.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

6 Kasım 2017 Pazartesi

Karne: Göztepe 1 - 3 Beşiktaş

Goller: Anderson Talisca (7'), Ryan Babel (47'), Cenk Tosun (53')
En iyi üç: Tolgay Arslan, Fabri, Ryan Babel
En kötü üç: Ricardo Quaresma, Gary Medel, Necip Uysal

Karne:

Şenol Güneş 6.7
Beşiktaş 7.2
Göztepe 6.3
Hüseyin Göçek 4.3

Fabri 8.3
Dusko Tosic 7.1
Pepe 7.4
Adriano 7.7
Gökhan Gönül (61')7.0
Atiba Hutchinson 7.0
Tolgay Arslan 8.4
Anderson Talisca (80')7.7
Ryan Babel 8.0
Ricardo Quaresma (88')5.9
Cenk Tosun 6.7

Gary Medel (61') 6.0
Necip Uysal (80') 6.5
Alvaro Negredo (88') 7.2

Takım Ortalaması 7.2

Anket: 31 kişinin katılımıyla tamamlanmıştır. İlginiz için teşekkürler.

70 Yorum:

Huzeyfe dedi ki...

Okumus adam cehaleti kadar kotu birsey yok.

Hoca elestirilerini dogru yapip anlamli cikarimlara gitmek varken gereksiz polemiklere, niyet okumalara filan ne gerek var anlamiyorum.

Bos zamanlarimizda futbol izleyen adamlariz. 50 senedir profesyonel, amator, futbolcu, teknik direktor olarak bu isi yapmis bir adami neyle sucladiginizi bir dusunun yani. Sizin futbolu, futbolcu yonetmeyi, vs. bu adamdan daha iyi biliyor olma ihtimaliniz var mi Allah askina?

Kac taneniz butun hayati boyunca daha once 2 sampiyonluk gordu ustuste?
Hanginiz gidip iki tane antrenman izlediniz hafta icinde? Ne biliyorsunuz bu kadar bidi bidi laf edecek kadar yani?

Halbuki bu takimin en onemli potansiyeli/problemi kariyerinin en iyi 10 numara performansini sergilemis, konusulacak bir yigin sey var. Tartisilan seylere bak..

du, levande dedi ki...

ligde adriano'nun ilk 11 çıktığı 5 maçta 4 galibiyet 1 beraberlik var. tek beraberlik de de sağ bekte oynadığı başakşehir maçı. ilk 11 yapılırken yazılacak ilk şey adriano - sol bek olmalı ama hem kendi artık yaşını aldı, sık sakatlanıyor, hem de sağ bekteki gökhan gönül'ün de aynı durumda olmasından dolayı mecburiyetten orda oynaması gerekiyor. şampiyonluk ihtimali adriano'nun sol bekte çıkacağı maç sayısıyla doğru orantılı olacak muhtemelen.

nathan dedi ki...

Beşiktaşım oley Beşiktaşım oley Beşiktaşım oleyyy. oooooo.

nathan dedi ki...

Muhteşem:

https://www.youtube.com/watch?v=YhRrNNJft7k

turkkant dedi ki...

Ben çoğu kişinin aksine 2 maçtır Beşiktaş'ı farklı buluyorum.

Monaco maçı bence beraberliğe rağmen Ş. Ligi'ndeki en iyi maçımızdı. İlk Port-Monaco maçlarında bize karşı kötü hazırlanmış ve yarı-motive takımlar vardı. Bu maçta gayet iyi bir Monaco'ya karşı 80 sonrası haricinde gayet etkili top oynadık. Bu maç da ligdeki en iyi futbolumuzdu bana göre.

Takımda iyiye gitmesinde beklerin değişmesinin büyük etkisi var. Gökhan-Adriano ile pas kalitemiz çok artıyor. Zaten 70 sonrası takımın iki maçta da düşüşünde de 33lük beklerimizin pilinin bitişi yatıyor.

Tolgay'ın performansı tavan yaptı, Babel tavan, Talisca bu maç silkindi. Talisca yükselirse bence fazla bir sorumuz kalmaz.

Negredo neden erken alınmadı eleştirilerine katılıyorum, ancak sahada çok fazla sakatlanma ihtimali olan oyuncu vardı. Bu oyunculardan birine bir şey olur endişesiyle Cenk-Negredo riskine giremedi. Zira Tolgay, Adriano, Atiba, Tosiç dördü de önceki maçta sakatlandılar.


turkkant dedi ki...

Atiba bu sene "vay be ne oynadı" hiç dedirtmedi. Açıkçası biraz cepten yiyor, Tolgay stoperlerden topu alan oyuncu olarak aslında 6 numarayı aldı, Oğuzhan'ın çok çalışıp 8'i Atiba'dan alması lazım.

turgay dedi ki...

ben kadroyu görünce hafta içi sakatlanan adamlar nasıl 90dkyı tamamlayacak diye düşündüm. açıkçası tolgay, atiba, gönül 3lüsünün oynayacağını düşünmüyordum. risk alındı umarım sakatlıkları ilerlemez.

bu durum düşünülerek oyuncu değişikliklerinin geç yapılmasını doğru bulmuyorum. maçın başında göztepe baskısından golü yemiş olsaydık ve oyun olarak kötü durumda olsaydık bu oyuncuların bize yarardan çok zararı olmaz mıydı ? burada bir kumar oynandı ve kazanıldı. ancak her maç bu kumar tutar mı bilmiyorum. alt postta trabzon maçında rotasyon yapıldı da ne oldu mealinde bir görüş vardı. lens'in pas yerine şut tercihi yapılmamış olsa o rotasyonda başarılı olurdu. oyun olarak geri düşmemizin nedenleri caner gibi talisca gibi oyuncuların olmasıydı o maçta. rotasyon yapılması değildi. bunu iyi analiz etmek lazım. bugün adriano ve gönülün kadroya girmesi neleri değiştirdiği ortada. canerin yokluğu taliscanın oyunu zorlamadan tek pas tercihleri mükemmel 2 asiste varacak kadar oyun görüşüne kavuşması(!) takım oyununu nasıl değiştirdiği ortada. canerin 7 maçlık cezası geçen yılki sakatlık sonrası takımın oynadığı oyunu tekrarlatacak. o yuzden takımın oyununu bozan oyuncuları görmeden sadece o maçta rotasyon yaptıkta ne oldu demenin doğru olduğunu düşünmüyorum. önünden geçen topa müdahale etmeyen ortaya götünü dönen, takımın oyununu baltalayan oyuncuların yokluğunda rotasyon yapalım bir de öyle görelim bu oyuncuları.

zorlu şampiyonlar ligi sonrası her maç zorlayıcıdır bizim gibi takımlar için. burada doğru oyuncuları seçmek gerek. hocanın forma adaletinden çok kafasındaki 11in ne vereceğini düşünmesi 2 tane sağ beke oyuncu alınmasına neden oluyor. bu da 3 olan oyuncu değişiklik hakkının 2sini kullanmak o zaten sakatlar dediğimiz oyuncularından ikisine de bişey olduğunda 10 kişi kalmak demek. hocanın muadili olmadığına göre yapıcı olarak eleştirmek onu geliştirir. savunmak için 50 yıldır çalışıyor ondan daha iyi mi biliyorsunuz demek yerine bu adamların söylediği de olabilir mi diye sorgulamak lazım. taliscanın oyunu bozduğunu monaco maçında olmayışı ve bu maçta yaptıklarıyla zaten kanıtladı. caner'in yerine adriano girdiğinde sonucu görüyoruz. oğuzhan'ın yerine tolgay'ın performans vermesi sonucu ortada. bir tek cenk-negredo konusunda eleştiriliyor ki negredonun aldığı 5 dkda koca maç cenk'in yapamadığını yapması da bir sonuçtur. 50 yıllık tecrübeye evet ama tahammülsüzlüğe hayır.

Hidayet dedi ki...

her konuda şenol güneş'e sonsuz-sınırsız tevekkül edenler devam etsinler . fakat bıraksınlar da eleştirmek isteyenler de dilediğini söylesin . tartışma benim istediğim mecrada devam eder ya da son söz benim söylediğimdir tavrı kimseyi bağlamaz.

