.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

13 Haziran 2012 Çarşamba

Mustafa Denizli ve Yeni (Eski) Yol

Not: Ben bu yazıyı yazarken "anlaşıldı" haberi "en güçlü adaylardan biri" haline dönüşmüş NTVSpor'da. Yazıyı noktaladıktan sonra tonunu ona göre değiştirmek zor geldi, ona göre okuyun.

Hoca Faktörü yazısında, Ergin Ataman'ın elinde basketbol şubesinin nasıl başarıya ulaştığını irdelemeye çalışmış, oradan futbol şubesinin nasıl bir yol çizeceğine dair bir iki tahmin/çıkarımda bulunmuştum. Özetle, bir yol pragmatikti; ele ne malzeme gelirse onu değerlendirecek, bütçe, oyuncu kalitesi konusunda beklentisi yüksek olmayacak, kısıtlı ortamda işler başarabilecek bir teknik adam. İkinci yol ise idealistti; gelirlere göre ayağını uzatan, özkaynağa önem veren, bir ekol belirleyip o doğrultuda 3-5 yıl çalışacak bir teknik adam. Bunların haricinde bir de hem başarıya ulaşmak için bütçeye ihtiyaç duyan, hem de CV'sinde uzun vadeli bir başarı yazmayan hocalar vardı ki o zamanlar Beşiktaş'ın adının anıldığı Zico bunlardan biriydi, ve bunun bir hata olacağını belirtmiştim.

Yakın zamanda ikinci yolu benimsediğini tahmin edebileceğimiz İbrahim Altınsay'ın istifası beni endişelendirmişti, zira sonrasında çıkan Eriksson söylentisi yönetimin en atmaması gereken adımı atacağını, o saçma üçüncü yola meylettiğini gösteriyordu. Bunun üzerine Mustafa Denizli haberleri çıkımca "neyse buna da şükür" dedim içimden.

Başta dediğim gibi, ben yönetimin iyi ya da kötü ucunda ışık olan bir yola girmesini tercih ediyorum, yeter ki ısrarlı olunsun. Mustafa Denizli ile uzun vadeli plan yapmayacağınız bellidir. Denizli'nin eline bir kadro verir, o kadroda bir şeyler yapmasnı beklersiniz çünkü kendisi bu ligin içini dışını ezberlemiş bir adamdır. Denizli iyi bir "oyuncu yöneticisi"dir, onun başında olduğu takımın havası olumlu olacaktır. Kulübün yerel imajı, işlerin sakinlemesi, medyanın mokurdanmaması ve yönetimin kafa dinlemesi için iyi bir tercih Mustafa Denizli.

Tabii bu tercihin anlattığı başka bir şey de var: Yönetim ilk günlerdeki "idealist" tvrından uzaklaşıyor. Fikret Orman, iki yıl sonra kongre gündeme geldiğinde üzerine gelinmemesi için kulübün rotasını daha önceden denenmiş ve az çok başarılı olmuş bi yola çeviriyor. "Milne yılları" riskini almıyor/alamıyor, tam sıfırı gördüğümüz anda her zaman bulunmayacak bir yapılanma fırsatı kaçıyor.

İleride "ya o zaman kökten girişecekti" mi deriz, yoksa "iyi idare ettiler o zamanı valla" mı, orasını sadece zaman göserecek. Kulübün futbol şubesinin yolu aşağı yukarı belli ama artık.


41 Yorum:

Adsız dedi ki...

denizli'nin yanlış tercih olduğu konusunda tonlarca gerekçeli neden yazabilirim. bunları şimdi geçeyim.

"artık her aşamada kulübü profesyoneller yönetecek" dedikten sonra bir futbol komitesi kuruyorsun. onlar da hem mali nedenle (gelirler 2015, 2016 hatta 2017 yılına kadar temlikli) hem de doğrusu bu olduğu için gençleri takıma kazandırmaya başlıyor. sonra hoop komite out, gelsin mustafa denizli.

bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. denizli asla gençlere güvenememiş ve tamamen kısa vadeli stratejilerle çalışan bir td.

kulübün geldiği hali en iyi görme konumunda olan fikret orman dahi anlayamadıysa ilk başta tuttuğu yoldan başka bir seçenek olmadığını, daha ne denir ki.

sezonun ikinci yarısının ortalarında yeni bir "sağlık problemi" daha bekliyorum. ondan sonra da yönetimden "herşeyin hayırlısı" olayını.

bu arada. blogda endüstriyel futbol dogmalarıyla yanıt verenlerin en büyük tezatı nasıl kaçırabildiklerini de hep merak ettim ve ediyorum. endüstriyel futbol, ben pek hazzetmesem de, bir seçenektir. ve her seçeneğin doğru yönetilmesi iyi sonuç verebilir. ancak geçmiş 8 yılın neresinde iyi bir yönetim olmuş, önce gidip temlik edilen gelir listesine baksınlar ondan sonra söylesinler.

murat

Adsız dedi ki...

Taraftar orda burda yine stockholm sendromu belirtilerine baslamis bile. Yok gelince abi olurmus yok son 9 senede tek sampiyonluk onunla gelmis vesaire. Tabata ferrari ve daha bilimum gereksiz oyuncuda onunla geldi ama onemli degil. Simdi birde telefon kulubesine calim atan cengaver buldukmu deymeyin keyfimize. Bu saatten sonra durululu patentli kabiz futbol hic kaldiramam kimse kusra bakmasin. 3 feda tisortu aldirmistim. Cocuklara dagitmaya karar verdim. Bugune kadar aldigim formalarin anisi var onlari dolaba gomup tutarim. Mesele denizli gelmis veya gelmemis degil. Sekiz seneden sonra hala ters yonde 359 derece donup 1 derece daha donse en azindan basladigi yere gelebilecek ama bunu bile yapamayan besiktasi tutan cocuklar sevinsin. Bu karardan donup dansoz olanda sulukuleye transfer olsun. Oh be. Burada birinin yazdigi gibi. Beklenti yok huzur var. Futbol icin sadece barca ve avrupa lig maclari yeter de artar bile. Saglicakla. Canberk.

