.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

29 Ağustos 2015 Cumartesi

Karne: Gaziantepspor 0 - 4 Beşiktaş


Goller: Oğuzhan Özyakup (76'), Cenk Tosun (83' p), Olcay Şahan (87'), Kerim Frei (90')
En iyi üç: Oğuzhan Özyakup, Luiz Rhodolfo, Cenk Tosun
En kötü üç: Jose Sosa, Dusko Tosic, Mario Gomez

Karne:

Şenol Güneş6.6
Beşiktaş6.4
Gaziantepspor4.5
Cüneyt Çakır6.7


Tolga Zengin6.2
Ersan Gülüm6.4
Luiz Rhodolfo7.3
Dusko Tosic5.7
Andreas Beck6.8
Atiba Hutchinson6.9
Oğuzhan Özyakup (89')7.7
Jose Sosa (46')5.7
Olcay Şahan6.7
Gökhan Töre6.6
Mario Gomez (77')6.0


Cenk Tosun (46')7.0
Necip Uysal (77')6.3
Kerim Frei (89')6.8


Takım Ortalaması6.6

Anket:



99 Yorum:

Unknown dedi ki...

1-0 olsun bizim olsun derken maç sonucunun 4-0 olmasına insan gerçekten hayret ediyor.. ilk olarak söylemek istediğim bu tosic ile olmaz 2 tane gollü kazandığımız maçta hiç bir hücum katkısı yapmamış ayrıca ceza sahasına yaptığı ortaların başarı oranı %10'un altında diye düşünüyorum.. Tosicin yarısı kadar Beck hücuma çıksa da orta başarısını görebilsek ilk yarı 3 defa falan hücum varyasyonu içerisinde yer aldı ikisinde top alamadı bi tanesinde de antepin sol beki devirdi herifi hilbert savunma yönü aksayan bir bekti ama hücum katkısı çok iyiydi şu anda hilbert gökhan kanadı olsa gerçekten beşiktaşın maçın ilk yarısındaki kötü kanat organizasyonlarının nasıl efektif hale geldiğini görebilirdik. Olcayın bu kadar etkisiz oynarken 3 maçta yaptığı istatistik 2 asist 2 gol gerçekten çok ilginç bir oyuncu. olcayın 3 senelik gol ve asistleri incelendiğinde çoğunun tek vuruş sonucu gerçekleştiği görülecektir diye düşünüyorum. yani olcayın iki üç adamı çalımlayıpgol attığı yada asist yaptığı pozisyon 3ü 4ü geçmez diye düşünüyorum. olcayın kafası çalışan topsuz koşuları çok iyi yapan bir oyuncu olduğunu ve 3 senedir yaptığı istatistikleri bu koşularına borçlu olduğunu düşünüyorum.. ayrıca olcayın beyninin iyi çalıştığını ama ayaklarına hükmedemediği için toplu oyunda başarılı olamadığını bu sebeplede olcayın bu sene hamle oyuncusu olarak yedek kulubesinde beklemesi gerektiğini düşünüyorum bugünkü maçtada 46 da çıkacak oyuncu sosa değil olcay olmalıydı bence.. oğuzhan geçen senede iyi bir sezon başlangıcı yaptı diye hatırlıyorum ama sonrasında sosa takıma entegre edildiğinde performansı düşmüştü bu sen inşallah bu tekrarlamaz.. Cenk Tosunun FB'de ki SOW gibi kullanılabileceğini düşünüyorum ama sol bekin tosic olması o kanatta büyük sıkıntı yaratır onunda gözden kaçmaması gerek.. Olcay gibi Q17'ninde rotasyonda kullanılacak bir oyuncu olması gerektiğini düşünüyorum... bu arada gollü galip geldiğimiz iki takımda bu senenin düşme adayları olması sebebiyle bu galibiyetlerin göz boyamaması lazım trabzon gibi orta sahayı iyi kapatan takımlara karşı bir B planına ihtiyaç duyulacak gibi duruyor takım

beagle dedi ki...

Tespit:

Rodolfo yerine Sivok
Tosic yerine Motta (İkici yarı larssonla birebirdeki savunması)

olsaydı 2-0 yenilmiş 2 de kırmızı kart görmüş olurduk. Bu noktalarda takım gelişmiş, maçı sonlarda kazanacak noktaya kadar tutabilmiştir.

schwadorf dedi ki...

Golden önceki Beşiktaş ile golden sonraki Beşiktaş için ayrı puanlama yapmak lazım. İlk 75 dakika belki son yıllardaki en kötü Beşiktaş vardı sahada ama golden sonra herşeyi doğru yaptık.

Takımda orta saha eksikliği o kadar bariz ki Necip bile oyuna girdiğinde fark yaratıyor.

Şenol Güneş daha çok paslaşan, daha önde oynayan bir takım oluşturmaya çalışıyor ama bu oyuncu grubunun son 2 seneden kalan alışkanlıklarını değiştirmek kolay değil. İki senedir topu rakibe verip şok presle sonuca giden takım şimdi %70 topla oynamasına rağmen tek pozisyon üretemiyor. Üstelik Sosa, Töre, Oğuzhan gibi takımın en yaratıcı isimleri sahadayken.

Bu değişim sürecini minimum puan kaybıyla atlatmalıyız. Bireysel performanslar çok önemli şu dönemde.

Massaro dedi ki...

Hayatimda bu kadar yaniltici bir Besiktas maci gormedim. 1-0'dan sonra Antep moralmen coktu, tek oyuncusu Muhammet de cikinca adamlar tamamen bitti.

Su macin 1-0'dan sonrasi icin yorum yapmak net skor yazarligidir. Tore, Olcay felaketti. Mac boyunca Gomez'e bir top atamadilar, dogru duzgun tek ortayi Gomez yapti. Gomez varken bakiyorum top Olcay'a, Gokhan'a geliyor adamlar ayaginda eziyorlar, geriye veriyorlar, sonra Gomez ciktiktan sonra Olcay ayagina gelen ilk topta orta yapti. Bu sirf benim mi dikkatimi cekti diye dusunurken baskalarinin da dikkatini cekmis. Pozisyon icabi da olabilir ya da bir gruplasma da olabilir, ilerleyen haftalar daha netlesir.

Neyse, 70 dakka tek pozisyon uretemedik, isabetli orta atamadik. Antep bitmis maci birakmisken ANCAK devreye girebilen Olcay ve Gokhan yine macin yildizlari ilan edilmis.

Bu takimin bence en buyuk sorunu Olcay'dan key player yaratmaya calismak, adamin 4. senesi, BJK'in ne bir kupasi var ne bir ikinciligi. Bu kadar verimsiz bir adami yillarca key adam rolunde oynattigimiz ve oynatmaya devam ettigimiz baska bir periyot yok.

Tumerler, Sergenler her zaman kupalar, sampiyonluklar getirmistir, hatta Yusuf Simsek'in bile sampiyonlugu var. Begenmedigimiz portekiz cetesinin bile Turkiye kupasi var.
3 senedir banko oynayan Zubeyir Baya ayarinda bir Olcay'i key oyuncu yapmissaniz, ve taraftar da memnunsa bundan, Anadolu takimi ayarinda takimsinizdir. Bugun Besiktas Olcay'i biraksin, ne GS bakar ne FB, ne de TS. Bursa, Basaksehir de almaz, ancak Mersin IY , Torku Konya alir.

Diger zaaf Tosic-Beck ikilisi. Fenerde Sener, Gokhan, Caner gibi adamlar varken sen Tosic - Beck'in 11 oynadigi bir kadroyla hele hele 4 lu oynadigi kadroyla sampiyon olamazsin. Bu adamlarin toplam istatistigi sene sonunda 0 gol 1 asist olursa hic sasirmam, Sabri kadar hucuma katkilari yok.

QuaresmA dedi ki...

Cenk Tosun sanki sırf Antep'e gol atıp da sevinmedi desinler diye penaltıyı kullanmakta ısrar etmiş. Çünkü 3. golden sonra epey sevinmiş, tribüne yumruk falan göstermiş.

WiLdHoney dedi ki...

Gökhan içinOlcay için aslında Takımı'n geneli için ne desek olmayacak, iyiydiler demek olmaz, ilk 75 dakika nedir o zaman, kötü desek olmaz maç 4-0 bitti, ama bence takım değiliz henüz, Veli, Tolgay ciddi fark yaratır bu takımda, orta göbekte onların olması önlerinde de Oğuzhan'ın olması Lazım mevcut kadroda, Sosa bana kafa olarak bitik gibi geldi, boşvermişlik var gibiydi, eğer bütün sezon böyle olacaksa, en az 2 orta saha takviyesi yapmadığımız için çok ağlarız. Birde Ersan nasıl faul yapmadan hamle yapılır Öğrenmek için Rodolfo'yu izlesin, bu arada oraya bir stoper daha eklenmesi elzem.

turkkant dedi ki...

Maçla ilgili notlarım,

- Sosa hazır değil. Tuhaf şekilde Oğuzhan'la da iyi bir oyun birliktelikleri yok. Zamanında Sneijder'ın gelmesi Selçuk'u bozmuştu. Acaba topu kullanan 10 numara oynadığında Oğuzhan-Selçuk gibi ofansif merkez oyuncularının verimi mi düşüyor? Sanki Oğuzhan'ın dribling alanları kapanıyor gibi geldi. Bir de ortada 1-2 oynamayı denesek.

- Ben Cenk'i çok tutan bir adam değil(dim). Alınmasına da muhalefet etmiştim. Yanılmışım. Şu an Cenk Gomez'in önünde, ilk sezonki hımbıllığı yok. Bu haliyle formayı direkt M. Gomez'e vermek biraz haksızlık oluyor. Cenk oynamalı.

- Hoca Töre'de ısrar ediyor. Bence iyi de yapıyor. Bu kadar genç oyuncuları kenara aldınız mı özgüven sıfırlanabiliyor. Keşke Q7 alınmamış olsaydı... Kerim Frei iyiden iyiye beni de görün mesajı vermekte.

- Beşiktaş'a karşı Anadolu takımı stratejisi netleşti. Açıldın mı 10 dakikada fena yapıyoruz. Kapalı oynayacaksın, ortayı kalabalık tutarak oyun ilerledikçe orta sahaya hakim olacaksın. Maalesef şu anda kanatlardan çok etkili değiliz, kadroda bunu yapacak bir oyuncu da pek yok. Bu sistem ne kadar Gomez sistemi soru işareti...

- Son dakika saçma bir transfer yapmazlar umarım. Sonra seneye yine aynı bölgeye adam bakıyorsun. Bu sistemde iyi bir stoper sanki birinci öncelik. 8 numara almasınlar, iyi bir 6 buluyorlarsa alsınlar.

- Geçen hafta bir arkadaş Beşiktaş'ın olası gol kısırlığı ile ilgili bir yazı yazdı. Bence Biliç'in Beşiktaş'ı düşünülerek yazılmış bir yazıydı. Ş. Güneş faktörü, her oyuncuyu kariyer ortalaması x1,5-2 ile çarpmak lazım. Misal Cenk-Frei 3 haftada geçen sezon kadar attılar. Sorun atmak değil savunmak olacak.

kokocambo dedi ki...

Sosanın duran topları, dun akşam fernandesin yatışa geçtiği günleri anımsattı. Genel olarak da beğenmiyorum zaten. İlk yarıda, yine kaleyi karşıdan gören bir frikikte ozi kullanır inşallah demiştim ama sosa yedi onu da. Kısmet ikinciyeymiş. Bütün duran top ve kornerleri ozi kullanmalı, ters kanattakini belki töre. Ozi yoksa kaleyi cepheden görenleri cenk kullanabilir, töre çalışsa aslında o da olabilir ama ona güvenmiyorum.

Basar dedi ki...

Dünkü maçta sirk cambazı oynasaydı maçı muhtemelen berabere bitirirdik. Serbest vuruşta topa gidip topu auta dikerdi! 2 kontra golümüzde el freni olup üst üste adam çalımlamaya çalışırdı.

Bizim takım 4-4-2 oynayacaksa Rıza gibi bir kanat oyuncusuna ihtiyaç var. Kadroyu değiştirmeden bu sistem zor. Belki Sosa kanata geçerse boyle oynayabiliriz.

Sosanin hem idman yapmaya hem de iyi çime ihtiyacı var.

Dün MU'lu bir İngiliz ile toplantım vardı. Valdes'i aldınız dedi. Hayırlısı bakalım.

Adsız dedi ki...

Haha. Çok değil 1,5 ay önce boştayken Romero'yu alma, şimdi Romero'yu alan takımla sözleşmesi devam eden ama takımının bedelsiz de olsa göndermeye çalıştığı Valdes'i iknaya uğraş. Üstelik biri 28 diğeri 33 yaşında. Efsane yazmaya devam ediyoruz. Orta alan işi şart, son güne kadar bekleriz yine klasik.

alper dedi ki...

1-Sosa'ya topçu diyen maç izlemesin.Geçen yıl GS maçından beri çiğnediği her sakıza ve ağzında ki her tükürük damlasına sövmekten dilim şişti.O duran top kullandığı zaman ben olsam rakip topçu baraja girmem..İkimden .aşağımdan olmaya niyetim yok çünkü.Nefret ediyorum kendisinden.Ve geçen hafta yazmıştım.Oğuzhan Sosa'nın çok daha önündedir.

2-Gökhan Töre bu takımın her şeyidir.Sahip çıkmak lazım.

