.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

17 Haziran 2012 Pazar

Bir Yarım Dolu Bardak Olarak Samet Aybaba

Ortada dolaşan milyon tane isim, ve bu isimlerin her birinin ima ettiği milyon tane farklı yaklaşımdan sonra Samet Aybaba Beşiktaş'ın teknik direktörü oldu. Samet Aybaba ismi, CV'sinde mevcut kimi başlıklar ve yönetimin kafasındakiler açısından olumlu imalar taşıyor beraberinde, lakin sürecin işleyişinde bazı soru işaretleri oluşuyor ki midede şişkinlik hissi yaratmaya yetebilir bu.

Samet Aybaba denince benim aklıma "iyi bir oyuncu değerlendiricisi" tanımı geliyor. Aybaba'nın çalıştırdığı takımlarla çok göze batan başarıları olmasa da (iki adet Türkiye Kupası haricinde), her çalıştırdığı takımda vasatın üstü bir oyuncu iskeleti oluşturuyor, ve de "gençleri oynatma" konusunda sıkıntı yaşamıyor. Yani Beşiktaş'ın gideceği yolda hem mantalite, hem maliyet açısından idare eder bir teknik direktör olacaktır. Beklentilerin de yüksek olmaması bir noktada iyidir.

Yalnız işler göründüğü kadar sütliman değil sanırım ne yazık ki. Samet Aybaba denince, ilk günden bu ismi öne süren bir Levent Erdoğan gerçeği aklıa geliyor. Çalkantılı teknik direktör arayışı süreci, bu hafta istifa eden bir yönetici (Cem Bilge) ve bir futbol şube danışmanı (Altınsay), Samet Aybaba isminin yıllar boyu medya tarafından gündeme getiriliyor olması vs. bu kararın altında yatan başka etkenlerin de olabileceğini gösteriyor.

Yönetimin geçmişe sünger çekmesini bekliyorduk da, sünger geçmişten bir şeyler emip şimdiye sızdırıyor galiba.

Hayırlısı olsun demekten başka bir şey gelmiyor elden şu aşamada.

15 Yorum:

ümit dedi ki...

Başarılar diliyorum. Bizde ne biçim bir taraftar topluluğu varsa maşallah hiç kimse memnun olmuyor. Yeter arık beğenmeyen bari köstek olmasın sussun sadece takımı desteklesin. Yoksa biz bu kafayla daha çok YD ler ile cezalandırılırız.

YSY dedi ki...

Yani...Yabancı bir hoca bu yoklukta surpriz olurdu zaten. Samet Aybaba gibi bugune kadar buyuk takım calistirmamis bir hocadan başkasıda bu parasızlıkta takımın başına geçmeyi kabul etmezdi. Ne edelim, bekleyelim görelim. İnşallah başarılı olur.

Adsız dedi ki...

işin içinde l.erdoğan olunca ister morinho gelsin yine memnun olmam

Adsız dedi ki...

Beşiktaş taraftarının son 10 yıllık Ortaçağ sendromu beni hem güldürüyor hem de düşündürüyor. Bu son 8 dönemlik berbat ötesi yönetim sırasında da doğruları söyleyenlere cadı muamelesi yapılarak, önce bozguncu, sonra rantçı, daha sonra da renkli yakıştırması yapılmıştı. Şimdilerde de başka bir Ortaçağ tiyatrosu izliyoruz. Hocama dokunma seni bücüüü, sendromu.

Cehaletle eleştiri yapmakla, ne olursa olsun hiç eleştirmemenin aslında aynı yere vardığını hiç görememiş taraftarımızın bu hoca meselesindeki katakulliyi de görmesini beklemedim elbette. Tek beklentim var, üzerine forum, blog gibi şeyler yazan mekanlarda insanların yazdıklarına çemkirmeden, ya da bariz şekilde naziye dönüşmeden önce, en az 3 defa düşünmeniz.

Mustafa

ümit dedi ki...

hocayı beğenmeyebilirsiniz,istmeyebilirsiniz ama yok ben artık stada gitmem, yok forma almam lafları çok komik gerçekten. bu kafadaki kişiler uzak dursun zaten

emireri dedi ki...

mustafa kardeşim, aynı zihniyet 8 sene boyunca demiröreninde eleştirilmesine izin vermedi, hatta tribünde protesto edenler tartaklandı, göz yumuldu.. onlar "çıldırt bizi başkan çıkart bizi baştan"cıydılar zaten en başından beri.. neyin harcandığını nasıl harcandığını görmeden, herkesi susturdular.. susun diyecek biri varsa kusura bakmayın, bu siz değilsiniz!!! siz istediniz sustuk ve bizim aşık olduğumuz beşiktaş'ı kaybettik.. sıra sizde siz susun, biz eleştirilelim, eleştirelim ki doğruyu bulabilelim...

