.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

17 Şubat 2011 Perşembe

Maç Yazısı: Beşiktaş - Dinamo Kiev

Keyif yok. Uzun uzadıya yazasım da yok, öyle çok kısımlı olmayacak.

Maça fena başlamadık, dengeliydi. Dönüşlü üçlü forvet oyunu ile rakip savunmanın dengesini bozmayı planlamıştık, ortasahayı da sağlam tutmuştuk. Kiev ortasahada arada tek adama (özellikle Aurelio) yaptığı şok baskı ile bizi çıkarmamaya ve kontratak geliştirmeye çabalıyordu. Maçın ilk 10 dakikasındaki kasap havası da cabası. Golü yedikten sonra oyun alışık olduğumuz kıvama geldi, Kiev oyunu geride kabul etti ve biz de bastırdık, güzel bir oyun ile de golü yazdık hanemize. İlk yarı sonunda fifti fifti idi halimiz ahvalımız.

Sonrası duran toptan yenilen 4 gol.

Sonrası Ernst - Erhan değişikliği ile başlayan garip hamleler.

Sonrası takımda uyum adına hiçbir şeyin kalmaması.

Sonrası, söz verdiğim ama sinirim geçmeden yazmak istemediğim, kriz yönetimi ve halkla ilişkiler saçmalığının takıma nihayetinde yansıması.

Sonrası potansiyel kaptan Quaresma'nın "Eh be!"si.

Sonrası yufka.

Geçmiş olsun.

58 Yorum:

helldoradotcom dedi ki...

Duran toptan gol pasaportumuzda var. Yapacak birsey yok topu durdurmamaya gayret edicez bundan sonra :))

berthelemy dedi ki...

baba bırakın ya! LOSER işte bu takım. kim gelirse gelsin, hangi taktikle oynarsa oynasın cacık olmaz.

Ömer Özlü dedi ki...

tartışmaları bir üst posta taşımaktan başka bir şeye yaramadı bu maç yazısı :)

BG dedi ki...

Haha herif tam bir narsist yahu. Beni isliklayanlar bir daha stada gelmesin eve gitsin demis.

@damacana

Ses etme dur iste :P

Batistuta35 dedi ki...

Schuster, basın toplantısında: "futbolumuzdan rahatsızlık duyan varsa stada gelmesin, eve gitsin” demiş

Forzada bunu gördüm.harbiden böyle birşey demiş mi schuster? Yok yok bu kadar taşak geçiyor olamaz herhalde

Unknown dedi ki...

sergen yalçın oleyy oleyyy oleyyyy,antrenör lisansı problemi falan varsa en kısa zaman bu problem çözülüp takımın başına getirilmeli.

bw1903 dedi ki...

schusteri soğukkanlı açıklamasından dolayı tebrik ediyorum artık yd hariç kimseye kızacak halim kalmadı

Abi keyfim yok dedim sen Sergen'in adini yaziyorsun ya, yapilir mi bu? Aklima geldi adam gene bak...

Benim bozulduğum nokta aynı futbolu oynayan her takıma ilk golü atamadığımız takdirde mütemadiyen yeniliyor olmamız.

Sabır sabır diyoruz da neye sabır diyoruz ? Fatih Terim ilk senesinde şampiyon olamasa o Uefa kupası gelir miydi sizce ?Benim bildiğim sabır gösterilip başarılı olan tek büyük takım Man Utd ve Ferguson'un ilk yılları birde Rijkaard ve Barcelona'da geçirdiği ilk yıl sanırım.

Büyük takımlar da sabır diye bir kavram olamaz.Büyük takım kazanmak zorundadır.Kazanamayan büyük takım olamaz.Bu kadar basit.