şunu bir daha belirtmek isterim , negredo-lens-medel.. bunlar 3'ü bir arada paket değil . farklı farklı oyuncular. ve negredo beşiktaş'ın oyununa katkı , takımı kabullenme , fiziksel yeterlilik ,oyuncu kariyeri , geçmişte oynadığı takımlar , hoca'ya küsmeme (en azından şu ana kadar) açısından diğerlerinden (lens-medel) farklı . kendi şahsıma negredo konusundaki eleştirim lens konusunda ,şimdilik ,ilk 11 için yok . ha 3-0 olmuş maç için o'nu da düşünebilirim . özellikle rakip q7'yi kilitlemişken.

peki diyelim ki hoca'ya karşı kötücül niyet okuma yaptık . geçen yıl abou-cenk ikilisi izlemedik mi ? cl'de ilk 11 'in değişmez adamı olan , şampiyonlar ligin'de de hem iyi oynayan hem de goller atan abou , lig'de neden cenk 'in arkasında bekledi . öyle ki cenk lig sonunda abou'ya toplamda 800 dakika (yaklaşık 10 maç) fazla oynayarak fark attı. abou 'nun kısmetine cl maçları , ucl maçları ve lig'de şampiyonluğun bıçak sırtı olmaya başladığı son dönemki maçlar düştü ! abou'nun antremanda herhangi bir şekilde cenk'in gerisine düştüğüne inanan var mı ? öyle ya ,öyle olsaydı cl'de de oynamazdı . işte buna gerçek diyoruz. buna tanrı'nın eli ya da "hoca'nın eli " de diyebilirsiniz. görmek için şenol hoca'yla baba konumunda duygusal bir ilişki kurmamak yeter herhalde.

cl'de ilk 11 oynayacağını bilen adamla yedek bekleyeceğini bilen adam aynı moral motivasyonda olmaz . lig'de ilk 11 oynayacağını bilen adamla bilmeyen adam da aynı seviyede olamaz . cenk'in arkasında beklemek için çoook pahalı adama zor kazanılmış paramızı harcamayalım . alalım bir türk yedek (hocamız sever ) beklesin .lig'de kendi sahamızda zorlu maç kazanamamayı (trabzon) negredo'ya yıkmayalım . geçen yıldan itibaren kimi yendik ki sahamızda ? peki başakşehir maçı 'nı kime yıkacağız o zaman .

Barreto dedi ki...

Bir önceki postta @carlito'nun ve yukarıda @turkkant'ın görüşlerine katılıyorum.

Hocada zihinsel olarak "domestic bias" olduğu seziliyor. Cenk-Negredo meselesinde bu durum etkili oluyor gibi. Belki de bir Türk oyuncunun gelişimini ülke futboluna kalıcı hizmet gibi hissediyordur. Hocanın eleştirilecek yanları var evet. Ancak içerde veya dışarda daha iyi bir alternatifi de yok.

Bence Atiba top bizdeyken takımı bayağı yavaşlatıyor. Topun seri biçimde yer değiştirmesi için yerine Medel oynasa daha iyi olacak sanırım.

Caner'in cezası takımın sorunlarını çözmek için fırsata dönüştü.

Pepe'yi izlemesi ayrı bir keyif bu arada.

Beşiktaş adına gördüğüm en büyük fark Quaresma'nın son iki maçtır merkeze doğru kayıp Gökhan'ın önünü açıyor olması . Hocanın farklı bir şeyler deniyor olması , 33 yaşında bir oyuncunun oyun karakterini değiştirmeye çabalıyor olması pozitif şeyler . Zaten Beşiktaş'ın bireysel anlamda vasat performans veren oyuncusu varsa bile herkesin mücadele seviyesi yüksek .Sorunu oyuncu formu/formsuzluğuna pek bağlamıyorum ben . Genel bir akord sorunu var . Özellikle yerleşim , alan paylaşımı ve topsuz koşu miktarı gibi mevzular .

Tolgay'ın formu da inanılmaz fark yaratıyor .

Negredo'nun şu maçta 85'te oyuna girmesinin ise hiç bir açıklaması yok . Cenk milli takıma gidecek , Negredo'nun ritme ihtiyacı var ama 85. dakikada yapılıyor değişiklik . Sonra Caner gibi yarı yolda lastik patlayacak . Adamları toplu şekilde sahaya atıp 'bak kardaş bunlar oynayınca böyle oluyor' denmemeli. Böyle rotasyon olmaz .

Hoca cenk konusunda biraz politik davranıyor. Yabancı sınırlamasıyla ilgili muhabbetler basin tarafından bu kadar dillendirilip siyasetçilerin de sınırlama taraftarı yorumlarının gündeme gelmesiyle medyadan ve yönetenlerden daha çok destek almak için uğraştığını düşünüyorum. Aksi halde sürekli Kadıköy'deki maç gibi katledilecegimiz açık. Yerli ve milli saçmalığından ekmek çıkarıp basında lehimize bir tutum yaratma çabası var sanki. Negredo'nun hocaya küsmeyip oyuna son dakikalarda girdiği halde çabalamasi pozitif mesajlar vermesi bana Şenol Güneşle aralarında bir sorun olmadığını hatta türk oyuncu goygoyunun kendisine izah edildiğini düşündürtüyor.
Futbol asla sadece futbol değildir sözünü unutmayalim.

yilmaz dedi ki...

@Kuzeyfo

"Kac taneniz butun hayati boyunca daha once 2 sampiyonluk gordu ustuste?"

Kardeşim, şu yorumun çok kırıcı öncelikle bunu belirteyim. Şenol Güneş bizi iki yıl üst üste şampiyon yapmış olabilir ama bu onu Beşiktaş takımının önüne geçirmez. Bu sözü Fenerli ve GS'liler bizi incitmek için özellikle söylüyor, senin böyle bir niyetin olmadığına eminim ama her hoca eleştirisinden sonra "en son ne zaman iki yıl üst üste şampiyon oldunuz" yorumlu sıkmaya başladı artık.

Eleştirilerin amacı da, hedefi de gayet net. 4.5m€ alan bir adamın takıma kazandırılması lazım. Bu adam 3 sene o parayı zaten alacak. Adamdan eksilen bişey olmayacak olan bize olacak. Bu şekilde devam ederse adam hepten kesecek umudu Krasic gibi a2 takımıyla antrenmanlara çıkarak tatlı tatlı alacak parasını. Biz de o adama para öderken biz bi tane daha 32'lik 3.5+ m€'luk oyuncu alacağız oynasın diye. Beşiktaş tarihinin en pahalı futbolcusunun maçın son 2 dakikasında oyuna girmesi Beşiktaş'a kaybettirir. Bunun taktikle, antrenmanları takip etmekle bir alakası yok.

Ayrıca her basın toplantısından sonra polemik konusu oluşturacak açıklamalar yapan da kendisi.
Hoca başarılı olabilir, ama Beşiktaş sanki onunla varolmuş gibi bir ortam yaratılıyor, sanki Katar ligine Capello'nun gelmesi gibi yorumlar yapılıyor, hakikaten çok onur kırıcı böyle şeyler.

Zaitsev dedi ki...

Cenk'in ligdeki performans verilere bakıyorum. Geçen seneden farklı birşey yok. şu an ligde penaltısız 262 dakikada bir gol atıyor. Penaltıları katınca bile bu 160 dakikaya ancak düşüyor. Toplamda(Lig + CL + Süper kupa) penaltılar dahil 123 dakikada bir gol iyi gibi dursa bile akan oyunda 175 dakikada bir gol. Bunlara bakınca cidden Negredo'ya haksızlık yapılıyor.

Takım; Tolgay + GG + Adriano 3lüsü kendi yerlerinde oyuna dahil olduktan sonra seviye atladı. Zamanla bir Atiba Medel değişimi de hızlı oyun için iyi bir adım olabilir.

@ Övünç

Geçen sezon sonuna doğru Q7 ile GG kanadı paylaşma konusunda ortak bir noktaya gelmişlerdi. GG'nin sakatlığı ve muhtemel antrenmanda form tutamama sıkıntıları ile sağ kanat formasyonu ancak tekrar eski haline geliyor.

@ carlito

Trabzon maçındaki rotasyon keyfi değil mecburiydi. Fener maçı 3 kırmızı kart sonrası. Hoca bir anda 3 oyuncuyu ancak kupa maçında değiştirir :)

@ turkkant

Pinpon topu gibi giden topun geri geldiği bir ortamda koşan takımlara karşı beklerin 33 değil 23 yaşında olsa birşey farketmez. İleride daha fazla top tutarsak oyundan 70den sonra oyundan düşme sorunumuz azalır. Cenk-Talisca ile bu neredeyse imkansız. Bunun için Şenol hoca da bir zahmet oyuna erken müdahale edecek.

GeceGezgini dedi ki...

Eski posta yorum yazmışım, kopyala yapıştır;

@Skywalker,

Tamamen katılıyorum. Şu maçta Cenk gol dışında ne yaptı da bu oyunuyla kesilmez oluyor ? Monaco maçında ne yaptı ?

@nathan ; çok güzel sorular sormuşsun abi. Dün Cenk'in oynadığı ilk yarıyı Negredo oynasaydı kesin devre arası çıkmıştı. Cenk'in kafa topu indirdiğini hatırlamıyorum yine. Squash duvarı gibi forvet.

Dünkü genel oyuna gelirsem; Tolgay, Adriano, Talisca, Babel, Fabri çok temiz maç çıkardılar. Adriano' nun orta sahayı desteklemesine bitiyorum. Caner versus Adrano' da bu kadar birbirinden zıt oyun formatı görünce de hocaya saygım azalıyor maalesef. Hocanın hiç bir taktik katkısı yok heralde abi. Caner yarı alana gelmeden orta kesiyor, çizgiden ayrılmıyor, Adriano ise tam tersi; sürekli orta sahaya destek, kanatla ve orta sahayla üçgenler. Hoca napıyor abi o zaman :)?

