.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

27 Eylül 2015 Pazar

Karne: Beşiktaş 3 - 2 Fenerbahçe


Goller: Simon Kjaer (20' kk), Mario Gomez (24', 74')
En iyi üç: Mario Gomez, Gökhan Töre, Atiba Hutchinson
En kötü üç: Dusko Tosic, Ersan Gülüm, İsmail Köybaşı

Karne:

Şenol Güneş7.5
Beşiktaş6.9
Fenerbahçe6.3
Halis Özkahya3.8


Tolga Zengin7.0
Ersan Gülüm4.8
Luiz Rhodolfo6.7
Dusko Tosic4.2
Andreas Beck6.6
Atiba Hutchinson7.9
Oğuzhan Özyakup (83')7.3
Jose Sosa (46')5.5
Olcay Şahan6.5
Gökhan Töre8.0
Mario Gomez (88')8.7


Necip Uysal (46')6.6
İsmail Köybaşı (83')5.2
Cenk Tosun (88')6.6


Takım Ortalaması6.5

Anket:



70 Yorum:

Minostaurus dedi ki...

İlk yorum benden mi olacak hi hi çok heyecanlı! Ben bu maçı saçma sapan kaybettiğimiz derbilerin diyeti sayarım. Ayrıca Mahmut Uslu çok terbiyesiz bir insan insan oha diyor!!

Unknown dedi ki...

Adam götünü yırttı bi tane daha stoper alın diye almadılar.. kaldık yine ersana...
canlı bomba adam bugün atılmaması hakemin ikinci gol deki çıktı çıkmadı ikileminde kalmasındandır

Özgür dedi ki...

Geçen sene Emenike'nin falan pozisyonlarından sonra "gerekirse hakemi de yeneceksiniz" diyen Fenerliler bugün hakeme sövüyorlar...

Başka sözüm yok hakim bey!

Emrah dedi ki...

Karnede kimseye doğru düzgün not vermememe rağmen derbiyi almak güzel bir şey. Açık konuşmak gerekirse hakem kararlarında denge Beşiktaş'ın lehine oldu. Fenerbahçe taraftarı da oturup empati yapmayı öğrenir belki. Bu haftaki kararlar nedeniyle ağlaya ağlaya önümüzdeki 2-3 maçı zorlanmadan alırlar zaten hakem kararlarıyla. Tosiç efendi, iki hafta üst üste nasıl mal gibi kendi kalene gol attın be adam! Defans oyuncusu o yöne mi koşar duran topta? Forvet gibi pozisyon alıyor. Motta en azından sadece penaltı yaptırıyordu, bu adam direkt golünü yazıyor her maç:) 2-0'dan sonra beklediğim Beşiktaş'ı sahada göremedim maalesef. 4-5 olur diyordum ama pek pozisyon bile bulamadık bir süre. Birkaç gol daha atsaydık hakem ağlaması da olmazdı rakipte. Öyle ya da böyle bu derbiyi almamız çok iyi oldu. Özlemişim valla.

the sports guy dedi ki...

lafı evelemeye gerek yok, bok gibi oynayıp kazandık.

hakem muhabbetinde hiç empati yapamayacağım yalnız fenerli arkadaşlarla, kantarın dengesi bu sefer az buçuk bizim kenarımızda olunca çıkan feryatları izlerken eğlendim bile diyebilirim. ters tarafında o kadar çok bulunduk ki aynı denklemin..

yani en azından kendi sahamızdayız(güya). kendi sahanda hakemin az biraz senin tarafında olması yanlış olsa da dünyada kabul görmüş bir durum. "kadıköy etkisi"nden bahsederken deplasmanda aleyhine çıkan kararlar için ağlayamazsın. tutarsızlıktır bu.

ben oyun olarak daha üstün olmamızı bekliyordum açıkçası. ezildik. olmayacak duran top pozisyonlarından iki gol çıkardık.

maçın en organize golü de benim gomez'le hayal ettiğim goldu yalnız, üçüncü gol. töre'den beklemediğim bir ortaydı, gomez'den beklediğim bir kafaydı. hatta orta gelirken gol olacağını net hissettim bile diyebilirim.

ne olursa olsun fenerbahçe'ye karşı galibiyet almak bir eşiğin aşılması demektir. şenol hocanın ismail hariç yaptığı bütün değişikliklerin de arkasındaydım maç boyunca. oyun olarak ezilmiş olsak da, psikolojik olarak ezilmedik uzun zamandan sonra. bu önemli. çok önemli.

helal olsun beşiktaş'ım. hakikaten helal olsun.

Pheaglix dedi ki...

yalnız ilk haftadaki mersin maçında golü getiren bariz hatasıyla beraber tosic maç başına direk kendisinin sorumlu olduğu 0.5 gol yedirme istatistiği yakaladı, ki bu motta'nın penaltı istatistiğinden daha beter. şanssızlık bir yere kadar, sürekli tekrarlanan şey şanssızlık değildir. işin en acı kısmı da tosic'in hala en iyi sol bek alternatifi olması.

o değil kötü oynayıp kazandık, hiç kazanacağımızı ummuyordum açıkçası. hatta 2-0 olduktan sonra bile fener ne zaman 2-2'yi yakalar diye izledim maçı. ama kötü falan farketmez, üstümüzden ölü toprağını atmamız iyi oldu, bu maç sayesinde galatasaray maçına kendine daha güvenerek çıkacak takım.

fener cephesi hakem hakkında sağlam sızlanıyor da, öyle tek taraflı değildi bence hakem. fenerbahçeyi ne kadar doğradıysa bizi de o kadar doğradı. nani'nin ilk yarıda atılması gerekirdi, bir de ilk yarı sonunda çalınan bir ofsayt var evlere şenlik. hani ucu ucuna falan da değil, bildiğin iki metre gerideki adama ofsayt çaldı, belki ofsayt olmasa üçü atıp bitirecektik orada maçı. ersan'ın golü mesela çok yakın pozisyon, sevgili lick tv sağolsun tam top ayaktan çıktığı an yarım saniye sonra durdurduğu için pozisyonu ersan çok daha önce duruyor ama sosa topa dokunduğu an aralarında 5 cm var ya da yok. onu görmemesi normal sayılabilir hakemin.

gomez'in pozisyonu net penaltı, volkan şen'in pozisyonu belirsiz ama pierro ile içeride de olsa dışarıda da olsa içeriye kaydırırlar o topu gerekirse. diğer volkan'ın 90'da necip'e yaptığı hareket bence kırmızı, ama ilgili kurala bakmak lazım tabi. bunlar ilk etapta bizim aleyhimize olan aklıma gelen pozisyonlar, bizim lehimize olanlardan bahsetmeye gerek yok, iki hafta konuşulacaklar zaten beşiktaş şampiyon yapılmak isteniyor diye.

bu arada ceteris paribus, şenol hoca'yı gomez konusunda tebrik etmek gerekiyor. zorla forma soktu adamı. taş gibi iki forvetimiz var şu an, keşke kadronun kalanı çift forveti kaldırabilecek seviyede olsaydı da anadolu maçlarını arkamıza yaslanıp rahat rahat seyredebilseydik. yine de bazı maçlara çift forvet başlayıp 60'dan sonra oluşturduğumuz baskıyı en baştan oluşturmayı deneyip golü erken bulup sonra normal taktiğimize dönebiliriz.

Adsız dedi ki...

Bazı FB'lilere dert olmuş RVP'nin ısındığı bölge için uyarılması. Bakın kardeşim mesele talimatlarda yazılan basit bir kural değil. Senin oyuncun yan hakemin koşu alanı denilen o 1-1,5 metre enindeki yerde ısınmaya çalışıyor. Aynı anda her iki takımdan da 4-5 oyuncu ısınma için ayrılan bölgede bunu yaparken bir de. Niye mi önemli? yan hakemler orta hakem gibi değildir. Koşu yaparken tüm saha uzunluğu bu bölgede kendilerine ait olduğu için önlerine fazla bakmadan sağa sola koşarlar. Başka türlü boru mu, misal nasıl topun çıktığı anda oyuncunun ofsayt olduğunu görecek vs. O kadar maç seyredip bunu göremeyecek kadar miyopsanız size görüntülü aktaralım, ahanda şöyle bir olay:

https://pbs.twimg.com/media/CP7SIGeWIAEHsWj.jpg:large

Yahu sırf kazandık-kaybettik hesabı yapmak için bu kadar mı uçulur, bu kadar mı olan biten çarpıtılır. Biri de demiş ki "ısınma için ayrılan yer böyle dandik olursa o naapsın". Birincisi, o bölgede ısınan ve ülkelerinin milli takımında oynamış/oynayan oyuncular var ve bu onlara dert olmamış. İkincisi, bunun çözümü yan hakemin koşu alanına tecavüz etmek değildir. Senin kulüp sorumluların maaş alıyor. İlk defa burada maç yapılmıyor ama neyse, çıkıp giderler maçta önce stadı gezmeye, bu alan yetersiz derler ve artırılmasını isterler olur biter. "Normali" bu çünkü. Bu "normali" kelimesi size bir şey ifade ediyorsa eğer.

Yoksa sizin kadar uçsaydım, bir de üstüne RVP Beşiktaş sahasına bakan yan hakemin koşu yolunda bunu yapıyor derdim, ama demiyorum çünkü olay bu değil basit bir kural konusu.

Onun dışında dedik, iyi golcü, ilk 11 oynatılmaması ise külliyen hatadır. Ama bizim açımızdan iyi oldu orası başka.

the sports guy dedi ki...