Adsız dedi ki...

taraftarı anlamak da güç. 2-3 sene bişey beklemeyin takımdan diyenler, ne demek abi beşiktaşın hedefi her koşulda şampiyonluk olmalıdır diyenler, q7'ciler holosko'cular, yabancı'cılar yerli'ciler , gençlerin önü açılsın'cılar.. çeşit çeşit düşünce var ortalıkta.

ama şöyle bi saplantılardan kurtulup, uzaktan bakınca, sanki hepsinin de orta yolu denizli'de gibi.

mevcut yönetim anlayışında ve ekonomik düzende, takımı yıldızlardan temizleyip, gençleri de takıma monte edeceği bir yıl izleyeceğiz bence. hatta ŞL potasına girebileceğimizi bile düşünüyorum. ha gençler konusunda fantastik işlere girmeyecek büyük ihtimalle , ya da o istediğimiz 3-4 yıllık planları yaşamayacağız ama iyi bir maya oluşturacağına inanıyorum. ki şöyle de birşey var, zaten takımda oldukça genç oyuncu var ve transferlerin devamı da gelecektir. illa ki kendilerine a takımda yer bulanlar olacak ve gerçekten kaliteli iseler, ardından hangi hoca gelirse gelsin bu yetenekli gençlerle yoluna devam edebilir. bunda bi sıkıntı görmüyorum.

ertunc

Adsız dedi ki...

yine bu sıkıntılı dönemi en iyi yönetebilecek insanlardan birisi bence. ki az önce de söylediğim gibi. zaten oldukça genç oyuncumuz var ve bir nesil oluşturuluyor. bu sene bu şartlarda iyi bir sezon geçirsek, sezon sonu denizli görevi bıraksa bile iyi bir mayayla ve iyi geçmiş bir sezonla görevi bırakırsa , kimsenin çıkıp da 'yok ya biz bu takımı sıfırdan kurmalıydık, yeni yapılanma, falan' diyeceğini sanmıyorum.

Adsız dedi ki...

Gittim dedim ama bunu yazip oyle gideyim. 1,5 yil takimi yonettigi donemde ozellikle onemli maclarda 6-3-1 disinda bir taktigi olmayan birak gencleri yonetmeyi serdar kurtulus ve aydin karabulut gibilerinin gonderildigi donemi gik demeden geciren transfer anlaminda envanterinde bir oyuncu olmadigi gibi (sadece ernst deniliyor ama onuda getiren tayfurdur ama aslinda olan biten menajerlik sirketi dogonla kurulan gonul bagidir) genc oyunculari oynatmadan 34luk yildizlari parlatan denizli mi bu soylediklerinin mimari olacak. Ustune ustluk bu genc oyuncularin alinmasini saglayan altinsaydi ve uzun vadeli bir plani vardi. Hic istemedigi denizlimi genclerle basari yakalayacak. Tersine. Denizliyi isteyenler kisa vadede basariyi bekleyen ama gayet bariz sekilde avucunu yalayacak ve bununla kulube bir 2 yil daha kaybettirecek dinazor yoneticiler. Dedim ya. Sonunda hayirlisi olsun olacak nasilsa. Canberk.

Mete dedi ki...

Artık şu Mustafa Denizli gençlere hiç önem vermiyor muhabbeti gerçekten absürd bir hal aldı.
Diyelim ki yaşın yetmiyor, Tugay'ın, B.Korkmaz'ın ilk çıkışını, çocuk yaşta avrupa şampiyon klüpler kupasında yarı finale çıkan takımın kadrosunda olduğunu bilmiyorsun eyvallah...
Atınc'ı ilk kez ne zaman kadroda gördün? Ya da Rıdvan'ı?
Orhan Gülle diye bir adam vardı. Hepimiz izledik bir sezon boyunca Antepte. Beşiktaş kadrosuna giremeyecek bir adam olduğunu hepimiz görmedik mi?
Batuhan için ortalığı ayağa kaldırdınız şimdi kaç tane taraftar bu adamı takımda görmek ister acaba?
Serdar özkan'ın ne kadar şans bulduğunu da hatırladınız mı?
Erkut diye bir çocuk var altyapıda umuyoruz ki ilerde iyi olacak. Kim dikkat çekmişti ilk olarak bu adama?
Kimse merak etmesin arkadaşlar alttan iyi adam gelirse o adam oynar. Hele ki M.Denizli varsa daha fazla oynar.
Denizli gelir ya da gelmez, gelirse başarılı olur ya da olamaz başka mevzudur ama Denizli genç düşmanı demek tamamen bilgisizliktir

Adsız dedi ki...

Mete 10 numara yorum yapmissin tebrik ederim.

Mustafa Denizli 45 yildir profesyonel olarak, Turk futbolunun icinde. Yani o adam kimden futbolcu olur, kimden olmaz herhalde en iyi bilecek kisilerdendir degil mi?

Yani ben de isterdim soyle yeni, heyecanlandiracak bir hoca gelsin basa. Kim gelirse gelsin su saatte elestirmeyi birakmamiz gerekiyor diye dusunuyorum artik.

theotheo dedi ki...

bence denizli güzel bir tercih gibi görünüyor şu anki şartlar altında, çok kaliteli oyuncular alamıcağımıza göre, elindeki malzemeden en iyisini çıkarması lazım. bunun içinden en iyisi mustafa hoca.

ya bi de bu basketle futbolu karıştırmayın. şu an bana 10-20 milyon dolar arası bir bütçe verin her sene türkiye şampiyonu ve final four oynayan bir takım yapim size. onu geçin o yüzden. hocayla falan ilgisi yok o işin.

bu çok para alan herifleri yollamak lazım direk. takıma bir katkıları yok yani. parası mesele değil bir bakıma seneden 20 gol 10 asist yapsın bi adam 5 milyon euro senelikte verelim de bunlar hikaye o sebepten;

ersnt-quaresma-simao-fernandes kesin gitmeli. bunlar 2 milyon euro ve üstü alan oyuncular gereksiz yere bunlara senede 10 milyon euro para vermenin bir mantığı yok.