@mit; bence Pepe'nin hatası direk. Pepe orta sahaya baskıya gidiyor ve onun alanı Medel kapatmaya gelince kendi adamını kaçırıyor.

@Beinsports; abi yediğimiz golün tekrarını niye göstermiyorsunuz. Laps diye ofsayt o gol.

Emrah dedi ki...

Tekniği taktiği boşverin de Talisca ne gol attı be! Hayatım boyunca gördüğüm atılması en zor kafa golü galiba. Ceza alanı dışından zıpladı, kaleci çizgideyken kalecinin kapattığı köşeye doğru darbeli ve yerden vurdu. Halı saha topçusu diliyle bana 1 yıl süre versen, 10.000 kere ortalasalar yine de atamam o golü. Hakan Şükür çok ekstra kafa golleri atardı ama böyle bir gol hatırlamıyorum. Daha zor bir kafa golü hatırlayan varsa söylesin:) Asisti de harikaydı ve bir asisti de Cenk yedi.

Quaresma hatırladığım kadarıyla en az 3 saçma top kaybında kalemizde direkt tehlike yaşattı. Maç boyunca çok kötüydü ama 2-0'dan sonra kontrada işimize yarayacak Lens giremedi oyuna. Oyun 2-0'a geldikten sonra Q7'nin çıkıp Lens veya Negredo'nun girmemesi hakikaten çok saçmaydı bence de. Şampiyon olacak takımın 5-6 gollü maçları olmalı birkaç haftada bir. Hem rakibe korku salacaksın hem oyuncuların istatistikleri şişecek, satarken para eder.

beagle dedi ki...

@kuzeyfo

Maçta keyiflenecek şeyler oldu, mesela Talisca'nın aramıza dönmesi, 90 Dk Adriano izlemek gibi. Yalnız bu maçta bize düzenli tekme atıp, otobüs çekmeyecek ligdeki çok nadir 1-2 takımdan biriyle oynadık. Yani iyi şeyler için pek gösterge bir maç olmadığını unutmamak lazım.

Sana bir sorum var: Samet Aybaba'dan sonra Biliç yerine Şenol Güneş gelse, Oğuzhan, Töre falan gelişip, takım boyu kısalıp, 2 sene şampiyon olabilir miydik sence?

beagle dedi ki...

Maçı izlerken gözümden kaçmayan biri de Tosiç oldu. Kanatta sıkışan adamları hatalı müdahele ile kaçırma, topu kullanırken boştaki adamları görememe, geç kullanma, ofsayt bozma vs vs... eğer Vida hazır gelirse, takım bir anda fark edecek.

Atiba'nın da sürekli geriye garanti oyunu fiziksel olarak koşturan takımda işe yarıyordu, topu isteyen oyuncular olan bu yaşlı takımı ise geri tutuyor. Akan oyunda gol pozisyonu çok zor yakalıyoruz. Geriye giden top baskı yiyince ileri şişirilip rakibe geçiyor. Oğuzhan, Tolgay ikilisini gecikmeden fikslememiz lazım.

BurkayJK dedi ki...

Tosic'i özellikle Avrupa maçlarında iyi görüyoruz. Konsantrasyonu yüksek maçlarda iyi oynuyor fakat ligde her maç aynı güveni vermiyor. Vida gelir gelmez oraya yerleşir diyemiyoruz. Bana da Pepe-Vida ikilisi çok sağlam olacak gibi geliyor. Pepe 35-36'sına gelince de Vida-Mitrovic ikilisi devam eder belki. :) Milli takımda nasıl bir ikili oluyorlar izleyen var mı?

Bir parantez de Fabri'ye açmak gerekebilir. Kendisini hala yeterli görmesem de şu sıra iyi gidiyor. Acımasız mı davranıyorum bilmiyorum, bize Monaco maçındaki topu kurtaracak kaleci lazım. Geldiğinden beri üzerine koyması sevindirici. Milli takımından teklif aldığı gün kendini ispatlamış sayarım. Kendisinin iyi ve efendi bir insan olduğu yüzünden belli, daha iyi olur umarım. Takımda Atiba'dan sonra tanışıp sohbet etmek istediğim ikinci insandır. :)

carlito dedi ki...

zaman zaman Şenol hocayı savunan tavrımızın yanlış yorumlandığını düşünüyorum.. burası bir blog ve elbette ki amacımız takımın artılarını eksiklerini analiz etmek, olumlu ve olumsuz eleştirilerimizi yapmaktır, şakşakçılık değildir.. lakin hiçbirimiz profesyonel eleştirmenler de değiliz, taraftar kimliğimizin ön planda olması da yadırganamaz diye düşünüyorum..
hocanın doğruları kadar olmasa da yanlışları da olmuştur ve olacaktır tabii ki, bunların en net örneği de bazı transfer talepleriydi ve bu taleplere karşı çıkmamız da blog ahalisi olarak fikir birliğine vardığımız nadir konulardan olmuştu.. aynı şekilde tolga zengin ısrarı üzerine yapılan eleştiriler örnek gösterilebilir, ama hoca da hatasını görürse dönebilen bir kişilik, yani üzerine yapıştırılmaya çalışılan inatçılık özelliğini taşımadığını düşünüyorum.. Fabri'yi 1. kaleci yaptığı günden itibaren arkasında duruşu, çoğu kişi 18'e giremez derken Tosic'ten bu derece verim almayı başararak bunca zaman stoper eksikliğini çok az hissettirmesi, Quaresma'dan belki de kariyerindeki en çok verim alabilen hoca olması, son dönemde Tolgay'ı kazanması..
örneğin ben Oğuzhan'ı vazgeçilmez görenlerdendim, bilen bilir, ama son maçta gördüm ki, Ozi olmadan da yapabilirmişiz bazen (yine de Tolgay ile Ozi beraber oynamalı fikrindeyim o ayrı)

neyse uzatmayayım, demek istediğim şu ki, elbette eleştirilerimiz yapacağız ama ben iki üç puan kaybı görünce "demekki bütün keramet tamer tuna'daymış" diyenler gördüm burada! ilk fırsatta sezon sonu hocanın yerini başkası almalı diyenler gördüm! şu anda ancak Beşiktaş düşmanları isteyebilir bunu, başka açıklaması yok!
bir arkadaşımız 20 yıldaki şampiyonluklardan söz edince alınganlık olmuş, ama gerçekleri kendimiz de görebilmeliyiz, illa renklilerin alaylarına ihtiyacımız yok.. 96 yılında 2016'ya kadar 2 şampiyonluk gördük biz! lucescu'dan şenol hocaya kadar olan süreçte sadece 2 kez şampiyonlar ligine katılabildik (bir tanesi lig ikinciliği ile) yani bizim için isterse dünyanın en iyi takımı olsun, canımızdan çok sevelim, başarılı bir takım falan değildik uzun yıllardır.. Şenol hoca öncelikle bunu kırdı, ki çok zordur bunu başarmak.. bunu rakiplerin başarısızlığına bağlayanlar kendini kandırır, sen yeterince iyi olmadıktan sonra kötünün iyisi gelir kupaları toplar, daha 3 sene önce Hamza'nın g.saray'ı ile görmedik mi bunu?

velhasıl, her türlü olumlu-olumsuz eleştirilerimizi yapalım, ama bize tekrardan seviye atlatan bir hoca bulmuşken kıymetini bilelim, yoksa bu dönemleri çok özleyeceğimiz uzun ve karanlık yeni bir döneme girebiliriz tekrardan..

Daha önce yorum kutusu olsun, podcast olsun sürekli dile getiriyoruz ama nüans kayboluyor galiba.

Beyler Şenol Hoca'yı eleştirmek demek hoca defolsun gitsin demek değildir. Negredo konusundaki tutumunu eleştirmek demek de Lens, Medel vs. bütün transferler konusundaki tutumunu eleştirmek değildir. Dünkü maçta Quaresma yok olmuşken HERHANGİ bir oyuncu oyuna girmiyorsa 88'e kadar, daha bir önceki lig maçında golünü atmış as niteliğindeki forvetin sonraki iki maçta toplam 3-5 dakika forma şansı buluyorsa da bir zahmet eleştirelim yahu aaaa.

Ayrıca dün Beşiktaş'ın sahada ortaya koyduğu oyun bir halta benzemiyordu. Göztepe'nin ilk 5-10 dakikadaki baskısından gol çıksa, Talisca hiç yoktan o golü yaratmasa bambaşka bir ilk yarı ve akabinde maç izlemiş olabilirdik. Ha, Göztepe bizim oynamayı sevdiğimiz ayarda bir takım olduğu için gene alırdık maçı ama 3-0'dan 3-1 olmayabilirdi.

Huzeyfe dedi ki...

@yilmaz

carlito benim yerime cevaplamis.

