14 Mart 2013 Perşembe
Hesap sorma savaşı başladı
Fikret Orman yönetiminin en çetin sınavı ilk dönemeci aldı. Bildiğimiz gibi, en son olağan genel kurul toplantısında Demirören ibra edilmemişti. Fikret Orman da daha sonra yaptığı açıklamada Demirören ile uzlaşı umudu içinde olduğunu söylemiş ve de kendisinin mevzubahis borcu Beşiktaş'a bağışlayacağı beklentisinden bahsetmişti. Lakin bugün itibariyle Demirören ve iki yönetici daha Beşiktaş kulübü aleyhine, bu ibrasızlık kararının hükümsüzlüğünün ve kendilerinin kusursuzluğunun tespiti için dava açmış bulunmakta. Kulübün açıklaması şöyle:
Hakkımızda hayırlısı demekten ve Fikret Orman yönetimine manevi destekten başka yapılacak bir şey yok. Kendi adıma konuşayım, Demirören'in "borcumu hibe ediyorum" diye attığı yalanı yutmak zorunda kalması, senelerce çektiklerimizin karşılığında teselli bulmamı sağlayacak.
Şirketimiz eski yönetim kurulu üyelerinden Yıldırım Demirören, Ertunç Soğancıoğlu ve Mehmet Soysal, 28.12.2012 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında haklarında alınan ibra edilmeme kararlarının hükümsüzlüğü ile şahsi kusur ve eylemlerinden dolayı şirkete karşı sorumlu olmadıklarının menfi tespit davası niteliğinde olmak üzere, tespiti ve hükmen ibralarına karar verilmesi talepli olarak İstanbul 31.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/74 E. sayılı dosyası ile Şirketimiz aleyhine dava açmışlardır. Dava ön inceleme aşamasındadır.Eğer bu dava inceleme aşamasını geçer, sonucunda da Demirören kusurlu bulunursa, her aklıselim Beşiktaşlının yıllardır hayal ettiği gerçek olmuş olacak. Ya da belki başka bir sonuç çıkar, bü süreçler konusunda bilgili değilim ama bir nihayete varacağı kesin.
Hakkımızda hayırlısı demekten ve Fikret Orman yönetimine manevi destekten başka yapılacak bir şey yok. Kendi adıma konuşayım, Demirören'in "borcumu hibe ediyorum" diye attığı yalanı yutmak zorunda kalması, senelerce çektiklerimizin karşılığında teselli bulmamı sağlayacak.
Etiketler:borç,Davalar,Fikret Orman,hibe,semioticus,Shelbyl,Yıldırım Demirören
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...4 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...4 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...7 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.9 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
-
57 Yorum:
Yaptirdigin borclardan dolayi hesap sorma isi yas, oradan bize ekmek cikmaz. Demirorenin bize actigi dava da sacma sapan bir dava, oradan da ona ekmek cikmaz.
Ancak hibe olayi degisik bir boyutta. Sonucta hissedarlarin da yer aldigi bir toplantida yonetim kurulu baskani sifatiyla bir vaad'de bulunuyor ve bu goruntulu olarak var ve kanitlanabilir bir olay. Tabii o sartli vaad'in hukuksal olarak boyutu vs nedir orasi apayri bir tartisma konusu ama bize hukuksal olarak ekmek cikarsa buradan cikar bence.
Hakkimizda hayirlisi neyse o olsun.
bundan sonra her hafta giren çıkan yd'ye desem ağır mı olacak?? dedim gitti..
öncelikle nacizane bir anlam karmaşasını ortadan kaldırmak istiyorum. bu dava sonucunda demirören kusurlu bulunmayacak. ibra edilmeme zaten bu kusurluluğu gösteriyor. diğer bir deyişle yönetim kurulu demirören'i ibra etmeyerek onu zaten kusurlu buldu. açılan dava bir menfi tespit davası. yani verilmiş olan bir kararın kaldırılmasına, hukuki işlemin yokluğunun tespit edilmesine ilişkin olarak açılan dava türü. olaya uygulayacak olursak, bu dava sonucunda ya demirören'in kusurluluk durumu devam edecek ya da ortadan kalkacak.
çıkacak kararın etkisi ne olur derseniz biliyorsunuz ibra edilmeme ibra edilmeyen kişiler aleyhine dava açma hakkı tanıyor. demirören eğer davayı kaybederse malum ilam edilmiş olur. zaten var olan haklar devam eder. aksi halde, açılacağından yana pek umudumun olmadığı, tazminat davasını açma hakkını da kaybederiz. bu kısım biraz sıkıntılı aslında. çünkü ibranın reddinin keyfiliği veya dürüstlük kurallarına aykırılığı iddia olunabilir. pek ihtimal verdiğim ya da meslek hayatımda karşılaştığım bir husus değil; ancak söz konusu demirören olunca çirkinleşmenin (buraya asılnda başka bir şey gelecekti) sınırı pek yok malum.
@tearkan
Cok sag ol abi, iyi aciklamissin.