@James

abi gerçekten rvp'nin kart görmemesi bu maçın en büyük skandalı aslında. yani tff'nin yetkililsi uyarıyor, o uyarıyor bu uyarıyor ama adam hala bi tarafının dikine gidiyorsa ve bu adama hala kart çıkmıyorsa ortada net bir komedi vardır.

hakem muhabbeti yaparken önce rvp'nin görmesi gereken kartı konuşmamız gerekir. eğer orada kart çıkaramıyorsa bir hakem, sonraki kararlarında ağlamak beşiktaş'ı geçtim türk futboluna bir halt kazandırmaz.

beagle dedi ki...

@James
Buradan devam edelim çekişmeye. O iş öyle olmuyor işte. Merkezdeki kalabalığı işe yaramayan bir adamını atıp azaltırsın, yerine 3-5 metre daha önde ısı haritası çıkan ama pres yapıp, şut atıp, hücumda deplase olup pas alternatifi yaratıp, gereğinde kanattan orta çıkarıp, gereğinde ise gomezi ikileyen bir adam koyduğunda oyun senin mağlup olduğun mecradan çıkar.

Teoride merkezdeki işe yaramaz kalabalığa saplandığınızı, korner köşelerini kullanmayan, derinlemesine top istemeyen, uzaktan şut çekemeyen bir takımı çaresizçe kişilerin formuna bıraktığınızı düşünüyorum. Koyacağınız ikinci forvet Ohen veya Edu değil Cenk veya Pektemek.

Artık hangilerinin stilini hatırlıyorsanız Beardsley, Gullit, Ali Gültiken, Tuncay Şanlı'nın gençlik günleri, Litmanen, dönem dönem Totti, Rooney vb vb. Siz bu adamları yediniz, elimizde olsa Thomas Muller'i bile keser Sosa'yı koyardınız.

Bir de ekonomi diliyle anlatayım Atiba-Oğuzhan koyduktan sonra Sosa'nın marjinal faydası 0'a yakın oluyor. Aynen maçtan önce beklediğim gibi bir işe yaramadı. Bence zaten mevkisiz futbolcu. Olcay'ın yerinde oynasın diye alınıp elde patladı.

Gomez'in arkasına (yanına demiyorum dikkat) daha farklı özelliklerde bir oyuncu yerleştirirsek saha içi opsiyonlarımız çok artar. SS rolüne en uygunu Pektemek ama bizim en çok oynamasını isteyeceğimiz Cenk'tir.

Olcay,Quaresma,Töre,Oğuzhan önerilerinin hepsini peşinen reddediyorum. Hiçbirinde Striker özelliği yokki Second veya Support olabilsinler.

Bir de Oğuzhan'ın çok iyi bir kısa değil, orta mesafe pasör olduğunun hatırlanmasını isterim. İleride opsiyonlar çoğaldığında Oğuzhan ve Töre çok daha iyi olabilirler.

Adsız dedi ki...

@beagle

Öncelikle Oğuzhan'ın pas boyu kısmına tamamen katıldığı söyleyeyim. Ancak Oğuzhan'ın -şimdilik- faydalı olabilmesi için Anadolu takımlarının geriye yaslanmış halleri gerekli. Orta alanda alan kapatabilen her takım karşısında sorun yaşar eleman.

Olaya şöyle bakarsak daha anlamlı, çünkü bu maçta bariz uygulamalı gördük. Cenk yoktu ve Sosa vardı olarak bakalım. Hatta Sosa'nın yaptığı bazı işleri de yok sayalım. Bu halde takım ceza alanı içine ve civarına yeterince efektif top taşır ve bunlar Gomez tek kaldığı için harcansa söylediğine amenna diyeceğim. Maçta bununla ilgili tek pozisyon var, o da Gomez'in önüne alıp şut açısı bulamadığı pozisyon. Diyeceksin ki işte Cenk bunun için oynamalı, yani pas sayısını artırmak için. Fakat Cenk'in bunu yapabilmesi için topun öncelikle 1. bölgeden 3. bölgeye taşınması gerekiyor. İlk goldeki duran top Olcay'ın getirip Sosa'nın düşürülmesi ile oluşan frikikle oluyor. İkinci gol kornerden. Üçüncü gol ise Atiba'nın kopardığı topun Oğuzhan'a aktarılması, onun da maç içinde yaptığı 2-3 olumlu hareketten birini yaparak ara pası atması ile. Bir de pres yapmak derken, bunu sadece 3. bölgede yapabilen bir oyuncu Cenk; ki bu bir defect değil, striker adam daha ne olsun.

Sosa çıktıktan sonra Necip'in oyuna girmesini unutmak da doğru değil. Oğuzhan zaten gereği kadar etkili değildi ama o 3. goldeki ileri çıkışı tamamen arkasına bir gram bakmadan oldu. Nedeni bence belli.

Sosa için de bir-iki laf edeyim. Önce meseleyi doğru adlandırmak lazım. Derdimiz FB maçı gibi seviyelerse yanındaki adamlar büyük önem taşır. Çünkü burada dahi 2 ayrım var. FB maçı ligimize göre yüksek seviyede olsa da, bir Avrupa maçı formatında değil. Çünkü rakip ligimizi çözmüş, orta alanı domine etmeye çalışıyor ve aslında FB bunu yıllardır yapıyor. Sosa bu halde olmayıp daha açık oynayan Avrupa maçlarında döktürür, bu formatta ise yanlarındakiler de ön plana çıkar. Orta alan aslında bir "trafik" işidir. Bugün (ya da dün) bunun gram örneğini vermeden bir maç kazandık ama bu gerçeği değiştirmez. Tolgay Sosa ile oynarken çok verimli işler oldu. Şimdiyse orta alanda reel olarak 3 oyuncu şansımız var. Biri çapa olarak Atiba fiks, diğeri konusundaysa sorun var. Oğuzhan'ın pas atabilmesi için ya Anadolu takımı gibi rakip lazım, ya da yüklendiği için arkayı boşaltacak bir FB ile sabit bir DM. Maalesef ama öyle.

Cenk'e top gelmedikten sonra koşu yapsa da bir şey değişmez. Atiba'ya zaten çok fazla yükleniyoruz ve bundan ötesi yok adamın. Kondansatör gibi ısınıp patlamasından korkarım.

Adsız dedi ki...

@the sports guy

Geçen sezon Emenike'nin formasını çıkarttığı pozisyon için maçın hakemi “her forma çıkartılması sarı kart değildir. Emenike kendi taraftarına yapıyor” demişti. FIFA'nın ne dediğini ise aşağıdaki linkteki oyun kuralları kitapçığındaki 22. ve 23. sayfalarında görebilirsiniz.

http://www.fifa.com/mm/Document/FootballDevelopment/Refereeing/02/36/01/11/LawsofthegamewebEN_Neutral.pdf

FIFA kurallarından bihaberlerden(!) bahsediyoruz. Ötesi var mı?

Zaitsev dedi ki...

biz test takımıyız zaten :) Töre bir laf etti atıldı ondan sonra kimse o laftan atılmadı. Forma çıkarmanın kartları bizim maçta kalktı. düdükten sonra/önce topa vurana kart uygulaması Quaresma ile son buldu. daha önce de yazdığım gibi gerekirse o topu 40 metreden içeri sokacağız ama bir şekilde herkesi yeneceğiz tek yolu bu..

Bugüne gelirsek maç başında 4-2-3-1'in 3 olması gereken kısmı yoktu. o yüzden FB iyi geldi. tek gol atma şansımız duran toptu. oradan 2 tane yazdık. Kjaer sağolsun. Sosa'yı büyük maçlarda ilk 11 oynatmamamız gerektiğini bir kere daha gördük. GS maçında iş yapar belki Selçuk Jese karşısında ama TS/FB maçlarında kesinlikle kulubede oturmalı. keşke 45.ci dakikayı beklemeseydi Hoca. böyle devam edecekse maçlara Necip/Atiba çıkalım. Oğuzhan ileride oynasın. 3ten sonra Olcay yerine Kerim/Q17 iyi giderdi. aslında Sosa ile Olcayda çıksa daha iyi olurdu.
Ersan defanstaki değişim sonrası daha az top kullandığı için daha derli toplu gözüküyor ama hala el bombası. Şenol hoca bile Milo'yu yedeklere almış bu sefer ne olur ne olmaz dedi herhalde. bugün Ersan'ın atılmasını engelleyen Oğuzhan'ın zorla bağıra çağıra yediği sarı kart :) yarı sahaya kadar hakemi o golü verdiğine pişman etti ve hakem için maçı orada bitirdi..
Dikkatimi çeken diğer şey ise Tolga'ya zorda kalınmadıkça geri pas yapılmaması. geçen sene neydi ya öyle. adam dışarı vurmaktan biz ise saydırmaktan yorulmuştuk :)

Son olarak Tosiç'i takdir ettim. yanlış kaleye atıyor ama Pektemek'ten daha efektif oynuyor :) Şenol hoca görünüşe göre Motta'yı sildiğine için İsmail denenmeli. İsmail ile ilgili istatistikler verilmişti geçen postlarda şu kadar oynadı oynamadı diye ama ilk geldiği 2 sezon İ. Üzülmez ile beraber oynayan sonra ise aynı yerden peş peşe 2 kere ağır sakatlık geçiren bir oyuncunun kaçırdığı maç sayısı doğal olarak çok olur. şu sol bek rotasyonunda o zar atılır.

beagle dedi ki...

Neyse, içimden bir ses Şenol Hoca'nın Cenk'e kıyamadığından birşeyler deneyeceğini söylüyor. Tabiki ortalama takımlar daha iyi başlangıç olur.