Schuster bu Beşiktaş için kazanan reçeteyi yazacak adam değil.Olamayacak.Çünkü onun bildiği yöntem burada işe yaramıyor.1960 futbolunu yenemiyor.Tıpkı Rijkaard gibi.Tıpkı Del Bosque ve Aragones gibi.Beşiktaş ne kadar kasarsa kassın Barcelona gibi oynamadan bu kaosu aşamaz iyi futbol oynayamaz.Oynatmıyorlar çünkü.Bugün Barca gibi oynayabilen kaç takım var ? Biz gerçekçiliği burada kaybediyoruz.Bu takım iyi bir takım olabilir ama bu takım iyi bir hücum takımı değil.Ama konsantrasyon olarak ama total hareket kabiliyeti olarak ama bazı oyuncuların teknik yetersizliğinin pas dağılımına etkisi olarak değil.

Transfer yapmayacağız diyorlar.Seneye bu takımın transfer yapılmadan düzeleceğine inanan var mı ?

Zahid Dinçer dedi ki...

1-3 ten sonra da iyi oynadığımız bir bölüm vardı aslında. almeida nın girişi de biraz farketmişti. orda bir gol bulsak ben turdan umutlu olurdum da işte bi de bence penaltı olmayan bir pozisyon bitirdi işi.

Ömer Özlü dedi ki...

şuster demişken tutamadım kendimi:

http://www.youtube.com/watch?v=uKrERurwvUA

memmo03 dedi ki...

http://www.youtube.com/watch?v=X8SHzEZWo8M
Takım niye oynamıyor

BJK4EVER dedi ki...

Ben inaniyorum Ovunc. Seneye yerli bir solbek, olasi yerli bir sagbek ve olasi bir yerli stoper ile cok iyi bir yere gelebiliriz, tabii Ersan'in (ve olursa Fernandes)bonservisi alinmasi ve Bobo'nun sozlesmesinin uzatilmasi kaydiyla.
Herkes senin dedigin gibi Rijkaard ornegini veriyor, ama Rijkaard Barca'da ilk senesinde 2. oldu, lige kotu baslayip orta siralardan gunden gune iyiye giderek 2. oldu, ertesi sene sampiyon oldular zaten. Ilerleme vardi, gozukuyordu, 2. senede 2-3 transferle (Ronaldinho, Deco, Etoo) ile costular, halbuki takim kaliteleri o sene yuksek degildi.
Hep istikrar ornegini gosterenler birde Benitez'in Liverpool ve hatta Inter durumuna baksin mesela. Orada fazlasiyla sabir edildi, sonuc? Istikrara bende varim, sampiyon olamadik diye veya 2 mac kazanamadik diye hocayi kovmak cok sacma, cozum degil, ama hoca takima katki yapamiyorsa, isik vermiyorsa, takimi yukariylara tasiyabileceginin sinyalini vermiyorsa isterse 10 sene kalsin birsey olmaz.

sihroje dedi ki...

Real Madrid'in bu adamı neden kovduğu belli oldu. Adam arsızın teki. Rahatsız olan varsa stada gelmesin demiş. Fener maşını pas geçiyorum ama sonraki maçta kafasına 1 liralık metal servetimi atacam ki kendine gelsin. Erhan Güven değişikliğiyle oyun şablonunu değiştirip maç kurtaracak sözde.

Maçı özetini izlerseniz , 3. golde Erhanı izleyin bakın napıyor , ben hiç şaşırmadım.

Son sözüm şu ; Almanlardan şaşmayacaksın arkadaş , alman futbolculardan ama...

WarBlood dedi ki...

Maçın hakkı bu skor değildi.Tamam Beşiktaş çok iyi oynamadı ama totalde Kiev'den daha fazla pozisyon buldu.Pozisyonların hemen hepsinde Quaresma imzası vardı.Hırslı ve istekliydi.Sert Kiev defansına tek başına kafa tutmaya çalıştı.Elinden geleni yapmasına rağmen bunu skora yansıtamayınca sinirlendi ve oyundan atıldı.D.Kiev öyle ahım şahım pozisyonlar bulamadı,ne var ki 4 golde duran toptan geldi.Ayrıca bu maçta Beşiktaş'ın sol açığında kim vardı ben çözemedim...

borasahin dedi ki...

Macla ilgili "bence" en onemli sorun motivasyon eksikligiydi, sanki guven kaybolmus gibiydi hem oyuna hem de hocaya, heyecan, beklenti yok gibiydi. O yuzden bu macla ilgili olarak teknik taktik ne kadar onemli tartisilir. Gecmisin getirdigi birikim, yorgunluk, yipranma nasil isimlendirirseniz, o etkili oldu.