holosko-hilbert-sivok ve diğer yabancılar da gidebilir, boktan oyunculardan çektik hiç kimseden çekmediğimiz kadar. takımda maaş olarak bi rahatlama olması lazım yani. hem başarısız oluyosun hem de bi ton para ödüyosun gerek yok.

ama bu noktada gençlerbirliğiden aldığımzı şu an adını hatırlayamadığım lavuk gibi oyunculara yönelirsek maliyeti sebebiyle, o zaman boku yediğimizin resmidir. yani gene boşu boşuna para ödüyoruz o manada çünkü en boktan adam sende 700 bin tl para alıyo az para değil.

bu sebepten temiz az bonservisli ahlakı düzgün yetenekli oyuncular bulabiliriz. belli yaşı geçmişte olabilir bu problem değil. ismail-egemen-cenk-mustafa pektemek-necip-ersan 6 tane iyi diyebilceğimiz oyuncular var bunlar direk ilk 11 başlasın. bunların yanına fernandes olabilir belki maaşını makul bir fiyata düşürürse. etti 7. geri kalanı tamamlasınlar bir şekilde işte. bu takım 3. olur heralde.

Adsız dedi ki...

pek sanmazdım (önyargılıymışım demek ki) ama theotheo'nun son yazıklarına:

+1

Adsız dedi ki...

bu arada ispanya-irlanda maçındaki seyircilerin yanyana maç izlemesini, hatta skor 4-0 iken ve irlandalılar marş ederken yanlarındaki ispanyol seyircinin onlara eşlik etmesini yazmadan edemeyeceğim. medeniyet bu olsa gerek.

Basketbolda da, futbolda da "butce" bir avantaj getirir, ama nihai degildir. Turkiye Ligi'inde sampiyon olan takimlarin butcesini diger takimlarin butcesine oranlayalim, sonra aynisini basketbol icin yapalim, ciddi bir fark olusmayacaktir.

Tabii ki basketbolun dinamikleri ile futbolun dinamikleri bir degil, misal basketbolda iki yildiz oyuncu her seyi degistirebilir (cunku sahada bes adam var nihayetinde) ama futbolda sahada 11 adam var ve surekli bir aksiyon yok, sans faktoru daha belirgin vs. vs. Fakat gidip de "butce" gibi bir tek bilinmeyene indirgerseniz hesap hatasi yaparsiniz.

Anadolu Efes, Fenerbahce Ulker, Galatasaray MP niye sampiyon olamadi da Besiktas oldu diye bir soru var cunku ortada. Demek ki her sey butce degil.

Unknown dedi ki...

Bloglarda yazılanlar bu şekilde ise tribünün halini düşünemiyorum. Beşiktaş neden battı derlerse kimse YD demesin. Aslanalar gibi taraftar var burada bu işin sorumlusu olarak.

Çok kolay değil mi gençleri oynatmak? Türk Futbolunda 40 yıldır hem milli takımlarda hem klup takımlarında başarılar kazanmış, duruşu, beyeefndiliği ve örnek insan oluşu ile kavgacı, kontrolsüz ve egolu rakiplerinden ayrışmış bir Beşiktaş Beyefendisi.

KArakteri ve duruşu ile tam bir Beşiktaş'lı olan bu adam yapılan haksızlıktan sonra bu klüp adam olmaz. Hani sevinmek için sevmemiştiniz? Yok bunu oynatır, yok sole yapar vs..
Siz gidin FM'de gençleri oynatın, Beşiktaş ŞL şampiyonu yapın. Ama nolur o oyunu kapadığınızda gerçek hayata dönün.

Ve lütfen az bilelim biraz. Destek olalım..

emireri dedi ki...

denizli ile beşiktaş bu sene şampiyon olabilir, belki seneye de ama sonrası yine kötü adam y.d. enkazı sendromu olur.. bütçede yine dev gibi gedikler oluşur, 2020 yılına kadar tüm gelirler temlik altında olur ve cenaze yine ortadan kalkmaz.. taşın altına elini koyanlar!!!! (Beşiktaş'ın altında kalsınlar) bulunamayabilir sonrasında..

Altınsay gibi bir adamı bulmuş herşeyin başına geçirmişken ne diye yaptığın doğruyu bozarsın?? söylemler ile yapılanlar (en azından bugün ismi anılan antrenör adayları) arasında ciddi farklar var.. popülist politikalar izlenmeye devam edilmekte.. yarına umutla bakar hale gelemiyoruz bir türlü.. sistemi aynen işletme peşinde Y.D.'nin türevi F.O. merak etme F.O. senide zengin eder uğurlarız...

endüstriyel futbola karşı olsak da benimsemesekte, artık ayakta kalmak için her branşın başına profesyonel yönetici şarttır.. senin yönetim kurulun yine olsun, 50 kişilik yönetim seç, banane ama o adamlar idari işleri yürütsünler, mali işleri önemsesinler, sponsor bulsunlar, gelir gider dengesini tuttursunlar, biz onlar başarısızlığın değil mali tabloların, kulübe kazandırılan işletmelerin, kulübün gelişiminin ilerleyişinin veya gerileyişinin hesabını soralım.. 109 yıllık kulübü yontmasınlar kendilerine! burada fm'cilik oynayan oynamaya çalışan saygıdeğer!!!!! yöneticilerimizdir. taraftar elbette kulübü ile hayaller peşinde.. insanların sevdiğiyle hayaller kurması doğal.. taraftar hayaller kurar ancak yönetici dediğin adam idealisttir, realist davranmak zorundadır! oraya gelene kadar neymar'ı hulku'u görmek ister gözlerin çubuklu forma içinde belki ama oraya geldiğinde bakarsın ki işler öyle yürümüyor.. neyse "çıldırt bizi başkan çıkart bizi baştan" nidalarına devam ediniz.. coşun hakkınızdır... basketbol takımı şampiyon oldu ya, playoffta 3 maça gidip sövdük ya birlikte, şimdi ergin hoca hakkında da atıp tutmak farzdır hepinize.. 10 milyona da şampiyon takım kurarsınız, 20ye euroleague'i 30'a nba'i 40 nhl'i 50'ye olimpyatları kazanırsınız..!! sezon içinde yapılan 50 maçın 20 si içeride 1000 - 1500 kişiye oynanmıştı, her maça bekleriz hepinizi.. bu arada yönetimden en kısa zamanda londra olimpiyatları için otobüs kaldırmasını bekler saygılar sunarız...

theotheo dedi ki...