Tekrarlamam gerekirse Cenk'in taktik olarak Destek Forvet talimatları ile çıkmasını öneriyorum. Zaten rakip ceza alanı içi veya korner köşesini nadiren kullanan Olcay ve Töre'nin bir miktar daha içe destek olması ile 4-4-1-1 ortaya çıkar. Cenk zamanını orta saha yayının bizim kısmı ile rakip ceza çizgisi arasında genelde kullanır. Orta mesafe şutlarından ve Gomezden inecek toplara vurabilmesinden yararlanılır. İleriden bir forvet olacağı için çok fazla yıpratıcı koşu yapması gerekmez ki zaten yapmıyor. Kenar oyunculardan Töre zaten şu anda buna uygun oynuyor. Minör değişiklikler ile çalışacağından eminim.
Bugün oyunu net kaybettiğimizi ve bir daha bu kadar top ve hakem şansı için 10 yıl daha beklememiz gerekeceğini de unutmayın.

Zaitsev vallahi İsmail'in 10 dakikası bile Tosiç'e şükrettirdi beni. Sonuçta bu maçta Tosiç'in kanadından çok merkezden hava toplarından ve iyi dediğimiz Beckin tarafından tehlike yedik. Dinlenmesi OK ama kritik maçlara İsmail ile çıkılmaz.

Adsız dedi ki...

Tek dileğim hoca da böyle düşünüp çok değil 3 maç Sosa'yı oynatmayıp İsmail'i sürekli ilk 11 oynatsa. Az bir ihtimal ama lütfen yap be hocam, gerçekten gönülden diliyorum. Bir dene bak. Hatta bu gece dua edeceğim yeminlen. Cidden umarak bekliyorum. Tutsun yeter ki; kişisel düşüncem ayrı ama hiçbirimiz tek kriter değiliz sonuçta.

beagle dedi ki...

Gece frekanslar karisti. Ismail yerine Cenk mi yazacaktin? Neyse klavyene saglik. Sistemlerin biri guven versin de bayraklari asalim bu sene.

Adsız dedi ki...

Yok her iki görüşü de desteklemek adına öyle yazdım :) Ama derdim yapın da görün değil, gerçekten denemeye ihtiyacımız var. Görüşler ortaya çıktıkça bazı formasyonlara hiç şans verilmemiş olduğunu görüyoruz. Şöyle kıytırık lig maçlarının belirli evrelerinde oynansa da anlasak. Neticede:

"görünenler sözlerden evladır"

-Pissero-

Adsız dedi ki...

Ayriyeten bu galibiyet bir sürü şeyi örterse asıl orada çuvallarız.

EC dedi ki...

Takim mucadele etti.. Bocalamadi ve duran toptan gol bulduk!
Bunlar arti.

Senol Hocanin Turk futbolcusunu, yapisini, hakemini anladigi icin verdigi tepkiler su ana kadar ise yaradi. Bilic / Yabanci Baska Hoca olsaydi bu B ve C planlarina gecisleri cabuk yapamiyordu. Avrupa da maclar daha ongorulebilir sekilde sekil alirken, Turkiye de cok daha belirsiz. Ztane top oyunda degil cogu zaman ve psikolojik savas seklinde gecmekte.

Bu da arti.

Oyunculara gelince; Tolga guven kazaniyor ve tazeliyor. Beck harika defansif acidan, topu sakin olarak kullanma ve acik kapatma konusunda.
Ersan motivator takim icinde ama Volkan a o kadar kolay gecilmemesi gerekiyor yatarak topu kornere atmasi gerekiyordu. Merak ettigim Milo & Rudolfo nasil calisir..?
Rudolfo iyi sezgilere sahip ve Fernandao okuzu ile iyi bogustu..
Tosic istikrarli kendi kalesine gol atmakta... :) saka bir yana defans olarak iyi bence.

Ismail i bugun sokaga birakin, 2.ci ligden bile bedavaya alan takim cikmaz! Demiroren v Gaziantep baskaninin ortak money laundry projesinde kendisi icin 6.5 mil € bonservis verilerek alindigi artisi var mi? ( Tabata ya da 8.5mil€ bonservis verdigimiz yil, o nedenle Ismail e odenen meblag konusulmaz ama israf!)

Orta saha da Atiba bence en az Mehmet Topal kadar iyi bir orumcek ve cift kalpli ve 4 cigerli! Merci Atiba Hutchinson...

Oguzhan bence sahaya karakter koyup hakeme de rakibe de isyan etti.. Bence bu Oguzhan in yaptigini tum takim ayni anda yapmali rakibi sindirmek ve hakemi de etkilemek icin.. Bu is ayni zamanda psikolojik bir savas ve calismasidir.

Gokhan 3.cu golde yaptigi cabuk pas opsiyonunu yapsa belki daha cok tehlike yaratip gol atabilirdik. Ama ayagi saglam ve yere saglam basti..

Olcay daha ziyade defansif acidan gorev yapti Caner in kulvarini.. Bir iki gereksiz orta denedi, kisa hemen oynamak varken!

Sosa kayboldu meireless topal ve ozan ucgeninde..ama ilk yarida bence ayaktaydi..
Gomez bence iyi bitirici ve kavga etti Kjaer ve Alvez ile dise dise bogustu.. Iyi btirici ve hizli.

Cenk in girisi hirs kazandirdi takima ve bu Senol hoca tarafindan da belirtildi zaten.. O istah i gostermek onemli olan.

Necip tek konuda hataliydi, Volkan okuzunun yaptigina karsi dik durup kacmamasi gerekirse ortami daha da elektriklendirmesi gerekirdi.

Az kaldi Veli geliyor ve Tolgay da gelecek.. Ben olsam rahat maclara Eslem i de koymaya baslarim sirf tecrube kazansin diye bence Eslem de genc olmasina ragmen tas gibi ve geri adim atmiyor..

Tesekkurler Besiktas diyorum..

En onemli husus: " cikan top, ersan a kart vb degil aslinda, RvPersie nin hic kimseyi .iklemeyip herkese posta koyarak istedigi alanda yan hakemin kosu yolunu tikamaya devam edip, karsi cikmasiydi tum uyarilara ragmen. bu yaptigi aslinda onun Turk Futbol Federasyonunu, Futbolunu kucumsediginin, kurallari hice saydiginin gostergesi. Gecen hafta hocasiyla bu hafta da hakemler ve gorevlilerle polemik yaratma cabasi.! Gereksiz.

Bir de LckTv nin Omer Guvenc inin gidip Senol Hocaya Q17 polemik hikayesi yazma denemesi oldu! Yapistirdi cevabi da aninda Senol hoca.. Bu Q17 cok bas agritacak.. Su an kazaniyoruz ama beraberlikte, yenilgide saldiracaklari yumusak konumuz bu Cingene!




turgay dedi ki...

sadece volkan'ın pozisyonunu yazmak istedim. öyle çalım atan adama ceza sahasında kayarak müdahale etmeye çalışmak zaten ben gol yemek istiyorum demek oluyor. halbuki çizgiye doğru giden adama karşı dik durup onu dışarıya doğru itecek hamleyi yapmak daha doğru olurdu. kayarak müdahale zaten yarı penaltı gibi bişey. ayrıca necip'in adamı tutmak yerine kaleye doğru koşması da gole etki etti. kazandık mutluyuz ama eksiklerimizi görmemek yanlış olur.

nuri mu dedi ki...

kötü oynadığımız ve kadromuzun özellikle bazı bölgelerde yetersiz olduğu maçın skoruna bakıp ta atlanmamalı..
daha önce iyi oynayıp hakemlerin de yardımıyla yenildiğimiz gibi şimdi de tam tersi oldu..
benim maçtan önce iki takımın yedek oyuncuları dikkatimi çekti.(günay,milosevic,köybaşı,s.kurtuluş,necip,Q17,cenk-fabiano,kadlec,h.a.kaldırım,alper,diego,volkan,rvp)bizim yedeklerden fener 11ini zorlayabilecek sadece cenk varken, fenerin yedeklerinden kaleci hariç kimi bizim 11e koysan çoğunluk bir şey demez herhalde..

teocan-lar gibi fener veya rakip güzellemesi yapmak istemiyorum ama kadro kalitemizin de artması lazım bu da bir gerçek..

Barreto dedi ki...

İyi oynamadan derbi kazanmak ayrı güzel. Büyük takım kimliğinin yerleşmesi için önemli.

Geçen sezon akılsız başın cezasını ayaklar çekiyordu. Deli gibi koşuyorduk.

Bu sezon ölü toplar, Gomez ve daha sakin olmamız gayet iyi.

Şenol hoca bu maçta vasatın hafiften üzerindeydi. Q17'yi oyuna almamasını alkışlıyorum.

Daha ilk derbisinde iki kalite gol atan Gomez maçın adamıdır.

Hakem son yılların tersine FB forması giymemişti. Muhtemelen FB arayı fazla açmasın endustriyel futbol kaygisindandir. Çok hata yaptı. Ersan'ı atamaması bizim için ilerleme sayılır.