Schuster gecen zamanda bir duzen olusturmayi basaramadigi gibi mevcut oyunculari da tartisilir hale getirdi. Teshis kalite sorunu olarak kondu, nester vuruldu ama su ana kadar bir sonuc vermis degil. Sorun Ernst-Erhan degisikliginden daha buyuk gorunuyor, bugun 2 orta saha degil 3 orta saha ile oynandiginda da kazanma yoluna girilecegi supheli.

Unknown dedi ki...

@shelby kim nederse desin ama bu takımın ilacı sergen yalcın da.barcelona olucaz diye kafayı yedik sonuç husran en kötü ihtimal kendi guardiola mızı yaratmak bunun içinde adayım sergen yalçındır.

BJK4EVER dedi ki...

Abi ne Sergen'i yahu, birakin abi.
Bu takimin ilaci sadece ve sadece Ersun Yanal'dir. Daum ve Gerets'e de hayir demem. Tek hedef basari ve kazanmak, o kadar.....

Kimi alacaksın hocam olası yerli sağ bek, sol bek, stoper ? Adam 33 yaşında Ömer Erdoğan'ı milli takıma sokuyor Antep'te 34 lük Yalçın oynuyor stoperde.Trabzon'da Giray var İbrahim Toraman'ın yerine koy hiç bir şey değişmez.Buca'da bizim kazma Erman Güraçar oynuyor 37 yaşında.Alıncak bir Serdar Kesimal var onunda olup olmayacağı belli değil Kayseri'de bizi bekliyor zaten BJK istese de versek diye.

Rijkaard'a gösterilen sabrın sebebi de Cruyff'tur yoksa bavulu elindeydi onun.

Bu takım bu futbolu oynayamaz.Ancak rakibi izin verirse Beşiktaş oynayabilir.Yoksa biraz pres yapan biraz alan kapatan her takım 1 korner kazanarak Beşiktaş'ı yenebiliyor.Böyle bir rezillik olmaz.

BJK4EVER dedi ki...

Abi 2.ligden arastirip bulursun, Avrupa'dan gurbetci getirirsin, bence Kayseri ve Antep'e paralari akitmaya karsiyim. Ama Kayseri H.Ali'yi kaca aldi, Antep C.Tosun'a ne kadar verdi, bunlara bakmak lazim.

menderes mete dedi ki...

bu takımı düzeltecek hocalardan biri mainzın t.direktörü Thomas Tuchel'dir..

BJK4EVER dedi ki...

Magath, Tuchel gibi Turkiye'yi tanimayan hocalari bence tercih etmemeliyiz artik. Ama bizim takima disiplin ve fizik gucu asilayacak tek adam Magath'tir tabii, orasi dogru.

menderes mete dedi ki...

Thomas Tuchel'in farkı rakipleri çok iyi analiz etmesi ve doğru taktikler geliştirmesidir.Zaten sorunumuzda bu.Hocamız hiçç analiz yapmıor..

Unknown dedi ki...

slaven biliç ?

occasion dedi ki...

Ersun Yanal diyorum..

Zago gelsin.Brezilya'dan ucuza bir sürü adam getirir.Bizim Şota'mız olur.Schuster'den daha kötü olacak hali yok ya.

jeankier dedi ki...

Schuster gidecekse gelecek hoca portekiz veya brezilya asilli olur.. Gitmez bence o ayri

Disiplin diye kafa ütüleyip Quaresma'ya ceza verilmez ise yazıklar olsun derim bu arada unutmadan.

yapay dedi ki...

Gönül Lucescu ister ama gelmez, gelemez. Ersun Yanal yada uçalım Abdullah Avcı olabilir. Please şifo olsun.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Bosuna tartisiyorsunuz, Schuster gitmez. Zira Schuster'in gitmesi demek, yonetimin gitmesi demektir. YD bunu goze alamaz.