Benim tek umudum (TR'de nasil isler bilmiyorum tam ama) "settlement" tadinda bir seyler gerceklesmesi dava disinda ve Demiroren'in parasinin iceride kalmasi. Nasil olursa olsun, su adam kisisel servetinden hatiri sayilir bir miktar kaybetsin, fazlasini istemiyorum. Hele ki bu sartlarda.
sınırlı hukuk bilgime göre hibe edeceğini vaat edip etmemesinde şöyle bir durum var: sadece "hibe ediyorum" demiş olsa hukuki yaptırım uygulanabilir, "hibe ediyorum" dese ama ibra edildikten sonra "ama diğerleri de hibe ederse" dese hukuki yaptırım uygulanabilir, ama en baştan "hibe ediyorum ama diğerleri de hibe ederse" dediği için o iş biraz yaş. tabi bu gayet basit bi mantıkla sözleşme teklifinin bağlayıcılığından vardığım bi sonuç, mutlaka daha iyi bilen birisi daha iyi açıklayabilir durumu. belki sadece "hibe ediyorum" demiş olsa bile sebepsiz zenginleşme gibi bi nedenden dolayı batıl sayılabilir söyledikleri.
Benim okuduklarıma göre mevcut durumda Beşiktaş ibrasızlık ile ilgili dava açmak zorunda zaten.
Eğer kongreden itibaren 1 aylık periyot içerisinde Beşiktaş dava açmaz ise ibrasızlık kararı otomatik olarak düşüyor.
Bu durumda belirttiğin gibi Demirören kılıcını çekerek sürecin sonunu beklemeden ortada bir usulsüzlük olmadığını ispata kalkmış , hiç bir şekilde o parayı Beşiktaş'a vermeyeceğini ilan etmiş oldu.
Kasıtlı şirketi zarar uğratma kararları nasıl veriliyor onu bilemiyorum ama Demirören'in , CRonaldo ve Mendes ile olan ortaklıkları , İbrahim Kızıl ile olan ortaklıkları bu noktada büyük önem kazanıyor bence.
Fikret Orman inşalla bir çeşit kumar oynamıyordur.Elimizde birşey olmadan bu işe girersek iflasa kadar yolumuz var.adamın elindeki senetleri istediği süreç içerisinde ödememiz imkansıza yakın.Hisse filan satmak lazım o da çok kötü olur.
FB'ye Lazio çıkınca aklına ilk BJK gelen el kaldırsın !
benim de aklima soyle bir cakallik geliyor, tabi yapilabilirligini hukukcular daha iyi bilir:
Sermaye arttirimi sonucunda BJK Dernegi'nden alacagimiz olan 114 mio TRY (bu alacagin dernege olan borclarla mahsup edilecegi yaziyor basinda) YD'e olan borcumuzun dernege temlik edilmesiyle helallesilsin. Yani dernekten sermaye artisi sonucu alacagimizi yine dernege olan borcumuzdan mahsup edecegimize, YD'ye olan borcu Dernege iteleyip sermaye arttirimi sonucu alacagimizdan vazgecelim. Bundan sonra da Dernek YD'ye borclu olsun A.S. YD'ye olan borcundan kurtulmus fakat dernege olan borcu suruyor olsun? Olmaz m?
imite Madrid - real Madrid eşleşmesi de hoş oldu yahu :)
@ övünç
''Eğer kongreden itibaren 1 aylık periyot içerisinde Beşiktaş dava açmaz ise ibrasızlık kararı otomatik olarak düşüyor.''
abi bu kısmı neye dayanarak söyledin çok merak ediyorum.
abi okuduğuma göre diye yazmıştım zaten :
http://www.fanatik.com.tr/yildirim--demiroren-ibra-edilmedi-simdi-ne-olacak_3_Detail_33_298662.htm
asıl kaynak bu değildi tabi.yamulmuyorsam ntvspor'da gördüm diye hatırlıyorum.
abi ben de nerede okuduğunu merak etmiştim. haberin metnini daha doğrusu. çünkü ne eski ne de yeni ticaret kanununda buna benzer bildiğim, bulabildiğim bir hüküm yok. bu bir aylık süre muhabbetini neye dayandırmışlar ona bakacaktım.
SORUMLULUK DAVASI :
Davacı : Şirket. Genel Kurul kararı gerekir.
Genel kuruldan başka ortaklar, azınlık ve şirket alacaklılarıdır.
Azınlık : Genel Kurulda yönetim kurulu üyeleri aleyhine dava açılmaması yönünde karar verilmiş olsa bile esas sermayenin en az 1/10 ini temsil eden ortakların dava açılması yönünde oy kullanmaları halinde denetçiler dava açmak zorundadır.
Davada Şirketin Temsili : Yargıtay’a göre, davacı şirketi temsil yetkisi denetçilere aittir.
Süre : Genel Kurulda sorumluluk davasının açılmasına karar verilmişse bu davanın bir ay içinde açılması gerekir. Bu süre zamanaşımı süresi değildir. Sorumluluğun zamanında yerine getirilmemesi sorumluk doğurur.
gibi bir mevzu var , ama nedir bilemiyorum.
besiktas demirorene borclu. demiroren besiktasa dava acmis. demiroren federasyon baskani. Nasil bir is bu. Olacagimiz varsa bile sittin sene sampiyon olamayiz.
Cok bilgili biri degilim ama su sahte belgelerle uefadan men edilmemizin sorumlusu olarak gosteremezmiyiz. sonucta yalan beyanla maddi manevi zarara ugradik.