@beagle
Senol Gunes baska sartlar altinda Besiktasta hic basarili olamayabilirdi, evet. Bilic'in bu takima katkilari mutlaka katkisi olmustur. Eyvallah. Hocanin Negredo-Cenk tercihi, oyuncu degisiklikleri ve dakikalari, taktiksel olarak tek boyutlu olmamiz ve bir iki oyuncuya bagli oynamamiz cok elestirilebilecek seyler. Bunlari konusalim zaten. Kisilik, karakter filan tartismayalim ama. Lutfen. Ondan sonra "adam gibi adam"lar turer, goygoydan gecilmez. Benim tepkim buna.

Ben sahsen Gencler macindan sonra hocanin Besiktas'ta miadinin doldugunu dusunuyordum. Ama yaniliyor da olabilirim. Emin degilim.
Senol Gunes sahsina munhasir bir adam. Neyi niye yaptigini, ne dusundugunu anlamak kolay degil. Herseye ragmen ben hocaya guveniyorum.

Bir de "hoca birsey yapmiyor, oyunculari serbest birakiyor ortaya boyle bir oyun cikiyor" diye dusunenler var. Ukalalik bence bu, daha agir seyler soylemek istiyorum hatta ama kendimi tutuyorum. Bu yuzden dedim, kac tane antrenman izlediniz de konusuyorsunuz diye.
Son olarak "meger herseyi Tamer Tuna yapiyormus" dusuncesine gelsin: Mehmet Demirkol bugun soyledi, besiktas muhabirlerinin sahit oldugu sey, Senol Gunes'in Tamer Tuna'yi taktik antrenmanlara bile sokmadigi gercegi..

GeceGezgini dedi ki...

@kuzeyfo;

caner vs adriano icin kendi goruslerimi yazdim yukarida ve agir laf edilecek bir sey soyledigimi dusunmuyorum. Caner oynadiginda bambaska bir sol bek durusu,oyunu + adriano oynadiginda bambaska bir sol bek oyunu+ durusu var. Bu bana cok garip geliyor. Forvette Kovacevic yerine Saviola ile oynarsan baska bir sistemle oynarsin takimca, sol bekte Adriano yerine Caner ile oynadigimizda takimin durusu sistemi ve diger oyuncular da degismedigi icin mantikli bir aciklama bulamiyorum ve yukaridaki yorumu yaptim. Ha yine agir laf edilmelik bisey degil
ama alinganlik yapmiyorum yanlis anlama:)

Antrenman izleme kismina gelirsek de; Pek bir ölçüt sayilmaz ama avusturya kampina gidip antrenman izlemisligim de var Vodafone'un sansli talihlisi olarak:)

Basar dedi ki...

@beagle

O kadar emin olma! Hoca eğer Tosic'de tutturursa önümüzdeki seneye kadar Vida paslanır. Hoca iyi hoş ama gerçekten quaresma yorulmuş ve 60'tan sonra eli oyuna değmezken, Cenk gol dışında keza aynıyken, takım daha 4 gün önce CL maçı oynamışken 80'e kadar değişiklik yapmamasını anlayamıyorum.

Eleştirmeyeyim diyorum ama hakikaten akıllara durgunluk verecek kadar inatçı. Tamam ben amatörüm, izleyiciyim ama bu kadar insan aynı anda birbirinden habersiz aynı düşüncedeyse ortada durup düşünülmesi gereken bir şey vardır. İnsaf abi bu oyuncuların da bir canı yok mu? Kenarda bekleyenin de bir sabrı yok mu?

Basar dedi ki...

Geçen yıl da bu muhabbet dönmüştü. Geçen yıl takımda oynayan 11 kişiden 8'i Biliç zamanında yoktu. Kaldı ki Biliç Cenk ve Oğuzhan'ı neredeyse yok sayırdu ve bu yüzden şampiyonluğu bile vermiştik. Bu takımın Biliç takımı ile uzak yakın alakası yok. Eleştirelim ama klişeler ile değil lütfen.

Basar dedi ki...

Hiç denk gelmedik ama Adriano ve Caner aynı anda solbek adayı olsaydı acaba hangisi tercih edilirdi? Bazı tercihleri çok başarılı ve doğru ama bazı tercihleri inanılmaz inatçı. Özellikle forvet konusunda! 2002'de de böyleydi, hala böyle...

carlito dedi ki...

@shelbyl eskiden beridir yorumlarını burdan ve podcasttan izlediğim ve beğendiğim bir arkadaşımızsın.. son yorumunu kendi yazdığıma bir cevap olarak gördüm ve şaşırdım.. herhalde yazdıklarımı dikkatle okumadın veya yarısında çıktın! altını çizerek,bolca vurgulayarak diyorum ki, elbette eleştirimizi yapalım, ama burda şenol hoca gitmeli, tamer bu takımın herşeyiymiş meğer, hoca art niyetle oyuncu kayırıyor vs. vs. minvalinde birçok yorum da gördük diyoruz.. bunlar eleştiri falan değildir, trollüktür.. problemimiz bu yani, yoksa kimse Negredo konusunu eleştirenlere kızmıyor mesela, ben de 3. golün dakikasında sokmalıydı diyorum..
ama değişikliklerle ilgili eleştirileri yaparken bazı noktaları da gözönüne almak lazım.. Zbu maçta sakat sakat oynayan 4 oyuncumuz vardı, zaten biri (G.Gönül) çıkmak zorunda kalınca ilkini yapmak durumunda kaldık, yoksa hoca Medel'i oraya sokmazdı.. Medel yenilen golde adamını kaçırınca Necip'i oraya aldı, çünkü o dklarda 2yi yesek maç boka saracaktı.. bu değişiklikle Medel'i asıl yerine çekerek ortayı sağlamlaştırmış oldu, zira bir diğer yarı sakat Atiba da teklemeye başlamıştı.. ben eminim ki golü yemesek ve Gökhan çıkmak zorunda kalmasa en geç 65te Negredo'yu sokacaktı.. ama aksiliklerden dolayı sürekli ertelemek zorunda hissetti, çünkü misal 75te 3 değişiklik hakkını kullansa ve hemen ardından örneğin Tolgay sakatlansa bu kez kırmızı kart görmeden 10 kişi kalabilirdik.. ve 1 gol bulan rakibin o gazla ve taraftar desteğiyle ikiyi üçü bulması mümkün olabilirdi.

belki fazla paranoyak bir yaklaşım olarak görülebilir ama ben Şenol hocayı birazcık tanıdıysak böyle düşündüğüne adım gibi eminim ve hak veriyorum, zira asla puan kaybına tahammül edilemez bir maçtı.. şampiyonluklar böyle maçları kazanmakla geliyor...

yilmaz dedi ki...

@kuzeyfo, @carlito

aslında söylemek istediğimi tam anlatamadım sanırım. Ben takımımızın avrupadaki galibiyetlerini tek nefeste sayacak kadar barışığım takımımın geçmişiyle. Şenol Hoca'nın döneminde Avrupa'da bir saygınlık kazandığımız gerçeği çok net.

Fakat her hoca eleştirisine bu argümanla gelmek, -teşbihde hata olmaz, mazur görün- bir hayırseverin burslu okuttuğu öğrencisi doktor olunca "seni ben okuttum" demesi gibi oluyor.

Bunu çok sık duyuyorum Şenol Güneş ile ilgili eleştiri yapıldığında. Şenol Güneş'i eleştirenler zaten kötü olduğu için, Beşiktaş'ı hedeflerine götüremeyeceği için eleştirmiyor ki.

Huzeyfe dedi ki...

@carlito

Hep FM yuzunden bunlar. 4 tane hafif sakatla da maca ciksan, Negredo'yu Lens'i oyuna 50'de sokarsin. 2-3 adam sakatlanip 9-10 kisi oynamak zorunda kalirsan da kapatirsin oyunu bi daha acarsin :)

Dusun bir de medyada hocayi elestiren adamlar bu kadar kapasiteli de degil. Hocanin basin toplantilari daha anlamli hale geliyor boyle dusununce..

nathan dedi ki...

@carlito

"zaman zaman Şenol hocayı savunan tavrımızın yanlış yorumlandığını düşünüyorum.. burası bir blog ve elbette ki amacımız takımın artılarını eksiklerini analiz etmek, olumlu ve olumsuz eleştirilerimizi yapmaktır"

demişsin de dostum, zaman zaman eleştiri getirenler kimseyi Şenol hocayı desteklediği için şakşakçı ilan etmedi ki, hatta bu düşüncede olmadıklarından yanından bile geçmediler; tersine bir önceki gün eleştiriler üzerine şu yazıldı:

“istediğimiz oyuncular oynamıyor diye oynayanlar başarılı olduğunda burun kıvrılıyor ya, ben de bunu niyet okuma olarak algılıyorum.. hocaya karşı art niyet! hocanın genellikle vazgeçmediği ve taraftarımızın sürekli değişsin istedi 11, bu sezon kazandığımız ne varsa bize kazandıran 11..”

Yani belki farkında değilsiniz ama olan bitenin özeti bu: one-way ticket. Şimdi profesyonel futboldan anlamadığımız için ahkam kestiğimiz, ukala olduğumuz ve hatta sadece PES/FM'le oyun ve maç yorumladığımız da söz konusu. Canınız sağolsun.