Ornek mi istiyorsunuz? Rijkaard gitti, Hagi geldi. 1-2 basarisiz sonuctan sonra oklar direk yonetime cevrildi.

EnisteKolaKoy dedi ki...

benim 6 ayda bir hoca değiştirecek takımı tutacak ne dermanım, maça gidince futbolcu ıslıklayan taraftarla aynı yerde oturacak halim kaldı.

makavel dedi ki...

gene söylüyorum sinan engin luceskuyu övüyor şu anda gelecek bu sefer galiba harbi harbi..

Sarper dedi ki...

Şu her mağlubiyet sonrası Lucescu ve Daum isimleri anılmasın artık lütfen.

Hemen yeni TD isimleri de yazılmaya başlanmış, adı geçen isimlerden Magath ile ilgili böyle bir yazı yazmış borges:
http://devrimderki.blogspot.com/2011/02/rafinha-magath-schalkenin-ruhunu-satt.html

Herkesin o gelsin, bu gelsin diye temennide bulunmasını anlıyorum ama adı üzerinde sadece temenni olarak kalıyor bunlar, şu anda yeni bir TD, tüm taşların devrilmesi demektir

Kısaca benimde söyleyeceklerim var bugün yaşanan hayalkırıklığı ile ilgili;
başarı ve başarısızlık hiç bir zaman bir kişinin elinde olan bir durum değil. Şuster'in sözleşmesinin sonuna kadar devam etmesinden yanayım ama düzeltmesini istediğim şeyler var, özellikle bugün kendisine olan inancım epey sarsıldı. Taktik maktik anca Şota'nın o güzel tercüme videosundaki kadar beni enterese ediyor, ben sahada oyuncuların canla başla mücadele etmesini, takımın mental açıdan bir farklılık yaratmasını istiyorum.

Her hafta şu, bu oynasın denilipte onlar oynadığında bu sefer bunlar neden oynamadı deniyor. İstediğini oynatsın Şuster beni enterese etmez. Takımı yöneten o, takımın içinde olan o. İdmanlarda olan o. Ama takımın her oyuncusunun mental açıdan devamlılığını sağlamakta Şuster'in görevi. 2-3 hafta oynamayan oyuncu kötü performans göstermemeli. Yediğimiz gol sonrası takım hemen toparlanmalı. Oyun disiplininden 90 dakikanın sadece 5-10 dakika kopabilmeli, fazlası değil. Şuster'den dileğim bunları düzeltmesi. iddiamız kalmamış olabilir, o zaman çıksın bunları düzeltsin, adam akıllı futbol oynatsın, ilerisi için denemeler yapsın, nobre yerine orada necip'i koysun mesela, o çocuk orada da oynamayı öğrensin. o da bir kazanç olur.

Oradan buradan elenmek değil mevzu, dönemi kazançsız kapatıcaz hissiyatı beni üzüyor. Genç oyuncu olur, takım ruhu olur, taktik olur farketmez, bir kazanım olsun sene sonunda ve diyelim ki abi geçen sene fenaydı ama önümüzdeki sene bomba olucak şimdiden aldık sinyalleri diye. Ben bugün bu yüzden üzülüyorum en çok

Unknown dedi ki...

@Ekrem M.Sc
Çok olumlu düşünüyorsun da o iş bizim kulübümüzde öyle olmaz, orası Galatasaray burası Beşiktaş..

izde öyle bir muhalefet var ki Demiören çıkıp canlı yyında tüm Türkiye'nin önünde dese ki; ''Arkadaş ben bu kulübü borçlandırıyorum çünkü bu kulüp borçlandıkça bana bağımlı oluyor, hesaplarıma göre gelecek 10 sene içinde Beşiktaş'ı 1 milyar dolar borçlandırıp sonra üstüme geçireceğim, hatta şöyle bir anımı anlatayım, Tabata transferinde antep yönetimi 800 bin euro da diretiyordu fakat ben kulübü borçlandırmak adına 8 milyon euro da direttim ve oradan da Beşiktaş'a geçirdim''

Ertesi gün muhalefet, bir daha söyle der..