4-4-1-1 bence de denenmeli. Töre solda Sosa sağda olacak şekilde de olabilir. Tolgay sakatlanmasaymış muhteşem olacakmış.

nuri mu dedi ki...

ayrıca m.uslu ağır yavş.. bunların alayı böyle, başkanları hakem odaları basar, sahada hakemi tokatlarım deyip tehdit eder, her türlü mafyavari açıklamayı yaparlar sonra da çıkıp biz profesyonelleşme adına çıkıp konuşmuyorduk artık kimse bizi susturamaz diye bundan sonraki haftalar için hakemleri şimdiden tehdit ederler..
lan şikeci sen ancak maç satın almada profesyonelleşirsin senin başkanın terraneo için ("Başkan istediğini alır, istediğini gönderir. Yönetimin işe aldığı kişiler, yönetime yasak koyamaz! Yönetimin parar verdiği adam beni nasıl içeri sokmaz. Öyle bir şey olur mu? Kulağından tuttuğum gibi atarım lan...)derken sen ne profesyonelliğinden bahsediyon...

maçta o oldu,bu oldu hepsi konuşulur.oyle ya da boyle derbi de 2-0 öne geçip 2-2 ye yakalanıp sonra tekrar 3.golü bulup maçı kazanmak çok az görünen skorlardandır.burada şenol hocanın hakkını teslim edelim.biliç li takım 4-2 kaybederdi o maçı,en çok hoşuma giden olay takımın maç içinde psikolojık çöküş yaşamamasıydı.tebrikler beşiktaş ım

nuri mu dedi ki...

ayrıca m.uslu bilic efendi son açıklamalarına dikkat etsin diyerek burdan İngilteredeki adama posta koyuyor, adamın gerçekleri söylemesi zoruna gitti herhal..
keşke bilic bu açıklamaları burdayken yapabilseydi, tabi bunun için arkasında sağlam bir yönetim de lazımdı...

@barreto
bence maçın adamı mario gomez kadar atiba'dır.. dün izlerken gözlerim doldu :) yaşına rağman üç yıldır her maçta aynı konsantrasyon ve istikrarla işini en iyi şekilde yapıyor, takımın görünmez kahramanı, tıpkı dünkü gibi..
sene başında niye iki yıl sözleşme uzatılır bu yaştaki adamla demiştim ama eminim ki gelecek yılda aldığı paranın hakkını son kuruşuna kadar verecektir...

Unknown dedi ki...

Çok iyi oynayıp kaybettiğimiz derbi maçlardan sonra(hakem kararları da buna dahil) hep iş bitirici büyük topçu eksikliğinden bahsediyorduk..demba dahil büyük maçları kaldıracak kapasitede oyuncu olmadığını gördük. Gomez galiba büyük maçlarda bu sorunumuza merhem oldu.en önemlisi ise derbilerde kötü oyun ile 2-0 ı yakalayabilmek tam bir büyük takım psikolojisi. Yıllarca Kadıköy'de feneri hallaç pamuğu gibi atıp 0 puan ile döndüğümüzü unutmayalım.teknik taktik Vs.yıllarca Derbileri kazanmaya sadece bunların yetmediği görüldü.bakınız örnek caner erkin, geçen yıl ki derbi hallerinden eser yoktu.çünkü takımımızda inanmış topçu sayısı git gide artmakta. Bunun en önemli etkisi elbette bilim den sonra şenol Güneş.

Unknown dedi ki...

Bilim-biliç olacaktı

theotheo dedi ki...

beyler galibiyet gözleri kör etmesin. beşiktaş dün geçtiğimiz yıllardan daha çok ezildi rakibine 2 tane balıktan gol buldu. ona rağmen ersanın kırmızı kartı verilseydi maçı kaybedecekti. evinde 2.0 dan maçı verecekti.

gomez önemli bir oyuncu gökhan töre de öyle. ama beck rhodolfo ersan tosic sosa bunların hiçbiri şampiyonluğa oynayan bir takımın kadrosunda olamaz.

fenerbahçe ile yarışılacak bir taraf yok. hocası salak normalde çıkması gereken kadro.

topal-meireles

volkan-markovic-nani

persie

beşiktaşa gereken oyuncular. 4 defans bir önlibero atibanın yanına. bir de iyi bir sol kanat.

turkkant dedi ki...

Benden önceki arkadaşlar iyi anlatmış. İyi oynamadan kazandık, bu da bir gelişmedir. Özellikle 2-2'den sonra sinmememiz, 3-2'de sonra senelerdeki panik geriye çekilip ceza sahası karambollerine dönmemi, aksine önde basmammız ve Fener'e son 10 dakika pozisyon vermemiz bence güzeldi.

Benim aklımda kalanlar,

-İlk 20 dakika, tipik son yıllardaki Beşiktaş maça saldırarak başlayacak diye düşünürken, Fener'in pasla kontrolü ele aldığı, golü attığı ve sonra bizim kastırmamız şeklinde gelişecekken şans golü ile maça döndük.

-İşte böyle büyük maçlarda orta saha ve beklerin oyun kontrolünü sağlayacak pas trafiği yapamamaları en büyük sorunumuz. Atiba'nın pas çapı 5 metre, Oğuzhan orta oyuncusu olma yolunda, Sosa ise gününde değildi. Buna karşılık rakip üç orta saha artı iki bek beş pasörle orta sahayı alıyor.

-Oğuzhan'ın son goldeki dönüşü ve araya pası çok klas. Sosa'nın fotvet arkası oynaması sanki Oğuzhan'ın verimini düşürüyor. Onun dribling alanları kapanıyor ve görev paylaşımında çakışma oluyor gibi geldi. İlk 2 hafta Sosa yokken Oğuzhan o alanlara daha kolay dalıyordu. Bana Oğuzhan'ın sol iç, Sosa'nın sağ iç oynadığı bir sistem hep daha mantıklı geliyor. Hatta bu sistemde Cenk sağ forvet olarak bile denenebilir.

- Töre gayet etkili oynadı ikinci yarı. Ayağında az top tuttuğunda daha etkili olduğunu farkediyordur umarım. Özellikle iki haftadır ayağına beklemek yerine koşu yapıyor: bir gol bir asist. Bu koşu işi onun en büyük eksikliği, geliştirirse daha önemli bir oyuncu olacak.

- Defansımızın dördünden üçü bence bu sınama maçında sınıfta kaldı. Beck sahada karakter ortaya koydu. Ersan ve Tosiç çok kötüydü, Rhodolfo ise silikti. Özellikle Rhodolfo'dan böyle maçlarda fazlasını bekliyordum ben. Hayal kırıklığına uğradım.

- Böyle stresi yüksek maçlar zayıf halkaları ortaya çıkarıyor. Ersan tüm iyi niyetine rağmen ideal bir yedek stoper, aynı Serdar Kurtuluş gibi... Tosiç ideal yedek... Bu iki oyuncu yerine uçan bir sol bekimiz ve sağlam bir stoperimiz olsa hakikaten çok tehlikeli takım olurduk.

- Son olarak Güneş'in Gomez'i bu maça hazırlaması (ben eleştirmiştim), Perreira'nın ise RVP yerine Fernandao ısrarı kazanmamızda büyük etken:)

JAMES WHITE dedi ki...

Yayıncı kuruluşta eziyet gibi devam eden maraton programında her ne kadar kabul etmek istemeseler de yendik işte Feneri. İstediğiniz kadar çırpının. Aşağıda maç yorumumu okuyabilirsiniz arkadaşlar. Herkese iyi haftalar. :)
http://besiktasmacyorumlari.blogspot.com.tr/2015/09/besiktas-3-2-fenerbahce-27eylul2015.html

Beşiktaş orta sahası bu maçta çok kırılgandı . Topsuz oyunda biraz hareketli olan her takım bize çok büyük sıkıntı çıkartır . Ha o kadar kafası çalışan adamlardan kurulu takım sayısı bir elin parmaklarını geçmez bizim sınırların içerisinde orası ayrı .

Durdurma taktiği besbelli , ön liberolara top aldırma , Ersan'ı uzun oynat , göbekte uzun topları rahatça karşıla . Bu taktik niye işe yarıyor ? Çünkü uzun oynadığımız esnada Gomez'in etrafında kimse yok . Gökhan bir çizgide , Olcay diğer çizgide , Sosa kendini boşa çıkarmaya çalışıyor , Gomez indirse kime indirecek ? Duvardan döner gibi dönüyor toplar. Sırtı dönük top alan adama biraz faullü dalıyorlar ve Beşiktaş'ın bütün oyun kurma yapısı dağılıyor. Sosa-Oğuzhan-Atiba / Sosa-Atiba-Necip nasıl kombinelersen kombinele , ister Tolgay'ı koy , ister Veli'yi koy . Beşiktaş'ın orta saha yapısı koşan ama statik bir yapı . Çok ama boş koşan bir yapı .Topsuz oyunda vasat sürekli ayağına top isteyen bir yapı. Bugün Meireles ve Ozan'ın bekleriyle yaptıkları pas alışverişinden çıkardıkları alanlarla sayısız pozisyon yaratırken , Gökhan bu pozisyonu yaratabilmek için 2 çalım atmak zorunda , keza Oğuzhan da öyle . Pasla adam geçemiyoruz , dribling ile geçebiliyoruz . Ara ara tempoyu çok hızlandırarak patlamalar yapıyoruz o kadar. Bu yapıyı sağlıklı bulmuyorum .

Biliç'in kompakt anlayışı ile Senol Hoca'nın Gung ho stili anlayışı arasında çok fark olmasına rağmen sorunlar aynı bence . Güven vermeyen , top sektiren bir savunma , topsuz oyunda ağır markaj altında kalarak hareket etmeyen bir orta saha . Beşiktaş'ın problemi aslında en çok katkı aldığı oyuncular bence. Oyun yapısının sorunluluğu oyuncu kaynaklı.

Takımın Awareness'ı yani farkındalığı çok çok düşük . Son 3 senede 11 oyuncunun tam konsantre olarak oynadığı 5 maç var , 2 Arsenal , 2 Liverpool ve Biliç'in ilk senesindeki 2-0'lık Trabzon maçı . Çevre kontrolü ve farkındalık oyuncu kaynaklı bir sorundur . Oğuzhan'ın bu konuda iyi olması yeterli olmuyor zira öndeki adamlardan reaksiyon alamıyor .

