkılan oyun ise bunun sonucudur. Son 3 maçtır biraz orta saha hareketlendi. Daha az Caner daha az Q7 daha az ortadan bahsediyoruz. Bunu da görmek lazım.

** Ankaragücü maçında etkili olan fakat Sarsborg maçında kaybolup GS maçında yine iyi bir oyun çıkaran Dorukhan'ın oyunundaki dalgalanmanın sebebi partneri olabilir mi acaba?

** Oğuzhan sahadayken 8 filan oynamıyor. Kimse kendini kandırmasın. Beşiktaş'ın Ozzy ile oynadığı maçlara bakın. 4-2-3-1 değil 4-1-1-3-1 veya 4-1-4-1 gibi birşey oynuyoruz. Defanstan gelen topları da genellikle geri oynuyor uzun zamandır. Sonrada Pepe top şişiriyor diye kızıyoruz.

** Ankaragücü maçında yediğimiz golü bir izleyin. Atiba'nın saçmalamasından önce Oğuzhan'ın 3-4 pas opsiyonu arasından en kötü/kolay'ı seçmesi bile kafa olarak ne kadar futboldan uzaktan olduğunun göstergesi.

Zaitsev dedi ki...

** @ Övünç Şentürk'ün dediği gibi bende Oğuzhan'ın kafasında Beşiktaş'ı bitirdiğini düşünüyorum. Kiralama imkanı varsa 1 sene gidip gelmesi bizim ve onun için iyi olacaktır.

@ beagle

** Fenerbahçe son şampiyonluk orta saha : Meireles, Emre Belözoğlu, Cristian, Mehmet Topal. Zurnanın son deliği Selçuk Şahin.

** GS geçen sene topu aldığında orta sahasındaki herkes 10-15 metre dikine topla kat etmeyi deniyordu. Bu ligde ortadan dikine çıkabilirsen şampiyon olursun. Bu kadar basit.

** Dikine kat et, kanada ver, ortaya koş. Bu ligin şampiyonluk formülü. Biz sadece kanada ver ve izle şeklinde oynuyoruz.

** Mustafa Pektemek kazandığı toplarla gönülleri fethetmiş ama alamadığı ve atamadığı pasları ne yapacağız? Hiç girmediği sol açık mevkisini ne yapacağız? 3 maçta Caner'i bitirdi. Adriano Caner kadarda dayanamaz. Sonra ne olacak?





beagle dedi ki...

@Zaitsev
Selçuk FB de 315 maç oynadi. 5 sampiyonluk olmak üzere 10 kupasi var. GS ile oynadığı sampiyonluk maçında golü atti.
Kusura bakma ama zurna murna değilmiş yani. Oyuna takım oyunu olarak bakmak gerekli. Takım oyununu bozanlari ayiklamak gerekse de kalan oyuncular ortam bozukken idam edilmemeli.

Zaitsev dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Zaitsev dedi ki...

@ beagle

Benim ilk postta anlatmak istediğim üzerinden bir tartışma yürürse daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.

Daha önce de yazdığım gibi İnşallah Q7, Caner ve varsa kafanıza takılan başka oyuncular bu takımdan ayrılır da Ozzy düzgün oynamaya başlar. Bizde şampiyon oluruz.

Ama olağan şüpheliler gider ve aynı oyunu oynarsak ne olacak. Sarpsborg maçı gibi mesela. Hava soğuk ve yapay çim deyip yine aklarız ;) 90da Lens'e ne pas attı deriz ama 90 dakika ne yaptı demeyiz mesela :)

Ben inancımı kaybettim. Sizin inancınızı korumanıza saygı duyarım. Ama kanat oyuncusuyla değil göbek oyuncusuyla şampiyon olunur. Mücadele eden, etkili, dikine oynayan ve çıkan orta saha oyuncun yoksa bu ligde şampiyon olamazsın.

10 pasın 8-9unu geri ve yana atan göbek oyuncusu takımı uzun topa ve top cambazlarına mahkum eder. Bunlardan 2 tane olursa şansın kalmaz.