Yonetim kurulu nasil baskana senet imzalayip ceker gider. bu suc degil mi? kafam almiyor.
Bu kadar basit mi yani?
yd'nin hibe konusmasinda ben bile yumusayip adam belki isi kotaramadi ama iyi besiktasli demistim. orda olsaydim o psikoloji ile ibra ederdim dogrusu.
Neyse. bu olaylar sonunda yd yine yirtar bu isten. burasi Turkiye malum. olan yine besiktasa olur.
Alin size Cenk aq. daha hala McGregora laf edin...
anti-mcgregor timine sevgiler. alın hayrını görün cenkinizin.
top da istemiyor aga gitti bu maç ...
bu arada toraman baya çıldırdı , 2-3 defa kırmızı görecek pozisyonda hakem vermedi.
bir de hilbert en son ne zaman isabetli orta yaptı yaw ?
Hiç sinirli değilim; lakin ben bu Cenk'te bir cenabetlik olduğunu düşünüyorum anasını satayım. O çocuk kalemize geçsin mi geçmesin mi muhabbetinden sonra iflah olamadık a.q.
Bir de, ben anlamadım o ara mutfaktaydım. Yine aynı dakika yine Emre. 38. Dakikada bu çocuğu oyundan alarak ona tecavüz etmiyor mu bu Samet? Sakatlandıysa o ayrı. ..
Beşiktaş, ikinci yarıda muazzam bir futbol oynadı. Direkten dönen toplar, karşı karşıya kaçırılan goller, çizgi üzerinden çıkartılan pozisyon vs...
Ama tüm bunların üzerine konuşmak dahi istemiyorum.
Çünkü artık anladık ki, bize "mutluluk" tam anlamıyla haram. Hevesimizi kırmayı başardılar.
Yine de, "Cenk, Cenk" diye tutturup, şut dahi gelmeyen TS maçındaki performansına göre onu oynatan, üstelik "iyi oynadığını" iddia edecek kadar gerçeklerden kopuk yaşayan, medyanın gazına gelip McGregor'ın başını yiyen Samet Hoca'ya selamlarımızı iletelim.
Benim umudum bırakın önümüzdeki seneyi, bu şartlar altında dört beş yıl sonrasına kaldı.
Aga sorun tek başına bireysel performanslarda değil.
Beşiktaş'ın üst düzey profesyonel liglerde olmaması gereken derecede organizasyonsuz bir takım savunması var.
Bunu düzeltmek için bir çaba yok , iyi yaptığımız şeyleri daha iyi yapmak için bir çaba yok.Bir de üzerine şanssızlıklar gelince işin içinden çıkamıyoruz.
Kendimizi de kandırıyoruz , yok Fener maçında çok , iyidi , Sivas maçında canavardı , Kayseri'yi nasıl tokatladı vesaire .
İşin gerçeği Beşiktaş ikinci yarıda hiç bir maçta iyi top oynamadı ve her daim bu yenilgilerin sinyalini verdi.
Basında Samet Hoca'dan çok memnunuz gibi saçmalamalar çıkmaya başladı.Bence bu sezonn tamamlanmasına bile gerek yok yol yakınken 3.'lüğü de kaptırmadan Şenol Güneş hamlesi filan lazım abi.Beşiktaş hiç bir yere varamaz böyle bir savunma anlayışıyla.
Haftada 1 mac oynayan bir takimin 60. dakikadan sonra bu kadar tukenmis olmasi (gecen hafta da aynisi olmustu) gercekten olacak sey degil. Toraman ve Hilbert haric birak ayakta kalmayi topa vuracak dermani yoktu oyuncularin.
Seneye gonderilecek ilk 3 oyuncu Fernandes, Hilbert ve McGregor olmali. Fernandes yine duran toplar haric hic yoktu. Klasik sekilde orta alanda 3 kisi arasina daldi, cikinca seyircinin gozunu boyadi, kaybedip takimi zor duruma sokunca kimse agzini acmadi. Tum sezon bu sekilde gidiyor zaten, istatistiklerden duran toplari cikartinca yaptigi birsey geriye kalmiyor Fernandes'in. Hilbert'in fiziksel guclulugune ve istikrarina saygim var ama teknik olarak o kadar kotu durumda ki tum olumlu ozelliklerini alip goturuyor.
Cenk dışında, tek tek futbolcu asma olayına ben de karşıyım. Lakin kaç yıldır Beşiktaş'ta "duruyor" ve hala saçma sapan futbol oynayıp, arkası dönük Sivok'a top atacak kadar acemilik yapıyorsa, ondan umudu kesmek farzdır.
Ayrıca yıllardır kovmaya çalıştığımız Holosko, bu sene takımın yıldızı haline geliyorsa, tüm taraftarlar gerçeklerin farkındadır zaten. O yüzden teferruatları anlatmak istemedim.
Ve sana katılıyorum. İkinci yarıda bulunan pozisyonlarda, bir tane ama sadece bir tane "çalışılmış" organizasyon gördük mü? Göremedik. Tüm sezon boyunca göremedik. O yüzden oyunculara kızamıyorum.
