.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

13 Aralık 2013 Cuma

Maç Raporu: Beşiktaş 1 - 1 Sivasspor

*Tolga Zengin'e baş sağlığı dileriz...


En iyi üç: Almeida, Atiba, Motta.
En kötü üç: Fernandes, Muhammed, Holosko.

PERFORMANS

Slaven Bilic: 5,0
Beşiktaş: 4,8
Mustafa Kamil Abitoğlu (hakem): 5,7
Sivasspor: 5,4

TAKIM

Tolga Zengin: 6,7
***
Ramon Motta: 7,0
Julien Escude: 6,0
Necip Uysal: 6,8
Serdar Kurtuluş: 4,9
***
Atiba Hutchinson: 7,0
Mehmet Akgün: 6,4
Manuel Fernandes: 1,6
***
Olcay Şahan: 4,6
Gökhan Töre: 5,9
Hugo Almeida: 7,3
***
Filip Holosko: 3,0
Muhammed Demirci: 2,7
Mustafa Pektemek: 3,0

DEĞERLENDİRME

*Maçın sadece sonlarını izleyebildim, o yüzden değerlendirmelerim sadece puanlara bakarak olacak ve kısa olacak.

*Fernandes sadece maçın değil, anket tarihinin en düşük puanını aldı. Sanırım Quaresma'nın Atletico performansına eşdeğer bir performanstı bu mental olarak. Sonun başlangıcı olarak ileride bir maç hatırlamamız gerekirse, o maç bu maç olur.

*Almeida ise iki haftadır en iyi oyuncu seçiliyor. Ecnebilerin "to sell high" diye bir tabiri var şimdi Türkçesini denk getiremedim, onun fırsatı olabilir devre arası. Bu Almeida'nın oyununu beğenmediğimden değil, yanlış anlaşılmasın, fakat iki taraf da biliyor ki geleceğimizde saadet yok.

*Motta ve Atiba görev adamı olarak iyi transferler. Motta'nın winner tarafının biraz üstüne gitmek iyi olabilir şu kırılganlıkta.

*Necip'in stoper performansı, herhalde aldığı en yüksek puan olarak kalacak bir süre. Ortada Mehmet Akgün'ün beklentileri aşması da göz ardı edilmesin.

*Bilic'in oyuna müdahale için yaptığı hamlelerin ortalama puanı 2,9, maksimumu 3,0. Artık sempati sebebi mi olur, yoksa tenkit mi, takdir sizin.


12 Yorum:

can dedi ki...

Ben macin sadece ikinci yarisini izledigim icin puan vermedim ama Mehmet Akgun'un sasirtici derecede dusuk aldigini dusunuyorum. Macin ilk yarisinda iyi oynadigini soyluyordu spikerler ikinci yarinin basinda. Sonrasinda ise Besiktas'ta Cisse gunlerinden beri Veli'nin bir kac macla sinirli performansi disinda boyle bir defansif orta saha izlememistim. Topu kesip, hizla dikine oyuna sokan, sogukkanli ama delici bir oyun tarzi. Ben mi abartiyorum bilmiyorum ama izlerken en cok gozume carpan oyuncuydu. Kendisinin Altinsay'in onerisi ustune alindigi soylenmisti bir kac yerde. Bir macta, hatirlamiyorum bir 45 dakika bek oynayip iyi giderken sakatlanmisti gecen yil. Belki rotasyona daha sik girmeli, mesela sag bek icin. Bir yorum da Muhammed icin. Bu yasta boyle bir sansi kucaginda bulan bir futbolcu nasil bu kadar umarsiz olabilir? Fernandes abisini mi ornek aliyor ki mumkundur genc futbolcular sikca takimda birilerini ornek alirlar. Bu arada Shelbyl iyi demis, bu mac Quaresma'nin taraftarla baginin tamamen koptugu maci animsatiyor.

yilmaz dedi ki...

tam bilic hakkında yorum yapacaktım, en son cümleyi gördüm, gerek kalmadı.

