18 Şubat 2013 Pazartesi
Akla Gelen Başa Geliyor
Son beraberlikle birlikte, Samet Aybaba'ya olan tepkiler dile getirilir oldu. Uzaktan bakınca, puan durumuyla ilgili bir eleştiri olduğunu sanmıyorum. Tepki gösterilen, daha çok ele gelen fırsatların kaçırılması.
Beşiktaş'ın kadrosunu Galatasaray ve Fenerbahçe'yle mukayese etmek insafsızlık olur. Lakin Beşiktaş'ın kadrosunu Gaziantep'le mukayese etmek de insafsızlık olur. Gaziantep kadrosunda hiç bir oyuncunun yarım sezon için 800.000 euro aldığını sanmıyorum. Gaziantep'te Beşiktaş'ta iyi oynamayı başaramamış Serdar Kurtuluş'la, Feda sezonunda bile takımda kalmayı başaramamış Ekrem Dağ oynuyor zira.
Beşiktaş puan sıralamasında olması gereken yerde. Daha iyisi olabilir miydi? Bence olabilirdi. Lakin olamadığında eleştirmek fazla insafsızlık olur. Peki Galatasaray ve Fenerbahçe, oyuncuları isim isim yanyana yazdığımızda kafamızda şekillenen oyunu oynayabiliyorlar mı? Gümbür gümbür her geleni yere mi seriyorlar? Ona da hayır. Türk futbolunun oyun oynama kapasitesi belli. Bu kapasite içinde Sivas da şampiyonluğa oynadı, Bursa da şampiyon oldu. Emin olun o gün de, kadro itibariyle Fenerbahçe ve Galatasaray'ın kadro dominasyonları vardı. Zira onlar her sene, tarihin en iyi kadrolarını kurarlar. Ondan sonra Akhisar'ı yenmek için Drogba'ya ihtiyaç duyarlar. Buralardan bakarsak bir sonuç elde edemeyiz.
Beşiktaş'ın sorunu kendi içinde. Aldım dediği maçları geri veriyor. Rakip 10 kişiyken, rakip iki pası üst üste yapamazken geri veriyor. İşte o noktada, rakibin kalitesi, senin kaliten anlamsız. Ne yani, orta sahada Mehmet Akgün ve Veli var diye, 10 kişilik Antep'i 1-0 öndeyken yenemeyecek miyiz? Bu bir olsa, iki olsa şanssızlık dersin. Belki de bu maç gerçekten şanssızlıktır. Peki ondan öncekiler?
Antep maçını diğerlerinden ayıralım önce. Maçtan sonra bir çok kişiyle konuştum. Çoğu aynı düşüncedeydi. Beşiktaş 1-0 öndeyken daha önce yaşamadığı bir tedirginliği yaşıyordu. Bu, teknik direktörün işidir. Oyuncuların kafasına giremediğini ortaya koyar. En nihayetinde, akla gelen başa geliyor.
Antep'teki maçın dönüşü, futbol içinde olur. TT Arena'da 10 kişilik rakibe üstünlük kuramayabilirsin. Trabzon maçında son dakika gol kaçar, Eskişehir'e son dakikada yakalanırsın. Bunlar olabilecek şeyler. Lakin Karabükspor ve Antep maçlarında olan bitene şanssızlık denemez. Hatta 85'te Cenk Tosun'un kaçırdığı, şans bile olabilir.
İşte o noktada teknik direktörün devreye girmesi beklenir. Biz teknik direktör değiliz, onu yap / bunu yap noktası bizim işimiz değil. Lakin, bu kadar yakalanan bir takımın teknik direktörü de eleştirilir.
Ben geçen hafta, Beşiktaş'ın teknik direktörü çılgın olmalı diye bir yazı yazdım. Sebebi açıktı, zaman ilerliyor, biz puan hesabında takılı kalıyoruz. En basiti, Beşiktaş Almeida olmayınca oynayamıyor. Neden? Sezon sonu Almeida giderse, ne olacak 3 sene Almeida'yı mı arayacağız? Yeniden yapılanan takım, bireylere bu kadar mı bağlı olur? Hadi dersin ki, günün şartları bu. Peki geleceğin şartları da, bir yandan düşünülüyor mu? Ben Dentinho ve Niang transferlerini, gerçekleştikleri gün eleştirdim. Zira yarım devrede 800.000 Euro ödediğimiz Niang'ın iyi niyetle mücadelesini konuşuyoruz. 2 gol, 3 asistini konuşmalıydık oysa ki. Ben Oğuzhan'a, Sinan'a, Olcay'a sabretmeliyim. Niang form tutana kadar sabredeceksem, kulüp olarak kafam karışmış demektir.