Kaldı ki zamanında Fikret Orman arada çıkar yönetime ultimatom verirdi, o yok olup gitti..

İbrahim Altnsay Premiere lig anılarını anlatmakla meşgul..

Murat Aksu'nun Demirören'e çalışıp çalışmadığı belli değil..

Serdar Bilgili'yi Hüsnü Güreli'yi küstürdüler ki o küstürenler bugün futbolcuları ıslıklayanlar geçen sezon denizli maçında bizleri dövenler kısacası Demirören'in paralı askerleri...

Keşke dediğin gibi Schusterin gidişi demirörenin biletini kesse ama maalesef biz ne zaman Seba'ya git dedik, Serdar Bilgili'ye küfür ettik işte o zaman Demirören saltanatlığının filizlerini attık..

memmo03 dedi ki...

Hiçte öyle şu gelsin bu gelsin diye ümitlenmeyin Schuster en az 2 sene daha bırakmaz. Yönetiminde dehliceğini hiç sanmıyorum

Adsız dedi ki...

Delinin kuyuya taş atmasına gerek yok, çünkü deli çok.
Yıldızları olan takıma isim yapmış teknik direktör getirme furyası nasıl, ne zaman, kim tarafından devrime çevrildi? Üstelik Türkiye'de bile ilk örneği değilken.İlk 11'de oynatılması mecbur ve değiştirilemez onca oyuncu varken, kadro çorbaya dönmüşken neyin devrimi? Mourinho'nun bile Real Madrid'de eli kolu bağlıyken neyin devrimi? Ofansif futbol oynatması Türkiye'ye göre artı olabilir, yıllarını futbolcu ve TD olarak İspanya'da geçirmiş, TD olarak İspanya dışına bile yanılmıyorsam ilk defa çıkan adam başka ne yapacaktı?
Kaldı ki şu kadroyu Ziya Doğan'a bile versen tutup Guti'yi, Portekizlileri takımdan kesecek değildi herhalde.Bu kadar mı mantık yürütme kayboldu?
Yemin ediyorum geçen seneki Gs'lilerin argümanları bile daha tutarlıydı.

Bu sartlarda Schuster'in gitmesi hic de saglikli olmayabilir.

Ben bu macta Schuster'in taktik bazinda bir hatasini goremiyorum. Takimin motivasyonu berbatti, orasi tamam, ama onun gunahi sadece Schuster'e yazilamaz.

Besiktas sezonu Adali cikip "Uzerimizde oyun oynaniyor" dedigi an kapatmistir. Sen o aciklamayi yaparsan, kaptanin da yumruk atar, Quaresman da tekme.

Bugun Ernst - Erhan degildi takimi bitiren. Ha, o olmasa 2-3 olurdu 1-4 yerine, ama oyle olsa ne degisirdi onu sorgulamak lazim.

Bir de gavurun bir sozu var "Yagdi mi tam yagiyor" diye, basimiza gelen de o biraz.

Ozan dedi ki...

http://haber.gazetevatan.com/1960-model-besiktas/360022/5/Spor
- Dinamo Kiev'den fark yiyip rezil oldu.

Maşallah... Hiç 'Young Boys'a elenip rezil oldu' ya da 'Karpaty Lviv mi, o da ne' gibi başlıklar hatırlamıyorum.

makavel dedi ki...

@sarper

bahsetdiğin şeylerin hiç biri olmıyacak diyorum ve ekliyorum hoca bu gün resmen dediki güzel futbol oynamadıgımızı düşünenler stada gelmesin ,enteresan! s....de değilsiniz demek degilmidir bu??
bu kadar kariyerli oyunucu türk futbol tarihinde ilk defa
bir araya geliyor takım 15 puan geride inönüde götten bayağı,dümdüz bir takımdan dört yiyor ve hoca diyorki 'çokta s....deydi'
devre arası transferlerinden sonra sezon başı takımı sırtlayan adamları bir anda siliyor..