Bu kaçıncı maç ve artık sanırım tesadüf değil. Hocamız maalesef maçı lehine çevirme konusunda çok geride. Ben çok iyi bir kadro kuracağına inanıyorum 1-2 sene daha bizle çalışırsa. Fakat gerçekten oyuncu değişiklikleri hiç mantıklı gelmiyor. Vardır illa ki bir bildiği, fakat maç 1-1 giderken 80'de hücumcu çıkarıp hücumcu almasını anlamıyorum. beşiktaş belki zor yenilen bir takım olacak lig bittiğinde ama maalesef ilk yarıda bir maçı koparamazsak o maç rakip nasıl isterse öyle bitecek gibi gözüküyor.

Bence bu maçın en kötüsü fernandes'ten sonra bilic'tir.

Mehmet Akgün iyiydi.Hatta maçın Beşiktaş adına tartışmasız en iyilerinden biriydi.Beşiktaş'ın ilk yarıda Oğuzhan-Veli ikilisini hiç aramayıp sanki üstüne de koymuş gibi oynamasında Atiba ile birlikte büyük payı vardı.

İbrahim Altınsay'ın meşhur listesinde olan adamlardan biri olduğu doğrudur.Yekta'dan , Selçuk Şahin'den kötü topçu değil ama kronik bir sakatlık sorunu var.Sağlam kaldığı sürece zihin olarak bu kadar problemsiz bir adam rotasyonda tutulmalı bence ama takas içinde bir değeri olacağını düşünüyorum ben.


Serdar'da geçmiş maçlara göre iyiydi daha fazla hücuma çıktı ve artık baya baya garanti oynuyor.Dersini almış :) 4.9'luk bir oyun olmadığı kesin.

Abi ben yazdığımda ne trollüğğüm kalıyor ne romantikliğim kalıyor ne aşırı realistlikten taraftarlıktan çıkmam kalıyor.

Basit bir gerçeği yazınca Beşiktaş düşmanı olduk burada.

Evet Biliç'in başlangıç planı mükemmeldi ki 3 haftadır öyle zaten.Eksiklere rağmen herşey olabildiğince de iyi gitti.Ama aynı 3 haftadır Beşiktaş 2. yarılarda yokları oynuyor.

Her hafta için bir kazanma planı yapmak gerçekten takdir edilesi ama 3 haftadır tekrarlanan bir soruna çözüm aramamak da bir o kadar eleştirilesi değil mi ? Bir çoğumuza zamanla düzelecek gibi geliyor bana düzelecek gibi gelmiyor tek fark bu aramızdaki düşüncelerde.

Barreto dedi ki...

Şimdi bir de "ilk yarı maçı koparmak" gerekiyor görüşü çok dillendirilmeye başlandı. Bana sağlıklı ve futbolun doğasına çok uygun gibi gelmiyor. La Liga'da Barca/Real olursun 38 maçın 30'unda yapabilirsin bunu. Ama Türkiye liginde mevcut kadromuzla? Doğrusu belki de ilk yarı daha rolantide oynamak, ikinci yarı nispeten diri ve etkili kalmak olabilir. Takım ilk yarım saatte yüksek tempoyla maçı koparayım derken, mental ve fiziksel olarak tükeniyor, hele de pozisyonlar kaçtıkça. Belki de daha sabırlı bir oyun tarzı daha iyi olacak. Sank ilk haftalar biraz öyleydi gibi. Son vuruşları bu kadar yetersiz ve beceriksiz bir takımın ilk yarı maçı koparmaya çalışması beyhude olmuyor mu. FB'nin tam tersi bir oyun tarzımız var, son dakikalara cephane kalmıyor. Takım ilk 20 dakikada 5 net gol posizyonuna girip sonra yatacağına, oyunu dengede götürüp son 20 dakikada 5 net gol posizyonuna girsin daha iyi ve uygulanabilir bence. Lucescu'nun tarzı biraz böyleydi. Kontrollü ve sabırlı oyun.

Barreto dedi ki...