3-Çift santrofor oynayacaksak defansı üçlemek lazım orta sahadan eksiltmek kötü sonuçlar veriyor.

4-Fitbolcuyu bırak çim bile yetiştiremiyoruz amk memleketinde.

5-Üç maç 10 gol 34 maç 110 gol eder.O işlere pek kafa yormayın.Bakacağınız tek şey Cenk+Gomez=25 gol ise çıkarın bayrakları.

6-F.Terim Cenk Tosun'u milli takıma almayarak özgüven ve moral depolamasını engellemiş ve BJK ya bir kez daha kötülük yapma fırsatını kaçırmamıştır.Nefret ediyorum kendilerinden.

7-Gomez'i ben beğendim.Derbi kazandıracak bize.Takımı sahiplenmiş ve yarın öbürgün derbilerde rakip takım topçularına diklenme horozlanma yapısı mevcut sezdiğime göre.Tam olmasa da Yarım o.çocuğu potansiyeli var.Derbilerde işimize yarar.

alper dedi ki...

8-Kerim Frei'ın suratı maç sonu hoşuma gitmedi.Bir sorunu var gibi.

9-Yukarıda biri yazmış.Olcay ortay yapmadı Gomez varken Cenk girince yaptı gruplaşma falan mı gibisinden.Benim de dikkatimi çekti.Ve inş. grruplaşma vardır.Cemaat yetiştirmiyoruz.Ne kadar çok pislik ,karaktersiz.o çocuğu topçu o kadar çok başarı.

QuaresmA dedi ki...

Bu aralar yorumlarda 3'lü defans kurguları önerilmeye başlanmış. Bu kişilere üç sorum var:

1) 2. stoperi güç bela buluyorken 3 tane 11 oynayabilecek stoperimiz var mı?

2) Hadi sağ tarafı Beck bir şekilde kotardı diyelim, sol tarafı ne yapacağız? Hantal Tosic olmaz, Ramon önünde kanat oyuncusu varken bile defansta aksıyor, İsmail ise Allah'a emanet.

3) 352 oynarsak elimizdeki kanatları ne yapacağız? Bu takımın en spektaküler 3 oyuncusundan 2'si kanat oyuncusu. Haliyle ucundan kıyısından da olsa kanat futbolu oynamamız gerekiyor. Yani kanat gibi kanatlar kullanmamız gerekiyor.

3'lü defans günümüzde zor çünkü günümüzde oyuncular 3'lü defans kurgusuna göre yetişmiyorlar. Güney Amerika ve biraz da İtalyan takımları halen 3'lü defans oynuyor. Günümüz oyuncu havuzu ile 3'lü defans oturtmak sırf bizim için değil, tüm takımlar için zor.

Adsız dedi ki...

Çok şey anlatıyor:

https://twitter.com/BesiktasFacts/status/637359311149211649/photo/1

dominic molise dedi ki...

yukarida bir arkadas frei mutsuz gorunuyordu demis. tore de cok formsuz diyoruz 3 haftadir.
ben elbette ki q17'ye yoruyorum.
frei'in forma bulma sansi oldukca azaldi q17 yuzunden.
eskiden bir donem q17 mac kacirinca uzulurdum.
simdi sakatlansa sevinirim diyecegim ayip olacak, 10 mac ceza alsa cok sevinirim diyeyim.
tore'nin oyunu da direk q17'ye bagli bozuldu bence.
sosa elestirilerini biraz abarti buluyorum.
gomez de alisma doneminde, normal bunlar.
fernandao gibi bursa'dan gelmedi ki bu adam. (cok kiskaniyorum lan bizde neden yok fernandao)

bir de ben ts sampiyon olur diyorum.

Yoruq dedi ki...

Ersan'da gelişme görüyorum. Haddini bilerek oynamaya başlamış. Topla anlamsız çıkışları ve uzun top sevdasını bırakmış. İkili mücadelelerde daha sağlam duruyor. Mersin maçından sonra da söylemiştim defansın yavaş oluşu lig için o kadar da büyük bir sorun değil. Şimdilik stoper önceliği yok fakat hoca Miloş ve Pedro'yu sildiyse Tosic'i oraya kaydırma fikri saçma duruyor. Motta/İsmail'e asla güvenmiyorum. Pedro, Miloş'u elden çıkarabilmek de mümkün müdür bilmiyorum. Yine saçma bir şekilde eldeki oyuncuları tü kaka ettik, kimse kayda değer para vermez yedeğe bile alınmayan adama.

Sosa o kadar da kötü değildi. Dün de bahsedildi, sürekli kafası yukarıda oynayan bir oyuncu için berbat bir zemin vardı. Buna rağmen istekliliği ve verimi takım ortalamasının altına düşmedi. Daha iyi olacak zamanla.

Takım içi gruplaşma, mutsuzluk iddialarına katılmıyorum. İlk golden sonra iki kare gözüme çarptı. İlki ağlardan topu büyük bir sevinçle alıp arkadaşlarının yanında tribüne koşan Gomez. Diğeri kenarda ayağa kalkmış Oğuzhan'ı alkışlayan Sosa.

Takımın acil tek ihtiyacı Atiba yerine tek başına daha fazla alan kontrolü olan, daha sert, daha cüsseli, Oğuzhan ve Sosa'yı tolere edecek bir eleman.

Kaleye Valdes kabulüm. En çok eksikliğini hissettiğimiz şey büyük maç stresini kaldıramama, sezon sonunu mental olarak getirememe. Valdes bu iş için belki olabilecek en tecrübeli isim. Alper'in tabiriyle pislik oyuncu kontenjanını da iyi doldurur. Bu arada Alper'in saha içi yorumlarına hiç katılmıyorum. Saha dışı yorumlarının tamamına imza atarım.

Son olarak Ts şampiyon falan olamaz.

Armagan dedi ki...

duran top (oğuzhan kullanmalı her türlü) ve kanat organizasyonları iyi çalışılırsa tr ligindeki birçok takımın bize uygulayacağı o kilidi açarız (bunun üstüne atiba'nın etkili şut atanı gelirse kaymak olur). kontra konusunda zaten güneş etkisi sayesinde geçen yılın üstüne koymuş gibi gözüküyoruz (takımın genelde zayıf halkası, necip'in 4. goldeki etkili gol öncesi pası bile buna bir referans).

Unknown dedi ki...

Ahaha Gökhan bu takımın herşeyi mi? yahu arkadas hangi macı izliyorsunuz? dünki macta Q7 olsa golü cok erken bulur ve macı erkenden bitirirdik.Kerim Frei ayakları cok iyi ama oyun acacak oyuncu degil.

Sosa konusunda adam ilk yarı baya cabaladı. büyük yıldızımız Oguzhan ve Gökhan ilk yarı ne yaptı ? bu kadar perdeleri indirmeyin gözünüzün önüne. Yazıktır.

Dün Ersan defansta sırıtmadı. Rhodolfo ve Beck cok iyi. Tosic oyun icinde cok dengesiz. ama her halükarda Motta'dan iyidir. en azından adamı gecirip arkadan faul yapmıyor.

dün ben olsam Sosa yerine Töre'yi cıkarırdım. takıma acıkca ihanet ediyor. yaptıgı 2 asist acık alanda dagılmıs rakibe karsı. umarım moral olur da toparlanır yoksa bu sekilde gitmez.

Emrah dedi ki...

Töre tel tel döküldü. Bence açık ara takımın en kötüsüydü. Takım onun top kayıpları yüzünden helak oldu. O dururken Sosa çıkınca sakatlandı herhalde dedim. Şenol Güneş faktörü henüz etki etmemiş Töre'ye.

sadrazam dedi ki...

Sosa net olarak kötüydü. Hazır olmadığı çok açık. Zaman bunu ne kadar etkiledi bilemem, ancak geçen senenin 2. Yarısından oldukça uzak. Muhakkak forma girecektir, belki milli takım arası en çok ona yarayacak. Ama bize hemen şimdi lazım. 2. Yarıya tolgay ve velinin de takıma dahil olacağını varsayarsak onların hazır olduğu zamana kadar duran top,saha parselizasyonu, ince işçilik için hemen lazım.
Dün akşam teoriden sonra pratikte de gördük ki; cenk ve gomez birbirine çok yakın tarzda santraforlar.ikisini aynı anda sahada tutmak pek verimli değil. Pekdemek den başka da santrafor u tamamlayacak forvet meziyetlerine sahip oyuncumuz yok. Bu durumda çift santrafor oynamamız ortasahanın direncini düşürmekten başka bir işe yaramaz.Belki tolgay döndükten sonra, formda bir oğuzhan sahadayken sosa olabilir.
Bekler bu kadar arkadaşlar. Onlardan fazlasını beklemek hayalcilik olur.Beck istikrarlı,görece hızlı,çift ciğerli, fizik olarak kuvvetli, oyun ve pozisyon bilgisi yüksek, karakterli ve disiplinli bir oyuncu.Bu kadarı bize yeter.zamanla takıma daha fazla adapte olup faydasını artıracaktır.
Tosic, Beck e nazaran biraz daha ağar, dönüşlerde sıkıntı yaşayabilen bir oyuncu. Ancak stoper de oynayabildiğini, fizik olarak üstünlüğünü hesaba katarsak o da oldukça faydalı olacaktır.
Bu tarzda iki Bekin varsa Set oyununda çok fazla pozisyon vermezsin. Vermedikleri de zaten. Dün ilk yarıda takım olarak çok eleştirildik,ancak biraz haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Pozisyon vermeyen dirençli ve pas yapan bir takım vardı.gomez in hareketsiz oluşu,gökan ın çok dripling yapması ve en önemlisi sosa nın hazır olmaması sebebiyle üretken olamadık.Ancak deplasmanda da pozisyon vermedik.
Üçlü defans hayalden ötesi değil, bu şartlarda t.c de hiçbir takım 3'lü savunmayla oynayamaz. He tosic,rodolfo,Beck bu oyun için biçilmiş kaftan. Aradan bulamazsın. Ancak olmaz hocam, eldeki orta sahalar ile oynanmaz o sistem. Zaten 3 lü savunmanın amacı forveti ikilemektir. Vazgeçemeyeceğin 1 santraforun ve yine straykır bir forvetin vardır anlatım. Ama bizde öyle bir hücum hattı yok.

QuaresmA dedi ki...

Q7 yüzünden kötü performans göstermiştir Sosa, tıpkı Gökhan, Olcay ve Kerim gibi. O unutulmuş sanırım.

beagle dedi ki...

Quaresma işi bilimsel ağızla anlatılmıyor. Geçen hafta iğrenç bir şekilde takımı satan hıyarı şöyle anlatalım:

Quaresma olsaydı 75. dakikada hala bir arada olan bir takım olmazdı. Qımıl zararlısı boktan bir top sektirici şovmen. Mahallede Maradona'yım diye koşturup kıçında top sektirip bütün maçları kaybeden gerizekalıların büyümüş hali. Frikikte de topa gidip dağa taşa vururdu.

Yalnız bu sene geldiği yer daha önceki çiftlik gibi değil, adamı ensesinden tutup s...r topa Oğuzhan veya Cenk vuracak derler adama. Zaten gelir gelmez pisliğe başlaması da ondan. Mikrop herif üremek için gerekli ortamı bulamadı.

Şöyle diyeyim, Beşiktaş'ı defalarca sahada satan bencil bir pisliğin değil bacağının kırılması, kafası kırılsa umurumda olmaz. Mümkünse belediye itlaf etsin.

Point taken I suppose...

Unknown dedi ki...

@turkkant
Yazdıklarına harfiyen katılıyorum. Dolayısıyla benzer şeyleri yazacağımdan, uzatmayayım :))

@james sneijder
Valdes ve ön libero konusunda da yine menajerlerin eline düştüğümüz kanaatindeyim. Şimdiye kadar, hem bonservissiz hem de üst düzey pek çok isim alınabilirdi. Romero da bu sebepten olmamış olabilir.

Menajerlik şirketlerinin arasında nasıl bir gizli protokol vardır, var mıdır, bilmiyorum ama bana kalırsa 2015 Türkiye transfer sezonunu bir şirkete bırakmışlar gibi. Adamlar tüm takımları ya kafa kafaya tokuşturarak ya da birine satamadıklarını diğerine iteleyerek parsayı topluyorlar. İhtiyaca göre transfer, scouting vs hak getire.

Ülkede spor medyası sadece transfer goygoycularından ve birilerinin adamı olan liyakatsiz ahbap çavuştan meydana geldiği için kimse de adam akıllı sormuyor, irdelemiyor.

Eskiden de olurdu hani bir futbolcuyu birden fazla kulübün istediği, parayı basan veya Avrupa vitrinini sunan vs taraf yarışı kazanırdı. Amenna.

Ama mesela;
- Ozan Tufan'da FB-GS-BJK-TS
- Van Persie'de FB-BJK
- Gomez'de GS-BJK öyle veya böyle kafa kafaya geldi ya da birbiri ardına teklif sundu. Hadi bunlar gözde isimler, normaldir, sonunda da parayı veren ya da işe asılan kulüpler düdüğü çaldı diyelim.

Peki;
- N'Doye önce BJK'nin gündemindeydi, olmayınca TS aldı.
- Dzsudzsak BJK'nin kapısından döndü, gitti Bursa aldı.
- Douglas, Rhodolfo'nun stepnesiydi, BJK anlaşmıştı, bugün TS'ye geldi vs
- Şimdi de düne kadar Antalya ile görüşen Valdes, BJK yolunda.