Selçuk Şahin meselesine gelirsek;

Selçuk Şahin kulübe oyuncusudur. İyi bir yedektir. Hep 10 üzerinden 6lık oyun oynar. Bir takımı oyunuyla şampiyon yapamaz. Skoru korumak istiyorsan, rakibi bozmak istiyorsan oynatırsın. Medel ile Necip arası bir oyuncudur.

Mehmet Aurelio, Yusuf Şimşek, Appiah, Emre Belözoğlu gibi lider oyuncularla oynamıştır. Ayrıca üst postta yazdığım ortasaha oyuncuları arasında da zurnanın son deliğidir. İlk 11 maça çıkma istatistiği düşüktür.

fidddas dedi ki...

takımın durumundan bağımsız uzun zaman sonra blogda sadece oyun üzerine konuşuldu, iyi oldu.
(konu oyuncu üzerinden dönse de bence doğru yerden yaklaşılıyor.)

Adsız dedi ki...

@Zaitsev

Caner'le ilgili sıkıntının defansif kısmına girmeden (ki o mecrada da söylenecekler var) hücum anlamında hali için iyi bir gösterge olabilecek konu GG'nin vasat üstü performans gösterdiği maçlar. GG futbol zekası yüksek bir oyuncu ama yaşı ve kolay sakatlık yaşayabilmesi performansını bir hayli düşürüyor, bu o "vasat üstü performans gösterdiği maçlar" ifadesinin nedeni. Buna karşın, çoğunlukla aynı kanadı paylaştığı defansif özellikleri takımın en dibi olan Q7 ile oynarken dahi ne zaman ileri çıkıp çıkmaması gerektiğini bilirken, topu Caner gibi orta alan çizgisinden asla şişirmiyor. Orta alan kurgusunda sorun olduğunu hepimiz görüyor ve yazıyoruz. Şimdi asıl konu, bu bölge böyleyken sahanın yarısından rakip ceza alanına top sallamanın bir arayış refleksi olup olmayabileceği. Kişisel düşüncem isterse orta alan bomboş olsun bu işin futbol aklıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Zira bunu bulunduğu bölgenin dışındaki stoperler dahil her oyuncu yapabilir. O halde oyunun kendine yıkıldığını neden hissediyor; öyle olduğunu kabul edelim, orta çizgiden top sallamanın işe yaracağını düşünüyorsa bu düşüncesi nereden kaynaklanıyor? Çünkü istatistikler ortada.

Şimdi sakatlandı ve takımın bundan sonraki maçlarda kendisinin olmadığı hücum anlamında büyük düşüş yaşadığımızı göreceğiz diyelim. Bir şey değişmez ki. Diyelim 20 kişilik bir koronuz var ve güzel müzik yapmaya çalışıyorsunuz. 18 elemanın 10 üzerinden 8-9 olması ama ikisinin sesi bozması ile idare edemezsiniz. 20'sinin hepsi 6-7 bandında olsun çok daha verimli sonuç alırsınız.

Diğer taraftan Caner iyi bir teknik yönetimin müdahalesiyle bu kadroda ilk 11 oyuncusu olabilir. Ama bu işlerle değil.

Q7 konusuna girmeyi gerek görmüyorum izninizle. Çok yazıldı ve çizildi. Ama her hali ipimle kuşağım olan birinin detaylı analizine gerek yok diyorum. Bunun hesabı yine kendisine değil teknik yönetime yazar. Mesele tutarlılıksa tutarlı adam, şaka değil.

Zaitsev dedi ki...

@ james sneijder

* Caner'in yokluğunun hücum anlamında eksiklik yaratacağını düşünmüyorum. Dikine hızlı oynayabildiğimiz zaman Caner oyuna uyum sağlıyor. Yavaş ve yan pas ağırlıklı oyunda ise topu Caner yokken sağ stoper şişirecek her türlü.