Neyse çok yazdım daha fazla sallamayayım .

Şu 5 haftadır ne yaptığı belli olmayan Fenerbahçe'nin bizden daha organize olmasını kabullenemedim sadece diyelim.

Unknown dedi ki...

hakem her iki takıma da kötüydü, töre hakemlerin duymadığı f*ckyou/off olayından atılıyorsa, nani de dün 30. dakikada oyundan atılmalıydı. kıvırmasınlar atılmadı. atiba, aynı hakem tarafından, çizgiye bastığı için "hakem hassasiyeti ile" ikinci sarıyı görüp oyundan atıldı. dün ise rvp kart dahi görmedi. nani en az 2 defa hakem tarafından uyarıldı, ardından yaptığı faulle sarı kart gördü. sonrasında takımın sinmeden psikolojik olarak direnmesi vardı. bu ersan'ın, oğuzhan'ın, oyuna girdikten sonra necip'in isyanı ile kendini gösterdi. takım psikolojik açıdan elinden gelen neyse sahaya koydu. son dakikada ise kameralarda açık açık görülen "ananı s*keyim" repliği ayı yavrusu tarafından necibe söylendi. halis tabi ki "duymadı!!!". ersan'ın pozisyon bence ofsayt (kurala göre tartışmalı), volkanın topu ise yine bence sahadan dışarı çıktı. tartışmalı olmayanlar ise yukarıda değinilenler ve ersan'ın yaptığı fauller. Diğer taraftan ev sahibi bizdik, fb değil! biz kadınköyde tüm hakemlerin gözü önünde kazılan penaltı noktaları gördük, atılan tertemiz gollerimizin ofsayt nedeniyle sayılmadığını gördük yapmayın etmeyin!

orta saha sosa sebebiyle yine bir eksikti, sezon başında "para ederken/ediyorsa keşke gitse" kadromun içerisindeydi. bu sezon ne vereceği şüpheli. tosiç iki maçtır nerede hamle yapacağını bilmeyen toy bir oyuncu gibi oynuyordu.

hafta içi fener karşısında en büyük kozumuzun kjaer'in oynaması olduğunu söylemiştim. netekim de öyle oldu :)

Coolio dedi ki...

Bahsedilmemiş konu kalmamış zaten. Okuduklarım arasından dikkatimi çekenlere ek yapmak isterim. Özelliklede oyuncu bazlı.

Ersan: İstisnasız her pozisyonda ya çalım yedi ya faul yaptı. İnanılmazdı dün gece, faul konusunda kendini de aştı. Bir insan bu kadar gereksiz yerlerde bu kadar gereksiz fauller nasıl yapabilir? Şenol hocanın ilk defa Milo'yu kadroya almasının bence nedeni Ersan'ın kırmızı göreceğinden emin olmasıydı. Birinin dediği gibi aslında çok ideal bir yedek. Kadroda olmasını isterim çünkü her ne kadar anlaşılmasada aslında gurbetçi tayfasına abilik yapıyor takımda. Malum takımın yarısı gurbetçi olduğu düşünüldüğünde önemli biri. Oğuzhan'ın, Töre'nin 2 sene önceki bar fotoğraflarını hatırlarsınız. Ersan ve de Olcay'ın bu adamlar üzerinde etkisi var. Oyun anlamında top kullanımını Rodolfoya bırakmasını öğrendi (öğrettiler) ama orta sahada faul yapmamayı neden öğrenemiyor anlayamıyorum?

Tosic: Adama Motta'dan daha iyi dedikçe adam kendi kalesine yazmaya devam ediyor. Hala Motta'nın çok önünde ama bir de Recep volesiyle gol atarsa bu düşüncemi revize edebilirim. Tosic'in ileri doğru attığı toplarda çok yüksek isabet oranı var. Öylesine uzaklaştırdığı toplar bile isabetli. Motta daha iki metre yanındakine bile atarken kaptırabiliyordu. Bir de Persie'nin golünde Volkan'ı çizgi kenarında %500 ihtimalle düşürüp penaltı yaptırmıştı. Haa yine de golü yedik ama Rodolfo jilet gibi kaymayıp ayakta kalsaydı belki pas çıkarmazdı. O pozisyonda Necip'in kaleye yönelmesinden bahsedilmiş. Necip bunu her karambolde yapıyor. Ama itiraf etmek gerekirse çoğunda da çizgiden topu çıkarıp başarılı oluyor. Bu sefer topa vuran Persie olduğu için işe yaramadı.

İsmail: Biri sokakta görseler 2.ligden bile bedava almazlar demiş. Daha söze gerek yok. Bir adamın her yaptığı şey yanlış olamaz. Ya pas hatası yapar, ya pozisyon hatası yapar, ya kontrol hatası yapar, ya faul hatası yapar. İşin en ilginci ise Şenol hocanın onu oyuna almasıydı!! verdiği pres görevini serdar kurtuluş da yapardı gibime geliyor.

Atiba: Hala adamın tıbben incelenmesi konusunda ısrarcıyım. Evet belki daha iyisine ihtiyacımız var ama bu kadar yüksek istikrar, form başka bir oyuncuda olamazdı.

Sosa: Kendisini sevsemde hiçbir büyük maçta etkinlik gösterememesi bu maçla birlikte şans olmadığı kanıtlandı. Çokmu heyecan yapıyor bilmiyorum ama bir insan her derbide silik oluyorsa ısrarcı olmamalı. (Bu maçtan önce ideal kadromda sol açıktı itiraf ediyorum)

Oğuzhan: her derbide en çok diklenen oyuncumuz. Zaten itirazdan kart görmeden maçı tamamlamıyor. Diğer oyunculara etki ediyormu orasını tam kestiremiyorum. Biri hakemi etkilediğini söylemiş. Olabilir tabiki de.

Cenk: Oğuzhan ile beraber en çok baş kaldıran oyuncu. 87'de oyuna girmesine rağmen o arzusu bence süper ötesi birşeydi. Presi, hareketliliği, azmi çok faydalı oldu. Bu sene çok faydalanmalıyız ondan. Şenol hocanında bu görüşte olduğunu düşündüğümden içim rahat. Bu arada o kısa zamanda uzun gönderilen toplarda Gomez'den daha çok top indirdi gibi geldi bana.

Gomez: Büyük hünerli goller atmadı ama basit olanı ne kadar profesyonelce yaptığını gösterdi. İlk golünde Almeida olsa fazla zıplamış olduğu için kafasını eğerek vurmaya çalıştığı için yumuşak bir vuruşla topu kaleciye atardı. İkinci golde ise rakip defanstan kurtulması ise başka bir işti. Bu arada futbol ve insan katili Alves'in Gomez'e çok faul yapamadığını da kaçırmayalım. Her fırsatta Olcay'a Necip'e abanan adam Gomez'e yanaşamadı. Gomez isminden ötürü olsa gerek. Almeida'yı şamar oğlanı yaptığı maçı da gördü bu gözler..

Coolio dedi ki...

Bu arada;

q17: maç 2-2 iken tribünden yükselen q17 sesleri bir takım duyarlı taraftarların devreye girmesiyle kısa sürdü diye gördüm televizyondan. Yanlışım varsa düzeltin lütfen. Ulan nasıl bir beyin yapın varki o an Q17'yi istiyorsun. Sahada 11 kişi koştururken sadece bir adamı maça dahil olması için istekte bulunmak büyük adilik, büyük öküzlük. diğer oyunculardan nasıl bir performans beklersin sorasında veya o adamlara nasıl mesaj veriyorsun farkındamısın? Farkında değilsiniz hadi onu anladıkda ulan hangi maçta seni kurtardığını gördünde adamı çağırıyorsun hemen? kurtarmayı bırak sadece zarar verdiğini dahi göremeyecek kadar futbol özürlü, at gözlüklümüsünüz? evet öylesiniz. bu profil ne kadar tanıdık değilmi? Maç bittiğinde oynamayan oyuncular bile sevinirken tek sevinmeyen kimdi tahmin edin?

yilmaz dedi ki...

hayır, ilk golde ofsayt var ama, görende sanki 1 metre var sanacak arada. Hakemin en ufak bi şüphesi olsa verecek ofsaytı biliyoruz. Göremedi işte. Net.

Yahu biz her fener derbisinde bomb.k oynasak bile hakemler adil olsa en az berarliği kurtaracak pozisyonları buluyoruz bunun için hayıflandığımızda adımız ağlak oluyor, efendime söylim önce oyunumuzu düzeltmemiz gerekiyor, iş fenere gelince Erman stüdyoya tuvalet kağıdıyla çıkıyor "bakın top çıkmıyor" diye. Alem bu medya valla.

Barreto dedi ki...

Q17 dün amigoluk yapmış. Yönetim ya da Şenol Güneş bu blogu takip ediyor sanırım.

Unknown dedi ki...

Kim ne derse desin bu mac bizim icin milat niteligi tasimaktadir. Seneye zaten adam gibi stadimizda ozguven problemi yasamayiz. Ilk 20 dakikadaki teslimiyeti yillarin verdigi ogrenilmis caresizlige ve Markovic/Nani vs. kadro kalitesine bagliyorum. Sansimizin da yardimiyla one gectik, 3-0 olsa tarih yazardik ama Tosic boyle istedi.

Ikinci yari Fenerbahce'nin cok ciddi bir baskisi yoktu. Tahmin ettigim gibi 60'tan sonra oyundan dustuler. Fakat mac oyuncularin psikolojisini bozacak sekilde 2-2'ye geldikten sonra takim olarak cok iyi reaksiyon gosterdik. Panik olmadan, top cevirerek galibiyet golunu aradik. Gomez, Tore bunlar cidden cok kaliteli futbolcular.