Neyse. Yılmaz'ın da yazdığı gibi Şenol Güneş'i eleştirmek demek sevmemek ya da istememek değil. Birisini inatçı bulmak da abartılacak konu değil. İnatçı kelimesi yıllarca Bilic için de orada burada sıklıkla kullanıldı; mesela Basar demiş, Cenk ve Oğuzhan'ı yok sayıyordu diye, o zamanlar da taraftar Bilic'in bu inadından şimdikinden en az 5 kat daha fazla bahsederdi ve bu kadar tepki konulmazdı.

Bu tartışmaları burada keselim ve tekrar blog rutinine dönelim.

@carlito

Sana cevap versem sana ismen yazardım şimdi olduğu gibi. Genele dair bir nottu o.
***
Ayrıca hayatımda bir kere bile istediğim sonucu almadım diye CM/FM'yi kapatıp açma işine girmedim. Bunu yapanı da -geçerli sebebi yoksa; ne bileyim tatildedir 3 günlüğüne oynayacaktır stres atmak istiyordur vs.- hilebaz olarak görürüm, sözünü iki defa düşünürüm vs.

Basar dedi ki...

Bu arada, hazır GG sakatlandı yerine Medel girdi, olmadigi icin Necip girdi meselesi açılmisken... Beck'in satılması büyük bir hataydı!

GG çok sevdigimiz bir oyuncu fakat bize gelmeden önce 12 maç oynamisti. Geçen sene de saymadim ama herhalde 20 maç filan oynamistir. Eğer Caner'e guvenip Adriano-Caner oynariz diye dusunduysek buyuk bir taktiksel hata, eger 2 milyonu cebe atalim diye dusunduysak bu da buyuk yönetsel bir hata. Beck-Adriano > Adriano-Caner ki Caner'de olmayinca orayi yamamak adina iste boyle 2 oyuncu degistiriryoruz. Baya ciddi bir risk almışız. Devre arası Vida'dan once oraya yedek bir genc koymak lazım.

can dedi ki...

@ Basar

+1
Sanirim FFP butce acigini kapamak icin yapildi Beck'in satilmasi gibi bir sacmalik. Ama Senol Gunes zimmen de olsa onay verdiyse, ona da kizarim. Ha Beck cok mu iyiydi? Bence giderek kabak tadi veriyordu ama kendisi vasat da olsa sag beke yama yapilan adamlardan cok daha istikrarli bir cizgisi vardi. Her kosulda oraya birini almak gerekiyor. GG bir mac var 3 mac yok. Ama gelecek vaad eden birini bulacaklarina inancim cok az. Ancak 33 ustu bir yabanci alip getirirler gibi geliyor.

beagle dedi ki...

@Başar,Kuzeyfo
Biliç-Güneş konusunda ilk seneki şampiyonluğu referans alirsak oynayan oyuncu sayisi 7-8'dir. Ikinci sezon zaten daha M.Denizli tarzı çok faktore bagli bir şampiyonluk oldu.

3.Sezon yani bu sene itibariyle, kompak oyun, mevki disiplini vb iyice kaybolmakta.

Bilic 10 sene yönetse, defansiflikten sebep, 1 şampiyonluk zor alır. Ama saha içinde gözle görülür bir fark yaratmıştı.
Şenol Hoca ile ilgili elestirim, genis kadro yonetiminde acayip çuvalladigidir. Kredisi olan hir insan olduğundan henüz linç edilmedi. Ama mesela 4 maclik seriden kendini kurtaran Negredo'ya, Cenk'in kötü bir gününde bile şans vermemek inanilmaz.

turkkant dedi ki...

Sanırım bir tek ben Monaco-Göztepe serisini sezonun en iyi futbolu görmüşüm. Bana takımın lige konsantrasyonunda, ve oyuncu bazlı formlarda artış varmış gibi geldi. Bakalım önümüzdeki 3 maçlık seri zaten ligin kırılma serilerinden biri olacak. GS puan farkını korursa, hele ki 2 deplasmandan birini kazanırsa şampiyonluk konusunda özgüvenini iyice pekiştirir. Bizim ligin patronu sen değilsin demek için bir şekilde GS'yi içeride yenmemiz lazım.


turkkant dedi ki...

@Shelby

Sanırım birkaç hafta önce hoca kabak tadı verdi, seneye olmasın artık gibi bir yorumda bulundun -yanlış anımsamıyorsam. İki sene önce Biliç sene sonu rezil rüzva olurken neyse Biliç'le seneye de devam edelim, istikrar dediğini de hatırlıyorum. Bu duygusal bir tercih (kişilik olarak belki Biliç sana daha sempatik geliyordu) herhalde. Yoksa futbol görüşü olarak, podcastlarden izlediğim kadarıyla bu derece zayıf bir öngörün yok.

turkkant dedi ki...

@beagle

3. sezon itibariyle kompakt oyun kayboluyorsa, Ş. Ligi'ni nasıl açılıyorsun? Mevki disiplini, kompakt oyunu olmayan bir takım, elit olmasa da gayet kalbur üstü üç takımın önünde 10 puanla birinci olabilir mi? Bunun gerçekten ihtimal dahilinde olduğunu düşünüyor musunuz?

Takım bu kadar dağınıksa Babel-Cenk-Tolgay vb. nasıl kariyer sezonlarını geçiriyor? Dağınık takımlarda üst seviye performans pek olmaz, belki bir oyuncu da olur... En güzel örneği 2 senedir fenerbahçe... O karmaşada M. Topal nereden nereye geldi... Bu oyuncuların bu seviyelere çıkmasının yegane sebebi hoca ve takımın derli toplu olmasıdır.

Çoğu kişi farkında değil ama Beşiktaş tarihinin en başarılı dönemini geçiriyoruz.

carlito dedi ki...

turkkant'a katılıyorum, özellikle son cümlesine.. burada eleştiri yapanların en iyi dönemlerimizi geçirdiğimize katılsalar bile daha iyisi için kafa patlattıklarının farkındayız tabii ki, burada bulunma amacımız bu zaten.. tek kabul edemediğimiz nokta uzun yıllardır hayal bile edemediğimiz noktalara gelmemizi sağlayan teknik direktörümüzle ilgili bazı mantık dışı yorumlardır.. yoksa kimsenin Şenol hocanın tercihlerini eleştirmesine lafımız yok, ısrarla böyle algılanıyor.. bir kişi bile değişiklikler konusunda neden eleştiriyorsunuz demiyor, ama ne zaman ki niyet okuma safsatalarını başladı o zaman dur deme ihtiyacı hissettik.. çünkü emin olun rakip takım taraftarlarının en çok isteyeceği şeydir şu an Beşiktaş taraftarlarının hocasına giydirmesi.. gördünüz ilk fırsatta hepsi bir taraflarını yırttı milli takıma gitsin diye, gitmeyince Beşiktaş'a hain yaftası yapıştırmaya kalkışacak kadar alçaldılar.. hal böyleyken Beşiktaş'ın bekası için eleştirilerimizi yaparken bile üslubumuza dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum, inanın bu başarı treni bir kaçarsa bir daha uzun süre geri dönmez..

sports guy dedi ki...

Hocayla ilgili elestirilere dair ozet geceyim:

Hoca dar kadro seviyor. 15/16da 7 oyuncu 40+ mac yapmis, 5 oyuncu 35+.

Gecen sene daha acayip. 9 oyuncu 40+ mac yapmis. 5 oyuncu 30+. 30 sinirini asamayan ama geldiginden beri her mac 11 baslayip 90 dakika goren babel dahil degil.


Bu oyuncular saglikli kalabildigi surece veya kadro hakkaten darken sorun degil. Ancak hocanin elinde hem sayisal hem kalite olarak bize geldiginden beri en genis kadrosu var. Olcay kerim falan yedege cekildiginde ve abou/cenk beraber 11 ciktiginda bunu hep kadro darligina yormustuk mesela, ve olcay/kerim sistemimizin adami degillerdi. Bu sefer yedekteki adamlar kariyerleri itibariyle daha yuksek profilli adamlar olunca ses de daha fazla cikiyor.

Skor aldigi surece kimse ses etmez yine, tokezlenirse de laf yer hoca. Oyle yani.

Bu arada @basar, Gokhan Gonul dun sene tum kulvarlarda 38 mac oynamis, 35 mac 11 cikmis. Ligde de 29/34 yapmis. Tahmin ettiginden cok daha diri bir sezon gecirdi gecen sene. Bu sene de ligi kuvvetli bitirecegine eminim form tuttukca. Sene basinda gecirdigi operasyonun cok yardimi olacak diye dusunuyorum. Ha transfer ben de isterim oraya ama beck gibi yedek kalmayi sorun etmeyecek adam olmali, cunku GG'den yedek olmaz.

beagle dedi ki...