@shelbyl

basketbol bir bok değil. yani istersen şampiyon ol istersen 5.ol. bi bok değil. avrupa basketbolunun prestiji yerlerde. öyle olmasa 5 milyon daha fazla koyardı real madrid her sene eurolig şampiyonu olurdu. onlar da kasmıyor. bu sene bir takım havası yakalandı şampiyon olduk. gelecek sene oluruz veya olamayız. beşiktaş jimnastik kulübü basketbol veya diğer branşlar üzerinden belirlenebilecek, başarısı ölçülebilecek bir kulüp değildir.

beşiktaşın tek ve öncelikli spor branşı futboldur. isterse basketbolda 5 sene üstüste euroleage şampiyonu olsun, futbolda başarısızsa, beşiktaş jimnastik kulübü başarısızdır. bu kadar basit.

theotheo dedi ki...

Ama tam tersi olarak, beşiktaş futbol kulübü 5 sene şampiyon olsun. basketbol takımı küme düşsün kimse şeyine bile takmaz.

cakmaktas dedi ki...

arkadas beni anlamadigim bu memlekette neden herkes her seyi biliyor,yani bir seyi de bilme arkadas,de ki bu konuda pek bilgim yok ama tahminim sudur de.yok ama r.madrid 5 milyon daha fazla koysa basari gelirmis.senin bundan 2 sene onceye kadar r.madrid i iki sene ustuste avrupanin en iyi kocu messina nin calistirdigini ama yine de bir bok yiyemediklerinden haberin var mi!yok tabi ki de ne gerek var,bu sene cska nba de playoff yapcak kadro kursun butcesi herhangi bir avrupa takiminin olcusemeyecigi duzeyde olsun sonra olympiakos a elensin.ama sans iste oluyor naapcan,bir daha ki sene 5 milyon daha fazla yatirirlar kesin sampiyonluk gelir.garanti yani.yanlissam soyle @theotheo?

gercekten bizim taraftar profilimiz @theotheo ise bence de artik birakalim bu romantik taraftar ayaklarini,gidelim livorno yu adana demirspor u fln destekleyelim,besiktas sahibini coktan degistirmis!

ozzy dedi ki...

avrupa basketbolunun prestiji yerlerde mi? yerlerde olan bisey varsa o da nba dir, avrupa degil. lakersin knicksin celtictsin san antonionun olmadigi bi final serisi donuyo nbade.

basketbol her zaman onemlidir, yeter ki ilgiyi ve taraftari uzerine cekebilsin.

Adsız dedi ki...

eveet. herkes herşeyi biliyor, diyerek forumda yazılan görüşleri eleştirenlere en büyük yanıtı denizli'nin kendisi verdi.

"Artık şu Mustafa Denizli gençlere hiç önem vermiyor muhabbeti gerçekten absürd bir hal aldı."

"Mustafa Denizli 45 yildir profesyonel olarak, Turk futbolunun icinde. Yani o adam kimden futbolcu olur, kimden olmaz herhalde en iyi bilecek kisilerdendir degil mi?"

"bence denizli güzel bir tercih gibi görünüyor şu anki şartlar altında, çok kaliteli oyuncular alamıcağımıza göre, elindeki malzemeden en iyisini çıkarması lazım. bunun içinden en iyisi mustafa hoca."

peki ne yaptı büyük mustafa? önce q7-fernandes kalmalı şartı, sonra da ücretlerde indirim istenmemesi koşulu. kupayı da şimdiden isteseymiş daha rahat olurdu. tabii mevcut durumda bunları kabul etmek mümkün değil.

gençlerle gerçekten uğraşabilecek bir td ile 5 yıl sabretmeyi hala bir zorunluluk değil de bir tercih olarak düşünüyorsanız daha da söyleyecek bir sözüm yok.

mertcan

theotheo dedi ki...

ulan işte diyoruz ya koç çözüm değil. bu sene çok çok ilginç olaylar oldu 100 defa oynasalar 99 maçı cska kazanırdı 1 maçı da olimpiakos. o da oraya denk geldi.

basketbol beşiktaş için öncelikli bir spor olamaz. eğer beşiktaşın futbol şubesi başarısızsa b.j.k başarısızdır arkadaş bu kadar basit. isterse basketbolda eurolig şampiyonu olsun.

theotheo dedi ki...

mertcan kardeş. biraz genç olduğun belli. denizli seni de beni de burdaki shelbyl jessie kolpalarını fln cebinden 30 defa çıkartır rahat ol.

bunu daha önce bende söylemiştim. eğer egemen gibi oyunculardan 1 milyon kar edicem diye adamı gönderirsen 1 milyon için puan sıralamasında 3 sıra düşersin. beni geçirin başa iki dakkada küçültim takımı. bütün çok para alan oyuncuların fiyatını düşürim, gitmek isteyeni gönderim. al sana takım küçüldü. çok da az para ödüyorum oyunculara artık? elinde ne bok var?

egemen senin gelecek sene tek ayakta kalan oyuncun aynı zamanda milli takım oyuncusu. sen eğer bu adamdan 1 milyon kar edicem diye, adamı kulüpten gönderme seviyesine gelirsen, buna küçülme değil, küme düşme derler. eğer bu kafa ile işler yaparlarsa beşiktaş 2.3 sene içersinde ilk 10 takımı olur.

Adsız dedi ki...

@theotheo

yazdığım son cümle bunun içindi zaten. kulüpte kuruş olmadığı gibi fulya, tff payı, sponsor, hatta stad gelirleri en az 2-3 yıl (bazısı 7 yıl) temlikli. bu yıl içinde ödenmesi gereken para ise 120 milyon tl.