Allahtan Gökhan İnler'i ne GS ne BJK alabildi de zevahiri kurtardılar.

Durum rezalet bence.

Pheaglix dedi ki...

benim başkanın söylediklerinden anladığım tek kaleci transferi yapıp transfer sezonunu kapatıyoruz. orta saha tolga ve veli varken bile yetersizdi, şimdi sezonun neredeyse tamamını daha da eksik bir ortasahayla geçirmek zorunda kalıcaz.

hayır anlamıyorum, bu transfer dönemi hiç oyuncu transfer etmesek iki üç ucuz maliyetli oyuncu kiralasak yine üçüncü olurduk. birinin yönetime leontief tipi üretim fonksiyonunun ne olduğunu anlatması gerekiyor. beşiktaş'ın sokağa atacak üç kuruşu yok ama boşa harcayacak milyonları var anladığım kadarıyla.

cochise dedi ki...

@tibet
Bu menajer meselesi için içeriden bilgi almaya ya da alim olmaya gerek yok. Net bir şekilde türk klüplerinin transfer politikası menajerler tarafından idare ediliyor; hadi yönlendiriliyor diyim. Yahu yabancı yasağı kalktı; bir tane mi düşük bonservisli ve maaşlı oyuncu alınmaz. Bu yabancı kontenjanının niye kalktığı da belli oluyor. Olmayan para daha da çok harcansın. Misal Riad Bajiç. Çok gelecek vaadeden bir oyuncu diyorlardı. Akşam da bakarız. 500 bin Euro'ya büyük bir takım neden almaz. Al kirala Konya'ya. Düşük maaş da olacağından en kötü geri satarsın.

Töre kötü oynadı diyenler çok tek yönlü bakıyor; sadece "kıytırık" iki asist değil; penaltı öncesi pas ve ilk yarıdaki en net pozisyonda olcay'a orta da Töre'den geldi. Evet kendi standartlarında kötü oynadı ve çok top kaybı yaptı ama Nani dünkü gibi maç çıkarsak gazetelerde göklere çıkartılıyordu.

Ayrıca 1-0 sonrası oyun nasıl küçümseniyor aklam havsalam almıyor. Başka takım bunu desin de biz nasıl deriz. Yahu geçen sene (hatta 2 sene) kaç maçı öldüremediğimiz için verdik. 9 kişilik adamlara bile yeri geldiğinde. Geçen seneden tek farkımız maç öldürmek olsun 75 puan cepte.

Yazılmamış, Tolga'yı bayadır ilk kez beğendim. Daha rahat ve güvenli gördüm. Toşiç Motta ve İsmail'in toplamından iyi ama daha iyisini bulmalıydık. Beck'i beğenmeyenleri anlamakta zorlanıyorum. Ersan iyi göründü ama Ersan saçmalık yapmadığı her maç iyi göürünür. Bir sonraki maç yapmayacağını bilemezsin. Ki dün de aslında bir kaç gereksiz alan boşaltma ve faullü yükselme yaptı. Atiba'yı çok kötü buldum dün ama açık kapatmaktan çok yorulmuş ve helak olmuştur muhtemelen. O nedenle ileri düzgün oynayamamasını anlıyorum. Gomez bildiğimiz bir oyuncu ama bizde olunca daha başka bir gözle bakıyorsun. Kompakt takımın forveti. Yani Biliç'li iyi maçlarımızın forveti gibi. Uyum sorunu da çok fazla.

Hayatımda gördüğüm en saçma penaltılardan biri oldu. Adamlar kendi kendileri düştüler, topu ellediler, bizim adamı araya aldılar. Mutlu sağlam dellenmiştir.

son olarak eğer iki günde olağan üstü bir transfer olmazsa (Lawal olacağına hiç olmasın) rakiplerimize toplamda sağlam kalite/tecrübe eksikliğimiz var. Bunu kapatacak tek şey ise penaltı sonrası Cenk'in atma isteğine diğer çocukların yok mok demeden hemen gaza getirmeye başlamalarında gizli. Bir şey ütersek bu arkadaşlıktan olacak.

Basar dedi ki...

Inşallah ayağı kırılır! Quaresma kendini Beşiktaş'tan üstün gören bir haindir! Oynasa oynasa bir sirkte maymunu oynar...

Adsız dedi ki...

@tibet kutman

Aynen katılmaktayım maalesef.

Öncelikle son durum olaraktan: Söylenene göre Marsilya ile 3 oyuncu konusunda anlaşılmış fakat başkan son anda vazgeçmiş. Gerçi 3. isim olan kaleci Mandanda biraz üfürük gibi geldi, adamın Avrupa’da hala ciddi piyasası var çünkü, ama diğer iki oyuncu Romao ve Doria’nın adları daha önceden de geçiyordu. Zaten kaleci belli: Valdes. Doria konusunda benim de çekincelerim vardı ama madem Milosevic’le Pedro silinmiş, neden vazgeçmiş bilinmez. Şimdi hocaya bu adamları tekrar kadroya al ve oynat denilirse bu ayrı bir komedi olur. Bahsedilen bilgisayar oyunu olmadığı için ciddi verim filan alamazsınız kolay kolay. İşte Milosevic İskandinavdır, belki kafaya takmaz filan bilinmez.

Olayın özetini şöyle yapalım daha iyi anlaşılır. Bu blog ortamında sürekli yazanların herhangi birisi Beşiktaş yönetimine eklemlesek, Avrupa’nın belirli liglerini hem medyadan hem de futbol geyik ortamlarından takip etmeleriyle bahsettiğin gibi öne çıkan ve toplasan 10’u bulmayacak bu isimleri ve daha da önemlisi fazlasını ortaya çıkarabilirlerdi. E o zaman nedir Beşiktaş’ın hali? Benim yönetimsel başarı olarak gördüğüm ve hep söylediğim tek konu ise ciddi pazarlıkçı yönetici abimizin ve yanındaki ekibin maliyet işleri. Eh o da bireysel demektir.

En çok heslendiğim konuysa ya RVP, Gomez, Obi Mikel, Chicharito, Konoplyanka, Leiva ve muadilleri olacak ya da hiç mantıksızlığı. Aslında bahsettiğimiz konuyla kendi içinde tutarlı; işte o tutarlılıkla Mbia da gitti elden. Oysa: Mbia>>> Leiva.

Görünen, bırakın bir futbol direktörünün eksikliğini, yönetim içinde bu işi ben yapacam çekişmesi var gibi sanki. Dolayısıyla bizim futboldan az çok anlayan bir adamın bu işi yapmasını beklememiz kırmızı başlıklı kızın kurdu yemesi gibi bir ütopya. Tıpkı golcü ve kanatları konsolide etmekten bahsederken kafasına göre takılan 2 kanat ve göreceli statik oynayan bir golcüyü bir araya getirme işi gibi. Daha ne istiyonuz olum, Q17 geldi Töre’yle oynayacak, bi de düniya yaldızı Gomez. Gerçi Pheaglix durumu gayet iyi formüle etmiş, olay aslen budur.

Bakınız derdim Gomez tukaka demek filan değil. Halen Beşiktaş futbol takımında 2 farklı layer oluştu. Bir tanesi geçtiğimiz sezonların şartlarıyla ortaya çıkan ve çoğunluğu gurbetçi oyuncuların söz sahibi olduğu birincisi ve ikincil olarak da bunu geliştirmesi beklenen amma velakin doku uyuşmazlığı bariz olan Q17-Gomez tertibi. Bu tertibin ikinci aktörü gayet gayretli ve iş yapmaya çalışıyor. Ancak Beşiktaş'ta futbolu yönetenler bir oyun formasyonundan bihaber olduğu için resmen acı çekiyor. Gerçekten yazık, hem takıma, hem ona, hem bize, hem de Beşiktaş'a. Bu vatandaş özelinde düzelmez mi, düzelir elbette. Ama onun için de transfer şart-tı. Şimdiyse spontane bir öz evrilme bekliyoruz mecburen.

Futbol direktörü derken Terraneo abartmasından da bahsetmiyorum elbette. Öncelikle: FB 2 oyuncuyu Beşiktaş’ın ilgilenmesiyle aldı (RVP ve Ozan). Nani ise tamamen spektaküler bir hamle, aynı isimcil mentaliteyle (sonuç belli, Jesus iş yapan adamı bırakır mı). Diğer 3 Bursa transferinin de (Fernandao, Şener ve Volkan Şen) futbol direktörüyle ilgisi yok. Bir 3 transfer de hocanın daha önceden tanıyorum kontenjanından (Portekizli ve önceden tanıyorum, hmm). Bir tek Kjaer bağımsız bir transfer gibi gözüküyor, onu da Terraneo getirmişse ne güzel etmiş :)

@cochise

Konya orta alanı o kadar boş ve kanatları o kadar keyfe keder ki, Bajic ‘i değerlendirmek için bir ortam oluş(a)madı. Meha diye bir adam almışlar, işte onun bireysel bazı işleriyle bir gol atıp yine onun şutlarıyla bazı tehlikeler yarattılar, hepiciği o kadar. Ama Bajic pek statik değildi ve çoğunlukla doğru yerlerde durdu. Kocaman’ın kenarda Ömer varken onun yerine oyuna sokmaması ise başka bir gösterge. Gerçi yabancı kontenjanı böyle serbestken bu defans ve orta alanı oluşturabilen Kocaman nereye kadar gider o da ayrı bir muamma.

PS: Podolski nasıl gümledi ama :)

cochise dedi ki...

@james
Ben de Bajiç'in en azından gittiği yerleri, yapmaya çalıştığını beğendim ama Konya 4 stoper 4 dmc falan oynayınca birşey anlayamadık tabi. Bu kadar defansif oynamanın anlamı ne ya. Aykut işte. Meha sahanın en iyisiydi; o da PAderborn bundesligaya çıkınca ana rotasyonundan düşmüş bir adam. Yani Alman 2. liginin iyi oyuncusu gelip Süppperligimizde yıldız oluyor. Podolski var mıydı ya dünkü maçta ya :)

alper dedi ki...

Beyler dün Konya'Da oynayan (Junior idi sanırım adı) stoperi ben beğendim ve istikbal gördüm kendisinde.O çocuğu takip etmek lazım diyorum.

yilmaz dedi ki...

öncelikle sözüm meclisten dışarı. Sadece buradan değil tüm sosyal medya ve sanal alemden bahsediyorum.

şu transfer sezonu bi bitse de kurtulsak şu bitmez tükenmek bilmez niye onu değil bunu aldın geyiğinden. Maç konuşulmuyor aq. Hala o gelecek bu gelecek. "O'nu alaydık 15-0 yenerdik", "golü kim atacak amk" geyikleri. Lig başladı 3 hafta oldu, bilmem kaç sezonun en yüksek gol ortalamasıyla oynuyoruz, dönen muhabbetlere bak. Taraftar transfer manyağı olmuş. Takımda 4 tane kendi milli takımlarında oynayan stoper var, hala stoper almazsak sıçıyoruz nasıl oluyosa. Bu şekilde gerçekten futboldan zevk alabiliyor musunuz çok merak ediyorum?

Takım tabanca gibi işte, kapanan takımları çözemiyorduk, koç boynuzuyla vura vura kırdık kalelerini. Sonra da gerisi geldi. Her kontrada gol atabiliyoruz, atakları olumlu-olumsuz sonuçlandırabiliyoruz, ceza sahasına çok adamla çökebiliyoruz. oğuzhan olcay töre cenk bi başlayınca şiir gibi oynuyor. Ha tabi bi de bu maç ve önceki maç ve önceki maç ölçü olaz. Çünkü kalan 31 haftada chelsea, manu, barca ve city ile oynucaz. Mersin antep seviyesindeki takımlarla maçlarımız bitti.

Sevinmek için sevmedik lafını o kadar abartmışız ki, sevineceğimiz zaman bile "kesin ip var amk" diyoruz. Allah iyiliğimizi versin.


planck dedi ki...

şimdi transferin bitmesine 3 hafta kala oyuncu peşinde koşulunca elinde on numara scouting listesi de olsa menejerlerin kucağında olmaktan başka pek çare kalmaz. ligler başlayınca transfer düşüncesi olmayan oyuncuyu da takımı da ikna etmek için ederinin üzerinde para vermek lazım, haliyle transferi mümkün oyuncuların listesi menejerler aracılığı ile dolaşırsa ki iş daha çok ve makul paraya bitsin. asıl sıkıntı bu işlerin temmuzda çözülmemiş olması. inleri ilk istediğimiz zaman 4 versek biticek gibiydi iş, 3den yukarı çıkmayınca 3 hafta sonra 7ye sattılar.

bu arada miloyu bu sezon 15-20 maçta oynatmak lazım, istenmiyorsa bile seneye 3e 4e okutulur zira iyi piyasası var.

beagle dedi ki...

Yilmaz kardeş şu milli olıyona takılma. 7 senemizin içine eden Sivok Çek milli diye bir sürü hayranı vardı. Bursa %80'e yakın topla oynarken 20 dakikada 3 Sivok pozisyonu verdi golü yedi. Her zamanki gibi mevkisini unutma, bacak arası yiyip yerde kalma, arkaya adam kaçırma, golü yiyeceğini anlayınca arazi olma... Arkadan Serdar Aziz 2 sine yetişmese daha da feci olurdu. Ofsayt falan ama son golü de gene Sivok'un tarafından yediler.