birde şöyle bir geyik var, schuster alman milli takımını red etti! niye? para istedi vermediler!! vay be sen nasıl bir adammışsın arkadaş helal olsun sana!!?? a.k.. bu bir meziyetmidir yoksa karaktersizlikmidir onuda anlamıyorum ,bizden birisi yapsa bunu adamı naparız acaba....?
Burda yönetimin kesinlikle bir hatası yok iyi kadro kuruldu başınada dünya çapında bir isim,cvsi süper fakat sonradan öğrendikki baya karatersiz bir insan geçirildi..bence bu del bosque olayıyla aynı şey değil,schuster takımı ikiye böldü resmen
biz yeni td istemiyelimde kim istesin...?tek korkum başkanın ulan okadar td gönderdim hata yaptım diyipde bu sefer hata yapmıycam diyip bu adama sarılmasıdır.

Bu takım için ağlarsa Quaresma ağlar gerisi yalan ağlar..

Ekrem Ph.D. dedi ki...

@shelbyl

Hatirlar misin 100.yildan sonraki sezonda Samsun macindan sonra olanlari? Lucescu dahil yonetim de hep bir agizdan uzerimize oyun oynaniyor, sampiyonlugumuz calinacak diye bagirmisti. Ondan sonrasi malum. Sen bunu soylersen futbolcuyu mental olarak bitirirsin.

Anlasilan o sene yasananlardan ders alinmamis. Serdal Adali'nin konusmalari falan cok bos ve gereksiz konusmalar. Takim mental olarak coktugu zaman gerisi corap sokugu gibi gelir. Ondan sonra Mourinho olsan yine bi sey yapamazsin. Bizi asil bekleyen tehlike bu bence.

kkkam dedi ki...

Duran toplarda bu kadar hata yaparsak pazar günü Lugano hat trick yapar söylemedi demeyin.

renom dedi ki...

dünkü rezil futbolu bir kenara bırakırsak benim en çok merak ettiğim hocanın kaç haftadır kötü oynayan aurelio ve nobre'den cidden ne beklediğidir. hakikaten çok merak ediyorum bu konuyu. b.kunda boncuk filan mu var bu adamların? neden bu inat ve ısrar? ben bir türlü anlam veremiyorum..

kkkam dedi ki...

avarelyo ve nobran tekrar yabancı yapılsın ve gönderilsin yapılsın bu yapılsın biliyorum saçma ama bu adamların sahada olması kadar saçma değil.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

İlk önce doğruyu yanlışı ayırt edelim. Dünkü mağlubiyetin sebebi yanlış diziliş veya oyun felsefesi değildi. Bütün goller duran toplardan geldi, adam paylaşımında yapılan hatalar felaket. Rijkaard, Aragones, Del Bosque, şimdi de Schuster. İspanya'dan gelen hocaların bize adapte olmakta zorlandığı kesin, bizim ligimize en yakın anlayış hangi ülkede derseniz İtalya derim. Schuster'in 60'ların futbolu oynanıyor dediğinde kızan çok oluyor ama catenaccio dediğimiz sistem kaç yılında ortaya çıkmıştır? Bizim ligimizde oynanan futbolun karşılığı nedir? Dün Dinamo'nun oynadığı nedir? Golleri kontratak yerine duran toplardan bulmamaları dışında lig maçlarımızdan pek bir farkı yoktu.

Schuster'in söylediği laftan başlayayım, bu Türk insanına, bize karşı hususi bir tavrı değil. Doğru yapıyor demiyorum ama hep böyleydi bu adam. Barcelona maçını kazanamayacağız diye maç öncesi açıklamada bulunmak her yiğidin harcı değil, sivri bir karakter olduğu başından beri biliniyordu. Hele ki Deli İbo'nun attığı yumruğu haklı bulanların Schuster'in çıkışlarını eleştirmeye hiç hakkı yok bana kalırsa. Deli mi, bu da deli.