şimdi vatandaşa diyorsun ki sadece margarinle ekmek yeme yoksa sağlığın bozulur, vatandaş da diyor ki 1 haftadır ağzıma lokma koymadım onları bile borçla aldım. 'yok' kelimesi işte böyle birşey.

ha diyeceksin ki bunları bilmiyorlar mıydı gelirken. büyük bölümünü biliyorlardı. bilmedikleri borçları ve temlikleri de kulübün 8 yıl sonrası ilk defa ciddi denetim geçirmesiyle kulübe girince öğrendik diye söylediler zaten. yönetimde en çok güvendiğim isimler ahmet nur çebi ve berk hacıgüzeller. bu ikili gelir kısmında yeni planlarla gelirlerse ve başarılı olurlarsa kurtuluruz. yoksa durum vahim.

bana sorulsa ciddi bir yetki alıp taşınmazların bir kısmını satarım. yoksa hepsi elden gider yazık olur.

mertcan

Adsız dedi ki...

detayları burada:

"Net borç 580 milyon 994 bin 498 liradır. Senetli borçlardan Yıldırım Demirören'e olan borç 100 milyon liradır. Dernek ve grup şirketlerinde açılan 142 dava ve icra takibi nedeniyle borç tutarı 50 milyon lira. Kulübün borçlarının inkar edilmesi ve ödeme tarihlerinin geciktirilmesi toplam borç yükünü en az yüzde 50 artırmıştır. Fulya projesinde 20 milyon Euro gelir, yönetimsel zaaflar nedeniyle kayıp. Yüzde 67 Beşiktaş, yüzde 33 müteahhit olan hisse dağılımının, inşaat ana sözleşmesinde yüzde 40 Beşiktaş, yüzde 60 müteahhit olduğu tespit edilmiştir. Fulya ve Plaza kira gelirleri 2016 Eylül'üne kadar temlikli. Federasyon gelirleri, 2016-2017 sezonu dahil temlik edilmiştir. Gelecek yıllara ait sponsor gelirlerinin 20 milyon 109 bin lirası kullanılmıştır. UEFA'da 2012-2013 sezonu söz konusu olmayacağı için gelir kaybı yaklaşık 15 milyon lira. Gişe hasılatları da 2014 sezon sonuna kadar kullanılamayacak. 31 Mart 2012 itibariyle kullanılamayacak, gelir tutarı, 190 milyon 406 bin 207 liradır."

Vur deyince oldurmeyin gencler, ne Avrupa Basketbolu'nun prestiji yerlerde, ne de NBA'in. NBA'in reytingleri de artiyor, Avrupa Basketbolu'nun gelirleri de. Amerika'da "Dunya basketbolu bize yetisiyor" dusuncesi var (bkz: Ispanya, Turkiye vs.), eskisi gibi "Avrupali oyuncu kofti olur yea" geyigi donmuyor 50+ yorumcular haricinde.

Besiktas ozelinde herkesin degerlendirmesi kendine de, takip etmediginiz belli olan bir dal hakkinda genellemeler yapmayin, komik oluyor. "Real Madrid 5 milyon daha koyar ama koymuyor" ne demek ya? Ahahahaha.

Futbol basketboldan daha buyuk bir endustri, orasi tamam. Futboldan basketbola gore daha fazla gelir elde ediyorsun, orasi da tamam. Ama basketbolu da curling'le bir tutmayin arkadasim, yuh.

theotheo dedi ki...

@shelbyl

eğer talep gören bir spor olsaydı real madrid olimpiakos gibi bir takıma bırakmazdı şampiyonluğu bunu demek istiyorum.

futbol basketboldan büyük değil çok büyük bir endüstri. işte euroligi izledik, istanbulda koltukların yarısı boştu lan final serisi bahsettiğim.

şampiyonlar ligindeki en alttan turdan en üst tura kadar takımlar kapalı gişe oynuyolar. aradaki farkı anlayabildin heralde.

cemekici dedi ki...

@theo

olimpiakos'un geçen sene hayvani bir bütçeye sahip olduğunu ama avrupa'da bi bok yapamadığını, yıllardır liginde şampiyon olamadığını bilmiyorsun muhtemelen.

"küçülme" politikaları sonrasında tek bir yıldız etrafında kurulmuş, gençleri de kapsayan ama en çok da takım olmuş bir takımla bu sene şampiyon oldular.hem kendi liglerinde, hem de euroligde.

ilginç değil mi? ha bu arada, basketbolda real madrid yok hacı, barcelona var mesela ispanya'dan. cska var rusya'dan, maccabi var israil'den, pana ve olimpiakos var yunanistan'dan, bizden de efes var hayvani paralar harcayan.

diğer takımlar daha makul bütçelerle oynuyorlar genelde.

ha bir de muhtemelen bilmezsin yine; takımlar düzenli sponsor değiştirir, bir zamanlar adı tau ceramica olan takım bi bakmışsın caja laboral olmuş. halbuki aynı takım. cola turka'dan milangaz'a geçen beşiktaş gibi. yukarıda saydığım büyüklere yetişmeye çalışırlar sponsor değiştirerek. çok para harcarlar 1-2 sene. sonrası yine aynı bok.

neyi anlatmaya çalıştığıma gelirsek, basketbolda dinamikler futboldan farklıdır. işte o küçümsediğim olimpiakos bir anda çıkar şampiyon oluverir. sık sık olur bir de bu. futbolda bursanın şampiyon olması gibi yani. ama futbolda bu 1-2 kere olur.

basketbolun özellikle avrupa basketbolunun dinamiklerini bilmeden atıp tutma lütfen, rica ederim.