Hakem mevzusunda fener klasik algi operasyonu yapiyor. Ersan'in ikinci sari karti disinda katliamlik meseleler yok. Gomez'in golunde Alves'i cekme muabbeti yapanlarin bu ligi yeterince izlemedigini, saha icinde oyuncularin nasil mucadele ettikleri konusunda hicbir fikri olmadigini dusunuyorum.

Pereira Van Persie'yi oynatmayarak biraz hediye etti. Derbiler kadro kalitesinin ortaya ciktigi maclardir demistik. Rakip en kaliteli oyuncusunu 60 dakika oynatmadi, bizim Tore ve Gomez 75te fisi cekti.

Budur.

Unknown dedi ki...

@theotheo

Ersan'in atilmadigi pozisyonda dakika 61 ve 2-1 ondeyiz. 10 kisi otobusu park edip kazanabilirdik bile. Insanlar sanirim malum ikinci sari karti gormesi gereken pozisyon esnasinda macin 2-2 oldugunu zannediyor.

Rakipte oyle Ferrari atilinca takimi itekleyip hat-trick yapacak Alex De Souza yok.

fidddas dedi ki...

beagle'a katılıyorum.
Gomezin etrafında bir sarkaç forvet dolaştırmamız gerekiyor. Sezon öncesi postlarda buna benzer bir şeyler yazmıştım. Vuruşu iyi olan, sekenleri açı bulduğunda vuran, ceza sahasında rakip defans için tehdit yaratacak bir adam mutalak gerekiyor.
Cenk bunların bir çoğunu karşılıyor. Hem genç hem almanya altyapısı olması eğitilebilirliğinin kolay olmasını sağlayacaktır. Hocanın Cenk'e mutlaka yer açacağını açmak istediğini de açıklamlarından görüyoruz. Artık 9.5 mu olur 10.5 mu olur, bir pozisyon yaratacak Cenk için.
Burada ortadan eksilen kişi için Töre ve Atibanın yerleri garanti olduğuna göre ve pas bağlantısı için ne olursa olsun (her form durumunda mutlaka gerekli) oğuzhanın da yeri garanti olduğuna göre tek yer sol taraf kalıyor.
Burada iki opsiyon olabilir. Ya Olcayı biraz daha geriye çekerek hem oyun iştahından hem de ileriye verdiği destekten yararlanarak kullanabiliriz.
Olcay rakip ataklarında ortaya biraz daa destek vererek rakip sağ içi ile sağ kanadı arasındaki pas bağlantısını bozabilir.
Tabi bu durumda bizim sol defansımızın Tosiç ve Ersandan oluşan kırılganlığı sorun yaratacaktır.
Bunun içinde önerim Tosiç form tutana kadar ya da biz bir daha sol bek transferi yapana kadar Beck Sol bek ve Milosevic ile oynamamız.
Tandem de sol defans Milosevic için denenebilir.

Bu oyun yapısı ya da benzerleri denenmeli bence de. Bunun için evde oynanan Rize maçı ya da ilk kupa maçı uygun gibi duruyor. O zamana kadar Oğuzhan-Töre-Olcay-Gomez dörtlüsünden her maç ikisinin yükü cekmeleri ve defansın da en fazla bir gol yiyecek kadar hata yapması gerekiyor.

Sonuçta kadrom ;

Tolga
Serdar-Rhodolfo-Miloseviç(Tosiç)-Beck
Atiba-Oğuzhan
Töre Olcay
Cenk
Gomez

fidddas dedi ki...

Sol taraf için ikinci opsiyonu yazmayı unutmuşum :)

Ya da sosa sol tarafta oynar. Açık gibi oynamasına , çizgiye inmesine mutlaka gerek yok. O iş sağ taraftan görülüyor zaten.

Kanat forvetlerimizin mevcut durumda da gol katkısı ligin boyu uzadıkça bize yetmeyecek. Şu durumda kanatlarımızı daha çok asist için kullanmalıyız.
Ama benim tercihim sol kanat için Sosa yerine Olcay olurdu.
İştah olarak takıma iyi katkı veren bir isim bence. ayrıca ceza sahasında daha çok görünecektir.

Unknown dedi ki...

acilen başkan bizzat kendisi veya yk imzalı internet sayfası üzerinden bildiri ile fenerin yaratmaya çalıştığı kamuoyu baskısını kırmalıdır. çok kısa:

Cüneyt çakır: sivok'a yavaş bir şekilde!!!!!! kafa atan emenike'ye koşarak gidip sarı kart vermişti.
Fırat aydınus: emenikenin tek kişilik komedisini bizle beraber izlemiş ve sarı kartı nedense görmemişti.
yine aynı iki hakem müsveddesi: fuck offffff diye böğüren 20 numaraya hem kadınköyde hem de olimpiyatta göz yummuşlardı.
halis özkahya: atibaya penaltı öncesinde çizgiye bastığı için sarı kartı yapıştırmıştı.
bülent yıldırım: ceza sahası dışından bize penaltı çaldığını hatırlatırım! hani şu 3-3 biten gs maçında, ceza sahası içine burak yılmaz atlamıştı!!!(http://www.ligtv.com.tr/haber/penalti-mi-degil-mi-31)..

ve daha niceleri!

Coolio dedi ki...

@emir başka maçlara refere etmeye gerek yok. Dünü maçta;
Şener Gomez'i kolundan kitleyip yere indirmedimi?
45. dakikada Töre'ye verilen pas ofsayt değildi ama ofsayt verilmedi mi (hemde Ersan'ın golündeki pozisyona göre daha net bir pozisyondu)?
Nani hakemle uzun üsre laf dalaşına girdi, el kol yaptı ama sarı kart gördümü?
Persie'yi ısınırken uyarmayan kalmadı, sarı kart gördümü?
Şener taç kenarında kaptırıp giden Oğuzhan'a çelme taktı, sarı kart gördü mü?
Cenk maçın sonlarında sağ açıktan orta keserken Caner bacağını eline veriyordu, kartı bırak faul bile verdi mi?

Önce bu maçtaki yanlış kararları bir zahmet insanların yüzüne vursunlar sonra eski maçlara döneriz. Ulan ntv'de Önder Özen bile Ersan atılmalıydı diyor. hakem hakkındaki tek yorumu bu. Diğer şeylere değinmiyor bile. Biz önce bu maçtaki yanlışları konuşalım.

Neyse, bu yaygara haftaya Fener'e bir penaltı bize de kırmızı kart olarak dönecek sanırım.

Unknown dedi ki...

@Coolio

referans vermemin sebebi çabuk unutan bir milletiz. birilerine sürekli bişeyler hatırlatmak lazım. ona sus buna sus yapıyoruz hep ve sustuğumuzdan geliyor başımıza ne geliyorsa!

hiç yoktan geçen yıl bunların yaptığı gibi ağlamayın gençler minvalinde bir açıklama ve sonuna da köy takımından 3 gol yeme vurgusu yapılsaydı iyiydi. ayrıca 20 numarayı unutmadık diye de sonuna ekler combo yapardık...!

Coolio dedi ki...

hatta Mahmut Uslu'nun maçtan sonra "bugüne kadar hakemler hakkında konuşmadık" lafına atfen "hafıza kaybı yaşayan şuursuz yöneticilerin elinde madara olmuş Fenerbahçemize (tüpçüye gönderme var burada) Avrupa kupalarında dişli rakipler karşısında (bkz: Molde) başarılar diliyoruz" diyerekde sonlandırılabilirdi..

Unknown dedi ki...

"hafıza kaybı yaşayan şuursuz yöneticilerin elinde madara olmuş Fenerbahçemize (tüpçüye gönderme var burada) Avrupa kupalarında dişli rakipler karşısında (bkz: Molde) başarılar diliyoruz"

ellerinden öperim hocam, bunu yapsınlar :)

Basar dedi ki...

Maçla ilgili net analizler yapılmış. Ben birkaç ilave yapmak istiyorum...

Özellikle ilk yarıda iyi olmayan bir oyun oynadık. Fakat oyunun her anında, ikinci yarıda ve özellikle 2-2 olduktan sonra sinen bir karakter ortaya koymadık. Atiba'nın benzeri karakteri Beck ve Gomez de ortaya koydu. Buna Oğuzhan'ı da ekliyorum. Aynı şekilde oyuna girdikten sonra Cenk. Necip'in ayıboğana yaptığı hareket muhteşemdi. Bence bu kadromuzun artık olgunlaştığına işaret ediyor. Büyük takım böyle olunur ve derbi böyle kazanılır.

Mesela açın izleyin fenerin GS'ye 6 attığı 4 attığı, ha babam yendiği bir sürü maç var. Golü atana kadar fener kalesinde bir sürü pozisyon yemiş ama golü fener bulmuş. Bu maç bana bunu hatırlattı. Teknik taktik bir yere kadar, derbiler böyle kazanılıyor.

Derbiler böyle kazanılıyor kazanılmasına ama bu defansla her derbiyi kaybetmeye adaysınız! Rodolfo bende hayal kırıklığı yarattı. Fernandao'yu çok kaçırdı, Volkan'a çokoprens almaya gider gibi kaymak ancak Türk menşei defansların yapacağı hareket. Senin olayın defansa akıl katmak, bırak bu hareketleri başkası yapsın. Bir arkadaşım Rodolfo'nun oyun görüşü üst düzey yazmış, evet öyle ama defans oyuncusu ilk önce adam kaçırmayacak ve ceza sahası içerisinde kaymayacak...