Neyse Türkiye ligini genelde stoperleri 1 sert- 1 akıllı kurgusunda en iyi olan takım kazanır. Herkes farkında ama bizim yönetim değil.
Son gördüğüm 2 polyanna yaklaşımları Samet Aybaba ilk yarı sonu ve Biliç'in 4 maçlık galibiyet serisinde idi. İkisi de feci bitti. Son iki günde en azından 1 iyi orta saha bulunmazsa, Orta sınıf anadolu takımlarının bize yaptıklarını izler hakemlere ağlarız her sene olduğu gibi.

Yendiğimiz iki takımın rezil durumda olduklarını önemle hatırlatırım. Gidişatımız aynı geçen senelerdeki gibi...

yilmaz dedi ki...

@beagle kardeş, bak bu söylediklerin %100 doğru olabilir, hiç itirazım yok.

Ama;
4 stoperin milli olması ölçü değil, (yanlış hesap yapmışım, rhodolfo milli değil)
3 maçta atılan 10 gol ölçü değil,
iyi başlamış olabiliriz, ama önceki 2 hocamız da iyi başlamıştı o yüzden bu da ölçü değil.

Sonuçta bizler spor yazarı değiliz, nedir bu temkinlilik? Biz taraftarız en nihayetinde. Takım iyi oynuyor, bol skorlu maçlar kazanıyor. Dediğin gibi daha sonra tökezleyeceksek hiç değilse testi dolarken mutlu olsak, ne zarar çıkar? Polyannalıkla ne alakası var ki bunun?

Armagan dedi ki...

Hocam iyi güzel de Atiba şu 2-3 ay içinde kart cezası görse veya sakatlansa (aman ha!) yerine koyacağın adam yok(necip deme lütfen).hepsinin iyi kötü var(sol bek sallantılı) ama ön liberoda böyle bir olay yok.
şuradan http://www.whoscored.com/Matches/982432/Live kişiye özel topla oynama oranlarına bak,atiba %9,1 ile sahanın en çok topla oynayanı ve bu sistemde kilit adam belki de.bu adamın şut kullanamaması bizim de elimizi kolumuzu bağlıyor hücumda, ortadan delecek oyuncu lazım savunma özellikleri aynı civarda olmak koşuluyla.
mali sıkıntı varsa ismail,süzen,s.öztürk gibi adamların burada ne işi var anlamıyorum(neyse ki seneye bitiyor sözleşmeleri de kurtuluyoruz).takım şu anda 27 kişi gözüküyor(sakatlar dahil), bu elemanları ve 3.genç kaleciyi saymazsak 23 kişi(sakatlarla 21).bu sayı az hem tsl'de hem avrupa'da mücadele edecek takım için.

beagle dedi ki...

Niye polyanna işi biliyor musun, bak şöyle göstergeler de çıkıyor

- Maç başına 2 puan, lig sonunda 68 puan eder. En iyi ihtimal 3.lük demek.
- Zorlu maçların %100 ünü kaybetmişiz. Lig boyunca 7-8 mağlubiyet daha demek olur.
- 2 maçtan birinde kırmızı kart göreceğiz paterni görünüyor 17 kırmızı kart eder. Paterni boşver ortalamaya bak dersen 11-12 kırmızı kart eder. Her şekilde ayvayı yeriz.

En önemlisi ise istatistikte 20 gözlemden aşağı çıkan göstergeye pek itibar etmez, veri setine normal testleri uygulamazlar. Çünkü dış faktörler ve istisnaların çok etkisindedir.

Sadede gelirsek sana yakın hissim şu, ben de doya doya Gomez'in ve Cenk Tosun'un gollerine sevinmek istiyorum.
Rodolfo,Beck çok iyi geldi. Tosiç ve Tolga ile idare ederim. Hatta Rodolfo Milosevici biraz görsek diyorum.

Ama transferin bitimine 1 gün kala , oynanmış maçlarda nasıl sorunlar yaşadığımızı gördükçe hayalime kavuşmamın tek ihtimali "Tolgay" kadar bir adamın bu takıma katılması. Necip-Atiba ikilisi ile Uefa ve Lig gitmez. Bile bile niye lades diyelim ki?
Ben 6. hafta FB maçına Necip Quaresma Motta ile çıkıp 8-9 kişi kalan bir takıma şanssız demem, salak derim.

cochise dedi ki...

@beage
görüyor ve bir artırıyorum. Şu anda adana demirspor maçını izliyorum. Daha önce de bildiği bir adam var Attamah. Necip'le takas edelim desen etmezler. Yani bizim 2. DMC opsiyonumuz bir 2. lig takımının ıyuncusu kadar bile değil. Yabancı sınır varken anlarım. İyi bir oyuncu almaya çalışırsın; alamazsın açıkta kalırsın (bu bile anlaşılmaz am aneyse). Yahu yabancı sınır yok; Kuzey Avrupa; Afrika vb. 100 tane ucuza potansiyelli adam bulabilirsin. Asıl hedeflediğin oyuncuyu alabilirsen de derinnlik olur; en kötü kira olur..

Pheaglix dedi ki...

@beagle

tam olarak bu. şans falan yok ortada. takımını baskıyı kaldıramayan veya üç tane beyin hücresine sahip oyuncularla doldurursan şanssız değil salak olursun.

ama transferin son üç gününde de hem takıma çabuk uyum sağlayacak hem kaliteli hem de ucuz oyuncu bulmayı umarsan salak değilsindir salak taklidi yapıyorsundur, orası ayrı.

Flaming Buzz dedi ki...

ben yine yarın gece saat 12yi bekleme taraftarıyım ya da ondan sonraki gece 12 bilemedim neyse.

geçen sezon son gün sosayı almıştık, öyle bir durum olmazsa ki olmayacak gibi duruyor, o zaman rahat rahat giydiririm yönetime.

orta saha transferini ben stoperden kaleciden sağbekten solbekten ve forvetten çok önce istiyordum, geçen seneden beri kısacası. buraya da çok defa yazdım. "veliyi yedeğe çekecek bir orta saha alırsak, işte o zaman şampiyonluğun mutlak adayıyız" mbiayayı biz alaydık nolurdu sanki ah ah. bu sezon bu orta sahayla gitmez, çok zor.

Valdes isi de yatmis diye yazdi yabanci basin. Bizimkiler teklif ettikleri parayi, adam ucaga binecekken degistirmisler vs. gibi seyler okudum.

Yarin aksama kadar sabrediyorum ama cok ciddi kufur biriktirdim, kibar bir sekilde yaziya dokecegim.

Unknown dedi ki...

@cochise
Desene 'penaltı sonrası Cenk'in atma isteğine diğer çocukların yok mok demeden hemen gaza getirmeye başlamaları'na kaldıysa yine işimiz, ki bana öyle geliyor, ütülen yine biz olacağız gibi :)) Yine de karartmayalım enseyi bakalım.

@james sneijder
Aklımdan geçenleri derli toplu çok güzel yazmışın hocam. Mesele bence de budur. Önceki postlardan birinin altında da yazmıştım. Ba gitti, yerine hem Remy hem Chicharito hem Mitroglou hem de N'Doye diyorsun da haspam, yok mu bu takımın bir sistemi, ihtiyaç duyduğu bir golcü tipi? Yok işte.

Eline tutuşturulan listeyle iş görünce, bence yüzde yüz haklı olarak belirttiğin gibi, bir tanesi yetmezmiş gibi yanına getirdiğin ikinci sirk kaçkını kanadın ortasına klasik santrafor Gomez'i bırakıp hem hocayı hem de taraftarı susturuyorsun. Uyar mı peki? Uysa da aldım, uymasa da, onu da Burak'a gol atmayı öğreten hoca düşünsün..Ne ala !! Profesyonelleşme vaadiyle seçim kazanan başkana bak. Kargalar bile gülmez..

Son günler gelmiş, GS iyi kötü Melo-Selçuk iskeletine Podolski eklemiş, FB tümden coşmuş, sen Atiba-Veli ikilisinin doğrudan yedeğe çekilmesi gerekirken yine Atiba'nın üzerine kadro kurup takriben 7-8 ay futboldan uzak kalmış olacak yetenek ve zeka yoksunu Veli'nin dönüşünü bekleyeceksin. Üzerine de Tolgay sezonu kapatmış.

Bir de biz orta saha alınmıyor diye ahlar vahlar içindeyiz de, M'bia gelmiş olsa ne değişecek? Sen bu takımın soluna dinamiti koymuşun zaten. Böyle olacağını bilsem, Olcay'ı hiç eleştirmezdim yeminle. Bilemezdim ki transfer komitesinin internetten taraftar yorumlarını okuyup yerine Quaresma'yı getireceklerini. :)

Hepinizden ve Beşiktaş'tan özür diliyorum.

kokocambo dedi ki...

uefa anlaşmasından dolayı bu sene 22; seneye 23 oyuncu yazabiliyoruz listeye. Ayrıca, yönetimin ilk günden (van gaal'le anlaşılırken, erikkson'a para kaptırmak ama sir samet'i antrenör yapmak) hiç farkını bulamamaya başladım son günlerde, valdes olayı tam bir skandal. Daha kongrede hiç zanneetmiyorum ama daha iyi bir liste çıkar ve muvaffak olur inşallah.

Adsız dedi ki...

Einen Coni Vaynen. Olcay zaman zaman yine saç baş yolduracak. Fakat bileceğiz ki golcünün yanına bu kadar iyi sokulup hem yazan hem de asist yapan başka bir oyuncumuz yok ve biz yine de yerine alternatif beklerken getirilen ortada.

Yine fütursuzca uzun bir yazı hazırlamışken shelbyl’in yazdığını görüp devamını yarın akşama saklıyorum.

Adsız dedi ki...

https://www.haber1903.com/n-10402-melekeden-cuneyt-cakira-besiktasa-haksizlik-var.html

Meleke'nin en sevdiğim hali: ismi spor programı olan "yayın"larda doğru bildiğini söyledikten sonra (ki bariz bir konu görmeden böyle konuşmuyor) yanındaki adamların yani eğğğ ama bırşşş formatına girmelerinden (sevgi çiçekleri) hiç etkilenmeden söylediği şeyi net argümanlarla yineliyor. Bunun devamında da görüldüğü üzere ortam yine ciddileşiyor tabii :)

beagle dedi ki...

Yarın akşam beraberce döküleceğiz desenize :)

Taraftarına 3 ay sıkıntı çektiren, gururumuzu kırdıran, üzerine sıvamakta olduğu belli yönetime sövmeden bir 24 saat daha vermektir Beşiktaşlılık.

Rakiplerin maçları ile ilgili iki yorum:
N'Doye hücum yapan takıma uygun olmadığını gösteriyor da acaba Akhisardaki Rodellega'yı mı isteseymişiz. Bir de Erkan Zengin'i bedava göndermek ne işmiş ya...

82. dk'da FBlilerin ağlamasına bakınca acaba haybeye penaltı sezonu açıldı mı demiştim. 96'da haybeye frikikle ilk hakem katkılı 2 puanı aldılar. Hayrını görmesinler :) Yalnız adamların derdi çokluktan kaynaklanıyor. Stoper dışında yaş noktaları yok gibi. Caner ve Gönül forma girer biraz da düzene girerlerse dozer gibi geçerler. Ahmakça bir kırmızı görmeyelim de Demirören'in 8 inden sonra Fiko'nun 6-7 si geçmesin tarihimize.

beagle dedi ki...

Oy oy oy :) Ucuz kurtulmuşuz

http://www.ligtv.com.tr/lig/spor-toto-super-lig/pozisyonlar/2015-2016/3/trabzonspor-akhisar-genclikspor/trabzonspor-penalti-kacirdi-16445

Adsız dedi ki...

@beagle

Yine bir 90+6 ve yine bir üfürükten frikik pozisyonu. Pozisyonu izleyince görüyoruz ki, bırakın topa müdahaleyi Bekmezci'nin rakibe dokunması da yok bu arada.

Fakat adamım Kjaer tekrardan bir pozisyonda rakip ceza alanında yakalanıp defansına koşar pardon yürürken stoper bölgesinin uzağında kalmış ya la :)

Antalya yapabileceklerine ihanet edip hücumda çok az organize olabildi yannız. Bu yıllara varan psikolojik gereksizliği doğal olarak anlayamayan Eto'o ise hep doğru noktalarda olmasına karşın yeterli topları alamadı.

planck dedi ki...

lawal gelmiş deniyor..

Adsız dedi ki...

@planck

Scout ekibimiz kaç maç izlemiş kendisini. Bir de önümüzdeki sezonun transfer planlamasını yapıyormuşuz madem, bir öneri: Niasse.

(yine dayanamayıp laf çaktım antoni kuin)

planck dedi ki...

scout ekibi kaleci olarak da hakan arıkan'ı önermiş :P

Adsız dedi ki...

mikemmel. şimdi kaldı stoper mevkiine 6 aydır izlediğimiz ibrahim'i ikna etmek. kulübü ne kadar fiyat biçiyor önce onu öğrenelim. sonra takas makas da yaparız icabında. yoksa gelecek sezonun planlamasını ederken onu seneye mi alsak.

yilmaz dedi ki...

takımın teknik direktörü kaleci istemiyorum diye 40 tane demeç veriyor, siz burda 1 senedir topa ayağı ya da eli değmeyen valdes alınmadı diye köpürüyorsunuz. Valla ben çözemiyorum bu işi.

yilmaz dedi ki...

bu arada burası da maç postuydu diye hatırlıyorum.