@Turkkant

Daha önce açıklamıştım, analizlerimde Şampiyonlar Ligi'ni fazla referans almıyorum. Sebebi bizim oranın Akhisarsporu olmamız. Ciddiye alınma oranımız, oyuncularımızın maça özel özverisi vb çok değişiyor. Ayrıca o mecrada takımlar bize karşı otobüs çekmiyor. Yani ligde oynadığımız oyun ile orası çok farklı.

Benim sana sorum oynadığımız son 10 Fb ve Başakşehir maçının istatistiği nedir? Biz gerçekten çok iyi durumdaysak bu hezimet/ezilme adı her neyse nasıl oluyor?

Yanlış anlama, giydirme şeklinde bir amacım yok. Geömişte Carlito ve senle çoğu kez aynı fikirdeyim. Gözlemlerimi iletmek istiyorum o yüzden biraz açacağım:

1- Kompak(t) oyunun kaybolması, ünlü bloklar arası mesafe konusu: Metrelerle ölçümden çok rakiplerin bize 20-25 metreden rahat şut fırsatı bulmaları ile ölçülebilir. Son maçta sadce Gouffran 2-3 tane buldu. Bir diğer ölçütü hücum hattının göstermelik presi ve adam takip etmemeleri. Cenk, Talisca ve Quaresma'nın maç başında 2-3 gölge pres yaptıktan sonra, (enerji toplamak için herhalde) maçın çoğunu topun ilerisinde geçirdiklerini görebilirsin. Geçmişte Olcay, Töre kanatları çok aktif savunma yapıyordu mesela.

Gözlemledin mi bilmem, Biliç bekler dışında kimseye taç kullandırmazdı. Takımın opsiyonları ve yerleşimi ile ilgili çok ısrarlı olduğu bir konu idi. Son maçlarda, tabiiki Q ile başladı, aklına gelen taç atmaya gidiyor.

Hücumda pas opsiyonlarımızın azalması, topu altına alıp geriye yana oynacak Atiba nefesine muhtaç kalmamız da biraz takım boyu uzmasından. Geriye giden toplar da rastgele uzun topa, Cenk varken de rakibin avantajına dönüşüyor.
Takımın kapanan takımlara karşı hali o kadar vahim ki Quaresma oynamasın diyemez hale geldik. Bu kadar güvenilmez bir adama bağlı iken çok iyi şeyler düşünemiyorum.



2- Tolgay,Babel,Cenk kariyer sezonu... Beşiktaş'ın santraforu Cenk'in kariyer sezonu bu ise yandık bittik biz. Penaltılar hariç ligde attığı gol 3. Penaltılarla 5. Ligin 3de 1i bitti. GS stoperi Maicon 4, Önlibero tolga ciğerci 6 golde... Santraforlarını konuşmayalım hiç.

Cenk'in ilk 11 oynadığı kaç FB,Gs,Başakşehir maçı kazanma oranımız? %0 falan olmalı. Kim alırsa hayrını görsün. Yedek kulubesinde olmasını istediğim, rakip yorgunken gol şansı olan bir çocuk. Ama ilk 11 oynadığında... Beşiktaşlı olduğu için çok az yazıyorum. Umarım Liglerinden 7-10 gibi pozisyon hedefleyen bir takıma gidip mutlu olur, mutlu eder. Kenar forvete yerleşseydi, baş üstüneydi.

Şampiyonlar Ligi bazında sevinilmesine bir itirazım yok. Ama bu tip kadrolarımızla duruma inancım da yok. Ben stadda 12 saat sürünüp sonra 4 yediğimiz Ajax maçında "Avrupa Avrupa duy sesimizi" konseptinden çıktım. Ciddiye alıp, vites artırdıklarında hoş olmuyor. Bkz 15 gün önce yendiğimiz Liverpool olayı. Bence tarihimizin en iyi Avrupa performansı Dortmund eşleşmesinde deplasmanda oynadığımız futbol falandır (şimdiki kurallar olsa Şifoyu tutan Kohler 7 kırmızı görürdü). Biri kaleci olmak üzere 2-3 tecrübeli milli yabancı alabilecek durumumuz olsa o senelerde gerçekten çeyrek-yarı final görebilirdik. Şimdi daha zengin bir kadromuz var, ama atletik olarak feci haldeyiz.

@turkkant

Bilic'in takımdan ayrılmasını destekliyordum ben, hatta uzun uzadıya şu yazıyı yazmıştım?

http://eksibesiktas.blogspot.com/2015/05/bilice-muhtemelen-veda-ederken.html

O yazıdan alıntılıyorum:

"Gelgelelim Bilic belirli konularda iki senedir değişeceğine dair hiçbir sinyal gösteremedi: Birincisi, forma dağıtımı konusunda kendisinden beklenmeyecek kadar muhafazakâr. Belki kendisinde obsesif-kompulsif bozukluk var, belki geçtiği disipliner torna onu yanlış bir istikrar fikrine sevk ediyor, belki de sadece yanlış yapmaktan korktuğu bir ortam var ve risk almayı sevmiyor, belki oyunculara karşı duygusal... Sebebi ne olursa olsun, gerek yedek kulübesine hapsedilen/as takımda "torpilli" gibi takılan oyuncular, gerekse oyuncu değişikliklerinin tahmin edilebilirliği (her maç 60 potansiyel, 10-15 gerçekçi oyuncu değişikliği opsiyonu varken artık ezberlenen 3 değişikliği görmemiz) konusunda maalesef hiçbir gelişme göremedik."

Bence bilakis hep aynı şeyleri söylüyorum o yüzden.

Hatta düşününce içimden bir his aynı yazının isimler değiştirilmiş versiyonunu bu sene sonunda da yazacakmışım diyor sanki. Dur bakalım. Övgüler aynı (çıta çok daha yükseldi tabii), yergiler aynı, hocanın muhtemel isteksizliği aynı piiii lan ürperdim resmen.

Basar dedi ki...

@beagle

2015 kadrosu şampiyon olurken defans neredeyse tamamen değişmişti.
Tosic-Marcelo-Beck

orta sahada Veli-Atiba kullanılırken Şenol Hoca en büyük devrimi yapıp Oğuzhan'ı çapa ikilisinden biri yaptı ve Atiba-Oğuzhan'a döndük.

Sağa Quaresma geldi

Forvete de Gomez geldi.

Kısaca 11 oyuncudan 6'sı değişti. Bu oyuncular ile oyun karakteri de değişti.

Ben bu sezonun oyununu da beğeniyorum. Bence sene başına göre oldukça geliştik. Geçen sene de böyle GG ve Adriano'nun sezon başında olmaması oyunumuzu çok fazla etkiledi. Bence iyi yoldayız. Yine de hocanın Cenk'te ve Quaresma'da çok fazla israr ettiğini düşünüyorum.

Basar dedi ki...

@beagle

Oraların akhisarı mı? Sana hiç katılmıyorum.

Geçen sene 6 CL maçı, 1 yenilgi o da hakem faciası ile. Uefa'da çeyrek finalde penaltılar ile eleniş (ki kalecin ilk maçta fahiş hata ile gol yedirmiş) Bu sene 4 maç 4'ünde de rakipleri outplay etmişsin. Oraların Akhisar'ına gözlerini kırpmadan 3-5 tane atıp sepetleyiverirler! Akhisar değil bildiğin net CL takımıyız artık.

Cenk konusunda tamamen hem fikirim seninle. Zaman zaman satma planından dolayı mı bu kadar oynatılıyor diye de düşünüyorum. Ya da hocanın meşhur İlhan Mansız Hakan Şükür inadından mı kaynaklanıyor emin değilim.

sports guy dedi ki...

@basar hocam benim GG yorumu gozden kacmis galiba ona bi bak istersen, gercekten sasiracagini dusunuyorum cunku :)

Avrupa konusunda "oralarin akhisar'i" da agir bi tespit olmus. Sanki tarihimizde Avrupa'da hep boyle oynadik da gormeye alisik oldugumuz bi seymis gibi davraniyoruz. Sansliydik dense daha cok kabul ederim, o derece.

Ligde sorunlarimiz var evet, cunku ezberlenen takim durumundayiz. Bunu da ya sistem degisikligiyle ya da bireysel form artisiyla halledebiliriz. Goztepe macinda Talisca sazi eline alinca oynanan oyun buna bir ornek. Digeri icin de q'nu daha ice kat ederek oynamasi ornek olabilir.

Bu takimin bol sut cekmesi lazim. Ceza sahasina girmekte hep zorlanacak cunku. Gecen sene talisca bunu cok kullandi, babel de keza. Bunlar artmali. Pasor oyun zor cunku bu kadroyla.

beagle dedi ki...

@Başar
Usenmedim arsive gittim. Ilk 3 maçta önceki sezon oyuncularindan ilk 11 oynayan oyuncu sayisi 7-8-7...
Kalan maclara bakmadim. Sezon ortalamasi 7 hadi zorladim 6,5 eski oyuncu çıkar.

4 önemli değişim ama karşı çıktığım soylem 7-8 yeni oyuncu olduğu. Sezon sonuna doğru o şekilde maçlar olsa bile sezon agirlikli ortalamasini o kadar değiştiremez. Saymadigin Ismail çok oynadi mesela.(Ligde 26 mac 11)

beagle dedi ki...