Şenol Hoca'nın Gomez-Cenk değişikliğini çok geç buluyorum. Bence Gomez'in pili çoktan tükenmişti. 3-2'yi bulduğumuzda (dk. 74) bu değişikliği yapmalıydı.

Blogda hafiften Tosiç antipatisi görüyorum fakat bana çok sırıtmadı. Bence attığı muhteşem golde yanındaki oyuncunun şarjı var. Sanıyorum olumsuzluğu ben fark edemiyorum.

Son olarak, NE KOYDUK BE! Evet ofsayttan gol attık, FAKAT NE KOYDUK NE! haklısınız Ersan atılmadı... AMA İYİ KOYDUK BE! :)


Coolio dedi ki...

@emre toraman

bu arada "canlı karne" ve "önceki maçlar" çalışmaları için teşekkürler. Emek isteyen değerli şeyler bunlar. Devre arası ve sene sonlarında güzel analizler ortaya çıkacaktır..

schwadorf dedi ki...

Yıllardır Fenerbahçe'ye nasıl yeniliyorsak (2 tane duran toptan şans golü, bir parça hakem iteklemesi) dün de öyle kazandık.

Biz bu şekilde kaybederken rakiplerin bizden ne kadar üstün olduğundan, bizim ne kadar ezik olduğumuzdan, kötüyken bile kazanmanın büyük takım refleksi olduğundan bahseden bir arkadaş şimdi galibiyet gözleri kör etmesin diyor.

İyi oynayıp kaybetmek = 0 puan, kötü oynayıp kazanmak = 3 puan. Eksikler, hatalar, yetersizlikler yok değil ama bırak da galibiyet sevincimizi yaşayalım.

Basar dedi ki...

@theo

"Beşiktaş dün geçtiğimiz yıllardan daha çok ezildi rakibine 2 tane balıktan gol buldu. Ona rağmen" Şener'in Gomez'in koluna girip düşürdüğü pozisyon "verilseydi maçı" fener tarihi farkla "kaybedecekti"...

bari Beşiktaş'ı "beşiktaş" diye yazıp rengini belli etmeseydin kardeşim!

Birde geçen yıl Atiba Beşiktaş'ın oyuncusu değildi bu yıl listede yok, ne oldu yaşı ilerleyince kıymete mi bindi onu merak ettim?!

WiLdHoney dedi ki...

@Theo,
Helal bilader delikanlı adammışsın, ben bu maçtan sonra ortalarda görünmezsin diye düşünüyordum ama geldin, kendince birşeyler söyledin, dediklerinin neredeyse tamamına katılmıyor olmama rağmen, takdir ettim.
Bu arada maçla ilgili her yorum yapılmış ama ben bir şey eklemek isterim genede,
Tolga ilk defa maç getiren kurtarış yapmıştır, bunun önemli olduğunu düşünüyorum.
Beck konusunda ise, forumun yarısı beğenmiş, yarısı sınıfta bırakmış, puanını çok merak ediyorum.

ve Evet, Ersan atılmalıydı, ama opndan önce Nani atılmalıydı...

EC dedi ki...

Bagis Erten demis ki; "...Bu yüzden doğru soru şu: Totalde, maçın başı hariç, Beşiktaş daha zeki, daha akıllı, daha çevik oynadı mı? Oynadı. İstediklerini tam olarak yapamadılar belki ama kanaat notu genelde onlardan yana mıydı? Yanaydı.
Fenerbahçe ise sezonun en iyi futbolunu oynasa da yine karışık mıydı? İyi başladım zannederken iki golü de ışık hızında yediler mi? Sonra maç tam lehlerine dönecekken gene dökülen bir defansla üçüncüyü de gördüler mi kalelerinde? Evet. O olsa, bu olsa değil, asıl işte buraya bakmak lazım.
Hak edenle hak etmeyen işte böyle belli oluyor. Beşiktaş kazandıysa, sadece bu maçlık eforları kadar, şu ana dek ortaya koydukları profil sayesinde oldu bu. Kaybeden ise Van Persie’nin direkten dönen kafası yüzünden değil, bitmek bilmeyen dağınıklık, bireysellik, düzensizlikten kaybetti.
Hikâye bundan ibaret! O yüzden şapkayı çıkarmayı Beşiktaş hak ediyor. Hem de sonuna kadar. "

Nokta.

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/377112/Kanaat_notu_iyi_olan....html

Biz bile bu blogda kili kirk yariyoruz, inceliyoruz yorumluyoruz ama bazen sadece en dogal ve basit haliyle bakmak gerekli..

QuaresmA dedi ki...

Oynadığımız oyun çok abartılıyor, bence 2 takım da top oynamadı ve maç ortadaydı. Bizim Gomez, onların Fernandao'dan daha becerikliydi o kadar.

Şimdi Biliç'li Beşiktaş'taki durum, çok fazla sistem odaklı düşünmekten özel becerisi yüksek oyuncuları unutmaktı. Sen derbi maçlara ne kadar Pektemek, Olcay, Necip, Veli gibi fiziksel gücü yüksek ama düz topçularla sistem kafasıyla çıksan da her derbide bir müddet sonra iş kör dövüşüne dönüyor, sistem mistem kalmıyor. Bu kör dövüşünde perfect storm'u yakalamayı beceren ve özel oyuncularıyla golü bulan takımlar da galibiyete uzanıyor, dün başardığımız gibi. Kaleyi bulan 2 şutumuz, ve 3 golümüz var. Sen ne kadar mücadele etsin diye Pektemek'leri, Necip'leri kadroya doldursan da geliyor Mario Gomez mücadele etmeden tık tık 2 kafa vurup Fener'i yeniyor. Burada Şenol Hoca'nın Türkiye Ligi tecrübesi de bize yardımcı oldu elbette.

Amma velakin ben Avrupa'da Şenol Hoca yönetimi altında Biliç'li dönemden daha az başarılı olacağımızı düşünüyorum. Avrupa'da da o Pektemek'ler, Olcay'lar, Necip'lerin fiziksel gücü iş yapıyor işte. Çıkıyorsun Premier Lig'in tepe takımlarıyla bile fiziksel olarak boğuşuyorsun bu düz topçularla. Biliç aynı işi West Ham'da da devam ettiriyor. Öte yandan bu bizim sistem de Avrupa'da daha az işleyecektir ve muhtemelen bunun ilk emarelerini Sporting maçında göreceğiz. Ben galibiyet beklemiyorum Sporting maçından.

QuaresmA dedi ki...

Bu da kendi açımdan Sporting maçı kadrom:

Tolga
Beck - Rodolfo - Ersan - Tosic
------ Oğuzhan - Atiba -------
Cenk ------ Gökhan ------- Q17
----------- Gomez ------------

- Tosiç'ten artık çok sıkıldım ve Beck'i sola yazıp Serdar'ı sağa yazmayı düşündüm ama Cenk'i Olcay yerine sağ öne koymak istediğimden, o tarafın defansının aksamaması için yine Tosiç oynar, yoksa Serdar'ı tek başına sağda mahvederler. Şenol Hoca'dan İsmail hamlesi gelebilir ama gelmese daha iyi sanki.

- Ortasaha böyle çok yumuşak ama elden de pek birşey gelmiyor.

- Cenk ligimizdeki en iyi yerli forvet. Onu 11 başlatmamak gerçekten büyük bir hata, bir şekilde sisteme monte etmek gerekiyor. Gençlerbirliği maçında düşünülenin aksine Cenk forveti çiftlemedi, sağ önde oynadı ama top bizdeyken içeri deplase oldu haliyle. Anadolu'dan geldiği ve geldiğinden beri yedek olduğundan kapris yapacak hali yok, kanat forveti kotarabilmek için elinden geleni yapacaktır.

- Q17 bu tip maçlar için alındı, şimdi değilse hangi maçta? Maç içerisinde Gökhan ile pozisyon değiştirerek markajcıların kafasını karıştırırlar.

- Ben böyle maçlarda Olcay'a tahammül edemiyorum. Hadi Mersin'e, Antep'e karşı neyse de, bu tip top kayıplarının bedelinin daha büyük olduğu maçlarda Olcay'ın kötü top kontrolü vs. can sıktığı gibi, bu tip maçlarda elle tutulur birşey yapmadığı da ortada. Top ayağına geldiğinde rakip kalede oluşacak tehlikeyi hissettiren Cenk'i yeğlerim.

Unknown dedi ki...

@QuaresmA

Ben de takim tam hizli hucum ederken Quaresma'nin oyunu yavaslatmasina, topu 15 saniye ayaginda tutup ya ezmesine ya da basit bir pas/orta ile takim arkadasina aktarmaktansa sacma sapan trivelayla daga tasa atmasina katlanamiyorum. Olcay'in kalitesizliginin buyuk maclarda goze battigi dogrudur fakat alternatifi Quaresma ise yine ne yazik ki Olcay oynar.

Q17 bu tip maclar icin alinmadi, Q17 rvp/nani transferlerinden sonra yildiz beklentisine giren futbol cahili ergen taraftarlari tatmin etmek icin alindi. Buyuk bir hata oldugunu da gosteriyor. Ayagina gelen hicbir top olgun bir hucuma donusmeyen adam bir de utanmadan trip yapiyor yedek kaldigi icin.


QuaresmA dedi ki...