* Daha önce de dediğim gibi Caner takımın topu ileri taşımakta zorlandığı, topun ayağımızda patladığı anlarda uzun top işinin suyunu çıkartıyor. Takım pas oyununu efektif oynarken alayım ileri vurayım diye bir olayı pek yok.

* GG top şişirmiyor çünkü o kanadın işleyişi sola göre farklı ve ayrıca yukarıda dediğim gibi sağ tarafta topları sağ stoper şişiriyor. Top GG'deyken de top bir şekilde Q7ye iniyor.

* Uzun top mevzusunda da kendi mi vuruyor yoksa hoca mı uzun oynatıyor ondan da çok emin değilim. Geçen sene 6-8-10 ve forvet oyuncularını Babel'e yaklaştırıp Pepe'den Babel bölgesine uzun top atmak gibi bir fantezimiz vardı. Bu sene de oyun sıkışınca uzun top atıp dönenleri toplamak gibi kaos içerikli bir oyun planı olabilir hocanın. Zaten Caner'in uzun vurduğu pozisyonları çoğunda sol açığımız önünde/çizgide değil.

* Caner'in enerjisi bu takım için önemli. Mücadeleden vazgeçmeyen, takımı öne iten bir yapısı var. Hocanın bu enerjiyi düzgün yönlendirmesi gerekli. Caner'in defansif zaafları zaten malum. Bana kalsa da oynatacaksam sol açık oynatırım. Ayrıca topu hızlandırdığımız zaman da Caner tempo olarak faydalı olabilecek bir oyuncu.

* Caner ve Q7 gibi adamlar sorumluluk almak istemeyen oyuncular için birer nimet. 2 pas yap, at sola veya sağa. Nasılsa onlar bir aksiyon yaparlar. O yüzden ben bazı oyuncularımıza ve hocaya bu kadar kızıyorum. Hoca da buna güvenip zorda kalmadıkça bu sorunlara bir çözüm üretmiyor. Sakatlıklar, tepkiler, kadro dışılar olmasa belki Dorukhan'ın yedek değil alternatif olabileceğini göremeyecektik. GÜven bu sene forma bulamayacaktı.

turgay dedi ki...

@zaitsev

Zaten sıkıntının ana kaynağı hocanın çözüm üretememişiz değil mi? Mecbur kalmadığı sürece ne sistemden ne oyuncudan vazgeçiyor. Zorluk görmedikçe kendi adamlarından veya kendi oyun planından vazgeçmediği için geri gitmiyor muydu oyunumuz? Burada herkesin ortak düşüncesi hocanın bu kadro değişimine mecbur kaldığı için gitmesiydi. Caner’in veya Q7nin eksikliklerini görüp buna göre önlem alması gerekirken almayıp bu adamların yanlışlarından ders almasını engelleyemen hocadır. Zamanında bu değişimleri yapmış olsa şuan eminim ki 4-5 puan fazlamız olacaktı. Ama mecburiyeti beklemesi yüzünden kadronun kağıt üzerindeki kalitesini sahada göremedik.

Basar dedi ki...

@beagle
Ben Dorukhan'ı eleştirmiyorum veya küçümsemiyorum. Birden bire ilahlaştırılmasına karşıyım ve taraftarın oyuncuları hızlı gömmesine karşıyım.

Seninle paralel düşünüyorum, ilk önce gidin taptığınız quaresma zararlısının istatistiklerine bir kafa yorun. Kanatta proaktif pas alışverişi de yapan iki adam ve araya kaçan bir forvet ile Ozzy çok rahat bu takımda oynar. Yeter ki kafası rahatlasılsın. Takımı iyi futbol zekasına sahip adamların üstüne kurmak zorundayız.

Elde forvet yokken, sağbek yedeği yokken, bir sürü yaşlı adamımız varken ve Tolgay-Ozzy varken 8 numaraya odaklanmak yanlış olur. Bunları tamamlarız ondan sonra bakarız.

Yorum Gönder

Ara