Akhisar ligde 11 maç 17 Puan.
Bjk CL'de 2 sezon 10 maç 17 puan. Teşbihte bu kadar farkla hata olmaz.

turkkant dedi ki...

@shelby

Evet, eski yazılara baktım da seni yimaz.la karıştırmışım. Cehennem buz tutsa da Biliç diyen yilmaz.miş :)

@beagle

Ben senin bahsettiğin durumların biraz hocaların tarzıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. Real Madrid'i çok severim ve her yıl çok dikkatli seyrederim. Örneğin, Ancelotti'nin oyun tarzı Zidane'ınkinden çok farklıydı. Az rotasyonlu ve usta oyuncular üzerine kurulu bir takım kurgusu vardı. İyi oyuncuları 11'e koyup onlardan maksimum almayı seviyordu. Bu kimi zaman avantaj oldu, kimi zaman da dezavantaj.

Şenol Güneş'in oyun tarzının bence temel bir özelliği var.

Oyuncuların en önemli özelliklerini alıp bunun üzerine gidiyor ve bu özelliklerini maksimize etmeye gayret ediyor. Sanırım Drucker (ya da Welch) insan yönetme ile ilgili böyle bir laf etmişti. İnsanların zayıf yönlerini düzeltmeye uğraştığınızda ortalama sonuçlar alırsınız, güçlü yönlerini yakalar bunları daha da geliştirmeye odaklanırsanız daha büyük sonuçlar alırsınız, minvalinde özetlenebilecek bir iş fikri. Güneş'in oyuncuya bakışı da bence bu. Quaresma'nın orta becerisi üzerine oyun setleri kurgulaması, Oğuzhan'ı 8 numarada standart dışı kullanışı, kişilerin eleştirdiği Caner-Adriano oyun farklılığı hep bunun sebebi. Oyuncunun en iyi yaptığını tespit edip onun üzerine gidiyor.

Bu kimi zaman iyi sonuçlar veriyor, kimi zaman da Caner-Talisca vakasındaki gibi takım içinde kimya sorunlarına yol açıyor. Ama adamın futbola bakışı bu ve ben çok özgün bakışa saygı duyuyorum. Bence burada olması gereken daha doğru bir kadro planlaması ile bu futbol bakışının arıza vermeden sonuç almasını sağlamak.

Bence daha inandığı oyuncularla çalışsaydı (Lens ve Medel'i çok istemediği kulübe yakın kişilerce söylenmekte), şu an bu sorunları yaşamayabilirdik.

beagle dedi ki...

2015'den itibaren durumumuzun tespiti açısından:

FB-BJK Son 5 maç 3 mağlubiyet 2 Beraberlik
Başakşehir-BJK Son 5 maç: 1 Galibiyet 3 beraberlik 1 mağlubiyet

Son 2 sezondaki en "sert" rakiplerimiz 10 maç 1 galibiyet, 4 mağlubiyet...
----------------
Bu sezona kadar zayıfları yenip yeterli puanı alıyorduk. Gençlerbirliği'ne yenildiğimizde lig sonuncusuydu.

Ne güçlüyü ne zayıfı yenebilecek bir taktik yapıya sahibiz. Çünkü tek santrafor Cenk'li oynamak, büyük zaaf. Gol atmayan Q yerine Lens'i kazanmamış olmak da.

Tartışmamız tarihin en başarılı Beşiktaş'ı üzerineydi. Benim korkum yakınında bile olmadığımız, kendimize gelmez, gerçekçi olmazsak, Mart ayında sezonu kapatacağımız yönünde. Sezonu penaltı hariç 10 golle kapayacak bir santraforla gidiyoruz.

nathan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
nathan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
carlito dedi ki...

@beagle Cenk geçen sezon ligi 20 golle kapattı, yanılmıyorsam yine bunun yarısına yakını penaltıydı.. onunla beraber Talisca 13, Abu 12 gol attılar, yani üç oyuncu ile 45 golü bulmuşuz.. bu sene de üç olmasa da dört oyuncu ile (Cenk, Talisca, Babel ve Negredo) ile bu sayıya ulaşabileceğimizi düşünüyorum, bu da şampiyonluğa yetebilir.. zaten bu sezon kimse rekor gol/puan bekleyemez, muhtemelen şampiyonluğa ulaşacak takım asgari istatistiklerle başaracak bunu.. 70-75 arası puana ulaşan ipi göğüsleyecek..
önceki sezonlarda küçük maçlardaki başarımızdan söz etmişsin, ben bunun süreceğine inanıyorum, g.birliği maçının tekrarı olmayacak bir kaza olduğunu düşünmek istiyorum (aksi durumda zaten dediğin gibi şampiyonluğu unutalım) ama bu tip kazalar olur, önceki sezonlarda da akhisar'a içerde yenilmiştik mesela, g.birliği'ni iki yıldır dışarda yenemiyoruz vs.

mart ayında yarıştan kopmayı şu şartlarda fazla felaket senaryosu olarak görüyorum.. benim bu sene asıl çekindiğim rakip f.bahçe'ydi, tribünlerinin yeniden dolması ve yeni hocalarıyla iyi bir başlangıç yapsalardı, 3 senedir şampiyon da olamadıkları için herkes seferber olurdu bu sene olmaları için.. neyse ki onların böyle bir şansı kalmadı.. Gs ve Başakşehir ile gireceğimiz yarışta sonuna kadar kopmayız bence, ancak büyük aptallıklar yaparsak yarışı kaybedebiliriz...

Skywalker dedi ki...

@beagle abi Akhisar o 17 puanin hepsini FB-GS-BJK'den alsaydi senin tesbih hatasiz olabilirdi ancak:)

Cenk konusunda soyledigin herseye katiliyorum o ayri.

turgay dedi ki...

burada konsantrasyon çok önemli. başta hoca sonra oyuncular olaya konsantre olmadıkları müddetçe şampiyonluk çok zor. geçen sene ligin sonunda galibiyetleri alırken net oyunlar oynadık ( bursa ilk yarıyı saymıyorum ) bu sene de böyle olmalıyız. takım oyununda bir yükseliş bunu kabul etmek lazım. tolgay-adriano-gönül takıma girince yükselmeye başladık ancak talisca-cenk ellerine geçen pozisyonları tabela yapamadıkları müddetçe yükseliş uzun süreli olmaz. beagle tabelaya dikkat çekmek istiyor diye düşünüyorum.

herkesin kabul edeceğini düşündüğüm nokta göztepe maçının görece rahat olmasının nedeni talisca ve cenk'in golleri atabilmesiydi. ancak sıkışık maçlarda cenk o pozisyonları bulamıyor işte en büyük sıkıntı o. biz neden hala mario gomez tarzı oyuncu dileniyoruz çünkü adam yakalayınca affetmiyordu. cenk göztepe maçında 3 pozisyona girip 1ini atıyor mesela gençler maçında hiç pozisyonu bulamadı bulmak için de bir hareketi yoktu. şampiyon olmak istiyorsanız kilidi açan oyuncuya ihtiyaç var. bizim yetenekli oyuncularımız çok fazla ama tabela yapacak adam sadece talisca bence. o yuzden negredo veya lens tabela vaadi fazla olduğu için daha fazla süre alsın istiyoruz. lens süre ve alan bulduğu anda bunu yapabileceğini gösterdi trabzon maçında. o alanları her zaman bulamıyor bulamazda ancak önemli olan süreyi de bulamaması.

bir de hocanın iyiyi en iyi yapma konusundaki maharetine katılıyorum. şenol hoca gerçekten bu tarz bir antrenör. kendisi de böyle bir hoca zaten. kendi yeteneklerini en iyi şekilde geliştirmiş. bizim eleştirdiğimiz noktada buradan başlıyor zaten. hoca iyi yaptığı şeyleri daha iyi yapma derdindeyken kötü yaptığı şeyleri düzeltmek gibi düşüncesi olmuyor. mesela her rakibe aynı değeri vermiyor. pozisyonlardaki oyunculara aynı değeri vermediği gibi. hoca direk iletişime geçebileceği oyuncu istiyor. serdar aziz-ozan tufan-burak yılmaz-volkan şen gibi. çünkü bu adamları nasıl kullanacağını biliyor. yeni gelen adamı kendine adapte etmek için zaman harcamak istemiyor diye düşünüyorum. veya alt yapıdan tanımadığı bir oyuncuyu yukarıya çıkartmak gibi bir düşüncesinin olmadığını zannediyorum bizim özelimizde. 2 yıldır takıma adapte ettiği bir tane genç oyuncu yok mesela. onları zaman harcamak istemiyor gibi görünüyor dışarıdan.

neyse sonuç olarak beagle'ın cenk hakkında söylediklerine katılıyorum bende. carlito'nun da mart ayı düşüncesine destek veriyorum. toparlanacak takım. bazı oyuncular yükseltecek takımı da kendilerini de ama burada asıl mevzu hocanın alternatif yaratacağı. sezon başından bu yana söylüyorum elimizde alternatif dizilişlere açık güzel kadro var. ha bu arada. 2 sene önce kapımızdan dönen mehmet topal'ı tekrar yazmaya başladılar. bence şu kadroda gereksiz.

beagle dedi ki...