Beşiktaş devre arasında Niang ve Dentinho ikilisine, çok iyi bir gence yapacağı yatırımı yaptı. Birilerinden de çıkıp "bu ne şimdi?" demesini beklerdim. Beşiktaş Tomas Sivok'un sözleşmesini uzatması için 900.000 / 1300.000 Euro bandında 3 ay pazarlık yaptı. Ne oldu, refaha mı kavuştuk?
Sen eğer bu transferleri yapıyorsan, tribün de eleştirir. Uçan kuşa borcun olduğu sezonda, çıkartıp kısa vadeli 2 oyuncu için, uzun vadeli bir oyuncudan vazgeçiyorsan, kusura bakma, kısa vadede eleştirilirsin.
Beşiktaş'ta anlatılanlarla, uygulananlar arasında farklılık olduğu zaman, insanın içine gelecek adına kuşku düşüyor. Ben Sinan Kurumuş'u açıkçası beğenmedim. Ankaragücü'nde veya alt seviye bir Super Lig takımında pişmesi gereken bir oyuncu. Hoş, ekmek aslanın ağzında olan bir ligde, kim Sinan'a şans verir, ayrı mesele. Lakin sen bu çocuğu transfer ettiysen, geçen haftalarda oynama fırsatı verdiysen, şu son maçta oyuna girişini 90 dakikaya sıkıştırmayı başaracaksın. Yok, riskli gördüğün bir maçta "vakit geçirmek için bile alamıyorsan" o zaman, geçmiş iki hafta boşa oynatmışsın.
Sinan Kurumuş'un, Antep maçında hazırlanıp oyuna giremeyişi, bir skandaldır. Zaten 90+ oynanıyor. Orada oyuncu değişikliği sırasında kaybedilecek zaman, Sinan'ın girmesinden daha önemli. Alacaksan daha önce alsaydın. Almadıysan, hiç alma. Ayrıca bu kadar güvenmiyorsan, daha önce niye oynattın. Niye transfer ettin?
Bizi kimse yalan söylemesin, kimse kandırmasın. Boşuna yedek kulübesinde de oturmasın çocuklar. Bir akıl, bir mantık olsun. Yoksa ligin 1. haftasında oyuna Hasan Türk'le başlayıp, sonrasında bir daha denememek, Oğuzhan'ı 8 hafta kenarda oturtmak zaten aklımıza kazınmış mantıksızlıklar olarak kenarda duruyor.
Beşiktaş'ta geleceği olmayan oyuncunun Beşiktaş'ta bugünü de olmasın. Buna Hilbert de dahil, Fernandes de dahil, Oğuzhan da, Necip de dahil. Beşiktaş'ın gidişini vasatlaşma, bundan da memnun olma durumu olarak görüyorum. Yapılanan takım; ya şu anda iyi, ya da gelecekte iyi olacaklardan oluşur.Şimdi kötü, gelecekte vasat olacak adam vakit kaybıdır, Beşiktaş'ın en çok vakit kaybına ve tekrara tahammülü yok.
Beşiktaş taraftarının tepkisi, maç sonuçlarından öte, her hafta aynı şeyin yaşanmaya devam etmesi, bu esnada da Samet Aybaba'nın kenarda inanmaz gözlerle yüzünü, gözünü silmesinedir. Çünkü tribün, artık bunun bir futbol şanssızlığı olduğu kanaatinde değil.
Beşiktaş bugünü değil, geleceğini kurtarmalı. Onu da, bugünden başlayarak yapmalı. Camiada ortaya konan temel sorun; "futbol şanssızlığı" ise, "futbol şansı olan" futbolcu grubu, sağlık ekibi veya teknik heyet göreve gelmeli. Olan bitene futbol şanssızlığı diyene ancak böyle bir yanıt verilebilir. Beşiktaş'ın mevcut kadrosu 10 kişi kalmış, sıradan Anadolu takımlarını öndeyken yenemiyorsa, kimse kusura bakmasın, 5 sene sonra da kafa kafaya oynanan bir maçta yenemez. Zaman kaybı mı demiştik?
