.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

17 Temmuz 2011 Pazar

Normalleştirdiklerimiz

Türkiye gibi gündemin bir yandan diğer yana kolaylıkla savrulduğu bir ülkede, şike soruşturmasına dair bazı gözlemlediklerime değin kısa bir özet yazmanın yerinde olacağını düşündüm, arayı uzatmayalım:

- Bir insanın gözaltına alınması, mahkemeye sevk edilmesi, ve hatta tutuklanması, o insanın suçluluğuna dair bir şey ispatlamaz. O kişi hukuken hala daha masumdur.

- Bir insanın hüküm giymesi dahi mutlak suçluluk göstergesi değildir. Temyiz denen kurum bunun için var, Pınar Selek benzeri hikayeleri bunun için okuduk biz.

- Bugünkü Radikal haberinde olduğu gibi "Yakında 3. dalga gelecekmiş, bu dalgada çok ünlü isimler olacakmış" tarzı söylemler, sağlıklı yürüyen bir dava sürecine yakışmaz. Reality şov mu, TV dizisi mi izliyoruz yahu, nasıl bir tutum bu?

- "Diğer takımların hepsi yapıyor", "Türkiye'de bu işler böyle", "E transfer böyle yapılır zaten", "N'olmuş canım aramışsa", "Maçı izledim ben şike falan yok" gibi söylemler, suçsuzluk ispatlamaz. Suç işlemeye teşebbüs de, teşebbüsün derecesine ve geldiği aşamaya göre cezalandırılması gereken bir eylemdir. Diğerlerinin de yapıyor olması, sizi ilkokulda kurtarır, ama şu aşamada değil.

Yapılması gereken, delillerin ortaya çıkmasını beklemek, deliller ortaya çıkmazsa ve dava sürüncemede kalmaya başlarsa buna göre bir tepki ortaya koymaktır.

Türkiye'de futbol kirliydi, bunu biliyorduk. Bu yüzden, bu dava sürecinin hızlanması için elimizden geleni yapmamız lazım. Yalnız bu desteğin de şartsız olmaması, aklımızın bir kenarında her daim bir şüphenin yer alması da önemli.

14 Yorum:

BJK4EVER dedi ki...

Olur da mahkeme 1 sene sonra bitip aklanirsak bizim maddi, manevi, sportif kaybimizi kim karsilayacak acaba?

azzurro dedi ki...

Sanırım karşılanmayacak... Peki bizim davaların mahkemesi ne zaman olacak? Daha ne kadar teknik direktörsüz ve şike yapıldı mı acaba sorusu ile yaşayacağız?

By_Türkmarix dedi ki...

bi programda dinlemiştim maddi dava açılır ama manevi tarafı soru işareti(?)

MİNOSET dedi ki...

Gelde bunu BJK taraftarına anlat, hepsi doğrucu davut infaz hemen yapıldı. Kupa geri verilecek şak şak şak. Avrupayada gitmeyeceğiz ulan şak şak şak. Adalı ve Tayfur bulsun belasını şak şak şak. Ne duruşmuş be kardeşim acaba bile demeden bu kadar çabuk kabullenme neden? Biraz soru sormanın işkillenmenin kime ne zararı var.

Nuranesc dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Nuranesc dedi ki...

bizi şu, "anti-fener duruşu" mafetti. fenere alaya daha ilk günden o kadar fena sardık ki. aynı çamur üstümüze sıçrayınca deliye döndük. fener için oluşturduğumuz kanaatlar, bizimkiler de aynı durum ile yüzleşince tepkimiz kendimize biraz fazla oldu sanki. kanımca ilk önce takımımıza karşı bu adli olaylar meydana gelse bu tepkileri duymaz, bir takım kirli ellerin üzerimize oyunlar oynadığına büyük bir inançla kanaat geitrirdik.

Diyelim ki İbrahim Akın Fener maçında şike yaptığı için tutuklandı ama İskender Alın da tutuklandığına göre polis bizim olayın teşebbüs değil 2 taraflı olduğunu düşünüyor.Hukuktan anlamam ama şike teklifini kabul etmeyip maçta normal oyununu oynadığını düşündüğü bir futbolcuyu polis tutuklamazdı herhalde.Konuya hakim hukukçu arkadaşlar buradaysa aydınlatsın bizi.

menderes mete dedi ki...

@ rogerio da silva bobo
Özel Yetkili Mahkemelerde soruşturma gizliliği nedeni ile konuya hakim hukukcu bulamazsın hatta sanık avukatları bile sınırlı konularda bilgi sahibidirler.Soruşturma süreçinde gizlilik esası olmasına rağmen suç teşkil edecek şekilde medyaya bilgi sızdırılması var.Özellikle takvim ve taraf gazetesi çarşaf çarşaf yayınlıyor.Hiç kimsede suç duyurusunda bulunmuyor.(sadece bir polis hakkında soruşturma açıldı aziz yıldırımın resmi nedeni ile).Herkes bir kampanya başlatıyor ama bunu soran ve irdeleyen yok.Diğer önemli konu ise 2.dalgada tutuklanan adalı ve havutçu şike teklifi yapmış olsalar dahi bu mahkemde nasıl yargılanıyorlar? Burada örgütsel bir suçtan bahsetmemiz hukuken imkansız.10 gündür hukukun üstünlüğü vsair şeyler konuşuluyor.Hukukun üstünlüğüne inanan var mı? Bu ülkede güvendiğiniz bir kurum var mı? İşte bu nedenle buradan ne sonuç çıkarsa çıksın kimse tatmin olmayacaktır.Bir kısım hukukun üstünlüğü diyecek diğer taraf ise infaz edildik diyecek....