Mergan1903 dedi ki...

İlk yarıda topu elle kesip sarı kart görmeyen! Nani, 66.dakikada oyundan atılmış olacaktı. Üfürükten frikiği de sayarsak hep destek tam destek olmuş hakemden. Ayrıca maç Fener atana kadar oynanacaktı sanırım.

BJK4EVER dedi ki...

Kaleci ve stoper transferi neyse de, onlibero transferinin olmamasi aciklanamaz. Buradaki kalite eksikligi tartisilir belki, ama bu bolgede sadece Atiba, Necip ve Oguzhan kalmisken buraya transfer sartoglu sart. Necip zaten ciddi bir takimda anca 4. veya 5. alternatif olmali. Atiba'nin yasi malum. Oguzhan da daha once hic ciddi sureler almadi bir takimda, zaten fiziksel olarak zayif. Eninde sonunda burada adam kaybi olacak ve sikintiya dusecegiz. 6. haftadaki FB derbisine Necip-Oguzhan ikilisiyle cikma olasiligi beni dehsete surukluyor. Mental ve fiziksel olarak boyle bir orta alanla ust seviye maclarda hicbir sansimiz olmaz. Veli donecek deniyor ama kafadan 1 ay var zaten. Ki sakatligi kac sefer nuksetti, yine nukseder mi belli degil. Dondukten sonra hazirlik kampi gecirmemis bir oyuncu olarak kac haftada form tutacak vs o da belli degil. Tolgay'i zaten dusunmemek lazim, bag kopmasi gecirip de ayni form seviyesinde donmus oyuncu yok gibi.
F.Orman'in maliyet argumanini da kabul etmiyorum. Lucas, Song olmazsa onun bir kademe alti oyuncular olabilir kiralik olarak.

Mesela Serero'nun adi geciyor; keske olsa. Gecen sene Ajax'ta Fischer ve Schone ile birlikte en cok begendigim oyuncuydu. Bu sene nedense kadro disi kaldi ve gonderilecek. Cok kisa boylu ve fiziksel olarak zayif, ama 90 dakika ari gibi kosan, oyun zekasi ve top teknigi ortalama ustu bir oyuncu. Veli-Emre ile kiyaslanabilecek tipte oyuncu, ama kalite olarak daha cok Emre'ye yakin (o kadar ofansif katki veremese bile). Keske olsa, maliyeti de cok cok uygun olurdu.
Ekstra bir onlibero alinmadan ligi goturebilecegimize inanmiyorum. Ki gecen sene 1. likten 3.luge dusmemis sadece 2 haftada gerceklesmisti. 2 haftada koca bir sezonu cope atmis bir takim olarak hala cikip 1 ay sonra su donecek 4 ay sonra bu donecek demek sacma geliyor bana.

Onun disinda Cenk'in gitme sekline anlam veremiyorum. Imkani olsa bizi 1 kasik suda bogacak rakibimize resmen yardim eli uzatiyoruz. Adamlar oyle bir durumdaydi ki; Muslera 3-4 haftalik sakatlik gecirse sezonu kapayacaklardi, simdi iyi-kotu vasat ustu bir yedek kalecileri var, ustelik sudan ucuza. Cenk'i Anadolu takimindan almaya kalksalar 2-2.5 alti olmazdi bonservisi. Bazi durumlarda maddiyati gecip buyuk kulup tavrini ortaya koymak gerekiyor. Cenk mutsuzsa bana gore yapilacak sey GS'ye 5m euro fiyat cekmek, onun disinda Cenk mutsutza 1 sene garanti oynayacagi Anadolu takimina kiralanabilecegini soylemek, onun disinda Besiktas formasini giymek istemezse A2 takiminda calismalarina devam edecegini soylemek. Inanin belki maddi kaybimiz totalde 2m euro olurdu, ama bu taviri gostermek, rakibine siktiri cekmek paha bicilemez bazi durumlarda. Kendi kendimizi kucuk dusuruyoruz resmen. Yonetim geldiginden beri en sacma sapan hatalarindan birini yapti bence.

BJK4EVER dedi ki...

@Mergan1903

Podolski'den sonra 2. kiyak. Bunlar Besiktas'li olsa ve kirmizi gorseler taraftarimiz yerin dibine sokarda, adami asardi. Ama simdi kahraman oldular, kimse agzini acmiyor. 90+350. dakikada galibiyet golunu de attilar. Bizimkiler hala Quaresma'yi yerin dibine soksun, bu kafayla isimiz zor.....

cochise dedi ki...

@yilmaz
herhalde valdes transferindeki abukluğu bilmeden yazıyorsun. Adamın uçak bileti alındıktan sonra bizimkiler şart değiştriiyor/vaz geçiyor. Ayrıca Şenol Güneş'in kaleci istemediğine dair 40 demecini görmedim. Ki zaten alınmadan önce 40 demeç de verebilir; zira alınmadığında eldekileri küstürmemiş olsun. (Bir de Valdes'i eğer hücumcu bir takım olacaksak ben isterdim; maç kurtaracak kurtarış konusunda tatmin etmeyebilir ama ayak hakimeyi; çizgi kalecisi olmaması vb. atak yapacak takım için çok iyi olurdu)

Bu arada Rodallega'nına dı bi ara bizle geçiyordu. Ben zaten Alman ve İngiltere 2. liglerinin (adları ne haltsa o liglerin) iyi topçularını (orada iyi istatistik yapanları) gözüm kapalı alırım. Misal geçen senenin CL starlarında allum willson'a bakın). 1.ligde yarım oynayandansa orada ana aktör olanı tercih ederim. Zira bizim ligin dengi orası. ( Olcay'ın Bundesliga ve 2. lig istatistiklerine bakınca daha iyi anlaşılır.

Fener maçına ara ara baktım. Kötü oynuyorlar ama iyi baskı yapıyorlar. Ersun dönemin benziyor. Bu arada Gökhan-Caner gelse meselesine hiç katılmıyorum. Zira o pozisyonlarda defo yaşamıyorlar. Hasan Ali çok iyiydi dün. Şener de savunması zayıf olsa hücuma çok iyi destek veriyor (Caner gibi)

Yönetim için halen kendimi tutuyorum ben de bu geceyi de bekleyelim bakalım diyenlerdenim. Shelbyl ivedilikle karalasın yazıyı da orada kusalım ...

cochise dedi ki...

(benim işyeri klavyesi bayağı sıkıntılanmış; sürekli kelimeleri eksik yazmışım; izindeki biriyle değiştirsem mi ne :) neyse bakın dediğim oyuncu callum wilson)

Coolio dedi ki...

ya bu arada son 6-7 yıldır kiraya verdiğimiz hiç bir oyuncudan kira bedeli alamamakta (en son Ömer vakası)ayrı bir başarı hikayesidir.. kızılay mıyız biz, hayrına iş mi yapıyoruz anlamadım..

yilmaz dedi ki...

@cochise

eğer kulübün bir kaybı olmadıysa, banane uçaktan dönmüş trenden dönmüş nereden dönerse dönsün. İsterse tesislerden dönsün niye umrumda olsun ki? Bedava mı geliyo bu amk Valdes'i? Ayrıca haberi gördüm ama bütün blogda medyaya sallayıp bu habere atlamak da olmamış bence.

Transfer yapıp yapmamak idari ve teknik bir karardır. Sonucuna da başındakiler katlanır. Takım kötü gider protesto edersin önce hocan gider, sonra yönetim gider.

Ama daha ne rakiplerin ne kendi takımımızın durumunu görmeden, kulübün mali yapısını bilmeden, oyuncuların antreman performansları hakkında ömer güvenç'in verdiği bilgilerden daha fazla bilgisi olmayan bizlerin transfer, kadro vs konulara bu kadar müdahil olmaya çalışmasını hayretle izliyorum. Bi de "şu oyuncu alınsın/alınmasın" ı da geçti olay "şunun yerine şunu almazlarsa maç seyretmem, forma almam, salak necip vs." oluyor. Bu mantıklı mı şimdi yani?

Yeminlen daral geldi bir iki tane filan değil, herkesin gönlündeki transferi yapar inşallah yönetim de biter şu transfer geyiği. Adam tuttuğu takımla "salak, malak" kelimelerini aynı cümlede kullanıyor, oyuncularına beyinsiz diyor, gerizekalı diyor. Ben bu adama burada derdimi anlatmaya çalışıyorum.

cochise dedi ki...

@yilmaz
1-dediğin şekilde saçmalayanları bu blogda pek görmedim açıkçası. Ama şu transfer döneminin iyi şekilde geçtiğini düşünüyorsan sen bilirsin. Bana pek öyle görünmüyor
2-Valdes meselesi ile ve genel olarak haberlerle ilgili olarak bizim medyada ne çıktığına asla bakmam. Twitter'da doğru kişileri doğru okuma ve yabancı basın birleşimi gerçeği veriyor. Tekrar dönelim meseleye tesisten dönmesi senin umrunda olmayabilir ama bir klubün reputasyonu, güvenilirliği önemli hususlardır. Bu kadar basit zedelememek lazım. Bunların zararları uzun vadede başka şekilde çıkar.. (senin yorum sonrası baktım gazetelere şimdi gördüm o haberleri; ben o haberlerin hiç birini görmeden yazmıştım..)

@coolio
ömer yine en iyisi en azından yıllık ücretini tamamen alan karşılıyor. Genelde bir de yıllık ücretin bir kısmını karşılıyoruz. Kızılay yapmaz böylesini :)

turkkant dedi ki...

Bu saatten sonra yapılacak transfer çok riskli. İdareten adam alacaklarına hiç almasınlar daha iyi. Atıyorum Romao, Lawal gibi adam alırsın, sana maliyeti olur 5-6 m. euro. Seneye yine adam bakarsın, ama kadro şiştiği, bütçen azaldığı için net adamlara para harcayamazsın. Senelerdir sol beke aldığımız idareten adamlara döktümüz parayla acayip adamlar alırdın. O yüzden aman önliberomuz eksik, aman stoperimiz yok filan bence boşverin eldekilerle kavrulalım.

Bu demek değil ki, transfer dönemi başarılı. İki adım ileri, bir adım geri, klasik Fikret Orman transfer sezonu oldu. Öte yandan, Fener'in kurduğu abartılı kadro, "bir yıldızım eksik" motivasyonu, statsızlık, sanki bu sene nadasa yatmak daha iyi gibi geliyor bana.

Fener büyük ihtimal bu sene iç sahada 18'de 16 filan yapacaktır. 1-2 net oyuncu alsak da, olimpiyatta geçecek iç sahayla iş pek kolay değil.

Bu sene sanki Beşiktaş için genç oyuncuları geliştir, seneyi bekle senesi...

turkkant dedi ki...

Bence Cenk'in gitmesi çok sağlıklı oldu. Cenk'ten 600 bin euro kurtarmadık, 5 senelik kontratından kurtularak 5 milyon 600 bin euro kurtardık. İkinci kaleci olarak 300 binlik Günay'la da pekala idare edebilirsin.

yilmaz dedi ki...

@cochise transferlerden memnun değilim hatta madde madde sayayım;

*- TD olarak Şenol Güneş'i hiç istemedim
*- adı geçen forvetlerden gomez'i değil remy'i isterdim.
*- Gelen olarak Türkiye içinden transfer yapılması taraftarı değilim (Tosic belki de Lawal)
*- Beck'i beğendim tam benim istediğim gibi bir oyuncu
*- Marsilya'dayken beri Mbia Mbia diye ağlıyorum, rakibimize gitti. Atiba'nın yerine sağlam bir tek oyuncu önlerinde de Sosa-Ozzie ile oynayan bir takımı görmek isterdim.

Ama ben en nihayetinde taraftarım. Bunlar da benim "futbol aklımın" görüşleri. Burada benim söylediklerimin hiç bir bağlayıcılığı yok. Yöneticiler bunları alır da sezonu 5. bitirirsek benim hiç bir sorumluluğum olmadığı gibi avrupa ligini de alsak bunları ben aldırdım dersem kimse beni iplemez. Benim itirazım buna işte. Lüzumsuz bir transfer goygoyu dönüp duruyor. Yani şu oyuncular olsa güçlenirdik, şunları kaybetmemeliyiz gibi yorumlardan bahsetmiyorum tabii ki herkesin fikri var. Ben şu "sivri" yorumların amacının ne olduğunu merak ediyorum. Adam bu akşam transfer yapmazlarsa küfür edicem diyor. Bütün blog ahalisi de ben de etcem amk diyor.

Amaaaaan neyse. Gömün amk.

Pheaglix dedi ki...