Peki Schuster'in hiç mi hatası yoktu? Elbette var, bir dolu. Bana kalırsa en büyük hatası Bobo ve Ernst'i ikinci yarı itibariyle bıçak gibi kesmesi. Rafa Benitez'in rotasyon muhabbetine dönmeye başladı bu iş, istikrarı baltalamaya başladı. Nobre'de ve Aurelio'da nedense ısrar etmesi, maçı çevirmek için en büyük hamlesinin Erhan Güven'i oyuna alıp Hilbert'i ileriye sürmek olması, Hugo Almeida'yı bana göre çok geç oyuna alması da en büyük hataları arasında. Ayrıca kadro planlamasında da dev yanlışlarımız var. Bunda Schuster'in payı var mıdır bilmiyorum ama Ernst, Necip ve Aurelio varken Fernandes transferi ne kadar gereklidir? Aurelio geldiğinde dahi kızağa çekilen Necip, şu an o bölgede 4üncü alternatif konumunda. Yama isteyen birçok bölgemiz varken bu mudur önceliğimiz?

Herkesin paylaşacağı hatalara gelince; dün oynanan maçtaki pes etmişlik, mental tükenmişlik hem Schuster, hem teknik ekip, hem futbolcuların, hem de taraftarın suçu. Gerçekten Quaresma ve bir kısım taraftar dışında maçı çevirmeye çalışan kimse yoktu, 1-1'i yakaladığımız halde kimse maçı kazanacağımza inanmadı, o çok ateşli tribünlerimiz de dahil. Ne biz takımı ateşleyebildik, ne de onlar bizi, kabul edelim. Ayrıca dün yenilen hiçbir golde hatası olmayan Hakan'ı da olur olmadık her maçta yuhalamak gerçekten algı sınırlarımı aşıyor. Günah keçisi aramayalım. Herkes kendi hatasını görürse, bunları düzeltmek için efor sarfederse işler yoluna girer.

ve erhan güven'in oyuna girerken ve akabinde her topu ayağına aldığında yuhalanması... tamam beşiktaşlık bir oyuncu değil ama daha hata yapmasına bile fırsat vermeden yuhalamak nedir? beşiktaş dün taktik tahtasında değil kafada kaybetti. ve gene hilbert sözüm sana, kardeş çok ayıp ettin. herkes yapsın, bir alman olarak sen yapma... amatör ligde bile kornerden bi topçuya iki kez üst üste kafa vurdurulmaz.

Tuco Salamanca dedi ki...

büyük beşiktaş taraftarıyla dalga geçen şuster yavşağına gelsin; http://www.youtube.com/watch?v=JZp9qaWNAUo

CDiS dedi ki...

schuster erhan güven-ernst değişikliğinden sonra ve nobre 70 dakika sahada tutmasıyla bitmiştir gözümde.
en kötüsü dün sahadaki herkes mağlubiyeti kabullenmiş gibiydi. isyan eden bir tek quaresmaydı. zaten tek iyi oynayanda oydu. o da bence oyuna isyan etti ve attırdı kendini.
bakın tekrar söylüyorum, bu takımın en büyük sorunu aurelio. yani aurelio 'nun bu çekingen oyunu. fenerbahçeli selçuktan bir farkı yok. aldığını sağa, sola veya geriye oynuyor. onun insiyatif almaması yüzünden guti devamlı gerilere geliyor, ceza alanı önünden top alıyor. bu da guti 'yi etkisiz kılıyor.
schuster fener maçında yenilirse kesin gider, gitmesi lazımdır.
sezon başından bu yana, tekke 'yi, rıdvan 'ı, ibo 'yu, ferrari 'yi, bobo 'yu tek kalemde yiyen bir adamın bunca başarısız sonuca rağmen gelecek planlaması yapmasını beklemek çok doğru değil bence. fazla ısrar etmenin bir manası yok.
hücum futbolu oynayan (veya oynamaya çalışan), hücum oyuncuları çok kaliteli olan bir takım trabzonspor'un neredeyse yarısı kadar gol atmış. adamların averajı bizim attığımız gol kadar. nerede yanlış var ben anlayamıyorum.

BJK4EVER dedi ki...

@makavel

''Burda yönetimin kesinlikle bir hatası yok iyi kadro kuruldu başınada dünya çapında bir isim,cvsi süper fakat sonradan öğrendikki baya karatersiz bir insan geçirildi''


Abi neye gore CV'si super, merak ettim sadece, aciklarsan sevinirim.