Beşiktaş'ın kadrosunu Galatasaray ve Fenerbahçe'yle mukayese etmek insafsızlık olur. Lakin Beşiktaş'ın kadrosunu Gaziantep'le mukayese etmek de insafsızlık olur. Gaziantep kadrosunda hiç bir oyuncunun yarım sezon için 800.000 euro aldığını sanmıyorum. Gaziantep'te Beşiktaş'ta iyi oynamayı başaramamış Serdar Kurtuluş'la, Feda sezonunda bile takımda kalmayı başaramamış Ekrem Dağ oynuyor zira.
Beşiktaş puan sıralamasında olması gereken yerde. Daha iyisi olabilir miydi? Bence olabilirdi. Lakin olamadığında eleştirmek fazla insafsızlık olur. Peki Galatasaray ve Fenerbahçe, oyuncuları isim isim yanyana yazdığımızda kafamızda şekillenen oyunu oynayabiliyorlar mı? Gümbür gümbür her geleni yere mi seriyorlar? Ona da hayır. Türk futbolunun oyun oynama kapasitesi belli. Bu kapasite içinde Sivas da şampiyonluğa oynadı, Bursa da şampiyon oldu. Emin olun o gün de, kadro itibariyle Fenerbahçe ve Galatasaray'ın kadro dominasyonları vardı. Zira onlar her sene, tarihin en iyi kadrolarını kurarlar. Ondan sonra Akhisar'ı yenmek için Drogba'ya ihtiyaç duyarlar. Buralardan bakarsak bir sonuç elde edemeyiz.
Beşiktaş'ın sorunu kendi içinde. Aldım dediği maçları geri veriyor. Rakip 10 kişiyken, rakip iki pası üst üste yapamazken geri veriyor. İşte o noktada, rakibin kalitesi, senin kaliten anlamsız. Ne yani, orta sahada Mehmet Akgün ve Veli var diye, 10 kişilik Antep'i 1-0 öndeyken yenemeyecek miyiz? Bu bir olsa, iki olsa şanssızlık dersin. Belki de bu maç gerçekten şanssızlıktır. Peki ondan öncekiler?
Antep maçını diğerlerinden ayıralım önce. Maçtan sonra bir çok kişiyle konuştum. Çoğu aynı düşüncedeydi. Beşiktaş 1-0 öndeyken daha önce yaşamadığı bir tedirginliği yaşıyordu. Bu, teknik direktörün işidir. Oyuncuların kafasına giremediğini ortaya koyar. En nihayetinde, akla gelen başa geliyor.
Antep'teki maçın dönüşü, futbol içinde olur. TT Arena'da 10 kişilik rakibe üstünlük kuramayabilirsin. Trabzon maçında son dakika gol kaçar, Eskişehir'e son dakikada yakalanırsın. Bunlar olabilecek şeyler. Lakin Karabükspor ve Antep maçlarında olan bitene şanssızlık denemez. Hatta 85'te Cenk Tosun'un kaçırdığı, şans bile olabilir.
İşte o noktada teknik direktörün devreye girmesi beklenir. Biz teknik direktör değiliz, onu yap / bunu yap noktası bizim işimiz değil. Lakin, bu kadar yakalanan bir takımın teknik direktörü de eleştirilir.
Ben geçen hafta, Beşiktaş'ın teknik direktörü çılgın olmalı diye bir yazı yazdım. Sebebi açıktı, zaman ilerliyor, biz puan hesabında takılı kalıyoruz. En basiti, Beşiktaş Almeida olmayınca oynayamıyor. Neden? Sezon sonu Almeida giderse, ne olacak 3 sene Almeida'yı mı arayacağız? Yeniden yapılanan takım, bireylere bu kadar mı bağlı olur? Hadi dersin ki, günün şartları bu. Peki geleceğin şartları da, bir yandan düşünülüyor mu? Ben Dentinho ve Niang transferlerini, gerçekleştikleri gün eleştirdim. Zira yarım devrede 800.000 Euro ödediğimiz Niang'ın iyi niyetle mücadelesini konuşuyoruz. 2 gol, 3 asistini konuşmalıydık oysa ki. Ben Oğuzhan'a, Sinan'a, Olcay'a sabretmeliyim. Niang form tutana kadar sabredeceksem, kulüp olarak kafam karışmış demektir.
Beşiktaş devre arasında Niang ve Dentinho ikilisine, çok iyi bir gence yapacağı yatırımı yaptı. Birilerinden de çıkıp "bu ne şimdi?" demesini beklerdim. Beşiktaş Tomas Sivok'un sözleşmesini uzatması için 900.000 / 1300.000 Euro bandında 3 ay pazarlık yaptı. Ne oldu, refaha mı kavuştuk?