@yilmaz

burada yazılan hiçbirşeyin zaten bağlayıcılığı yok, ama buraya birşey yazanlar doğru olduğuna inandığı için yazıyor, sonuçta "ben bunu yazıyorum ama en doğrusunu tabi ki yönetim ve teknik kadro bilir" deseler neden "şu oyuncuyu alsak iyi olurdu" desinler ki? insan doğru olduğunu düşünmediği birşeyi yazmaz sonuçta.

e yetkiyi elinde bulunduran kişiler de yanlış olduğunu düşündüğün birşey yaparlarsa, hem de bunu bir kere değil ısrarla yaparlarsa, yetki bağlamında bir bağlayıcılığı olmayan taraftarlardan dünyanın her yerinde küfür yer. manu yıllarca chelsea ve city'nin arkasında kalsın, takımın belli eksikleri olsun, glazerlardan herhangi biri transfer dönemi başından sonuna sürekli çıkıp "sokağa atacak paramız yok, oyuncuyu alacakmış gibi yapıp almayıp şöyle fiyat indirme taktikleri uyguluyoruz, en uygun oyuncuyu bulmaya çalışıyoruz, scout ekibimiz çalışıyor" gibi şeyler söylesin, sonra scout ekibinin çekirdek çitleyip maç izlemekten başka birşeye yaramadığı, kulübün menajerlerin kucağında olduğu ortaya çıksın, o taraftar forumlarında dünya üzerindeki en orijinal küfürler edilir glazerlara.

sonuç olarak; bazıları bir takımı tutar ama öylesine arada maç izler, hangi takımı tutuyorsun dendiğinde o takımı söylemekten ileri gitmez, onlar fazla içli dışlı değildir takımdaki olaylarla, fazla eleştirmezler yönetimi vs. (ki yanlış anlaşılmasın, kesinlikle küçümseyici bir anlamda söylemiyorum bunu, herkes ruh hastasıymışçasına bağlı olacak takımına diye birşey yok). bazıları da diğer gruba kıyasla çok daha içli dışlıdır tuttuğu takımla, kendine göre doğru olan şeyler yapılmayınca takımın zarar göreceğini düşündüğü için yetkiyi elinde bulunduran her kimse gider onu eleştirir, bazıları daha sert eleştirir, bazıları küfreder, bazıları ana bacı saydırır. bunların hepsi olağan şeyler. bir taraftarı takımını fazla eleştirmiyor diye suçlamamak ne kadar doğruysa sivri yorumlar yapıyor diye suçlamanın da o kadar yanlış olduğunu düşünüyorum.

planck dedi ki...

küfür edince nolacak arkadaş, zülümpiyata 5bin kişiyi toplayamayınca görecek yönetim yediği haltı nasılsa. stadın açılışını da büyük ihtimal nisana falan sarkıtırlar ki seçimden hemen önceye gelsin.

yilmaz dedi ki...

Haklısınız yanlış düşünmüşüm.

cochise dedi ki...

aynı konu üzerinde saplanmayalım ama sadece meramımı biraz daha açmak adına; benim derdim transferlden memnun olmak değil; transfer dönemini sorguluyorum. İlk seneleri anlaşılır şeylerin; bir yönetimin dördüncü senesinde yapılmasına kızıyorum. Yani basitçe ahmet alındı bu takımda o oynar mı meselesi değil. Yoksa ben Beck'ten memnunum; Tosiç'ten çok değil ama başkası memnundur bunlar mesele değil. Ve hatta bazen iyi gibi görünen transfer yanlış çıkar. Mesela Q17 transferine kızdık ama belki de enteresan zamanlarda unique iş yapacak. Ama mesele bud a değil. Transfer döneminin bir bütün olarak değelerlendirildiğinde kızıyorum. ne amaçlandığı bilinmez bir şekilde demeçler, açıklamalar ve hatta yalanlar. bir pozisyon için birbiriyle alakasız tarzlar peşinde koşmalar. B plansız iş yapmalar falan.
Yoksa benim için esas her zaman tabii ki Beşiktaş'tır; para yok alamıyoruz dersin tamam derim; Eslem'i çıkarır koyarsın, söversem namerdim ne iş diye. Ama amacımız ne; ne istiyoruz, uzunu geçtim orta vadeli planımız ne? Bunlar beni asıl kızdıran..


(Bu yönetimi geçtim; Ertuğrullu sene Cisse bi sakatlansa mahvoluruz şeklinde gidiyordu; doğru düzgün defansif orta saha yoktu, Cisse bi sakatlandı, mahvolduk; Serdar Özkan falan oynamıştı oralarda. Yani 10 yıldır en ufak ilerleme göremiyorsak; yani yönetimlerimizin birazcık olsun öngörülü olduklarını göremiyorsak kızmak hakkımız)
(Buradan kızsak ne olur

yilmaz dedi ki...

@cochise çenemi tutuyum diyorum olmuyor.

Sevgili arkadaşım. Bahsettiğin aksaklıkları ben de görüyorum. Zaten hangi post olduğunu hatırlamıyorum bir tanesinin altına bu sezonun başlamasını hiç istemiyorum demiştim. Kendi futbol görüşüme uygun isimler olmadığı için bunları söyledim. Yönetimin Şenol Güneş hamlesini seçimi kurtarma hamlesi olarak gördüğümü ve Geleceğimize bir katkısı olmadığını söyledim. Üstelik de herkesteki o "ozzie şenol hocayla şöyle olur, frei coşar" efsanelerine hiç inanmıyorum. Ozzie olacaksa olacak. Bilic de olsa bu sene Ozzie "olacak"tı.

Ama sezon sonunda takımın eksikleri forvet, sol bek sağ bek stoper ve sol açık olarak belirlenip tamamı alındı. Ekstra bir durum oldu Tolgay sakatlandı, Velinin dönüşü uzadı. Oraya da bir adam ihtiyacı doğdu. Ama kabul edelim ki buraya alınacak adam ilk 11 oyuncusu olmayacak. Bunun için de yönetim para harcamak konusunda isteksiz. Vakit de dar olduğu için ha bire menajerler oyuncu öneriyor. Yani bu çevrimi ben yanlış anladıysam, postu kirlettiğim için özür diler ve tüm yazdıklarımı tek tek silerim.

Basar dedi ki...

Son gun abuk subuk atık çer çöp adam alacağımıza biraz riske girip gecen sezonki gibi devre arası 3 adam almayı tercih ederim. İşin aslı şu ki transferde geç kaldık...!

Transferlere de bakarsak kendi açımdan şu notları veriyorum:
Tosiç 6/10
Beck 6,5/10
Rodolfo 7-7,5/10
Gomez 7-7,5/10
Hain 3/10

Bu saatten sonra gelen adam adapte olana kadar zaten Kasım olur. Çer çöp Kasım'da adapte olacağına Aralık sonuna adam gibi futbolcu alırım. Defans ile Kaleci ilk yarıyı hayli hayli çıkartır, on liberoda da sıkışırsak Serdar'ı Franco'yu kullanırız. Atiba zaten cok sık sakatlanan bir yapıda degil, bu Süreyi idare eder diye düşünüyorum.

cochise dedi ki...

19 Ağustos 2014'te yazmışım bu blog'da
"Bu arada Atiba meselesi çok can sıkıcı. Koca sezonu atiba-veli ile geçirmek mi istiyor Biliç anlayamıyorum. Daha ilk maçtan ah vaha başlarız... Her musibette bir cihet-i nimet var denir; umarım Atiba'nın sakatlığı birilerinin akıllarını başına getirir."

Modern futbolun temeli orta saha. Biz çok uzun yıllardır orada sınıfta kalıyoruz.

@basar
geçen sene bu zamanlar kalan eksik yerler için (sanırım sağ bek ve stoper) bu saatten sonra transfer yapacağımıza hiç yapmayalım; boşuna masraf demiştik. Aynı yerde kalmak üzüyor.

Bu küçük tıpa transflerin 1-2 eksik gibi görülmemesi lazım. Yapılan güzel diğer işleri de öldürüyor ..

Mete dedi ki...

Şöyle bir realite var.
Hocayı değiştirdik. Dolayısıyla oyun anlayışını ve felsefesini de değiştirdik.
Sağ bek, Stoper, Sol bek, Forvet değiştirdik.
Hemen hemen herkesin ortak fikri; Kaleci, Stoper, Orta saha ihtiyacımız var. Diyelim ki bu takviyeleri de yaptık.
Hadi Quaresmayı da yedek olarak kabul edelim.
Kim kaldı geriye;
Sosa, Oğuzhan, G.Töre, Olcay
Olcay'ın çok seveni olduğunu söylemek güç.
Oğuzhan bu sezonun başına kadar zaten vitaminsizin tekiydi.

O zaman bu takım çöpmüş.

cochise dedi ki...

@mete
Takım çöpmüş gibi basitçe yaklaşmayalım olaya. geçen sene iki şeyden dert anıyorduk; savunma ve gol pozisyonu. 2.si hocadan kaynaklı diye düşündük. Savunma madem kötü nasıl çok defo vermedi dersen; savunmanın önüne hücum kısmı çok yetersiz 2 DMC diktik. Bunlar savunma defosunu büyük ölçüde kapattı ama bu sefer de hücumda hantal olduk. İki yıldır durum böyleydi. (Veli sakatlanınca göçtük misal) Bir diğer husus da rakipler de daha iyi takımlar haline geliyor bunu atlamamak lazım.
Olcay'ın seveni olmaması bir bakış açısı meselesi. Ben gayet seviyorum kendisini misal. Oğuzhan'ın vitaminsizliği ise abartılan bir husustu (ilk 2 sene için doğru). Geçen senenin sonuna doğru girdiği her maçta olumlu iş yapmıştı. (Bu arada forveti de daha iyisiyle değiştirdik ama ben Demba'nın bizim takıma daha uygun olduğunu düşünüyorum)

(günün gevezesi de ben oldum)

beagle dedi ki...

Surekli refere edilen "adam" bensem guldum gectin. Canin saolsun amk.
Cochise sefin derdi benimkide. Iki sene onceki U17 miz orta saha ustunluguyle sildi supurdu. Oguz aksoy basta olmak uzere Alper tas gibilerdi. Oguz gecen sene A takim icin de güçlü oldugunu gosterdi. Apar topar elaziga yedek gitti. Bu sene yok. Kiraliklar kotu diyoruz Alperen eyupu sampiyon yapti hooop yok. Iddia ediyorum Sonaya gonderdigimiz Fevzican en komple golcu olabilirdi. Menejeri etkin degil herhal yok...
Para yoksa cikalim o u17 nin oyunculari arti eldekiler ile. 20 senede 2 den fazla sampiyon oluruz. Gikimi da cikarmam...

QuaresmA dedi ki...

En azından Melo'dan kurtuluyoruz gibi görünüyor. GS Melo'yu ne takımda tutabildi, ne de camia arkasında durabildi.

Adsız dedi ki...

Dün kesip yazmadığım kısmı şimdi post ediyorum:

-----
Valdes olayı gerçekten şok. Hiç istemediğim bir adam olması başka konu, eğer tüm mesele yarın belli olacağı üzere başka isimleri cover etmekdiyse bile garabet bir durum (umuttan ya da beklentiden değil, yok kadar olsa da olasılık hanesinden dolayı). Büyük oranda beklediğimiz gibi kimse gelmeyecekse iyice garabet. Zira bu tamamen tribüne oynamak demektir. Üstüne, alın size Q17 daa ne istiyonuz, demekle eşdeğer bir düşüncenin göstergesidir. shelbyl’in dediği gibi yarın akşam anya konya kabak gibi belli olacak.

Gören de bizi transfer manyağı taraftarlardan sanacak. Evdeki çamaşır makinesi işini gayet iyi yapıyordu. Bense ara sıra depreşip değiştirelim deyip duruyordum, kolay değil 22 yıl olmuş. Ufak bir arıza için gelen servis elemanı abi bunlar çok iyi sakın cortlayana kadar değiştirmeyin dediğinde yenisini almaktan vazgeçmiştim. Sanki bunu duydu, 3 ay sonra gerçekten gümledi. Yenisi alındı tabii. Kısacası ve özetle, level atlamayı da geçtik, “gerektiğinde” yapılması gereken bir iş olduğu için bunları yazıyoruz. Kaleciler zaten yetmezken birini de gönderdin. Şenol hoca tam yetkili dediler; sırf stoper istediğini göstermek için bağıra bağıra maç kadrosuna sadece 2 stoper yazdı (katılırım katılmamam konusu ayrı, özellikle Milosevic konusunda katılmıyorum ama adam hani tek yetkiliydi). Orta alanda zaten nicelik/nitelik eksikliği vardı, üstüne 2 oyuncu daha uzun vadeli eksik kaldı. Kadroda isim olarak yer alan 4 golcüden birini gönderdin, diğeri içinse fırsat kolluyorsun (zaten performans verileri ortada), kaldı 2. Koskoca sezon 2 golcüyle mi geçecek. Kanat işini tonlarca yazdık, bir daha girmeyelim.

Hani mesele gerçekten maliyet olsa anlayacağım. Sözleşmesi elinde olan oyuncuları beğenmeyip sözleşme parası + yığınla yıllık ücret vereceğin adamların peşinde koşan ben miyim? Bakınız burada çok ciddi bir konu var. Sırf gazlarını almak için çabalanan Beşiktaş taraftarının önemli bir kısmı da o kadar şekilci değil. Bu ilk gruptaki isimleri henüz ortaya atıldıkları anda gayet kabullendi insanlar. Olay şu ki birileri isimli transfer yaparak öne çıkmak istiyor, olmayınca kadro ihtiyacı vs kimin umurunda.

Diğer taraftan hakikatten yeterliliği tartışma konusu olsa da takım olma emareleri gösteren bir kadronun üstüne koymak yerine bu takım formatının içine etmek ancak bu şekilde yapılabilirdi. Bu aralar transfer olsaydı şahsen hesaplarımı 9-10. haftalar için yapardım zaten, tüm sezona yarayabilir düşüncesiyle. Çünkü bahsettiğim gibi bariz vakumları doldurmaktan bahsediyoruz, beğenmesen de işleyen dişlileri risk alarak değiştirmekten değil. Bu işlerdeki yönetimsel zaaflar da yazıldı işte.

yılmaz kendince haklı sebeplerle diyor ki nedir bu transfer manyaklığı, maçlara odaklanalım. Ancak olay istenen A şahsı yerine gelen B şahsını kritik etmekten dahi çok ötede. Şimdi söylemeyip sonra olacak olan olduğunda yazınca bu sefer de skor taraftarı oluyoruz. Yalan mı?