Ve Şenol Güneş konusunda da katılıyorum. Üstelik sonunda bir Beşiktaşlı'dan bunu duymak beni mutlu ediyor, yalnız olmadığımı anladım. TS'den ayrıldığından beri, aynı görüşü savunuyordum. Bu takıma Şenol Güneş gerekiyor, başka bir aday dahi yok benim nazarımda.
Ee, yönetimden de bu kadar akıllıca bir hamle beklemediğim için, umutsuzca önümüzdeki senelerde yaşayacağımız "kahrı" bekliyorum doğrusu.
Samet Hoca'nın yerine Şenol Güneş haricinde kim gelirse gelsin, fayda edeceğini zannetmiyorum.
Neyse, öyle işte.
Samet Aybaba'nin yorumunu simdi okudum. Her mac sonucunda yorumunu 'yapacak birsey yok' kelimeleriyle bitirmesi beni feci sinirlendiriyor. Yapacak birseyin yoksa orada senin isin ne arkadas? Bakkal misin sen? Bu takim bu fiksturle, bu sezonda, bu sartlarda kotu futbol oynayabilir, mac kaybedebilir, eyvallah, ama fiziksel olarak bu kadar kotu olup bu kadar dusuk konsantrasyonla oynamaya hakki yok. Tek yapmamiz gereken sey diri olup full konsantrasyonla elimizden geleni yapmak. Bunu bile yaptiramiyorsa harbiden Samet Aybaba'nin burada isi yok. Abuk subuk oyuncu tercihlerine ilk yari sonunda goz yumduk, sacma sapan tercihlerine birsey demedik, gencleri kenara atmasina birsey demedik, yapamadigi degisikliklere birsey demedik, ama konsantrasyon ve fizik gucu de saglayamayacaksa harbiden hicbir katkisi yok bu adamin arkadas, takimda kalmasina da gerek yok. En hizli sekilde kendisiyle yollar ayrilmali, Besiktas'in antrenorunun bu kadar hedefsiz, mahkum, ezik olmaya hakki yok, olmamali.
Fernandes'i o pozisyonda kullanmaması gerektiğini neden anlayamadı ben çözemedim.
Abi takım savunmasının çökmesindeki en önemli neden Fernandes'in tek yönlü oyunu.EE bu kadar oyuna etki eden adamında yok mecbur oynatacaksın.
Tek adamla orta saha tutulan devirler geçeli çok oluyor ya.Bir de Toraman'ı orta sahayı tutmak için değil aynı zamanda top dağıtması için oynatıyor yaw.2-3 tane 50 metrelik ters top denedi Toraman.Ee el insaf hoca ...
yönetimsel bir hata olarak oraya geldi, bariz bir yönetim hatası var td seçimi konusunda, artık hatasından dönse de şu adamı gönderse artık, zaman kaybından başka bir şey değil...
sezon başından beri şenol güneş bu takımın başında olsa çok şey değişirdi.. yazık, sametle geçirilen her hafta gelecek sezondan çalmakta.. bu gidişle yönetimi de peşine takar..
Sezon sonunda acilen Senol Gunes, o olmazsa Ertugrul Saglam gelirse daha iyi oluruz.
Yerli takintisina da gerek yok aslinda. Christoph Daum bostaysa hemen gelsin. Roland Koch'u da getirirse her mac 180 dakikalik kondisyonumuz olur.
Takimda zayif kalanlar:
Cenk: Birebirler disinda herseyde kotu.
Emre: Fizigi mukemmel o kadar. pozisyon bilgisine girmiyorum bile.
Toraman: Ruhu var evet ama supe lig oyuncusu degil. Olsa son 5 sene de bir tane milli takim TD onu yedek dahi olsa kadroya alirdi. Uzulmez kalsa takima daha cok fayda saglardi. Hem Toraman ortasahada yer isgal etmezdi hem de soldan bu kadar acik vermezdik.
Fernandes: Duran top tan baska birsey yaptigi yok. Ha bir de super oyun yavaslatiyor. Takim kontraya cikarken geveliyor da geveliyor, hali saha topcusu..
Hilbert: Saglam adam ama kenardan bir tane bile ortasi yok. O bolge icin buyuk eksiklik.
Holosko: Iyi bir insan.
Herkesi kizdiracak dipnot: Veli bu takimin bel kemigidir. O yoksa takim defans da yapamiyor, top da kapamiyor.
Bir kere Samet Aybaba'nın maçtan sonra istifa etmesi lazımdı. Etmedi diyelim. Onun gizli hedeflerinin ilk 5 olduğunu öğrendikten sonra yönetimin onu uzaklaştırması gerekiyordu. O da olmadı. Boş verin o zaman.
Sene sonuna kadar kahrolacağınıza Samet'in açıklamalarını dinlemeyiverin.
Ben boş verdim.
Şenol Güneş konusunda da ne bileyim yine tam içime sinmiyor, muallakta kalıyorum. Ertuğrul için ise henüz erken diyorum. Bence şöyle bir milli takım falan görsün öyle gelsin.
Besiktas puan kaybettikten sonra FB ve GS'nin bugunku anlayisina, hirsina, baslangic sekline bak.
Birde GS kendi sahasinda yenildikten sonra bizim Trabzon macina ve dunku Kasimpasa macina bak (deplasmansa bugunku 2 mac da deplasman, ki Kayseri ve Antalya deplasmani bu sene Trabzon'dan bile zor).