Sen eğer bu transferleri yapıyorsan, tribün de eleştirir. Uçan kuşa borcun olduğu sezonda, çıkartıp kısa vadeli 2 oyuncu için, uzun vadeli bir oyuncudan vazgeçiyorsan, kusura bakma, kısa vadede eleştirilirsin.
Beşiktaş'ta anlatılanlarla, uygulananlar arasında farklılık olduğu zaman, insanın içine gelecek adına kuşku düşüyor. Ben Sinan Kurumuş'u açıkçası beğenmedim. Ankaragücü'nde veya alt seviye bir Super Lig takımında pişmesi gereken bir oyuncu. Hoş, ekmek aslanın ağzında olan bir ligde, kim Sinan'a şans verir, ayrı mesele. Lakin sen bu çocuğu transfer ettiysen, geçen haftalarda oynama fırsatı verdiysen, şu son maçta oyuna girişini 90 dakikaya sıkıştırmayı başaracaksın. Yok, riskli gördüğün bir maçta "vakit geçirmek için bile alamıyorsan" o zaman, geçmiş iki hafta boşa oynatmışsın.
Sinan Kurumuş'un, Antep maçında hazırlanıp oyuna giremeyişi, bir skandaldır. Zaten 90+ oynanıyor. Orada oyuncu değişikliği sırasında kaybedilecek zaman, Sinan'ın girmesinden daha önemli. Alacaksan daha önce alsaydın. Almadıysan, hiç alma. Ayrıca bu kadar güvenmiyorsan, daha önce niye oynattın. Niye transfer ettin?
Bizi kimse yalan söylemesin, kimse kandırmasın. Boşuna yedek kulübesinde de oturmasın çocuklar. Bir akıl, bir mantık olsun. Yoksa ligin 1. haftasında oyuna Hasan Türk'le başlayıp, sonrasında bir daha denememek, Oğuzhan'ı 8 hafta kenarda oturtmak zaten aklımıza kazınmış mantıksızlıklar olarak kenarda duruyor.
Beşiktaş'ta geleceği olmayan oyuncunun Beşiktaş'ta bugünü de olmasın. Buna Hilbert de dahil, Fernandes de dahil, Oğuzhan da, Necip de dahil. Beşiktaş'ın gidişini vasatlaşma, bundan da memnun olma durumu olarak görüyorum. Yapılanan takım; ya şu anda iyi, ya da gelecekte iyi olacaklardan oluşur.Şimdi kötü, gelecekte vasat olacak adam vakit kaybıdır, Beşiktaş'ın en çok vakit kaybına ve tekrara tahammülü yok.
Beşiktaş taraftarının tepkisi, maç sonuçlarından öte, her hafta aynı şeyin yaşanmaya devam etmesi, bu esnada da Samet Aybaba'nın kenarda inanmaz gözlerle yüzünü, gözünü silmesinedir. Çünkü tribün, artık bunun bir futbol şanssızlığı olduğu kanaatinde değil.
Beşiktaş bugünü değil, geleceğini kurtarmalı. Onu da, bugünden başlayarak yapmalı. Camiada ortaya konan temel sorun; "futbol şanssızlığı" ise, "futbol şansı olan" futbolcu grubu, sağlık ekibi veya teknik heyet göreve gelmeli. Olan bitene futbol şanssızlığı diyene ancak böyle bir yanıt verilebilir. Beşiktaş'ın mevcut kadrosu 10 kişi kalmış, sıradan Anadolu takımlarını öndeyken yenemiyorsa, kimse kusura bakmasın, 5 sene sonra da kafa kafaya oynanan bir maçta yenemez. Zaman kaybı mı demiştik?
Etiketler:Gürcan Ulusoy
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...4 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...4 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...7 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.9 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
-
14 Yorum:
Besiktas Samet Aybaba'dir. Iyi olan hicbir yonetici veya oyuncu Besiktas'ta barindirilmaz. (Bkz. Ibrahim Altinsay, Husnu Gureli vs..) Samet ile gelecege guvenle bakan bir baskana Samet cok bile!
Söylenmeyen her şeyi söylemişsin.
Müthiş bir yazı olmuş.
Bu kadar çok mantıksızlığın bir arada olmasına anlam veremiyorum.
Samet Aybaba'nın yetersizliği ayrı konu burada yönetim zaafiyeti de var.