Adsız dedi ki...

Eleştirince Beşiktaş yıkılmıyor merak etmeyin. Katılırsınız veya katılmazsınız, kendi içinde tutarlı bir değerlendirme:

http://tr.eurosport.com/futbol/spor-toto-super-lig/2011-2012/bir-tur-durus-bozuklugu_sto3315275/story.shtml

Beşiktaş'ta olan biten hep açıklamasız kalır. Bu gelenekseldir ancak halen yanlış bir şekilde uygulanmakta. Eskiden ketumluk belirli kriterler içerisinde kendi mekanizmalarıyla anlaşılabilirdi. Mesela Seba zamanında kararlar onun tarafından bu ilkeler çerçevesinde alındığı için kimse aykırılık göstermezdi. Oysa son 12 yıldır durum böyle değil maalesef. Mesela Altınsay sessiz sedasız gitti. Nedir detayları? Burada kulübün ilkelerine aykırı ne olabilir ki? Altınsay çocuk mu ki para sorununu bilmesin. Tersine, derdi hep altyapıya yönelmekti:

http://live.sporx.com/futbol/superlig/besiktas/altinsay-istifa-nedenini-acikladiSXHBQ283231SXQ

Geldiğimiz noktada yine, kapsamlı ve uzun yıllara varan bir sistem olmadan sadece TD'nin kapasitesinin eline bakar durumdayız. Ki elimizdeki kariyer pek de umut vermiyor.

Mustafa

Adsız dedi ki...

Öte yandan, Samet'in ilk yorumları gayet olumlu. Özellikle gençlerle ilgili kısımlar ve takımda 3-4 yabancı kalacak kısımları önemli. Beşiktaş altyapısına ilişkin de birkaç söz etseydi daha iyi olurdu.

http://haber1903.com/Besiktas-1672-besiktas_hep_kalbimdeydi.html

Gerçekten olumlu işler olursa bendekiler dahil tereddütlerin gitmesi 6 ayı bulur. Bunu skor anlamında söylemiyorum. Yapılanlar medyaya yansımasa bile görünecektir. Zaten bir adam getirdiyseniz en az 1 yıl sabredeceksiniz.

Umalım ve görelim.

Mustafa

Mayor dedi ki...

Samet Aybaba Roportaji
http://www.youtube.com/watch?v=ayZ8HU_gYJo

Mayor dedi ki...

4-2-3-1 oynaticam diyor, yani Quaresma kesin gidici, Fernandes'e kesin ihtiyaci var, Hilbert ve Tanju/Ismail kanatlari nasil kaldirir onu bilemiycem, belki Mehmet Akgun o yzden geldi.

Mayor dedi ki...

Yanlis yazmisim 4-1-3-2 olucak.

kkkam dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Maxim Tsigalko dedi ki...

İbrahim Altınsay ve Cem Bilge'nin apar topar istifa etmesi, üzerine de Levent Erdoğan'ın fanatik bir şekilde en başından beri bastırdığı Aybaba'nın teknik direktör olması..

Fikret Orman ilk basın toplantılarından birinde taraftarın hoşuna gitmeyecek icraatlarımız olacak derken bunu mu kastetmişti bilmiyorum ama şikayet ettiğimiz zihniyetin değişmediğini ve hala kulüpte kararların alınmasında en etkili kesim olduğunu görebiliyoruz.

theotheo dedi ki...

samet aybaba'nın şey kolpalığı da çok fena boş mukaveleye imza attım falan. aldığı para da yıllık 1.5 milyon tl. ulan allahtan korkun yalan dolan söylemeyin.

arkadaş beşiktaşı bu yeni yönetim öyle bir noktaya getirecek ki. demirörene yalvarıcaksınız geri dönsün diye. yazıyorum buraya.

emireri dedi ki...

aybanın en son buca ile imzaladığı sözleşmenin bedeli 500.000 TL idi.. beşiktaşın çocuğu!!!!! aybaba nedense kendi bulübünden 3 katı ücret istiyor.. carvalhal daha bir beşiktaşın çocuğumuydu ne??

1.500.000 lirada sanırım satılan fedalara karşılık geliyor şuan, daha fazla feda alabilseydik daha iyisini belki bir seviye atlar, ersun gibi yerel hocalara dönebilirdik.. 2, 3 katı satsaydık o zamn van gaal felan hak getire.. mou'ya kadar yolu var :)

Yorum Gönder

Ara