Biz sampiyon olamayacaksak bu yuzden olamayacagiz iste. Cunku sampiyon olabilecegimize inanmiyoruz, inanmak istemiyoruz. Daha birakin sampiyonlugu istemeyi, veya bunu sahaya yansitmayi, daha agzimiza almaya bile korkuyoruz (gizli hedefmis). Ve bunu oyuncularina empoze eden sahis da Samet Aybaba, kimse hikaye anlatmasin.
Ben ne Galatasaray'ın ne de Fenerbahçe'nin bizi rakip olarak gördüğünü sanmıyorum.
Ne yaptığımız , ne yapabileceğimiz ortada.Her ligde arada sırada çıkan sürpriz takımlardan farkımız yok.
Fenerbahçe'yi iç sahada yendik diye şampiyon olmuş kadar sevindiğimiz yıllara geldik yahu daha ne olacak ...
Antalya-FB macini dikkatle izliyorum. Antalya gercekten cok guzel futbol oynuyor. Hic top sisirmeden, pas yaparak, dogru sekilde alan parselleyerek, her turlu hucum seklini deneyerek futbol oynamaya calisan bir takim. Ve Sifo Mehmet 3 yildir bu Antalya'yi hic kume dusme seviyelerine dusurmeden, yillardir 1 tane bonservisle transfer yapmadan bu seviyeye getirdi. Eger seneye yerli bir hoca alinacaksa M.Denizli, Ersun Yanal disinda Mehmet Ozdilek'i de takimda gormek isterim acikcasi. Oynattigi futbol saygi duyulacak cinsten.
Abi ben şundan eminim ister mehmet özdilek ister ertuğrul ister rıza çalımbay ister şenol güneş vs.. Hangisi gelirse gelsin o hocaya illa bir kusur bir kulp bulunur. Bunu kesinlikle samet aybabayı savunmak için söylemiyorum kimse yanlış anlamasın. Taraftar olarak bence neyin doğru neyin yanlış olduğunu kestiremiyoruz. Bu senelerdir böyle.
yabancı antrenör getiremezsiniz çünkü takımda levent e. var, kendisi bu sezon başında engin futbol bilgisiyle td seçimine müdahale etmiş ve şimdiki tabloya neden olmuştur.
yani td'den yönetim sorunu var, başkan adayları oy kaygısı güderek bu ve bu tarz adamları yönetime almamalı, yada bir şekile bu ve bu tarz kan emici grupların, derneklerin yolu kesilmeli gerekirse üyelikten ihraçları gündeme gelmeli. zaten bu adamlar bir derneğe, Beşiktaş'a, üye oldukları için oy hakkına sahipler, ayrıca başka derneğe üye olmaya ihtiyaçları yok. grupçuluk yaptıkları tespit edilen kişiler derhal atılmalı.
bunu yapamıyorsan, kulübe üye olmayı daha da kolay hale getirirsin, ayak bastı parası olarak bilinen giriş ücretini kaldır, kulübü herkese açık hale getir, yıllık aidatı 2-3 katına çıkar, tabana daha fazla yay organizasyonu. o zaman böyle 300-500 oy potansiyeline sahip adamlara tama etmek zorunda kalmazsın ve bu adamlar sana sürekli aba altından sopa gösteremezler.. yani biraz daha demokratik bir ortamda seçimlerin yapılmasını sağla. zaten y.d. denen zihniyetin orada asıl kalmasının nedeninin bu olduğunu birçoğumuz biliyoruz.
şenol güneş genç oyuncuların eğitimi için çok önemli bir isim. kendisinin kalecilik dışındaki mesleği öğretmenliktir. dolayısıyla öğretmek adına önemli işler yapabilecek bir adamdır. eğer gerçekten elimizdeki oyuncuların gelişmesini ve parlamasını istiyorsak, iyi bir eğitmen getirmeliyiz o pozisyona. yalnız burada önemli bir sorun var şenol güneş hepimizin bildiği gibi iyi bir trabzonsporludur.. ikna edilmesi gerekecek. ikna edilirse şayet, çok yüksek bütçeler talep etmeyecektir. uyumlu bir insandır, yönetimle birlikte hareket etmeyi sever. o kadar uyumlu bir insandır ki kendisi trabzondan gittikten sonra sadri şener bu huyuna isyan etmiştir. çok tutkulu olduğunu söylemek zor ve biraz parayı sever..
diğer adaylardan mehmet için henüz erken olduğunu düşünüyorum, mehmetin rüştünü tam anlamıyla ispat ettiğini düşünmüyorum, antalyada biraz daha çalışmalı. mesela şenol güneş dönemi sonrası için düşünülebilir. ertuğrul da öyle..
yani bizim önce bize altyapı oluşturacak bir hocaya ihtiyacımız var, bize güzel bir iskelet hazırlayacak. sonrasında da o iskeleti bilen ve onun eksik parçalarını tamamlayacak bir isme ihtiyacımız var..
birde şenol güneş olursa şayet, soyadı boğuçlu olan kaleci antrenörü de yani kendi ekibi de kesinlikle hocayla beraber gelmeli, zafer gibi sadece eski beşikaşlı oyuncu kontenjanından oyuncuların takıma bir katkısının olmadığı çok açık.. metin ali feyyaz rıza şifo gökhan hatta sergen gibi isimler o kontenjana girer ama zafer, recep, ulvi, yasin sülün felan yapmayın allah aşkına.. ayrıca yasin sülünün de altyapı antrenörü olması ayrı bir saçmalıktır ya neyse..