Gençlerden kuracağız , özkaynak düzenine döneceğiz diyorsun rakipler Avrupa dönüşü kaybedince yarışabileceğini sanıp bir anda kısa vadeli hedefe dönüyorsun.Plandan , programdan bu kadar çabuk sapılır mı böyle bir yönetim modelinde.Gerçi hepimiz inandık bu konuda suçlamıyorum ama yönetici dediğin adamın işi budur zaten.Günlük hareket etmemeli.
Ortaya konulan ve istenen ortada bu takım 3. olur zaten , olması için Samet Aybaba'ya ihtiyacı yok , sorun burada.Samet Aybaba bu takıma birşey katmıyor.Evet çok gol atıyoruz ama bir kova gol yiyoruz abi bu pozitif bir şey değil ki ?
Adam Kayseri'nin başına geldiğinden beri bütün Kayserispor maçlarını izlemiş biri olarak iddaa ediyorum takımın başında Prosinecki olsa Beşiktaş 15 puan farkla öndeydi şimdi.
Ne kadar yönetim anlayışından nefret etsem'de olay bu abi . Bir futbol takımı ancak bu kadar iyi yönetilebilir.
Etmeyecek adamları ederinin 5 katına satıyorlar , harika bir scout ekipleri var , giden oyuncunun yerine çat diye adam bulup koyuyorlar , hiç bir oyuncuya bağımlı değiller , gol kralı olan adamı çat diye gönderiyor , tutmayan transferi hiç bir şekilde zorlamıyor.
Tamam takımdan beklentiler bazı konularda rahat davranmalarını sağlayabiliyor ama hiç tavizsiz , net ve disiplinli iş yapıyor olmaları gerçekten müthiş.
Bir model var ortada ve nefis bir şekilde uyguluyorlar.
Olması gereken bu.Beşiktaş hala bir model belirleyemediği için 1 sene daha kaybetmiş oldu böylece ...
Samet Aybaba'nin 90 artida Sinan Kurumus'u almasi elestirilmemeli. Ferguson bir City derbisini boyle kazanmisti ve dahi unvani almisti. Cunku uzatmada hizlica yapilan bir oyuncu degisikligi (10-15 saniyede mesela) oyuna 30 saniye ekliyor. Boylece 15 saniye kazaniyorsun. Tabii Turkiye'de bu isler anlamsiz, cunku hem hakem 7 dakika uzamasi gereken maci 3 dakika uzatiyor, hem de o 3 dakikalik uzatmada cenaze kaldirilsa maci 3 dakikadan sonra bitiriyor.
Malesef her satırına katıldığım bir yazı olmuş. Malesef deme sebebim ise içinde acı gerçekleri barındırıyor olması. Bu sezon S. Aybaba'nın şansına çok garip bir sezon geçiyor, zirveye oynayan takımlar Avrupa'da baharı gördüler, zirve altı takımları diyebileceğimiz TS, Bursa gibi takımlar son yılların en zayıf görüntüsünü veriyorlar, bizde bu kadar hata ve yanlışa rağmen zirvede kaldıkça, kerameti kendimizden bildik, halbuki oyunu okumada ve hamle yapmada ciddi eksiklikleri olduğunu yeni yeni konuşuyoruz.
Bu seneyi feda ettik ama S. Aybaba için...
Tez elden değişiklikle birşey kaybedeceğimizi düşünmüyorum, o kadar da optimistim....
Gecen yazisinda Gurcan'a yuklenmistik, bu yaziyla rovansi almis. Ellerine saglik. Bir tek kisa not Almeida ile ilgili. Kor oldu, badem gozlu oldu olmasin diyerekten. Almeida'nin Besiktas icin hayati olmasinin tek sebebi Samet'in takimi geriden oyun kurma anlaminda organize edemeyip, ilerdeki pivot santraforun indirdigi toplara ve topu saklayisina mahkum kilmasi. (Sivas'in sampiyonluga oynadigi seneki Mehmet Yildiz hesabi) Yoksa ozel meziyetleri oldugu icin degil. Yerinde kullanabilecegimiz herhangi bir ikinci sinif pivot santrafor Almeida'nin eksikligini aratmazdi.Bu da Niang transferinin sacmaligini iyice ortaya cikariyor zaten. Madem oyun duzenin bu, ona gore adam alsaydin. Daha da onemlisi essek yukuyle para verip sakatliktan ciktiktan sonra aylardir antreman yapmamis ve form tutmasi beklenen 33 yasinda oyuncuyla neden kiralik sozlesmesi yapilir? Devre arasinda gelen kiralik oyuncu gunu kurtarsin diye getirilmez mi? (Benzer durumda bir de Dentinho var tabii) Sacma sapan transferlerle topu atmis bir kulubun yonetimi nasil boyle aptalca hamleler yapar?