Adsız dedi ki...

basketbol endüstrisi hakkında fazla bilgi sahibi değilim o yüzden bu konuda bir şey yazmayayım. sadece şunu ekleyebilirim.

yıl 2007. bir kongre vesilesiyle daha deneyimlilerin yanında çömez olarak 1 haftalığına barcelona'dayım. gruptakilerden biri hasta basketbolsever ve aynı zamanda futbol veya basket her türlü hasta barçalı (aslen geseliydi ama mevzu bu değil).

ucuzuna kaçıp hepimiz 25 avro'luk barça'nın futbol taraftar formasından aldık. ama adam illa ki basket forması da almak istiyor. abi yapma etme bak daha sagrada familia ve spanish village felan var derken arayıp tarayıp sonunda bir önceki sezona da ait olsa bulduk. abimiz satan adama neden bu kadar zor buluyoruz bak ben şurdan geldim vesaire derken satıcı aynen şöyle dedi: "futbol takımı forması katalan milli takımı forması gibidir. ama basket. ehh. neticede barça ama.."

real'in baskette neden söz sahibi olmadığını bilmiyorum. ama bildiğim mesele sadece para olsa eminim harcarlardı. demek ki konu sadece o değil.

saygılar

theotheo dedi ki...

@cemekici

bu sene olimpiakosun şampiyon olması çok nadir olacak bir olay. o cska takımı ile 100 maç yapsın 90 ını cska alır. işin matematiğine bakıyoruz.

bunu olimpiakosa haksızlık etmek için sölemiorum. gerçekten büyük bir iş başardılar ama işin gerçeği o.

bu bahsettiğin şeylerin benim dediğim şeylerle ilgisi yok kardeşim. ben diyorum burada final serisi vardı her maç boş oynandı. bu da insanların basketbola olan ilgisizliğini gösterir bu kadar basit kardeşim. bütün dünyada bu böyle ak. avrupa şampiyonası oluyo, bütün tribünler bomboş. geçen şampiyona yani, bizim elendiğimiz olimpiyatlara katılamadığımız zamazingo.

yani bazı şeyleri ayırmak lazım. hentbol takımımızın fotolarını koymazsınız buraya mesela. o da ayrı bişi.

Denklem basit:

Basketbolda tribun geliri + satis geliri + yayin geliri + sponsorluk + potansiyel turnuva kazanci vs. nedir bakarsin, ona gore butce hazirlarsin.

Takimlar kac para koyup koymayacagina buna gore bakiyorlar, yazi turayla degil. Kimse basketbola "buyuk yatirimlar" beklemiyor, ama belli bir duzeyde yarismacilik, belli bir gelir elde etme imkani da varsa onu da degerlendirirsin.

Adsız dedi ki...

lan dallama theo.100 maç olsa 99unu cska 1ini olimpiakos alır gibi sikimsonik geyikleri git şehrinin kahvelerinde gsnin fbnin bjknın oynadığı maçlar hakkında yap.siz niye bitmiyosunuz ulan? iqsuz herifler

Adsız dedi ki...

@theo

yazdiklarina genelde katiliyorum da basketbolu bu konuda gundeme getirmen cok alakasiz olmus ki zaten shelbyl'in de dedigi baska birseydi.

ayrica cska bu sene 45 milyon euroluk takim kurmusken en yakin takipcileri barcelona, panathiakos 25 milyona kurdu, efesin 20 milyon euroydu son 8 e kalamadi.

yani oyle dedigin gibi bir durum yok.

Necmi

Adsız dedi ki...

Yaa arkadaşlar konu nerelere gitmiş... Bakın önemli olan elde ki malzemeden maks alabilmek. Bu da takım olabilmekle olur. Basketbol takımı takım olabildi. Hepsi üst düzey takımlarda ilk 5e giremeyecek adamlardı belki ama birbirlerinin acıklarını o kadar iyi kapattılar ki 3 kupa geldi. bizde futbol takımından bunu bekliyoruz. Yani mesela bir veli'den gidip gol atmasını degil topu kapıp en iyi durumda ki arkadasına pas vermesini bekliyoruz. polonya mesela turnuvanın en guclu takımlarından degil. en iyi pas yapan oyuncularından kurulu bir takımda degil ama adamlar en yakınındakine pas vere vere guzel bir futbol sundu bize. izlerken zevk aldım. besiktasta oyle bir takım olmalı. sadece savunma yapıp defansa yatmaktansa takım olup uzel futbol sunmalı. sınırlı imkanlarla bile.
Bjk_knights

blackeyes82 dedi ki...

Real basketbola önem verseydi 5- 10 milyon daha koyar euro ligi alırdı:))
Futboluna o kadar yatırım yaparken son yıllarda kaç kez şampiyonlar ligini almış? para belki işin olmazsa olmazı ama tek belirleyici unsuru değil.
başka unsurlarda var.

Q7 guti fernades simao vs ile ligde bilmem kaçıncı olursun, telloyla yusufla şampiyon olursun.

Yanılıyorsam affedin. ergin Ataman son efes maçından sonra: şimdi önümüze Eurolig şampiyonu gelse onuda yeneriz demişti.

Çok paraya transfer edilmiş oyuncuların bir takıma 100 maçın 99 unu kazandıracağı garanti değildir. sadece o takımı kağıt üzerinde favori yapar. galip gelme olasılığı daha yüksektir.

BJK4EVER dedi ki...

Basketbolu kucumseyen arkadaslar bazi seyleri es geciyor. Benim futboldan beklentim yok. Bu mali yapiyla ne yapsalar benim kabulumdur. Fernandes satilmasin Anadolu takimi olmayalim kafasinda degilim acikcasi. Bana kalsa Portekizlilerin tamami gitsin, en cok para eden Fernandes oldugu icin de o gitsin ilk basta. Ancak yonetimi affetmeyecegim tek konu basketbol. Ve eminim ki burdaki BJK'lilar gibi cogu taraftar benimle hemfikir;

Birincisi, basketbol ciddi yatirim gerektiren bir spor degil. Gecen sene 3 kupayi 8 milyon dolar butce ile kazandik (Deron'in 1.5 milyon dolari icinde ustelik). Ve Ergin Ataman da NTVSpor'da 10 milyon dolar benim icin yeterli demisti, ki bu 10 milyon dolar asagi yukari Quaresma+Holosko+Hilbert'in maasi, aradaki ucurum buradan belli. Yani birak da basketbola yatirimi isteyelim.