1-yani td seçiminde yönetim sorunu var, başkan adayları oy kaygısı güderek...
2-yani bizim önce bize altyapı oluşturacak bir hocaya ihtiyacımız var, rekabet ederken bize güzel bir iskelet hazırlayacak bir hocaya. sonrasında da o iskeleti bilen ve onun eksik parçalarını tamamlayacak bir isme ihtiyacımız var..
@emir eri
Yönetim sorununa değinirsek eğer anlamadığım şey şu; FO neden bu kadar gruplardan çekinsinde levent e. gibi isimleri yönetime alsın ? Sonuçta başkan adayları içerisinde en kuvvetlisi kendisiydi ve neredeyse seçileceği adayların açıklandığı günden belliydi. Yani levent e. nin desteği olmadan da seçilemezmiydi ? Bence seçilirdi ve buda bende FO'nun adamı isteyerek yönetime aldığı intibasını oluşturuyor. Bence bu noktada da FO'nun kendine bir çeki düzen vermesi gerektiğini düşünüyorum. Geçen gazete okuduğumda yeni seçimleri erkene alıp yönetimde değişiklikler yapacağı yazıyordu. Umarım değişikliklerden biriside bu adamın gitmesi olur.
TD konusunda ise haklısın. Bize çeki düzen getirecek bir isim lazım. Şenol güneş bunlardan birisi olabilir ama dediğin gibi başarı egosunun yüksek olmaması bir dezavantajtır bence.
@YSY
levent e. konusunda genelde böyle bir kanı var, defalarca olayın perde arkasında kendisinin bir grup oy potansiyelini beraberinde taşıması olduğu tartışıldı, yazıldı, çizildi.. bu gruplaşmaların olması, bunun da beşiktaşa zarar vermesi ve insanların bunda herhangi bir sakınca görmemesi de ayrı bir konu ya neyse.. lets kick out of erdoğan sloganı demirörenin yerini alsın artık.. hatta erdoğan ve türevi, temsil ettikleri gruplardan güç alan sözüm ona beşiktaşlılara çözüm bulmak gerekiyor. benim aklıma gelen tek seçenek ihraç.
Şenol Güneş'in egosu yüksek değildir, bunun bize oyuncu iletişiminde faydası fazlaca dokunacaktır. bir oyuncuya takmadığı sürece, ki bunun geçmişte çok örnekleri vardır, ikili ilişkileri oldukça iyi olan bir adamdır. hatta kendisiyle oyuncu transferi anlamında, kore pazarına açılmak da mümkün olacaktır.. trabzon hocanın bu pazara yönelmesini hiç istemedi nedense, halbuki kendisinin takımından birkaç oyuncu celtic gibi takımlara transfer yapmayı başarmıştı. diğer taraftan, trabzondan haksız bir şekilde gönderilmiş olması ve arkasından yapılan salvolar, kazanma isteğinin daha yüksek olmasına sebep olacaktır. ligi iyi bilen, oyuncu gelişimine yardımı dokunabilecek, norm yerli kadromuzu oluşturmada kesinlikle güvenebileceğimiz bir isim. diğer taraftan geçen hafta tribünden izlediğim sonerin transferi hususunda keşke daha fazla çaba sarfetseydik.. oğuzhan ile birlikte sağlam bir merkez edinebilirdik.. kaçan balık büyük olmuş, takip edilmesi ve kollanması gereken bir oyuncu..
@YSY
Bahsettiğin yönetime alma olayının bana göre tek nedeni var:
Mesele bence de seçilip seçilememe değildi. Ancak derneklerden 2 adayın çıkması olayı değiştirdi (bu adayların çıkması konusu da soru işaretleri bırakan ayrı bir muammadır orası başka). F.O. seçimi kazanmak için değil, seçimden sonra apartta bekleyerek her sıkıntı için bayrak açacakları engellemek adına böyle bir tercih yaptı. Hatta sonraki gelişmelere bakarsak bu sadece yönetime almak anlamına gelmedi, TD isminde karar vermeye, dolayısıyla futbolu yönlendirmeye kadar gitti, -bana göre- maalesef. Yönetim biliminde iyi niyet başarı için bir kriter değildir. Aslında zaten o olmadan yönetim biliminde başlangıç olmaz, bu yüzden bir kriter değildir.
Burada sıkı bir Altınsay destekçisi olarak hayal kırıklığımı içime gömüp her zaman olduğu gibi sonuna kadar Beşiktaş dedim. Fakat o zaman benim de yaptığım bir hatayı ülke futbolunda herkes yapıyor: destek başka bir şeydir, özellikle bu dönemde gelecek adına yapılan yanlışları kabullenmek başka bir şey. Aynı hata değil midir ki 8 yıl boyunca eleştirenlere "destek olun köstek olmayın" lafını ettiren.