:) Sky biz Barca, Real, Bayern, Manchester C.'den falan puan almadik ki.

beagle dedi ki...

@Carlito
Babel'in geçen sene 5 gol attığını, Abu'nun Negredodan çok daha fazla dakika aldığını unutmazsak an itibariyle hedef grup 13 gol atmış, 45+5 bekliyoruz. 50 yerine 40 atacak gibiyiz. Geçen yıldan elinle seç 10 gol çıkar deseler Şampiyon olamazdik herhalde.

An itibariyle mutla umutsuz degiliz ama kredimiz yok. 1.5-2 arası puan ortalamasinda olmaz bu iş. Tolgay, Negredo ve Lens'ten yararlanmaliyiz. Atiba, Q ve Cenk'den belli maçlarda vazgeçebilmeliyiz. 11 haftada 12 puan kaybettik.(aslinda 9 haftada) Lig sonuna kadar kalan 23 haftada 13-15 maksimum puan kaybı hakkimiz kaldı...

Basar dedi ki...

Şu akhisar benzetmesini trollvari buluyorum. Eleştiriyi sulandırdığını düşünüyorum. Mesela çok doğru Cenk tespitini gölgeliyor.

sports guy dedi ki...

Yani su an portekiz ligi lideri olan ve fransa ikincisi olan iki takima karsi alinan uc macta 7 puan(6si deplasmanda olmak uzere) bir akhisar benzetmesine yem edilmemeliydi bence de.

Demek ki sen bazi durumlarda vites arttirabiliyorsun ki bu oluyor. Yoksa ayni kalitesizlikte oynasan sana akhisar benzetmesi uzerinden bakan takimlar 5 atar haberin olmaz.

Bizim amacimiz o motivasyonu lige tasimak olmali. CLdeki puanlari "yau biz oranin akhisariyiz zaten" diyerek kucumsemek degil.

Cenk konusunda sanirim hepimiz hem fikiriz zaten. Besiktasliligina saygim sonsuz ama bu gelismis haliyle bile takimin as forveti olmuyor. Bol bol pozisyona sokmamiz gerek adami, onu da yapamiyoruz, kendisi de yaratma konusunda sikintili.

Hucum hattinin daha akici olmasi lazim. Her mac sapkadan tavsan cikarmaya oynuyoruz sanki bu duzende. Talisca goztepe macinda cikardi. Ligin geri kalaninda da cikarmaya devam ederse ne ala. Ek cozumler lazim.

Zaitsev dedi ki...

@ turgay

Mario Gomez yakalayınca affetmiyor'dan ziyade Gomez nereye koşacağını biliyor diyelim. Her kanat oyuncusunun iyi kötü bulunduğu pozisyona göre topu keseceği nokta bellidir. Mesela Q7 dip çizgiye indiği zaman arkaya kesiyor topu. Sen bunu bilip hala ön direk koşusu atıyorsan penaltılarla ancak 20 golü bulursun. Cenk bir tek Q7 taç çizgisinden orta keserken ön direk koşusu yapmayı öğrenmiş o kadar.

Geçen sene Aboubakar'ın koşu attığı yere doğru bindirme yaptığını görmüşlüğüm var ya o bana yeter zaten.

Takıma yeni oyuncuların monte edilmesi için saha içinde kalan sabitlerinde birşeyler yapması gerekli. Q7'nin varlığı rakip defansın ortada toplanmasına engel olan bir durum. Q7-Lens değiştirip aynı oyunu oynarsak bu rakiplerin işine gelir. Lens'in daha içeri kaçan bir oyuncu olduğunu unutmayalım. Bu planın tutması için göbekten ayağa hızlı toplarla çıkmamız gerekli. Sosa gittiğinden beri böyle bir olayımız yok. Zaten ortadan ayağa hızlı toplarla çıksak bugün Q7 diye de çok konuşmayız. Rotasyon için iyi olur ama değişiklikler. Ana kadronun korunmasını sağlar en azından.

Bir de bu Oğuzhan mevzusu nedir arkadaş ya? ne performans var ne sözleşme. Bu gidiş hayra alamet değil. Kaçacak gibi gelmeye başladı bana.

beagle dedi ki...

Ya abi ne trollugu. Analoji bu, küçümseme değil. Aranizdan biri CL finaline kupasina adayiz diyebiliyor mu?
Hedef çeyrek finalse, 5-8 arasi, sen o ligde bizim ligdeki Kasimpaşa Akhisar Konya vb ile esdegersin. Matematiksel bir durum bu.
Final umudu olan varsa kabul etmez bu görüşü, biz de o ihtimali tartisiriz.

Basar dedi ki...

Monaco maçının son 15 dakikası Lens oyunda olsa Monaco'yu 3lü paket yapar 'akhisar'ın' başaramadığını başarmış olurduk! O maçta sakatlıklardan dolayı zorunlu değişiklikler olmasa hoca böyle bir hamle düşünür müydü bilemiyorum ama bence o maçın sonu tam onun için biçilmiş kaftandı. Quaresma'yı da genelin aksine çok içeri giren bir yapıda gördük zaten.

sports guy dedi ki...

Ya o analoji suradan patliyor beagle, sen o acidan bakarsan oranin akhisar'i bile degil daha da dusuk yerde aslinda. Buna ragmen bu kadar ciddi bir performansin ortaya konmasi, ortaya ligde sadece sistemsel bir sorun olmadigini koyuyor ortaya. Ne demeye calistigini anliyorum da hic katilamiyorum.

Armagan dedi ki...

Bu akhisar analojisi komik olmuş sanki. ilk dört madrid,barca,juventus,münih dersek bursa=psg,konya=city, antalya=a.madrid vs vs gibi bir sonuç çıkıyor (hep sallama dememe gerek yok sanırsam) ki bu durumda akhisar olmak iyidir. Uefa listesinde ilk 20 giriyorsak gerçekten iyiyiz demektir ve şu anda gidişat o yönde.

Biraz kafanız dağılsın, takip etmiyorsanız edin derim: https://m.youtube.com/watch?v=MqEHpw7GfaY

truant dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
beagle dedi ki...

@Başar
Söylediğini "sene başından beri yeni gelenlerin başarılı şekilde takima adapte edilip, verim alınması" olarak tanımlarım. En büyük eleştirimiz de bunun su veya bu sebeple becerilememesine oldu zaten. Kadronun toplam kariyer/tecrübe açısından tarihteki en iyimiz olduguna aksi verisiz itiraz edemem zaten (2 Real 2 Barça 2 PL oyuncusu arti bir sürü de milli).

Keşke 5-6 maç tökezlemeden gitsek ve hocaya birşey olup, oyuncuları kazanip kadroyu genişçe kullansa. O zaman da gidişat değişir, başka şey konuşuruz.

Basar dedi ki...

@beagle

O dediğin 5-6 maç yoluna girmiş bulunuyoruz. 2 deplasman maçı kazandık, kazanmaya da devam edeceğiz bence. Şenol Hoca'nın sezonun 2. yarıları daha iyiydi 2 yıldır, takım o yönde gider bence ama dar kadro ve oyuncu değişiklikleri konusunda çok farklılık göstereceğini sanmıyorum.

beagle dedi ki...

Vida, Gignac arti Lima haberleri üzerine yabancı listemize baktım: Aras ve Boyko ile 14, Milosevic ile 15. Gelecekler ile 18...

Beck'in niye gittiğinin bir açıklaması bu sanırım.

Yarari olmayan Boyko ve Arası gönderirken iyi zarar edeceğiz. Umarım Tosiç'e teklif işi dogrudur.

Sene sonunda Talisca, Negredo, Medel ve Lens ile ilgili sürprizler ve "Bye to Beşiktaş" kampanyası bekliyorum.

sports guy dedi ki...

Talisca zaten gidici. Adami almak icin tarihimizin transfer rekorunu kirmamiz lazim, FFP varken mumkun degil, Nisan'da bonservis yasagimiz kaldirilsa dahi.


Negredo 2+1 imzalandi, eger bu sene takima direk 11 olarak giremezse onumuzdeki sene ona gore ayar cekilir en kotu ve 3. Yil icin opsiyonu bosa cikar.

Lens'in satin alma opsiyonu zorunlu diye tahmin ediyorum, yoksa sunderland birakmazdi. O yuzden o bizle. Medel soru isareti cunku her zaman piyasasi olur eminim. Bye mi olur ne olur bilemem o yuzden. Gorecegiz.

truant dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
nathan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
nathan dedi ki...

Geröi Q7'nin sağ bacağına bakar haldeyiz. CL'deki başarılarla hipnotize olanlar "kıymetlimsss" formatında bunu olmayacak sistematize yapma işindeler. Gollumlar bitmez Beşiktaş yenilmez.

Yorum Gönder

Ara