Ikincisi, zaten basketbolun parasi bizim kasamizdan cikmiyor, buyuk bir bolumunu sponsor karsiliyor, gecen sene de butcenin tamamini Milangaz olusturdu. Ortada 3 kupa kazanmis, Euroleague oynayacak bir takim var, birak da yonetim 10 milyon dolar verecek bir sponsor bulsun bir zahmet, ki Medicana'nin adi son olarak geciyordu. Bunu da beceremeyeceklerse defolup gitsinler.

Ucuncusu, ben uzun yillardir rakiplerini bu kadar ezmis bir BJK takimi hatirlamiyorum. En son 100. yildaki futbol takimimiz vardi, ondan sonra hicbir bransta (sampiyon oldugumuz Denizli donemi dahil) bu kadar ezici bir ustunlugumuz olmadi rakiplere karsi. Bu kadar buyuk bir ustunluk yakaladiysak bunu devam ettirmek bence elzem.

Dorduncusu, bu takimi cok sahiplendik. Arroyo'nun liderligi, Hawkins'in sorumluluk almasi, Erceg'in sogukkanliligi, Bonsu'nun cilginligi, yerlilerin mucadelesi, herseyiyle bu takimda ruh ve mucadele var, birliktelik var, takimdaslik var. Bunun dagilmasini hicbir sekilde istemeyiz.

Besincisi, futbolda pek parlak gunler bizi beklemiyor sanki. Hos, ben kuculerek de basarinin gelebilecegini inaniyorum ve bunun farkindayim, ama ortalama taraftar kuculmenin Anadolu takimi olmak anlamina geldigini dusunecek kadar cahil. Ve bir sekilde yarismaci bir takim destekleyip mutlu olmak isterler, bunun icin de en musait brans erkek basketbol. Ki UEFA'ya gidememisken Euroleague'e de gidecegiz hazir, ortam sahane. Zor gunlerde tutunacak bir dal, bir motivasyon kaynagi lazim olacak bu camia'ya ve bu erkek basketbol olabilir.

Altincisi, GS Mahmuti gibi bir hocayi gonderdi hedef buyutmek icin. Efes zaten ekstrem olan butceyi arttirip dunya capinda koc getirmenin pesinde, FB Ulker keza oyle. Boyle bir ortamda boylesine basarili bir kocu ve takimi tutamiyorsak asil o zaman kuculuruz bence.

Bence bu yuzden basketbol onemli. Eminim ki diger arkadaslar da hemfikirdir.

Mayor dedi ki...

BJK4EVER'a katiliyorum. Taraftari canli tutmak icin Basketbolda basarinin devami sart. Eurolig sampiyonlugu degil belki hedef, gerci Ergin Ataman cok hirsli hoca gozunu orayada dikecektir, ama sadece basketbol sayesinde insanlarin ayagi Kartal Yuvasina alisti. Basketbol ikinci plandada olsa bir cok manada futbolun destekleyicisidir.
Futboldada orta-dusuk butce, akilli hoca ile basketboldaki basari kadar olmasada onumuzdeki sezon hic olmazsa avrupaya gidecek takim yaratilabilir.
Burda en buyuk tehlike taraftar ve basindir. Cunku Besiktas gibi bir takimdan orta halli sonuclar beklemeyecek hic kimse, yani mecburi olarak Ekrem bir anda takimin tecrubeli ve vazgecilmez adami olma durumuna gelirse, hocanin basini yakacak elestiri ve yorumlara direncli olmali yonetim.

BJK4EVER dedi ki...

Medya baskisini net kelimelerle, aciklamalarla asacak yonetim. Cikip bizim hedefimiz su su su diyecek ve arkamizda olanlar bizimdir, olmayanlar bir daha bu kulubun agzini adina almasin diyecek. Su ana kadar celiskide kaliyoruz ve yonetimin payi var. Izleyebilecegimiz 2 yol var:

1) Butceyi tamamen dusurup, tum Portekizliler ve indirim yapmayan yerliler dahil herkesi gonderip tamamen genclerle yola devam etmek, adeta sportif devrim yapmak. Bu dusunce icerisinde hedef muhtemelen ilk 6 olur daha fazlasi olmaz, antrenor de Samet Aybaba veya Tigana olabilir, hatta Sergen Yalcin bile olabilir.

2) Butceyi dusurmek ama yerlileri ve muhtemelen 1/2 Portekizliyi tutmak, daha ucuz yabancilarla yarismaci bir takim kurup sampiyonluga veya en azindan ilk 2'ye oynamak. O zaman antrenor muhtemelen Denizli, Gerets gibi birisi olabilir. Bu hedefi ve dusunceyi de soyleyebilir yonetim.

Ancak ayni gum hem Tigana hem M.Denizli hem Eriksson ile gorusulunce ortaya garip bir durum cikiyor, bu boyle olmaz. Once yonetim stratejiyi belirleyecek, ondan sonra hocayi secip medyayla paylasacak. Yonetim daha ne istedigini bilmiyor ki medyayi susturup elestirilere kalkan olusturabilsin....

Adsız dedi ki...

@BJK4EVER

yönetim ibrahim altınsay'ı istifaya ittiğinde o bahsettiğin 3 td ile aynı anda görüşme garabeti başladı. bunda 2 olay etkili oldu.

önce daha en başından samet diye tutturan 3 yönetici kriz çıkardı. bu 3 yönetici yönetimde potansiyel sorunlu gördüğüm isimlerdi ve beni yanıltmadılar. sonra da taraftarın bir an önce td görme baskısı buna eklendi. sanki her zaman haziran ayına gelmeden hoca seçiyormuşuz gibi işi başkana sallamaya kadar getirdiler. oysa herşey baştan belliydi. eldeki mali tabloyla kısa vadede başarı zaten imkansızdı. o halde az biraz sabırlı olup altınsay'ın işine karışmasaydık daha planlı bir şekilde önümüzde bakabilecektik.