Diğer taraftan, Altınsay'ın kalıp futbolda planlamayı sonuna kadar yapması gerektiğini savunurken ve kendisini az çok takip eden biri olarak bunun bir daha olmasının en az 2-3 yıl alacağını gören biri olarak, ben de Şenol Güneş isminin mevcut durum için en doğru tercih olabileceğini düşünüyorum. Hem futbolumuzun şartlarında iyi bir taktisyen, hem de gençlere önem verip adaptasyonlarını takım oyunu içinde yapabilen biri. Beşiktaş'a uyacak mütevaziliği de ayrı bir artısı.
Ali Ece yine kıvırmadan yazmış:
http://www.aksam.com.tr/spor/taktiksizlik-taktigi-besiktas--kasimpasa/haber-177901
Son maç hakkında son konu olarak içimde kalmasın, yazayım:
Cenk hakkında her daim: "iyi potansiyeli var ancak oyunun tamamına yayılan konsantrasyonu sorunlu ve bu bir kaleci için en önemli özelliklerden biridir" demiştim. İyi ki beni haklı çıkardı demiyorum elbet, sonuçta keşke öyle olmasaydı. Ama olay budur millet. Sonucu da ortada.
Diyebilirsiniz ki McGregor tek başına yeterli mi. Tartışılır. O zaman çalışıp uğraşır ve iyi bir kaleci bulursunuz. Bakınız, mesela: Isaksson bedelsiz gelmiş. O halde?
@sneijder
yönetimle ilgili sıkıntılarda burada başlıyor zaten, daha iyilerini almak varken üç beş kuruş daha ucuza daha düşük kalibredeki adamları takıma katmaya çalıştık.. bazıları aldığı ücretin hakkını fazlasıyla verdi, bazılarıysa henüz varlık dahi gösteremedi.. tutarsızlık söz konusu yapılanlarda can sıkan bu oluyor genelde.. neyse ilk yıldı tecrübesizlerdi, gelecek sezonu şimdiden beklemeye başlamak acı verse de durum bu ne yazık ki..
Abi Fikret başgan neler demiş öyle ya ...
Biz çok boş konuşuyoruz burada besbelli ...
Ovunc link var mi abi bildigin kapsamli? Ben hep parca parca bir seyler buldum.
Buyrunuz bazı linkler ve yorumlar:
http://haber1903.com/Besiktas-10625-avrupa_kupalarina_katilamama_durumu_var.html
http://haber1903.com/Besiktas-10662-ormandan_taraftara_merak_etmeyin.html
http://haber1903.com/Besiktas-10655-tahminime_gore_demiroren_ile_ilgili_bir_konusma.html
@Emir Eri
Olan biteni gayet net anlatmışsın. Zaten sorunun karekökü de burada. Sen istersen taşın suyunu çıkar, sonra mesela Mourinho'yu tam yetkiyle getir. Ne olacak? Olmayacak bu kadar basit. Ama işte isim Aybaba olunca, özellikle geleceğe dönük bariz hatalar olsa bile "gelecek sene de beraberiz". Daha önceki mesajımda yazdığım gibi mesele asla iyi niyet-kötü niyet meselesi değil. Ancak olmuyor ve böyle giderse olmayacak da. Herkes bir sürü neden yazdı, yazıyor. Ama bana göre en güzelini yukarıda linkini verdiğim Ali Ece yazmış.
Aslında Fikret Başkan'ın şu anda o lafları etmiş olması çok önemli değil; hatta doğruları söylediği için iyi de etmiş. Fakat: olayın bu olduğu maçlarımızda şekli görüldüğü üzere futbol takımı teknik yönetimi ve oyunculara da aynı şekilde aksediyorsa burada bir sorun var demektir. "Nasıl olsa Avrupa'ya gidemeyeceğiz niye kasıyoruz" gibi bir bakış açısını Beşiktaş forması kaldıramaz, kaldırmamalı. Daha da önemlisi: bu şekilde düşünen bir yapıdan gelecek adına ne bekleyebilirsiniz?
Altınsay'ı daha çok ararız orası kesin.
NOT: Tekrar olacak ama: bu yazdıklarımın takımın puanlarıyla hiçbir ilgisi yok. Daha önce söylediğim gibi benim beklentim bu sene başarı değildi, ama gelecek "idi".
Samet Aybaba ile ilgili konuşurken " Ortada bir başarı varsa " ve " Fenerbahçe'yi bu oyuncular yendi" gibi cümleler kurdu.Bunlar çok vahim cümleler bence.Zaten zihniyet olarak sıkıntımız o maçtaki aşırı sevinç gösterimizde ortaya çıkmıştı.Kimse Fenerbahçe'yi yenmeye normal bakmaz olmuş demek ki.
Başkan hiç bir konuda çok net konuşmuyor.
Satır başı söyledikleri :
"Takımın gelecek sene Avrupa'ya katılamama ihtimali var" . Bunun akabinde "Beşiktaş sistemin uyduğu takdirde yüksek bonservis ücreti ödeyebilir ." diye bir cümlesi var.
Bir de %100 futbola çıktığında yanılmıyorsam yılbaşı itibari ile Beşiktaş'ın geçmiş dönemden ftbolculara borcu kalmayacak gibi bir söylemi vardı diye hatırlıyorum.Geçen senede yalan beyan sebebi ile gidemediğimiz inancı vardı.Bu seneki sorun farklı demek ki , geçen sene de başka sorunlar vardı sanırım.Yalan beyandan gidemedik de aslında bir yalan beyanmış gibi görünüyor.