Adsız dedi ki...

@Mete

Geçen sezonki kadro bakımından göz ardı edilmemesi gereken konular var. Bunlardan önemli olanlarından biri de geçtiğimiz sezon yaşanan alternatifsizliklerdi; buna stoper konusu hariç pek değinmeden:

- Hocayı oyun anlayışıyla filan değiştirmedik aslen. Bilic bir kupa alamadı ve yerine yenisi gelsin denilerek, aynı futbolcu scout işinde nasıl çuvalladıysak (nedenleri belli, tekrar etmeyelim) TD işinde de son anda “eldeki” 2, bilemedin 3 isimden kendimize göre en uygununu aldık. Çünkü halen futbolumuzdaki bu ultra lokalliğe neden olan klasik yönetici anlayışıyla yönetiliyor Beşiktaş. Profesyonel olarak çağırıp görevlendirdiğin adamın biri geliyor, henüz göreve geleli 2 ay olmuş ve TD seçmeye çalışıyor. Bielsa, Favre, Sampaoli, vs gibi ortak özellikleri pozitif futbol ve yeniden organizasyon olan isimlerle görüşmeye başlıyor. Sonra hoop Eriksson olayı. Kriz ve olayın içindeki 2 ismin de istifası.
- Stoper konusu ayyuka haldeydi zaten. Kaç maç zorunlu olarak Necip oynadı hatırlamıyorum. Rhodolfo tek isim olarak iyi transfer. Ama yine de yetmiyor, çünkü stoper işinde takım oyunuyla telafiyet tüm takımı etkiliyor (Bu konuda FB de büyük hata yaptı mesela, sonuçlarını göreceğiz).
- Sağ ve sol bek aldık çünkü Beşiktaş yönetiminde futboldan sorumlu kimler varsa bekler konusunda tartışmasız şekilde hep sınıfta kaldı. Tashimasu yönteminin işe yaramadığı ve yaramayacağı en önemli bölge budur aslen. Şimdi tam 1,5 kat güçlendirdik buraları, ama olması gereken 2 idi. Eyvallah diyelim.
- Forveti gerçekten “değişirdik”. Ama cochise’in yazdığı gibi eldekini gönderdikten sonra takımın oynadığı oyuna vs bakmadan isimli vatandaşı alıverdik. Doğru veya yanlış olayına girmeden, nasıl ki Olcay bu son 3 maçta 2 gol 2 de asist yaparken malum şahsiyet salladığı şutla tek gol atmışsa, gurbetçi oyuncuların yaptıklarıyla Gomez’in henüz golü olmaması da benzer şekilde. Benzemeyen ise Gomez’le ilgili derdin disipsinsizlikle tribüne oynaması değil, takım sistemi oluşu.

Meseleyi adlandırmak sadece “sevmek”le ilgiliyse ben Olcay’ı sevenlerin tarafındayım. Oysa hiçbir sonuca bağlı ciddi işte sevgi sadece tek kriter değildir, hatta buna sevginin merkezi olarak gösterilen ve sonuca pek önceden bakılmayan evlilik müessesi de dahil. Bu yüzden de Olcay varken de yararlı bir ismin gelmesi daha iyi olur dedik. Yine çuvallandı.

Oğuzhan’ın ilk 2 yıl vitaminsiz olduğu kesindi, şimdiyse güçlü gelişme emareleri gösteriyor. Fakat bunu Bilic mi yaptı Şenol hoca mı? İkisi de değil. O halde bir planlama yapılırken bu şekilde saksıda gelişmesini mi beklemek lazımdı? Oğuzhan’daki değişimin tek nedeni takımda kendisi gibi Avrupa’da büyümüş arkadaşlarının varlığı, kesin ve net.

Daha önce bahsettiğim gibi şu an kadrodaki sayılardan çok oyun yapısı olarak çok mutant bir halde olmamız en büyük sıkıntı. Misal hücum bölgesi; Gomez’i değiştiremezsiniz, peki geri kalanlar ona göre değişecek mi? Hem de üstüne topla oynayın bana karışmayın diyen bir Q7 varken; pardon Q7 A4 gibi sıradan bir sedan değil önemli bir 4x4 modeliydi, doğrusu Q17. Benim en temel mucizeye yakın beklentim bu, yani bu yöndeki bir değişim.

Diğer konuysa, şimdi Atiba’ya bir şey olmasın diye (buna saçma sapan kartlar da dahil) sabah namazında ekstra dualar ediniz.

Peki bu konular bizim için diğerlerine göre ekstra neden daha fazla önemli? Yapılan spektaküler transferler vs değil. Çok kısa düşünün bulacaksınız.

Diyeceklerim bunlardır ve bu konularda daha fazla yazmayacağım.

Adsız dedi ki...

@cochise

Bu sene Premier Lig'de acayip işler yapmaya başlayınca geçen yıl Callum Wilson ismini biri blogda yazmıştı dediydim ama bulamamıştım; sendin sanırım. Championship ve muadilleri konusundaki yorumlara da aynen katılıyorum, Meha örneğinde olduğu gibi.

Adsız dedi ki...

Netekim aylar önce winger muhabbeti açıldığında yine Championship'te Wolverhampton'da parlayan Bakary Sako demiştik. Kanat oynamasına karşın bu sezon transfer olduğu Premier Lig takımı Crystal Palace'ta 2 maçta 2 gol 1 asist.

Peki bunlar şut mu orta mı sahiden?

Yoruq dedi ki...

Neyse ki bizim yapamadığımız transfer hamlelerini rakipler yaptı da biraz rahatladım. Melo'nun gidişi ve 4-4-2 'den vazgeçmeyecek gibi görünen Fb'nin elinde yalnızca 2 forvet kalışı. Son 2.5 saat, inşallah böyle kapatır rakipler. Bize de Atiba, Veli için bol bol dua etmek düşer.

Unknown dedi ki...

Bu gece sona erecek transfer dönemi için Hem Başkan Fikret Orman, hem de dış ilişkilerden sorumlu yönetim kurulu üyesi Erdal Torunoğulları yurt dışında temaslarını tamamlayıp Türkiye'ye döndü.

Erdal Torunoğulları, görüşmelerin sürdüğünü ancak bu dönem için transfer yapmayı düşünmediklerini dile getirdi. Teknik direktör Şenol Güneş'in kaleci konusunda görüşlerini aktaran Torunoğulları " Şenol Güneş'in istediği 2-3 kaleci vardı, temas sağladık ancak sonuç alamadık. Transfer yapmak için kaleci alıp, eldeki kalecilerimizin moralini bozmaya gerek yok" dediğini aktardı.

Erdal Torunoğulları " devre arasına kadar kaleci konusunda, hem teknik heyetimizin hem de bizim gözlemlerimiz sürecek. İhtiyaç duyulması halinde devre arasında takviye yapabiliriz" dedi

Pedro Franco'ya gelen teklifler olduğuna kiralık ya da bonservisiyle gideceği yönünde haberlere de açıklık getiren Torunoğulları, " Pedro'ya gelmiş herhangi bir teklif yok" diyerek bu konuya noktayı koydu.

Orta saha konusunda yeterli kadroya sahip olduklarını dile getiren Torunoğulları, "orta sahada alternatif isimlerimiz var. Şu anda Olcay, Gökhan, Sosa, Quaresma, Oğuzhan, Atiba, Necip rekabet içindeler. Şenol Güneş zaman zaman Serdar'ı da o bölgede değerlendiriyor. Veli'nin iyileşme süreci de iyi şekilde devam ediyor. Tolgay da aramıza katılınca çok geniş bir kadromuz olacak. Devre arasına kadar bu konu da gözlemlenerek durum değerlendirmesi yapılabilir. Sokağa atacak paramız yok. Öylesine transfer yapmayacağız" açıklamalarında bulundu.

3 günlük izini salı günü tamamlayarak çift antrenman ile çalışmalarına başlayacak olan siyah beyazlılar, Milli futbolcularından yoksun olacak.

Öte yandan Şenol Güneş'in Milli takım arasında, kadroda yer alamayan oyuncuların hem maç eksiklerini gidermesi hem de son durumlarına görmek için bir hazırlık maçı planladığı öğrenildi.  (Lig Tv)

Unknown dedi ki...

sokağa atmadığınız paranın amk
size sokağa para atın diyen mi var amk
geçen yıldan beri belli ön libero ihtiyacı iyi bir planlama ile alaydın amk illa sağ bek transferi gibi üç yıl mı gecmeli
hepsini geçtim son güne kadar o ülke senin bu ülke benim ne bok yemeye geziyorsunuz..

cochise dedi ki...

@yoruq
aklımdakini yazdın. Valla rakiplerin bu hamleleriyle an azından 2.lik için baya iddialı olduk. MElo'suz GS (yaşlanmış ve yavaşlamış olsa da) bir hayli güçsezlişmitir. Fener de orta sahaya; özellikle kenarlara çok sayıda kaliteli transfer yaptı. Küsenler olacak; sorunlar olacak. Atak oynamaya çalışıyorlar; tüm stoperler ağır. 2 forvet oynuyorlar; yedek genç bile olsa forvet yok. Gerçekten enteresan..

@James
yazdıklarına +1 diyorum. (evet; Callum'u ben söylemiştim Henryvari değişik bir oyuncu. Artık bir yıl içinde bir üst takıma transferi kesin; bakalım yükselmeye devam edebilecek mi?)

beagle dedi ki...

:) Nurettin. Hislerime tercüman olmuşsun.

Koca bir transfer sezonunda RVP, Q7,Ozan Tufan ve Valdez rezilliklerini yaşadık. 3 net iyi transfer var diyebiliriz Beck,Rodolfo,Gomez, ama bunlar için Atınç ve Demba Ba gönderildi. Beck de Serdar'ın olamadığı savunmacı ama bir Hilbert etkisi yapmıyor. yani yaklaşık bir 0 toplam iyileşme. Savunma az daha iyi, forvet az daha kötü.

Satılanlar sonucu yaklaşık 15-20 milyon euro transfer bütçesi oluşmuştu. 5i harcandı, Gomez için de yıllara bölerek birşeyler ayrıldı diyelim. Elde en az 10 milyon harcanmamışla kapadık.

Şimdi fırsat maliyeti vbyi hesaplayamacağımda kaba taslak şampiyonluk bonuslar, tribünler, şampiyonlar ligi, tv hakları vb ile 50 milyon euro değerinde. Bu 50'ye epey yaklaşmışken inanan adam bir 5 harcar, aleni eksiklerden bir ikisini kapardı.

Çıkarımım şu demirörenin arkadaşı Fiko'nun kendi inanmıyor zaten şampiyon olacağımıza. Artan bütçeyi rulo yapıp kullandıklarını umut ediyorum. Gelecek postta tarihimizin en berbat 2. başkanının yol haritasını tartışmak niyetindeyim. Bugünlük rulo yeterli...

planck dedi ki...

hadi diyelim ki lig şampiyonluğuna inanmıyor, fener alacak nasılsa bir şekilde aziz ayar vermeye başladı bile diyor. e arkadaş koca avrupa ligi var ortada, sen yarı finale kalsan zaten seçimde seçilmeyi garantilersin. ama şimdi herşey sallantıda. birinin hocası bırakmamış biri milana gitmiş 4-5 oyuncuyu da hoca istememiş diyorlar da arkadaş dünyada defansif ortasaha mı kalmadı yahu? hadi ilk başta kaleci ve 2. stoper düşünmüyordun, inlerden de ağzın yandı, koca 1 ay vardı önünde yahu.

james

gerçekten sako diye çok söyledin şahidim.şahit olmakla beraber takipçisi oldum.bu hafta chelsea deplasmanında 1 gol 1 asist daha yazdırıp açık ara takımının en iyi oyuncusu, izledikçe ah vah ediyorum.

inanılmaz kuvvetli ve akıllı bir topçu daha isminden çoook söz ettirecek artık bizlerden çok uzak bunu biliyoruz.:) yazık..

Basar dedi ki...

Arkadaşlar paf takımda umut ışığı olabilecek kimse var mı?

cochise dedi ki...

@basar
ben geçen yıl 3-4 maç izledim; Eslem ve Muhammed enes dışı görmedim ki onlar da kamptaydı zaten ..

Basar dedi ki...

Arada ön libero oynarlar mı?

Coolio dedi ki...

pedro ve milo'nun maç kadrolarına girememesi yönetime mesaj diyelim.. gerçi daha şenol hoca ilk geldiği gün o ikisinin kiralık gönderilebilceğini söylemişti. peki benim anlamadığım bu insanlar kendi aralarında konuşmuyorlarmı? yani şenol hoca basına yaptığı demeçlerle veya maç kadrolarıylamı yönetime mesaj ulaştırıyor? kendi aralarında toplantı yapıp şu bölgeşere şu özellkte adam istiyorum demiyormu? eğer demişse ve yönetim ona rağmen almıyorsa bu saatten sonra da aynı inadı devam ettirip bu oyuncuları görmezdenmi gelicek yoksa ee madem olmadı kullanayam bunlarımı diyecek?

cochise dedi ki...