CDiS dedi ki...

bir de, dün taraftara laf atmış schuster. saçmalamış elbette ama dün taraftar erhan güven 'e ayıp etti. onu ıslıklamaması gerekiyordu. hata onda değil çünkü, onu oynatanda.

Pamukk dedi ki...

tribün istifa etsin

enorton dedi ki...

Mustafa Denizli dönemi bize göstermiştir ki, bu yöneetim görevde olduğu sürece Beşiktaşa teknik direktör olan isim sadece teknik direktör olmayacaktır. Kulup içindeki olumsuzlukların üstünü kapatacak, parası yatmayan futbolcularla, kavgalı olanlarla ilgilenecek, basınla ilişkileri düzenleyecek, taraftara ve camiaya sürekli gaz verecektir. Hocanın görevi bunlar değildir tabiki ancak Beşiktaş gibi herşeyin başı boş olduğu bir ortamda hoca da bu işleri yapmazsa işte kaos oluyor.

Bugün Mustafa Denizli olsa belki yine Nobreyi, Erhan Güveni oynatacaktı, belki guti Q7 simao gelmeyecekti ancak onun takımında bence İbrahimler kavga etmezdi. Fatih Tekke hocasına kafa atmaya çalışmayacaktı, Takım bu kadar erken ligden kopyacak ve hoca basına laf sokmak başkalarını suçlamak yerine camiaya umut aşılayacaktı. Eminim ki Serdal Adalı bu konuşmayı yapmayacaktı. O yüzden de bu denli mental bir çöküş olmayacaktı.

Mustafa Denizli geri gelsin ya da neden gönderildi demiyorum. Olan oldu ancak gelecek kişi bu özellikleri de barındıran biri olmalıdır. Çünkü başımızda gerçekten çok kötü bir başkan ve yönetim var. Herşey transfer yapmak değil. Kriz yönetimi sıfır, buna vizyonsuzluk da eklenince ortaya bugünkü durum çıkıyor işte.

tearkan dedi ki...

döndürülen muhabbet içerisinde ufak kalacak, hatta büyük ihtimal kimse umursamayacak; ama yine de söylememiş olmayalım; kimden, nasıl dinlediniz ve bu sonuç çıktı ortaya bilmiyorum ama dün basın toplantısında schuster beğenmeyen gelmesin, izlemesin demedi. kendisine ve skora yönelik tepkiler soruldu. buna cevaben 'ben tepkilerden rahatsız olmuyorum, olan varsa stada gelmesin' dedi. yani taraftar tepkisinden rahatsız olan taraftar varsa stada gelmesin dedi.

çeviri, anlama yada aktarma hatası bilemiyorum. ispanyolca bilen bir tercümanı var kendisinin. onun çevirisinde sıkıntı yoksa eğer birileri ciddi manada duyduğu türkçe'yi anlamakta yada anladığı şeyi anlatmakta zorluk çekiyor.

Pamukk dedi ki...

ben hiç izlemedim bile maç sonu röportajını fln. doğrusu nedir şimdi kime neye inanıcam.

ayrıca ben schusterden bağımsız olarak takıma destek olmicaksanız gelmeyin stada diyorum ztn

tearkan dedi ki...

valla ben dinledim, duyduğumu söylüyorum. tabi kime inanacağını bilemem. :)

tercümanı da olanı söylüyor; ama onun anlatımını yanlış anlayan yada anlamak isteyenler var. bir de üstüne çıkıp taraftar için 'kibarca' umrumda değil demiş de çevrilmemiş diye haber yapanlar var. adam tepkiden rahatsız olan gelmesin diyor; ama bu bir şekilde tepki veren gelmesine dönüyor. ha gerçi bence de erhan'ı daha oyuna girmeden ıslıklayan adam gelmesin de neyse.

gerçi bu konunun asıl tartışması diğer postta dönmüş yanlış yere yazmışım; ama neyse görmek isteyen görüyor nasılsa.

Pamukk dedi ki...

1tane bile senin dediğin gibi yazan basın kişi yok herkes kelle istiyo

Yorum Gönder

Ara