Nuranesc dedi ki...

eğer 3. dalga gelirse ve biz hala daha dün arkalarından tezahurat yaptığımız isimlerin neden içerde tutulduğunu bilmezsek, federasyon tam tatmin edici bi açıklamada bulunmazsa, basında doğruluğundan emin olunmayan sızdırma bilgiler fink atarsa ne yazık ki bu olay Ergenekon davasının bulunduğu noktaya gelir benim için. o zaman ne futbol umurumdadır, ne de şike.

A . A dedi ki...

burda okumaktan en keyif aldığım kişi olarak sana bir sorum var shelbyl..

çarşı'nın manifesto adı altında imza attığı yazı 3 temmuz'dan itibaren devam eden 3. dünya ülkelerine özgü yargı süreci ve bilgi kirliliğiyle dolu medyadan oluşan otoriteye sahip çıkmak, bu süreci koşulsuz kabul edip, yaşanan saçmasapanlıkları, insan haklarına aykırılıkları, emniyet, savcı, mahkeme, medya kavramlarının hepsinin birbirine geçip sergiledikleri oyunu kabul etmek anlamına gelmiyor mu?

emniyete güven, yargıya güven tamam ama saçmalık gördüğünde de sesini çıkar ve "bizim çocuğumuz" dediğin adamların bu bilgi kirliliği içine çekilmiş olabileceklerini gözardı etme ve ona "aklan da gel" deme.

"aklan da gel" denilen tayfur, tertemiz olarak içerden çıktığında -hiçbir zaman demeyecek olsa bile- :
"benim hakımda -tayfur yapmamıştır öyle şeyler- diyerek bir yandan güven telkin edermiş gibi yapıp, farklı gözükebilmek adına, aklanana kadar bana mesafe koyan beşiktaş taraftarına kırgınım. keşke bekleselerdi" derse ne cevap verileceğini merak ediyorum.

türk futbolunu birleştirici olduğu iddia edilen bu metin beşiktaş açısından sakıncalı bir bütün oluşturuyor.

yıllar sonra hatrımızda beşiktaş'ın bir oyunun/yanlışın içine çekilen evlatlarına sahip çıkmadığı bir süreç olarak kalabilecek olması hepimizi üzer sanırım.

@ A.A

O metnin arkasindayim. Metini parcalara ayirip incelersek belki sorun veya sorunlar bulurduk, ama o baglamda bir metnin yazilmasi sart idi.

Turkiye'de griyi tutturmak cok zor. Sen resmi gri boyuyorsun, sonra biri gelip siyah bir cizik atiyor uzerine, bir kova beyazi boca etmek zorunda kaliyorsun sonra ki tekrar gri olsun.

Metin bence sunu diyordu: "Kimse suclu diyemeyiz. Kimse masum da diyemeyiz. Bu insanlarin aklanma sansi var, aklanmalarini istiyoruz, ama aklanana kadar da peslerinden gitmeyiz."

Metne konuyla alakasiz yazarlardan vs. gelen tepkilere bakarsan, o griyi insa etme yolunda bir onemi oldugunu goreceksin. Bugun Yildirim Turker alintilamis mesela, ki kendisinin futbol hakkinda yazdigi kac yazi vardir bilmem.

Ha, mesela 2 ay sonra dava oyle bir surunceme haline gelir ki Carsi bir baska metin kaleme alir. Onu da o zaman konusuruz.

Ugur Meleke de guzel yazmis bugun:

http://bit.ly/q7Avnw

alper dedi ki...

Benim anlamadığım şey şu.bu bjk lı arkadaşlar göz altına alınmadılar.davet üzerine ifaede vermek üzere geldiler.bu açıdan çok rahat davrandılar.eğer suç şike delili var idiyse neden kafadan göz altına alınmadılar.davet ile geldiler.sanıyorum ki içerdeki konuşmalarda ki akın,alın ,adalı,havutçu aynı gün ifade verdiler.akın ve alın bişeyler deyip bişeyler itiraf ettiler ki (her ne dedilerse) ifadeden çıkarıp hastaneye götürüp ondan sonra göz altına aldılar.suç unsuru veya delil her ne ise o an o gün oluştu bence yani.buda bana suçsuz oldukları futboldan anlamayan bir savcının gazabına uğradıkları konusunda daha çok ümit veriyor.

menderes mete dedi ki...

özel yetkili mahkemeler ötgütsel suçlara ve devlete karşı işlenen suçlara bakmakla görevli ve yetkilidir.Örgütsel suçlarda etkin pişmanlıktan yararlanan şüpheli ceza almaz.Bu durumda akın ve alın tutuklanmazlardı ve dediğim gibi adalı-havutcu ve bu ikili arasında suç teşkil edecek eylem dahi olsa örgüt niteliği hukuken mümkün değildir.4-5 kişi biraraya gelip suç işleyince herkes örgütsel suç olduğunu sanıyor...

Yorum Gönder

Ara