Gerektiğinde Eslem oynar. Necip kadar fit olmasa (zaten Necip hızlı ve böylesine her daim fit olmasının ekmeğini yiyor) da daha akıllı. M. Enes, Kerim Frei tarzı pırpır.
Transfer yapılmadıktan sonra hoca artık bir yol bulur. Eslem olur, Derinde Pedro olur; Serdar olur vb. bi yol bulunur ...

beagle dedi ki...

@Basar

Önlibero Oğuz Aksoy geçen sene federasyon kupasında biraz oynadı. Taş gibidir, oyun aklı da iyi. devre arası şu fenerli eskisi yorumcuya jest olsun diye elazığa gitti. Oynatılmadı pek. Sen sorunca bir umut diye baktım Bayrampaşa'ya göndermişiz.

Yıllar geçtikçe anlıyorumki genç oyuncuların çıkış yolu büyük pisliklerle dolu. Torpil, menejerler vb.

Alper dedi ki...

orta sahada pedro çok iyi oynar çok da güzel oynar. madem hoca stoperde düşünmüyor. dm oynatsın. ki bence oynatacak. ve çok da şükela sonuçlar alacak.

sports guy dedi ki...

Valla kaç zamandır bir şeyler yazasım var, Ekşi de artık yıllar yılı iyice çöplük olmuş, bari buraya dökeyim dedim içimi. Gerçi benim şansıma buraya yazı döşendikten sonra kesin yeni post gelir de tartışma oraya taşınır ama, olsun.

Öncelikle bu sene zaten Fenerbahçe dışında bir takımın şampiyon olabileceğine inanmıyorum. Yani Galatasaray geçen sene 4. yıldızı takmışken, üstüne Aziz Yıldırım bu kadar transfer yapmışken, Fener'in geçen seneki "yaşlı kadrosu" bile son ana kadar yarışın içinde kalabilmişken, başka bir takımın şampiyon olacağını düşünmek saflık olur. Fazla komplo teorisi olacak belki ama, bence diğer takımlar da bunun farkında. GS'nin FFP korkusu falan var diyorlar ama, bu korku yeni mi düştü bu adamların aklına derler o zaman. Ben diyorum yani en azından. Taraftara açık açık söylemeden feda-vari bir sezona giriş yaptı GS. Türk oyunculara da "bakın yerinize adamakıllı oyuncu da almadık, rakiplerin durumu belli, normal kapasitenizin de üstüne çıkarsanız anca bu yarışın içinde oluruz" tarzı bir mesajı verdiler. Sonuçlarını görürüz. GS bundan çok daha çöp takımlarla şampiyonluk yarışı verdi bu ligde. Ha olamayacaklar o ayrı da, kalırlar yarışın içinde.

İşin Beşiktaş kısmına gelince..

Valla bence Beşiktaş da yukarıda yazdığım gibi "şampiyon olamayacağının" farkında. Yönetim de buna uygun davrandı. Gomez de Quaresma da göz boyama transferleri. Quaresma'yı açıklamaya gerek yok da, Gomez için bir iki kelamım olacak ekstra..

Şimdi Gomez'in en formsuz hali bile sırf hava hakimiyeti sayesinde 10+ gol üretebilecek konumda. Ama Beşiktaş'ın en büyük sıkıntısı takımda orta açacak oyuncu olmaması. Yani bilmiyorum, Beck ve Tosiç'ten mesela şu zamana kadar doğru düzgün tek bir orta geldiğini görmedim ben, yanlışım varsa düzeltin. E Töre zaten yaldır yaldır giden oyuncu, yerden pasları tutturduğunda atıyor ama orta kabiliyeti zayıf, Frei desen öyle, Olcay desen fırsatçı ikinci golcü olarak iyi ama maç başına orta isabet oranı o pozisyon için zayıf.

Bu durumda kim kalıyor orta açacak Gomez'e gol attırmak için? Ricardo paşa. E o da sahada olduğu zaman takım bariz tekliyor. Töre top ayağına geldiğinde daha çok tutmaya çalışıyor, Quaresma kimin kanadına geçerse oradaki bekin hücuma giderken daha dikkatli davranması gerekiyor. Dikkat ettim mesela Mersin maçının ilk yarısında, Beck napacağını şaşırdı Ricardo kendi kanadına geçince. Çıkmak istedi, iki üç gere çıktı, sonra baktı kendi kanadına yardım yok, kendiliğinden geri çekildi. Quaresma böyle oynarken o kanattan hücum beklememek lazım yani, veya hücum olarak o kanat işliyorsa kontradan şahane tek paslı goller de izleyebiliriz kalemizde.

Yani Gomez'in durumu şu an için bu. Havadan zaten fırsat yaratamıyoruz adama. Yerden tek paslı organizasyonlar için de hücumun biraz koordinasyonu yakalaması lazım. Müsait pozisyonda Gomez'li verkaçlar başladığında o alanda etkinliğini arttırdığını görebiliriz. Cenk oyuna girdiğinde bunu yapıyorduk mesela. Şimdilik Mario biraz dışlanıyor gibi geliyor bana, umarım gerçekte böyle bir şey söz konusu değildir. (sonrası part 2)

sports guy dedi ki...

Orta sahaya bakalım. Şimdi elindeki iki as adamın sakat olması, her takım için sorun olur. O yüzden ben de bonservisiyle oyuncu almaya karşıydım mesela. Çünkü tam sağlıklı haliyle Tolgay-Veli-Atiba-Oğuzhan-Sosa'nın yanına bir tane "sükse" transfer yapılırsa bu şişkinlik olur, rotasyon değil. Bu adamların sağlıklı olması durumunda çizilecek kadroda Tolgay ve Atiba'nın banko olduğunu düşünürsek, yanlarına ya Sosa ya Oğuzhan yazılacak demektir. Atiba'nın yedeği de Veli olacak, gerektiğinde tek Atiba'lı veya tek Veli'li sistem ile yeterli bir rotasyon sağlanmış oluyor. Lafı nereye getirdiğimi anlamışsınızdır gerçi ama, benim asıl anlayamadığım neden bu mevkiiye ortalama bir oyuncunun kiralanmadığı. Bu hareket hem sakat olan Tolgay ve Veli'ye "bak sizin döneceğini biliyoruz, o yüzden kiralama yoluyla çözüyoruz burayı, yoksa orta sahamızda siz olacaksınız" mesajı verir, hem de kısa vadede takım fazla yara almadan şu süreci atlatmış olurduk.

Diğer bölgeler için transfer istemiyordum ben zaten. Mesela kaleci konusunda ne olursa olsun Şenol Güneş'e güveniyorum hala. Bir kaleciyi o da toparlayamıyorsa eldivenlerini atıp gitsin zaten. Stoper transferi isteyen vardı mesela, yani eğer hoca hem Milosevic'i hem de Franco'yu gözden çıkardıysa lazım tabii, ama en son baktığımda bu adamlar hala Beşiktaş kadrosunun adamlarıydı. Bunları yollamadan o bölgeye adam almak bana düzgün bir kadro planlamasının ürünü gibi gelmiyor. Hoş "ne kadar planlı kuruyoruz ki biz kadroyu" diyebilirsiniz, ona bir şey diyemem :)

Yani özetle, Fener şampiyon olur, biz GS ile ikincilik için kapışırız. Yine de maçları merak etmiyor değilim tabii, özellikle yukarıda yazdığım Gomez için üretilmesi gereken varyasyonları hoca takıma dikte ettirecek mi çok merak ediyorum mesela.

Kısmet.

BurkayJK dedi ki...

Yazdıklarına genel itibariyle katılmakla birlikte, son paragraftaki ikincilik yarışı için Beşiktaş ve Trabzonspor'u yazıyorum. Benim öngörüm, Melo sonrası Galatasaray sezonu dördüncü bitirir.

Unknown dedi ki...

belki kulübe yakın menajerlerden birine lazım olur!!!!, sezon sonu sözleşmesi bitecekler şöyle dursun:


http://www.transfermarkt.com.tr/super-lig/endendevertraege/wettbewerb/TR1

planck dedi ki...

veli rotasyon oyuncusu olabilir bence ancak, zira veli tek başına çapa oynama ihtimali olan bir oyuncu değil, hatta yanında onun presle boşalttığı alanları kapatacak oyuncu olmadığında takım savunmasında fena gedik açan bir eleman. kendinden çok üstün ortasahalarla oynarken velinin atiba ile veya gerçek bir çapa ile oynamasını anlarım ama hücum futbolu oynayacaz, set hücumu yapacaz derken veli ile oynayamayız. bu yüzden bizim tolgayın yanına iner tipinde birine ihtiyacımız vardı zaten sakatlıklar olmasa bile.

bu arada linkte gördüğüme göre ismail ile mottanın sözleşmeleri bitiyormuş, canerin de bitiyormuş. gomez takımda kalacaksa ilacı caner olur aslında. hadi bu transfer dönemini yarım yamalak götürdük de kalkıp motta ve ismaille sözleşme yenilenirse bu işin hakikaten suyu çıkar.

Adsız dedi ki...

@sports guy

Güzel tespitler için içtenlikle teşekkürler. Ancak son cümle konusunda ben o kadar da olumlu bakamıyorum maalesef.

Eldeki diğer hücumcuların oyun şekli mesela. Bu saatten sonra Q17 zaten değişmez de, Töre'nin bırak değişmeyi geriye gidişi var. Olcay başka bir formasyonun oyuncusu, ki kişisel düşüncemi söyleyeyim, ortalamanın üzerinde çakılı oynayan Gomez'e indirilecek hava toplarına dayalı bir sisteme MAF'lı ve Rıza'lı sezonları bilinçli izleyecek yaşlardayken bile pek inanmazdım. Üstelik o dönemlerde dahi, dahi diyorum kaç yıl öncesi çünkü, Rıza'nın muz ortaları MAF'ın ve orta alanın atraksiyonları içinde sadece bir unsurdu ve bu topları kafayla gol yapan da genellikle Ali'ydi. Feyyaz'ın Seba için yazdığı muhteşem yazıda da bundan bahseder, "Rıza'nın ön direk takipçisi" diye.

Aç parantez, işin aslı şuydu: Milne gelmeden önce Serpil Hocayla ayak sesleri duyulan bu genç operasyonuyla oluşan takımda Milne de önce afalladı. O yılları izleyenler bilirler, Milne tipik İngiliz oyununda işin içinde çıkamayınca ucuz yollu "baba" Walsh'ı getirip resmen fark yaratmıştı. Ki hala takım oyunu konusunda çok düzgün bir adam olan Milne'in Beşiktaş'ın o kadrosu için ne kadar uyumlu olduğu bu yönüyle tartışılır. Bu yüzden fark yaratmıştı olayını bir kez daha düşünmek gerekli; farklı bir oyun oynatabilen birisi belki çok önceden şampiyonluklara başlayabilirdi, bu açıdan. Zira MAF'ı sahaya sür, kendi kendine gidiyordu adamlar :) Ve o dönemki gollerde ortaların etkisi olsa da, asıl olan bu üçlüdeki uyumun bizzat kendisidir. Yine de Milne hakkı yenecek bir adam değil; gençlere sabır gösterip ısrar etme, her daim soğukkanlılığı koruma ve disiplin, disiplin ve yine disiplin.

Özetle hava topları Gomez'in gol sayısında yüksek bir orana sahiptir bu doğru, ancak verkaçlarla ceza alanına girecek biri olduğunu pek düşünmüyorum. Ona arkasındaki pas trafiği sağlam işleyen takımlar lazım.

İkincil olaraksa bu oyun sistemine alternatifin bizzat Beşiktaşlı oyuncular tarafından uygulanması, hatta bununla goller atılması. 2 yıldır birlikte oynamaya alışmış bir gurbetçi iskeletin üzerine aynı mentalitedeki Cenk geldi. "Bu adamlar Gomez'e top atmıyor" deniyor ama asıl neden işte bu; bu ekipteki elemanlar birbirlerini iyi tanıyor ve seviyesi tartışılır olsa da kapasitelerine göre oynamaya uğraşıyorlar. Birbirlerini iyi tanımalarının nedeni ise düşünce yapısıyla ortak kültür meselesi. 10 yıl birlikte çalıştığın iş arkadaşınla buzdolabı formatında takılabilirsin ama kafana uyan bir diğeriyle 2 ayda can ciğer olabilirsin, o hesap. Daha önce dediğim gibi Oğuzhan'daki gelişim de bu kankalığın bir sonucu. Veli-Kerim-Olcay-Oğuzhan-Töre-Cenk'ten oluşan bu ekibe özellikle Avrupa maçlarında şimdiye kadar en çok yaklaşan oyuncu ise Sosa oldu, işte o da yaklaşabildiği kadar.

Kötü mü iyi mi, tartışılır. Tartışılmayacak konuysa bir oyun yapısı varken paraşütle Q17 ve Gomez indirmenin sıkıntılar yaratacağıydı, yarattı da. Bu yüzden benim için mucize gibi olsa da Gomez için evrilmenin tek beklentim olduğunu söyledim. Mucize derken elbette 10-15 atar adam; ama 20-25 atabilecekken. Bunun iyi bir göstergesi ise daha önceki bir postta attığım son maça ait oyuncu pozisyonları:

https://twitter.com/BesiktasFacts/status/637359311149211649/photo/1

O ekipteki oyuncuların nasıl yer değiştirdiğine bir bakınız.

Yorum Gönder

Ara