"Arkadakilere aradaki farkı kapatma imkanı verdik " . burada ilk 2 değil , 3'ten düşmeme belirlenmiş gibi bir hedef görüntüsü oluşuyor bu cümleden.İstemeden futbolcuya mesaj veriyorsun kafada.Bu da çok vahim.
Zaten normalde bu konulara girmeyen Başkan'ın birden bire neden gaza gelip orada oturan birinin kesinlikle yapmaması gereken pessimistlikte bir açıklama yaptığını anlamadım.
Bu arada dünkü %100 futbol da var açıklamalar.Rıdvan sert girse de ilk defa katıldım kendisine zira dediğim gibi başkan hem net konuşmuyor hem de zihniyet olarak çok yanlış bir kafada konuşyor.
Yalnız bir önemli nokta vardı Samet Aybaba ile devam edeceğiz derken sezon sonuna kadar cümlesini özellikle ekledi.Bu da bir değişiklik olabileceğinin işareti bence.
@övünç
fenerbahçeyi yenmemiz normal bir olay olmaktan çıktı zaten. bakalım son senelere kaç kez yenmişiz, kaç kez kaybetmişiz. son yendiğimiz maçtada zaten burda söylediğim gibi açık ara bir siklet farkı olduğu ortaya çıktı. bunları yazdık, ama yok necip şöyle iyi, veli böyle iyi, niang dünya starı fln diye karşı çıktınız gördük 2 maç sonra kasımpaşa tokatını.
övünç burada mantıklı yazan arkadaşlar biri, bjk4everdan falan daha mantıklı, shelbyl ve sneijder şürekası gibi romantik fln da değil en azından doğruları söylüyo. ütopik değil.
jessienin yazdığı yazıda çok net oyuncu profilleri irdelendi zaten ben o topa çok girmicem. zaten neyin ne olduğu ortada. kasımpaşadan 3 puan ileride olmayı başarı fln sayıyosak kendimize bırakalım bu işleri, gidelim sahil kasabasında balık tutalım faln. geçiceksin bu işleri.
sene başında net bir şekilde galatasaray ve fenerbahçe ile aramızda siklet farkı oluştuğunu ve bunun da sezona yansıyacağını çok net söyledim. bu puan tablosu olarak bakıldığında çok net yansımadı ama, siklet olarak bakıldığında çok net ortadadır. beşiktaşın "feda" propagandasının da pek tutmadığını düşünüyorum.
halbuki bu bir iki iyi ekleme oyuncuyla çok daha tutabilecek bir propaganda haline getirilebilirdi. ancak takım o kadar güçsüz bir hale getirildi ki, bu geri tepti.
şu yedek kadrosuna fln bakınca, üzülüyorum çok net. mehmet akyüz, mehmet akgün falan tarzı isimler, bu takımda zaman zaman yer buluyor. oğuzhan özyakup dünya starı olarak ilan ediliyor, ben bu oyuncunun çok büyük bir aşama kaydetmiceğini düşünüyorum. escude, dentinho gibi saçma sapan demirören dönemi transferleri yapılıyor vs vs.
burada en son suçlanacak olan kişi samet aybabadır, bu takımla yapılabilecek şeyleri yapmıştır bence. seneye falan da çok çok kalmalıdır. gidenleri ve yerine gelenleri bol bol izledik.
"burada en son suçlanacak olan kişi samet aybabadır, bu takımla yapılabilecek şeyleri yapmıştır bence. seneye falan da çok çok kalmalıdır. gidenleri ve yerine gelenleri bol bol izledik."
http://www.aksam.com.tr/spor/3-yabanci-da-cok-sir-aybaba/haber-180570
Sene basindan beri eliyle yaptigini bir tarafiyla deviren Samet Aybaba'nin Denizli'ye ozenerek haftalik yapmaya basladigi medya "sohbet"lerinde yaptigi aciklamalar artik midemi bulandiriyor. Gercekten ilk Besiktas macini izledigim 1981 yilinda bu yana Besiktas'a bu kadar yakismadigini dusundugum bir teknik direktor olmadi. (Tayfur'u da o koltuga hic yakistiramistim; ikisinin de sike meselelerinde adinin gecmesi tesaduf olamaz. Bu arada Schuster'i de hic sevememistim baska nedenlerle, o ayri.) Aybaba'nin mantiksiz, tutarsiz ve ahlaksiz konusma uslubu uzerine tarihi bir belge olsun diye kendisi Trabzon teknik direktoruyken yazilmis bir yaziya link veriyorum.
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/176214.asp
Bir de Samet Aybaba'nin yabanci sinirlamasi hakkinda zeka seviyesi dusuk yorumlarini okurken aklima gelen su olayi da ekleyeyim, belge olsun:
http://www.fanatik.com.tr/Samet-Aybabaya-irkcilik-tepkisi_3_Detail_88_122090.htm
Aferim Samet aferim ...
http://www.haber1903.com/Besiktas-10853-oguzhan_ozyakupun_babasi_isyan_etti.html
@Övünç Haber kulüpçe yalanlandı.
mac günü gelse de yorumları okusam theo yu bile özledim anasını satıyım :)