Bir de başımıza “şanssızlık” meselesi çıktı. Bugün Fikret Orman, Tamer Kıran, Samet Aybaba ve İbrahim Toraman’ın açıklamalarına baktığımızda “futbol kazası” “sorun psikolojik” “futbol sanşsızlığı” kelimleri bolca geçiyor. Birde İbrahim Toraman ders çıkarıcağız diyip hala futbol kazalarından bahsediyor ki ders çıkarmadığı alenen ortada. Ben herhalde başka bir şey izliyorum. Bu sezon hangi maçta Beşiktaş’ın herhangi bir çalışılmış planı (Almeida’ya top şişirmek ve duran toplar haricinde ki onlarda da Fernandes’in payı büyük) vardı acaba? Takım ve yönetimin içinde hiç kimse bu takım ne oynuyor neyi yapmaya çalışıyor diye düşünmüyor herhalde? Bugün başka bir takımı tutan bir arkadaşımla tartışırken Samet Aybaba’ya dua edin o olmasa haliniz Trabzon’dan kötü olurdu dedi. Şuan keşke beter olsaydı ama en azından uygulayamasak bile ortaya konulmuş bir oyun planı, mentalite olsaydı diye düşünüyorum.
Ben Fikret Orman'ın gelecek sezon ile ilgili çok farklı planları olduğuna inanıyorum.Özellikle GS-Karabük-Antep üçgeninde 10 kişi kalan rakiplere karşı gösterilen zaafiyetten sonra kesinlikle kafasında bitirmiştir.Zaten Levent Erdoğan isimli kongre ağası zatın ve mali tablonun getirdikleriyle olan birşey bu.
Mesela Tayfur'la da devam etmeyeceği çok belliydi ama sözleşme uzatılması gibi kafa karıştırıcı hamleler de oldu.
Ertuğrul lafları dolanmaya başladı bile , o da hesapta yalanlamış ama çok inandırıcı bir yalanlama değil.
Samet Aybaba'nın bir şekilde bu krediyi hakketiğine inanıyorum ama maalesef onu çok kötü kullandığını düşünüyorum.
Bu saatten sonra şans verseler neler yaparım olayının son bulmasını diliyorum.
Yapamassınız abi , ne çapınız yeter , ne bilginiz yeter.Olmuyor , olmadı , olmayacak.
Bu saatten sonra Besiktas'in cocugu kontenjanindan birini getirmezler umarim. Riza, Ertugrul, Sifo, Ziya Dogan, hicbirine sicak bakmiyorum acikcasi (Sifo'ya karsi notr'um gerci).
Yerli gelecekse M.Denizli ve S.Gunes'ten asagisi kurtarmaz (Ersun Yanal'a da hayir demem).
Şahsi düşüncem fenerbahçe maçıyla birlikte tamamen çözüleceğimiz. Samet'in gidişi de bu maçla olabilir. Keza araba son hız duvara doğru gidiyor. Hatta antep maçıyla birlikte 2-3. sıradan koptuğumuzu düşünüyorum. Fb maçını düşünün, ilk yarı 2-0 olsa bile beşiktaşlı futbolcular dahil herkes hala galibiyeti garanti görmeyecek, hele fenerbahçe hiç görmeyecek. Öğrenilmiş çaresizlik.
bu hafta sivas'i yenersek fener macina moralli cikip bir gaz galibiyet alma ihtimalimiz dogar. ama olur da bu hafta yenilirsek 3'te 3 yapariz.. belki de yonetimin de dogrulari gormesini saglamasi acisindan hayirli bir musibet olur. Baskan'in haziran gibi secime gitmeyi dusundugunu okumustum bir yerlerde. eger dogruysa levent erdogan gibi ilk secimde getirecegi oylara ihtiyac duydugu fakat begenmedigi yoneticileri bu kez almayacaktir. Bu durumda Ibrajim Altinsay'in gonlu alinabilir mi acaba diye umutlaniyorum amk!
kaç tane 90da gol yedik ya :(
kkaç tane 10 kişi kalmış rakipten gol yedik yaa :(
bahtımıza da tükürim :( bikere de biizm tüm senemiz bakdan yenmesin ya :(
unknown'a katılıyorum aynen dedikleri olur