şimdi hocamız samet. oynattığı oyunu pek beğenmem ama konu bu değil. futbol deneyimi az olan bir yönetimde en çok sesini çıkaranların dediği oldu. bu nedenle ben pek umutlu değilim. çünkü böyle bir ortamda ancak dışarıdan yönetilen bir takım en az baskıyı yaşayabilirdi. şimdiyse sabır taşı çatlayanlar yönetime sallayacak, yöneticiler de bu 3 üyeye. al sana büyük kriz.

inşallah öyle bir şey olmaz da güme gitmeyiz.

mertcan

Deniz dedi ki...

bu ülkede ertuğrul sağlam bursaspor başında şampiyonluk gördü. rıza çalımbay sivas'la üst sıraları zorladı, bülent uygun yine sivasla iki sene şampiyonluk yarışı yaptı.

hocasına göre kadro kurulan ya da kurulan kadroya göre hoca getirilen takım, ligi maç maç düşünmek kaydıyla ilk 4'e oynar. her sene ligin dört malum takımından bir ya da ikisi yarıştan erken kopuyor netçede, akıllı olan aradan sıyrılıp ilk ikiye de oynar, oynadı, gördük.

samet aybaba'ya ne yapılacak? kendisinin antep'te, trabzon'da, bursa'da çalıştığı formatta bir kadro verilecek. del bosque'ye tayfun'un verilmesi ya da rıza çalımbay'a kleberson'un, ailton'un verilmesi hatalarına düşülmeyecek. genç kadro kuracağız, şampiyonlar ligi vizesi kovalayacağız, yıldız isteyen, cebinde transfer listesiyle gezen bir hoca değil sonuçta. altyapı da altyapı diye kudurmuyor muyuz, altyapının kralını görürüz artık bu sene.

ha ne olabilir, cidden kümede kalmaya da oynayabilir bu sene takım. ne olacak yani? galatasaray iki sezon önce yılboyunca orta sıralarda dolaşmadı mı? ertesi sene şampiyonluğa oynamadı mı? gelirimiz yokken 120 milyon lira ödeme yapıcaz bir sene içinde deniyor, bizimkiler hala bizi bu hale getiren düşünce yapısının peşinde, samet olmasınmış, yıldızsız olmazmış, beşiktaş'ın forması şampiyonluk için savaşırmış.

gerçek beşiktaşlıların ortaya çıkma zamanı geldi. bu kulübe üzerinde temlik olmayan tüm gelir kapıları üzerinden para kazandırmamız gerekiyor. kombine, kongre üyeliği, lisanslı ürün satışı, feda ürünleri vs. bu takım bu sene başarıyı kazanamasa bile benliğini, geleceğini kazanmak, kaybetmemek zorunda. samet aybaba da bu hedef doğrultusunda yanlış bir isim değil. daha doğrusu olur muydu, olabilirdi.

hayırlı olsun beşiktaş'ıma.

JimmyLue dedi ki...

Evet, Samet Aybaba olmu$.

Aybaba'nin listenin on siralarinda oldugunu sanmam fakat bu diger adaylarin 'bir $ekilde' ol-a-madiginin gostergesi.Bu vaziyet icinde hoca bulmak ve ona $artlarini kabul ettirmek zor.Bu durumda mantikli secim yapildi kanaatindeyim.
Sonucta en az 3 adet cocuk yasta oyuncumuz bu takimin degismezi olacak ve kesinlikle bir yerlere gelecek kanisindayim.(Bkz. Oguzhan,Berat,Necip,Atinc,Erkut,Hasan Turk vs..)
Takim ne mi olur ? Varsin bir$ey degismesin..Kuarejma,Simaoo,Guti'li takimdan daha sempatik olacagi a$ikar.

Beni M.Denizli'den daha mutlu etmistir.

Yapacak bir sey yok.

Adsız dedi ki...

@JimmyLue

elbette destekleyeceğiz. fakat şöyle garip bir zigzag yaşandı:

- yönetim, futbol deneyimlerinin az olmasının da etkisiyle dışardan ve içerden insanlarla futbol komitesi kurdu, onlara tam yetki verdi. hatta "bundan sonra beşiktaş'ı profesyoneller yönetecek" denildi.
- bu komite avrupa'ya gitti ve td aramaya başladı. bu sırada yaşanan gelişmeler gösterdi ki sadece td değil futbolcu da bakmışlar. oğuzhan'ı bu ekip tespit etti. nitekim tunay'ı da istediler ama olmadı. ligden de bazı gençlere yöneldiler.
- birden aybaba için kriz çıktı. 3 yönetici "isterük" formatına girdi. biraz zor da olsa püskürtüldüler.
- komitenin görüştüğü isimler garip bir biçimde eksiksiz olarak medyaya yansıdı. bu taraftarın gazsal halini artırdı. o geldi, gelmesin, gelecek mi, derken tansiyon yükseldi.
- komite istifa etti. hatta bir yönetici de durumu protesto edip gitti.
- birden yerli-yabancı emekliliğe yakın td'ler gündeme geldi. taraftarın tansiyonu tavan yaptı.
- bu isimler olmayınca samet getirildi, ortaya üstü kapalı "başkası olmuyor" mesajı da verilerek. oysa bir gün önce ziya doğan-rasim kara fikrini bizzat ziya hoca atmıştı. ama onlarla görüşme bile yapılmadı.

bana halen garip geliyor. hayırlısı olsun.

mertcan

Mayor dedi ki...

Neden yapildigini anlamadigim Mustafa Denizli girisminden sonra Ziya + Rasim ihtimali heyecanlandirmisti beni. Samet Aybaba Denizlidende daha azina razi olmak oldu simdi.
http://www.haber1903.com/Besiktas-1642-samet_aybaba_kimdir.html

Adsız dedi ki...

@Mayor

dediğim gibi kendisinden pek hazzetmem ama kariyerinin bu über halinden pek haberim de yoktu.

yönetimin ziya-rasim girişimi yoktu. sadece, kendisi ile görüşen bir taraftar sitesine ziya hoca şunları diyor:

http://haber1903.com/Besiktas-1623-biz_besiktasi_ucurmaya_haziriz.html

neyse. futbol bu. sonuçta herşey kabak gibi sahada belli olur.

mertcan

Yorum Gönder

Ara