@ Ali Başaran

Bazen takımın ayağında top tutmaya, oyunu yavaşlatmaya veya saha içerisinde güvenle top tutabilecek oyuncuya da ihtiyacı var. Mesela ben dün hocanın 3-2'de sonra Q17'yi değil İsmail'i almasına şaşırdım çünkü tam Q17'nin iş yapacağı ortam oluşmuştu, üstelik takımın da eli ayağına dolaşmış, tam olarak da "oyunu yavaşlatan, topu 15 saniye ayağında tutan" oyuncuya ihtiyacı vardı. Son 20 dakika soğuk ter döktük. Ama muhtemelen hoca surat ifadesine güvenmeyip son 10 dakika ölümüne mücadele edecek İsmail'i seçti.

Hacı adamın yüzünün gülmemesi trip attığı anlamına gelmez. Oynamayan topçu mutsuz olur, hele ki kariyerli oyuncuysa. Aynısı Van Persie'de de oluyor. Bu son derece normal. Sen git geçen sene Bayern'e 2 gol at, burada sahada Olcay falan varken yedek kal. Bunu yediremiyor demek ki. Oynamadığı halde sırıtan, halinden memnun topçudansa hırs yapanı yeğlerim.

planck dedi ki...

2 yıl sonra gelen derbi galibiyetine q17 bey oymadığı için sevinmediğini gören takım arkadaşları 3lüyü ona çektirtip biraz yüzü gülsün diye aralarına aldılar, moral! vermeye çalıştılar. ben bu kadar bencil bir adam görmedim.

maça gelince genel olarak daha az kötü oynayan, birazcık daha takıma benzeyen takım kazandı. son oynadığımız lig maçının kopyası yaşandı aslında, sadece 2 senedir yazdığımız duran top olayı biraz çözüldüğü için 2 atmış girdik soyunma odasına. pas yapmaya, topu tutmaya çalışan herhangi bir takıma karşı atiba-ozzy atiba-sosa ikilisi işlemiyor. çünkü ozzy defans yaparken refaket bile etmiyor, pas yollarını kapatmıyor. ayrıca seken topları da alamıyoruz bu şekilde. karşımızda otobüs çekip alın siz oynayın biz uzun toplarla kontra deneyecez diyen takım olmadıkça atiba-ozzy-sosa üçlüsü çalışmayacak. önlerindeki üçlüden bağımsız bir olay bu. necipten vazgeçmeden cenke yer açmak da baya zorlu. gökhan ve gomezi de banko yazacağımızı düşürsek cenk veya ozzyden birinin kanada geçmesi gerekiyor. veya gerçek 442ye dönüp sola gökhan sağa q17 ilerde cenk gomez yapıcaz ki ozzy olcay sosa hep yedek kalacaklar, beklere de defansta allah kolaylık versin diyecez.

bir lig maçına solda beck sağda serdar çıkmayı düşünebiliriz bence bu arada.

ideal 11 dedi ki...

atiba oğuzhan yada atiba sosa ikilileri defansif anlamda sıkıntı yaratıyor.bunu ilk yarıda gördük.

hoca ikinci yarıda sosa yı feda etti.doğru hamleydi.ben baştan necip atiba ile başlar demiştim ama başlamadı.

oğuzhan ın mı sosa nın mı feda edileceği sorusu sanırım cevabını buldu.sosa feda edilecek bu tür durumlarda.

olmazsa olmazlar ve alternatifler şekilleniyor.çift forvete dönmek ve cenk e yer açmak için olcay şahan feda edilecek.töre oğuzhan gomez olmazsa olmaz konumdalar şu anda.hücum hattında.atiba banko.sol bek için ismail ön plana çıkabilir.

ideal 11 dedi ki...

bursaspor eskişehir maçını izliyorumda stoper dany fena oynamıyor.bence zamanında çok abartıldı eksik yönleri.oysa artıları daha fazla olan bir stoper bence.hızlı ve ayakları oldukça iyi.rodolfo dany fena ikili olmazdı.

veli dönerse veli atiba devam eder göbekte.gökhan ın sol açık performansı çok iyi.sosa nında sağ açıkta denenebileceğini düşünüyorum.

beagle dedi ki...

Bir fenerbahçeli örneği Gürcan Bilgiç diyorki "Töre f.ck off dan kırmızı görünce küfür değil dedin, sonra Emre B. aynı laftan atılmayınca niye atılmadı dedin. Oran buran oynamasın diyor BJKlilere "

Şikeye hileye hurdaya alışmış Katıksız OÇ fenerli...

Japon bayrağı yerine direk kanlı çarşaf çekmek lazımmış face e.

teahead dedi ki...

@beagle iste bu yuzden bizim bunları sahada eze eze yenmemiz gerekiyor.

Unknown dedi ki...

https://www.youtube.com/watch?v=fzAlk94kAec&ab_channel=VideoQeyfi

:) keyifle izlenir :)

Basar dedi ki...

hala guarejma konuşanlar var... birde Persie ile kıyaslanmış! Persie kariyerinde oynadığı maç kadar guarejmanın kadroya alınmadığı maç adeti vardır!

Şu adama verdiğimiz para ile düzgün bir kanat alsaydık keşke. Takımın opsiyonları artardı, sadece Olcay'ın eline bakmazdık.

Basar dedi ki...

Lakin Quarejma Sporting maçında mutlaka oynatılsın. Patlama yapar, Portekiz'den alıcısı çıkar belki...

ideal 11 dedi ki...

yedeklerle dolu kariyerinde son sözleşmesini beşiktaşla yaptı q7. bundan sonra ya istanbulda tatilini yapacak 2 milyon avroya yada baş ağrsı olmaya devam edecek.neden 2 yıllık sözleşme yaptılar anlamadım.1 yıllık yap en azından.2 milyon avro cepte kalırdı.

bir futbolcuyla en tehlikeli şey son sözlemesini imzalamaktır bence.

ideal 11 dedi ki...

basar

sporting maçında ilk 11 oynasa q7 ve 3 gol 3 asist yapsa gene alıcısı çıkmaz.neden?sen kemiksiz 1.8 milyon avro veriyon yıllık.portoda aldığı yıllık 750 bin avroydu.bizim kulüpler çiftlik olmuş aga.

halı saha topçusunun beşiktaşa toplam maliyeti 7,5 ilk geldiğinde bonzervis.1.2 şimdiki bonservis.yıllık 3 milyondan 3 yıllık 9 milyon. şimdide 1.8 den 3.6 milyon 2 yıllık.

toplam 23 milyon avro. sonuç : 5 gol 5 asist

ideal 11 dedi ki...

basar

sporting maçında ilk 11 oynasa q7 ve 3 gol 3 asist yapsa gene alıcısı çıkmaz.neden?sen kemiksiz 1.8 milyon avro veriyon yıllık.portoda aldığı yıllık 750 bin avroydu.bizim kulüpler çiftlik olmuş aga.

halı saha topçusunun beşiktaşa toplam maliyeti 7,5 ilk geldiğinde bonzervis.1.2 şimdiki bonservis.yıllık 3 milyondan 3 yıllık 9 milyon. şimdide 1.8 den 3.6 milyon 2 yıllık.

toplam 23 milyon avro. sonuç : 5 gol 5 asist

ideal 11 dedi ki...

melo son sözleşme için futbol olarak tırmaladı.ve sonucunu aldı.

şimdi sneijder tırmalıyor son sözleşme almak için.35 yaş futbolun son durağı genelde.32 yaş ise son sözleşmeyi yapma yaşı.o son sözleşmeyi yaptın mı olay biter.oyuncuya mahkum olursun.ama yapmadın mı oyuncu tırmalar ve oynamaya devam eder.

q7 kariyerinde porto hariç hiçbir takımda oynayamamasına rağmen son yağlı sözleşmeyi kaptı.

QuaresmA dedi ki...

Porto esnaf kafası bir takım olduğundan ve Avrupa'da futbolcu maaşları genelde daha düşük olduğundan dolayı orada aldığı parayla burada aldığını kıyaslamak anlamsız.

Kıyaslayacaksanız bizim takım içi dengeler ile kıyaslayın, bize ne Porto'dan falan?

ideal 11 dedi ki...

porto esnaf kafası bir takım mı?enteresan. son 10 yılda 1 cl 2 avrupa ligi şampiyonluğu var.

bizim kulüplerde katar kafası var.

bize nesi mi var aga.porto her sezon şampiyonlar liginde oynuyor.kendi liginde şampiyonluğa oynuyor ve aldığı ücret 750 bin avro.

QuaresmA dedi ki...

Tamam ama burası da Porto değil. Porto ne veriyorsa aşağı yukarı 2 katını verir buradaki takımlar, bunun lamı cimi yok.

Quaresma şu anda Cenk Tosun ile aşağı yukarı aynı maaşı alıyor, bu açıdan bakınca takım içi dengeler gözetildiğinde aldığı maaş iyi bile. Yok Q17'nin maaşında sıkıntı varsa takımın en az 75%'inde sıkıntı var demektir çünkü Fikret Orman geldiğinden beri en iyi yaptığı şey maaş dengesi oturtmak oldu. 3 aşağı, 5 yukarı herkes hak ettiğini alıyor. Belli bir tavan var ve 2 sezondur sadece forvette lüks topçumuz var.

ideal 11 dedi ki...

olcay şahan ın gökhan töre nin atiba nın 90 dakika verdiği mücadeleye bakınca q17 yatarak para kazanıyor .burda bir dengesizlik var.q17 olcay şahan gibi mücadele etse dengeli diyebiliriz ama o da yok.hem skor üretmiyor hem de mücadele etmiyor.tam bir halı saha topçusu.q17 1.8 milyon aldığı bir yerde töre şahan 3 milyon alsın ki dengelensin.yada q17 750 bine oynar töre de 1,5 milyona.böylede denge sağlarsın.denge dediğimiz olay takıma katkısı ve aldığı ücret dir.

Yorum Gönder

Ara