Birde bu maçta iyice beliren Muhammed Demirci meselesine değinmek istiyorum. Devre arasında ihtiyacı olan ve sürekli 11'de yer alacağı bir takıma kiraya verilmeli. Kotarırsa ne ala, (G.Zan/Antep, Arda/Manisa örnekleri gibi), kotaramazsa yeni bir Serdar Özkan olduğunu öğrenmiş oluruz.

du, levande dedi ki...

ikinci yarılarda oyundan düşme konusunda necip müdahalesinin bi ölçüde işe yaradığını düşünen yok mu benden başka? sadece son 3 maç değil kayseri maçında da aynı durum yaşanmıştı aslında, o maçta ve konya maçında necip girince uyandırmıştı takımı. fener ve sivas maçlarında o müdahaleyi yapma şansı olmadı ve puan kaybettik. şimdi bu hafta veli dönebiliyor mu bilmiyorum ama dönmüyosa bile ya sivas maçında iyi oynayan mehmet akgün'ü yine oynatıp fernandes'i yedeğe çekecek biliç ya da atiba - oğuzhan - fernandes üçlüsüyle çıkacak ve kulübede necip olacak, bakalım aynı senaryo tekrarlanacak mı yine.

cochise dedi ki...

@du, levande
Necip'in 2. yarı oyuna girip oyun değiştirme konusunu ben de bir kaç kere yazmıştım; hatta yeni bir rol kazandı diye. FB maçında hoca muhtemelen hoca bunu düşündü ama yaptığı hatalar birden önceki iyi sonradan girme performanslarını da unutturdu. Gerçi son stoper performasnını görünce en iyisi bu çocuk savunmaya evrilsin diyorum.

Necip'in istikrarlı olmasa da top sürebilme yetisi de var.Bek olarak ciddi opsiyon bence.Pozisyon bilgisi tartışılır ama hamleli bir oyuncu olduğu için ofsaytı bozma riski de düşük.

du, levande dedi ki...

ama fb maçında sakatlanan veli'nin yerine oyuna girmek zorunda kaldı necip ve daha önceden de sıkça gördüğümüz üzere o bölgede çok aksıyor. kayseri ve konya maçlarında oyundan düşen gökhan töre ve fernandes'in yerine girip baya faydalı olmuştu.

özellikleri bek oynamaya da yatkın bence de ama bu 60 civarı oyuna girme rolü şu an için daha önemli bana kalırsa çünkü onu yapabilecek başka bi oyuncu yok şu an elde.

~Poseidon~ dedi ki...

Eğer devre arası Fernandes ile sözleşme imzalanırsa gerçekten çok şaşırırım. Bana sorarsan şu yoklukta parlatıp (aldığı süreler, adam hakkında verilen demeçler vs.) birilerine iteleme peşindeler. Mantıklı olan da bu zaten. Yoksa şu mevcut form durumu ile takımın en iyisi diye sürekli röportajı Yılmaz Vural bile vermez sıkılır.

can dedi ki...

Bu arada basketbolda transfer yasağı almışız. Toprağı bol olsun, anaannemin Fatih'te çok sağlam beddua eden bir komşusu vardı ben küçükken, onu arayıp bulaşım var, çünkü benim bildiğim beddualar yetersiz kalıyor bu Demirören iblisi ve onun yancı çakallarına. İverson sakat, en iyisi biz buna para vermeyelim demişler, tıpkı Ferrarı'de olduğu gibi adam mahkemede kolay bir zafer kazanmış, üstelik kulüp davayı takip etmediği için tebligat yapılıncaya kadar haberimiz bile olmamış. Şikeye ismimiz karıştı, Avrupa'dan iki senedir men alıyoruz futbolda, bu şerefsiz heriflerin yedikleri boklar yüzünden. Şimdi de basketbolda yasak. Bir kulüp kasten bile nasıl bu kadar kötü yönetilebilir? Anlayışı kıt bazı taraftar dostlarımız hala Adalı, Quaresma, Guti edebiyatı yapıyorlar. Ya Avrupa'da senin vereceğin paraların verilmeyeceği, kariyeri yokuş aşağı giden futbolculara olmayan bir parayı taahhüt edip transfer etmekte ne var? Nasıl olsa hiç kimsenin parasını ödememiş bir yönetimden bahsediyoruz. Şimdi Demirören'in gazetelerinde havlayan köpekleri Beşiktaş'ta 1 aydır maaşlar ödenmiyor diye haber yapmaya utanmıyorlar. (Yönetim göreve geldiğinde 2 senedir maaşları ödenmemiş çalışanlar vardı, şaka değil) Bütün bunlarin üstüne Demirören Amerika'daki bir spor kanalınca yılın en kötü spor adamı seçildi. Ne yılı, yüzyılın!

Yorum Gönder

Ara